Menkul sermaye gelirleri

advertisement
Vergi
jÉåâìä=pÉêã~óÉ=dÉäáêäÉêáK
OMMT=v¼ä¼=sÉêÖá=oÉÜÄÉêá
K
K
K
K
aÉåÉíáã sÉêÖá a~å¼şã~åä¼â hìêìãë~ä=cáå~åëã~å
prkrŞ=
prkrŞ=
Menkul sermaye gelirlerinin vergilendirilmesi, son yıllarda gittikçe önem kazanan ve geniş
kitlelerin parasını değerlendirdiği para ve sermaye piyasalarında küçük veya büyük yatırımı olanlar
bakımından hem güncel hem de önemli bir konu. Eğer belirli koşullar gerçekleşmişse, bu
piyasalardan 2006 yılında gelir elde edenlerin, 1 - 15 Mart 2007 tarihleri arasında beyanname
verip, vergilerinin ilk taksitini de 31 Mart 2007 tarihine kadar ödemeleri gerekecek.
Mevduat, repo, hisse senedi, menkul kıymet yatırım fonu, Hazine bonosu ve Devlet tahvili gibi
farklı nitelikteki para ve sermaye piyasası yatırım araçlarının vergilendirilmesi ve beyan esasları
farklılık gösterir. Bu gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler, çoğu yatırımcı tarafından
anlaşılması zor ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu çerçevede, hangi gelir için beyanname verilip
hangileri için verilmeyeceği, beyanname verilmesi durumunda vergisel yükümlüklerin ne olacağı
konusunda yatırımcıları bilgilendirmek amacıyla bu rehberi hazırladık. Konuyla ilgili açıklamalarda
özellikle herkesçe anlaşılabilir, sade bir dil kullanmaya çalıştık.
Menkul sermaye gelirlerinin beyan ve vergilendirme esasları 2006 yılından itibaren yürürlüğe giren
5281 ve 5227 sayılı Kanunlar ile önemli değişikliklere uğradı. Yeni vergileme rejimi 2006 yılından
itibaren elde edilen gelirlere uygulanacak olmakla birlikte, 31/12/2005 tarihi itibariyle elde
bulunan menkul kıymetlerden 2006 ve sonrasında elde edilen gelirler bakımından 2005 yılında
geçerli olan hükümler uygulanacaktır.
Rehberde, temelde 2006 yılında elde edilen gelirlerin vergilendirme ve beyan esaslarına yer
verilmiş olmakla birlikte 2007 yılında elde edilecek menkul sermaye gelirlerinin vergilendirilme ve
beyan esaslarına ilişkin olarak da bilgi vermeyi uygun gördük. Böylece 2007 yılında para ve
sermaye piyasası araçlarına yatırım yapacak gerçek kişi bireysel yatırımcıların hangi vergi yükleriyle
karşılaşacaklarını önceden bilerek daha sağlıklı tercih yapmaları mümkün olacaktır.
Çalışmamız ilgililere yararlı olduğu ölçüde, bizler de yatırımcıları bilgilendirme görevini yerine
getirmenin mutluluğunu duyacağız.
Saygılarımızla,
Niyazi Çömez
Vergi Hizmetleri Ortağı
Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgeleri kâr payı (A ve B tipi
yatırım fonu alım-satım kazancı)
31/12/2005’de elde bulunan ve üç aydan daha fazla süreyle elde
tutulduktan sonra 2006’da elden çıkarılan Borsada ilem gören hisse
senetlerinden elde edilen alım-satım kazançları
31/12/2005’de elde bulunan ve bir yıldan (§) daha fazla süreyle elde
tutulduktan sonra 2006’da elden çıkartılan, tam mükellef (kanuni
veya i merkezi Türkiye’de bulunan) kurumların hisse senetlerinden
elde edilen alım-satım kazançları
Özel finans kurumlarında (katılım bankaları/faizsiz bankacılık) açılan
hesaplara ödenen kâr payları
Repo geliri
2vazsız (örn. veraset veya baı yoluyla) iktisap edilen hisse
senetlerinden elde edilen alım-satım kazançları
07.10.2001 tarihinden itibaren düzenlenen ahıs sigorta ve bireysel
emeklilik poliçeleri dolayısıyla elde edilen gelirler
1998 ve önceki yıl kârlarının daıtımından elde edilen kâr payları
(temettü)
Kârın, yedeklerin ve özsermaye enflasyon farklarının sermayeye ilavesi
nedeniyle elde edilen kâr payları (bedelsiz hisse senetleri)
Vadeli 2lem ve Opsiyon Borsalarında yapılan ilemlerden elde edilen
kazançlar
1/1/2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine
bonosu ile Borsada ilem gören hisse senetlerinden elde edilen ve
banka ve aracı kurumlarca vergi kesintisine tabi tutulan gelirler
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Stopaja ve istisnaya konu olmayan dier her nevi
menkul ve gayrimenkul sermaye iratları
NOT: 875 YTL’lik beyan sınırı yukarıda sayılan gelirlerin
tamamının toplamına uygulanır.
•
31/12/2005’de elde bulunan ve Borsada ilem
görenlerde üç ay (dier tam mükellef kurum hisse
senetlerinde bir yıl) (§) ve daha kısa süreli hisse senedi
alım-satım kazançları
Her nevi alacak faizleri
•
•
Her çeit senetlerin iskonto edilmesi karılıında alınan
iskonto bedelleri
2tirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk
etmemi kâr paylarının devir ve temliki karılıında
alınan para ve ayınlar
Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemi
kuponlarının satıından elde edilen bedeller
Yurt dıında elde edilen ve Türkiye’de istisna ve
tevkifata konu olmayan bütün menkul ve gayrimenkul
sermaye iratları (faiz, repo, temettü, kira geliri vb.)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
31/12/2005 öncesinde ihraç edilmi ve endeks veya kur farkı hariç
toplamı 14.000 YTL’yi geçen; özel sektörce ve Toplu Konut 2daresi,
Kamu Ortaklıı ile Özelletirme 2darelerince çıkarılan menkul kıymetlerin
döviz veya endeks cinsinden alım-satım kazançları
31/12/2005 öncesinde ihraç edilmi ve endeks veya kur farkı hariç
toplamı 18.000 YTL’yi geçen; özel sektörce ve Toplu Konut 2daresi,
Kamu Ortaklıı ile Özelletirme 2darelerince çıkarılan menkul kıymetlerin
döviz veya endeks cinsinden faizleri
31/12/2005 öncesinde ihraç edilmi ve toplamı 33.644,86 YTL’yi geçen;
özel sektörce ve Toplu Konut 2daresi, Kamu Ortaklıı ile Özelletirme
2darelerince çıkarılan menkul kıymetlerin YTL cinsinden faizleri
Endeks veya kur farkı hariç toplamı 191.089,20 YTL’yi geçen; 26/7/2001
– 31/12/2005 arasında yurt içinde ihraç edilmi döviz cinsinden veya
herhangi bir deere endeksli HB ve DT ile Eurobond alım-satım kazancı
Endeks veya kur farkı hariç toplamı 209.089,20 YTL’yi geçen; 26/7/2001
– 31/12/2005 arasında yurt içinde ihraç edilmi döviz cinsinden veya
herhangi bir deere endeksli HB ve DT ile Eurobond faizi
Toplamı 390.820,93 YTL’yi geçen; 26/7/2001 – 31/12/2005 arasında
ihraç edilmi Devlet tahvili ve Hazine bonosunun faizi (YTL cinsinden)
Brüt toplamı 36.000 YTL’yi geçen; menkul kıymet yatırım ortaklıı
dıındaki dier kurum kâr payları (temettü) ve itirak hisselerinden
doan kazançlar (ltd. irket ve i ortaklıkları ortaklarının ve
komanditerlerin kâr payları) (***)
BEL7RL7 TUTARI GEÇERSE BEYAN ED7LECEKLER(**)
(*) Tablo sadece beyanname verilip verilmeyeceine ilikin bilgi vermektedir. Ne kadar gelir beyan edileceinin tespiti için Rehberdeki açıklamalara bakılmalıdır. (**) Bu sütunda sayılan gelirlerin birden fazlasının elde edildii durumda, belirtilen tutarlardan daha az gelir elde
edildiinde de beyanname vermek gerekebilir. Beyan sınırını belirten tutarlar genel bir bilgi vermek amacıyla verilmitir, yanlı yapmamak için ilgili bölümdeki açıklamalara bavurulmalıdır. (***) Kâr payının 2005 yılı kazancından daıtıldıı varsayılmıtır.( §) Genel Uyarı’ya
bkz.
Mevduat faizleri (döviz tevdiat hesaplarından ve Takasbank’ta
deerlendirilen paralardan elde edilenler dahil, yurtdıındaki off-shore
hesaplardan elde edilenler hariç)
•
875 YTL’yi Geçerse BEYAN ED7LECEKLER
TAM MÜKELLEF GERÇEK K787LER7N 2006 YILINDAK7 MENKUL SERMAYE GEL7RLER7N7N BEYAN ESASLARI (ÖZET TABLO)(*)
Tutarı Ne Olursa Olsun BEYAN ED7LMEYECEKLER
Faizsiz Kredi Veren
Kurumlara (Katılım
Bankaları/ÖFK) Ödenen
Kâr Payı (***)
Mevduat Faizleri (Borsa
Para Piyasası
Takasbank’ta elde
edilenler dahil) (***)
Repo Gelirleri(***)
Her Nevi Tahvil ve Bono
Faizleri(***)
- Hazine Bonosu (HB)
- Devlet Tahvili (DT)
- Eurobond,
- Özel Sektör Tahvili,
- Finansman Bonosu,
- Varlıa Dayalı Menkul
Kıymet.
Menkul Kıymet Yatırım
Fonları (A ve B Tipi)
Katılma Belgeleri Kâr
Payı ve
Borsa Yatırım Fonu AlımSatım Kazancı
Gelir
Mükellef
• Türkiye’de elde edilenler beyan edilmez.
vergi.
• Off-shore faizinde Türkiye’de stopaj yok, dier
stopaja tabi tutulmayan menkul ve g.menkul
sermaye iratlarıyla birlikte toplamı 875 YTL’yi aarsa
tamamı beyan edilir. (****)
• Türkiye’de elde edilenler beyan edilmez, stopaj nihai
vergi.
• Türkiye’de elde edilenler beyan edilmez, stopaj nihai
• 1.1.2006 öncesi ihraç edilenlerden 1.1.2006 sonrası
elde edilen:
(a) YTL cinsinden elde edilenlere enflasyon indirimi
uygulanır.
(b) 26.07.2001-31.12.2005 arasında ihraç edilen
DT ve HB YTL faizinin enflasyon indiriminden (%
46.5) sonraki tutarının 191.089,20 YTL’si vergiden
istisnadır.
(c) 2stisna uygulamasından sonraki tutar 18.000
YTL’yi aarsa, enflasyon indirimi ve istisna
uygulaması sonrası gelirin tamamı beyan edilir.(**)
• 1.1.2006 sonrası ihraç edilenlerden elde edilen:
(a) Türkiye’deki banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla
elde edilen veya Türkiye’de GVK Geç Md. 67’ye göre
stopaja tabi tutulan faiz beyan edilmez.
• Banka ve aracı kurumlar
• Türkiye’de kurulu tam mükellef fonlardan banka ve
aracı kurumlar vasıtasıyla elde edilenler beyan
edilmez, stopaj nihai vergidir.
• Yabancı ülke fonlarından elde edilenler deer artı
kazancı olarak beyana tabi.
• Yabancı fonları elde bulundurma süresindeki (son ay
hariç) ÜFE artıı % 10 veya daha fazla olursa maliyet
revizesi (ÜFE endekslemesi) yapılır.
vergi.
• Beyan edilmez, stopaj nihai
vergi.
• Beyan edilmez, stopaj nihai
vergi.
• Beyan edilmez, stopaj nihai
deil.
• Eurobond faizleri beyana tabi
faizleri stopaja tabi
olmayanlardan elde edilenler
tam mükelleflerin tabi olduu
esaslara göre münferit
beyanname ile beyan edilir.
• Eurobond hariç dierlerinden,
vasıtasıyla elde edilenler beyan
edilmez, sıfır stopaj.
• Banka ve aracı kurumlar
edilenler tam mükellefteki
esaslara göre münferit
beyanname ile beyan edilir.
• Yabancı ülke fonlarından elde
vasıtasıyla elde edilenler beyan
edilmez, sıfır stopaj
Dar Mükellef
(*)
Tam Mükellef
GERÇEK K787
dahil.
kurumlar vergisinden
mahsup edilir.
• Yapılan stopaj
dahil.
• Kurum kazancına
dahil.
• Yapılan stopaj
kurumlar vergisinden
mahsup edilir.
• Kurum kazancına
• Kurum kazancına
dahil.
• Yapılan stopaj
kurumlar vergisinden
mahsup edilir.
kurumlar vergisinden
mahsup edilir.
• Yapılan stopaj
• Kurum kazancına
• Kurum kazancına
dahil.
• Yapılan stopaj
kurumlar vergisinden
mahsup edilir.
Tam Mükellef
KURUM
2006 YILINDA ELDE ED7LEN MENKUL SERMAYE GEL7RLER7N7N BEYAN VE VERG7LEME ESASLARI (1)
• Türkiye’deki iyerince elde edilenler
beyana ve vergiye tabi (yapılan stopaj
kurumlar vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Türkiye’deki iyerince elde edilenler
beyana ve vergiye tabi (yapılan stopaj
kurumlar vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Türkiye’deki iyerince elde edilenler
beyana ve vergiye tabi (yapılan stopaj
kurumlar vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Eurobond faizleri beyana tabi deil.
• Eurobond hariç dierlerinden faizleri
stopaja tabi olmayanlardan elde
edilenler tam mükelleflerin tabi olduu
esaslara göre hesaplanarak özel
beyanname ile beyan edilir.
• Yabancı kurumun Türkiye’deki
iyerince elde edilenler beyana ve
vergiye tabi (yapılan stopaj kurumlar
vergisinden mahsup edilir).
• Yabancı kurumun Türkiye’deki
iyerince elde edilenler beyana ve
vergiye tabi (yapılan stopaj kurumlar
vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde banka ve aracı kurumlar
vasıtasıyla elde edilenler beyan
edilmez.
• Yabancı ülke fonlarından elde edilenler
özel beyanname ile beyan edilir.
Dar Mükellef(*)
• Vadesi 2006 yılına sarkanlar dahil % 15.
• Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0
• Bankalar arası mevduat ve aracı kurumun
Takasbankında stopaj yok
• Vadesi 2006 yılına sarkanlar dahil % 15.
• Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0
• Vadesi 2006 yılına sarkanlar dahil % 15.
• Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
• DT ve HB faizlerinde (TK2 ve KO2
tarafından çıkartılanlardan elde edilenler
dahil) (Hazinece yurt dıında ihraç
edilenlerden (Eurobond) elde edilenler
hariç) % 10,
• Özel sektör tahvil ve bonolarından elde
edilenlerde % 10
• 1.1.2006’dan önce ihraç edilen tahvil ve
bonoların faiz gelirinden Geç. 67’ye göre
stopaj yapılmaz (GVK ve KVK’ya göre
stopaj yapılır (HB ve DT’de stopaj % 0)).
• Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0 (özel sektör faizlerinde
% 10)
2MKB’de ilem gören hisse senetlerinden
oluan yatırım fonlarının 1 yıldan fazla
süreyle elde tutulan katılma belgelerinin
elden çıkartılmasında stopaj yok.
• Dierlerinde alım-satım kazancı (kâr payı)
üzerinden % 10 stopaj.
• Fon bünyesinde stopaj sıfır.
• Fon portföyünün % 51 ve daha fazlası
STOPAJ
(a) Borsada ilem gören hisse senetlerinin 3 ay, dier tam mükellef
kurumların hisse senetlerinin 1 yıldan (§) sonra satıından
salanan kazanç vergi dıı.
(b) Kazancın, elde bulundurma dönemindeki (son ay hariç) maliyet
revizesi sonrası tutarının 14.000 YTL’yi aan kısmı beyana
tabi.(****)
(c) 26.07.2001 - 31.12.2005 arası ihraç edilen DT ve HB kazancının
maliyet revizesinden sonraki 191.089,20 YTL’si istisna
• 1.1.2006 öncesi iktisap edilen (1.1.2006 öncesi ihraç edilen HB ve
DT’nin bu tarih sonrasında iktisabı dahil):
(a) Türkiye’deki banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla elde edilen
veya Türkiye’de GVK Geç Md. 67’ye göre stopaja tabi tutulan
kazanç beyan edilmez.
(b) Tam mükellef kurumların 2MKB’de ilem gören hisse senetlerinin
1 yıldan (2MKB’de ilem görmeyenlerde 2 yıldan) sonra satıından
salanan kazanç beyan ve stopaj dıı.
(c) Elde bulundurma dönemindeki (son ay hariç) ÜFE artıı % 10
veya daha fazla olursa maliyet revizesi sonrası tutar beyan edilir.
• 1.1.2006 sonrası ihraç (hisse senetlerinde iktisap) edilen:
• Borsada ilem görmeyenlerin ivazsız olarak iktisap edilenlerinden
elde edilenler beyana ve GVK Geçici Md. 67 stopajına tabi deil.
• Türkiye’deki vadeli ilem ve opsiyon borsalarında elde edilen
kazançlarda Geçici Md. 67 stopajı % 0, beyan yok.
• Kur farkından doan
kazanç vergi dıı.
• Dierleri tam
mükelleflerdeki
esaslara göre münferit
beyanname ile beyan
edilir.
• Türkiye’deki banka ve
aracı kurumlar
vasıtasıyla SPK
mevzuatına tabi
menkul kıymetlerde
yapılan ilemlerden
elde edilenler beyan
edilmez, sıfır stopaj
(stopaja tabi
olmamakla birlikte
Eurobondlardan elde
edilenler dahil).
• Beyan edilmez, stopaj
nihai vergi.
Dar Mükellef (*)
• Yapılan stopaj
kurumlar vergisinden
mahsup edilir.
• Kurum kazancına
dahil.
• Yabancı kurumun Türkiye’deki
iyerince elde edilenler beyana ve
vergiye tabi.
• Banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla
SPK mevzuatına tabi menkul
kıymetlerden elde edilenlerden stopaja
tabi tutulanlar beyan edilmez (stopaja
tabi olmamakla birlikte
Eurobondlardan elde edilenler dahil).
Dierleri tam mükelleflerin tabi olduu
esaslara göre hesaplanarak özel
beyanname ile beyan edilir.
• 2zin alınarak Türkiye’ye getirilen
sermaye ile iktisap edilen menkul
kıymet ve itirak hisselerinin arızi olarak
satıından elde edilen kazancın
hesabına kur farkları dahil edilmez.
• Kur farkının vergilenmemesi için
kazancın sadece bu ekilde iktisap
edilen menkul kıymetler ve itirak
hisselerinin satı kazancı ve/veya
bunların temettü ve faiz gelirlerinden
ibaret bulunması arttır.
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Yabancı kurumun Türkiye’deki
iyerince elde edilenler kurum
kazancına dahil edilir ve itirak
kazançları istisnası uygulanarak vergi
dıı bırakılır (yatırım ortaklıkları kâr
payları istisnadan yararlanamaz). (KVK
md 5/1(a)(1))
• Kurum kazancına
dahil.
• 2tirak kazançları
istisnası uygulanarak
vergi dıı bırakılır
(yatırım ortaklıkları
kâr payları istisnadan
yararlanamaz). (KVK
md 5/1(a)(1))
Dar Mükellef(*)
Tam Mükellef
KURUM
• 1.1.2006 sonrası iktisap edilen hisse
senetlerinden banka veya aracı kurumlar
vasıtasıyla elde edilen kazançtan aynı
takvim yılının üçer aylık dönemleri
itibarıyla % 10 stopaj yapılır.
• Türkiye’de kurulu vadeli ilem ve opsiyon
borsalarındaki ilemlerden elde edilen
kazançlardan % 0 stopaj yapılır.
• SPK’na göre kurulan borsa ve emeklilik
yatırım fonlarının kazançlarından stopaj
yapılmaz.
• 1.1.2006 öncesinde ihraç edilen menkul
kıymetlerden elde edilen kazançlardan
stopaj yapılmaz.
• Takvim yılı aılmamak kaydıyla üçer aylık
dönemlerde aynı türden menkul
kıymetlerden oluan zarar stopaj
matrahından indirilir.
• Aaıda sayılan gelirler stopaja tabi
deil.
(a) Tam mükellef kurumların 2MKB’de
ilem gören hisse senetlerinden 1
yıldan fazla elde tutulanlardan elde
edilenler,
(b) Hazinece yurt dıında ihraç edilen
tahvil ve bonolardan (Eurobond) elde
edilenler
(c) Banka ve finans kurumları ile dier
tam mükellef kurum ve dar mükellef
kurum ubelerinin kendi aralarındaki
vadeli ilem ve opsiyon ilemleri
• Tam mükellef kurumlara ve yabancı
kurum ubelerine daıtılan kâr
paylarından stopaj yapılmaz, dier
gerçek ve tüzel kiilere daıtılanlar % 15
stopaja tabi.
• Kârın sermayeye ilavesi halinde stopaj
yapılmaz.
• 1998 öncesi kurum kazancından, 1999
– 2002 istisna kazançlarından ve GVK
Geç. Md. 61 kapsamında daıtılanlardan
stopaj yapılmaz.
STOPAJ
1
Ticari veya zirai kazanca dahil olmayan yatırımlardan elde edilen gelir dikkate alınmıştır.
(*) Uluslararası vergi anlamaları göz önünde bulundurulmalıdır. (**)Beyan sınırı, varsa Türkiye’de stopaja tabi tutulmu dier menkul sermaye iratları (mevduat faizi, repo, yatırım fonu kâr payı, ÖFK kâr payı hariç)
ve gayrimenkul sermaye iratlarının (örn. iyeri kira geliri) eer yararlanıyorsa enflasyon indirimi ve istisna uygulaması sonrası tutarları eklenmek suretiyle dikkate alınır. Birden sonraki iverenden elde edilen brüt ücret,
tarifenin ikinci gelir dilimini aarsa ücretle birlikte MS7 ve GMS7’nin tamamı beyan edilir.(***) Yurt dıında elde edilenlerin Türkiye’de stopaja ve istisna uygulamasına konu olmayan dier menkul ve gayrimenkul sermaye
iratlarıyla birlikte toplamı 875 YTL’yi amıyorsa beyan edilmez, aıyorsa tamamı beyan edilir. (****) 875 YTL’nin hesabında stopaja ve istisnaya konu olmayan bütün menkul ve gayrimenkul sermaye iratları toplamı
dikkate alınır. (§) Genel Uyarı’ya bkz.
Hisse Senedi ve Dier
Menkul Kıymetlerin
Alım- Satım Kazançları
(Her Türlü Bono,
Eurobond ve Tahvil ile
Vadeli 7lem ve Opsiyon
Sözlemeleri Dahil)
Tam Mükellef (Kanuni
veya 7 Merkezi
Türkiye’de Bulunan)
Kurumlardan Elde Edilen
Kâr Payı
Gelir
• Kurum nezdinde yapılan stopaj öncesi (brüt) tutarın yarısı istisna,
kalan tutar 18.000 YTL’yi aarsa tamamı beyan edilir. (**)
• Bedelsiz hisse senedi olarak daıtılan temettüler beyan ve vergi dıı.
• Kâr payı üzerinden daıtan kurum nezdinde yapılan stopajın
tamamı beyannamedeki vergiden mahsup edilir.
• 1998 ve öncesi kazançtan daıtılanlar beyan dıı.
• 1999 – 2002 istisna kazancından daıtılanların net tutarının 1/9
fazlasının yarısı dikkate alınır. Beyan edilen tutarın 1/5’i mahsup
edilir.
GERÇEK K7871
Tam Mükellef
Mükellef
2006 YILINDA ELDE ED7LEN MENKUL SERMAYE GEL7RLER7N7N BEYAN VE VERG7LEME ESASLARI (2)
Faizsiz Kredi Veren
Kurumlara (Katılım
Bankaları/ÖFK)
Ödenen Kâr Payı (***)
Mevduat Faizleri
(Borsa Para Piyasası
Takasbank’ta elde
edilenler dahil) (***)
Repo Gelirleri
(***)
Her Nevi Tahvil ve
Bono Faizleri(***)
- Hazine Bonosu (HB)
- Devlet Tahvili (DT)
- Eurobond,
- Özel Sektör Tahvili,
- Finansman Bonosu,
- Varlıa Dayalı
Menkul Kıymet.
Menkul Kıymet
Yatırım Fonları (A ve B
Tipi) Katılma Belgeleri
Kâr Payı ve
Borsa Yatırım Fonu
Alım-Satım Kazancı
Gelir
Mükellef
• Türkiye’de elde edilenler beyan edilmez.
tutulmayan gelirlerle birlikte toplamı 900 YTL’yi aarsa
tamamı beyan edilir. (****)
• Türkiye’de elde edilenler beyan edilmez, stopaj nihai vergi.
• Off-shore faizinde Türkiye’de stopaj yok, dier stopaja tabi
• Türkiye’de elde edilenler beyan edilmez, stopaj nihai vergi.
• 1.1.2006 öncesi ihraç edilenlerden 1.1.2006 sonrası elde
edilen:
(a) YTL cinsinden elde edilenlere enflasyon indirimi
uygulanır.
(d) 26.07.2001-31.12.2005 arasında ihraç edilen DT ve HB
YTL faizinin enflasyon indiriminden sonraki tutarının
205.994,16 YTL’si vergiden istisnadır.
(e) 2stisna uygulamasından sonraki tutar vergi tarifesinin
ikinci gelir dilimini aarsa, enflasyon indirimi ve istisna
uygulaması sonrası gelirin tamamı beyan edilir.(**)
• 1.1.2006 sonrası ihraç edilenlerden elde edilen
(a) Türkiye’deki banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla elde
edilen veya Türkiye’de GVK Geç Md. 67’ye göre stopaja tabi
tutulan faiz beyan edilmez.
• Banka ve aracı kurumlar
• Türkiye’de kurulu tam mükellef fonlardan banka ve aracı
kurumlar vasıtasıyla elde edilenler beyan edilmez, stopaj
nihai vergidir.
• Yabancı ülke fonlarından elde edilenler deer artı kazancı
olarak beyana tabi.
• Yabancı fonları elde bulundurma süresindeki (son ay hariç)
ÜFE artıı % 10 veya daha fazla olursa maliyet revizesi (ÜFE
endekslemesi) yapılır.
nihai vergi.
• Beyan edilmez, stopaj
nihai vergi.
• Beyan edilmez, stopaj
nihai vergi.
• Beyan edilmez, stopaj
vasıtasıyla elde edilenler
beyan edilmez, sıfır
stopaj.
• Eurobond hariç
dierlerinden faizleri
stopaja tabi
olmayanlardan elde
edilenler tam
mükelleflerin tabi
olduu esaslara göre
münferit beyanname ile
beyan edilir.
• Eurobond faizleri
beyana tabi deil.
• Banka ve aracı kurumlar
vasıtasıyla elde edilenler
beyan edilmez, sıfır
stopaj
• Yabancı ülke
fonlarından elde
edilenler tam
mükellefteki esaslara
göre münferit
beyanname ile beyan
edilir.
Dar Mükellef
(*)
Tam Mükellef
GERÇEK K787
vergisinden mahsup edilir.
• Kurum kazancına dahil.
• Yapılan stopaj kurumlar
vergisinden mahsup edilir.
• Kurum kazancına dahil.
• Yapılan stopaj kurumlar
• Kurum kazancına dahil.
• Yapılan stopaj kurumlar
vergisinden mahsup edilir.
vergisinden mahsup edilir.
• Kurum kazancına dahil.
• Yapılan stopaj kurumlar
• Kurum kazancına dahil.
• Yapılan stopaj kurumlar
vergisinden mahsup edilir.
Tam Mükellef
KURUM
2007 YILINDA ELDE ED7LEN MENKUL SERMAYE GEL7RLER7N7N BEYAN VE VERG7LEME ESASLARI (1)
• Türkiye’deki iyerince elde edilenler
beyana ve vergiye tabi (yapılan stopaj
kurumlar vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Türkiye’deki iyerince elde edilenler
beyana ve vergiye tabi (yapılan stopaj
kurumlar vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Türkiye’deki iyerince elde edilenler
beyana ve vergiye tabi (yapılan stopaj
kurumlar vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Eurobond faizleri beyana tabi deil.
• Eurobond hariç dierlerinden faizleri
stopaja tabi olmayanlardan elde
edilenler tam mükelleflerin tabi
olduu esaslara göre hesaplanarak
özel beyanname ile beyan edilir.
• Yabancı kurumun Türkiye’deki
iyerince elde edilenler beyana ve
vergiye tabi (yapılan stopaj kurumlar
vergisinden mahsup edilir).
• Yabancı kurumun Türkiye’deki
iyerince elde edilenler beyana ve
vergiye tabi (yapılan stopaj kurumlar
vergisinden mahsup edilir).
• Dierlerinde banka ve aracı kurumlar
vasıtasıyla elde edilenler beyan
edilmez.
• Yabancı ülke fonlarından elde
edilenler özel beyanname ile beyan
edilir.
Dar Mükellef(*)
•
•
•
•
•
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0
Vadesi 2007 yılına sarkanlar dahil % 15.
Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0
Bankalar arası mevduat ve aracı kurumun
Takasbankında stopaj yok
Vadesi 2007 yılına sarkanlar dahil % 15.
Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0
• Vadesi 2007 yılına sarkanlar dahil % 15.
• Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
• DT ve HB faizlerinde (TK2 ve KO2
tarafından çıkartılanlardan elde edilenler
dahil) (Hazinece yurt dıında ihraç
edilenlerden (Eurobond) elde edilenler
hariç) % 10,
• Özel sektör tahvil ve bonolarından elde
edilenlerde % 10
• 1.1.2006’dan önce ihraç edilen tahvil ve
bonoların faiz gelirinden Geç. 67’ye göre
stopaj yapılmaz (GVK ve KVK’ya göre
stopaj yapılır (HB ve DT’de stopaj % 0)).
• Borsa yatırım fonları, emeklilik yatırım
fonları, menkul kıymetler yatırım fonları
ve ortaklıkları, konut finansman fonları ve
varlık finansman fonlarına yapılan
ödemelerde % 0 (özel sektör faizlerinde
% 10)
2MKB’de ilem gören hisse senetlerinden
oluan yatırım fonlarının 1 yıldan fazla
süreyle elde tutulan katılma belgelerinin
elden çıkartılmasında stopaj yok.
• Dierlerinde alım-satım kazancı (kâr payı)
üzerinden % 10 stopaj.
• Fon bünyesinde stopaj sıfır.
• Fon portföyünün % 51 ve daha fazlası
STOPAJ
(d) Borsada ilem gören hisse senetlerinin 3 ay, dier tam mükellef
kurumların hisse senetlerinin 1 yıldan (§) sonra satıından salanan
kazanç vergi dıı.
(e) Kazancın, elde bulundurma dönemindeki (son ay hariç) maliyet
revizesi sonrası tutarının 15.000 YTL tutarı aan kısmı beyana
tabi.(****)
(f) 26.07.2001 - 31.12.2005 arası ihraç edilen DT ve HB kazancının
maliyet revizesinden sonraki 205.994,16 YTL’si istisna
• 1.1.2006 öncesi iktisap edilen (1.1.2006 öncesi ihraç edilen HB ve
DT’nin bu tarih sonrasında iktisabı dahil):
(d) Türkiye’deki banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla elde edilen veya
Türkiye’de GVK Geç Md. 67’ye göre stopaja tabi tutulan kazanç
beyan edilmez.
(e) Tam mükellef kurumların 2MKB’de ilem gören hisse senetlerinin 1
yıldan (2MKB’de ilem görmeyenlerde 2 yıldan) sonra satıından
salanan kazanç beyan ve stopaj dıı.
(f) Elde bulundurma dönemindeki (son ay hariç) ÜFE artıı % 10 veya
daha fazla olursa maliyet revizesi sonrası tutar beyan edilir.
• Kur farkından
doan kazanç vergi
dıı.
• Dierleri tam
mükelleflerdeki
esaslara göre
münferit
beyanname ile
beyan edilir.
• Türkiye’deki banka
ve aracı kurumlar
vasıtasıyla SPK
mevzuatına tabi
menkul kıymetlerde
yapılan ilemlerden
elde edilenler
beyan edilmez,
sıfır stopaj (stopaja
tabi olmamakla
birlikte
Eurobondlardan
elde edilenler
dahil).
• Beyan edilmez,
stopaj nihai vergi.
Dar Mükellef (*)
• Yapılan stopaj
kurumlar vergisinden
mahsup edilir.
• Kurum kazancına
dahil.
• Yabancı kurumun
Türkiye’deki iyerince elde
edilenler beyana ve vergiye
tabi.
• Banka ve aracı kurumlar
vasıtasıyla SPK mevzuatına
tabi menkul kıymetlerden
elde edilenler den stopaja
tabi tutulanlar beyan
edilmez (stopaja tabi
olmamakla birlikte
Eurobondlardan elde
edilenler dahil).
• 2zin alınarak Türkiye’ye
getirilen sermaye ile iktisap
edilen menkul kıymet ve
itirak hisselerinin arızi
olarak satıından elde edilen
kazancın hesabına kur
farkları dahil edilmez.
• Kur farkının vergilenmemesi
için kazancın sadece bu
ekilde iktisap edilen
menkul kıymetler ve itirak
hisselerinin satı kazancı
ve/veya bunların temettü ve
faiz gelirlerinden ibaret
bulunması arttır.
