AL‹ MURAT ERKORKMAZ

advertisement
ÇOCUK BÜYÜKLER,
BÜYÜK ÇOCUKLAR ‹Ç‹N
Ali Murat Erkorkmaz
Rüyalar›n rüyas›
Çok rüya görür müsünüz? Ben
görürüm. Her gece, ama her gece, k›sal› uzunlu bir sürü film izlemeden uyanamam. Hatta uyan›p tekrar uyudu¤umda da kald›¤›m yerden devam ederim. Bazen
keyifli, e¤lenceli, bazen de “kabusun Freddy’sizi” art›k flans›ma ne ç›karsa mecburen izlerim.
Uyand›¤›mda sanki herfley akl›mdad›r; ama kahvalt›ya oturdu¤umda ço¤unu hat›rlayamam. Zaten hat›rlayabildiklerimi tümüyle hat›rlar›m;
ama ço¤u zaman
“Bunu mutlaka hat›rlamam gerek” dediklerimin yerlerinde yeller eser. Bazen bütün
gün “Ben ne görmüfltüm?” diye
kendimi yer dururum.
‹nsanlar›n baz›s› rüyalar›na göre hareket ederler. Shakespeare’in
ünlü eseri “Jül Sezar”da kar›s› Sezar’a gece rüyas›nda onun öldüxxx
rüldü¤ünü gördü¤ünü söyler. Sezar da kendisine korkaklar›n ölmeden önce ölümü defalarca tatt›¤›n› ancak cesurlar›n ölümle sadece bir kere karfl› karfl›ya kald›¤›n›
söyler. O gün gitti¤i forumda hançerlenerek öldürülür. Hatta en güvendi¤i Brutus’a “Sen de mi Brutus?” demesi dillere
pelesenk olmufltur.
Tabii Brutus’un
ona “Kar›n›n
rüyas›na inanman gerekirdi,
bana ne, ç›kmasayd›n evden” dedi¤ini
benden baflka
bilen yoktur.
Rüya görebilmek için
uyumak gerekti¤i ise sadece bir söylentidir.
Ço¤u insan›n sadece uyurken rüya görebilmeleri benim yolda
yürürken bile bunu yapabilmem
gerçe¤ini de¤ifltiremez. Özellikle
sanatç›lar›n iç dünyalar›n›n efl
zamanl› olarak rüyalar›n kol gezdi¤i paralel evrenlerde de dolaflt›¤› reddedilemez.
127
BD N‹SAN 2009
BD N‹SAN 2009
Okulda ders dinlerken rüya
kuran gençler, otobüste durak ›skalayanlar sanatç› olmasalar bile
olabilme vizesi tafl›yanlard›r. Yine de çok flükür insanlar›n ço¤u
yat›p uyuduklar›nda bu flansa sahip olmaktalar.
ündüz ak›l neyle meflgulse, gece rüyada o
konunun ifllenmesi olas›l›k içindedir. Bu yüzden gündüz s›k›nt› yaflayanlar›n gece kabus görmeleri
beklenir. Haa, bu arada bu yaz›da
rüya görme iflinin fiziksel ve teknik taraf› ile fazla yüz göz olmamaya çal›fl›yorum. Her ne kadar
bu k›sm› da heyecanla araflt›r›yor
olsam da flimdilik beni ilgilendiren
iflin sinemasal görüntü boyutu...
Rüyalar›n uyanma s›ras›nda
birkaç saniye içinde görüldü¤ü
söylenir. Daha önceki baz› yaz›lar›mda bu konuyla ilgili deneyimlerimi aktarm›flt›m. Zaman›n rüya
s›ras›ndaki görecelili¤i konusunda yapt›¤›m deneyler sayesinde
en verimli çal›flma ortamlar›m›
sa¤lam›flt›m. Hâlâ sabahlar› uyan›nca gözümü açmam, o gün
yapmam gereken çal›flmalar›n
metin yazma, yaz›l›m formülleri
üretme, görsel tasar›m oluflturma
gibi hayalle yap›labilecek k›s›mlar›n› o s›rada yapar›m. Normal
flartlarda yar›m saatte yap›labilecek çal›flmalar topu topu bir iki
dakikada ç›kar. Tavsiye ederim.
