Eylül-Ekim 2012 Yıl: 8 Sayı: 47 İki ayda bir yayınlanır. Gümrük Müşavirliği Mesleğinin, Ülkemizin Dünya Ticareti ile Entegrasyonundaki Olumlu Etkileri ve Önemi • Kanatlar Altında Türkiye • Onaylanmış Kişi Statüsü Belgesi Sahibi Olmak • Ödüle Doymayan Kadın: Merly Streep • Dış Ticaretin Görüş Alanı • Dikkat! Hepatit • SYK, EFQM 4 Yıldız Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi ile Onurlandırıldı 47 Editörden Değerli SYKONSEPT okurları, Yaz aylarını tüm Türkiye’de çok miktarda can kaybıyla geçirdik. Türkiye’de “gördüğümüz” terör yüzünden ülkece yastayız. Gencecik canlarımızın kaybı için ailelerinin acısını paylaşıyor, tüm Türkiye’ye sabır diliyoruz. Peki ya görmediğimiz terör? Bir de görmediğimiz ve çok bahsetmediğimiz bir terör var ki; din, dil, ırk, meslek ayırt etmeden herkesin içini yakıyor. Trafik terörü... Türkiye’de -elbette artan araç sayısıyla da bağlantılı olarak- trafik kazaları, 2002-2011 arasında %279 oranında artmış. 2002 yılında 439.958 olan kaza sayısı, 2011 yılında 1.228.928’e çıkmış. 10 yılda yaşamını yitirenlerin sayısı ise 43.140 kişi. Büyük bir kasaba nüfusu kadar insanımızı, dikkatsizlik yüzünden kaybettik. Her yaz sonu gündeme gelen bu konu, sanırım insanları, kendi evlerine ateş düşene kadar ilgilendirmiyor... Atatürk’ün manevi kızlarından Ülkü Adatepe’yi de kaybetmemize sebep olan terörün, 2012 rakamları belli olduktan sonra içimizi daha da yakacağı muhakkak. Bir aşırı sıcak yazı daha atlattığımız, Ramazan ayını da bitirip, bütün enerjimizle yeniden işimize sarılacağımız eylül ayının hepimiz için sağlık, başarı ve kazançla geçmesini dileriz... Saygılarımızla SYK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Acıbadem Mah. Haydar Yücebaş Sok. No: 17 34178 Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 330 94 00 Faks: 0216 330 94 01 SYKONSEPT Yıl: 8 Sayı: 47. İki ayda bir yayınlanır. Ulusal Süreli Yayın. SYK Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti. adına İmtiyaz Sahibi: A. Baybars Soyak Yazı İşleri ve Tasarım: Deniz Yakın Renk Ayrımı ve Baskı: Dönüşüm Matbaa SYKONSEPT, doğa dostu, %100 geri dönüşümlü Cyclus kâğıtları kullanılarak basılmaktadır. Dış Ticaret Gümrük Müşavirliği Mesleğinin, Ülkemizin Dünya Ticareti ile Entegrasyonundaki Olumlu Etkileri ve Önemi Erdinç Odabaşı SYK Gümrük Müşavirliği Operasyon Grup Yönetmeni Gümrük Müşaviri S ayın SYKonsept takipçileri, meslek mensubu arkadaşlarımız, beraber çalıştığımız ancak buna rağmen mesleğimizin işlevinin tam olarak ne olduğunu anlatmadığımız partnerlerimiz ve tedarikçilerimizi bilgilendirmek amacıyla... Ülkemiz, son yıllarda sürekli artan ticarî hacmi, büyüme hızı ve nispeten düzenli seyreden ekonomisi sebebiyle dünya ülkelerinin örnek aldığı on büyük ülkeden biri haline gelmiştir. Böyle bir ekonominin ve öneminin sürekliliğini sağlamak için, bunları meydana getiren ülke içindeki dinamikler, zamanın gerekliliğine uygun şekilde hareket ederek kendilerini sürekli yenilemeli ve güncellemelidir. Bu dinamiklerden biri olarak Gümrük Müşavirliği mesleği ülkemizin dış ticaretine yaptığı olumlu etkileri ve önemi açısından anlaşılmasını bırakın, mesleğin ne olduğunun kamuoyu tarafından bilinmesi açısından bile kendini ifade etmekte güçlüklerle karşılaşmaktadır. Bu nedenle, aşağıdaki bilgileri sizlerle paylaşmak bizler için hem sorumluluk hem de zorunluluktur. Yetki Belgesini almak gerekir. Ayrıca bu sınavlara girebilme sayısı da üç defadan fazla değildir. Üç sınavda da başarılı olamayanlar, bir daha bu sınavlara katılamazlar. Gümrük Müşaviri olabilmenin toplam yıl yatırımı, ilk sınavlarda başarılı olup yetki belgelerini birinci defada almak kaydıyla en az on yıldır. Ülkemizdeki birçok meslek teşekkülü -ki bunların birçoğu Odalar ve Borsalar Birliği üyesi olup, odalaşmış meslek teşekkülüdür- bu şekilde uzmanlaşmış insan kaynaklarına sahip değildir. Bizler bu kadar yatırım yapmamıza ve uzmanlaşmamıza rağmen, çeşitli nedenlerle hâlâ odalaşamıyoruz. Gümrük Müşavirliği firmaları ne iş yapar? Gümrük Müşaviri olabilmenin toplam yıl yatırımı, ilk sınavlarda başarılı olup yetki belgelerini birinci defada almak kaydıyla en az on yıldır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığından aldıkları yetki belgesini, ithalatçı ve ihracatçı firmalardan aldıkları vekâlete istinaden, ithalatçı ve ihracatçı firmaları temsilen Türkiye gümrüklerinde firmaların mal ve hizmetlerinin giriş ve Gümrük Müşavirliği Yetki Belgesini alıp bu mesleği icra edebilmek için neler yapılmalıdır? Öncelikle, üniversitelerin belirli bölümlerinden (işletme, iktisat, kamu yönetimi vb.) en az dört yıllık lisans eğitimini bitirmiş olmak, bunu takiben bir gümrük müşavirliği firmasında üç yıl staj yapıp, bunu belgeleyerek Gümrük ve Ticaret Bakanlığının açtığı sınavlarda başarılı olarak Gümrük Müşaviri Yardımcısı Yetki Belgesini, sonrasında tekrar üç yıl daha Gümrük Müşaviri Yardımcısı statüsüyle staj yaparak, açılan sınavlarda yine başarılı olarak Gümrük Müşaviri 3 çıkış işlemlerini beher işlem bazında beyanname vererek yaparlar ve hizmet üretirler. Bu hizmetleri üretmek için Türkiye’ye gelen ve giden malların gümrüğe giriş ve çıkışlarında Gümrük Mevzuatının gerektiği şekilde kamu kuruluşlarına firmalar adına başvuru yaparak alınması gereken tüm bilgi ve belgeleri toplamak (TSE, Tarım Köy İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, DTM vb.) Gümrük İdaresine Belgeleriyle birlikte beyannameyi sunmak, eşyayı yurt dışı etmek veya firmaya teslim etmek gerekir. Bu işlemler ciddi ve profesyonel donanım gerektirdiğinden dolayı, son yıllarda mesleğimizin yetki belgesini almak için daha fazla uzmanlaşmış kişi ve kuruluşlara gereksinim duyulmaktadır. Bu sebeple, kurumlarımız daha iyi uzmanlaşmış insan kaynağı