Eyvazova YEGANE MUHAMMED KIZI1 MEDENİ İRS, TARİH VE

advertisement
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 493-502
Eyvazova YEGANE MUHAMMED KIZI1
MEDENİ İRS, TARİH VE SANAT YAPITI KAVRAMLARININ
MÜZE İŞLEMLERİ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ
Özet
Müzeciliğin "kültürel miras", "tarih ve kültür abidesi" gibi en aktif kavramları
birbiriyle karşılıklı vahdet teşkil etseler de, fakat aynı seviyeyi paylaşmayan
fenomenlerdir. Makalede bu fenomenlerin oranı müzecilik kontekstinden tahlil
olunarak "anıt" kavramının hukuki durumu özelleşmiş kategori düzleminde
anlatılmıştır. "Tarih ve kültür abidesi" kavramının "miras", "kültürel miras",
"kültürel değer" fenomenleri ile oranının incelenmesi objektif özellik arz
etmektedir. Bu zorunluluktan ileri gelerek makalede "tarih ve kültür abidesi" nin
hukuki statü bağlamı incelenir. Bu amaçla "miras", "kültürel miras", "kültürel
değer" fenomenlerinin kavram-anlam yönleri, hiyerarşik düzeyleri, nihayet, bu
sistemde "tarih ve kültür abidesi" nin yeri, elahiddeliyi ortaya çıkarılır.Tarih ve
kültür abidesi-muzeal fenomendir. Onun muzeallığı özünde taşıdığı değer
potensialındadır. Bu değer potansiyeline anıt statüsüne dönüştürülmüş olacak
tesiste tarihi, sanatsal-estetik, sosyal, bilimsel -teknik önemi içerir.
Anahtar Kelimeler: kültürel miras, anıt, abide, kültürel deger, tarih nesnesi,
kültür nesnesi
THE ANALYSIS OF THE "CULTURAL HERITAGE" AND
"HISTORICAL AND CULTURAL MONUMENTS" TERMS IN THE
CONTEXT OF MUSEUM STUDY
Abstract
The article analyzed the phenomena "monument" in the context of Museum study
and concept has been explained in terms of the legal status of the special category.
Trough history and cultural monuments, the concept of "heritage", "cultural
heritage", "" cultural value "of phenomena in the context of the analysis is an
objective necessity. In accordance with the current article should be "historical and
cultural monuments" in the context of the analysis investigates legal status. As of
the end for that in this system, identified the "Heritage", "cultural heritage",
"cultural value" concept of meaning aspects of the phenomenon, hierarchical
levels, monuments of history and culture". The historical and cultural monuments
are museums. It is the potential value of the museum. The capacity of the facility
1
Doç. Dr., Azerbaycan Devlet Kültür ve Sanat Üniversitesi, Felsefe ABD., eyvazova.yegane@mail.ru
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 493-502
Eyvazova Yegane Muhammed Kızı
494
will be converted to the status of a monument of historical, artistic and aesthetic,
social, science and technology is essential.
Key words: cultural heritage, monuments, cultural value, historical objects and
cultural objects
1. GIRIŞ
Türkçedeki "anıt" kelimesi azeri türkçesine "abide" olarak çevrilmektedir. Her iki
kavramın etimolojisi bellek kategorisinde önemli bir yere sahiptir. Tükcedeki "anıt" kavramının
doğrudan hafızaya bağlılığı olasılığı kelimenin kökündeki "anmak", "öğüt" olayı ile ilgili olsa
da, ancak "abide" kavramının etimolojik dini tasavvurlara bağlıdır. ”Abide” kelimesinin
etimolojisi Arapça'dan "ibadet eden", "itikat eden" anlamına gelen "abid" kelimesinden
türemiştir. Sormamız olan soru şudur: hangi faktörler "abid" kelimesinin "abideye" geçişine
neden olmuştur. Diğer dillerde etimolojisi "bellek" kategorisi ile bağlı olan "abide" istilahının
kendi dilimizde dini tasavvurlarla bağlılığının sebebi nedir? "Abide" (yani “anıt”) kavramının
ensiklopedideki izahına dikkat yetirdiğimiz zaman bu tasavvurların esaslı anlam konumlarına
rastlamadık (anı, anıt, tipi kebirüstü, türbe vb. Hariç). Soru şudur: peki, bu ne ile açıklanabilir?
