haftalık küresel değerlendirme bülteni

advertisement
HAFTALIK KÜRESEL
DEĞERLENDĠRME
BÜLTENĠ
18-24 Mart
2013
21. YÜZYIL TÜRKĠYE ENSTĠTÜSÜ
HAFTALIK KÜRESEL DEĞERLENDĠRME BÜLTENĠ
İçindekiler
AB Gündemi......................................................................................................................................... 1
Rusya Gündemi.................................................................................................................................... 2
ABD Gündemi ...................................................................................................................................... 3
Orta Doğu Gündemi………………………………………………………………………………………………………………………..4
Güney Kafkasya-İran-Pakistan Gündemi ............................................................................................. 6
Türkistan Gündemi ............................................................................................................................ 10
AB Gündemi
Suriye krizinin ardından Avrupa kamuoyunda dönem dönem gündeme taşınan
müdahale konusu yeniden tartışılmaya başlandı. Fransa ve İngiltere Suriyeli muhalifleri
silahlandırma arayışlarına girişti. Brüksel‟de 14 Mart‟ta başlayan Avrupa Birliği (AB) liderler
zirvesine katılan Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande, AB ülkelerine Suriye
muhaliflerine uygulanan silah ambargosunun kaldırılması çağrısında bulundu. Hollande, bu
konuda İngiltere ile fikir birliği içinde olduklarını açıkladı. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent
Fabius da, AB'de bir fikir birliği bulunmasa bile kendileri ve İngiltere'nin tek taraflı olarak
Suriyeli muhalifleri silahlandırmaya hazır olduklarını söyledi.
Krizle birlikte bugüne kadar AB Zirveleri‟nde Suriyeli muhaliflerin silahlandırılması
konusunun ele alındığı biliniyor. Fakat Suriye‟ye uygulanan silah ambargosu nedeniyle bunun
hayata geçirilmesi mevcut şartlarda mümkün görünmüyor. Fabius, Suriye'ye silah
ambargosunun tekrar görüşüldüğü 14-15 Mart tarihli AB Zirvesi‟nden ortak bir karar
çıkmazsa, İngiltere ile birlikte Suriyeli muhalifleri silahlandırma kararı alacaklarını söyledi.
Böylece tek başlarına hareket edebileceklerinin sinyalini vermiş oldu. Fabius bunun gerekçesi
olarak da Beşar Esad yönetiminin İran ve Rusya'dan silah yardımı almasını ve muhalifler
karşısında avantaj sahibi olmasını gösterdi. Bu nedenle Fransa ve İngiltere AB'den Suriye‟ye
yönelik silah ambargosunu kaldırmasını istiyor. Bu gerçekleşmediği takdirde Fransa‟nın tek
başına hareket edecek olması durumu karşısında Fabius, Fransa‟nın bağımsız bir ülke
olduğuna ve tek başına hareket edebileceğine işaret ediyor. Muhalifleri silahlandırmanın,
uluslararası hukukun ihlali anlamına gelmeyeceğini söylüyor. Fransa‟da, Esad'a verilen ağır
silahlar karşısında muhaliflerin kendilerini savunamadığı, buna daha fazla izin verilemeyeceği
görüşü hakim kılınıyor.
Ancak pek çok AB ülkesinin, Suriyeli muhalifleri silahlandırma konusunda çekinceleri
bulunuyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel henüz kararını vermediğini söylerken
1
Almanya, muhaliflerin silahlandırılmasının bölgede bir silahlanma yarışına yol açmasından
endişe ediyor.
Avusturya ise ambargonun kaldırılmasına şiddetle karşı çıkıyor. Suriye-İsrail sınırındaki
Birleşmiş Milletler barış gücüne katılan tek AB ülkesi olan Avusturya, 'Eğer AB ambargoyu
kaldırırsa, bir AB ülkesinin Golan Tepeleri'nde kalması zor olur. AB çatışmanın bir parçası
olur' açıklamasında bulundu.
Diğer Gelişmeler:
- Sırbistan ve Kosova liderleri, aralarındaki başlıca anlaşmazlık unsuru olan Kuzey Kosova
konusunu çözemedi. Görüşmelere aracılık yapan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine
Ashton, Nisan ayında nihai bir anlaşmaya varılabileceğini söyledi. Sırp ve Kosovalı liderler
