T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ĐLKÖĞRETĐM ANABĐLĐM DALI FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ BĐLĐM DALI FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRENCĐLERĐNĐN BĐYOTEKNOLOJĐ KONUSUNDAKĐ BĐLGĐLERĐ VE BĐYOTEKNOLOJĐ UYGULAMALARINA YÖNELĐK BĐYOETĐK YAKLAŞIMLARI: TUTUM, GÖRÜŞ VE DEĞER YARGILARI DOKTORA TEZĐ Hazırlayan Zeynep YÜCE Ankara – 2011 T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ĐLKÖĞRETĐM ANABĐLĐM DALI FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ BĐLĐM DALI FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRENCĐLERĐNĐN BĐYOTEKNOLOJĐ KONUSUNDAKĐ BĐLGĐLERĐ VE BĐYOTEKNOLOJĐ UYGULAMALARINA YÖNELĐK BĐYOETĐK YAKLAŞIMLARI: TUTUM, GÖRÜŞ VE DEĞER YARGILARI DOKTORA TEZĐ Hazırlayan Zeynep YÜCE Danışman Prof. Dr. Necati YALÇIN Ankara – 2011 2 i TEŞEKKÜR Çağımızda ülkeler kalkınmışlıklarını tamamlamak için bilime ve teknolojik gelişmelere önem vermektedirler. Ülkelerin önem verdikleri bu gelişmelerden biri de biyoteknoloji alanında yapılan çalışmalardır. Bu doğrultuda, ülkemizde de biyoteknolojiye ve biyoteknoloji eğitimine ayrı bir önem verilmesi gerektiği görülmektedir. Ayrıca, aynı zamanda biyoteknoloji uygulamalarına karşı da mantıklı ve gerçekçi biyoetik yaklaşımlar geliştirmeleri için bireyler desteklenmelidir. Yapılan bu çalışmada da fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri ve öğrencilerin günlük yaşamdaki biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımları; tutum, görüş ve değer yargıları çerçevesinde belirlenmeye çalışılmış ayrıca bunları etkileyen faktörler araştırılmıştır. Çalışmamım başından itibaren her aşamasında beni yönlendiren, destekleyen ve en sıkıntılı anlarımda bana zaman ayırıp beni dinleyen, yardımcı olan değerli hocam ve danışmanım Prof. Dr. Necati YALÇIN’a sonsuz teşekkür ederim. Tez izleme komitemde bulunan ve çalışmam boyunca fikirleri ve önerileri ile çalışmama katkıda bulunan ve beni yönlendiren değerli hocalarım Doç. Dr. Mustafa SARIKAYA ve Doç. Dr. Musa SARI’ya çok teşekkür ederim. Tezime, fikirleri ile sağladıkları katkılardan dolayı Prof. Dr. Yüksel TUFAN ve Doç. Dr. Sinan ERTEN’e çok teşekkür ederim. Tez çalışmam da bana destek ve yardım veren bütün akademisyen arkadaşlarıma teşekkür ederim. Hayatımın ilk gününden doktora eğitimimim sonuna kadar bana maddi ve manevi destek veren, beni cesaretlendiren ve her anımda yanımda olan sevgili annem Servinaz KORKMAZ ve babam Yaşar KORKMAZ’ın ellerinden öperek sonsuz teşekkür ederim. Doktora tezime başladığım andan itibaren her aşamasında yardımlarını esirgemeyen, beni destekleyen, motive eden ve sıkıntılı anlarımda yanımda olup sıkıntılarımı paylaşan sevgili eşim Yrd. Doç. Dr. Alpaslan YÜCE’ye çok teşekkür ederim. Her zaman yanımda olan varlıkları ile bana güç ve cesaret veren ablam Berna ARSLAN ve abim A. Kaya KORKMAZ başta olmak üzere tüm aileme teşekkürü bir borç bilirim. ii Son olarak, tezimim son aşamasında hayatıma giren, varlığıyla bana güç veren, benim yaşama sevincim, umudum, mutluluğum, hayatımın amacı sevgili oğlum Kağan Nihat iyi ki varsın, iyi ki hayatımdasın… Ankara, 2011 Zeynep YÜCE iii ÖZET FEN BĐLGĐSĐ ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRENCĐLERĐNĐN BĐYOTEKNOLOJĐ KONUSUNDAKĐ BĐLGĐLERĐ VE BĐYOTEKNOLOJĐ UYGULAMALARINA YÖNELĐK BĐYOETĐK YAKLAŞIMLARI: TUTUM, GÖRÜŞ VE DEĞER YARGILARI YÜCE, Zeynep Doktora, Fen Bilgisi Öğretmenliği Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Necati YALÇIN Ekim-2011, 218 sayfa Bu araştırmanın amacı, fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerini ve öğrencilerin günlük yaşamdaki biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımlarını; tutum, görüş ve değer yargıları çerçevesinde belirlemek ayrıca bunları etkileyen faktörleri araştırmaktır. Araştırmada, nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda, genel tarama modeli kullanılmıştır. Nitel boyutunda ise, örnek olay tarama modeli kullanılmış ve veriler yarı yapılandırılmış mülakatlar ile elde edilmiştir. Araştırma, pilot ve asıl uygulama olmak üzere iki basamakta gerçekleştirilmiştir. Pilot uygulama, Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan 298 öğrenci ile, asıl uygulama ise 2008-2009 eğitim-öğretim yılında öğrenim görmekte olan 504 öğrenciyle yürütülmüştür. Öğrencilerin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin belirlenmesi amacıyla “Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği” ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla da “Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Toplanan veriler, SPSS 11.5 paket programı ile analiz edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin görüş ve değer yargılarının belirlenmesi amacıyla öğrencilerle yarı yapılandırılmış mülakat yapılmıştır. Bulgular, araştırmaya katılan öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilimsel bilgilerinin orta düzey olduğunu, biyoteknolojiyi tam ve doğru olarak tanımlamakta zorluk çektiklerini göstermektedir. Koyun Dolly öğrencilerin tamamı tarafından biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara örnek olarak verilmektedir. Öğrencilerin %70’i biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumsuz tutum sergilemekte ve genel iv olarak; uygulamaların etik olup olmadığına, dini yönden uygulanabilirliğine, doğal düzenin bozulmasına, insan sağlığına ve canlıların yaşam hakkına yönelik çekincelerini belirtmektedirler. Öğrencilerin büyük çoğunluğu sırasıyla mikroorganizmalar-bitkilerhayvanlar ve en son olarak ta insanlar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilir bulduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarında farklı değişkenler bakımından anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Fen bilgisi öğretmenliği öğrencileri, biyoteknoloji, biyoteknoloji uygulamaları, biyoetik, biyoetik yaklaşımlar. v ABSTRACT PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS’ KNOWLEDGES ABOUT BIOTECHNOLOGY AND THEIR BIOETHIC APPROACHES TOWARDS BIOTECHNOLOGY PRACTICES: ATTITUDES, VIEWS AND VALUES YUCE, Zeynep Doctor of Philosophy, Department of Science Education Supervisor: Prof. Dr. Necati YALÇIN October-2011, 218 pages The aim of this study is to examine pre-service science teachers knowledge levels about biotechnology and their bioethic approaches towards biotechnology practices in daily life in framework of attitudes, views and values and to determine the factors which affect them. Quantitative and qualitative research methods were used in this research. In quantitative dimension general screening model was used. In qualitative dimension case study model was used and data were obtained through semi-structured interviews. Research was done in two steps as pilot and real scale implementations. Pilot implementation was done with 298 students who enrolled in Science Education Department and the real scale implementation was done with 504 students who enrolled in 2008-2009 academic year. “Biotechnology Knowledge Scale” was used to determine students’ knowledge levels about biotechnology and “Attitude Scale towards Biotechnology Pratices” was used to determine their attitudes towards biotechnology practices. Collected data were analysed by SPSS 11.5 program. Besides, semi-structured interviews were done to determine students’ views and values. Findings showed that participants scientific knowledges about biotechnology were middle level and they had difficulty to understand biotechnology accurately and completely. Sheep Dolly was given as an example in the context of biotechnology by all students. 70% of students had negative attitudes towards biotechnology practices and they mentioned risks towards nonethical characteristics of implementations, religious viability of them, pollution of natural order, health and right to live. Majority of students indicated that they found genetic transformations acceptible respectively on vi microorganisms, plants, animals and at last humans. Besides, meaningful differences were found on students’ knowledges about biotechnology and their attitudes towards biotechnology practices in respect to different variables. Key Words: Pre-service science teachers, biotechnology, biotechnology practices, bioethic, bioethic approaches. vii ĐÇĐNDEKĐLER s.n. JÜRĐ ÜYELERĐNĐN ĐMZA SAYFASI…………………………………………… i TEŞEKKÜR………………………………………………………………………. ii ÖZET........................................................................................................................ iv ABSTRACT............................................................................................................. vi ĐÇĐNDEKĐLER……………………………………………………………………. viii TABLOLAR LĐSTESĐ ............................................................................................. xiii ŞEKĐLLER LĐSTESĐ................................................................................................ xx KISALTMALAR………………………………………………………………….. xxi BÖLÜM I GĐRĐŞ………………………………………………………………... 1 1.1. Problem Durumu………………………………………………………...... 1 1.2. Araştırmanın Amacı……………………………………………………..... 3 1.3. Problem…………………………………………………………………… 3 1.3.1. Alt Problemler………………………………………………………. 3 1.4. Araştırmanın Önemi……………………………………………………..... 7 1.5. Varsayımlar……………………………………………………………...... 9 1.6. Sınırlılıklar………………………………………………………………... 9 BÖLÜM II KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR…… 10 2.1. Kavramsal Çerçeve……………………………………………………….. 10 2.1.1. Biyoteknoloji Nedir?........................................................................... 10 2.1.2. Biyoteknolojinin Tarihsel Gelişimi…………………………………. 12 2.1.3. Biyoteknolojinin Uygulama Alanları……………………………….. 18 2.1.3.1. Klasik Biyoteknoloji Uygulamaları…………………………... 18 2.1.3.2. Modern Biyoteknoloji Uygulamaları………………………..... 19 2.1.3.2.1. Tıp……………………………………………................. 19 2.1.3.2.2. Tarım ve Hayvancılık Biyoteknolojisi………………….. 21 2.1.3.2.3. Gıda Üretimi Biyoteknolojisi…………………………… 22 viii 2.1.3.2.4. Endüstriyel Biyoteknoloji……………………………..... 22 2.1.3.2.5. Çevresel Biyoteknoloji………………………………….. 22 2.1.4. Biyoteknoloji Eğitiminin Önemi……………………………………. 23 2.1.5. Etik Nedir?.......................................................................................... 24 2.1.6. Biyoetik Nedir?................................................................................... 25 2.1.7. Biyoetiğin Đlgilendiği Konular……………………………………… 27 2.1.8. Biyoetik Eğitiminin Önemi…………………………………………. 29 2.2. Đlgili Araştırmalar…………………………………………………............. 30 BÖLÜM III YÖNTEM………………………………………………………….. 37 3.1. Araştırmanın Modeli……………………………………………………… 37 3.2. Evren ve Örneklem……………………………………………………….. 38 3.3. Veri Toplamak Đçin Đzlenen Basamaklar………………………………..... 40 3.4. Veri Toplama Araçları……………………………………………………. 40 3.5. Veri Toplama Araçlarının Geliştirilmesi…………………………………. 41 3.5.1. Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği………………………………………….. 41 3.5.1.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin Güvenirlik Çalışması…………………………………………………... 42 3.5.1.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin Geçerlik Çalışması…………………………………………………….. 46 3.5.2. Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği……………... 47 3.5.2.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeğinin Güvenirlik Çalışması……………………… 48 3.5.2.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeğinin Geçerlik Çalışması………………………… 54 3.6. Verilerin Toplanması……………………………………………………... 59 3.7. Verilerin Analizi………………………………………………………….. 59 BÖLÜM IV BULGULAR VE YORUMLAR………………………………….. 62 4.1. Kişisel Değişkenlere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar………………………..... 62 4.2. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar………... 69 ix 4.3. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Kişisel Değişkenler Bakımından Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar…………... 72 4.4. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Kişisel Değişkenler Bakımından Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Bulgu ve Yorumlar………………………………………………………………………. 81 4.5. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki Bilgileri Đle Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Bulgu ve Yorumlar………………………………………… 130 4.6. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar 132 4.6.1. Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutum ve Görüşleri………………………………. 133 4.6.2. Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutum ve Görüşleri………………………………. 137 4.6.3. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutum ve Görüşleri…………………………………….. 4.6.4. Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların 140 Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri………………...................... 143 4.6.5. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri……………………. 147 4.6.6. Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri………………………………………………………... 4.6.7. Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan 150 Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum ve Görüşleri…………………………….. 152 4.7. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencileri Đle Gerçekleştirilen Görüşmelerden Elde Edilen Bulgu ve Yorumlar……………………………………………….. 155 4.7.1. Biyoteknolojinin Tanımına Đlişkin Görüşler………………………... 155 4.7.2. Biyoteknoloji Alanında Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler……... 156 4.7.3. Mikroorganizmaların, Bitkilerin, Hayvanların ve Đnsanların Genetik Yapıları Üzerinde Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler………………….. 157 4.7.4. Farklı Canlı Grupları Arasında Genetik Materyal Tranfer Edilmesine Đlişkin Görüşler……………………………………………….. 158 4.7.5. Etiğin Tanımına Đlişkin Görüşler…………………………………… 160 x 4.7.6. Biyoetiğin Tanımına Đlişkin Görüşler………………………………. 160 4.7.7. Değer Yargılarına Đlişkin Görüşler……………………..................... 161 4.7.8. Biyoteknoloji Çalışmalarının Yasalarla Sınırlandırılmasına Đlişkin Görüşler……………………………………………………………………. 162 4.7.9. Okullarda Biyoteknoloji ile Đlgili Derslerin Olmasına Đlişkin Görüşler……………………………………………………………………. 163 4.7.10. Okullarda Biyoetik Eğitimi Verilmesine Đlişkin Görüşler………… 164 BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERĐLER…………………………………………... 166 5.1. Sonuçlar………………………………………………………………...... 166 5.1.1. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Sonuçlar……………... 166 5.1.2. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Sonuçlar.............................. 167 5.1.3. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Sonuçlar......... 168 5.1.4. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki Bilgileri ile Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Sonuçlar………………………....................................... 5.1.5. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin 174 Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin Sonuçlar……………………………………………………………………. 5.1.6. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencileri ile 175 Gerçekleştirilen Görüşmelerden Elde Edilen Sonuçlar……………………………………... 179 5.2. Öneriler…………………………………………………………………… 181 KAYNAKÇA…………………………………………………………………........ 183 EKLER……………………………………………………………………………. 192 Ek 1. Anket Formu…………………………………………………………….. 193 Ek 2. Görüşme Formu…………………………………………………………. 200 Ek 3. Gazi Üniversitesi Đzin Yazısı……………………………………………. 201 xi Ek 4. Kafkas Üniversitesi Đzin Yazısı…………………………………………. 202 Ek 5. Görüşme Yapılan Öğrencilerden Alınan Đzin Yazıları………………….. 203 xii TABLOLAR LĐSTESĐ s.n. Tablo 3.1. Araştırmaya Katılan Fen Bilgisi Öğrencilerinin Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversitelere Göre Dağılımları………………………………… 38 Tablo 3.2. Belli Evren Büyüklükleri Đçin Kabul Edilebilir Örneklem Büyüklükleri………………………………………………………………... 39 Tablo 3.3. Uygulama Örneklemi Öğrencilerinin Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Dağılımları…………………………………………………….. 41 Tablo 3.4. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri…………………………………………………… 43 Tablo 3.5. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri…….. 45 Tablo 3.6. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri…………………………………………………… 49 Tablo 3.7. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri…….. 52 Tablo 3.8. Yedi Faktöre Đlişkin Özdeğer, Varyans Yüzdesi ve Toplam Varyansın Yüzdesi……………………………………………………………………... 55 Tablo 3.9. Maddelerin Yer Aldıkları Faktörler ve Yük Değerleri……………….... 56 Tablo 4.1. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımları…… 62 Tablo 4.2. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversitelere Göre Dağılımları……………………………………………. 63 Tablo 4.3. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıflara Göre Dağılımları……………………………………..................... 63 Tablo 4.4. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Dağılımları…………………………………………………………… 63 Tablo 4.5. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Dağılımları……………………………………………... 64 Tablo 4.6. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre Dağılımları…………………………………………………………………. xiii 64 Tablo 4.7. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Dağılımları………. 65 Tablo 4.8. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Dağılımları………………………….. 65 Tablo 4.9. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Babalarının Eğitim Durumuna Göre Dağılımları…………………………………………………………………. 66 Tablo 4.10. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Eğitim Durumuna Göre Dağılımları…………………………………………………………… 66 Tablo 4.11. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına Göre Dağılımları……………………………………………... 67 Tablo 4.12. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları ……………………… 67 Tablo 4.13. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları……………………….. 68 Tablo 4.14. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural ve Yasaların Etki Düzeylerine Göre Dağılımları……………………. 68 Tablo 4.15. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları…………………………….. 69 Tablo 4.16. Öğrencilerin “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde Yer Alan Đfadelere Verdikleri Cevapların Dağılımları……………………………….. Tablo 4.17. Bilgi Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre 69 Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları………………………………. 73 Tablo 4.18. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………….. 73 Tablo 4.19. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 74 Tablo 4.20. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………... 75 Tablo 4.21. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… xiv 76 Tablo 4.22. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………... 76 Tablo 4.23. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları 77 Tablo 4.24. Bilgi Ölçeği Puanlarının Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………………………………………………………………… 78 Tablo 4.25. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………….. 78 Tablo 4.26. Coğrafi Bölgeler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları…………………………………………………………………… 79 Tablo 4.27. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... Tablo 4.28. Tutum Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre 80 Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları………………………………. 81 Tablo 4.29. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………………... 82 Tablo 4.30. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………….. 83 Tablo 4.31. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………………………………………………... 84 Tablo 4.32. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 85 Tablo 4.33. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………... xv 87 Tablo 4.34. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………... 88 Tablo 4.35. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 89 Tablo 4.36. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 90 Tablo 4.37. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları………... 91 Tablo 4.38. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları 92 Tablo 4.39. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik tTesti Sonuçları……………………………………………………………... 93 Tablo 4.40. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları…………………... 94 Tablo 4.41. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları… 96 Tablo 4.42. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………….. 97 Tablo 4.43. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 98 Tablo 4.44. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 100 xvi Tablo 4.45. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre FarklılaşıpFarklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 101 Tablo 4.46. Yerleşim Birimleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Scheffe Testi Sonuçları 102 Tablo 4.47. Tutum Ölçeği Puanlarının Babalarının Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 103 Tablo 4.48. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Babalarının Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 104 Tablo 4.49. Babalarının Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları…………………………………………………………………… 106 Tablo 4.50. Tutum Ölçeği Puanlarının Annelerinin Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 107 Tablo 4.51. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Annelerinin Eğitim Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 107 Tablo 4.52. Annelerinin Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları…………………………………………………………………… 110 Tablo 4.53. Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 111 Tablo 4.54. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları………………………………………... 112 Tablo 4.55. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 114 xvii Tablo 4.56. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları……………………………………………………………... 114 Tablo 4.57. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek Ve Görenek Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 116 Tablo 4.58. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan LSD Testi Sonuçları…………………………………………………………………… 117 Tablo 4.59. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 119 Tablo 4.60. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları……………………………………………………………... 119 Tablo 4.61. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 121 Tablo 4.62. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları……………………………………………………………... 122 Tablo 4.63. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları…………………………………………………... 125 Tablo 4.64. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural ve Yasaların Etki Düzeyine Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları……… 126 Tablo 4.65. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural Ve Yasaların Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… xviii 127 Tablo 4.66. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlere Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………. 128 Tablo 4.67. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları…………………………………………………………………… 129 Tablo 4.68. Bilgi ile Tutum Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları………………………………………... 130 Tablo 4.69. Bilgi ile Alt Faktörlerdeki Tutum Arasındaki Benzerliğine Đlişkin Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları………………….. xix 131 ŞEKĐLLER LĐSTESĐ s.n. Şekil 3.1. Tutum Ölçeğinin Scree Plot Grafiği…………………………………… xx 55 KISALTMALAR RNA: Ribo Nükleik Asit DNA: Deoksiribo Nükleik Asit rDNA: Rekombinant DNA GDO: Genetiği Değiştirilmiş Organizma GMO: Genetik Olarak Modifiye Edilmiş Organizma GD: Genetiği Değiştirilmiş GM: Genetik Olarak Modifiye Edilmiş EFB: European Fedaration of Biotechnolgy IVF: In Vitro Fertilizasyon UNESCO: United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization xxi 1 I. BÖLÜM GĐRĐŞ Bu bölümde, araştırmada ele alınan problem durumu açıklanmış, araştırmanın amacı ve önemi belirtilmiş, problem cümlesi ve alt problemler tanımlanmış, varsayımlar ve sınırlılıklar belirlenmiştir. 1.1. Problem Durumu Hücresel ve moleküler seviyedeki yaşam süreçlerinin tanımlanmasında fizik, kimya ve matematik gibi farklı bilimsel disiplinlerin biyoloji içinde yer almaları, modern biyolojide gittikçe artan bir çeşitliliğe neden olmuştur. Son 20 yılda, bu alandaki buluşlar için 20’den fazla Nobel Ödülü verilmiştir. Bu yeni biyolojik bilgi alanına, insanlığın refahı ve sağlığı için büyük çapta ödenekler ayrılmıştır (Smith, 2004). Biyoteknoloji, yirmi birinci yüzyılın başlıca teknolojilerinden biridir. Bugün, dünya dört temel problemle karşı karşıyadır; kötü beslenme, hastalıklar, enerji yetersizliği ve çevre kirliliği. Bu problemlerin üstesinden gelebilmek için biyoteknolojik gelişmeler süreklilik göstermektedir. Biyoteknolojinin temellerini; biyoloji, mikrobiyoloji, biyokimya, moleküler biyoloji, genetik ve kimya mühendisliği teşkil eder (Bhatia, 2005). Biyoteknoloji; rekombinant DNA (rDNA) teknolojisi yardımıyla, canlı organizmaların tamamını ya da bir parçasını kullanarak doğal olarak elde edilemeyen ya da ihtiyacımız kadar üretilemeyen maddeleri elde etmek için kullanılan teknolojilerin tümü olarak ifade edilebilir. Mikroorganizmaların, bitkilerin ya da hayvanların genetik yapılarını değiştirme, geliştirme, çoğaltma ve yeni ya da az bulunan ürünleri elde etme biyoteknolojinin 2 başlıca kullanım amacıdır (Babaoğlu, Gürel ve Özcan, 2001). Biyoteknoloji insanlık için yeni ürünler ve çözümler sağlar. Tıp, farmakoloji, tarım ve hayvan ürünleri ıslahı, fermantasyon teknolojisi, gıda üretim işlemleri, endüstri ve çevre gibi çeşitli alanlarda uygulama alanı olan ve ilerisi için ekonomik gelişme vaat eden biyoteknoloji, gelişmekte olan ülkelerde, kendi değerleriyle ele alınmak durumundadır. Bu durumda biyoetik kavramı ortaya çıkmaktadır. Biyoetik uygulamalı etiğin bir kolu olarak görülür. Biyoetik, bir yandan doğrudan ya da dolaylı olarak tüm canlı yaşamını ilgilendiren biyolojiyi, öte yandan da bundan meydana gelen yasal, ahlaki, sosyal, kültürel ve politik konuları kapsamaktadır. Biyoetik, tıpta ve biyolojide meydana gelen çeşitli teknolojik gelişmelerin bilimsel sonuçlarının kapsamlı bir şekilde irdelenmesi üzerinden gelişen etik alanı ya da bölümüdür. Biyoetik kelime anlamı bakımından "canlı etiği" olarak da anlaşılır. Tıp etiğinin ana konusu sadece insan hayatıyken, biyoetiğin ana konusu ise doğada var olan tüm organizmaların hayatıdır (Pieper, 1999). Burada sorun sadece insan yaşamı olmadığından biyoetik, tıp etiğinden ayrılır ve onu da kapsayacak şekilde ele alınır. Gen teknolojisi, ilaç sanayi, klonlama, doğum, ölüm, insan deneyleri, öjeni, yapay üreme ve kürtaj gibi canlılarla ilgili bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sonuçları, sınırları ve kullanım ilkeleri biyoetiğin belli başlı konu başlıklarıdır. Dolayısıyla biyoetik alanındaki konular; bilim insanlarının, hekimlerin, siyasetçilerin, felsefecilerin ya da başka herhangi bir kesimin tek başına ele alıp, değerlendirme yapamayacağı konulardır. Bir biyoetikçinin, biyoetik konuları incelemek için farklı disiplinlerden verileri araştırma, toplama, anlama ve sentezleme yeteneğine sahip olması gerekmektedir (Iltıs, 2006). Gelecekte çeşitli toplumsal roller üstlenecek olan gençlerin biyoteknoloji ile ilgili konularda temel bilgileri edinmeleri gerekmektedir. Çünkü, fen bilimlerinin ve özellikle biyoteknolojinin toplumsal boyutta anlaşılabilirliğinin artırılması ile mantıkla ya da bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan görüşlerin yaygınlaşması engellenecektir. Bu nedenle, son yıllarda toplumun ve özellikle bu alanda eğitim alan öğrencilerin, biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyi ve biyoetik yaklaşımlarını açığa çıkarmaya yönelik araştırmalar önem kazanmıştır. 3 1.2. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amaçları: i. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerini ve bunu etkileyen faktörleri araştırmaktır. ii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımlarını; tutum, görüş ve değer yargıları çerçevesinde belirlemek ayrıca bunları etkileyen faktörleri araştırmaktır. iii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. 1.3. Problem i. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri nedir? ii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımları (tutum, görüş ve değer yargıları) nelerdir? iii. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasındaki ilişki nedir? 1.3.1. Alt Problemler 1. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri nedir? Bu soruya ilişkin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri: a) Öğrencinin cinsiyetine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? b) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu üniversiteye göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? c) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu sınıfa göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? 4 d) Öğrencinin üniversitede almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili derslere göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? e) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmasına göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? f) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? g) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce yaşadığı şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? h) Üniversiteye gelmeden önce yaşadığı yerleşim birimine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? 2) Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımları (tutum, görüş ve değer yargıları) nelerdir? Bu soruya ilişkin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları: a) Öğrencinin cinsiyetine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? b) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu üniversiteye göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? c) Öğrencinin öğrenim görmekte olduğu sınıfa göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? d) Öğrencinin üniversitede almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili derslere göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? e) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmasına göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? f) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? g) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce yaşadığı şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? h) Öğrencinin üniversiteye gelmeden önce yaşadığı yerleşim birimine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? ı) Öğrencinin ebeveynlerinin eğitim düzeylerine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? j) Öğrencinin ailesinin ekonomik durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? 5 k) Öğrencinin sahip olduğu değerlerine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? 3) Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasında anlamlı bir ilişki var mıdır? Alt problemlere ait kurulan H0 (Null) hipotezleri: 1. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 2. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile öğrenim görmekte oldukları üniversiteleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 3. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile öğrenim görmekte olduğu sınıfları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 4. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile üniversitede almış oldukları biyoteknoloji ile ilgili dersler arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 5. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmaları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 6. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 7. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeler arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 8. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeyleri ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim biriminleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 9. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile cinsiyetleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 6 10. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile öğrenim görmekte oldukları üniversiteleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 11. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile öğrenim görmekte olduğu sınıfları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 12. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile üniversitede almış oldukları biyoteknoloji ile ilgili dersler arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 13. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almış olmaları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 14. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 15. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeler arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 16. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim biriminleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 17. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile ebeveynlerinin eğitim düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 18. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile ailelerinin ekonomik durumları arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 19. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olan tutumları ile sahip oldukları değerler arasında anlamlı bir farklılık yoktur. 20. Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeyleri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasında anlamlı bir ilişki yoktur. 7 1.4. Araştırmanın Önemi Biyoteknoloji uygulamalarının temelleri çok eski çağlara dayanmaktadır. 6000 yıl öncesinde Sümerler ve Babilliler tarafından alkollü içeçeklerin yapımında biyoteknolojik yöntemler kullanılmıştır. 4000 yıl önce Mısırlılar hamur mayasını kullanarak ekmek yapmışlardır. Modern Biyoteknolojinin babası olarak kabul edilen Pasteur, 1857 ve 1876 yılları arasında mayalanma olayında mikroorganizmaların görev aldığını keşfetmiştir. 1897 yılında Buchner parçalanmış maya hücrelerinin alkolik mayalanmaya sebep olduğunu bulmuştur. Ancak mayalanmanın sebebinin maya hücresi değil içinde bulunan bir enzim olduğu sonraki araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Mayalanma olayının açıklanması biyoteknolojik anlamda ilk bilimsel açıklama olmuştur (Smith, 2004; Kiziroğlu, 2004). Ancak, önemli biyoteknolojik uygulamalar 1953 yılında James Watson ve Fransis Crick adlı araştırmacıların DNA’nın çift sarmal yapısını keşfi ile başlamıştır. Bu keşif 20. yüzyılın en önemli bilimsel buluşlarından biri olmuştur. Çünkü DNA molekülünün yapısı ve yapısındaki değişmelerle canlılardaki özelliklerin farklılaştığının anlaşılması, canlıların yapılarında istenilen değişikliklerin gerçekleştirilmesine olanak sağlamıştır. Bitki ve hayvan genomlarını manipüle edebilme yetimizle birlikte tıp ve tarım alanlarında yeni etik değerler ortaya çıkmıştır (Hails, 2004). Bu yüzden, çoğu biyoteknoloji konusu, etik konular ile doludur diyebiliriz. M.Ö 5. yüzyılda yaşayan Hipokrat, o bilinen yeminini ettiğinden beri bilimin ve etik değerlerin ayrılmaz bir şekilde birbirinin içine geçmiş olduğu görüşü kabul edilmektedir. Hipokrat insan hayatının her değerin üstünde olduğunu, hiçbir hekimin tıbbi görev ve sorumluluklarını yerine getirirken başka bir insanın öldürülmemesi veya herhangi bir insana zarar verilmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Avrupa'da münferit bir düzenleyici sistemin geliştiriliyor olması genetik yapısı değiştirilmiş organizmaların (GDO) ilk ortaya çıktıkları andan itibaren “özel” ürünler olarak muamele görmüş olduğunu göstermektedir. Daha yakın zamanda, Đngiltere Đnsan Genetiği Komisyonu’nun ve Biyoteknoloji Komisyonu’nun kurulmuş olması hükümetlerin aktif rol üstlenerek etik kuralları ve biyoteknolojiye ilişkin karar mekanizmalarında yer alan görüşleri birleştirmeyi amaçladığını göstermektedir; diğer taraftan biyoteknoloji konusunda ortaya çıkan meselelerin algılanması ve yorumlanması toplumlar içerisinde radikal farklar göstermektedir (Hails, 2004). 8 Bilim; teknoloji ve toplum, değer ve sosyal bağlam içinde kusursuz olmalıdır (Russo, Sunal ve Sunal, 2004). Biyoetik terimi, ilk olarak 1970’lerde Amerikalı tıp bilimci Van Rensselaer Potter tarafından kullanılmıştır. Biyoetik, biyobilimlerin çıkarımları ve uygulamaları ile ahlaksal, yasal, sosyal ve kültürel olarak ilgilenen bir akademik alandır (Mepham, 2005). Diğer bilimlerde olduğu gibi biyoteknolojik çalışmaların temelinde de amaç insanlığın yararına olacak buluşlar yapmaktır. Ancak, bazen istenmese de insanlığa zarar verebilecek sonuçlarda çıkabilmektedir. Biyolojik silahlar, genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvansal gıdalar, canlı kopyalama gibi konular kötü amaçlı olarak kullanılabilmektedir (Brainard, 2005). Diğer bilimsel ilerlemelerin tersine biyoteknolojinin bariz yararları ile hemen gözlenemeyen zararlarının iç içe geçmiş olarak sunulması bu teknolojinin kullanımında mantıklı ve özenli olunulması gerekliliğni ortaya koymaktadır. Biyoteknolojide beklenen ilerlemelerden kaynaklanacak somut tıbbi yararlarının yanı sıra, tarımsal biyoteknoloji sayesinde daha fazla verimlilik ve daha az haşere ilacının kullanılacağı göz önüne alındığında biyoteknolojideki yeniliklere karşı çıkmak zordur. Bu alanlardaki ilerlemenin bir sonraki aşaması hiç kuşkusuz bu teknolojinin insanlar üzerinde uygulanması olacaktır. Đnsan genetik mühendisliği, yeni bir tür öjeni olasılığını ve insan doğasını değiştirme olanağını ortaya çıkarmaktadır (Fukuyama, 2003). Đlaç sanayi, hastalıkların teşhis edilmesi, klonlama, doğum, ölüm, yapay üreme, kürtaj, öjeni, gen teknolojisi, insan deneyleri ve bunlarla birlikte canlılarla ilgili bilimsel ve teknolojik gelişmeler insanlığın her anlamda geleceğinde de etkilidir. Biyoetik de insanlığın herhangi bir zarar görmesinin önüne geçmeye çalışmaktadır. Bilim ve teknolojinin etkisiyle sürekli değişen bir dünyada, geniş halk kitlelerinin bilimsel okur-yazarlığı her zamankinden daha önemlidir. Yalnızca iyi eğitimli bir toplum; zirai ilaçların kullanımını, yeni çıkmış ilaçların üretimini ve daha pek çok biyoteknoloji uygulamalarındaki toplumsal kararları demokratik olarak gerçekleştirebilir (Allen ve Hood, 2000). Medyanın etkisinin bir sonucu olarak bugün her öğrenci Dolly adındaki koyunun yaratılışı, Đnsan Genom Projesinin tamamlanması, insan klonlama girişimleri, DNA ve genetik mühendisliği kavramlarını duymuşlardır. Öğrenciler bu teknolojileri ve yaşamlarındaki biyoteknolojinin etkileri hakkında rehberliğe ihtiyaç duyar ve öğrenmek 9 isterler. Bu yüzden, National Science Education Standards biyoetiğin öğretimine dayanan standartları da içerir (Russo ve diğerleri, 2004). Üniversitede, ortaöğretimde ve hatta ilköğretimde, öğrencilerin yaşları dikkate alınarak öğrencilere uygun düzeyde biyoteknoloji ve biyoetik eğitimi verilmelidir. Öğrencilerin biyoteknoloji ile uğraşan birer bilim insanı olup olmayacağı önemli değildir. Önemli olan, hepsinin yaşamları boyunca biyoteknolojik gelişme ve uygulamalarla karşılaşacağı ve bunlara karşı tutumlar geliştirecekleridir. 1.5. Varsayımlar 1. Araştırma yönteminin, araştırmanın amacına uygun olduğu varsayılmıştır. 2. Örneklemi oluşturan; Gazi Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin evreni temsil edeceği varsayılmıştır. 3. Öğrencilerin anket maddelerine verdikleri cevaplarda samimiyetle araştırmacı tarafından tam davrandıkları varsayılmıştır. 4. Mülakat yapılan öğrencilerin, olarak tanınamamasından dolayı, bu öğrencilerin araştırmaya uygun olduğu varsayılmıştır. 1.6. Sınırlılıklar 1. Araştırma, 2008-2009 öğretim yılında öğrenim gören Gazi Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakülteleri Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi, tutum, görüş ve değer yargıları ile sınırlıdır. 2. Araştırma, ölçek maddelerinde yer alan ifadeler ile sınırlıdır. 3. Araştırma, anketlere katılan 504 ve mülakatlara katılan 16 öğrenci ile sınırlıdır. 4. Araştırma, anketlerin cevaplanması sırasında öğrencilerin istekliliği ile sınırlıdır. 5. Araştırma, öğrencilerle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlarda, önceden hazırlanan ve mülakatın ilerleyişine göre şekillenen sorular ile sınırlıdır. 10 II. BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR Bu bölümde, ilgili literatüre dayanarak araştırmanın kavramsal çerçevesi ve yapılan çalışmalara yer verilmiştir. 2.1. Kavramsal Çerçeve Bu bölümde biyoteknoloji, biyoteknolojinin tarihsel gelişimi, biyoteknolojinin uygulama alanları, biyoteknoloji eğitiminin önemi, etik, biyoetik, biyoetiğin ilgilendiği konular ve biyoetik eğitiminin önemi hakkında ilgili literatüre dayanarak bilgi verilmiştir. 