Görünür, bu sorunun cevabını başka amilde aramak gerekir. Bunun için ibadet eden kısmında
konuşan abidin faaliyet eylemleri muhtevası üzerinde durmaya çalışak. Kesin şekilde belirtmek
gerekir ki, istenilen itikadçı için esas ibadet biçimi zikirdir. Zikrin en önemli kuralı ise, allahın
yada düşürülmesi, anılmasınındi. Dünya kurulduğundan beri tüm dinlerde de sakral varlığın
ibadeti için xatırlanma, yada salınma inancın prosesual düzenlemelerinden sayılırdı. İlköğretim
artefaktların bir kısmının, eski mimari örneklerinin, heykeltaraşlığın, işte bu kaynaktan
kaynaklandığı da artık ispat edilmiş gerçeklerden biridir. Prof. Nijat Diyarbekirlinin söylediyi
gibi:”ABİDE dendigi vakit hiç şüphesiz aklımıza “bir kişinin veya birkaç kişinin hatırasını
canlı tutmk, bir zaferi bir hadiseyi htırlatmak için inşa edilmiş eserleri” gelir...Kısaca ABİDE
mimari veya heykel anlaşında yapılmış bir eser olup, dikilişinde ve inşasındakı gaye ise bir
insanın ve hadisenin hatırasını devam ettirmekten ibarettir” (Prof.Nejat Diyarbektrli. Türklerde
abide mefhumu ve tarihinin akışını canlandıran burdur abideleri.s.805 (17)) Hafıza kültürü
teorisyenlerinden Yan Assman hatıra, yada salınma akdinin sanatşinaslık, kulturoloji yönlerini
aşkarlamakla yazıyordu: "Tüm belirtilerinden görünüyor ki, kültür hakkında bilimlerin yeni
paradigması hatıra kavramının etrafında kültürün renkli fenomenleri, sanat ve edebiyat gibi
kültür alanları, siyaset ve toplum, din ve hukukun yeni bağlamda durması sayesinde oluşmaya
başlar" (Svyatoslavsky A.V. 2011: 1.). Hatırlanma akdinin kültürel-semiotik yönü ibadet edenin
yani abidin nazarında yeni içerikli anlayışın "abide” yanı “anıt" nin ortaya çıkışını mümkün
kılmaktadır.
"Anıt" kavramının yaratılışında "kültürel miras", "kültürel değer" fenomenlerinin
izahı ve analizi objektif özellik arz etmektedir. Araştırmacı İ.E.Martinenko da "anıt" kavramının
analizi "kültürel miras" ve "kültürel değerler" oranında keşfini büyük olasılıkla mutlak
saymaktadır (Martynenko I.E. 2005: 13.) Bu fenomenlerin kökeni aynı kaynaktan
kaynaklanarak akrabalık özelliklerine sahip olsalar dahi, benzerlik teşkil etmiyor. Kültürel miras
- kültürel değer - abide oranına daha detaylı analizler vereceğimize rağmen bu fenomenlerin
akrabalık bağlarının açıklanmamasına dikkat edelim. Petersburg Devlet Üniversitesi
araştırmacısı A.B. Şuhobodski "Modern Rusya'da tarih ve kültür abidesinin durumu" adlı
doktora tezinde kültürel miras - kültürel değer - abide fenomenlerinin diferansiyel dönüşüm
sonucunda böyle bir hiyerarşik sisteme sahip olduğu düşüncesini iddia ediyor (Şuhobodski A.B.
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 493-502
495
Medeni İrs, Tarih Ve Sanat Yapiti Kavramlarinin Müze İşlemleri Kapsaminda
Değerlendirilmesi
2012.). Bu hiyerarşik sistem müzecilik durumundan dolayı kabul edilebilir. A.B. Şuhobodskinin
düşüncesine göre, bu hiyerarşik sistemde kültürel miras başlangıç seviye olarak kullanılıyor
(diğerleri kültürel değerleri başlangıç hesap etmiyor). Birçok araştırmacılardan farklı olarak o
"anıt" fenomenini felsefî açıdan karmaşık şekilde yönlendirilmiş yaklaşımla araştırmıştır. (Bu
yaklaşım yazara "tarih ve kültür abidesi" fenomeni ile "tarih nesnesi", "kültür nesnesi"
arasındaki hüdudun belirlenmesine imkan sağlamıştır. Şuhobodski A.B. "Abide" nin statü
kontekstini tesiste değer potansiyeline göre idrak edildiğini ispatlamaktadır. Yapıların kültürel
mirasın bir parçası olmasını ispat etmeye çalışan diğer araştırmacı ve yasamacılar da bu
fenomeni tarihi ve kültürel önemlilik bağlamında öğreniyorlar. Aynı yaklaşım konumunu
araştırmacı O.V. Galkovanın mülakatında de gözlemliyoruz. O, "kültürel değerler" in
genelleştirici erim gibi 1920'lerde kullanıma başlandığını kaydetmekle, tarih ve kültür
anıtlarının bu terkibin özelleşmiş bir türü olduğu önermesini kesin olarak ortaya koymaktadır
(Galkova O.V. 2010.).