• Yabancı kurumun
Türkiye’deki iyerince elde
edilenler kurum kazancına
dahil edilir ve itirak
kazançları istisnası
uygulanarak vergi dıı
bırakılır (yatırım ortaklıkları
kâr payları istisnadan
yararlanamaz). (KVK md
5/1(a)(1))
• Dierlerinde beyan edilmez.
• Kurum kazancına
dahil.
• 2tirak kazançları
istisnası uygulanarak
vergi dıı bırakılır
(yatırım ortaklıkları
kâr payları istisnadan
yararlanamaz). (KVK
md 5/1(a)(1))
Dar Mükellef(*)
Tam Mükellef
KURUM
• Aaıda sayılan gelirler stopaja tabi deil.
(d) Tam mükellef kurumların 2MKB’de ilem gören
hisse senetlerinden 1 yıldan fazla elde
tutulanlardan elde edilenler,
(e) Hazinece yurt dıında ihraç edilen tahvil ve
bonolardan (Eurobond) elde edilenler
(f) Banka ve finans kurumları ile dier tam mükellef
kurum ve dar mükellef kurum ubelerinin kendi
aralarındaki vadeli ilem ve opsiyon ilemleri
• Takvim yılı aılmamak kaydıyla üçer aylık dönemlerde
aynı türden menkul kıymetlerden oluan zarar stopaj
matrahından indirilir.
• 1.1.2006 öncesinde ihraç edilen menkul
kıymetlerden elde edilen kazançlardan stopaj
yapılmaz.
• SPK’na göre kurulan borsa ve emeklilik yatırım
fonlarının kazançlarından stopaj yapılmaz.
• Türkiye’de kurulu vadeli ilem ve opsiyon
borsalarındaki ilemlerden elde edilen kazançlardan
% 10 stopaj yapılır.
• 1.1.2006 sonrası iktisap edilen hisse senetlerinden
banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla elde edilen
kazançtan aynı takvim yılının üçer aylık dönemleri
itibarıyla % 10 stopaj yapılır.
• Tam mükellef kurumlara ve yabancı kurum
ubelerine daıtılan kâr paylarından stopaj yapılmaz,
dier gerçek ve tüzel kiilere daıtılanlar % 15
stopaja tabi.
• Kârın sermayeye ilavesi halinde stopaj yapılmaz.
• 1998 öncesi kurum kazancından, 1999 – 2002
istisna kazançlarından ve GVK Geç. Md. 61
kapsamında daıtılanlardan stopaj yapılmaz.
STOPAJ
1
Ticari veya zirai kazanca dahil olmayan yatırımlardan elde edilen gelir dikkate alınmıştır.
gayrimenkul sermaye iratlarının (örn. iyeri kira geliri) eer yararlanıyorsa enflasyon indirimi ve istisna sonrası tutarları eklenmek suretiyle dikkate alınır. Birden sonraki iverenden elde edilen brüt ücret, 19.000 YTL’yi
aarsa ücretle birlikte MS7 ve GMS7’nin tamamı beyan edilir.(***) Yurt dıında elde edilenlerin Türkiye’de stopaja ve istisna uygulamasına konu olmayan dier menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarıyla birlikte toplamı
2007 için belirlenecek tutarı amıyorsa beyan edilmez, aıyorsa tamamı beyan edilir. (****) Beyan eiinin hesabında stopaja ve istisnaya konu olmayan bütün menkul ve gayrimenkul sermaye iratları toplamı dikkate
alınır. (§) Genel uyarı’ya bkz.
(*) Uluslararası vergi anlamaları dikkate alınmalıdırr. (**)Beyan sınırı, varsa Türkiye’de stopaja tabi tutulmu dier menkul sermaye iratları (mevduat faizi, repo, yatırım fonu kâr payı, ÖFK kâr payı hariç) ve
Hisse Senedi ve
Dier Menkul
Kıymetlerin AlımSatım Kazançları (Her
Türlü Bono,
Eurobond ve Tahvil
ile Vadeli 7lem ve
Opsiyon Sözlemeleri
Dahil)
• 1.1.2006 sonrası ihraç (hisse senetlerinde iktisap) edilen:
• Borsada ilem görmeyenlerin ivazsız olarak iktisap edilenlerinden elde
edilenler beyana ve GVK Geçici Md. 67 stopajına tabi deil.
• Türkiye’deki vadeli ilem ve opsiyon borsalarında elde edilen
kazançlarda Geçici Md. 67 stopajı % 10, beyan yok.
• Kurum nezdinde yapılan stopaj öncesi (brüt) tutarın yarısı istisna, kalan
tutar vergi tarifesinin ikinci gelir dilimini aarsa tamamı beyan edilir.
(**)
• Bedelsiz hisse senedi olarak daıtılan temettüler beyan ve vergi dıı.
• Kâr payı üzerinden daıtan kurum nezdinde yapılan stopajın tamamı
beyannamedeki vergiden mahsup edilir.
• 1998 ve öncesi kazançtan daıtılanlar beyan dıı.
• 1999 – 2002 istisna kazancından daıtılanların net tutarının 1/9
fazlasının yarısı dikkate alınır. Beyan edilen tutarın 1/5’i mahsup edilir.
Tam Mükellef
Gelir
Tam Mükellef
(Kanuni veya 7
Merkezi Türkiye’de
Bulunan)
Kurumlardan
(Yatırım Ortaklıkları
Dahil) Elde Edilen
Kâr Payı
GERÇEK K7871
Mükellef
2007 YILINDA ELDE ED7LEN MENKUL SERMAYE GEL7RLER7N7N BEYAN VE VERG7LEME ESASLARI (2)
݆İkabhİibo=
݆İkabhİibo=
GENEL UYARI
1.
1.1.
1.2.
1.2.1.
1.2.2.
1.3.
1.4.
1.5.
1.5.1.
GENEL BİLGİ
Bu Rehber Kimin İçin Hazırlandı?
Menkul Sermaye Geliri
Menkul Sermaye İratları
Değer Artışı Kazancı (Menkul Kıymet Alım – Satım Kazancı)
İndirim Oranı (Enflasyon İndirimi) Uygulaması
TEFE (ÜFE) Endekslemesi
Menkul Kıymet Alım-Satım Zararının Kazançtan İndirilmesi (Mahsubu)
31/12/2005 İtibarıyla Elde Bulunan Hisse Senetleri ile 1/1/2006 Öncesinde İhraç
Edilmiş Her Nevi Tahvil ve Hazine Bonoları
1.5.2.
01/01/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilen Menkul Kıymetler ile Bu Tarihten
İtibaren İktisap Edilen Hisse Senetleri
1.6.
Menkul Sermaye Geliri Ne Zaman Elde Edilmiş Sayılır?
1.7.
Menkul Sermaye İratlarında (Faiz, Repo, Kâr Payı) Beyanname Verme
Sınırının Geçilip Geçilmediği Nasıl Belirlenir?
1.8.
Ticari ve Mesleki Kazanç Sahiplerinin Menkul Sermaye İratlarının (MSİ) Durumu
1.9.
Vergi ve Stopaj Matrahının Belirlenmesi
1.9.1.
01/01/2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilen Hisse Senetleri ile Bu Tarihten
İtibaren İhraç Edilen Diğer Menkul Kıymetlerden Elde Edilen Gelirlerden
Yapılacak Stopaj
1.9.1.1. Tevkifata tabi gelirler
1.9.1.2. Genel Düzenleme
1.9.1.3. Genel Düzenlemenin İstisnaları
1.9.2.
Tevkifat Matrahının Tespiti
1.9.2.1. Alım – Satım işlemlerinde tevkifat matrahı
1.9.2.2. Komisyon İadeleri
1.9.2.3. Aynı menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracından değişik tarihlerde
alımlar yapıldıktan sonra bunların bir kısmının elden çıkarılması
1.9.2.4. Bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının alımından önce elden
çıkarılması
1.9.2.5. Sermaye artırımları dolayısıyla sahip olunan hisse senetlerinin alış tarihi ve
bedelleri
1.9.2.6. Rüçhan hakkı kuponlarının satışı halinde maliyet bedeli
1.9.2.7. Kuponlu tahvillerde alış bedeli
1.9.2.8. Tahvil alış bedelininin itfa bedeli ve işlemiş faiz tutarının üzerinde olması
1.9.2.9. Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymet veya diğer
sermaye piyasası araçları
1.9.2.10. Yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymetler veya diğer sermaye
piyasası araçları
1.9.2.11. Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri
1.9.2.12. İhtiyari beyan
1.9.2.13. Virman işlemlerinde tarih ve maliyet bildirimi
1.9.2.14. Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının fiziken bir banka veya
aracı kuruma teslim edilmesi
1.9.2.15. Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının itfası halinde tevkifat
Matrahı
1.9.2.16. Dönemsel getirilerde tevkifat matrahı
Sayfa
i-ii
1
1
2
4
4
4
5
6
6
6
9
9
10
11
11
11
11
11
12
12
12
13
14
15
16
17
18
19
19
20
24
26
27
27
27
1.9.2.17.
1.9.2.18.
1.9.2.19.
1.9.3.
1.9.4.
Ödünç işlemlerinde tevkifat matrahı
Birden fazla banka veya aracı kurumla çalışılması
Birden fazla hesap kullanılması ve müşterek hesaplar
Tevkifat oranı
Tevkifat Dönemi
2.
2.1.
2.2.
2.2.1.
2.2.2.
2.2.3.
2.2.3.1.
2.2.3.2.
2.2.4.
2.2.4.1.
2.2.4.2.
2.2.5.
HİSSE SENEDİ VE ÖDÜNÇ MENKUL KIYMET KOMİSYONLARI
Genel Olarak
Hisse Senedi Alım-Satım Kazançları
31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan Hisse Senetleri
1/1/2006 Sonrasında İktisap Edilen Hisse Senetleri
Beyan Edilmeyecek Hisse Senedi Alım – Satım Kazançları
31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan Hisse Senetleri
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilen Hisse Senetleri
Beyan Edilecek Hisse Senedi Alım – Satım Kazançları
31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan Hisse Senetleri
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilen Hisse Senetleri
Hisse Senedi Alım – Satım Kazancında Elde Bulundurma Süresinin ve Vergi
Matrahının Tesipiti
2.2.6.
Elde Bulundurma Süresinin Belirlenmesinde Hisse Senetlerinin İktisap Tarihinin
Tespiti
2.2.6.1. Sermaye Artırımları Dolayısıyla Sahip Olunan Bedelsiz Hisse Senetleri
2.2.6.2. Aynı Hisse Senedinden Yıl İçinde Birden Fazla Alım Satım Yapılması
2.2.6.3. Aracı Kurumlar Vasıtasıyla Alınan Hisse Senetlerinin İktisap Tarihi
2.2.7.
Sermaye Artırımları Dolayısıyla Sahip Olunan Bedelsiz Hisse Senetlerinin
Maliyet Bedeli
2.2.8.
Geçici İlmühaberler
2.2.9.
Kayden İzlenen Hisse Senetleri
2.3.
Hisse Senedi Kâr Paylarının (Temettü) Beyanı ve Vergilenmesi
2.3.1.
Genel Olarak
2.3.2.
Bedelsiz Hisse Senetlerinin Durumu
2.4.
Ödünç Menkul Kıymet Komisyonları
3.
3.1.
3.2.
4.
4.1.
4.2.
4.2.1.
4.2.1.1
4.2.2.
4.2.2.1
4.3.
4.3.1.
4.3.2.
YATIRIM ORTAKLII HİSSE SENETLERİNİN KÂR PAYLARININ BEYANI VE
VERGİLENMESİ
31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan YO Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kar
Payı
1/1/2006’dan Sonra İktisap Edilen YO Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kar Payı
DEVLET TAHVİLİ (DT) VE HAZİNE BONOSU (HB)
Genel Olarak
26/7/2001 – 31/12/2005 Arasında İhraç Edilmiş DT ve HB’den Elde Edilen
Gelirler
Faiz Geliri
Faiz Gelirinde İstisna Uygulaması
Alım – Satım Kazancı
Alım – Satım Kazancında İstisna Uygulaması
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilen DT ve HB’den Elde Edilen Gelirler
Faiz Geliri
Alım – Satım Kazancı
28
28
28
28
29
30
30
30
30
30
31
31
32
33
33
34
34
35
35
36
36
36
37
37
38
38
40
40
41
41
43
44
44
44
44
46
48
48
49
49
49
5.
5.1.
5.2.
5.2.1.
5.2.2.
5.3.
5.3.1.
5.3.2.
5.4
EUROBONDLAR
Genel Olarak
26/7/2001 – 31/12/2005 Arasında İhraç Edilen Eurobondlardan Elde Edilen
Gelirler
Faiz Geliri
Alım – Satım Kazancı
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilen Euorobondlardan Elde Edilen Gelirler
Faiz Geliri
Alım – Satım Kazancı
Yabancı Kurum ve Kuruluşlarca İhraç Edilen Eurobondlar
50
50
50
50
52
53
53
54
54
6.
MEVDUAT VE REPO
56
7.
YATIRIM FONLARI KATILMA BELGESİ KÂR PAYLARI
57
8.
8.1.
8.2.
ÖZEL SEKTÖR TAHVİLİ
Faiz Geliri
Alım – Satım Kazancı
59
59
61
9.
BORSA PARA PİYASASINDA (TAKASBANK’TA) ELDE EDİLEN FAİZLER
63
10.
VADELİ İŞLEM VE OPSİYON İŞLEMLERİNDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLAR
64
11.
TÜRKİYE’DE YERLEŞİK OLMAYANLARIN (DAR MÜKELLEFLERİN)
VERGİLENDİRİLMESİ
65
12.
12.1.
12.2.
BEYANNAMENİN VERİLMESİ VE VERGİLERİN ÖDENMESİ
Genel Olarak
Aile Bireylerinin Gelirlerinin Beyanı
67
67
67
13.
VERGİ TARİFESİ
68
14.
BEYAN EDİLEN GELİR ÜZERİNDEN ÖDENEN VERGİLERİN MAHSUBU
69
15.
DİE ÜRETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ
70
dbkbi=rv^of=
dbkbi=rv^of=
Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 1 inci Madde, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren banka ve
aracı kurumlar vasıtasıyla yapılan menkul kıymet işlemlerinden elde edilen menkul sermaye
gelirlerinin vergilenmesini yeni esaslara bağlamıştır. Söz konusu Geçici Madde 1 ile getirilen
düzenleme, esas itibarıyla 1/1/2006 tarihinden itibaren banka ve aracı kurumların olağan
faaliyetleri çerçevesinde aracılık yaptıkları menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları
işlemlerinden elde edilecek faiz, alım-satım kazancı ve benzeri gelirleri kapsamaktadır. Bununla
birlikte, 1/1/2006 öncesinde iktisap edilmiş olan menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası
araçları ile bu tarihten önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonoları ile Toplu Konut
İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin elde tutulması veya elden
çıkarılması suretiyle sağlanan gelirlerin vergilendirilmesinde, 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli
olan hükümler uygulanmaktadır.
Geçici 67 nci Maddenin 13 numaralı fıkrasında, bu maddede geçen “menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası aracı” ifadesinin, özel bir belirleme yapılmadığı sürece Türkiye’de ihraç edilmiş ve
Sermaye Piyasası Kurulunca kayda alınmış ve/veya Türkiye’de kurulu menkul kıymet ve vadeli
işlem ve opsiyon borsalarında işlem gören menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası araçları
ile kayda alınmamış olsa veya menkul kıymet ve vadeli işlem borsalarında işlem görmese dahi
Hazinece veya diğer kamu tüzel kişilerince ihraç edilecek her türlü menkul kıymet veya diğer
sermaye piyasası aracını ifade edeceği hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, aynı maddenin 16 numaralı fıkrasında; bu madde kapsamına girmeyen ve 1/1/2006
tarihinden önce iktisap edilmiş olan menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan gelirlerin
vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümler uygulanacağı belirtilmiştir.
Geçici 67 nci maddede yer alan 13 ve 16 numaralı fıkra hükümlerinin birlikte nasıl yorumlanacağı
konusunda belirsizlik vardır. Şöyle ki, her iki fıkrada geçen “menkul kıymet” ifadesi 13 üncü
fıkrada tanımlandığı şekilde kabul edilirse, 1/1/2006 tarihi öncesinde iktisap edilmiş olan Sermaye
Piyasası Mevzuatına tabi olmayan menkul kıymetlerin Geçici 67 nci Madde kapsamında olmadığı
sonucuna varılacaktır. Dolayısıyla bu menkul kıymetlerden 1/1/2006 sonrasında elde edilen gelirler
bakımından 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli hükümler değil işlem sırasında geçerli olan
hükümler uygulanacaktır (1/1/2006 öncesinde ihraç edilmiş olan özel sektör tahvillerinden bu
tarih sonrasında elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde ise 9 numaralı fıkradaki özel belirleme
nedeniyle 31/12/2005 tarihinde geçerli hükümler uygulanacaktır). Sermaye Piyasası Mevzuatına
tabi olan menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarından 1/1/2006 tarihi öncesinde
iktisap edilenler bakımından ise 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli hükümler uygulanacaktır (bu
tarihten önce ihraç edilmiş olan Devlet tahvili ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi ve
Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin elde tutulması veya elden çıkarılması suretiyle
sağlanan gelirlerin vergilendirilmesinde de 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümler
uygulanacaktır).
Gelir İdaresinin konuya ilişkin olarak kamuya açıklanan herhangi bir yazılı görüşü (mukteza,
sirküler, tebliğ vb.) bulunmamaktadır. Gelir İdaresinin konuyu yukarıdaki şekilde yorumlaması
halinde 1/1/2006 öncesinde iktisap edilen, halka açık olmayan (SPK Mevzuatına tabi olmayan)
şirketlerin hisse senetlerinin bu tarih sonrasında elden çıkartılması halinde 31/12/2006 tarihi
itibarıyla geçerli hükümlere göre değil işlemin yapıldığı tarihte geçerli hükümlere göre vergileme
yapılması gerekecektir. Bu durum, aşağıdaki tabloda özetlenen 3 ayrı konuda yatırımcıların
aleyhine bir durum yaratacaktır.
i
1/1/2006 öncesinde iktisap edilen halka açık olmayan şirketlerin hisse senetlerinden bu
tarih sonrasında elde edilecek alım-satım kazancı
Konu
16 numaralı fıkranın yatırımcı lehine
yorumu
16 numaralı fıkranın
yatırımcı aleyhine yorumu
Maliyet revizesi
(ÜFE
endekslemesi)
ÜFE’deki artış % 10’un altında kalsa dahi
elden çıkarmanın (satışın) gerçekleştiği ay
hariç iktisap bedeli endekslenerek (maliyet
revizesi yapılarak) kazanç belirlenebilir.
ÜFE’deki artış % 10 ve daha
fazla olmadıkça maliyet
revizesi yapılamaz.
Alım-satım
(değer artış)
kazancında
istisna
Alım-satım kazancının varsa diğer değer
artış kazançları ile birlikte toplamının 2006
yılı için 14.000 YTL’si vergiden istisna edilir.
İstisna uygulanamaz.
Elde bulundurma
süresine bağlı
istisna
1 yıldan daha fazla süreyle elde tutulduktan
sonra satıştan elde edilen kazanç
vergilenmez.
2 yıldan daha fazla süreyle
elde tutulduktan sonra
satıştan elde edilen kazanç
vergilenmez.
Benzer bir yorumun Hazine Müsteşarlığı dışındaki kurum ve kuruluşlarca yurt dışı piyasalarda ihraç
edilen Eurobondlar için de yapılabilmesi mümkündür. Bu tür Eurobondların Geçici 67 nci madde
kapsamında olmadığı gerekçesiyle, 1/1/2006 öncesinde ihraç edilmiş olan bu tür Eurobondlardan
2006 ve sonrasında elde edilen alım-satım kazançlarının 14.000 YTL’lik istisnadan
yararlanamayacağı ve ÜFE endekslemesinin ancak artışın % 10 ve daha fazla olduğu durumda
uygulanacağı yönünde görüşler vardır. Vergi İdaresinin görüşü bu konuda da henüz belli değildir.
Biz aşağıdaki gerekçelerle söz konusu 16 numaralı fıkra hükmünün yatırımcı lehine yorumlanması
gerektiği görüşündeyiz. Bu nedenle, Rehberdeki açıklamalarımız bu çerçevede yapılmıştır. Ancak,
Gelir İdaresinin konuyu yatırımcı aleyhine yorumlayabileceğinin Rehber kullanıcılarının kararlarında
dikkate alınması gerektiğini hatırlatırız.
Geçici 67 nci maddenin 16 numaralı fıkrasında; bu madde kapsamına girmeyen ve 1/1/2006
tarihinden önce iktisap edilmiş olan menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan gelirlerin
vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümler uygulanacağı belirtilmiştir.
Söz konusu fıkrada yer verilen “bu madde kapsamına girmeyen” ifadesi, 13 numaralı fıkradaki
“menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı” ifadesine dahil olmayan menkul kıymetlerin
tamamını kapsamaktadır. Çünkü 13 numaralı fıkrada yapılan “menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası aracı” tanımı zaten Geçici 67 nci maddede yer verilen menkul kıymetlerin tamamını
kavramaktadır. Başka bir ifadeyle, “menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı” tanımına dahil
olmayan başka bir menkul kıymetin madde kapsamında olmaması tanım gereği zaten mümkün
değildir. Dolayısıyla 16 numaralı fıkranın “her ihtimale karşı” 13 numaralı fıkradaki tanıma dahil
olmayan menkul kıymetler için getirildiği yorumunu yapmak doğru olmaz.
Bu nedenle, 16 numaralı fıkranın Geçici 67 nci maddede yer verilenlerin dışındaki bütün menkul
kıymetleri ve bu bağlamda halka açık olmayan şirketlerin hisse senetlerini kapsadığı yorumunun
doğruluğu kabul edilmek durumundadır. Nitekim fıkraların sırası da bize göre bu anlayışı teyit
etmektedir. 16 numaralı fıkra, “menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı” tanımının yer
aldığı 13 numaralı fıkradan sonra varsa kapsam dışında kalan bütün unsurları kapsamak amacıyla
getirilmiş olmalıdır.
Diğer yandan, 13 numaralı fıkrada bir bütünleşik ifade olarak “menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası aracı” ifadesine yer verilmişken, 16 numaralı fıkrada sadece “menkul kıymet” ifadesine
yer verilmesi, bize göre, 16 numaralı fıkranın Sermaye Piyasası Mevzuatına tabi olmayan menkul
kıymetler bakımından da 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli hükümlerin uygulanacağını belirtmek
amacını taşımaktadır.
ii
NK==
NK==dbkbi=_İidİ=
dbkbi=_İidİ=
1.1.
Bu Rehber Kimin İçin Hazırlandı?
Menkul sermaye gelirlerinin vergilendirilmelerine ilişkin açıklamaların yer aldığı bu rehber, 2006 yılında
faiz, kâr payı, repo geliri ile hisse senedi, bono ve tahvil gibi menkul kıymetlerden alım-satım kazancı elde
eden gerçek kişi bireysel yatırımcılar için hazırlanmıştır. 2007 yılında elde edilen söz konusu gelirlerin
vergilendirilme esaslarına da ayrıca yer verilmiştir.
5281 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 67 nci Madde çerçevesinde 01/01/2006
tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni düzenleme ile menkul kıymet alım-satım kazançlarında bir nevi
kaynakta vergi kesintisi esasına dayalı vergileme rejimine geçilmiştir.
Söz konusu yeni vergileme rejimi 1/1/2006 tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetleri ile 1/1/2006
tarihinden itibaren ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme
İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden elde edilen gelirlere uygulanacaktır.
31/12/2005 itibarıyla elde bulundurulan hisse senetleri ile yine bu tarih itibarıyla ihraç edilmiş her nevi
tahvil ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden
2006 ve sonrasında elde edilen gelirler 31/12/2005 tarihi itibarıyla geçerli mevzuata göre
vergilendirilecektir. Bu nedenle, 31/12/2005 tarihi itibarıyla elde bulunan menkul kıymetlerden 2006 ve
sonrasında elde edilen gelirlerin durumu 2005 yılında geçerli mevzuata göre ayrıca açıklanmıştır.
Bireysel yatırımcıların 2006 yılında elde ettikleri gelirlerin beyan ve vergileme durumunu tam olarak tespit
edebilmeleri için öncelikle bu gelirlerin hangi vergileme rejimine tabi olduğunu belirlemeleri
gerekmektedir.
Açıklamalar Türkiye’de yerleşik tam mükellef gerçek kişilerin durumu esas alınarak yapılmıştır (çalışma
veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları Türkiye’de
yerleşik sayılmamakta, bunlar dar mükellef kabul edilmektedirler). Türkiye’de yerleşik olmayan dar
mükellefler için ayrı bir bölümde açıklama yapılmıştır. Aksine bir belirleme yapılmadığı takdirde
Rehberdeki tüm açıklamalar tam mükellefler için yapılmış sayılmalıdır.
Aşağıda sayılanlar tam mükellefiyet esasında gerek yurt içinde gerekse yurt dışında elde ettikleri bütün
gelirler için Türk vergi mevzuatına göre vergilendirilirler.
−
−
−
Medeni Kanuna göre ikametgahı Türkiye’de bulunanlar,
Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (geçici ayrılmalar Türkiye’de
oturma süresini kesmez),
Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup
adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan
Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları
dolayısıyla gelir vergisine veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, bu kazanç ve iratları
üzerinden ayrıca Türkiye’de vergilendirilmezler.)
Aşağıda yazılı yabancılar ülkemizde altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmadıkları için
tam mükellef kabul edilmezler. Dolayısıyla bu kişiler dar mükellef sayılarak, sadece Türkiye’de elde ettikleri
gelirleri üzerinden vergilendirilirler.
1
−
−
Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın
ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat
veya seyahat maksadıyla gelenler,
Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya
kalmış olanlar.
Yukarıdaki kriterlere göre Türkiye’de yerleşik sayılmayan kişiler dar mükellef olarak nitelendirilir ve bu
kişiler dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri gelirleri üzerinden vergilendirilirler.
Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşamakta olan Türk
vatandaşları Türkiye’de yerleşik sayılmadıklarından, sadece Türkiye’de elde ettikleri gelirleri üzerinden
vergilendirilirler. Dar mükelleflerin Türkiye’de elde ettikleri gelirlerinin vergilendirilmesi tam mükelleflere
göre önemli farklılıklar gösterir. Dar mükelleflerin vergileme esaslarına ileride ayrı bir bölümde yer
verilmiştir.
Rehberdeki açıklamalar her bir yatırım aracından elde edilen gelir için ayrı ayrı verilmiştir. Farklı yatırım
araçlarından gelir elde edildiği durumda her bir yatırım aracından elde edilen gelirin beyan durumu
birlikte değerlendirilmeli, beyanı gerekenler aynı beyannamede birleştirilmelidir.
Bazı durumlarda, beyanname verilmesi belirli bir miktarı aşan gelirin elde edilmesine bağlıdır. Bu gibi
durumlarda beyan sınırının aşılıp aşılmadığı, aynı gruba giren gelirlerin toplamı dikkate alınarak
belirlenmelidir. Örneğin hisse senedi alım-satım kazancı ile Hazine bonosu ve Devlet tahvili alım-satım
kazancı menkul kıymet alım-satım kazancıdır ve diğer kazanç ve irat (değer artış kazancı) olarak
isimlendirilir. Hazine bonosu ve Devlet tahvili faizi, mevduat faizi, hisse senedi kâr payı ve repo geliri ise
menkul sermaye iradı olarak isimlendirilir. Bu konuda bölüm içerisinde yapılan açıklamalar göz önünde
bulundurulmalıdır.
Rehberdeki açıklamalar, aksi belirtilmedikçe Türkiye’deki yatırım araçlarından elde edilen gelirlere
yöneliktir. Yabancı yatırım araçlarından elde edilen gelirlerin beyanı, bu durum belirtilerek açıklanmıştır.
1.2.
Menkul Sermaye Geliri
Menkul sermaye gelirini, menkul sermaye iradı ve menkul kıymet alım-satım kazancı olarak ikiye ayırmak
mümkündür.
Menkul sermaye iradı, nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden oluşan sermayenin kâr payı,
faiz, kira ve benzeri iratlarıdır. Genel olarak ifade etmek gerekirse, menkul sermaye iradı, nakdi
sermayenin doğrudan veya belirli bir menkul kıymete bağlanarak üçüncü kişilerin kullanımına
sunulmasından kaynaklanan gelirdir.
Menkul kıymet alım-satım kazancı ise nakdi sermayeyi temsil eden menkul kıymetin alım-satımından
kaynaklanan kazancı ifade eder.
Vergi kanunlarımıza göre menkul sermaye iradı aynı isimli gelir unsurunu ifade ederken, menkul kıymet
alım-satım kazancı “değer artışı kazancı (diğer kazanç ve irat)” olarak farklı bir gelir unsurunu ifade eder.
Örneğin, hisse senedinin alım-satım kazancı “değer artışı kazancı (diğer kazanç ve irat)” grubuna girerken
aynı hisse senedinin kâr payı (temettü) “menkul sermaye iradı” sayılır. Yine benzer şekilde, Devlet tahvili
ve Hazine bonosunun faizi menkul sermaye iradı sayılırken, tahvil ve bononun vadesine kadar
beklenmeden satışından elde edilen kazanç “değer artışı kazancı (diğer kazanç ve irat)” sayılır.
Bu ayırım, her bir gelir unsurunun vergi matrahının belirlenmesinde farklı esaslar geçerli olduğu için
önemlidir.
2
Özellikle Devlet tahvili ve Hazine bonosundan elde edilen faiz geliri ile alım satım kazancının farklı gelir
unsurları olarak değerlendirilmesi, yatırımcılar bakımından bazen aleyhte bir durum yaratabilmektedir.
Kuponlu bir tahvilin satın alınmasında, işlemiş faizin bulunması halinde işlemiş faiz tutarı kupon alış
bedeli, temiz işlem fiyatı (Temiz Fiyat=Sözleşme fiyatı-İşlemiş faiz) ise tahvilin alış bedeli olarak kabul edilir.
Bir tahvil için işlemiş faiz, temiz işlem fiyatı üzerine eklenmesi gereken ve son kupon tarihinden sonra
tahvili elde tutma süresiyle orantılı kupon faizini ifade eder ve son kupon tarihinden valör tarihine kadar
geçen gün sayısının kupon dönemi gün sayısına oranı ile ödenecek kupon faizinin çarpılması suretiyle
hesaplanır. Söz konusu hesaplama, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası tarafından kabul edilen esaslar
çerçevesinde yapılır.
Bazı durumlarda temiz fiyat, tahvilin nominal bedelinin altında olabileceği gibi üzerinde de olabilmektedir.
Her iki durumda da eğer vadeye kadar beklenmeden tahvil satılırsa elde edilen gelir alım satım kazancı
(değer artış kazancı), satıştan önce tahsil edilen kupon faizi menkul sermaye iradı sayılır. Tahvilin kupon
faizi tahsil edildikten sonra satılması halinde satış bedeli kabaca tahsil edilen kupon faizi kadar daha az
olacağından aslında bir alım satım zararı doğması söz konusu olabilir. Bununla birlikte, aslında işlemiş
faiziyle başlangıçta satın alınan tahvil için ödenen bedelin belirli bir kısmı işlemiş faize karşılık geldiği halde
bu durum alım-satım kazancının hesabında dikkate alınmaz.
Tahvil faizi ve alım satım kazancının farklı gelir unsurlarını oluşturmaları nedeniyle alım satım zararı aynı
tahvilin faiz gelirinden mahsup edilemez (indirilemez). Bu durumda, eğer söz konusu alım satım zararının
mahsup edilebileceği başkaca bir değer artış kazancı yoksa zararın mahsup hakkı fiilen kaybolur ve
mükerrer vergileme ortaya çıkar.
Bu durumu şu örnekle daha iyi açıklamak mümkündür:
2006 yılında, 26/7/2001 tarihinden önce ihraç edilmiş ve nominal bedeli 500.000 YTL olan ve üç ayda bir
20.000 YTL kupon faizi ödemeli bir tahvili vadesine bir gün kala 515.000 YTL bedelden satın aldığımızı
düşünelim. Ertesi gün, söz konusu tahvilin kupon faizi olan 20.000 YTL’yi tahsil ettiğikten sonra aynı
tahvili 495.000 YTL bedelle sattığımızı varsayalım (cari faiz oranlarının aynı kaldığı ve tahvil fiyatlarını
etkileyecek başkaca bir gelişmenin yaşanmadığı durumda tahvil fiyatı tahsil edilen kupon bedeli kadar
azalacaktır). Bu durumda elde ettiğimiz gelirler aşağıdaki gibi olacaktır:
Tahvil faizi (menkul sermaye iradı): 20.000 YTL,
Tahvil alım satım zararı (değer artış kazancı): (20.000 YTL) (495.000 - 515.000)
Toplam kazanç: 20.000 – 20.000 = 0
Görüldüğü gibi, aslında söz konusu tahvil işleminden elde ettiğimiz net gelir sıfır olduğu halde tutarı elde
ettiğimiz faiz gelirini beyan edip vergisini vermemiz gerekecektir. Aynı tutardaki tahvil alım satım zararını
faiz gelirinden mahsup olanağı yoktur. Eğer aynı yılda yine bir tahvil/bono veya başka bir menkul kıymet
alım satım işleminden kaynaklanan kazancımız yok veya bu tür kazancımız faiz gelirinden az ise söz
konusu zararı, başka bir ifadeyle tahvil faizi nedeniyle ödeyeceğimiz vergiyi kısmen veya tamamen
mahsup etmemiz mümkün olmayacaktır.