2.1.1. Biyoteknoloji Nedir? Biyoteknoloji kelimesini oluşturan biyo, biyolojik süreçleri kullanmak ve teknoloji ise problemleri çözme ve kullanışlı ürünler oluşturma anlamındadır. Biyolojik süreçleri kullanma çok kayda değer bir olay değildir. Çünkü, ekmek ve peynir gibi gıda ürünlerini elde etmek ve süt ürünleri sağlamak için 6000 yıldır mikroorganizmaların biyolojik süreçleri kullanılmaktadır. Ancak, 1960’lardan sonra biyoloji anlayışı değişmiş ve tüm organizmaları kullanmanın yanında organizmanın en küçük parçaları biyolojik molekülleri- kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemden sonra problemleri çözmek ya da kullanışlı ürünler elde etmek için hücresel ve biyomoleküler süreçlerin kullanımı, biyoteknoloji kelimesinin bu yeni anlamını daha iyi tanımlamıştır. Biyoteknoloji kavramı ilk kez 1919 yılında Ereky tarafından kullanılmıştır. Biyoteknoloji, hücrelerin özelliklerinden faydalanan ve DNA gibi biyolojik molekülleri 11 ortaya koyan teknolojilerin birikimidir (Strickland ve diğerleri, 2007). Biyoteknoloji; rekombinant DNA (rDNA) teknolojisi yardımıyla, canlı organizmaların tamamını ya da bir parçasını kullanarak doğal olarak elde edilemeyen ya da ihtiyacımız kadar üretilemeyen maddeleri elde etmek için kullanılan teknolojilerin tümü olarak ifade edilebilir. Mikroorganizmaların, bitkilerin ya da hayvanların genetik yapılarını değiştirme, geliştirme, çoğaltma ve yeni ya da az bulunan ürünleri elde etme biyoteknolojinin başlıca kullanım amacıdır (Babaoğlu ve diğerleri, 2001). Biyoteknoloji insanlık için yeni ürünler ve çözümler sağlar. Avrupa Biyoteknoloji Federasyonu (EFB) biyoteknolojiyi “ürün ve hizmetler için doğal bilimler ve organizmalar, hücreler, ilgili parçalar ve moleküler analogların birleşmesi” olarak görmektedir. EFB’nin tanımı hem “geleneksel veya eski” hem de “yeni veya modern” biyoteknolojiye uygundur. Geleneksel biyoteknoloji bira, şarap, peynir ve diğer gıdaları üretmek için yüzyıllardır kullanılan geleneksel yöntemlerle ilgilenirken “yeni” biyoteknoloji, “geleneksel” biyoteknolojik süreçlerin modern gelişimleriyle birlikte rekombinant DNA ve hücre füzyonu teknikleriyle genetik değişimin tüm metotlarını içermektedir (Bhatia, 2005). Biyoteknoloji sağlık hizmetleri, tarım ve ormancılık, kimyasal üretim, gıda teknolojisi, yakıt ve enerji üretimi, kirlilik kontrolü ve kaynak kazanımının yer aldığı geniş bir sektörde ticari gelişim ve kar için heyecan verici fırsatlar yaratmaya devam etmektedir. Biyoteknoloji, dünyamızın karşılaştığı birçok sorunu çözmek için büyük bir fırsat sağlamaktadır (Bhatia, 2005). Rekombinant DNA teknolojisiyle üretilen organizmalar, literatürde genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), genetik olarak modifiye edilmiş organizmalar (GMO), genetiği değiştirilmiş ürünler (GD), genetik olarak modifiye edilmiş ürünler (GM), transgenik organizmalar gibi adlarla tanımlanmaktadır. Bu organizmalara aktarılan genlere ise transgen denilmektedir. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar olarak üç ana grupta ele alınıp incelenmektedir (Demir, Seyis ve Kurt, 2006). 12 2.1.2. Biyoteknolojinin Tarihsel Gelişimi Biyoteknolojinin gelişim basamakları şu şekildedir (Acharya, 1999; Dilsiz, 2004; Pathak, 2007; Strickland ve diğerleri, 2007): M.Ö. 4000-2000: Mısırlılar, ilk kez maya kullanarak ekmek ve bira yapımında biyoteknolojiyi kullanmışlardır. Ayrıca Sümerliler, Çinliler de peynir üretimi ve şarap fermantasyonu için biyoteknolojiden faydalanmışlardır. M.Ö. 500: Đlk antibiyotik olan küflü soya peyniri Çinliler tarafından yanık tedavisinde kullanılmıştır. 1590: Janssen mikroskobu icat etmiştir. 1665: Robert Hooke, ilk mikroskop altında mikroskopik yapıları gözlemlemiş ve ilk kez hücre kelimesini kullanmıştır. 1675: Leeuwenhoek bakteriyi keşfetmiştir. 1830: Đskoçyalı hekim Robert Brown bitki hücrelerinde ışık geçirmeyen bir alan tespit etmiş ve ona çekirdek adını vermiştir. 1839: Schleiden ve Schwann en küçük canlı yapı taşı olarak hücreyi tanımlamışlardır. 1857: Pasteur mikropların fermantasyona neden olduğunu ileri sürmüştür. 1857: Biyologlar, ilk kez bölünen hücrelerde küçük çubuk benzeri yapılar tespit etmişlerdir. Belli renkteki boyaları soğurma özelliklerinden dolayı bunlara kromozomlar (renkli yapılar) denilmiştir. 1866: Gregor J. Mendel bahçe bezelyeleri üzerinde yaptığı çalışmalar ile genetiğin temel yasalarını belirlemiştir. 1869: Đsviçreli biyolog Johann Freidrich Miescher şimdi DNA denilen, nükleik asiti izole etmiştir. 1871: DNA; ilk kez, Ren Nehri alabalığı sperminde tespit edilmiştir. Ancak, onun asıl rolü belirlenememiştir. 1879: Alman biyokimyacı Albrecht Kossel nükleik asitin yapısındaki; adenin, timin, sitozin, guanin ve urasili keşfetmiştir. 1882: Belçikalı biyolog Eduard van Beneden her türün karakteristik olarak özel bir kromozom sayısına sahip olduğunu keşfetmiştir. 1900: 35 yıl önce yayınlanan Gregor Mendel’in klasik bitki genetiği ve kalıtım deneyleri, Correns ve de Vries tarafından tekrar keşfedilmiştir. 13 1902: Walter S. Sutton çekirge spermi üzerinde yapığı çalışmalarda her kromozom çiftinin bir diğeri ile fiziksel olarak benzerlik gösterdiğini ve mayoz boyunca ayrıldıklarını rapor etmiştir. 1907: Doku kültür teknikleri geliştirilmiştir. 1909: Danimarkalı botanikçi Wilhelm Ludwig Johannsen gen kelimesini kullanmıştır. 1919: Đlk defa biyoteknoloji kelimesi kullanılmıştır. 1919: Thomas Hunt Morgan, XY erkek ve XX dişi kromozomlarını keşfetmiş ve bazı özelliklerin cinsiyete bağlı olduğunu öne sürmüştür. Sonra, gen mutasyonlarının mekanizmasını açıklamıştır. 1923: F. G. Banting ve J. J. Macleod tarafından insülin tespit edilmiştir. (Nobel Ödülü). 1927: Muller, X-ışınları ile yaptığı mutasyonlarda genetik hastalıkların sonraki bireylere geçebileceğini ispatlamıştır. 1928: Fredrick Griffith bakteriler üzerinde yaptığı bir çalışma ile kalıtsal materyalin hücreden hücreye transfer edildiğini tespit etmiştir. 1928: Alexander Fleming, penisilini bir antibiyotik olarak keşfetmiştir. 1928: Mısır kurdu kontrolü için formülize edilmiş Bacillus thuringiensis (Bt) test denemesi Avrupa'da başlamıştır. Bu biopestisidin ticari üretimi 1938 yılında Fransa'da başlamıştır. 1930: Elektron mikroskobunun icat edilmesi, araştırmacıların virüsleri incelemesine olanak sağlamıştır. 1930: Gen-Enzim teorisi, Haldane tarafından ileri sürülmüştür. 1937: Arne Tiselius Emerges tarafından elektroforez keşfedilmiştir. 1941: G. W. Beadle ve E. L. Tatum bir gen-bir enzim ilişkisi üzerindeki çalışmaları ile 1958’de Nobel Tıp Ödülünü kazanmıştır. 1944: Oswald T. Avery ve arkadaşları DNA’nın genetik bilgi taşıdığını göstermiştir. 1949: DNA moleküllerinin dizilişinin birtakım kodlar yoluyla hücre büyümesini kontrol ettiği ortaya konmuştur. 1950: Alfred Hershey ve Martha Chase proteinin değil DNA’nın kalıtım taşıyıcıları olduğunu kanıtlamak için radyoaktif E. coli bakterisini kullanmıştır. 1951: Maurice Wilkins ve Rosalind Franklin ilk defa kristallografiyi ve Xışınlarının kırılmasını kullanarak DNA yapısını belirlemiştir. 14 1953: James Watson ve Fransis Crick adlı araştırıcılar DNA’nın çift sarmal yapısını tespit ederek 1962 yılında Nobel Ödülünü almaya hak kazanmışlardır. 1956: Tijo ve Levan, insanda 46 kromozom varlığını ispatlamışlardır. 1958: Matthew Meselson ve Franklin Stahl, DNA’nın eski dizisinin yeni dizi oluşumunu bir şablon olarak etkilediği ve eski kromozomların açılma sürecinde yeni DNA sentezinin oluştuğunu ortaya koymuştur. 1961: R. Holley, H. G. Khorana ve M. Nirenberg tarafından genetik kodlama ilk kez anlaşılmıştır (Nobel Ödülü). 1961: Francois Jacob ve Jacques Monod tarafından mRNA tespit edilmiştir (Nobel Ödülü). 1964: Nirenberg ve Khorona genetik kodu deşifre etmişlerdir. 1965: Harris ve Watkins tarafından fare ve insan hücreleri başarıyla birleştirilmiştir. 1968: H. G. Khorana ve M. W. Nirenberg genetik şifre ve protein sentez mekanizmasını keşfetmişlerdir (Nobel Ödülü). 1970: DNA dizilerini belli yerlerden kesmek için kullanılan özel bir protein olan ilk restriksiyon enzimi ilk kez izole edilmiştir. 1972: Đnsan DNA dizilimlerinin yüzde 99’unun şempanze ve gorillere benzediği keşfedilmiştir. 1972: Paul Berg ve Stanford farklı DNA parçalarını bir test tüpünde birleştirerek ilk rekombinant DNA molekülünü sentezlemişlerdir. 1973: Herbert Boyer ve Stanley Cohen kurbağa genlerini E.coli bakterisi ile birleştirerek ilk genetik mühendislik deneyini gerçekleştirmiştir. 1975: Kohler ve Millstein melezleme teknolojisini kullanarak antikorları üretmiştirler. 1976: J. Michael Bishop ve Harold kansere neden olan onkogen olarak adlandırılan genleri bulmuştur. Bu buluş Nobel Ödülünü kazandırmıştır. 1976: A.B.D.’de rDNA teknolojisini araştırmak için Genentech adlı ilk şirket kurulmuştur. 1977: J. Shine tarafından ilk kez rekombinant DNA teknikleri kullanılarak bakterilerde insan büyüme hormonu üretilmiştir. 1977: K. Itakura ve arkadaşları rekombinant DNA tekniklerini kullanarak ilk insan genini klonlamıştır. 15 1977: William Rutter ve arkadaşları fare insülin genini izole etmiş ve bunu bakterilere aktarmışlardır. 1978: Goeddel, moleküler biyoloji tekniklerini kullanarak insan insülin geninin klonlanmasını gerçekleştirmiştir (Nobel Ödülü). 1979: Biyoteknoloji şirketi Genentech Inc. sentetik insan büyüme hormonu geliştirmiştir. 1979: Gen haritalama tekniklerini kullanarak Y.W Kan ve Judy Chang kan hastalığı olan genetik mutasyon sorumlusu, beta talasemiyi bulmuşlardır. 1980: Virüsle savaşma interferonu klonlanmıştır. 1980: W. Gilbert ve F. Sanger, DNA’daki nükleotid dizi tespiti tekniğini geliştirmişlerdir (Nobel Ödülü). 1981: Transgenik fare ve transgenik meyve sinekleri üretilmiştir. Bunlar mutasyon, gen ekspresyonları ve insan hastalığı çalışmaları için model sistemler olmuştur. 1981: Çinli bilim adamları tarafından balık (altın sazan balığı) klonlanmıştır. 1982: Moleküler biyoloji teknikleri ile sentezlenen insülin ilk kez piyasaya sürülüp satılmaya başlanmıştır. 1982: Đlk rDNA hayvan aşısı Avrupa’da onaylanmıştır. 1983: Barbara McClintock bazı genlerin bir kromozomdan diğerine hareket edebildiğini ortaya çıkarmasıyla fizyoloji alanında Nobel Ödülünü kazanmıştır. Bunlar transpozon olarak adlandırılmaktadır. 1983: Đlk kez farklı tür bitkilerin tohumlarına farklı bitki genleri aktarılmıştır. 1984: Teknik DNA parmak izi geliştirilmiştir. 1985: Genetik parmak izi bir mahkemeye delil olarak girmiştir. 1985: R. K. Saiki tarafından Polimer Zincir Reaksiyonu (PZR, PCR) tekniği geliştirilmiş ve bu buluşuna 1993 yılında Nobel Ödülü verilmiştir. 1986: Kanser tedavisi için ilk ilaç olan interferon biyoteknoloji sayesinde üretilmiştir. 1986: Transgenik tütün bitkisinin sahadaki ilk testleri yapılmıştır. 1987: Virüse karşı dayanıklı domatesin sahadaki testi için onay verilmiştir. 1987: Bitkilerin üzerinde don oluşumunu inhibe eden genetiği değiştirilmiş bakteri, Frostban çilek ve patates üzerinde test edilmiştir. 1987: Biyokimyacı William Rutter ve onun Emerville Chiron şirketi hepatit B’ye karşı ticari olarak genetiği değiştirilmiş ilk aşıyı üretmiştir. 16 1988: A.B.D. Ulusal Sağlık Enstitüleri insan geni programını oluşturmuşlardır. 1989: Böcek korumalı (Bt) pamuğun alan testi için onay verilmiştir. 1990: Đlk deneysel gen tedavisi, bağışıklık bozukluğu yaşayan 4 yaşındaki bir kızda başarıyla gerçekleştirilmiştir. 1990: Bebek mamasında kullanılmak üzere insan sütü proteinleri üretmek için kullanılan ilk transgenik inek sütü oluşturulmuştur. 1990: Đlk böcek korumalı (Bt) mısır üretilmiştir. 1990: Genetik olarak değiştirilmiş ilk omurgalı olan alabalığın alan testi yapılmıştır. 1990: M. Rosenberg, ilk kez gen tedavisini gerçekleştirmiştir (Nobel Ödülü). 1990: Amerika’nın insan genom projesi başlamıştır. 1990: Peynir yapımında kullanılan enzim kimozin besin sağlaması için piyasaya çıkarılan ilk genetik mühendisliği ürünü olmuştur. 1991: Göğüs kanserinin kalıtsal yapısında bulunan gen bulunmuştur. 1992: Kistik fibroz gibi kalıtsal hastalıklar için embriyoları test etme teknikleri geliştirilmiştir. 1993: K. B. Mullis ve M. Smith, dörtlü primer kullanarak nokta mutasyonunun düzeltilmesini sağlamıştır (Nobel Ödülü). 1993: ineklerdeki süt üretim artışı için sığır somatotropini (bst) onaylanmıştır. 1994: Transgenik bir bitkinin U.S. FDA tarafından ilk kez onaylanmasıyla Flavr- Savr domatesinin rakiplerine göre raf ömrünü arttırmıştır. 1996: Ökaryot bir organizma olarak kullanılan maya genomundaki DNA dizisinin tamamı belirlenmiştir. 1996: Avrupa Birliği tarafından genetik mühendisliği eseri olan soya fasulyesine onay verilmiştir. 1996: Nörolojik bir hastalık için gen terapisinin ilk denemesi Yeni Zelanda’da yapılmıştır. 1996: Koyun Dolly yetişkin bir koyundan alınan bir hücreden klonlanmıştır. Bu klonlanan ilk organizmadır. 1997: King ve ark. tarafından biyolojik saat geninin klonlanması sağlanmıştır. 1997: Avrupa Birliği “yeni besinler tüzüğünü” onaylamıştır. 1998: Yeni Zelandalı araştırmacılar Enderby sığır türünün sonuncusu Lady’nin klonu Elsie’yi oluşturmuştur. Bu soyunu tükenmekten kurtarmıştır. 17 1998: Embriyonik kök hücre başarılı bir şekilde büyümüştür. Bu hücre doku temelli terapilere yeni kapılar açmıştır. 1999: Đnsan genomuna ait 22 nolu kromozomun nükleotid dizi tespiti yapılmıştır. 1999: G. Blobel, protein taşınım mekanizmasında intrinsik signalin rolünü tespit etmiştir (Nobel Ödülü). 1999: Yeni Zelandalı araştırmacılar sığır ve insanlarda görülen tüberküloz için yeni bir aşı geliştirmiştir. 1999: Çinli bilim adamları dev panda embriyosunu klonlamıştır. 2000: Bir bitki genomunun ilk tam haritası çıkarılmıştır (Arabidopsis thaliana). 2000: "Altın Pirinç" yetersiz beslenen insanların sağlığının iyileştirilmesi ve bazı körlük türlerinin önlenmesi umuduyla gelişmekte olan ülkelerde kullanılmıştır. 2001: Bir gıda bitki genomunun (pirinç) ilk tam haritası çıkarılmıştır. 2002: Araştırmacılar bir kanser çeşidi için ilk koruyucu aşıdan (rahim ağzı kanserine karşı) başarılı sonuçlar elde ettiklerini duyurmuşlardır. 2002: Japon kirpi balığı genomu çıkarılmıştır. Kirpi balığının genomu herhangi bir omurgalıdaki bilinen en küçük genomdur. 2003: Đnsan genomunda yer alan bütün genlerin yeri ve dizisi belirlenmiştir. 2004: Kanser için ilk anti-anjiogenik ilaç olan Avastin onaylanmıştır. 2004: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü biyoteknolojinin geleneksel tarım yöntemleri için tamamlayıcı bir araç olduğunu, gelişmekte olan ülkelerdeki yoksul çiftçi ve tüketicilere yardımcı olabileceğini onaylamıştır. 2004: Tıp Bilimleri Enstitüsü Ulusal Akademisi biyoteknolojik ürünlerin diğer tekniklerle oluşturulan ürünlerden daha riskli olmadığını belirtmiştir. 2004: Tavuk genom haritası çıkarılmıştır. 2004: Đlk klonlanmış hayvan, bir kedi yavrusu, sahibine teslim edilmiştir. 2004: Laboratuvar sıçanının genom haritası çıkarılmıştır. 2004: Kanadalı biyoteknoloji şirketi Iogen biyoteknolojik enzimler ve buğday samanı ile yakıt üreten, biyoetanolun ilk ticari üretimini ve teslimatını yapmıştır. 2005: Georgia Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir karkas hücresinden başarılı bir şekilde inek klonlamışlardır. 2005: Yeni sentezlenmiştir. genom dizisi bilgileri kullanılarak grip virüsü kısmen 18 2005: Harvard Üniversitesi bilim adamları füzyon yoluyla deri hücrelerini embriyonik kök hücrelerine çevirmedeki başarıyı raporlamışlardır. 2005: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) biyoteknolojik gıdaların insan sağlığına ve gelişimine katkıda bulunabilir olduğunu Modern Gıda Biyoteknolojisi, Đnsan Sağlığı ve Gelişimi'ne raporlamışlardır. 2005: Ulusal Đnsan Genomu Araştırma Enstitüsü liderliğindeki bilim adamları konsorsiyumu 12 yaşındaki Boxer cinsi köpeğin genom haritasını çıkarmışlardır. 2006: Dow AgroSciences, Amerika Dietetik Kurumu Veterinerlik Biyolojisi kurumundan bitkiden aşı yapma konusunda ilk ruhsatı aldıklarını duyurmuştur. Sözkonusu aşı kümes hayvanlarını Newcatle hastalığından korur ve bu aşı ruhsat alan ilk bitkisel aşıdır. 2006: Araştırmacılar yüksek seviyede omega-3 yağ asidi üreten domuzlar geliştirmişlerdir. 2.1.3. Biyoteknolojinin Uygulama Alanları Biyoteknoloji klasik ve modern biyoteknoloji uygulamaları olarak ikiye ayrılmaktadır. 2.1.3.1. Klasik Biyoteknoloji Uygulamaları Binlerce yıldır insanlar mikrobiyal fermantasyonla bira, şarap ve ekmek gibi ürünleri mayalamak, gıdaları salamura yapmak için farkında olmadan biyoteknolojiden yararlanmışlardır. Günümüzde bu uygulamalar klasik biyoteknoloji uygulamaları olarak geçmektedir. Klasik biyoteknolojide istenen ürünleri elde etmek için canlı hücreler ya da üretim mekanizmalarının moleküler parçaları kullanılmaktadır. Canlı hücreler en bilinen kullanımıyla maya ve bakteri gibi tek hücreli mikroorganizmalardır. Biyomoleküler parçalar olarak en sık kullanılanlar ise biyokimyasal reaksiyonları katalize eden proteinler olan, enzimlerdir. 1800’lü yılların ortasında, mikroorganizmaları ve bunların biyokimyasal mekanizmalarının bu yararlı ürünleri üretmekten sorumlu oldukları keşfedildiğinde mikrobiyal fermantasyonun kullanımı büyük oranda genişlemiştir. 19 2.1.3.2. Modern Biyoteknoloji Uygulamaları Günümüzde, doğal olarak var olan mikroorganizmalardan da yararlanarak çeşitli üretim teknikleriyle yeni ilaç ve daha güvenli aşılar üretilmekte, bazı genetik hastalıklar iyileştirilmekte, üretim maliyetleri düşürülüp tarım ve hayvancılıkta verim artırılmakta, gıdaların beslenme değerleri iyileştirilmekte, bakterilerle ayrışabilen plastikler geliştirilmekte, su ve hava kirliliği önlenmekte, virüse bağlı hastalıklar kontrol altına alınmakta ve bunlar gibi daha pek çok uygulama yapılmaktadır. Bu uygulamalar modern biyoteknoloji uygulamalarıdır ve insanların bugünü ve yarını için büyük önem taşımaktadır. Tıp, tarım ve hayvancılık, gıda üretimi, endüstri ve çevre gibi alanlar modern biyoteknolojinin uygulama alanlarıdır. 2.1.3.2.1. Tıp Birçok hastalık yeni biyoteknoloji temelli teşhis araçları sayesinde daha hızlı ve kesin olarak belirlenebilmektedir. Ayrıca biyoteknoloji sayesinde yeni tedaviler geliştirilmiş ve bazı hastalıkların tedavisi mümkün olmuştur. Biyoteknolojinin uygulanabildiği iyileştirici tedavi gelişmelerinden bazıları şunlardır: Doğal ürünlerin kullanımı: Yaşayan bir çok organizma bizim için iyileştirici tedavi değeri olan bileşimler üretmektedir. Örneğin, birçok antibiyotik doğal olarak oluşan mikroorganizmalardan üretilmekte ve piyasada bulunan bir çok ilaç bitkilerden yapılmaktadır. Birçok bitki ve hayvan yeni ilaçların kaynağı olarak araştırılmaktadır. Özellikle zengin doğal ortamıyla okyanuslar potansiyel yeni ilaçlar sunmaktadır. Yaraları iyileştirebilen, tümörleri yıkabilen, iltahabı önleyebilen, acıyı azaltabilen ve mikroorganizmaları öldürebilen bileşimler içeren yeni organizmalar keşfedilmiştir. Kayıp proteinlerin yerine konması: Bazı hastalıklar, hasarlı genlerin vücudun ihtiyacı olan proteinleri (ya da yeterli proteinleri) üretmemesinden kaynaklanır. Bugün, eksik proteinleri üretmek için biyoteknolojiden yararlanılmaktadır. Hemofili hastalarında eksik olan ve kan pıhtılaşma sürecini sağlayan Faktör VIII proteini ve kandaki glukoz seviyesini düzenleyen insülin hormonu gibi. Gen Terapisi: Gen terapisi, DNA veya RNA gibi ilişkili molekülleri kullanarak hastalıkları tedavi fırsatları sunmaktadır. Örneğin, eksik proteinlerin günlük olarak 20 enjekte edilmesi yerine, hastanın vücudundaki hasarlı geni değiştirerek genetik bozukluğu düzeltip vücudun kendi kendine proteinleri üretmesini sağlamaya çalışılmaktadır. Bazı genetik hastalıklar, gen koyma terapisi yoluyla düzeltilmeye yatkındır. Tıp araştırmacıları aynı zamanda gen terapisinin kalıtımsal genetik bozukluklardan başka hastalıkları da tedavi edebildiğini keşfetmişlerdir. Kanserler, doğuştan oluşan bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar, kronik kalp bozuklukları, sinir sistemi bozuklukları ve AĐDS hastalığında başlangıç genleri veya geçici gen terapisini kullanmışlardır. Organ Nakli (xenotransplantation): Organ nakli, hayatı tehdit eden kalp, böbrek ve diğer organların yetersizliklerinde yararlı bir tedavi sağlamaktadır. Ancak burda önemli bir sorun olarak bağışıklık sisteminin kendini korumasından kaynaklanan nakil edilen organı vücudun kabul etmemesi durumu ortaya çıkmaktadır. Bu durumu önlemek için en ümit verici metod çeşitli genetik değişiklikler olabilir. Hayvanları tedavi edici hücreler ve organ vericisi kaynağı olarak kullanmak umut vericidir. Hayvanlara hasta insanların genetik materyallerinin eklenmesi ile hasta insanlara nakledilen hayvan organlarının vücuda uyum sağlaması ve organların düzgün çalışması amaçlanmaktadır. Ancak, hayvanlardan insanlara organ nakli yapılması bir etik problem olarak görülmektedir. Kök Hücre Tedavisi: Kök hücreler bedenin geri kalan hücrelerinden farklıdırlar. Kök hücreler, neredeyse sonsuza dek bölünme ve çoğalma yeteneğine sahip, özelleşmemiş (farklılaşmamış) ancak özelleşmiş (farklılaşmış) hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahip olan hücreleridir. Kök hücreler birkaç şekilde elde edilebilir; dört-beş günlük embriyoların, blastosist adlı yapıdaki iç hücre kütlesinden (inner cell mass), göbek kordon kanından ve embriyo yaklaşık sekizinci haftada fetüs halini aldıktan sonra (erişkin KH’leri) ilik kemiğinden (Görkey ve diğerleri, 2009). Kök hücreler biyoteknoloji çalışmalarında kullanılmaktadır. Ancak kök hücrelerin, embriyolardan elde edilmesi önemli bir etik problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Đlaç Üretimi: Hastalıklardan korunmada, az maliyetli, etkin ve güvenli ilaç üretiminde biyoteknolojiden yararlanılmaktadır. Ayrıca, biyoteknoloji araştırmacıları hastalar için doğru ilaç ve dozunu belirlemek için gen bazlı araştırmalar yapmaktadırlar. Bu kişiselleştirilmiş bir tedavi tarzıdır. Bu yöntem, özellikle kanser tedavisi için yapılan araştırmalarda önem kazanmaya başlamıştır. Aşı Üretimi: Aşılar, vücudun enfeksiyonları tanımasına ve onunla savaşmasına yardımcı olan antikorları yaratmak için bir virüs veya bakterinin zayıflatılmış halidir. 21 Biyoteknoloji bize mevcut aşıların geliştirilmesini ve rahim kanserine yol açan virüsler gibi enfeksiyon etkenlerine karşı yeni aşılar yaratmayı da sağlamaktadır. 2.1.3.2.2. Tarım ve Hayvancılık Biyoteknolojisi Bitkilerin genetiğinin değiştirilmesindeki amaç, özellikle bakteri ve virüs kökenli genlerin aktarılmasıyla bitkileri ot öldürücülere (herbisit), hastalıklara ve zararlılara karşı daha dirençli yapmak, üretim maliyetlerini daha aza indirmek ve ürünün görünüşünü, besin değerini, dayanıklılığını artırmak suretiyle ürünün kalitesinin yükseltmektir (Demir ve diğerleri, 2006, Bhatia, 2005). Hayvan yetiştiriciliğinde de amaç verimlilik, gıda kalitesi, lezzet ve mikrobik güvenliktir (Bhatia, 2005). Đlk transgenik bitki olan uzun raf ömürlü domates, FlavrSavr adı ile 1996 yılında piyasaya sürülmüştür. Uzun raf ömürlü FlavrSavr domatesi pazarlama stratejilerindeki yanlışlıklar ve tüketiciler tarafından fazla tutulmaması nedeniyle üretimden kalkmıştır (Atsan ve Kaya, 2008). Dünyada 1996-2004 yılları arasında en çok ekimi yapılan bitkiler sırasıyla soya, mısır, pamuk ve kolzadır. Patates, kabak, papaya, tütün ve domates de az da olsa ekilen diğer bitkilerdir (Demir ve diğerleri, 2006; Kıymaz ve Tarakçıoğlu, 2002). Bitki biyoteknolojisi ve özellikle gen teknolojisi alanındaki gelişmeler 1980’li yıllardan itibaren hız kazanmıştır. 1996 yılında 1.7 milyon hektar olan genetiği değiştirilmiş ürünlerin ekim alanları, 2007 yılında yaklaşık 116 milyon hektara kadar ulaşmıştır (Atsan ve Kaya, 2008). Genetiği değiştirilmiş bitkiler ABD’de geliştirilmiştir ve en fazla olarakta ABD’de ekilmektedir. ABD’de işlenmiş tüm gıdaların yarısından fazlası genetiği değiştirilmiş soya, mısır, kanola, pamuk ve patates ürünleri içrmektedir (Uzogara, 2000). 2007 verilerine göre, dünyada ekilen genetiği değiştirilmiş bitkilerin ekim alanının % 57,7’si ABD, % 19’u Arjantin, % 15’i Brezilya, % 7’si Kanada, % 6,2’si Hindistan, % 3,8’i Çin, % 2,6’sı Paraguay, % 1,8 Güney Afrika’dadır. Geri kalanı da Uruguay, Filipinler, Avustralya, Đspanya, Meksika, Kolombiya, Şili, Fransa, Honduras, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Almanya, Slovakya, Romanya ve Polonya olmak üzere 23 ülkede genetiği değiştirilmiş ürün ekimi yapılmaktadır (Atsan ve Kaya, 2008). Tarım sektörü açısından Türkiye’de geliştirilmiş bir transgenik ürün bulunmamaktadır. Sadece tarımsal araştırma enstitülerindeki tarla denemeleri dışında transgenik üretimi de yapılmamaktadır. Hayvancılık konusunda ise herhangi bir gelişme 22 kaydedilmemiştir (Kıymaz ve Tarakçıoğlu, 2002). Türkiye’de de GDO üretimi yasaktır. Ancak 1998 yılında Tarım Bakanlığı’na bağlı Araştırma Enstitüleri tarafından genetiği değiştirilmiş bitkilerin alan denemeleri yapılmaya başlanmıştır (Çelik ve Balık, 2007; Demir ve diğerleri, 2006). 1999 yılında da Pamuk Araştırma Enstitüsü tarafından Nazilli’de ve Harran Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından Akçakale’de pamuk, Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından Adana’da mısır ve pamuk, Patates Araştırma Enstitüsü tarafından Niğde’de patates alan denemeleri yapılmaya başlamıştır. Bu ürünlerin risk değerlendirmesi yapılması için gerekli gözlem ve ölçümler yapılmaktadır. (Demir ve diğerleri, 2006). 2.1.3.2.3. Gıda Üretimi Biyoteknolojisi Biyoteknoloji yeni ürünler sağlayarak, maliyetleri düşürerek ve gıda üreticilerinin uzun süredir güvendiği mikrobiyal süreçleri geliştirerek gıda sanayisini etkilemeye devam etmektedir. Gıda üretiminde mikroorganizmaların önemli bir yeri vardır. Kullanılan enzimler ve gıda katkı maddeleri için gereklidirler. Ayrıca gıda güvenliğinin sağlanması için toksinleri ve mikroorganizmaları yok etmede de biyoteknolojik yöntemlerden yararlanılmaktadır. 2.1.3.2.4. Endüstriyel Biyoteknoloji Endüstriel Biyoteknoloji tekstil, kağıt ve kağıt hamuru, kimyasal endüstrilerde (enzimler, amino asitler, yüksek fruktozlu şurup, yarı sentetik penisilinler, nişasta vb.) üretimin daha etkin yapılmasını sağlamaktadır. 2.1.3.2.5. Çevresel Biyoteknoloji Çevresel biyoteknoloji, kirlilik kontrolü, toksik atıkların imhası, atık madenciliği ve düşük tenörlü cevherden metal dönüşümü gibi daha pek çok uygulamada canlı organizmaların kullanılmasını öngörmektedir. Çevre biyoteknolojisinde biyolojik yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için bitki ve hayvan ürünlerinden 23 tam olarak faydalanılmaktadır. Her canlı organizma (hayvanlar, bitkiler, bakteri ve diğerleri) yaşamak için besinleri sindirir ve sonuç olarak bir atık ürün oluşturur. Değişik organizmalar, değişik tipte besinlere ihtiyaç duymaktadırlar. Oluşan atık ürünlerde farklı olmaktadır. Bazı bakteriler bu atık ürünlerin kimyasal parçalarında gelişmektedir. Çevre mühendisleri, tehlikeli atıkların bulunduğu topraklarda bulunan bakterilerin aktivitelerini harekete geçirerek ya da toprağa yeni bakteri ekleyerek toprak kirliliğini önlemeye çalışmaktadırlar. Bakteriler bulunduğu yerlerdeki tehlikeli atıkları yiyerek, bunları zararsız yan maddelere çevirir daha sonra da normal popülasyon seviyelerine düşerler. Örneğin, kağıt üretimi sanayinde açığa çıkan zararlı maddelerin temizlenmesinde bir tür mantar kullanılmaktadır. 2.1.4. Biyoteknoloji Eğitiminin Önemi Biyoteknolojik uygulamalar arasında en çok tartışılan konular genetiği değiştirilmiş organizmalardır. Öğrenciler okulda ekmek, peynir gibi ürünleri yapma tekniklerini düşündüklerinde teknolojinin eski bir şey olduğunu öğrenirlerken diğer bir yandan da genetik mühendisliğinin birçok yeni özelliğinin olduğunu öğrenmektedirler. Biyoteknolojinin bu özellikleri modern dünyanın çeşitli sorunlarını çözmek için yüksek bir potansiyel oluşturmaktadır. Fakat biyoteknoloji ile birlikte yeni sorunlar, özellikle etik sorunlar ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı, okuldaki bilim konularının aynı zamanda belli bir sorumluluğu olduğunun sonucuna varılmaktadır. Bu bir yandan biyoteknolojinin bilimsel ve teknik özelliklerini somut bir şekilde öğrencilere bildirme, diğer bir yandan da öğrencilerin biyoteknolojinin fırsat ve riskleri ile mantıklı bir şekilde baş edebilmeleri için gelecekle ilgili karar verici olarak onları yetiştirme sorumluluğudur. Yani, okul eğitimi hem biyoteknoloji ile ilgili temel bilgilerle hem de biyoteknolojinin etkileri ile ilgilenmelidir. Ayrıca diğer bir amacı da bu teknolojik alana ilişkin öğrencilerin akılcı kararlar verme yeteneklerini geliştirmektir. Öğretmenler için de biyoteknolojinin esas alanlarını sınırlandırma öğretme için gereklidir. Biyoteknolojinin temel uygulama alanları (ilaç sektörü, tıp, gıda, tarım ve çevre teknolojisi) ve prosedürleri (genetik mühendisliği, hücre kültür mikroorganizmaların yetiştirilmesi) dikkate alınmalıdır (Harms, 2002). teknikleri, 24 2.1.5. Etik Nedir? Etik, kavram olarak Yunanca “ethos” sözcüğünden türetilmiştir ve töre, gelenek, alışkanlık, yöntem gibi anlamlara gelmektedir (Mengüşoğlu, 1965). Yunanca’da töre, gelenek gibi anlamlara gelen “ethos” kelimesinin, Latince karşılığı “mores” sözcücüğüdür (Kılıçbay, 1998; Pieper, 1999). Dolayısıyla “mores” sözcüğü hem töre hem de karakter anlamına gelmekedir (Pieper, 1999). Latince’deki “mores” kelimesi ahlâk kavramının kökenini oluşturmuştur (Kılıçbay, 1998). Böylece hem etik hem de ahlâk kavramları gelenek ve göreneklerle ilişkilendirilmiş, anlamdaş kavramlar olarak görülmüş (Tepe, 1992) ve çoğu kez etik, ahlak ya da töre kavramları ile eşanlamlı olarak kullanılmıştır (Pieper, 1999). Ancak, bu iki kelime farklı kavramlardır. Etik, ahlakı da içeren daha geniş bir alanı ifade etmektedir. Etiğin yönelttiği sorular; doğrudan tekil eylemlere yönelik, somut, belli bir durumla ilişkili olmadığı için ahlak sorularından ayrılır. Yani etik düşünceler kendiliğinden ahlaki değil, ahlaka ilişkin belli bir soruna duyulan ilgiden kaynaklanmaktadır (Pieper, 1999). Yani, etik; mantığa, analize, senteze ve düşünceye dayalı ahlâki değerlendirmelere yönelik sistematik bir yaklaşımdır (Baron, 2003). Etik, gündelik hayatta bazen farkına varılan bazen de farkına varılamayan sorunlara yöneliktir. Bireylere, bu tür sorunların değerlendirilmesinde felsefi bir bakış açısı sunmaktadır (Durusoy, 2003). Bu bakış açısı etiğin günümüzdeki tanımına da uygun düşmektedir. Akarsu (1998)’ya göre etik; “ahlâksal alanın özünü ve temellerini araştıran bilim, insanın kişisel ve toplumsal yaşamındaki ahlâksal davranışları ile ilgili soruları ele alıp inceleyen felsefe dalıdır, yani etik ahlâkın kuramsal yönü üzerinde durur”. Ahlâk felsefesi olarak etik, insan eylemlerini konu alır ve insan davranışlarının ahlâki boyutunu ortaya koymaya çalışır (Kırel, 2002). Bu yönüyle ahlâk felsefesi; iyi, kötü ve doğru gibi kavramları kullanarak bireysel ve grupsal davranış ve ilişkilerden hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu belirleyen ahlâki değer ve standartlar bütününü belirler (Durusoy, 2003). Bu sayede etik, bütün gaye ve eylemleri net bir şekilde tanımlar, yapılması ve yapılmaması gerekenleri ortaya koyar ve sahip olunabilecekleri gerçekçi bir biçimde açıklar (Aydın, 2003). Sadece tek tek bireyleri değil toplumun tümünü de ilgilendirir (Yurtseven, 2000). Ancak gaye ve eylemleri tanımlanmak, yapılması gerekenle yapılmaması gerekeni ayırmak için etik ölçütlerinin açık şekilde ortaya konması gerekir. 25 Etik ölçütler, her bir bireyin uyması gereken ideal ilişki veya ideal davranışlar seti olarak tanımlanmaktadır. Toplumsal yaşamda uyumu kolaylaştıran bu ölçütler hukuk öncesi dönemde kendiliğinden oluşmuş, örf-adet ya da töre olarak adlandırılmıştır. Toplumdaki genel kanaatleri ve inanışları yansıttığı için de genel kabul görmüş ve uygulanmıştır (Akdoğan, 2000). Genel kabul görmüş etik davranışlar toplumun her kesimince kabul edilmiş, doğru-yanlış, iyi-kötü, haklı-haksız ayırımının yapılmasında kullanılan kurallar bütünüdür (Akdoğan, 2000). Genel etik ilkelerin belirli yaşam ve eylem alanlarına uygulanmasıyla biyoetik, yönetim etiği, siyasal etik, mesleki etik, araştırma ve yayın etiği gibi uygulamalı etik alanları ortaya çıkmıştır. 2.1.6. Biyoetik Nedir? Biyoetik, bilimsel araştırmalar sırasında sonuçları tahmin edilemeyen modern teknolojiler nedeniyle, hem insan ve öteki canlıların yaşamlarının hem de insanın özgürlük ve onurunun tehlike altında olabileceği her yerde gereklidir (Pieper, 1999; Aydoğdu, Đ. B. ve Çobanoğlu, N., 2009). Başlangıçta insan, bitki ve hayvanların daha iyi bir yaşam kalitesine ulaşmaları için geliştirilen gen teknolojileri, günümüzde endişeyle karşılanır olmuştur. Çünkü önceden görülemeyen zararların olabileceği ya da kötüye kullanılması olasılıkları nedeniyle tehlikeli olmaları söz konusudur (Pieper, 1999). Bu nedenle, biyoteknolojinin etrafındaki önemli sorunlardan bazıları çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerden, sosyo-ekonomik şartlar ve dinsel ve ahlaki değerlere kadar değişmektedir (Pathak, 2007). Biyoetik terimi ilk olarak 1970’lerde Amerikalı tıp bilimci Van Rensselaer Potter tarafından Bioethics: Bridge to the Future kitabında bahsedilmiştir (Mepham, 2005). Potter, “Biyoetik, dünya insanlarının sağlığı ve korunmuş bir çevre için bilimler ve insanlıklar arasında bir köprüdür” anlayışıyla küresel biyoetik ağını oluşturmuştur (Bryant ve Baggott la Velle, 2003). Potter biyoetikten bahsederken, teknik olarak mümkün olan her şeyin etik olarak ta haklı olacağı anlamına gelmediğini; tam tersine başdöndürücü bilimsel ilerlemelerin doğaya, çevreye, insan ve hayvan varlığına 26 olumsuz anlamda müdahaleyi getirdiğini ve geleceklerinin tehlikede olduğu endişesini taşımaktaydı (Ülman, 2010). Biyoetik, biyobilimlerin çıkarımları ve uygulamaları ile ahlaksal, yasal, sosyal ve kültürel olarak ilgilenen bir akademik alan olarak belirtilmiştir (Mepham, 2005). Tanımda yer alan ‘kültür’ ifadesi; insanların yarattığı değer sisteminin; örf-adet, ahlâk, tutum, inanç, davranış ve bir toplumda paylaşılan diğer sembollerin karışımı olarak belirtilebilir. Sosyal çevre ise eğitim seviyesi, yaşam biçimi, coğrafi yerleşim, yaş gibi etkenlerden oluşmaktadır. Biyoetik uygulamalı etik alanlarından biridir. “Biyoetik” kelimesi sözlük anlamıyla ‘canlı etiği’ anlamına gelmektedir. Bu bağlamda Biyoetik kavramı canlı bilimleri alanında insan tutum ve davranışlarının iyi ya da kötü yönünden değerlendirilmesi üzerine yapılan çalışmalar anlamına gelir. Canlı bilimlerindeki hızlı gelişmeler, etik kararlar alınmasını gerektiren çok sayıda yeni ve alışılmadık durumların doğmasına neden olmuştur. Biyoetik, tıp etiğini de içerir, ancak biyoetiğin kapsamı tıbbi etiğin sınırlarını aşar. Biyoetiğin konu alanı daha kapsamlıdır. Biyoetik bir zamanlar dinden çok fazla etkilenmiş olmasına rağmen hızla ortak ahlaka dayanan laik bir alan olmuştur. Biyoetik bilimi çoğu tarafından desteklenen ortak ahlak yaklaşımına rağmen kültür ve etik yapı için bir alan oluşturduğundan din ile ilgili kişilerin, dinsel inanç ve değerler bakımından biyoetikte karşılaştırılabilir bir boşluk aramaları şaşırtıcı değildir ve bu da dini liderler ve ilahiyatçıların biyoetik bilimine katkılarının tekrar yasal ve önemli görülebileceği anlamına gelmektedir (Iltıs, 2006). 19 Ekim 2005 tarihinde UNESCO Genel Konferansı’nda benimsenen “Uluslararası Biyoetik ve Đnsan Hakları Bildirgesi” 15 biyoetik ilke benimsemiştir: 1. Đnsan onuru ve insan hakları, 2. Yarar ve zarar, 3. Özerklik ve birey sorumluluğu, 4. Onam, 5. Onam verme yeterliğine sahip olmayan bireylerin rızası, 6. Bireye saygı ve bireyin bütünlüğüne saygı, 7. Mahremiyet ve sır, 8. Eşitlik, adalet ve hakkaniyet, 9. Ayrımcılık yapmamak, damgalamamak, 10. Kültürel farklılıklara saygı ve çoğulculuk, 11. Dayanışma ve işbirliği, 27 12. Toplumsal sorumluluk ve sağlık, 13. Ortak yararlar, 14. Gelecek kuşakları koruma, 15. Çevreyi, biyosferi ve canlı çeşitliliğini koruma. Biyoetik konusundaki yayınlar incelendiğinde, dört etik ilkenin tekrarlandığı görülmektedir ki bunlar; yarar ve zarar, özerklik ve birey sorumluluğu, bireye saygı ve bireyin bütünlüğüne saygı ve eşitlik, adalet ve hakkaniyet ilkeleridir (Jonsen 1996). 2.1.7. Biyoetiğin Đlgilendiği Konular Biyoteknoloji uygulamalarında ortaya çıkan bazı ahlaki ve etik durumlar, daha çok güvenlik, risk, belirsizlik ve ticari bakımdan endişelere neden olmaktadır. Biyoteknolojinin, özünde yanlış olduğuna dair iddialar, sonuçlarından dolayı yanlış olduğuna dair iddialardan ayırt edilmelidir. Araştırmacılar, biyoteknolojinin doğal olmadığı ve yaşayan canlılara karşı saygılı olmadığına dair iki soruna dikkat çekmektedir. Biyoteknolojinin doğal olmadığı ile ilgili iddiaların etikliği çok azdır çünkü belirsiz bir dil ve sağlam olmayan nedenlere dayanmaktadır. Bazen riskliliğin tek başına ahlaki ya da etik bir konu olmadığı belirtilmektedir. Bazı etkinlikler hiç şüphesiz diğerlerinden daha risklidir, hiçbirinin tamamen risksiz olmadığı düşünüldüğünde bu düşük riskli etkinliklerin ahlaki olarak yüksek riskli olanlara göre daha üstün olduğu anlamına gelmemektedir (Bhatia, 2005). Tüm biyoteknolojik süreçler için güvenlik çok önemlidir. Biyoteknolojinin güvenlik faktörlerinin temel alanları şunlardır (Bhatia, 2005): - Canlı organizma ve virüslerin (doğal ve genetiği değiştirilmiş) insan, hayvan ve bitkilere hastalık bulaştırma ve hastalığa neden olma potansiyeli, - Mikrobiyal üretimle ilgili olarak toksik ve alerji etkisi oluşturması, - Antibiyotiğe karşı dirençli mikroorganizmaların gelişmesi, - Kullanılmış mikrobiyal biokütlenin atımı ve biyolojik süreçler sonucunda ortaya çıkan atıkları temizleme problemleri, - Gen değişimleri sonrasında oluşabilecek mutasyonlarla ilişkili güvenlik sorunlarıdır. Genetiği değiştirilmiş ürünlerin kullanımı ve tanıtımı ile ilgili en büyük sorun transgenik gıdalardır. Çünkü alerjisi olan insanlar göz önünde bulundurulduğunda, bir 28 kimyasal genetiği değiştirilmiş gıdalar yoluyla bu insanlara geçebilir. Bu tür gıdaların doğru etiketlenmesi gerekir. Avrupa Birliği bu tür ürünlerin ticarileştirilmesi ile ilgili sıkı kurallar uygulamaktadır. Diğer bir korku antibiyotiğe dirençli gen taşıyan genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketiciye geçmesidir. Bu süreçte antibiyotikler birçok hastalığa karşı etkisiz hale gelmektedir (Pathak, 2007). Rekombinant DNA teknolojisinin ortaya çıktığı 1970’li yıllarda bazı sosyal kaygılar ve problemler de gündeme getirilmiştir. Özellikle rekombinant DNA teknolojisinin kötü amaçlarla kullanılabileceği düşüncesi insanları endişelendirmiştir. Örneğin, hayvansal virüslerden izole edilen kanser genlerinin bağırsaklarda yaşayan E.coli bakterilerine aktarılmasıyla insanlar arasında kanser genlerinin yayılabileceği ya da benzer şekilde, bir zehir geninin bakterilere aktarılarak büyük şehirlerin içme suyu sistemine karıştırılmasıyla insanların yok edilebileceği gibi. Özellikle, rekombinant DNA teknolojisinin insan ırkına uygulanabilir olması, bazı dinsel ve ahlaki tartışmaları da gündeme getirmiştir. Öyleki, genetik mühendisliği ile uğraşanlarının kendi rahatları ve zevkleri için tamamen yeni ve yapay bir dünya yaratmaya çalıştıkları iddia edilmiştir. Bu sıkıntıları gidermek için bilim adamları sorunu ciddi şekilde tartışmışlar ve genetik mühendisliği çalışmalarına başlangıçta geniş çaplı kısıtlamalar getirmişlerdir (Bahçeci, 2002). 1982 yıllarına gelindiğinde ise nihayet, genetik mühendisliği çalışmalarına getirilen önceki kısıtlamalar kısmen kaldırılmış ve “bilim adamının durmaksızın yeni gerçekleri araştırmasının gerekli olduğu ve bilinmeyenlerin sınırlarını zorlamasının onun başlıca görevi olduğu” görüşü benimsenmiştir. Bu şu anlama gelmektedir; “bilim adamı yeni gerçekleri ve teknikleri bırakmaz; çünkü bunların insanlık yararına olacağından korkmaz.” Buradan hareketle asıl önemli olan yapılan çalışmalar ve elde edilen veriler değil bunların insanlık yararına kullanılmasıdır (Bahçeci, 2002). Günümüzde tartışılan, “rDNA teknolojisinin bir başlangıç mı yoksa son söz mü?” olduğudur. Bu konuda önemli olan ahlaki konulara akıllı, ölçülü ve kabul edilebilir bir şekilde yaklaşmaktır. Böyle olursa, genetik mühendisliği ve dolayısıyla biyoteknoloji insanlık için heyecan verici bir başlangıç olacaktır (Bahçeci, 2002). Farklı mesleklerden kişiler ve kurumlar biyoetik alanında birlikte çalışır ve şu sorulara yanıt ararlar: 1. "Ne yapmamız gerekir?", "Neye izin vermemiz ya da neyi yasaklamamız gerekir?", "Ne yapılmasını hoş görebiliriz?" 29 2. "Zorunlu olanı", "izin verilebilir olanı" ya da "hoş görülebilir olanı" nasıl belirleyebiliriz? Ya da yeni imkanlarla daha önce gerçekleştirilmemiş olanlar mümkün kılındığında neyi yasaklamamız gerektiğini nasıl tespit edebiliriz? (http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr/ozetler/detay.asp?dersno=3347) Örneğin, bir embriyo “insan haklarına” sahip midir? Eğer değilse, belli bir koruma sağlamak için ne ölçüde yasal koruma gerekmektedir ya da böyle bir koruma gerekli midir? Kendilerini ifade edecek yaşa gelmeyen çocuklar için de aynı sorunlar geçerli midir? Yaralanma veya hastalık sonucu diğer insanlarla veya çevreleriyle iletişim kurma yeteneğini kaybeden ve teknolojik müdahalelerle hayatta kalan (beyin ölümü gerçekleşmiş) insanları nasıl ele alacağız? Burada insan hakları ile ilgili konular var mıdır? Eğer öyleyse kimin hakkı; beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin mi, akrabalar ya da arkadaşların mı ya da sağlık personelinin mi? Toplum bu konularda neyin yanlış neyin doğru olduğu kararına varma hakkına sahip midir, doğruyu yanlıştan ayırmak mümkün müdür? Teknik olarak mümkün olan doğru mudur?. Böyle ikilemlerle karşılaşılan bu yüzyılda kabul edilebilir anlamında “doğal”ı ya da kabul edilemez anlamında “doğal olmayan”ı kullanmayı bırakmak gerekmektedir. Artık, normal olarak kabul edilen kesinlikle doğaldır denemez (Bryant ve la Velle, 2003). 2.1.8. Biyoetik Eğitiminin Önemi Koyun Dolly’nin ortaya çıkması, Đnsan Genom Projesi ve insan klonlama çalışmalarının medyadaki etkisi sonucu DNA terimi, klonlama ve genetik mühendisliği şuan her öğrenci sözlüğünün bir parçasıdır. Öğrenciler bu teknolojilere meraklıdır ve yaşamlarındaki etkileri hakkında farkındalık kazanmak için yardıma ihtiyaç duymaktadırlar. Çünkü, biyoteknoloji uygulamaları ile ilgili bir fikir birliği sağlanamamıştır ve öğrenciler tarafından göz önünde bulundurulduğunda etik konuların farkındalığı ve çeşitli bakış açıları geçici tepkilerle sonuçlanan çeşitli görüşlere neden olmaktadır (Russo, Sunal ve Sunal, 2004). Okul eğitimindeki biyoteknoloji konusunun önemli özelliklerinden biri böyle karışık bir konunun disiplinlerarası bir şekilde öğretilmesi gerektiğidir (Harms, 2002). 