2. Materyal ve Metot
İrs, kültürel miras sorunları antik dönemden günümüze kadar felsefe, tarih, kültüroloji,
sanat, sosyoloji, hukuk gibi farklı bilim dalları temsilcilerinin araştırma nesnesine dönüşmüştür.
Miras ve önemli bir yönünü oluşturan kültürel mirasın oluşum mekanizmasının katılım, nesle
aktarım yoluyla (yayın) olasılığı hakkında önerme bu alanda yapılan çalışmaların elde ettiği
birleşik bilimsel sonuçtur. Tarih ve kültür abidelerinin bunların hangisinden-miras, yoksa
kültürel irsden kaynaklandığı sorusu her iki kavrama bilimsel açıklık getirilmesini zorunlu kılar.
Aslında her iki kavram aynı kaynaktan kaynaklanıyor. "Müze araştırmacçılığının anahtar
kavramları sözlüğü" nde mirasa şöyle tarif verilir: "Miras adı altında kendi değerine göre tarihi
bellek, kanıt olarak bilinen ve savunulabilir, saklanabilir bilen tüm maddi ve maddi olmayan
eşyalar ve eşya gruplarını anlamak gerekir"( Müze araştırmaçılığının anahtar Kavramları
sözlüğü. 2005: 65.) Aynı kaynakta, araştırmacı L.Smidtin mirasın kültür yönlerini yorumlayan
düşüncesine rastlıyoruz ki, bu da kültürel miras fenomeninin idrakı açısından dikkat çekicidir:
"Miras -üretim tipleri, kültürel zenginliklerini, bireysel ve kolektif bilincin, ayrıca kültürel ve
sosyal değerlerin aktarılması ile ilgili olan kültürel süreci öngörmektedir"( Müzeciliğin anahtar
Kavramları sözlüğü. 2005: 65). Bu fikir kültür olayının doğrudan insan faktörü ile bağlılığından
ileri gelerek, işte onun faaliyetinin ürünlerinin de kültürel miras kapsamında düşünülmesini
mümkün kılıyor. Örneğin, doğal mirasın bağlamı, insanın yarattığı yapay manzaraları (bunun
özünde de kültürel miras için belirli yönler bulunabilir) dikkate almazsak, başka bir fenomen
yaratıyor. Fakat tüm bunlar küll halinde ümumirs ailesini oluştururlar.
MİRAS
1. Mirasın yapısı
Ulusal miras
Doğal miras
Beşeri miras
Kültürel miras
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 538-555
Eyvazova Yegane Muhammed Kızı
496
Miras toplum halinde müzesel bir olaydır. Onun müzeselliği bellek önermesi ile
anlatılmaktadır. Bilişim kodları üzerinde kurulan mirasın amacı bilgilerin bir sonraki nesle
iletilmesidir. Mirasa, yani bilgi bağlamından yanaşan M.Y. Kuleşova yazıyor : "mirasa
olaylarda, baş verenlerde, maddi nesnelerde ... kazınmış bilgi potansiyeli olarak bakmak
gerekir"( Kuleşova M.E.1994.). Bu müzeal özellik kültürel mirasla anıtları aynı düzleme
yaklaştıran başlıca faktördür. Miras bir taraftan, kültürün karakteristik özelliklerinden ve kültüre
yaklaşım yöntemlerinden biri olarak organik şekilde kültürün kendisinin megasistemine girer,
diğer taraftan ise, kültürün temeli, onun kendine özgü "belleğine" dönüşer. Işte bu nedenledir ki,
müzeciliğin oluşmasına kendilerinin "mirasçılık" kavramları ile yanaşan K.Şrayner, İ.Yan,
T.Şola gibi tanınmış bilim adamları bu bilimsel konuyu insani bilginin bağımsız alanı olarak
değil, beşeri mirasın incelenmesi, araştırılması ve korunması ile ilgili konuların bir parçası
olarak kabul ederler. Bilim araştırmacısı T.Şola, hatta "müzecilik" kavramı yerine İngilizce
anlamı "mirası öğrenmek" olan ve "Mirasın kibernetik felsefesi" gibi anlaşılır "heritology"
(kültürel mirası öngören "mirasçılık") kavramının kullanımını öneriyor (Solа Tomislav.1997.).
