1 ORTA YAŞ SEDANTER BAYANLARDA SEKİZ HAFTALIK AEROBİK EGZERSİZLE MEYDANA GELEN EKG DEĞİŞİKLİKLERİ F. Filiz ÇOLAKOĞLU * Serkan HAZAR ** ÖZET Sekiz haftalık aerobik nitelikteki egzersizin orta yaşlı sedanter bayanlarda kalbin yapısına etkisi ve bu etkinin EKG de meydana getirdiği değişiklikleri tespit etmek amacıyla yapılan çalışmaya sağlık problemi olmayan ( yaş 39.131±141, boy 155.274±5.97, ağırlık 86.532±17,825) 15 sedanter bayan deney gurubu olarak alınırken yine herhangi bir sağlık problemi olmayan (yaş 38.200±3.994, boy 158.200±3.794, ağırlık 71.400±12.268) 10 sedanter bayan kontrol gurubu olarak alınmıştır. Deneklere maksimal kalp atım sayılarının % 40-60 şiddetinde sekiz hafta, haftada üç gün, günde otuz-kırk beş dakika arasında koş-yürü egzersizi yaptırılmıştır. Kontrol gurubuna herhangi bir egzersiz yaptırılmamıştır. Gurupların sekiz haftalık programın başında ve sonunda istirahat EKG leri alınmış, Kayıtlar voltaj ve süre bakımından değerlendirilmiştir. Gurupların ön ve son testleri paired t- testi ile guruplar arası karşılaştırmalar ise independent t- testi ile yapılmış, sonuçlar p<0,05 p<0,1 seviyesinde değerlendirilmiştir. Kalp atım sayılarında gurupların ilk ölçümleri arasında anlamlı fark yokken son ölçümleri arasında deney gurubu lehine bir azalma tespit edilmiştir. Ventriküler repolarizasyonu temsil eden ST interval süresinde hem egzersiz öncesi hem egzersiz sonrası guruplar arasında farklılık yokken deney gurubunun ön ve son değerleri arasındaki fark son ölçüm lehine bir uzamayla istatistiksel olarak anlamlıdır. Sol ventrikül hipertrofi kriterlerinden V1S+V5R deki amplitüdlerin toplamlarında gurupların ilk ölçümleri arasında bir fark yokken son ölçümlerinde deney gurubu lehine olan artış istatistiksel olarak anlamlıdır. Yine deney gurubunun ilk ve son ölçümleri arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlıdır. Deney grubunun kalp atım sayısında meydana gelen azalmayla ilişkili olarak R-R interval sürelerinde hem deney gurubunun ön ve son ölçümleri arasında hem de gurupların son ölçümleri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Gurupların diğer EKG değerlerinde bazı değişmeler olmasına rağmen bu değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı değildir. ANAHTAR KELİMELER: Aerobik egzersiz, EKG, kalp SUMMARY ECG CHANGES ON MIDDLE – AGED SEDANTERY FEMALES AT THE END OF EİGHT-WEEK AEROBİC EXERCİSE İn order to demonstrate the changes on ECG caused by an eight-week aerobic exercise done by middle aged females, a study in which 15 healty sedantery females ( age 39.131±141, height 155.274±5.97, weight 86.532±17,825) participated as experiment groups, and 10 healty sedantery females (age 38.200±3.994, heigt 158.200±3.794, weight 71.400±12.268) as control groups was carried out. During 8 weeks, while control group had normal day duties, Experiment group participated in jogging-walking exercise program that was done 3 times per week and each session included 35-40 min. The Intensity of exercise was %40-60. Resting ECGs of the groups were taken * in the begining and at the end of eight-week program. Reports were evaluated in terms of Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor yüksek Okulu ** 2 voltage and duration. Pre and post test of the groups were done with paired t test and comparisons between groups with independent t test, and results were evaluated on the level of p<0,05- p<0,01 While no significant difference was seen at the heart rates between groups in the first measurement, a decrease