3
1.2.1. Menkul Sermaye İratları
Menkul sermaye iratları Gelir Vergisi Kanununun (GVK) 75 inci maddesinde 15 ayrı bent halinde
sayılmıştır. Çok özellikli olanların dışında menkul sermaye iratları şu başlıklar altında toplanabilir.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Her nevi hisse senetlerinin kâr payları
Yatırım fonları katılma belgesi kâr payları
İştirak hisselerinden doğan kazançlar (örn. limited şirket ortaklarının kâr payları)
Kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerine bu sıfatları dolayısıyla verilen kâr payları
Her nevi tahvil ve bono faizleri
Mevduat faizi
Özel finans kurumlarında (ÖFK/Katılım bankası) (faizsiz bankacılık) açılan hesaplara ödenen kâr
payları
Repo geliri
Her nevi alacak faizleri (Adı, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan
faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler
dahil.)
07.10.2001 tarihinden itibaren düzenlenen şahıs sigorta ve bireysel emeklilik poliçeleri dolayısıyla
elde edilen gelirler
Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen gelirler
İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kâr paylarının devir ve temliki karşılığında
alınan para ve ayınlar
Her çeşit senetlerin iskonto edilmeleri karşılığında alınan iskonto bedelleri
Rehberde, yukarıda yer verilen menkul sermaye iratlarından genel nitelikli olan mevduat faizi, her nevi
tahvil ve bono faizi, ÖFK (katılım bankası) hesaplarında açılan hesaplara ödenen kâr payı, repo geliri, hisse
senedi kâr payı ve menkul kıymet yatırım fonu katılma belgesi kâr payının vergileme esaslarına yer
verilmiştir.
1.2.2. Değer Artışı Kazancı (Menkul Kıymet Alım-Satım Kazancı)
Değer artışı kazançları Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80 inci maddesinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Rehberde yer verilen değer artış kazançları Hazine bonosu, Devlet tahvili ve özel sektör tahvil ve bonosu
ile hisse senedi alım-satım kazançlarıdır.
1.3.
İndirim Oranı (Enflasyon İndirimi) Uygulaması
Faiz, repo gibi gelirlerin bir kısmı enflasyonu yansıtır. Başka bir ifade ile nominal (parasal) gelir, bunları
elde edenlerin gerçek gelirini yansıtmaz. Özellikle finansal piyasalarda menkul kıymetlerden elde edilen
gelirin bir bölümü enflasyona karşılık gelir.
Verginin reel gelir değil de nominal gelir üzerinden alınması sermayenin bir kısmının da vergilenmesi
anlamına gelir.
İşte bazı menkul sermaye gelirleri için “enflasyondan arındırma” olarak da nitelendirilebilecek bir
yöntemle, vergi matrahına ulaşırken indirim yapılır.
“İndirim oranı uygulaması” adı verilen bu yöntemde, elde edilen gelirin indirim oranına karşılık gelen
kısmı irat (gelir) sayılmaz ve bu kısımdan vergi alınmaz.
İndirim oranı, Vergi Usul Kanunu (VUK) hükümlerine göre gelirin elde edildiği yıl için tespit edilen yeniden
değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama
4
faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunur. Bu oran her yıl Maliye Bakanlığınca yayımlanan tebliğlerle
duyurulur.
2006 yılında elde edilen gelirler için uygulanacak indirim oranı % 46,5 olarak açıklanmıştır. (2005 yılının
indirim oranı % 53,7’dir).
ÖNEMLİ NOT: İndirim oranı (enflasyon indirimi), 1.1.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirler için
uygulanmayacaktır. Bununla birlikte, 1.1.2006 öncesinde iktisap edilmiş menkul kıymetlerden ve bu tarih
öncesinde ihraç edilmiş her nevi tahvil ve Hazine bonosu ile Toplu Konut İdaresi ve Özeleştirme İdaresince
çıkartılan menkul kıymetlerden (YTL cinsinden ihraç edilmiş olanlar) 1.1.2006 tarihinden itibaren elde
edilen gelirler için 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli hükümler uygulanacağından, söz konusu menkul
kıymetlerden 2006 yılında elde edilen YTL cinsinden faiz gelirleri de enflasyon indiriminden
yararlanacaktır.
1.4.
TEFE (ÜFE) Endekslemesi
Beyana tabi olan hisse senedi, tahvil ve bono gibi menkul kıymet alım-satım kazançlarının vergi matrahı
tespit edilirken, iktisap bedeli, bunların elden çıkarıldıkları ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik
Enstitüsü’nün (DİE) belirlediği aylık toptan eşya fiyat endeksindeki/üretici fiyat endeksindeki (TEFE/ÜFE)
artış oranında artırılır (DİE Endeksi için Rehberin sonuna bakınız). Artırılan iktisap bedeli ile satış bedeli
arasındaki farkın varsa istisna uygulamasından sonraki kısmı vergi matrahını oluşturur.
TEFE (ÜFE) artışı, menkul kıymetin elden çıkartıldığı/satıldığı aydan bir önceki ayın TEFE değeri ile hisse
senedinin iktisap edildiği/satın alındığı aydan bir önceki ayın TEFE (ÜFE) değeri esas alınarak yapılır. Artış
oranı iki TEFE (ÜFE) arasındaki oransal fark hesaplanarak belirlenebileceği gibi sonraki endeks değeri
önceki endeks değerine bölünmek suretiyle artış katsayısı hesaplanarak da belirlenebilir.
1/1/2006 tarihinden itibaren yapılan endekslemelerde TEFE yerine Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)
kullanılacaktır.
TEFE (ÜFE)’de azalış meydana gelmişse iktisap bedeli olduğu gibi alınarak vergiye tabi kazanç tespit edilir.
2006 ve Sonrası Uygulama
1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının (her
nevi tahvil ve bonoda 1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilenlerin) alım satımından yine bu tarihten
sonra elde edilen gelirler için TEFE endekslemesi, ancak endekslemenin yapılacağı süredeki artış oranının
% 10 veya daha fazla olması halinde yapılabilecektir. Aksi halde endeksleme yapılamayacaktır.
31.12.2005 tarihi itibariyle elde bulunan (iktisap edilmiş olan) menkul kıymetler bakımından bu tarih
itibariyle geçerli olan hükümler uygulanacağından, bu menkul kıymetlerin 2006 ve sonrasında elden
çıkartılmasından kaynaklanan kazançlar için endeks artışı % 10’un altında kaldığı durumda da TEFE
endekslemesi yapılabilecektir.
5
1.5.
Menkul Kıymet Alım-Satım Zararının Kazançtan İndirilmesi (Mahsubu)
1.5.1. 31/12/2005 İtibarıyla Elde Bulunan Hisse Senetleri ile 1/1/2006 Öncesinde İhraç Edilmiş
Her Nevi Tahvil ve Hazine Bonoları
Belirli bir yılda alım-satımı yapılan menkul kıymetlerin bir kısmından zarar edildiği takdirde bu zarar
diğerlerinin kazancından indirilerek (mahsup edilerek) değer artış kazancının vergi matrahı belirlenir (İlgili
yasa maddesinde bu konuda bir belirleme olmamasına rağmen Vergi İdaresince yazılı olarak verilen
görüşlerde bu mahsubun yapılacağı belirtilmektedir).
Bu zarar mahsubunun yapılabilmesi için, zararın vergiye tabi olan alım-satımlardan kaynaklanması gerekir.
Kazancı vergiden istisna olan veya elde bulundurma süresi nedeniyle vergileme dışında bırakılan menkul
kıymetlerin alım-satımından kaynaklanan zarar diğerlerinin kazancından indirilemez. Örneğin, 2005
yılındaki vergileme rejimine tabi olan ve 3 aydan daha fazla bir süre elde bulundurulduktan sonra satılan,
Borsada işlem gören bir hisse senedinden kaynaklanan zarar, aynı rejime tabi 3 aydan daha kısa sürede
elden çıkartılan hisse senetlerinden elde edilen kazançtan indirilemez. Çünkü 2005 yılında geçerli
mevzuata göre, Borsada işlem gören hisse senetlerinin 3 aydan daha fazla elde bulundurulduktan sonra
elden çıkarılmasından kaynaklanan kazanç vergileme dışıdır. Dolayısıyla kazancı vergi dışında bırakılan bir
işlemden kaynaklanan zararın mahsubu kabul edilmez.
Diğer yandan, 31/12/2005 tarihi itibarıyla elde bulunan hisse senetleri ile 1/1/2006 öncesinde ihraç
edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonosunun beyana tabi olan kazanç tutarından, Gelir Vergisi
Kanununun Geçici 67 nci Maddesi kapsamında yapılan işlemlerden kaynaklanan zarar mahsup edilemez.
Aynı şekilde, 2005 yılında geçerli vergileme rejimine tabi menkul kıymetlerden kaynaklanan zarar tutarı,
2006 – 2015 yılları arasında geçerli Geçici 67 nci Madde kapsamında elde edilen kazançtan mahsup
edilemez.
Herhangi bir tür menkul kıymetin alım-satımından kaynaklanan zarar diğer tür menkul kıymetten elde
edilen kazançtan indirilebilir. Örneğin üç aydan daha kısa bir süre elde tutulduktan hisse senedinden
kaynaklanan zarar, Hazine bonosunun alım-satımından kaynaklanan kazançtan indirilebilir.
Zarar mahsubuyla ilgili olarak belirtilmesi gereken diğer bir husus, mahsubun aynı tür gelir unsurları için
söz konusu olabileceğidir. Menkul kıymet alım-satım kazançları değer artışı kazancıdır. Menkul kıymetlerin
faizi ise menkul sermaye iradıdır. Dolayısıyla, menkul kıymet alım-satımından kaynaklanan zarar diğer bir
gelir türü olan menkul sermaye iradından (örn. bono ve tahvil faizi) mahsup edilemez. Bu konunun
ayrıntıları için lütfen 1.2 Menkul Sermaye Geliri başlığı altında yapılan açıklamalara bakınız.
1.5.2. 01/01/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilen Menkul Kıymetler ile Bu Tarihten İtibaren
İktisap Edilen Hisse Senetleri
1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetleri ile bu tarihten itibaren ihraç edilen her nevi
tahvil ve Hazine bonosundan bu tarihten sonra bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla elde edilen alım
satım kazançları üzerinden takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla % 10 stopaj yapılacaktır (stopaj
oranı 1/1/2006 – 23/7/2006 arasında % 15 olarak uygulanmıştır). 3 aylık vergilendirme döneminde
oluşan alım – satım zararı diğer işlemlerin alım – satım kârından indirilerek stopaj matrahı hesaplanacaktır.
Bu uygulamada zararın aynı türden menkul kıymetlerden kaynaklanmış olması şartı aranacaktır.
Bununla birlikte, 31.12.2005 tarihi itibariyle elde bulundurulan menkul kıymetler ve diğer sermaye
piyasası araçları ile bu tarih öncesinde ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve bonodan 2006 ve sonrasında
elde edilen kazançlar bakımından 31.12.2005 tarihi itibariyle geçerli mevzuat uygulanacağından söz
konusu stopaj uygulanmayacaktır. Bunların alım – satım kazançlarının vergi matrahının tespitinde aynı
türden kaynaklanma şartına bakılmaksızın (fakat aynı türde gelir unsuru olma şartına bakılarak) zarar
mahsubu uygulanabilecektir. Örneğin hisse senedi alım –satım zararı tahvil ve bono alım –satım kârından
indirilebilecektir.
6
Geçici 67 nci Maddenin (1) numaralı fıkrasının altıncı paragrafı hükmüne göre; tam mükellef kurumlara
ait olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetleri ile sürekli olarak portföyünün en az % 51’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören
hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden
çıkartılmasından elde edilen kazançlar üzerinden stopaj yapılmamaktadır. Başka bir ifadeyle, söz konusu
kazançlar Geçici 67 nci madde kapsamı dışındadır.
Buna göre, İMKB’de işlem gören hisse senetleri ile sürekli olarak portföyünün en az % 51’i İstanbul
Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla
süreyle elde tutulan katılma belgelerinin 1 yıldan daha fazla süreyle elde bulundurulduktan sonra elden
çıkartılmasından kaynaklanan zararın, aynı türden diğer menkul kıymetlerin alım-satım kazancından
mahsubu da söz konusu olmayacaktır (Bu konuda Tebliğlerde herhangi bir açıklık olmamakla birlikte
bizim görüşümüz bu yöndedir).
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesindeki düzenlemeye göre, 1.1.2006 tarihinden itibaren
iktisap edilen hisse senetleri ile bu tarihten itibaren ihraç edilen diğer menkul kıymetlerden bu tarihten
sonra bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla elde edilen alım satım kazançları üzerinden takvim yılının
üçer aylık dönemleri itibarıyla yapılacak stopaj matrahının tespitinde zarar mahsubu, konuya ilişkin 257 ve
258 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde açıklanan aşağıdaki esaslara göre yapılacaktır.
Üç aylık dönem içerisinde herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı ile ilgili olarak
birden fazla alım-satım işlemi yapılması halinde tevkifatın gerçekleştirilmesinde bu işlemler tek bir işlem
olarak dikkate alınacaktır.
Buna göre, üç aylık dönem içerisinde yapılan işlemlerin konsolide edilmesiyle (varsa) beyan edilip
ödenmesi gereken vergi hesaplanacaktır. Tevkif suretiyle kesilen verginin ödenmesi gereken vergiden
fazla olması (bir kısım işlemlerin zararlı olması dolayısıyla) halinde fazla kesilen vergi müşterinin hesabına
aktarılacaktır.
Üç aylık dönem sonucunun zarar olması halinde ise, bu zarar izleyen üç aylık döneme takvim yılı
aşılmamak kaydıyla devredilebilecektir. Takvim yılının son üç aylık döneminde oluşan zarar tutarının
izleyen döneme aktarılması mümkün değildir. Diğer yandan, sonraki üç aylık dönem zararının önceki üç
aylık dönemin kazancından mahsubu da mümkün değildir.
Aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının değerlendirilmesinde aşağıdaki sınıflandırma
esas alınacaktır.
I - Sabit getirili menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları
II - Değişken getirili menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları
III - Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri
IV – Yatırım Fonları Katılma Belgeleri
Menkul kıymetlerle yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde sınıflandırma, işlemle ilişkilendirilen
menkul kıymetin dahil olduğu gruba göre yapılacaktır. Menkul kıymete bağlı olmaksızın yapılan işlemler
ise III. Gruptaki vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri kapsamında değerlendirilecektir.
7
Söz konusu sınıflandırmanın yapılmasında dövize, altına veya başka bir değere endeksli olma niteliği göz
ardı edilerek, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının temelde ne tür getiriye (sabit/değişken)
sahip olduğu dikkate alınmıştır.
Dolayısıyla, literatürde “Sabit Getirili Menkul Kıymetler” içerisinde yer alan tahvil ve bonoların değişken
faizli, dövize, altına veya başka bir değere endeksli olması durumu değiştirmeyeceğinden, söz konusu
tahvil ve bonoların da sabit getirili menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları çerçevesinde
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, 5527 sayılı Kanun ve 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan düzenlemeler
çerçevesinde, aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları sınıflandırmasında, “Yatırım
Fonları Katılma Belgeleri” ayrı bir sınıf olarak değerlendirilecektir.
Örnek:
Bay A’nın, 2006 yılının ilk üç ayında (Z) Aracı Kurumu vasıtasıyla yapmış olduğu alım/satım işlemlerine
ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Örnekte, Devlet tahvilinin 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edildiği
varsayılmıştır.
Menkul Kıymet
Türü
Alış Bedeli
Satış Bedeli
Kâr/Zarar
Stopaj
Hazine bonosu
80.000
70.000
-10.000
-0-
Hisse senedi
10.000
12.000
2.000
300
Hisse senedi
15.000
20.000
5.000
750
Devlet Tahvili
90.000
85.000
-5.000
-0-
Hisse senedi
10.000
5.000
-5.000
-0-
Hisse senedi
30.000
45.000
15.000
2.250
2.000
3.300
TOPLAM
Örnekte, (Z) Aracı Kurumunca Bay (A)’nın hisse senetleri alım-satım kazançları üzerinden işlem bazında %
15 (23.7.2006’dan itibaren % 10) oranında tevkifat yapılacaktır.
Bay (A)’ nın üç aylık dönem içinde yapmış olduğu işlemlerin konsolide edilmesi neticesinde hisse senetleri
alım-satımından (22.000 - 5.000 =) 17.000 YTL kâr elde ettiği, Devlet tahvili/Hazine bonosu alımsatımının ise 15.000 YTL zararla sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, değişken getirili hisse senetleri ile sabit getirili tahvil/bonoların farklı türden menkul kıymet
olması sebebiyle bu kıymetler arasında zarar mahsubu yapılamayacaktır.
Bay (A)’nın, takvim yılı aşılmamak şartıyla izleyen üç aylık dönemlerde tahvil/bono alım-satımından kazanç
elde etmesi durumunda, tahvil/bono alım-satımından kaynaklanan zarar mahsup edilebilecektir.
Diğer taraftan, hisse senetleriyle ilgili olarak tevkif yoluyla kesilen verginin ödenmesi gereken vergiden
fazla olması (bir kısım işlemlerin zararlı olması dolayısıyla) sebebiyle fazla kesilen (5.000*%15=) 750 YTL
müşterinin hesabına aktarılacaktır.
8
1.6.
Menkul Sermaye Geliri Ne Zaman Elde Edilmiş Sayılır?
Menkul sermaye gelirlerinde elde etme zamanı, gelirin tabi olacağı vergileme rejiminin belirlenebilmesi
bakımından önem taşır. Genel olarak, menkul sermaye iratlarında elde etme, hukuki ve ekonomik
tasarrufa bağlıdır. Gelir türlerine göre elde etme aşağıda belirtildiği şekilde gerçekleşir.
-
-
Hisse senetlerinin kâr payları, (temettü) bunların kurum tarafından ödenmeye başlandığı tarihte elde
edilmiş sayılır. Başka bir ifadeyle, kurumun temettüleri ödemeyi kararlaştırdığı ve kâr paylarının emre
hazır tutulduğu tarih elde etme tarihidir. Kâr payı ödemesi hisse senetlerinin bir banka şubesine
ibrazı karşılığında bankaya transfer edilen paradan yapılacaksa, transferin yapıldığı tarihte emre hazır
tutulduğu anlamına gelir. Hissedar kâr payını bankadan tahsil etmese dahi menkul sermaye iradını
elde etmiş sayılır.
Tahvil ve bono faizlerinde elde etme tarihi faiz kuponunun üzerinde yazılı vade tarihidir.
Mevduat faizlerinde, faiz peşin alınmışsa alındığı tarih, vade sonunda alınacaksa vade tarihi elde
etme tarihidir.
Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışında, satışın yapıldığı tarih elde etme
tarihidir.
Senetlerde iskonto bedeli iskontonun yapıldığı gün elde edilmiş sayılır.
Özel finans kurumlarında açılan hesaplara ödenen kâr paylarında, kâr payının dağıtıldığı tarih elde
etme tarihidir.
Repo gelirlerinde elde etme, menkul kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdüyle iktisap edildiği
veya elden çıkartıldığı tarihtir.
Menkul kıymet alım-satım kazançlarında satışın (elden çıkarmanın) gerçekleştiği tarih elde etme
tarihidir.
Tam mükellef gerçek kişilerin yabancı ülkelerde elde ettikleri menkul sermaye iratları, elde edenin bunları
Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda elde edilmiş sayılır. Maliye Bakanlığı, yabancı ülkelerde elde
edilen menkul sermaye gelirleri bakımından da yukarıda yer verilen çerçevede belirlenen elde etme
tarihlerine itibar etmektedir. Dolayısıyla, bu gelirler Türkiye’ye transfer edilmese dahi elde etme
gerçekleşmiş sayılır. Bununla birlikte, Türkiye’ye transferin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri
geldiği takdirde, bu gelirler mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda elde edilmiş sayılır.
1.7.
Menkul Sermaye İratlarında (Faiz, Repo, Kâr Payı) Beyanname Verme Sınırının Geçilip
Geçilmediği Nasıl Belirlenir?
Bir kişinin bir yılda elde ettiği vergiye tabi gelir toplamının, gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimini (2006
yılı için 18.000 YTL) aşmadığı durumda; Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden
elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları beyan edilmez. Beyanname
verme sınırının aşıldığı durumda bu gelirlerin tamamı (mevduat faizi, ÖFK/Katılım Bankası hesabı kâr payı,
repo, menkul kıymet yatırım fonu kâr payı, HB/DT faizi ve alım satım kazancı ile banka ve aracı kurumlar
vasıtasıyla yapılan diğer menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı işlemlerinden elde edilen gelirler
hariç) beyan edilir. Beyanname verme sınırı olan 18.000 YTL’nin hesaplanmasında aşağıdaki hususlara
dikkat etmek gerekir.
•
Vergiye tabi gelir toplamına üzerinden vergi kesintisi yapılmış ve yapılmamış olan bütün menkul
sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer gelir unsurları (ticari, zirai ve mesleki
kazançlar, diğer kazanç ve iratlar, ikinci gelir dilimini aşan birden sonraki işverenden elde edilen
ücret geliri) birlikte dikkate alınarak beyan sınırının geçilip geçilmediği belirlenir.
•
Beyan dışı bırakılan gelirler (örneğin: repo, mevduat faizi, ÖFK/Katılım Bankası kâr payı, menkul
kıymet yatırım fonu kâr payı, 1/1/2006 sonrasında banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla yapılan
menkul kıymet işlemlerinden elde edilen ve GVK Geçici Madde 67 kapsamında vergi kesilen
kazançlar, tek işverenden alınan ücret) ile istisna tutarları toplama dahil edilmez.
9
•
Menkul sermaye iradı yukarıda açıklanan indirim oranı uygulamasından (enflasyon indirimi)
yararlanıyorsa, beyan sınırının geçilip geçilmediğinin hesabında indirimden sonra kalan tutar dikkate
alınır.
•
Birden sonraki işverenden alınan ücretin brüt yıllık tutarının 18.000 YTL’yi geçtiği durumda beyan
eşiği geçilmiş olacağından bütün menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının beyan edilmesi gerekir
((mevduat faizi, ÖFK/Katılım Bankası hesabı kâr payı, repo, menkul kıymet yatırım fonu kâr payı,
HB/DT faizi ve alım satım kazancı ile banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla yapılan diğer menkul kıymet
ve diğer sermaye piyasası aracı işlemlerinden elde edilen gelirler hariç)).
2007 Yılı Uygulaması
2007 yılında elde edilen ve stopaja tabi tutulan menkul sermaye iratları için beyanname verme sınırı 2007
yılı gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimi olan 19.000 YTL’dir. Beyan sınırının geçilip geçilmediği
yukarıda yer verilen esaslara göre dikkate alınarak belirlenmelidir.
1.8.
Ticari ve Mesleki Kazanç Sahiplerinin Menkul Sermaye İratlarının (MSİ) Durumu
Ticari faaliyeti bulunan bir kişinin, bu faaliyetiyle bağlantılı olarak elde ettiği menkul sermaye iratlarının
beyan ve vergilendirilme esasları farklıdır. Ticari faaliyete bağlı olarak elde edilen MSİ ticari kazancın bir
unsuru sayılır ve ticari kazancın tespiti ve beyanı ile ilgili esaslara tabi olur. Örneğin, ticari faaliyet
çerçevesinde sağlanan hasılatın bankada mevduat olarak değerlendirilmesinden elde edilen faiz artık MSİ
değil ticari kazançtır.
Bununla birlikte, ticari işletme bünyesinde oluşan karın (vergisel yükümlülükleri yerine getirildikten sonra)
işletme sahibince kendi kişisel varlığına mal edildikten (işletmeden çekildikten) sonra
değerlendirilmesinden elde edilen faiz, kâr payı, repo ve benzeri gelirler MSİ’nin beyanı ve
vergilendirilmesiyle ilgili esaslara tabidir.
Doktor, avukat gibi serbest meslek kazancı elde edenlerin durumu ticari kazanç sahiplerine göre farklılık
gösterir. Serbest meslek faaliyeti karşılığında alınan para tahsil edildiği anda şahsileşir. Bu nedenle, serbest
meslek kazancının değerlendirilmesinden kaynaklanan söz konusu gelirler MSİ’nin beyanı ve
vergilendirilmesiyle ilgili esaslara tabidir.
Sonraki bölümlerde yapılacak olan açıklamalar ticari ve mesleki kazanç sahiplerinin, yukarıdaki açıklamalar
çerçevesinde MSİ olarak nitelendirilen gelirlerinin beyanı ve vergilendirilme esasları için de geçerlidir.
10
1.9.
Vergi ve Stopaj Matrahının Belirlenmesi
1.9.1. 01/01/2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilen Hisse Senetleri ile Bu Tarihten İtibaren
İhraç Edilen Diğer Menkul Kıymetlerden elde Edilen Gelirlerden Yapılacak Stopaj
1.9.1.1. Tevkifata tabi gelirler
1.9.1.2. Genel düzenleme
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında tevkifata tabi olacak
gelirler, daha önce de belirtildiği üzere;
-
menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının alım-satımı sonucunda oluşan getiriler,
-
menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının itfası dolayısıyla oluşan getiriler,
-
menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının dönemsel getirileri (herhangi bir menkul
kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan),
-
menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan getiriler
olarak belirlenmiştir.
Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ifadesi, Türkiye’de ihraç edilmiş ve Sermaye Piyasası
Kurulunca kayda alınmış ve/veya Türkiye’de kurulu menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon borsalarında
işlem gören menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası araçları ile kayda alınmamış olsa veya menkul
kıymet ve vadeli işlem borsalarında işlem görmese dahi Hazinece veya diğer kamu tüzel kişilerince ihraç
edilecek her türlü menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracını ifade etmektedir.
Bankaların ve aracı kurumların taraf olduğu veya bunlar aracılığıyla yapılan; belirli bir vadede, önceden
belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte, ekonomik veya finansal göstergeye dayalı olarak düzenlenenler de
dahil olmak üzere, para veya sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma, satma,
değiştirme hak ve/veya yükümlülüğünü veren vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri bu madde
uygulamasında diğer sermaye piyasası aracı olarak kabul edilecektir.
Bu tanımlama dışında kalan bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının alım satımı veya itfası
dolayısıyla elde edilen getiriler Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası
kapsamında tevkifata tabi değildir.
1.9.1.3
Genel düzenlemenin istisnaları
Genel kapsam içerisinde olsa dahi, bazı gelirler Geçici 67 nci maddenin (1), (9) ve (10) numaralı
fıkralarında yer alan düzenlemeler ile tevkifat kapsamı dışında bırakılmıştır.
Geçici 67 nci maddenin (1) numaralı fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca,
11
-
Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerin (Eurobond) alım-satımı, itfası
sırasında elde edilen gelirler ve bunların dönemsel getirileri,
-
Hisse senetleri kar payları,
-
Tam mükellef kurumlara ait olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ve bir yıldan
fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler,
-
Sürekli olarak portföyünün en az % 51’i İMKB’de işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım
fonlarının 1 yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden çıkartılmasından sağlanan
kazançlar,
tevkifat kapsamında olmayacaktır.
Bunlar dışında,
-
Geçici 67 nci maddenin (9) numaralı fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca, 01/01/2006
tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonoları ile Toplu Konut İdaresi ve
Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin elde tutulması veya elden çıkarılması suretiyle
sağlanan gelirler ,
-
Geçici 67 nci maddenin (10) numaralı fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca, 01/01/2006
tarihinden önce iktisap edilmiş olan menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden
çıkarılmasından veya elde tutulma sürecinde elde edilen gelirler
tevkifata tabi olmayacaktır.
1.9.2. Tevkifat matrahının tespiti
1.9.2.1.
Alım-satım işlemlerinde tevkifat matrahı
Alım-satım işlemlerinde tevkifat matrahı alış bedeli ile satış bedeli arasındaki tutar olacaktır. Alış ve satış
işlemleri sırasında ödenen komisyonlar ile banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat matrahının
tespitinde dikkate alınacak olup, bu giderler dışında başkaca bir giderin tevkifat matrahının tespitinde
indirim konusu yapılması söz konusu değildir.
1.9.2.2.
Komisyon iadeleri
Alış ve satış işlemleri sırasında ödenen komisyon bedellerinin bir kısmı, işlem hacmine ya da başka bir
nedene bağlı olarak iade edilebilmektedir. İade edilen bu tutarlar komisyonun doğduğu işleme bağlı
olmaksızın, iadenin gerçekleştiği döneme ilişkin tevkifat matrahına dahil edilecektir.
12
1.9.2.3.
Aynı menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracından değişik tarihlerde alımlar
yapıldıktan sonra bunların bir kısmının elden çıkarılması
Aynı menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracından değişik tarihlerde alımlar yapıldıktan sonra
bunların bir kısmının elden çıkarılması durumunda ilk giren ilk çıkar yöntemi kullanılmak suretiyle, tevkifat
matrahının tespitinde dikkate alınacak alış bedeli belirlenecektir. Aynı gün içinde yapılan alım-satım
işlemlerinde ağırlıklı ortalama fiyat bilgisi dikkate alınabilecek, ancak tevkifat matrahı ilk giren ilk çıkar
yöntemine göre belirlenecektir.
Tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacak alış bedelinin tespitinde, ağırlıklı ortalama yönteminin
seçildiği ve menkul kıymetlerin tamamının aynı gün içinde satılmayarak ertesi güne devredildiği
durumlarda, menkul kıymetlerin maliyet bilgisi olarak izleyen günlere, ağırlıklı ortalama maliyet yöntemine
göre hesaplanan tutarlar aktarılacaktır.
Örnek:
Bay (A), borsada işlem gören (Z) A.Ş’ ye ait hisse senedinden (X) Bankası aracılığıyla aşağıda belirtilen
tarihlerde ve miktarlarda alım/satım yapmıştır.
Tarih
Açıklama
Miktar
(Adet)
03/01/2006
02/02/2006
08/05/2006
09/05/2006
12/05/2006
22/05/2006
Hisse Alışı
Hisse Alışı
Hisse Satışı
Hisse Alışı
Hisse Satışı
Hisse Alışı
10.000
5.000
6.000
8.000
12.000
20.000
Birim
Alış/Satış
Bedeli (YTL)
5
4
6
4.5
5
5.5
Toplam
Tutar
(YTL)
50.000
20.000
36.000
36.000
60.000
110.000
Bay (A)’nın ilk giren ilk çıkar yöntemine göre 08/05/2006 tarihinde satmış olduğu hisse senetlerine
tekabül eden maliyet bedeli (6.000 x 5=) 30.000 YTL, 12/05/2006 tarihinde satmış olduğu hisse
senetlerine tekabül eden maliyet bedeli ise [(4.000 x 5)+(5.000 x 4) + (3.000 x 4.5) =] 53.500 YTL
olmaktadır. İlk giren ilk çıkar yöntemine göre 08/05/2006 tarihinde gerçekleştirilen hisse senedi satışına
ilişkin tevkifat matrahı (36.000-30.000=) 6.000 YTL, 12/05/2006 tarihinde gerçekleştirilen satışa ilişkin
matrah ise (60.000-53.500=) 6.500 YTL olarak hesaplanacaktır. Bu durumda, (X) Bankası Bay (A)’nın
alım-satım kazancı olan 6.000 YTL ve 6.500 YTL üzerinden işlem bazında % 15 oranında tevkifat
yapacaktır.
Bu ve bundan sonra yer alan diğer örneklerdeki alım-satım bedelleri içinde komisyon bedellerinin de
bulunduğu varsayılmıştır.
Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının teminat gösterilmesi veya ödünç işlemlerine konu
olması halinde, söz konusu kıymetler müşteri portföyü içinde değerlendirilecektir. Ancak, maliyet
hesaplamasında ödünç işlemine konu olan kıymetler portföy dışında, teminat gösterilen kıymetler ise
portföy içinde varsayılacaktır.
13
Örnek:
Bay (A)’nın X Aracı Kurumunda yaptığı işlemler aşağıdaki gibidir.
Hisse Senedi
Akbank
Akbank
Akbank
Akbank
Akbank
İşlem
Alış
Ödünç Verme
Teminat Verme
Alış
Satış
Adet
100
-40
-60
100
-100
Bakiye
100
60
0
100
0
Fiyat
2
2
2
3
4
Satışı yapılan 100 adet hissenin alım maliyeti = 60 * 2 + 40 * 3
= 240 YTL
Matrah = Satış Bedeli – Alış Maliyeti
= 100 * 4 – 240
= 160 YTL
Maliyet hesaplamasında ödünç işlemine konu olan kıymetler portföy dışında, teminat gösterilen kıymetler
ise portföy içinde varsayılacağından matrah yukarıdaki gibi hesaplanacaktır.
Söz konusu maliyet yöntemleri, sadece 01/01/2006 tarihinden sonra iktisap edilen menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması durumunda uygulanacak olup, 31/12/2005 tarihinden
önce iktisap edilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının maliyet hesaplama yöntemine
dahil edilmemesi ve bu kıymetlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihi itibarıyla
geçerli olan hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
1.9.2.4.
Bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının alımından önce elden
çıkarılması
Bir menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının alımından önce elden çıkarılması durumunda yani
açığa satış işlemlerinde, elden çıkarılma tarihinden sonra yapılan ilk alım işlemi esas alınarak üzerinden
tevkifat yapılacak tutar belirlenecektir.
