REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA 1. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞIN KONUSU “Rehberlik ve psikolojik danışma kavramları, modern eğitimin çok önemli bir parçası haline gelmiş faaliyetleri ifade eden terimlerdir. Özellikle rehberlik sözü daha 1938’lerde okul müfredat programlarımızda geçmiş olmakla beraber , daha çok 1950’lerden sonra sıkça konuşulup tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle 1970’den buyana da rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin “uzman” kişilerce yürütülen ayrı bir “yardım” ve “ihtisas” faaliyeti olarak okul eğitim programlarımızda yer almış olduğu memnuniyetle görülmektedir.”(Mertol;1998,s.5) Aslında, bilen bir kimsenin bilmeyen kimseye yardımı, yol göstermesi, insan toplumları kadar eskidir. Yani rehberlik ve danışma kavramı, toplum yaşamının bünyesinde mevcuttur. İnsanoğlu öteden beri yabancısı olduğu bir durumla karşılaşınca veya bir derdi olunca, güvendiği birine derdini açması, sorun hakkında ondan fikirler alması, toplumsal yaşamda insan ilişkilerinin önemli bir yanını teşkil etmektedir. Kişi güvendiği birisine derdini açıp anlatmakla, sorunla ilgili yeni bilgiler, görüşler, soruna yeni bir bakış açıları kazandırabilir. Problemin karanlıkta kalmış yönlerini daha iyi görmeye başlayabilir. En azından içini boşaltıp baskıdan kurtulmuş, rahatlamış olabilir. Güvendiği kişinin akılcı, moral ve güç verici tavır ve sözleri sonucu kendinde yeni bir dayanma gücü bulup, sorunla uğraşma azmi kazanmış olur. Diş ağrısı çeken birini düşünelim. Çektiği ıstırabı dostuna anlatır. Dostu cevap verir: “Geçmiş olsun ! Bilirim, diş ağrısı çok ıstırap vericidir.” Öteki devam eder: “Evet, geçen akşam yemeği yarıda bırakıp kalkmak zorunda kaldım. Lokmayı basar basmaz beynimde şimşek çaktı!” Sözü öteki alır “Ne zor değil mi! Benimde öyle olmuştu. Neyse ki falan dişçiye gittim de tedavi ettirip kurtuldum. Ama iyi bir dişçi.” Problemli kişi, o dişçinin adresini alır. İşte bu küçük örnekte basit bir rehberlik işi cereyan etmiştir. Dostu, problemli kişiye bir anlayış göstermiş, önüne basit bir çözüm fikri sermiştir. Problemli kişi dişçiye gitmiş ve tedavi olmuştur. Dişi tedavi eden doktorun yaptığı tedavi, kişiye büyük bir yardımdır ama bir rehberlik ve danışma değildir. Halbuki dostunun konuşmasında da yardım vardır ama bu yardımda çekilen ıstırabı gerçekten anlayış, onunla hemhal oluş ve ortaya kişinin karar vermesine yardım edebilecek çözüm yolu koyuş vardır. İşte bu bir rehberliktir. Bu örnekte vuku bulan rehberlik ve danışma, tabii ki sistemli ve amaçlı yapılmış rehberlik ve danışma sayılmaz. Ama burada gene de psikolojik yardım cereyan etmiştir. Günlük hayatımızda bunun gibi daha bir çok psikolojik yardım etkileşimleri olup durmakta dır. Aynı şekilde, okullarımızda da bu çeşitten birçok “yardımlar” olmaktadır. Ama bunlar sistemli, bilinçli ve uzman kişilerce yapılmış psikolojik yardımlar olmaktan ziyade, karara vuku bulmuş yardımlardır ki bunlara “rehberlik” değil, “tesadüfi rehberlik demek mümkündür. “Duyan ve düşünen canlı bir varlık olarak her insan, günlük yaşantısında birçok problemlerle karşılaşıp durmaktadır. Aileiçi, meslek –içi toplumda kişiler arası ilişkilerde ya da kendi iç dünyasında birçok sevinçleri, üzüntüleri, düşünceleri, kaygı ve heyecanları olup durmaktadır. Bazı tercihler yapmak, karalar almak, yeni uyumlar sağlamak durumundadır. Sorunların birçoğunu kendi imkanları ile uygun bir çözüme kavuşturabilir. Ama bazılarının karşısında da kendini köşeye kısılmış hissedebilir. Ya problemin çeşitleri, yönleri hakkında yeterli bilgiye, gerekli tecrübeye ve moral gücüne sahip değildir, ya da kendini iyi tanımamaktadır. Bu çabalarda kişinin dışardan birinin, “bilen” birinin yardımına ihtiyaç duyacaktır.”(Tan;1992,s.12) 1.1.1 “REHBERLİK NEDİR? Rehberlik, seçimler ve uyum yapmada, problem çözmede bir kişinin ötekine verdiği yardımdır. Rehberlik, problem çözebilmesi, bağımsız hale gelebilmesi ve içinde yaşadığı toplumun sorumlu bir üyesi olabilmesi için bireye verilen yardım sürecidir. Rehberlik, demokratik ortam içinde bireyin kapasite ve yeteneklerini en uygun biçimde geliştirmeyi amaçlayan ve uzman kişilerce verilen ve tüm eğitim programının bir parçası olarak sunulan hizmetlerdir. Rehberlik, kendini anlaması ev okul ve topluma en iyi uyum yaparken kendi kendini yönetebilmesi için, bireylere yardım etme sürecidir. Rehberlik, kendini ve kendi dünyasını anlaması için bireye yardım etme sürecidir. UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 1 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER En geniş anlamda rehberlik, bir insanın başka bir insana ya da gruba, o insanın ya da grubun en iyi bir biçimde yaşamasına, insanların kendilerini gerçekleştirmelerine en elverişli yolları bulabilmeleri için yapılan yardımlardır. Buraya kadar yapılan açıklamalarda rehberliği şöyle tanımlayabiliriz:”Rehberlik, bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru tercikler yaparak kendini gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel bir yardım sürecidir. Yardım kavramı ile kastedilen tavsiye vermek, akıl öğretmek, bireyi doğru olduğu varsayılan bir hareket tarzı benimsemeye ve uygulamaya zorlamak olmayıp, onun çeşitli seçenekleri tanımada ve en uygun olanı seçmesi için gerekli değerlendirmeyi yapabilecek hale gelmesine çalışmaktır.(Mertol,Arsoy ve Ergin;1998,ss.12-13) 1.1.2REHBERLİĞİN TEMEL TAŞLARI · “Rehberlik bir süreçtir. Rehberlik bir anda olup biten bir iş değildir. Rehberlik çalışmalarının etkili sonuçlar vermesi bir süre gerektirir. Rehberlik hizmetleri süreklidir, sadece okulda değil insanın bulunduğu her yerde vardır.”(Kepçeoğlu; 1992, s.9) “Rehberlik bireye yardım etme sürecidir. Rehberlik yardımı psikolojik bir yardımdır, yol gösterme, öğüt verme, bilgi yardımı değildir. Rehberlikte hem yardım eden hem de yardım alan önemlidir. Bunlar arasındaki ilişkiler tek yönlü değildir, her iki tarafın istekliliği ve gönüllülüğü esastır.”(Kepçeoğlu; 1992 ss.9-10) “Rehberlik yardımı bireye dönüktür. Rehberlik hizmetlerinin merkezinde birey vardır. Okul ortamında rehberliğin ilgilendiği birey öğrencidir. Her öğrenci geliştirilebilecek kapasiteye sahiptir. Bunun için, günümüzde psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri eğitim sürecinin ayrılmaz ve tamamlayıcı yanını oluşturur. Rehberlik anlayışında genel olarak birey değerlidir. Rehberlikte bireyin gücüne güvenilir. Bireye yardım edildiği takdirde kendi kendine yeterli hale gelebilir. Rehberlik bilimsel ve profesyonel bir yardımdır. Rehberlik yardımının dayandığı bilimsel ilkeler ve yöntemler vardır. Onun için, rehberlik hizmetleri bu alanda yetişmiş uzman kişilerce profesyonel bir düzeyde sunulduğu taktirde etkili olabilir. Rehberliğin esası bireyin kendisini gerçekleştirmesine yardım etmektir. Kendini gerçekleştirme psikolojik danışma ve rehberlik yardımını tüm boyutlarını içine alan bir kavramdır.”(Kepçeoğlu; 1992, ss.9-10) 1.1.3 REHBERLİK, PSİKOLOJİK DANIŞMA VE PSİKOTERAPİ Psikolojik Danışma faaliyetleri kişiye yardımı hedef alan rehberlik faaliyetleri içinde kendine has nitelikleri olan bir hizmet grubudur. “Psikolojik danışma, problemli kişi (danışan) ile, onun kişisel probleminin çözümüne yardımcı olabilecek uzman kişi (danışman) arasında , problemin çözümüne dönük olarak kişi kişiye ve yüz-yüze cereyan eden psikolojik bir yardım oluşumudur.” (Mertol,Arsoy ve Ergin;1998,s.14) Danışanla danışman arasında cereyan eden bu yardım oluşumu esasta, karşılıklı görüşmeler yolu ile gerçekleşir. Bu özel niteliği bakımından psikolojik danışma, danışanın seçmeler yapmasında, kararlar vermesinde, planlar yapmasında ve uygulamaya koymasında kişiye yardımı hedef alan bütün diğer rehberlik faaliyetlerinden farklıdır. Yüz-yüze, bir problem etrafında görüşmeye dayanan psikolojik danışma faaliyetleri, işaret edilen bu nitelikleri ile, rehberlik faaliyetlerinin özü, ana mihveridir. Kişiye yapılacak bütün rehberlik, dönüp dolaşıp yüz yüze olan bu psikolojik etkileşim görüşmelerine gelmektedir. Bütün rehberlik faaliyetlerinin sonal (nihai) amacı, kişiye problemini çözüp yeterli bir uyum ve denge sağlamasına yardım etmektir. Sınıflarda, ders dışı faaliyetlerde, sosyal ilişkilerde, çocuğun sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmesini, yaşının gerektirdiği erginliğe en uygun şekilde ulaşmasını sağlamak için yapılan rehberlik faaliyetlerinin birçoğu, psikolojik danışmada gereken kişi kişiye, yüz-yüze olan etkileşim ilişkisini gerektirmez. Mesela, çocukların meslek seçmelerinde yardımcı olabilecek nitelikteki mesleklere ait kitap ve benzeri yayınları toplayıp UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 2 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER çocukların istifadesine sunmak, bir rehberlik faaliyetidir ama bir psikolojik rehberlik değildir. Bu bakımdan diyebiliriz ki bütün psikolojik danışma faaliyetleri, rehberlik faaliyetleridir, ama rehberlik faaliyetleri, psikolojik danışma değildir. “Rehberlik ve psikolojik danışma kavram ve uygulamalarına giren birçok hizmet alanı vardır. Psikolojik danışma, rehberlik hizmetlerinin özünü ve merkezini oluşturmaktadır. Bireye verilen psikolojik yardım ilişkileri incelendiğinde rehberliğin psikolojik danışmada daha geniş kavram ve uygulama olduğu görülmektedir. Şurası da işaret edilmelidir ki okulda rehberlik uzmanının, bütün öğrencilere yapılacak yardımları bu çeşitten kişi kişiye veya karşı karşıya yardım ilişkileri