İLAHİYAT FAKÜLTESi

advertisement
.
.
·-
.
":' ' - ' \ , /
'/"
İLAHİYAT FAKÜLTESi
D€RGİSİ
ANKARA ti:NİVERSİTESİ :I:LAHtYAT F AKVLTESİ TARAFINDAN
YILDA BİR ÇIKARILIR
1963.
A N K A R A
tJ N
İ V E R S İ T E S İ
B A S I M E V İ -
1963
Tel : 10 54 04
."~
..
-
TÜRKİYENİN
MODERNLEŞMESİ
VE
...•BUHAREKETİN
,,_.'
Konuma
girmeden
Dı>' Rosenmayer'e
konuda. hafızama
Herşeyden
önce, bu küçük konuşmayı
teşekkür ederim. Viyana'daki
dayanarak
küçük bir fikir
önce asrımızın
k'6nusudur.Biz
ilerleyen
ÖNCÜLERİ OLAN TÜRK
bu devirde
tekniğin
ilk yıllarında
teklif eden sosyoloji profesörü
oturuşum çok kısa sürdüğü için size yanlız bu
vermek istiyorum.
çağdaş dünya
Batı memleketlerinde
tesirile dünyanın
yapmamı
C)
DÜŞÜNÜRLERİ
manzarası
büyük
medeniyetinin
yenileşmesi bahis
bir değişme görüyoruz.
değişti., Kapitalizmin
Çok hızlı
kesin zaferi emperyal-
izmin genişlem~sine ve Doğu memleketlerinden
bir çoğunun ağır ağır kolonileşmesine sebep
iJidii.;ıBJ tekiliıt medeniyetle öğünen bazı kimseler ruhi zenginliklerinın
ilk-çağ kültürü ile
i1~"hiİ'is!iÇ~nlık<'rühundan
geldiğini
ve Üstünlüklerini
bu iki köke borçlu
olduklarını
iddia
etini:ktedii-ler.' Bana öyle geliyor ki bu iddia dcIilsizdir, ve bir çok çelişik görüşlerle karışmıştır.
H~~, şeydenönceşunu
, uzaklaşması
bi/çatışma
değildir.
bildirmeliyim
ki Avrupa kültürü
Fakat modern
medeniyetin
sonucu olarak doğmuştur.
__ÇatlŞıili,lya çok parlak
paganizm
Renaissance
ruhunun
bir kanıt teşkil eder. Son yüzyılların
. kökün'türlü
tarzlardabirleşmesinden
'gös'terhıemektedir .
meydana
ile hiristiyanlığın
bu iki esaslı kökü arasında
buhranlı
basit bir
derin ve uzun
manası bahsettiğimiz
Batı iıhlakı birbirile savaşan bu iki
geldiği için, tam bir bütünlük
ve homejenlik
.~..~i:;~:,t
..:~:);.~~:.;" .
'''',i;;;,.A4,ları imparatorluk
olmasına rağmen,
~i~e~~e ,ctruk köklerden
gelen kavimlerin
geçen yüzyıllarda
iki siyasi teşekkül farklı dinler,
bir çeşit konfederesyon
kurmalarını
hazırlamıştır:
--,~ıı.~l~r da Avusturya ve Osmanlı devletleridir. Birinci dünya savaşından sonra bu iki denge ve
, ,.,ölçü kuvveti iki yeni saldırıcı akımın tesirile yok olmuştur: bu akımlar da emperyalizm ve
"k?münizmdir;
leceklerini
Birbirlerinin'
iddia ediyorlar.
i,~1i~I~~ ile değil ancak
zıttı olan bu iki görüş bizim bugünkü
Fakat gelenekleri, kültürleri,
karşılıklı
anlaşma
•,,'--,;; ,:,i;Tü~kiye son kırk yılda Orta doğunun
,.,,::erdi.Bı; kuvvetli diril me hareketini
ile uzlaşmaya
bağımsızlık
durumumuzu
tayin edebi-
kökleri çok farklı olan miııetler
ve birliğe
ve hürlük
doğru
bu
gidebilirler .
mücadelelerine
ilk örneği
bir devrim ruhu ve bir çok sosyal reformlar
takip etti.