‹fllerim ve hayallerim de zaman zaman rüyalar›m›n konusu
G
128
olmufllard›r. Gençli¤imin ilk y›llar›nda çizgi filme merak sald›¤›mda Walt Disney’in klasiklerini izleyip hayaller kurard›m. O zamanlar bu filmleri izleyebilmek
için pazar sabahlar›ndan birinde
bir sinemada gösterilmelerini
beklerdiniz. fiimdiki gibi televizyon ve video yok, tek tük sinema
var. Arada bir gelen uzun metrajl› çizgiler tek defal›k sabah 10 seans›nda gösterilirdi. Onun d›fl›nda filmlerden önce “Renkli Miki”
olurdu. Burada da k›sa metrajl›
çizgiler gösterilirdi.
Bir gece rüyamda bir film yap›yordum. Karl› bir ormanda bafll›yordu. Küçük bir köpek ve bir
ceylan yavrusunun öyküsüydü.
Herhalde “Bambi” filminin etkisi
alt›nda kalm›flt›m. Filmi tasarlam›flt›m ve öyküdökümünü, bat›l›lar›n “Storyboard” da dedikleri,
filmin gelifliminin resimli roman
gibi çizimini haz›rl›yordum.
eredeyse hâlâ kare kare
hat›rlar›m o öyküdökümü. Uyand›¤›mda hemen kaleme sar›l›p çal›flmalara bafllam›flt›m. Ne
heyecand› anlatamam. Tabii, koca
stüdyolar›n yapabildi¤i dev prodüksiyonlar› tek bafl›ma yapabilmemin imkan› olmad›¤›n› kendime
anlatamad›¤›mdan bu hayalim suya düflmüfl fena halde ›slanm›flt›.
Daha sonra da benzer düfller
beni yeni yeni projelere yönlendirdi. Her birinde ilk çal›flmalar›
rüyamda yapmaya devam ettim.
N
Bazen gerçek hayatta çal›fl›rken
rüyamda devam ettirdi¤im projelerim bile oldu. San›r›m bizim
meslekte hayal ço¤u zaman gerçe¤in önüne geçti¤i gibi gerçekleri görüp tartabilmemizi de önlüyor. Öyle ya, biz çizgi filmler üreten yazar çizer tak›m›n›n görevi,
olmayan dünyalar› varm›flcas›na
tasarlay›p baflkalar›na yutturmak
de¤il mi?
Üniversiteyi bitirdi¤im y›l gazetecilikle de tan›flm›flt›m. “Hürriyet” gazetesine karikatürler çizip
ekler ç›kar›yordum. Daha sonra yurt d›fl›na
gitti¤imde,
zaman zaman rüyalar›mda gazeteye yeni
öneriler götürdü¤ümü
görürdüm.
Sayfa tasar›mlar›ndan pikajlar›na
kadar bitirirdim yapmak istedi¤imi ve o zamanlar›n “Hürriyet” gazetesi genel müdürü Nezih Demirkent’e götürürdüm. Gazetenin
üzerleri aç›k mavi kareli pikaj
kartonlar› vard›. Çizimlerimi onlara yap›flt›r›r koyard›m Nezih
Bey’in önüne. Bir ço¤unu sanki
gerçekten yap›l›p bas›lm›flcas›na
hat›rlar›m. Oysa sadece birer düfl
ürünüydüler.
Yurt d›fl›nda yaflarken de hayallerim rüyalar›ma girmeyi baflarm›fllard›. Bilim kurgu filmler
sanki gerçekten çekiliyorlarm›flcas›na geceleri odama, beynimin
içine giriyorlard›. Belki bütün
bunlara inanmay› çok istememden dolay› olacak, o filmlerde,
romanlarda olanlar› gerçek gibi
yaflar olmufltum.
Hâlâ herfleyin olabilece¤ine
inan›r›m. Yeter ki hayal edilebilsin.
Ama bak›n geçen gece ne oldu.