Örnek:
Bayan (B), (T) aracı kurumu vasıtasıyla (X) A.Ş.’ye ait hisse senetlerinden 100.000 adedini 08/05/2006
tarihinde 4 YTL üzerinden açığa satmıştır. Bayan (B), aynı hisse senedi ile ilgili olarak 09/05/2006 tarihinde
3,80 YTL üzerinden 100.000 adet ve 11/05/2006 tarihinde ise 3,60 YTL üzerinden 150.000 adet satın
almıştır.
Bu durumda, (T) aracı kurumu, açığa satıştan sonraki ilk alış işlemini dikkate alarak (400.000 YTL –
380.000 YTL=) 20.000 YTL üzerinden tevkifat yapacaktır.
Aynı gün içinde yapılan alım-satım işlemlerinde ağırlıklı ortalama fiyat bilgisi dikkate alınabilecek, ancak
tevkifat matrahı ilk giren ilk çıkar yöntemine göre belirlenecektir.
14
1.9.2.5.
Sermaye artırımları dolayısıyla sahip olunan hisse senetlerinin alış tarihi ve bedelleri
Sermaye ve kar yedeklerinin sermayeye eklenmesi dolayısıyla sahip olunan hisse senetlerinin alış tarihi
olarak daha önceden sahip olunan hisse senetlerinin alış tarihi esas alınacaktır.
Bedelli sermaye artırımı sebebiyle rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değerleri ödenerek sahip
olunan hisse senetleri yönünden de alış tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin alış tarihi esas
alınacaktır.
Şirketlerin sermaye yedekleri ile sermaye artırımında bulunmaları halinde, bu işlem sonrasında gerek
önceden sahip olunan gerekse sermaye artırımı dolayısıyla alınan hisse senetlerinin alış bedeli, daha önce
sahip olunan hisse senetlerinin alış bedelinin, sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse
senedi sayısına bölünmesi suretiyle tespit edilecektir.
Kar yedekleri kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması halinde, bu işlem dolayısıyla sahip
olunan hisse senetlerinin alış bedeli, daha önce sahip olunan hisse senetlerinin alış bedeli ile yeni alınan
hisse senetlerinin itibari değerleri toplamının sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse senedi
sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Hisse senedi sahipleri tarafından rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değerleri ödenerek sahip olunan
hisse senetleri yönünden de alış bedeli, daha önce sahip olunan hisse senetlerinin alış bedeli ile yeni alınan
hisse senetleri için ödenen bedelin toplamının sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse
senedi sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Örnek : (Bedelsiz Sermaye Artırımı)
Bay (A), 10/02/2006 tarihinde (Z) A.Ş.’ye ait hisse senetlerinden 2.000 adedini toplam 15.000 YTL bedel
ödeyerek satın almıştır. (Z) A.Ş. tamamı sermaye yedeklerinden karşılanmak suretiyle 15/06/2006
tarihinde % 50 oranında sermaye artırımına gitmiştir. Bay (A)’ya, bu işlem dolayısıyla 1.000 adet hisse
senedi verilmiştir.
Bu durumda Bay (A)’nın bedelsiz sermaye artırımı sonrasında sahip olduğu her bir hisse senedine tekabül
eden maliyet bedeli, ödenen 15.000 YTL’nin, sahip olunan toplam hisse senedi sayısına bölünmesi
suretiyle (15.000: 3.000=) 5 YTL olarak belirlenecektir.
Söz konusu hisse senetlerinin 2.000 adedinin 05/11/2006 tarihinde 16.000 YTL’ye satılması durumunda
ise, tevkifat matrahı (16.000-10.000=) 6.000 YTL olacaktır.
Örnek : (Bedelli Sermaye Artırımı)
Bayan (X), (Z) A.Ş.’ye ait hisse senetlerinden 1.000 adedini 06/02/2006 tarihinde 4.000 YTL ödemek
suretiyle satın almıştır. (Z) A.Ş., 03/07/2006 tarihinde % 50 oranında bedelli sermaye artırımına gitmiş
olup, rüçhan hakkı kullanım fiyatı 1 YTL olarak açıklanmıştır.
Bayan (X), rüçhan hakkını kullanmak suretiyle 500 YTL ödeyerek 500 adet hisse senedi elde etmiştir.
15
Bayan (X)’ in sermaye artırımı dolayısıyla elde etmiş olduğu hisse senetlerinin maliyet bedeli, daha önce
sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedeli ile yeni alınan hisse senetleri için ödenen bedelin
toplamının, sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse senedi sayısına bölünmesi suretiyle şu
şekilde hesaplanacaktır;
4.000 + 500 = 4.500 YTL
4.500/ 1.500 = 3 YTL
Bayan (X)’ in söz konusu hisse senetlerinden 800 adedini 01/11/2006 tarihinde 5.000 YTL’ye satması
durumunda tevkifat matrahı (5.000- 2.400=) 2.600 YTL olarak belirlenecektir.
1.9.2.6.
Rüçhan hakkı kuponlarının satışı halinde maliyet bedeli
Sahip olunan bir hisse senedine ilişkin yeni pay alma kuponunun, hisse senedinden bağımsız olarak satışı
halinde kupon maliyeti, mevcut hisse senetlerinin alış bedeli ile rüçhan hakkı kullanılarak alınan hisse
senetleri için ödenen bedel (rüçhan hakkı kullanma maliyeti) toplamının, mevcut ve elde edilecek hisse
senedi sayısına bölünmesi sonucu bulunacak tutarla rüçhan hakkı kullanma fiyatı arasındaki farkın
sermaye artırım oranıyla çarpılması suretiyle hesaplanacaktır.
Kupon
Maliyeti = (
Mevcut hisse senetlerinin alış
bedeli + rüçhan hakkı kullanma
maliyeti
Mevcut hisse senetlerinin sayısı+
elde edilecek hisse senetleri sayısı
-
Rüçhan
hakkı
kullanım
fiyatı
) *
Sermaye
Artırım
Oranı
Kupon maliyeti, hisse senedinin orijinal maliyetinden düşülerek elde tutulmaya devam edilen hisse
senetlerinin maliyeti izlenebilecektir.
Örnek:
Bayan (X), (Z) A.Ş.’ye ait hisse senetlerinden 1.000 adedini 06/02/2006 tarihinde 10.000 YTL ödemek
suretiyle satın almıştır. (Z) A.Ş., 01/07/2006 tarihinde % 50 oranında bedelli sermaye artırımına gitmiştir.
Rüçhan hakkı kullanım fiyatı ise 1 YTL olarak açıklanmıştır.
Bayan (X)’in sermaye artırımı nedeniyle elde ettiği rüçhan hakkı kuponunu satması halinde kupon maliyeti
{ [(10.000+500)/(1.000+500)]- 1}* % 50= 3 YTL olacaktır.
Elde tutulmaya devam edilen hisse senetlerinin maliyeti ise ( 10-3=) 7 YTL’dir.
Kupon maliyetinin baz/referans fiyat formülleri kullanılarak aşağıdaki şekilde hesaplanması da
mümkündür.
Kupon maliyeti = ({[10+(1*% 50)]/(1+0,5)}-1) * % 50
= 3 YTL
16
1.9.2.7.
Kuponlu tahvillerde alış bedeli
Kuponlu bir tahvilin satın alınmasında, işlemiş faizin bulunması halinde işlemiş faiz tutarı kupon alış
bedeli, temiz işlem fiyatı (Temiz Fiyat=Sözleşme fiyatı-İşlemiş faiz) ise tahvilin alış bedeli olarak kabul edilir.
Bir tahvil için işlemiş faiz, temiz işlem fiyatı üzerine eklenmesi gereken ve son kupon tarihinden sonra
tahvili elde tutma süresiyle orantılı kupon faizini ifade eder ve son kupon tarihinden valör tarihine kadar
geçen gün sayısının kupon dönemi gün sayısına oranı ile ödenecek kupon faizinin çarpılması suretiyle
hesaplanır. Söz konusu hesaplama, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası tarafından kabul edilen esaslar
çerçevesinde yapılır.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası tarafından açıklanan işlemiş faiz tutarları dikkate alınarak da işlem
yapılabilir.
Örnek: (Temiz fiyatın nominal bedelin altında olması halinde, itfa/alım-satım kazançlarında
tevkifat matrahı)
Hazine tarafından 06/12/2006 ihraç tarihli 100.000 YTL nominal bedelli 3 yıl vadeli ve 6 ayda bir % 7,5
kupon ödemeli Devlet tahviline ait nakit akımları aşağıdaki gibidir:
Devlet
Tahvilinin:
1.Kupon
2.Kupon
3.Kupon
4.Kupon
Kıymet Satışı
5.Kupon
6.Kupon+Anapara
Kupon
Ödeme /
Valör
Tarihi
06/06/2007
05/12/2007
04/06/2008
03/12/2008
10/02/2009
03/06/2009
02/12/2009
Kupon
Ödemesi
(YTL)
7.500
7.500
7.500
7.500
-----7.500
7.500+100.000
Tevkifat Matrahı
(YTL)
3.420,33
7.500
3.079,67
7.500
8.579,67
(7.500+1.079,67)
Bay (A), (X) Bankası aracılığıyla 13/03/2008 valör tarihli olarak söz konusu menkul kıymetten 103.000
YTL (kirli fiyat) tutarında alım yapmış olup, bu tahvili itfaya kadar elinde tutması durumunda her bir kupon
dönemi itibarıyla tevkifat matrahı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Son kupon tarihi
: 05/12/2007
Valör tarihi
: 13/03/2008
Ödenecek ilk kupon tarihi
: 04/06/2008
Kupon dönemi gün sayısı
: 182
Geçen gün sayısı
: 99
Kupon Faizi
: 7.500
İşlemiş Faiz
: 4.079,67
Kirli Fiyat
: 103.000
Temiz Fiyat
: 98.920,33
17
( 05/12/2007-13/03/2008)
(99/182)*7.500
(103.000 – 4.079,67 )
İlk Kupon (3. Kupon) Ödemesinde Tevkifat Matrahı = Kupon ödemesi-İşlemiş Faiz
= 7.500 – 4.079,67
= 3.420,33 YTL
4. ve 5. kupon ödemelerinde matrah, kupon ödemesi olan 7.500 YTL olacaktır.
Son dönem kupon ödemesinde ise tevkifat matrahı şöyle hesaplanacaktır.
Son dönem tevkifat matrahı = Kupon ödemesi +( Ana para – Alış Temiz Fiyatı)
= 7.500+ ( 100.000- 98.920,33)
= 7.500+ 1.079,67
= 8.579,67
Bu hesaplamalar çerçevesinde tevkifat matrahları yukarıdaki tabloda yer almaktadır.
Bay (A)’nın, söz konusu menkul kıymeti, 10/02/2009 valör tarihli olarak 102.000 YTL’ye (X) Bankasına
geri satması halinde ise tevkifat matrahı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:
Tevkifat Matrahı = Satış Fiyatı –Alış Temiz Fiyatı
= 102.000 - 98.920,33
= 3.079,67 YTL
1.9.2.8.
Tahvil alış bedelinin itfa bedeli ve işlemiş faiz tutarının üzerinde olması
Kuponlu bir tahvilin satın alınmasında, satın alma bedelinin itfa bedeli ile varsa işlemiş faiz tutarının
üzerinde olması, başka bir deyişle temiz fiyatın itfa bedelini aşması durumunda fazla olan kısım izleyen
dönemlere ilişkin faiz kuponlarının maliyeti (alış bedeli) olarak dikkate alınacaktır.
Örnek: (Temiz fiyatın nominal bedelin üzerinde olması halinde, itfa/alım-satım kazançlarında
tevkifat matrahı)
Hazine tarafından 06/12/2006 ihraç tarihli 100.000 YTL nominal bedelli 3 yıl vadeli ve 6 ayda bir % 7.5
kupon ödemeli Devlet tahviline ait nakit akımları aşağıdaki gibidir:
Devlet
Tahvilinin:
Kupon
Ödeme /
Valör
Tarihi
Kupon
Ödemesi
(YTL)
1.Kupon
2.Kupon
3.Kupon
4.Kupon
Kıymet Satışı
5.Kupon
6.Kupon+Anapara
06/06/2007
05/12/2007
04/06/2008
03/12/2008
10/02/2009
03/06/2009
02/12/2009
7.500
7.500
7.500
7.500
-----7.500
7.500+100.000
Tevkifat
Matrahı
(YTL)
2.940,25
7.019,92
1.039,83
7.019,92
7.019,92
18
Bay (A), (X) Bankası aracılığıyla 13/03/2008 valör tarihli olarak söz konusu menkul kıymetten 106.000 YTL
(kirli fiyat) tutarında alım yapmış olup, bu tahvili itfaya kadar elinde tutması durumunda her bir kupon
dönemi itibarıyla tevkifat matrahı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Son kupon tarihi
Valör tarihi
Ödenecek ilk kupon tarihi
Kupon dönemi gün sayısı
Geçen gün sayısı
Kupon Faizi
İşlemiş Faiz
Kirli Fiyat
Temiz Fiyat
Nominal fiyat üzeri ödeme
Kalan Kupon sayısı
Kupon başına fazla ödem
: 05/12/2007
: 13/03/2008
: 04/06/2008
: 182
: 99
: 7.500
: 4.079,67
: 106.000
: 101.920,33
: 1.920,33
:4
: 480,08
( 05/12/2007-13/03/2008)
(99/182)*7.500
(106.000 – 4.079,67 )
(101.920,33 – 100.000)
(1.920,33/4)
İlk Kupon (3. Kupon) Ödemesinde Matrah=Kupon Ödemesi–(İşlemiş Faiz + Kupon Başına Fazla
Ödeme)
= 7.500 – (4.079,67 + 480,08)
= 2.940,25 YTL
Sonraki Kupon Ödemelerinde Matrah = Kupon Ödemesi – Kupon Başına Fazla Ödeme
= 7.500 – 480,08
= 7.019,92 YTL
Bay (A)’nın, söz konusu menkul kıymeti, 10/02/2009 valör tarihli olarak 102.000 YTL’ye (X) Bankasına
geri satması halinde ise tevkifat matrahı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Tevkifat Matrahı = Satış Fiyatı – (Alış Temiz Fiyatı- Önceki kupon ödemelerinde dikkate alınan
kupon başına fazla ödeme tutarı)
= 102.000 – [101.920,33 –(480,08*2)]
= 1.039,83 YTL
1.9.2.9.
Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymet veya diğer sermaye
piyasası araçları
Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına ilişkin
işlemlerde, tevkifat matrahının tespitinde alış ve satış bedeli olarak işlem tarihindeki Yeni Türk Lirası
karşılıkları esas alınacaktır.
1.9.2.10. Yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası
araçları
Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının yabancı bir para cinsinden ihraç edilmiş olması
halinde ise, tevkifat matrahının tespitinde kur farkı dikkate alınmayacaktır.
Kur olarak işlem anında kullanılan kur, böyle bir kurun bulunmadığı hallerde ise Merkez Bankası döviz alış
kuru esas alınacaktır. Dolayısıyla, yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçları ile ilgili olarak yapılan ve işlem anında kuru bulunmayan alış ve satış işlemlerinde, TCMB
döviz alış kurunun dikkate alınması gerekmektedir.
19
Örnek:
Bay (A), (X) Bankası aracılığı ile 08/02/2006 ihraç tarihli, 3 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli döviz
cinsinden Devlet tahvilinden 02/05/2006 tarihinde 100.000 $ tutarında alım yapmıştır.
Bay (A), söz konusu Devlet tahvilini 15/06/2006 tarihinde (X) Bankası aracılığı ile 101.000 $’a satmıştır.
Döviz olarak yapılan işlemlerde öncelikli olarak ilgili bankanın alım-satım tarihinde uyguladığı kur esas
alınmakta olup, örneğimizde söz konusu kur, alım tarihinde 1.35 YTL, satım tarihinde ise 1.45 YTL olarak
kabul edilmiştir.
Tevkifat matrahı tespit edilirken kur farkı dikkate alınmayacak, (X) Bankasınca Bay (A)’nın alım-satım
kazancı olan (101.000 $ - 100.000 $=) 1.000 $’ın satış tarihindeki YTL karşılığı olan (1.000 $ * 1,45 =)
1.450 YTL üzerinden tevkifat yapılacaktır.
1.9.2.11. Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri
Geçici 67 nci maddenin (14) numaralı fıkrasında, bankaların ve aracı kurumların taraf olduğu veya bunlar
aracılığıyla yapılan; belirli bir vadede, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal
göstergeye dayalı olarak düzenlenenler de dahil olmak üzere, para veya sermaye piyasası aracını, malı,
kıymetli madeni ve dövizi alma, satma, değiştirme hak ve/veya yükümlülüğünü veren vadeli işlem ve
opsiyon sözleşmelerinin bu madde uygulamasında diğer sermaye piyasası aracı addolunacağı hükme
bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca, bankalar veya aracı kurumlar, bu nitelikte bir işlem yapmaları halinde; vadeli işlem
veya opsiyon sözleşmesinin hükmünden yararlanıldığı anda, sözleşmeye baz alınan kıymetin piyasa
fiyatına göre oluşan değeri ile işlem fiyatına göre oluşan değeri arasındaki fark üzerinden sözleşmenin
sona erdiği tarih itibarıyla tevkifat yapacaklardır.
Bu kazancın bir kısmının sözleşmenin devamı sırasında lehdara ödenmesi halinde tevkifat yapılmasına
gerek bulunmamaktadır. Ancak, sözleşme sona ermeden sözleşmeden doğan kazancın ilgilisine (lehdara)
ödenmesi sırasında sözleşme sonunda doğacak verginin ödenmesini güvenceye alacak önlemlerin banka
ve aracı kurumca alınacağı tabidir.
Türev ürün sözleşmesi bir bütün olarak dikkate alınacak olmakla birlikte; birden fazla yıla yayılan türev
ürünlere ilişkin sözleşmeden doğan kar yada zararın, dönemsel olarak ödenmesinin öngörüldüğü
hallerde, her ödeme dönemi itibarıyla lehdara yapılan ödemelerden tevkifat yapılacaktır. Sözleşme
dönemleri itibarıyla doğan zararlar ise takvim yılı aşılmamak kaydıyla mahsup edilebilecektir.
Türkiye’ de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında 2006 yılında yapılan işlemlerden elde edilen
kazançlar için ise tevkifat oranı sıfır olarak uygulanacaktır.
Tam ve dar mükellef kurumların (Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmayanlar
hariç) 2006 yılında aralarında yaptıkları vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden doğan kazançları için
tevkifat yapılmayacaktır. Söz konusu sözleşmelerin vadesinin 2007 ve sonraki yıllara sarkması durumunda
da bu sözleşmelerden doğan kazançlar üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
20
Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmasalar dahi banka ve benzeri finans
kurumlarınca bu kapsamda elde edilen gelirler tevkifata tabi olmayacaktır. Banka ve benzeri finans
kurumları dışında kalan dar mükellef kurumların ise bu düzenleme çerçevesinde tevkifat kapsamı dışında
kalabilmeleri için Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmaları gerekmektedir.
Vadeli işlem veya opsiyon sözleşmeleri dolayısıyla ödenen komisyonlar ve banka ve sigorta muameleleri
vergisi tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacaktır.
Örnek:
Bay (A)’ nın, 07/06/2006 tarihinde (X) Bankasıyla yaptığı 3 ay vadeli forward USD alım sözleşmesine ilişkin
veriler aşağıdaki gibidir:
Sözleşme tutarı
Vade
İşlem anındaki spot kur
Forward kur
Vadede spot kur
: 1.000.000. USD
: 3 Ay
: 1,3200
: 1,3600
: 1,2900
Bu veriler doğrultusunda Bay (A), üç ayın sonunda 1,3600’ lık kur üzerinden 1.000.000 USD karşılığında
1.360.000 YTL ödeyecektir. Vade tarihindeki spot kur forward kurdan düşük olduğundan bu işlem zararla
sonuçlanacak olup, tevkifat yapılması söz konusu değildir. Bay (A), oluşan zararını, takvim yılı aşılmamak
kaydıyla izleyen dönemlerde oluşan aynı türden kazançlarından mahsup edebilecektir.
Vadedeki spot kurun 1,2900 değil 1,3700 olması durumunda ise Bay (A)’ nın bu işlemi karla
sonuçlanacak ve tevkifat matrahı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:
Tevkifat Matrahı= Sözleşmeye baz alınan kıymetin piyasa fiyatına göre oluşan değeri
(Vadedeki spot kur) - Sözleşmeye baz alınan kıymetin işlem fiyatına göre oluşan değeri
(Forward kur)
Tevkifat Matrahı = 1.000.000 USD *(1,3700-1,3600)
= 10.000 YTL
Örnek:
Bay (B), (Y) Bankasıyla 6 ay vadeli opsiyon sözleşmesi yaparak USD alış, YTL satış hakkı elde etmiştir. Bu
sözleşmeye ilişkin veriler aşağıdaki gibidir:
Sözleşme Tutarı
Vade
İşlem anındaki spot kur
Opsiyon Kuru
Opsiyon Primi
Vadede spot kur
: 2.000.000 USD
: 6 Ay
: 1,3400
: 1,4300
: 20.000 USD ( 2.000.000* %1)
: 1,4000
Bu durumda vade tarihindeki spot kur, opsiyon kurundan düşük olduğu için Bay (B) dezavantajlı durumda
olacak ve opsiyon hakkını kullanmayacaktır. Bay (B)’nin opsiyon hakkını kullanmamaktan dolayı bir kar
21
veya zararı söz konusu olmamakla birlikte, bu işlem nedeniyle ödediği 20.000 USD tutarındaki opsiyon
primi, sözleşme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilecek olup, bu işlemden kaynaklanan zarar
takvim yılı aşılmamak kaydıyla izleyen dönemlerde oluşan aynı türden kazançlarından mahsup
edilebilecektir.
Opsiyon Primi = 20.000 USD*1,340
= 26.800 YTL
Vadedeki spot kurun 1,4000 yerine 1,4800 olması durumunda Bay (B) avantajlı durumda olduğundan
opsiyon hakkını kullanacaktır.
Bay(B)’ nin bu işlemine ilişkin tevkifat matrahı şöyle hesaplanacaktır:
Tevkifat Matrahı= (Sözleşmeye baz alınan kıymetin piyasa fiyatına göre oluşan değeri Sözleşmeye baz alınan kıymetin işlem fiyatına göre oluşan değeri) –Opsiyon Primi
Tevkifat Matrahı = 2.000.000 USD *(1,4800-1,4300)-Opsiyon Primi
= 100.000 YTL- 26.800 YTL
= 73.200 YTL
Örnek:
Bay (C), opsiyon primi alarak 3 ay vadeli USD alış, YTL satış hakkını bankaya satmıştır. Bu sözleşmeye
ilişkin veriler aşağıdaki gibidir:
Sözleşme Tutarı
Vade
İşlem anındaki spot kur
Opsiyon Kuru
Opsiyon Primi
Vadede spot kur
: 1.000.000 USD
: 3 ay
: 1,3400
: 1,3800
: 10.000 USD (1.000.000* % 1)
: 1,3500
Bu durumda, vade tarihindeki spot kur, opsiyon kurundan düşük olduğundan Banka dezavantajlı
durumda olacak ve opsiyon hakkını kullanmayacaktır. Bay(C)’nin bankayla yapmış olduğu opsiyon
sözleşmesi dolayısıyla elde etmiş olduğu opsiyon primi ise, bu sözleşmeden doğan kazanç olarak
değerlendirilecek ve Geçici 67 nci maddeye göre tevkifat yapılacaktır.
Opsiyon Primi
= 10.000 USD*1,340
= 13.400 YTL
Tevkifat Matrahı = Opsiyon Primi
= 13.400 YTL
22
Örnek:
Bay (D), 15/01/2006 tarihinde; (XY) Bankasına olan 10.000.000 USD tutarındaki 1 yıl vadeli 3 ayda bir
LİBOR faiz ödemeli borcuna karşılık olmak üzere, (Z) Bankası ile % 5 faiz oranı ile 1 yıl vadeli 3 ayda bir
faiz ödemeli swap sözleşmesi düzenlemiştir.
Sözleşme Tutarı
Sözleşme tarihi
Sabit Faiz
Değişken Faiz
: 10.000.000 USD
: 15/01/2006
:%5
: USD LİBOR
Faiz değişim tarihleri
: LİBOR
15/04/2006 ……………….. % 5.50
15/07/2006 ……………….. % 4.75
15/10/2006 ……………….. % 5.25
15/01/2007 ……………….. % 6.00
:
Faiz değişim miktarları ve Bay (D)’nin stopaj matrahı aşağıdaki şekilde olacaktır.
Faiz
Değişim
Tarihleri
LİBOR
Müşteriden
Alınan Faiz
(USD)
15/04/2006
15/07/2006
15/10/2006
15/01/2007
5.50
4.75
5.25
6.00
125.000
125.000
125.000
125.000
(XY)
Bankasına
Ödenen Faiz
(USD)
137.500
118.750
131.250
150.000
Müşteri
Lehine
Fark
(USD)
12.500
(6.250)
6.250
25.000
Stopaj
Matrahı
(USD)
12.500
0
0
25.000
Bu durumda, Bay (D) 15/04/2006 tarihinde değişken faizden sabit faize geçmiş olması neniyle avantajlı
durumda olduğundan (Z) Bankasının 12.500 USD’ yi işlem tarihindeki kur üzerinden YTL’ye çevirerek bu
tutar üzerinden % 15 oranında tevkifat yapması gerekmektedir. Ancak, sözleşme gereği (Z) Bankası (XY)
Bankasına 137.500 USD faizi tam olarak ödemek zorunda olduğundan, müşteri lehine fazladan ödenen
12.500 USD karşılığı Yeni Türk Lirasına isabet eden % 15 oranındaki stopaj vergi tutarının müşteriden
ayrıca tahsili yoluna gidilecektir.
15/07/2006 tarihinde Bay (D) 6.250 USD zarar ettiğinden herhangi bir tevkifat yapılması söz konusu
olmayacaktır.
15/10/2006 tarihinde ise Bay (D) swap işleminden dolayı 6.250 USD karlı olacaktır. Ancak, önceki üç aylık
dönemde aynı tür işlemden oluşan zarar mahsup edilecek olup, bu dönemde de herhangi bir tevkifat
yapılmayacaktır.
15/01/2007 tarihinde ise Bay (D)’nin yine yapılan swap işleminden dolayı avantajlı olması nedeniyle (Z)
Bankası 25.000 USD’ yi işlem tarihindeki kur üzerinden YTL’ye çevirmek suretiyle yukarıda açıklandığı
şekilde tevkifata konu edecektir.
Örneklerde geçen spot kur, işleme taraf olan banka tarafından kullanılan işlem anındaki kuru, böyle bir
kurun bulunmaması halinde ise Merkez Bankası döviz alış kurunu ifade etmektedir.
23
1.9.2.12. İhtiyari beyan
Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan
edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan
kazançlar için tam veya dar mükellef gerçek kişiler tarafından takvim yılı itibarıyla ihtiyari olarak yıllık
beyanname verilebilecektir.
Söz konusu beyan, sadece Geçici 67 nci madde kapsamındaki menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçlarının elden çıkarılmasına ilişkin olup, faiz ve itfa gelirlerinin beyanı söz konusu değildir. Alım-satım
işlemlerine ilişkin olarak beyan edilecek kazançlardan, aynı türden menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçlarına ilişkin olması şartıyla yıl içinde oluşan zararların tamamı mahsup edilebilecektir.
Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin alım-satıma konu edilmesi durumunda sadece alım satımdan elde
edilen kazanç veya oluşan zarar diğer sermaye piyasası araçları kategorisi altında ihtiyari beyana konu
edilebilecektir.
İhtiyari beyan, 263 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ekinde yer alan “G.V.K. Geçici 67/11 inci
Maddesine Göre İhtiyari Beyanda Bulunan Mükellefler İçin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi” ile
yapılacaktır.
Söz konusu beyannamenin;
- “Tablo-1 Mükellefin Kimlik ve Adres Bilgileri” bölümünde, mükellefe ait kimlik ve adres bilgileri
doldurulacaktır.
- “Tablo-2 Alım-Satım Kazançlarına İlişkin Bildirim” bölümünde, aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçları için yapılan sınıflandırma dikkate alınarak, alım-satımdan doğan kar ve zararlar,
beyannamenin dışında kendi içinde konsolide edilerek bulunan kar/zarar tutarı beyannamenin 20-24
numaralarında yer alan ilgili satırlara aktarılacaktır. Aynı tür menkul kıymetlerin ve diğer sermaye piyasası
araçlarının sınıflandırılmasında ve kar/zarar mahsubunun yapılmasında, 257 ve 258 seri numaralı Gelir
Vergisi Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır.
- İhtiyari beyanda uygulanacak olan vergi oranı, Geçici 67 nci maddenin (11) numaralı fıkrasında %15
olarak belirlenmiş olup, söz konusu oran 22/07/2006 tarih ve 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
23/07/2006 tarihinden geçerli olmak üzere % 10’a indirilmiştir. Buna göre, 2006 yılına ilişkin olarak
verilecek beyannamede, beyan edilen gelir üzerinden kıst dönemler de dikkate alınmak suretiyle vergi
hesaplanacak ve bulunan toplam tutar beyannamenin 27 numaralı “Hesaplanan Gelir Vergisi” satırına
aktarılacaktır.
- Beyannameye dahil edilen menkul kıymet alım-satımından doğan kar/zarara ilişkin tevkif suretiyle
ödenmiş vergiler, beyannamenin 28 numaralı “Yıl İçinde Tevkif Edilen Vergiler” satırına aktarılarak
mahsup edilecektir.
İhtiyari beyan, tam mükelleflerce ikametgahlarının bulunduğu yer vergi dairesine, öteden beri mükellef
olanlar için ise bağlı oldukları vergi dairesine yapılacaktır.
Dar mükellefler ise ihtiyari beyanlarını Geçici 67 nci madde kapsamında işlemlerini yürüten banka/aracı
kurumların genel müdürlüklerinin bağlı olduğu vergi dairelerine yapacaklardır.
24
“G.V.K. Geçici 67/11 inci Maddesine Göre İhtiyari Beyanda Bulunan Mükellefler İçin Yıllık Gelir Vergisi
Beyannamesi”, Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesinde belirtilen süre içerisinde ilgili vergi dairesine
verilecektir.
Mahsup sonucu ödenmesi gereken bir vergi olması halinde; bu tutar, aynı Kanunun 117 nci maddesi
gereğince, Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenecek, iadesi gereken bir tutarın
kalması halinde ise bu tutarın iadesi 252 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde(3) belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde yapılacaktır.
Beyan yoluyla mahsup edilemeyen zararların, başka gelir unsurlarındaki kazanca mahsubu yapılamayacağı
gibi ertesi yıllara devredilmesi de söz konusu değildir.
Örnek: Bay (A)’nın, 2006 yılında (X) Bankası aracılığıyla yapmış olduğu menkul kıymet alım-satımına ilişkin
bilgiler aşağıdaki gibidir.
(YTL)
Tarih
Menkul
Kıymet
Türü
Hisse Senedi
Tahvil
Hisse Senedi
Tahvil
Hisse Senedi
Tahvil
Hisse Senedi
Tahvil
Şubat 2006
Mart 2006
Nisan 2006
Mayıs 2006
Ağustos 2006
Eylül 2006
Ekim 2006
Kasım 2006
Kar /
Zarar
Tevkifat
Matrahı
Tevkifat
Oranı (%)
Ver
gi
180
120
-150
50
-150
200
-110
-150
180
120
50
200
-
15
15
15
10
-
27
18
7,5
20
-
Bu durumda Bay (A)’nın ihtiyari beyanında yer alacak tutarlara ilişkin hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır.
(YTL)
Menkul
Kıymet
Türü
Kar /
Zarar
Beyan
Edilen
Gelir
Vergi
Oranı
(%)
Hesaplanan
Vergi
Topla
m
30,5
Yıl
İçinde
Tevkif
Edilen
Vergi
45,5
Tahvil
220
Hisse
Senedi
-230
170
50
0
15
10
-
25,5
5
-
15
-
27
27
İade
Tutarı
Bay (A)’nın “G.V.K. Geçici 67/11 inci Maddesine Göre İhtiyari Beyanda Bulunan Mükellefler İçin Yıllık
Gelir Vergisi Beyannamesi” nin Tablo-2 ve Tablo-3 bölümleri aşağıdaki şekilde doldurulacaktır.
25
(YTL)
TABLO-2
ALIM-SATIM KAZANÇLARINA İLİŞKİN BİLDİRİM
MENKUL KIYMET TÜRÜ
KAR
ZARAR
20
Sabit Getirili Menkul Kıymetler
220
21
Değişken Getirili Menkul Kıymetler
-230
22
Diğer Sermaye Piyasası Araçları
23
Yatırım Fonları Katılma Belgeleri
24
25
Toplam
a
220
b
TEVKİF EDİLEN VERGİ
45,5
27
-230
c
72,5
(YTL)
TABLO-3
VERGİ BİLDİRİMİ
26
Vergiye Tabi Gelir (25 a)
27
Hesaplanan Gelir Vergisi
28
Yıl İçinde Tevkif Edilen Vergiler (25 c)
72,5
29
Ödenmesi Gereken Gelir Vergisi (27-28)
30
İadesi Gereken Gelir Vergisi (28-27)
42
31
Damga Vergisi
220
30,5
-
1.9.2.13. Virman işlemlerinde tarih ve maliyet bildirimi
Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının başka bir banka veya aracı kuruma naklinin istenmesi
halinde, nakli gerçekleştirecek banka veya aracı kurum nakli istenen kıymetle ilgili alış bedeli ve alış tarihini
naklin yapılacağı kuruma bildirecektir. Bildirilecek alış bedelinin komisyon tutarlarını da içermesi
gerekmektedir.
