MÜZĠĞĠN KANSER HASTALARI ÜZERĠNDEKĠ PSĠKOLOJĠK VE SOSYAL ETKĠSĠ ĠREM BOZ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ HAZĠRAN, 2015 TELĠF HAKKI VE TEZ FOTOKOPĠSĠ ĠZĠN FORMU Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ……(….) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir. YAZARIN Adı : Ġrem Soyadı : Boz Bölümü : Müzik Öğretmenliği Ġmza : Teslim tarihi : TEZĠN Türkçe Adı : Müziğin Kanser Hastaları Üzerindeki Psikolojik Ve Sosyal Etkisi. Ġngilizce Adı : The Psychological and Social Effect of Music on thePpatients with Cancer. i ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim. Jüri onay sayfası ii Yazar Adı Soyadı : Ġrem BOZ Ġmza : TEġEKKÜR Lisans ve lisansüstü eğitim sürecim boyunca hep yanımda olan ve sabırla bana yol gösteren çok değerli hocam Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı öğretim üyesi, Yrd. Doç. Dr. Salih Aydoğan‟a, Engin bilgilerinin ıĢığında yürüdüğüm ve benden hiçbir zaman desteklerini esirgemeyen değerli hocam Selçuk Bilgin‟e, Anlamlı korosuyla meme kanserinde erken tanıya dikkat çeken ve araĢtırmam boyunca bana tüm içtenliğiyle yardımcı olan değerli hocam, Farkındalık korosu Ģefi Cihan Can‟a ve tüm koristlere, Tez yazım sürecim boyunca bana yol gösteren eğitim hocam Mehmet ġeren‟e, Öğrencisi olduğum andan itibaren bana hep destek olan çok değerli hocam Nezihe ġentürk‟e, Hayatımın en güzel ve en özel zamanlarında oldukları gibi tez yazım sürecim boyunca da yanımda olan ve bilgilerini her daim benimle paylaĢan çok sevgili akademisyen dostlarım, Bilgehan Sonsel, Görkem Kumtepe, Akın Kumtepe, Çağla Özparlak, Övgü Özparlak ve Bircan Bilgin‟e, Çocukluğum, sırdaĢım, yanımda oluĢlarını her geçen gün daha fazla özlediğim, kısacık ömrüne kocaman bir dostluk sığdırdığımız, çok erken aramızdan ayrılan canım arkadaĢım Batın KuĢdemir‟e… Her umutsuzluğa kapıldığımda „‟Yapamıyorum değil nasıl yapabilirim‟‟ cümlesini defalarca tekrarlayan, maddi manevi tüm imkanlarıyla yanımda olan ve benim olduğu için her zaman gurur duyduğum canım babam Kadir Boz‟a, Ġyi ve kötü her günümde yanımda olan ve varlığıyla ömrümü aydınlatan sevgili eĢim Murat Özer Öztürk‟ e sonsuz teĢekkürlerimle… iv MÜZĠĞĠN KANSER HASTALARI ÜZERĠNDEKĠ PSĠKOLOJĠK VE SOSYAL ETKĠSĠ (Yüksek Lisans Tezi) Ġrem BOZ GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ Haziran, 2015 ÖZ Bu araĢtırmanın amacı, müziğin kanser hastaları üzerindeki psikolojik ve sosyal etkisinin araĢtırılması, kanser hastası bireylerin müziksel bir aktivitenin içinde bulunmadan önceki psikolojik durumları ile sonraki psikolojik durumlarının ve önceki sosyal durumları ile sonraki sosyal durumlarının karĢılaĢtırılıp incelenmesidir. Bu araĢtırmada makale tarama ve betimsel yöntem kullanılmıĢtır. Betimsel yöntem, yazıĢma, yazılı iletiĢim yoluyla veri toplama tekniğidir. Buna göre, veriler toplanmıĢ analizleri yapılmıĢtır. Tez konusu yalnızca meme kanserli hastalar ve Sevda Cenap And Müzik Vakfı Farkındalık Korosu koristleri ile sınırlandırılmıĢtır. 28 soru hazırlanmıĢ, 35 koriste uygulanmıĢtır. Ayrıca koristlere ve koro Ģefine açık uçlu sorular yöneltilmiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda katılımcıların koroya katılmadan önceki psikolojik ve sosyal durumlarının kötü olmadığı fakat koroya katıldıktan sonra psikolojik ve sosyal durumlarının çok daha iyi olduğu ortaya çıkmıĢtır. Koristler Farkındalık Korosuna katıldıktan sonra kendilerini daha huzurlu ve daha mutlu hissettiklerini, aynı hastalıkla mücadele eden baĢka bireylerle ortak bir sosyal aktivitenin içinde bulunuyor olmaktan mutlu olduklarını dile getirerek, müziğin kanser hastaları üzerindeki önemini ortaya çıkarmıĢtır. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere bakıldığında öngörüldüğü üzere, müziğin kanser hastalarının yaĢamları üzerinde olumlu etkilerinin olduğu ve hastaların müziğin etkisiyle psikolojik ve sosyal anlamda kendilerini daha iyi hissettikleri ortaya çıkmıĢtır. Bilim Kodu Anahtar Kelimeler Sayfa Adedi DanıĢman :: Kanser, meme kanseri, müzik, müzik-terapi, koro : 65 : Yrd. Doç. Dr. Salih AYDOĞAN v THE PSYCHOLOGICAL AND SOCIAL EFFECT OF MUSIC ON THEPPATIENTS WITH CANCER (M. Sc. Thesis) Ġrem BOZ GAZĠ UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES June, 2015 ABSTRACT This research aims to analyze and compare the psychological situations which the patients with cancer have experienced before and after being involved in a musical activity. Article browsing and descriptive method has been used in this article. The thesis topic has been limited by only the patients with breast cancer and the chorists of Sevda Cenap Foundation Awareness Choir. Twenty eight questions have been created and asked to thirty five chorists. Besides, the conductor and the chorists have been asked open-ended questions. As a result of the survey, it has been revealed that the psychological and social situations of the participants before the choir were not bad, however, they were much better socially and psychologically after being involved in the choir. By stating that they have been feeling more tranquil and happier after participating in Awareness Choir and being involved in a common social activity with the individuals struggling cancer, they have revealed the importance of the music on patients with cancer. As it has been foreseen by taking the data gathered by the survey, it has been stated that music has positive impacts on the lives of cancer patients and it makes them feel much better both socially and psychologically. Science Code Key Words Page Number Supervisor :: Cancer, breast cancer, music, music-therapy, choir. : 65 : Assist. Prof. Dr. Salih AYDOĞAN vi ĠÇĠNDEKĠLER ÖZ .......................................................................................................................................... v ABSTRACT .........................................................................................................................vi ĠÇĠNDEKĠLER ................................................................................................................. vii ġEKĠLLER LĠSTESĠ..........................................................................................................ix BÖLÜM I ............................................................................................................................. 1 GĠRĠġ .................................................................................................................................... 1 1.1. Koro Müziği ....................................................................................................... 2 1.2. Kanser ................................................................................................................ 3 1.3. Müzik Terapi ..................................................................................................... 4 1.4. Dünya’da Müzik Terapi.................................................................................... 6 1.5. Eski Türklerde Müzik Terapi .......................................................................... 7 1.6. Günümüzde Müzik Terapi ............................................................................... 9 1.7. GeçmiĢten Günümüze Müzik Terapi Uygulanan Hastaneler ..................... 10 1.8. Meme Kanseri Ve Müzik ................................................................................ 11 1.9. Farkındalık Korosu ........................................................................................ 12 1.9.1. Problem Durumu .............................................................................. 13 1.9.2. Problem Cümlesi .............................................................................. 13 1.9.3. Alt Problemler.................................................................................. 13 1.9.4. AraĢtırmanın Amacı ........................................................................ 