haline getirmesi zaten mümkün değildir. Okulun tüm eğitim programı içinde yer alacak olan rehberlik faaliyetleri için, onun yapması gereken daha birçok faaliyet vardır. Ofisinde oturup zamanını sadece danışma görüşmeleri yapmaya ayıramaz. Rehberlik faaliyetlerinden bazıları da zaten doğrudan doğruya kişi kişiye danışma görüşmelerini gerektirmez. Ama bütün rehberlik faaliyetleri, kendi sorunlarını kendi başına çözebilecek erginliğe henüz ulaşamamış bireylere yardım için yüz yüze ilişkileri gerektiren psikolojik danışma oluşumuna en iyi hazırlığı sağlar. Psikolojik danışma ile psikoterapi arasında da ortaklık ve ayrılıklar vardır. Her ikisi de, esasta, problemli kişiye yapılan psikolojik yardım ilişkisidir. Her ikisi de danışanla uzman kişi arasında bir problemin çözümü için yüz yüze cereyan eden görüşmelere dayanır. Her ikisi de, kişiye yardım için, genelde aynı psikolojik teknikleri ve metotları kullanırlar. Bu ortak yönlere karşılık psikolojik danışma, “normal” saydığımız kişilerin günlük hayatta yapacakları uyumlara karşılaştıkları olağan seçme ve kara verme soruları ile uğraşır. Psikoterapi ise, kişilik bozulmalarına yol açmış kaygı ve nörotik davranışların hakim olduğu “normal dışı” kişilik sorunları ile uğraşır. O halde bir genelleme yapılmak istenirse, psikolojik danışma, genellikle bir okul, endüstri veya sosyal hizmet veren bir kurum ortamı içinde, “normal” kişilerin “normal” sayılan sorunlarıyla kişiye yardım için uğraşır. Psikoterapi ise genellikle bir klinik ortamda ve kökleşip derinleşmiş, sebepleri geçmişin karanlıklarında kaybolmuş sorunların yarattığı “normal dışı” kişilik sorunlarına yardıma çalışır. Şurası da hemen belirtilmelidir ki, “normal”le “normal dışı”arasındaki sınırı çizmek kolay değildir. Birinin nerede bitip diğerinin nerede başladığını tayin etmek zordur. Hele tek bir görüşmede bu teşhisi koymak hem zor hem de tehlikelidir. Bu konu, psikolojik danışma hizmetleri konusunda daha etraflı ele alınacaktır. 1.2 REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN AMACI “Rehberliğin anlamı ilke ve kavramları, bütünü ile rehberliğin amacını yansıtırlar. Ancak, ayrı bir başlık altında rehberliğin amacını özetlemek gerektiğinde buna rehberlik kuram ve uygulamaları ile ulaşılmak istenen bir sonuç olarak, rehberliğin amacı bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım etmektir. Günümüzde kendini gerçekleştirme, genel olarak psikolojik danışma ve rehberlik altında tüm hizmetlerin amacı olarak kabul edilmektedir.”(Kepçeoğlu; 1992, s.13) REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN AMAÇLARI “Konusu incelendiğinde de anlaşıldığı gibi rehberlik ve psikolojik danışmanın amacı bireyin, kendini tanımasını ve kendi güçlerine güvenmesini sağlayarak , kişisel- toplumsal gelişimine yardımcı olmaktır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinden yararlanan birey sonuç olarak şunları başarabilir: · Kendi yetenek ve ilgilerini, eğitim olanaklarını, içinde yaşamakta olduğu toplumun beklentilerini ve meslekleri tanımış olabilir. · Özyapısından gelen ya da doğal ve toplumsal çevresinin etkileri sonucu ortaya çıkan sorunlarını görebilmeli ve bunları çözümleyebilmelidir. Bedensel, devinişsel, bilişsel ve duyuşsal sorunlarının olası çözüm yollarını inceleyerek, bu yollardan uygun olanı kendi özgür iradesi ile seçebilmelidir. · Başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmeli, yaşama karşı olumlu bir tutum göstermelidir. · Boş zamanlarını en uygun biçimde kullanabilmek için gerekli anlayış ve görüşü edinmiş olmalıdır. Görülüyor ki rehberlik ve psikolojik danışma; eğitimin amaçladığı kişinin bir bütün olarak gelişmesine, kendini gerçekleştirmesine yardım eden bir hizmet olarak belirmektedir.”(Bakırcıoğlu; 2000, s.9) 1.3 REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN İLKELERİ Rehberlik ilkeleri ve bu ilkelerle ilgili temel kavramlar bir kişinin genel olarak sahip bulunduğu rehberlik anlayışını gösterir. UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 3 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER Rehberlik Anlayışı: Kısaca rehberlikle ilgili temel ilkeleri ve kavramları anlamadır. Rehberlik alanının boyutları; · · · Rehberliğin temel ilke ve kavramlarını anlama ile ilgili kavramsal Rehberlikteki görev ve sorumlulukları kabul etmeye, hazır oluşla ilgili tutumsal Kişiler arası beşeri ilişkilerle ilgili sosyal boyutlardır. Rehberlik anlayışı bu üç boyut arasında rehberlik ilke ve kavramlarını anlama ile ilgili olan kavramsal boyut içinde yer almaktadır. Rehberliğin ilkelerini şöyle sıralayabiliriz: Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir: Rehberlik, bireye seçme özgürlüğü tanıyan çevrelerde var olabilir. Rehberliğin görevi bireyin bu özgürlüğünü kullanabilmesi için seçenekleri algılayabilmesine ve doğru tercihler yapmasına yardımcı olmaya çalışmaktır. İnsan saygıya değer bir varlıktır: Saygı bir başkasını değerli bir varlık olarak algılamak, onun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmak demektir. “Bir başkası” kavramı; dinini, ırkını, cinsiyetini, sosyal sınıfını, fiziksel ve psikolojik özelliklerini dikkate almaksızın, tüm insanları kapsayacak kadar yaygın olmalıdır. Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak isteğe bağlıdır:(Gönüllülük) Rehberlik hizmetleri, birinci derecede bireyi hedef alır. Onun iç dünyasının daha iyi anlaşılması amacını güder. Bu nedenle bu hizmetten yararlanmak kişinin isteğine bırakılmalıdır. Rehberlik hayat boyu yararlanılabilecek bir hizmettir: Rehberliğin fonksiyonu kişilik gelişimini gerçekleştirmek daha doğrusu gelişimini kolaylaştıracak koşulları sağlamak olarak tanımlanır. O zaman rehberlik hizmetlerinin kişiye bütün hayat basamaklarında verilmesi gerekir. Gelişim doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir. Bu süreçte her gelişim basamağının kendine özgü görevlerinin yerine getirilmesinde bireyler zaman zaman yardıma ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle rehberliği sadece belli yaş dönemlerine özgü bir hizmet olarak görmemek, ihtiyacı olan herkese hangi gelişim döneminde bulunursa bulunsun yardı sağlamak gerekir. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde gizlilik esastır: Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin verilişi sırasında danışmanın mahremiyetine saygı duyulmalı, onun sırlarını saklamaya özen gösterilmelidir. Psikolojik danışma oturumlarında danışmanın sağladığı güven ortamı içinde danışan bazen kendisine bile itiraf edemediği, söyleyemediği yaşantılarını danışmanla paylaşabilir. Danışman bunları, danışanın onayı olmaksızın hiçbir kurum ya da şahsa iletmemek durumundadır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri ilgililerin işbirliği ile yürütülmelidir: Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri bu alanda yetişmiş uzmanların liderliğinde, öğretmen, yönetici ve diğer okul personelinin ortak bir amacı gerçekleştirmek için el birliği ile çalışmalarını gerektirir. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri tüm öğrencilere açık bir hizmettir: Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin amacı bireylerin kendilerini gerçekleştirmelerine yardımdır. Kendini gerçekleştirme bütün canlılarda özellikle insanlarda görülen doğal bir eğilimdir. O halde bu hizmetler bütün bireylerin yararlanmasına açık olmalıdır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde bireysel farklılıklara saygı esastır: Her birey kendine özgü bir varlıktır, ilgi, yetenek, değer ve tutumlarıyla başkalarından farklılıklar gösterebilir. Farklı yaradılışı olan, farklı çevrelerden gelen bireylerin ihtiyaçları da farklıdır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri bireylerin birbirinden farklı eğitim ihtiyaçlarına dayalı bir ortamda gerçek manada işlevini sürdürebilir. Rehberlik uzmanları bireysel farklara saygılı eğitim ortamlarının sağlanması hususunda çaba göstermelidir. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri hem bireye hem de topluma karşı sorumludur: Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri bireyin hem kendi isteklerini yerine getirmesine yardımcı olmalı, hem de topluma uyum sağlamasını kolaylaştırmalıdır. UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 4 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır: Eğitim sürecinde diğer fonksiyonlarla rehberlik, ahenk içinde yürütülmelidir. Rehberlik eğitimden ayrı ama eğitim için yürütülen bir hizmet olarak anlaşılmalıdır. “Rehberlik anlayışını oluşturan temel ilkelerin belirgin bir açıklığa kavuşturulması, alanın bir bütünlük içinde gelişmesini sağlamak bakımından önemli bir gerçektir.”(Kepçeoğlu; 1992, s.32) “Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları ile yakından ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır.”(Kepçeoğlu;1992, s.32) 1.4. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN SINIRLILIKLARI Rehberlik ve psikolojik danışmanlık “her derde deva” bir hizmet değil; sınırlılıkları olan bir hizmet bütünüdür. Sağlıklı etkin bir kişilik geliştirmek için ruhsal yardımla birlikte, diğer kişilik hizmetlerinin de karşılanması gerekir. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık ile kişinin, kendisine tanıtılabilmesi için o; bedensel, devinişsel, bilişsel ve duyuşsal tüm yönleriyle tanınmaya çalışılmaktadır. ancak Rehberlik ve psikolojik danışmanlık Hizmetleri, bu hizmetlerden yararlanmak isteyen kişinin kendisi, ailesi, öğretmeni, yöneticisi ile işbirliği yapılabildiği ölçüde gerçekleştirilebilmektedir. Öğrenciye, anne-babasına , toplumsal ekonomik koşullarına, öğretmen ve yöneticilerine karşın, Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti verilemez. Rehberlikte, danışana karşın, onun sorununu çözmeye yer olmadığı gibi, onunla birlikte onun sorunu çözmeye de yer yoktur.