oluşturmak için gerekli yatırımları yapmaktadır. Gümrük Müşavirliği firmalarının Türk Dış Ticaretine olumlu etkileri: Mesleğimizi icra edenler, uzmanlıklarını kullanarak en seri şekilde firmaların gümrük işlemlerini gerçekleştirerek 4 mal ve hizmetlerin kendilerine zamanında ulaşmasını, üretim yapmasını, yapılan üretimin tekrar yurt dışındaki firmalara satılmasını sağlamak suretiyle ülkemizin toplam dış ticaretinin tamamı için Türkiye gümrüklerinde hizmet üreterek Türkiye’nin dış ticaretinin sacayaklarından biri olduğunu göstermiştir. Örneğin, network altyapısı eksikliklerinden zaman zaman gümrük bilgisayar sistemlerinin aksaması yüzünden çalışamadığımızda, etkilerinin firmalara ne şekilde yansıdığı, ne kadar zaman ve para kaybına sebebiyet verdiği, dış ticaretin de durması sebebiyle toplamda ne kadar ticarî zararla karşı karşıya kalınacağını varın sizler hesaplayın! Aynı şekilde, mesleğimizi ehil olmayan kişilerin icra etmesinin de ne kadar sıkıntılı olacağını sizler çok iyi biliyorsunuz. İşimizi icra ederken siz müşterilerimize verdiğimiz değeri; kendi mesleğimize ve meslektaşlarımıza da verebilmemizin yolu, ancak Gümrük Müşavirliğini daha ileriye taşımaktan geçer. Sağlıcakla kalın... Kanatlar Altında Türkiye A yakları toprağa bağımlı ancak düşünebilen bir tür olarak insan, eski çağlardan beri uçmak üzerine kafa yormuştur. Şimdiki zamanda gökyüzü bize yetmiyorsa da bu konuda alınan yol, önce kuşların seviyesinde olmayı hayal etmekle başladı. Türk topraklarından kopup gözlerini göğe dikmiş ilk zihinler... 1900’lü yılların başlarında kahramanlığın ne demek olduğunu bize öğreten pilotlar ve dünyanın ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen... Türk dünyasının geçmişi ve yayıldığı alanın büyüklüğüne bakıldığında, toprakları içinde pek çok engin fikirli kişi ve bilim insanı yetiştirdiğini söyleyebiliriz. İleriyi görmek asıl amacı olan bu gibi kişiler, uçma denemelerinin de ilk kahramanları oldular. Aktüel gelecek insanlar için bir ilmi tasavvuru deneyeceğim. Benden evvel kimseye bu teşebbüs nasip olmadı.” diyerek kendini havaya bırakmış, kısa bir sure uçtuktan sonra düşerek hayatını yitirmiştir. 1159 yılında, Sıraceddin adlı bir Türk, uçuş denemesi gerçekleştirmiş ancak o da Cevheri gibi hayatını kaybetmiştir. Sözel tarihçi Joseph Ferdinand Gonuald, yaşanan bu olayın, Bizans Hükümdarı Manuel Commenos’un Selçuklu Sultanı Kılıçarslan’ı anlaşma yapmak üzere İstanbul’a çağırdığı sırada düzenlenen şenlikler esnasında yaşandığı belirtmiştir. Havacılık tarihi uzmanı Vecihi Hürkuş, yaptığı kanat sayesinde Of çayının bir yamacından diğer yamacına atlayan ancak yobaz medrese öğrencileri tarafından şeytanlıkla suçlanıp taşlanarak öldürülen Oflu Uzun Hasan adlı bir Türk gencinden bahseder. 1600 yılında, neredeyse hepimizin bildiği bir isim olan Hezarfen Ahmet Çelebi, tasarladığı kanatlarla Galata Kulesi’nden, lodos desteğiyle Üsküdar’a kadar uçabilmiş, bu başarısı Sultan Murad Han tarafından bir kese altınla ödüllendirilmiştir. Ancak Sultan daha sonra -tarihimizde Türk havacılık tarihindeki ilk uçuş denemesi, M.S. 1000’li yılların başında (bu konuda kesin bir tarih belirtilememektedir), İmam Ebu Nasır İsmail Cevheri tarafından yapıldı. İmam Ebu Nasır İsmail Cevheri, Farab’da doğmuş, buradan Bağdat’a gitmiş ve büyük bilginlerin derslerini izlemiş engin bir zihin idi. Arapçasını geliştirmek üzere dolaştığı İslam ülkeleri gezisinin ardından Horasan’a yerleşti. Güzel yazı yazma konusunda bir üstat olan Cevheri’nin yazdığı Kur’an’lar, o dönem 100 dinar gibi astronomik rakamlara satılmaktaydı. Horasan’da, “Tac-ül-Lûga ve Sahih-ül-Arabiyye” (Arapça Doğru Lügat) adlı eserini yazdı. Vankulu Mehmet Efendi tarafından Türkçeye çevrilmiş bu eser, “Vankulu Lügatı” adıyla İbrahim Müteferrika Matbaası’nda basılan ilk eserdi. Fen ile uğraştığı zamanlarda, kuşların kanat çırpmalarını ve uçma tekniklerini sürekli olarak izleyen ve hesaplar yapan Cevheri’nin ilk uçuş denemesi, yazık ki aynı zamanda son uçuş denemesi olmuştur. Kendi imalatı olan kanatları takarak Nişabur’daki bir caminin damına çıkmış ve orada toplanan halka “Ey ahali, bu dünyada emsali bulunmayan bir eser keşfettim, her daim bilime tepkiyle yaklaşıldığı gibi- Hezarfen’in bilgisinin enginliğinden huzursuz olup Cezayir’e sürülmesi emrini vermiştir. Hezarfen’in uçuşundan 33 sene sonra Lagari Hasan Çelebi, Sarayburnu’nda hünkarın gözleri önünde bir fişek yardımıyla uçarak 125 km hıza ulaşmış, 20 saniyede 1000 feet’e çıkmış ve ardından ellerinde bulunan kartal kanatlarını kullanarak denize inmiştir. Dünyada 18. yy’da havacılıkla ilgili gelişmeler, Osmanlı imparatorluğunun da dikkatini çekmiştir. Polonya elçisi İbrahim Paşa, Fransız pilot Blanchard ile balonla uçmuş ve bu sayede uçan ilk Türk devlet adamı unvanına sahip olmuştur. 5 Türk havacılığı, 1919 yılında, dağınık ve zayıf durumdaydı. Uçuşlar büyük risk altında yapılıyor, sık sık arızalar ve kayıplar yaşanmaktaydı. Malzeme tedarik etmenin zorluğuna, teknik eleman sıkıntısı da eklenince –zira uçak onarımından anlayan donanımlı personel bulunmamaktaydıortaya bugün baktığımızda yürek burkan manzaralar çıkarıyordu. 1911 yılında, harbiye hazırı Mahmut Şevket Paşa, Almanya ve Fransa’da askeri ateşe olarak görevli iki kurmay subayı Enver ve Fethi’den (Okyar), Avrupa’daki ordular hakkında bilgi toplamalarını ister. Bu subayların raporlarının ardından, yaz aylarında Genelkurmay Başkanlığında Kıtaatı Fenniye ve Mevakii Müstahkeme Müfettişi Umumiliğinin 2. Şubesine bağlı “Tayyare Komisyonu” kurulur ve kurmay yarbay Süreyya Bey komisyonun başına tayin edilir. 