EKONOMIK YAKLAŞlM •• 5 •• GUMRUK BiRLiGi iLE TÜRKiYE GÜLENELMAS birliği birleşmeler Uzunca bir dönem gümrük ile ekonomik anlamda kullanılmıştır. Zaten literatürde "ekonomik birleş­ me" kavramının kullanımı da şaşırtıcı derecede yenidir. Bu terim ilk defa 1933'de iki Alman yazarın "Ticaret İstatistikleri" adlı kitabında yer almıştır. Resmi yazışmalarda ise ilk kez 1946'da Churclıill tarafından kullanılmıştır (Maclılup: 1977, s.9). kavramı hemen hemen aynı Gümrük birliği, ekonomik birleşme şekil.lerinden yalnızca bir tanesidir ve mal ticareti üzerindeki kısıtların kaldırılmasına ve birlik dışı ülkelere de ortak tarife uygulanmasına ilişkindir (Viner: 1950, s.5). Demek ki, gümrük birliği iki temel sac ayağına oturtulmaktadır. Birincisi ınal ticareti üzerindeki kısıtlaınaların, birliğe üye ülkeler arasında kaldırılması, ikincisi de birlik üyesi ülkelerin üçüncü ülkelere ortak tarife uygulaınasıdır. Bu durumda doğal olarak iki temel beklenti açığa çıkmaktadır; - Gümrük birliğine gidilmesi mal mobililcsinin doğmasını beraberinde getinnelidir. - Gümrük birliğinin temel etkisi ınal ticareti üzerinde olacaktır. Bu iki sonucu da yakalamak, beklendiği kadar kolay değildir. Zira gümrük birliğiyle mal ticareti üzerindeki kısıtların kaldırılmasının mal mobililesinin sağlanması için yeterli olmadığı, uygulamada gözlenmiştir. Mal mobililcsinin sağlanması; lisans, kalite standardı, gümrük fonnaliteleri, sağlık, çevre, farklı devlet politikaları gibi görünmez ticaret engellerinin de kaldırılmasına bağılıdır. Öte yandan gümrük birliğinin ekonomik etkilerinin yalnızca ınal ticareti üzerinde olmave makro düzeyde ekonominin bütün dengeleri üzerinde olduğu gayet açıktır. Bu konuda Maclılup kitabında özellikle çeşitli piyasalardaki nisbi fıyat değişmelerine dikkati çekmektedir (Machlup: 1977, s.26). Gümrük birlikleriyle oluşan dinamik süreç içerisindeki, "nisbi tiyat değişimleri" çok fazla bilinen etkiler değildir ve iktisadi önemleri büyüktür. Literatürde "dinaınik etkiler" başlığı altında'ele alınan daha pek çok ve karmaşık etkileri dığı *Ara~tırma Görevlisi 1 G.Ü.I.I.B.F.Iktisat Bölümü Ekonomik Yaklaşımi Cilt 61 sayı 16, likbahar 1995 6 GÜLENELMAS ekonomi üzerinde gözlemlemek mümkündür. Bu pek çok ve karınaşık (!tkilcri, bu çalışına­ da mümkün olduğu kadar genel ba.§lıklarıyla bir bütün halinde ele almaya çalışacağız. Bu irdelemeyi yaparken de geleneksel statik (ticaret yaratıcı ve ticaret saptırıcı) ve dinamik ctkiler çerçevesinin biraz dışına çıkıp, ana başlıktarla soru-cevap şeklinde bir seyir izleyeceğiz. Bu soruların ilki geleneksel teorinin 1 statik, diğer ikisi de dinamik etkilerine tekabül etmektedir. Türkiye'nin gümrük birliğine girmesi durumunda; - İthalat ve ihracatıınız üzerinde ticaret yaratıcı ve saptırıcı etkilerin neler alınası bcklenınclidir? - Ülke içinde nisbi iiyatlar nasıl etkilenir ve bunun sonuçlarının neler olması beklenir . Faktör piyasasında . Mal piyasasında . Ve sektörel bazda - Bölgelerarası farklılıkların yaratacağı akımlar, teknoloji, efektif lalep, pazar genişle­ mesinin y:.