Bildirilecek tarih ve bedel, kıymetin satılması halinde tevkifat matrahının tespitinde esas alınacak bedel ve
tarih olacaktır.
Kuponlu menkul kıymetlerde ise bildirilecek bedel kirli alış fiyatı olacak, söz konusu menkul kıymetlerle
ilgili olarak virmandan sonra yapılacak işlemlerde işleme aracılık yapan banka veya aracı kurum, kendisine
virman edilen kirli fiyat üzerinden temiz işlem fiyatı ve varsa kupon başına fazla ödeme tutarını
hesaplamak suretiyle tevkifat matrahına ulaşacaktır.
Menkul kıymetlerin virman edilmesi halinde tevkifat matrahı hesaplanırken, kupon başına indirilen fazla
ödeme tutarlarının “Menkul Kıymet ve Diğer Sermaye Piyasası Aracının Başka Banka veya Aracı Kuruma
Aktarım Bildirimi”ndeki “Aktarılan Menkul Kıymetin Tutarı” sütununda ayrıca belirtilmesi gerekmektedir.
Naklin yapıldığı banka veya aracı kurum tevkifat matrahının tespitinde bu tarih ve bedeli kullanmak
zorundadır.
01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilen tahvil ve bonolar ile bu tarihten önce iktisap edilmiş olan menkul
kıymet veya diğer sermaye piyasası araçları ile ilgili virman işlemlerinde, söz konusu menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası aracının 01/01/2006 tarihinden önce ihraç veya iktisap edilmiş olduğunun
belirtilmesi yeterli olacaktır.
26
Tezgah üstü işlemlerde menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının mülkiyet devrini öngörecek
şekilde aktarılması halinde ilgili bölümde yer alan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.
1.9.2.14. Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının fiziken bir banka veya aracı
kuruma teslim edilmesi
Gerçek ve tüzel kişilerin fiziken elde tuttukları menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracını bir
banka veya aracı kuruma teslim etmeleri halinde, alış bedeli ve tarihi olarak tevsik edilmesi kaydıyla kıymet
sahibinin beyanı esas alınacaktır.
Kıymetin alış tarihi veya bedelinin tevsik edilmesinde aracı kurum veya bankalar tarafından yada ihracı
gerçekleştiren kurum tarafından düzenlenen belgeler kullanılacaktır.
Bu kapsamda, aracı kurum veya bankalarca düzenlenen menkul kıymet giriş çıkış fişi, işlem sonuç formu,
menkul kıymet hesap ekstresi ve ihraçcı kuruluşlarca düzenlenen dağıtım listesi ile menkul kıymet teslim
belgesi ve benzeri belgeler tevsik edici belge olarak kabul edilecektir.
Ancak, alış bedelinin tevsik edilemediği fiziken teslimlerde menkul kıymetin alış bedeli olarak, bu kıymetin
teslim alındığı yılda, fiziken teslim tarihine kadar borsada işlem gördüğü günün son seansında alındığı
kabul edilecek olup, bu seansta oluşan ağırlıklı ortalama fiyat bilgisi, borsada işlem görmemesi
durumunda ise bir yıl önce alındığı kabul edilerek yine bu yıl içinde işlem gördüğü son seansta oluşan
ağırlıklı ortalama fiyat bilgisi esas alınacaktır.
Diğer taraftan, söz konusu menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ile ilgili olarak alış bedelinin,
yukarıdaki şekilde belirlenememiş olması durumunda, yargı mercilerince bilirkişi raporuna göre tespit
edilmiş bir değerin bulunması halinde alış bedeli olarak bu değer esas alınabilecektir.
1.9.2.15. Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının itfası halinde tevkifat matrahı
Bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının itfası halinde, tevkifat matrahı alış bedeli ile itfa
bedeli arasındaki fark olacaktır.
Alış veya itfa işlemleri sırasında ödenen komisyonlar ile banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat
matrahının tespitinde dikkate alınacaktır.
Bu giderler dışında başkaca bir giderin tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.
1.9.2.16. Dönemsel getirilerde tevkifat matrahı
Menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının, herhangi bir menkul kıymet veya diğer
sermaye piyasası aracına bağlı olmayan dönemsel getirilerinde, tevkifat matrahı dönemsel getiri tutarı
olacaktır. Bu işlem sırasında varsa ödenen komisyon veya banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat
matrahının tespitinde dikkate alınacaktır.
Dönemsel getirilerin başka bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olması halinde,
tevkifat matrahının ilgili bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde hesaplanması gerekmektedir.
27
1.9.2.17. Ödünç işlemlerinde tevkifat matrahı
Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemine konu olması halinde ödünç veren
tarafın lehine kalan tutar üzerinden tevkifat yapılacaktır. Bu işlem sırasında varsa ödenen komisyon veya
banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacaktır.
Öte yandan, ödünç işleme konu menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ile ilgili olarak ödünç veren
tarafın elde ettiği gelirlere ilişkin tevkifat, kazancı nihai olarak elde eden kişi veya kuruma ödemeyi
gerçekleştiren, piyasa üyesi banka ya da aracı kurumlar tarafından yapılacaktır.
Ödünç işlemine konu olan ve ödünç alanın da elden çıkarmış olduğu hisse senetlerine ilişkin olarak bir
temettü dağıtımı yapılması durumunda, ödünç sözleşmesi uyarınca, ödünç alan tarafından ödünç verene,
temettü kaybını telafi etmek amacıyla ödeme yapılabilmektedir. Temettü ödemeleri Geçici 67 nci madde
kapsamına girmemekle birlikte söz konusu gelir (temettü telafi tazminatı), ödünç veren tarafın lehine
kalan bir gelir niteliği taşıdığından Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır.
1.9.2.18. Birden fazla banka veya aracı kurumla çalışılması
Birden fazla banka veya aracı kurum kullanılmak suretiyle işlem yapılması halinde her banka veya aracı
kurum kendi işlemleri ile ilgili olarak elde edilen gelirler üzerinden tevkifat yapılacaktır.
1.9.2.19. Birden fazla hesap kullanılması ve müşterek hesaplar
Aynı banka veya aracı kurum bünyesinde birden fazla hesap kullanılmak suretiyle işlem yapılması halinde
tüm hesaplar tek bir hesap olarak kabul edilecek, ancak müşterinin talep etmesi halinde bu hesaplar ayrı
ayrı değerlendirilebilecektir.
Geçici 67 nci maddenin uygulanmasında müşterek hesaplar tek bir hesap olarak kabul edilmekte olup,
aynı banka veya aracı kurumda hem bireysel hem de müşterek hesap veya birden fazla müşterek hesap
kullanılmak suretiyle işlem yapılması durumunda söz konusu hesaplar birbiriyle ilişkilendirilmeksizin
tevkifat matrahı tespit edilecektir.
1.9.3. Tevkifat oranı
Geçici 67 nci maddenin 1 inci fıkrası kapsamında bankalar ve aracı kurumlar tarafından yapılacak
tevkifatın oranı % 15 olarak belirlenmiştir. Bu oran, 23/7/2006 tarihinden geçerli olmak üzere
2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği % 10 olarak uygulanmaktadır.
Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında yapılan işlemlerden 2006 yılında elde edilen
kazançlar için tevkifat oranı sıfır olarak uygulanacaktır.
28
1.9.4. Tevkifat dönemi
Geçici 67 nci maddenin (1) numaralı fıkrası uyarınca, bankalar ve aracı kurumlar tarafından takvim yılının
üçer aylık dönemleri itibarıyla tevkifat yapılacaktır. Tevkifat matrahı tespit edilirken ve ilgili tevkifat oranı
belirlenirken işlem günündeki bilgiler esas alınacak olup, tevkifat alım-satıma ilişkin takas tarihinde
yapılacaktır.
Söz konusu üçer aylık tevkifat dönemleri aşağıda belirtildiği gibi olacaktır.
Birinci dönem; Ocak-Şubat-Mart
İkinci dönem; Nisan-Mayıs-Haziran
Üçüncü dönem; Temmuz-Ağustos-Eylül
Dördüncü dönem; Ekim-Kasım-Aralık.
29
OK=
eİppb=pbkbaİ=sb=£a§k†=jbkhri=hfvjbq
i=hfvjbq=
OK= eİppb=pbkbaİ=sb=£a§k†=jbkhr
i=hfvjbq=
hOjİpvOki^of=
Bu bölümde yer verilen açıklamalar Türkiye’de yerleşik tam mükellef kurumların hisse senetlerinden elde
edilen gelir ve kazançlara ilişkindir. Yabancı kurum hisse senetlerinden elde edilen kazanç ve gelirlere
ilişkin açıklamalar bu durum belirtilerek yapılmıştır.
2.1.
Genel Olarak
Hisse senedinden elde edilen gelirler alım-satım kazancı, temettü (kâr payı) ve ödünç kıymet komisyonları
olarak üç ana başlık altında toplanabilir. Bu gelirlerin her biri farklı bir şekilde vergilendirilir. Hisse senedi
alım-satım kazancı diğer kazanç ve irat (değer artış kazancı) sayılırken temettü ve ödünç kıymet
komisyonları menkul sermaye iradı sayılır. Dolayısıyla bu gelirlerden birkaçının bir arada elde edildiği
durumda her birinin vergisel durumunun kendi kurallarına göre ayrı ayrı belirlenip buna göre işlem
yapılması gerekir.
2.2.
Hisse Senedi Alım-Satım Kazançları
Bir menkul kıymet olan hisse senetlerinin alım-satım kazancı “diğer kazanç ve irat (değer artış kazancı)”
olarak isimlendirilir. Bazı durumlarda bu kazanç vergilendirilmez, dolayısıyla da beyanname verilmez. Hisse
senetlerinin beyan ve vergilendirme esasları Borsada (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) işlem görüp
görmediklerine göre farklılık gösterir.
2.2.1. 31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan Hisse Senetleri
31/12/2005 tarihi itibarıyla elde bulunan ve Borsada işlem gören hisse senetlerinin 3 aydan fazla süreyle
elde tutulduktan sonra elden çıkartılmasından sağlanan kazancın tamamı tutarına bakılmaksızın beyan ve
vergi dışıdır. Borsada işlem görmemekle birlikte kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan tam mükellef
kurumların hisse senetleri bakımından bu süre 1 yıl olarak uygulanır (bu sürenin 2 yıl olarak uygulanacağı
yönünde görüşler vardır, Gelir İdaresinin konuya ilişkin bir açıklaması henüz yoktur, ayrıntılar için Genel
Uyarı’ya bkz.). Bu hisse senetlerinin 1 yıldan fazla süreyle elde bulundurulduktan sonra elden
çıkartılmasından sağlanan kazançlar da tutarına bakılmaksızın beyan ve vergi dışıdır.
Kanuni veya iş merkezi yurt dışında bulunan dar mükellef yabancı kurumların hisse senetlerinin veya
yabancı borsalarda işlem gören (aynı zamanda İMKB’de de işlem görenler hariç) hisse senetlerinin hangi
sürede olursa olsun elden çıkartılmasından sağlanan kazançların daha önce açıklanan ÜFE
endekslemesinden sonraki tutarının 14.000 YTL’yi aşan kısmı beyan ve vergilemeye tabidir (14.000
YTL’nin hesabında varsa diğer menkul kıymetlerden elde edilen alım-satım kazançları ile Gelir Vergisi
Kanununun Mükerrer 80’inci maddesinde sayılan değer artış kazançlarının toplamı dikkate alınır) .
2.2.2. 1/1/2006 Sonrasında İktisap Edilen Hisse Senetleri
1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetleri bakımından söz konusu 1 yıl ve 3 aylık süreler,
kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan tam mükellef kurumların İMKB’de işlem gören hisse senetleri
için 1 yıl olarak uygulanacaktır. Buna göre, bu hisse senetlerinin 1 yıldan daha fazla bir süreyle elde
tutulduktan sonra elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar vergileme ve beyan dışı kalacaktır. İMKB’de
30
işlem görmeyen tam mükellef kurum hisse senetlerinin 2 yıldan daha fazla süreyle elde tutulduktan sonra
elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar vergileme ve beyan dışı kalacaktır.
Bununla birlikte, 31.12.2005 tarihi itibariyle elde bulundurulan hisse senetlerinin 2006 ve sonrasında
elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar bakımından 31.12.2005 tarihi itibariyle geçerli mevzuat
uygulanacağından, söz konusu 1 yıl (Genel Uyarı’ya bkz.) ve 3 aylık elde bulundurma sürelerine göre
işlem yapılacaktır.
Diğer yandan, yukarıda yer verilen ve 2006 yılı için 14.000 YTL olarak uygulanan istisna, 1.1.2006
tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetleri ve diğer menkul kıymetlerden elde edilen alım-satım
kazançlarına uygulanmayacaktır.
Ayrıca, 1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetlerinin bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla
elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar üzerinden takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla % 10
oranında stopaj yapılacaktır. Bu kapsamda stopaja tabi tutulan kazançlar beyan edilmeyecek ve başka bir
vergilemeye tabi tutulmayacaktır.
Bu uygulamanın ayrıntıları için 1.9 nolu başlık altında yapılan açıklamalara bakınız.
2.2.3. Beyan Edilmeyecek Hisse Senedi Alım-Satım Kazançları
2.2.3.1.
31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan Hisse Senetleri
Aşağıdaki durumlarda 31/12/2005 tarihinde sahip olunan hisse senetlerinden 2006 yılında elde edilen
hisse senedi alım-satım kazancı vergilendirilmez, dolayısıyla beyanname verilmez.
•
•
•
•
Hisse senetleri ivazsız olarak (örn: veraset veya bağış yoluyla) iktisap edilmişse,
Borsada işlem gören hisse senetleri iktisap tarihinden itibaren 3 aydan daha fazla bir süre ile elde
tutulmuşsa,
Borsada işlem görmemekle beraber kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan (tam mükellef)
şirketlerin hisse senetleri iktisap tarihinden itibaren 1 yıldan (bu sürenin 2 yıl olarak uygulanacağı
yönünde görüşler vardır) daha fazla bir süre elde tutulmuşsa,
Yukarıda belirtilenler hariç olmak üzere, her türlü hisse senedinin alım-satımından sağlanan
kazancın, iktisap bedelinin aylık TEFE oranında artırılması (hisse senedinin elden çıkartıldığı ay için
artış yapılmaz) suretiyle hesaplanan tutarı 14.000 YTL’den az ise (14.000 YTL’nin hesabında varsa
diğer menkul kıymetlerden elde edilen alım-satım kazançları ile Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer
80’inci maddesinde sayılan değer artış kazançlarının toplamı dikkate alınır).
Söz konusu 14.000 YTL’lik milyar liralık sınır, Borsada (İMKB) işlem görenler bakımından 3 aydan, Borsada
işlem görmeyen tam mükellef kurumların hisse senetleri bakımından ise 1 yıldan daha az (bu süreler dahil)
bir süre elde tutulduktan sonra satılanlar için geçerlidir. İvazsız olarak iktisap edilen veya söz konusu üç ay
veya bir yıldan daha fazla bir süreyle elde tutulduktan sonra satılan hisse senetlerinden sağlanan kazanç
tutarı ne olursa olsun, bunlar için beyanname verilmez.
31
Örnek:
2006 yılında işlem yapılan hisse senetlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Beyan edilmesi gereken başka
bir menkul kıymet (örn. bono ve tahvil gibi) alım-satım kazancı yoktur.
Hisse
Senedi
A
B
C
D
E
*
Alış
Tarihi
16.12.2005
14.07.2005
11.11.2005
20.07.2001
18.09.2005
Satış
Tarihi
21.02.2006
18.10.2006
14.01.2006
12.01.2006
21.10.2006
Alış Bedeli
(YTL)
200.000
113.500
124.000
34.000
12.000
Satış Bedeli
(YTL)
238.000
125.000
135.000
142.000
35.000
Kâr/Zarar
(YTL)
38.000
11.500
11.000
108.000
23.000
A, B ve C hisse senetleri Borsada (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) işlem görmekte olup, A ve C
için toplam 100 YTL aracı kurum komisyonu ödenmiştir. D hisse senedi, Borsada işlem görmeyen,
kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunan (tam mükellef) bir kurumundur. E hisse senedi ise veraset
yoluyla ivazsız olarak iktisap edilmiştir.
Bu durumda;
-
E hisse senedi ivazsız olarak iktisap edildiği için, bu hisse senedinin İMKB’de işlem görüp
görmediğine bakılmaksızın hangi sürede olursa olsun elden çıkartılmasından sağlanan kazanç,
tutarına bakılmaksızın beyan ve vergileme dışında kalacaktır.
-
Borsada işlem gören B hisse senedi üç aydan daha fazla bir süre sonra, Borsada işlem görmeyen tam
mükellef bir kurumun D hisse senedi ise 1 yıldan daha fazla bir süre sonra satıldığı için beyan ve
vergileme dışında kalacaktır.
-
Borsada işlem gören A ve C hisse senetleri ise üç ay geçmeden satıldığı için bunlardan elde edilen
kâr veya zarar dikkate alınacaktır (bu hisse senetleri Borsada işlem görmeselerdi bunlardan elde
edilen kâr veya zarar yine dikkate alınacaktı).
Buna göre, A ve C’nin toplam kazancı 49.000 YTL’dir. Bu tutardan, 100 YTL aracı kurum komisyonu
çıkartıldığında safi kazanç 48.900 YTL olacaktır. Bununla birlikte bu kazanç için beyanname verilip
verilmeyeceği söz konusu hisse senetlerinin iktisap bedelleri bunların elden çıkartıldığı ay hariç olmak
üzere iktisap tarihinden itibaren aylık ÜFE artış oranında artırılarak belirlenecektir.
2.2.3.2.
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilen Hisse Senetleri
Aşağıda belirtilen menkul kıymetlerden 2006 yılında elde edilen değer artış kazançları vergileme dışında
kalacaktır.
•
İvazsız (veraset veya bağış yoluyla) iktisap edilen hisse senetlerinin ve diğer menkul kıymetlerin hangi
sürede olursa olsun elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar (Borsada işlem görmedikleri için
banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla elden çıkartılmayanlardan elde edilenler),
32
•
1.1.2006 sonrasında iktisap edilmiş olan, İMKB’de işlem gören tam mükellef kurum hisse
senetlerinin bir yıldan daha fazla süreyle elde tutulmasından sonra elden çıkartılmasından sağlanan
kazançlar,
•
1.1.2006 sonrasında iktisap edilmiş olan, İMKB’de işlem gören tam mükellef kurum hisse
senetlerinin bir yıldan daha az süreyle elde tutulmasından sonra banka veya aracı kurumlar
vasıtasıyla elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar (bu kazançlar üzerinden banka ve aracı kurum
tarafından GVK Geçici Madde 67 kapsamında yapılan stopaj nihai vergi olarak kalır),
•
1.1.2006 sonrasında iktisap edilmiş olan, İMKB’de işlem görmeyen tam mükellef kurum hisse
senetlerinin iki yıldan daha fazla süreyle elde tutulduktan sonra elden çıkarılmasından sağlanan
kazançlar,
•
Elde bulundurma süresine bakılmaksızın, 1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen menkul kıymet
yatırım ortaklığı hisse senetlerinin elden çıkartılmasından elde edilen kazançlar (bu kazançlar
üzerinden banka ve aracı kurum tarafından GVK Geçici Madde 67 kapsamında yapılan stopaj nihai
vergi olarak kalır).
2.2.4. Beyan Edilecek Hisse Senedi Alım-Satım Kazançları
2.2.4.1.
31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan Hisse Senetleri
Aşağıdaki durumlarda 31/12/2005 tarihinde elde bulunan hisse senetleri ve diğer menkul kıymetlerden
2006 yılında elde edilen alım-satım kazançları beyanname ile beyan edilerek değer artış kazancı olarak
vergiye tabi tutulur.
•
31/12/2005 tarihinde elde bulunan, Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören
hisse senetlerinin üç ay ve daha az süreyle elde tutulmasından sonra elden çıkartılmasından
sağlanan ve iktisap bedelinin bunların elden çıkartıldığı ay hariç TEFE endekslemesinden sonraki
tutarı 14.000 YTL’yi aşan kazançlar,
•
31/12/2005 tarihinde elde bulunan, kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan (tam mükellef)
kurumların Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem görmeyen hisse senetlerinin bir yıl
ve daha az sürede (bu sürenin 2 yıl olarak uygulanacağı yönünde görüşler vardır, Gelir İdaresinin
konuya ilişkin bir açıklaması henüz yoktur) elden çıkartılmasından sağlanan ve TEFE
endekslemesinden sonraki tutarı 14.000 YTL’yi aşan kazançlar,
33
Yukarıda yer verilen 14.000 YTL’lik sınır vergiden istisna edilen tutarı gösterir. İstisna tutarın hesabında
hisse senetlerinin (üç ay ve daha az sürede elden çıkartılan İMKB hisse senetleri ile bir (iki) yıl ve daha az
sürede elden çıkartılan tam mükellef kurumların hisse senetleri dahil) yanısıra 31/12/2006 öncesinde
ihraç edilmiş her nevi tahvil ve Hazine bonosunun elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar ve
GVK’nun mükerrer 80 inci maddesinin 2 ila 6 numaralı bentlerinde sayılan değer artışı kazançlarının1
toplamı dikkate alınır. Bu durumda, sadece 14.000 YTL’yi aşan kısım beyan edilerek vergilenir.
2.2.4.2.
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilen Hisse Senetleri
Aşağıdaki durumda 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilmiş olan hisse senetleri ve diğer menkul
kıymetlerden 2006 yılında elde edilen alım-satım kazançları beyanname ile beyan edilerek değer artış
kazancı olarak vergiye tabi tutulur.
• 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilmiş olan, Türkiye’de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem
görmeyen, kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan (tam mükellef) kurumların hisse senetlerinin iki
yıl ve daha az süreyle elde tutulmasından sonra banka ve aracı kurum vasıtası olmaksızın elden
çıkartılmasından sağlanan kazancın, bunların elden çıkartıldığı ay hariç ÜFE endekslemesinden sonraki
(ÜFE endekslemesi yapabilmek için artış oranının % 10’u geçmesi gerekir) tutarı.
2.2.5. Hisse Senedi Alım-Satım Kazancında Elde Bulundurma Süresinin ve Vergi Matrahının
Tespiti
Yukarıda sözü edilen süreler geçtikten sonra elden çıkartılan hisse senetlerinden sağlanan kazanç tutarı
ne olursa olsun vergi dışıdır. Bu sürelerin geçip geçmediği gün esasında yapılacak hesaplama ile belirlenir.
Bu uygulamada hisse senedinin iktisap edildiği (örn. aracı kuruma verilen alım emrinin yerine getirildiği
gün) güne üç ay veya bir yıl sonra karşılık gelen gün sürenin dolduğu gün olarak esas alınır.
Örneğin, 10 Ocak 2006 tarihinde iktisap edilen Borsada işlem gören bir hisse senedinin 10 Nisan 2006
tarihinde satışından elde edilen kazanç belirli tutarı geçiyorsa beyan edilerek vergilenir. Çünkü elde
bulundurma süresi üç aydır. Eğer aynı hisse senedi 11 Nisan 2006 tarihinde satılırsa, üç aydan daha fazla
bir sürede elden çıkartılmış sayılır ve elde edilen kazanç tamamıyla vergi dışında kalır ve beyan edilmez.
Şubat ayı üç aylık veya bir yıllık sürenin tespiti bakımından özellik taşır. Şubat ayı 30 veya 31 günden daha
kısa olduğundan, örneğin 2006 Kasım ayının son günü olan 30 Kasım 2006 tarihinde satın alınan hisse
senedi 28 Şubat 2007 tarihinde satılırsa üç ayda elden çıkartılmış sayılır.
Ay sonlarında satın alınan hisse senetlerinin durumu özellik taşır. Bu gibi durumlarda örneğin üç aylık süre
satın almayı izleyen üçüncü ayın son günü esas alınarak belirlenir. Örneğin, 30 Nisan 2006 tarihinde satın
alınan hisse senedi için 3 aylık süre 31 Temmuz 2006 tarihinde dolmuş sayılır.
3
Mükerrer 80 inci maddenin 2 ila 6 numaralı bentlerinde sayılan değer artışı kazançları şunlardır.
-70 inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
-Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanunî mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından
doğan kazançlar.
- Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
- Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı
mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde
elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak
tarafından satın alınmış sayılır.).
34
Diğer durumlarda, hisse senedinin satın alındığı güne üç ay veya bir yıl sonra karşılık gelen günde üç aylık
veya bir yıllık süre dolmuş sayılır. Örneğin 15 Mart 2006’da satın alınan hisse senedi için üç aylık süre 15
Haziran 2006 tarihinde, bir yıllık süre ise 15 Mart 2006’da dolmuş sayılır.
Aynı yıl içinde birden fazla menkul kıymet alınıp satılması halinde, bunların kazancı birlikte hesaplanır.
Borsada işlem gören hisse senetleri bakımından üç aylık sürede, Borsada işlem görmeyen tam mükellef
kurum hisse senetleri bakımından ise bir yıllık sürede yapılan alım-satımın birinden doğan zarar diğerinin
kârından mahsup edilir. Ancak üç aydan veya bir yıldan veya duruma göre iki yıldan daha fazla süreyle
elde bulundurulan hisse senetlerinin alım-satım kazancı vergiden istisna olduğu için bunların zararı,
beyana tabi olan diğerlerinin alım-satım karından mahsup edilemez.
Vergi matrahının hesaplanmasında, hisse senetlerin alımı ve satımı için aracı kurumlara ödenen
komisyonlar ile elden çıkarma dolayısıyla satıcının yaptığı giderler kazançtan indirilir. Vergiye konu
olmayan işlemler nedeniyle ödenen komisyonların, vergiye konu işlemlerin kazancından indirilmesi
mümkün değildir.
Hisse senetlerinin yabancı kaynaklardan (kredi, borç vb.) finanse edilmesi durumunda, yabancı kaynaklara
ilişkin finansman giderlerinin elde edilen kazançtan indirilip indirilemeyeceği tartışmalıdır. Maliye
Bakanlığının görüşü bu indirimin yapılamayacağı yönündedir.
Hisse senetlerinin alım-satım kazancından vergi matrahına ulaşırken iktisap bedeli aylık ÜFE’ deki artış
oranında artırılarak dikkate alınabilir (1.1.2006’dan sonra iktisap edilenler bakımından maliyet revizesi
yapılabilmesi için ÜFE’deki artış oranının % 10’u geçmesi şarttır). Ancak 1/1/2006’dan itibaren iktisap
edilen, Borsada işlem gören hisse senetlerinden banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla elde edilen alım satım
kazançları üzerinden yapılacak stopaj nihai vergi olacağı için ÜFE endekslemesi uygulamasına gerek
kalmaz.
2.2.6. Elde Bulundurma Süresinin Belirlenmesinde Hisse Senetlerinin İktisap Tarihinin Tespiti
Hisse senetleri alım-satım kazancının vergiden istisna edilmesinin şartlarından olan üç ay veya bir yıldan
fazla elde bulundurma süresinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin hesaplanmasında bunların iktisap tarihleri
önem taşır. Doğrudan alım-satımlarda bu sürelerin hesabı sorun yaratmaz. Ancak bazı özellikli
durumlarda hisse senetlerinin iktisap tarihleri aşağıdaki esaslara göre belirlenir.
Aynı hisse senedinden aynı dönemde birden fazla alım satım yapıldığı durumlarda, 1.1.2006 tarihinden
geçerli uygulamada elde bulundurma süresinin tespiti ilk giren ilk çıkar yöntemine göre yapılacaktır.
Ayrıntılar için 1.9.2.3. nolu başlık altında yapılan açıklamalara bakınız.
2.2.6.1
Sermaye Artırımları Dolayısıyla Sahip Olunan Bedelsiz Hisse Senetleri
Sermaye ve kâr yedeklerinin sermayeye eklenmesi dolayısıyla sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi
olarak, daha önceden sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınır.
Örneğin, Bay (A) 3 Şubat 2006 tarihinde (X) A.Ş.’nin hisse senetlerinden 1.000 adet (1 lot) satın almıştır.
(X) A.Ş. 9 Mart 2006 tarihinde tamamı sermaye yedeklerinden karşılanmak üzere sermayesini % 50
oranında artırmıştır. Bu işlem sonucunda Bay (A) 500 adet hisse senedi almıştır. Söz konusu 500 adet
hisse senedinin iktisap tarihi olarak 3 Şubat 2006 tarihi esas alınacaktır.
35
Şirketler tarafından sermaye artırımına gidildiği durumlarda, ortaklar rüçhan haklarını kullanmak suretiyle
artırılan sermayeyi temsil eden hisse senetlerini almaktadırlar. Hisse senedi sahipleri tarafından rüçhan
hakkı kullanmak suretiyle itibari değerleri ödenerek sahip olunan hisse senetleri yönünden de iktisap tarihi
olarak sahip olunan eski hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınır. Ortakların rüçhan haklarını sınırlamak
suretiyle sermaye artırımını temsil eden hisse senetlerinin satılması durumunda ise yeni bir alım işleminin
gerçekleştiği kabul edilir.
2.2.6.2
Aynı Hisse Senedinden Yıl İçinde Birden Fazla Alım Satım Yapılması
Belirli bir şirketin hisse senetlerinden değişik tarihlerde alımlar yapıldıktan sonra, alınan hisse senetlerinin
bir kısmının elden çıkarılması halinde, üç aylık ve bir yıllık sürenin geçip geçmediğinin tespitinde
yatırımcılar elden çıkarılan hisse senetlerinin hangi tarihte alındığı konusunda serbestçe karar verebilir. İlk
giren ilk çıkar yöntemi uygulanabileceği gibi son giren ilk çıkar yöntemi de uygulanabilir.
1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetlerinin banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla elden
çıkartılmasında gerek bu kurumlar tarafından Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesine göre
yapılacak stopaj matrahının tespitinde gerekse bir yıllık elde bulundurma süresinin tespitinde ilk giren ilk
çıkar yöntemine göre hesaplama yapılacaktır.
Bununla birlikte, 1.1.2006 tarihinden önce iktisap edilen hisse senetlerinin bu tarih sonrasında gerek
banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla gerekse bu kurumların aracılığı olmaksızın elden çıkartılmasında üç
aylık ve bir yıllık sürenin geçip geçmediğinin tespitinde yatırımcılar elden çıkarılan hisse senetlerinin hangi
tarihte alındığı konusunda serbestçe karar verebilir. İlk giren ilk çıkar yöntemi uygulanabileceği gibi son
giren ilk çıkar yöntemi de uygulanabilir.
2.2.6.3
Aracı Kurumlar Vasıtasıyla Alınan Hisse Senetlerinin İktisap Tarihi
Aracı kurumlar vasıtasıyla Borsa’dan hisse senedi alındığında, aracı kurum tarafından müşterinin verdiği
alım emrinin yerine getirildiği tarih itibariyle hisse senedi iktisap edilmiş sayılacaktır. Müşteri adına alınan
hisse senedinin Takasbank’taki hesaba alımın gerçekleştirildiği günden sonra geçirilmesinin iktisap tarihine
bir etkisi yoktur.
1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetlerinden banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla elde
edilecek kazanç üzerinden yapılacak vergi kesintisi (stopaj) matrahının hesabında işlem günündeki bilgiler
ve tevkifat oranına göre hesaplama yapılacak olmakla birlişkte tevkifat uygulamasında Takasbank’taki
işlem tarihi esas alınacaktır.
2.2.7.
Sermaye Artırımları Dolayısıyla Sahip Olunan Bedelsiz Hisse Senetlerinin Maliyet
Bedeli
Şirketlerin sermaye yedekleri ile sermaye artırımında bulunmaları halinde, bu işlem sonrasında gerek
önceden sahip olunan gerekse sermaye artırımı dolayısıyla alınan hisse senetlerinin maliyet (iktisap) bedeli,
daha önce sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedelinin, sermaye artırımı sonrasında sahip olunan
toplam hisse senedi sayısına bölünmesi suretiyle tespit edilir.
36
Örnek: Bay (A) 3 Şubat 2006 tarihinde 1.000 adet (1 lot) (X) A.Ş.’nin hisse senedini toplam 45.000 YTL
bedel ödemek suretiyle satın almıştır. (X) A.Ş. 9 Mart 2006 tarihinde tamamı sermaye yedeklerinden
karşılanmak suretiyle % 50 oranında sermaye artırımına gitmiştir. Bay (A)’ya bu işlem dolayısıyla 500 adet
hisse senedi verilmiştir.
Bu durumda Bay (A)’nın sermaye artırımı sonrasında sahip olduğu her hisse senedinin maliyet bedeli
ödenen 45.000 YTL bedelin toplam hisse senedi sayısına bölünmesi suretiyle (45.000 / 1.500 =) 30 YTL
olarak belirlenecektir.