1 Haziran 1911, havacılıkta resmî kurum sayıldığından, Türk Hava Ku v v e t l e r i n i n kuruluş günü olarak kabul görmüştür. Türkiye’nin ilk pilotları, yüzbaşı Fesa ve teğmen Yusuf Kenan Bey’dir. 28 Haziran 1911 tarihinde yapılan sınav sonucu başarılı olmuşlar ve ertesi ay Fransa’daki Berliot Uçuş Okuluna gönderilmişlerdir. Mart 1912’de, 780 ve 797 numaralı pilot brövelerini almışlardır. I. Dünya Savaşı’na girerken 10 pilota sahip olan Osmanlı Ordusu, savaşın sonunda 100’e yakın pilota sahipti. Aynı şekilde 1915 yılında 35 olan uçak sayısı, sonraki yıllarda 300’e ulaşmıştır. Savaş süresince toplam 450 uçak görev yapmıştır. Savaş sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi üzerine, havacılık birliklerinde yeniden teşkilatlanmaya gidilmiştir ancak takip eden iki sene içinde imzalanan Sevr Anlaşması, Türkiye’de hava unsurunun bulunmaması, iki ay zarfında ordunun mevcut personelinin terhis edilmesi, altı ay zarfında bütün uçakların uçuş aletleri, motor ve aksamlarının Türkiye’de imal, ithal ve ihracatının yasaklanması maddelerini içermekteydi. 6 Uçakların gövdelerini onarmak üzere yerli malı kaput bezleri kullanılmış, gövde ve kanatlara kayganlık sağlayan, kanatlarında kullanılan bezleri sertleştiren bir tür cila olan emayit malzemesi bulunmadığı için bu malzeme patates kabuklarının koyun ve sığır ayaklarının kaynatılması ile elde edilen jelatinle kola ve yumurta akı karıştırılarak elde edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen bu malzeme rutubet ve yağışa karşı dayanıksızdı ve uçuş esasında gevşemekteydi. Pilotların tamamının tam anlamıyla “kelle koltukta” uçtukları düşünülürse, zamanında ne tür kahramanlar yetiştirdiğimizi bir kez daha anlayabiliriz. 20 Haziran 1920’de, meclisin kurulmasını takiben İstanbul’dan kaçan personel ve uçaklarla Kuva-i Havaiye Şubesi kurulmuştur. Bir yıl sonra Kuva-i Havaiye Müdüriyeti Umumisi adını alan kuruluş, Doğu ve Batı cephelerinde imkânsızlıklarla yarışmış, buna rağmen başarılara imza atmıştır. Yine 1921 yılında hava gücü, deniz uçakları ile birleştirilmiştir. Ertesi yıl müdüriyet kapatılmış; Konya’da tümen yetkisinde kurulan Kuva-i Havaiye Müfettişliği, yönetim bakımından Genelkurmaya, ikmal yönünden Milli Savunma Bakanlığına, cephe yönünden ise Batı Cephesi Komutanlığı’na bağlanmıştır. 1919-1922 yılları arasındaki milli mücadele dönemine bakıldığında, teşkilatlanma çalışmaları devam ettirilirken, bir yandan sınırlı imkânlarla –sayıları üç ile on arasında değişen uçaklarla- görevler zorlukla ama başarıyla icra edilmiştir. Hava kuvvetleri, özellikle düşman hakkında havadan istihbarat faaliyetleri sayesinde mücadeleye önemli katkıda bulunmuştur. Göklerin Kızı Sabiha Gökçen Cumhuriyet tarihinde havacılıktan bahsedip, Sabiha Gökçen’den söz etmemek imkânsızdır. 1913 yılında Bursa’da dünyaya gelen Sabiha, yalnızca Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın da ilk kadın savaş pilotudur. verildi. 30 Ağustos 1937’de askerî uçuş brövesi almıştır. 1938’de uçağıyla beş gün süren bir Balkan Turu yapmış, bu Balkan turu, basının büyük ilgisini uyandırmış ve Sabiha’nın “Göklerin Kızı” olarak anılmasını sağlamıştır. Atatürk’ün ölümünden sonra kadınların orduda görev yapmasına ilişkin yasa çıkmadığı için ordudan ayrılmış ve Türk Kuşu Uçuş Okulu’na başöğretmen tayin edilmiştir. 1955’e kadar bu görevini başarıyla sürdürmüş, Türk Hava Kurumu yönetim kurulu üyesi olmuştur. Hayatı boyunca toplam 22 değişik hafif bombardıman ve akrobatik uçakla uçmuş, son uçuşunu 1996’da 83 yaşında iken yapmıştır. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş ve ağabeyi tarafından zor şartlar altında büyütülmüştür. Sabiha, Bursa ziyareti sırasında Atatürk’e ulaşmayı başarmış ve kendisine okumak istediğini belirtmiştir. Bunun üzerine Atatürk, Sabiha’nın ağabeyinden izin alarak Sabiha’yı evlat edinmiş ve Ankara’ya götürmüştür. 1934’te Soyadı Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte Atatürk tarafından Gökçen soyadını verilmiştir. Sabiha Gökçen, 1935’te Türkkuşu’nun açılış töreninde yapılan planör gösterilerine ilgi duyması üzerine Atatürk’ün de desteğiyle aynı yıl Türk Hava Kurumu’nun Türkkuşu Sivil Havacılık Okuluna girerek Ankara’da yüksek planörcülük brövelerini almış, ardından, altı aylık yüksek planörcülük eğitimini Kırım Koktebel Yüksek Planör Okulu’nda tamamlamıştır. Daha sonra Atatürk’ün ısrarı üzerine Eskişehir Havacılık Okulu’nda Sami Uçan ve Muhittin Bey’den uçuş eğitimleri almış, 1936 yılında ise ilk defa motorlu uçak ile uçmaya başlamıştır. Gökçen’in uçuş eğitimindeki başarısından dolayı Atatürk, kendisine bir sürpriz yapmıştır: “Beni çok mutlu ettin. Şimdi artık senin için planladığım şeyi açıklayabilirim. Belki de dünyada ilk askerî kadın pilot olacaksın. Bir Türk kızının dünyadaki ilk askerî kadın pilot olması ne iftihar edici bir olaydır, tahmin edersin değil mi? Şimdi derhâl harekete geçerek seni Eskişehir’deki Tayyare Mektebi’ne göndereceğim. Orada özel bir eğitim göreceksin.” 1996’da havacılık kariyerinin en büyük ödülünü almıştır. Amerikan Hava Kurmay Koleji’nin mezuniyet töreni için düzenlenen Kartallar Toplantısının onur konuğu olarak katıldığı Maxwell Hava Üssü’ndeki törende “dünya tarihine adını yazdıran 20 havacıdan biri” seçilmiştir. Bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacıdır. Yapımı 2001 tarihinde biten İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’na adı verilen Sabiha Gökçen, 2001 yılında, tam da doğum günü olan 22 Mart tarihinde Gülhane Askerî Tıp Akademisi’nde 88 yaşında hayatını kaybetmiştir. Bunun üzerine Eskişehir Uçuş Okulu’nda 11 aylık eğitim dönemi başlamış, brövesini aldıktan sonra Eskişehir’deki 1. Hava Alayı’nda altı ay görev yapmıştır. 