14 1.9. 5. AraĢtırmanın Önemi ....................................................................... 14 1.9.6. Varsayımlar ....................................................................................... 14 1.9.7. Sınırlılıklar ........................................................................................ 15 1.9.8. Tanımlar ............................................................................................ 15 1.10. Ġlgili AraĢtırmalar ........................................................................................ 16 BÖLÜM II .......................................................................................................................... 19 YÖNTEM............................................................................................................................ 19 2.1. AraĢtırmanın Modeli....................................................................................... 19 vii 2.2. Evren ve Örneklem ......................................................................................... 19 2.3. Veri Toplama Aracının GeliĢtirilmesi ............................................................ 19 2.4. Verilerin Toplanması ve Çözümlenmesi ........................................................ 19 BÖLÜM III ......................................................................................................................... 21 BULGULAR VE YORUM ................................................................................................ 21 BÖLÜM IV ......................................................................................................................... 53 SONUÇLAR VE ÖNERĠLER .......................................................................................... 53 4.1. Sonuçlar ........................................................................................................... 53 4.2. Öneriler ............................................................................................................ 54 KAYNAKÇA ...................................................................................................................... 55 EKLER................................................................................................................................ 57 EK-1. Yığılma Tablosu ....................................................................................................... 58 EK-2. KiĢisel bilgiler .......................................................................................................... 60 EK-3. Anket Soruları ......................................................................................................... 63 viii ġEKĠLLER LĠSTESĠ ġekil 1. YaĢınız ..................................................................................................................... 21 ġekil 2. Ne zamandır farkındalık korosunda bulunuyorsunuz ............................................. 21 ġekil 3. ÇalıĢmalara düzenli olarak katılıyor musunuz ....................................................... 22 ġekil 4. Farkındalık korosuna katılma fikrini nasıl edindiniz .............................................. 22 ġekil 5. Eğitim durumunuz nedir? ....................................................................................... 23 ġekil 6. Yakınlarımla ve çevremdeki baĢka bireylerle uyum problemi yaĢıyordum ........... 24 ġekil 7. Özgüven eksikliği yaĢıyordum ............................................................................... 25 ġekil 8. Karamsardım........................................................................................................... 26 ġekil 9. Sürekli hastalığımı düĢünüyordum ......................................................................... 27 ġekil 10. Koroya katımadan önce hiç kimsenin beni anlamadığını, benim gibi hissetmediğini düĢünüyordum .............................................................................. 