Kâr yedekleri kullanmak suretiyle sermaye artırımında bulunması halinde, bu işlem dolayısıyla sahip
olunan hisse senetlerinin maliyet bedeli, daha önce sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedeli ile yeni
alınan hisse senetlerinin itibari değerleri toplamının sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse
senedi sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Örnek: Bay (A) 3 Şubat 2005 tarihinde nominal bedeli 10 YTL olan (X) A.Ş. hisse senetlerinden 150.000
YTL bedel ödemek suretiyle 1.000 adet (1 lot) almıştır. (X) A.Ş. 19 Şubat 2006 tarihinde tamamı kâr
yedeklerinden karşılanmak suretiyle % 50 oranında sermaye artırımına gitmiştir. Bay (A) ya bu işlem
dolayısıyla 500 adet hisse senedi verilmiştir.
Sermaye artırımından sonra Bay (A)’nın sahip olduğu her bir hisse senedinin maliyet bedeli, 1.000 adet
hisse senedi alımında ödenen 150.000 YTL ile sermaye artırımı dolayısıyla alınan hisse senetlerinin itibari
değerinin {(500 * 10 =) 5.000 YTL} toplamının toplam hisse senedi sayısına {(500 + 1.000 =) 1.500}
bölünmesi suretiyle {(150.000 + 5.000) / 1.500 =}103,33 YTL olarak belirlenecektir.
Şirketler tarafından nakit olarak sermaye artırımına gidildiği durumlarda, hisse senedi sahipleri tarafından
rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değerleri ödenerek sahip olunan hisse senetleri yönünden de
maliyet bedeli, daha önce sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedeli ile yeni alınan hisse senetleri için
ödenen bedelin toplamının sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse senedi sayısına
bölünmesi suretiyle hesaplanır.
2.2.8. Geçici İlmühaberler
Anonim Şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan geçici ilmühaberlerin elden
çıkarılmasından sağlanan kazançlar da, hisse senetlerine ilişkin olarak yukarıda anlatılan esaslar
çerçevesinde vergilendirilecektir.
2.2.9. Kayden İzlenen Hisse Senetleri
Sermaye Piyasası Kanununun 10/a maddesinde sermaye piyasası araçları ve bunlara ilişkin hakları kayden
izlemek üzere özel hukuk tüzel kişiliğini haiz Merkezi Kayıt Kuruluşunun oluşturulacağı hükme
bağlanmıştır. Bu kuruluşlar tarafından sermaye piyasası araçları ve bunlara ilişkin haklar bilgisayar
ortamında ihraççılar, aracı kuruluşlar ve hak sahipleri itibariyle tutulacak, bunlar ayrıca senede
bağlanmayacaktır.
Bu çerçevede Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından kayden izlenen hisse senetlerinin elden çıkarılmasından
doğan kazançların tespiti ve vergilendirilmesi de basılı hisse senetlerine ilişkin olarak yukarıda açıklanan
esaslar çerçevesinde yapılacaktır.
37
2.3.
Hisse Senedi Kâr Paylarının (Temettü) Beyanı ve Vergilenmesi
2.3.1. Genel Olarak
Kâr payı (temettü), belirli bir ortaklık ilişkisine dayanan ve yatırılan sermaye payının karşılığı olarak
ortaklığın karından alınan hissedir. Genel olarak ifade etmek gerekirse, Türkiye’de yerleşik kurumların
hisse senetlerinden 2006 yılında elde edilen brüt (kâr payını dağıtan kurumca yapılan gelir vergisi stopajı
öncesi tutar) kâr paylarının yarısı 18.000 YTL’yi geçmediği sürece beyan edilmez. Başka bir ifadeyle, elde
edilen brüt kâr payının tutarı 36.000 YTL’yi geçmiyorsa ve beyana tabi başka bir gelir yoksa beyanname
verilmez.
Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım ortaklığı statüsündeki A.Ş.’lerin hisse senetlerinden elde
edilen kâr paylarının beyan ve vergilemesi farklılık gösterir. Bu nedenle, yatırım ortaklıklarının (menkul
kıymet yatırım ortaklığı, gayrimenkul yatırım ortaklığı, risk sermayesi yatırım ortaklığı) hisse senetlerinden
elde edilen kâr paylarının vergilendirilmesine ayrı bir başlık altında ileride yer verilmiştir.
Bu bölümde yer alan açıklamalar yatırım ortaklığı niteliği bulunmayan diğer kurumların hisse
senetlerinden elde edilen kâr paylarına ilişkindir.
Kurumlardan elde edilen kâr payının yanısıra 2006 yılında vergiye tabi başka bir gelir elde edilmişse,
bunların vergi matrahına esas (varsa istisna sonrası) tutarları toplamını dikkate alarak 18.000 YTL’lik liralık
beyan eşiğinin geçilip geçilmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu durumda, elde edilen kâr payının tutarı
18.000 YTL’nin altında olsa dahi söz konusu diğer gelirler nedeniyle bu sınır aşıldığında tüm gelirin varsa
istisnaları dışında kalan kısımlarının tamamını beyanname ile beyan etmek gerekir.
Ayrıca birden fazla işverenden stopaj yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde edenlerin, birden sonraki
işverenden elde ettikleri ücretin 18.000 YTL’yi aştığı durumda da elde edilen kâr payının tutarı ne olursa
olsun ücret geliri nedeniyle verilecek beyannameye dahil edilerek beyan edilmeleri gerekir.
Tam mükellef kurumlarca dağıtılan kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Dolayısıyla beyan
sınırının aşılıp aşılmadığı ve aşıldığı durumda beyannameye dahil edilecek tutar hesaplanırken, elde edilen
brüt temettüün yarısı dikkate alınır. Bununla birlikte, kurumlar kâr payı dağıtırken, gelir vergisinden istisna
edilen kısım da dahil olmak üzere dağıtılan kâr payının tamamı üzerinden gelir vergisi kesintisi yaparlar.
Kâr payı için beyanname verecek gerçek kişi hissedar, kendisine ödenen brüt (stopaj öncesi tutar) temettü
üzerinden yapılan vergi kesintisinin tamamını gelir vergisi beyannamesinde hesapladığı gelir vergisinden
mahsup eder.
Kurumların 2006 yılında, 2003 yılı öncesi kârlarından dağıttıkları kâr paylarının beyanı özellik taşır. Gelir
Vergisi Kanununun Geçici 62 nci maddesine göre;
a) Kurumların 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri
kazançlarından dağıtılan kâr payları üzerinden temettü stopajı yapılmayacak ve gerçek kişilerin elde ettiği
bu kâr payları için tutarları ne olursa olsun beyanname verilmeyecektir.
b) Kurumların 1/1/1999 – 31/12/2002 arasında sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kurumlar
vergisinden istisna kazançlarından dağıtılan kâr payları üzerinden temettü stopajı yapılmayacak ve gerçek
kişilerce elde edilen bu nitelikteki kâr paylarının 1/9 fazlasının yarısı, 15.000 YTL’lik beyan eşiğinin
hesabında vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacaktır. Diğer yandan, beyan edilen kâr payının 1/5’i
beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.
38
c) Yukarıda (b) paragrafında yer verilen esaslar, kurumların 2003 ve sonraki yıl kazançlarından Gelir
Vergisi Kanununun Geçici 61 inci maddesine göre indirim konusu yaptıkları, 24/4/2003 tarihinden önceki
teşvik belgeleri kapsamındaki yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançların dağıtımı halinde de
geçerlidir.
Diğer yandan herhangi bir kurum iştirak ettiği başka bir kurumdan yukarıda (a), (b) ve (c) paragraflarında
yer verilen nitelikteki kazançların dağıtımına bağlı kâr payı elde eder ve bunu gerçek kişi hissedarlarına kâr
payı olarak dağıtırsa, gerçek kişi hissedarların elde ettikleri bu kâr paylarının beyanıyla ilgili olarak yine (a),
(b) ve (c)’de yer verilen esaslara göre hareket edilir.
(b)’deki durumla ilgili olarak şu örnek verilebilir: 2002 yılının dağıtılmayan kâr payının kurumlar
vergisinden istisna edilen yatırım indiriminden kaynaklandığını ve bu kârın 2006 yılında gerçek kişi
hissedara dağıtıldığını varsayalım. Dağıtılan kâr payının tutarı 90.000 YTL olsun (bu tutar yatırım indirimi
istisnası üzerinden yapılan stopaj sonrası tutar olup ayrıca dağıtıma bağlı temettü stopajı yapılmamıştır).
Bu durumda kâr payının beyan durumu aşağıdaki gibi belirlenir.
a. Kâr payının net (stopaj sonrası) tutarı
b. Kâr payının 1/9 fazlası (a*(1+1/9))
c. Vergiye tabi gelir (b/2)
d. Beyan edilecek kâr payı (=c)
e. Hesaplanan gelir vergisi
f. Mahsup edilecek tutar (d*1/5)
g. Ödenecek vergi (e – f)
90.000
100.000
50.000
50.000
12.690
(10.000)
2.690
Gerçek kişi (bireysel) yatırımcıların kendilerine dağıtılan kâr payının ne kadarlık kısmının hangi yıl kurum
kazancından dağıtıldığı konusunda bilgi sahibi olmaları gereklidir. Aksi halde, kâr paylarının hangi
durumda yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği, beyan edildiği durumda ise ödenecek
verginin nasıl hesaplanacağını doğru olarak tespit etmek mümkün olmayacaktır. Bu çerçevede, kâr payı
dağıtan kurumların, dağıttıkları kâr payının kaynağına ilişkin olarak hissedarlarına ayrıntılı bilgi vermeleri
beklenir.
2007 Yılı Uygulaması
2007 yılında elde dilen hisse senedi brüt (kâr payını dağıtan kurum tarafından yapılan temettü stopajı
öncesindeki tutar) kâr paylarının yarısının 2007 yılı gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimini (19.000 YTL)
aşmadığı durumda beyanname verilmez. Kurumlardan elde edilen kâr payının yanısıra 2007 yılında
vergiye tabi başka bir gelir elde edilmişse, bunların vergi matrahına esas (varsa istisna sonrası tutarları)
toplamını dikkate alarak beyan eşiğinin geçilip geçilmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu durumda, elde
edilen kâr payının tutarı beyan eşiğinin altında olsa dahi söz konusu diğer gelirlerin de eklenmesi
nedeniyle bu sınır aşıldığında tüm gelirlerin varsa istisnaları dışında kalan kısımlarının tamamını
beyanname ile beyan etmek gerekir.
Ayrıca birden fazla işverenden stopaj yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde edenlerin, birden sonraki
işverenden elde ettikleri ücretin, 2007 yılı gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimini (19.000 YTL) aştığı
durumda da elde edilen kâr payının tutarı ne olursa olsun ücret geliri nedeniyle verilecek beyannameye
dahil edilerek beyan edilmeleri gerekir.
Diğer konular 2006 yılı için yapılan açıklamalarla aynıdır.
39
2.3.2. Bedelsiz Hisse Senetlerinin Durumu
Bazı kurumlar kârlarını dağıtmayarak tamamını veya bir kısmını sermayelerine ilave ederler. Bazı
durumlarda ise kârın bir kısmının yedek akçelere aktarıldıktan sonra sonraki yıllarda sermayeye ilavesi
mümkündür. Söz konusu kârların ve kâr yedeklerinin sermayeye eklenmesi nedeniyle oluşan sermaye
artışı karşılığında hissedarlara hisse senedi verilir. Bu şekilde ortaklarca elde edilen ve “bedelsiz” olarak
isimlendirilen hisse senetleri kâr payı elde edildiği anlamına gelmez. Dolayısıyla, bu şekilde iktisap edilen
bedelsiz hisse senetlerinin tutarı beyanname verme sınırının hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca enflasyon düzeltmesi uygulamasından kaynaklanan özsermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının
kurumlarca sermayeye ilavesi mümkündür. Bu ilaveden kaynaklanan sermaye artışının karşılığı olarak
hissedarlara verilen hisse senetleri de bedelsiz olarak isimlendirilir. Gerçek kişi hissedarlarca elde edilen bu
tür hisse senetleri için de hiçbir şekilde beyanname verilmez ve bunlar beyan sınırının hesabında dikkate
alınmazlar.
2.4.
Ödünç Menkul Kıymet Komisyonları
Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemine konu olması halinde ödünç veren
tarafın lehine kalan tutar üzerinden Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifat yapılacaktır. Bu işlem
sırasında varsa ödenen komisyon veya banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat matrahının tespitinde
dikkate alınacaktır.
Ödünç işleme konu menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ile ilgili olarak ödünç veren tarafın elde
ettiği gelirlere ilişkin tevkifat, kazancı nihai olarak elde eden kişi veya kuruma ödemeyi gerçekleştiren,
piyasa üyesi banka ya da aracı kurumlar tarafından yapılır.
Ödünç işlemine konu olan ve ödünç alanın da elden çıkarmış olduğu hisse senetlerine ilişkin olarak bir
temettü dağıtımı yapılması durumunda, ödünç sözleşmesi uyarınca, ödünç alan tarafından ödünç verene,
temettü kaybını telafi etmek amacıyla ödeme yapılabilmektedir. Temettü ödemeleri Geçici 67 nci madde
kapsamına girmemekle birlikte söz konusu gelir (temettü telafi tazminatı), ödünç veren tarafın lehine
kalan bir gelir niteliği taşıdığından Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır.
Bu şekilde, stopaja tabi tutulan ödünç kıymet komisyonları ve diğer gelirler hiçbir şekilde beyan
edilmeyecek, yapılan stopaj nihai vergi olarak kalacaktır.
40
PK=
v^qfofj=Ooq^hiff=eİppb=pbkbqiboİkİk=
ofj=Ooq^hiff=eİppb=pbkbqiboİkİk=
PK= v^qf
hšo=m^vi^ofkfk=_bv^kf=sb=sbodİibkjbpİ=
hšo=m^vi^ofkfk=_bv^kf=sb=sbodİibkjbpİ=
3.1.
31/12/2005 Tarihinde Sahip Olunan YO Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Payı
31/12/2005 tarihinde elde bulunan yatırım ortaklıkları (Sermaye Piyasası Mevzuatına tabi olan ve anonim
şirket olarak kurulmak zorunda olan menkul, gayrimenkul veya risk sermayesi yatırım ortaklıkları) hisse
senetlerinden 2006 yılında elde edilen kâr payları için bu nitelikte olmayan kurumlardan elde edilenlerin
aksine enflasyon indirimi uygulanır.
Yatırım ortaklıklarından elde edilen kâr paylarına enflasyon indirimi uygulandıktan sonraki tutarın yarısı
gelir vergisinden istisnadır. Bu şekilde belirlenen yatırım ortaklığı kâr payı tutarı 18.000 YTL’yi geçiyorsa
beyanname vermek gerekir.
2006 yılında yatırım ortaklıklarından elde edilen kâr payları normalde bunların 2005 yılında elde ettikleri
gelirleri 2006 yılında temettü olarak dağıtmalarından kaynaklanır. Bu durumda, yukarıda belirtilen şekilde
işlem yapılır. Ancak 2006 yılında dağıtılan temettüü yatırım ortaklığının 2002 ve önceki yıl karlarının
dağıtımından kaynaklanıyorsa, söz konusu temettü gelirlerini elde eden gerçek kişilerin beyan durumu
4842 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 62 nci maddeye göre belirlenir. Buna göre;
a) Yatırım ortaklıklarının 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde
ettikleri kazançlarından dağıtılan kâr payları için gerçek kişi hissedarlarca bu kâr paylarının tutarları ne
olursa olsun beyanname verilmez.
b) Yatırım ortaklıklarının 1/1/1999 – 31/12/2002 arasında sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri
kurumlar vergisinden istisna kazançlarından dağıtılan kâr paylarının 1/9 fazlasının yarısı, gerçek kişi
hissedarlarca 18.000 YTL’lik beyan eşiğinin hesabında vergiye tabi gelir olarak dikkate alınır. Beyan edilen
kâr payının 1/5’i beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.
Diğer yandan yatırım ortaklıklarının iştirak ettiği başka bir kurumdan yukarıda (a) ve (b) paragraflarında
yer verilen nitelikteki kazançların dağıtımına bağlı kâr payı elde eder ve bunu gerçek kişi hissedarlarına kâr
payı olarak dağıtırsa, gerçek kişi hissedarların elde ettikleri bu kâr paylarının beyanıyla ilgili olarak yine (a)
ve (b)’de yer verilen esaslara göre hareket edilir.
Yatırım ortaklıklarından elde edilen kâr payının yanısıra, 2006 yılında vergiye tabi başka bir gelir elde
edilmişse, bunların vergi matrahına esas (varsa istisna sonrası tutarları) toplamını dikkate alarak beyan
eşiğinin geçilip geçilmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu durumda, elde edilen kâr payının tutarı 18.000
YTL’lik beyan eşiğinin altında olsa dahi söz konusu diğer gelirlerin de eklenmesi nedeniyle bu sınır
aşıldığında tüm gelirlerin varsa istisnaları dışında kalan kısımlarının tamamını beyanname ile beyan etmek
gerekir.
Ayrıca birden fazla işverenden stopaj yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde edenlerin, birden sonraki
işverenden elde ettikleri ücretin 18.000 YTL’yi aştığı durumda da elde edilen kâr payının tutarı ne olursa
olsun ücret geliri nedeniyle verilecek beyannameye dahil edilerek beyan edilmesi gerekir.
Gerçek kişi (bireysel) yatırımcıların kendilerine dağıtılan kâr payının ne kadarlık kısmının hangi yıl kurum
kazancından dağıtıldığı konusunda bilgi sahibi olmaları gereklidir. Aksi halde, kâr paylarının hangi
41
durumda yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği, beyan edildiği durumda ise ödenecek
verginin nasıl hesaplanacağını doğru olarak tespit etmek mümkün olmayacaktır. Bu çerçevede, kâr payı
dağıtan kurumların, dağıttıkları kâr payının kaynağına ilişkin olarak hissedarlarına ayrıntılı bilgi vermeleri
beklenir.
Diğer yandan, portföyünün % 25’inden daha azı hisse senetlerinden oluşan B Tipi menkul kıymet yatırım
ortaklıklarının kurumlar vergisinden istisna edilen kazançları üzerinden GVK’nun 94/6-a-ii maddesine göre
% 10 stopaj yapılır. Portföyünün en az % 25’i hisse senetlerinden oluşan A Tipi menkul kıymet yatırım
ortaklıkları ile gayrimenkul ve risk sermayesi yatırım ortaklıklarının kurumlar vergisi kazançlarından istisna
edilen kazançları için söz konusu stopaj oranı % 0 olarak uygulanır. Beyan sınırının geçilip geçilmediği
belirlenirken B Tipi menkul kıymet yatırım ortaklıklarının 2003 ve sonraki yıl kazançlarından dağıtılan kâr
payları stopaj öncesi (brüt) tutarları ile dikkate alınmalıdır.
Yatırım ortaklıklarından elde edilen kâr paylarına enflasyon indirimi ve istisna uygulanması şu esasa göre
yapılır: Elde edilen kâr payına önce enflasyon indirimi uygulanır, daha sonra kalan tutarın yarısı istisna
olarak dikkate alınarak beyan sınırının geçilip geçilmediği belirlenir.
Örnek: Tam mükellef bir gerçek kişinin (X) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. hisse senedinden 2006 yılı
içerisinde elde ettiği, bu şirketin 2002 yılı kazancından dağıtılan kâr payının tutarı 100.000 YTL olsun.
Enflasyon indirimi oranının % 46,5 olduğu dikkate alındığında, temettüün beyan ve vergi durumu şöyle
belirlenecektir.
a. G.menkul yatırım ortaklığı kâr payı
b. Enflasyon indirimi (a * 0,465)
c. İndirim sonrası tutar (a – b)
d. İndirim sonrası kâr payının 1/9 fazlası (c*(1+1/9))
e. Vergiye tabi gelir (d/2)
f. Hesaplanan gelir vergisi
g. Mahsup edilecek tutar (e*1/5)
h. Ödenecek vergi (f –g)
100.000
46.500
53.500
59.444
29.722
6.415
5.944
471
Görüldüğü üzere yatırım ortaklıklarından elde edilen kâr payı üzerindeki vergi yükü bu nitelikte olmayan
kurumlardan elde edilen kâr paylarının vergi yüküne göre çok daha azdır. Özellikle indirim oranının
yüksek belirlendiği dönemlerde bu fark daha da artar.
Yukarıdaki örnekteki kâr payı 2003 ve sonraki yıllar kârından dağıtılmış olsaydı beyan edilecek tutar
aşağıdaki gibi hesaplanacaktı.
a. G.menkul yatırım ortaklığı kâr payı
b. Enflasyon indirimi (a * 0,465)
c. İndirim sonrası tutar (a – b)
d. Vergiden istisna tutar (c/2)
e. Vergiye tabi kâr payı (c – d)
f. Hesaplanan gelir vergisi
g. Ödenecek vergi
100.000
46.500
53.500
26.750
26.750
5.612
5.612
NOT: Bu örnek yatırım ortaklıklarının dağıttığı kâr paylarının GVK Madde 94/6-b’ye göre temettü stopajına tabi olmadığı anlayışına göre
verilmiştir. Maliye Bakanlığı 2005 yılında vermiş olduğu bir muktezada (yazılı görüş) yatırım ortaklıklarınca dağıtılan kâr payları üzerinden GVK
Madde 94/6-a’ya ek olarak 94/6-b’ye göre de temettü stopajı yapılacağı yönünde görüş bildirmiştir. Bu görüş çerçevesinde örneğin B Tipi
Menkul Kıymet Yatırım Ortaklığının kurumlar vergisinden istisna edilen kazancı üzerinden hem GVK Madde 94/6-a’ya göre %10 stopaj bu
kazanç temettü olarak tam mükellef kurum ve dar mükellef şube dışındakilere dağıtılırsa ayrıca GVK Md. 94/6-b’ye göre %10 temettü
stopajı yapılacaktır. Bu durumda vergiye tabi kâr payının tespitinin nasıl yapılacağı belirsizdir.
42
3.2.
1/1/2006’dan Sonra İktisap Edilen YO Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Payı
1/1/2006 tarihinden itibaren iktisap edilen yatırım ortaklıkları hisse senetlerinden 2006 yılında elde edilen
kâr payları (temettü) bakımından beyanname verme sınırı 18.000 YTL’dir. Diğer yandan, 1.1.2006
tarihinden itibaren yatırım ortaklıkları hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarına enflasyon indirimi
uygulanmayacaktır. (bununla birlikte, 31.12.2005 tarihi itibariyle elde bulundurulan yatırım ortaklığı hisse
senetlerinden elde edilen kâr paylarına enflasyon indirimi uygulaması gerektiğini düşünüyoruz) Yatırım
ortaklıklarından elde edilen kâr paylarının beyanına ilişkin olarak yukarıda yer verilen açıklamaların bunlara
göre farklılaştırılması gerekir.
Ayrıca, 1.1.2006 tarihinden itibaren iktisap edilen menkul kıymet yatırım ortaklığı hisse senetlerinin 1
yıldan daha fazla elde tutulduktan sonra elden çıkartılmasından elde edilen kazançlar beyan
edilmeyecektir (bu gelirler üzerinden GVK Geçici Madde 67 hükmüne göre stopaj da yapılmaz).
43
QK==
QK== absibq=q^esİiİ=EaqF=sb=e^wİkb=_OkOpr=
Ee_F=
Ee_F=
4.1.
Genel Olarak
Hazine Müsteşarlığı gerek yurt içinde gerekse yurt dışında Devlet tahvili (DT) ve Hazine bonosu (HB) ihraç
etmektedir. Yurt içinde Yeni Türk Lirası (YTL) cinsinden DT ve HB çıkartıldığı gibi döviz cinsinden veya
dövize, altına veya herhangi bir başka değere endeksli DT ve HB da çıkartılabilmektedir.
Hazine Müsteşarlığınca yurt dışında ihraç edilen DT ve HB genelde “Eurobond” olarak isimlendirilir.
Eurobondların beyan ve vergi durumu ile ilgili açıklamalar ileride ayrı bir bölümde yapıldığından bu
bölümde sadece yurt içinde ihraç edilen DT ve HB’den elde edilen gelirlerin vergilenmesine yer verilmiştir.
DT ve HB’den faiz ve alım-satım kazancı olmak üzere iki farklı gelir elde edilebilir. Faiz geliri “menkul
sermaye iradı” olarak, alım-satım kazancı ise “değer artış kazancı” olarak vergilenir.
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında çıkartılan (ihraç edilen) DT ve HB için ayrı bir istisna tanınmıştır.
Dolayısıyla DT ve HB’den elde edilen gerek faiz gelirinin gerekse alım-satım kazancının beyan ve vergi
durumu bunların ihraç tarihine bağlı olarak değişir. Bu bölümdeki açıklamalar da bu esasta yapılmıştır.
4.2.
26/7/2001 – 31/12/2005 Arasında İhraç Edilmiş DT ve HB’den Elde Edilen Gelirler
4.2.1. Faiz Geliri
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Hazine bonosu (HB) ve Devlet tahvillerinden (DT)
2006 yılında YTL cinsinden elde edilen faiz gelirine Maliye Bakanlığınca belirlenen indirim oranı (% 46,5)
uygulandıktan sonra kalan tutarın 191.089,20 YTL’si vergiden müstesnadır.
Söz konusu 191.089,20 YTL’lik istisna, Hazine Müsteşarlığınca 26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında
gerek yurt içinde gerekse yurt dışında ihraç edilen Hazine bonosu ve Devlet tahvilinden (Eurobondlar
dahil) 31/12/2007 tarihine kadar elde edilen faizler ile alım-satım kazançlarına uygulanır.
Yurt içinde döviz cinsinden ve dövize veya başka herhangi bir değere endeksli olarak ihraç edilen bono ve
tahvillerden elde edilen faiz geliri söz konusu istisnadan yararlanacak olmakla birlikte indirim oranından
yararlanamaz. Dolayısıyla beyan sınırının geçilip geçilmediği hesaplanırken, YTL cinsinden elde edilen DT
ve HB faizlerine indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar ile yabancı para cinsinden veya endeksli faiz
gelirinin indirim oranı uygulanmamış tutarı toplanır.
191.089,20 YTL’lik istisna sadece 26/7/2001 - 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen HB ve DT faizi ve
alım-satım kazançlarına uygulanır. Bu gelirlerin istisna tutarından daha az olması nedeniyle
yararlanılamayan kalan istisna tutarı 26/7/2001 tarihinden önce ihraç edilen HB ve DT faiz ve alım-satım
kazancına veya başka bir menkul sermaye gelirine aktarılamaz. Bununla birlikte söz konusu tarihler
arasında ihraç edilen HB ve DT’den elde edilen faizin yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan kalan istisna
tutarı aynı tarihler arasında ihraç edilen DT ve HB alım satım kazancına uygulanabilir.
İndirim ve istisna sonrası tutar 18.000 YTL’lik beyan eşiğini aşıyorsa indirim ve istisna sonrası tutarın
tamamının beyan edilmesi gerekir. 2006 yılında vergiye tabi başka bir gelir elde edilmişse, bunların vergi
matrahına esas (varsa istisna sonrası tutarları) toplamını dikkate alarak söz konusu 18.000 YTL’lik beyan
eşiğinin geçilip geçilmediğinin belirlenmesi gerekir.
44
Örnek:
2006 yılında elde edilen menkul sermaye iratları aşağıdaki gibidir.
Gelir Türü
• 26/7/2001’den sonra ihraç edilmiş DT faizi
• 2002 yılının kurumlar vergisinden istisna kazancından
dağıtılan hisse senedi kâr payının gelir vergisi stopajı
öncesi tutarı (temettü)*
• 26/7/2001’den önce ihraç edilmiş DT faizi
Tutarı (YTL)
500.000
10.000
20.000
* Söz konusu temettü yatırım indirimi istisnasından yararlanan kurum kazancına ilişkindir ve 2006 yılında
dağıtıldığı için GVK madde 62 gereği temettü stopajına tabi tutulmamıştır. Bununla birlikte bu kazanç
üzerinden GVK Madde 61 gereği % 19,8 oranında stopaj yapılmış, yatırımcının eline 8.200 YTL geçmiştir.
Buna göre, beyanname verilip verilmeyeceği şöyle belirlenir.
• 26/7/2001’den sonra ihraç edilmiş DT faizinin vergi matrahının hesabı:
a. Faiz tutarı
b. İndirim oranı (% 46,5*500.000)
c. Net kazanç (a – b)
d. Vergiden istisna tutar
e. Vergi matrahı (c – d)
500.000,00
(232.500,00)
267.500,00
(191.089,20 )
76.410,80
• Hisse senedi kâr payının (temettü) vergi matrahının hesabı (GVK Madde 61 ve 62’ye göre):
a. Dağıtıma konu kâr payı
b. Net (stopaj sonrası) kâr payı
c. Net kâr payının 1/9’u (b*1/9)
d. Net kâr payının 1/9 fazlası (b + c)
e. Vergiye tabi gelir (d/2)
d. Beyan edilecek kâr payı
10.000,00
8.200,00
911,11
9.111,11
4.555,55
4.555,55
Hisse senedinden elde edilen kâr payı, kurumlar vergisinden istisna edilen 2002 yılı kurum kazancından
dağıtıldığı için hesaplama bu şekilde yapılmıştır. Eğer söz konusu kâr payı kurumun 2002 yılı istisna
olmayan kazancından elde edilmiş olsaydı, bu durumda üzerinden % 15 oranında 1.500 YTL gelir vergisi
stopajı yapılacak ve yatırımcının eline net 8.500 YTL temettü geçecekti. Bu durumda hesaplamanın
aşağıdaki şekilde yapılması gerekecekti.
a. Elde edilen kâr payı (brüt)
b. Vergiden istisna edilen tutar (a / 2)
c. İstisna sonrası tutar (a – b)
d. Beyan edilecek kâr payı (=c)
10.000
(5.000)
5.000
5.000
• 26/7/2001’den önce ihraç edilmiş DT faizinin vergi matrahının hesabı:
a. Faiz tutarı
b. İndirim oranı (% 46,5*20.000)
c. Vergi matrahı (a – b)
20.000
(9.300)
11.700
Beyan edilecek toplam gelir aşağıda hesaplandığı gibidir.
45
a. Kâr payı (temettü)
b. 26/7/2001 öncesi DT faizi
c. 26/7/2001 sonrası DT faizi
d. Toplam vergi matrahı (a+b+c)
4.555,55
11.700,00
76.410,80
92.666,35
Vergi kesintisine tabi menkul sermaye iradı niteliğindeki toplam gelir 18.000 YTL’yi geçtiği için 92.666,35
YTL gelirin tamamı beyan edilecek bu gelir (menkul sermaye iradı) üzerinden hesaplanan vergiden kâr
payının beyan edilen tutarının 1/5’i olan (4.555,55/5=) 911,11 YTL mahsup edilecektir.
Temettü geliri eğer kurumlar vergisinden istisna edilmeyen kurum kazancından dağıtılmış olsaydı bu defa
beyan edilecek gelir tutarı aşağıdaki gibi hesaplanacaktı.
a. Kâr payı (temettü)
b. 26/7/2001 öncesi DT faizi
c. 26/7/2001 sonrası DT faizi
d. Toplam vergi matrahı (a+b+c)
5.000,00
11.700,00
76.410,80
93.110,80
Bu durumda beyan edilecek toplam gelir 93.110,80 YTL olacak, verilecek gelir vergisi beyannamesinde bu
tutar üzerinden hesaplanacak gelir vergisinden, daha önce kesilen 1.500 YTL tutarındaki gelir vergisi
mahsup edilecektir.
2007 Yılı Uygulaması
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Hazine bonosu (HB) ve Devlet tahvillerinden (DT)
2007 yılında YTL cinsinden elde edilen faiz gelirine Maliye Bakanlığınca 2007 yılı için belirlenecek indirim
oranı uygulandıktan sonra kalan tutarın 205.994,16 YTL’si vergiden müstesnadır. Beyan ve
vergilendirmeyle ilgili hesaplamalar yukarıdaki açıklamalar buna göre uyarlanmak ve 2007 yılı gelir vergisi
tarifesi dikkate alınmak suretiyle yapılacaktır.
4.2.1.1 Faiz Gelirinde İstisna Uygulaması
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Hazine bonosu ve Devlet tahvillerinden hem faiz
geliri hem de alım satım kazancı elde edildiği ve bunların toplamının istisna tutarını aştığı durumlarda
istisnanın faiz gelirine mi yoksa alım-satım kazancına mı uygulanacağına yatırımcı kendisi karar
verebilecektir. Alım-satım kazancı için istisna uygulaması tercih edildiğinde GVK’nun Mükerrer 80 inci
maddesinde yer alan 14.000 YTL’lik istisnadan ayrıca yararlanılamaz.
Örneğin, 2006 yılında, 2004 yılında ihraç edilen Hazine bonolarından 380.000 YTL faiz geliri, Devlet
tahvilinden ise 200.000 YTL alım-satım kazancı elde edildiğinde, % 46,5 indirim oranına göre, istisnanın
öncelikle faiz gelirine veya alım-satım kazancına uygulama alternatifine göre beyan durumu aşağıdaki gibi
belirlenecektir (alım-satım kazancı elde edilen Devlet tahvili Şubat 2005 ayında 500.000 YTL’ye alınıp,
Ekim 2006 ayında 700.000 YTL’ye satılmıştır. Ocak 2005 ÜFE değeri: 118,64 ; Eylül 2006 ÜFE değeri:
136,41; artış oranı (Eylül ÜFE/Ocak ÜFE): % 14,97) :
a. Elde edilen HB faizi
b. İndirim oranı (% 46,5)
c. İndirim sonrası faiz (a * 0,535 (= 1 – 0,465))
d. İstisna tutar
e. İstisna sonrası faiz
f. Beyan eşiği
g. Beyan edilecek HB faizi (eğer e>f ise)
380.000,00
(176.700,00)
203.300,00
191.089,20
12.210,80
18.000,00
46
a. DT satış bedeli
b. DT alış bedeli
c. Alış bedelinin ÜFE endeksindeki artış oranında
artırılmış değeri (500.000 * 1,1497 =)
d. Net kazanç ( a – c)
e. Beyan edilecek gelir (=d)
700.000,00
500.000,00
(574.850,00)
125.150,00
125.150,00
İstisnanın önce HB faizine uygulanmasının tercih edilmesi nedeniyle, istisna sonrası kalan faiz (stopaja tabi
menkul sermaye iradı) tutarı, başkaca bir beyana tabi menkul ve gayrimenkul sermaye iradı
bulunmadığından, beyan eşiği olan 18.000 YTL’nin altında kalmıştır. Bu nedenle, söz konusu 12.210,80
YTL faiz beyan edilmeyecektir. Bu duurmda beyan edilecek gelir sadece 125.150 YTL DT alım satım
kazancından ibaret olacaktır.