ır<itacağı etkiler neler olacaktır? Yukarda üç başlıkta toparlanan bu sorular, Türkiye koşulları dikkate alınarak devam eden bölümlerde irdeleneccktir. 1. TÜRKIYE'NIN GÜMRÜK BIRLIGINE GIRMESI HALINDE ITHALA TIMIZ VE IHRACA TIMIZ ÜZERINDE BEKLENEN ETKILER Bir ülkenin gümrük birliğine üye olduktan sonra ithalatı ve ihracatı üzerinde ticaret yaratıcı ve ticaret saptırıcı etkiler ortaya çıkınası için bazı koşullar gereklidir. Bunları çok kısa bir şekilde şöyle özetleyebiliriz; - Bir malın en etkin üreticisi gümrük birliğe içerisinde kalıyorsa, o malda ticaret saptırıcı etki doğınaz. - Gümrük birliği öncesi ve sonrasında, o coğraii bölgede üretilıneyen ınal, ticaret saptırıcı etki yaratınaz. - Gümrük birliği öncesi çok yüksek tarifeler var ise yüksek, aksi durumda düşük ticaret yaratıcı etki doğması beklenir. -Herhangi bir ülke birliğe üyelikten sonra, birlik dışında kalan en etkin üretici ülkeye göre, tarifeler kalktıl<<an sonra maliyet avantajı elde ediyorsa, ticaret saptırıcı etki doğar. - Gümrük birliğinin beklenen olumlu etkiler yaratabilmesi için, birleşmeden önce ekonomilerin rekabetçi ekonomiler olması önem taşır. Eğer ekonomiler taımunlayıcı ekonomiler iseler beklenen ticaret yaratıcı etkiler ve dinaınik etkiler açığa çıkınayabilir( Ballasa: 1962, s.23-55). Yukarıdaki ihtimaller dikkate alınarak, "Türkiye'nin gümrük birliği üycliği, çeşitli sanayi dallannda ithalat ve ihracat bazında nasıl bir etki yaratacaktır?" sorusu irdelenıneden, Türkiye'nin iU1alat ve ihracat duruınu ve AB ilc licaretiınizi yukardaki tahlodan gözleınekte yarar vardır. 7 EKONOMIK Y AKLAŞIM TABLO: TOPLAM VE AB iLE DIŞ TiCARETIMIZ YIL AB İLE TOPLAM İTHALAT İHRACAT ABD Milyon 1980 ı98ı 1982 1983 ı984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994* 7 909 8 933 8 843 9 235 10 757 ll 343 11105 14 158 14 335 15 792 22302 21047 22872 29429 23 270 29ıO 4 703 5746 5 728 7134 7 958 7 457 10190 11662 ll 625 12 959 13 593 14 7ı5 15 349 ı8 106 (*) 1994 rakamları tahmini AB'nin PAYI İTHALAT İHRACAT iTHALAT İHRACAT (%) Doları 2 360 2 632 2 566 2 775 3 314 3 895 4 565 5 666 5 895 6 055 9 354 9 22ı 10 049 12 950 10 279 ı ı 300 564 ıso2 2 066 2 780 3 204 3 263 4 868 5 098 5 408 6 096 7 042 7 602 7 289 8 269 .45 .33 .30 .30 .29 .30 .3ı .36 .39 .40 .44 .48 .44 .47 .47 .52 .52 .47 .46 .3ı .34 .41 .40 .41 .38 .42 .44 .44 .44 .44 ı-akamlardır. Kaynaklar: 1. Merkez Bankası, 1994 Yıllık Raporu, Nisan-1995, s.l87. 2. D.l.E., fstatitik Göstergeler 1923-1990, s.294. 