ise konuya daha temkinli yaklaşıyor.
Rusya Gündemi
Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Pasifik ve Hint okyanusunda deniz filosu
oluşturabileceklerini söyledi. Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Viktor Çirkov,
Eğer gerekirse Savunma Bakanlığından ve Devlet Bakanından söz konusu okyanuslarda kalıcı
görev gücü oluşturulmasını talep edeceklerini eklendi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov Pentagon‟un daha önce Polonya‟daki
Füze Savunma Sistemlerinin bir kısmının konuşlanmasından vazgeçmesi, ABD‟nin Doğu
Avrupa‟da zayıflamasıyla ilgili değil, tam tersi, Washington Alaska ve Kaliforniya‟daki füze
sistemlerine ağırlık vermesiyle ilgili olduğunu açıkladı.Moskova ile Washington arasında füze
savunma sistemleri meselesi Sovyetler döneminden itibaren sürmektedir. Sovyetlerin
yıkılmasından sonra da bu mesele devam etmiştir. Sovyet sonrası eski gücünü kaybetmiş olan
Rusya, Avrupa‟da kurulması planlanan Füze Savunma Sistemlerinde yer almak istemiş, ancak
Amerika tarafından ret cevabı almıştı. Avrupa‟da kurulacak olan Füze Savunma Sistemleri
Oğul Bush^‟un ABD Başkanı olmasıyla tekrar gündeme gelmiş, Rusya ile ABD ilişkilerini
bozmuştu. ABD‟de Obama‟nın Rusya‟da ise Medvedev‟in Başkan seçilmesiyle güvenlik
konusunda iki ülke arasında yumuşama yaşanacağı ve ABD‟nin Avrupa‟da konuşlanacak olan
Füze Sistemlerinin inşasından vazgeçeceği beklenirken, Obama Bush‟un politikasını devam
ettirmiş ve 2008‟de Polonya ile yapılan anlaşmayla Avrupa‟da Füze Kalkanı inşa edilmeye
başlamıştır. Bu sistemlerin amaç konusunda iki taraf arasında tartışmalar devam etmektedir.
ABD tarafın söz konusu füze kalkanının amacı İran‟dan gelebilecek balistik füzelere karşı
Avrupa‟daki müttefiklerinin güvenliğini sağlamak olarak açıklarken, Rusya tarafı kendisinin
bu sistemlere dahil edilmemesinin arkasındaki nedenin Rusya‟ya karşı olması olduğunu
söylemektedir. Rusya tarafından yapılan açıklamaya göre, Füze Kalkanı projesinin 2020
yılına kadar tamamlandığında Rusya‟nın nükleer kapasitesini ortadan kaldıracaktır. Bu
durumda Rusya ABD^ye karşı Sovyetlerden beri var olan nükleer dengenin ortadan
kaldıracaktır. ABD tarafın ise füze savunma sistemlerinin Rusya‟ya karşı değil de, İran ve
2
Kuzey Kore gibi ülkelere karşı olduğunu söylemektedir. En son Pentagonun almış odluğu
kararla, Polonya‟da kurulacak olan Füze Savunma Sistemlerinin inşasını durdurulmasıydı.
Wahington bu kararın, Rusya ile ilgili olmadığını, Alaska‟da yerleştirilecek olan avcı
füzelerin Kuzey Kore‟nin tehdidiyle ilgili olduğunu açıklamıştı. ABD siyasi işlerden sorumlu
Savunma Bakan yardımcısı Djeim Miller, ABD füze savunma sistemlerine herhangi bir
kısıtlama getiremeyeceği söyledi. Rusya tarafı ise Füze Sistemleriyle ilgili kendine karşı
olmadığına dair yazılı garanti talep etmektedir. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov iki taraf
arasındaki anlaşmazlık Avro-Atlantik alanında tek güvenlik yapılanması inşasına engel
olduğunu söylenmektedir.
Rusya parlamentosu alt kanadı Duma‟nın dış ilişkiler komite Başkanı Aleksey Puşkov,
ABD‟nin Avrupa Savunma Sistemlerinin konuşlanmasından vazgeçme kararı Moskova‟nın
yanılmasına neden olsa da, iki taraf arasındaki tartışma devam ettiğini söyledi. Rusya
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ABD Füze Savunma Sistemlerin
güçlenmesine yönelik adımlarını atmaya devam ediyor.
Vladimir Putin Rusya‟nın Tacikistan‟da ki üslerle ilgili anlaşmanın onaylanması için
Duma‟ya gönderdi.
Rusya Bakanlar Kurulu Ermenistan‟la askeri-teknik işbirliği anlaşmasını onayladı.
Rusya Askeri Sanayi Kompleksleri Başkan yardımcısı Oleg Boçkarev ülkede bulunan
savunma sanayi şirketlerin sayısının azaltarak 300 şirket kapatılacağını söyledi. “Eho