Zengin sosyo-kültürel bilgi potansiyeline sahip olan kültürel mirasın ayrıca bir bilimsel konu
yoluyla öğrenme (heritology) teklifinden başka, onun ayrı ayrı parçalarının, örneğin, taşınmaz
yapıların "abidecilik", hareketli yapıların, özellikle, müzede muhafaza atılanların "müzecilik"
tarafından öğrenildiği iddiasını katileştirmesi fikrine de rastlanır. Aslında, tarihi ve kültürel
abidelerini, işte bu kriterlere göre ikiye ayırmak mantıklı değildir. Çünkü, mülkiyet hakkına
göre, tarih ve kültür anıtlarının bir kısmının da, özel mülkiyette ya da sanatsal fon, kütüphane,
arşivlerde, ses, sinema fondlarda muhafaza edildiği gerçeklerini de unutmak olmaz. Böyle
olduğu halde, çeşitli mülkiyet sistemine mensup olan yapıların öğrenilmesini hangi bilimsel
konunun nesnelerine ait etmek gerekir? Bu durumun bilimsel yanlışlıkla eşlik olunduğu abartısı
ile göz karşısındadır.
Abideleri mirasın, kültürel mirasın önemli yönlerinden biri olarak inceleyen ve bu zaman
"tarihsel belleğin" yönlerini inceleyen araştırmacı Seleznova Y.N. taleplilik elementine gerekli
nokta gibi yanaşarak aktardı: "Bu nedenle her bir tarihsel dönem kendisinden sonra gelen
dönemden ne istediğini sorgulama yaptıktan sonra mirasını bırakıyor"( Selezneva E.H.1990.).
Alman klasik felsefesinin temsilcisi H.Hegel mirasçılık için sadece "medeniyetin gerektirdiği
öğelerin" in yayının zorunluluğu tezini ileri sürmüştür. Bu tez Z.Stranskinin bilimsel dolaşıma
dahil ettiği "müze talebi", yani müzeciliğin ana fikri kaynağı gibi değerlendirilmelidir.
"Kültürün gerekli elementleri" nin substraktındaysa sırf müzecilik duruyor. H.Hegelin bu tezini
geliştiren İ.Gerder ise, "kültürün gerekli elementleri" nin zaman-mekan boyutunu özel olarak
abartmışdı. Bu kültürün gerektirdiği elementlerinin zamanla ve mekan değiştikçe taşıdığı
bilgilerin (neticede ise, müzeallığının!) Değerinin artmasının zorunlu şartlarındandır. Klasik
kulturoloji tezlerde miras elementlerinin bilgi önemliliğinin müzeallık bağlamında
Arabuluculuk olunması bu tezlerin müzecilik yönlerine açıklık getiriyor. Bu tezlere dayanan
modern araştırmacılar miras sorunlarını bilimin hangi alanlarında tetkik etmelerine rağmen, bu
fenomenin sonradan müzecilik bağlamı için zemin yaratabilecek müzeallık makamlarını da
ihmâl etmiyorlar. Örneğin, araştırmacı A.A. Mazenkovanın "Kültürel miras- kendisini oluşturan
sistemi gibi" adlı araştırmasında bu fenomenin yapısı müzeallık mahiyetine sahip gerçeklik
örneklerinden teşkil olunduğunu bildirmekle bunları kültürel mirasın eşyalaşmış tezahürü gibi
"anıtlar", sivil somut miras olarak "gelenek", kültürel miras arazi-tarihi birimi olarak "kültürel
manzara ", kültürel mirasın konusu olarak" insan "kısmında görür (Mazenkova A.A.2009. ).
Elbette, araştırmacının kültürel mirasın yapısal elementleri hakkında önermesinin bu konuda
klasik fikirlerle denk düşmesine rağmen, anıtların, sadece eşyalaşmış forma ile çerçevelenmesi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 493-502
497
Medeni İrs, Tarih Ve Sanat Yapiti Kavramlarinin Müze İşlemleri Kapsaminda
Değerlendirilmesi
bağlamı ile anlaşmak olmaz. Bazı ülkelerde, özellikle de, Rusya'da "anıt" kavramını sadece
maddi kültürel mirasın eşanlamlı olarak derki daha çok hakim. "Anıt" için maddi ispatı esas
faktör olarak alınması olasılığı kültüroloji açıdan kendini haklı çıkarmayan bir önermedir.