Laik kanunların
kabulü, skolastikle mücadele, halifeliğin kaldırılması, Türk kadınlarının
. sosyal ve siyasi hayata katılması, üniversitelerinin
modernleşmesi, Türk Tarih ve Dil Kurum
.•
larının
ilmi araştırmalara
g-irmesi büyük endüstrinin
ve tekel idarelerinin
kurulması
'. ferdi ~ktisad,i teşebbüslerinhimaye~i,
soyadıarının
kabulü, Türkiyenin milletlerarası
b,etlere
katılması, Latin harflerinin
alınması bunların başlıcalarıdır .
. .. ....
kısmen
:nünase-
'
;;,.:'. Batılaşma 'yoluiıdaki
'~yarım' yüzyıldan
l\~l.~,jı.£Hami,tlI
bu hızıi devrimci
hareketler,
beri bir çok Türk düşünürleri
nin müstebit
idaresine
1) Almanca
akımı Osmanlı
konferans'ın özctı
hazırlanmış
karşı "Genç, Osmanlılar"diye
. 1)~~la~~ş~1J<j,. .ara.ıarından Şinasi, Namık Kemal
,~.'t.:~~~:s.,~.t...eclel-ıiyatta Fransız romantizminden,
~~LunuE'.rd!1; Bu ilkideoloji
geriyedoğru
tarafından
bakacak
olursak
bulunuvordu.
tanına~
daha
Sultan
bir hareket
ve Ali Suavi'nin adlarını hatırlamalıyız.
fikirde Aydınlanma felsefesinden mülhem
birliğine
giren bütün kavimler üzerine tesir etti:
28
HiLMi
vatan,
hürriyet,
ZiYA
hak ve insanlık fikirlerini
ÜLKEN
getirdi.
Onların
ardından
giden "Genç
türkler"
1890 ile 1908 arasında Paris'te toplanmışlar, siyasi bir ihtilal hareketi hazırlamışlardır.
Terakki
Cemiyeti
adı ileteşkilfıtlanan
Riz,iye)~EensSabahattin'dir.
İttihatve
bu haı:eket içinden iki 6nderyetişti.Bunlar
Birincisi positivisme çığırını girmişti.)kincisi
Sociale ekolünün sosyolojik görüşünü savunuyordu.
Abdülhamit
II nin tahtan indirilmesinden
sonra,
daAh~et
Le Play'nin
1908 den beri Türkiye'de
Science
çok canlı
bir fikir faaliyeti başladı. 1908 dert 1918 e kadar Batının bütün yeni felsefi ve sosyolojik eğilim
leri Türkiyede tarafcılar ve savunucular
bulmuş ve bu hareketler sırf nazari
hayata da tesir etmiştir. Riza Tevfik, Cavit, AI~met Şuayıp
tarafından
İktisadiye" dergisi kuruldu. Bu dergi cidd i ve devamlı olarak H.Spencer,
biyolojik
soyoloji' görüşünü
fikir hayatında
sadına,A.
yıllarda
i
i"
savundu.
Bu yıllarda
Spencer'in
derin tesiri oldu. Riza Tevfik agnosticisme
Şuayıp
H. Taine
Baha Tevfik
ve E. Renan'dan
E. Haeckel
alanda kalmıyarak
"Ulum-ı
İçtimaiye
evolutionisme'inin
Türkiye
üzerine, Cavit hür değişim ikti-
mülhem sanat felsefesine dair yazıyordu.
ve Louis Büchner'in
materialisme'ine
dayanarak
Aynı
ayrı bir
felsefe çığırı kurmaya çalışıyordu.
İlk defa modernleşme hareketi geniş anlamile ve devamlı çabalarla Dr. Abdullah
i903 de çıkardı. Sonra
tarafından
kuruldu.