3. Vakıflar Bankası, Gilmrilk Birliğinin Mulıtemel Ekonomik Etkileri, s,66. Dış ticarctimize ilişkin şu tesbitler söz konusudur; . AB'nin toplaın ithalat ve ihracatımız içindeki payı yaklaşık% 50 cıvarındadır . . Yatırım teşvik belgeli ara, yatırım ınalları ve i~letıne malzemeleri ve konut fonundan muaftır ki, bunların toplam illıalatıınız içindeki bilinmcktcdir(Morgil: 1985, s.24) . şu an gümrük vergisi payının % 85 olduğu . Gümrük birliği üyeliğinin, tüketim malları iUıalatı üzerinde artış yönünde bir baskı yaratbeklenir(döviz kuru politikaımza bağlı olarak düşünülmelidir) . ınası . İlıracattaki artış da, rekabet edebilen endüstrilerimiz ve bazı tarım ürünleri bağlamında ele alınmalıdır. Bu bilgiler ışığında değerlendirirsek; öncelikle, gümrük birliğine girişimizle, ithal malları üzerindeki kısıll<unalar, güınıiik vergisi ve fonların kalkınası söz konusudur. Bu du. rumda illıalatla artış (yani ticaret yaratıcı elki) beklenmektedir. Ancak bu etkinin gücünü etkileyecek üç ayrı durum söz konusudur. Bunlar illıalaua ortaya çıkacak ticaret yaratıcı etkiyi frenliyeceklir. İlki ıahlod;m da görüleceği üzere, zaten gümrük birliği üneesinde AB 8 GÜLENELMAS ile olan ticaretimizin toplam dış ticaretimiz içindeki payı oldukça yüksektir. Ikincisi, yatı­ rım teşvik belgeli malların ithalinin gümrük vergisi ve knnut fonundan muaf olmasıdır. Toplam iUıalat içindeki payları da düşünülürse birleşme sonrası kısa dönemde iUmlatta büyük bir pallama beklenmemelidir. Bir diğer etki de, gümrük vergisi ve fonların kalkınasıy­ la elimizde ilhalat-ilıracat dengesini sağlamaya yönelik tck silah olarak kal:uı döviz kurlanndaki değişiındir. Özellikle tüketim mallarındaki ithal~ıt pathuna.;;ı Türk Lirasındaki gcrçekci ayarlanıalarla önlenebilir. Öte yandan TL'deki yaş~ınınası beklenen defer düşüşü ihracatı artırıcı elki de ym-atacaktır. İhracatm arunasının bir başka nedeni de, AB'nin Türkiye'ye uyguladığı miktar kısıtlamalarını ve vergileri kaldırınası olacaktır. Ticaret saptırıcı eUdlerin yönüne n ülmektcdir. ilişkin a~ağıdaki parağrafın açıklayıcı olduğu düşü­ "... Üçüncü ülkelerden yatırım ve ihracat teşvikleri çerçevesinde gümrük vergileri ve fonlardan istisna uygulanarak ithal edilen yatırım ve ara maliarına ortak gümrük tarifesi uygulanacağından, bu ınalların it· halatında gümrük vergisi ve fonlard~uı istisna uygulan~m Avrupa Birliğine doğru bir kayış olacaktır. Ancak, üçüncü ülkelerden ithal edilen petrol gibi belli h;munaddclcrde bir ticaret sapın<L'>ı söz konusu olmayacaktır. Tüketim ınalları ithalatında da üçüncü ülkelerden Avrupa Birliği'ne doğru sınırlı bir ticaret sapması görülecektir. .. " (Morgil: 1995, s.24). Özellikle son yıllarda belli bir haciın kazanan eski Doğu Bloku ülkeleri ilc olan ticaretin AB'ne kayması beklenebilir. 2. NISBI FIYATLAR ÜZERINDE YARA TACAGI ETKILER Bu konuyu üç ayrı başlıkta nu, faktör piyasası, ele almakta yarar vardır. Metin içinde söz edildiği gibi komal piyasası ve sektörel bazda irdelenmeye çalı~ılacaktır. a) Faktör Piyasasmda: Öncelikle Türkiye'nin gümrük birliğine üyeliğinin faktör piyasa•mı­ da yaratacağı etkiler ve faktör nisbi liyatlarındaki deği~ınclerin geııcl yapısının ne olacağı özgün bir konum teşkil cunektedir. Burada vurgulamak gerekir ki, Türkiye'nin gümrük birliği üyeliği diğer ülkelerden çok farklı bir süreç oluşturmaktadır. Bundan kastedilen, Türkiye'nın AB üyeliği