"Miras", "kültürel miras" fenomenlerinin çeşitli bağlamlardan incelenmesinin sonuçları
bu sistemde "anıt"ların da kararlaşması argümanını teorik açıdan kanıtlıyor. Çünkü "kültürel
miras" la "anıt" fenomenleri arasındaki akrabalık bağlarının aynı düzlem - "kültürel bellek",
"tarihsel bellek" üzerinde kararlaşması bunların epistemolojik yönünden bir kaynaktan teşekkül
bulduğunu gösteriyor. D.S. Lixaçov, sırf bu perspektiften anıta kendi döneminin "kodlanmış
belge" si gibi yaklaşıyordu (Kültür Hakları Bildirgesi (proje).2000.). Bu önerme "kültürel
miras" ve "anıt" anlayışıarının metodolojik açıdan kanıtlanması için fir fırsattır. Peki, somut
olarak kültürel mirasın içerik aralığı nedir, neler bu sistemde kendine yer tutmuş? Bu sorunun
cevaplandırılmasına tarih boyunca girişimler gösterilse de, bunun somut çözümü ilk kez
uluslararası belgelerde resmileştirildi. Öncelikle belirtelim ki, "kültürel miras" ıstılahı resmi
olarak ilk kez İtalyan anıt korumaları hareketinin uygulayıcı ve teorisyenleri tarafından
tartışmaya çıkarılmış ve sonradan UNESCO'nun 16 Kasım 1972 tarihli "Dünya Kültürel ve
doğal mirasın muhafazası hakkında" Sözleşmesinde onaylanmıştır. Bu ıstılahın bilimsel -teorik
ve uygulama açısından tanınması tarih ve kültür anıtlarının tipolojisinin belirlenmesinde, tarihi
önem arz etmiştir. Bu uluslararası hukuki belgede "kültürel miras" ın içeriğine tam olarak
olmasa da, bir anlamda açıklık getirilmiştir. Kültürel mirasın diyapazonunu tasnif eden ilk tarihi
belge olarak bu kaynağın hem üstün ve hem de eksik yönleri mevcuttur. Uygulamalı bağlamdan
kültürel miras hakkında tahmini tasavvurların oluşumu için bu Sözleşme, önemli tarihi önem arz
etmiştir. Doğrudur, mevcut uluslararası belgede kültürel miras hakkında tanım yer almasa da,
fakat kültürel mirasın sınıflandırılması anıtlar, topluluklar, görmeli yerler gibi türlerle
belirlendi. Uluslararası nitelikteki önemli belge olmasına rağmen, "kültürel miras" fenomeninin
sadece maddi nesnelerle, kendisi de aynı kategoriden olanların kendisinin de (özellikle mimari
tesislerinin öngörülmesi!) Sınırlandırılması belgenin kusurluluğuna tanıklık etmekle şaşkınlık
yaratıyor. Öte yandan, belgede anıtlara kültürel mirasın özel türü gibi yanaşılması ilerici adım
sayılsa da, fakat bunun da diyapazonunun daraltılması "anıt" kavramının evrensel şekilde
algılanmasını zorlaştırıyor. Şöyle ki, belgede kültürel mirasın ayrıca türü gibi anıtlara sadece bu
kavramın kendi birincil içeriğinden ileri gelerek mimari, anıtsal heykel ve boyama eserleri
(çünkü "anıt" kavramının etimolojik hafızaya aktarmak, hatırlanmak, yadigar saklamak
maksadıyla kurulan heykel, resim ve s.bağlıdır), arkeolojik nitelikteki unsurlar veya yapılar,
yazıtlar, mağara meskenleri ve tarih, sanat veya bilim açısından olağanüstü evrensel değere
sahip unsur grupları ait edilmesi anıt ve aynı zamanda tarih ve kültür abidesi fenomenlerinin
anlayışı için karışıklık yaratıyor. Görüldüğü gibi, anıtların çok dar, hem de maddi nesneler
çerçevesinde algılanması abidecilik bağlamından kabul edilse de, ama modern müzeoloji
düşünce bağlamından tatminkar olarak kabul edilemez. Çünkü müzecilik hakkında bundan
önceki bölümde ileri sürdüğümüz spekülasyonda müze talebi, müze ilgisi gerçekliğin tüm
makamlarına (maddi ve maddi olmayan) uygulanır. Sözleşmede kendi tezahürünü bulmayan
meselelerden biri de, sırf maddi miras örneklerinin bir kez de anılmaması gerçeği idi. Bu
boşluk, 2003 yılının 17 Ekim tarihinde ortadan kaldırıldı. Bu tarihte Paris'te UNESCO
tarafından "Maddi olmayan Mirasın Korunması Hakkında Sözleşme" kabul edildi. Cari
Sözleşme maddi mirası (diğer bir deyişle, manevi mirası) insan topluluklarının kültürel
faaliyyetinin gelenek biçimlerine dayanan ve onun üyelerinde kendine özgülük ve varisliyi
oluşturan toplu olarak görüyor. Dış müzecilik ve abidecilik edebiyatlarında "maddi olmayan"
("non-material") terimi ile birlikte somut şekilde gerçekleşmeyen anlamına gelen
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 538-555
Eyvazova Yegane Muhammed Kızı
498
"hissedilmeyen" ("intangible") terimini de sıkça kullanılır. 2004 yılında İKOM-un Ali
Konferansında UNESCO-nun adı geçen Sözleşmesinde kültürel mirasa objektif fiyat verildi.