Viyana'ya
gelerek bu son şehirde ayni derginin yayınlanmasına
ı908
"İçtikad"
adlı dergisini önce Kahire'de
den sonra çalışmalarını
mesi, Latinalfabesinin
kab,ulü, Batı kılığının alınması, kadınların
kökten giriş fikirleriili savundu.İslamlık
hücumunaiiğradı.
idi. İttihat
Batı arasında
Tiflis'te
devam etti.A.Cevdet
Kanunların
hürriyeti,
laikleş-
Batı medeniyetine
aleyhindeki bazı eserleri çevirmesi muafazacı cephenin
en' eski üyelerinden
bir yönü ile Yunan-Latin,
bulunan
çıkardığı
Cevdet
İsviçre ve
Başlıca dayanağı, bir çoğunu türkçeye çevirdiği Gustave Le Bon'un eserleri
ve Terakki'nin
rini savunuyordu:
yıllarca
ölümüne kadar (I 926) sürdürdü.
Istanbulda
ve
Schaeffle, R. VVorms'un
bütün
"Füyuzat"
Hüseyinzade
Ali iki yönlü bir humanisme fik
öteki yönü ile islam humanisme'i.
milletler için bu çift humanisme
ve "Hayat"
Onca Doğu ve
fikri savunulmalıdır.
Bu tezi
(1905) ileri sürmüş, sonra ıstanbul'da
dergilerinde
1910 da devam etmiştir (') Bu görüşe örnek olarak
Şekname'den,
İ(yada'dan,
Ent!ide'rJen,
Faust'an nazım dili ilc çeviriler yaptı. Fakat bu eğilimler karşısında medrese ve tarikatların
azçok Batı fikirlerinden de kuvvet alan yeni savunucuları yetişti. "Sırat-ı Müstakim" ve "Sebil-ür
Reşad" dergilerinin
hararetli
yayınları
buradan
doğdu.
Bu söylediklerimizden büsbütün ayrı üçüncü bir çığır Türkçülük
~1acar, Alman, Fransız türkologlarından
faydalanarak
idi. Türkiye'de
gclişcn bu harekct
dışındaki Türkler arasında da yayıldı. 1908 de Batılaşma,
İslamcılık hareketleri
kadar kuvvetli üçüncü bir hareket haline geldi. Derneği "Türk
başlayan,
sonradan
Ocağı",başlıca
Türkiye
yanında,
onlar
organı "Türk
Yurdu"idi.
1912 de bu üç zıt çığır arasında bir uzlaşma bulmak teşebbüsü ilk defa tanınmış Türk
düşünürü
Ziya Gökalp tarafından
Doğduğu
şehir olan
itihat
"Genç
ve Terakkinin
Kalemler"
ele alındı. Gençliğinde
Diyarıbakır'da"osmanlı
Selanik kongresine geldikten
dergisini
i
hareketlerini
uyandırdı.
G.Tarde
denen
sonra bütün
v.e Fouillee'dcn
görüşü
fikirlerine
dayanarak
tesirile tamamen
Gökalp'ın
ve etrafında
hemen bütün
gençleri toplayaiı
sosyal reform teklifleri şu noktalarda
i
i
1) Gökalp'ın
birincide henüz şuurlaşmamış
türkleşrnek,
modernlik ve islamıık
kısaltılabilir:
halk kültürlerini
ishimla~mak, muasır1aşmak
fikri ondan
çıkan
türkçü
canlı bir fikir hareketi
Üç çatışkan
aslında birbirine zıt değildirler. Çünkü bütün kavimler sosyal evrimde üç 'dönemden
ve geçeceklerdir:
Fakat
yeni bir sosyal reform hareketini
başladı. Kısa zamana sıkışan sayısız yayınları ile türkçülük,
birleştiren
mülhemdi.
savunuyordu.
görüşü değişti. Orada
çıkaran yeni neslin ve Hüseyinzade'nin
oldu. Fransız sosyoJogu E.Durkheim'in
savunmaya
milliyeti"
görüyoruz.
geliyordu.