30 2.2. Đlgili Araştırmalar Gamble (2002) tarafından yapılan çalışmada, Yeni Zelanda'lı yetişkinlerin bilgileri ile genetik değiştirmenin kabulu arasında zayıf bir olumlu bağıntı bulunmuştur. The Eurobarometer 55.2 anketi kullanılarak yapılan başka bir çalışma sonucunda da Avrupalı katılımcıların bilgileri arttıkça fen ve teknolojiye karşı tutumlarınında daha olumlu olduğu tespit edilmiştir. Bu durumun, genetiği değiştirilmiş organizmalarda söz konusu olmadığı ve tam tersi olduğu belirtilmiştir. Bilgi seviyesi yüksek katılımcılar genetiği değiştirilmiş organizmaların doğaya zarar vereceği inancındadırlar. Ancak genetik hastalıklar için yapılan genetik teste ve klonlamaya karşı tutumların biyoteknolojiyi daha iyi anlayanlar arasında daha olumlu olduğu belirtilmiştir (European Commission, 2001). GDO’lara karşı takınılan olumsuz tutumlar The Eurobarometer 58.0’da da belirtilmiştir (Gaskell, Allum ve Stares, 2003). Türkiye’de yapılan bir çalışmada coğrafya öğretmenlerine 2008 yılında bir anket uygulanmıştır. Araştırma, öğretmenlerin biyoteknoloji ve GM gıdalar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ortaya koymuştur. Öğretmenlerin çoğu biyoteknolojinin kullanımını hastalık tedavisi ve ilaç üretimi için desteklemektedir. Ancak öğretmenlerin, insan hücrelerinin klonlanması, GM gıdaların üretilmesi ve hayvan klonlanmasına ilişkin desteklerinde düşüş görülmüştür. GM gıdalara karşı öğretmenlerin genel tutumu esas olarak olumsuzdur. Öğretmenlerin çoğunluğu GM gıdaların insan sağlığı ve çevre için riskli olduğunu düşünmektedir (Demirci, 2008). Đngiltere’de insan klonlanmasına karşı toplum tutumunu inceleyen bir araştırmada da terapötik klonlama reprodüktif klonlamadan daha olumlu olarak kabul edilmektedir. Tutumlar yaş, cinsiyet veya eğitimden daha çok bilimsel ilerlemelerle ilişkili önemli değerlerle alakalı olarak görülmektedir. Dini inançları temel alan nicel verilerde bazı farklılıklar olmasına rağmen bunun küçük etkiler oluşturma eğiliminde olduğu belirtilmektedir (Shepherd, Barnett, Cooper, Coyle, Moran-Ellis, Senior ve Walton, 2007). Genç Đspanyol tüketicilerin, GM gıdalara karşı tutumunu belirlemek için yapılan bir araştırmada tüketicilerin, GM gıdalara karşı kısmen kabul edici olduklarını fakat etiketlemeler yoluyla bilgilendirilmek istediklerini ortaya koymuştur. Araştırmanın diğer bir sonucuda gıda bioteknolojisi ve genetik mühendisliği hakkında genç Đspanyolların yeterli bilgiye sahip olmadıklarıdır (Ramón, Diamante ve Calvo, 2008). Genetik modifikasyonun tehlike veya fırsatları ile ilgili toplumun bilgi ve fikirlerini değerlendirmek için Đran’da üniversite öğrencilerine ve üniversite eğitimi olmayan 31 kişilere biyoteknoloji ve GM gıdaların riskleri ve faydaları ile ilgili özel olarak hazırlanmış bir anket uygulanmıştır. Çıkan sonuçlar bioteknoloji ile ilgili toplum bilgisinin Đran’da düşük olduğunu ve bioteknolojinin farklı özellikleriyle ilgili anlayışı arttırmak için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuştur. Araştırma öğrencilerin % 7’sinin ve öğrenci olmayanların sadece % 18’inin bu araştırmaya katılmadan önce GM gıdalarla ilgili bir şeyler okuduğunu veya duyduğunu göstermiştir. Cinsiyet farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda kadınlar erkeklerden daha az kabul göstermiştir. Ülkenin kültürü, tarihi ve ekonomik şartları gibi diğer faktörlerinde biyoteknolojiye karşı insanlar tarafından destek sağlanmasında önemli olduğu vurgulanmıştır. Çalışmadaki öğrencilerin sadece % 12’si etik problemleri dikkate alırken, öğrenci olmayanların % 52’si GM gıdaların temel dezavantajı olarak etik problemleri görmektedir (Sheikhha, Kalantar, Vahidi ve Faghihi, 2006). Bioteknolojiye karşı tutumlarla ilgili posta yoluyla Japonya’da yapılan bir araştırmaya halk, lise biyoloji öğretmenleri, bilim adamları ve hemşireler katılmıştır. Japonya’daki insanların fikirleri, Japonya’da daha önce yapılan araştırmaların ve Avustralya, Çin, Avrupa, Yeni Zelanda, Đngiltere ve ABD’de yapılan araştırmaların sonucunun tersi olarak bulunmuştur. Japonlar biyoteknoloji hakkında oldukça yüksek bir farkındalığa sahiptirler. Japonların % 97’si kelimeyi daha önce duyduklarını söylemişlerdir. Ayrıca IVF ve genetik mühendisliği ile ilgili yüksek bir farkındalık düzeyi bulunmuştur. Genetik mühendisliği, Japonların % 76’sı tarafından, IVF % 58’si tarafından araştırmaya değer bulunmakta iken, yinede % 61’i IVF veya genetik mühendisliği ile ilgili araştırmalar konusunda endişelenmektedir. Japonya’da genetik manipülasyon araştırmalarının reddedilmesinin belirtilen en önemli nedeni olarak doğaya müdahale, Tanrı’yı oynamak veya etik dışı olarak görülmesidir (Macer, 1994). Lise düzeyinde ise artan biyoteknoloji anlayışının öğrencilerin tutumları üzerinde etkisi olup olmadığı konusunda karmaşık bulgular ortaya çıkmıştır. Lock ve Miles (1993) Đngiltere’de lise öğrencileri üzerinde bir çalışma yapmış ve öğrencilerin üçte birinin genetik mühendisliği ve biyoteknolojinin ne anlama geldiğini tam olarak bilmediklerini ortaya koymuşturlar. Öğrencilerin % 52’si genetik mühendisliğine ve %47’si de biyoteknolojiye örnek bile verememişlerdir. Buna rağmen öğrencilerde mikroorganizmalar ve bitkiler üzerindeki biyoteknoloji uygulamaları için genel bir kabullenme havası görülmüş ve olumlu bir tutum belirlenmiştir. Ama buna, hayvanlar ve insanlar dahil edildiğinde negatif bir tutum gösterdikleri belirlenmiştir. Kız öğrenciler genetik mühendisliği konusunda erkek öğrencilerden daha az emin 32 görünmektedir. Yine başka bir çalışmada, Lock, Miles ve Hughes (1995), Đngiltere’deki 16 yaşındaki öğrencilerin biyoteknoloji ve genetik mühendisliği eğitimi almalarının ardından bilgilerinin arttığını, biyoteknolojiye karşı tutumlarının daha olumlu olduğunu ve tutumlarında daha az kararsızlık yaşadıklarını belirtmişlerdir. Chen ve Raffan (1999) tarafından yapılan çalışmada da 17-18 yaşlarındaki Đngiliz ve Tayvan’lı lise öğrencilerinin biyoteknoloji hakkındaki bilgi ve tutumları araştırılmıştır. Đleri düzey biyoloji dersleri almış öğrencilerin ileri düzey biyoloji dersleri almayan öğrencilere göre biyoteknoloji ve genetik mühendisliğine yönelik daha olumlu tutum sergiledikleri belirtilmiştir. Çalışmada biyoteknoloji eğitimi verilmesinin önemi ve iyi biyoteknoloji eğitimin sadece öğrencilerin bilgisine değil aynı zamanda onların modern biyoteknolojinin risklerini, yararlarını ve zararlarını anlamalarına yardım edeceği vurgulanmıştır. Yapılan çalışmada öğrencilerin genetik mühendisliğine karşı olan tutumlarının kullanılan organizmaya ve son ürüne bağlı olarak değiştiği belirlenmiştir. Öğrencilerin % 80-83’ü tarafından bitkilerin genetik mühendisliğinde kullanılmasının, % 58-66’sı tarafından da hayvanların genetik mühendisliğinde kullanılmasının kabul edildiği belirlenmiştir. Ayrıca modern biyoteknoloji eğitimindeki çalışmalarda biyoetik konusunun önemi de belirtilmiştir. Olsher ve Dreyful (1999), 15 yaşındaki genetik ve biyoteknoloji eğitimi almış öğrencilerle bir çalışma yapmıştır. Đneklerdeki süt üretimini artırmak için genetik olarak hormonlarıyla oynanmasına izin verip vermeyeceklerine karar vermek zorunda olan bir komiteyi canlandıran öğrenciler bir tutum anketi doldurmuşlardır. Bu öğrencilerin sonuçları kontrol grubundaki öğrencilerle karşılaştırıldığında tutumlarında bir değişiklik görülmemştir. Ancak deney grubu konulara daha hakim olduğunun bir nevi kanıtı olarak teknolojiye karşı iyi veya kötü daha fazla argüman ortaya koymuştur. Gunter, Kinderlerer ve Beyleveld (1998), Đngiltere’de 16-19 yaş grubu öğrencilerin biyoteknolojiye olan görüşlerini araştırmışlardır. Çalışma öğrencilerin önemli bir çoğunluğunun biyoteknolojiyi daha önce duymadıklarını göstermiştir. Ayrıca, çoğu gencin farklı biyoteknoloji uygulamalarındaki çıkarların ortaya çıkabilecek riskleri bastırdığını kabul ettikleri belirlenmiştir. Gençler tarafından tanımlanan başlıca risk alınmış bölgenin insan klonlaması olduğunu buldular. Gençlerin genelinin tahıllarda ve hayvanlarda genetik modifikasyonun ve klonlama çalışmalarıının risklerinin faydalarından daha fazla olduğunu düşündükleri belirlenmiştir. Diğer düşünceler biyoteknolojinin doğal olmadığı ve sonucu gelecekte tahmin edilemeyecek hayat denge formları oluşması hakkındadır. Öğrenciler, hayvanlar ve insanların genetiği ile oynanmasından ziyade 33 mikroorganizmalar ve bitkilerin genetiği ile oynanmasına daha ılımlı yaklaşmaktadır. Gunter ve diğerleri ayrıca genetiği değiştirilmiş gıdalar hakkındaki düşünceleri de araştırmışlardır. 10 gençten 6’sının, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiği görüşünde olduğu tespit edilmiştir. Çoğu gencin genetiği değiştirilmiş gıdalara güvenmediklerini bildirmelerine rağmen, bunlardan kaçınmak için herhangi bir çaba göstermemişler ve bu ürünleri tüketmeye gönüllü olmuşlardır. Gençlerin bu tür ürünleri düzenleme ve izleme görevini üstlerine almış kişilere güvendiği ortaya çıkmıştır. Dawson ve Schibeci (2003b) tarafından 15-16 yaş grubu öğrencilerle yapılan çalışmada biyoteknoloji dersi alan ve almayan öğrenciler arasında biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları açısından bir fark bulunmamıştır. Dawson (2003)’ın yaptığı başka bir çalışmada, 14–15 yaşlarında 3 farklı okulda eğitim gören 120 öğrenci DNA’nın yapısı ve ebeveynlik için DNA testi hakkında 6 derslik bir modül bitirmişlerdi. Bu öğrencilerin DNA testini anlama ve adli DNA testi ile ilgili ahlaki bir ikilemi çözme ve karara bağlama yeteneklerini incelenmiştir. Ön test ve son test araştırması ile röportajları kullanarak elde edilen sonuçlar göstermiştir ki modülleri tamamlamalarının ardından öğrencilerin kararları değişmemiştir. Dawson ve Schibeci (2003a) tarafından 15 yaşındaki öğrenciler üzerinde yapılan bir diğer çalışmada da öğrencilerin modern biyoteknolojiyi anlamaları ve modern biyoteknolojiye karşı tutumları araştırılmıştır. Öğncilerin üçte biri biyoteknoloji alanında yapılan çalışmalara örnek verememiştir. Öğrencilerin %27,4’ü klonlama ya da koyun Dolly’den, %22,7’si ilaç üretiminden, %21,9’u genetiği değiştirilmiş gıdalardan, %17’si genetik mühendisliğinden bahsetmişlerdir. Çok küçük bir kısmıda (% 2,6’sı) insan genom projesi ve adli tıptan bahsetmiştir. Dawson ve Soames (2006) lise öğrencilerine verilen on haftalık biyoteknoloji eğitiminden sonra öğrencilerin bilgi düzeylerinin arttığını buna karşın tutumlarında bir değişme olmadığını belirtmişlerdir. Usak, Erdogan, Prokop ve Özel (2009)’in Türk lise ve üniversitelerindeki öğrencilerin bilgi ve tutumlarını araştırmak amacıyla yaptıkları bir çalışmada lise ve üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji bilgi seviyesi ile biyoteknoloji tutumlarının alt dalları arasında istatistiksel olarak önemli bir bağıntı gözlenmemiştir. Lise ve üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji bilgisi arasında büyük bir farklılık yoktur. Cinsiyet etkisi ikisinde de aynıdır. Araştırmanın sonuçları göstermiştir ki; öğrencilerin tarımsal biyoteknolojiyi kabul etmeleri olumlu olsa da biyoteknoloji süreçlerini anlamaları yüzeyseldir ve bu yüzden de GDO ürünlerini almak taraftarı değildirdirler. Yapılan bir çalışmada öğrencilerin biyoteknoloji bilgisi, bunla ilgili risk anlayışları ve tarımda biyoteknolojiye başvurmaya yönelik tutumları 34 bakımından sorgulanmıştır. Dört risk sorusunun ikisinde dersin bitmesiyle ortalama notta bir değişme olmamıştır; ancak öğrencilerin bitkilerin genetik mühendisliği ile ilişkili risk algısı artmıştır. Genetiği değiştirilmiş ürünlerin insan ve çevre üzerindeki algılanan etkisi sebebiyle öğrencilerin risk algılayışı ortalamasının eğitim sonrasında öncesine göre düşmesine rağmen, ortalama not kızlarda erkeklerden fazla olmuştur. Ders öncesi ve sonrasında erkekler laboratuarda hücrelerin genetik değişimini kızlardan daha fazla kabul etmişlerdir. Öğrencilerin biyoteknoloji bilgisi artmasına ve biyoteknolojiyle birlikte algılanan riskin değiştirilmesine rağmen, eğitim bitiminde öğrencilerin biyoteknolojiyle ilgili etik tutumlarını değiştirdiğine dair bir kanıt bulunamamıştır (Kitto, Griffiths ve Pesek, 2003). Öğrencilerin kavramalarını ölçmek adına Dawson ve Schibeci (2003b) mikroorganizmalar, bitkiler, hayvanlar ve insanların da dahil olduğu bir kısım biyoteknoloji süreçlerine yönelik Avustralyalı lise öğrencilerin takındıkları tutumlar hakkında araştırma yapmışlardır. Öğrenciler biyoteknoloji sürecinde neyin kabul edilebilir olabileceği hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun (% 90’ından fazlası) mikroorganizmaların biyoteknolojik çalışmalarda kullanılmasını kabul ettikleri, % 71-82’sinin bitkilerde genetik modifikasyonu kabul ettikleri, % 34-40’ının hayvanlarda genetik modifikasyonu kabul ettikleri bulunmuştur. Đnsan genlerinin hayvanlara aktarılması çok küçük bir grup (%14,1’i) tarafından kabul edilmiştir. Dawson (2007) tarafından yapılan başka bir araştırmada, yaşları 12 ile 17 arasında değişen öğrencilerle yapılan görüşmeler ve onların yazılı araştırmalarından elde edilen sonuçlar öğrencilerin biyoteknoloji, klonlama ve genetiği değiştirilmiş yiyeceklerin genel kabul gören bir tanımını ve örneklerini verebilme becerilerinin yaşları büyük öğrencilerde daha gelişmiş olduğunu göstermiştir. 12-13 yaşlarındaki öğrencilerin biyoteknoloji, klonlama ve genetiği değiştirilmiş yiyecekler ile ilgili tanımlama ve örneklemelerinin oldukça zayıf ve bununla birlikte bu öğrencilerin yaşları büyük öğrencilere göre daha az pozitif tutum sergiledikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin çoğu mikroorganizmaları, bitkileri ve insanları dahil eden fakat hayvanların kullanımını onaylamayan biyoteknoloji süreçlerinin işleyişini kabul etmiştir. Massarani ve Moreira (2005), Brezilyalı lise öğrencilerinin genetik uygulamalarla ilgili büyük oranda bilgi sahipleri olduklarını, uygulamaların yararlı olabileceğini düşünürlerken aynı zamanda da birçoğunun onların kullanımlarına önemli ölçüde karşı çıktığını belirtmişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu GDO’lu gıdaların kullanılabileceğini düşünürken aynı zamanda da çeşitli riskleri içerdiğini belirtmişlerdir. Klop ve Severiens (2007) tarafından yapılan 35 çalışmada Hollandalı ortaokul öğrencilerine bir anket uygulanmıştır. Çıkan sonuçlar dört yorumlanabilir grup oluşturmuştur. Bu dört grup “kendinden emin destekleyici” (% 22), “ emin değil” (% 42), “ oldukça şüpheli” (% 18) ve “bana göre değil” (% 17) olarak isimlendirilmiştir. Bu sonuçlar şunu göstermektedir ki, ortaokul öğrencileri arasında modern biyoteknolojiye karşı farklı değerlendirmeler vardır. Sáez, Niño ve Carretero (2008), öğrencilerin biyoteknolojiye yönelik oluşturduğu tutum ve değerleri, biyoteknoloji eğitimi ve farklı kültürel bağlamlar ile birlikte incelemişlerdir. Uygulama aşaması süresince durum çalışması yoluyla bilgiler elde edilmiş ve sonuçlar dört değerde toplanmıştır: “doğanın kanunu”, “refahın kanunu”, “teknolojik çözümün kanunu” ve “bireysel kararların kanunu”. Üniversite düzeyinde ise öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ve tutumları üzerindeki etkisini araştıran çalışmalar mevcuttur. Sohan (1998) yapmış olduğu doktora tezinde de üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji hakkındaki bilgi, tutum ve algılarını araştırmıştır. Çalışmanın bulguları, eğitimin, biyoteknolojiye karşı tutum ve algıda önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bal, Samancı ve Bozkurt (2007)’un yapmış oldukları çalışmada Türkiye’de üniversite öğrencilerinin genetik mühendisliği hakkındaki bilgileri ve tutumları araştırılmıştır. Sonuçlar göstermiştir ki öğrenciler genetik mühendisliğinin temel prensipleri hakkında yeterince bilgiye sahip değildirler ve tutumlarıda organizma türlerine ve yapılan uygulamalara göre değişmektedir. Ayrıca öğrencilerin almış oldukları genetik derslerininde, genetik mühendisliği ve uygulamaları hakkındaki bilgilerinde yeterince etkisi görülmemiştir. Üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji çalışmalarına yönelik bilgi ve görüşlerini belirlemek için yapılan başka bir çalışmada, Biyoloji bölümü, Fen Bilgisi Öğretmenliği ve Tıp Fakültesi (Klinik Öncesi Dönem) öğrencilerinin biyoteknoloji hakkındaki bilgilerinin zayıf olduğu belirlenmiştir. Ancak, Biyoloji bölümü öğrencilerinin Fen Bilgisi Öğretmenliği ve Tıp Fakültesi (Klinik Öncesi Dönem)’nde öğrenim gören lisans öğrencilerinden daha fazla bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Çalışma sonucunda öğrencilerin biyoteknoloji çalışmalarını öğrendikleri kaynakların fakültelere göre değiştiği bulunmuştur. Buna göre eğitim fakültesi fen bilgisi öğretmenliği ve tıp fakültesi klinik öncesi dönem öğrencileri biyoteknoloji çalışmalarını en çok TV haberlerinden öğrenirken, biyoloji bölümü öğrencileri bu çalışmaları daha çok internetten ve derslerden öğrenmektedirler. Öğrencilerin en çok karşılaştıkları çalışmalar dikkate alındığında biyoloji bölümü öğrencilerinin biyoteknoloji çalışmalarını derslerden ve internetten daha spesifik olan biyoteknoloji çalışmalarını 36 takip edebildiklerini, eğitim fakültesi ve tıp fakültesi öğrencilerinin ise daha popüler haberleri öğrendikleri söylenebilir (Sürmeli ve Şahin, 2009). Biyoteknoloji bilgisi ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlar üzerinde cinsiyet farklılığının etkiside birçok araştırmacı tarafından araştırılmaya değer görülmüştür. Simon (2009), biyoteknolji bilgisi, biyoteknoloji tutumları ve çeşitli sosyo-demografik farklılıkları arasındaki ilişkiyi Eurobarometre 52.1 kullanarak incelemiştir. Ne sosyo-demografik farklılıkların ne de farklı seviyedeki bilimsel bilginin değişmesinin biyoteknolojiye karşı bayanların daha fazla kötümser olma olasılığını açıklayamadığını görmüştür. Bayanlar için daha fazla bilgi daha fazla kötümserlik olasılığına yol açmakta ve ortaya çıkan sonuçlar daha fazla fen bilgisinin daha çok olumlu tutum sağlayacağı önermesini karmaşık hale getirmektedir. 37 III. BÖLÜM YÖNTEM Bu bölümde, araştırmanın modeli, evren-örneklem ve veri toplama araçlarına yer verilmiştir. 3.1. Araştırmanın Modeli Araştırmanın modeli; araştırmanın amacına uygun ve ekonomik olarak verilerin toplanıp analiz edilebilmesi için gerekli koşulların düzenlenmesidir. Burada iki temel yaklaşım vardır. Bunlar; tarama ve deneme yaklaşımlarıdır (Karasar, 2002). Tarama modelleri, geçmişte ya da halen varolan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaktadır. Herhangi bir şekilde değiştirme ve etkileme çabası gösterilmemektedir. Tarama modellerinin tek başına uygulandığı araştırma yaklaşımları olmasına karşın taramanın yer almadığı bir başka araştırma modelinin tek başına var olması mümkün değildir. Tarama modelleri çeşitli açılardan sınıflandırılabilir. Burada; genel tarama modeli ve örnek olay tarama modeli olarak iki temel yaklaşım karşımıza çıkmaktadır. Genel tarama modelinde araştırılan olay, madde, birey, grup, kurum ve konu gibi birim ve duruma ait değişkenler ayrı ayrı betimlenmeye çalışılır. Örnek olay tarama modelinde ise evrendeki belli bir örneklemin derinliğine araştırılarak bir yargıya varmaya çalışılır. Örnek olay tarama modelleri ile yapılan araştırmalar, genel tarama modelleri ile yapılanlara göre daha ayrıntılı ve gerçeğe yakın bilgiler verir (Karasar, 2002). Örnek olay tarama modeli yerine, “örnek olay çalışması”, “durum çalışması”, “vaka incelemesi”, “özel durum çalışması” gibi kavramlar kullanılmaktadır. Araştırmada, fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerini ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımlarını belirlemek 38 amacı ile nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda, tarama (survey-betimleme) modellerinden, genel tarama modeli kullanılmış ve geliştirilmiş olan ölçekler ile veriler elde edilmiştir. Nitel boyutunda ise, örnek olay tarama modeli kullanılmış ve veriler yarı yapılandırılmış mülakatlar ile elde edilmiştir. Araştırmada, 2006-2007 akademik yılından itibaren uygulamaya giren öğretmen yetiştirme programlarındaki yenilikler dikkate alınarak fen bilgisi öğretmenliği lisans programında VI. yarıyılda verilmeye başlanmış olan “Genetik ve Biyoteknoloji” dersi göz önüne alınmıştır. Bu çerçevede, 2008-2009 akademik yılında 1.,2., ve 3. sınıflar yeni programa göre derslerini alırken, 4. sınıflar eski programa göre devam etmiştir. Bundan yola çıkarak, 1., 2., 3., ve 4. sınıf öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla bilgi ölçeği uygulanmıştır. Ayrıca öğrencilerin günlük hayattaki biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarını belirlemek için biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği ve tutumlarındaki farklı değişkenlere bakmak içinde örneklemin temel özelliklerini belirlemeye yönelik kişisel bilgiler anketi uygulanmıştır. Öğrencilerin biyoteknolojiye ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik, değer yargıları ve görüşleri öğrencilerle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlarla da desteklenmiştir. 3.2. Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini, Türkiye’deki Eğitim Fakültelerinin Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’ndaki öğrenciler, örneklemi ise Gazi Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları üniversitelere göre dağılımları tablo 3.1.’de verilmiştir. Tablo 3.1. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları üniversitelere göre dağılımları Gazi Üniversitesi Kafkas Üniversitesi Toplam Frekans 273 231 504 Yüzde 54,2 45,8 100,0 39 Tablo 3.1.’e göre, araştırmaya katılan 504 öğrencinin; 273’ü (%54,2) Gazi Üniversitesi, 231’i de (%45,8) Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmektedir. 2005 yılında ÖSYM’nin belirlediği fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 4136 iken ÖSYM’ce yerleştirilen aday sayısı 4129’dur. 2006 yılında ÖSYM’nin belirlediği fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 3189 iken ÖSYM’ce yerleştirilen aday sayısı 3150’dir. 2007 yılında ÖSYM’nin belirlediği fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 3236 iken ve ÖSYM’ce yerleştirilen aday sayısı 3147’dir. 2008 yılında ÖSYM’nin belirlediği fen bilgisi öğretmenliği kontenjanı 4390’dır (http://www.osym.gov.tr). Belli evrenler için güven düzeyi %95 yani α=0,05 anlamlılık düzeyinde ±%5’lik (H=±0,05) örnekleme hatası ile kabul edilebilir örneklem büyüklükleri tablo 3.2.’de verilmiştir. Tablo 3.2. Belli Evren Büyüklükleri Đçin Kabul Edilebilir Örneklem Büyüklükleri (N: Evren Büyüklüğü -Hacmi-, n: Örneklem Büyüklüğü -Hacmi-) N-n N-n 10 - 10 100 - 80 15 - 14 110 - 86 20 - 19 120 - 92 25 - 24 130 - 97 30 - 28 140 - 103 35 - 32 150 - 108 40 - 36 160 - 113 45 - 40 170 - 118 50 - 44 180 - 123 55 - 48 190 - 127 60 - 52 200 - 132 65 - 56 210 - 136 70 - 59 220 - 140 75 - 63 230 - 144 80 - 66 240 - 148 85 - 70 250 - 152 90 - 73 260 - 155 95 - 76 270 - 159 [Sekaran, 1992: 253; akt.:Altunışık, N-n N–n N-n 280 - 162 800 - 260 2800 - 338 290 - 165 850 - 265 3000 - 341 300 - 169 900 - 269 3500 - 346 320 - 175 950 - 274 4000 - 351 340 - 181 1000 - 278 4500 - 354 360 - 186 1100 - 285 5000 - 357 380 - 191 1200 - 291 6000 - 361 400 - 196 1300 - 297 7000 - 364 420 - 201 1400 - 302 8000 - 367 440 - 205 1500 - 306 9000 - 368 460 - 210 1600 - 310 10000 - 370 480 - 241 1700 - 313 15000 - 375 500 - 217 1800 - 317 20000 - 377 550 - 226 1900 - 320 30000 - 379 600 - 234 2000 - 322 40000 - 380 650 - 242 2200 - 327 50000 - 381 700 - 248 2400 - 331 75000 - 382 750 - 254 2600 - 335 100000 - 384 Coşkun, Bayraktaroğlu, Yıldırım (2004); Baş (2001); Krejcie ve Morgan 1970, akt.: Ural ve Kılıç (2006)] Araştırma 2008-2009 eğitim-öğretim yılında yapılmıştır. Buna göre araştırmanın evrenini teşkil eden; 2008-2009 eğitim-öğretim yılında fen bilgisi öğretmenliğinde öğrenim görmekte öğrenci sayısı toplam olarak 14951 dir. Tablo 3.2.’de verilen değerlere göre; evren büyüklüğü 15000 ise α=0,05 anlamlılık düzeyinde ±%5’lik 40 örnekleme hatası ile alınması gereken örneklem büyüklüğü 375’dir. Buna göre, araştırmanın evrenini teşkil eden 14951 öğrencinin, örneklem büyüklüğü 504 olan öğrenci ile temsil edilmesi araştırmanın evren ve örneklem şartını yerine getirmektedir. 3.3. Veri Toplamak Đçin Đzlenen Basamaklar Verilerin toplanmasında aşağıdaki basamaklar izlenmiştir. 1. Araştırmanın belirlenen amaçlara ulaşabilmesi için yerli ve yabancı literatür taranarak biyoetik, biyoteknoloji, biyoteknoloji uygulamaları ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik geliştirilen tutumlar hakkında bilgiler toplanmış ve daha önce yapılan araştırmalar sentezlenmiştir. 2. Biyoteknoloji konusunda öğrencilerle kısa söyleşiler yapılmış ve öğrenci görüşleri alınmıştır. 3. Đlk iki madde doğrultusunda, araştırmanın değişkenleri belirlenmiş ve bu değişkenleri ölçmesi beklenen anketler hazırlanmıştır. 4. Anketlerin ön uygulaması yapılmıştır. 5. Ön uygulama sonrasında, hazırlanan anketlerin geçerliği ve güvenirliği ile ilgili çalışmalar yapılmış ve alınan sonuçlara göre anketer yeniden düzenlenmiştir. 6. Öğrencilerin görüş ve değer yargılarını belirlemek için yapılacak olan yarı yapılandırılmış mülakat soruları belirlenmiştir. 3.4. Veri Toplama Araçları Araştırmanın problemine ve alt problemlerine cevap bulabilmek için uygulanan anketler şunlardır: 1. Bilgi Ölçeği: Biyoteknoloji konusunda sahip olunan bilgi düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 2. Tutum Ölçeği: Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik geliştirilen tutumun belirlenmesi amaçlanmıştır. 3. Yarı Yapılandırılmış Mülakat: Biyoteknoloji ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik görüş ve değer yargılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. 41 3.5. Veri Toplama Araçlarının Geliştirilmesi Veri toplama araçlarının geliştirilebilmesi için araştırmanın ön uygulaması 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan 298 öğrenci ile yapılmıştır. Ön uygulama yapılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre dağılımları tablo 3.3.’de verilmiştir. Tablo 3.3. Uygulama Örneklemi Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Dağılımları Sınıf 1 2 3 4 Toplam Frekans 88 43 55 112 298 Yüzde 29,5 14,4 18,5 37,6 100,0 3.5.1. Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği Biyoteknoloji konusunda sahip olunan bilgi düzeyini belirlemek amacıyla geliştirilen biyoteknoloji bilgi ölçeğinin, geliştirilmesi sırasında Büyüköztürk (2005)’ün de belirttiği şu sıra takip edilmiştir. - Problemi Tanımlama (Amaç ve Soru Belirleme), - Madde Yazma (Taslak Form Oluşturma), - Uzman Görüşü Alma, - Ön Uygulama ve Ankete Son Şeklini Verme. Araştırmada kullanılan ‘Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği’ hazırlanırken; Lamanauskas ve Makarskaitė-Petkevičienė (2008), Prokop, Leskova, Kubiatko ve Diran (2007), Şenler, Çakır, Görecek ve Taşkın (2006), Darçın ve Türkmen (2006)’in makaleleri, Sohan (1998) ve Porter (2007)’ın yapmış oldukları doktora tezleri incelenerek, bu çalışmalardaki biyoteknoloji hakkındaki bilgi ifadeleri ve soruları çıkarılmış, yabancı kaynaklar türkçeye çevrilmiştir. Đncelenen kaynaklardan, bir madde havuzu 42 oluşturulmuş ve araştırmacı tarafından uygun görülenler ‘Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği’ nde kullanılmak üzere yeniden düzenlenmiş çoğu madde de araştırmacı tarafından eklenmiştir. Araştırmacı tarafından eklenen maddeler genetik, moleküler biyoloji ve biyoteknoloji hakkında yazılan kitaplardan yararlanılarak oluşturulmuştur. Verilen ifadelere öğrencilerin doğru / fikrim yok / yanlış yargılarından biriyle cevap vermeleri istenmiştir. Ölçeğe verilen cevaplardan; doğru cevap 3 puanla, fikrim yok 2 puanla ve yanlış cevap da 1 puanla değerlendirilmiştir. 3.5.1.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin Güvenirlik Çalışması Đyi bir ölçme aracında aranan temel niteliklerden en önemli ikisi güvenirlik ve geçerliktir. Güvenirlik, aynı şeyin bağımsız ölçümleri arasındaki kararlılıktır (Karasar, 2002). Yapılan bir ölçmede, üç tür güvenirlik ölçütü aranabilir. 1. Zamana göre değişmezlik (süreklilik), 2. Bağımsız gözlemciler arası uyum, 3. Đç tutarlık. Ön uygulama sonucunda taslak ölçeğin güvenirliği iç tutarlık ölçütüne göre yapılmış ve Cronbach tarafından geliştirilen Cronbach Alfa katsayısı hesaplanmıştır. Cronbach Alfa katsayısının değerlendirilme ölçütü şöyledir (Tavşancıl, 2006): 0,00 ≤ α < 0,40 ise ölçek güvenilir değildir. 0,40 ≤ α < 0,60 ise ölçek düşük güvenilirliktedir. 0,60 ≤ α < 0,80 ise ölçek oldukça güvenilirdir. 0,80 ≤ α < 1,00 ise ölçek yüksek derecede güvenilirdir. Ölçekteki 32 maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve ölçek puanları üzerinde madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılmasının amacı güçlü veya ayırt edici olan maddelerin ölçeğe konulmak üzere seçilmesidir. Maddenin aynı niteliği ölçüp ölçmediği konusunda karar verebilmek için yapılan korelasyona dayalı madde analizinde ölçme aracındaki her maddeden alınan puan ile ölçme aracının tümünden alınan toplam puan arasındaki ilişki (korelasyon katsayısı) hesaplanır. 43 Tablo 3.4. de madde toplam korelasyon katsayıları ve anketin Cronbach Alfa değerleri verilmiştir. Tablo 3.4. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin 7. Genom, bir canlının kromozomlarında bulunan genetik şifrelerinin tamamıdır. 8. Genin diğer adı DNA’dır. 9. Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara transgenik denir. 10. J. Watson ve F. Crick, çift sarmallı DNA yapısını tespit etmişlerdir. 11. Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından biri değildir. 12. Klonlama ile üretilen ilk koyun olan Dolly hala yaşamaktadır. 13. Gen terapisi yöntemi ile insana gen nakledilir ya da hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir. 14. Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji aynı şeydir. 15. Biyoteknoloji ile tamamen yeni ürünler üretilebilmektedir. 16. Deterjanlarda kullanılan enzimler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir. 17. Gregor J. Mendel, fasülyeler üzerinde yaptığı çalışmalar ile genetiğin temel yasalarını belirlemiştir. 18. Dört nükleotit bir kodonu oluşturur. Madde Silindiğinde Alfa Değeri 6. Klonlama ile yeni genler yaratılır. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu 2. Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır. 3. Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası çıkarılır. 4. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır. 5. Genetiği değiştirilmiş domatesler gen içerirken sıradan domatesler gen içermezler. Madde Silindiğinde Anketin Varyansı 1. Replikasyon, DNA’nın kendini eşlemesidir. Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması Cronbach Alfa Değerleri 71,8154 47,0736 ,1767 ,6975 72,9195 44,9767 ,2338 ,6944 71,9329 46,8036 ,2654 ,6935 72,3356 46,4594 ,2190 ,6950 71,9295 45,8166 ,3519 ,6880 72,3255 45,4526 ,2100 ,6963 72,2047 45,8536 ,2590 ,6922 72,1711 45,6036 ,2320 ,6941 72,3289 46,5582 ,2408 ,6939 72,5168 47,0519 ,1880 ,6969 72,0369 45,7528 ,2921 ,6902 71,9698 45,5109 ,3293 ,6880 72,1745 45,9156 ,2639 ,6920 71,9463 46,3473 ,2921 ,6915 72,4228 47,1001 ,1056 ,7032 72,1409 46,2898 ,2510 ,6931 73,0638 45,7299 ,1844 ,6985 72,6879 45,6228 ,1594 ,7021 Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Alfa Değeri 44 19. Sütün peynir ve yoğurda dönüştürülmesi biyoteknoloji sayesinde olmaktadır. 72,4832 46,1091 ,1705 ,6992 20. Transgenik ile GDO aynı anlamdadır. 72,6544 48,5569 ,0060 ,7047 72,0604 47,5384 ,1194 ,7006 72,0772 46,3543 ,2574 ,6929 72,6174 44,3919 ,3018 ,6882 72,0470 46,4826 ,2533 ,6933 72,3658 45,6132 ,2883 ,6902 72,2785 46,3363 ,2162 ,6951 72,5638 48,0313 ,0787 ,7021 72,5403 45,4142 ,2116 ,6962 72,6443 44,8091 ,2322 ,6949 71,9664 46,0595 ,3228 ,6897 72,1812 45,7785 ,2768 ,6911 72,3624 47,3430 ,1601 ,6984 21. Biyoteknolojik çalışmalarda en çok kullanılan canlı grubu mikroorganizmalardır. 22. Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir. 23. DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA parçalarının birbirlerine bağlanması sonucunda rekombinant DNA molekülü oluşur. 24. Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa olsun insan klonlanması yasaklanmıştır. 25. Biyoteknolojide yapılan çalışmalarla küresel ısınmanın önüne geçilebilir. 26. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar her zaman normalden daha büyüktür. 27. DNA, restriksiyon endonükleazlar sayesinde belli bölgelerinden kesilerek parçalara ayrılır. 28. Genetik yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen bir insanın sahip olduğu genler yok olabilir. 29. ‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile ‘hormonlu meyve’ ifadesi aynı anlamı içermektedir. 30. Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre kirliliği azaltılabilir. 31. Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler, biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda ve daha ucuza elde edilebilmektedir. 32. Rekombinant DNA teknolojisinde en çok E.coli kullanılmaktadır. Durum Sayısı = 298,0 Güvenirlik Katsayısı (α) = ,70 Madde Sayısı = 32 Ölçeği oluşturacak maddelerin belirlenmesi amacıyla söz konusu öğretmen adaylarından elde edilen veriler üzerinde, her bir maddenin aritmetik ortalaması, standart sapması ve madde-toplam korelasyonları hesaplanmıştır. Ölçekte yer alacak maddelerin seçiminde madde-toplam korelasyon katsayısının ,20 değerinin üzerinde olması ölçütü esas alınmıştır (Tavşancıl, 2006). Buna göre, ölçeğin geneline hizmet etmediği istatistiksel olarak ispatlanan (düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları ,20 den küçük olan) maddeler ölçekten çıkarılmıştır. 45 Đşlemeyen maddeler ölçekten çıkarıldıktan sonra maddelerin düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları ve ölçeğin Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı Tablo 3.5. de verilmiştir. Tablo 3.5. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Alfa Değeri Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri 51,1745 29,3903 ,2555 ,6908 50,1879 31,0891 ,2859 ,6888 50,2820 30,1039 ,3222 ,6837 50,1846 30,1914 ,3840 ,6808 5. Klonlama ile yeni genler yaratılır. 50,4695 30,8043 ,2012 ,6975 6. Genom, bir canlının kromozomlarında bulunan genetik şifrelerinin tamamıdır. 50,4597 30,4310 ,2520 ,6897 7. Genin diğer adı DNA’dır. 50,4262 30,0029 ,2489 ,6904 50,5839 31,0451 ,2301 ,6917 50,2919 30,1064 ,3210 ,6840 50,2248 30,0739 ,3354 ,6830 50,4295 30,7509 ,2202 ,6924 50,2013 30,5789 ,3329 ,6848 50,3960 30,7720 ,2479 ,6902 50,3322 30,9027 ,2428 ,6907 50,8725 29,5460 ,2584 ,6900 50,3020 31,0061 ,2391 ,6910 50,6208 30,3641 ,2640 ,6887 1. Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır. 2. Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası çıkarılır. 3. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır. 4. Genetiği değiştirilmiş domatesler gen içerirken sıradan domatesler gen içermezler. 8. Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara transgenik denir. 9. Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından biri değildir. 10. Klonlama ile üretilen ilk koyun olan Dolly hala yaşamaktadır. 11. Gen terapisi yöntemi ile insana gen nakledilir ya da hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir. 12. Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji aynı şeydir. 13. Deterjanlarda kullanılan enzimler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir. 14. Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir. 15. DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA parçalarının birbirlerine bağlanması sonucunda rekombinant DNA molekülü oluşur. 16. Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa olsun insan klonlanması yasaklanmıştır. 17. Biyoteknolojide yapılan çalışmalarla küresel ısınmanın önüne geçilebilir. Durum Sayısı = 298,0 Güvenirlik Katsayısı (α) = ,70 Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Alfa Değeri 18. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar her zaman normalden daha büyüktür. 19. Genetik yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen bir insanın sahip olduğu genler yok olabilir. 20. ‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile ‘hormonlu meyve’ ifadesi aynı anlamı içermektedir. 21. Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre kirliliği azaltılabilir. 22. Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler, biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda ve daha ucuza elde edilebilmektedir. Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması 46 50,5336 30,6268 ,2367 ,6910 50,7953 29,5977 ,2508 ,6909 50,8993 28,8989 ,2876 ,6874 50,2215 30,5703 ,3242 ,6852 50,4362 30,3410 ,2744 ,6878 Madde Sayısı = 22 22 maddeden oluşan nihai ölçeğin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,70 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir. 3.5.1.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Bilgi Ölçeğinin Geçerlik Çalışması Geçerlik, ölçülmek istenenin başka şeylerle karıştırılmadan ölçülebilmesidir. Bir ölçmenin geçerli sayılabilmesinin ilk koşulu, onun güvenilir olmasıdır (Karasar, 2002). Güvenilir olan bir ölçme aracının geçerliği ise garanti değildir. En çok kullanılan geçerlik ölçütleri: 1. Đçerik (Kapsam) geçerliği, 2. Uygulama geçerliği, 3. Yapı geçerliği. Ön uygulama sonucu ölçeğin geçerliği içerik ve yapı ölçütüne göre yapılmıştır. 47 Đçerik geçerliği ölçme aracında bulunan soruların (maddelerin) ölçme amacına uygun olup olmadığı, ölçülmek istenen alanı temsil edip etmediği sorunu ile ilgili olup, uzman görüşü ile belirlenmiştir. Yapı geçerliği ise ölçme aracının soyut bir olguyu ne derecede doğru ölçebildiğini gösterir. Farklı yapı geçerliği teknikleri vardır. Bunlar, faktör analizi, deneysel değişkenlerin test puanlarına etkisi, iç tutarlık (madde analizi), ayrılan geçerlik, sağlama geçerliği, yapısal eşitlik modellemesi (Tavşancıl, 2006). Ölçeğin yapı geçerliği ise madde analizi yapılarak belirlenmiştir. Ölçekteki 32 maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve ölçek puanları üzerinde madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılarak güçlü veya ayırt edici olan maddeler ölçeğe konulmak üzere seçilmiştir. 3.5.2. Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği Tutumların tanımı, çalışılan alana göre değişmesine rağmen genelde bir kimsenin ele alınan bir nesneye, bir duruma veya olaya karşı olan olumlu veya olumsuz tavrı olarak kabul edilir. Daha kapsamlı tutum tanımları da yapılmıştır. Cüceloglu (1996) tutumu, “oldukça organize olmuş uzun süreli duygu, inanç ve davranış eğilimi” seklinde tanımlamaktadır. Tezbaşaran (1996) tutumu, “belirli nesne, durum, kurum, kavram ya da diğer insanlara karşı öğrenilmiş, olumlu ya da olumsuz tepkide bulunma eğilimi” olarak tanımlamaktadır. Tutum doğrudan ölçülemez, ancak dolaylı olarak davranış yoluyla ölçülebilir. Kağıtçıbaşı (1999)’na göre tutum, kendileri gözlenemeyen, fakat gözlenebilen davranışlara yol açan bazı eğilimlerdir. Tutumun üç temel boyutu vardır: Bilişsel boyutu, yani öğrenmeye dayalı olan; duyuşsal boyutu, yani duyguların söz konusu olduğu ve davranışsal, yani tepkilerin ortaya konduğu boyut. Çeşitli tutum ölçme teknikleri geliştirilmiştir. Likert tipi tutum ölçekleri, tutum ölçme yöntemleri içerisinde en yaygın olarak kullanılanıdır (Tavşancıl, 2002). Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeğinin geliştirilmesi sırasında Büyüköztürk (2005)’ün de belirttiği şu sıra takip edilmiştir. - Problemi Tanımlama (Amaç ve Soru Belirleme), - Madde Yazma (Taslak Form Oluşturma), 48 - Uzman Görüşü Alma, - Ön Uygulama ve Ankete Son Şeklini Verme. Araştırmada kullanılan ‘Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği’ hazırlanırken; Bal, Samancı ve Bozkurt (2007), Lysaght, Rosenberger ve Kerridge (2006), Cavanagh, Hood ve Wilkinson (2005), Lamanauskas ve MakarskaitėPetkevičienė (2008), Fujiki ve Macer (1998), Dawson ve Soames (2006), Lock ve Miles (1993), Dawson ve Schibeci (2003), Chen ve Raffan (1999)’ın makaleleri, Porter (2007) ve Sohan (1998) ın yapmış oldukları doktora tezleri incelenerek, bu çalışmalardaki tutum ifadeleri belirlenmiş, yabancı kaynaklar türkçeye çevrilmiştir. Đncelenen kaynaklardan bir madde havuzu oluşturulmuş ve araştırmacı tarafından uygun görülenler ‘Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeği’nde kullanılmak üzere yeniden düzenlenmiş ve çoğu madde de araştırmacı tarafından eklenmiştir. Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum, Likert tipi ölçek ile ölçülmek istenmiştir. Öğrencilerden, Likert tipi ölçekteki ifadeleri ‘Tamamen katılıyorum’dan ‘Hiç katılmıyorum’a kadar değişen bir şekilde derecelendirmeleri istenmiştir. Ölçeğin güvenirliğini artırmak ve okunarak işaretlendiğini ölçmek amacıyla olumlu ve olumsuz ifadeleri içeren tutum maddeleri konulmuştur. Ölçekte kullanılan ifadelere verilen yargılar için tamamen katılıyorum, büyük ölçüde katılıyorum, kısmen katılıyorum, çok az katılıyorum, hiç katılmıyorum ifadeleri kullanılmıştır. Ölçeğe verilen cevaplardan olumlu ifadeler için tamamen katılıyorum ifadesi 5 puan, büyük ölçüde katılıyorum ifadesi 4 puan, kısmen katılıyorum ifadesi 3 puan, çok az katılıyorum ifadesi değerlendirilmiştir. 2 Tutum puan, hiç ölçeğinde katılmıyorum olumsuzluk ifadesi içeren 1 ifadeler puan olarak ise tersine puanlandırılarak değerlendirilmiştir. 3.5.2.1. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeğinin Güvenirlik Çalışması Ön uygulama sonucunda taslak ölçeğin güvenirliği iç tutarlık ölçütüne göre yapılmış ve Cronbach tarafından geliştirilen Cronbach Alfa katsayısı hesaplanmıştır. Cronbach Alfa katsayısının değerlendirilme ölçütü (Tavşancıl, 2006) şöyledir: 0,00 ≤ α < 0,40 ise ölçek güvenilir değildir. 49 0,40 ≤ α < 0,60 ise ölçek düşük güvenilirliktedir. 0,60 ≤ α < 0,80 ise ölçek oldukça güvenilirdir. 