28 ġekil 11. Huzursuzdum ........................................................................................................ 29 ġekil 12. Kaygılarım oldukça fazlaydı................................................................................. 30 ġekil 13. Artık daha iyimser ve pozitifim ............................................................................ 31 ġekil 14. Kendime olan güvenim arttı ................................................................................. 32 ġekil 15. ArkadaĢlarımla uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutluyum ................................. 33 ġekil 16. Beni güncel kaygılarımdan uzaklaĢtırıyor ............................................................ 34 ġekil 17. Kendimi daha huzurlu hissediyorum .................................................................... 35 ġekil 18. Etrafımdaki insanların da benim gibi düĢünüyor ve hissediyor olduğunu bilmek beni mutlu ediyor ...................................................................................... 36 ġekil 19. Eskiye oranla hastalığımı daha az düĢünüyorum.................................................. 37 ġekil 20. Sosyal çevre ve aktivitelere ilgim azalmıĢtı ......................................................... 38 ġekil 21. Sağlık sorunu yaĢadığım andan itibaren koroya katılana kadar daha çok kendime ve hastalığıma odaklanmıĢtım................................................................ 39 ġekil 22. ArkadaĢ ortamımdan kendimi uzaklaĢtırdım ........................................................ 40 ġekil 23. Geleceğe yönelik planlarım azalmıĢtı ................................................................... 41 ġekil 24. Mücadele gücümün gittikçe azaldığını hissediyordum ........................................ 42 ix ġekil 25. Aynı sağlık sorununu yaĢayan insanlarla birlikte bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor ............................................... 43 ġekil 26. Verilen konserler ve çıktığımız turneler beni daha da sosyalleĢtirdi .................... 44 ġekil 27. Koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum ........................................................ 45 ġekil 28. Sosyal bir ortamda bulunuyor olmak bana hastalığımla mücadele gücü veriyor ................................................................................................................... 46 ġekil 29. Geleceğe yönelik planlar yapıyor olmaktan mutluyum ........................................ 47 ġekil 30. Yakınlarım koroya baĢladığımdan bu yana bende olumlu değiĢiklikler olduğunu gözlüyor, söylüyorlar ............................................................................ 48 ġekil 31. Koro Ģefinin koro üyelerine yaklaĢımı beni olumlu yönde etkiliyor .................... 49 ġekil 32. Koro Ģefinin her zaman bana destek olduğunu hissediyorum .............................. 50 ġekil 33. Koro Ģefinin beni anlıyor olduğunu bilmek bana güven veriyor .......................... 51 2 BÖLÜM I GĠRĠġ Birçok tanıma sahip olan Müzik, en genel tanımıyla bireyin kendini sesler yoluyla ifade edebilme biçimidir. Aydoğan‟a göre (2007, s.17) “Müzik, düĢüncelerin, özellikle de duyguların seslerle anlatılmasıyla oluĢan bir sanattır. Müzik, sanat olmasının yanı sıra, bir dildir. Bu dil aracılığıyla sevinci, hüznü, acıyı, Ģakayı, tutkuyu yalvarıĢı ve daha birçok duyguyu dile getiririz.