Moskvı” radyo programında konuşan Boçkarev, Bu sayede eskimiş olan savunma sanayisinin
%100 modernizasyonu gerçekleştirileceğini ekledi.
ABD Gündemi
Başkan Barack Obama İran‟ın nükleer silah geliştirme potansiyeline ne kadar yakın olduğu
konusunda Amerika ile İsrail arasında çok fazla görüş ayrılığı bulunmadığını söyledi.
Obama Kudüs‟te İsrail başbakanı ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Benyamin
Netanyahu‟nun askeri eylem kararını, Amerika gibi yakın bir müttefik bile olsa bir başka
ülkenin isteği üzerine ertelemesini beklemediğini belirtti. İran‟ın nükleer silah geliştirmesini
önlemek için tüm seçeneklerin masada tutulduğu görüşünü tekrarlayan Obama ancak
diplomatik çözüm için hala zaman olduğunu savundu.
Netanyahu ise İran‟ın karar verirse nükleer silah geliştirmesinin bir yıl alacağı konusunda
Obama ile görüşbirliği içinde olduklarını söyledi.
İsrail başbakanı İran‟ın, uranyum zenginleştirme sürecini tamamlaması halinde askeri eylemin
artık silah geliştirmeyi durduramayacağı bir noktaya, “dokunulmazlık bölgesine” ulaşacağını
vurguladı.
Obama‟nın "dokunulmazlık bölgesi “ görüşünü paylaşıp paylaşmadığı bilinmiyor.
Başkan Obama İsrail‟e yaptığı ilk resmi ziyaretinde Amerika‟nın İsrail‟le olan ittifakının
sonsuza kadar süreceğini söyledi.
Obama, daha önce Ben Gurion Havaalanı‟nda yaptığı açıklamada ikinci dönem başkanlığının
ilk resmi yurtdışı ziyaretini İsrail‟e yapmasının amacının iki ülke arasındaki hiç kopmayacak
3
bağı göstermek olduğunu belirtti.
İsrail halkına ve komşularına doğrudan hitap etmek istediğini de söyleyen Başkan Obama,
kutsal topraklara barış gelmesi gerektiğine inandığını dile getirdi.
Başkan Obama‟yı Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Başbakan Benyamin Netanyahu karşıladı.
Başbakan Netanyahu İsrail‟in kendini her türlü tehdide karşı kendi başına savunma hakkını
savunduğu için Başkan Obama‟ya teşekkür etti.
Başbakan Netanyahu Başkan Obama‟ya Demir Kubbe füze savunma sistemini tanıtan gezide
eşlik etti. Amerika‟nın da finansmanına katkıda bulunduğu Demir Kubbe füze savunma
sistemi, Kasım ayında sekiz gün süren çatışmalar sırasında Filistinli militanların Gazze‟den
attığı füzeleri düşürmek için kullanılmıştı.
Her iki lider de Demir Kubbe projesini iki ülke arasında güvenlik için yapılan daha önce
görülmemiş bir işbirliği olarak niteledi.
Ziyaretinde Başkan Obama‟ya Dışişleri Bakanı John Kerry de eşlik ediyor.
Obama‟nın Perşembe günü Batı Şeria‟da Filistin Lideri Mahmud Abbas ve Başbakan Salam
Fayyad‟la görüşmesi bekleniyor. İkinci dönem başkanlığına iyimser bakmayan ve Obama‟nın
kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen çok sayıda Filistinli protesto gösterileri
düzenledi.
Başkan Obama Cuma günü de Ürdün Kralı Abdullah‟la biraraya gelecek.
Öne Çıkan Diğer Gelişmeler,
-
Obama İsrail ile ABD‟nin İran‟a karşı alınacak önlemler konusunda hemfikir
olduğunu açıkladı.
Obama Orta Doğu ziyaretine başladı.
Orta Doğu Gündemi
-
Suriye'de yönetime karşı savaşan grupların oluşturduğu çatı örgütü Suriye Ulusal
Koalisyonu'nun toplantısı yapıldı. İstanbul Güneşli‟deki bir otelde düzenlenen Suriye
Ulusal Koalisyonu'nun yaklaşık 14 saat süren istişare toplantısının ardından yapılan
oylamada isyancıların hükümetini kuracak isim belirlendi. Kullanılan 48 oydan 35‟ini
alan Hasan Hitto isyancılar tarafından geçici başbakan ilan edildi. Suriye'de
başlangıcından bu yana devrime destek veren Hito, ABD'de Suriyeliler için organize
ettiği insani yardım kampanyaları ve Birleşmiş Milletler, uluslararası kurumlar ve
hükümetlerle kurduğu sağlam ilişkilerle tanınıyor. İşadamı olan Hitto uzun zamandır
ABD‟de yaşıyor. Hitto‟nun hem İslamcıları hem de liberalleri memnun edebilecek bir
isim olduğu söylenmekte.73 üyeli Suriye Ulusal Koalisyonu'nun “başbakanı”