(Bakırcıoğlu; 2000, ss.10-11) Rehberlikte uzmanından beklenen; bu hizmetlerden yaralanmak isteyen kişiye kendi gerçeklerini, sorunlarını ve çevresini tanıması için yardımcı olmaktır. Bu anlamdaki yardımla kişi; kendi güçlerini kullanarak sorunlarını çözebilecek ve kendini gerçekleştirebilecek duruma gelecektir. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinde yaydın olan yanlış anlatışlardan bazıları şunlardır: 1. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık yardımı bireye tek yönlü olarak dorudan doğruya yapılan bir yardım değildir: Rehberlik ve psikolojik danışmanlık yardımı karşılıklı yardım sonucu meydana gelir. 2. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin temelinde bireye acımak, onu kayırmak, her sıkıntıya düştüğünde ona kanat germek gibi bir anlayış yoktur: Rehberlik ve psikolojik danışmanlık anlayışına göre birey güçlü bir varlıktır. Sunulan yardım ile birey sahip olduğu gücü kullanma ve daha da geliştirme olanağına kavuşur. 3. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bireyin sadece duyusal yanı ile ilgilenmez: Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bir bütün olarak bireyin tüm gelişimi ile yakından ilgilenir. Buna göre sosyal, duyuşsal, zihinsel hatta fiziksel gelişim gösteren her türlü gelişim sorunu, mesleki ve eğitsel sorunlar ve tüm kişisel sorunlar Rehberlik ve psikolojik danışmanlığın yakından ilgilendiği konulardır. 4. Rehberlik ve psikolojik danışmanlıkta kullanılan bütün yöntemler ve teknikler amaç değil araçtırlar: Yapılan testlerin, anketlerin sonucu öğrenciye dönük olmazsa hiçbir işe yaramaz. 5. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bu yardımı alan birey bakımından akademik öğrenme konusu ya da ders değildir: Genel bir kural olarak rehberlik bireye bilgi verme işi değildir. 6. Rehberlik bir disiplin görevi değildir, rehberlik yargılamaz ve ceza vermez: Okullarda Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetini bir disiplin ve kontrol aracı olarak görmek kesinlikle yanlıştır.(Bakırcıoğlu;2000,s.11) Rehberlik ve psikolojik danışmanlık yardımı ile öğrenci davranışları değişebileceği böylece öğrencilerin daha sağlıklı ve dengeli bir birey olabilmeleri açısından bir bağlantı kurulabilir. 7. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık her türlü sorunu hemen çözebilecek sihirli bir güce sahip değildir: rehberliğin sağlanabilmesi için bireyin almaya açık olması gerekir. Almaya hazır ve istekli olmayan birey için yardımı sonuç vermeyebilir.(Kepçeoğşu; 1992, ss.23-24-25) UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 5 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER 1.5 REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIKTA YARALANILAN BİLİM DALLARI Rehberlikte yararlanılan bilim dalları, kişinin bireysel ve toplumsal boyutlarla incelenmesini kendisine konu edinmiş olan bilim dallarıdır. Rehberlik ve psikolojik danışmanlığın ilgilendiği konular gerçekten çok geniştir. Bireyin nitelikleri ve davranışları, içinde bulunduğu toplum ve kültürel çevre, rehberliği temelini oluşturan kuram, ilke ve kavramlar, kullanılan yöntem ve teknikler geniş bir konu listesini oluştururlar. Bütün bunları tek başına bir disiplin açıklayamaz.(Kepçeoğlu; 1992,s.33) Rehberlik ve psikolojik danışmanlık etkinliği olarak kişiye yardım çabası sırasında yararlanılan kavram ve teknikle, değişik bilim dallarında alınmıştır. Çünkü, Rehberlik ve psikolojik danışmanlık, “disiplinler arası” uygulamalı bir alandır.(Bakırcıoğlu;2000,s.11) Rehberlik ve psikolojik danışmanlığa katkıda bulunan başlıca bilim dalları; psikoloji(ruhbilim), sosyoloji(toplumbilim), toplumsal ruhbilim(sosyal psikoloji), ekonomi, antropoloji(insanbilim) ve pedagoji(eğitbilim)’dir. Bunlardan özellikle psikoloji, sosyoloji, kültürel antropoloji ve ekonomi ile rehberlik arsında çok yakın ilişkiler vardır. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bu alanlarla bir grup olarak ele alınmakta; son yıllarda bu meslekler için topluca “yardım meslekleri” (Mertol,Arsoy ve Ergin;1998,ss.12-13)denmektedir. 1.5.1 Psikoloji: İnsanın iç dünyasını, davranışlarını inceleyen bir bilim olarak Rehberlik ve psikolojik danışmanlık alanı ile çok yakından ilgilidir. İnsan davranışlarının türlü yönlerini, rehberliğin temel ilke ve kavramlarını psikoloji açıklamaktadır. Zeka,, yetenek e ilgi ölçülmesinden, kişilik yapısı ve dinamiği, bireylerin büyüme ve gelişme modellerine kadar Rehberlik ve psikolojik danışmanlık alanında kullanılan bilgilerin çoğu kaynağını psikolojiden alır. 1.5.2 Sosyoloji: Davranış bilimi olarak, insanın toplumsal yaşamını açıklar. (Mertol,Arsoy ve Ergin;1998,ss.12-13) Rehberlik ve psikolojik danışmanlık sosyoloji bulgularından faydalanmakla, kişiyi daha gerçekçi bir biçimde ele almış olur. Kişiyi grup içindeki yaşantılarıyla inceleyen sosyoloji (Bakırcıoğlu; 2000,s.13) bireyin toplum içindeki rollerini bireylerle olan karşılıklı ilişkilerini inceleyerek bireyi davranışlarını etkileyen toplumsal etmenlerin neler olduğunu ortaya koyar. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bireyin “dış dünyası” ile ilgili olan bilgilerin kaynağını sosyolojiden alır. 1.5.3 Sosyal psikoloji: Psikoloji, sosyoloji ve antropoloji alanları arası bir disiplin olan sosyal psikoloji; incelediği toplumsal etki ve uyma, tutumlar, grup yapısı ve dinamizm, iletişim, toplumsallaşma, kültür ve kişilik, toplumsal değişim ve kültür değişimi gibi konularda Rehberlik ve psikolojik danışmanlığa yardımcı olur. 1.5.4 Ekonomi: Toplumların insan gücü ihtiyacı, iş ve mesleklerin gerekli otomasyon bilgileri, gelecekte iş ve meslek alanında ortaya çıkacak yeni gelişmeler ve eğilimler konusunda geçerli bilgileri sağlar.(Kepçeoğlu; 1992, s.34) kişini benlik oluşumunu, eğitimini, yöneleceği iş ya da mesleğin, toplumsal yaşam belirleyicileri arsında da ekonomik durum, ön sıralarda yer almaktadır. Bu nedenle ekonomi, Rehberlik ve psikolojik danışmanlık alanında önemli yaralar sağlayan bir daldır. (Mertol,Arsoy ve Ergin;1998,ss.12-13) 1.5.5 Antropoloji: toplumların yaşama yollarını yani kültürlerini inceler. (Mertol,Arsoy ve Ergin;1998,ss.12-13) İçinde doğup büyüdüğü kültürel çevrenin, insan kişiliği, benliği üzerinde silinmez izler bıraktığı bilinmektedir. Bu nedenle Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinde, kültürü ve oluşum sürecini çalışma alanı olarak seçen antropolojiden, önemli ve anlamlı yararlar sağlamaktadır. 1.5.6 Eğitim Bilimi: Eğitim bilim, toplumun eğitim sistemine göre oluşturulmuş okul örgütüne, programına, amaçlarına, yöntemlerine ve araçlarına ilişkin bilgiyi vererek, Rehberlik ve psikolojik danışmanlığa yardımcı olmaktadır. Türlü nedenlerle eğitim amaç ve uygulamaların değiştirilmesi, Rehberlik ve psikolojik danışma gereksiniminin ortaya çıkmasında önde gelen etkenlerden biri olmuştur. Toplumların yönetimi demokratikleştikçe; toplumda insan haklarına saygı, temel ilke durumuna geldikçe, eğitim de bu yönde değişme göstermiştir. Rehberlik ve psikolojik danışmanlığa eğitimdeki hizmet kapısı, bu değişim ve gelişmelerden sonra aralanmıştır.(Bakırcıoğlu; 2000, s.10) 1.6. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN OKULLARA GİRİŞİ 1.6.1. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEKİ YERİ VE ÖNEMİ 1.6.1.1. Rehberlik ve eğitim Günümüze kadar eğitimin bir çok tanımı yapılmıştır. Yapılan bu tanımlardan bazıları eski görüşleri, bazıları ise yeni görüşleri yansıtır. Eski bilginler eğitimi; “dıştan içe doğru yapılan amaçlı ve sistemli etkiler”(Binbaşıoğlu;1986, s.10) olduğunu savunuyorlardı. Mesela Durkheim gibi 19. ve 20.y.y.‘nin bazı ünlü düşünürleri eğitimi; “Yetişkinlerin gençler üzerinde yaptığı etkiler”(Binbaşıoğlu; 1986,s.10) olarak tanımlamışlardır. Ama son zamanlarda yapılan araştırmalar ve görüşler UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 6 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER çocuğun eğitilmesinde kendisinin de rolü olması gerektiğini savunuyor ve günümüzde eğitim programları bu anlayışa göre düzenlenmektedir. Eğitim programı kavramı öğrencinin gelişmesi için düzenlenen etkinliklerin tümüdür. Ayrıca konu alanlarından hız alan eğitim programlarının yerini öğrenciden hız alan eğitim programları aldığı için rehberlik hizmetleri de eğitim programlarının ayrılmaz ve tamamlayıcı bir tarafını oluşturmaktadır. Eğitim ile rehberlik ve psikolojik danışma, amaçları itibarıyla bireylerin kendilerini tanımalarına ve gerçekleştirmelerine yardım etmek suretiyle bireylerin davranışlarını değiştirmeye yöneliktirler. Eğitim sürecinin tamamlayıcı bir yanı olan rehberlik ve psikolojik danışma, eğitimin amaçlarının gerçekleşmesine yardımcı olur. Amaçları aynı olan eğitim ile rehberlik ve psikolojik danışma bir birine benzeseler de bir birinden farklı kavramlardırlar. Mesela bu farklılığa bir örnek verecek olursak: Eğitim diğer boyutlarındaki hizmetlerde denetim, yönetim, disiplin, yargılama, bilgi aktarma, sınav, not verme v.b. işlemler ve uygulamalar varken, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde bu türlü uygulamalar yoktur. Özet olarak şunu söyleyebiliriz: Eğitim ile rehberlik ve psikolojik danışma aynı şeyler değil; rehberlik ve psikolojik danışma eğitimin tamamlayıcı bir boyutudur. 