l,j - İnşaat Mühendisleri Odası

advertisement
~f';
~
~
v:
Lı:~-~~
fiii;
~~
k,.,ı
başyazı
NEREDEYDİK,
NERELERE GELDİK?
Bugün Türkiye'de kar eden kamusal varlıklar
özelleştirme
adı altında ya yabana ortaklı
holdinglere, ya da doğrudan yabanolara satılıyor.
Zarar ettiği gerekçesiyle doğrudan kapatılanları
da var. Satıldıktan sonra işletimi durdurulan
işletmeler de mevcut. Bunları işletmeye ne gerek
var? Zahmetsiz olarak arsasının rantından
yararlanmak bile müthiş karlı bir iş.
Avrupalı'nın rekabetine hazır olmayan· yerli
üretim tamamen durdu. Tanzimat .Fermaru ise
bugünkü AB uyum yasalarına benzemektedir. Dış
güçler yapısal bozuklukları ortaya koyuyor, tüm
yurttaşların temel haklarının güvence altına
alınması gerektiğini söylüyordu. Görünüşte insani
olan bu öneriler, ilan edilen Tanzimat Fermanı ile
vergi toplamada Müslüman Hıristiyan farkını
ortadan kaldırarak eşitlik getiriyordu. Amaç,
Bu yapılan işin adı özelleştirme. Büyük Hıristiyan tebasının haklarını güvence altına
devletler globalizmi empoze ediyorlar. Neden?
almaktı.
Tanzimat
uygulamalarından
Serbest piyasa ekonomisini korumacı yasaların
gayrimüslimler
hoşnut
kalmışlardı.
kaldırılmasını, devletin küçülmesini öneriyorlar. Zenginliklerini artıran
anlardı.
Türkiye'ye
Neden? Ama kendi-v-ülkelerinde
bunları
yerleşmek için 'göç ..-eden, anlardı. Sağlanan
yapmıyorlar. Neden? Bu ülkelerde iletişim, mülkiyet güvenliği sayesindc.:l2ğun olarak mülk
ulaşım, enerji, rnaderıcilik, bankacılık gibi edinen anlardı. Batılı güçler tıpkı bugün olduğu
hizmetler, ya devlet tarafından yapılmaktadır, ya
gibi, ülke çıkarlarını savunacak bilgi ve bilinçten
da devlet tarafından korunmaktadır. Neden?
yoksun hükümetlere diledikleri şekli vermişler,
Neden? Bu devletler ar-ge çalışmalarına ülke yönetiminde etkili olmuşlardır. Bu zaman
bütçelerinden çok büyük pay ayırmaktadırlar.
dilimi içinde Batıya hayran bir burjuva sınıfı ile
Neden? Neden? Neden? Bu sorulanrı yanıtını Batıya karşı ağzı açık eli kolu sanki bağlı devlet
bulmak için 150 yıl kadar geriye gitmeliyiz, İdari
yöneticileri çoğalmıştır. Sonuç olarak Tanzimat ile
ve mali olarak zayıflamış olan Osmanlı' 1838' de başlayan, 1923 yılına kadar uzanan dönemde
İngiltere ve Belçikaile Balta Umanı Antlaşması'ru Osmanlı ağır bir sömürü ile sanayi ve ticareti
imzalar. Bu antlaşma ile ülke Avrupanın açık olmayanı toprakları ekilemeyen, yeraltı ve yer
pazarı haline gelmiştir. Bu antlaşmayı 1854 ve üstü doğal varlıkları talan edilmiş, yıkıntı halinde
1878 borç antlaşmaları izlemiştir. Ekonomik her . bir ülke olmuştu.
ödün Osmanlı Devleti üzerindeki siyasi etkiler ile
tamamlanmıştır. 1838 antlaşması ile dış alım, dış
1923-1938 Türkiye'nin atılım yaptığı, tüm
satım ve iç ticaret tam olarak serbest bırakılmıştır.
devrimlerin gerçekleştirildiği yıllardır. 1923-1938
Hükümetlerı
kendi ekonomik politikalarını
döneminde tümüyle Türkiye'ye özgü olan bir
üretemiyor, kendi gümrük vergilerirıi. bile, kalkınma modeli uygulanmıştır.
Bu modelin
Avrupaile birlikte belirlemeyi kabul ediyordu. Bu birinci şartı ulusal bağımsızlıktır. "Bu yöntem,
durum bugün yürürlükte olan Avrupa Gümrük
özel girişimciliğe yer veren, ancak kapitalist
BirliğiProtokolü'rıe hiç mi benzemiyor?
olmayanı devletçiliği öne çıkaranı ancak sosyalist
olmayan ya da her ikisi de olan bir kalkınma'
1838 yılına kadar iç ticaret Osmanlı tebasına
modelidir." Bu model ile, hem kalkınma hamlesi
aitti. Devlet tüccarını koruma altına almıştı. sürdürülmüş, hem de Osmanlı'nın tüm dış
Devletin iç ve dış ticaretten önemli gelirleri vardı. borçlan ödenmiştir.
1838 antlaşması ile hiçbir koruma örılemialmadan
ülke Avrupa'nın açık pazarı haline getirildi.