seçmesinin ardından bir “geçici hükümet” oluşturması bekleniyor. Bu geçici
hükümetin görev yerinin de Suriye olacağı belirtilmekte. Daha önce “geçici hükümet”
oluşturulması konusunda planlanan iki toplantı ertelenmişti. Suriye Ulusal Koalisyonu
4
içerisinde “geçici hükümet” oluşturulması konusunda net bir tavır yok. Geçici
hükümetin kurulmasından yana olan kesimler, bu adımın Batılı güçler tarafından daha
fazla ciddiye alınmanın ve daha gelişkin silah yardımının önünü açacağını söylüyor.
ABD'ye daha yakın olan Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Muaz El Hatib ise “geçici
hükümetin” kurulmasına sıcak bakmıyor. Suriye Ulusal Koalisyonu 'nun “geçici
hükümet” kurmasına karşı çıkanlar ise, bunun Suriye'deki krizi daha da
derinleştireceğini ifade ederek, yönetimle diyalog konusunda kapıları kapatabileceğine
dikkat çekiyor.İstanbul‟da geçici başbakanını seçen Suriye Ulusal Koalisyonu'nun
ülkeyi yönetebilecek kapasiteye sahip olup olmadığı, gerekli sosyal, ekonomi ve dış
politika programının olup olmadığı belirsizliğini koruyor. Suriye‟de kriz üçüncü yılını
doldurdu, bu süre içinde yaşanan kayıpların telafi edilmesi için yönetim ve
muhaliflerin ülkenin yeniden inşası, ekonominin düzeltilmesi ve sosyal yaraların
sarılması gibi konularda birlikte hareket etmesi gerekli. Ancak yönetim ve muhalifler
arasında böyle bir uzlaşının sağlanması hala kolay gözükmüyor.
-
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Mısır arasında 4 milyar 800 milyon dolarlık yardım
kredisi için müzakereler yeniden başladı.
-
Kahire'de Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın merkez binasının olduğu alanda,
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi karşıtı göstericilerle güvenlik güçleri arasında
çatışma çıktı. Polis ve göstericiler arasında saçma atan tüfeklerin kullanıldığı çatışma
çıktı. Çatışmada 4 gösterici yaralandığı bildirildi.
-
Kudüs'ün en eski mezarlığı olan ve içinde çok sayıda Osmanlı askeri kabrinin
bulunduğu tarihi Mamilla mezarlığında, İsrail'in verdiği zarardan dolayı protesto
gösteri düzenlendi.
-
Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) İsrail ve Filistin Milli Komiteleri, İsrail ve Filistin iş
dünyası arasındaki ticari ihtilafları çözmek amacıyla Kudüs Tahkim Merkezi‟ni kurdu.
Merkezin eş başkanlığına ise her iki ülkenin işadamlarının ortak teklifi üzerine TOBB
Başkanı RifatHisarcıklıoğlu seçildi.
5
-
NATO Avrupa Kuvvetler Komutanı Oramiral James Stavridis, bazı NATO ülkelerinin
Suriye‟de üçüncü yılına giren savaşı sona erdirmek için muhalefete yardımı da içeren
bir askeri plan hazırlığı yaptığını söyledi.
-
Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi gazetecilere yaptığı açıklamada, BM
Genel Sekreteri Ban Ki-mun'dan Suriye'de muhaliflerin sivillere karşı kimyasal silah
kullandığının tespit edilmesi amacıyla bağımsız bir heyeti görevlendirmesini istediğini
söyledi.
-
Suriye'nin başkenti Şam'da Mezra'a bölgesinde İman Camisi'ne düzenlenen intihar
saldırısında, aralarında Emevi Camisi'nin hatibi Muhammed Said Ramazan el-Buti'nin
de bulunduğu saldırıda ilk belirlemelere göre 14 kişinin öldüğü, 40 kişinin de
yaralandığı belirtildi.
-
Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin Sadr Hareketi üyelerine hükümette kalıp
kalmamaları konusunda net bir karar vermeleri için pazar gününe kadar süre tanıdığı
bildirildi.
-
Lübnan'ın kuzeyindeki Trablus kentinde silahlı gruplar arasında çıkan çatışmada 1 kişi
öldü, 4 kişi yaralandı.
Güney Kafkasya-İran-Pakistan Gündemi
Dokuz Türk vatandaşının ölümüne neden olan Mavi Marmara krizinin ardından askıya
alınan Türk-İsrail ilişkileri, İsrail Başbakanı Netanyahu‟nun Başbakan Erdoğan‟ı telefonla
arayıp özür dilemesiyle yeni bir döneme giriyor. Türk ve İsrail kamuoyunda büyük bir ilgi ile