1.6.1.2. Rehberlik ve Öğretim “Rehberlik ve psikolojik danışma bilgi verme açısından öğretime yaklaşsa da ikisi arasında çok farklar vardır.” (İÜ Ed. Fak. Eğit. Bil. Böl. Ders Notları;s.32) Bu farkları şöyle sıralayabiliriz: · Öğretim toplu halde bulunan, oldukça kalabalık gruplar verilen bir hizmet iken, rehberlik ise bireysel bir yardımdır. Rehberlikte önce bireye sonra küçük gruplara yardım söz konusudur. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri mutlak surette bu şekilde yapılması gerekir. Bu demek oluyor ki öğretimde rehberlik için grubun büyüklüğü açısından gözlenen fark bu yüzden önemlidir. · Öğretim zorunlu lakin rehberlik hizmetlerinden yararlanmak zorunlu değildir. Rehberlikte gönüllülük ilkesi esastır. Yani bu hizmetten isteyenler yararlanır. Rehberlik hizmetlerinin ise sınıflarda yürütüldüğü; bir mesleki tanıtma programı, toplu test uygulamaları, öğrenci gözlem fişleri ve öğrenciyi tanıma işlemleri gibi durumlarda bütün öğrencileri kapsadığı görülür. Demek ki bu gönüllülük ilkesi daha çok psikolojik danışma hizmetleri için geçerlidir. · Öğretimde hedeflenen davranışların ne ölçüde kazanıldığı sınavla değerlendirilir. Oysa rehberlikte gönüllülük ilkesi esas olduğu için böyle bir uygulama yoktur. Öğretim hizmetleri rehberlik ilkelerine göre yürütüldüğü vakit; değerlendirme esnasında öğrencinin kapasitesi göz önünde bulundurulacağından bu ikisi arasındaki fark giderek azalacaktır. · Rehberlik bireyin iç dünyasına, yaşantılarına, kısacası duygusal yönüne yönelmiş hizmetlerdir. Öğretim ise toplumun ve insanlığın kültürel mirasını bilgi olarak aktarıp, bu bilgilerden düşünme ve problem çözme gücünü geliştirmektedir. Rehberlik ise derslerde kazanılan bilgileri bütünleştirerek hayata uygulanmasına yardımcı olmaktadır. 1.6.2 OKULLARDA PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK HİZMETLERİ NEDEN · · GEREKLİDİR? Rehberlik ve psikolojik danışmanın ne olup ne olmadığı, ilkeleri, amaçları, sınırlılıkları ve yararlandığı bilim dallarından yukarıda bahsedilmiştir. Bunlara dayanarak rehberlik ve psikolojik danışmanın okullarda neden gerekli olduğu hususlarına bir göz atalım. Bu hususları şöyle sıralayabiliriz: Okul çeşitlerinin artması Yaşamın gittikçe karmaşık bir yapı alması, hayata adam yetiştirmek ve hazırlamakla yükümlü olan okulların çeşidini de artırmıştır. Bu gün ilköğretimi bitiren bir çocuğun girebileceği bir çok orta dereceli okul mevcuttur. Bu okulların her birisinin giriş koşulları ve öğrenciye sağladığı avantajlar farklı farklıdır. İşte çocuğun ve ailesinin bu hususlarda yanlış bilgiler edinmemesi ve bocalaması için rehberlik hizmetlerine ihtiyaç vardır. “Öğrencinin karşılaştığı sorunlar yalnızca okul seçme problemi değildir. Girdiği okulun dalları arasından kendi yetenek, ilgi ve kişilik yapısına en müsait olanı seçmesi lazımdır. Ayrıca girdiği programda bir çok seçmeli ders olabilir. Öğrenciler bir çok seçmeli ders arasından kendi amaçlarına en uygunlarını seçme ve an programı aksatmadan zamanında mezun olamama problemleri ile karşılaşmamalıdırlar. Çocukların bu hususlarda da rehberlik hizmetlerine ihtiyaçları vardır.”(Tan;1992; s.32) Okul yapısındaki değişme ve gelişmeler UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 7 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER Bilim ve yaşamdaki değişiklerin bir sonucu olarak bu günkü okullar da kendi yapılarında değişikliklere gitme ihtiyacı duymaktadırlar. Ders sayısı artırıla biliniyor veya bazı derslerin süresi kısaltılıyor, bazı dersler konulup bazıları kaldırılıyor. Bu deşikliğe en güzel örnek olarak; bilgisayar ve yabancı dil derslerinin ilköğretimin birinci kademesinde zorunlu hale getirilmesini verebiliriz. Ayrıca herkesin çocuğunu okutmak istemesi ve yetersiz imkanlardan dolayı sınıflar kalabalıklaşmakta böyle olunca da herkese ayrı ayrı program uygulanamamaktadır. Bundan dolayı da sorunlar ortaya çıkmaktadır. Okulların bir başka işlevi de çocuğu demokratik yaşama hazırlamaktır. Çocuk okuldayken başkalarının haklarına saygılı olmayı öğrenecektir.“Tüm bunlar yaşama etkin bir şekilde uyum gösterebilmek için gerekli birer davranıştır. Çocuğun bu davranışları kazanmasında rehberlik hizmetleri zorunludur.”(Binbaşıoğlu;1986, s.16) · Boş zamanları değerlendirme gereksinimi Bilim ve teknikte sağlanan gelişmeler çalışma hayatında insan gücünden daha fazla tasarruf etmeyi sağlamıştır. Böyle olunca da insanların daha fazla boş zamanları olmuştur. İnsanların bu boş zamanlarını kendilerini geliştirmek için kullanmaları gerekir. Bu alışkanlığın da en iyi verilebileceği kurum okullardır. Okullarda da bu alışkanlığın kazandırılabilmesi için rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine ihtiyaç vardır. · · · Meslek seçiminin önemi “İnsanların hayatlarında en önemli dönüm noktalarından birini yapacakları işi seçmeleri oluşturur. Bu bir anlamda gireceği okulu seçmek demektir. Bunun için çocuğun özellikleriyle yapacağı işin bağdaşması lazımdır. Bunu yapabilmek de ancak bilimsel bir inceleme yapmakla mümkün olur. Okulda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri ile öğrenciye bu konuda da yardım edilmiş olunur.”(Binbaşıoğlu;1986,s.15) Okullarda uyumsuzluk sorunları Okullardaki öğrenci sayısının artması bilim ve teknikteki ilerlemeler köyden kente göçlerin artması gibi çeşitli nedenlerden dolayı yaşam her geçen gün karmaşık bir hal almaktadır. Bu da insanın çevresi ile etkin ve başarılı uyum sağlamasını güçleştirmektedir. Neticede de hırsızlık, yalan söyleme, okuldan kaçma, kabadayılık ve cinsi sapıklık gibi uyum sorunları ortaya çıkmaktadır. Tüm bu sorunları ortadan kaldırabilmek için iyi bir rehberlik ve psikolojik danışma hizmeti uygulanmalıdır. “Bu sorunun bir başka boyutu da şu sebepten dolayı ortaya çıkmaktadır: Eskiden yapılan eğitim çalışmaları insan zihninin gelişmesine yönelik olduğu için duygusal yönü ihmal edilmişti. Oysa insan bilişsel ve duyuşsal yönleri ile bir bütündür. Çocuğun duygusal yönünün de eğitilmesi ve onun başkaları ile olan ilişkileri ve duygusal yaşamı da düzenlenmelidir. Bu da planlı bir rehberlik ve psikolojik danışma hizmeti ile mümkün olacaktır.”(Binbaşıoğlu;1986, s.16) Öğrenci başarısızlıkları Okullarda önemli sayıda öğrenci başarısız olmaktadır. Bu başarısızlığın nedenleri okul koşulları, öğretmen kişiliği, öğretim yöntemi, aile, çevre hatta öğretim programının yetersizliği de olabilir. Sebep ne olursa olsun bu başarısızlığın sonucunda ülkemiz ekonomisi zarar görmektedir. Okul rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri ile bu konuya da eğilerek sorunun çözümüne kendi imkanları dahilinde yardımcı olabilmektedir. İşte yukarıda sayılan ve daha da çoğaltılabilecek nedenlerden dolayı okullarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. 1.6.3 Orta dereceli okullarda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri servislerinin kurulması Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri ile ilgili bir servisin kurulması için bir genelge yokken veya böyle bir servis kurulmadan önce bu hizmetler sınıf öğretmenliği bünyesinde yürütülüyordu. Ama Milli Eğitim Bakanlığı 5 Ağustos 1970 tarihinde bütün valiliklere gönderilmek üzere bir genelge yayınladı. 10 Ağustos 1970 tarih ve 1619 sayılı tebliğler dergisinde de yayınlanan genelgede özetle şöyle denilmiştir: Her yaştaki Türk vatandaşlarının yetenek ve kabiliyetlerine göre en üstün seviyede yetiştirilmeleri; kendine güvenir, davranışlarını kontrol edip iyice yöneltir ve yeteneklerine göre en uygun işi seçebilir duruma getirilmeleri Milli Eğitimimizin amaçlarındandır. Öğrencileri yakından tanıyıp onların problemlerine nüfuz edilmesi ve onlara yardımcı olunması, daha üst düzeydeki öğrenim alanlarının isabetle seçmelerine veya bir mesleğe yönelmelerine yardımcı olmak okullarımızın görevleri arasındadır. Bu sebeple 2. beş yıllık kalkınma planında rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin gereği gibi yapılabilmesi öngörülmüştür. UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 8 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER Bu güne kadar orta dereceli okullarımızda genellikle sınıf öğretmenliği düzeyi ile yürütülmekte olan bu hizmetlerin daha etkili yürütülebilmesi için bu okullarda rehberlik hizmetlerinin yeniden düzenlenmesi gerekli görülmüştür. Bu genelge ile birlikte adı geçen okullarda rehberlik servislerinin kuruluşu ile ilgili çalışmalara ve hazırlıklara hemen geçilecek ve 1970 – 71 Öğretim yılından itibaren de çalışmalara fiilen başlanacaktır. 1.6.3 Orta dereceli okullarda rehberlik servislerinin kurulmasında dikkat edilecek esaslar 1970-71 Öğretim yılında Milli Eğitim Bakanı olan Prof. Dr. Orhan OĞUZ tarafından Tebliğler Dergisinde çıkan yazısında “rehberlik” konusunda şu hususlara değinmiştir: 1. Rehberlik servislerinin kurulduğu okullarda hizmetin gereği gibi yürütülmesinden okul müdürü birinci derecede sorumludur. Servis, bu alanda ihtisas yapmış veya hizmet içi kurslarda kendini yetiştirmiş bir Rehber öğretmenin yönetiminde bulunan, bu hizmet için okulda bir oda ayrılmasına çalışılır. Servislerde, okulun öğrenci sayısına göre istekleri göz önünde tutularak yeteri kadar grup rehberi öğretmen görevlendirilir. 2. Rehberlik servislerine, özellikle yöneticiler, eğitim şefleri ve sınıf öğretmenleri ile eğitsel kol rehberi öğretmenler yardımcı olurlar ve gerekli hususlarda rehber öğretmenlerle sıkı işbirliği yaparlar. 