Her zamanki gibi kafam›n içi
çözülmesi gereken binbir soru
dolu olarak yatm›flt›m. Gözlerimi
açt›¤›mda kendimi üç-dört katl›
bir ifl yerinde buldum. Kendi ifl
yerimdi. En
üst kattayd›m
ve masam›n
üstü y›¤ma
ka¤›t, karton, kitap,
dergi falan
doluydu.
Yerler ve
koltuklar›n
üzerleri de
ayn› durumdayd›. ‹nan›lmaz bir da¤›n›kl›k
vard›. Hintli bir kad›n, bana baz›
video kasetleri uzat›yor ve çarp›k bir ‹ngilizce’yle onlar›n yay›nlanmad›¤›n› söylüyordu. Kocas›yla beraber izlemifller, arflive
kald›r›yorlard›.
Yerlerde üzeri aç›k mavi karelenmifl pikaj kartonlar› ve onlara
tutunmaya çal›flan yaz› ve resim
parçac›klar› dolafl›yorlard›. Sanki
hepsini tan›yor, biliyordum. Hepsi üzerinde çal›flm›fl, emek vermifl
ve hayaller kurmufltum. Ama flim129
BD N‹SAN 2009
BD N‹SAN 2009
di onlar sürüne sürüne y›¤›nlardan uzanmaya çal›fl›yorlard›.
traftaki da¤›n›kl›¤a paralel olarak havada rüyalar
uçuflmaktayd›. Bunlar
benim eski rüyalar›md›.
‹lk çizgi film rüyam olan
kardaki köpek ve ceylan yavrusu
da ordayd›, çirkin ördek yavrusu
öyküsünün devam› olacak olan
“Kuka” da... Nezih Demirkent’e
götürdü¤üm tüm gazete ve dergi
sayfalar›, karikatürler, hepsi eski
rüya format›nda iç içe geçiyorlard›. O s›rada ablam içeri girdi. Etraftaki y›¤›nlar› ve havada uçuflan
projeleri gösterek “Ne kadar çok
fley yapm›fls›n, bir ton para kazanm›fls›nd›r” dedi. Oysa hiçbiri
yap›lmam›flt› ve b›rak›n tonu,
hiçbir zaman do¤ru dürüst para
da kazanamam›flt›m. Üzerinde çal›flt›¤›m bu projeler gerçe¤e endekslendi¤inde her zaman ülkemin ebad›na birkaç boy fazla geldi¤i için övgü flakflaklar› d›fl›nda
bir gelir elde edememifltim. Herkes bana “Git ruhunu Amerika’ya
sat” tavsiyesini veriyordu ve ben
buna tüm gücümle karfl› ç›k›yordum. Ama gerçek gerçekti ve ülkem bana hiçbir zaman rüyalar›m› gerçeklefltirebilmek için gerçekten el uzatmam›flt›.
Etrafta a¤›r bir tempo ile uçuflan rüyalar›m› hüzünle izlerken
uyand›m. Evet bir y›¤›n fley üretmifltim; ama rüyalar›m›n ço¤u
öylece kalakalm›fllard›. Üstelik
bugünün koflullar›nda art›k on-
E
130
lar için ayn› heyecan› tafl›yam›yordum, tafl›yamayacakt›m. Oysa onlar› gerçek yapabilece¤ime
o kadar inanm›flt›m ki... A¤laya
a¤laya gözlerimi açt›m, kalk›p
yüzümü y›kad›m. fiu zaman ne
kadar nankördü. Art›k bu düfller
gerçek olamayacakt›. Art›k Nezih Demirkent yaflam›yordu ve
ben “Hürriyet” gazetesine düflümdeki sayfay› öneremeyecektim. fiimdiki çocuklar karlarda
dolaflan ceylan yavrular›yla ilgilenmiyorlard›, silah ve bilgifller
oyunlar› peflindeydiler. ‹nsanlar›n hayalleri parayd› art›k... Kimse Kuka ile tan›flamayacakt›. Karikatürlere gülemeyeceklerdi.
Müzikler dinlenemeyecekti.