was estimated at the experiement group in the last measurement. There was no differences between groups both before and after exercise at the ST interval representing ventricular repolarisation, however the difference between pre and post measurement results of the experiment group increased in the last measurament. Not having seen a difference between first measurement of the groups calculating amplitüdes in V1S+V5R of which is left ventricule hypertrophy criteria, an increase was observed in the last measurements of the experiment group. The difference between the first and the last measurements of the experiment group is statistically significant. The difference both between last measurements of the groups and between pre and post measurements of the experiment group was statistically significant at R-R interval duration in relation with the decrease of heart rates of the experiment group. Although some kind of changes were observed in the ECG results of the groups, these changes were not statisticall significant. KEY WORDS: Aerobic exercise, EKG, Heart GİRİŞ VE AMAÇ Gelişen sanayileşme ve modern yaşam tarzı bedensel hareketliliği azaltmakta, bu durumda hemen her yaş gurubundaki bireyleri olumsuz yönde etkilemekle birlikte beraberinde ciddi sağlık problemleri getirmektedir. Özellikle orta yaş ve üzeri dönemlerde yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları, obezite, kassal zayıflık ve iskelet dokusunda problemlere bağlı postürel bozukluklar, koroner arter risk faktörleri ve diabet gibi birçok sağlık problemi yaygın olarak görülmektedir. Her ne kadar her geçen gün azalsa da Türk toplumunda özellikle ilerleyen yaşlarda bayanlar erkeklere oranla daha hareketsizdirler. Bununla beraber yaş ilerledikçe enerji ihtiyacı da azalmaktadır (16). Egzersiz getirmektedir bireyde hem akut hem de kronik birtakım değişiklikler meydana (10) . Bu değişikliklerden biride kalp yapısında meydana gelen değişikliklerdir. Uzun süreli egzersiz kalbin daha ekonomik çalışmasını sağlayan birtakım adaptasyonlar meydana getirir(1,11,12). Kalp kası hem iskelet kaslarının hem de düz kasların özelliklerini taşır. İskelet kası gibi düzdür ve hızlı kasılır, düz kaslar gibi istem dışı çalışır ve otonom sinir sistemlerle aktivitesi düzenlenir. Kalp, kendisini uyaran tüm sinirleri kesilse dahi kasılmaya devam eden bir organdır. Kalp dokusu, uyarıları kalbin her tarafına yayan bir ileti sistemine sahiptir ve pacemaker ( adım attırıcı) adı verilen birtakım yapılardan oluşmuştur. (11,12) Fiziksel egzersize kalbin cevabı yaş, cins ve kondisyon düzeyine göre değişiklikler göstermektedir. Ventrikül yükünün artmasıyla fetal hayatta var olup erişkinlikte kaybolan tüm protein izoformları ve tüm gen fenotipleri ortaya çıkar. Protein izoformlarının biri hariç diğerleri sadece embriyonel hayatta ve doğum sonrası kısa bir süre varolup sonra yerini erişkin izoformlara terkeden maddelerdir(19). Egzersizle birlikte hücre hipertrofisi yapıcı ve hipertrofiyi uyarıcı çeşitli hormonlar salgılanarak dolaşımdaki miktarları arttırılır. bu hormonlar kalpte hipertrofi oluşumunu başlatırlar (19). Kronik olarak yüksek strese maruz kalan kalbin başlıca uyum mekanizmalarından biri de kalp hipertrofisidir. Deneysel olarak kalbin işi artırıldığında birkaç saat içerisinde hipertrofinin metabolik bulguları ortaya çıkmaya başlar. Özellikle endurans sporcularında şahıstan şahısa değişen 3 boyutlarda hipertrofi görülür. Bu hipertrofi daha ziyade ventrikül büyümesi şeklindedir. Hipertrofiye uğrayan