İstisna eğer önce DT alım satım kazancıan uygulanmış olsaydı beyan edilecek gelir aşağıdaki gibi
hesaplanacaktı.
a. DT satış bedeli
b. DT alış bedeli
c. Alış bedelinin ÜFE endeksindeki artış oranında
artırılmış değeri (500.000 * 1,1497 =)
d. Net kazanç ( a – c)
e. İstisna tutar
f. HB faizine devreden istisna (e – d)
g. Beyan edilecek kazanç
700.000,00
500.000,00
(574.850,00)
125.150,00
191.089,20
65.939,20
-
a. Elde edilen HB faizi
b. İndirim oranı (% 46,5)
c. İndirim sonrası faiz (a * 0,535 (= 1 – 0,465))
d. Devren gelen istisna tutarı
e. İstisna sonrası faiz (c – d)
f. Beyan edilecek gelir (d)
380.000,00
(176.700,00)
203.300,00
65.939,20
137.361,80
137.361,80
Görüldüğü gibi, istisnanın önce faiz gelirine uygulanması tercih edildiği durumda beyan edilecek gelir
125.150 YTL olurken, önce alım satım kazancına uygulanması tercih edildiğinde beyan edilecek gelir
137.361,80 YTL olmaktadır. Bu durumda, istisnanın önce faiz gelirine uygulanmasının tercih edilmesi
daha az vergi yükü ortaya çıkarması nedeniyle avantajlıdır.
2007 Yılı Uygulaması
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilmiş Hazine bonosu (HB) ve Devlet tahvillerinin (DT)
2007 yılında elde edilen faiz ve alım-satım kazancı toplamının 205.994,16 YTL’si vergiden müstesnadır.
İstisna, YTL cinsinden elde edilen faiz gelirleri açısından indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen
diğer kazançlar (değer artış kazancı) bakımından ise maliyet bedelinin endekslemesinden (ÜFE) sonra
bulunan tutara uygulanacaktır.
Buna göre, söz konusu Hazine bonosu ve Devlet tahvillerinden 2007 yılında elde edilen faiz ve alım-satım
kazançları için geçerli olan indirim (YTL cinsinden faiz için) ve istisna (faiz ve alım-satım kazancı için)
uygulamasından sonra kalan tutarın 2007 yılı gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimini (19.000 YTL)
geçmesi halinde beyanname vermek gerekir. Diğer yandan, bu şekilde hesaplanan tutar söz konusu dilimi
geçmese dahi, vergiye tabi diğer gelirlerle birlikte toplamının bu tutarı aştığı durumda beyanname vermek
gerekir. Ayrıca birden fazla işverenden stopaj yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde edenlerin, birden
sonraki işverenden elde ettikleri ücretin söz konusu dilimi aştığı durumda da HB ve DT’den elde edilen
47
faizin vergi matrahına esas tutarının ücret geliri nedeniyle verilecek beyannameye dahil edilerek beyan
edilmeleri gerekir.
4.2.2. Alım-Satım Kazancı
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Hazine bonosu ve Devlet tahvillerinden 2006
yılında elde edilen alım-satım kazancının ÜFE endekslemesinden sonraki tutarı 191.089,20 YTL’lik istisnayı
geçmediği durumda bu kazanç için beyanname verilmez. Bu tutarı geçen bir alım-satım kazancı elde
edildiğinde ise sadece istisna tutarını aşan kısım beyan edilir.
Döviz cinsinden ihraç edilmiş DT ve HB alım-satım kazancı, döviz cinsinden alış bedeli ile satış bedeli
arasındaki farkın işlem tarihindeki TC Merkez Bankası döviz alış kurundan hesaplanan YTL karşılığı esas
alınmak suretiyle hesaplanır (Maliye Bakanlığının görüşü bu yöndedir).
191.089,20 YTL’lik istisna sadece 26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Hazine bonosu
ve Devlet tahvilinden (Eurobondlar dahil) 31/12/2007 tarihine kadar elde edilen faizler ile alım-satım
kazançlarının toplamına uygulanır. Bu faiz ve alım-satım kazancından herhangi birisinin istisna tutarından
daha az olması nedeniyle yararlanılamayan kalan istisna tutarı 26/7/2001 tarihinden önce ihraç edilen HB
ve DT faiz ve alım-satım kazancına veya kapsam dışındaki başka bir menkul sermaye gelirine aktarılamaz.
2007 Yılı Uygulaması
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen HB ve DT’nin alım satımından yine bu tarihten sonra elde edilen
gelirler için (1.1.2006 öncesinde ihraç edilenlerden elde edilenler hariç) ÜFE endekslemesi, ancak
endeksleme süresindeki artış oranının % 10 veya daha fazla olması halinde yapılabilecektir. Aksi halde
endeksleme yapılamayacaktır.
Bununla birlikte, 1.1.2006 öncesinde ihraç edilmiş olan HB ve DT bakımından 31.12.2005 tarihi itibariyle
geçerli olan hükümler uygulanacağından, bu menkul kıymetlerin 2007 ve sonrasında elden
çıkartılmasından kaynaklanan kazançlar için, endeks artışının % 10’un altında kaldığı durumlarda ÜFE
endekslemesi yapılabilecektir.
Diğer yandan, yukarıda yer verilen ve 2006 yılı için 14.000 YTL olarak uygulanan istisna 1.1.2006
tarihinden itibaren ihraç edilen HB ve DT’nin alım satımından elde edilen kazanca uygulanmayacaktır.
Ancak, 1.1.2006 öncesinde ihraç edilen HB ve DT’nin bu tarih sonrasında elden çıkartılmasından sağlanan
kazanca istisna uygulanacaktır (istisna tutarının geçilip geçilmediği 1.1.2006 öncesinde iktisap edilen HB
ve DT’den elde edilenlerin yanısıra GVK’nun Mükerrer 80 inci maddesinin 2 ila 6 numaralı bentlerinde
sayılan kazançların toplamı dikkate alınarak belirlenecektir).
Ayrıca aşağıda açıklanacağı üzere 26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilmiş olan HB ve
DT’den 2007 yılında elde edilen faiz ve alım satım kazancı toplamının YTL cinsinden elde edilen faiz için
indirim oranı alım satım kazancı için ÜFE endekslemesi yapıldıktan sonra kalan kısmın 205.994,16 YTL’si
vergiden istisnadır.
4.2.2.1.
Alım – Satım Kazancında İstisna Uygulaması
191.089,20 YTL’lik istisna, 26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Hazine bonosu ve
Devlet tahvillerinden elde edilen faiz gelirinin yanısıra alım satım kazancına da uygulanmaktadır. Faiz ve
alım-satım kazancının birlikte elde edildiği ve bunların toplamının istisna tutarını aştığı durumlarda
istisnanın faiz gelirine mi yoksa alım-satım kazancına mı uygulanacağına yatırımcı kendisi karar verebilir
(4.2.1. başlığı altında yapılan açıklamalara bakınız). Alım-satım kazancı için istisna uygulaması tercih
edildiğinde GVK’nun Mükerrer 80 inci maddesinde yer alan 14.000 YTL’lik istisnadan ayrıca
yararlanılamayacaktır.
48
2007 Yılı Uygulaması
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilmiş Hazine bonosu (HB) ve Devlet tahvillerinden (DT)
2007 yılında elde edilen faiz ve alım-satım kazancı toplamının 205.994,16 YTL’si vergiden müstesnadır.
İstisna, faiz gelirleri açısından indirim oranı, elden çıkarma dolayısıyla elde edilen diğer kazançlar (değer
artış kazancı) bakımından ise maliyet bedelinin endekslemesinden (ÜFE) sonra bulunan tutara
uygulanacaktır. Faiz ve alım-satım kazancının birlikte elde edildiği ve bunların toplamının istisna tutarını
aştığı durumlarda istisnanın faiz gelirine mi yoksa alım-satım kazancına mı uygulanacağına yatırımcı
kendisi karar verebilir. Alım-satım kazancı için istisna uygulaması tercih edildiğinde GVK’nun Mükerrer 80.
maddesinde yer alan istisnadan ayrıca yararlanılamayacaktır.
4.3.
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilen DT ve HB’den Elde Edilen Gelirler
4.3.1. Faiz Geliri
1.1.2006 sonrasında ihraç edilen HB ve DT’den 2006 ve 2007 yılında elde edilen faiz gelirlerine indirim
oranı (enflasyon indirimi) uygulanmayacaktır. Diğer yandan, bu kapsamdaki HB ve DT’nin faiz gelirleri
üzerinden % 10 (23/7/2006 öncesinde % 15) oranında stopaj yapılacaktır. Bu şekilde stopaja tabi tutulan
faiz gelirlerinin tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecek, stopaj nihai vergileme olarak kalacaktır.
4.3.2. Alım – Satım Kazancı
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen HB ve DT’nin banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla elden
çıkartılmasından sağlanan kazançlar üzerinden takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla % 10
(23/7/2006 öncesinde % 15) stopaj yapılacaktır. Bu şekilde stopaja tabi tutulan alım – satım kazancının
tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecek, stopaj nihai vergileme olarak kalacaktır. Stopaj
matrahının hesabında ÜFE endekslemesi dikkate alınmayacaktır.
49
RK==
RK== broO_Okai^o=
broO_Okai^o=
5.1.
Genel Olarak
“Eurobond” ifadesi genellikle Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt dışında ihraç edilen tahviller için
kullanılır. Bununla birlikte yerli ve yabancı diğer kurum ve kuruluşların Avrupa para piyasalarında ihraç
ettikleri tahviller de Eurobond olarak isimlendirilir.
Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Eurobondlardan elde edilen faiz ve alım-satım kazançlarının beyan ve
vergi durumu ile diğer Eurobondlardan elde edilen gelirlerin beyan ve vergi durumu farklılık gösterir.
Aşağıda Eurobondlar için yapılan açıklamalar Hazine Müsteşarlığınca yurt dışında ihraç edilen tahviller için
yapılmış sayılmalıdır. Diğer kurum ve kuruluşlar tarafından Avrupa para piyasalarında ihraç edilen
tahvillerden elde edilen gelirler yabancı menkul kıymet geliri olarak nitelendirilecek ve buna göre açıklama
yapılacaktır.
5.2.
26/7/2001 – 31/12/2005 Arasında İhraç Edilen Eurobondlardan Elde Edilen Gelirler
5.2.1. Faiz Geliri
26/7/2001 – 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Eurobondlardan 2006 yılında elde edilen faiz
gelirinin 191.089,20 YTL’si vergiden istisnadır (Eurobondlardan faiz yabancı para cinsinden elde
edildiğinden indirim oranından yararlanamaz). İstisna uygulamasından sonra kalan tutar 18.000 YTL’yi
geçmezse beyanname verilmez. Bu tutar geçildiğinde, istisnayı aşan kısmın tamamı beyan edilir.
Beyan sınırı olan 18.000 YTL’nin hesabında söz konusu Eurobondlardan elde edilen faizin istisna sonrası
tutarının yanısıra varsa diğer vergiye tabi gelirin (örneğin diğer menkul kıymet faizleri ile kurumlardan elde
edilen kâr payları (temettü) ve gayrimenkul sermaye iratlarının (örneğin işyeri kirası)) vergi matrahına esas
tutarlarının toplamı dikkate alınmalıdır. Ayrıca birden sonraki işverenden alınan ücretin brüt tutarının
18.000 YTL’yi geçmesi halinde bu gelirlerin istisna sonrası tutarlarının tamamı beyan edilir.
Söz konusu tarihler arasında ihraç edilen Eurobondlardan hem faiz geliri hem de alım satım kazancı elde
edildiği ve bunların toplamının istisna tutarını aştığı durumlarda istisnanın faiz gelirine mi yoksa alım-satım
kazancına mı uygulanacağına yatırımcı kendisi karar verebilir. Alım-satım kazancı için istisna uygulaması
tercih edildiğinde GVK’nun Mükerrer 80 inci maddesinde yer alan 14.000 YTL’lik istisnadan ayrıca
yararlanılamaz.
Örnek:
2006 yılında aşağıdaki gelirler elde edilmiştir.
Gelir Türü
• 2003 yılı kazancından dağıtılan
hisse senedi kâr payının gelir vergisi
stopajı öncesi tutarı (temettü)*
• 2004 yılında ihraç edilen
Eurobond’tan faiz
Tutarı (YTL)
10.000
210.000
* Söz konusu temettü % 15 gelir vergisi stopajına tabi tutulmuş, yatırımcının eline 8.500 YTL geçmiştir.
50
Buna göre, beyanname verilip verilmeyeceği şöyle belirlenir.
• Hisse senedi kâr payının (temettü) vergi matrahının hesabı:
a. Elde edilen kâr payı (brüt)
b. Vergiden istisna edilen tutar (a / 2)
c. İstisna sonrası tutar (a – b)
d. Beyan edilecek kâr payı (=c)
10.000,00
(5.000,00)
5.000,00
5.000,00
• 26/7/2001’den sonra ihraç edilmiş Eurobond faizi:
a. Eurobond faiz tutarı (elde edildiği tarihteki
TC Merkez Bankası döviz alış kurundan
hesaplanan YTL karşılığı)
b. Vergiden istisna tutar
c. Net faiz (a – b)
210.000,00
(191.089,20)
18.910,08
Eurobond faizi enflasyon indiriminden yararlanamaz. Bununla birlikte söz konusu Eurobond 26/7/2001 –
31/12/2005 arasında ihraç edildiği için 191.089,20 YTL’lik istisnadan yararlanır.
Bu durumda, kâr payı tutarı ile Eurobond faizinin istisna sonrası tutarının toplamı beyan eşiği olan
18.000,- YTL’yi aştığı için her iki gelir beyan edilir. Beyan edilecek toplam gelir aşağıda hesaplandığı
gibidir.
a. 2004 yılında ihraç edilmiş Eurobondun faizi
b. Kâr payı (temettü)
c. Toplam (a+b)
18.910,08
5.000,00
23.910,08
Beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden, kâr payı üzerinden kesilen gelir vergisi tutarı olan
1.500 YTL mahsup edilecektir.
2007 Yılı Uygulaması
26/7/2001 - 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Eurobondlardan 2007 yılında elde edilen faiz ve
alım-satım kazancı toplamının, 205.994,16 YTL’si vergiden müstesnadır. İstisna, elden çıkarma dolayısıyla
elde edilen diğer kazanç ve iratlar (değer artış kazancı) bakımından iktisap (alış) bedelinin
endekslemesinden (ÜFE) sonra bulunan kazanç tutarına uygulanır. Eurobondlar yabancı para cinsinden
ihraç edildiği için bunların faizi (menkul sermaye iradı) enflasyon indiriminden yararlanamaz. Bu nedenle
söz konusu istisna indirimsiz tutara uygulanarak dikkate alınır.
Buna göre, 26/7/2001 - 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Eurobondlardan 2007 yılında elde
edilen faizin, 205.994,16 YTL istisnayı aşan tutarının 2007 yılı gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimini
(19.000 YTL) geçmesi halinde, istisna sonrası tutarın tamamının beyan edilmesi gerekir. Beyan sınırının
geçilip geçilmediğinin hesabında varsa vergiye tabi olan diğer gelirlerin (örneğin diğer menkul kıymet
faizleri ile kurumlardan elde edilen kâr payları (temettü) ve gayrimenkul sermaye iratlarının (örneğin işyeri
kirası)) vergi matrahına esas tutarlarının toplamı dikkate alınmalıdır.
Söz konusu tarihler arasında ihraç edilen Eurobondlardan hem faiz geliri hem de alım satım kazancı elde
edildiği ve bunların toplamının istisna tutarını aştığı durumlarda istisnanın faiz gelirine mi yoksa alım-satım
kazancına mı uygulanacağına yatırımcı kendisi karar verebilir. Alım-satım kazancı için istisna uygulaması
tercih edildiğinde GVK’nun Mükerrer 80 inci maddesinde yer alan istisnadan ayrıca yararlanılamaz.
51
5.2.2. Alım-Satım Kazancı
26/7/2001 - 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Eurobondlardan 2006 yılında elde edilen alımsatım kazancının 191.089,20 YTL’si vergiden istisnadır. Vergiye tabi kazanç belirlenirken iktisap bedelinin
Eurobondun elden çıkartıldığı ay hariç olmak üzere aylık ÜFE artış oranında artırılarak kazancın buna göre
belirlenmesi mümkündür. Söz konusu istisna bu çerçevede belirlenen kazanç tutarına uygulanır ve
istisnayı aşan kısım beyan edilir.
Örnek:
2006 yılında elde edilen menkul kıymet alım-satım kazançları aşağıdaki gibidir.
Gelir Türü
• 26/7/2001 – 31/12/2005 arasında ihraç edilmiş Eurobondun Ocak
2006’da 300.000 YTL’ye alınıp Ekim 2006’da 500.000 YTL’ye
satılmasından elde edilen kazanç
• Aralık 2005’te 150.000 YTL’ye alınan hisse senedinin Şubat 2006’da
250.000 YTL’ye elden çıkartılmasından sağlanan kazanç
• 26/7/2001’den önce ihraç edilmiş DT’nin Ocak 2006’da 200.000
YTL’ye alınıp Ekim 2006’da 320.000 YTL’ye satılmasından elde edilen
kazanç
Tutarı (YTL)
300.000,00
100.000,00
120.000,00
Buna göre, beyanname verilip verilmeyeceği şöyle belirlenir.
• 26/7/2001 – 31/12/2005 arasında döviz cinsinden ihraç edilmiş Eurobond alım-satım kazancı:
a. Eurobond satış bedeli
b. Eurobond alış bedeli
c. Alış bedelinin Eurobondun elden çıkartıldığı ay hariç ÜFE
endeksindeki artış oranı olan (Eylül 2006 ÜFE/Aralık
2005 ÜFE) 136,41/122,30 =) % 11,53 oranında
artırılmış değeri (300.000 * 1,065 =)
d. Endekslenmiş kazanç ( a - c)
e. İstisna tutarı (GVK Md. Geçici 59)
e. Beyan edilecek gelir (diğer kazanç ve irat) (d – e)
500.000,00
300.000,00
(334.590,00)
165.410,00
(191.089,20)
-
• Üç aydan kısa sürede elden çıkartılan hisse senedi alım-satım kazancı:
a. Hisse senedi satış bedeli
b. Alış bedeli
c. Alış bedelinin hisse senedinin elden çıkartıldığı ay hariç
ÜFE endeksindeki artış oranı olan (Ocak 2006 ÜFE/Kasım
2005 ÜFE) (124,70/122,35 =) % 1,92 oranında artırılmış
değeri (150.000 * 1,0418 =)
d. Beyan edilecek gelir (diğer kazanç ve irat) (a – c)
250.000,00
150.000,00
(152.880,00)
97.120,00
52
• 26/7/2001’den önce ihraç edilmiş DT alım-satım kazancı:
a. DT satış bedeli
b. Alış bedeli
c. Alış bedelinin DT’nin elden çıkartıldığı ay hariç ÜFE
endeksindeki artış oranı olan (Eylül 2006 ÜFE/Aralık
2005 ÜFE) 136,41/122,30=) % 11,53 oranında
artırılmış değeri (200.000 * 1,1153 =)
d. Beyan edilecek gelir (diğer kazanç ve irat) (a – c)
320.000,00
200.000,00
(223.060,00)
96.940,00
Beyan edilecek toplam gelir aşağıda hesaplandığı gibidir.
a. 26/7/2001 – 31/12/2005 arasında ihraç edilmiş
Eurobondun alım-satım kazancı
b. Üç aydan önce elden çıkartılan hisse senedinin alımsatım kazancı
c. 26/7/2001’den önce ihraç edilmiş DT’nin alım-satım
kazancı
d. (b) ve (c) için uygulanacak istisna
e. Beyan edilecek toplam gelir (değer artış kazancı) (a+b+c)
97.120,00
96.940,00
(14.000,00)
180.060,00
Örnekte görüldüğü gibi 26/7/2001 – 31/12/2005 arasında ihraç edilmiş Eurobondun alım-satım
kazancından arta kalan istisna tutarının (191.089,20 - 165.410,00) aynı mahiyette olmayan diğer gelirlere
uygulanması (devri) mümkün değildir.
2007 Yılı Uygulaması
26/7/2001 - 31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilmiş Eurobondlardan 2007 yılında elde edilen faiz ve
alım-satım kazancı toplamının 205.994,16 YTL’si vergiden müstesnadır. İstisna, elden çıkarma dolayısıyla
elde edilen diğer kazançlar (değer artış kazancı) bakımından maliyet bedelinin endekslemesinden (ÜFE)
sonra bulunan tutara uygulanacaktır.
Söz konusu tarihler arasında ihraç edilen Eurobondlardan hem faiz geliri hem de alım satım kazancı elde
edildiği ve bunların toplamının istisna tutarını aştığı durumlarda istisnanın faiz gelirine mi yoksa alım-satım
kazancına mı uygulanacağına yatırımcı kendisi karar verebilir. Alım-satım kazancı için istisna uygulaması
tercih edildiğinde GVK’nun Mükerrer 80 inci maddesinde yer alan istisnadan ayrıca yararlanılamaz.
1.1.2006 sonrasında, gerek bu tarih öncesinde gerekse bu tarih sonrasında ihraç edilmiş Eurobondlardan
elde edilen alım-satım kazançlarından stopaj yapılmayacaktır.
5.3.
1/1/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilen Eurobondlardan Elde Edilen Gelirler
5.3.1. Faiz Geliri
1/1/2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri Türkiye’de stopaja tabi
tutulmayacağı için, döviz cinsinden elde edilen faiz tutarının, elde etme tarihindeki banka işlem kuru,
böyle bir kur yoksa TCMB döviz alış kurundan hesaplanan YTL karşılığının tamamının beyan edilerek
vergilenmesi gerekir.
53
5.3.2
Alım – Satım Kazancı
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Eurobondların alım – satımından elde edilen gelirler için ÜFE
endekslemesi, ancak endeksleme süresindeki artış oranının % 10 veya daha fazla olması halinde
yapılabilecektir. Aksi halde endeksleme yapılamayacaktır. Endeksleme uygulamasında Eurobondun alım
tarihindeki YTL karşılığı esas alınır. Bu şekilde hesaplanan endekslenmiş YTL alış bedeli, satış bedelinin
varsa banka işlem kuru, böyle bir kur yoksa TCMB döviz alış kurundan hesaplanan YTL karşılığından
çıkartılarak alım – satım kazancı belirlenir.
1/1/2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Eurobondlardan 2006 yılında elde edilen alım-satım kazancının
yukarıda açıklanan ÜFE endekslemesinden sonraki tutarının tamamının beyan edilerek vergilenmesi
gerekir.
5.4.
Yabancı Kurum ve Kuruluşlarca İhraç Edilen Eurobondlar
Hazine Müsteşarlığı dışındaki gerek yabancı özel sektör firmaları gerekse yabancı ülke Hazineleri
tarafından yurt dışında veya Avrupa para ve sermaye piyasalarında ihraç edilen tahviller de Eurobond
olarak isimlendirilmektedir. Bu tür tahvillerden elde edilen gelirler yurt dışında elde edilen gelir sayılır ve
buna göre vergilenir.
Bu tür Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri Türkiye’de stopaja tabi tutulmadığı için, döviz cinsinden
elde edilen tutarın, elde etme tarihindeki TCMB döviz alış kurundan hesaplanan YTL karşılığının 2006 yılı
için 875 YTL’yi aşması halinde, aşan kısmın değil tamamının beyan edilerek vergilenmesi gerekir. 875
YTL’lik beyan sınırının hesabında Türkiye’de tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul
sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratlarının tamamı dikkate alınır.
1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş bu tür Eurobondlardan 2006 yılında elde edilen alım-satım kazancı
ÜFE endekslemesinden yararlanır. Ayrıca bu kazancın 2006 için 14.000 YTL’si vergiden istisna edilir
(istisna bu tür Eurobondlardan elde edilenlerin yanısıra varsa diğer menkul kıymet alım-satım kazançları
toplamına uygulanır). Bu nedenle bu uygulamalardan sonra kalan tutarın beyan edilmesi gerekir. (Geçici
67 nci madde kapsamında olmayan söz konusu alım-satım kazançlarının 14.000 YTL’lik istisnadan
yararlanamayacağı ve ÜFE endekslemesinin ancak artışın % 10 ve daha fazla olduğu durumda
uygulanacağı yönünde görüşler vardır. Vergi İdaresinin görüşü henüz belli değildir.)
54
2007 Yılı Uygulaması
Hazine dışındaki kurum ve kuruluşlarca ihraç edilen Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri Türkiye’de
stopaja tabi tutulmadığı için, döviz cinsinden elde edilen tutarın, elde etme tarihindeki TCMB döviz alış
kurundan hesaplanan YTL karşılığının 2007 yılı için belirlenen beyan eşiğini (900 YTL) aşması halinde
tamamının beyan edilerek vergilenmesi gerekir. Beyan sınırının hesabında Türkiye’de tevkifata ve istisna
uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratlarının tamamı dikkate
alınır.
1.1.2006 öncesinde elde bulunan ve bu tarih öncesinde ihraç edilmiş olan bu tür Eurobondlardan 2007
yılında elde edilen alım-satım kazancı ÜFE endekslemesinden yararlanır. Ayrıca bu kazancın 2007 için
tespit edilenistisna tutarı olan 15.000 YTL’si vergiden istisna edilir (istisna bu tür Eurobondlardan elde
edilenlerin yanısıra varsa diğer menkul kıymet alım-satım kazançları toplamına uygulanır). ÜFE
endekslemesi uygulanarak bu çerçevede belirlenen kazancın istisnayı aşan kısmı beyan edilecektir. (Geçici
67 nci madde kapsamında olmayan söz konusu alım-satım kazançlarının istisnadan yararlanamayacağı ve
ÜFE endekslemesinin ancak artışın % 10 ve daha fazla olduğu durumda uygulanacağı yönünde görüşler
vardır. Vergi İdaresinin görüşü henüz belli değildir.)
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen; bu tür Eurobondların alım – satımından elde edilen gelirler için
ÜFE endekslemesi, ancak endeksleme süresindeki artış oranının % 10 veya daha fazla olması halinde
yapılabilecektir. Aksi halde endeksleme yapılamayacaktır.
Diğer yandan, 1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen bu tür Eurobondlardan 2007 yılında elde edilen
alım – satım kazancına herhangi bir istisna uygulanmayacaktır. Stopaja tabi tutulmayacak olan söz
konusu alım satım kazancının ÜFE endekslemesinden sonraki tutarının tamamının beyan edilmesi gerekir.
55
SK==
SK== jbsar^q=sb=obmO=
jbsar^q=sb=obmO=
2006 yılında elden edilen mevduat faizi ve repo gelirleri için tutarları ne olursa olsun hiçbir şekilde
beyanname verilmeyecektir. Bu gelirlerden yapılan gelir vergisi stopajları (% 15) nihai vergi olarak
kalacaktır. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verildiği durumlarda Türkiye’deki bankalardan elde edilen
mevduat faizi ve repo gelirleri beyannameye dahil edilmeyecektir.
Yurt dışında (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dahil) elde edilen mevduat faizleri ve repo gelirlerinin ise
tutarı 875 YTL’yi aşarsa tamamı yıllık beyanname ile beyan edilerek vergilenecektir (875 YTL’lik beyan
sınırının hesabında varsa Türkiye’de tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmamış menkul sermaye
iratları ve gayrimenkul sermaye iratlarının toplamı dikkate alınacaktır). Beyanname üzerinde hesaplanan
gelir vergisinden varsa yurt dışında ödenen gelir vergisi mahsup edilecek, geriye kalan tutar vergi dairesine
ödenecektir.
2007 Yılı Uygulaması
2007 yılında elde edilen mevduat faizi ve repo gelirleri için de yukarıda belirtilen esaslar geçerli olacaktır.
Mevduat ve repo gelirlerinden % 15 stopaj yapılacaktır (vadeye ve mevduatın niteliğine göre farklılaşan
stopaj oranları uygulanmayacaktır). Yurt dışında elde edilen mevduat faizleri ve repo gelirleri bakımından
beyan sınırı 900 YTL olacaktır (beyan sınırının hesabında varsa Türkiye’de tevkifata ve istisna
uygulamasına konu olmamış menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratlarının toplamı dikkate
alınacaktır). Yurt dışında bu tutarı aşan bir mevduat faizi ve repo geliri elde edildiğinde tamamının beyan
edilerek geçerli tarifeye göre % 15 ila % 35 arasında değişen oranlarda vergiye tabi tutulması gerekir.
56
TK==
v^qfofj=cOki^of=h^qfij^=_bidbpİ=hšo=
ofj=cOki^of=h^qfij^=_bidbpİ=hšo=
TK== v^qf
m^vi^of=
m^vi^of=
Türkiye’de Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan bütün menkul kıymet yatırım fonlarının (A Tipi, B
Tipi, Endeks Fon, Döviz Fonu vd.) katılma belgelerinden 2006 yılında elde edilen kâr payları için tutarları
ne olursa olsun beyanname verilmeyecektir. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verildiği durumlarda
yatırım fonu kâr payları beyannameye dahil edilmeyecektir.
5527 sayılı Kanunla, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının altıncı
paragrafında yapılan değişiklikle, 01/10/2006 tarihinden itibaren Sermaye Piyasası Kanununa göre
kurulan menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerinin ilgili olduğu fona iadesi ve menkul
kıymetler yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin alım satımı % 10 tevkifat kapsamına alınmıştır.
Sürekli olarak portföyünün en az % 51’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse
senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden
çıkarılmasından elde edilen kazanç stopaja ve beyana tabi değildir.
Yurt dışında kurulu bulunan yabancı menkul kıymet yatırım fonları katılma belgelerinden elde edilen kâr
payları, yurt dışında elde edilen menkul kıymet alım satım kazancı niteliğindedir. 1/1/2006 öncesinde
iktisap edilmiş olan bu fonların katılma belgelerinin alış bedelinin bunların elden çıkartıldığı ay hariç olmak
üzere aylık ÜFE artışı oranında artırılması suretiyle belirlenen kazanç tutarının 2006 yılı için 14.000 YTL’si
vergiden istisnadır (söz konusu istisna diğer menkul kıymet alım-satım kazançları da dahil olmak üzere
değer artışı kazançlarının toplamına uygulanır). Bu tutarı aşan yabancı fon katılma belgesi kâr payı elde
edildiğinde sadece aşan kısım beyan edilir. Beyannamede hesaplanan vergiden varsa yurt dışında ödenen
gelir vergisi mahsup edilir.
2007 Yılı Uygulaması
Türkiye’de Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan bütün menkul kıymet yatırım fonlarının (A Tipi, B
Tipi, Endeks Fon, Döviz Fonu, Borsa Yatırım Fonu vd.) katılma belgelerinden 2007 yılında elde edilen kâr
payları için tutarları ne olursa olsun beyanname verilmeyecektir. Diğer gelirler nedeniyle beyanname
verildiği durumlarda yatırım fonu kâr payları beyannameye dahil edilmeyecektir.
Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerinin ilgili
olduğu fona iadesi ve menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin alım satımı % 10 tevkifat
kapsamına alınmıştır.
Sürekli olarak portföyünün en az % 51’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse
senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden
çıkarılmasından elde edilen kazanç stopaja ve beyana tabi değildir.
Yurt dışında kurulu bulunan yabancı menkul kıymet yatırım fonlarından elde edilen kâr payları, yurt
dışında elde edilen menkul kıymet alım satım kazancı niteliğindedir. 1/1/2006 öncesinde iktisap edilmiş
olan bu fonların alış bedelinin bunların elden çıkartıldığı ay hariç olmak üzere aylık ÜFE oranında
artırılması suretiyle belirlenen kazanç tutarının 2007 yılı için belirlenen istisna tutarı olan 15.000 YTL’si
vergiden istisnadır (söz konusu istisna diğer menkul kıymet alım-satım kazançları da dahil olmak üzere
değer artışı kazançlarının toplamına uygulanır). Bu tutarı aşan yabancı fon katılma belgesi kâr payı elde
edildiğinde sadece aşan kısım beyan edilir. Beyannamede hesaplanan vergiden varsa yurt dışında ödenen
gelir vergisi mahsup edilir.
1/1/2006 tarihinden itibaren iktisap edilen yabancı yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilen
kazançlar için istisna uygulanmaz.
57
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen yabancı menkul kıymet yatırım fonlarından yine bu tarihten
sonra elde edilen gelirler için ÜFE endekslemesi, ancak endekslemenin yapılacağı süredeki artış oranının
% 10 veya daha fazla olması halinde yapılabilecektir. Aksi halde endeksleme yapılamayacaktır.