dışında tutulup, öncelikle gümrük birliğine ginne süreci içerisine sokulmuş olmasıdır. AB 'ne üyelik başvurusu kabul gören ülkelerin öncelikle üyelik statüsü kabul edilmiş, dalıa sonra bir uyum süreciyle birlikte gümrük birliği bu süreci takip etmiş­ tir. Yani üyelik ba~vurusu kabul gören ülkelerin faktör ınobilitesi gümrük birliği öncesine rasUamakladır. Ayrıca gümrük birliği de bir uyum .sürecinden sonra gerçekleşmiştir. Tabi ki bu iki unsur, süreci böyle yaşayan ülkelerde açığa çıkahilecek ekonomik etkileri Türkiye'den farklılaştırmakt:ıdır. EKONOMIK YAKLAŞlM 9 Gerçekten de Türkiye için üzgün bir birlqıne süreci başlatılmıştır. Yani Türkiye'nin gümrük birliğine alınma süreci ınal piyasasında serbel dol<L~ıın ve faktür piyasasında kısıtla­ ınaları gündeme getirecektir. Ancak dinmnik süreç içerisinde faktür piyasalarında şu etkilerin yaşanınası beklenmelidir: Bu süreç içerisinde emek ve sennayeyi ayrı ayrı düşünmekte yarar vardır. Zira, kısa dönemde AB'nin Türkiye için emek mobilitcsi düşünmediği açıktır. Öte yandan Türkiye için üyelik sonrası sennaye akunları da şu olasılıklarla dcğerlendirilınelidir. - Birincisi Türkiye'den AB'ne serınaye akımı olabilir. Bu tür bir akıın süreci de literatürdc "birlik üyesi ülkeler arasında faktür akıını daha gelişmiş bölgelere akar" düşüncesine dayandırılmaktadır. Besiın Üstüncı 1962 yılında ATa üyelik ilc ilgili çalışmasında, bu konuya ilişkin kaygısını şöyle dile getinnektcdir: "... Türkiye'de kazmulmış paraların ve biriktirilmiş sermayeterin Avrupa'nın diğer bölgelerinde yatırılması pekala mümkündür. Tıpkı bu gün Türkiye'nin kendi bünyesi içinde olduğu gibi -y::mi Anadolu'nun muhtelif bölgelerinde kazanıımı paraların Adana, İzmir ve bilhassa İstanbul gibi esas en gelişmiş bölgelere akıp hu bölgelerde yalınlması gibi-... " (ÜSTÜNEL: 1962, s.X3). Tabi bu bir olasılıktır ve kanımızca Türkiye'nin gümrük birliği üyeliğiylc kısa dönemde böyle bir sermaye akımının oluşması ya da, az da olsa var olmı bir akıının yine kısa dünemde gümrük birliği ilc ivme kazmunası mümkün gürülmemektedir. Bu tür bir ihtimal ancak uzun dönemde düşünülmelidir. Vc daha çok faktür hareketlerinin serbcslleşmesi ilc birlikte ele alınmalıdır. Bu tür bir hareketlilik, büyük sennaye akımlarındmı ziyade, şube açma, şube ınağazacılığı, turizm şubcliği gibi almılarda daha olasıdır. - İkinci olasılık, Türkiye'nin gümrük birliğine üyeliği ile Türkiye'ye sennaye akımının yoğunlaşmasına ilişkindir. Bu akımın AB üyesi ülkeler yönünden olması sözkonusu olabileceği gibi çevre ülkeler yönünden de (ABD, Japonya, diğer Avrupa ülkeleri vs.) alınası mümkündür. Özellikle Birliğe katılan ülkeye çevre ülkelerden sennayc akımının lıızlaıunasının ünemli bir nedeni vardır. "... Birlik dışı ülkelerden birliğe sermaye akışı, birleşmenin ticaret sapımısına yol açmasına bağlı olarak artınaktadır... birlik üyeleri artık dış dünyadan yaptıklan itlı<Jau büyük ölçüde azaltınakla ve kendi araların­ iliıki ticarete önem vennektedirler. Böylece, birlik dışında kalan ülkeleriniinnaları artık ekisi kadar birliğe ihracat yap~unıyacakları için, birlik içinde kendi üretimlerini gerçekleştinneyc y<ırdııncı şirketler kunna yoluna giunektedirler... " (KARLUK: 1976, s.56). Öte y::md<mlıeın birlik içi, hem de birlik dışı ülkelerelen yeni üyeye sennaye akıınının yünelınesinin ünemli bir nedeni de, birleşmenin ülke ekonomisinde yaratacağı olumlu etkilere dayandırılınak.tadır. 