takip edilen süreç İran tarafında ise kuşkuyla karşılandı. İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi
hakkında İran kanadından ilk yorum Genel Kurmay 2. Başkanı Mesud Cezayiri'den geldi.
Türkiye'ye yönelik sert eleştirileriyle bilinen Tuğgeneral Cezayiri, İsrail'in Türkiye'den özür
dilemesini bölgedeki direnişi ve halk hareketlerini etkilemek için yapıldığına dikkat çekti.
Cezayiri, küresel aktörlerin özellikle İslam dünyasında İran'ın yerine bir alternatif bulmak için
hareket ettiğini ifade ederek, İslam dünyasının ABD ve müttefiklerinin kamuoyunu
aşağılamasına izin vermemesi gerektiğinin altını çizdi.
6
İsrail'in Türkiye'den Mavi Marmara‟da ölen Türk vatandaşları için özür dilemesi, İran
tarafında soru işaretleriyle karşılandı. ABD Başkanı Obama‟nın İsrail‟i ziyaretinin son
gününde İsrail‟i Türkiye‟den özür dilemesi konusunda ikna ettiği anlaşılıyor. Nitekim ABD
Başkanı Obama iki ülke ilişkilerinin düzelmesini istemektedir. Zira Arap Baharı süreci
Suriye'de önemli bir engele takılmıştır. Suriye'deki çatışma sürecinde İran-Suriye eksenin
maksimum düzeye ulaşmasına karşın İsrail-Türkiye ilişkilerinin çatışma içerisinde olması
ABD'nin İran'a yönelik kuşatmasının etkisini azalmıştır. İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi
ancak bu bağlamda okunduğunda İran açısından anlam kazanmaktadır.
İran'ın endişelerinin Türkiye'ye yönelik sert çıkışlarıyla bilinen Tuğgeneral Mesud
Cezayiri, İran Meclisi Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Berucerdi, Savunma Bakanı
Ahmed Vahidi, Hamaney'in askeri danışmanı Yahya Rahim Safevi gibi isimlerden gelmesi
beklenmektedir. Buna karşın ise Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi gibi isimler daha ılımlı
mesajlar vererek olası bir gerilimin önüne geçmeye çalışabilir. İran bu süreçte kontrollü
gerilim politikası izleyecektir. Bununla birlikte Lübnan'da Hizbullah'ında içinde bulunduğu
hükümetin Başbakanı Necip Mikati'nin istifa etmesi İran'la dirsek temasında olan Hizbullah'ın
hükümetten tecrit edilerek İran'ın bölgedeki siyasi nüfuzunun kırılması için atılmış
adımlardan biri olabilir. İsrail'in Türkiye'den özür dilemesiyle İran-Suriye eksenine yönelik
çoklu bir operasyon başlamış gibi görünmektedir.
Van-Erivan Uçuş Seferlerine Müsaade etmek
Azerbaycan-Türkiye-Ermenistan ilişkilerini yakından ilgilendiren, Van-Erivan seferlerinin 3
Nisan‟da başlayacağı haberleri, Azerbaycan‟da ve Türk basının bir bölümünde tepkiyle
karşılandı. Ermeni açılımını devam ettirme kararlılığında olan akp hükümetinin, sözkonusu
seferlere müsaade etmesi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine zarar verecektir. Bu bağlamda
Azerbaycan‟dan konunun hassasiyeti ve ikili ilişkilerin zarar görmemesi adına resmi
makamlardan ve basın organlarından ciddi uyarı mesajları verilmiştir. Türkiye ise ABD‟nin
baskıları ve Ermeni açılımını sürdürme iradesi ile hareket ederek Van-Erivan hattının
Türkiye-Ermenistan ilişkilerine yararlı olacağını düşünmektedir. Türk basınında hükümete
yakınlığı ile bilinen basın-yayın organları ise bu politikanın çok yararlı(!) olacağı görüşünü
savunmaktadır. Ancak Ermenistan‟ın içinde bulunduğu ekonomik çöküntüyü dikkate almadan
yapılan analizler ve bu doğrultudaki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söylemek mümkündür.
7
Neticede Türkiye‟nin Ermeni açılımı süreci ve atılan adımlar Türkiye-Azerbaycan arasında
ciddi bir güvensizlik doğurmuştur. Ayrıca Ermenilerin “Büyük Ermenistan Hayali” iddiaları,
tarihsel hak iddialarında Van‟ın önemini görmezden gelerek sadece turizm ve ekonomik
kaygılar ile sözkonusu Van-Erivan seferlerinin başlatılması gerektiğini savunmak Erivan
yönetiminin ve Ermenilerin motivasyonunu artıracaktır ve uluslar arası politikada Ermenilerin
elini güçlendirecektir.
Güney Kafkasya-İran ve Pakistan’da öne çıkan diğer gelişmeler:

İran, yerli üretim olan ikinci büyük destroyeri „Cameran-2‟yi‟ Hazar Denizi‟ne indirdi.
Devlet televizyonu IRINN, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad‟ın katıldığı
indirme törenini canlı yayınladı.

Pakistan'da yayınlanan Navayi Vakt gazetesi, ABD‟nin İran-Pakistan boru hattının en
büyük muhaliflerinden biri olduğunu ve Pakistan yönetimini İran ile bu projede
ortaklık etmekten vaz geçirmekte başarısız olduğunu yazdı. Gazete, Amerika yönetimi
bu çerçevede bölgede silahlı teröristleri destekleyerek Barış boru hattının inşaatını
durdurmak istediğini vurguladı.

Pakistan'da 5 yıldır iktidarda bulunan Pervez Eşref'in görev süresi doldu. Genel
seçimlerin 90 gün içinde yapılması gerekiyor. Seçimlerin mayısın 10'unda yapılması
öneriliyor Pakistan Seçim Komisyonu'nun (EPC) toplantısı sonucunda seçimden önce
görevi sona eren Başbakan Raca Pervez Eşref'in yerine seçim hükümetinin
başbakanlığına iktidardaki Pakistan Halk Partisi'nin (PPP) adayı emekli yargıç Mir
Hazar Khan Khoso getirildi.

İran ve P5+1 grubu uzman heyetlerinin İstanbul zirvesi 18 Mart 2013‟de başladı. İran
ve Batı medyasında bazı bölümleri yayınlanan P5+1'in öneri paketine göre P5+1
grubu İran'ın uranyumu %20 düzeyinde zenginleştirme faaliyetini durdurması ve
Fordo nükleer tesislerinde faaliyetini azaltmasına karşı altın ve petro kimya
yaptırımlarının yanı sıra İran bankalarına uygulanan yaptırımların bir bölümünü
kaldıracağını belirtmişti.