1937 yılında Dersim Harekâtı’nın hava saldırısında yer alarak dünyanın ilk kadın savaş pilotu ünvanına sahip olmuştur. Gösterdiği üstün başarı sayesinde Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanının da katıldığı bir törenle kendisine Türk Hava Kurumu Murassa (iftihar) Madalyası 7 Dış Ticaret Savaş Esen SYK Gümrük Müşavirliği Operasyon Yönetmen Yardımcısı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na; mülga 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, mülga 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ile 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna muhalefetten ceza veya mahkumiyet kararı bulunmaması, Onaylanmış Kişi Statüsü Belgesi Sahibi Olmak O naylanmış Kişi Statü Belgesi, gerekli koşulları sağlaması kaydıyla, yüksek iş hacmi olan firmalar için, gümrük işlemlerini kolaylaştırması ve hızlandırması açısından ciddi katkı sağlamaktadır. Ne var ki bazı firmalar bu şartları taşımasına rağmen, taşımadığını düşünerek başvuruda tereddüt etmekte ve araştırmayı da gereksiz görmektedir. Onaylanmış Kişi Statüsüne İlişkin Gümrük Genel Tebliği’ne göre OKS belgesi; • Eksik beyan • Mavi hat • Kısmi teminat • Götürü teminat uygulamaları • Basitleştirilmiş işlem kapsamında A.TR düzenleme ve vize etme gibi kolaylıklar sağlamaktadır. Onaylanmış Kişi Statüsü için başvuruda bulunan kişilerin Gümrük Yönetmeliği’nde belirtilen özel ve genel koşulları taşımaları gerekmektedir. Onaylanmış Kişi Statüsü için başvuruda bulunan kişilerin Gümrük Yönetmeliği’nde belirtilen özel ve genel koşulları taşımaları gerekmektedir. Bu koşullar aşağıdaki gibidir. Onaylanmış Kişi Statüsü için gereken genel koşullar: a) Yönetim Kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişiler ile gümrük ve dış ticaret işlemlerinde temsil yetkisine haiz çalışanlarının; devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, güveni kötüye kullanma (emniyeti suistimal), hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli (dolanlı) iflas, yalan tanıklık (yalan yere şahadet), suç uydurma (suç tasnii) ve iftira suçları ile ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na; vergi kaçakçılığı 8 b) Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviriyle, Onaylanmış Kişi Statüsü başvurusunun ön incelemesi için sözleşme yapıldığı ayın ilk gününden geriye dönük iki yıl içerisinde, on ikişer aylık iki dönem ayrı ayrı olmak üzere, her bir dönem içerisinde vergi kaybına neden olan gümrük mevzuatı ihlali nedeniyle, haklarında Kanunun 234 ila 238. Maddeleri uyarınca Kanunun 241. Maddesinin birinci fıkrasında öngörülen usulsüzlük cezasının üç katını aşan tutarda düzenlenmiş ceza kararı toplam sayısının, beşten fazla olmak koşuluyla, her bir dönemde işlem gören ithalat ve ihracata ilişkin gümrük beyannamesi toplam sayısının yüzde birini aşmaması, c) Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviriyle, Onaylanmış Kişi Statüsü başvurusunun ön incelemesi için sözleşme yapıldığı ayın ilk gününden geriye dönük iki yıl içerisinde, on ikişer aylık iki dönem ayrı ayrı olmak üzere, her bir dönem içerisinde vergi kaybına neden olan gümrük mevzuatı ihlâli nedeniyle, haklarında Kanunun 234 ila 238. Maddeleri uyarınca Kanunun 241. Maddesinin birinci fıkrasında öngörülen usulsüzlük cezasının yetmiş beş katını aşan tutarda düzenlenmiş ceza kararı sayısı ve yine aynı tutardaki usulsüzlük cezasının ikiyüz elli katını aşan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 51. Maddesi ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 16. Maddesi uyarınca düzenlenmiş ceza kararı sayısı toplamlarının, ikiden fazla olmak koşuluyla, her bir dönemde işlem gören ithalat ve ihracata ilişkin gümrük beyannamesi toplam sayısının binde üçünü aşmaması, ç) Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviriyle, Onaylanmış Kişi Statüsü başvurusunun ön incelemesi için sözleşme yapıldığı ayın ilk gününden geriye dönük iki yıl içerisinde, on ikişer aylık iki dönem ayrı ayrı C Sınıfı Onaylanmış Kişi başvurusunun ön incelemesi için sözleşme yapıldığı yıldan önceki iki yıl, olmak üzere, her bir dönem içerisinde Statüsü başvurularında 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun gümrük mevzuatı ihlali nedeniyle haklarında Kanunun 239. Maddesi imalatçı olma koşulu 72. Maddesi uyarınca mali tabloların tamamlanamamış olması halinde uyarınca Kanunun 241. Maddesinin aranmamaktadır. başvuru yılından önceki ikinci ve birinci fıkrasında öngörülen usulsüzlük cezasının üç katını aşan tutarda düzenlenmiş ceza kararı üçüncü yıl esas alınmak suretiyle, bakanlıkça belirlenecek ile Kanunun 241. Maddesi uyarınca aynı maddenin birinci formata uygun olarak yeminli mali müşavir tarafından fıkrasında öngörülen usulsüzlük cezasını aşan tutarda düzenlenecek raporla olumlu görüşle sonuca bağlanmış düzenlenmiş ceza kararı toplam sayısının, ondan fazla olması, koşullarının tamamının sağlanması gerekir. olmak koşuluyla, her bir dönemde işlem gören ithalat ve ihracata ilişkin gümrük beyannamesi toplam sayısının C Sınıfı Onaylanmış Kişi Statüsü başvurularında imalatçı olma koşulu aranmamaktadır. yüzde ikisini aşmaması, d) Gümrük mevzuatı uyarınca kesinleşmiş vergi ve ceza borcu bulunmaması, e) Vergi mevzuatı uyarınca kesinleşmiş vergi borcu bulunmaması, f) İlgili mevzuat uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu bulunmaması, g) İhracatçılar için, bağlı bulunulan ihracatçı birliği kayıtlarına göre, Türkiye İhracatçılar Meclisi veya ihracatçı birliklerince ilgili mevzuatı çerçevesinde performans ve güvenilirliğinin onaylanmış olması, ğ) Dış ticaret sermaye şirketleri, grup ihracatçıları, grup ithalatçıları, Ar-Ge merkezi belgesine sahip kişiler ile bakım onarım faaliyeti yürüten ticari hava taşımacılığı şirketleri hariç imalatçı olması, h) Firmanın mali yapısı incelenerek, Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviriyle Onaylanmış Kişi Statüsü Onaylanmış Kişi Statüsü için gereken özel koşullar: Dış performansına ilişkin olarak aşağıdaki koşullardan en az birinin sağlanması gerekmektedir. Yalnızca resmî daireler, sermayesinin tamamı devlete ait olan iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait müesseselerce Onaylanmış Kişi Statüsü talep edilmesi durumunda Gümrük Yönetmeliği’nde belirtilen genel ve özel koşullar aranmaz. Onaylanmış Kişi Statüsü sahiplerince, adlarına düzenlenen statü belgesi kapsamında belgelerinin geçerlilik süresi boyunca eksik beyan usulü ile kısmi teminat uygulamasından, götürü teminat yetkisinden, mavi hat uygulamasından, onaylanmış ihracatçı yetkisinden yararlanılabilir. Peki, nedir bu yararlanılan haklar? Ne avantajı vardır? 