çığır
geçmişler
ikincide kavimler
TÜRKİYE'NİN
göksçl dinlerin eğitiminden
,kavimler
c~~aatin
geçmişlerdir.
manevi ve ahlaki
BU, Gökalp'ın
bir eğitim almışlardır.
görüşünde"ümmet"
Üçüncü
içinde kendi kavmi kişiliklerini bulmuşlardır,bu
o,halde; eğer sosyal evrimtamamlanmış
, leri anlaşdir.. Türkler
etnik-filolojik
" tü~kçüierhakıid;rlar.
29
MODERNLEŞME sİ
devrede
devridir ki orada
kavimler
da inillet şuurunun
bu üniversel
uyanmasıdır.
ise, zıt olduğu sanılan bu üç akımın uzaklaşabilecek-
bir kökten geldikleri,
Fakat İslam ümmeti ile bağlantıları
geleneklerini
oradan aldıkları
yüzündende
için
islamçılar haklıdırlar.
"Millet ~lmak ancak çağdaş medeniyete girmekle mümkün olduğu için de moderneiler
haklıdır-
lar.
Gökalp'a göre modernleşme'yi
gerekiLKültür
muhtevaya
anlamak için milli kuruluşta kültür ve medeniyeti
aittir. Kendikavmi,
kişisel hayatımız
ayırmak
da bulacağımız maddedir.
,Medeniyet ise milletler arasında ortak bir şekildir ki onları birbirine bağlar. Milli kültür
Ve',' mill~tIerarası medeniyet birbirine .karıştırılamaz.. "Biz Türk milletinden, İslam
iimmetiridtn,
çağdaş
medeniyetteniz."
cİayanışriıalar modern toplumlarda
çağdaş' ..Türkiyede
şu reformlar
"kadııÜa'rın-hUrlüğU,
zaruri
değişme
göre, Durkheim'da
a) Türk ailesinin
katılması gerekir.
laikleşmesi . kaçınılmaz
kabul
ediyordu.
Bu
(lIduğu gibi,
sonucu olarak kurulurlar.
görülmelidir:
sosyal ve siyasi hayata
dini;;-':ayrılması~kanunların:
~~~~~iye';i'~~ir
Gökalp'a
iş bölümünün
bir
evrimi
b) Ayni
olayolmuştur.
bakımdan
Bundan
sonraki
ile islam hukukunun(fikh)
karşılaştırılmasına
sebepten
devletle
Gökalp'ın
evrimci
devrimci
hareketlerle
Gökalp'a
zıt görüşüne
evrimine,
dair yazıları açık misallerdir.
Ö~a göre edebiyat, şiir, musiki, mimarlık, resim, hukuk, ahlak
si.rüri'inilletlerarası
metodla işlenmesinden meydana gelir.
,.';~:'),"Şci~nceSociale ekolinin
dolayı
eseri olarak
'-a;:;ı~~;;daki'~ç;k farkı işaret etmek doğru olur. Onun türk ailesinin,aile hukukunun
, h~kuk~~syolojisi
mesleki
gelince;
...v.b. halk kültür
Sabahattin'in
madde-
ardından
giden
MehmetAliŞevki
1918 de "Meslek-i içtimaii' derneği ve ayni adda bir dergi kurdu. O yıl
Sabahattin'in
"Türkiye nasıl kurtarılabilir" adlı eseri yayınlandı. Bu düşünce
çevresinin
başl;c:ı fikirleri
..değildir.
şöyle kısaltılabilir:
Cemaatçi
Bahsedilen
bir sosyal yapıdan
geçişler yeni insan. tipini yetiştirecek
sosyal evrim kendi kendine bir değişme eseri
"infiratçı"
bir yapıya geçiş, bir atlayıştır.
yeni bir eğitim sisteminin
işekarışmasile
Bu tarzda
sağlanabilir.
Her şeyden önce Türkiyenin sosyal yapısı hakkında derin bir monografik araştırma ile işe başlamalıdır. Bütün sosyal reformlar yanlız bu araştırmadan
verilerine dayanarak kurulabilir.
, Bizim sosyal yapımız başka Orta-Doğu
denyoksundur.