ventrikül tarafındaki atrium da ventrikül hipertrofisine paralel olarak hipertrofiye uğrar. Yapılan araştırmalar; atrium hipertrofisinin aynı taraf ventrikül hipertrofisiyle sıkı ilişkili olduğu, fakat kombine ventrikül hipertrofisinde atriumun pek değerli bir kriter olmadığı gösterilmiştir(11,12). Yapılan çalışmanın amacı sekiz haftalık aerobik nitelikteki egzersizin orta yaşlı sedanter bayanlarda kalbin yapısına etkisi ve bu etkinin EKG de meydana getirdiği değişiklikleri tespit etmektir. MATERYAL VE METOD Sekiz haftalık aerobik nitelikteki egzersizin orta yaşlı sedanter bayanlarda kalbin yapısına etkisi ve bu etkinin EKG de meydana getirdiği değişiklikleri tespit etmek amacıyla yapılan çalışmaya sağlık problemi olmayan 15 sedanter bayan deney gurubu olarak alınırken yine herhangi bir sağlık problemi olmayan 10 sedanter bayan kontrol gurubu olarak alınmıştır. Deneklere maksimal kalp atım sayılarının % 40-60 şiddetinde sekiz hafta, haftada üç gün, günde otuz-kırk beş dakika arasında koş-yürü egzersizi yaptırılmıştır. Kontrol gurubuna herhangi bir egzersiz yaptırılmamıştır. Gurupların sekiz haftalık programın başında ve sonunda araştırmaya ilişkin ölçümler alınmıştır. Gurupların ağırlık ölçümleri hassas kantarla, boy ölçümleri boy skalasıyla, kan basınçları sphgmomanometre ve steteskopla, elektrokardiogramları cardioline marka 3 kanal otomatik elektrokardiograf ile yapılmıştır. Deneklerin ölçümleri Gazi Üniversitesi mediko sosyal polikliniğinde laboratuar ortamında doktor kontrolünde yapılmıştır. Öncelikle katılımcılara yapılan çalışma hakkında bilgi verilmiş, yapılan ölçüme etki edebilecek durumlarının bulunup bulunmadığını belirlemek amacıyla denekler genel bir muayeneden geçirilmiştir. Daha sonra denekler on dakika sırtüstü pozisyonda dinlendirilerek bu sürenin sonunda elde edilen nabız değerleri kayda geçilmiştir. Elektrokardiogram için deri yüzeyindeki elektriği etkileyeceğinden deneklerin üzerlerindeki metal ve elektronik eşyalar çıkartılmıştır. Elektrotların bağlanacağı yerler alkollü pamukla silindikten sonra iletimi daha iyi sağlamaya yardımcı olan özel jel sürülmüş ve kayda geçilmiştir. Kayıtlar ikişer defa alınmıştır. Ardından deneklerin kan basınç ölçümleri sphgmomanometre ve steteskop kullanılarak alınmıştır. Elde edilen elektrokardiogramlarda; - Üç saniyelik kayıt üzerindeki R-R interval sayısı yirmi ile çarpılarak Dakika/kalp atım sayısı hesaplanmıştır. - Atriumların depolarizasyonu temsil eden P dalgası süresi ve voltajı derivasyon I ve II de ölçülmüştür. - Atrial depolarizasyonun başlangıcından ventriküler aktivasyonun başlangıcına kadar olan süreyi temsil eden P-R intervalini saptamak için P’ nin başlangıcından QRS kompleksinin başlangıcına kadar olan süre ölçülmüştür. 4 - SA düğümünden çıkan uyarının AV düğüme ve his huzmesi vasıtasıyla ventriküle geçiş süresini temsil eden, P dalgasının bitiminden QRS kompleksinin başlangıcına kadar olan süreyi temsil eden PR segmenti ölçülmüştür. - Ventriküllerin aktivasyon zamanını temsil eden QR interval ölçülmüştür. - Ventriküllerin depolarizasyon süresini temsil eden QRS intervali; Q’ nun başlangıcından S’ nin bitimine kadar geçen süre ölçülmüştür. - Ventriküllerin depolarizasyonuyla repolarizasyonu arasındaki, elektrotlar arasında potansiyel farkı olmayan (izopotansiyel) dönemi temsil eden S-T segmenti S nin bitiminden T’ nin başlangıcına kadar geçen süre ölçülmüştür. - Dinlenme/çalışma oranını hesaplamak amacıyla S’ nin bitiminden T’ nin başlangıcına kadar geçen süreyi temsil