10 GÜLENELMAS " ... Ekonomik birleşmenin yaratacağı ekonomik istikrarvetiyat istikilc prodüktivitc artışları, istihdam seviyesinin yükselmesi, gelir artışları ve sermayenin marjinal etkenliğinin büyümesi, bu bölgeye yapılacak olan yabancı yatırımların çekiciliğini artınnaktadır. .. " (ÜSTÜNEL: 1960, .51). rarı Türkiye'de gümrük birliği ertesinde emek mobililcsinin olmayacağı, <mcak sermaye akı­ mının hızlanacağı beklentisi vardır. Yukarda belirtmeye çalıştığımız nedenle oluşacak böyle bir süreçte iki tür etki söz konusu olacaktır. Birinci olarak, faktörlerarası nisbi tiyat değişmesi yaşanabilir. İkinci olarak da, böyle bir süreç sermaye-yoğun bir üretim tekniğini beslcycbilir. b) Mal Piyasasında: Gümrük birliği ilc yaşanınaya başlanan yurtiçi nisbi fiyat değişmele­ rine ilişkin bu süreç oldukça kannaşık bir yapı arzedecektir. Aynı sektörlerin çeşitli ınal gruplarında farklı yönlü etkiler oluşması gündeme geleceğinden, bu ~uılaında genel eğili­ min ne olacağını yakalaınak oldukça güç olacaktır. - Kronik dış açık problemi olan Türkiye için dengeli bir dış ticaret stratejisi döviz kurlarındaki yükselme trendini gündeme getirecektir. Bunun bir etkisi, ithal ınalları talep esnekliğine bağlı olarak ithalatın azalması olacaktır. Diğer etkisi de, ithal maliarına dayalı üretim yapaıı sektörlerde bir maliyet ve ürün iiyatı artışlarının gündeme gelmesi olacaktır. Bu da oraıısal olarak bu sektörlerde, diğer sektörlere göre tiyat yapısının yeniden oluşumu anlamına gelecektir (Bu durum vergi düşüşünden kaynaklı fiyat düşüşü ile döviz kurundan kaynaklı fiyat artışının net etkisine bağlıdır.). gümrük birliği sürecinin başlaınasıııd<uı önce de Türkiye ve Avrupa'da nisbi tiyat yapılarında bir farklılık sözkonusudur. Ömeğin Türkiye'de emcğc dayalı üretim ve hizmet sektörlerinde AB ülkelerine göre önemli hir ucuzluk mevcuttur. Bunlar genel olarak hekimlik, adli ve mali hizmetlere dayalı serbest meslek gruplarının hizmetleri, kuaförlük, turizm, eğitim ve uhı.~tırma gibi hizmetlerden oluşmakta olup genel olarak AB ülkelerinin servis ücretlerinden düşüktür. Öte y<mdan enerji gibi temel girdiler ve temel gıda maddelerinde de aynı durum sözkonusudur (Burada bir panmtez açarak şunu vurgul<unakta yarar vardır. Bütün bunlar Türkiye'deki ücret politikası ve gelir dağılıınıyla paralel olarak ele alınnialı­ dır.). Eğer gümrük birliği süreci Türkiye'de emeğin nisbi tiyatının artınasını gündeme getirirse, emeğe dayalı sektörlerdeki nisbi ucuzluğu da korumak mümkün olmayacaktır. Aynı ~ekilde bunlarda