Pakistan'ın Hayber-Paktunva Eyaleti'nin başkenti Peşaver'de adliye binasına
düzenlenen intihar saldırısında 4 kişi öldü, 30 kişi yaralandı. Polis Müdürü Mesud
8
Afridi, 2 intihar saldırganından birinin mahkeme binasına girerek üzerindeki düzeneği
patlattığını, diğer saldırganın çatışma sonucu öldürüldüğünü söyledi.

İran resmi makamları, Suriyeli muhaliflerin İstanbul oturumuna tepki gösterdi. İran
Meclisi Dış Politika ve Milli Güvenlik Komisyonu Başkanı Alaaddin Berucerdi,
Türkiye hükümetinin Suriye meselesine müdahil olmasını da eleştirerek, Ankara'nın
Suriye buhranını devam ettirmek yerine sorunun çözümü konusunda yardımcı
olmasının daha iyi olacağını söyledi.

ABD dışişleri bakanı yayınladığı Nevruz mesajında ABD ve İran arasında son yıllarda
yaşanan zor dönemlere karşın iki ülke arasındaki güvensizliğe hitap edecek ve gerilimi
azaltacak diplomatik çalışma fırsatı bulunduğunu ifade etti. Buna karşılık İran dini
lideri Hamaney, ABD ile görüşmelere olumlu yaklaşmadığını, zira tecrübelerin
gösterdiği üzere ABD‟nin sorunları çözmek yerine İran‟a kendi isteklerini dayatmak
istediklerini ifade etti.

Pakistan'ın Kuzey Veziristan aşiretler bölgesinde bulunan Data Hel kasabasında bir
eve insansız hava uçaklarıyla yapılan saldırıda 4 kişi öldü. ABD'nin Pakistan'daki
Taliban ve El-Kaide'yi gerekçe göstererek 2004'te başlattığı saldırıda şimdiye kadar 3
bin 577 kişi hayatını kaybetti, resmi rakamlara göre bunlar arasında 800'den fazlasının
sivil olduğu ifade ediliyor.

Pakistan‟ın eski devlet başkanı Pervez Müşerref, hakkındaki davalara ve Taliban‟ın
ölüm tehditlerine rağmen dört yıllık sürgününe son vererek bugün ani bir kararla
ülkesine döndü. Müşerref‟in yeniden siyasete atılmasına neredeyse kesin gözüyle
bakılıyor.

Ermenistan‟da yapılan cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının geçersiz kabul edilmesi
için Ermenistan Anayasa Mahkemesi‟ne başvuran Miras Partisi Lideri Raffi
Hovannisyan, Anayasa Mahkemesinin seçimleri iptal etme taleplerini red etmesinin
ardından, Özgürlük Meydanı‟nda bir kez daha miting gerçekleştirdi. Hovannisyan,
Ermenistan Anayasa Mahkemesi‟nin, Merkez Seçim Kurulu‟nun açıkladığı seçim
sonuçlarına ilişkin kararına tepki gösterdi.

Washington‟daki Johns Hopkins Üniversitesi, “İran ve Kafkaslar” konulu bir panel
düzenlendi. Panele katılan Ermenistan büyükelçiliği yetkilileri, Azerbaycan‟la savaş
zamanında Ermenistan‟ın İran‟dan “insani yardım” aldığını da itiraf etti.

Türkmenistan
Devlet
Başkanı
Gurbanguli
Berdimuhamedov,
Ermenistan
Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ı Türkmenistan'a davet etti.
9

Gürcistan Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Leri Khabelov, Gürcistan'ın, Rusya'nın
Soçi kentinde gerçekleştirilecek 2014 Kış Olimpiyatlarını boykot etmeyeceğini
söyledi.

Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yeni bir süreç başlatılıyor. Ermenistan Sanayiciler ve
Girişimler Birliği, Erivan-Van uçak seferlerinin başlayacağını duyurdu. Zürih
protokolleri sürecinin tıkanmasının ardından, Türkiye ve Ermenistan arasındaki
ilişkilerin ihtiyatlı yaklaşma süreciyle yeniden başlatılması gündeme geldi. Bu
bağlamda ilk adım olarak Van-Erivan seferleri başlayacak.