eden S-T interval (ventriküllerin çalışma zamanı) ölçülmüştür. - Dinlenme/Çalışma zamanını hesaplamak amacıyla T dalgasının sonundan bir sonraki ST segmentinin başlangıcına kadar geçen süreyi temsil eden (ventriküler dinlenme zamanı) T-ST interval ölçülmüştür. - Dinlenme/ çalışma zamanı hesaplanmıştır. - Ventriküllerin depolarizasyonunun başlangıcından repolarizasyonunun bitimine kadar geçen süreyi temsil eden Q-T intervali ölçülmüştür. - Q-T interval kalp hızına göre düzeltilerek QTc interval değerleri hesaplanmıştır. - Sol ventrikül hipertrofi kriterlerinden biri olan V5-V6 daki R dalga voltajı ölçülmüştür. - Sol ventrikül hipertrofisinin en önemli kriteri olan V1 deki S dalgası yüksekliğiyle V5 deki R dalgası yükseklikleri toplamı hesaplanmıştır. - Sol ventrikül hipertrofi kriterlerinden olan aVL deki R dalga yüksekliği ölçülmüştür. - Sağ ventrikül hipertrofi kriterlerinden biri olan aVR deki R dalga yüksekliği ölçülmüştür. - Sağ ventrikül hipertrofisinin en önemli kriteri olan V1 deki R dalgası yüksekliği ile V5 teki S dalga yüksekliği toplamı hesaplanmıştır. - Ventriküler repolarizasyonu temsil eden T dalga voltajı en yüksek olduğu derivasyonda ölçülmüştür. Elektrokardiogramlarda ölçülen intervaller, segmentler , voltajlar ve yükseklik, derinlik değerleri literatürle ve grupların birbirleri arasında karşılaştırılmıştır. Araştırmayla elde edilen bulguların aritmetik ortalaması (X) ve standart sapmaları (SD), tespit edilmiştir. Deney ve kontrol gurubu ölçümleri arasında bağımsız guruplarda aritmetik ortalamalar arasındaki farka ait “t” testi (independent t- test) yapılmış, grupların ilk ve son ölçümleri arasında aritmetik ortalamalar arasındaki farka ait “t” testi (paired t- testi) yapılmış, sonuçların 0.01, 0.05 önem seviyesinde olup olmadığı tespit edilmiştir. İstatistiksel değerlendirme kişisel bilgisayarda, SPSS 10,0 paket programında yapılmıştır. 5 BULGULAR Tablo 1. Gurupların Demografik Özellikleri Değişkenler Yaş (yıl) Deney AO±SD 39,133±5,400 Boy (cm) 155,266±5,969 Vücut ağır. Egzersiz Öncesi 86,533±17,816 (kg) Egzersiz sonrası 78,933±14,444 t. 7,571** Kontrol AO±SD 38,200±3,994 t. 158,200±3,794 71,400±12,268 70,300±11,031 2,091 -1,374 2,335* 1,600 Kontrol AO±SD 67,400±9,935 70,500±7,735 -2,429 * 0,122±0,025 0,128±0,027 -1,964 0,074±0,013 0,076±0,0084 -0,429 0,388±0,027 0,374±0,035 1,413 0,322±0,027 0,308±0,039 1,909 0,140±0,035 0,568±0,101 -1,246 0,596±0,113 0,568±0,101 0,829 1,783±0,324 1,841±0,209 -0,428 2,250±2,044 2,800±2,458 -0,949 8,600±2,458 8,500±2,953 0,287 3,200±1,316 3,200±1,398 0 0,195±0,286 0,225±0,288 -0,860 t. 0,466 Tablo 2. Gurupların EKG Bulguları (1) Değişkenler Nabız Egzersiz Öncesi (atm/dak) Egzersiz sonrası t. PR İnt. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. QRS İnt Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. QT İnt Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. ST İnt. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. ST Seg. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. TST int. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. D/Ç orn.Egzersiz Öncesi Egzersiz sonrası t. AVL Ryük. EgzersizÖncesi (mm) Egzersiz sonrası t. V5-6R yük. Egzersiz Öncesi (mm) Egzersiz sonrası t. T dal. yük Egzersiz Öncesi (mm) Egzersiz sonrası t. P Vol Egzersiz Öncesi (mv) Egzersiz sonrası t. Deney AO±SD 67,066±12,814 64,600±8,296 1,076 0,133±0,00236 0,132±0,023 1,004 0,073±0,012 0,072±0,012 0,323 0,381±0,043 0,384±0,061 0,161 0,304±0,0422 0,318±0,0366 2,219 * 0,145±0,0388 0,144±0,0264 0,135 0,634±0,192 0,654±0,175 0,866 2,075±0,465 2,030±0,406 0,510 3,333±2,602 3,00±3,180 0,726 9,333±2,992 9,806±3,690 0,637 2,933±1,099 4,200±2,651 1,809 0,114±0,086 0,116±0,003 -0,242 -0,69 -2,130* 0,827 0,392 -0,127 -876 -0,479 0,461 -1,187 0,695 0,348 -0,467 0,571 1,407 1,722 1,349 1,097 0,167 0,647 0,936 -0,549 1,091 0,513 -0,335 6 Tablo 3. Gurupların EKG Bulguları (2) V1R+V5S Egzersiz Öncesi (mm) Egzersiz sonrası t. V1 S+V5R Egzersiz Öncesi (mm) Egzersiz sonrası t. P sür. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. PR seg. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. QR int. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. RR int. Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. QTc Egzersiz Öncesi (sn) Egzersiz sonrası t. 3,333±1,447 3,00±1,414 1,435 16,133±3,943 17,467±3,419 -3,696 ** 0,073±0,012 0,069±0,014 1,00 0,060±0,015 0,064±0,017 -1,146 0,038±0,005 0,041±0,005 1,468 0,918±0,185 1,053±0,314 -2,034 * 0,390±0,037 0,390±0,063 0,021 0,362 -0,199 3,550±1,499 3,100±0,875 0,927 14,600±3,238 14,400±3,747 0,302 0,062±0,017 0,072±0,016 -1,627 0,060±0,016 0,052±0,016 1,809 0,040±0,009 0,040±0,009 0 0,888±0,126 0,826±0,105 2,675 * 0,414±0,028 0,413±0,041 0,095 1,020 2,115* 1,903 0,417 0 1,720 -0,457 0,457 0,456 2,189 * -1,705 -1,008 TARTIŞMA VE SONUÇ Sekiz haftalık aerobik egzersizden sonra deney gurubunda dikkati çeken ilk bulgu istirahat nabız oranıdır. Egzersizden önce deney gurubunun istirahat nabzı egzersiz peryodu öncesine oranla egzersiz sonrası daha düşük olmasına rağmen bu düşme istatistiksel açıdan anlamlı değildir. Ancak deney gurubuyla kontrol gurubunun ilk ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmamasına karşın son ölçümler arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlıdır. Bu fark sekiz haftalık aerobik egzersizin dinlenik nabızda bir azalmaya sebep olduğunu göstermektedir. Yapılan birçok çalışmada egzersizin dinlenik nabzı azalttığı ve spor yapanlarda bradikardi meydana geldiği bildirilmektedir. (1,4,5,7,19). . Menapoz öncesi ve menepoz sonrası orta yaş bayanlar üzerinde yapılan bir çalışmada çalışma gurubuna 12 hafta yürüyüş programı tatbik edilmiş ve programın sonunda gurupların farklı vücut pozisyonlarındaki EKG leri çekilmiş. Antrenman gurubunun her pozisyonda daha uzun R-R intervallere sahip olduklaır tespit edilmiştir. R-R intervalerin uzun olması yapılan yürüyüş programının kalbin daha ekonomik çalışmasına sebep olduğu bildirilmiştir (14) . Yapılan egzersizle birlikte kalpte oluşan bradikardinin oluş mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte birçok araştırmacı bunun nedenini uzun süreli egzersizin kalp hacminde yaptığı artışa bağlamaktadır. (1,11,12) 7 Atrial depolarizasyoanun başlangıcı ile ventriküler depolarizasyonun başlangıcı arasında geçen süreyi temsil eden PR interval süresini normal sınırları 0,12 sn ile 0,20 sn arasıdır. 0,30 sn nin üzerine (13,17,18) çıkması iletim bozukluğunu, 0,12 sn nin altın düşmesi ise nodal ritmi temsil eder. çalışmada PR mesafesi her iki gurubun iki ölçümünde de Yapılan normal sınırlar içerisindedir. Guruplar arasında ve gurupların ön ve son ölçümleri arasında küçük farklar olmasına rağmen istatistik açıdan anlamlı fark yoktur. Sekiz haftalık aerobik egzersizin PR interval süresini etkilemediği tespit edilmiştir. PR segment ise atrial depolarizasyonun bitiminden ventriküler repolarizasyonun başlangıcına kadar geçen süreyi temsil eder ( bozukluğu göstergesidir 13,17,18) . RP intervalda olduğu gibi PR segmentte de uzamanın