‟‟ „‟Ġnsanın kendini seslerle ifade etmesine imkân veren sanat, melodi, ritm, armoni bakımından ele alınan sesler bilimi olarak tanımlanır‟‟ (Meydan Larousse, s.183). „‟Müzik bireyi ve toplumu besleyen baĢlıca kültür ve „insanca yaĢam‟ damarlarından biridir. Müzik Kültürü bu damarlardan bireye ve topluma akan kendine özgü bir „kültürel özsu‟ dur. Müzik Eğitimi ise bu damarı açan, ona iĢlerlik kazandıran ve onu geliĢtiren bir süreçtir‟‟ diyen Uçan, müziğin insan yaĢamı için vazgeçilmez bir olgu olduğunu vurgulamaktadır (Uçan, 2005). Duygu ve düĢüncelerin seslerle anlatılması sanatı olan müzik, tarihsel geliĢim, kültür farklılıkları ve kiĢisel beğenilere bağlı olarak birçok Ģekilde tanımlanabilir. Müzik dil, din, ırk fark etmeksizin, bireylerin duygu ve düĢüncelerine hitap eden ve bu hislerin estetik bir biçimde ifade edilmesini sağlayan evrensel bir dildir. Evrensel bir dil olarak kabul edilen müziğin sesler yoluyla aktarılıyor olma düĢüncesi müziğin bir anlatım yolu olduğunu kanıtlar niteliktedir ve koroda anlatım dil ile gerçekleĢir. Dil ile gerçekleĢtirilen müziksel söylemlere ise „‟Ģarkı‟‟ denir. En genel haliyle toplu Ģarkı söyleme etkinliği olarak tanımlayabileceğimiz koro, müzik sanatının bir baĢka biçimidir. Koro, farklı özellikleri ve yaĢam biçimleri olan birçok bireyin ortak bir amaç için bir araya gelmesini sağlamaktadır. Birlikte Ģarkı söylemenin bireyler üzerindeki biliĢsel ve duyuĢsal anlamda olumlu etkilerinin yanı sıra farklı yaĢ gruplarındaki bireylerin sosyal 1 yaĢantılarında da bir gruba dahil olma, özgüven hissetme, ifade yetisinin geliĢimi gibi katkılarının olduğu araĢtırmalarca kanıtlanmıĢtır. Birbirinden farklı düĢüncelere ve bakıĢ açılarına sahip bir topluluğun, Ģarkı yoluyla aynı anda tek bir duyguyu hissedip anlatabilme durumu olarak tanımlayabileceğimiz koro, günümüzde sadece sağlıklı bireylerin hobi olarak katılım sağladıkları bir etkinlik değil aynı zamanda hasta bireylerin de tedavi süreçleri boyunca kullandıkları bir terapi Ģeklidir. AraĢtırmanın kapsamlı olabilmesi adına tez „‟Koro Müziği, Kanser, Müzik Terapi, Dünya‟da Müzik Terapi, Eski Türklerde Müzik Terapi, Günümüzde Müzik Terapi, GeçmiĢten Günümüze Müzik Terapi Uygulanan Hastaneler, Meme Kanseri ve Müzik‟‟ baĢlıkları altında sunulmaktadır. 1.1. Koro Müziği „‟Müzik insanoğlunun varoluĢundan bu yana yaĢamının her alanında etkili oldu. Çok az Ģey bilmesine rağmen insan, duygularını düĢüncelerini dile getirebilmek için müziği kullandı. Sevgisini, öfkesini ve inancını Ģarkı söyleyerek anlattı. Koro sözcüğü Yunanca „‟Khoreia‟‟, Latince „‟Chroea‟‟ sözcüğünden gelmektektedir ve „‟dans‟‟ anlamındadır. Yunan ve Roma kültüründe halka halinde elele tutuĢarak oynamaya, ilk Hristiyanlarda ise Tanrı‟ya dua edenlere koro denilmekteydi. (T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Medea Güzel Sanatlar 1999 web sitesi) Sözlük tanımında ise;‟‟ tek ya da çoksesli olarak yazılmıĢ bir müzik yapıtını uygulamak için bir araya gelen topluluktur (TDK, 2015). „‟Koro‟‟ sadece bireylerin bir araya gelerek müzik icra etmesi değildir. Koro üyeleri arasında kurulan dostluklar, güven iliĢkileri, belli bir amaç doğrultusunda yapılan etkinlikler, kiĢilerin sosyal anlamda geliĢimleri açısından çok önemli bir yer tutar. Koro disiplin demektir ve bireyleri tek baĢlarına değil, toplu olarak hareket etmeye, aynı anda hissetmeye ve estetik değerlerini geliĢtirmeye yönelik birlikteliğe iter. Müzik bireylerin sosyal geliĢimlerine katkı sağlamasının yanında, iyileĢtirici güce sahip olup, eski çağlardan günümüze kadar birçok hastalığın tedavisi için kullanılmıĢtır. ġarkı söylemenin ruhsal doyum, kendine güven, sosyalleĢme, ifade yeteneği, motivasyon, konsantre olabilme ve psikolojik etkilerinin yanı sıra, insan sağlığını olumlu yönde etkilediğine dair birçok araĢtırma bulunmaktadır. Bunlardan biri, Almanya‟da Frankfurt Üniversitesi tarafından yapılan bir araĢtırmadır. 31 amatör Ģarkıcı üzerinde yapılan bu araĢtırmada, Ģarkı söylemenin meditasyon ve yürüyüĢ yapmak gibi insan sağlığını olumlu yönde etkilediğini belirten uzmanlar, Ģarkı söylemekle insanın daha iyi bir Ģekilde soluk alıp vererek, vücuda daha çok oksijen sağladığını, dolaĢım sistemini dinamik kıldığı gibi insan vücudunun „dengeli ve canlı‟ bir duruma geçtiğini kaydetti (Ġzafet.net, 2007). 