3. Rehberlik çalışmalarında okul- aile birlikleri ve okul koruma dernekleri başkanları, il rehberlik büroları ve rehberlik servisleri bulunan başka okullar ilgilileri ile de işbirliği yapılabilir. 4. İlgili okullarda rehberlik konusundaki yayın ve dokümanlar özel bir kitaplıkta bulundurulur ve ilgililerin istifadesine sunulur. 5. Okul müdürleri, kuruluş hazırlıları sırasında öğretmenler kurulunu toplayarak, ekte gönderilen rehberlik esasları hakkında nottan da faydalanmak sureti ile rehberlik servisini fonksiyonlarını açıklayacaklar, bu hizmetlerin başarılı bir şekilde yürütülebilmesi için şart olan işbirliği ruhunu uyandıracaklardır. 6. Danışman rehber ve grup rehberi öğretmenler okul müdürü tarafından istek ve formasyonları dikkate alınarak seçileceklerdir. DEĞİŞEN TOPLUMDA EĞİTİM VE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ Bilgi patlaması Bilgi patlaması, değişmenin olarak çok büyük önem taşır. Guttenberg’ in basımevinde ilk baskısını yaptığı günden bu yana, bilgi birikimi, çağımızda büyük boyutlara ulaşmıştır. XV. YY’ da Avrupa’da yılda 1000 kitap yayınlanırken bilimin gelişmesini inceleyen kaynaklarda, bu sayının 1950’ de 120 bine ve 1960’da ise artık günde 1000 kitap ve 7000 makale çizgisine ulaşmıştır. Bilgi birikiminin bu boyutlara ulaşması teknolojik gelişmeleri hızlandırmıştır. Teknolojik patlama Teknoloji, yaratıcı ve yenilikçi yaklaşımların daha bilinçli bir biçimde toplumda yaygınlaşması ile hızlanmıştır. Bir yaratıcı düşünce uygulanıp, yenilik topluma yayılınca, bu yaratılan teknoloji yeni yaratıcı düşünceler için kaynak olmakla, bir döngü oluşturup, kesintisiz çoğalarak sürüp gitmektedir. İletişim patlaması Yakından gözlediğimiz bir olaydır. Günlük yaşantının bir parçası haline gelen televizyon, telsiz telefonlar, bilgisayar sistemleri, internet, yazılı basın, kişiler, ülkeler ve kıtalar arası iletişimi akıl almaz bir ölçüde hızlandırmıştır. Ekonomik patlama Ekonomik patlama, bu değişmeleri izleyen bir süreç gibi düşünülebilir. Dev gibi çok uluslu şirketler ve piyasa ekonomisinin getirdiği yarışma ortamında üretim biçimleri değişmekte, üretim artmakta ve pazarlama olanakları da hızla gelişmektedir. HIZLI DEĞİŞMENİN BİREY VE TOPLUMA ETKİLERİ Bütün bu hızlı gelişmeler tümüyle toplumsal yapıyı da etkilemekte, toplumla birlikte insan ilişkileri ve değer yargıları da değişmektedir. Toplumdaki değişmeler bireye de bazı psikolojik ve maddi yükümlülükler getirmektedir. Değişime ayak uydurmak için insanların daha fazla eğitilmesi gerekiyordu. Karar verebilmesi için, geleneksel düşünüş biçimlerini bırakarak ,yeni modelleri öğrenmesi gerekti. Eğitim sisteminde meydana gelen hızlı değişmelere ayak uydurulamazsa olumsuz, kötü sonuçlar ortaya çıkar. Gelişmelere paralel bir eğitim vermek için öğrencilerin karar vermelerine yardımcı olmak, bütün gelişim alanlarının bir bütünlük içinde olmasını sağlamak amacıyla böyle bir alana (öğrenci kişilik hizmetleri ve rehberlik) ihtiyaç duyulmuştur. UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 9 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ Zaman çağımıza doğru ilerleyip de “örgün” eğitim görme işi, toplumun her tabakasından fertlerin hakkı sayılınca, okullar her çeşit kabiliyet, ilgi ve ihtiyaçtaki ve sosyo-kültürel yapıdaki çocuklarla dolmaya başladı. Psikolojideki yeni bulgularda, kişiler arasında geniş ferdi farklar dikkate alınarak yapılması gerektiğini ortaya koydu. Bu durumda, okullardaki öğretim ve yönetim faaliyetlerinin, öğrenciyi tüm bir varlık olarak eğitme işinin yeterli olmadığı görülmüştür. Bu suretle, okullarda bir üçüncü faaliyet grubu ortaya çıkmıştır. Bu grup, öğrenci seçimi ve okula alıştırılması, öğrenci sağlık işleri, öğrenci kol faaliyetleri, disiplin işleri, beslenme ve barınma durumu, burs ve mali yardım, sosyal faaliyetler, öğrencinin kişisel, mesleksel, eğitsel ve dinsel sorunlarında kişisel yardım ve benzeri faaliyetleri içine alır. Bu faaliyetler öğrencinin tüm ve optimum derecede gelişip büyümesi için gerekli ortamı hazırlayan faaliyetlerdir. Okuldaki bu üçüncü faaliyet grubuna öğrenci kişilik hizmetleri denir. Geleneksel eğitimde, öğretim ve yönetim hizmetleri bulunmasına karşın çağdaş eğitime üçüncü boyut olan öğrenci kişilik hizmetleri eklenmiştir. Çağdaş eğitimin üç boyutu aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Öğretim, belirli bir alanda, bilgi, beceri ve tutum kazandırmaya yöneliktir. Yönetim, eğitim kurumunu amacına yönelik yaşatma öğretim ve kişilik hizmetlerini eş güdümleme ve yürütmektir. Öğrenci kişilik hizmetleri, çağdaş eğitimin ayrılmaz bir boyutudur. Öğretim ve yönetim hizmetlerinden farklı, kendine özgü bir hizmettir. Öğrenci kişilik hizmetlerinin kapsamında sosyal ve eğitsel etkinlikler, sosyal yardımlar, özel eğitim özel yetiştirme, sağlık hizmetleri, rehberlik ve psikolojik danışma bulunur. Bu etkinlikler öğrencilerin optimum derecede gelişmesi için ortam hazırlamaya dönüktür. Hedef, bireyin bir bütün olarak özgün bir biçimde gelişmesidir. Öğrenci kişilik hizmetleri kapsamında bulunan rehberlik bireyin gelişmesine doğrudan yardıma yöneliktir. Rehberlik, ingilizcedeki Guidance sözcüğünün karşılığı olarak kullanılmaktadır. Eşanlamlısı kılavuzluktur. Ancak rehberlik hizmetinin içeriği kılavuzluktan farklıdır. Kılavuzlukta, belli bir konuda becerikli ve yetkili kişinin, başkaları için belli bir işi yapmaktan çok, bireyi tanımak ve onu kendisine tanıtmak, büyümesine, gelişmesine, olgunlaşmasına sistematik olarak yardım etmeyi içermektedir. Genelde “psikolojik danışma” ve “rehberlik hizmetleri1” kavramları birlikte kullanılır. Psikolojik danışma, rehberliğin özünü oluşturur. Rehberlik ve psikolojik danışma biçiminde kullanıldığında;rehberlik ağırlıklı psikolojik danışma anlamına gelir. Psikolojik danışma ve rehberlik biçiminde kullanıldığında ise; psikolojik danışma ağırlıklı rehberlik hizmetleri olduğu anlaşılır. Psikolojik danışma rehberliğin vazgeçilemez ve ayrılamaz hizmet alanını oluşturmaktadır. Rehberlik, psikolojik danışmayı da içeren geniş bir kavramdır. Psikolojik danışma ve rehberlik arasındaki ilişki aşağıdaki şekilde gösterilmektedir. Psikolojik danışma, alanını gün geçtikçe genişletmektedir. Hatta rehberlik adının kaldırılması bile düşünülmektedir. ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN KAPSADIĞI HİZMET ALANLARI Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri Öğrenci sağlık hizmetleri İş, okul, meslek seçme, yöneltme, yerleştirme, ve izleme hizmetleri. İnsan ilişkilerini, sosyal ilişkileri geliştirme etkinlikleri. Özel eğitim, rehabilitasyon ve özel yetiştirme hizmetleri. Öğrenci kayıt, kabul, devam ve başarılarını izleme hizmetleri. Sosyal hizmet ve sosyal yardım hizmetleri. Boş zaman etkinlikleri ve eğitsel kol faaliyetleri Bireye maddi yardım, kredi ve burs gibi destek hizmetleri. Barınma ve beslenme hizmetleri. Bütün bu hizmetlerin yerine getirilmesi, okuldaki psikolojik danışma rehberlik uzmanları ile birlikte, doktor, psikolog, özel eğitim ve sosyal hizmet uzmanları, okul yöneticileri, sınıf öğretmenleri, ders öğretmenleri, eğitsel kol öğretmenleri, işyeri temsilci ve yöneticileri, öğrencinin ailesi ve okul aile birlikleri gibi hizmet ve destek gruplarının işbirliği ile sağlanmaktadır. REHBERLİĞİN ANLAMI Rehberliğin anlamı üzerinde yıllardan beri çok şeyler söylenmiş ve rehberliğin çeşitli tanımları yapılmıştır. Yapılan bir literatür taraması sonucunda rehberliğin yüzden fazla değişik tanımının yapıldığı saptanmıştır. ( Kepçeoğlu, 1996; sh 8) Rehberliği tanımlamada karşılaşılan sorunlar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: 1. Rehberlik uygulamalarının dayandıkları kuramlar farklıdır. Kuramlar arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır. UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 10 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER 2. Rehberlik başlangıçta eğitim sürecinin içinde onu tamamlayan bir boyut olarak yer almıştır ve günümüzde en yaygın rehberlik ve psikolojik danışma uygulamaları eğitimde yürütülmektedir. Ancak bugün psikolojik danışma ve rehberlik ile eğitim sürecinin öteki boyutları arasındaki ilişkiler tam olarak belirtilememiştir. 3. Psikolojik danışma ve rehberlik alanında görev yapan personel arasında gördükleri eğitim ve uygulama becerileri bakımından farklılıklar vardır. 4. Rehberlik insan davranışları ile ilgilenen öteki bilim dallarından geniş ölçüde yararlanmaktadır. Gerek davranış bilimlerindeki hızlı gelişmeler gerekse bilim dalı olarak psikolojik danışma ve rehberlik alanında yapılan yeni araştırmalar uygulamaları sürekli etkilemektedir. Bu şekilde rehberlikte kullanılan deyim ve kavramlar hızla değişmekte ve kısa sürede eskimektedir. 5. Bireye psikolojik yardımı konu edinen psikoloji ve psikiatri gibi alanlarda hızla gelişmektedir. Bu alanlarla sınırların açık bir şekilde belirlenememesi rehberliğin tanımı ile ilgili kavramsal kargaşa oluşturmuştur. Rehberliğin tanımlanmasını zorlaştıran etmenler bu şekilde karşımıza çıkmaktadır.(Kepçeoğlu,1996;sh 8-9) Şimdi de rehberliğin tanımı üzerinde duralım. Başlangıçta rehberlik sadece “ gençlerin yeteneklerine uygun iş bulma” anlamında kullanılmıştır. Ancak kişinin meslek seçme ve bir iş sahibi olabilmesi dahi psikolojik sosyal ekonomik ve ulusal bir çok yönleri kapsayan kompleks bir sorun olduğu anlaşılmıştır. Bu kez de rehberlik bütün eğitim faaliyetlerini içine alacak kadar aşırı bir uca kaymış, belirsiz bir anlam kazanmıştır. Rehberlik “ bir gencin kendine uygun bir meslek bulmasına yardım “ veya “bir çocuğa kötü alışkanlıklarının kötü olduğunu idrak ettirmek” gibi dar bir anlamda , bütün eğitim faaliyetlerini içine alacak kadar geniş bir anlamda olmak üzere çeşitli şekillerde tanımlanmıştır.