Elbette, bu olay kültürel miras konseptinin yeniden değerlendirilmesi açısından önemli olmakla,
bu fenomenin herhangi ayrı ayrı elementlerden değil, bütün bir içeriği yakalanmasını mümkün
kılıyor. Bu ise, sırayla, "tarih ve kültür abidesi" nin de diyapazonunun objektif şekilde izahını
sunuyor. Adı geçen Sözleşmede bu kategorideki mirasın aşağıdaki alanları kapsadığı
gösterilmiştir:
i. Dil de dahil olmak üzere maddi olmayan kültürel mirasın taşıyıcısı sıfatıyla konuşan
sözlü gelenekler ve ifade biçimleri;
ii. İfa sanatı;
iii. Adet, gelenek, bayramlar;
iv. Doğa ve kainatla ilgili olan bilgi ve adetler;
v. Geleneksel ssanatçılıkla ilgili olan bilgi ve beceriler.
Kültürel mirasın yasal statü sorunlarının çözümü konularını inceleyen pek çok
araştırmacılardan A.P.Sergeyeva (Sergeyeva A.R.1990), S.G.Dolgov (Dolgov S.G.2000.),
M.M.Boguslavski (Boguslavski M.M. 2005.), L.N.Galenskaya (Galenskaya İ.N. 1987.) gibi
beloruslu araştırmacı İ.E.Martinenko da, kültürel mirasın zengin maddi ve manevi değerlerden
oluşan cephanelik olduğunu iddia etmekle, bunların (kültürel değerlerin) hiç de hepsinin anıt
olmadığı argümanını ileri sürüyor. Düşüncelerin birinde araştırmacı şöyle aktardı: "Bu veya
başka objenin anıtlar sırasına ait edilmesi kendisine hukuki teminatı çekiyor: anıt devletin
muhafazasına geçiyor. Tarihi-kültürel miras objesinin hukuki rejiminin belirlenmesi zamanı, sırf
bundan çıkış önemlidir" (Martinenko İ.E, 2005.63.).Kültürel mirasa dahil olmuş her bir değerin
"tarih ve kültür abidesi" adlandırılması stereotiplerinin giderilmesine "her şeyi kendi adı ile
çağırmak" prensibi ile yanaşılması artık dönemin gereğidir! Adı geçen araştırmacıların hepsi
değerlerin kültürel miras ailesinde "anıt" statüsünde tanınmasının tek kriterisini müzeciliğin
dereceleriyle doğruluyorlar. Şunu da belirtmek önemlidir ki, mevcut eksikliklerine rağmen
bizden önceki araştırmacılar ve ayrıca biz de adı geçen Sözleşmeyi ilk kaynak olarak açığa
çıkarıyoruz. Buna rağmen, mevcut eksik yönler mevcut uluslararası belgenin değerini hiç de
zayıflatmıyor. Aksine, O.V. Galkovanın kaydettiği gibi, ilk kez uluslararası hukuki belgede
kültürün korunması, muhafazası, nesilden nesle aktarılması önemli sayılan daha değerli
örneklerinin "kültürel miras" gibi genelleştirici isim edinmesi mümkün oldu (Galkova
O.V.2008.). En önemlisi ise, "kültürel miras" kavramının uluslararası belge bazında
resmileştirilmesi bilimsel, sosyal, estetik, tarihi değerlere sahip olan tarih ve kültür abidesi
kültürel mirasın bir parçası olarak yaklaşmalarını mümkün kıldı. Kültürel mirasın temel
fonksiyonlarına kültürün daha önemli bileşenlerinin (nesnelerin) seçimi ve değerlendirilmesi
bazında koruma içerir. Bilimsel kaynaklarda kültürel miras fenomeninin içeriğine maddi yanı
sıra, manevi kültürün bir kısmının dahil olduğu kaydediliyor. Sunulan sınıflandırmanın ardından
genel olarak belirtmek gerekir ki, kültürel miras - Kökeni çeşitli kaynaklardan olan, çeşitli olgu
ve deliller kısmında konuşan geçmişin maddi ve manevi yaratıcılık hazinesidir.