0,80 ≤ α < 1,00 ise ölçek yüksek derecede güvenilirdir. Ölçekteki 40 maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve ölçek puanları üzerinde madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılmasının amacı tutumla ilişkisi güçlü veya ayırt edici olan maddelerin ölçeğe konulmak üzere seçilmesidir. Maddenin aynı niteliği ölçüp ölçmediği konusunda karar verebilmek için yapılan korelasyona dayalı madde analizinde ölçme aracındaki her maddeden alınan puan ile ölçme aracının tümünden alınan toplam puan arasındaki ilişki (korelasyon katsayısı) hesaplanır. Madde analizi ölçeğin geçerliği için de önemlidir. Tablo 3.6. da düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları ve anketin Cronbach alfa değerleri verilmiştir. Tablo 3.6. Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin 1. Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre daha 111,7550 195,9634 ,2207 lezzetlidir. 2. Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte 111,6946 194,4216 ,2607 sakınca görmüyorum. 3. Haşereler tarafından verilen zarara karşı daha dirençli olması için bitkilerin genetik yapısında 111,5201 197,3279 ,1954 değişiklik yapılabilir. 4. Besin değeri arttırılmış meyve ve sebzeleri yerim. 5. Tıbbi araştırmalarda kullanmak için hayvanların kopyalanmaması gerekir. 6. Hasta insanların iyileşmeleri için klonlanmış embriyolardan elde edilen kök hücreleri kullanılabilir. 7. Laboratuarda üzerinde çalışmalar yapmak için genetik yapısı değiştirilmiş hayvan geliştirilmesinden hoşlanmıyorum. 8. Đnsan hücrelerinin, genetik hastalıkları tedavi etmek için değiştirilmemesi gerekir. Madde Silindiğinde Alfa Değeri Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması Cronbach Alfa Değerleri ,7908 ,7893 ,7915 110,5101 199,3282 ,1210 ,7943 110,6544 197,5603 ,1582 ,7933 109,6846 199,5163 ,1366 ,7933 110,7718 197,7659 ,1710 ,7928 110,5738 197,5585 ,1723 ,7925 9. Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru değildir. 10. Sadece tıbbi amaçlar için kullanılacaksa, bitki ve hayvanların genetik değişikliği kabul edilebilir. 11. Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir. 12. Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir. 13. Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır. 14. Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır. 15. Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim. 16. Yok olma tehlikesi bulunan türleri korumak için klonlama yapılmalıdır. 17. Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim. 18. Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmuyorum. 19. Biyoteknolojik yöntemlerle canlı organizmalardan geliştirildiğini bildiğim aşıları kullanmam. 20. Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum. 21. Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur. 22. Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir. 23. Biyoteknoloji, gelecekte insan hayatını olumsuz yönde etkileyecektir. 24. Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır. 25. Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca yoktur. Madde Silindiğinde Alfa Değeri Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması 50 110,9262 193,6309 ,3180 ,7872 110,0235 197,7267 ,1846 ,7919 111,1342 194,8035 ,2732 ,7888 111,1074 189,2881 ,3533 ,7854 111,1946 186,1438 ,4666 ,7804 111,8121 190,0925 ,4134 ,7834 110,6879 194,5588 ,2491 ,7898 111,1946 198,9452 ,1536 ,7928 111,3926 190,0979 ,3860 ,7842 110,9060 191,2706 ,4132 ,7839 110,4295 201,8957 ,0634 ,7952 111,6040 187,7282 ,3912 ,7836 110,2349 194,8941 ,2751 ,7887 110,8591 189,6299 ,4427 ,7824 111,5233 197,3250 ,1945 ,7920 111,0705 193,7492 ,2755 ,7887 111,4295 196,2391 ,2392 ,7900 26. Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. 27. Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine zarar verir. 28. Biyoteknoloji sayesinde daha bol ve ucuz ürünler elde edilebilmektedir. 29. Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır. 30. Biyoteknoloji ile ileride bütün genetik hastalıklara çözüm bulunacaktır. 31. Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerekir. 32. Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle tüketilebilir. 33. Refah düzeyini arttırmak için biyoteknolojiden yararlanmak gerekir. 34. Biyoteknoloji alanındaki çalışmalara önem veren ülkeler, gelecekte daha fazla söz sahibi olacaklardır. 35. Đnsan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmesi insanlık yararına çok büyük bir adım olacaktır. 36. Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır. 37. Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı değiştirilebilir. 38. Zirai ilaçların kullanımı, biyoteknoloji sayesinde azaltılabilir. 39. Biyoteknolojinin sayılabilecek yararları zararlarından daha fazladır. 40. Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan açlık sorunu biyoteknoloji ile çözülebilir. Durum Sayısı = 298,0 Güvenirlik Katsayısı (α) = ,79 Madde Silindiğinde Alfa Değeri Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması 51 111,4027 190,8743 ,4140 ,7837 110,7450 193,8472 ,3326 ,7868 110,2349 200,0254 ,1488 ,7926 110,4430 193,6213 ,3885 ,7854 111,3724 198,3287 ,1764 ,7920 110,3389 195,1743 ,3423 ,7870 110,8557 196,6761 ,2830 ,7887 111,0872 197,8711 ,1494 ,7937 110,0973 199,1925 ,1533 ,7927 110,0973 197,7649 ,1934 ,7915 111,2349 195,3588 ,2664 ,7890 111,0134 188,4981 ,4415 ,7820 110,2457 200,0237 ,1480 ,7927 110,4128 200,8223 ,1108 ,7937 111,3725 198,3288 ,1765 ,7920 Madde Sayısı = 40 Ölçeği oluşturacak maddelerin belirlenmesi amacıyla söz konusu öğretmen adaylarından elde edilen veriler üzerinde, her bir maddenin aritmetik ortalaması, 52 standart sapması ve madde-toplam korelasyonları hesaplanmıştır. Ölçekte yer alacak maddelerin seçiminde madde-toplam korelasyon katsayısının ,20 değerinin üzerinde olması ölçütü esas alınmıştır (Tavşancıl, 2006). Buna göre, ölçeğin geneline hizmet etmediği istatistiksel olarak ispatlanan (düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları ,20 den küçük olan) maddeler ölçekten çıkarılmıştır. Đşlemeyen maddeler ölçekten çıkarıldıktan sonra maddelerin düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları ve ölçeğin Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı Tablo 3.7. de verilmiştir. Tablo 3.7. Đşlemeyen Maddeler Anketten Çıkarıldıktan Sonra Düzeltilmiş Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Alfa Değeri 1. Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre daha lezzetlidir. 2. Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte sakınca görmüyorum. 3. Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru değildir. 4. Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir. 5. Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir. 6. Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır. 7. Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır. 8. Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim. 9. Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim. Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması Madde Toplam Korelasyon Katsayıları ve Anketin Cronbach Alfa Değerleri 51,8893 116,7385 ,3105 ,8097 51,8289 115,6709 ,3431 ,8081 51,0604 117,0536 ,3213 ,8090 51,2685 116,9378 ,3206 ,8091 51,2416 114,7764 ,3123 ,8105 51,3289 109,8443 ,5219 ,7982 51,9463 110,8591 ,5670 ,7968 51,6544 119,0215 ,2380 ,8128 51,5268 111,6845 ,4954 ,8001 Durum Sayısı = 298,0 Güvenirlik Katsayısı (α) = ,81 Madde Silindiğinde Anketin Varyansı Düzeltilmiş Madde Toplam Korelasyonu Madde Silindiğinde Alfa Değeri 10. Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmuyorum. 11. Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum. 12. Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur. 13. Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir. 14. Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır. 15. Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca yoktur. 16. Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. 17. Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine zarar verir. 18. Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır. 19. Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerekir. 20. Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle tüketilebilir. 21. Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır. 22. Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı değiştirilebilir. Madde Silindiğinde Anketin Aritmetik Ortalaması 53 51,0403 116,2206 ,3717 ,8067 51,7383 109,4127 ,5018 ,7991 51,3289 117,6356 ,3230 ,8089 50,9933 116,6666 ,3273 ,8088 51,2047 118,2509 ,2322 ,8138 51,5638 115,4926 ,4066 ,8051 51,5369 111,9532 ,5537 ,7980 50,8792 118,1133 ,2957 ,8101 51,5067 117,2811 ,3413 ,8081 51,2215 118,2336 ,2324 ,8138 50,9899 120,5824 ,2288 ,8125 51,3691 116,5771 ,3519 ,8076 51,1477 112,9276 ,4496 ,8026 Madde Sayısı = 22 22 maddeden oluşan nihai ölçeğin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,81 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir. 54 3.5.2.2. Ön Uygulama Sonucuna Göre Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum Ölçeğinin Geçerlik Çalışması Taslak ölçeğin geçerliği içerik ve yapı ölçütüne göre yapılmıştır. Đçerik geçerliği ölçme aracında bulunan soruların (maddelerin) ölçme amacına uygun olup olmadığı, ölçülmek istenen alanı temsil edip etmediği sorunu ile ilgili olup, uzman görüşü ile belirlenmiştir. Yapı geçerliği ise ölçme aracının soyut bir olguyu ne derecede doğru ölçebildiğini gösterir. Farklı yapı geçerliği teknikleri vardır. Bunlar, faktör analizi, deneysel değişkenlerin test puanlarına etkisi, iç tutarlık (madde analizi), ayrılan geçerlik, sağlama geçerliği, yapısal eşitlik modellemesi (Tavşancıl, 2006). Ön uygulama sonucu ölçeğin yapı geçerliği faktör ve madde analizi yapılarak belirlenmiştir. Ölçekteki 40 maddeden hangilerinin işlediğini belirlemek amacıyla madde ve ölçek puanları üzerinde madde analizi yapılmıştır. Madde analizi yapılarak tutumla ilişkisi güçlü veya ayırt edici olan maddeler ölçeğe konulmak üzere seçilmiştir. Faktör analizi, ölçme aracının yapısını aynı yapıyı ya da niteliği ölçen değişkenleri bir araya toplayarak ölçmeyi az sayıda faktör ile açıklamayı amaçlayan bir istatistiksel tekniktir. Faktör analizine çok çeşitli amaçlarla başvurulabilir. Bu araştırmada faktör analizi ölçeğin geçerliğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bir anketteki maddelerin aynı ya da çok yakın nitelikleri ölçüp ölçmediğini incelemek için faktör analizi yapılır. Bu aşama ölçeğin faktör analizi ile tekrar gruplandırılmasını kapsamaktadır. Đlk olarak veri yapısının faktör analizi için uygun olup olmadığı test edilmiştir. KMO and Bartlett's Test Kaiser-Meyer-Olkin Measure of Sampling Adequacy ,804 Bartlett's Test of Sphericity Approx. Chi-Square 1363,738 df 231 Sig. ,00 Verilerimizin faktör analizi için uygun olduğuna KMO (Kaiser-Meyer-Olkin) testi ve Bartlett testi sonuçlarına bakılarak karar verilmiştir (KMO katsayısı 0,804; Bartlett Testi x2 = 1363,738; p<0,01). KMO katsayısı >0,60 ve Bartlett testi ki-kare 55 değeri anlamlı olduğundan verilere faktör analizi uygulanabileceğine (Şeker ve Gençdoğan, 2006) karar verilmiştir. 22 maddelik tutum ölçeği madde analiz çözümlenmesi ve varimax faktör analizi yapılan döndürme işlemi sonucunda ölçekteki özdeğeri (eigenvalue) 1’den büyük olan 7 faktör bulunmuştur. Bu durumu daha net görmek amacıyla “Scree Plot” yapılarak en yüksek manidar faktör sayısı ile ilgili olarak şekil 3.1’deki grafik elde edilmişidir. 5 özdegerler 4 3 2 1 0 1 3 5 7 9 11 13 15 17 19 21 faktör sayisi Şekil 3.1. Tutum Ölçeğinin Scree Plot Grafiği Varimax metodu kullanılarak yapılan yönlendirme sonucunda ölçekteki 22 maddenin 7 faktörde toplandığı görülmüştür. Bulunan yedi faktöre ilişkin özdeğer, varyans yüzdesi ve toplam varyansın yüzdesi tablo 3.8.’de verilmiştir. Tablo 3.8. Yedi Faktöre Đlişkin Özdeğer, Varyans Yüzdesi ve Toplam Varyansın Yüzdesi Faktör 1 2 3 4 5 6 7 Özdeğer 2,374 2,067 2,029 1,896 1,670 1,384 1,309 Varyans Yüzdesi 10,792 9,396 9,221 8,619 7,590 6,293 5,950 Toplam Varyans Yüzdesi 10,792 20,188 29,409 38,027 45,617 51,910 57,861 Tablo 3.8.’e göre; yedi faktörün açıkladığı toplam varyans oranı % 57,861 olmuştur. 56 Maddelerin yer aldıkları faktörler ve yük değerleri de Tablo 3.9.’da verilmiştir. Tablo 3.9. Maddelerin Yer Aldıkları Faktörler ve Yük Değerleri Maddeler 7 6 5 9 3 4 10 15 12 16 18 19 21 14 20 22 13 1 2 8 11 17 F1 ,677 ,669 ,637 ,551 F2 F3 F4 F5 F6 F7 ,778 ,764 ,681 ,749 ,664 ,629 ,718 ,659 ,599 ,445 ,699 ,640 ,481 ,750 ,469 ,711 ,517 ,562 Belirlenen bu faktörlere anlamlı isimler verilmeye çalışılmıştır. Madde içerikleri dikkate alınarak; FAKTÖR 1: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır. Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır. Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir. Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim. 57 1. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,82 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir. FAKTÖR 2: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru değildir. Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir. Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmuyorum. 2. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,84 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir. FAKTÖR 3: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca yoktur. Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur. Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. 3. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,85 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin oldukça yüksek olduğu söylenebilir. FAKTÖR 4: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır. Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır. 58 Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerekir. Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır. 4. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,65 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir. FAKTÖR 5: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle tüketilebilir. Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı değiştirilebilir. Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir. 5. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,61 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir. FAKTÖR 6: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre daha lezzetlidir. Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte sakınca görmüyorum. 6. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,72 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir. FAKTÖR 7: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim. 59 Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum. Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine zarar verir. 7. boyutta yer alan ifadelerin iç tutarlık sınamasında Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ,60 olarak hesaplanmıştır. Buna göre ölçeği oluşturan maddelerin birbirleri ile tutarlı olduğu ve güvenirliğin iyi olduğu söylenebilir. 3.6. Verilerin Toplanması Verilerin toplanması sürecinde araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan ölçme aracı kullanılmıştır. Kullanılan ölçme aracı, Karasar (2002)’ın da belirttiği gibi yargısal ölçme aracıdır. Yargısal ölçme araçları, daha çok, başarı, genel yetenek, kişilik, ilgi ve tutum gibi psikolojik ve sosyolojik özelliklere yönelik olarak hazırlanmaktadırlar. Çeşitli test, envanter, tutum ölçer, anket vb. araçlar bu amaçla geliştirilirler. Araştırma kapsamında geliştirilen “Biyoteknoloji Bilgi Ölçeği” ve “Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşler Ölçeği” 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Kafkas Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Đlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan 504 öğrenciye uygulanarak veriler toplanmıştır. Aynı zamanda örneklemde bulunan 16 gönüllü öğrenci ile görüşme yapılmıştır. 3.7. Verilerin Analizi Araştırmanın amaçları doğrultusunda toplanan veriler, sayısallaştırılarak SPSS (Statistical Package For The Social Sciences) 11.5 paket programına yüklenerek verilerin analizi yapılmış, bulgular tablolar halinde sunulmuş ve yorumları yapılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeklerin yapı geçerliliğini test etmek için faktör analizi (Temel Bileşenler Analizi) yapılmış ve güvenilirlik çalışmaları için ise bir iç tutarlılık yaklaşımı olan Cronbach Alfa Katsayısı hesaplanmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin kişisel özelliklerine ait veriler için betimsel istatistik analizi yapılmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin özelliklerini betimlemek için yüzde ve frekans kullanılmıştır. 60 Fen Bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının ölçüldüğü ölçeklerden elde edilen verilerin analizinde; t-testi, tek faktörlü varyans analizi (One-Way Anova), Pearson Korelasyon Katsayısı testi kullanılarak sonuçlar α=,01 ve α=,05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir. Biyoteknoloji konusundaki bilgi ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeğine katılan öğrencilerin yanıtlarından elde edilen puanların normal dağılım gösterip göstermediğine bakılmıştır. Normallik testleri arasında en çok kullanılan Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk normallik testleridir. Bu çalışmada da Biyoteknoloji konusundaki bilgi ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeğine katılan öğrencilerin yanıtlarından elde edilen puanların ölçekte yer alan her bir bağımsız değişken bakımından normal dağılım gösterip göstermediğinin anlaşılması için Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda verilerin normal dağılım göterdiği belirlenmiştir. Bundan dolayı, normallik gerektiren testlerin yapılmasına karar verilmiştir. Fen Bilgisi Öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, araştırmanın bağımsız değişkenlerinden olan cinsiyet, öğrenim görmekte oldukları üniversite, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almama durumu, üniversiteye gelmeden önce almış olduğu biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumu bakımından farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik bağımsız örneklemler t-testi (Independent Samples t-Test); öğrenim görmekte olduğu sınıf, üniversitede almış oldukları biyoteknoloji ile ilgili dersler, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölge, üniversiteye gelmeden önce yaşadığı yerleşim birimi, babalarının eğitim düzeyi, annelerinin eğitim düzeyi, ailelerinin aylık gelir düzeyi, yaşamlarını etkileyen değerler bakımından farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (One-Way Anova) ile analiz edilmiştir. Bağımsız örneklemler t-testi (Independent Samples t-Test), iki bağımsız örneklem grubunun aynı bağımlı değişkene ait ortalamaları arasındaki farkın manidar olup olmadığını test etmek için kullanılır. Tek faktörlü varyans analizi (One-Way Anova), üç ya da daha fazla bağımsız örneklem grubunun aynı bağımlı değişkene ait ortalamaları arasındaki farkın manidar olup olmadığını test etmek için kullanılır. Eğer üç ya da daha fazla bağımsız örneklem grubunun aynı bağımlı değişkene ait ortalamaları arasında manidar bir fark bulunmuşsa, bu farkın hangi gruplar arasında olduğunun bulunması için uygun bir çoklu karşılaştırma testinin (post-hoc tests) 61 kullanılması gerekir. Hangi testin kullanılması gerektiğine karar vermek için varyansların homojenliğine bakılması gerekir. Homojenlik testi için Levene’s Testi yapılır. Levene’s Testi sonucunda grupların varyansları homojen ise (p>,05) Scheffe, Tukey HSD, Tukey WSD, Bonferronni ve Fischer’in LSD testi kullanılmalıdır. Levene’s Testi sonucunda grupların varyansları homojen değilse (p<,05) Tamhane’s T2, Dunnett’s T3 gibi testsler kullanılmalıdır (Büyüköztürk, 2009; Pallant, 2001; Green, Salkind, Akey, 2000). Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının benzerliği pearson korelasyon katsayısı ile analiz edilmiştir. Đki değişken arasındaki ilişki, ikili ya da basit korelasyon denilen korelasyon teknikleriyle bulunur. Korelasyon analizi, iki değişken arasındaki doğrusal ilişkinin miktar ve yönünü tanımlamakta kullanılır. Pearson korelasyon katsayısı, iki değişkenin de sürekli olmasına ve değişkenlerin normal dağılım göstermesini gerektirmektedir. Pearson korelasyon katsayısı (r) -1 ile +1 arasında değerler alabilir. Korelasyon katsayısının 1,00 olması mükemmel pozitif bir ilişkiyi, -1,00 olması mükemmel negatif bir ilişkiyi, 0,00 olması ilişinin olmadığını gösterir (Büyüköztürk, 2009; Pallant, 2001; Green ve diğerleri, 2000). Korelasyon katsayısının büyüklük bakımından yorumlanmasında üzerinde tam olarak anlaşılan aralıklar mevcut olmamakla birlikte, korelasyonun yorumlanmasında aşağıdaki sınırlar kullanılır. Korelasyon katsayısı; Grup Aralığı Grup Değeri 0,00-0,29 Düşük 0,30-0,69 Orta 0,70-1,00 Yüksek düzeyde ilişkiyi ifade etmektedir. Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan ifadelere açık uçlu olarak verdikleri cevaplar ölçeğin yedi boyutlu olmasından dolayı, yedi boyutta incelenmiştir ve öğrencilerin her bir ifadeye verdikleri cevaplar ortak maddeler halinde gruplanmıştır. Elde edilen bulgular, frekans ve yüzde olarak verilmiştir. Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji ve biyoteknoloji uygulamalarına yönelik görüş ve değer yargılarını belirlemek amacı ile gönüllü öğrenciler ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış mülakatlardan elde edilen veriler çözümlenmiş ve ortak maddeler halinde kodlanmıştır. 62 IV. BÖLÜM BULGULAR VE YORUMLAR Araştırmanın bu bölümünde, Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan öğrencilerden “Kişisel Bilgiler”, “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi” ve “Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşler” ölçekleri ile toplanan verilerin analizlerinden elde edilenen bulgulara ve yorumlara yer verilmiştir. 4.1. Kişisel Değişkenlere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin cinsiyetlerine göre dağılımları tablo 4.1.’de verilmiştir. Tablo 4.1. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımları Kadın Erkek Toplam Frekans 280 224 504 Yüzde 55,6 44,4 100,0 Tablo 4.1.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrencinin; 280’i (%55,6) kadın ve 224’ü (44,4) de erkektir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları üniversitelere göre dağılımları tablo 4.2.’de verilmiştir. 63 Tablo 4.2. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversitelere Göre Dağılımları Frekans 273 231 504 Gazi Üniversitesi Kafkas Üniversitesi Toplam Yüzde 54,2 45,8 100,0 Tablo 4.2.’ye göre; araştırmaya katılan 504 öğrencinin; 273’ü (%54,2) Gazi Üniversitesi ve 231’i (%45,8) de Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmektedir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin öğrenim görmekte oldukları sınıflara göre dağılımları tablo 4.3.’de verilmiştir. Tablo 4.3. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıflara Göre Dağılımları 1. Sınıf 2. Sınıf 3. Sınıf 4. Sınıf Toplam Frekans 161 117 107 119 504 Yüzde 31,9 23,2 21,2 23,6 100,0 Tablo 4.3.’e göre; araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinden, 161 öğrenci (%31,9) 1. sınıf, 117 öğrenci (%23,2) 2.sınıf, 107 öğrenci (%21,2) 3.sınıf ve 119 öğrenci (23,6) de 4. sınıf öğrencisidir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversitede almış oldukları derslere göre dağılımları tablo 4.4.’de verilmiştir. Tablo 4.4. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversitede Almış Oldukları Derslere Göre Dağılımları Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam Frekans 104 120 280 504 Yüzde 20,6 23,8 55,6 100,0 64 Tablo 4.4.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrencinin, 104’ü (%20,6) üniversitede “Genetik” dersini almış, 120’si (%23,8) “Genetik ve Biyoteknoloji” dersini almış ve 280’i (%55,6) de bu iki dersten hiç birini almamıştır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alma durumlarına göre dağılımları tablo 4.5.’de verilmiştir. Tablo 4.5. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Dağılımları Evet Hayır Toplam Frekans 131 373 504 Yüzde 26,0 74,0 100,0 Tablo 4.5.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 131’i (%26,0) üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almışken, 373’ü (%74,0) üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almamıştır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre dağılımları tablo 4.6.’da verilmiştir. Tablo 4.6. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumlarına Göre Dağılımları Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim Toplam Frekans 113 18 131 Yüzde 86,3 13,7 100,0 Tablo 4.6.’ya göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan 131 öğrencinin, 113’ü (%86,3) biyoteknoloji ile ilgili dersi ortaöğretimde aldığını belirtmiştir. 18’i 65 (%13,7) ise üniversiteye gelmeden önce biyoteknoloji ile ilgili dersi hem ilköğretimde hemde ortaöğretimde aldığını belirtmiştir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölgelere göre dağılımları tablo 4.7.’de verilmiştir. Tablo 4.7. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımları Frekans 42 76 44 26 179 64 73 504 Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam Yüzde 8,3 15,1 8,7 5,2 35,5 12,7 14,5 100,0 Tablo 4.7.’ye göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, üniversiteye gelmeden önce, 42’si (%8,3) Marmara Bölgesi’nde, 76’sı (%15,1) Akdeniz Bölgesi’nde, 44’ü (%8,7) Karadeniz Bölgesi’nde, 26’sı (%5,2) Ege Bölgesi’nde, 179’u (%35,5) Đç Anadolu Bölgesi’nde, 64’ü (%12,7) Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve 73’ü (%14,5) de Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşamaktadır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre dağılımları tablo 4.8.’de verilmiştir. Tablo 4.8. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimlerine Göre Dağılımları Đl Đlçe Köy Toplam Frekans 307 143 54 504 Yüzde 60,9 28,4 10,7 100,0 66 Tablo 4.8.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, üniversiteye gelmeden önce, 307’si (%60,9) ilde, 143’ü (%28,4) ilçede ve 54’ü (%10,7) de köyde yaşamaktadır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin babalarının eğitim durumlarına göre dağılımları tablo 4.9.’da verilmiştir. Tablo 4.9. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Babalarının Eğitim Durumlarına Göre Dağılımları Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Frekans 36 133 68 153 114 504 Yüzde 7,1 26,4 13,5 30,4 22,6 100,0 Tablo 4.9.’a göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 36’sının (%7,1) babası okur-yazar, 133’ünün (%26,4) babası ilkokul mezunu, 68’inin (%13,5) babası ortaokul mezunu, 153’ünün (%30,4) babası lise mezunu ve 114’ünün (22,6) babası da üniversite mezunudur. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin annelerinin eğitim durumlarına göre dağılımları tablo 4.10.’da verilmiştir. Tablo 4.10. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Annelerinin Eğitim Durumlarına Göre Dağılımları Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Frekans 102 40 194 55 86 27 504 Yüzde 20,2 7,9 38,5 10,9 17,1 5,4 100,0 Tablo 4.10.’a göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 102’sinin (%20,2) annesi okur-yazar değil, 40’ının (%7,9) annesi okur-yazar, 194’ünün (%38,5) annesi 67 ilkokul mezunu, 55’inin (%10,9) annesi ortaokul mezunu, 86’sının (%17,1) annesi lise mezunu ve 27’sinin (%5,4) annesi de üniversite mezunudur. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin ailelerinin aylık gelir durumlarına göre dağılımları tablo 4.11.’de verilmiştir. Tablo 4.11. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına Göre Dağılımları 500 TL ve altı 501-1000 TL 1001-1500 TL 1501-2000 TL 2001-2500 TL 2501-3000 TL 3001 TL ve üstü Toplam Frekans 53 130 163 68 38 27 25 504 Yüzde 10,5 25,8 32,3 13,5 7,5 5,4 5,0 100,0 Tablo 4.11.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 53’ünün (%10,5) ailesinin aylık geliri 500 TL ve altı, 130’unun (%25,8) ailesinin aylık geliri 501 TL ile 1000 TL arası, 163’ünün (%32,3) ailesinin aylık geliri 1001 TL ile 1500 TL arası, 68’inin (%13,5) ailesinin aylık geliri 1501 TL ile 2000 TL arası, 38’inin (%7,5) ailesinin aylık geliri 2001 TL ile 2500 TL arası, 27’sinin (%5,4) ailesinin aylık geliri 2501 TL ile 3000 TL arası ve 25’inin (%5,0) ailesinin aylık geliri 3001 TL ve üstüdür. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.12.’de verilmiştir. Tablo 4.12. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları Hiç Orta Çok Kayıp Toplam Frekans 8 296 195 5 504 Yüzde 1,6 58,7 38,7 1,0 100,0 68 Tablo 4.12.’ye göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 195’i (%38,7) gelenek ve göreneklerin yaşamlarımda çok etkili olduğunu, 296’sı (%58,7) gelenek ve göreneklerin yaşamlarımda orta düzeyde etkili olduğunu ve 8’i (%1,6) gelenek ve göreneklerin yaşamlarımda etkili olmadığını belirtmiştir. 504 öğrenciden 5’i (%1,0) de sistem kaybı sayılmıştır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.13.’de verilmiştir. Tablo 4.13. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları Hiç Orta Çok Toplam Frekans 14 200 290 504 Yüzde 2,8 39,7 57,5 100,0 Tablo 4.13.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 290’u (%57,5) inanç ve dini değerlerin yaşamlarında çok etkili olduğunu, 200’ü (%39,7) inanç ve dini değerlerin yaşamlarında orta düzeyde etkili olduğunu ve 14’ü (%2,8) de inanç ve dini değerlerin yaşamlarında etkili olmadığını belirtmiştir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.14.’de verilmiştir. Tablo 4.14. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural ve Yasaların Etki Düzeylerine Göre Dağılımları Hiç Orta Çok Toplam Frekans 16 199 289 504 Yüzde 3,2 39,5 57,3 100,0 Tablo 4.14.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 289’u (%57,3) hukuki kural ve yasaların yaşamlarında çok etkili olduğunu, 199’u (%39,5) hukuki kural ve yasaların yaşamlarında orta düzeyde etkili olduğunu ve 16’sı (%3,2) da hukuki kural ve yasaların yaşamlarında etkili olmadığını belirtmiştir. 69 Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin yaşamlarında etkili olan insani değerlerin etki düzeylerine göre dağılımları tablo 4.15.’de verilmiştir. Tablo 4.15. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Dağılımları Hiç Orta Çok Toplam Frekans 13 62 429 504 Yüzde 2,6 12,3 85,1 100,0 Tablo 4.15.’e göre; araştırmaya katılan 504 öğrenciden, 429’u (%85,1) insani değerlerin yaşamlarında çok etkili olduğunu, 62’si (%12,3) insani değerlerin yaşamlarında orta düzeyde etkili olduğunu ve 13’ü (%2,6) de insani değerlerin yaşamlarında etkili olmadığını belirtmiştir. 4.2. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Bulgu ve Yorumlar Fen bilgisi öğrencilerinin, “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde yer alan ifadelere verdikleri cevapların dağılımları tablo 4.16.’da verilmiştir. Tablo 4.16. Öğrencilerin “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde Yer Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır. (Yanlış) Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası çıkarılır. (Doğru) Genetiği değiştirilmiş domatesler gen içerirken sıradan domatesler gen içermezler. (Yanlış) Klonlama ile yeni genler yaratılır. (Yanlış) Genom, bir canlının kromozomlarında bulunan genetik şifrelerinin tamamıdır. (Doğru) f % f % f % f % f % 92 18,3 85 16,9 84 16,7 70 13,9 108 21,4 Toplam Bir Fikri Olmayanlar Doğru Cevap Verenler Yanlış Cevap Verenler Alan Đfadelere Verdikleri Cevapların Dağılımları 118 294 504 23,4 58,3 100 416 3 504 82,5 0,6 100 381 39 504 75,6 7,7 100 296 138 504 58,7 27,4 100 356 40 504 70,6 7,9 100 Genin diğer adı DNA’dır. (Yanlış) Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara transgenik denir. (Doğru) Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından biri değildir. (Yanlış) Klonlama ile üretilen ilk koyun olan Dolly hala yaşamaktadır. (Yanlış) Gen terapisi yöntemi ile insana gen nakledilir ya da hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir. (Doğru) Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji aynı şeydir. (Yanlış) Deterjanlarda kullanılan enzimler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir. (Doğru) Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir. (Doğru) DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA parçalarının birbirlerine bağlanması sonucunda rekombinant DNA molekülü oluşur. (Doğru) Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa olsun insan klonlanması yasaklanmıştır. (Doğru) Biyoteknolojide yapılan çalışmalarla küresel ısınmanın önüne geçilebilir. (Doğru) Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar her zaman normalden daha büyüktür. (Yanlış) Genetik yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen bir insanın sahip olduğu genler yok olabilir. (Yanlış) ‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile ‘hormonlu meyve’ ifadesi aynı anlamı içermektedir. (Yanlış) Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre kirliliği azaltılabilir. (Doğru) Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler, biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda ve daha ucuza elde edilebilmektedir. (Doğru) Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır. (Doğru) f % f 34 6,7 293 285 185 504 56,5 36,7 100 192 19 504 % 58,1 38,1 f % f % f % f % f % f % f 82 16,3 130 25,8 151 30,0 168 33,3 217 43,1 159 31,5 223 Toplam Bir Fikri Olmayanlar Doğru Cevap Verenler Yanlış Cevap Verenler 70 3,8 100 384 38 504 76,2 7,5 100 322 52 504 63,9 10,3 100 331 22 504 65,7 4,4 100 293 43 504 58,1 8,5 100 217 70 504 43,1 13,9 100 306 39 504 60,7 7,7 100 250 31 504 % 44,2 49,6 6,2 100 f % f % f % f % f % f % f 286 56,7 245 48,6 206 40,9 224 44,4 226 44,8 364 72,2 330 22 4,4 59 11,7 75 14,9 90 17,9 192 38,1 31 6,2 29 504 100 504 100 504 100 504 100 504 100 504 100 504 % 28,8 65,5 5,8 100 f 344 153 % 68,3 30,4 7 1,4 504 100 196 38,9 200 39,7 223 44,2 190 37,7 86 17,1 109 21,6 145 Tablo 4.16’ya göre, araştırmaya katılan öğrencilerin yarısından fazlası 22 maddeden oluşan “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nin 13 maddesine doğru cevap vermişken, 9 maddesine doğru cevap verememişlerdir. 71 Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevapladıkları maddeler, “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde yanlış ifade içeren: “Genetiği değiştirilmiş domatesler gen içerirken sıradan domatesler gen içermezler” (%75,6), “Klonlama ile yeni genler yaratılır” (%58,7), “Genin diğer adı DNA’dır” (%56,5), “Çevre, biyoteknolojinin çalışma alanlarından biri değildir” (%76,2), “Klonlama ile üretilen ilk koyun olan Dolly hala yaşamaktadır” (%63,9), “Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji aynı şeydir” (%58,1) ifadelerini ve doğru ifade içeren: “Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası çıkarılır” (%82,5), “Genom, bir canlının kromozomlarında bulunan genetik şifrelerinin tamamıdır” (%70,6), “Gen terapisi yöntemi ile insana gen nakledilir ya da hatalı gen onarılarak hastalıklar tedavi edilir” (%65,7), “Antibiyotikler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir” (%60,7), “Biyoetik sözleşmesinde her ne sebeple olursa olsun insan klonlanması yasaklanmıştır” (%56,7), “Biyoteknolojik yöntemler kullanılarak çevre kirliliği azaltılabilir” (%72,2), “Elde edilmesi güç ya da pahalı olan maddeler, biyoteknolojik yöntemlerle bol miktarda ve daha ucuza elde edilebilmektedir” (%65,5) ifadeleridir. Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevaplayamadıkları maddeler, “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nde yanlış ifade içeren: “Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır” (%23,4), “Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar her zaman normalden daha büyüktür” (%40,9), “Genetik yapısı değiştirilmiş yiyecek tüketen bir insanın sahip olduğu genler yok olabilir” (%44,4), “‘Genetiği değiştirilmiş meyve’ ifadesi ile ‘hormonlu meyve’ ifadesi aynı anlamı içermektedir” (%44,8) ifadelerini ve doğru ifade içeren: “Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara transgenik denir” (%38,1), ”Deterjanlarda kullanılan enzimler biyoteknolojik yöntemlerle elde edilmektedir” (%43,1), “DNA zincirlerinin kırılıp, farklı DNA parçalarının birbirlerine bağlanması sonucunda rekombinant DNA molekülü oluşur” (%49,6), “Biyoteknolojide yapılan çalışmalarla küresel ısınmanın önüne geçilebilir” (%48,6), “Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır” (%30,4) ifadeleridir. “Kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş organizmalara transgenik denir” (%58,1) ve “Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, 72 kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır” (%68,3) ifadeleri hakkında ise öğrencilerin yarısından fazlasının bir fikri yoktur. “Đnsan genom projesi ile insanın gen haritası çıkarılır” ifadesi öğrencilerin %82,5’i tarafından doğru olarak belirtilerek, en çok doğru cevap verilen ifadedir. “Biyoteknoloji, belirli kalıtsal özellikleri inceleyen bir bilim dalıdır” ifadesi öğrencilerin %58,3’ü tarafından doğru olarak belirtilerek, en çok yanlış cevap verilen ifadedir. Öğrencilerin en çok olarak (%58,3) bir fikir beyan edemedikleri ifade ise “Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar, kısaca GDO ya da GMO olarak adlandırılır” ifadesidir. 4.3. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Kişisel Değişkenler Bakımından Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar Bu bölümde araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerinin; cinsiyet, öğrenim görmekte oldukları üniversite, öğrenim görmekte oldukları sınıf, üniversitede almış oldukları ders, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almaları, üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumu, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölge ve üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimi bakımından farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik sonuçları tabloya aktarılmış ve yorumlanmıştır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının cinsiyete göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.17.’de verilmiştir. 73 Tablo 4.17. Bilgi Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre Farklılaşıp- df t p 502 1,60 ,11 Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Cinsiyet Kadın Erkek n 280 224 X 53,57 52,84 SD 5,11 5,01 Tablo 4.17.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin cinsiyetlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(502)=1,60; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin cinsiyetlerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.18.’de verilmiştir. Tablo 4.18. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Üniversite Gazi Kafkas n 273 231 X 54,27 52,04 SD 5,28 4,53 df t p 502 5,06 ,00* *: p< ,01 anlamlılık düzeyi Tablo 4.18.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları üniversitelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(502)=5,06; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Bilgi ölçeği puanlarına bakıldığında; Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasının ( X =54,27), Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =52,04) göre daha yüksek olduğu görülmektedir. 74 Bu sonuçtan hareketle; Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinden daha fazla olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.19.’da verilmiştir. Tablo 4.19. Bilgi Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Sınıf 1 2 3 4 Toplam n 161 117 107 119 504 X 51,71 52,51 54,37 55,05 53,25 SD 4,55 4,54 6,11 4,42 5,07 SS df MS 964,166 11992,832 12956,998 3 500 503 321,389 23,986 F p 13,39 ,00* *: p< ,01 anlamlılık düzeyi Tablo 4.19.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları sınıflara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(3,500)=13,39; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, sınıflar arası varyansların homojen olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir. Sınıflar arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Tamhane testinin sonuçları tablo 4.20’de verilmiştir. 75 Tablo 4.20. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları Sınıf (I) 1 Sınıf (J) 2 3 4 3 4 4 2 3 Ortalama Farkı (I-J) -0,80 -2,66* -3,34* -1,86 -2,54* -0,68 SH ,55 ,69 ,54 ,72 ,58 ,72 p ,62 ,001 ,00 ,06 ,00 ,92 Tablo 4.20’de verilen analiz sonuçlarına göre, 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =51,71) ile 3. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =54,37) arasındaki fark ve 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =51,71) ile 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =55,05) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulumuştur. 2. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =52,51) ile de 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =55,05) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulumuştur. Burdan hareketle; 3. ve 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, 1. sınıf ve aynı şekilde 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin de 2. sınıf fen bilgisi öğrencilerinden anlamlı derecede fazla olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının üniversitede almış oldukları derse göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (One-Way Anova) sonuçları tablo 4.21.’de verilmiştir. 76 Tablo 4.21. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Ders Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam n SD X 104 55,05 4,35 120 54,52 6,00 280 52,03 4,54 504 53,25 5,07 SS df MS F p 947,776 12009,222 12956,998 2 501 503 473,888 23,971 19,77 ,00* *: p< ,01 anlamlılık düzeyi Tablo 4.21.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversitede almış oldukları derslere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(2,501)=19,77; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversitede biyoteknoloji ile ilgili almış oldukları derslere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, dersler arası varyansların homojen olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir. Dersler arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Tamhane testinin sonuçları tablo 4.22’de verilmiştir. Tablo 4.22. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları Sınıf (I) Sınıf (J) Genetik ve Biyoteknoloji Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Hiçbiri Genetik Ortalama Farkı (I-J) 0,53 3,02* 2,49* SH p ,69 ,82 ,51 ,00 ,61 ,00 Tablo 4.22’de verilen analiz sonuçlarına göre, “Genetik” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =55,05) ile bu dersi almayan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki 77 bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =52,03) arasında ve “Genetik ve Biyoteknoloji” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =54,52) ile de bu dersi alamayan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =52,03) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; “Genetik” ya da “Genetik ve Biyoteknoloji” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin bu iki dersten herhangi birini almayan fen bilgisi öğrencilerinden anlamlı derecede fazla olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almalarına göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik ttesti sonuçları tablo 4.23.’de verilmiştir. Tablo 4.23. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Dersi Alma Durumu Evet Hayır n 131 373 X 53,18 53,27 SD 4,62 5,23 df t p 502 0,18 ,85 Tablo 4.23.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders işleyip işlemediklerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(502)=0,18; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp-almadıklarına göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.24.’de verilmiştir. 78 Tablo 4.24. Bilgi Ölçeği Puanlarının Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Eğitim Kurumu n 113 Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim 18 X 53,54 51,77 SD 4,75 4,53 df t p 129 1,47 ,14 Tablo 4.24.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(129)=1,47; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölgeye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.25.’de verilmiştir. Tablo 4.25. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Bölge Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam n 42 76 44 26 179 64 X 54,30 53,28 53,36 56,30 53,51 52,60 SD 6,77 5,25 4,87 4,25 4,58 4,41 73 51,36 5,24 504 53,25 5,07 SS df MS 587,707 12369,291 12956,998 6 497 503 97,951 24,888 F p 3,93 ,001* *: p< ,01 anlamlılık düzeyi Tablo 4.25.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde 79 bir farklılık gösterdiği [F(6,497)=3,93; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, bölgeler arası varyansların homojen olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir. Bölgeler arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Tamhane testinin sonuçları tablo 4.26’da verilmiştir. Tablo 4.26. Coğrafi Bölgeler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları Sınıf (I) Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Sınıf (J) Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Ortalama Farkı (I-J) 1,02 0,95 -2,00 0,80 1,70 2,94 -0,07 -3,02 -0,22 0,68 1,92 -2,94 -0,15 0,75 1,99 2,79 3,70** 4,94* 0,90 2,14 1,24 SH p 1,21 1,28 1,34 1,10 1,18 1,21 ,95 1,03 ,69 ,82 ,86 1,11 ,81 ,92 ,96 ,90 1,00 1,04 ,65 ,70 ,82 1,00 1,00 ,99 1,00 ,97 ,32 1,00 ,10 1,00 1,00 ,44 ,20 1,00 1,00 ,58 ,07 ,01 ,00 ,98 ,06 ,95 Tablo 4.26.’da verilen analiz sonuçlarına göre, Ege Bölgesinden gelen fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =56,30) ile Doğu Anadolu Bölgesi gelen fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji 80 konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =52,60) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulumuştur. Aynı şekilde; Ege Bölgesinden gelen fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =56,30) ile de Güney Doğu Anadolu Bölgesi gelen fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =51,36) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulumuştur. Bu sonuçtan hareketle; Ege Bölgesi’nden gelen fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nden gelen fen bilgisi öğrencilerinden anlamlı derecede fazla olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan Fen Bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.27.’de verilmiştir. Tablo 4.27. Bilgi Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Bölge Đl Đlçe Köy Toplam n 307 143 54 504 X 53,43 53,12 52,57 53,25 SD 5,21 4,85 4,89 5,07 SS df MS F p 37,434 12919,564 12956,998 2 501 503 18,717 25,788 0,72 ,48 Tablo 4.27.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(2,501)=0,72; p>,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgi düzeylerinin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir. 81 4.4. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Kişisel Değişkenler Bakımından Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Bulgu ve Yorumlar Bu bölümde araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının cinsiyet, öğrenim görmekte oldukları üniversite, öğrenim görmekte oldukları sınıf, üniversitede almış oldukları ders, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almaları, üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumu, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölge, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimi, babalarının eğitim durumu, annelerinin eğitim durumu, ailelerinin aylık gelir durumu, yaşamlarını etkileyen gelenek ve görenekler düzeyi, yaşamlarını etkileyen inanç ve dini değerler düzeyi, yaşamlarını etkileyen hukuki kural ve yasalar düzeyi ve yaşamlarını etkileyen insani değerler düzeyi bakımından farklılaşıp farklılaşmadığına yönelik sonuçları tabloya aktarılmış ve yorumlanmıştır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının cinsiyete göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik ttesti sonuçları tablo 4.28.’de verilmiştir. Tablo 4.28. Tutum Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre FarklılaşıpFarklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Tutum Toplam Cinsiyet Kadın Erkek n X SD df t p 280 224 52,71 52,17 8,43 10,28 502 0,64 ,51 Tablo 4.28.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin cinsiyetlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [t(502)=0,64; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının cinsiyetlerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir. 82 Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının cinsiyete göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.29.’da verilmiştir. Tablo 4.29. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Cinsiyete Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Cinsiyet Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek n X SD 280 224 280 224 280 224 280 224 280 224 280 224 280 224 9,13 8,54 8,47 8,46 5,44 5,47 9,44 9,33 8,07 8,17 3,98 4,15 8,15 8,03 2,76 2,93 2,16 2,35 1,80 1,97 2,61 3,06 1,97 2,46 1,83 1,74 1,98 2,35 df t p 502 2,32 ,02** 502 0,05 ,95 502 0,15 ,87 502 0,44 ,65 502 0,50 ,61 502 1,03 ,30 502 0,60 ,54 **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.29.’da verilen analiz sonuçlarına göre, alt faktörlere bakıldığında; fen bilgisi öğrencilerinin 1. faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin cinsiyetlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(502)=2,32; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının cinsiyetlerine göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Kadınların ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan 83 uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,13), erkeklerin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,54) ile karşılaştırıldığında cevapların istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği görülmektedir. Bu sonuçlara göre; kadınların ısmarlama bebeklere yönelik tutumlarının erkeklere göre daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.30.’da verilmiştir. Tablo 4.30. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Üniversite Gazi Tutum Toplam Kafkas n 273 231 X 51,50 53,62 SD 8,87 9,67 df t p 502 2,56 ,01** **: p< ,05 anlamlılık düzeyi Tablo 4.30.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları üniversitelerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(502)=2,56; p<,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasının ( X =53,62), Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =51,50) göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre, Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının Gazi Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. 84 Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları üniversiteye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.31.’de verilmiştir. Tablo 4.31. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Üniversiteye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik tTesti Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Üniversite Gazi Kafkas Gazi Kafkas Gazi Kafkas Gazi Kafkas Gazi Kafkas Gazi Kafkas Gazi Kafkas n X SD 273 231 273 231 273 231 273 231 273 231 273 231 273 231 8,57 9,22 8,45 8,48 5,28 5,66 9,47 9,29 7,97 8,28 3,77 4,39 7,95 8,27 2,48 3,20 2,25 2,25 1,75 2,01 2,61 3,05 2,14 2,26 1,68 1,86 2,19 2,11 df t p 502 2,55 ,01** 502 0,13 ,89 502 2,24 ,02** 502 0,71 ,47 502 1,56 ,11 502 3,94 ,00* 502 1,64 ,10 *: p< ,01 anlamlılık düzeyi, **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.31.’de verilen analiz sonuçlarına göre, alt faktörlere bakıldığında; fen bilgisi öğrencilerinin 1. faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik” [t(502)=2,55; p<,05], 3. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” [t(502)=2,24; p<,05] ve 6. faktörde yer alan “Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” [t(502)=3,94; p<,01] tutumlarının, 85 öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları üniversitelerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği görülmektedir. Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin; ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik ( X =9,22), genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik ( X =5,66) ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik ( X =4,39) tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamalarının, Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin; ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik ( X =8,57), genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik ( X =5,28) ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik ( X =3,77) tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamalarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre, Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinin; ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutumlarının Gazi Üniversitesi’nde öğrenim gören fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.32.’de verilmiştir. Tablo 4.32. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Sınıf 1 2 Tutum 3 Toplam 4 Toplam n X 161 117 107 119 504 52,90 52,52 51,85 52,39 52,47 SD SS df 8,62 9,49 72,872 3 9,76 43416,792 500 9,62 43489,665 503 9,29 MS F p 24,291 86,834 0,28 ,84 Tablo 4.32.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği 86 [F(3,500)=0,28; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.33.’de verilmiştir. 87 Tablo 4.33. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrenim Görmekte Oldukları Sınıfa Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2.Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Sınıf n X SD 1 2 3 4 Top. 1 2 3 4 Top. 1 2 3 4 Top. 1 2 3 4 Top. 1 2 3 4 Top. 1 2 3 4 Top. 1 2 3 4 Top. 161 117 107 119 504 161 117 107 119 504 161 117 107 119 504 161 117 107 119 504 161 117 107 119 504 161 117 107 119 504 161 117 107 119 504 9,26 9,06 8,76 8,23 8,86 8,52 8,21 8,41 8,70 8,47 5,52 5,35 5,37 5,54 5,45 9,28 9,29 9,34 9,68 9,39 8,03 8,11 7,97 8,36 8,11 4,13 4,22 3,90 3,94 4,05 8,14 8,25 8,07 7,90 8,10 3,24 2,90 2,44 2,46 2,85 2,12 2,01 2,26 2,60 2,25 1,87 1,72 1,90 2,03 1,88 2,63 2,92 3,05 2,75 2,82 1,99 2,44 2,32 2,13 2,20 1,79 1,78 1,74 1,86 1,79 2,25 2,12 2,21 2,01 2,15 SS df MS F p 78,290 4019,067 4097,357 3 500 503 26,097 8,038 3,24 ,02** 15,109 2532,444 2547,554 3 500 503 5,036 5,065 0,99 ,39 3,485 1781,640 1785,125 3 500 503 1,162 3,563 0,32 ,80 13,546 3991,088 4004,635 3 500 503 4,515 7,982 0,56 ,63 10,878 2441,979 2452,857 3 500 503 3,626 4,884 0,74 ,52 8,078 1618,137 1626,214 3 500 503 2,693 3,236 0,83 ,47 7,724 2336,115 2343,839 3 500 503 2,575 4,672 0,55 ,64 **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 88 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.33.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 1. faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları sınıflara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(3,500)=3,24; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin, ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutumlarının öğrenim görmekte oldukları sınıfa göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, sınıflar arası varyansların homojen olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir. Sınıflar arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Tamhane testinin sonuçları tablo 4.34’de verilmiştir. Tablo 4.34. Sınıflar Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Sınıf (I) 1 1. Faktör 2 3 Sınıf (J) 2 3 4 3 4 4 Ortalama Farkı (I-J) 0,19 0,49 1,03** 0,30 0,83 0,53 SH p ,37 ,35 ,34 ,36 ,35 ,33 ,99 ,64 ,02 ,95 ,11 ,49 Tablo 4.34.’de verilen analiz sonuçlarına göre, 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,26) ile 4. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,23) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulumuştur. Bu sonuçtan hareketle; 1. sınıf fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak 89 için yapılan uygulamalara yönelik tutumlarının 4. sınıf öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversitede almış oldukları derse göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.35.’de verilmiştir. Tablo 4.35. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Ders Düzeyi Genetik Genetik ve Tutum Biyoteknoloji Toplam Hiçbiri Toplam n X SD SS df MS F p 104 52,67 9,63 78,917 2 43410,748 501 280 52,70 9,01 43489,665 503 504 52,47 9,29 120 51,76 9,68 39,458 86,648 0,45 ,63 Tablo 4.35.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversitede almış oldukları derslere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(2,501)=0,45; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversitede almış oldukları derslere göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversitede almış oldukları derse göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.36.’da verilmiştir. 90 Tablo 4.36. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversitede Almış Oldukları Derse Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları 7. Faktör 6. Faktör 5. Faktör 4. Faktör 3. Faktör 2. Faktör 1. Faktör Tutum Ders Düzeyi Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam n X SD SS df F P 104 8,22 2,50 70,866 2 35,433 4,40 ,01** 4026,491 501 8,037 280 9,16 3,10 4097,357 503 504 8,86 2,85 120 8,73 2,41 104 8,83 2,64 Genetik 17,773 2 Genetik ve 120 8,34 2,26 2529,781 501 Biyoteknoloji 2547,554 503 280 8,38 2,07 Hiçbiri 504 8,47 2,25 Toplam Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam Genetik Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Toplam MS 8,886 5,049 1,76 ,17 2 501 503 2,223 3,554 0,62 ,53 2 501 503 6,114 7,969 0,76 ,46 2 501 503 5,005 4,876 1,02 ,35 2 501 503 4,255 3,229 1,31 ,26 2 501 503 3,183 4,666 0,68 ,50 104 5,61 2,09 4,447 120 5,33 1,86 1780,678 1785,125 280 5,45 1,81 504 5,45 1,88 104 9,68 2,71 12,229 120 9,41 3,05 3992,406 280 9,28 2,75 4004,635 504 9,39 2,82 104 8,39 2,06 10,010 120 8,02 2,36 2442,847 280 8,05 2,19 2452,857 504 8,11 2,20 104 4,01 1,88 8,510 120 3,85 1,75 1617,704 280 4,16 1,78 1626,214 504 4,05 1,79 104 7,90 2,03 6,366 120 8,06 2,18 2337,473 280 8,18 2,19 2343,839 504 8,10 2,15 **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 91 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.36.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 1. faktörde yer alan “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin üniversitede almış oldukları derslere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(2,501)=4,40; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutumlarının üniversitede almış oldukları derslere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, dersler arası varyansların homojen olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir. Dersler arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Tamhane testinin sonuçları tablo 4.37.’de verilmiştir. Tablo 4.37. Dersler Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Sınıf (I) Genetik 1. Faktör Genetik ve Biyoteknoloji Sınıf (J) Genetik ve Biyoteknoloji Hiçbiri Hiçbiri Ortalama Farkı SH (I-J) -0,51 ,32973 -0,95* -0,43 p ,32 ,30777 ,007 ,28783 ,35 Tablo 4.37.’de verilen analiz sonuçlarına göre, “Genetik” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,22) ile bu iki dersten hiçbirini almayan fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara 92 yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,16) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulumuştur. Bu sonuçtan hareketle; iki dersten hiçbirini almayan fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutumlarının “Genetik” dersini alan fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almalarına göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.38.’de verilmiştir. Tablo 4.38. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Biyoteknoloii Alma Durumu Evet Tutum Toplam Hayır Tutum Düzeyi n X SD df t p 131 373 54,21 51,86 8,11 9,61 502 2,50 ,01** **: p< ,05 anlamlılık düzeyi Tablo 4.38.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almadıklarıa göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(502)=2,50; p<,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp-almadıklarına göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =54,21) böyle bir ders almayan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =51,86) göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle; üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin 93 biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının böyle bir ders işlemeyen fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders almalarına göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.39.’da verilmiştir. Tablo 4.39. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önceki Eğitim Kurumlarından Birinde Biyoteknoloji ile Đlgili Bir Ders Alma Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik tTesti Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Biyoteknoloii Alma Durumu Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır n X SD 131 373 131 373 131 373 131 373 131 373 131 373 131 373 9,26 8,72 8,68 8,39 5,52 5,43 9,53 9,34 8,37 8,02 4,48 3,91 8,34 8,01 2,97 2,80 2,21 2,25 1,75 1,92 2,79 2,83 2,13 2,23 1,78 1,78 2,10 2,17 df t p 502 1,86 ,06 502 1,28 ,20 502 0,48 ,63 502 0,64 ,51 502 1,53 ,12 502 3,14 ,00* 502 1,49 ,13 *: p< ,01 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları 94 Tablo 4.39.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 6. boyutta yer alan “Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders işleyip işlemediklerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(502)=3,14; p<,01] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıpalmadıklarına göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =4,48) böyle bir ders işlemeyen fen bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =3,91) göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle; üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutumlarının böyle bir ders işlemeyen fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.40.’da verilmiştir. Tablo 4.40. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Tutum Toplam Eğitim Kurumu Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim n X SD 113 53,84 8,12 18 58,05 5,90 df t p 129 -2,11 ,03** Tablo 4.40.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(129)= -2,11; p<,05] 95 görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =58,05) böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =53,84) göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle; hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik t-testi sonuçları tablo 4.41.’de verilmiştir. 96 Tablo 4.41. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Aldıkları Biyoteknoloji ile Đlgili Dersin Verildiği Eğitim Kurumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik t-Testi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Eğitim Kurumu Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim Ortaöğretim Đlköğretim ve Ortaöğretim n 113 X 9,13 SD 2,92 18 10,27 2,90 113 8,60 2,17 18 9,05 2,53 113 5,51 1,77 18 5,72 1,67 113 9,47 2,77 18 10,55 2,35 113 8,36 2,18 18 8,72 1,80 113 4,50 1,87 18 4,27 1,22 113 8,24 1,98 18 9,44 2,06 df t p 129 -1,54 ,12 129 -0,80 ,42 129 -0,46 ,64 129 -1,55 ,12 129 -0,66 ,50 129 0,49 ,62 129 -2,35 ,02** **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.41.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin 7. faktörde yer alan “Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [t(129)= -2,35; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının 97 üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili dersin verildiği eğitim kurumlarına göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,44) böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamasına ( X =8,24) göre daha fazladır. Bu sonuçtan hareketle; hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.42.’de verilmiştir. Tablo 4.42. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Bölge n X SD SS df MS F p 42 54,16 8,25 Marmara 76 53,21 10,80 Akdeniz 44 51,77 8,71 Karadeniz 26 52,38 9,06 589,318 6 Ege 98,220 1,13 ,33 Tutum 179 51,86 8,40 42900,346 497 Đç Anadolu 86,319 Toplam Doğu Anadolu 64 50,90 11,05 43489,665 503 Güney Doğu 73 54,05 8,93 Anadolu 504 52,47 9,29 Toplam Tablo 4.42.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(6,497)=1,13; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin 98 biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.43.’de verilmiştir. Tablo 4.43. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Şehrin Bulunduğu Coğrafi Bölgeye Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları 3. Faktör 2. Faktör 1. Faktör Tutum Düzeyi Bölge Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam n X SD SS df MS F p 42 76 44 26 179 64 9,11 8,96 9,09 8,42 8,70 8,70 2,91 2,89 2,81 2,30 2,42 3,22 24,520 4072,837 4097,357 6 497 503 4,087 8,195 0,49 ,80 73 9,19 3,57 504 42 76 44 26 179 64 8,86 8,40 8,30 8,15 9,50 8,57 8,42 2,85 2,03 2,37 2,32 2,14 2,11 2,37 38,709 2508,845 2547,554 6 497 503 6,451 5,048 1,27 ,26 73 8,28 2,40 504 42 76 44 26 179 64 8,47 5,66 5,59 5,43 5,07 5,40 5,42 2,25 1,83 2,07 1,64 1,89 1,87 2,00 7,927 1777,198 1785,125 6 497 503 1,321 3,576 0,36 ,89 73 5,52 1,78 504 5,45 1,88 99 7. Faktör 6. Faktör 5. Faktör 4. Faktör Tutum Düzeyi Bölge Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam Marmara Akdeniz Karadeniz Ege Đç Anadolu Doğu Anadolu Güney Doğu Anadolu Toplam n X SD SS df MS F p 42 76 44 26 179 64 9,76 9,48 8,90 9,50 9,34 9,18 2,69 3,12 3,00 1,96 2,50 3,21 25,179 3979,456 4004,635 6 497 503 4,197 8,007 0,52 ,79 73 9,65 3,12 504 42 76 44 26 179 64 9,39 8,69 8,35 8,38 8,53 7,86 7,59 2,82 1,91 2,47 2,36 2,30 2,01 2,44 57,607 2395,250 2452,857 6 497 503 9,601 4,819 1,99 ,06 73 8,31 2,07 504 42 76 44 26 179 64 8,11 4,07 4,26 4,06 3,50 3,91 3,87 2,20 1,91 1,68 1,92 1,81 1,73 1,59 35,854 1590,360 1626,214 6 497 503 5,976 3,200 1,86 ,08 73 4,56 1,99 504 42 76 44 26 179 64 4,05 8,45 8,25 7,72 7,84 8,05 7,70 1,79 1,95 2,46 1,71 1,91 2,18 2,10 38,053 2305,787 2343,839 6 497 503 6,342 4,639 1,36 ,22 73 8,52 2,18 504 8,10 2,15 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 100 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.43.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği (p>,05) görülmektedir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.44.’de verilmiştir. Tablo 4.44. Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Yerleşim Birimi Đl Tutum Đlçe Toplam Köy Toplam n X 307 143 54 504 52,12 53,58 51,56 52,47 SD SS df MS F p 9,03 258,965 2 129,483 1,50 ,22 9,24 43230,699 501 86,289 10,76 43489,665 503 9,30 Tablo 4.44.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(2,501)=1,50; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.45.’de verilmiştir. 101 Tablo 4.45. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Üniversiteye Gelmeden Önce Yaşadıkları Yerleşim Birimine Göre FarklılaşıpFarklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Yerleşim Birimi Đl Đlçe Köy Toplam Đl Đlçe Köy Toplam Đl Đlçe Köy Toplam Đl Đlçe Köy Toplam Đl Đlçe Köy Toplam Đl Đlçe Köy Toplam Đl Đlçe Köy Toplam n X SD 307 143 54 504 307 143 54 504 307 143 54 504 307 143 54 504 307 143 54 504 307 143 54 504 307 143 54 504 8,70 9,22 8,91 8,87 8,52 8,36 8,50 8,47 5,35 5,76 5,26 5,46 9,41 9,31 9,54 9,40 8,10 8,39 7,48 8,12 3,98 4,17 4,20 4,06 8,05 8,36 7,67 8,10 2,86 2,91 2,64 2,85 2,10 2,38 2,69 2,25 1,82 1,93 2,03 1,88 2,65 2,82 3,68 2,82 2,15 2,17 2,49 2,21 1,71 1,97 1,83 1,80 2,18 2,19 1,89 2,16 SS df MS F p 27,154 2 13,577 1,67 4070,204 501 8,124 4097,357 503 ,18 2,591 2 2544,963 501 2547,554 503 1,295 5,080 0,25 ,77 18,832 2 1766,293 501 1785,125 503 9,416 3,526 2,67 ,07 2,285 2 4002,350 501 4004,635 503 1,142 7,989 0,14 ,86 32,641 2 16,321 3,37 ,03** 2420,216 501 4,831 2452,857 503 4,943 2 1621,271 501 1626,214 503 2,471 3,236 0,76 ,46 20,690 2 10,345 2,23 2323,150 501 4,637 2343,839 503 ,10 **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları 102 Tablo 4.45.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin 5. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(6,497)=1,13; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, yerleşim birimleri arası varyansların homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre Scheffe testi yapılmasına karar verilmiştir. Yerleşim birimleri arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçları tablo 4.46.’da verilmiştir. Tablo 4.46. Yerleşim Birimleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Scheffe Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Yerleşim Birimi (I) Đl 5. Faktör Đlçe Yerleşim Birimi (J) Đlçe Köy Köy Ortalama Farkı (I-J) -0,29 0,62 0,91** SH p ,22 ,32 ,35 ,43 ,16 ,03 Tablo 4.46.’da verilen analiz sonuçlarına göre, üniversiteye gelmeden önce ilçede yaşayan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,39) ile üniversiteye gelmeden önce köyde yaşayan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,48) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulumuştur. Bu sonuçtan hareketle; üniversiteye gelmeden önce ilçede yaşayan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine 103 yönelik tutumlarının üniversiteye gelmeden önce köyde yaşayan fen bilgisi öğrencilerinden daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının babalarının eğitim durumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.47.’de verilmiştir. Tablo 4.47. Tutum Ölçeği Puanlarının Babalarının Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Baba Eğitim Durumu Okur-yazar Đlkokul Tutum Ortaokul Toplam Lise Üniversite Toplam n X 36 133 68 153 114 504 52,63 53,07 54,25 51,52 51,92 52,47 SD SS df MS F p 9,29 9,66 433,805 4 108,451 1,25 ,28 8,09 43055,860 499 86,284 9,30 43489,665 503 9,48 9,29 Tablo 4.47.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(4,499)=1,25; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının babalarının eğitim düzeylerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının babalarının eğitim durumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.48.’de verilmiştir. 104 Tablo 4.48. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Babalarının Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları 7. Faktör 6. Faktör 5. Faktör 4. Faktör 3. Faktör 2. Faktör 1. Faktör Tutum Düzeyi Baba Eğitim Durumu Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam n X SD 36 133 68 153 114 504 36 133 68 153 114 504 36 133 68 153 114 504 36 133 68 153 114 504 36 133 68 153 114 504 36 133 68 153 114 504 36 133 68 153 114 504 9,05 8,72 8,88 9,00 8,79 8,86 7,83 8,82 8,60 8,28 8,42 8,47 5,80 5,40 5,72 5,35 5,39 5,45 9,08 9,39 9,75 9,13 9,64 9,39 8,38 8,15 8,77 7,81 8,00 8,11 4,36 4,25 4,26 3,98 3,71 4,05 8,11 8,31 8,25 7,96 7,94 8,10 3,28 2,90 2,57 3,02 2,59 2,85 2,37 2,39 2,23 2,20 2,06 2,25 1,87 1,98 1,81 1,90 1,78 1,88 3,38 3,00 2,72 2,42 2,95 2,82 2,30 2,31 2,10 2,09 2,20 2,20 1,69 1,92 1,68 1,82 1,66 1,79 1,99 2,45 1,77 2,18 2,00 2,15 SS df MS F p 7,343 4 4090,014 499 4097,357 503 1,836 8,196 0,22 ,92 38,398 4 2509,156 499 2547,554 503 9,599 5,028 1,90 ,10 11,542 4 1773,583 499 1785,125 503 2,885 3,554 0,81 ,51 30,115 4 3974,520 499 4004,635 503 7,529 7,965 0,94 ,43 48,050 4 2404,807 499 2452,857 503 12,013 2,49 ,04** 4,819 25,944 4 1600,270 499 1626,214 503 6,486 3,207 2,02 ,09 13,348 4 2330,491 499 2343,839 503 3,337 4,670 0,71 ,58 105 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.48.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin 5. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(4,499)=2,49; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının babalarının eğitim düzeylerine göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, eğitim durumları arası varyansların homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir. Babalarının eğitim durumları arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.49.’da verilmiştir. 106 Tablo 4.49. Babalarının Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Baba Eğitim Durumu (I) Okur-yazar 5. Faktör Đlkokul Ortaokul Lise Anne Eğitim Durumu (J) Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Ortaokul Lise Üniversite Lise Üniversite Üniversite Ortalama Farkı (I-J) 0,23 -0,39 0,57 0,38 -0,62 0,34 0,15 0,96** 0,77* -0,18 SH p ,41 ,45 ,40 ,41 ,32 ,26 ,28 ,31 ,33 ,27 ,57 ,38 ,16 ,35 ,06 ,19 ,57 ,003 ,02 ,501 Tablo 4.49.’da verilen analiz sonuçlarına göre, babaları ortaokul mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,77) ile babaları lise mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,81) arasındaki fark ve babaları ortaokul mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,77) ile babaları üniversite mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,00) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; babaları ortaokul mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının annelerinin eğitim durumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.50.’de verilmiştir. 107 Tablo 4.50. Tutum Ölçeği Puanlarının Annelerinin Eğitim Durumuna Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Anne Eğitim Durumu Okur-yazar değil Okur-yazar Tutum Đlkokul Toplam Ortaokul Lise Üniversite Toplam n X SD SS df MS F p 102 51,53 8,75 40 194 55 86 27 504 52,82 53,16 54,80 50,17 53,11 52,47 10,14 5 189,995 2,22 ,051 949,975 9,21 42539,690 498 85,421 8,19 43489,665 503 10,04 9,20 9,29 Tablo 4.50.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(5,498)=2,22; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının annelerinin eğitim düzeylerine göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının annelerinin eğitim durumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.51.’de verilmiştir. Tablo 4.51. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Annelerinin Eğitim Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları 1. Faktör Tutum Düzeyi Anne Eğitim n SD SS df X Durumu Okur-yazar değil 102 8,55 3,03 40 9,27 3,33 Okur-yazar 194 8,91 2,86 28,210 Đlkokul 5 55 9,12 2,35 4069,148 498 Ortaokul 86 8,66 2,64 4097,357 503 Lise 27 9,25 2,92 Üniversite 504 8,86 2,85 Toplam MS F p 5,642 8,171 0,69 ,63 108 7. Faktör 6. Faktör 5. Faktör 4. Faktör 3. Faktör 2. Faktör Tutum Düzeyi Anne Eğitim Durumu Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam n X SD 102 40 194 55 86 27 504 102 40 194 55 86 27 504 102 40 194 55 86 27 504 102 40 194 55 86 27 504 102 40 194 55 86 27 504 102 40 194 55 86 27 504 8,36 8,00 8,69 8,80 8,13 8,37 8,47 5,51 5,52 5,43 5,98 5,09 5,40 5,45 8,97 9,40 9,57 9,85 9,04 9,92 9,39 7,69 8,30 8,24 8,52 7,74 8,88 8,11 4,30 4,30 4,03 4,27 3,63 3,85 4,05 8,12 8,02 8,27 8,23 7,84 7,40 8,10 2,34 2,39 2,30 1,89 2,10 2,27 2,25 1,86 1,85 1,87 2,09 1,91 1,30 1,88 3,04 2,79 2,78 2,36 2,83 2,97 2,82 2,34 2,46 2,07 1,97 2,39 1,64 2,20 1,88 1,87 1,73 1,75 1,67 2,14 1,79 2,16 2,09 2,05 2,09 2,32 2,46 2,15 SS df MS F p 35,110 5 2512,444 498 2547,554 503 7,022 5,045 1,39 ,22 27,304 5 1757,821 498 1785,125 503 5,461 3,530 1,54 ,17 54,131 5 3950,504 498 4004,635 503 10,826 1,36 7,933 ,23 60,007 5 2392,850 498 2452,857 503 12,001 2,49 ,03** 4,805 27,346 5 1598,868 498 1626,214 503 5,469 3,211 1,70 ,13 25,520 5 2318,319 498 2343,839 503 5,104 4,655 1,09 ,36 **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 109 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.51.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin; 5. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları”nın, öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(5,498)=2,49; p<,05] görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının annelerinin eğitim düzeylerine göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, eğitim durumları arası varyansların homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir. Annelerinin eğitim durumları arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.52.’de verilmiştir. 110 Tablo 4.52. Annelerinin Eğitim Durumları Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları Tutum Düzeyi 5. Faktör Anne Eğitim Durumu (I) Anne Eğitim Durumu (J) Okur-yazar değil Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Okur-yazar Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Đlkokul Ortaokul Lise Üniversite Ortaokul Lise Üniversite Lise Üniversite Ortalama Farkı (I-J) -0,60 -0,55** -0,83** -0,05 -1,19** 0,05 -0,23 0,56 -0,59 -0,28 0,50 -0,64 0,78** -0,36 -1,14** SH p ,41 ,27 ,37 ,32 ,47 ,38 ,45 ,42 ,55 ,33 ,28 ,45 ,38 ,51 ,48 ,14 ,04 ,02 ,88 ,01 ,89 ,61 ,18 ,28 ,40 ,07 ,15 ,04 ,48 ,02 Tablo 4.52.’de verilen analiz sonuçlarına göre, anneleri okur-yazar olmayan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,69) ile anneleri ilkokul mezunu olan, anneleri ortaokul mezunu olan ve anneleri üniversite mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamaları ( X =8,24, X =8,52 ve X = 8,88) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Anneleri ortaokul mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,52) ile anneleri lise mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,74) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Anneleri lise mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,74) ile anneleri üniversite mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının 111 aritmetik ortalaması ( X =8,88) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; anneleri üniversite mezunu olan fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının ailelerinin aylık gelir durumuna göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.53.’de verilmiştir. Tablo 4.53. Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Gelir Durumu 500 TL ve altı 501-1000 TL 1001-1500 TL Tutum 1501-2000 TL Toplam 2001-2500 TL 2501-3000 TL 3001 TL ve üstü Toplam n 53 130 163 68 38 27 25 504 X SD SS df MS F p 52,47 9,40 52,32 9,74 52,77 8,84 205,839 6 34,307 0,39 ,88 51,07 9,32 43283,825 497 87,090 53,39 9,11 43489,665 503 52,77 9,13 53,36 10,59 52,47 9,29 Tablo 4.53.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin ailelerinin aylık gelir durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(6,497)=0,39; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının ailelerinin aylık gelir durumlarına göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının ailelerinin aylık gelir durumuna göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (oneway anova) sonuçları tablo 4.54.’de verilmiştir. 112 Tablo 4.54. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Ailelerinin Aylık Gelir Durumlarına Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları 5. Faktör 4. Faktör 3. Faktör 2. Faktör 1. Faktör Tutum Düzeyi Gelir Durumu 500 TL ve altı 1001-1500 TL 2001-2500 TL 3001 TL ve üstü 501-1000 TL 1501-2000 TL 2501-3000 TL Toplam 500 TL ve altı 1001-1500 TL 2001-2500 TL 3001 TL ve üstü 501-1000 TL 1501-2000 TL 2501-3000 TL Toplam 500 TL ve altı 1001-1500 TL 2001-2500 TL 3001 TL ve üstü 501-1000 TL 1501-2000 TL 2501-3000 TL Toplam 500 TL ve altı 1001-1500 TL 2001-2500 TL 3001 TL ve üstü 501-1000 TL 1501-2000 TL 2501-3000 TL Toplam 500 TL ve altı 1001-1500 TL 2001-2500 TL 3001 TL ve üstü 501-1000 TL 1501-2000 TL 2501-3000 TL Toplam N X SD SS df 53 8,88 3,12 163 8,85 2,76 38 9,07 3,02 21,228 6 25 9,44 2,34 4076,129 497 130 8,85 2,94 4097,357 503 68 8,85 2,88 27 8,22 2,65 504 8,86 2,85 53 8,35 2,21 163 8,66 2,14 38 8,31 2,21 15,705 6 25 8,12 1,96 2531,848 497 130 8,31 2,34 2547,554 503 68 8,50 2,30 27 8,70 2,68 504 8,47 2,25 53 5,37 1,78 163 5,60 1,86 38 5,34 1,89 13,882 6 25 5,40 2,51 1771,243 497 130 5,48 1,88 1785,125 503 68 5,11 1,51 27 5,70 2,35 504 5,45 1,88 53 9,88 3,36 163 9,44 2,78 38 10,02 3,00 79,384 6 25 9,96 2,71 3925,251 497 130 9,11 2,59 4004,635 503 68 8,73 2,75 27 9,74 2,72 504 9,39 2,82 53 7,66 2,26 163 8,17 2,04 38 8,31 2,20 14,144 6 25 8,20 2,32 2438,713 497 130 8,16 2,37 2452,857 503 68 8,07 2,43 27 8,25 1,53 504 8,11 2,20 MS F p 3,538 8,201 0,43 ,85 2,618 5,094 0,51 ,79 2,314 3,564 0,64 ,69 13,231 7,898 1,67 ,12 2,357 4,907 0,48 ,82 113 7. Faktör 6. Faktör Tutum Düzeyi Gelir Durumu N X SD 500 TL ve altı 1001-1500 TL 2001-2500 TL 3001 TL ve üstü 501-1000 TL 1501-2000 TL 2501-3000 TL Toplam 500 TL ve altı 1001-1500 TL 2001-2500 TL 3001 TL ve üstü 501-1000 TL 1501-2000 TL 2501-3000 TL Toplam 53 163 38 25 130 68 27 504 53 163 38 25 130 68 27 504 4,26 4,06 4,02 3,88 4,16 3,75 4,14 4,05 8,03 7,97 8,28 8,36 8,23 8,04 8,00 8,10 1,61 1,63 1,85 2,14 1,89 1,77 2,23 1,79 1,91 1,85 2,06 2,79 2,31 2,26 2,80 2,15 SS df MS F p 11,147 6 1615,067 497 1626,214 503 1,858 3,250 0,57 ,75 8,493 6 2335,347 497 2343,839 503 1,415 4,699 0,30 ,93 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.54.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin ailelerinin aylık gelir durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği (p>,05) görülmektedir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.55.’de verilmiştir. 114 Tablo 4.55. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Tutum Toplum Gelenek Görenek Hiç Orta Çok Toplam n 8 296 195 499 X SD SS df MS F p 54,75 11,20 966,055 2 483,028 5,70 ,004* 53,47 8,52 41997,981 496 84,673 50,67 10,06 42964,036 498 52,40 9,28 *: p< ,01 anlamlılık düzeyi Tablo 4.55.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(2,496)=5,70; p<,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, etki düzeyleri arası varyansların homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir. Yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeyleri arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.56.’da verilmiştir. Tablo 4.56. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Tutum Toplam Gelenek/Görenek Gelenek/Görenek Ortalama Farkı Düzeyleri Düzeyleri (I-J) (I) (J) Hiç Orta 1,27 Çok 4,07 Orta Çok 2,79* SH p 3,29 3,31 ,8 ,69 ,22 ,001 115 Tablo 4.56.’da verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =50,67) ile yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =53,47) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının daha olumsuz olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik yönelik sonuçları tablo 4.57.’de verilmiştir. tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) 116 Tablo 4.57. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Gelenek Ve Görenek Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Gelenek Görenek Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam n X SD 8 296 195 499 8 296 195 499 8 296 195 499 8 296 195 499 8 296 195 499 8 296 195 499 8 296 195 499 9,75 9,01 8,59 8,85 9,12 8,50 8,36 8,46 5,87 5,65 5,12 5,45 8,62 9,64 9,02 9,38 8,62 8,28 7,82 8,10 3,50 4,05 4,10 4,06 9,25 8,32 7,64 8,07 2,71 2,71 3,02 2,84 1,55 2,03 2,57 2,25 2,47 1,90 1,78 1,88 3,81 2,62 3,02 2,81 3,20 1,96 2,48 2,20 1,51 1,73 1,90 1,79 1,66 2,10 2,13 2,13 SS df MS F 26,716 4001,464 4028,180 2 496 498 13,358 1,65 8,067 ,19 5,701 2528,287 2533,988 2 496 498 2,850 5,097 ,57 35,185 1734,458 1769,643 2 496 498 17,592 5,03 ,007** 3,497 51,100 3905,252 3956,353 2 496 498 25,550 3,24 7,873 ,04* 27,401 2404,755 2432,156 2 496 498 13,701 2,82 4,848 ,06 2,970 1604,978 1607,948 2 496 498 1,485 3,236 ,63 65,663 2202,882 2268,545 2 496 498 32,832 7,39 ,001** 4,441 0,55 0,45 p *: p< ,01 anlamlılık düzeyi, **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları 117 Tablo 4.57.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin, 3. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” [F(2,496)=5,03; p<,05], 4. faktörde yer alan “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” [F(2,496)=3,24; p<,05] ve 7. faktörde yer alan “Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik” [F(2,496)=7,39; p<,05] tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği görülmektedir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin “genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik” ve “insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik” tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, 3., 4. ve 7. faktörlerin etki düzeyleri arası varyanslarının homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir. Gelenek ve göreneklerin etki düzeyleri arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.58.’de verilmiştir. Tablo 4.58. Gelenek ve Göreneklerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan LSD Testi Sonuçları Tutum Düzeyi 3. Faktör 4. Faktör 7. Faktör Gelenek/Görenek Gelenek/Görenek Ortalama Düzeyleri Düzeyleri Farkı (I) (J) (I-J) Hiç Orta 0,21 Çok 0,75 Orta Çok 0,53** Hiç Orta -1,02 Çok -0,39 Orta Çok 0,62* Hiç Orta 0,92 Çok 1,60* Orta Çok 0,67** SH p ,67 ,67 ,17 1,00 1,01 ,25 ,75 ,76 ,19 ,74 ,26 ,002 ,31 ,69 ,02 ,21 ,03 ,001 118 Tablo 4.58.’de verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =5,12) ile yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =5,65) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,02) ile yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,64) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,64) ile yaşamlarında gelenek ve göreneklerin hiç etkili olmadığını belirten ve yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamaları ( X =9,25 ve X =8,32) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik ve insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının daha olumsuz olduğu söylenebilir. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin ise insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutumlarının daha olumsuz olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.59.’da verilmiştir. 119 Tablo 4.59. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Đnanç Dini Değer Hiç Tutum Orta Toplam Çok Toplam n X SD 14 200 290 504 60,14 54,41 50,77 52,47 8,22 8,31 9,56 9,29 SS df MS F p 2423,340 2 1211,670 14,78 ,00* 41066,324 501 81,969 43489,665 503 *: p< ,01 anlamlılık düzeyi Tablo 4.59.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği [F(2,501)=14,78; p<,01] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlere göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, etki düzeyleri arası varyansların homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir. Yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeyleri arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.60.’da verilmiştir. Tablo 4.60. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Tutum Toplam Dini Değer/Đnanç Düzeyleri (I) Hiç Orta Dini Değer/Đnanç Düzeyleri (J) Orta Çok Çok Ortalama Farkı (I-J) 5,72** 9,37* 3,64* SH p 2,50 2,47 0,83 ,02 ,00 ,00 120 Tablo 4.60.’da verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =60,14) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten ve yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamaları ( X =54,41 ve X =50,77) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =54,41) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =50,77) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Bu sonuçtan hareketle; yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının daha olumsuz olduğu söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.61.’de verilmiştir. 121 Tablo 4.61. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Đnanç Dini Değer Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam n X SD 14 10,71 2,36 200 9,59 2,63 290 8,27 2,87 504 8,86 2,85 14 8,64 2,09 200 8,78 1,95 290 8,24 2,42 504 8,47 2,25 14 6,42 2,50 200 5,60 1,85 290 5,31 1,85 504 5,45 1,88 14 11,00 2,48 200 9,85 2,63 290 9,00 2,89 504 9,39 2,82 14 9,21 2,29 200 8,32 1,96 290 7,92 2,33 504 8,11 2,20 14 4,50 1,99 200 3,77 1,56 290 4,23 1,91 504 4,05 1,79 14 9,64 2,20 200 8,49 2,03 290 7,75 2,17 504 8,10 2,15 SS df MS F p 253,929 2 126,965 16,55 3843,428 501 7,672 4097,357 503 ,00* 2 34,967 2512,587 501 2547,554 503 17,484 5,015 3,48 ,03** 23,832 2 1761,293 501 1785,125 503 11,916 3,516 3,39 ,03** 121,149 2 3883,486 501 4004,635 503 60,574 7,751 7,81 ,00* 35,501 2 2417,356 501 2452,857 503 17,750 4,825 3,67 ,03** 28,712 2 1597,503 501 1626,214 503 14,356 3,189 4,50 ,01** 97,542 2 2246,298 501 2343,839 503 48,771 4,484 10,87 ,00* *: p< ,01 anlamlılık düzeyi , **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları 122 Tablo 4.61.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan yedi faktöre de ait tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık gösterdiği (p<,01 ve p<,05) görülmektedir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, 1., 3., 4., 5. ve 7. faktörlerin etki düzeyleri arası varyanslarının homojen olduğu (p>,05) belirlenmiş ve buna göre LSD testi yapılmasına karar verilmiştir. Yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeyleri arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan LSD testinin sonuçları tablo 4.62.’de verilmiştir. Tablo 4.62. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc LSD Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Dini Değer/Đnanç Düzeyleri (I) Hiç 1. Faktör Orta Hiç 3. Faktör Orta Hiç 4. Faktör Orta Hiç 5. Faktör Orta Hiç 7. Faktör Orta Dini Değer/Đnanç Düzeyleri (J) Orta Çok Çok Orta Çok Çok Orta Çok Çok Orta Çok Çok Orta Çok Çok Ortalama Farkı (I-J) SH p 1,11 2,43* 1,31* 0,82 1,11** 0,29 1,15 1,99* 0,84* 0,89 1,28** 0,39 1,15** 1,88* 0,73* 0,76 0,75 0,25 0,51 0,51 0,17 0,76 0,76 0,25 0,60 0,60 0,20 0,58 0,57 0,19 ,14 ,001 ,00 ,11 ,03 ,08 ,13 ,009 ,001 ,14 ,03 ,053 ,04 ,001 ,00 Tablo 4.62.’de verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =10,71) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen 123 bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,27) ve yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,59) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,27) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulunmuştur. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =6,42) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =5,31) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =11,00) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,00) ve yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,85) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,00) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulunmuştur. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,21) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,92) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. 124 Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkili olmadığını belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =9,64) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu ve yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalamaları ( X =8,49 ve X =7,75) arasındaki fark anlamlı (p<,01 ve p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,49) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =7,75) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulunmuştur. Bu sonuçlardan hareketle; yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin 1., 3., 4., 5. ve 7. faktörlerdeki tutumlarının daha olumsuz olduğu söylenebilir. Yapılan Levene Testi sonucuna göre, 2. ve 6. faktörlerin etki düzeyleri arası varyansların homojen olmadığı (p<,05) belirlenmiş ve buna göre Tamhane testi yapılmasına karar verilmiştir. Yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeyleri arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Tamhane testinin sonuçları tablo 4.63.’de verilmiştir. 125 Tablo 4.63. Đnanç ve Dini Değerlerin Etki Düzeyleri Arasındaki Farkların Hangi Gruplar Arasında Olduğunu Belirlemek Amacı ile Yapılan Post Hoc Tamhane Testi Sonuçları Tutum Düzeyi Dini Değer/Đnanç Dini Değer/Đnanç Düzeyleri (I) Düzeyleri (J) Hiç 2. Faktör Orta Hiç 6. Faktör Orta Orta Çok Çok Orta Çok Çok Ortalama Farkı (I-J) -0,14 0,39 0,54** 0,73 0,26 0,46* SH p 0,57 0,57 0,19 0,54 ,054 0,15 ,99 ,88 ,02 ,49 ,95 ,009 Tablo 4.63.’de verilen analiz sonuçlarına göre, yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,78) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =8,24) arasındaki fark anlamlı (p<,05) bulunmuştur. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =3,77) ile yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkili olduğunu belirten fen bilgisi öğrencilerinin bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik tutum ölçeği puanlarının aritmetik ortalaması ( X =4,23) arasındaki fark anlamlı (p<,01) bulunmuştur. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.64.’de verilmiştir. 126 Tablo 4.64. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural ve Yasaların Etki Düzeyine Göre Farklılaşıp- Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Hukuki Kural Yasalar Hiç Tutum Orta Toplam Çok Toplam Tutum Düzeyi n 16 199 289 504 X SD SS df 51,43 10,39 18,321 2 52,46 9,34 43471,344 501 52,53 9,23 43489,665 503 52,47 9,29 MS F p 9,160 86,769 0,10 ,90 Tablo 4.64.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(2,501)=0,10; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasalara göre değişiklik göstermediği söylenebilir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre farklılaşıpfarklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.65.’de verilmiştir. 127 Tablo 4.65. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Hukuki Kural ve Yasaların Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Kural Yasalar Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam n 16 199 289 504 16 199 289 504 16 199 289 504 16 199 289 504 16 199 289 504 16 199 289 504 16 199 289 504 X SD 8,62 8,82 8,91 8,86 7,81 8,55 8,44 8,47 5,31 5,42 5,49 5,45 8,62 9,49 9,37 9,39 8,31 8,15 8,08 8,11 4,56 3,87 4,15 4,05 8,18 8,13 8,07 8,10 3,07 2,93 2,79 2,85 2,48 2,26 2,23 2,25 2,02 1,99 1,80 1,88 4,08 2,82 2,74 2,82 2,24 2,23 2,19 2,20 1,78 1,81 1,78 1,79 2,37 2,17 2,14 2,15 SS df MS F p 1,755 2 4095,602 501 4097,357 503 ,878 8,175 0,10 ,89 2 8,398 2539,156 501 2547,554 503 4,199 5,068 0,82 ,43 ,916 2 1784,209 501 1785,125 503 ,458 3,561 0,12 ,87 11,752 2 3992,883 501 4004,635 503 5,876 7,970 0,73 ,47 1,242 2 2451,615 501 2452,857 503 ,621 4,893 0,12 ,88 13,739 2 1612,475 501 1626,214 503 6,870 3,219 2,13 ,11 ,591 2 2343,248 501 2343,839 503 ,296 4,677 0,06 ,93 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları 128 Tablo 4.65.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan yedi faktöre de ait tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasaların etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği (p>,05) görülmektedir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan insani değerlerin etki düzeylerine göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.66.’da verilmiştir. Tablo 4.66. Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlere Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi Đnsani Değerler Hiç Tutum Orta Toplam Çok Toplam n 13 62 429 504 X SD SS df 52,15 10,12 157,864 2 53,96 7,29 43331,800 501 52,26 9,52 43489,665 503 52,47 9,29 MS F p 78,932 86,491 0,91 ,40 Tablo 4.66.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan insani değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği [F(2,501)=0,913; p>,05] görülmektedir. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum ölçeği puanlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan insani değerlere göre farklılaşıp-farklılaşmadığına yönelik tek faktörlü varyans analizi (one-way anova) sonuçları tablo 4.67.’de verilmiştir. 129 Tablo 4.67. Alt Faktörlerde Yer Alan Tutum Ölçeği Puanlarının Öğrencilerin Yaşamlarında Etkili Olan Đnsani Değerlerin Etki Düzeylerine Göre Farklılaşıp-Farklılaşmadığına Yönelik Tek Faktörlü Varyans Analizi Sonuçları Tutum Düzeyi 1. Faktör 2. Faktör 3. Faktör 4. Faktör 5. Faktör 6. Faktör 7. Faktör Đnsani Değerler Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam Hiç Orta Çok Toplam n X SD 13 62 429 504 13 62 429 504 13 62 429 504 13 62 429 504 13 62 429 504 13 62 429 504 13 62 429 504 9,46 9,17 8,80 8,86 8,07 8,79 8,43 8,47 5,23 5,61 5,44 5,45 9,00 10,01 9,31 9,39 8,30 8,00 8,13 8,11 3,23 4,00 4,09 4,05 8,84 8,37 8,03 8,10 3,66 2,53 2,87 2,85 3,01 1,95 2,26 2,25 2,97 1,99 1,83 1,88 1,87 2,70 2,85 2,82 2,83 2,16 2,19 2,20 1,42 1,72 1,81 1,79 2,67 1,65 2,20 2,15 SS df MS F p 12,136 2 4085,221 501 4097,357 503 6,068 8,154 0,74 ,47 8,869 2 2538,684 501 2547,554 503 4,435 5,067 0,87 ,41 2,257 2 1782,868 501 1785,125 503 1,128 3,559 0,31 ,72 28,402 2 14,201 3976,233 501 7,937 4004,635 503 1,78 ,16 1,398 2 2451,459 501 2452,857 503 ,699 4,893 0,14 ,86 9,636 2 1616,578 501 1626,214 503 4,818 3,227 1,49 ,22 13,353 2 2330,486 501 2343,839 503 6,676 4,652 1,43 ,23 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları 130 Tablo 4.67.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan yedi faktöre de ait tutumlarının öğrencilerin yaşamlarında etkili olan insani değerlerin etki düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir farklılık göstermediği (p>,05) görülmektedir. 4.5. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki Bilgileri ile Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Bulgu ve Yorumlar Bu bölümde araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının benzerliğine yönelik bulgular tabloya aktarılmış ve yorumlanmıştır. Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının benzerliğine yönelik pearson momentler çarpım korelasyon testi sonuçları tablo 4.68.’de verilmiştir. Tablo 4.68. Bilgi ile Tutum Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi 1 . 504 Tutum ,03 ,45 504 Tablo 4.68.’de verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasında düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı olmayan bir ilişki [r=,03; p>,05] saptanmıştır. Buna göre, H0 hipotezi red edilmemiştir. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasında anlamlı olmayan bir ilişki bulunmakla birlikte düşük düzeyde de olsa fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik görüşlerinin de olumlu yönde arttığı söylenebilir. 131 Araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının benzerliğine yönelik pearson momentler çarpım korelasyon testi sonuçları tablo 4.69.’da verilmiştir. Tablo 4.69. Bilgi ile Alt Faktörlerdeki Tutum Arasındaki Benzerliğine Đlişkin Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Testi Sonuçları Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi Pearson Correlation Sig. (2-tailed) N Bilgi 1 . 504 Bilgi 1 . 504 Bilgi 1 . 504 Bilgi 1 . 504 Bilgi 1 . 504 Bilgi 1 . 504 Bilgi 1 . 504 1. Faktör -,07 ,09 504 2. Faktör ,12 ,00* 504 3. Faktör -,10 ,01** 504 4. Faktör ,10 ,01** 504 5. Faktör ,15 ,00* 504 6. Faktör -,04 ,32 ,504 7. Faktör -,05 ,23 504 *: p< ,01 anlamlılık düzeyi, **: p< ,05 anlamlılık düzeyi 1. Faktör: Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutumları 2. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutumları 3. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutumları 4. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 5. Faktör: Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutumları 6. Faktör: Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutumları 132 7. Faktör: Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Tablo 4.69.’da verilen analiz sonuçlarına göre, fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile 2. faktörde yer alan “Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik”, 4. faktörde yer alan “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” ve 5. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları arasında düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki [(r=,12; p<,05), (r=,10; p<,05), (r=,15; p<,05)] saptanmıştır. Fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile 3. faktörde yer alan “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” tutumları arasında da düşük düzeyde, negatif yönde ve anlamlı bir ilişki [(r= -0,10; p<,05)] saptanmıştır. Bu sonuçtan hareketle; fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça “Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik”, “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” ve “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumlarının da olumlu yönde arttığı, buna karşılık “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” tutumlarının da olumsuz yönde arttığı söylenebilir. 4.6. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin Bulgu ve Yorumlar Bu bölümde, araştırmaya katılan fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan ifadelere açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizlerinden elde edilenen bulgulara ve yorumlara yer verilmiştir. Ölçek yedi boyutlu olduğu için; öğrencilerin her bir ifadeye verdikleri cevaplar yedi boyutta incelenmiştir ve öğrencilerin her bir ifadeye verdikleri cevaplar ortak maddeler halinde gruplanmıştır. Aşağıda her bir ifadeye verilen cevaplar ve nedenleri frekans ve yüzde olarak belirtilmiştir. 133 4.6.1. Öğrencilerin, Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik Tutum ve Görüşleri ĐFADE: Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır. Katılıyorum, çünkü: 1) Bir aile sahip olduğu çocuklardan daha farklı cinsiyetteki çocuklara sahip olmayı isteme hakkına sahip olmalıdır. 2) Đnsanlara böyle bir tercih hakkı verilmelidir. Kararsızım, çünkü; 1) Ailelerin çocuklarının cinsiyetlerini seçme tercihlerine saygı duyulmalı ama bu yapılırken de yaşamın doğal dengesi bozulabilir. 2) Genelde, aileler erkek çocuk isterler. Katılmıyorum, çünkü; 1) Toplumda kadın-erkek nüfusu bakımından dengesizlik meydana gelir. 2) Doğacak çocuğun cinsiyeti şansa bırakılmalıdır. 3) Doğacak çocuğun cinsiyeti Allah’ın takdiridir. 4) Bizim ülkemizde erkek çocuk daha değerli olduğundan çoğunlukla aileler erkek çocuk isterler. 5) Cinsiyet ayrımına karşıyım. 6) Doğacak çocuğun cinsiyetinin hiçbir önemi yok, sağlıklı olması daha önemlidir. Toplam f % 4 4 2 f 2 % 4 4 2 f 2 % 26 26 22 14 22 14 12 12 8 8 6 6 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %6’sı katıldıklarını, %6’sı kararsız olduklarını ve %88’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, ailelere doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkının verilmesini doğru bulmamaktadırlar. “Her ailenin doğacak çocuklarının cinsiyetini seçme hakkı olmalıdır” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise toplumda kadınerkek nüfusu bakımından dengesizlik meydana geleceği, doğacak çocuğun cinsiyetinin şansa bırakılması gerektiği, doğacak çocuğun cinsiyetinin Allah’ın takdiri olduğu, bizim ülkemizde erkek çocuk daha değerli olduğundan çoğunlukla ailelerin erkek çocuk isteyecekleri, cinsiyet ayrımına karşı oldukları ve doğacak çocuğun cinsiyetinin hiçbir öneminin olmadığı, sağlıklı olmasının daha önemli olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri cinsiyet seçimi konusunda en fazla (%26’sı) olarak, doğal düzene yönelik; toplumda kadın-erkek nüfusu bakımından dengesizlik meydana gelebileceği çekincesine sahiptirler. 134 ĐFADE: Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır. Katılıyorum, çünkü: 1) Dünyanın hem fiziksel hemde kişilik bakımından mükemmel kişilere ihtiyacı vardır. 2) Herkes mükemmel olsun. Kararsızım, çünkü; 1) Dünya şuan olduğundan daha kötü bir hale gelebilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Kişisel farklılıklar olmaz. Tek tip bir insan nesli olur. Herkes, robot gibi olur. 2) Doğanın bir dengesi var ve bu denge bozulur. 3) Herkes mükemmel olursa, mükemmel olmanın bir anlamı kalmaz. 4) Dinen uygun değil. 5) Etik değil. 6) Kontrol edilemez bir hal alabilir ve kötü amaçlı kullanılmaya başlanır. 7) Maddi imkanları daha fazla olan bireyler bu teknolojiden yararlanırken, diğer bireyler yararlanamazlar. Bu da eşitliğe aykırı. Toplam f % 12 12 2 f 2 f 2 % 2 % 26 26 24 24 14 14 8 6 8 6 4 4 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %14’ü katıldıklarını, %2’si kararsız olduklarını ve %84’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmasını doğru bulmamaktadırlar. “Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak için biyoteknoloji kullanılmalıdır” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise kişisel farklılıkların ortadan kalkacağı bundan dolayı tek tip bir insan nesli olacağı ve herkesin robot gibi olacağı, doğanın bir dengesinin olduğu ve bu dengenin bozulacağı, herkes mükemmel olursa, mükemmel olmanın bir anlamının kalmayacağı, dinen uygun olmadığı, etik olmadığı, kontrol edilemez bir hal alabileceği ve kötü amaçlı kullanılmaya başlanacağı ve maddi imkanları daha fazla olan bireylerin bu teknolojiden yararlanırken, diğer bireylerin yararlanamayacağı bunun da eşitliğe aykırı olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak konusunda en fazla (%26’sı) olarak, 135 insana yönelik; kişisel farklılıkların ortadan kalkacağı bundan dolayı tek tip bir insan nesli olacağı ve herkesin robot gibi olacağı çekincesine sahiptirler. ĐFADE: Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir. Katılıyorum, çünkü: f % 1) Doğan çocuk özürlü olursa ilerde bu hem çocuğun kendisi hemde 10 10 ailesi için çok zor bir durum olur. 2) Sağlıklı bireylerin topluma faydası daha fazladır. 2 2 Kararsızım, çünkü; f % 1) Hasta bireyin bakımını üstlenmek çok büyük sorumluluk ister. 6 6 2) Doğacak çocuk özürlü olursa bu hem çocuğun kendisi hemde ailesi için çok zor bir durum olur ama küretajla alınırsa da dini 2 2 anlamda doğru olup olmadığını bilmiyorum. 3) Đnaçlarla gerçekleri karşı karşıya bırakan bir durum. 2 2 4) Tıbben uygun olan zamanda alınabilir, bebek büyürse alınamaz. 2 2 5) Buna anne karar vermelidir. 2 2 Katılmıyorum, çünkü; f % 1) Her canlının yaşam hakkı vardır ve anne karnında bile olsa o da 44 44 bir canlıdır. 2) Bu bir cinayet sayılır. 12 12 3) Dinen günah allah’ın verdiği canı kimse alamaz. 12 12 4) Etik değil 4 4 5) Allah’ın verdiğine şükür edilmelidir. 2 2 Toplam 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %12’si katıldıklarını, %14’ü kararsız olduklarını ve %74’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, anne karnındaki bir embriyonun genlerinin incelenerek özürlü olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına küretajla son verilmesini doğru bulmamaktadırlar. “Anne karnındaki bir embriyonun genleri incelenerek, özürlü olduğu belirlenen bebeklerin yaşamlarına kürtajla son verilmelidir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise her canlının yaşam hakkı olduğu ve anne karnında bile olsa onun da bir canlı olduğu, bunun bir cinayet sayılacağı, dinen günah olduğu ve allah’ın verdiği canı kimsenin alamayacağı, etik olmadığı, Allah’ın verdiğine şükür edilmesi gerektiğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri özürlü olduğu belirlenen bebeklerin 136 küretajla alınması konusunda en fazla (%44’ü) olarak, canlıların yaşama hakkına yönelik; her canlının yaşam hakkı olduğu ve anne karnında bile olsa özürlü olduğu belirlenen fetusun da bir canlı olduğu görüşüne sahiptirler. ĐFADE: Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim. Katılıyorum, çünkü: 1) Böyle bir imkanım olursa kullanırım. Kararsızım, çünkü; 1) O anki şartalara bağlı. 2) Şu an bir fikrim yok. Katılmıyorum, çünkü; 1) Cinsiyetinin hiçbir önemi yok, sağlıklı olması daha önemlidir. 2) Doğacak çocuğun cinsiyeti şansa bırakılmalıdır. 3) Doğacak çocuğun cinsiyeti Allah’ın takdiridir. 4) Ahlaki açıdan yanlış. 5) Herkes çocuğunun cinsiyetini seçmeye kalkarsa doğanın dengesi bozulur. Toplam f 10 f 8 6 f 32 28 8 4 % 10 % 8 6 % 32 28 8 4 4 4 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %10’u katıldıklarını, %14’ü kararsız olduklarını ve %76’sı katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, ilerde tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olurlarsa doğacak bebeklerinin cinsiyetini seçmek istememektedirler. “Đleride tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olacak olursam doğacak bebeğimin cinsiyetini seçmek isterim” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise cinsiyetin hiçbir öneminin olmaması, sağlıklı olmasının daha önemli olması, doğacak çocuğun cinsiyetinin şansa bırakılması gerektiği, doğacak çocuğun cinsiyetinin Allah’ın takdiri olduğu, ahlaki açıdan yanlış olduğu ve herkes çocuğunun cinsiyetini seçmeye kalkarsa doğanın dengesinin bozulacağıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri kendi çocuklarının cinsiyet seçimi konusunda en fazla (%32’si) olarak, doğacak bebeğe yönelik; cinsiyetin hiçbir öneminin olmadığı, sağlıklı olmasının daha önemli olduğu görüşüne sahiptirler. 137 4.6.2. Öğrencilerin, Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik Tutum ve Görüşleri ĐFADE: Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru değildir. Katılıyorum, çünkü: 1) Đnsan genlerinin koyunlara aktarılmasının, sağlığa zararlı sonuçları olabilir. 2) Her canlının kendine ait özellikleri vardır. Bunlar değiştirilmemelidir. 3) Đnsanla hayvan aynı yerde kulanılmamalıdır. 4) Etik değil. 5) Böyle bir şeyin yapılması mümkün değil. 6) Dinen yanlış. Kararsızım, çünkü; 2) Bu konuda yeterince bir bilgim yok. 1) Sonucun insanı nasıl etkileyeceğini bilmiyorum. Katılmıyorum, çünkü; 1) Đnsanlara bir faydası olcaksa ve hastalıkların tedavisinde kullanılacaksa yapılmasında sakınca görmüyorum. 2) Bilimin gelişmesi adına birşeyler yapılmalı. Toplam f % 24 24 16 16 10 8 4 2 f 8 4 f 10 8 4 2 % 8 4 % 22 22 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru değildir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %64’ü katıldıklarını, %12’si kararsız olduklarını ve %24’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, insan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak, koyun sütlerinde insan proteini üretilmesini doğru bulmamaktadırlar. “Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı yapılarak; koyun sütlerinde insan proteini üretilmesi doğru değildir” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise insan genlerinin koyunlara aktarılmasının, sağlığa zararlı sonuçlarının olabileceği, her canlının kendine ait özelliklerinin olduğu ve bunların değiştirilmemesi gerektiği, insanla hayvanın aynı yerde kulanılmaması gerektiği, etik olmadığı, böyle bir şeyin yapılmasının mümkün olmadığı ve bu uygulamaların dinen yanlış olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insan genlerinin koyunlara aktarımı konusunda en fazla (%24’ü) olarak, insan sağlığına yönelik; insan genlerinin 138 koyunlara aktarılmasının sağlığa zararlı sonuçlar ortaya çıkarabileceği çekincesine sahiptirler. ĐFADE: Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir. Katılıyorum, çünkü: f % 1) Etik değil 14 14 2) Her canlının kendine ait özellikleri bulunmaktadır ve bu 14 14 canlıların genetik yapıları aynı değildir. 3) Kötü sonuçları olabilir. 4 4 4) Organ nakilleri için gerekli organları, hayvanlarda 2 2 oluşturmaktansa insanları organ bağışı konusunda bilinçlendirmek daha doğru olur. 5) Canlılara bu kadar fazla müdahale edilmemeli. 2 2 Kararsızım, çünkü; f % 1) Bu uygulamaların yarar ve zararları konusunda bir bilgimiz yok. 6 6 Katılmıyorum, çünkü; f % 1) Doğal yaşam dengesini bozmamak kaydıyla, insan hayatı için her 34 34 şey yapılabilir. 2) Organ bekleyen bir sürü insan varken bunu yapmak gerekli. 18 18 3) Bilim deneyler yoluyla olur. 2 2 4) Hayvanlarla insan yapısı büyük oranda uyuşuyor. 2 2 5) Kök hücre çalışmaları başarılı bir biyoteknoloji ürünüdür. 2 2 Toplam 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %36’sı katıldıklarını, %6’sı kararsız olduklarını ve %58’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmasını doğru bulmaktadırlar. “Organ nakillerinde kullanmak için organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılmaması gerekir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise doğal yaşam dengesini bozmamak kaydıyla, insan hayatı için her şeyin yapılabileceği, organ bekleyen bir sürü insan varken bunu yapmanın gerekli olduğu, bilimin deneyler yoluyla olduğu, hayvanlarla insan yapısının büyük oranda uyuşduğu ve kök hücre çalışmalarının başarılı bir biyoteknoloji ürünü olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana 139 rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılması konusunda en fazla (%34’ü) olarak, insan sağlığına yönelik; doğal yaşam dengesini bozmamak kaydıyla, insan hayatı için her şeyin yapılabileceği görüşüne sahiptirler. ĐFADE: Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmuyorum. Katılıyorum, çünkü: 1) Yaradılış gereği yapıları farklı olan canlılar arasında genetik materyal transferi yapılması kötü sonuçlar doğurur. 2) Đnsan en değerli varlıktır. Đnsanın hayvan seviyesine düşürülmesine karşıyım. 3) Etik değil 4) Farklı yapıdaki canlılar ortaya çıkabilir. 5) Bir canlı türü için iyi olurken diğeri için kötü olur. Kararsızım, çünkü; 1) Ne tür sonuçlar doğuracağı konusunda tereddütlerim var. 2) Yapılış amacına bağlıdır. Đyi niyetle yapılacaksa olabilir. 3) Đnsan yapısına en çok benzeyen canlılar kullanılabilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Đnsan sağlığı ve hastalıkların tedavisi için yapılmalı. 2) Bilim adına ilerleme olacaksa yapılmasında sakınca yok. Toplam f % 32 32 10 10 4 4 2 2 2 2 f % 8 8 6 6 2 2 f % 30 30 4 4 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmuyorum” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin % 50’si katıldıklarını, %16’sı kararsız olduklarını ve %34’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin yarısı, insanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmamaktadırlar. “Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılmasını doğru bulmuyorum” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise yaradılış gereği yapıları farklı olan canlılar arasında genetik materyal transferi yapılmasının kötü sonuçlar doğuracağı, insanın en değerli varlık olduğu bu yüzden insanın hayvan seviyesine düşürülmemesi gerektiği, etik olmadığı, farklı yapıdaki canlıların ortaya çıkabileceği ve bir canlı türü için iyi olurken diğeri için kötü olacağıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılması konusunda en fazla (%32’si) olarak, doğal düzene yönelik; yaradılış gereği yapıları farklı olan canlılar arasında 140 genetik materyal transferi yapılmasının kötü sonuçlar doğurabileceği çekincesine sahiptirler. 4.6.3. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik Tutum ve Görüşleri ĐFADE: Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca yoktur. Katılıyorum, çünkü: 1) Đnsan sağlığına bir zararı yoksa bilgi verilmesine gerek yoktur. Katılmıyorum, çünkü; 1) Đnsanlar bu tür gıdaların yararları ve zararları konusunda bilgilendirilmeli, bu gıdaların satın alınmasında tercih kendilerine bırakılmalıdır. 2) Bu tür gıdaların %100 zararsız olduğunu düşünmüyorum. 3) Bu tür gıdaların farklı hastalıkların oluşması üzerinde etkisi vardır. 4) Bu tür gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılması yasalara aykırıdır. 5) Etik değil. Toplam f 2 f % 2 % 66 66 18 18 6 6 6 6 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca yoktur” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %2’si katıldıklarını ve %98’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin hemen hemen tamamı, genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasını doğru bulmamaktadırlar. “Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasında sakınca yoktur” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise insanların bu tür gıdaların yararları ve zararları konusunda bilgilendirilmesi gerektiği ve bu gıdaların satın alınmasında tercihin kendilerine bırakılması gerekildiği, bu tür gıdaların %100 zararsız olduğunu düşünmedikleri, bu tür gıdaların farklı hastalıkların oluşması üzerinde etkisi olduğu, bu tür gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılmasının yasalara aykırı olduğu ve etik olmadığıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılması konusunda en fazla (%66’sı) olarak, 141 tüketicinin bilgilendirilmesine yönelik; insanların GDO’lu gıdaların yararları ve zararları konusunda bilgilendirilmesi gerektiği ve bu gıdaların satın alınmasında tercihin tüketiciye bırakılması gerekildiği görüşüne sahiptirler. ĐFADE: Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur. Kararsızım, çünkü; f % 1) Genetik yapısında ne tür değişiklikler yapıldığına göre riski 2 2 değişebilir. Katılmıyorum, çünkü; f % 1) Canlıları etkileyerek farklı türlerin yok olmasına sebep olur ve bu 80 80 da doğanın dengesini bozar. 2) Đnsanların sağlığını etkiler çeşitli hastalıklar çıkar. 18 18 Toplam 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %2’si kararsız olduklarını ve %98’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin hemen hemen tamamı, genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin bir riskinin olduğunu düşünmektedirler. “Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesinin herhangi bir riski yoktur” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise canlıları etkileyerek farklı türlerin yok olmasına sebep olacağı ve bunun da doğanın dengesini bozacağı ve insanların sağlığını etkileyerek çeşitli hastalıklara sebep olacağıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesi konusunda en fazla (%80’i) olarak, doğal düzene yönelik; canlıları etkileyerek farklı türlerin yok olmasına sebep olacağı ve bunun da doğanın dengesini bozacağı çekincesine sahiptirler. 142 ĐFADE: Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Katılıyorum, çünkü; 1) Đnsanlara zarar vermemesi için gerekli önlemler alınmıştır. Kararsızım, çünkü; 1) Olumlu ve olumsuz yanlarıda olabilir 2) Đnsanlara herhangi bir zararının bulunmadığı deneylerle ispatlanmalıdır. Katılmıyorum, çünkü; 1) Đnsanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakır. 2) Günümüzde kanserler gibi çeşitli hastalıklar çoğaldı. 3) Her şeyin en doğalı iyidir. Toplam f 2 f 10 % 2 % 10 4 4 f % 62 62 14 14 8 8 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %2’si katıldıklarını, %14’ü kararsız olduklarını ve %84’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisinin olduğunu düşünmektedirler. “Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise insanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakacağı, günümüzde kanserler gibi çeşitli hastalıkların çoğaldığı ve her şeyin en doğalının iyi olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda en fazla (%62’si) olarak, insan sağlığına yönelik; insanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakacağı çekincesine sahiptirler. 143 4.6.4. Öğrencilerin, Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri ĐFADE: Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır. f % Katılıyorum, çünkü; 1) Dini açıdan doğru değil. 32 32 2) Çok istisnai durumlar haricinde böyle şeylerin yapılmasını doğru 2 2 bulmuyorum. 3) Etik değil. 2 2 Kararsızım, çünkü; f % 1) Đnsanların yararına olan çalışmalar desteklenebilir. 12 12 2) Bilim insanların hizmetindedir ama bazı durumlar istisnadır. 6 6 3) Đnsanlığa faydalı olan çalışmalar yapılmalı ama dini açıdan yanlış 2 2 buluyorum. f % Katılmıyorum, çünkü; 1) Đnsanların yararına bir müdahale ise yapılmalı. 24 24 2) Hastalıkların çaresi olacaksa yapılmalı. 10 10 3) Bilim adına yapılmalı. 6 6 4) Aykırı olsaydı, Allah bu zekayı insanlara vermezdi. 4 4 Toplam 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %36’sı katıldıklarını, %20’si kararsız olduklarını ve %44’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu, insanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkının olduğunu ve bununda yaratılışa aykırı olmadığını düşünmektedirler. “Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etme hakkı yoktur, yaradılışa aykırıdır” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise insanların yararına bir müdahale olacaksa ve hastalıkların çaresi olacaksa yapılması gerektiği, bilim adına yapılması gerektiği ve Allah bu zekayı insanlara verdiyse insanlarında canlıların DNA’sına müdahale edebileceğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insanların, canlıların DNA’sına müdahale etmesi konusunda en fazla (%24’ü) olarak, insan yararına yönelik; insanların yararına olacaksa eğer insanlar, canlıların DNA’sına müdahale edebilir görüşüne sahiptirler. 144 ĐFADE: Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır. Katılıyorum, çünkü; 1) Bilinçsizce yapılan herşey kötü sonuçlar doğurur. 2) Günümüzde o kadar çok hastalık varki sebebide budur. 3) Đnsan DNA’sına zarar verir. 4) Doğanın dengesi bozulur. Kararsızım, çünkü; 1) Bu konuda bir bilgim yok. 2) Bekleyip görmek lazım. Katılmıyorum, çünkü; 1) Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanıldığını sanmıyorum. Toplam f % 60 60 22 22 4 4 4 4 f % 6 6 2 2 f % 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %90’ı katıldıklarını, %8’i kararsız olduklarını ve %2’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte yeni hastalıkların ortaya çıkacağını düşünmektedirler. “Biyoteknolojik ürünlerin bilinçsizce kullanılması ile gelecekte, yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise bilinçsizce yapılan herşeyin kötü sonuçlar doğuracağı, günümüzde ortaya çıkan hastalıkların sebebinin bu olduğu, insan DNA’sına zarar vereceği ve doğanın dengesinin bozulacağıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri biyoteknolojik ürünlerin gelecekte yeni hastalıkları ortaya çıkaracağı konusunda en fazla (%60’ı) olarak, insan sağlığına yönelik; kötü sonuçlar doğuracağı çekincesine sahiptirler. 145 ĐFADE: Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerekir. Katılıyorum, çünkü; 1) Canlıların doğasının değiştirilmesi onların yaşama hakkını ellerinden alır. 2) Ekosistemin dengesi bozulur. 3) Dinen uygun değil. Kararsızım, çünkü; 1) Değiştirilebilir ancak diğer canlıların sağlığını bozmayacaksa yapılmalı. 2) Đnsanlık daha önemlidir. 3) Bu işlemler yapılmadan ilerleme olmayacağından nispeten sınırlı şekilde yapılabilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Doğal dengeye zarar vermeyecekse yapılabilir. 2) Đnsanın varlığını sürdürmesi için kullanılabilir. 3) Doğanın kötü sonuçları giderilebilir. Toplam f % 32 32 32 2 f 32 2 % 6 6 2 2 2 2 f % 12 12 10 10 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerekir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %66’sı katıldıklarını, %10’u kararsız olduklarını ve %24’ü katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu, insanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerektiğini düşünmektedirler. “Đnsanların; kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanmaması gerekir” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise canlıların doğasının değiştirilmesinin yaşama hakkını ellerinden alacağı, ekosistemin dengesinin bozulacağı ve dinen uygun olmadığıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insanların, kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanması konusunda en fazla (%32’si) olarak, canlıların yaşam hakkına yönelik ve yine en fazla (%32’si) olarak, doğal düzene yönelik; canlıların doğasının değiştirilmesinin onların yaşama hakkını ellerinden alacağı ve ekosistemin dengesinin bozulacağı çekincesine sahiptirler. 146 ĐFADE: Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen değişiklik şekilde yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır. Katılıyorum, çünkü; 1) Kontrol edilmesi zorlaşır ve kişilerin maddi ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanabilir. Biyolojik savaşlar çıkabilir. 2) Doğanın dengesi bozulacak. 3) Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar ortaya çıkabilir. 4) Etik değil. 5) Bu gidişle insanlardan eser kalmayacak. 6) Đnsanlar işsiz kalabilir. Kararsızım, çünkü; 1) Hangi amaçla yapıldığına göre sonuçları değişebilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Đnsanların hastalıkları tedavi edilebilir. 2) Bir bilim dalı olduğu için zararlı sonuçlar doğurmaz. 3) Gelişime açık olmamız gerekiyor. Toplam f % 38 38 26 26 6 6 4 4 4 4 2 2 f % 8 8 f % 8 8 2 2 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %80’i katıldıklarını, %8’i kararsız olduklarını ve %12’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, insanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesinin gelecekte kötü sonuçlar doğuracağını düşünmektedirler. “Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi ile gelecekte biyoteknoloji kötü sonuçlar doğuracaktır” ifadesine olumlu yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise biyoteknoloji sonucu insanların işsiz kalabileceği, bu gidişle insanlardan eser kalmayacağı, kontrol edilmesinin zorlaşacağı ve kişilerin maddi ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanılabileği, doğanın dengesinin bozulacağı, tedavisi mümkün olmayan hastalıkların ortaya çıkabileceği, yapılan çalışmaların etik olmadığıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi konusunda en fazla (%38’i) olarak, biyoteknoji uygulamalarına yönelik; kontrol edilmesinin zorlaşacağı ve kişilerin maddi ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanılabileği, biyolojik savaşların çıkabileceği çekincesine sahiptirler. 147 4.6.5. Öğrencilerin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri ĐFADE: Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle tüketilebilir. Katılıyorum, çünkü; 1) Eğer sağlığa herhangi bir zararının olmadığı belirlenirse tüketilebilir. 2) Biyoteknolojik yöntemlere güveniyorum. Gerekli önlemler alınıyordur. 3) Olumsuz etkisi yoktur, tüketilebilir. Kararsızım, çünkü; 1) Olumsuz etkilere sahip olup olmadığından emin değilim. 2) Đnsanlar bu sayede daha ucuz beslenebilirler ve böylece aç insanların sayısı azalabilir. Ancak sağlığı olumsuz etkileyen işlemler içerir. 3) Şu an olumsuz bir etkisi olmasa bile uzun bir zaman sonra olumsuz etki oluşturabilir. 4) Bu konuda yeterli bir bilgim yok. 5) Bazı gıdaların olumsuz bir etkisi yokken bazıları zararlı olabilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisi vardır. 2) Bu tür gıdaların içinde hormonlar olduğu için tüketilmemeli. 3) Đnsan genlerinde mutasyonlara sebep olurlar. 4) Doğal olan gıdaların tüketilmesinden yanayım. 5) Şimdiye kadar güven vermediler, ortada güvensiz bir durum oluştu. 