yaşanacak fiyat artı~ı da emeğin fiyatındaki artışla sonuçlanacaktır. Eğer sennaye faktöründe de Türkiye lehine bir akım yaşmıırsa, bu emeğin tiyatının göreccli olarak artınası sürecini besleyecektir. Ayrıca iktisat teorisinde "ınal mobililesi yoluyla faktür fiyatlarının eşitlenmesi" savıda bu tür bir eğilimi desteklemektedir. - Ayrıca Bizce daha önemli bir husus vardır ki, bu da AB ülkelerinin kendi içindeki nisbi fıyat yapısıyla Türkiye'nin nisbi fiyat yapısı armandaki f<u·ktır. Ömeğin AB üyesi bir ülkede ortalaına ücrct·düzeyindeki bir kişi lüks bir lok.antada bir kaç öğün yemek parasıyla ikinci cl ll EKONOMIK Y AKLAŞIM bir otomobil salıibi olabilirken, Türkiye'de orı.alaına gelir salıibi bir ki~inin ikinci cl bir otomobil salübi olması asgari beslenme standardında yıllarını alabilir. Acaba Türkiye ve AB'nin kendi içlerindeki ınallar arasında bu tür bir or<msal tiyat farklılığı gümrük birliği süreci içerisinde nasıl bir seyir izleyecektir? Sürece ilişkin değişken sayısının fazlalığı ve karmaşıklığı nedeniyle konunun başında da söz etliğimiz gibi, bu sürece ilişkin her hangi bir şey söylemek oldukça güçtür. Ancak genel eğilimi yakal<.unak için sektörel bazda iç fiyat hadlerine ilişkin· kaba bir soyulhuna, konuya nisbelen açıklık getireceklir. c) Sektörel Bazda İç Fiyat Hadleri: Seklörel bazda koııu ı.arıın, s:.ınayi ve hizınetler sektörü olarak el~ alınırsa, şöyle bir tablo yakalmnak mümkündür: Öncelikle hizmet seklürüne ili~kin olarak ya~anacak elkilqim süreci uzun dönemde kendisini göstereceklif ve şu noktada olması olasıdır. Bu da oldukça uzun dönemli düşü­ nülmelidir ve elkisinin ne yönde olacağı oldukça ınuğlakllr. K:.uııınızca hizmetler sektörü, ülkede yaşmıacak faklör donaııımlarımlaki değişiın süreci ilc faktür fiyatlarındaki oransal değişınenin, hizmetler sektörüne yansıması noktasında hu süreçten elkileneceklir. Tarıın ürünlerine gelince, tarım ürünleri şimdilik gümrük birliği kapsaını dışında bıra­ kılmıştır. işlenmiş tarım ürünlerinde de sanayi payı ülçiisünde tarım ürünleri gümrük birliği kapsamına sokulmaktadır. Gerek bu nedenle, gerekse tarım scktörüınüzün yapısı gereği, tarım ürünlerine ilişkin elkiler ayrı ayrı ürün bazınJa ı: ı..~ alınmalıdır. Gümrük birliği sonrası farklı tarımsal ürünlerin fiyatlarında fmklı eğilimler ortaya çıkacaktır. "... Tarım kesiminin yakla~ık tümünde yaygın oım·ak kullmulan makina, teçhizat, gübre, tohum gibi girdilerin üyallannın gümrük birliği sonucunda düşme eğilimine gireceği beklenen bir geli~me­ dir... makine-teçhizat, mnbalaj ve haınınaddc gibi girdiler yoluyla gıda sanayini etkileycceği ve gıda ürünleri !iyatları üzerinde benzer olumlu etkiyi yapacağı beklenecektir... " (ŞAHİNÖZ: 1995, s.X). gümrük birliği sonrası döviz kurunda artış yaşanmayacağı varsayımına dayaıur. Eğer gümrük birliğinden sonra vergilerin kalkınw;ıy­ la oluşan ucuzlamanın üzerinde bir döviz kuru arll~ı yaşanırsa, t~un tersine tarım ürünleri Yukardaki paragrafta sözü edilen gelişme