Görkemli rus akademi üyesi D.S.Lihaçov Kendisinin kültürün hakları Deklarasyonu
projesinde miras anlayışının bilgi yönlerini özel vurgu ile bunu daha karmaşık şekilde açıklıyor.
O, mirasa insanlığın manevi deneyiminin toplama ve iletim biçimi olarak yanaşarak onu iki
kadroda sınıflandırıyor. Bunlardan birincisine, manevi olanlar (dil, idealler, gelenekler),
ikincisine ise, maddi olanlar (müze, arşiv, kütüphane fonları, arkeoloji, mimarlık, bilim ve sanat
anıtları, hatıra işaretleri, yapılar, topluluklar, olağanüstü mekanlar ve geçmişin diğer delilkanıtları , benzersiz manzaralar, tarih, sanat veya bilim açısından özel değere sahip modern
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 493-502
499
Medeni İrs, Tarih Ve Sanat Yapiti Kavramlarinin Müze İşlemleri Kapsaminda
Değerlendirilmesi
yapılar) aittir (Kültür Hakları Bildirgesi (Proje),2000.).Sunulan sınıflandırmanın ardından genel
olarak belirtmek gerekir ki, kültürel miras - Kökeni, çeşitli kaynaklardan olan, çeşitli olgu ve
deliller kısmında konuşan geçmişin maddi ve manevi yaratıcılık hazinesidir.
Müzeciliğin bilimsel konu gibi oluşumu ve onun konusunun belirlenmesi yönünde
yapılan araştırmalardan böyle bir bilimsel güvenilirlik elde etmek olur ki, bu konunun nesne ve
objesi sadece müze veya müze tipi işletmelerin araştırması değil, gerçeklik örneğinin
müzeallığı, müzeliliyi esas kategori olarak alınmalıdır. Bu açıdan kültürel mirasın tüm öğelerini
bu bağlamda öğrenilmesi bilimsel olarak objektif ve makul olarak kabul edilmelidir.
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 538-555
2. Kültürel mirasın dikotom sınıflandırılması
KÜLTÜREL MİRAS
MADDİ OLMAYAN
MİRAS
MADDİ MİRAS
Taşınmaz maddi
miras
Hareketsizlik özelliğine sahip olan
kültürün tüm türden nesneleri
(mimarlık, şehircilik,
arkeolojik bölge, anıtsal heykel,
kültürel manzaralar,
olağanüstü mekanlar vb.)
Taşınır maddi
miras
Gelenek, tören, bayramlar, bilgi ve geleneksel
mesleki ve sanatçılıkla ilişkin bilgi ve beceriler, dil,
sözlü edebiyat, müzik, oyun, mitoloji, dans,
ifa sanatları: aktör oyunu, müzik yorumculuğu,
işçilik ve meslekler, iletişimin geleneksel formları,
işaret,
semboller, sinema vb.
Taşınırlık özelliğine sahip tüm türden
kültür nesneleri (arkeolojik yapay
dokuları, resim,
dekoratif uygulamalı sanat nesneleri,
kitaplar,
arşiv belgeleri, askeri, ev, sanayi,
teknik cihazlar vb)
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 493-502
539
539
Medeni İrs, Tarih Ve Sanat Yapiti Kavramlarinin Müze İşlemleri Kapsaminda
Değerlendirilmesi
3. Kültürel mirasın yapısal - fonksiyonel sınıflandırılması
Fonksiyonel təkşkilati yapılar
KÜLTÜREL MİRAS
Dini miras
Ülkenin müze fonu, müzesergi
merkezleri, gösteri-konser
işletmeleri kütüphaneler,
arşivler vb.
Dini tasavvurlar,inançlar,
inanç, dini tesisler,
din adamları vb.