( Tan,1992; sh 14) Yapılan tanımların ortak yanlarını görmek ve bu şekilde bazı genellemelere gitmek amacı ile bir kaç rehberlik tanımı verelim : 1- Rehberlik, problem çözebilmesi , bağımsız hale gelebilmesi ve içinde yaşadığı toplumun sorumlu bir üyesi olabilmesi için bireye verilen yardım sürecidir. 2- Rehberlik bireyin kapasite ve yeteneklerini en uygun biçimde geliştirmeyi amaçlayan ve uzman kişilerce verilen tüm eğitim programının bir parçası olarak sunulan hizmetlerdir. 3- Rehberlik, kendini anlaması ev okul ve topluma en iyi uyum yaparken kendi kendini yönetebilmesi için bireylere yardım etme sürecidir. 4- Rehberlik, bireyin kendini ve çevresini tanımasına yardım sürecidir.(Kepçeoğlu,1996 ;sh 9) Rehberlik tanımlarına bakıldığında ortak bazı anahtar sözcükler dikkat çekmektedir. Bunlar arasında süreç, yardım, birey ,kendini anlama, kendini gerçekleştirme gibi sözcüklere sık rastlanmaktadır. Bu sözcükler rehberliğin temel taşlarını oluşturmaktadır. Tanımların çoğunda ortak olarak kullanılan bu sözcüklerden hareketle tanımların ortak yönü aşağıdaki gibi özetlenebilir: (Kepçeoğlu,1996 ;sh 10) 1- Rehberlik bir süreçtir. Rehberlik hizmetleri süreklidir. Rehberlik yardımı sadece okulda değil insanın bulunduğu her yerde vardır 2- Rehberlik, bireye yardım etme işidir . Rehberlik yardımı psikolojik bir yardımdır. Rehberliğin psikolojik bir yardım olma özelliği onu başka yardım hizmetlerinden belirgin bir biçimde ayırır. Buna göre rehberlik yardımı, bir yol gösterme, nasihat etme, bilgi verme yardımı değildir. 3- Rehberlik yardımı bireye dönüktür. Bireye yardım edildiği takdirde birey kendi problemlerini çözmede kendi kendine yeter hale gelebilir. Rehberlik bireyi üzen ve kaygılandıran her türlü problemle yakından ilgilenir. 4- Rehberlik bilimsel ve profesyonel bir yardımdır . Rehberlik çalışmalarının dayandığı bilimsel ilkeler ve yöntemler vardır. 5- Rehberliğin esası bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım etmektir. Rehberlik yardımı ile kendi kişiliğini anlayan birey kendi dünyasını daha gerçekçi bir gözle anlayabilir ve bu şekilde çevresine daha dengeli ve sağlıklı uyum sağlayabilir. (Kepçeoğlu,1996 ;sh 11-12) UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 11 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER REHBERLİĞİN AMACI Psikolojik danışma rehberliğin amacı “kendini gerçekleştirmedir.” Kendini gerçekleştirme insanı bir bütün olarak ele alır. Kavram, henüz tam bir açıklığa kavuşmamakla birlikte, Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst basamağında yer almıştır. İnsan davranışlarına yön veren ana güdü olarak görülmüştür. Rogers kendini gerçekleştirme kavramı ile aynı anlama gelen “tam verimlilik” kavramını kullanmıştır. Kendini gerçekleştiren bireyler, psikolojik sağlığı yerinde olan çağdaş insanda bulunması gereken özelliklere sahiptir. Yeterli bir kişiliğe sahip, verimli, gerçekçi bir ben kavramına sahip, kim olacağı konusunda tutarlı, kendi ve başkaları hakkında iyi düşüncelere sahip, insan değerlerine saygılı, onları benimseyici ve geliştirici, zamanı iyi kullanıp geçmişten çok geleceğe yönelik, yaratıcı, kendine saygılı, kendini kabul eden, duygularını açıklayan, değişmeye ve yeni yaşantılara açık, değişmekte olan bir dünyanın değişmekte olan bir parçasıdır. Kendini gerçekleştirme ömür boyu devam eder. Bir üst basamaktaki ihtiyacın giderilmesi için alt basamaktaki ihtiyaçların doyurulmuş olması gerekir. Psikolojik danışmanın görevi, danışanın ihtiyaçlar hiyerarşisinde hangi basamakta kaldığını tespit etmek, daha sonra en son basamak olan kendisini gerçekleştirmesine yardım etmektir. Danışmandan beklenen üç görev, danışanı dikkatle dinlemek, kabul etmek, ve empati kurmaktır. Danışmanın tutumu ait olma, sevgi ve saygı ihtiyaçlarını karşılıyorsa, danışman görevini yeterli şekilde yerine getirmiş olur. Fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçları karşılanmamış, yani birinci ve ikinci basamakta ihtiyaçları karşılanmamış olan danışanlara, psikolojik danışma yararlı olmaz. Karnı aç, kalacak yeri olmayan öğrenci için psikolojik danışma değil, rehberlik hizmeti gerekir. Rehberlik hizmeti, öğrencinin ihtiyacı ile ilgili nesnel bilgilendirmeye ve yardıma dayalıdır. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN ÖĞRETİM VE YÖNETİMLE İLİŞKİSİ Okul öğrenciye salt bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlamamaktadır. Öğretim ve eğitimin yanı sıra rehberlik ve psikolojik danışmadan da yararlanarak öğrencinin kişiliğini geliştirmesine yardımcı olmaya çalışmaktadır. Bu yüzden öğretim ve eğitim yönetimi diğer kişilik hizmetleri ile birlikte eğitim sürecinin üç temel boyutu durumundadır. Ancak birbiri ile bu denli yakından ilişkili olmalarına ve aynı amaç doğrultusunda hizmet vermelerine karşın bunları birbirinden ayıran yanları da vardır. Şimdi bu ayırıcı özelliklerden bahsedelim: (Bakırcıoğlu, 1994 ;sh 28) Görev ve rol ayrılığı Öğretmenler öğretim görevini , yöneticiler de yönetim görevini çoğu kez bir başlarına yerine getirmektedirler. rehberlik ve psikolojik danışmanlıkta ise ilgililerin tümü sürekli birbiri ile ilişki içinde bulunmak , gerekli kararları birlikte vermek zorundadırlar. Bireysel yardım Çağımızda öğretimin bireysel ayrılıklar göz önünde tutulmadan gerçekleştirilemeyeceği açıktır. Ancak gerek sınıfların kalabalık olması , gerekse öğretmenin bu iş için yeterince zamanın olmaması nedeniyle okullardaki öğretim genellikle orta düzeydeki öğrencilere göre ayarlanmaktadır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin verildiği okullarda ise her bireyin kendi olanaklarını kişisel gelişimi yolunda en iyi biçimde kullanmasına yardımcı olmaya çalışılmaktadır. Çünkü her öğrenci “kendine özgü özelliklerine göre öğrenen ve yaşayan” birer birey olarak görülmektedir. Gönüllülük Rehberlik hizmetlerinde gönüllülük temel ilkedir. Rehberlik çalışmalarından elde edilen sonuçlar öğrenciyi başarılı yada başarısız diye nitelemek, sınıf geçirmek veya sınıfta bırakmak amacı ile kullanılmamaktadır. Kişinin Öznel Dünyasına Yöneliş Bugünkü öğretim ve yönetim daha çok anlatma ve aktarma niteliği ağır basan uygulamalarla sürdürülmektedir. Karşılıklı konuşmaya iletişime ve etkileşime oldukça az yer verilmektedir. Rehberlik hizmetleri ise daha çok kişinin UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 12 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER duygusal dünyasına öznel yaşantılarına dönük bir hizmet özelliği taşımaktadır bu hizmet aracılığı ile kişiliğinin güçlendirilmesine yardımcı olunmaktadır. Sonuç olarak rehberlik ve psikolojik danışma ile öğretim arasında şöyle bir ilişki söz konusudur: Rehberlik ve psikolojik danışma eğitimin temel boyutlarından biridir. Öğretim ve yönetim görevlileri ile rehberlik ve psikolojik danışma görevlileri aynı amaç çerçevesinde benzer bir tutumla ancak ayrı görev ve rollerle etkinlik göstermektedir. Eğitimin amaçları önceden hazırlanmış olmasına karşılık rehberlik ve psikolojik danışmada amaçlar ve bir takım kurallar önceden saptanmamakta bunlara psikolojik danışma sonunda varılmaktadır. (Bakırcıoğlu, 1994 ;sh 29,30,31) REHBERLİĞİN TEMELLERİ Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanındaki kavramlar köklerini psikoloji, sosyoloji ve felsefe biliminden almıştır. PSİKOLOJİK TEMEL Psikoloji biliminde ortaya çıkan araştırma bulgularına dayalı anlayışlar ve bilimsel ilkeler Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanını etkilemektedir. Bunlardan bazıları; bireysel ayrılıklar, duyguların yaşamdaki önemi, kişilik ve benlik gelişimine verilen önemin artması vb. Bireysel Ayrılıklar: İnsanlar hem bedensel, hem psikolojik nitelikleri bakımından birbirlerinden farklıdırlar. İnsanlar yaş grupları bakımından farklı nitelikte olduğu gibi cinsiyet nitelikleri bakımından da ilgi ve yetenekleri farklıdır. İnsanlar arasında özgeçmişleri, olgunluk ve bilgi düzeyleri,ilgi ve yetenekleri, duyguları, sosyal ve ekonomik durumları bakımından o kadar çok ayrılıklar vardır ki dünyada birbirine benzer iki insanı mümkün değildir. Özdeş ikizler bile parmak izleri ve kişilik nitelikleri bakımından birbirinden farklıdır. Eğitimde fırsat eşitliği kavramından söz edilmektedir. Fırsat eşitliği, sadece yoksul çocuklara eğitimde sunmamanın ötesinde geniş bir anlam kazanarak her bireye kendi ilgisini, potansiyelini ve zekasını maksimum düzeyde geliştirme fırsatının verilmesi olarak algılanmaktadır. Okullarda fırsat eşitliği sağlamanın yolu öğrencilerin ilgileri, potansiyelleri ve yetenekleri doğrultusunda eğitim yapmadır. Öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim alabilmeleri için onların ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini keşfetmek gerekir. Toplumun değişik kesiminden gelen zekaları, ilgileri, yetenekleri, değerleri farklı olan insanların aynı sınıfta değişmeyen bir programa devam etmeleri ve aynı başarı ölçütlerine göre değerlendirilmeleri üstün nitelikli öğrencilerde sıkılma, düşük nitelikli öğrencilerde ise zorlanma meydana getirmektedir. Böyle bir yaklaşım hem öğrencileri mutsuz eder hem de insan gücü israfına neden olur. (Can, 2002; s.9) · · · Duyguların Yaşamdaki Önemi: duygu gelişimi uzun yıllar ihmal edilmiştir. Oysa insan yaşamında bilişsel süreçler kadar duyuşsal süreçlerde