fiyatlarında mtış ya~anabilir. Kanaatimizce AB'den illıal edilen işlenmiş tarım ürünleri çeşitliliğinin artışının yaratacağı rekabet oruunı, Türkiye'de işlenmiş tm-ıın ürünlerindeki kalemlerin sayısında artışı gündeme getirecektir. Ayrıca ınal çqitlenmesi ve mnbalajlaına kalitesindeki artışın da bunu takip etmesi beklenir. Türkiye'nin coğrali koşull~mnın yaratacağı av<mtajlar da dikkate alınırsa; işlenmiş yaş sebze ve meyve, üzüm, iııcir, fındık ve zeylin gibi gelenekcl ürünler ve hububat gibi ahmlan.la Türkiye'nin rekabet şansı yüksektir. 12 GÜLENELMAS İktisat teorisinde sanayileşme süreci içerisinde uzun dönemde arz kısıu nedeniyle iç ticaret hadlerinin de tanın lehine döneceği dikkate alınırsa, gerek yukardaki paragrafta sayılan gelişmeler, gerekse de gümrük birliğinin yaratacağı smıayileşme i vmesi iç ticaret hadlerinin tanm lehine dönmesine yardım edecektir. Ancak burada temel iki nokta unutulımunalıdır. Birincisi, GAP nedeniyle Türkiye'nin tarımsal ürün pot<msiyclindeki artış ve onun y<ıratacağı ucuzlınna yukardaki beklenen gelişmenin tersi bir etki yaratabilir. Ayrıca pamuk gibi, rekabet şansı yüksek endüstrileriınizin ara girdileri de özellikle ucuz tutulınaya çalışılacaktır. Tarım üıünlerinin gümrük birliği kapsaını dışında tutulması AB'nin kendi çıkarlarını gözetınesinin bir göstergesidir. Ancak bu da GATr Tarım Anlaşması'nın tarım ürünleri ticaretinde yaratacağı liberazisyonun etkisiyle öneminden kaybedecektir. GATr ve GAP gibi de.ğişkenler dikkate alınırsa, bu konuda kısa dönemde bir yargıda bulunma şaı1sı güçleşmcktedir. 3. DIGER ETKILER Bunlar genel olarak pazar genişlemesiniri açığa çıkardığı etkilerdir. - Dış Ticaret Hadleri: Gümrük birliği üye ülkelerin prodüklivitesini artıracağmdan diğer ülkelere karşı birliğin üretim maliyeti düşecektir. Ayrıca birliğin üçüncü ülkelere k<ırşı pazarlık gücü de artacaktır. Birleşmenin yaratacağı üretim hacınindeki genişleme dünya fiyatının belirlenınesinde birliğin etkisini artıracaktır. Yukarda saydığımız bu nedenler dış ticaret hadlerinin birlik dı~ı ülkeler aleyhine dönmcsi sonucunu doğuracaktır. Ayrıca gümrük birliğinin yaratacağı ticc.u-ct saptırıcı etkiler de bu süreci bcsleyecektir (VANEK: 1976, s.71). -Pazar Büyümesi ve Teknolojik Gelişme: Pazar büyümesi yığınsal üretiınc yol açacağından, bu durum teknolojik gelişme ve içsel ve dışsal tasarrutlır yoluyla maliyet düşüşü yaratacaktır. Pazar büyümesi, ayrıca, piyasaların taın rekabetçi koşullara yaklaşmasını sağlayacağı, girişiınci açısındını risk ve belirsizliği azaltacağı için üye ülkelerin gelişmesinin de hızlan­ masına yol açacaktır. - Birleşmeyc giden ülkeler arasında büyük gelişme farklılıkları var ise, ( bir tck ülkenin kendi içindeki bölgelerarası f<ırklılıklar için de sözkonusu olabilir) M yrdall'ın "backwash-ctTect" geriye itme etkisi açığa çıkabilir. Yani birleşme, bölgelerarası farklılığı kaynakların geliş­ miş bölgelere akınası nedeniyle artırabilir. -Son olarak birleşme "toplınn efektif talebi" artıracağındını istilıdmn seviyesi üzerinde de olumlu etkiler yaratınası beklenir. Yukarda saydığımız diger etkilerin Türkiye'ye ne ölçüde yınısıyacağı konusunda kesin bir yargıya vmmak içinde bulunduğumuz <L~mnada güçtür. 