Edebi miras
Müzik mirası
Sinema
mirası
Bilimsel miras
Mimari
miras
Sanatsal
mirası
Tiyatro
mirası
Tasviri sanat
mirası
Teori,
kavram,
eğitim,
varsayımlar
Bilimsel
keşif,
bilimsel
ve teknik
buluşlar,
bilimsel
olaylar
Arkeolojik miras
Dahi bilim adamı,
araştırmacıların
faaliyyeti
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 538-555
Arkeoloji abide, arkeolojik nesne,
arkeolojik eşya, kültürel tabaka,
sualtı arkeolojik miras
KAYNAKLAR
Boguslavski M.M. Uluslararası devirde kültürel değerler: hukuki yönleri. - M: Hukukçu,
2005.
Dolgov S.G. Sivil haklar ve bunların korunması nesneleri olarak kültürel değerler (sivilhukuki ve kriminalistik yönler): Özet. tez. ... yasal bilimler adayı –
М.,2000. Dünya Mirası Sözleşmesi // UNESCO Uygulanması İçin Çalıştırma
Yönergeleri. DMS-99/2, 1999 (Şubat.)
Galenskaya İ.N. İlham perileri ve hukuk. – L., 1987.
Galkova O.V. Kültürel miras: güncel yaklaşımlar ve sorunlar // Moskova Devlet Kültür
ve Sanat Üniversitesinin Haberler koleksiyonu. 2008.№ 6. S.43-46.
Kuleşova M.E. Kavramsal-terminolojik sistem "doğal ve kültürel miras": içerik ve temel
kavramlar // Eşsiz bölgeler, bölgenin kültürel ve doğal mirası. Bilimsel çalışmalar
koleksiyonu. M:. Jet Araştırma Enstitüsü yayın evi, Kültürel ve Doğal Miras
1994.
Kültür Hakları Bildirgesi (Proje). СПб.: SPSİU, 2000.
Kültürel mirasın korunmasına dair normatif hukuki düzenlemelerin koleksiyonu (1 Eylül
2001 yılına kadar olan duruma göre). B .: 2001.
Maddi olmayan kültürel mirasın korunması. Sözleşme; 17 Ekim 2003 tarihinde Paris'te
UNESCO Genel konferans tarafından kabul ve ilan edildi URL: http:/ unesdoc.
unesco. org/ images/ 0013/ 001325/ 132540r. pdf.).
Martinenko İ.E. Tarihi ve kültürel mirasın yasal statüsü, koruma ve restorasyon:
monografi / IE Martinenko. - Grodno.2005.
Mazenkova A.A. “Kendi kendine organize sistemi olarak Kültürel miras "konulu tezi
Özet. Tümen, 2009
Müzeciliğin anahtar Kavramları sözlüğü. Moskva, 2005.
Pavlova L.V. Uluslararası hukukta dünya kültür mirası durumu. Uluslararası Hukuk ve
Uluslararası İlişkiler Dergisi 2007.№4.
Prof.Nejat Diyarbektrli. Türklerde abide mefhumu ve tarihinin akışını canlandıran burdur
abideleri.Türk kültürünü araştürma enstitusu. Türk kültürü dergisi. Sayı 235.,YIL
XXI.Kasım 1982.sayfa 803 (15)-822 (34)..
Selezneva E.H. Bir bellek ortamı olarak tarihsel ve kültürel ortam. Anıt ve modernlik.
Bilimsel çalışmalar koleksiyonu. M .: 1990.
Sergeyeva A.R. SSCB da kültürel varlıkların korunması Sivil ve yasal koruması. -LGU,
1990;
Solа Tomislav. Müze Denemeleri ve bunların Teorisi: Sibernetik Müzesi'ne Doğru.
Helsinki: Fin Müzesi Derneği, 1997.
Svyatoslavsky A.V. Bir depolama ortamı olarak Habitat: Rus kültürünün tarihine bir anıt.
Soyut tez. Kültürel Çalışmalar Doktoru derecesi soisk.uchenoy. Moscow,
2011.c.1
Şuhobodski A.B. Modern Rusya'da tarih ve kültür anıtının durumu. Felsefi bilimler
Uzmanlık adayı derecesi için tez Özet: 24.00.01 – Kültür Teorisi ve Tarihi.Sankt
Petersburg - 2012.
Vasilyeva M.V., Savelieva I.V. Sivil ve yasal koruma nesneleri olarak tarihi ve
kültüreanıtlar// Sovyet devleti ve hukuku. - 1985. - 10 №
The Journal of Academic Social Science Yıl: 4, Sayı: 27, Haziran 2016, s. 493-502
Download