önemlidir. Öğretmenlerin öğrencileri sadece öğrenen akıllı ve mantıklı varlıklar olarak görmeleri zihinsel süreçlerin ardındaki duyuşsal etmenleri göz ardı etmelerine neden olmuştur. Bu dar görüş eğitim uygulamalarında sadece öğretime, bilgi aktarımına önem vermiştir. Okullarda eğitim standardını düşürmeme kaygısı öğrencileri yaşama hazırlama amacını gölgede bırakmaktadır. Bu durum öğrencilerin başarısızlığına, elenmesine ve okul dışına itilmesine neden olmaktadır. İnsan doğasının bütünü dikkate alındığında, duygu yaşantılarının ve toplusal ilişkilerin yaşamın en önemli yönleri olduğu görülecektir. Okullarda öğrenciler sadece bilişsel değil, duyuşsal ve toplumsal boyutları ile ele alındıklarında kendilerini gerçekleştirme ortamlarına kavuşmuş olacaklar. Çağdaş eğitim görüşü, geleneksel eğitimi öğrencilerin ruh sağlığına olumsuz etkilerini şöyle açıklamaktadır. Okulların sadece bilişsel gelişimine ve akademik başarıya önem vermesi insanların çeşitli doğal yeteneklerini ve genel gelişimlerini olumsuz etkiler. Öğrenim yaşantılarının yarışma ortamına getirilmesi özgüven ve dayanışma duygularına zarar verir. Duygulardan soyutlanmış okul yaşantıları kalıcı bir davranış değişikliği meydana getirmez. (Can, 2002; s11-12) Kişilik ve Benlik Gelişimine Verilen Önemin Artması: Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında çalışanların görevleri öğrencileri bir volkan gibi görüp ve volkandaki gizemin ortaya çıkmasına yardımcı olmaktır. İnsana verilen değer kişilik ve benlik gelişimine katkı yapacak ortamlar oluşturmayı, davranış bozukluklarının oluşumunu engellemeyi, önlemler alınmasını zorunlu kılar. Tehdit edici yaşam koşullarının düzeltilmesi, ruh sağlığı merkezlerinin açılması bu anlayışın örnekleridir. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinin hem kişilik gelişimi için uygun ortam yaratma hem de akıl sağlığının korunmasına ve geliştirilmesine yöneliktir. Kişiliği; bir bireyi diğerlerinden ayıran biyolojik, psikolojik ve toplumsal niteliklerinin dinamik bir bütünü olarak tanımlamak mümkündür. Benliği ise kişiliğin özel yanı, bir insanın kendini anlayış biçimi olarak tanımlayabiliriz. Benlik, “Ben neyim? Ne gibi özelliklerim var? Ne gibi yeteneklerim var? Ne olmak istiyorum? Nasıl davranmalı nasıl davranmamalıyım? gibi soruların UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 13 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER cevabını teşkil eder. Böylece benlik bireyin özellikleri, yetenekleri, amaçları, idealleri ve değer yargıları gibi konularda kendisine ilişkin görüşlerin dinamik bir görüntüsüdür. İnsanın kendini algılaması ile davranışları arasında uyum vardır. Bireyin çevresine karşı uyum bozukluklarında benlik kavramının yani kendisini algılayışı sorunun çözümünde önemlidir. Çarpık benlik kavramı bozuk davranışlara neden olur. Çevremizden edindiğimiz ve benlik kavramımıza özümsediğimiz bilgilerin çoğu doğru olmayabilir. Örneğin bize çirkin, başarısız, yetersiz olduğumuz söylenmiş olabilir. Bizde bu bilgileri gerçekmiş gibi kabul edip bu doğrultuda yaptığımız seçimler ve verdiğimiz kararlar, kendini gerçekleştiren kehanete dönüşebilir. Kendilik bilinci zeka ile ilgilidir. Gardner çoklu zeka kuramında içsel zekadan söz etmektedir. İçsel zeka bir kişinin kendini tanıması ve çevresine karşı uyumlu davranışlar sergilemesidir. İçsel zekası güçlü olan bir öğrencinin özellikleri şunlardır: 1. Bağımsız olma eğilimindedir. 2. Kendisinin zayıf ve güçlük yönleri hakkında gerçekçi bir görüşe sahiptir. 3. Yalnız oynamaya veya ders çalışmaya bırakıldığında daha başarılıdır. 4. Hakkında çok bahsetmediği en az bir ilgisi ve hobisi vardır. 5. Yaşamındaki amacının ne olduğuna ilişkin bir anlayışa sahiptir. 6. Duygularını ve görüşlerini açık bir şekilde ifade eder. 7. Yaşamdaki başarı ve başarısızlıklarından ders alır. 8. Kendisine güveni yüksektir. 9. Yaptığı işin bilincindedir. 10. Kendine saygısı yüksektir. (Can, 2002; s.12-13) TOPLUMSAL (SOSYOLOJİK) TEMELLER Kültür Boşluğu: Kültür boşluğu yabancılaşma, kuşak çatışması ve iş yaşamındaki değişiklikleri ilgilendirmektedir. Çağdaş kültürün değişik öğeleri, parçaları aynı oranda değişmez. Bazı parçaları diğerinden daha hızlı değişir. Eğitim ve endüstri iki değişkendir. Endüstride yapılan değişmeyi eğitim geç takip ediyorsa, her ikisi arasında uyum yoksa kültür boşluğu meydana gelir. Kültür boşluğu genelde maddi kültürün manevi kültürden daha hızlı değişmesinden meydana gelir. Kültür boşluğu toplumsal çözülmeyi beraberinde getirir. Toplumsal çözülme uyuşturucu kullanmaya, alkolikliğe, cürüm, cinayetlere ve intiharlara neden olur. Bu durum Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerini gerekli kılar. (Can,2002; s.14-15) Yabancılaşma: Yabancılaşma toplum ve kültüre karşı bireydeki kayıtsızlık ve ilgisizlik hissi yada bireylerin kendilerinden ve diğerlerinden uzaklaşma veya ayrılmaları biçiminde ifade edilir. Güçsüzlük duygusu, yaşamın anlamsızlığı, yalnızlık duygusu, kendini özünün dışında hissetme, yabancılaşmanın belirtileridir. Bireylerin uyumunu sağlamak açısından Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri gereklidir. (Can, 2002; s.15) Kuşak Çatışması: Kuşak 25-30 yıllık yaş farkı olan bireylerin oluşturduğu gruplar için kullanılır. Kuşak çatışması, iki kuşağın sağlıklı ilişkiler içinde olmaması, aralarında anlaşmazlık bulunduğu anlamına gelir. Ailede yetişkin kuşak annebaba, genç kuşak çocuklardır. Kuşak çatışmasının bireysel nedenleri, gencin kimliğini kazanma ve kanıtlama süreci ile ilgilidir. Sosyo-kültürel nedenler ise teknolojik değişmeler, bilgi patlaması, eğitim alanındaki gelişmeler savaşlar, devrimlerdir. Toplumsal değerlerin değişmesi, gençlerde deneyim eksikliği, yetişkinlerde çekicilik ve enerji eksikliğinden kaynaklanmaktadır. (Can, 2002; s.15) FELSEFİ TEMELLER Felsefe rehberlik etkinliklerine ruh ve anlam verir. Toplumun insana bakış açısı, insanın değerliliği rehberlik hizmetlerinin etkenidir. Bilimle felsefe arasında ilişki vardır. Felsefe, bilime uzun vadede ulaşacağı amaçlara ulaşmada ışık tutar. Karmaşık bir varlık olan insanı inceleyen psikoloji de felsefeden doğmuştur. Felsefeleri bireye ve topluma dönük olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Bireye dönük felsefelerde, bireyin kişisel bütünlüğü, kişisel mutluluğu ve özüne karşı sorumluluğu önemlidir. Topluma dönük felsefelerde, toplumun mutluluğu ve refahı önemlidir ve bunun bireye yansıyacağı varsayımından hareket edilir. Bu nedenle toplumun istek, gereksinme ve koşulları, bireyden daha önemli kabul edilir. Psikolojik Danışma ve Rehberlik bu iki grup felsefeye göre amaç işlev ve yöntemini belirler. Kısacası rehberlik anlayışı toplumun temel felsefesinden etkilenir. Rehberliğin dayandığı felsefi temel eğitim felsefesi ile bütünleşmek durumundadır. Gelenekçi eğitim felsefesi konuya dönük, girişimci eğitim felsefesi çocuğa dönüktür. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri bireyin bir yönüne değil bütün olarak gelişmesine yardım eder. (Can, 2002; s.16) UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 14 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER REHBERLİĞİN İLKELERİ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri belli ilkeler ışığında yürütüldüğünde amacına ulaşabilmektedir. Bu ilkelerden kasıt bütün rehberlik işlem ve süreçlerinde temel olan, yer alan esaslar, izlenmesi zorunlu gerçeklerdir. Bu ilkeler; 1. Psikolojik Danışma ve Rehberlik bireye, saygın bir varlık olarak bakılmalıdır. Dini, ırkı, rengi, cinsiyeti ne olursa olsun insan saygıya değer bir varlıktır. Saygı bir başkasının arzularını, düşüncelerini, kararlarını değerli bulmaktır ve ilgi ile dinlemektir. (Can, 2002; s.17) 2. Rehberlik dıştan zorlamaya değil, işbirliğine, rehberlik sürecine katılmaya yönelik olup, bireyin kendi kendisini yönetmeye gittikçe daha yeterli olmasını sağlamayı içerir. (Özoğlu,1997; s. 62) 3. Rehberlik anlayışı öğrenciyi merkeze alan bir eğitim sistemini öngörür. Öğrenci merkezli eğitimde, sadece sorunlu öğrencilere değil, her öğrenciye rehberlik hizmeti verilir. Öğrencinin kendilerini tanımaları, sağlıklı karar vermelerine ve tercihler yapmalarına katkı getirir. Öğrencileri yargılamaktan ziyade algılamak önemlidir. (Can, 2002; s.18) 4. Rehberlik hizmetleri ilgililerin işbirliği ile yürütülür. Psikolojik danışmanların öncülüğünde yöneticiler, öğretmenler, okul içi okul dışı kişilerin desteği ile ortak bir amaç doğrultusunda çalışılır. (Bakırcıoğlu, 1994; s.24) 5. Öğrencilere rehberlik hizmeti verirken onları her yönüyle tanımak gerekir. Toplanan nesnel ve güvenilir bilgiler sayesinde öğrenci kendisini daha iyi tanıyarak okul içinde programa veya bir üst okula yönelmesinde daha sağlıklı karar verebilir. (Can, 2002; s.18) 6. Rehberlik hizmetlerinde gizlilik esastır. Öğrencilerin psikolojik danışman ile çok özel sorunlarını paylaşabilir. Güven ilişkisini sarsmamak için danışanın izni olmaksızın bilgilerin herhangi bir kişiye veya kuruma aktarılmaması gerekir. (Can, 2002; s.18) 7. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri yararlanmak isteyen her bireye sunulmalıdır. Rehberlik tüm öğrencilere yönelik bir hizmettir. Rehberliğin bozuk davranışları düzeltmekten ziyade, koruyucu ve geliştirici bir işlevi vardır. O halde hizmetten gelişmek isteyen herkes yararlanabilir. (Bakırcıoğlu, 1994; s.24) 8. Rehberlik uygulamaları her okulun amaç ve ihtiyaçlarına göre değişir. Tek bir program hazırlayıp tüm okullarda uygulamak sakıncalıdır. (Can, 2002; s.19) 9. Rehberlik hizmetleri planlı, programlı, örgütlenmiş bir biçimde ve profesyonel bir düzeyde sunulmalıdır. 