9 Eksik Beyan Usulü: Gümrük idareleri, Onaylanmış Kişi Statü belgesi sahibi kişilerin, beyannameye eklenmesi gereken belgelerden bazılarının eklenmediği ve/ veya beyannameye yazılması gereken bazı bilgilerin yazılmadığı gümrük beyanını, gümrük yönetmeliği 143. Maddede yer alan hükümlere uyulması kaydıyla kabul edebilir. Beyanname tescil edildiğinde eksik olan bilgi ve/veya belgelerin tamamlanması için beyan sahibine tanınan süre, söz konusu tescil tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Aşağıda sayılan belgelerin bir ya da daha fazlası beyannameye eklenmeksizin beyanda bulunulabilir: a) Orijinal fatura a) Dâhilde işleme rejimi dâhil, bu Tebliğin götürü teminat hükümlerinin uygulanabileceği eşyaya ilişkin gümrük vergileri ve sair vergileri kapsaması durumunda 250.000 Avro’dan, b) Dâhilde işleme rejimi dışında bu Tebliğin götürü teminat hükümlerinin uygulanabileceği eşyaya ilişkin İki yıllık dönemler halinde aynı şartların taşınması şartıyla yeni başvuruda bulunarak, sağlanan bu kolaylıklardan faydalanmak mümkündür. b) A.TR dolaşım belgesi c) Menşe ispat belgeleri ç) Ödeme şekli gereği ibrazı gereken navlun makbuzu ve sigorta poliçesi d) İşlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşıma sokulması halinde ibrazı gereken işlenmiş tarım ürünleri analiz sonuç raporu Kısmi Teminat Yetkisi: Gümrük antrepo, gümrük kontrolü altında işleme ve geçici ithalat rejimlerine tâbi tutulan eşya için teminat alınması öngörülen durumlarda, statü belgesi sahibi kişilerden, talep etmeleri halinde, ithalat vergilerinin yüzde onu oranında teminat alınır. Dâhilde işleme ve hariçte işleme rejimleri ile ilgili usul ve esaslar hakkında çıkarılan bakanlar kurulu kararları ile belirlenmiş teminat uygulamaları hükümleri saklıdır. Bu durum diğer firmalar için yüzde yüz oranındadır. Götürü Teminat Yetkisi: Götürü teminat uygulaması, eşyanın gümrük vergileri ve sair vergilerinin teminata bağlanmasını gerektiren bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tâbi tutulduğu durumlarda, bu uygulamadan yararlanacak kişi için belirlenmiş tutardaki teminatın, her işlem için ayrı ayrı teminat verilmeksizin, teminata bağlanması gereken tutardan bağımsız olarak ve herhangi bir düşüm yapılmaksızın bir yıl süreyle kullanılabilmesini ifade eder. Götürü teminat uygulamasından yararlanmak isteyen statü belgesi sahibi tarafından verilmesi gereken teminat tutarı, götürü teminat yetkisinin tanınması, güncellenmesi veya kapsamının değiştirilmesine ilişkin başvurunun yetkili bölge müdürlüğü genel evrak kaydına alındığı ayın ilk gününden geriye dönük bir yıl içerisinde gerçekleştirdiği gümrük işlemlerine ilişkin olarak teminata konu olan gümrük vergileri ve sair vergilerin toplam kıymetinin %10’u olarak belirlenir. Götürü teminat uygulamasından yararlanmak isteyen statü belgesi sahibi için birinci fıkraya göre hesaplanacak teminat tutarı, 10 gümrük vergileri ve sair vergileri kapsaması durumunda 75.000 Avro’dan az olamaz. Mavi Hat Yetkisi: Mavi hat; yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına veya A ve B sınıfı Onaylanmış Kişi Statüsüne sahip kişilerin ithalatta ve ihracatta, C sınıfı kişi statüsüne sahip kişilerin ise yalnızca “1000” rejim kodu ile yapılan ihracatta yararlandığı, eşyanın tesliminden önce belge kontrolüne veya muayeneye tâbi tutulmadığı hattır. Mavi hatta işlem gören beyannamenin belge kontrolü ve gerekli görülmesi durumunda fiziki muayenesi eşyanın tesliminden sonra yapılır. Dolayısıyla muayene aşamasında kaybedilen zaman mavi hat ile geri kazanılmaktadır. Ayrıca ihracat işlemlerinde kâğıtsız beyanname uygulamasında mavi hat yetkili firmaların beyannameleri gümrüğe hiç sunulmadan tescili takiben ilgili nakliyecilere konu paylaşılarak çıkış ivedilikle gerçekleştirilebilmektedir. Onaylanmış İhracatçı Yetkisi: Türkiye ile Avrupa Topluluğu Arasında Oluşturulan Gümrük Birliğinin Uygulanmasına İlişkin Esaslar Hakkında Karar kapsamında basitleştirilmiş işlem kapsamında A.TR düzenleme ve vize etme yetkisidir. Yani A.TR belgesi düzenlendikten sonra Ticaret Odasına ve Gümrük İdaresine belgeyi ibraz etmeden direkt firma kendi ortamında yetki referans numarasını A.TR belgesine işlemek yoluyla vize ederek, ithalatçı firma ile belgeyi paylaşabilmektedir. Statü belgelerinin süresi iki yıldır. İki yıllık dönemler halinde aynı şartların taşınması şartıyla yeni başvuruda bulunarak, sağlanan bu kolaylıklardan faydalanmak mümkündür. Gümrük işlemlerinde esas olan hız ve daha az maliyet ise bu belgeye sahip olmak değerli firmalarımız için öncelik olması gerektiği kanaatindeyim. Ödüle Doymayan Merly Streep B azı insanlar vardır hayatımızda, onlar hiç değişmezler, hiç yaşlanmazlar; hayalimizde, onları ilk gördüğümüz gibi kalırlar. Bu insanlar öyle özeldir ki; bir bakın ardınıza, bu şekilde bir çırpıda kaç kişiyi sayabilirsiniz? Hele bu insanlar sanatçı kimliğiyle ön plandaysa daha da kazınır hafızamıza ve tabii kalplerimize. Siz değerli okurlarımız için bu özel