Masal dünyamdan kopmak
çok zor oldu. Birkaç gün etkisinden kurtulamad›m. Geriye dönüp
bugüne kadar gerçeklefltirebildi¤im hayallerime bakt›m. Bunlara
üç befl tane daha eklense ne olurdu? Kimin umurundayd› ki? Dolaplar›m milyonlarca çizim, öykü,
müzik ve film doluydu. Ben bile
ilgilenmiyordum art›k...
urdum ve geriye dönük
kaba bir envanter ç›kartt›m. Elli küsur müzik enstrüman› çalmay›
ö¤renmifltim. Dünyan›n
dört bir buca¤›nda çeflitli caz, folk
ve rock gruplar›nda çalm›flt›m. ‹ki
konçerto, bir opera, yüzlere sonat
ve yüzlerce çocuk flark›s› bestelemifltim. Üç befl parça daha fazla
bestelesem, iki konser daha ver-
D
sem ne fark ederdi ki? K›rkdokuz
çizgi televizyon dizisi üretmifltim.
Altm›fliki ülkede yay›na girmifltim.
Ellidokuz dizi daha olsa veya yetmifliki ülkede daha gösterilse ne
fark ederdi ki? Hem kendi evimin
hem de birçok arkadafl›m›n evinin duvarlar›nda yüzlerce resmim
vard›. Befl on bin tane daha yapsam ne fark eder di ki? Binlerce
yaz›l›m üretmifltim, haberlere,
dergi kapaklar›na tafl›nm›flt›m.
Birkaç bin tane daha olsa ne fark
ederdi ki?
Fark edecek kendi yaflam›m›
zengin
tutabilmekti.
Hayalleri
olmadan
yaflayanlar
ölümlerini bekleyen organizmalard›r bence... Evet ben de
herkes gibi karbon
atomlar›ndan falan
oluflan,
etten,
kemikten bir canl›y›m; ama hedefim
yaflam›m›n sonuna gelebilmek
de¤il, oraya varmadan doya doya
yaflayabilmektir. Bu nedenle
hayaller kurar, onlar› gerçeklefltirmeye çal›fl›r›m. Hayal kurar›m;
çünkü hayaller zamana göreceli
olmayan dünyalar› içerir, gerçek
hayatta yapabileceklerimin öyküdökümünü olufltururlar. Bunlar›n da en s›n›r tan›mayan mekan›
rüyalard›r. Burada kurulan hayaller zamana yenik düflemezler. Onlar uyanmakla s›n›rl›, çal›flmakla
s›n›rs›zd›rlar. Bu yüzden rüyalar
yaflama eskiz olufltururlar. O gece
gördü¤üm rüya, yaflam eskizlerimin bir muhasebesi, gerçeklerle düfllerin hesaplaflmas› olmufltur.
Belki o rüyalar› görmesem
yapabildiklerimi de yapam›yor
olacakt›m, kimbilir?
Üç çocu¤um var. Üçü de
baflar›l›, gurur duydu¤um çocuklar... Üçü de hayalpereset, üçü de
çal›flkan. Onlar›n da yaflamlar›
için rüyalar›nda eskizler yapt›klar›na eminim. Onlar da ileride
benzer hesaplaflmalar yapacaklar
ve onlar da hayallerini gerçe¤e
dönüfltürdükleri oranda yaflam›fl
olacaklar. Onlar da
soracaklar;
acaba
gerçek mi güzel,
düfller mi diye...
Her düfl gerçekleflmeli mi? Gerçek nedir? Yaflam
gerçek mi?
Y a fl a m › m
boyunca
binlerce
farkl› projeye imza att›m.
Müzikten resme, filmden romana,
bilgifller yaz›l›mlar›ndan mimariye
her türlü e¤lenceye bal›klama dald›m ve birçok fley ürettim. Baflar›l›
veya baflar›s›z, iyi veya kötü,
be¤enilir veya be¤enilmez bir
y›¤›n çal›flma sonunda durup
geriye bakt›¤›mda daha hâlâ yolun
bafl›nda oldu¤umu görmekteyim.
Yafl 60’› geçse de, saatin kurgusu
zay›flasa da, takvimde yaprak
azalsa da önümde yap›lacak o
kadar çok fley var ki...•
AliMuratErkorkmaz@butundunya.com.tr
131
Download