Erivan-Van uçak seferlerinin başlatılmasına ilişkin gelişmelere Azerbaycan tepki
gösteriyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi Sosyal ve Politik Konular Daire
Başkanı Ali Hasanov, gazetecilere yaptığı açıklamada Azerbaycan`ın işgalci rejimle
her hangi ülkenin, özellikle dost ülkelerin temas halinde olmasına olumsuz
yaklaştığını vurguladı.

Azerbaycan APA haber ajansı, cephe hattının iki farklı bölgesinde iki Ermeni'nin
Azerbaycan askerlerinin kontrolündeki bölgeye geçtiği ve esir alındığını duyurdu.

Ermenistan‟da Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile Miras Partisi Lideri Raffi
Hovannisyan arasında seçim sonrası oluşan politik kriz, 25 Şubat‟ta resmi sonuçların
açıklanmasından bu yana yaklaşık 1 aydır devam ediyor.

Gürcistan Dışişleri Bakanı Mayya Pandjikidze, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü
desteklediklerini ve bu desteği bundan sonra da sürdüreceklerini söyledi.

Türkiye-Ermenistan arasında Van-Erivan uçak seferlerinin başlatılacağı
kararına tepkiler devam ediyor. Azerbaycan kamuoyunun ardından Uluslararası
Asılsız Ermeni Ġddialarıyla Mücadele Derneği (ASĠMDER) Başkanı Göksel
Gülbey, 1 Nisan günü başlatılacak olan Van- Erivan uçak seferine tepki gösterdi.
Gülbey, Seferlerin başlatılma tarihinin Van'ın Ermenilerden kurtarılış yıl dönümüne
denk getirilmesinin de ayrı bir mana taşıdığını ifade ederek, bunun THY'nin Ermeni
meselesinde aldığı ilk karar olmadığını kaydetti.
Türkistan Gündemi
Kırgızistan eski Savunma Bakanı Murat Beyşenov, Kırgızistan‟ın Manas Üssünü 2-3 yıl daha
koruması gerektiğini düşünüyor. ABD hava üssünün Kırgızistan‟dan tahliyesi, Kırgızistan
bütçesinden yılda yaklaşık 260 milyon dolar çıkması anlamına gelecek. Olay, dünyada süren
ekonomik kriz koşullarında, ülke ekonomisi açısından çok büyük bir kayıp olacak. Buna
10
karşılık Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev‟in ABD üssünü kapatma sözünün yerine
getirilmesi, Kırgızistan‟ı sözünü tutan bir ülke konumuna getirerek siyasi imajını iyileştirecek.
Kollektif Güvenlik Anlaşması Genel Sekreteri Nikolay Bordüca ise “Kırgızistan‟da bulunan
Transit Ulaştırma Merkezi önümüzdeki yıl, NATO‟nun Afganistan‟daki operasyonları
tamamlandıktan sonra kapatılmalı.” Açıklamasında bulundu.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, kendisi hakkında çeşitli iddialarda
bulunulması nedeniyle savcılığa giderek ifade verdiğini söyledi. Önceki koalisyon
hükümetinin Maliye Bakanı Akılbek Caparov, Atambayev'in Kumtor altın madenini işleten
Kanadalılardan 30 milyon dolar aldığını ve bir başka altın madenini işletmek isteyen
yatırımcıdan ise 40 milyon dolar aldığını iddia etmişti. Hakkındaki iddiaların gerçek dışı
olduğunun altını çizen Atambayev, ''Gizleyeceğim bir şeyim yok. Herkes yaptığı işlerden
dolayı hesap vermeli'' dedi. Kazakistan‟da ise Kiril Alfabesinden Latin alfabesine geçiş süreci
ile ilgili konuşan Nazarbayev, dost ve kardeş ülke olan Türkiye ile Azerbaycan‟dan destek
alabileceklerini söyledi.
Burada yapılan açıklamalar 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsüne değil, sadece yorumda bulunan 21. Yüzyıl
Türkiye Enstitüsü araştırmacılarına aittir.
11
Download