13 EKONOMIK YAK~IM NOTLAR ı. Bu noktada geleneksel teorinin statik ve dinamik etkikriıun neler olduğuna değinme gereği duyuyoruz. Gümrük birilğinin statik etkileri Viner'in "The Custoıııs Union Ussue" adlı kitabında taıııınladığı ticaret yaratıcı (trade creative) ve ticaret saptırıcı (trade diverting) etkilenlen ibarettir. Ticaret yaratıcı etki; gümrük birliğine giren ülkelerin daha önce uyguladıkları yüksek gümrük vergileri ve koruma duvarları nedeniyle ticaret yapamazken, gümrük birliği üyeliği ile bunların kalkmasınııı yaralacağı ticaret artışı olarak taııımlanmaktadır. Ticaret saptırıcı etki ise; birle~me ile kaldırılan gümrük vergisi ve fonlada ucuzlayan birlik içi ticaretin, asıl en etkin üretici birlik dışı ülketlen birlik içi ülkeler arasına kayması şeklinde tanımlanmıştır (V iner: 1950, s.4145). Bir de gümrük birliğinin dinantik etkileri vardır ki, asıl ülke ekonomisinde uzun dönemde belirleyici olan bunlardır. Bunlar genel olarak şöyle toplarlanabilir: I3irincisi, pa7.-<ır biiyüınesiıun yaratacağı etkilerdir. Pazar büyümesi ölçek ekonomileri, yığııısal üretim, ihtisaslaşına ve maliyet avantajı yaratacağından ülkelerin geliş­ melerine hizmet edecektir. İkincisi, faktör donanımları, faktür fiyatları ve üretim tekniği üzerinde bazı etkiler çıkabilir. Ayrıca bölgelerarası gelişmişlik düzeyi farklılıklarının yaratacağı faktör akımı (en azından sermaye akışını önlemek mümkün değildir) olacaktır. Üçüncüsü de, bu etkilerin oluşturacağı teknolojik gelişme, alt yapının gelişimi, mal kalitelileşmesi ve standardizasyon vb. gibi etkilerin süreç içerisinde yaşamasma ilişkindir. Son olarak söylenebilecek etki de, iç ve dış ticaret hadierindeki gelişmelere ilişkindir ki, bu da nisbi fiyatlarda yaşanacak bir dizi etkiye bağlı olarak açığa çıkacaktır. KAYNAKÇA Balassa, B. (1962) , The Theory of Economic Integration, London. Karluk, R. (1976), Türkiye'nin AET Üyeliği ve Sanayileşme Sorunu, No: 162/104. · Machlup, F. (1977), A History ofTiwuglıt on Economic lntegration, E.İ.T.İ.A., Yayın Macınillan Press. Morgil, O. (1995), "Gümrük Birliğinin Türk Ekonomisine Sektörel Etkileri", Forum Dergisi, Mayıs-95, Cilt:l6, Sayı:312, s.23-29. Şahinöz, A. (1995), "Gümrük Birliği Sonrası Türk Tarımı", /~'Iletme ve Finans, Yıl: 10, Sayı: lOS, s.6-20. Üstünel, B. (1960), Milletlerarası İktisadi Birle~'·mc Teorisi, Ankara. (1962), Avrupa Müşterek Pazarı'nın Türk Ekonomisi Üzerinde Muhtemel Tepkileri, T.T.O.S.O. ve Ticaret Borsaları Birliği, Ankara. Yakıtbank (1995), Gümrük No: I, Ankara. Birliğinin Türkiye Ekonomisine Muhtemel Etkileri, Vaner, J. (1976), General Equiblibriunı of ltıternational Discrimination, Harwan.l r University Press. Vincr, J. (1950), Tlıe Custom,\' Union lssue, New York. Yayın