2 Müziğin eski çağlardan günümüze birçok hastalığın tedavisinde kullanılması, araĢtırmalara konu olmuĢ ve müziğin hasta bireyler üzerinde iyileĢtirici gücünün bulunduğu ortaya çıkmıĢtır. Özellikle hasta bireyler üzerinde psikolojik ve sosyal anlamda olumlu etkiler yaratan müziğin, günümüzde de yardımcı psikoterapi yöntemi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Psikolojik ve sosyal anlamda bireylerin desteğe ihtiyaç duyduğu ve çağın hastalığı olarak bilinen kanser tedavilerinde de müzikten yararlanılmaktadır. 1.2. Kanser Kanser, eski çağlardan beri bilinmekte ve günümüzde de en yaygın hastalıklardan biri olarak görülmektedir. Bireylere kanser teĢhisi konulduğu andan itibaren, bireylerde psikolojik ve sosyal değiĢimler görülmektedir. Tedavi süreci boyunca bireylerde görülen sosyal ve psikolojik bu değiĢimler, kemoterapi, ilaç vb. sebeplerden ötürü gittikçe artmakta ve bireylerdeki kaygı durumunun ciddi boyutlara ulaĢtığı görülmektedir. Bu süreçte, tedavi gören bireylerin sosyal etkinliklerde bulunmasının, bireylerin tedavi sürecini daha rahat geçirmelerini sağladığı bilinmektedir. Kanser hastalığı, baĢta kanser teĢhisi konan birey ve çevresi tarafından kabullenilmesi zor bir durumdur. Kanser bireylerin tüm yaĢam alanını etkilediği için bireylerde yaĢam kalitesi sarsılır ve buna bağlı olarak bireylerde psikolojik ve sosyal anlamda değiĢiklikler ve bozulmalar görülebilir. Kanser tedavisi bireyler için uzun, yorucu ve sancılı bir dönemdir. Bireyler tedavi süreçleri boyunca ilaç, kemoterapi vs gibi farklı tedavi Ģekillerine maruz kalmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinin bir diğeri de günümüzde birçok hastalığın tedavisinde terapi yöntemi olarak kullanılan müzik-terapi yöntemidir. Müziğin, kanser hastalarında sıkça görülen ağrıların azalmasına ve hastalardaki kaygı durumlarını en aza indirgediğine iliĢkin yapılan araĢtırmalar müziğin iyileĢtirici gücünü kanıtlar niteliktedir. Eski bir Yunan atasözüne göre “Ġnsan ıstırabını dindirmek bir Ģarkıyı kullanabilme olanağı ile bağlantılıdır” (Birkan, 2014, s.37-49). Sesin en önemli ifade yöntemi olduğunu belirten uzmanlar, eğer bir insan sesini özgürce kullanma gücüne sahip değilse, kendisini kapsamlı bir Ģekilde ifade edemeyeceğini, bundan dolayı da yaĢam kalitesinin kısıtlanabileceğini kaydetti. Bilim adamları Amerika BirleĢik Devletleri'ndeki klinik laboratuvarlarda yapılan deneylerin sonucunda hastalara sık sık Ģarkı söylemelerini öğütledi ve Ģarkı söyleyen hastaların acıyı daha az hissettiği ve daha hızlı 3 iyileĢtiği görüldü. Uzmanlar Ģarkı söylemeyi fiziksel egzersiz yapmak olarak algıladıklarını belirtti (Ġzafet.net, 2007). En genel tanımıyla birlikte Ģarkı söyleme etkinliği olarak ifade edebileceğimiz koro, değiĢik kültürel düzeyleri ve alıĢkanlıkları olan bireyleri bir araya getirir. Her koro üyesinin bir topluluğa ait olma düĢüncesi oldukça önemlidir. Psikolojik ve sosyal açıdan birçok problemle karĢı karĢıya kalan kanser hastalarına, insanları bir araya getiren ve toplumun bir parçası olmaya yönelten koro eğitiminin faydalı olacağı düĢünülmektedir. Bireylere kanser teĢhisi konulduğu andan itibaren bireylerde görülen motivasyon düĢüklüğü, kaygı, öfke, kendini soyutlama gibi daha birçok durum, koro eğitiminin birleĢtirici gücü ile en aza indirgenebilir. Kendi gibi düĢünen, yaĢayan, tedavi alan bireylerle ortak bir çalıĢma içinde olmak hastanın hayata karĢı bakıĢ açısını değiĢtirebilir, hastayı olumlu yönde etkileyebilir. Bireylerin kendilerini sesler yoluyla ifade etmesi olarak tanımlanan müziğin, aynı zamanda da bir tedavi-terapi yöntemi olarak kullanıldığını ve hastaların tedavi süreçlerinde önemli bir yere sahip olduğunu söylemek mümkündür. Günümüzde de Müzik Terapi adıyla bilinen bu yöntem, bazı hastalıkların tedavisinde kullanılması açısından birçok araĢtırmaya konu olmuĢtur. 