insanlardan birini taşıyalım istedik SYKonsept’in sayfalarına; Mary Louise “Meryl” Streep. İkizler burcunu yengeç burcuna bağlayan tarih olan 22 Haziran 1949 New Jersey doğumlu Amerikalı aktris, bilinen adıyla Merly Streep; sinema filmi, televizyon ve tiyatro alanlarında çalışmış, dünya sinema tarihinde, modern zamanların yetiştirdiği en özel aktrislerden biri olarak kabul görmektedir. Streep, profesyonel kariyerine 1971 yılında The Playboy of Seville isimli tiyatro oyunu ile başladı. Ekranda ise ilk kez 1977 yapımı televizyon filmi The Deadliest Season ile göründü. Merly Streep, şöhret merdivenlerini yavaş yavaş tırmanmaya başlıyordu. Aynı yıl ilk kez, Julia isimli bir sinema filminde yer aldı. Sonraki yıl oynadığı The Deer Hunter (Avcı - 1978) ona ilk Oscar (Akademi Ödülü) adaylığını, bir sonraki yıl oynadığı Kramer vs. Kramer (1979) filmi ise ilk Akademi Ödülü’nü kendisine getirdi. Streep artık kariyerinin zirvesine ulaşmıştı. Zira bundan üç yıl sonra Sophie’s Choice (Sophie’nin Seçimi -1982) ile En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü’nü alacaktı. The Iron Lady (Demir Lady - 2011) filmi ile gelen 84. Akademi Ödüllerinde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, Merly Streep’in olgunluk ve hatta ustalık döneminde gelen en anlamlı hediyeydi. Streep, ödül almak konusunda hayli bereketli bir sinema sanatçısıdır. S inema Kadın: 17. Akademi Ödülü adaylığı ve 26 Altın Küre adaylığı (sekizini kazandı) ile tarihte bu iki ödüle de en fazla aday gösterilen aktris olması; ayrıca iki Emmy ödülü, iki Screen Actors Guild Awards, Cannes Film Festival Ödülü, bir BAFTA Ödülü, ve bir Tony Award adaylığı bulunması, bu tezi doğrular niteliktedir. Mery Streep’in tahminimizce yaşadığı yıllar boyunca yepyeni projelerle sinemaseverleri sanatçılığı ile büyülemeye devam edeceği şüphesizdir. Merly Streep’in rol aldığı sinema filmi ve televizyon dizilerinden bazıları; • Demir Leydi, The Iron Lady, 2011 • Fantastik Fox, The Fantastic Mr. Fox, 2009 • Julie & Julia, 2009 • İlişki Durumu: Karmaşık, It’s Complicated, 2009 • Mamma Mia, 2008 • Şüphe, Doubt, 2008 • Gün Batımı, Evening, 2007 • Arslanı Kuzulara, Lions for Lambs, 2007 • Dark Matter, 2007 • Bitirim Karınca, The Ant Bully, 2006 • Şeytan Marka Giyer, The Devil Wears Prada, 2006 • Kır Evi Arkadaşı, A Prairie Home Companion, 2006 • Hastayım Sana, Prime, 2005 • Talihsiz Serüvenler Dizisi, Lemony Snicket’s A Series of Unfortunate Events, 2004 • Tersyüz, Adaptation, 2002 • Saatler, The Hours, 2002 • 50 Cesur Kemancı, Music of the Heart, 1999 • Marvin’in Odası, Marvin’s Room, 1996 • Yasak İlişki, The Bridges of Madison County, 1995 • Vahşi Nehir, Wild River, 1994 • Ruhlar Evi, The House of the Spirits, 1993 • Sonsuz Matem, Ironweed 1987 11 Dış Ticaret Dış Ticaretin Görüş Alanı Ümit Mutlu SYK Gümrük Müşavirliği Operasyon Yönetmeni T icaret, sosyoekonomik bir olgudur ve insanlar da ilk çağlardan beri ticaret yapmaktadırlar. Ülkelerin sınırlarının oluşmaya başladığı dönemlerden beri de uluslararası ticaret; aslında son derece basit ve doğal bir istek olan, ihtiyaçların karşılanması amacına yönelik bir faaliyet hâline gelmiştir. İlk çağlarda tarafların ellerindeki malları karşılıklı olarak değiştirmeleri (takas) sistemine dayanan ticaretin temelleri, bugün daha çok mal karşılığı para sistemine dayalı olarak yürütülmektedir. Takas sistemi, son derece gelişmiş bazı uygulamaları ile günümüzde hâlâ bir çok ülke ve ticari kuruluş tarafından kullanılmaktadır. Aslında uluslararası ticareti, ticaretten ayıran özellikler pek de fazla değildir. Ortak amaç, tüketicinin ihtiyaçlarının karşılanması ve bu amaca ulaşırken de ihtiyacı karşılayan üretici veya aracıların o işten fayda sağlamalarıdır. Kural ise her zaman için aynıdır: Ucuza alıp pahalıya satmak... Ticaret ile uğraşan herkes bu kuralı bilir ancak dış ticarette bu kuralın ülkelere sağladığı fayda maalesef pek bilinmez veya bilinse de üzerinde fazlaca durulmaz. Bir düşünelim; ülkelerin hazinelerine giren kazanç kalemleri hangileridir? En başta, herkesin aklına gelecek olan vergidir. Ancak vergi, gerçekten de o ülkenin bir kazancı mıdır? Bir ülkenin kasasına giren gerçek kazanç, o ülkenin elde edeceği döviz geliridir. Yani turizm ve ihracat. Her ülkenin ekonomik açıdan güçlenebilmesi, refah seviyesinin yükselebilmesi için sadece tarımsal ve sanayi üretiminin artması yetmez. Çünkü üretim sonrası elde edilen ürünlerin yurt dışı pazarlarda satılması şarttır. Bu pazarlama/satış işlemini gerçekleştirecek olanlar da yetişmiş dış ticaretçilerdir. Dolayısıyla bir ülke, mühendis, doktor, öğretmen, subay ve benzeri mesleklere ne kadar ihtiyaç duyuyorsa, dış Ucuza alıp pahalıya satmak... Ticaret ile uğraşan herkes bu kuralı bilir ancak dış ticarette bu kuralın ülkelere sağladığı fayda maalesef pek bilinmez veya bilinse de üzerinde fazlaca durulmaz. ticareti bilen insanlara da o kadar ihtiyaç duyar. Ülkemizin bilhassa 1980 sonrası artan dış ticaret hacmi, bu alanda eleman açığının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 1980 döneminden günümüze 30 küsur sene geçmiş olmasına rağmen bu alandaki eğitim olanakları ve yetişmiş eleman sayısı hâlâ günümüz ihtiyaçlarının çok gerisindedir. Günümüzde dış ticaret eğitimi bölümü olan üniversitelerde ve dış ticaret ile ilgili bazı kurumlarda zaman zaman konu ile ilgili eğitim seminerleri düzenlenmektedir. Bugün dış ticaret, konu ile ilgili uluslararası kurum ve kuruluşların getirdiği belli kurallar ve ülkelerin dış ticaret ile ilgili mevzuatı kapsamında yürütülmektedir. Dış ticaret faaliyetinde bulunan firmalar, bu kural ve mevzuat çerçevesinde ihracat ve ithalat işlemlerini yapmakla yükümlüdürler. Mevzuat sürekli olarak değişmektedir. Dolayısıyla konuya hâkimiyetin devamını sağlayabilmek için mevzuatın takibi ve yapılan alıntıların güncellenmesi şarttır. Dış ticaret, gerek ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların aşılmasında önemli çıkış kapısı olması nedeniyle devlet tarafından desteklenen bir sektör olması, gerekse sağladığı farklı iş imkânları nedeniyle girişimcilerin öncelikle ilgi duydukları alanlardan biri durumundadır. Bu alanda faaliyette bulunulacak işler; • İhracat • Komisyonculuk • Temsilcilik • Bayilik • İthalattır. 