10. Psikolojik Danışma ve Rehberlik eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak uygulanmaktadır. (Can, 2002; s.19) 11. Psikolojik Danışma ve Rehberlik bireye, kendisi için seçimler yapma ve kararlar verme özgürlüğü tanınmalıdır. (Bakırcıoğlu, 1994; s.23) 12. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinde bireysel ayrılıklar göz önünde tutulmalıdır. (Bakırcıoğlu, 1994; s.24) REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANIN SINIRLILIKLARI Rehberlik ve psikolojik danışma, “her derde deva” bir hizmet değil, sınırlılıkları olan bir hizmetler bütünüdür. Rehberlik ve psikolojik danışma ile kişinin kendisini tanıtabilmesi için o, bedensel,devimsel,bilişsel,duygusal ve toplumsal tüm yönleriyle tanınmaya çalışılmaktadır. Ancak rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, bu hizmetlerden yararlanmak isteyen kişinin kendisi, anne babası,öğretmeni,yöneticisi ile anlayış ve işbirliği yapabildiği ölçüde gerçekleştirilebilmektedir. Öğrenciye onun anne babasına, toplumsal – ekonomik koşullarına, öğretmen ve yöneticilerine karşın, rehberlik ve psikolojik danışma hizmeti verilmemektedir. Rehberlik uzmanından ve tüm rehberlik ve psikolojik danışma görevlilerinden beklenen; bu hizmetlerden yararlanmak isteyen kişiye gerçekleri, sorunları ve çevresi konusunda bilinçlenmiş olacaktır. Kendi güçlerini kullanarak sorunlarını çözebilecek ve kendini gerçekleştirebilecek duruma gelecektir. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleriyle sağlanmak istenen başarı budur. Bundan sonraki başarıyı kişinin olanakları, kararı, girişim gücü ve çabası belirleyecektir. Onun için okulda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin verilmesiyle, öğrencilerin tüm sorunlarının ortadan kaldırılacağı sanılmamaktadır. Ayrıca, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinden, kısa sürede sonuç alınamadığı da bilinmektedir. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMADA YARARLANILAN BİLİM DALLARI Rehberlikte özellikle yararlanılan bilim dalları, kişinin bireysel ve toplumsal boyutlarda incelenmesini kendisine konu edinmiş olan bilim dallarıdır. Bu bilim dalları geliştikçe, rehberlikte gelişme göstermiştir. Rehberlik ve psikolojik danışma etkinliği olarak, kişiye yardım çabalarında yararlanılan kavram ve teknikler, değişik bilim dallarından alınmıştır. Çünkü rehberlik ve psikolojik danışma, disiplinler arası uygulamalı bir alandır. Rehberlik ve psikolojik danışmaya katkıda bulunan bilim dallarının başlıcaları; ruhbilim, toplumbilim, toplumsal ruhbilim, ekonomi, insanbilim ve eğitim bilim’dir. RUHBİLİM: İnsanların algılama, kavram oluşturma,dışa vurma, duygu, coşku vb. İnsanların ruhsal (duygusal ve bilişsel) yaşamını etkileyen koşulları incelemektedir. Organizmanın çevreye uyumu ile ilgili sorunları ele almaktadır. Buna göre UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 15 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER ruhbilim; insanların davranışları, zihinsel ve duygusal süreçleri, kısacası kişilik oluşumları üzerinde çalıştığı ortaya çıkmaktadır. Bu dal rehberlik ve psikolojik danışmanın yararlandığı bilim dallarının başında gelenlerden biridir. Kişinin gelişim örüntülerini, kişilik devingenliğini(dinamizmini) kişiler arası ilişkilerini anlamada ruhbilimin, rehberlik ve psikolojik danışmaya büyük yardımları olmaktadır. Ruhbilim, kişinin yetenek ve değerlerinin ölçülmesinde önemli yardımda bulunmaktadır. TOPLUMBİLİM: Toplumbilim, oluşumu, işleyiş ve gelişimiyle, kişiyi yaşadığı sürece etkileyen topluma ilişkin temel kavramları ve yasaları ortaya koymaktadır. Benzer bir deyişle toplumbilim, toplum içinde insanı incelemektedir. Rehberlik ve psikolojik danışma, toplum bilimsel bulgulardan yararlanmakla kişiyi daha gerçekçi bir biçimde ele almış olmaktadır. Kişiyi grup içindeki grup içindeki yaşantılarıyla inceleyen toplumbilim, kişinin benlik kavramının gelişim sürecinin daha iyi anlaşılmasına ve benliğinin güçlendirilmesine yardım etmektedir. TOPLUMSAL RUHBİLİM: Ruhbilim, toplumbilim ve insanbilimler arası bir disiplin olan toplumsal ruhbilim, incelediği toplumsal etki ve uyma; tutumlar,grup yapısı ve devingenliği, iletişim, toplumsallaşma, kültür ve kişilik toplumsal değişme ve kişilik değişmesi gibi konulara ilişkin bulgulardan , rehberlik ve psikolojik danışmayı çokça yararlandırmaktadır. EKONOMİ: Rehberlik ve psikolojik danışmada; üretim, ürün ve tüketime ilişkin bilgiler sağlayan, kişinin toplumsal yaşamdaki rol ve statüsünü belirleyen ekonomi biliminden de yararlanılmaktadır. İnsan için sonuncu ve sürekli amaç olan “ Kendini gerçekleştirmeyi” başarmanın ilk koşulu durumundaki bedensel gereksinimlerinin giderilmesi, doğrudan doğruya ekonomik durumla ilgilidir. Kişinin benlik oluşumunun, eğitiminin, yöneleceği iş yada mesleğin , toplumsal yaşam biçiminin belirleyicileri arasında ekonomik durum ön sıralarda yer almaktadır. Bu nedenle ekonomi, rehberlik ve psikolojik danışma alanında önemli yararlar sağlayan bir daldır. İNSANBİLİM: Kültürü, tarihsel derinliği içinde inceleyen insanbilim, rehberlik ve psikolojik danışmanın yararlanmakta olduğu bir diğer bilim dalıdır. İçinde doğup büyüdüğü kültürel çevrenin insan kişiliği, insan benliği üzerinde silinmez izler bıraktığı bilinmektedir. Bu nedenle rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde, kültürü ve onun oluşum sürecini çalışma alanı olarak seçen insanbilimden, önemli ve anlamlı yararlar sağlanmaktadır. EĞİTİMBİLİM: Disiplinler arası uygulamalı bir hizmet olan eğitim alanında da rehberlik ve psikolojik danışma , çokça yararlanmaktadır. Eğitim konusunda ve eğitim uygulamalarındaki gelişmeler rehberlik ve psikolojik danışmaya, doğrudan katkıda bulunmuştur. Eğitimbilim, toplumun eğitim sistemine göre oluşturulmuş olan okul örgütüne, programına, amaçlarına, yöntemlerine ve araçlarına ilişkin bilgiyi vererek rehberlik ve psikolojik danışmaya yardımcı olmaktadır. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA ALANINDAKİ GELİŞMELER Rehberlik, 20 yy. Başlarında ABD’de ortaya çıkmıştır ve en çokta bu ülkede gelişim göstermiştir. Avrupa ülkelerinde bu alanda ileri düzeyde bir gelişme görülmemektedir. Rehberliğe ilişkin çalışmaların bu ülkelerde daha çok, meslek rehberliği biçiminde sürdürüldüğü gözlenmektedir. Ülkemizde ise özellikle 2. Dünya Savaşından sonra, ABD’den etkilenerek rehberlikten söz edilmeye başlanmıştır. Bu görünümden yola çıkmak üzere rehberlik alanındaki gelişmeler ABD’deki, Avrupa’daki ve Türkiye’deki gelişmeler olarak ele alınacaktır. ABD’DEKİ GELİŞMELER ABD’deki geleneksel kültürün aktarılmasını amaçlayan eğitim programları, 20.yy başlarında hızla gelişen endüstrinin beklentilerine karşılık veremez duruma düşmüştü. Bunun üzerine, iş veren kuruluşlarından işçi sendikaları ve kimi eğitimcilere değin bir çok kişi ve kuruluşlar, bireyleri bu yeni iş ve meslek yaşamının koşullarına hazırlamaya giriştiler. Bu yeni insan gücünü yetiştirmek amacı ile başlatılan çalışmalar , daha sonra alanını genişleterek bir çok rehberlik modellerinin oluşmasına yol açtı. Önce meslek rehberliği, sonra eğitsel rehberlik, daha sonra da kişisel rehberlik ve psikolojik danışma gerçekleşti. AVRUPA’DAKİ GELİŞMELER Rehberlikte etken olan bilimler özellikle psikolojik ölçme ve değerlendirme ile bireysel ayrılıklar psikolojisi önce Avrupa ülkelerinde gelişmeye başladı. Buna karşın rehberlik, bu ülkelerdeki okullara çok sonra girebildi. Buna neden olarak söz konusu ülkelerin eğitim felsefeleri ile eğitim uygulamalarına egemen olan ve gelişmeyi etkileyen geleneksel tutum gösterilmektedir. UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 16 REHBERLİK ÖZET NOT / Uğur YILMAZER 2. Dünya Savaşı sırasında Avrupa ülkelerinde, çocuk ve gençlere yönelik okul dışı bir çok kurum oluşturuldu. Bu kurumlar, çocuk ve gençlere ilişkin sağlık, iş bulma, toplumsal hizmet, özel hizmet ve suçluluğu önleme gibi hizmetleri örgütlemeye çalıştılar. Daha sonra , okul bitiren gençlerin mesleklere yetiştirilmelerini sağlama çalışmalarına da yöneldiler. Ancak, bu kişilik hizmetleri ABD’de kazandığı anlamıyla rehberlik ve psikolojik danışma uygulamaları olarak değerlendirilemez. TÜRKİYE’DEKİ GELİŞMELER Ülkemizde rehberlik çalışmaları,1950’lerde girmeye başlamıştır. Bir taraftan Amerikalı uzmanlar, eğitim sistemimizi incelemek üzere ülkemize davet edilirken, öte yandan, ülkemizdeki bazı eğitimciler psikolojik danışma ve rehberlik alanında uzmanlaşmak üzere Amerika’ya gönderilmiştir. (Can, 2002, s.22) Ülkemizde rehberlik ve psikolojik danışmaya yönelik ilginin başlangıcı, en çok İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllara kadar görülmekte ve 1948 tarihli Ortaokul Programı’nda yer alan bir cümlede buna kanıt olarak gösterilmektedir.1948 tarihli Ortaokul Programı’ndaki “Okul,öğrenciyi kendi yetenekleri sınırı içinde en yüksek başarıya götürecek kılavuzluğu yapmalıdır.” Cümlesinin, öğretmenlerin rehberlik görevine işaret ettiği belirtilmektedir. Eğitime yardımcı ayrı bir hizmet alanı olarak rehberlik girişimlerinin ise, 1950’li yıllarda başlatılabildiği vurgulanmaktadır. Yeni hazırladığımız Eğitim Bilimleri Soru Bankasını paradigma44@hotmail.com adresine iletişim bilgilerinizi bildirerek temin edebilirsiniz. Bu kitabı çözmeden sınava girmeyiniz. (Uğur YILMAZER) UĞUR YILMAZER (Eğitim Bilimleri Öğretmeni) paradigma44@hotmail.com Sayfa 17