Haziran 1990 İSLAM'DA GÖRGÜ KURALLARI Kadir Çetin Tokat Müftüsü َو ََل تَ ْق َربُوا َما َل ْاليَ ۪ت ِيم اِ اَل بِالا ۪تي ِه َي اَحْ َس ُن َح ّٰتى يَ ْبلُ َغ اَ ُش اد ُۖهُ َواَ ْوفُوا بِ ْال َع ْه ِۚ ِد اِ ان ان َم ْس ُ۫ ُؤَلا َ ْال َع ْه َد َك Muhterem Müslümanlar, Bugünkü hutbemizde yüce dinimizin ahlaki öğütlerinden bir bölümü olan, görgü kurallarından bahsedeceğiz. Malumunuzdur ki son ve kamil olan dinimiz İslam dini ve onun yayıcısı Hz. Muhammed (S.A.S.) insanları olgunlaştırmak, güzel ahlakla süslemek için gönderilmiştir. Nitekim bir hadisinde Sevgili Peygamberimiz "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurur. Bugün her toplum ve milletlerin her kesiminde iyi insan, sevilen insan ararız. Ama bu iyi ve sevilen insanın ölçüsü ne olmalıdır? İşte burası önemlidir. Bir çok önder insan ve yaşama modeli aramalarda samimi olarak dinimizin emirleri iyice öğrenilince görürüz ki Hz. Muhammed (S.A.S.) geçmiş ve gelecekte tek ve doğru modeldir. Bugünkü hutbemizde o eşsiz insanın yaşantısını örnek alarak adabı muaşeret dediğimiz İslamın görgü kurallarından, insan ilişkilerinden söz etmek istiyoruz. Evimizde, dışarıda, misafirlikte, yeme ve içmede, giyim ve kuşamda dikkat etmemiz gereken dini emirler ve kurallar vardır. Şöyle ki: 1. Giyimde, kuşamda, kılık ve kıyafette dikkat edilecek hususlar: Peygamber Efendimiz yanında daima tarak, makas ve misvak taşır, sık sık saçını ve bıyığını tıraş eder, sakalını düzelttirir ve tarardı. Dişlerini yıkar ve temizlerdi. Daima temiz ve sade elbise giyer, sahabe ve heyetlerle görüşürken buna dikkat ederdi. Bu sebeple bizler de kılık ve kıyafetimize dikkat etmeliyiz. Kadın kılığında erkek, erkek kılığında kadın görünümü ve kıyafetini Peygamberimiz (S.A.S) şiddetle yasaklamıştır. Mesela ipek kumaştan elbise ile altın ve gümüş ziyneti erkeklere haramdır. O buyurur ki "İpekli elbise giymeyiniz. Zira bu dünyada giyen erkekler öbür dünyada mahrum kalırlar". (1) Peygamberimiz (S.A.S.) bir gün bir eline altını diğer eline ipek kumaşı aldı ve bu iki şey ümmetimin erkeklerine haramdır" (2) buyurdu. 2. Yemeiçmede dikkat edilecek hususlar: Aziz Cemaat; Dinimiz insan bünyesine ve sıhhatine faydalı olan yiyecek ve içecekleri meşru kılmış, Zararlı olanları da yasaklamıştır. Kuranı Kerim'de "Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez" (3) buyururlar. Bundan helal ve temiz olan yiyecek ve içeceklerden aşırı ve tıka basa olmadan normal yememiz gerektiği anlaşılırki, normali faydalı, aşırısı zararlıdır. Yemek yemeye besmele ile başlanmalıdır. Bunu sofraya oturan herkesin bilmesi ve diğerlerine hatırlatması için yüksek sesle söylemesi lazımdır. Yemeğe sağ elle, önünden ve başkasının yediklerine bakmadan ağır ağır yemelidir. Yemeği beğenmemezlik etmemelidir. Bunlar yemek adabı ve bereketlenmesine vesiledir. Peygamberimiz (S.A.S.) yemeği beğenmemezlik etmez, isteği varsa yer. yok ise bırakırdı. Ve etrafındakileri "Bismillah de ve sağ elinle önünden ye" diye uyarırdı. (4) Su içerken bir yudumda değil üç nefeste ve besmele çekerek içerdi. Bir nefeste ve bardağın içine soluyarak içmekten men ederdi. (5) 3. Misafir kabulde ve Misafirlikte dikkat edilecek hususlar. Muhterem Müslümanlar; Akraba ve dostların birbirini ziyareti, aradaki sevgiyi ve muhabbeti artırır. Bu ziyaretler dinimizde sünnettir. Ancak bazı adabı vardır. Şöyleki ziyareti uygun bir vakitte yapmalı, uyku, iş ve yemek saatlerinde gitmemelidir. Misafirliğe, temiz kıyafetle gitmeli, eve girerken kapı açık da olsa, izin verilmeden girmemelidir. İzin verilince güler yüzle ve selam vererek girmeli, evin köşe ve bucağına bakmadan, ev sahibinin gösterdiği yere oturmalıdır. Ev sahibinin sevincine veya kederine iştirak etmelidir. Ev sahibi ne ikram ederse hoş karşılamalı, misafirlik ve ziyareti uzatıp usandırmadan ayrılmalıdır. Ev sahibi de misafirini güler yüzle karşılamalı, onların durumuna göre uygun yere oturtup hal ve hatır sormalı, imkanları nisbetinde ikramda bulunmalıdır. Misafir yanında yüzü ekşitmek, çoluk ve çocuğu azarlayıp döğmek uygun değildir. (6) 4. Konuşma ve sohbette dikkat edilecek hususlar. Müslüman doğru sözlü olmalı, sözüne ve işine sadık kalmalıdır. Buna özü ve sözü doğru olma denir. Kuranı Kerim'de "Sözünüzü yerine getiriniz. Zira verdiğiniz sözden mes'ulsünüz" buyurulur. (7) Yalancı, hilekar, sözünde durmayan, kibirli ve dedikoducu insan sevilmez. Peygamberimiz (S.A.S.): Münafığın alameti üçtür. Konuştuğunda yalan söyleyen, vaad edip yerine getirmeyen ve kendisine emanet edilen bir şeye hiyanet eden münafıktır. O adam oruç tutsa, namaz kılsa da". (8) Muhterem Müslümanlar: Öyle ise konuşurken şaka da olsa doğru konuşmalı, dedikodu etmemelidir. Bir kardeşimizde gördüğümüz hata ve kusuru şurada burada söylemekten sakınmalıyız. Konuşurken başkasının sözünü kesmemeli, onu dinlemeliyiz. Bağırarak ve karşımızdakini alaya alarak konuşmamalıyız. Bilmeliyiz ki kendimiz için istediğimizi, başkaları için de istemedikçe onlara da saygılı olmadıkça gerçek Mümin olamayız. *** 1. Riyazü's Salihin cilt 2 sahife 201 2. Riyazü's Salihin cilt 2 sahife 201 3. A'raf suresi Ayet 31 sahife 152 4. Riyazü's Salihin cilt 2 sahife 152 5. Riyazü's Salihin cilt 2 sahife 166-167 6. İslam dini A. HAmdi Akseki sahife 279-280 7. İsra Suresi Ayet 34 8. Riyazü's Salihin cilt 2 sahife 104