olması iletim (13,17,18) . Yapılan çalışmada PR segment her iki gurupta da normal sınırlar içerisindedir. Guruplarda herhangi bir iletim anormalliğine rastlanmamıştır. Ventriküllerin depolarizasyonunu temsil eden QRS süresi genellikle 0,06-0,08 saniyeler arasındadır. Kap hızı yüksek olduğu zaman QRS süresi uzar. 0,010-0,012 saniyeler arasın ventrikül hipertrofisini temsil eder. Bu sürenin daha uzaması çeşitli hastalık belirtileridir (17) . Yapılan çalışmada QRS kompleksinin süresi egzersiz öncesi ve sonrası her iki gurupta da normal sınırlar içerisindedir. Egzersizle birlikte fetal dönemde var olan ve hipertrofi yapıcı bazı enzim izoformları açığa çıkmaktadır. Bu enzim izoformları kalpte hipertrofiyi başlatırlar (19) . Buna karşın yapılan çalışmada deney gurubunun QRS süresinde sekiz haftalık antrenman uygulaması sonrasında herhangi bir uzamanın olmadığı tespit edilmiştir. QRS kompleksinde bir uzama olması beklenirken bu uzamanın olmaması yapılan antrenmanın yüklenme yoğunluğunun, süresinin ve kapsamının düşük olduğundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Çalışmaya alınan bireylerin orta yaş sedanter olmaları asabiyle yapılan antrenman programı düşük yoğunluk ve kapsam içerikli hazırlanmıştır. QT intervali ventriküllerin depolarizasyonunun başlangıcından repolarizasyonunun bitimine kadar geçen süreyi temsil eder (3,17,18). yaş ve kalp hızına göre değişir (3,17,18) Başka bir deyişle ventriküler sistolün devam süresidir. Cinsiyet . Yapılan çalışmada QT interval süresinde hem gurupların ön ve son ölçümlerinde hem de gurupların birbirleri arasında anlamlı farklılıklar olmadığı tespit edilmiştir. QT interval kalp hızına göre düzeltildiğinde yine guruplar arasında ve gurupların ön ve son ölçümleri arasında anlamlı farklılıklar olmadığı tespit edilmiştir. Sekiz haftalık aerobik nitelikli egzersiz ventriküllerin elektrik uyarım süresini temsil eden başka bir deyişle ventriküllerin kasılma ve gevşeme sürecini temsil eden QT interval de herhangi bir değişiklik meydana getirmemiştir. Bunun yanında ST interval süreleri gurupların hem ilk ölçümleri hem de son ölçümleri arasında anlamalı farklılık yokken deney gurubunun ilk ölçümüyle son ölçümü arasında istatistiki açıdan anlamlı fark vardır. Son ölçümlerde deney gurubunun ST interval süreleri anlamlı şekilde uzamıştır. ST interval ventriküllerin depolarizasyonunun bitiminden repolarizasyonunun bitimine kadar geçen üreyi temsil eder (6,17) ST segment ventriküllerin depolarizasyonu ile repolarizsyonu arasında elektriki aktivitenin olmadığı süreçtir. Başka bir değişle ventriküllerin kasılmasının sağlayan elektrik uyarısının bitimiyle gevşemeye 8 başlamasının arasında geçen ventriküllerin kasılı kalma süresidir (17). QT interval ve ST segment sürelerinde farkın olmaması, ST interval sürelerinde ise deney gurubunun son ölçümünde uzamanın olması egzersizle birlikte ventriküllerin kasılı kalma ve repolarize olma sürecini uzattığını göstermektedir. Gurupların ventriküler dinlenme zamanının ventriküler çalışma zamanına oranına bakıldığında gurupların ilk ölçümleriyle son ölçümleri arasında ve gurupların birbiri arasında herhangi bir farklılık olmadığı görülmektedir. Dinlenme çalışma oranı normalde 2,55 civarınadır (21) . Ancak yapılan çalışmada her iki gurubun her iki ölçümünde de elde edilen sonuçlar bu oranın altındadır. Bunun sebebinin çalışmaya katılan bayanların orta yaş sedanterlerden oluşmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. P dalgasının süresi, voltajı ve yapısı atriumlarla