www.pwc.com.tr UFRS Bülten Brexit Sürecinin Finansal Raporlara Olası Etkileri Temmuz 2016 Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Bülteni Brexit Sürecinin Finansal Raporlara Olası Etkileri Konu Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasına ilişkin referandum sonuçları ile birlikte tüm dünyada çıkış sürecine ilişkin büyük bir belirsizlik doğdu. Bu belirsizlik muhtemelen Birleşik Krallık’daki tüm işletmeleri ve Birleşik Krallık’da iş/yatırım yapanları etkileyecek. Birlikten ayrılmanın finansal piyasalara direkt etkisi ise Sterlin’in diğer para birimleri nezdinde önemli ölçüde değer kaybetmesi ve piyasaların karara ilişkin verdiği tepkiye istinaden hisse fiyatlarının dalgalanması ile anında hissedildi. 30 Haziran itibarıyla gerek sene sonu gerekse ara dönem sonuçlarını raporlayan işletmelerin ise bir dizi muhasebe ve raporlama konularına dikkat etmesi gerekmektedir. Bu bülten ise potansiyel konulara UFRS açısından dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Temmuz 2016 Etki Risk ve belirsizlik Bu durumun gelecek yıllarda ekonomi üzerindeki net etkisini şimdiden tahmin etmek imkansız olsa da, değer düşüklüğü, işletmenin sürekliliği ve/veya sermaye konularında önemli etkisi olabilir. Değişken döviz piyasalarının direkt etkisi olarak, değer düşüklüğü ve işletmenin sürekliliği ile ilgili kararları etkileyebilecek Birleşik Krallık’a yapılan ithalat maliyetleri artabilir. Ayrılık kararının sonuçlarının önemli olabileceğine dair daha fazla netlik olduğunda, Birleşik Krallık’daki işletmeler veya Birleşik Krallık ile ticaret yapanlar muhtemelen ileriye dönük ticaret hedeflerini tekrar gözden geçirmek durumunda kalacaklardır. Operasyonel ve finansal riske dair açıklamaların kuşkusuz finansal piyasalardaki dalgalanmayı dikkate alması gerekmektedir. UFRS 7, bir şirketten raporlama tarihinde finansal enstrümanlarından kaynaklı maruz kaldığı risklerin kapsamını ve mahiyetini finansal tablo okuyucularının değerlendirebilmelerini sağlayacak bilgileri açıklamasını gerektirmektedir (UFRS 7 paragraf 31). Bu açıklamalar, faiz oranı riski, kur riski ve diğer fiyat riski olarak alt başlıklara ayrılmış olan piyasa, kredi ve likidite risklerine dair hem niceliksel ve hem de niteliksel açıklamaları içerir. Duyarlılık analizleri ve bunlara ilişkin açıklamalar da etkilenecektir. UMS 1, defter değerlerinin hesaplamalarının altında yatan yöntemleri, varsayımları ve tahminlerine ilişkin duyarlılığı ve bu duyarlılığın nedenlerini, eğer belirsizlikler çözülmemişse bu varlıklar ve borçlarla ilgili geçmiş varsayımlarda yapılan değişikliklerin açıklamasını gerektirir (UMS 1 paragraf 129). Bu gerekliliklerin her ikisi de herhangi bir varsayım ve ilgili duyarlılık hesaplamalarının açıkça açıklanması gerektiği yönünden nettir. PwC 2 Brexit Sürecinin Finansal Raporlara Olası Etkileri Etki (devamı) Risk ve belirsizlik (devamı) UMS 34’ün ise ara dönem finansal raporlama açısından gerekli kıldığı dikkate alınması gereken ek açıklama gereklilikleri bulunmaktadır. Bu standart uyarınca bir işletmenin finansal varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerlerini etkileyebilecek iş veya ekonomik koşullardaki değişiklikleri açıklaması istenmektedir (UMS 34 paragraf 15B(h)). Temmuz 2016 Değer düşüklüğü testi UMS 36 değer düşüklüğü göstergelerinden birisi de işletmenin faaliyette bulunduğu teknoloji ile piyasada, ekonomi veya hukuki çevrede işletme üzerinde olumsuz etkisi olan önemli değişikliklerdir (UMS 36 paragraf 12(b). Etkinin olumsuz olduğu sonucuna varmak çok erken olsa da, kısa vadede birçok işletmenin Avrupa Birliği’nden çıkmaya yönündeki oylamanın değer düşüklüğü riskini arttırıp arttırmadığını dikkate alması gerekmektedir. Finansal olmayan varlıklarda değer düşüklüğü testi için, dikkate alınması gereken bir dizi husus bulunmaktadır. Birincisi, kullanım değeri hesaplamalarında, yabancı para cinsinden gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değeri, hesaplama tarihindeki geçerli döviz kuru kullanılarak işletmenin işlevsel para birimine çevrilmelidir. Zamanla, döviz kurundaki önemli dalgalanmalar cari dönemdeki varlık değerlerini destekleyen ek tahminlerin hazırlanmasına sebebiyet verecek gelecek muhasebe dönemleri için