Cep Telefonları ve Kanser Riski Cep telefonlarının beyin kanserlerine sebep olduğu konusu hep gündemdedir. Sebep olmayacağını düşünmemek için de bir neden yoktur! Diğer taraftan fizikçiler ise hücrelerdeki kimyasal bağları parçalayabilecek kadar radyo dalgalarının cep telefonlarından yayılamayacağını söyleseler de, bilim insanları bu konuyu araştırmaya devam etmektedir. Cep telefonlarının bu tür tehlikelerinin olup olmadığı konusundaki cevap gerçekte bilinmeyenin korkusunda gizlidir. Aslında insanoğlu tarihi boyunca hiç bu kadar elektromanyetik ışınıma maruz kalmamıştır. Belki de bu yüzden bilim bizlere bunun mümkün olabileceği konusunda şimdilik sadece fısıldamakla yetiniyor. Bazı kimyasallar, virüsler ve iyonize ışınımlar hücrelerimizdeki kimyasal bağları parçalayarak DNA mutasyonlarına (değişimlerine) sebep olurlar ki bunlarda çoğu kez kanser ile sonuçlanır. İyonize ışınlar genelde gama ışınları, X-ışınları, UV ışınları ve atomdan küçük parçacıklardır. Bunların enerjisi oldukça yüksektir. Düşük enerjili, iyonize olmayan ışınımlar veren elektrik ampulleri ve cep telefonları bu kimyasal bağları parçalayamazlar. Ancak bunların dokularımızı ısıtmaları ve bu şekilde tehlikeli olabilecekleri tartışma konusu olsa da, dolaşım sistemimiz bu ısıyı dağıtır. Bilim insanları iyonize olmayan, ısı yaymayan ya da zayıf ısı yayan radyo dalgalarının etkilerini hala incelemektedirler. Özellikle gözün kornea tabakasının ısıyı dağıtamadığı düşünüldüğünde, yapılan çalışmalar sonucu mikrodalga ile katarakt arasında bazı ilişkiler bulunmuştur. Bu durumu cep telefonları ile ilişkilendirmeye çalışanlar olduysa da, gözlerimizle değil kulaklarımızla konuştuğumuzdan dolayı pek ilgi çekmemiştir. Bitkilerde fotosentez olayını başlatan tilakoidler gibi insanlarda da kimyasal olaylar zincirini ateşleyen ve radyo dalgalarını emen termoreseptörler vardır. Bunlarla kanser arasında nasıl bir ilişki olduğu henüz sorgulama aşamasındadır. Diğer yandan cep telefonları ya da buna benzer aletlerin yaratacağı kanser riskleri direkt olmayabilir. Özellikle, daha önce de bahsettiğimiz gibi, beynimizin ortasında bulunan bir bez tarafından üretilen ve kana salınan melatonin hormonunun bu tip elektromanyetik dalgalardan etkilendiği ve salınışının engellendiği iyi bilinmektedir. Karanlıkta (uyku dönemimde) salınması gereken bu hormonun ışık ya da cep telefonu kullanımı ile salınışının engellenmesi halinde, sebep olacağı tüm kimyasal olaylarda etkilenmekte ve ciddi sağlık sorunlarını tetiklemektedir. Bunların yanında beyin dalgalarını da etkilemesi sonucu insanlarda halsizlik, baş ağrısı, kısa süreli hafıza kayıpları gibi etkilerde gözükmektedir. Bu etkilerin özellikle çocuklarda daha hissedilir düzeyde olabileceği konusunda uyarılar yapılmaktadır. Cep telefonlarının sebep olabileceği bu tip zararsızmış gibi görünen etkilerin ortaya çıkması zaman alsa da, sonuçta kanser gibi problemlere bu şekilde dolaylı yolla da olsa sebep olabilmektedirler. Bu nedenle özellikle akşamları telefon görüşmelerinizin cep telefonları ile değil de normal sabit hatlı telefonlar ile yapılmasında büyük fayda vardır. Şu ana kadar mikrodalga fırın kullanımından dolayı meydana gelen bir hastalık rapor edilmedi, ya da bilgisayar monitörlerinden dolayı bir kanser vakası saptanmadı, fakat güneşin UV dalgalarından deri kanser vakaları mevcuttur. Dünyamızda 2 milyardan fazla insanın cep telefonu kullandığını düşünürsek, yaratacağı sağlık risklerinin sadece hastalıklardan ibaret kalmayacağı açıktır. Diğer riskler ise araba kullanım esnasında ya da kaldırımda yürürken cep telefonları ile konuşma ya da mesajlaşma sırasında görülebilen tehlikelerdir. Uzun dönemde yapacağı sağlık tehlikelerinin yanında, cep telefonlarının sürüş esnasında kullanımı ile yarattığı ölümcül kazalar, işin tehlike boyutunu göstermektedir. Tüm bu sonuçların ışığında son olarak şunu söyleyebiliriz; Şayet cep telefonları yenen bir besin maddesi olsaydı, büyük bir olasılıkla güvenlik lisansı alamazdı. Çünkü bunların güvenliği konusunda bilinmeyenler henüz çok fazla!