12 bir sıra izler. Dış ticaret, çok basit bir anlatımla bir alışveriş işlemi olduğundan önce SATIŞ (ihracat), daha sonra ALIŞ (ithalat) gelir. Dış Ticarette işlem akışını aşağıdaki şekilde sıralayarak noktalayabiliriz. Dış Ticarette İşlem Akışı 1. Aşama: Hazırlık Dış ticaret ile ilgili bilgilerin edinilmesi Ürün seçimi Müşteri seçimi Profesyonel destek seçimi Teklif hazırlığı Proforma fatura Bu imkânlara ek olarak, dış ticaret faaliyetlerine verdikleri hizmet ile katkıda bulunan yan sektörlerde de iş imkânları mevcuttur. Bu işler ise; • Gümrük Müşavirliği • Nakliyecilik • Sigortacılık • Dış Ticaret Danışmanlığıdır. Yukarıda sıraladığımız bütün faaliyetlerde girişimcilerin şirket kurmaları gerekmektedir. Bu şirket, bir şahıs şirketi olabileceği gibi limited veya anonim şirket de olabilir. Eğer dış ticaret işlemini bir tüccar olarak yapmak istiyorsak yani satacağımız malı alırken bize fatura kesilecekse ve biz de malı satarken müşterimize fatura keseceksek, bir ticari işletmenin olması zorunluluktur ve bu işletmenin ana sözleşmesinde faaliyet konuları içinde işletmenin dış ticaret ile uğraşacağı mutlaka belirtilmelidir. 2. Aşama: Fiili İhracat İhracatçı birliği kaydı Fatura ve gümrük beyannamesi tanzimi İhracatçı birliği başvurusu/onayı/nisbi aidat Vesaik hazırlığı Gümrük işlemleri/nakliye Taahhüt kapama 3. Aşama: Fiili İthalat Vesaik hazırlığı Gümrük işlemleri Mal bedelinin ödenmesi Taahhüt kapama Dış ticaret işlemlerinde en önemli noktalardan biri de müşteridir. Herhangi bir yolla irtibat kurulmuş bir müşterinin kesinlikle kaybedilmemesi gerekir. Hele o müşteri bize pazarda edinmiş olduğumuz isimle veya daha en başta çevremiz aracılığı ile referansla geliyorsa son derece değerlidir. Özellikle ihracat işlemlerinde belki de en zor kısım, ürünün pazarlanacağı müşterinin bulunmasıdır. Dili, kültürü, yaşayış ve tüketim alışkanlıkları tamamen farklı insanlara mal satışı hatta bu insanlar arasından daha yolun başında potansiyel müşteri bulunması hiç de kolay değildir. Genel olarak, dış ticaret işlemlerinde işlem akışı ihracattan ithalata doğru 13 S ağlık Dikkat! Hepatit 2 8 Temmuz’un Dünya Hepatit Günü olduğunu kaçımız biliyoruz? Kuşkusuz, bu kadar tehlikeli bir hastalığın sadece bir gün değil her gün hatırlanması gerekiyor. cezaevleri vb) bulunanlar veya buralarda çalışmak şeklinde sayılabilir. Hemodiyaliz hastaları ve organ nakli yapılanlarda riskin eskiye oranla epey azaldığı görülmektedir. Bütün bu bulaşma yollarının söz konusu olmadığı hastaların oranı %50’dir. Bu kişilerde aile içi yakın temas ve bazı eşyaların (tırnak makası, diş fırçası, tıraş bıçağı gibi) ortak kullanılması olası bulaşıcı yollardır. Çağımızda birçok yeni hastalık kapımızı çalmaya adayken, eski ve her nedense görmezden gelinen hepatit hakkındaki bilgilerimizi tazeleyelim istedik. Hepatit B veya hepatit C olan kişilerin vücutlarında açık yara olmaması (yara bandları ile kapatılmalı) gerekir. Ayrıca tıraş bıçağı, diş fırçası, tırnak makası ve diğer kişisel bakım aletlerini başkalarıyla paylaşmaması, Hepatit, temel olarak karaciğer iltihabı Kronik hepatitli hastaların tedavisi dikkat etmesi gereken bir demektir. Virüsler, hepatitin temel sebebidir. Ayrıca ilaçlara bağlı hepatitler, zor, pahalı ve karmaşıktır. Hastalar diğer konudur. Bunun dışında alkolik hepatit, otoimmün hepatitler ancak bu konunun uzmanları yaşamlarında özel bir kısıtlama gerekmez. Herkes gibi spor ve daha nadir görülen diğer mikrobik tarafından tedavi edilmelidir. yapabilir ve havuza girebilirler. hepatitler vardır. Dünyada bir çok sporcu (futbol, atletizm, güreş ve diğer dallarda) hepatit B veya hepatit C Bütün hepatitlerin %80’i viral hepatitlerdir. Karaciğere karşı özel ilgisi olan hepatit A, B, C, D ve E virüsleri, klinik olarak pozitif olarak normal yaşamlarına devam etmektedir. karaciğer hastalığı yaptığı bilinen en önemli virüslerdir. Hepatit A, göreceli olarak daha az tehlikeli sonuçları olan bir enfeksiyondur. Ancak erişkin yaşlarda uzun süren hastalık tablolarına sebep olup ciddi iş kaybı yarattığı için, çocukluk çağında hepatit A geçirmemiş erişkinlerin aşılanması doğru bir yaklaşımdır. Ayrıca çocuklarda da genellikle iki yaşından sonra giderek artan sıklıkta hepatit A aşısı yapılmaktadır. Hepatit B’nin sebep olduğu karaciğer kanserli hasta Hepatit A ve hepatit E, ağız yolu ile alınan mikroplu su ve gıdalarla bulaşmaktadır. Nadiren kan yoluyla da bulaşma olabilir. Ülkemizde A tipi hepatit sık görülmektedir. Erişkinlerin çoğu hepatit A geçirmiş vebuna karşı bağışıklık oluşturmuştur. E tipi hepatit ise daha az görülür. Gebelerde daha ağır seyredebilir. Hepatit B ve C ise daha çok kan yolu ile bulaşmaktadır. En riskli gruplar sırasıyla; damardan uyuşturucu ilaç kullananlar (aynı şırıngayı paylaşanlar), riskli cinsel yaşamı olanlar (çok eşlilik, homoseksüellik), kan ve kan ürünleri verilenler, her türlü cerrahi ve tıbbi invazif girişim ve ileri diş tedavileri yapılanlar, hepatitli bir anneden doğan bebekler, dövme ve “piercing” yaptıranlar, sağlık çalışanları, ailede hepatitli bireyle yaşayanlar ve toplu yaşanılan yerlerde (engelli bakımevleri, 14 Hepatit E için aşı geliştirilmektedir. Hepatit C için böyle bir olumlu haber vermek