değer düşüklüğü göstergelerine yol açabilir. İkincisi, şirketlerin tahminlerinde yer alan nakit akışlarını tekrar gözden geçirmeleri gerekebilir. Avrupa Birliği’nden ayrılma yönündeki oylamanın kesin sonuçlarının bilinebilmesi için belirli bir sürenin geçmesi gerecek olsa bile, nakit akışlarını etkileyen mal ve hizmet arz ve talebi üzerindeki ilk etkisini yansıtmak üzere satış ve maliyet tahminlerinin güncellenmesi gerekebilir. Ayrıca, şirketlerin değer düşüklüğü testinde kullandıkları iskonto oranının belirlenmesi üzerindeki herhangi bir etkiyi de göz önünde bulundurması gerekmektedir. UMS 39 benzer şekilde özkaynağa dayalı finansal bir araca yapılan yatırıma ilişkin değer düşüklüğünün tarafsız göstergesi, ihraççının faaliyet gösterdiği teknolojik, sektörel, ekonomik ve yasal çerçevede olumsuz etkileri bulunan önemli değişikliklerin meydana geldiğine dair bilgileri içermektedir (UMS 39 paragraf 61). Şirketler bu nedenle finansal varlıklarının değer düşüklüğünü, özkaynağa dayalı enstrümana yapılan yatırımın gerçeğe uygun değerinin maliyetinin altında kalıp kalmadığını göz önünde bulundurmalılardır. Yatırım ve diğer mülklere ilişkin değerleme raporları Gayrimenkul değerleme uzmanları, en azından, tahmin edilen gerçeğe uygun değer aralığını genişletebilir, veya hatta ayrılma kararı üzerine piyasanın nasıl tepki vereceğine ilişkin yeterli kanıt olmadığından dolayı değerleme raporlarını değiştirebilirler. PwC 3 Brexit Sürecinin Finansal Raporlara Olası Etkileri Etki (devamı) Yatırım ve diğer mülklere ilişkin değerleme raporları (devamı) Özellikle yoğun olarak yatırım amaçlı gayrimenkullere veya yabancı menkul kıymetlere yatırılmış olan varlıklara ilişkin değerlemeler de ayrıca piyasalardaki belirsizliklerden etkilenebilir. Emeklilik fonları varlık ve yükümlülükleri Temmuz 2016 Şirketlerin, finansal tablolarında tanımlanmış herhangi bir fayda yükümlülüğünün bugünkü değerini, finansal tablolardaki tutarların bilanço tarihindeki belirlenmiş tutarlardan önemli ölçüde değişmeyecek şekilde yeterli bir düzenle belirlemesi gerekmektedir. UMS 19, her bir bilanço tarihi itibarıyla değerlemenin bazı yönlerinin güncellenmesi gerektiğini işaret etmektedir. Örneğin, plan yükümlülüklerinin değerlemesini destekleyen finansal varsayımların piyasa koşullarındaki değişiklikleri yansıtacak şekilde güncellenmesi gerekmektedir. Tartışmaya açık bir şekilde, nihai etkisi bilinmemekle birlikte, biliyoruz ki Brexit’in piyasa koşulları üzerinde zaten bir etkisi oldu. Dolayısıyla, şirketlerin yıl sonunda değerlemelerinin herhangi bir yönünün güncelleme gerekliliği olup olmadığını değerlendirirken bunu dikkate almalılar. Ertelenmiş vergi varlıkları UMS 12’ye göre henüz kullanılmamış olan geçmiş yıl zararları nedeniyle oluşan ertelenmiş vergi varlıklarının veya kullanılmamış vergi avantajlarının muhasebeleştirilmesi için söz konusu dönemlerden sonra gelen dönemlerde yeterli tutarda vergiye tabi karın bulunması gerekir. Brexit sonucu olarak, gelecekteki vergiye tabi karda azalma olacağına dair herhangi bir gösterge, ertelenmiş vergi varlığının geri kazanılabilirliği açısından değerlendirilmelidir. Bu durum, özellikle karlılığın Avrupa Birliği’nden çıkma kararından etkilenecek faaliyetlerden kaynaklanması ve/veya kurdaki dalgalanmaya maruz kalması durumunda önemli olabilir. Diğer finansal varlıklar Diğer alacaklar gibi finansal varlıklar üzerinde acil bir etkisinin olma olasılığı az olsa da özellikle kararın akabinde hemen sert bir şekilde etkilenecek sektörlere ait olanların geri kazanılabilirdik açısından değerlendirilmesi önemlidir. PwC 4 Sorularınız için bize danışabilirsiniz... PwC Türkiye UFRS Danışmanlık Ekibi ufrsturkiye@tr.pwc.com © 2016 PwC Türkiye. Tüm hakları saklıdır. Bu belgede “PwC” ibaresi, her bir üye şirketinin ayrı birer tüzel kişilik olduğu PricewaterhouseCoopers International Limited’in bir üye şirketi olan PwC Türkiye’yi ifade etmektedir. “PwC Türkiye”, Başaran Nas Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş., Başaran Nas Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş. ve PwC Danışmanlık Hizmetleri Anonim Şirketi ticari unvanları ile Türkiye'de kurulmuş tüzel kişiliklerden oluşan PwC Türkiye organizasyonunu ifade ve temsil etmektedir.