1938-1950
dönemi Atatürk'<ün devrimci
politikasının
temel
ilkeleri
ilc
çelişen
uygulamaların yapıldığı, Atarürkçülük'terı geri
İMa
İzmir Şubesi Ağustos-200S YıL' 20 Sayı; 124
3
başyazı
dönüş sürecinin başladığı bir dönem olmuştur. Bu
dönemde Türkiye, Batı ve ABD ile ikili, üçlü
birçok anlaşma yapmıştır. "Bu anlaşmaların ortak
özelliği, Batıya bağımlılığın artınıması ve
egemenlik haklarının törpü1enınesidir." Oysa
Mustafa Kemal, Batı ile bağımlılık doğuracak
hiçbir ilişkiye girmemiş, Batı emperyalizrrUne
karşı ülkesini korumuştur, ABD ile yapılan ilk
anlaşma, karşılıklı yardım anlaşması 1945, ikinci
anlaşma 1946 yılında yapılmıştır. İkinci anlaşma
ABD'nin savaş artığı malzemesinin alınması
koşuluyla Türkiye'ye on milyon $ borç
verilmesidir. Bu anlaşmalar bir tarafın haklarını
koruyan, Türkiye'yi köleleştirme sürecine götüren
anlaşmalardır. Türkiye artık bağımsızlığından
ödün vermiştir. 1950 yılından itibaren, Batıya ve
özellikle ABD'ne öliün. vermekte, iktidarlar
birbirleriyle adeta -yarışmışlardır.
1950'den
bugüne kadar geçen süreç, Osmanlı'nın son
dönemiyle tamamen aynıdır. türkiye bugün
ekonomik olarak zor durumdadır. Özelleştirme
adı altında devletin öz varlıkları, imtiyazlı kişilere
peşkeş çekilmekte, ortak pazara girme sevdası ile,
ulusal pazarını bu ülkelere koşulsuz açmaktadır.
Bütün bu olumsuzluklar yetmiyormuş gibi,
Lozan Anlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti'nin tek
ulus kabul edilmesinin
temeline dinamit
yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Lozan'ın etnik
kökeni azınlık kabul etmeyişini fiilen kaldırarak,
uniter yapıyı bozmak isteyen güçler çalışmalarını
sürdürmektedir. Sorunun özü, 1923'te kurulan
Türkiye'nin ulusal varlığına itiraz niteliğindedir.
Dış güçlerin talepleri demokratik ve kültürel
hakların düzenlenmesi olarak gösterilmektedir.
Esasen bu tcı;ı~er, ulusal ve siyasal niteliktedir.
Sonuç olarak hedefleri de ulusal düzeyde
ayrışmayı sağlamaktır.
Prof. Dr. ömer Zafer ALKU
Başkan
İZMİR LİMAN ÇALIŞTAYI
KATILIM ORTAK SONUÇ BİLDİRGESİ
-İzmir Alsancak Limanı konumu, niteliği ve
potansiyeli
bakımından
Türkiye'nin
önemli
limanlarından biridir.
-Ticaret, turizın ve kültür kenti olma vizyonuyla
İzmir için liman vazgeçilmez bir unsurdur. Dünyanın
en büyük limanlarına sahip kentler nasıl ticaret,
turizm ve kültür merkezleri olarak birer dünya kenti
olma niteliğini kazandıysalar İzmir de halkıyla
bütünleşmiş Iimanıyla bu kentler arasındaki yerini
almalıdır.
-Yük ve yolcu naklinde demiryollarının payı
arttırılmalı, liman ulaşımında kullanılacak kara ve
demiryollan kent ulaşımını olumsuz etkilemeyecek
şekilde planlanmalıdır.
. -Özelleştirme Yükse1<Kurıilu 30/12/2004 tarih ve
sayılı karan ile İzmuctamanı'nırı, kararda
belirtilen yöntemlerle 12 ay içinde özelleştirilmesine
karar vermiştir. İzmir Limanı'nın özelleştirilmesi
yerine, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, özel
sektör kuruluşların, yerel yönetimlerin katılımıyla
oluşturulacak
otonom
bir
kurul
tarafından
yönetilmelidir.
2004/128
-İzmir
Limanı'ndaki
yükleme,
boşaltma
kapasitelerinin
yakın
bir
gelecekte dolacağı
düşünülerek
yeni bir liman projelendirilmesi
çalışmalarına başlanmalıdır, Yeni liman genişletilebilir
bir alana sahip olmalı, her türlü liman çalışmasına
tahsis edilebilecek nhtımlarla donatılmalıdır. Böylebir
liman için Ege kıyılarındaki en uygun yer Bakırçay
deltasındaki sahalardır. Söz konusu Kuzey Ege
(Çandarh) Limanı fizibilite çalışmaları en kısa sürede
tamamlanmalı, kara ve demiryolu ulaşımıyla diğer
altyapı
çalışmalarına
acilen
başlanmalıdır.
08.06.2005
TMMOB
İnşaat
TMMOB
Mimarlar
Mühendisleri
Odası
İzmir Şubesi
Odası İzmİr Şubesi
TMMOB
Şehir Plancıları
TMMOB
Gemİ Mühendisleri
DEÜ Mimarlık Pakiiltesi
DEÜ Deniz İşleımeciliği
Odası
İzmir Şubesi
Odası
İzmir Şubesi
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
ve Yönetimi Yüksek Okulu
DLH Genel Müdürlüğü
İZmir Deniz
Deniz
Ticaret
Nakliyecileri
Odası
Derneği
miKAD
Not: Bu yazı Yük. Mim, Müh, Metin' Aydoğan'ın Türkiye
Üzerine Notlar 1923-2005 isimli kitabından esinlenerek ve
faydalanılarak yazılınıştır.
4
Deniz Bilimleri
Enstitüsü
tuo
İzmir Şubesi Ağustos-2005 Yı!, 20 Sayı: 124
Download