"Commuııautai:e"denen
sonra yapılabilir, ve yalnız bu araştırma
ve Avrupa memleketleri gibiteşebbüscü
bu toplumlarda
insan tipin-
yanlız memur, küylü, asker
sınıfları
gelişrniştir. Halbuki çağdaş miletlerin kuvveti ticaret, endüstri gibi iş adamı ve teşebbüs adamı
iıın. yarattı~ı
ala'nlardan
gelmektedir.
. ı. Geçmişe bağlı çevrelerin çekimserliğine rağmen, Abdullah
leşme hamlesi üzerinde tesiri büyük olmuştur .
... 2. Gökalp,
sentezci' sistemi ile yeni Türkiyenin
doğuşundamühim
onun kendi bağlı bulunduğu sosyoloji çığırı gibi evrimci, ondan
devrimci olduğunu unutmamalıdır:
3 -.,- Monografik
araştırma
Cevdet'in
eğilimi, vakıa Cuu:.huriyetin
sonraki
roloynadı.
olarak bergsonculuğun
Ancak
sosyal hareketin
.
ise
ilk yıllarında tesirli olmamıştır.
Fakat yavaş yavaş türk aydınları arasında bu ilk tohumlar yemişini vermekte
: '. ,4---;' Buradasonsöz
bir çok modern-
gecikmemiştir.
tesirinden bahsetmek yanlış olmaz. Mütareke-
~ın kar.anlıkyıllarında" Yaratıcı Tekiimül"ün ünlü yazarı Türk aydınlarına ışık ve cesaret vermiş~ı.. Şekıp Tunc'un, Baltacıoğlu'nun,
i922 de Dergah dergisindeki ve daha sonraki yayınları
ıle yaptıkları tesiri burada hatırlatmak vazifedir.
30
HİLMi
5 -.
ÜLKEN
Son iki düşünce akımını de sükutla geçemeyiz.
tisme'dir. Energetisme'i
Türkiyede savunan Namdar
Bunlar da energetisme
Rahmi ve Naci Fikret'dir.
ve pragma-
Onların Konya'.
Yeni Fikir" dergisi bu felsefi görüşü 1925- 1929 aras.ında etraflı olarak açıkMaarif Vekilleti çevresinde tarafcılar bulmuş ve "Hayat" adlı dergi
da yayınladıklari"
lamıştır.
ZiYA
Pi'agmatisme
ile W.J ames,]. Dewey ve Nietzsche'nin
Burada, zikrettiğimiz
fikirlerini yaymış ve tatbik alanına koymaya çalışmıştır.
eğilim ve akımların
yanlız düşünce ile olaylar arasındaki
tenkidi bahis konusu
bağlantılarınaçıklanması
şunu sormak isterim: bir Doğu ve Batı problemi hangi sınırlarda
iki dünya
tecrübelerin
arasında
uzlaşma,
incelenmesi
zıtlık ve uyuşma
konumuzun
kaplamını
şeklinde
değildir.
Bu konuşmamda
ile yetiniyorum.
türlü
çok aşar.
Bundan başka
konabilir? Çeşitli kavimlcr bu
tecrübeleryapmışlardır.
Her halde
şu noktayı
Bu
belirtmek
gerekir ki her yerde hiç bir milli kültür artık mahalli renkler üzerine kurulmamaktadır.
Amerika,
medeniyet
yeni Afrika,
üzerinde
kadar büyüktür!
toplum
kültürlerin
dansları,
devamlı
tesirler yapmaktadır.
Dünya
A~tıkkapalı
kültür çevrelerinden
bahsetmek
liği yanlız birbirine
Milletlerin
primitif
benzemeyişte
orijinalliğini
aramak
kendi güçleri
ta bugünkü
ile dünya
resimleri,
ne kadar
dünyada
üretimİnde
özellikleri
küçük,
Eski
modern
teknik evrim ne
lüzumsuz görünüyor.
Orijinal-
hem imkilnsız hem haksızdır.
yaratıcı
rol almalarında
aramalıdır.
Hilmi
i:
i
!
Ziya DIken
i
i
'i
i~~
i
.f
Download