6) Bu tür gıdaların olumsuz bir etkisinin olmadığı kesnlikle deneylerle kanıtlanmalı. Toplam f % 12 12 6 6 6 f 6 6 % 6 2 2 4 4 12 2 f 30 2 2 6 12 2 % 30 2 2 6 8 8 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle tüketilebilir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %24’ü katıldıklarını, %26’sı kararsız olduklarını ve %50’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin yarısı, biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdaların olumsuz etkileri olduğunu ve güvenle tüketilemeyeceğini düşünmektedirler. “Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdalar olumsuz etkilere sahip olmadığından güvenle tüketilebilir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisinin olduğu, bu tür gıdaların içinde hormonlar olduğu için tüketilmemesi gerektiği, insan genlerinde 148 mutasyonlara sebep olacakları, doğal olan gıdaların tüketilmesi, bu tür gıdaların şimdiye kadar güven vermedikleri ve ortada güvensiz bir durumun oluştuğu ve bu tür gıdaların olumsuz bir etkisinin olmadığının kesinlikle deneylerle kanıtlanması gerektiğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdaların etkileri ve güvenle tüketilmesi konusunda en fazla (%30’u) olarak, GDO’lu gıda güvenliğine yönelik; bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisinin olacağı çekincesine sahiptirler. ĐFADE: Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı değiştirilebilir. Katılıyorum, çünkü; 1) Daha sağlıklı olacaksa olabilir. 2) Biyoteknoloji çalışmalarının insanlık yararına olduğunu düşünüyorum. 3) Daha ucuz besin elde edilecekse olabilir. Kararsızım, çünkü; 1) %100 sağlıklı olduğu kanıtlanmadı. Katılmıyorum, çünkü; 1) Her canlının kendine ait bir özelliği ve görevi var. Doğal denge bozulmamalı. 2) Đnsan sağlığını bozar. Çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. 3) Lezzetli olmaz. 4) Etik değil 5) Bir şeyi yaparken başka bir şeye zarar verebiliriz. 6) Biyoteknolojinin hayatın içindeki bu tür şeyler için kulanılması henüz erken. Toplam f 12 % 12 4 4 2 f 2 f 40 2 % 2 % 40 28 4 4 2 28 4 4 2 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı değiştirilebilir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %18’i katıldıklarını, %2’si kararsız olduklarını ve %80’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısının değiştirilmemesi gerektiğini düşünmektedirler. “Đnsan beslenmesinde, daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısı değiştirilebilir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise çiftlik hayvanlarının genetik yapısının değiştirilmesinin insan sağlığını bozacağı ve çeşitli hastalıkların otaya çıkacağı, bu tür hayvanların etlerinin lezzetli olmayacağı, her canlının kendine ait bir özelliğinin ve görevinin olduğu bu yüzden doğal dengenin 149 bozulmaması gerektiği, etik olmadığı, bir şeyi yaparken başka bir şeye zarar verebileceğimizi ve biyoteknolojinin hayatın içindeki bu tür şeyler için kulanılmasının henüz erken olduğudur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısının değiştirilmesi konusunda en fazla (%40’ı) olarak, doğal düzene yönelik; her canlının kendine ait bir özelliğinin ve görevinin olduğu bu yüzden doğal dengenin bozulacağı çekincesine sahiptirler. ĐFADE: Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir. Katılıyorum, çünkü; 1) Bu sayede yaşam kalitesi artırılabilir. 2) Đnsanlar arasındaki gıda tüketim dengesi sağlanabilir. 3) Đnsanlara zarar vermeyecekse yapılmasında bir sakınca yok. Kararsızım, çünkü; 1) Sonuçlarının zararlı olup olmadığına bağlı. 2) Bunun bir çözüm olacağına inanmıyrum. Katılmıyorum, çünkü; 1) Açlık sorununu çözmek için başka yollar denenmeli. (tarıma önem vermek gibi.) 2) Kötü sonuçlar doğurabilir. 3) Her canlının kendine ait bir özelliği ve görevi var. Doğal denge bozulmamalı. 4) Etik değil. 5) Dünyada insanların beslenmesi için yeterince besin var ama bazıları çok tüketerek başkalarının hakkını yiyor. 6) Kopyalanan hayvan yenmez. Toplam f 36 2 2 f 12 6 f % 36 2 2 % 12 6 % 16 16 14 14 6 6 2 2 2 2 2 2 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %40’ı katıldıklarını, %18’i kararsız olduklarını ve %42’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğu, dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanmasını kabul edilemez olarak düşünmektedirler. “Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması kabul edilebilir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise kopyalanan hayvanın yenmeyeceği, açlık sorununu çözmek için tarıma önem vermek gibi başka yolların denenmesi gerekildiği, bu uygulamanın kötü sonuçlar doğurabileceği, her canlının kendine ait bir özelliğinin ve 150 görevinin olduğu ve doğal dengenin bozulmaması gerektiği, bu uygulamaların etik olmadığı ve dünyada insanların beslenmesi için yeterince besinin var olduğu ama bazılarının çok tüketerek başkalarının hakkını yedikleridir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması konusunda en fazla (%16’sı) olarak, doğal düzene yönelik; açlık sorununu çözmek için tarıma önem vermek gibi başka yolların denenmesi gerekildiği görüşüne sahiptirler. 4.6.6. Öğrencilerin, Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik Tutum ve Görüşleri ĐFADE: Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre daha lezzetlidir. Katılıyorum, çünkü; 1) Doğal türlerinden daha lezzetli olan genetik yapısı değiştirilmiş meyveler de vardır. 2) Genetiği değiştirilirken meyvelerdeki olumsuzluklarda giderilmeye çalışılmaktadır. 3) Katkı maddeleri sayesinde daha lezzetli olur. Kararsızım, çünkü; 1) Hiç yemediğim için bir şey diyemiyorum. 2) Daha lezzetli olamayabilir de ne amaçla gen yapısının değiştirildiğine bağlı. 3) Sadece genetik yapısının değiştirilmiş olmasına bağlı değil meyvenin ortamdan yararlanmasına ve almış olduğu minerallere göre lezzeti değişebilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Her şeyin doğalı daha güzeldir. Doğal olan her zaman daha lezzetlidir. 2) Hormonlu oldukları için lezzetli değildirler. 3) Lezzetli olabilirler ama genetik yapısı değiştirilmiş meyvelerin insanlarda ne gibi bir etki yaratacağı belli değil. Hastalıklara sebep olabilirler. 4) Yüce yaradan bizi öyle yaratmış ki insanoğlu onun benzerini yapabilir ama onunki gibi olamaz. 5) Tatlarında herhangi bir değişiklik yoktur. 6) Vitamin oranı düşer. Toplam f % 3 3 2 2 1 f 4 1 % 4 2 2 1 1 f % 70 70 9 9 4 4 2 2 1 1 1 1 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre 151 daha lezzetlidir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %6’sı katıldıklarını, %7’si kararsız olduklarını ve %87’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelerin genetik yapısı değiştirilmiş meyvelere göre daha lezzetli olduğunu düşünmektedirler. “Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler, genetik yapısı değiştirilmemiş meyvelere göre daha lezzetlidir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise her şeyin doğalının daha güzel olduğu ve doğal olanın her zaman daha lezzetli olduğu, hormonlu oldukları için lezzetli olmadıkları, tatlarında herhangi bir değişikliğin olmadığı, lezzetli olabilecekleri ama genetik yapısı değiştirilmiş olan meyvelerin insanlarda ne gibi bir etki yaratacağının olmadığı ve hastalıklara sebep olabilecekleri, yüce yaradanın bizi öyle yaratmış olduğuki insanoğlunun onun benzerini yapabileceği ama onunki gibi olamayacağı ve bu tür meyvelerin vitamin oranının düşeceğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri genetik yapısı değiştirilmiş meyveler konusunda en fazla (%70’i) olarak, doğal düzene yönelik; her şeyin doğalının daha güzel olduğu ve doğal olanın her zaman daha lezzetli olduğu görüşüne sahiptirler. ĐFADE: Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte sakınca görmüyorum. Katılıyorum, çünkü; 1) Meyve ve sebzelerin daha uzun süre taze kalmaları için yapılmalı. Meyve ve sebzeler çabucak çürümesin. 2) Đnsanlar üzerinde kalıtımsal bir zararı yoksa yapılmasında sakınca yok. Kararsızım, çünkü; 1) Đnsana zarar vermeyecekse sakıncası yoktur. 2) Bu konuda yeterince bir bilgim yok. Katılmıyorum, çünkü; 1) Sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur. 2) Her canlının kendine ait bir özelliği var bu yüzden doğal olmaz. 3) Bu tür meyve ve sebzelerin tatlarında değişiklik oluyor. 4) Bu tür meyve ve sebzelerin besin değerinde azalma olur. 5) Bu tür meyve ve sebzeler hormonlu oluyor. Toplam f % 3 3 2 2 f 2 1 f % 2 1 % 62 62 26 26 2 2 1 1 1 1 100 100 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri 152 tüketmekte sakınca görmüyorum” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %5’i katıldıklarını, %3’ü kararsız olduklarını ve %92’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmenin sakıncalı olduğunu düşünmektedirler. “Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketmekte sakınca görmüyorum” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise her canlının kendine ait bir özelliğinin olduğu ve bu yüzden doğal olmayacağı, sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olacağı, bu tür meyve ve sebzelerin tatlarında değişiklik olduğu, bu tür meyve ve sebzelerin besin değerinde azalma olduğu, bu tür meyve ve sebzelerin hormonlu olduklarıdır. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketme konusunda en fazla (%62’si) olarak, insan sağlığına yönelik; sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olacağı çekincesine sahiptirler. 4.6.7. Öğrencilerin, Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutum ve Görüşleri ĐFADE: Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim. Katılıyorum, çünkü; 1) Đnsanın genlerine müdahale edilmesi doğru değil. 3) Đnsanın gen haritaları çıkarılarak biyolojik silahlar üretilebilir. 2) Kişilik hakları ihlal edilebilir. Kararsızım, çünkü; 1) Đnsanın gen haritalarının çıkarılması, hem iyi hem de kötü amaçlı olarak kullanılabilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Bu proje gerçekleştiğinde insanların sağlık problemlerinin minumuma düşeceğini düşünüyorum. 2) Đnsanın genetik yapısı hakkında herşey öğrenilerek sorularımıza cevap bulunur ve olumsuz şeyler düzeltilebilir. 3) Kötü amaçlı kullanılabilir diye bilimin ilerlemesine engel olunmamalı. 4) Amacına uygun şekilde kullanılacaksa yapılsın. Toplam f 6 6 2 f % 6 6 2 % 8 8 f % 50 50 18 18 8 8 2 2 100 100 153 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %14’ü katıldıklarını, %8’i kararsız olduklarını ve %78’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, insan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasının doğru olduğunu düşünmektedirler. “Đnsan genom projesi çalışmaları ile insanın gen haritalarının çıkartılıp, insan genlerinin bütün şifrelerinin çözülmeye çalışılmasından memnun değilim” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise bu proje ile insanların sağlık problemlerinin minumuma düşeceği, insanın genetik yapısı hakkında herşeyin öğrenilerek sorularımıza cevap bulunması ve olumsuz şeylerin düzeltilmesi, bu projenin amacına uygun şekilde kullanılacaksa yapılması gerektiği ve kötü amaçlı kullanılabilir düşüncesi ile bilimin ilerlemesine engel olunmaması gerektiğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insan genom projesi konusunda en fazla (%50’si) olarak, insan sağlığına yönelik; insanların sağlık problemlerinin azalacağı görüşüne sahiptirler. ĐFADE: Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum. Katılıyorum, çünkü; 1) Üstün özelliklere sahip insanlar kopyalanmalı. 2) Organ nakli açısından iyi olur. 3) Hastalıkların tedavisi için olabilir. Kararsızım, çünkü; 1) Đyi yanları kadar kötü yanları da olabilir. 2) Doğanın bir dengesi var bu bozulmamalı. 3) Dinen uygun değil ama insanlığa fayda sağlıyacaksa yapılabilir. Katılmıyorum, çünkü; 1) Bu uygulama etik değil. 2) Đnsan kopyalamanın nereye kadar ilerleyeceği (sınırları) belli değil. Kötü sonuçlar doğurabilir. 3) Zaten insan nüfusu dünyaya sığmıyor. Đnsanları kopyalayarak nüfusu artırmaya gerek yok. 4) Kendimden bir tane daha olmasını istemem. 5) Đnsanlar birbirlerinden benzersizdirler. Birbirlerinin kopyası olan insanlar hoş değil. 6) Kopyalanan insanda gen bozukluğu olabilir. 7) Maddi açıdan güçlü olan kişiler kendilerini kopyalatabilir. 8) Dine uygun değil ve yaradılışa aykırı. Toplam f 2 2 2 f 10 2 2 f 26 % 2 2 2 % 10 2 2 % 26 20 20 12 12 8 8 8 8 2 2 2 2 2 2 100 100 154 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %6’sı katıldıklarını, %14’ü kararsız olduklarını ve %80’i katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, insan kopyalanması için çalışmalar yapılmasının doğru olmadığını düşünmektedirler. “Đnsan kopyalanması için çalışmalar yapılmasını destekliyorum” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise maddi açıdan güçlü olan kişilerin kendilerini kopyalatabileceği, insanların birbirlerinden benzersiz olduğu ve birbirlerinin kopyası olan insanların hoş olmadığı, bu uygulamaların etik olmadığı, insan kopyalamanın nereye kadar ilerleyeceğinin (sınırlarının) belli olmadığı ve kötü sonuçlar doğurabileceği, zaten insan nüfusunun fazla olduğu ve insanları kopyalayarak nüfusu artırmaya gerek olmadığı, kopyalanan insanda gen bozukluğu olabileceği, dine uygun olmadığı ve yaradılışa aykırı olduğudur. Ayrıca kendisinden bir tane daha olmasını istemeyen bireyler mevcuttur. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri insan kopyalanması konusunda en fazla (%26’sı) olarak, etik açıdan uygun olmadığı görüşüne sahiptirler. ĐFADE: Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine zarar verir. Katılıyorum, çünkü; 1) Bilimsel gelişmeleri engeller. 2) Yasaların sınırı çok dar. 3) Biyoteknoloji çalışmaları günümüzde gereklidir. Kararsızım, çünkü; 1) Olası zararlar önceden öngörülmeyebilir. 2) Zararlar önlenir ama bilim engellenir. 3) Yapılış amacı önemlidir. 4) Kısmen sınırlandırılmalıdır. Katılmıyorum, çünkü; 1) Kötü amaçlı kullanım engellenmelidir. Yani mutlaka denetlenmeli ve sınırlamalar getirilmelidir. 2) Tamamen değil ama bir yerden sonra sınırlama getirilmelidir. 3) Etik kurallara uyulması için yasalarla sınırlandırılmalı. Toplam f 10 2 2 f 2 2 2 4 f % 10 2 2 % 2 2 2 4 % 42 31 32 31 2 2 100 100 155 Araştırmaya katılan 100 fen bilgisi öğrencisinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik konular hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ölçekte yer alan “Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine zarar verir” ifadesine açık uçlu olarak verdikleri cevapların analizleri sonucu öğrencilerin %14’ü katıldıklarını, %10’u kararsız olduklarını ve %76’sı katılmadıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu, biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması gerektiğini düşünmektedirler. ““Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması insanlığın ilerlemesine zarar verir” ifadesine olumsuz yanıt veren öğrencilerin belirttikleri nedenler ise kötü amaçlı kullanımın engellenmesi gerektiği, tamamen değil ama bir yerden sonra sınırlamaların getirilmesi gerektiği ve etik kurallara uyulması için yasalarla sınırlandırma getirilmesi gerektiğidir. Bu durumda fen bilgisi öğrencileri biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması konusunda en fazla (%42’si) olarak, biyoteknoloji uygulamalarının denetlenmesine yönelik; kötü amaçlı kullanımları engellemek için mutlaka sınırlamalar getirilmeli ve denetlemeler yapılması gerektiği görüşüne sahiptirler. 4.7. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencileri Đle Gerçekleştirilen Görüşmelerden Elde Edilen Bulgu ve Yorumlar Araştırmanın bu bölümde, öğrenciler ile gerçekleştirilen görüşmelerden elde edilen bulgu ve yorumlara yer verilmiştir. Gazi Üniversitesi’nden görüşmelere katılan öğrenciler “G” ile Kafkas Üniversitesi’nden görüşmelere katılan öğrenciler ise “K” ile belirtilmiştir. 4.7.1. Biyoteknolojinin Tanımına Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine biyoteknolojiyi nasıl tanımladıkları sorulduğunda, öğrencilerin biyoteknolojiyi farklı şekillerde tanımladıkları görülmektedir. Öğrenciler, biyoteknolojiyi tam ve doğru olarak tanımlamakta zorluk çekmektedirler. Öğrencilerin biyoteknolojiyi tanımlarken değindikleri ortak noktalar şu şekilde sıralanmaktadır: 156 Biyoloji ile, özellkle genetik ile, ilgili olduğu, Biyolojinin teknolojik olarak geliştirilmesi demek olduğu, Canlıların genlerinin değiştirilmesi ile gerçekleştiği. Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden bazıları biyoteknolojiyi, canlıların genleri ile oynayarak farklı ürünler elde edilen bir alan olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…insanın gen yapısının ortaya konularak değiştirilmesi ya da insanın geninden tekrar yapılması ve bazı rahatsızlıklarda kullanılması…” (G1), “…özellikle genetik çalışmalar olsun yada gıdalar üzerinde olsun canlılar üzerindeki genler olsun ya da farklı kromozomlar olsun bunlar üzerinde olan çalışmaları içeriyor…” (G3), “...meyvelerin, besin maddelerinin olsun bu tarz şeyler üzerinde genleri ile oynayarak yeni şeyler ortaya çıkarma veya daha dayanıklı meyveler üretme diye biliyorum…” (K2). Öğrencilerden geliştirilmesi olarak bazıları biyoteknolojiyi, tanımlamaktadırlar. biyolojinin Öğrencilerin teknolojik görüşlerini olarak belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…canlıların genlerini teknolojide kullanabilme…” (G2), “…biyolojideki teknolojik gelişmeler, özellikle aklıma genetik geliyor…” (G5), “…biyolojinin teknoloji ile beraber geliştirilmesi, teknoloji kullanılarak klonlama olsun, üreme konusunda, bitkilerin, gıdaların teknoloji ile dnalarının oynanması…” (G6), “…biyolojiyi kullanarak teknolojiye çevirme…” (K3). 4.7.2. Biyoteknoloji Alanında Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinden biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara örnekler vermeleri istendiğinde, öğrencilerin hepsinin koyun Dolly’i biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara örnek olarak verdikleri görülmektedir. 157 Öğrencilerin çoğunluğunun biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara verdikleri diğer örnekler ise şu şekilde sıralanmaktadır: Bitkilerin dayanıklılığını ve verimini artırmak için yapılan çalışmalar, Đnsan genom projesi, Tüp bebek, Kök hücre çalışmaları. Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemeleri doğrultusunda; öğrencilerin biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara verdikleri diğer örnekler ise şu şekildedir: “…kanser hücrelerinin tedavi edilmesi…” (G4), “…suların temizlenmesinde…” (G7), “…hastalığa sebep olan genlerin değiştirilmesi…” (K1), “…ayrıştırıcı bakteriler ile doğada geri dönüşümü olamayan plastik gibi maddelerin ayrıştırılması…” (K2), “…kanalizasyon artıklarını, bakterileri yok etmek için kullanılıyor…” (K3). 4.7.3. Mikroorganizmaların, Bitkilerin, Hayvanların ve Đnsanların Genetik Yapıları Üzerinde Yapılan Çalışmalara Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine mikroorganizmaların, bitkilerin, hayvanların ve insanların üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru sıralamaları istendiğinde, öğrencilerin büyük çoğunluğunun sırasıyla kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru, mikroorganizmalar-bitkilerhayvanlar ve en son olarak ta insanlar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilir buldukları görülmektedir. Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…etik kurallara göre yaptım. Đnsanların üzerindeki oynama çok kötü sonuçlara yol açabilir. Mikroorganizmalar özellikle bitkilerde yapılan oynamalar insanlara zararlı olan şeylerin düzeltilmesinde kullanılabilir. Aslında hayvanların genleriyle oynamak ne kadar doğru bilmiyorum…” (G4), 158 “…mikroorganizmanın kaybı ya da zarar görmesi dünyamızı çok etkilmez…hayvanlar bitkilere göre daha canlı gibi geliyor bana. Onlar daha önemli bence…insanın kaybı çok etkili…” (G5), “...mikroorganizmalar heryerde var. Doğanın dengesini sağlıyor…bitkiler tekrar eski haline getirilebilir. Hayvanlar ve insanların eski haline getirilmesi zor…insanlarla ne kadar az oynarsak dünyanın düzeni o kadar az bozulur…” (G6), “… miroorganizmalar üzerinde yapılan oynamaların telefisi var…insanların telafisi olmayabilir. Đnsan ölebilir…” (G7), “…gelişmişlik düzeyine göre kabul edilebilir…diğer canlılar insanların daha iyi şartlarda yaşaması için varlar…” (K2), “…mikroorganizmalar dünyada fazla küçükler, görünmüyorlar…bitkileri görüyoruz ama fazla canlı gelmiyorlar…insan en değerli varlık…” (K3). Öğrencilerin bir kaçının da sırasıyla kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru, hayvanlar-mikroorganizmalar-bitkiler ve en son olarak ta insanlar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilir buldukları görülmektedir. Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…deney hayvanları var…mikroorganizmalar kontrol edilebildiği sürece kullanılabilir, yayılmaması gerekir…insanlar bitkileri yiyor…” (G1), “…hayvanların ve mikroorganizmaların insanlara geçişi zor…insanlar bitkiyi yer…” (G2). 4.7.4. Farklı Canlı Grupları Arasında Genetik Materyal Tranfer Edilmesine Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine farklı canlı grupları arasında yapılan genetik materyal tranferlerini kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru sıralamaları istendiğinde, öğrencilerin büyük çoğunluğunun sırasıyla kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru, Mikroorganizmalarla-bitkiler arasında, Mikroorganizmalarla-hayvanlar arasında, 159 Bitkilerle-hayvanlar arasında, Mikroorganizmalarla-insanlar arasında, Hayvanlarla-insanlar arasında yapılan genetik materyal transferlerini kabul edilebilir buldukları görülmektedir. Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…gen uyumlarına göre yaptım…insanlarda hayvandır…” (G1), “…dünyanın devamı için insanlara ihtiyaç var. Mümkün olduğunca insan yapısı değiştirilmemeli. Bir insan ya da bir hayvan mikroorganizmalara ya da bitkilere göre daha değerli…” (G6), “…etik açıdan en son insanların kullanılması gerekir. Telafisi yoktur…mikroorganizma doğada çok fazla bulunuyor…” (G7), “…insan önemlidir…hareket yeteneğine sahip olup olmadığına göre sıraladım. Hareket etmesi hayvanın daha canlı olduğu imajı veriyor…” (K2), “…bizim yaratılışımızda bencillik vardır. Đnsanı biraz daha farklı tuttum. Diğer varlıklara göre daha önemlidir…” (K3). Öğrencilerin bir kaçının da sırasıyla kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru, Mikroorganizmalarla-bitkiler arasında, Mikroorganizmalarla-hayvanlar arasında, Bitkilerle-hayvanlar arasında, Hayvanlarla-insanlar arasında, Mikroorganizmalarla-insanlar arasında yapılan genetik materyal transferlerini kabul edilebilir buldukları görülmektedir. Öğrencilerin bu sıralamayı neye göre yaptıkları sorulduğunda, yapılan görüşmelerden alınan alıntılardan biri ise şu şekildedir: “…hayvanlarla insanların yapısı birbirine benziyor. Bunun gibi yapıları biririne benzeyenler arasında olursa daha iyi sonuçlar alınabilir…” (K1). 160 4.7.5. Etiğin Tanımına Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine etiği nasıl tanımladıkları sorulduğunda, öğrencilerin etiği farklı şekillerde tanımladıkları görülmektedir. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun etiği tanımlarken değindikleri ortak noktalar şu şekilde sıralanmaktadır: Toplum tarafından kabul görülen, Toplumdan topluma değişen. Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu etiği, toplum tarafından kabul görülen kurallar olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…toplumdan topluma değişebilen, toplum tarafından kabul görmeyen ve yapılması yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler…bu da toplumdan, kültürden değişebilir…” (G5), “…toplumun oturmuş belli kuralları var. Bunlar gelenek, görenek, örf-adet, dine dayalı esasları girer. Bunlar etik…” (G6), “…toplum kurallarıdır. Davranışlar, sosyal yaşantı yönünden yaşanılan ortama uygunluk göstermesidir…” (K1), “…toplumun kabul ettiği şekilde kabul edilebilir ya da kabul edilemez anlamında…” (K2). Öğrencilerden birkaçı etiği ahlakla ilişkilendirmişlerdir. Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bir alıntı ise şu şekildedir: “…ahlaki açıdan doğru olan…” (G3). 4.7.6. Biyoetiğin Tanımına Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine biyoetiği nasıl tanımladıkları sorulduğunda, öğrencilerin biyoetiği farklı şekillerde tanımladıkları görülmektedir. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun etiği tanımlarken değindikleri ortak noktalar şu şekilde sıralanmaktadır: 161 Biyoloji alanındaki çalışmalarla ilgili olduğu, Canlılar üzerinde yapılan çalışmaların doğru ya da yanlış olarak değerlendirildiği. Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerinin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu biyoetiği, canlılar üzerinde yapılan çalışmaların doğru ya da yanlış olarak değerlendirilmesi olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…biyolojik olayların ahlaka uygun ya da belirli bir kural çerçevesinde yapılması olayı…” (G1), “…belli sınırlar var…mesela insan klonlama dedik o kişiye sorulmadan ya da ailesinin izni alınmadan hiçbir insanın kök hücresi, onunla ilgili bilgileri DNA şifreleri insanların izni olmadan kullanılmaması gerekiyor. Bence bu bir etik kuraldır…” (G6), “…canlıları ne kadar ve hangi aşamada kullanacağımızı belirleyen kurallar…” (G7), “…canlının üzerinde yapılacak değişikliklerin topluma uyup uymadığıdır…” (K1), “…biyoteknoloji alanındaki çalışmaların kabul edilip edilemeyeceği insanların bunlarda bir hakkının olup olmadığı üzerinde tartışma…” (K2). 4.7.7. Değer Yargılarına Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine bioteknoloji uygulamalarına yönelik kararlar verirken hangi değer yargılarından etkilendikleri sorulduğunda, öğrencilerin büyük çoğunluğunun insanların yararına ya da zararına mı olacak diye düşündükleri ve karar verirken insanı ön plana aldıkları görülmektedir. Öğrencilerin etkilendikleri diğer önemli etken ise dini bakımından getirdiği inançlarıdır. Üçüncü sırada ise yetiştiği ailenin ve çevrenin kültürel yapısı yer almaktadır. Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: 162 “…vicdanla değil mantıkla düşünmek gerekyor. Đnaçlarımdan etkilendim. Bizim dinimiz çok katı değil. Tüm dinlerin esnek olduğuna inanıyorum. Hiçbir dininde teknolojiye karşıolduğunu sanmıyorum…” (G2), “…büyüdüğüm yörenin benim üzerinde çok büyük etkisi var. Kararlarımı bunlara göre veririm…” (G6), “…ben hep insan olarak düşündüm. Kültür, din ya da toplumun gelenek göreneklerinden çok insanın yararına olacak mı olmayacak mı…” (G7), “…benim yetiştiğim çevrede bunlar kabul edilemez olarak görülür. Ama ben insana faydası olan birşeylerin yasaklanmamasını uygun görüyorum. Benim yaşadığım çevrede konu hakkında bir bilgiye sahip değiller. Günah olabileceğini ya da o tarz yorumlar yapabilirler. En fazla bildikleri şey tüp bebektir…” (K2), “…insani değerler ve inançlar benim için etkilidir. Đnaçlar tüm dünya görüşümde etkilidir. Đnanç yönünden ters düşsemde insani yönüm daha ağır basar…” (K3), “…insana yarar ya da zarar yönünden etkilendim…” (K4). 4.7.8. Biyoteknoloji Çalışmalarının Yasalarla Sınırlandırılmasına Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine biyoteknoloji çalışmaları yasalarla sınırlandırılmalı mı diye sorulduğunda, öğrencilerin hepsinin biyoteknoloji çalışmaları konusunda yasaların konması ve nelerin yapılması nelerin yapılmamasının yasalarla denetlenmesi gerektiğini belirttikleri görülmektedir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun özellikle insan kopyalanması çalışmalarının yasaklanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Öğrencilerin yasalarla denetlenmesini istedikleri diğer biyoteknoloji uygulamaları ise şu şekilde sıralanmaktadır: Gıdalarda yapılan GDO uygulamaları, Đnsan genlerinin tamamının belirlenmesi, Doğacak çocukların cinsiyetlerinin seçimi, Kürtaj, Mikroorganizmaların yapısının değiştirilerek salıverilmesi, Nesli tükenen hayvanların korunması. kontrolsüz olarak doğaya 163 Öğrencilerin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…insan kopyalanması sınırlandırılmalı…ürünlerin üzerine etiketlendiği zaman isteyen yer istemeyen yemez…atom bombası gibi değil ki atıldığı zaman sadece bir yere zarar verrsin. Genlerle oynuyorsunuz geri dönüşünüz olmayacak belki…” (G2), “…bir sınırlama getirilmeli…insan kopyalanması, nesli tükenen hayvanlar korunmalı…” (G4), “…yasa konmalı…insan kopyalanması, besinlerin genetiğinin değişrilmesi ve tüketilmesi yasaklanmalı…küretaj yasaklanmalı…” (G5), “…yasalarla sınırlandırılmalı…insan genlerinin belirlenmesi, insan klonlaması, gıda…tüketici bilgilendirilmeli ve seçme hakkı olmalı…” (G6), “…yasalar…cinsiyet belirlenmesi, doğayı bozabileceğine inanılan şeyler…mutlaka bir kısıtlaması olmalıdır…” (K1), “…çok önü kapatılmamak şartı ile bir sınır konmalı. Konu hakkında bilgisi olan kişiler denetleme yapmalı…mikroorganizmaların yapısı değiştirilip doğaya salıverilmesi tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Gıdaların tüketiciye ulaşmasında sınırlar getirilmeli…” (K2). 4.7.9. Okullarda Biyoteknoloji Đle Đlgili Derslerin Olmasına Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine, okullarda biyoteknoloji konusunda eğitim verilmeli mi diye sorulduğunda, öğrencilerin hepsinin bu konuda eğitim verilmesi gerektiğini düşündükleri görülmektedir. Öğrencilerin çoğunluğunun özellikle ortaöğretimde bu konuda eğitim verilmeye başlanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Öğrencilerin eğitim kurumlarında biyoteknoloji konusunda eğitim verilmesine ilişkin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…günümüzde insanları bilinçlendirmek gerek…” (G4), “…biyoteknoloji eğitimi verilmeli. Ben birçok gelşmeden habersizim. Herkese belli bir bilgi verilmeli. Fencilere daha fazla bilgi verilmeli…” (G5), 164 “…eğitim verilmeli. Bütün insanları ilgilendiren bir konu olduğu için. Bilim adamaları yapıyorsa insanlar için yapıyorlar. Bilgi verilmeli…” (K1), “…biyoteknoloji eğitimi verilmeli. Đlköğretimden itibaren verilmeli. GDO’lu besinler raflarda yer alacaksa bu eğitim verilmeli…” (K2), “…ortaöğretim düzeyinden itibaren biyoteknoloji verilmeli. Ama üniversitede verildiğinde ilk öğrenciler bu benimle ilgili değil benim ne işime yarayacak derler…biyoteknoloji, biyolojiden farklıdır. Hem sayısal hem sözel öğrencilere seçmeli ders olarak verilmelidir…fen alanındaki öğrencilere kesinlikle verilmelidir…” (K3). 4.7.10. Okullarda Biyoetik Eğitimi Verilmesine Đlişkin Görüşler Fen Bilgisi Öğretmenliği öğrencilerine, okullarda biyoetik eğitimi verilmeli mi diye sorulduğunda, öğrencilerin neredeyse tamamının bu konuda eğitim verilmesinin gerekli olmadığını düşündükleri görülmektedir. Biyoetik eğitimi verilmemeli diyenlerin nedeni ise biyoetik eğitimi verilirken belli düşünce yapıları konusunda öğrencilere dayatmalar yapılacağını düşünmeleridir. Biyoetik eğitimi verilmeli diyen çok az bir kesimin ise bu eğitimin ortaöğretimden itibaren verilmeye başlanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Öğrencilerin okullarda biyoetik eğitimi verilmesine gerek olmadığına ilişkin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…biyoetik eğitimi verilmemeli. Buna gerek yok. Biyoetik kurallara belli bir kesim karar vermeli…” (G4), “…biyoetik eğitimi verilmemeli. Çünkü insanlar biyoteknolojinin ne olduğunu öğrendiği zaman kendi etik yapısına göre kendi değerlerine göre etik olup olmadığına karar verebilir. Biyoetik dersi verilirse herkese bir dayatma olacak. Benim doğru görmediğim şeyler bana dayatılacak…” (G5), “…etik kişisel görüş bana göre. Bana göre etik olan size göre etik olmayabilir. Eğitim verilmemeli…” (K2), “…biyoetik bireyseldir. Ders olarak verilemez. Kişilerin düşünceleri farklı…” (K3). 165 Öğrencilerin okullarda biyoetik eğitimi verilmesine ilişkin görüşlerini belirten, görüşmelerden alınan bazı alıntılar ise şu şekildedir: “…ilköğretim seviyesindeki birine biyoetik eğitimi verilse faydası olacağını sanmıyorum. Lise en azından son senesinde konulursa üniversiteye daha bilinçli gelir. Üniversitede birçok alakasız ders var. Bu dersler yerine daha mantıklı, günlük hayatla ilişkili dersler konulması daha iyi olur…” (G7), “…biyoetik verilmeli. Yapılan çalışmaların kabul görüp görmeyeceği konusunda bir fikir sahibi olmaları için verilmeli. Biyoetik eğitimi alan bir kişi çok yönlü düşünebilir…” (K1). 166 V. BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERĐLER Bu bölümde araştırma soruları ile ilgili verilerden elde edilen bulgular ışığında ulaşılan sonuçlar ilgili araştırmalar da dikkate alınarak sunulmuştur. Belirlenen sorunların çözümlerine ve bundan sonra yapılacak olan çalışmalara yönelik önerilere yer verilmiştir. 5.1. SONUÇLAR 5.1.1. Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilere Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar Araştırmaya katılan öğrencilerin yarısından fazlası 22 maddeden oluşan “Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Ölçeği”nin 13 maddesine doğru cevap vermişken, 9 maddesine doğru cevap verememişlerdir. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 66 iken en düşük puan 22’dir. Alınan puanlar düşük-orta-yüksek diye gruplandırıldığında, öğrencilerin yarısından fazlasının aldığı 39 puan orta düzey aralığına denk gelmektedir. Bu da, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda orta düzey bir bilgiye sahip olduklarını göstermektedir. Çalışmadan çıkan bu sonuç, biyoteknoloji konusunda sahip olunan bilgilerin ölçüldüğü diğer çalışmalarlada benzerlik göstermektedir (Lock ve Miles, 1993; Chen ve Raffan, 1999; Dawson ve Schibeci, 2003a; Prokop ve diğerleri, 2007; Özel ve arkadaşları, 2009). Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevap verdikleri konular şunlardır: Genetik (DNA, gen ve kromozom) Đnsan genom projesi Kopyalama 167 Çevre Gen terapisi Đlaç üretimi Biyoteknolojinin yapılış amacı Öğrencilerin yarısından fazlasının doğru olarak cevap veremedikleri konular şunladır: Biyoteknolojinin tanımı ve yapılışı Biyoteknolojik ürünlerin özellikleri Biyoteknolojinin farklı uygulama alanları 5.1.2. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki Bilgilerine Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Türkiye’de yapılan diğer çalışmalarda da lise ve üniversite öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerinin öğrencilerin cinsiyetleri açısından farklılık göstermediği belirtilmiştir (Özel ve arkadaşları, 2009; Uşak ve arkadaşları, 2009). Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, öğrenim görmekte oldukları üniversitelerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin, Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerine oranla biyoteknoloji konusunda daha fazla bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuca göre, farklı üniversitelerin Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim gören öğrenciler, biyoteknoloji konusunda aynı düzeyde bir bilgiye sahip değildirler. Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, öğrenim görmekte oldukları sınıfları ve üniversitede aldıkları derslere göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. “Genetik” ve “Genetik ve Biyoteknoloji” derslerini alan 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin bu iki dersten hiç birini almayan 1. sınıf öğrencilerine oranla daha fazla bir bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Aynı şekilde, “Genetik” dersini alan 4. sınıf öğrencilerinin de bu iki dersten hiç birini almayan 2. sınıf öğrencilerinden daha fazla bir bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre, “Genetik” ve “Genetik ve Biyoteknoloji” dersleri öğrencilerin biyoteknoloji konusunda bilgi edinmelerinde etkilidir. Ancak, 168 Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinde “Genetik ve Biyoteknoloji” dersinin “Genetik” dersinden daha etkili olması beklenirken bu sonuç elde edilmemiştir. Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almadıklarına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Bu sonuç, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin yeterli ya da kalıcı bir bilgi edinemedikleri şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Ege Bölgesi’nden gelen fen bilgisi öğrencilerin Doğu Anadolu Bölgesi ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nden gelen fen bilgisi öğrencilerine oranla biyoteknoloji konusunda daha fazla bir bilgiye sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuca göre, öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerinin farklılığı, yaşadıkları coğrafi bölgeden de kaynaklanmaktadır. Bilgi ölçeği puanlarının aritmetik ortalamalarına bakıldığında biyoteknoloji konusunda sahip olunan bilgilerin puan sırası ile en fazla olarak Ege, Marmara, Đç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinden gelen öğrencilere ait olduğu belirlenmiştir. Ancak aralarında biyoteknoloji konusundaki bilgi bakımından anlamlı derecede farklılık gösteren üç bölge vardır. Bunlar; Ege, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleridir. Öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. 5.1.3. Kişisel Değişkenlere Göre Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumlarına Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Ancak alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik” tutumlarının cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmektedir. Bayan öğrencilerin erkek öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma 169 sahip oldukları belirlenmiştir. Cinsiyetin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum üzerinde etkisinin olduğunu bir çok araştırmacı belirtmiş ve konuda araştırmalar yapmıştır. Bir çok araştırmanın sonuçları (Prokop ve arkadaşları, 2007; Moerbeek ve Casimir, 2005) erkek öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının bayan öğrencilere göre daha olumlu olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrenim görmekte oldukları üniversitelerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerine oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik”, “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” ve “Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” tutumlarının öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları üniversitelerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmektedir. Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin, Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerine oranla ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere ve bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuç, biyoteknoloji konusunda, Gazi Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinin, Kafkas Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan fen bilgisi öğrencilerinden daha fazla bilgiye sahip olmalarından dolayı olumsuz tutum geliştirdikleri şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrenim görmekte oldukları sınıfları ve üniversitede aldıkları derslere göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Dawson ve Schibeci (2003) tarafından yapılan bir çalışmanın sonucunda da biyoteknoloji dersi alan ve almayan öğrenciler arasında biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ancak alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Ismarlama Bebekler Yaratmak Đçin Yapılan Uygulamalara Yönelik” tutumlarının öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları sınıfları ve üniversitede aldıkları derslere göre anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmektedir. “Genetik” dersini alan 4. sınıf öğrencileri ile bu iki dersten hiç birini almayan 1. sınıf öğrencileri arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Đki dersten hiç birini almayan 1. sınıf öğrencilerinin “Genetik” dersini 4. sınıf öğrencilerine oranla ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları 170 belirlenmiştir. Bu sonuca göre, “Genetik” ve “Genetik ve Biyoteknoloji” derslerini alan öğrencilerin bu iki dersten hiç birini almayan öğrencilerden daha fazla bilgiye sahip olmalarına rağmen tutumlarında bir farklılık görülmemiştir. Bu da öğrencilerin tutum gelişmelerinde biyoteknoloji ile ilgili derslerin etkisinin yanında başka faktörlerinde etkilerinin olduğu şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almadıklarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin böyle bir ders almayan öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Bitkilerin Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” tutumları öğrencilerin üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alıp almadıklarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin, böyle bir ders almayan öğrencilere oranla bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuç, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinde aldıkları dersin etkili olmadığı ancak olumlu tutum geliştirmelerinde bu derslerin etkili olduğu şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önce hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik” tutumları öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce aldıkları biyoteknoloji ile ilgili derslerin verildiği eğitim kurumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önce hem ilköğretim hem de ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan öğrencilerin böyle bir dersi ilk defa ortaöğretimde alan öğrencilere oranla insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuç, biyoteknoloji ile ilgili derslerin ilköğretimden 171 itibaren verilmesinin öğrencilerin tutum geliştirmelerinde etkili olduğu şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgelere göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik alt faktörlere bakıldığında da, öğrencilerin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölgelere göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Bu sonuca göre, öğrencilerin yaşadıkları coğrafi bölgelerden kaynaklanan biyoteknoloji konusundaki bilgi düzeylerindeki farklılığın biyoteknolojik uygulamalara yönelik tutumlarında etkili olmadığını göstermektedir. Farklı coğrafi bölgelerde yaşayan öğrencilerin biyoteknoloji konusunda bilgilerinin farklı olmasına rağmen tutumlarında bir farklılığın olmaması başka ortak etkenlerin bulunduğu şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimlerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Üniversiteye gelmeden önce ilçede yaşayan öğrencilerin köyde yaşayan öğrencilere oranla genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, babalarının eğitim durumlarına göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Babaları ortaokul mezunu olan öğrencilerin babaları lise ve üniversite mezunu olan öğrencilere oranla genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, annelerinin eğitim durumlarına göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Anneleri okur-yazar olmayan öğrencilerin anneleri ilkokul, ortaokul ve üniversite mezunu olan öğrencilere oranla ve anneleri lise mezunu olan öğrencilerinde anneleri 172 ortaokul ve üniversite mezunu olan öğrencilere oranla genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre öğrencilerin babalarının eğitim seviyelerinin artması öğrencilerin GDO’lu Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik olumsuz tutum geliştirmelerine neden olmakta iken annelerinin eğitim seviyelerinin artması ise öğrencilerin olumlu tutum geliştirmelerine neden olmaktadır. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, ailelerinin aylık gelir durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik alt faktörlere bakıldığında da, öğrencilerin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrencilerin ailelerinin aylık gelir durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre farklılık göstermektedir. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkili olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik”, “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” ve “Đnsanlar Üzerinde Yapılan Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik” tutumları öğrencilerin yaşamlarında etkili olan gelenek ve göreneklerin etki düzeylerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında gelenek ve göreneklerin orta düzeyde etkisi olduğunu belirten öğrencilere oranla genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere, insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine ve insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. aynı şekilde, yaşamlarında gelenek ve göreneklerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında gelenek ve göreneklerin hiç etkisi olmadığını belirten öğrencilere oranla insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuca göre, öğrenciler gelenek ve göreneklerden etkilenmektedir. Gelenek ve göreneklerine bağlı olma düzeyleri arttıkça öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumsuz tutum geliştirdikleri belirlenmiştir. 173 Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre farklılık göstermektedir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin etkisi olmadığını belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde ve çok etkisi olduğunu belirten öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Aynı şekilde yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkisi olduğunu belirten öğrencilerin de yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilere oranla biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Alt faktörlere bakıldığında, öğrencilerin tüm alt faktörlere yönelik tutumları öğrencilerin yaşamlarında etkili olan inanç ve dini değerlerin etki düzeylerine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkisi olmadığını belirten öğrencilere oranla ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere, insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine ve insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğu belirten öğrencilere oranla ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara, insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine ve insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin hiç etkisi olmadığını belirten öğrencilere oranla insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğu belirten öğrencilere oranla insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine yönelik daha olumsuz bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Yaşamlarında inanç ve dini değerlerin çok etkisi olduğunu belirten öğrencilerin yaşamlarında inanç ve dini değerlerin orta düzeyde etkili olduğu belirten öğrencilere oranla bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine yönelik daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu sonuca göre, öğrenciler inaç ve dini değerlerden etkilenmektedir. Đnancına ve dini değerlerine 174 bağlı olma düzeyleri arttıkça öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumsuz tutum geliştirdikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasalara göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında ise, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrencilerin yaşamlarında etkili olan hukuki kural ve yasalara göre farklılık göstermemektedir. Bu sonuçlar, öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum geliştirmelerinde hukuki kural ve yasalardan etkilenmediklerini ortaya koymaktadır. Öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, yaşamlarında etkili olan insani değerlere göre farklılık göstermemektedir. Alt faktörlere bakıldığında ise, fen bilgisi öğrencilerinin alt faktörlerde yer alan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları, öğrencilerin insani değerlere göre farklılık göstermemektedir. Bu sonuçlar, öğrencilerin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum geliştirmelerinde insani değerlerden etkilenmediklerini ortaya koymaktadır. 5.1.4. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Konusundaki Bilgileri ile Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Tutumları Arasındaki Benzerliğe Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar Öğrencilerin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları arasında; düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı olmayan bir ilişki saptanmıştır. Anlamlı bir ilişki bulunmamakla birlikte, düşük düzeyde de olsa fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının da olumlu yönde arttığı söylenebilir. Biyoteknoloji uygulamalarına yönelik alt faktörlere bakıldığında ise, fen bilgisi öğrencilerinin, biyoteknoloji konusundaki bilgileri ile “Đnsanlar ve Hayvanlar Arasında Yapılan Gen Transferlerine Yönelik”, “Đnsanlar Tarafından Canlıların Genetiğinin Değiştirilmesine Yönelik” ve “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlerin Tüketilmesine Yönelik” tutumları arasında düşük düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki ve “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO’lu) Ürünlere Yönelik” tutumları arasında da düşük düzeyde, negatif yönde ve anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Buna göre, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri arttıkça insanlar ve 175 hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine, insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine ve genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine yönelik tutumlarının da olumlu yönde arttığı, buna karşılık genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere yönelik tutumlarının da olumsuz yönde arttığı belirlenmiştir. Biyoteknoloji konusundaki bilgi ile biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutum arasındaki ilişki bir çok araştırmacı tarafından incelenmiştir. Bu konuda alanyazında birbirleri ile çelişen bulgular mevcuttur (Dawson ve Schibeci, 2003a). Lock ve Miles (1993), Đngilere’de lise öğrencileriyle yaptıkları bir araştırma sonunda, 188 öğrencinin yarısından fazlasının genetik mühendisliği ve biyoteknolojinin ne anlama geldiğini bile bilmediklerini ve bunlar ile ilgili bir örnek bile veremediklerini buna karşın bitkiler ve bakteriler üzerine yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumlu, hayvanlar üzerine yapılan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik ise olumsuz tutum gösterdiklerini belirtmişlerdir. Olsher ve Dreyful (1999), öğrencilerle yaptıkları çalışmada genetik ve biyoteknoloji dersini alan öğrenciler ile genetik ve biyoteknoloji dersini almayan öğrencilerin tutumları arasında anlamlı bir fark olmadığını belirtmişlerdir. Chen ve Raffan (1999), Đngiltere ve Tayvan’daki lise öğrencileriyle yaptıkları bir araşırma sonunda biyoloji dersleri alan öğrencilerin diğer öğrencilere göre biyoteknoloji uygulamalarına yönelik daha olumlu bir tutum gösterdiklerini belirtmişlerdir. Dawson ve Soames (2006), lise öğrencileriyle yaptıkları biyoteknoloji ile ilgili on haftalık bir çalışma sonunda, öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin arttığını buna karşın biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarında bir değişme olmadığını belirtmişlerdir. Eurobarometre 52.1 kullanarak yapılan araştırmada da, kızlar için eğitimin biyoteknolojiye karşı tutumlar üzerinde hiçbir etkisi olmadığı açıklanmıştır (Simon, 2009). 5.1.5. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Biyoetik Konular Hakkındaki Görüşlerine Đlişkin Sonuçlar ve Yorumlar Öğrencilerin % 80’inin, ısmarlama bebekler yaratmak için yapılan uygulamalara karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, doğal düzenin bozulmasına, kişisel farklılıkların ve insanlar arasındaki 176 eşitliğin ortadan kalkmasına, canlıların yaşam hakkına, doğacak bebeğin sağlığına, uygulamaların etik olup olmadığına ve dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrenciler çoğunlukla, Cinsiyet seçimi konusunda; toplumda kadın-erkek nüfusu bakımından dengesizlik meydana gelebileceği çekincesine sahiptirler. Fiziksel özellik, zekâ ve kişilik bakımından mükemmel genlere sahip olan bebekleri yaratmak konusunda; kişisel farklılıkların ortadan kalkacağı bundan dolayı tek tip bir insan nesli olacağı ve herkesin robot gibi olacağı çekincesine sahiptirler. Özürlü olduğu belirlenen bebeklerin küretajla alınması konusunda; her canlının yaşam hakkı olduğu ve anne karnında bile olsa özürlü olduğu belirlenen fetusun da bir canlı olduğu görüşüne sahiptirler. Kendi çocuklarının cinsiyet seçimi konusunda; cinsiyetin hiçbir öneminin olmadığı, sağlıklı olmasının daha önemli olduğu görüşüne sahiptirler. Öğrencilerin % 50’sinin, insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gen transferlerine karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, farklı yapıdaki canlıların ortaya çıkabileceğine, gen transferi yapılan canlıların zarar görebileceğine, uygulamaların etik olup olmadığına ve dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrenciler çoğunlukla, Đnsan genlerinin koyunlara aktarımı konusunda; insan genlerinin koyunlara aktarılmasının sağlığa zararlı sonuçlar ortaya çıkarabileceği çekincesine sahiptirler. Organ üretmek amacı ile insan kök hücrelerinin ana rahmindeki hayvan fetüslerine aktarılması konusunda; bu uygulamanın etik olup olmadığına ve canlıların genetik yapılarının aynı olmayışından kaynaklanan çekinceye sahiptirler. Đnsanlar ve hayvanlar arasında genetik materyal transferi yapılması konusunda; yaradılış gereği yapıları farklı olan canlılar arasında genetik materyal transferi yapılmasının kötü sonuçlar doğurabileceği çekincesine sahiptirler. Öğrencilerin % 93’ünün, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlere karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, insan sağlığının bozulmasına, insanların yeterince bilgilendirilmesi 177 konusuna, doğal düzenin bozulmasına, yasaların uygulanışına ve uygulamaların etik olup olmadığına yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrenciler çoğunlukla, Genetik değişikliklerle elde edilen gıdaların herhangi bir bilgi verilmeden satılması konusunda; insanların GDO’lu gıdaların yararları ve zararları konusunda bilgilendirilmesi gerektiği ve bu gıdaların satın alınmasında tercihin tüketiciye bırakılması gerekildiği görüşüne sahiptirler. Genetik yapısıyla oynanmış olan organizmaların kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesi konusunda; canlıları etkileyerek farklı türlerin yok olmasına sebep olacağı ve bunun da doğanın dengesini bozacağı çekincesine sahiptirler. Genetik yapısı değiştirilmiş bitki ve hayvanların tüketilmesinin, insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda; insanlar üzerinde ciddi hasarlar bırakacağı çekincesine sahiptirler. Öğrencilerin % 68’inin, insanlar tarafından canlıların genetiğinin değiştirilmesine karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, doğal düzenin bozulmasına, canlıların yaşam hakkına, insan sağlığının bozulmasına, insan DNA’sının yok olabileceğine, kişilerin maddi ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanılabileceğine, uygulamaların etik olup olmadığına ve dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrenciler çoğunlukla, Đnsanların, canlıların DNA’sına müdahale etmesi konusunda; dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekinceye sahiptirler. Biyoteknolojik ürünlerin gelecekte yeni hastalıkları ortaya çıkaracağı konusunda; insan sağlığına yönelik; kötü sonuçlar doğuracağı çekincesine sahiptirler. Đnsanların, kendilerine fayda sağlayacak diye, diğer canlıların doğasını değiştirerek kullanması konusunda; canlıların yaşam hakkına yönelik ve yine en fazla olarak, doğal düzene yönelik; canlıların doğasının değiştirilmesinin onların yaşama hakkını ellerinden alacağı ve ekosistemin dengesinin bozulacağı çekincesine sahiptirler. Đnsanın, canlıların genlerinde istenilen şekilde değişiklik yapabilmesi konusunda; biyoteknoji uygulamalarına yönelik; kontrol edilmesinin zorlaşacağı ve kişilerin maddi ve manevi emelleri için kötü amaçlı kullanılabileceği, biyolojik savaşların çıkabileceği çekincesine sahiptirler. 178 Öğrencilerin % 57’sinin, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO’lu) ürünlerin tüketilmesine karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, insan sağlığına, doğal düzenin bozulmasına ve uygulamaların etik olup olmadığına yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrenciler çoğunlukla, Biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen gıdaların etkileri ve güvenle tüketilmesi konusunda; bu tür gıdaların mutlaka olumsuz bir etkisinin olacağı çekincesine sahiptirler. Daha proteinli et elde edebilmek için çiftlik hayvanlarının genetik yapısının değiştirilmesi konusunda; her canlının kendine ait bir özelliğinin ve görevinin olduğu bu yüzden doğal dengenin bozulacağı çekincesine sahiptirler. Dünyadaki açlık sıkıntısını gidermek için hayvanların kopyalanması konusunda; açlık sorununu çözmek için tarıma önem vermek gibi başka yolların denenmesi gerekildiği görüşüne sahiptirler. Öğrencilerin % 89’unun, bitkilerin genetiğinin değiştirilmesine karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, doğal düzenin bozulmasına, insan sağlığına ve dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrenciler çoğunlukla, Genetik yapısı değiştirilmiş meyveler konusunda; her şeyin doğalının daha güzel olduğu ve doğal olanın her zaman daha lezzetli olduğu görüşüne sahiptirler. Daha uzun süre taze kalmaları için genleriyle oynanmış olan, meyve ve sebzeleri tüketme konusunda; sağlığa zararlı olup çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olacağı çekincesine sahiptirler. Öğrencilerin % 57’sinin, insanlar üzerinde yapılan biyoteknoloji uygulamalarına karşı olumsuz bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Öğrencilerin bu konuda çoğunlukla, kişilik haklarının ihlaline, insanlar arasında eşitsizlik olmasına, biyolojik silahların üretilmesine, uygulamaların etik olup olmadığına ve dini yönden uygulanabilirliğine yönelik çekincelere sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrenciler çoğunlukla, Đnsan genom projesi konusunda; insan genlerine müdahale edilmesinin doğru olmadığı ve biyolojik silahların üretilebileceği çekincesine sahiptirler. 179 Đnsan kopyalanması konusunda; etik açıdan uygun olmadığı görüşüne sahiptirler. Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaların, yasalarla sınırlandırılması konusunda; biyoteknoloji uygulamalarının denetlenmesine yönelik; kötü amaçlı kullanımları engellemek için mutlaka sınırlamalar getirilmeli ve denetlemeler yapılması gerektiği görüşüne sahiptirler. Öğrencilerin %70’i, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik olumsuz tutum göstermektedirler. Öğrenciler, genel olarak; uygulamaların etik olup olmadığına, dini yönden uygulanabilirliğine, doğal düzenin bozulmasına, insan sağlığına ve canlıların yaşam hakkına yönelik çekincelere sahiptirler. 5.1.6. Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencileri ile Gerçekleştirilen Görüşmelerden Elde Edilen Sonuçlar ve Yorumlar Öğrencilerin biyoteknolojiyi farklı şekillerde tanımladıkları ve tanımlarken de tam ve doğru olarak tanımlamakta zorluk çektikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan ortak görüşleri doğrultusunda; öğrenciler biyoteknolojiyi, canlıların genleri ile oynayarak farklı ürünler elde edilen bir alan ya da biyolojinin teknolojik olarak geliştirilmesi olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin tamamı koyun Dolly’i biyoteknoloji alanında yapılan uygulamalara örnek olarak göstermektedir. Öğrencilerin çoğunluğunun örnek olarak verdikleri diğer uygulamalar ise bitkilerin dayanıklılığını ve verimini artırmak için yapılan çalışmalar, insan genom projesi, tüp bebek, kök hücre çalışmalarıdır. Öğrencilerin çok az bir kısmı da biyoteknolojinin çevre kirliliğinin temizlenmesinde ve hastalıklı genlerin tedavi edilmesinde kullanıldığını örnek olarak vermektedirler. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun sırasıyla -kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru- mikroorganizmalar-bitkiler-hayvanlar ve en son olarak ta insanlar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilir buldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin bu sıralamayı yaparken, mikroorganizmaların çok küçük canlılar olduğunu, doğada çok miktarda bulunduğunu ve yapılan değişikliklerin telefisinin olduğunu, bitkilerin hayvanlara nazaran daha cansız göründükleri, hayvaların canlı varlıklar olduğunu ve insanların en değerli varlık olduğu ve yapılan hataların telafisinin mümkün olmadığını düşündükleri belirlenmiştir. 180 Öğrencilerin büyük çoğunluğunun sırasıyla -kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru- mikroorganizmalarla-bitkiler arasında, mikroorganizmalarla-hayvanlar arasında, bitkilerle-hayvanlar arasında, mikroorganizmalarla-insanlar arasında ve hayvanlarla-insanlar arasında yapılan genetik materyal transferlerini kabul edilebilir buldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin bu sıralamayı yaparken, gen uyumları, hareket yeteneği ve insanın en değerli varlık oluşu ve telafisinin mümkün olmayışını düşündükleri belirlenmiştir. Öğrencilerin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu etiği, toplum tarafından kabul görülen kurallar olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerden birkaçı etiği ahlakla ilişkilendirmişlerdir. Öğrencilerin görüşme çözümlemelerinden çıkarılan ortak görüşleri doğrultusunda; öğrencilerden büyük bir çoğunluğu biyoetiği, canlılar üzerinde yapılan çalışmaların doğru ya da yanlış olarak değerlendirilmesi olarak tanımlamaktadırlar. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun biyoteknoloji uygulamalarına yönelik kararlar verirken insanların yararına ya da zararına mı olacak diye düşündükleri ve insanı ön plana aldıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin etkilendikleri diğer önemli etken ise dini bakımından getirdiği inançlarıdır. Üçüncü sırada ise yetiştiği ailenin ve çevrenin kültürel yapısı yer almaktadır. Öğrencilerin tamamı biyoteknoloji çalışmaları konusunda yasaların konması ve nelerin yapılması nelerin yapılmaması gerektiğinin yasalarla denetlenmesinin gerektiğini düşünmektedirler. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun özellikle insan kopyalanması çalışmalarının yasaklanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Öğrencilerin yasalarla denetlenmesini istedikleri diğer biyoteknoloji uygulamaları ise; gıdalarda yapılan GDO uygulamaları, insan genlerinin tamamının belirlenmesi, doğacak çocukların cinsiyetlerinin seçimi, kürtaj, mikroorganizmaların yapısının değiştirilerek kontrolsüz olarak doğaya salıverilmesi ve nesli tükenen hayvanların korunmasıdır. Öğrencilerin tamamının biyoteknoloji konusunda okullarda eğitim verilmesi gerektiğini düşündükleri ve çoğunluğunun da özellikle ortaöğretimde bu konuda eğitim verilmeye başlanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Öğrencilerin neredeyse tamamının okullarda biyoetik eğitimi verilmesinin gerekli olmadığını düşündükleri belirlenmiştir. Biyoetik eğitimi verilmemeli diyenlerin nedeni ise biyoetik eğitimi verilirken belli düşünce yapıları konusunda öğrencilere dayatmalar yapılacağını düşünmeleridir. Biyoetik eğitimi verilmeli diyen çok az bir 181 kesimin ise bu eğitimin ortaöğretimden itibaren verilmeye başlanması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. 5.2. ÖNERĐLER Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin öğrenim görmekte oldukları üniversitelere bağlı olarak farklılıklar göstermesi, ya bu konuda üniversitede verilen derslerin yeterliklerinin birbirlerinden farklı olduğunu ya da belli bölgelerden gelen öğrencilerin belli üniversitelerde toplanmasından kaynaklandığını düşündümektedir. Çünkü, fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgileri üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları bölgeler arasında farklılıklar göstermektedir. Bilgideki bu farklılıklar biyoteknoloji ile ilgili derslerin içeriklerinden, öğretmen ve öğretim elemanlarının biyoteknoloji konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalarından kaynaklanabilir. Bunlara göre; öğrencilerin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgilerinde etkili olan, öğrenim görmekte oldukları üniversiteler arasındaki ve üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları coğrafi bölgeler arasındaki farklılıkların nedenlerinin belirlenmesi ve öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgileri arasındaki farklılıkların giderilmesi sağlanmalıdır. Öğrencilerin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları öğrenim görmekte oldukları üniversitelere biyoteknoloji bağlı uygulamalarına olarak yönelik farklılıklar tutumları; göstermektedir. Öğrencilerin cinsiyetlerine, üniversitede biyoteknoloji ile ilgili almış oldukları derslere, üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafik bölgelere, ebeveynlerin eğitim düzeylerine ya da ailelerinin aylık gelirlerine göre farklılık göstermediğine göre öğrencilerin öğrenim görmekte oldukları üniversiteler arası farklılıkların, üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili ders alan ya da almayan öğrencilerin ya da gelenek/görenekler ve inanç/dini değerler bakımından benzer olan öğrencilerin belli üniversitelerde toplandığını düşündürmektedir. Bu bakımdan üniversiteye gelen öğrencilerin benzer değerleri taşımasının nedenleri araştırılmalıdır ve fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları farklı değişkenler bakımından ele alınmalıdır. “Genetik” dersi 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren fen bilgisi öğretmenliği müfredatından tamamem çıkarılmış yerine “Genetik ve Biyoteknoloji” 182 dersi konmuştur. Ancak eski programa göre başlayan öğrenciler “Genetik” dersini alarak eğitimlerini tamamlamışlardır. Fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinde üniversitede verilen “Genetik” ya da “Genetik ve Biyoteknoloji” derslerinin etkili olduğu belirlenmiştir. Bu dersler, öğrencilerin biyoteknoloji konusundaki bilgilerinin artmasını sağlamıştır. Bu iki dersin arasında, öğrencilerinin biyoteknoloji konusunda sahip oldukları bilgiler bakımından bir fark bulunmamıştır. “Genetik ve Biyoteknoloji” dersinin adından da anlaşılacağı üzere biyoteknoloji konusunda fen bilgisi öğrencilerinin bilgilerinde daha etkili olması sağlanmalıdır. Öğrencilerin, biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumlarının, öğrencilerin üniversitede almış oldukları derslere göre farklılık göstermediği belirlenmiştir. Yani, “Genetik” ya da “Genetik ve Biyoteknoloji” derslerinin öğrencilerin biyoteknolojiye karşı tutum geliştirmesinde etkilli olmadığı söylenebilir. Bu yüzden bu konuda, öğrenciye sadece bilgi vermek değil, onların tutum geliştirmesine olanak sağlanmalıdır. Öğrencilerin, biyoteknoloji konusundaki bilgilerinde üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders işleyip işlemedikleri açısından farklılık olmaması ilköğretim ya da ortaöğretimde verilen bu derslerin kalıcı bir bilgi oluşturmadığını göstermektedir. Bu konuda gerekli çalışmaların yapılması sağlanmalıdır. Üniversiteye gelmeden önceki eğitim kurumlarından birinde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin, böyle bir ders almayan fen bilgisi öğrencilerine oranla daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Özellikle ilköğretim ve ortaöğretimde biyoteknoloji ile ilgili bir ders alan fen bilgisi öğrencilerinin, bu dersi ilk defa ortaöğretimde alan fen bilgisi öğrencilerine oranla daha olumlu bir tutuma sahip olmaları, biyoteknoloji ile ilgili derslerin ilköğretimden itibaren verilmeye başlanması gerektiğini göstermektedir. Çünkü küçük yaşta tutum geliştirmek daha kolay ve etkili olmaktadır. Gelenek/göreneklerin ve inanç/dini değerlerin fen bilgisi öğrencilerinin biyoteknoloji uygulamalarına yönelik tutumları üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Gelenek/göreneklerin ve inanç/dini değerlerin ülkeler hatta bireyler arasında farklılık gösterdiği düşünüldüğünde yaklaşımlardaki farklılıkların biyoteknoloji nedenleri uygulamalarına görülmektedir. yönelik Yani, biyoetik biyoteknoloji uygulamalarına yönelik biyoetik yaklaşımlarda bireylerin kendi değerleri ile ele alınması gerekmektedir. 183 KAYNAKÇA Acharya, R. (1999). “The Emergency and Growth of Biotechnology” Experinces in Industrialised and Developing Countries. New Horizons in the Economics of Innovation. Akarsu, B. (1998). Mutluluk Ahlakı. Đstanbul: Đnkılap Yayınevi. Akdoğan, H. (2000). Meslek Eğitiminin Kamuoyunu Aydınlatmadaki Önemine Muhasebe Meslek Mensuplarının Yaklaşımları ve Çorum Đlindeki Uygulanan Bir Anket Çalışması. 1.Türkiye Uluslararası Đş ve Mesleki Ahlak Kongresi. Hacettepe Üniversitesi. Allen, E.E. and Hood, L. (2000). Biotechnology, Inquiry and Public Education. Trends in Biotechnology, 18(8). Altunışık, R., Çoşkun, R., Bayraktaroğlu, S. ve Yıldırım, E. (2004). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. Sakarya: Sakarya Kitabevi. Atsan, A. ve Kaya, T. E. (2008). Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Tarım ve Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri. U. Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi. 22(2). 1-6. Aydın, P.Đ. (2003). Eğitim ve Öğretimde Etik. Ankara: Pegem A Yayıncılık. Aydoğdu, Đ. B. ve Çobanoğlu, N. (2009). Tıp Etiğinden Biyoetiğe Đlerlerken Biyoetik Uzmanı: Sorun Kümesi Mi Çözüm Mü?. Sağlık Bilimlerinde Süreli Yayıncılık. Babaoğlu, M., Gürel, E. ve Özcan S. (2001). Bitki Biyoteknolojisi. Konya: S.Ü. Basımevi. 184 Bahçeci, Z. (2002). Moleküler Biyoloji. (2. Baskı). Kırşehir: Öğrenci Kitabevi Yayınları. Bal, Ş., Samancı, N. K. and Bozkurt, O. (2007). University Students’ Knowledge and Attitude about Genetic Engineering. Eurasia Journal of Mathematics, Science & Technology Education, 3(2), 119-126. Baron, D.P. (2003). Business and its Environment. New Jersey. Prentice Hall. Inc. Biotechnology Processes. Research in Science & Technological Education. 24(2). 183– 198. Baş, T. (2001). Anket. Ankara: Seçkin Yayıncılık. Bhatia, S.C. (2005). Textbook of Biotechnology. India: Atlantic publishers and distributors. Brainard, J. (2005). Washington Update. Chronicle Of Higher Education. Bryant, J. and Baggott la Velle, L. (2003). A bioethics course for biology and science education students. Journal of biological education 37(2). Büyüköztürk, Ş. (2005). Anket Geliştirme. Türk Eğitim Bilimleri Dergisi. 3(2). 133-151. Büyüköztürk, Ş. (2009). Sosyal Bilimler Đçin Veri Analizi El Kitabı. (10. Baskı). Ankara: Pegem Akademi. Cavanagh, H., Hood, J. and Wilkinson, J. (2005). Riverina High School Students’ Views of Biotechnology. Electronic Journal of Biotechnology. 8(2). Chen, S.Y. and Raffan, J. (1999). Biotechnology: Student’s Knowledge and Attitudes in UK and Taiwan. Journal of Biological Education. Cüceloğlu, D. (1996). Đnsan ve Davranışı Psikolojinin Temel Kavramları. Đstanbul: Remzi Kitapevi. 185 Çelik, V. ve Balık, D.T. (2007). Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO). Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi. 23(1-2). 13-23. Darçın, E.S. and Türkmen, L. (2006). A Study Of Prospective Turkish Science Teachers’ Knowledge At The Popular Biotechnological Issues. Asia-Pacific Forum On Science Learning And Teaching. 7(2). Artıcle 9. Dawson, V. (2007). An Exploration of High School (12–17 Year Old) Students’ Understandings of, and Attitudes Towards Biotechnology Processes. Res Sci Educ (2007) 37. 59–73. Dawson, V. and Soames, C. (2006). The Effect of Biotechnology Education on Australian High School Students’ Understandings and Attitudes About. Research in Science & Technological Education. 24(2). 183–198. Dawson, V. M. (2003). Effect of A Forensic DNA Testing Module on Adolescents’ Ethical Decision-Making Abilities. Australian Science Teachers’ Journal. 49(4). 12–17. Dawson, V. M. and Schibeci, R. A. (2003a). West Australian School Students’ Understanding of Biotechnology. International Journal of Science Education. 25(1). 57– 69. Dawson, V. M. and Schibeci, R. A. (2003b). West Australian High School Students’ Attitudes Towards Biotechnology Processes. Journal of Biological Education. 38(1). 7– 12. Demir, A., Seyis F. ve Kurt O. (2006). Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar: 1. Bitkiler. OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 21(2). 249-260. Demirci, A. (2008). Perceptions and Attitudes of Geography Teachers to Biotechnology: A Study Focusing on Genetically Modified (GM) Foods. African Journal of Biotechnology . 7 (23). 4321-4327. 3 December 2008. Dilsiz, N. (2004). Moleküler Biyoloji. Ankara: Palme Yayıncılık. 186 Durusoy S. (2003). Sosyal ve Ekonomik Düzlemde Etik Sorunların Türkiye Gerçeği. 1.Türkiye Uluslararası Đş ve Meslek Ahlakı Kongresi. Hacettepe Üniversitesi. European Commission. (2001). Europeans, Science and Technology. Eurobarometer 55.2. Fujiki, N. and Macer, D.R.J. (1998). Bioethics Surveys and Universal Approaches to Biotechnology. Bioethics in Asia. 314-323. Fukuyama, F. (2003). Đnsan Ötesi Geleceğimiz Biyoteknoloji Devriminin Sonuçları. (çev. Çiğdem Aksoy Fromm). Ankara: ODTÜ Yayıncılık. Gamble, J. (2002). An exploration of the New Zealand Public’s Perceptions of Genetic Modification. New Zealand Biotechnology Association Journal, 53(7–13). Gaskell, G., Allum, N. and Stares, S. (2003). Europeans and Biotechnology in 2002. Eurobarometer 58.0. Görkey, Ş., Kutlay, N., Gül, R. T. B., Güven, T., Sert, G., Gün, M. ve Erzik, C., (2009). Kök Hücre Araştırmalarının Etik Ve Hukuk Boyutuna Đlişkin Rapor. Türkiye Biyoetik Derneği Kök Hücre Araştırmaları ve Uygulamaları Kurulu. Green, S.B., Salkınd, N.J. and Akey, T.M. (2000). Using SPSS for Windows. (Second Edition). New Jersey: Prentice Hall. Gunter, B., Kinderlerer, J. and Beyleveld, D. (1998). Teenagers and Biotechnology: A Survey of Understanding and Opinion in Britain. Studies in Science Education, 32, 81112. Hails, R. (2004). Bioethics for Technology?. Current Opinion in Biotechnolgy. 15, 250253. Harms, U. (2002). Biotechnology Education in Schools. Electronic Journal of Biotechnology. 5(3). 187 http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr/ozetler/detay.asp?dersno=3347 (2008, Aralık 22) http://www.osym.gov.tr (2009, Aralık 1) http://www.yok.gov.tr/egitim/ogretmen/yeni_programlar_ve_icerik.htm (2008, Mart 7) Iltıs, A. S. (2006). Look Who’s Talking: The Interdisciplinarity of Bioethics and the Implications for Bioethics Education. Journal of Medicine and Philosophy, 31:629–641. Jonsen, A. R. (1996). The weight and weighting to ethical principles. The Ethics of Research Involving Human Subject. Harold Y (Ed) Maryland, Vanderpool Univ. Publ. Group. 59-83. Kağıtçıbaşı, Ç. (1999). Yeni Đnsan ve Đnsanlar. Đstanbul: Evrim Yayınları. Karasar, N. (2002). Bilimsel Araştırma Yöntemi. (11. Basım) Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Kılıçbay, M. A. (1998). Economica’nın Dublorü Ethica. Doğu Batı Dergisi. sayı: 4. Kırel, Ç. (2002). Örgütlerde Etik Davranışlar Yönetimi ve Bir Uygulama Çalışması. Eskişehir: A.Ü. Đ.Đ.B.F. Yayını. Yayın no: 168. Kıymaz, T. ve Tarakçıoğlu, M. (2002). Biyoteknoloji Alanındaki Gelişmelerin Yansımaları ve Türkiye’nin Poitika Seçenekleri. DPT 42. yıl özel sayı. Ankara. Kitto, S. L., Griffiths, L. G. and Pesek, J. D. (2003). A Long-term Study of Knowledge, Risk, and Ethics for Students Enrolled in an Đntroductory Biotechnology Course,2. Journal of Animal Science 81: 1348-1353. Kiziroğlu, Đ. (2004). Genel Biyoloji Canlılar Bilimi. Ankara: Birlik MatbaacılıkYayıncılık. 188 Klop, T. and Severiens, S. (2007). An Exploration of Attitudes Towards Modern Biotechnology: A Study Among Dutch Secondary School Students. International Journal of Science Education 29, 5, 2 April 2007. 663–679. Krejcie, R.V. and Morgan, D.W. (1970). Determining Sample Size For Research Activities. Educational and Psychologicol Measurement. 30.607-610. Lamanauskas, V. and Makarskaitė-Petkevičienė, R. (2008). Lithuanian University Students’ Knowledge of Biotechnology and Their Attitudes to the Taught Subject. Eurasia Journal of Mathematics, Science & Technology Education. 4(3). 269-277. Lock, R. and Miles, C. (1993). Biotechnology and Genetic Engineering: Students' Knowledge and Attitudes. Journal of Biological Education. 27(4). 267-272. Lock, R., Miles, C. and Hughes, S. (1995). The Đnfluence of Teaching on Knowledge and Attitudes in Biotechnology and Genetic Engineering Contexts: Implications for Teaching Controversial Đssues and the Public Understanding of Science. School Science Review. 76(276). 47–59. Lysaght, T. Rosenberger, P.J. and Kerridge, I. (2006, August 18). Australian Undergraduate Biotechnology Student Attitudes Towards the Teaching of Ethics. International Journal of Science Education. 28(10). 1225–1239 Macer, D. R. J. (1994). Perception of Risks and Benefits of in Vitro Fertilisation, Genetic Engineering and Biotechnology. Social Science and Medicine 38 (1994), 23-33. Massarani, L. and Moreira, I. C. (2005). Attitudes Towards Genetics: a Case Study Among Brazilian High School Students. Public Understanding of Science. 14. 201-212. Mengüşoğlu, T. (1965). Değişmez Değerler ve Değişen Davranışlar. Đstanbul: Đstanbul Matbaa. Mepham, B. (2005). Bioethics An Introduction For The Biosciences. Oxford Universty Press. 189 Olsher, G. and Dreyful, A. (1999). The Fostension-teaching Approach_ as a Means to Develop Junior-high Student Attitudes Towards Biotechnologies. Journal of Biological Education, 34(1). 24–30. Özel, M., Erdoğan, M., Uşak, M. ve Prokop, P. (2009). Lise Öğrencilerinin Biyoteknoloji Uygulamalarına Yönelik Bilgileri ve Tutumları. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri. 9. 297-328. Pallant, J. (2001). SPSS Survival Manual. London: Open University Press. Pathak, R. (2007). Introduction to Biotechnology. India: Atlantic Publishers and Distributors. Pieper, A. (1999). Etiğe Giriş. (Çev. Atayman, V ve Sezer, G.) Birinci Basım. Đstanbul: Ayrıntı Yayınları. Porter, J. N. (2007, April 13). A Descrıptıve Study Of Agrıculture Teachers’ Awareness Of Bıotechnology And The Future Of Bıotechnology Educatıon In Illınoıs. Master dissertation. Illinois University. Prokop, P., Leskova, A., Kubıatko, M. and Diran, C. (2007). Slovakian Students’ Knowledge of and Attitudes Toward Biotechnology. International Journal of Science Education. 29(7). 895–907. Ramón, D., Diamante, A. and Calvo, M. D. (2008). Food Biotechnology and Education. Electronic Journal of Biotechnology. 11(5). Russo, M.T., Sunal, C.S. and Sunal, D.W. (2004). Teaching Bioethics. Science Activities. 41(3). Sáez, M. J., Niño, A. G. and Carretero, A. (2008). Matching Society Values: Students’ Views of Biotechnology. International Journal of Science Education. 30(2). 167–183. 190 Sheikhha, M.H., Kalantar, S. M., Vahidi, A. R. and Faghihi, M. (2006). Public Knowledge and Perceptions of Biotechnology and Genetically Modified Organisms in Iran. Iranian Journal of Biotechnology. 4(2). Shepherd, R., Barnett, J., Cooper, H., Coyle, A., Moran-Ellis, J., Senior, V. and Walton, C. (2007). Towards an Understanding of British Public Attitudes Concerning Human Cloning. Social Science & Medicine. 65. 377–392. Simon, R. M. (2009). Gender Differences in Knowledge and Attitude Towards Biotechnology. Public Understanding of Science. 1–12. Smith, J. E. (2004). Biotechnology. UK: Cambridge University Press. Sohan, D. E. (1998). The Relationship of Knowledge, Attitudes and Perceptions Regarding Bioteknology in College Students. (Doctoral dissertation, Texas A&M University. Strickland, D., Carstoiu, D., Dyck, E. V., Glenn, B., Littlehales, C. and Massey, A. (2007). Guide to Biotechnology. Biotechnology Industry Organization (BIO). Sürmeli, H. ve Şahin, F. (2009). Üniversite Öğrencilerinin Biyoteknoloji Çalışmalarına Yönelik Bilgi ve Görüşleri. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 3(37). 3345. Şeker, H. ve Gençdoğan, B. (2006). Psikolojide ve Eğitimde Ölçme Aracı Geliştirme. Ankara: Nobel Yayınları. Şenler, B., Çakır, N.K., Görecek, B. ve Taşkın, G. (2006). Fen Bilgisi Öğretmenlerinin Biyoteknoloji Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi. H.Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi. 31. 126-132. Tavşancıl, E. (2002). Tutumların Ölçülmesi ve SPSS Đle Veri Analizi. Ankara: Nobel Yayınları. 191 Tavşancıl, E. (2006). Tutumların Ölçülmesi ve SPSS Đle Veri Analizi. Ankara: Nobel Yayınları. Tepe, H. (1992). Etik ve Metaetik. Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayını. Tezbaşaran, A. A. (1996). Likert Tipi Ölçek Geliştirme Kılavuzu. Ankara: Psikologlar Derneği Yayınları. UNESCO. (2008). What is Bioethic. Bioethics Core Curriculum, Section 1 : Syllabus Ethics Education Programme, Sector for Social and Human Sciences, Division of Ethics of Science and Technology. 15-18. Ural, A. ve Kılıç, Đ. (2006). Bilimsel Araştırma Süreci ve SPSS ile Veri Analizi. Ankara: Detay Yayıncılık. Usak, M., Erdogan, M., Prokop, P. and Özel, M. (2009). High School and University Students’ Knowledge and Attitudes Regarding Biotechnology. Biochemistry and Molecular Biology Education. 37(2). 123-130. Uzogara, S. G. (2000). The Đmpact of Genetic Modification of Human Foods in the 21st Century: A Review. Biotechnology Advances 18. 179–206. Ülman, Y. I. (2010). Etik, Biyoetik, Hukuk: Temel Kavramlar ve Yaklaşımlar. Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi. 1(1). Yurtseven, H. R. (2000). Đşletme Yönetiminde Etik Toplum ve Đşletmeler Açısından Çanakkale Kentinde Karşılaştırmalı Bir Araştırma. Erciyes Üniversitesi 8. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildiriler Kitabı, Nevşehir. 192 EKLER Ek 1. ANKET FORMU Ek 2. GÖRÜŞME FORMU Ek 3. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI Ek 4. KAFKAS ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI Ek 5. GÖRÜŞME YAPILAN ÖĞRENCĐLERDEN ALINAN ĐZĐN YAZILARI 193 Ek 1. ANKET FORMU 194 195 196 197 198 199 200 Ek 2. GÖRÜŞME FORMU Görüşme Soruları 1. Biyoteknoloji nedir, açıklayabilir misin? 2. Hangi alanlarda biyoteknoloji uygulamaları yapılmaktadır? Biyoteknoloji uygulamalarına örnekler verebilir misin? 3. Mikroorganizmalar, bitkiler, hayvanlar ve insanlar biyoteknoloji uygulamalarında kullanılmaktadır. Yani, genetik mühendisliği ile mikroorganizmaların, bitkilerin, hayvanların ve insanların genetik yapıları üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu söylediğim canlılar üzerinde yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru sıralar mısın? 4. Bu sıralamayı yaparken neyi düşündün ya da dikkate aldın? Bu sıralamayı neye göre yaptın? 5. Genetik mühendisleri genelde tek bir canlı grubunu ele almıyor, farklı canlı grupları arasında genetik materyal transferleri yapıyorlar. Bu farklı canlı grupları arasında genetik materyallerin (DNA’ların) transfer edilmesi hakkında ne düşünüyorsun? Örnek: Mikroorganizmalarla bitkiler arasında, Mikroorganizmalarla hayvanlar arasında, Mikroorganizmalarla insanlar arasında aynı şekilde; Bitkilerle hayvanlar arasında ve Hayvanlarla insanlar arasında Bu söylediğim canlı grupları arasında yapılan genetik değişiklikleri kabul edilebilirden kabul edilemez olana doğru sıralarmısın? 6. Bu sıralamayı yaparken neyi düşündün ya da dikkate aldın? Bu sıralamayı neye göre yaptın? 7. Etik nedir? Bu kavramı daha önceden duydun mu? 8. Biyoetik nedir? Bu kavramı daha önceden duydun mu? 9. Biyoteknoloji alanında yapılan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsun? Bu değerlendirmeleri yaparken sahip olduğun hangi değer yargıları seni etkiledi? 10. Biyoteknoloji çalışmaları yasalarla sınırlandırılmalı mıdır? Sınırlandırılmalıysa hangi çalışmalar sınırlandırımalı, örnek verebilir misin? 11. Okullarda biyoteknoloji ile ilgili dersler verilmeli mi? 12. Okullarda biyoetik eğitimi verilmeli mi? 201 Ek 3. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI 202 Ek 4. KAFKAS ÜNĐVERSĐTESĐ ĐZĐN YAZISI 203 Ek 5. GÖRÜŞME YAPILAN ÖĞRENCĐLERDEN ALINAN ĐZĐN YAZILARI 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219