mümkün değil, çünkü etkili bir aşısı henüz yoktur. Ancak tedavisinde büyük ilerlemeler söz konusudur. Artık günümüzde duyarlı testlerle hepatit için kontrol edilmekte olan kan ve kan ürünleri transfüzyonu ile hepatit B ve C bulaşması çok düşük bir ihtimal hâline gelmiştir. Hepatit’in tedavisi mümkün mü? Hepatit B ve hepatit C için çok sayıda ilaç vardır. Kronik hepatitli bu hastaların tedavisi zor, pahalı, karmaşıktır. Hastalar ancak bu konunun uzmanları (gastroenteroloji, hepatoloji ve enfeksiyon hastalıkları) tarafından tedavi edilmelidir. Hastanın tedaviye uyumu, ilaçlarını düzenli ve aksatmadan alması hayati önemdedir. Yeni ilaçlar gündemdedir. Özellikle hepatit C tedavisi için bu yıl ruhsat alan ve önümüzdeki yıllarda da gündeme gelecek olan yeni ilaçlar neredeyse yüzde yüze yakın bir başarı vadetmektedir. Hepatitten korunma yolları nelerdir? Herkesin rahatça alabileceği ilk önlem; birey ve toplum bazında temizlik kurallarına uymaktır. Her ne kadar hepatit A ve hepatit B için etkili ve emniyetli aşılara sahip olunsa da yine de ilk kural temizliktir. Yenidoğanlar, ilköğretim çağındaki çocuklar ve riskli gruplardaki insanlar (hepatit B’li kişilerin aile üyeleri, sağlık personeli gibi) mutlaka hepatit B aşısı olmalıdır. Türkiye’de hepatitten korunma ve tedavi ne durumda? Ülkemizde gerek koruyucu hekimlik (aşılama ve bulaşıcı önleme), gerekse kronik hepatit hastalarının tedavisi açısından ve ilerlemiş vakalarda yapılan karaciğer nakli konusunda çok önemli gelişmeler ve ilerlemeler sağlanmıştır. Türkiye’de her vatandaş -her ne kadar bazı sorunlar olsa dagerek aşılara, gerekse tedavi için ilaçlara ve hatta karaciğer nakline ücret ödemeden ulaşabilmektedir. En önemli sorunların başında insanlarımızın hepatit B ve hepatit C hastalığının önemini bilmemesi, gerekli duyarlılığı göstermemesi gelmektedir. Risk grubunda olanlar başta olmak üzere herkes sağlık kontrolü sırasında hepatit testlerini yaptırırsa, erken tanı ile daha kolay tedavi mümkün olur. İkinci sorun, tanı konulan hastaların düzenli doktor kontrolünde olmaması ve gerektiği zaman uygun ilaçlarla tedavi edilmemesidir. Kronik hepatitli hastalarda yıllar süren belirtisiz, sessiz bir seyir vardır. Bu uzun süreç, hastalarda takipten kopma, doktor kontrolüne gitmeme gibi sonu olumsuz neticelenebilen komplikasyonlara sebep olabilmektedir. Akıldan çıkarılmamalıdır ki; hastalık ne kadar hafif olursa olsun (inaktif enfeksiyon, taşıyıcı, erken dönem, hafif karaciğer hastalığı gibi) en az 6-12 ayda bir kontrol gereklidir. Sevgili SYK okurları, sağlığımızın önemini defalarca anlatmaya sanırız gerek yok. Ne olursa olsun sağlığımız en büyük hazinemiz. Bu nedenle düzenli olarak sağlık kontrollerimizi yaptırmalı, varsa gerekli önlemleri yol yakınken almalıyız. Yarınlara daha sağlıklı bakabilmek ümidiyle... 15 B izden Haberler SYK, EFQM 4 Yıldız Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi ile onurlandırıldı. E FQM Mükemmellik Modeli, büyüklük, sektör ve olgunluk düzeyinden bağımsız olarak her çeşit kuruluş tarafından bütünsel bir bakış kazanılması amacıyla kullanılan ve zorunlu kurallar içermeyen bir yönetim aracıdır. Bu model EFQM (Avrupa Kalite Yönetim Vakfı) tarafından geliştirilen bir modeldir. EFQM’in Türkiye’deki ulusal iş ortağı Türkiye Kalite Derneği KalDer’dir. Mükemmellik modeli, geçen 20 yıl boyunca Avrupa ve dışında pek çok kuruluş tarafından uygulanmış ve uygulanmakta olan bir modeldir. Model kullanıcılarının iyi uygulamaları ile kendisini sürekli geliştirmektedir. Entegre Yönetim Sistemi ile yönetilen ilk Gümrük Müşavirliği şirketi olmuştur. 2012 yılını tamamlandığında ise ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi çalışmalarını tamamlayarak belgelendirme aşamasına geçecektir. 2011 yılından itibaren geniş bir ekiple başlattığı “Kurumsal Özdeğerlendirme” çalışmalarını 2012 yılında Mükemmellikte 4 Yıldız Belgesi ile taçlandırmıştır. KalDer (Türkiye Kalite Derneği) öncülüğünde başlatılan Ulusal Kalite Hareketi’ne katılım için İyi Niyet Bildirgesini 2005 yılında imzalamıştır. 2011 yılından itibaren geniş bir ekiple başlattığı “Kurumsal Özdeğerlendirme” çalışmalarını 2012 yılında Mükemmellikte 4 Yıldız Belgesi ile taçlandırmıştır. EFQM tarafından verilen 4 Yıldız Belgesi mükemmellik çalışmalarında geldiğimiz noktayı göstermesi açısından son derece önemlidir. 4 Yıldız Belgesi mükemmellikte belli bir seviyeye ulaşmış kuruluşlara EFQM tarafından verilen bir belgedir. Modeli uygulayan kuruluşlar paydaşlarının beklentilerine karşı duyarlı olmayı, gelişmeyi ve performanslarını iyileştirmeyi öğrenmektedirler. Bu kuruluşların liderleri, verilere dayalı karar verme ve stratejilerinin itici güçlerini anlama yeteneklerini geliştirmektedirler. Bu kuruluşlar, EFQM Mükemmellik Modeli’nin paylaşım anlayışı sayesinde başka kuruluşlar tarafından da uygulanan yönetim uygulamaları ile diğer kuruluşlara örnek olmaktadırlar. Bunun sonucu olarak müşteri memnuniyetinde artış, atıkların azaltılması, ekonomik verimlilikteki artış ve toplumsal sonuçlarda iyileşme sağlamışlardır. SYK, mükemmellik yolculuğuna 1999 yılında sektöründe ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi belgesi alarak başlamıştır. 2011 yılına gelindiğinde ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemini, OHSAS 18001 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemini ve ISO 10002 Müşteri Şikayetlerinin Ele Alınması Yönetim Sistemini de kurmuş ve böylelikle sektöründe 16 Bu belge bizim için olduğu kadar sektörümüz için de son derece önemli ve kıymetlidir. İçinde bulunduğumuz sektörde bir kuruluş ilk defa böyle bir belge sahibi olmuştur. Belgenin tüm çalışanlarımız ve müşterilerimize olduğu kadar sektörümüze de hayırlı olmasını dileriz.