ilgili bilgi vermektedir. P dalgasının voltajının yüksek olması sol atriumun büyüklüğünü, çentikli ve süresinin uzun olması da sağ atriumun büyüklüğünü temsil eder 0,2 mv dan azdır (13,17,18) . P dalgası normalde 0,11 saniyenin altındadır. Voltajı ise DI ve DII de (13) . Yapılan çalışmada her iki gurubunda atriumlarını temsil eden P dalga süre ve voltajları normal sınırlar içerisinde olup çalışma gurubunun egzersiz programı öncesiyle egzersiz programı sonrası ölçümleri arasında anlamlı fark yoktur. Buda yapılan egzersizin deneklerde atriuma ilişkin belirginin yapısal değişiklikler meydana getirmediğini göstermektedir. Elektrokardiogram da bazı dalgaların yükseklik ve derinlikleri kalbin büyüklüğüne ilişkin bilgi vermektedir. Sokolov ve Lyon’un kalp hipertrofisini tanımlayan kriterleri birçok araştırmacı tarafından kullanılmıştır. Bu kriterlere göre derivasyon V5-V6 da ki R dalgasının 5 mm den küçük olması ve derivasyon V1 deki R dalgasının derivasyon V5 (V6) da ki S dalgasıyla toplamı 10.5 mm ve daha fazla olması sağ ventrikülün hipertrofiye uğradığını göstermektedir (13,17,18) . Yapılan çalışmada her iki gurubun bahsi geçen değerleri normal sınırlar içerisindedir. Hem egzersiz programı öncesi hem de egzersiz programı sonrası gurupların ölçmler arasında anlamlı farklılık yoktur. Buda uygulanan egzersiz programının sağ ventrikül kriterlerinde belirgin bir değişiklik yapmadığını göstermektedir. Derivasyon aVL deki R dalgasının voltajının 26 mm yada daha yüksek olması Sokolo ve Lyon kriterlerine göre sol ventrikül hipertrofisini temsil etmektedir (13,17,18) . Yapılan araştırmada gurupların aVL R değerleri hipertrofi sınırlarının altındadır ve guruplar arasında anlamlı farklılık yoktur. Yine sokolov-Lyon kriterlerine göre derivasyon V1 yada V2 deki en derin S dalgasıyla derivasyon V5 yada V6 daki en yüksek R dalgasının toplamı 36 mm yada daha yüksekse sol ventrikül hipertrofisi olduğu söylenir (13,17,18) . Yapılan çalışmada her iki gurubun değerleri de hipertrofi kriterlerinin altındadır. Egzersiz programından önce gurupların değerleri arasında herhangi bir fark yokken program sonrası çalışma gurubunun değerleri kontrol gurubuna oranla arttığı görülmektedir. Bu artış istatistiki açıdan anlamlıdır (p<0,05). Bununla beraber yine çalışma gurubunun ilk ölçümleriyle son ölçümleri arasındaki farkta istatistiki açıdan anlamlıdır (p<0,01). Bu bulgu uygulanan egzersiz programının sol ventrikülde belirgin bir büyümeye sebep olduğunu göstermektedir. Uygulanan dayanıklılık egzersizlerinin aerobik kapasiteyi arttırdığı gibi yaşla birlikte görülen özellikle sol ventrikül 9 fonksiyon kaybını engellediği ve iyileştirdiği bildirilmektedir (20) . Yapılan birçok çalışmada egzersizin özellikle sol ventrikülde hipertrofiye yol açtığı bildirilmektedir. (2,3,6,9,17,19) . Çalışmada tespit edilen bulgu literatürle uyumludur. Sonuç olarak sekiz haftalık aerobik nitelikteki egzersizin orta yaşlı sedanter bayanlarda kalbin yapısına ilişkin EKG değerlerinde birtakım değişiklikler meydana getirdiği tespit edilmiştir. Bu değişiklikler özellikle nabız ve sol ventrikül kriterlerinde belirgindir. Uygulanan egzersiz programının orta yaş sedanter bayanlarda sol ventrikülde belirgin bir büyüme meydana getirdiği tespit edilirken sağ ventrikül yapısında ve atriumlarda, herhangi bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir. Bununla beraber dinlenme/çalışma oranlarında birtakım değişiklikler görülse de bu değişimliklerin anlamlı olmadığı tespit edilmiştir. 10 KAYNAKLAR