31.12.2005 tarihi itibariyle elde bulunan (iktisap edilmiş olan) menkul kıymetler bakımından bu tarih
itibariyle geçerli olan hükümler uygulanacağından, bu menkul kıymetlerin 2006 ve sonrasında elden
çıkartılmasından kaynaklanan kazançlar için endeks artışı % 10’un altında kaldığı durumlarda ÜFE
endekslemesi yapılabilecektir.
58
UK==
UK== £wbi=pbhq£o=q^esİiİ=
£wbi=pbhq£o=q^esİiİ=
8.1.
Faiz Geliri
Özel sektör kuruluşları tarafından çıkartılan tahvillerden YTL cinsinden elde edilen faiz gelirlerinin
enflasyon indiriminden sonraki tutarı 18.000 YTL’yi geçmiyorsa beyanname verilmez. Bu şekilde
hesaplanan tutar 18.000 YTL’yi geçiyorsa tamamı beyan edilerek vergilenir. Ancak bu faiz gelirinin
yanısıra vergiye tabi diğer gelir unsurları elde edilmişse (örneğin diğer menkul kıymet faizi, kurumlardan
elde edilen kâr payı (temettü) ve gayrimenkul sermaye iradı (işyeri kira geliri)), bu tutardan daha az bir
özel sektör tahvil faizi elde edilse dahi beyan sınırının geçilebileceğini göz önünde tutmak gerekir.
Yabancı para cinsinden elde edilen faiz geliri için indirim yapılmaz. Bu durumda, yabancı para cinsinden
faizin YTL karşılığının 18.000 YTL’yi geçmesi halinde tamamının beyan edilmesi gerekir. Diğer yandan,
beyan sınırının geçilip geçilmediğinin tespitinde, yabancı para cinsinden elde edilen faizin yanısıra varsa
vergiye tabi diğer gelirlerin vergi matrahına esas tutarları toplamı dikkate alınır.
Türk şirketleri tarafından yabancı piyasalarda ihraç edilen tahvillerden elde edilen faiz gelirleri de aynı
beyan esasına tabidir.
İndirim oranından yararlanan YTL cinsinden özel sektör tahvil faizinin beyan edildiği durumda, bu faiz
üzerinden yapılan gelir vergisi stopajının enflasyon indirimine karşılık gelen kısmı beyannamede
hesaplanan vergiden mahsup edilemez (Maliye Bakanlığı ve Danıştay 4. Dairesinin görüşü bu yönde
olmakla birlikte Danıştay 3. Dairesi stopajın tamamının mahsup edilebileceği görüşündedir).
Örnek:
2006 yılında aşağıdaki gelirler elde edilmiştir.
Gelir Türü
• 1/1/2006 öncesi iktisap edilen (X) A.Ş. tahvilinin faizi
(YTL cinsinden)
• 2004 yılının kazancından dağıtılan hisse senedi kâr
payının gelir vergisi stopajı öncesi tutarı (temettü)*
• 1/1/2006 öncesi ihraç edilen (Y) A.Ş. döviz cinsinden
tahvilinden elde edilen faiz (elde edildiği tarihteki TCMB
döviz alış kurundan hesaplanmış YTL karşılığı)
Tutarı (YTL)
40.000
10.000
20.000
* Söz konusu temettü % 15 gelir vergisi stopajına tabi tutulmuş, yatırımcının eline 8.500 YTL geçmiştir.
Tahvil faizleri üzerinden % 10 stopaj yapılmıştır. Buna göre beyanname verilip verilmeyeceği şöyle
belirlenir.
• (X) A.Ş. tahvil faizi (YTL cinsinden):
a. Faiz tutarı
b. İndirim oranı (% 46,5*40.000)
c. Net kazanç (a - b)
d. Vergi matrahı (=c)
59
40.000
(18.600)
21.400
21.400
• Hisse senedi kâr payı (temettü):
a. Elde edilen kâr payı (brüt)
b. Vergiden istisna edilen tutar (a / 2)
c. İstisna sonrası tutar (a – b)
d. Beyan edilecek kâr payı (=c)
10.000
(5.000)
5.000
5.000
• 20.000 YTL’lik (Y) A.Ş. döviz cinsinden tahvil faizi enflasyon indiriminden yararlanamaz. Bu nedenle
olduğu gibi dikkate alınacaktır.
Bu durumda, beyan edilecek toplam gelir aşağıda hesaplandığı gibidir.
a. (X) A.Ş. tahvil faizi (YTL cinsinden)
b. Kâr payı (temettü)
c. (Y) A.Ş. tahvil faizi (Döviz cinsinden)
d. Beyan edilecek toplam gelir (menkul
sermaye iradı (a+b+c)
21.400
5.000
20.000
46.400
Beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden kâr payı üzerinden kesilen gelir vergisi tutarı olan 1.500
YTL mahsup edilecektir. Ayrıca YTL tahvil faizi üzerinden kesilen (40.000* % 10=) 4.000 YTL gelir
vergisinin % 53,5’i ( = 1 – % 46,5) olan 2.140 YTL beyannamede hesaplanan vergiden mahsup
edilecektir (kesilen verginin indirim oranına karşılık gelen kısmı mahsup edilemeyecektir).
2007 Yılı Uygulaması
İndirim oranı (enflasyon indirimi), 1.1.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirler için uygulanmayacaktır.
Bununla birlikte, 31.12.2005 tarihi itibariyle elde bulundurulan menkul kıymetlerden ve 1.1.2006
öncesinde ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonosu ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme
İdaresince çıkartılan menkul kıymetlerden (YTL cinsinden ihraç edilmiş olanlar) 1.1.2006 tarihinden
itibaren elde edilen gelirler için 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli hükümler uygulanacağından, bu
gelirlere enflasyon indirimi uygulanmaya devam edilecektir. (Geçici 67 nci madde kapsamında olmayan
söz konusu faizlere enflasyon indiriminin uygulanamayacağı yönünde görüşler vardır. Vergi İdaresinin
görüşü henüz belli değildir.)
31.12.2005 tarihi itibariyle elde bulundurulan özel sektör kuruluşları tahvillerinden 2007 yılında YTL
cinsinden elde edilen faiz gelirlerinin enflasyon indiriminden sonraki tutarı 2007 yılı gelir vergisi tarifesinin
ikinci gelir dilimini (19.000 YTL) geçmiyorsa beyanname verilmez. (Geçici 67 nci madde kapsamında
olmayan söz konusu faizlere enflasyon indiriminin uygulanamayacağı yönünde görüşler vardır. Vergi
İdaresinin görüşü henüz belli değildir.) Bu şekilde hesaplanan tutar söz konusu gelir dilimini geçiyorsa
tamamı beyan edilerek vergilenir. Ancak, bu faiz gelirinin yanısıra vergiye tabi diğer gelir unsurları elde
edilmişse (örneğin diğer menkul kıymet faizi, kurumlardan elde edilen kâr payı (temettü) ve gayrimenkul
sermaye iradı (örn. işyeri kira geliri)), bu tutardan daha az bir özel sektör tahvil faizi elde edilse dahi beyan
sınırının geçilebileceğini göz önünde tutmak gerekir.
Yabancı para cinsinden elde edilen faiz geliri için indirim yapılmaz. Bu durumda, 1.1.2006 öncesinde ihraç
edilmiş olan özel sektör tahvillerinden 2007 yılında elde edilen yabancı para cinsinden faizin YTL
karşılığının 2007 yılı gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir dilimini (19.00 YTL) geçmesi halinde tamamının
beyan edilmesi gerekir. Beyan sınırının geçilip geçilmediğinin tespitinde, yabancı para cinsinden elde
edilen faizin yanısıra varsa vergiye tabi diğer gelirlerin vergi matrahına esas tutarları toplamı dikkate alınır.
Diğer yandan, 1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen özel sektör tahvillerinin banka ve aracı kurumlar
vasıtasıyla 2007 yılında elde edilen faizlerinden GVK Geçici Madde 67 hükmüne göre % 10 stopaj
60
yapılacaktır. Bu şekilde stopaja tabi tutulan faiz için hiçbir şekilde beyanname verilmeyecek, stopaj nihai
vergi olarak kalacaktır.
8.2.
Alım-Satım Kazancı
Özel sektör tahvillerinden elde edilen alım-satım kazançlarından kaynaklanan vergi matrahı belirlenirken
iktisap bedelinin bu tahvillerin elden çıkartıldığı ay hariç olmak üzere aylık ÜFE artış oranında artırılarak
kazancın buna göre belirlenmesi mümkündür. 1/1/2006 öncesinde ihraç edilmiş olan özel sektör
tahvillerinden elde edilen endekslenmiş kazanç tutarının 14.000 YTL’si vergiden istisnadır (söz konusu
istisna diğer menkul kıymet alım-satım kazançları da dahil olmak üzere değer artışı kazançlarının
toplamına uygulanır). (Geçici 67 nci madde kapsamında olmayan söz konusu alım-satım kazançlarının
14.000 YTL’lik istisnadan yararlanamayacağı ve ÜFE endekslemesinin ancak artışın % 10 ve daha fazla
olduğu durumda uygulanacağı yönünde görüşler vardır. Vergi İdaresinin görüşü henüz belli değildir.)
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen özel sektör tahvillerinden elde edilen alım satım kazançlarına
istisna uygulanmaz. Ayrıca bu tahvillerin banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla elden çıkartılmasından
sağlanan kazançlar üzerinden GVK Geçici Madde 67 hükmüne göre % 10 (23/7/2006 öncesinde % 15)
stopaj yapılacaktır. Bu şekilde stopaja tabi tutulan kazançlar için herhangi bir beyanname verilmeyecek,
stopaj nihai vergi olarak kalacaktır.
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen özel sektör tahvillerinden elde edilen alım satım kazançları için
ÜFE endekslemesi, ancak endekslemenin yapılacağı süredeki artış oranının % 10 veya daha fazla olması
halinde yapılabilecektir. Aksi halde endeksleme yapılamayacaktır.
1.1.2006 tarihinden itibaren yabancı para cinsinden ihraç edilen özel sektör tahvillerinden elde edilen
kazanca ilişkin stopaj matrahının tespitinde kur farkı dikkate alınmayacaktır. Tevkifat matrahına esas
olarak banka ve aracı kurumun işlem anında kullandığı kur, böyle bir kurun bulunmadığı durumda ise TC
Merkez Bankası döviz alış kuru kullanılacaktır. Örneğin 100.000 ABD Dolarına satın alınan yabancı para
cinsinden bir tahvil 110.000 ABD Dolarına satıldığında, tevkifat matrahına esas kazanç 10.000 ABD
Dolarının işlem tarihindeki kurla çarpılması sonucu hesaplanan YTL karşılığı olacaktır.
2007 Yılı Uygulaması
1.1.2006 öncesinde ihraç edilen özel sektör tahvillerinden 2007 yılında elde edilen alım-satım
kazançlarının vergiye tabi matrahı belirlenirken iktisap bedelinin tahvillerin elden çıkartıldığı ay hariç olmak
üzere aylık ÜFE artış oranında artırılarak kazancın buna göre belirlenmesi mümkündür. Buna göre
belirlenen kazanç tutarının 2007 için belirlenen tutarı (2006: 14.000 YTL) vergiden istisnadır (söz konusu
istisna diğer menkul kıymet alım-satım kazançları da dahil olmak üzere değer artışı kazançlarının
toplamına uygulanır). ÜFE endekslemesi uygulanarak bu çerçevede belirlenen kazancın istisnayı aşan kısmı
beyan edilecektir. (Geçici 67 nci madde kapsamında olmayan söz konusu alım-satım kazançlarının
istisnadan yararlanamayacağı ve ÜFE endekslemesinin ancak artışın % 10 ve daha fazla olduğu durumda
uygulanacağı yönünde görüşler vardır. Vergi İdaresinin görüşü henüz belli değildi.r)
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen özel sektör tahvillerinden elde edilen alım satım kazançları için
ÜFE endekslemesi, ancak endekslemenin yapılacağı süredeki artış oranının % 10 veya daha fazla olması
halinde yapılabilecektir. Aksi halde endeksleme yapılamayacaktır.
Diğer yandan, 1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen özel sektör tahvillerinden elde edilen alım satım
kazançlarına istisna uygulanmayacaktır. Ayrıca bu tahvillerin banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla elden
çıkartılmasından sağlanan kazançlar üzerinden GVK Geçici Madde 67 hükmüne göre % 10 stopaj
yapılacaktır. Bu şekilde stopaja tabi tutulan kazançlar için herhangi bir beyanname verilmeyecek, stopaj
nihai vergi olarak kalacaktır.
61
1.1.2006 tarihinden itibaren yabancı para cinsinden ihraç edilen özel sektör tahvillerinden elde edilen
kazanca ilişkin stopaj matrahının tespitinde kur farkı dikkate alınmayacaktır. Tevkifat matrahına esas
olarak banka ve aracı kurumun işlem anında kullandığı kur, böyle bir kurun bulunmadığı durumda ise TC
Merkez Bankası döviz alış kuru kullanılacaktır. Örneğin 100.000 ABD Dolarına satın alınan yabancı para
cinsinden bir tahvil 110.000 ABD Dolarına satıldığında, tevkifat matrahına esas kazanç 10.000 ABD
Dolarının işlem tarihindeki kurla çarpılması sonucu hesaplanan YTL karşılığı olacaktır.
62
VK==
VK== _Oop^=m^o^=mİv^p^pfka^=Eq^h^p_^khÛq^F=
biab=baİibk=c^İwibo=
biab=baİibk=c^İwibo=
2006 yılında Borsa Para Piyasasında (Takasbank’ta) değerlendirilen paralardan elde edilen faiz gelirleri
mevduat faizi sayıldığı için tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecektir. Diğer gelirler nedeniyle
beyanname verildiği durumda da bu faizler beyannameye dahil edilmez.
Söz konusu Borsa Para Piyasası (BPP) faizleri üzerinden mevduat faizlerinde olduğu gibi % 15 stopaj
yapılmaktadır.
2007 Yılı Uygulaması
Borsa Para Piyasasında (Takasbank’ta) değerlendirilen paralardan 2007 yılında elde edilen faiz gelirleri
tutarı ne olursa olsun beyan edilmez. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verildiği durumda da bu faizler
beyannameye dahil edilmez.
63
NMK=
NMK= s^abiİ=İŞibj=sb=OmpİvOk=İŞibjiboİkabk=
biab=baİibk=h^w^k†i^o=
biab=baİibk=h^w^k†i^o=
1.1.2006 tarihinden itibaren Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında (VOB) yapılan işlemlerden elde edilen
kazançlar üzerinden üçer aylık dönemler itibariyle stopaj yapılacaktır. Stopaja tabi tutulan bu kazançlar
için ayrıca beyanname verilmeyeceğinden, stopaj nihai vergi olarak kalacaktır. Ancak 2006 yılı için söz
konusu stopaj oranı sıfır (0) olarak uygulanacağından bu kazançlar vergi dışında kalacaktır.
Bununla birlikte, gerçek kişi bireysel yatırımcıların bir banka veya aracı kurum vasıtasıyla Vadeli İşlemler
Borsası (VOB) dışında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon işlemlerinden sağlanan kazanç üzerinden %
10 stopaj yapılacaktır. Stopaja tabi tutulan bu kazançlar için ayrıca beyanname verilmeyeceğinden, stopaj
nihai vergi olarak kalacaktır.
2007 yılında elde edilecek gelirlerden başlamak üzere Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında (VOB) yapılan
işlemlerden elde edilen kazançlar üzerinden üçer aylık dönemler itibariyle % 10 stopaj yapılacaktır (halen
TBMM’de görüşülmekte olan yasa tasarısı VOB’da yapılan işlemlerden 31/12/2008 tarihine kadar sıfır
stopaj yapılmasını öngörmektedir).
Tam ve dar mükellef kurumların (Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmayanlar
hariç) aralarında yaptıkları vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden doğan kazançları için tevkifat
yapılmayacaktır.
Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmasalar dahi banka ve benzeri finans
kurumlarınca bu kapsamda elde edilen gelirler tevkifata tabi olmayacaktır. Banka ve benzeri finans
kurumları dışında kalan dar mükellef kurumların ise bu düzenleme çerçevesinde tevkifat kapsamı dışında
kalabilmeleri için Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmaları gerekmektedir.
64
NNK=
NNK= q§ohİvbÛab=vboibŞİh=Oij^v^ki^ofk=
Ea^o=j§hbiibciboİkF=sbodİibkaİoİijbpİ=
Ea^o=j§hbiibciboİkF=sbodİibkaİoİijbpİ=
Türkiye’de yerleşik olmayan dar mükellef gerçek kişi bireysel yatırımcıların (çalışma veya oturma izni alarak
altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşamakta olan Türk vatandaşları ile Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nde yerleşik olanlar Türkiye’de yerleşik sayılmadıkları için dar mükellef sayılırlar) 2006 yılında
elde ettikleri aşağıdaki gelirleri beyan edilmez ve vergilenmez. Diğer gelirler nedeniyle beyanname
verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Mevduat faizi,
Repo geliri,
Hisse senedi ve iştirak hissesi kâr payı (temettü),
Menkul kıymet yatırım fonu kâr payı,
Hazine bonosu ve Devlet tahvili faizi,
Özel sektör tahvil faizi,
Özel finans kurumu kâr/zarar katılma hesabı/belgesi kâr payı,
İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin üç aydan daha fazla sürede elden çıkartılmasından sağlanan
kazançlar,
31/12/2005 tarihi itibarıyla elde bulunan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan tam mükellef
kurumların İMKB’de işlem görmeyen hisse senetlerinin 1 yıldan daha fazla bir sürede elden
çıkartılmasından sağlanan alım-satım kazançları,
31/12/2005 tarihi itibarıyla elde bulunan hisse senetleri için; iktisap bedelinin, hisse senedinin elden
çıkartıldığı ay hariç aylık ÜFE artış oranında artırılmasından sonraki kazanç toplamı 14.000 YTL’lik
istisnayı geçmeyen, İMKB’de işlem görenlerde üç aydan daha kısa sürede, diğer tam mükellef kurum
hisse senetlerinde 1 yıldan daha kısa sürede elden çıkartılan hisse senedi alım-satım kazancı.
Dar mükelleflerin 31/12/2005 tarihi itibarıyla elde bulunan menkul kıymetlerden 2006 yılında elde ettiği
aşağıdaki gelirleri, bu gelirleri sağlayanlar tarafından dar mükellef adına münferit beyanname verilerek
beyan edilir.
• Üç ay ve daha kısa sürede elden çıkartılan İMKB’de işlem gören hisse senetlerinden elde edilen alım-
satım kazançlarının, iktisap bedelinin aylık ÜFE endekslemesi uygulamasından sonraki tutarının 14.000
YTL’lik istisnayı aşan kısmı (bu istisna diğer menkul kıymet alım-satım kazançlarının da bulunduğu
durumda bunların vergi matrahına esas tutarları toplamına uygulanır),
• 1 yıl ve daha kısa sürede elden çıkartılan tam mükellef kurumların İMKB’de işlem görmeyen hisse
senetlerinden elde edilen alım-satım kazançlarının, iktisap bedelinin aylık ÜFE endekslemesi
uygulamasından sonraki tutarının 14.000 YTL’lik istisnayı aşan kısmı (bu istisna diğer menkul kıymet
alım-satım kazançlarının da bulunduğu durumda bunların vergi matrahına esas tutarları toplamına
uygulanır),
• Devlet tahvili ve Hazine bonoları dahil bütün menkul kıymetlerin alım-satım kazançlarının ÜFE
endekslemesinden sonraki tutarının 14.000 YTL’lik istisnayı aşan kısmı (bu istisna diğer menkul kıymet
alım-satım kazançlarının da bulunduğu durumda bunların vergi matrahına esas tutarları toplamına
kazanca uygulanır).
Dar mükellef gerçek kişilerin bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla 2006 yılı ve sonrasında
gerçekleştirdikleri ve Gelir Vergisi Kanununa 5281 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 67 nci maddeye göre
65
stopaja tabi olan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları işlemleri nedeniyle elde ettikleri faiz,
repo, kâr payı, alım satım kazancı için hiçbir şekilde beyanname verilmeyecektir.
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında, banka ve aracı kurumların
menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarından elde edilen gelirler üzerinden yapmakla yükümlü
oldukları % 10 ( 23/7/2006 öncesinde % 15) oranındaki tevkifat, dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar
tarafından elde edilen gelirlere uygulanmak üzere % 0 olarak belirlenmiştir.
Dolayısıyla, Geçici 67 nci maddenin (1) numaralı fıkrası gereğince, dar mükellef gerçek kişi ve kurumların
menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarından 07/07/2006 tarihinden itibaren Türkiye’de elde
ettikleri kazanç ve iratlarına sıfır oranında tevkifat uygulanacaktır. Bu gelirler için beyanname de
verilmeyecektir.
Dar mükellef kişi/kurumların, Geçici 67 nci madde kapsamında Türkiye’deki finansal araçlara kendileri
veya yurt dışındaki portföy yönetim şirketleri vasıtasıyla yatırım yapabilmeleri için vergi kimlik numarası
almaları gerekmektedir.
Dar mükellef gerçek kişilerin anılan vergi kimlik numarası almalarının yanısıra, söz konusu gelirlerine % 0
oranında tevkifat uygulanabilmesi için, ilgili ülkenin yetkili makamları tarafından düzenlenerek imzalanmış
mukimlik belgesinin aslının ve tercüme bürolarınca tercüme edilmiş örneğinin, banka ve aracı kurumlar
vasıtasıyla veya doğrudan ilgili vergi dairesine (Boğaziçi Vergi Dairesi) ibraz edilmesi gerekmektedir.
Dar mükellef kurumlarca % 0 tevkifat uygulanabilmesi için mukimlik belgesi ibrazına gerek bulunmayıp
kuruluş belgesinin onaylı Türkçe tercümesinin ibrazı yeterli sayılmaktadır.
Bir takvim yılına ilişkin mukimlik belgesi dar mükellef gerçek kişiler tarafından her yıl yenilenecektir.
66
NOK==
NOK==_bv^kk^jbkİk=sboİijbpİ=sb=sbodİiboİk=
£abkjbpİ=
£abkjbpİ=
12.1.
Genel Olarak
Beyana tabi menkul sermaye geliri olanlar yıllık gelir vergisi beyannamelerini ikametgahlarının bulunduğu
yerin yetki alanındaki vergi dairesine verirler. Bu beyanname gelirin elde edildiği yılı izleyen Mart ayının
15’ine kadar verilir. Beyannameye göre hesaplanan vergi ilki 1-31 Mart, diğeri 1-31 Temmuz tarihleri
arasında olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.
Buna göre, 2006 yılında elde ettikleri menkul sermaye gelirlerini beyan etmek zorunda olanların 1 Mart
2007 - 15 Mart 2007 tarihleri arasında beyannamelerini vermeleri gerekmektedir. Beyannamenin elden
vergi dairesine teslim edilmediği durumlarda, en geç 15 Mart 2007 saat 24:00’e kadar taahhütlü posta
yoluyla gönderilmesi mümkündür. Vergilerin ilk taksiti 31 Mart 2007 tarihine kadar ödenebilecektir.
Bazen beyanname vermek zorunlu olduğu halde ödenecek vergi çıkmayabilir. Bu durumda dahi
beyanname vermek gereklidir. Aksi halde usulsüzlük cezası ödenir.
12.2.
Aile Bireylerinin Gelirlerinin Beyanı
Aile reisi beyanı kaldırıldığı için aile bireylerinin her biri kendi nam ve hesaplarına elde ettikleri gelirlerden
yukarıdaki esaslara göre beyanı gerekenler için kendi adlarına ayrı ayrı beyanname vermeleri gerekir. Reşit
olmayan çocuklar adına beyana tabi gelir elde edildiğinde bunların beyannameleri kendi adlarına
doldurularak verilecek olmakla birlikte beyanname veli veya vasi tarafından imzalanacaktır.
67
NPK=
NPK= sbodİ=q^oİcbpİ=
bodİ=q^oİcbpİ=
2006 yılında elde edilen menkul sermaye gelirlerinin vergisi aşağıdaki tarifeye göre hesaplanır. Tam
mükellefiyette beyanı gereken bütün gelir unsurları birleştirildiği için vergi matrahı buna göre belirlenir.
Dolayısıyla menkul sermaye gelirinin yanısıra örneğin ticari, zirai, mesleki kazancı veya gayrimenkul
sermaye iradı ya da başka bir diğer kazanç ve iradı bulunanların bunların tamamını beyannamede
birleştirmeleri gerekir.
2006 Yılı Gelirlerine Uygulanacak Tarife
Gelir Tutarı
Vergi Oranı
7.000 Yeni Türk Lirasına kadar
% 15
18.000 Yeni Türk Lirasının 7.000 lirası için 1.050 lira, fazlası
% 20
40.000 Yeni Türk Lirasının 18.000 lirası için 3.250 lira, fazlası
% 27
40.000 Yeni Türk Lirasından fazlasının 40.000 lirası için 9.190 lira, fazlası
% 35
2007 Yılı Gelirlerine Uygulanacak Tarife
Gelir Tutarı
Vergi Oranı
7.500 Yeni Türk Lirasına kadar
% 15
19.000 Yeni Türk Lirasının 7.500 lirası için 1.125 lira, fazlası
% 20
43.000 Yeni Türk Lirasının 19.000 lirası için 3.425 lira, fazlası
% 27
43.000 Yeni Türk Lirasından fazlasının 43.000 lirası için 9.905 lira, fazlası
% 35
68
NQK==
NQK==_bv^k=baİibk=dbiİo=§wboİkabk=£abkbk=
sbodİiboİk==j^epr_r=
sbodİiboİk==j^epr_r=
1/10/1998 – 31/12/2005 arasında ihraç edilen Hazine bonosu ve Devlet tahvili faizlerinden sıfır oranında
stopaj yapılmaktadır. Başka bir ifade ile bu faizlerden vergi kesilmemektedir. Ancak özel sektör tahvil ve
bonolarının faizleri üzerinden % 10 oranında vergi ve fon kesintisi vardır. Dolayısıyla, beyannamede
hesaplanan vergiden mahsup edilecek vergiler; kurumlardan elde edilen kâr payı üzerinden kesilen gelir
vergisi ile varsa bono ve tahvil faizinden kesilen vergiden ibaret olacaktır.
Faiz üzerinden kesilen vergi, beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Bu mahsup
sırasında tahvil ve bono faizleriyle ilgili olarak dikkate alınması gereken husus şudur: Beyan edilen faiz
tutarı indirim oranı uygulamasından sonra kalan tutar olduğu için mahsup edilecek vergi tutarı da aynı
oranda az olacaktır. Başka bir ifadeyle kesilen vergi ve fon payının indirim oranına karşılık gelen kısmı
mahsup edilemeyecektir. (Maliye Bakanlığının bu yöndeki uygulaması Danıştay 4. Dairesince uygun
bulunmaktadır. Ancak Danıştay 3. Dairesi aynı konuda, Bakanlığın görüşünün aksine stopajın tamamının
mahsup edilebileceği yönünde kararlar vermektedir.)
1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen her nevi tahvil ve bononun faizlerinden % 10 oranında stopaj
yapılacak olmakla birlikte, enflasyon indirimi uygulaması 1.1.2006 tarihinden itibaren uygulamadan
kalktığı için, bu gelirler bakımından böyle bir sorun ortaya çıkmayacaktır.
Kurumlardan elde edilen kâr paylarından kesilen vergilerin beyannamede beyan edilen gelir üzerinden
hesaplanan gelir vergisinden mahsubu aşağıdaki esaslara göre yapılacaktır:
Beyan edilen kâr payı;
-
Bu kâr payını dağıtan kurumun 1/1/1999 – 31/12/2002 arasında sona eren hesap dönemlerinde elde
ettiği kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan dağıtılmış veya,
-
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 61 inci maddesi kapsamında, 24/4/2003 tarihinden önce
düzenlenmiş yatırım teşvik belgeleri kapsamında yararlanılan yatırım indirimi istisnası uygulanan
kurum kazancından dağıtılmış ise,
beyannamede beyan edilen tutarının 1/5’i hesaplanan vergiden mahsup edilecektir.
Beyan edilen kâr payı, yukarıda yer verilen istisna kazançlardan dağıtılmıyor ise bu durumda,
beyannamede beyan edilen kâr payı üzerinden bu kâr payını dağıtan kurum tarafından kesilen
(beyannamede beyan edilen kısım değil elde edilen kâr payının tamamı üzerinden kesilen vergi) gelir
vergisi beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.
69
NRK==
NRK==aİb=§obqİ`İ=cİv^qi^of=bkabhpİ==
aİb=§obqİ`İ=cİv^qi^of=bkabhpİ==
Dönem
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Ocak
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2007
Endeks (ÜFE)
118,64
118,77
120,27
121,72
121,96
121,38
120,48
121,73
122,68
123,52
122,35
122,30
124,70
125,02
125,33
127,76
131,30
136,58
137,76
136,73
136,41
137,03
136,63
131,86
136,39
70
71
Söz konusu materyaller ile içeriğindeki bilgiler, Deloitte Türkiye tarafından sağlanmaktadır ve belirli bir konunun veya konuların çok
geniş kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel çerçevede bilgi vermek amacını taşımaktadır.
Buna uygun şekilde, bu materyallerdeki bilgilerin amacı, muhasebe, vergi, yatırım, danışmanlık alanlarında veya diğer türlü
profesyonel bağlamda tavsiye veya hizmet sunmak değildir. Bilgileri kişisel finansal veya ticari kararlarınızda yegane temel olarak
kullanmaktan ziyade, konusuna hakim profesyonel bir danışmana başvurmanız tavsiye edilir.
Bu materyaller ile içeriğindeki bilgiler, oldukları şekliyle sunulmaktadır ve Deloitte Türkiye, bunlarla ilgili sarih veya zımni bir beyan ve
garantide bulunmamaktadır. Yukarıdakileri sınırlamaksızın, Deloitte Türkiye, söz konusu materyal ve içeriğindeki bilgilerin hata
içermediğine veya belirli performans ve kalite kriterlerini karşıladığına dair bir güvence vermemektedir.
Deloitte Türkiye, satılabilirlik, mülkiyet, belirli bir amaca uygunluk, ihlale sebebiyet vermeme, uyumluluk, güvenlik ve doğruluk
konularındaki garantiler de dahil olmak üzere her türlü zımni garantiden burada feragat etmektedir.
Materyalleri ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan
kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluğu tamamen tarafınızca üstlenilmektedir. Deloitte Türkiye, söz konusu kullanımdan
dolayı, (ihmalkarlık kaynaklı olanlar da dahil olmak üzere) sözleşmeyle ilgili bir dava, kanunlar veya haksız fiilden doğan her türlü özel,
dolaylı veya arızi zararlardan ve cezai tazminattan dolayı sorumlu tutulamaz.
Daha fazla bilgi için:
Niyazi Çömez
Ortak
ncomez@deloitte.com
DRT Yeminli Mali Müşavirlik
ve Bağımsız Denetim A.Ş.
Sun Plaza
Dereboyu Sok. No:24
34398 Maslak, İstanbul
Tel : 90 (212) 366 60 00
Fax : 90 (212) 366 60 15
Armada İş Merkezi
A Blok, Kat:7 No:8
06510 Söğütözü, Ankara
Tel: +90 (312) 295 47 00
Fax: +90 (312) 295 47 47
www.deloitte.com.tr
www.verginet.net
www.denetimnet.net
Deloitte, İsviçre mevzuatına göre kurulmuş olan Deloitte Touche Tohmatsu, üye
firmaları ve bunların bağlı ortaklık ve iştiraklerini tek tek veya topluca tanımlar.
Deloitte Touche Tohmatsu mükemmelliğe adanmış profesyonel hizmetler sunmayı
hedefleyen üye firmalardan oluşan bir organizasyondur. Müşteri memnuniyetine
odaklı profesyonel hizmetler yaklaşık 140 ülkede global bir strateji ile yerel olarak
sunulmaktadır. Üye firmalarımız ve iştirakleri, denetim, vergi, danışmanlık ve
kurumsal finansman alanlarında, 135,000 çalışanın oluşturduğu büyük bilgi birikimi
ve tecrübeye sürekli erişim olanağı içerisinde, ilgili profesyonel hizmetleri
sunmaktadırlar. Müşterilerimiz arasında dünyanın en büyük şirketlerinin yüzde
80'inden fazlası, bir çok büyük ulusal kuruluş, devlet kuruluşları, yerel şirketler ve
hızlı büyüyen global firmalar yer almaktadır. Sunduğumuz hizmetler, İsviçre'de
kurulu Deloitte Touche Tohmatsu tarafından değil, üye firmalar, bağlı ortaklıklar ve
iştirakleri tarafından sunulmaktadır. Yasal veya diğer nedenlerle, bazı üye firmalar,
söz konusu profesyonel hizmetlerin tamamını aynı anda sunamayabilirler.
Deloitte Touche Tohmatsu, İsviçre mevzuatına göre kurulmuş bir firma olup,
Deloitte Touche Tohmatsu ya da üye firmalar diğer üye firmaların eylem ve
yükümlülüklerinden sorumlu tutulamaz. Her bir üye firma, “Deloitte”, "Deloitte &
Touche", "Deloitte Touche Tohmatsu" ve benzeri isimler altında faaliyet gösteren
ayrı ve bağımsız birer tüzel kişiliktir.
©2007 Deloitte Türkiye. Her hakkı saklıdır.
Download