TARİHTEN BUGÜNE ORTA DOĞU’DA TÜRKİYE’NİN ROLÜ Yusuf Halaçoğlu: Değerli arkadaşlar, insan şöyle bir baktığında neler oluyor diye düşünmeden edemiyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Doğu coğrafyasında dünyanın en hareketli ve değişik siyasi olayları meydana geliyor… Orta Doğu dediğimiz zaman Mısır’a kadar bütün Arap dünyasını tabii ki İran’ı, Kafkasya’yı ve Türkiye’yi içerisine koyuyoruz. Öncelikle bu coğrafya tarihine baktığımız zaman dünyada en fazla devlet ve medeniyetin kurulduğu coğrafya olarak görülüyor. Avrupa’yı düşünün, kaç tane devlet kuruldu? Diyelim ki Fransa’da bugüne kadar kaç devlet kuruldu? Bir de Anadolu’yu düşünün kaç devlet, kaç medeniyet kuruldu, yine Orta Doğu coğrafyalarında kaç medeniyet kuruldu? Bunları göz önüne aldığınız zaman bu bölgenin bütün tarih boyunca bir cazibe merkezi olduğunu, insanların yaşama koşulları açısından imkânlarının geniş olduğu ve günümüzde de ekonomik olarak düşündüğümüzde dünya enerjilerinin %70’ine sahip olan bir coğrafya olduğunu bilmemiz gerekiyor. Osmanlı Döneminde ve tabi ki daha önceki dönemlerde de başlıyor, Türkler Mısır’a kadar gitmişler, bütün Orta Doğu’ya, İran’a, Suriye’ye, Irak’a hâkim olmuşlar. İhşidiler, Tolunoğulları sonra Eyyübiler ardından Memlükler gelmiş. Suriye bölgesinde yine Zengiler, Suriye Selçukluları, Filistin Selçukluları arkasından bu coğrafyalara Osmanlı Devleti hâkim olmuş. Zaten bu ülkeleri gezdiğinizde gördüğünüzde, en azından kültür varlıkları açısından baktığınızda zaten bu hâkimiyeti orada görürsünüz. Mısıra gittiğinizde Kahire’de hep sözde cami belirtilir ama İhşidiler ve Tolunoğulları’nın hep köprülerinden tutun cami, medreselerine kadar pek çok mimari yapıyı da görürsünüz. Bu şu anlama geliyor bu coğrafyaya biz uzak değiliz. Bu coğrafyanın içinden çıkmış, bu coğrafyayı bilen bir kültüre sahibiz. Öyleyse bu coğrafyaya biz Batı dünyasının baktığından daha farklı bakmak mecburiyetindeyiz.