Genel Memnuniyet Sıralamaları 2010 yılının Temmuz ayında 146

advertisement
Genel Memnuniyet Sıralamaları
2010 yılının Temmuz ayında 146 üniversitemizi içerisine alan ve anlamlılık açısından
da 101 üniversitenin değerlendirildiği bir anket yayınlandı. Bu anketi yayınlayan Newsweek
Türkiye dergisi. Anket içerdiği sorular açısından önem taşımakta. Üniversitelerin yayınladığı
bilimsel makale sayısı ya da proje miktarlarına göre değerlendirildiği sistemlerde, ülkemizde
memnuniyet sıralaması gibi bir çalışmanın yapılması ve değişik kategorilerde sıralamaya tabii
tutulmaları, son derece anlamlıdır. Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, üniversite
kampüsleri (yerleşke) eğitim ve araştırma faaliyetlerinin yanında, yaşanabilir ortamlarıyla da
ilgi odağı olan ve öğrenci cezbeden merkezler haline dönüştü. Ankette değerlendirmeye
alınan kategorilerden bazıları şunlar; Eğitim-Öğretime ilişkin öğrenci memnuniyeti,
Akademik personele ilişkin öğrenci memnuniyeti, Yönetim ve Organizasyona ilişkin öğrenci
memnuniyeti, Sosyal hizmetlere ilişkin, Sosyal imkanlara, Fiziki koşullara, Kütüphaneye
ilişkin, Kampus yaşamına ilişkin, Yurtlara ilişkin, İdari personele ilişkin öğrenci
memnuniyetleri. Bu sıralamalarda ilk 36 üniversite verilmiştir. Üst sırada ki üniversitelere
baktığımızda, gerek özel üniversiteleri ve gerekse de devlet üniversitelerini görüyoruz.
Bunlar içerisinde 1992 yılında ve hatta pek yeni kurulan üniversiteleri de görmek mümkün.
Anketin tam doğruluğunu ve güvenilirliğini tartışsak bile buradan çıkarılacak sonuç
önemlidir. Artık her şey eskisi gibi değil, olmayacaktır da. Üniversitelerimizin az olduğu
dönemlerde, seçme şansını bir kenara bırakın, dışarıda kalmayayım diye neresi olursa
olsundan artık, hangi üniversiteyi tercih edeyim konumuna giden bir üniversite sistemimiz
var. Bir anlamda Amerika sistemini oturtmaya çalışan bir düzen. Kaçınılmaz bir şekilde bu
sistem ülkemizle tanıştırılacak ve genele yayılacak. Burada mühim olan sistemin özünü
kavrayarak uygulayabilmektir. Kopyacı bir zihniyetle alırda, empoze etmeye çalışırsak, bizim
kötü yanlarımız yine bu sistemin içerisinde kendine yer bulacak ve bir virüs gibi yayılmaya
devam edecektir. Başarılı üniversite sistemlerinde bireysel başarıların ne kadar ön planda
tutulduğunu ve başarılı öğretim üyesi transfer etme çabalarının ne kadar yoğun ve mücadeleci
geçtiğini bilmeyen yoktur. Başarılı ve kendine güveni olan, pozitif bilim insanlarının da
başarılı üniversite adaylarını bağlı bulundukları üniversitelere çektiği, asırlardır bilinen bir
gerçektir. Bu tür bir ortamın paylaşılma noktası olan kampüslerin de öğrenci odaklı
merkezler olması çok doğaldır. Gelişmiş üniversitelerde yapılan yukarıdakine benzer
anketler, o kurumların kendilerini gözden geçirmeleri açısından büyük bir fırsattır. Bu gibi
bilimsel ve kültürel üniversite sisteminde, herşey itiraz etme olasılığını dahi ortadan kaldıran
bir düzen üzerine kurulmuştur. Her türlü olasılık önceden tahmin edilerek, en iyisi yapmaya
çalışılır. Bundan da doğal olarak öğrenci kazançlı çıkacaktır. Bu durum maalesef bizim
Üniversitelerimizin çoğunda bu şekilde işlemez. Öncelikler daha farklı olduğu için, öğrenci
ihtiyaç ve sorunlarına yönelik beyin fırtınalarına henüz sıra gelmez. Öğrencilerin başlarını
sokacakları derslikler, çene çalacakları kantinler ve etrafta ki 3-5 tahta sıra, onlara yeter
zannedilir. Neyse ki yetmediği bu yapılan ankette somut olarak ortaya çıktı. Yani Kral
Çıplak!!!
Download