1.3. Müzik Terapi „‟Müzik sözcüğü asıl köken olan eski Grekçe‟deki ( Eski Yunanca‟daki) „‟mousike tekhne‟‟ (musiki tehni) teriminden gelir‟‟ ( Uçan, 1996, s.61). „‟Terapi ise Yunan kökenli bir kelimedir. Bir hastalığı yenecek etmenleri ve bu etmenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını gidermek demektir‟‟(TDK). Müzik Terapi ise hastaların sıkıntılı süreçlerinde müziğin tedavi edici bir araç olarak kullanılmasıdır. „‟Müzikal seslerin ve melodilerin fizyolojik ve psikolojik etkilerini çeĢitli ruhsal bozukluklara göre ayarlamak suretiyle, düzenli bir yöntem altında yapılan tedavi Ģekline ''Müzikle tedavi'' denilmektedir‟‟ (Gençel, 2006). Müziğin tedavi amaçlı kullanılması da eski çağlara dayanmaktadır. Ruhsal ve fiziksel alanda birçok hastalığın tedavisi sürecinde kullanılan müzik, farklı uygulanıĢ yöntemleriyle karĢımıza çıkmaktadır. 4 “Müziğin vücuttaki harmoninin bozulduğu durumlarda en etkili deva olduğunu belirten Pisagor, (M.Ö 585-500) müzikle hastalık tedavisinin ilk bilimsel kurucularındandır‟‟(Birkan, 2014, s.37-49). Müzik terapisi, dünyanın farklı yerlerindeki farklı yönelimli birçok profesyonel tarafından tanımlanmıĢtır. Müziğin değiĢik biçimlerinin tek bir tanımda birleĢtirilmesi oldukça zor görünmektedir. Ancak bunların çoğu, müziğin terapötik süreçteki belirleyici özelliği konusu baĢta olmak üzere bazı temel ilkelerde birleĢmektedir. Covington ve Crosby‟nin belirttiğine göre, Schulbert müzik terapisini, „davranıĢlar, duygular ve fizyolojik değiĢiklikler oluĢturmada farklı müziklerin kullanılmasıyla ilgili bir davranıĢ bilimi‟ olarak tanımlarken; Munro ise yetersizlik ya da bir hastalığın tedavisi sırasında kiĢilerin fizyolojik, ruhsal ve duygusal olarak bütünleĢmelerine yardım etmede müziğin kullanılması olarak tanımlamaktadır (Yıldırım ve Gürkan, 2007, 37-45). Evrensel bir boyuta sahip olan ve Dünya‟da ortak dil olarak kabul edilen müziğin, insanların duygu ve düĢüncelerine etki ettiği ve buna bağlı olarak bireylerin sakinleĢmesinde ve rahatlamasında kullanıldığı bilinmektedir. Birçok hastalığın ilerlemesine etken olan stres ve kaygı durumu müzik ile kontrol altına alınabilmekte ve farklı hastalıkların tedavilerinde çeĢitli biçimlerde kullanılabilmektedir. „‟Müzik, insan yaĢamının her döneminde var olan bir kavramdır ve insan üzerindeki etkisinin çok yönlü olması, tedavide de kullanılmasına neden olmuĢtur. Aslında müziğin kendisi tedavi edici değildir. Ancak acı çeken, ağrı - stresi olan, yardım isteyen ve müzik aracılığı ile kendini ifade yolu bulan hasta için kullanıldığında tedavi edici özellik gösterir‟‟(Uçan ve Ovayolu, 2006). Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan Müziğin, beyin, ruhsal geliĢim, zeka ve konsantrasyon gibi birçok etmene sağlamıĢ olduğu olumlu etkiler bilinmektedir. Bunların yanı sıra yapılan birçok araĢtırma müziğin, insan sağlığı üzerindeki etkilerini ve önemini açıkça ortaya koymaktadır. Müzikle tedavi, günümüzdeki adı ile Müzik Terapi yöntemi, yüzyıllardır süre gelen bir alternatif tedavi yöntemi olarak bilinmekte ve farklı toplum ve kültürlerde çeĢitli Ģekillerde uygulanmaktadır. Birçok hastalığın tedavisi sırasında uygulanan Müzik Terapi yönteminin, bireylerin tıbbi açıdan sağlık durumları üzerindeki olumlu etkilerinin yanı sıra, sosyal ve psikolojik durumları üzerinde iyileĢtirici etkilerinin de bulunduğu bilinmektedir. „‟Müzikle tedavinin tıp bilimindeki birçok alanla iliĢkili olduğu ve bu alanlarda kullanıldığı bilinmektedir. Ġnsan diğer sanat dallarına göre, müzikten daha çok etkilenmektedir. Müzik, ruhun çeĢitli tepkilerini en iyi ifade eden bir sanattır. Bu özelliğinden dolayı da insanın ruhsal davranıĢlarını inceleyen psikoloji ile müzik arasında doğal bir bağ oluĢmaktadır. Tıp biliminin alt alanlarını oluĢturan onkoloji, kardiyoloji, nöroloji ve pediatri gibi bilim dallarında karĢılaĢılan hastalıkların tedavilerinde müziğin yardımcı bir tedavi aracı olarak kullanılması, hastalıkların tedavi sürecini olumlu yönde etkilemektedir‟‟(Gençel, 2006). Müzik Terapi bireylere yalnızca müzik dinletilmesi demek değildir. Hastaların doğrudan bir müziksel aktivitenin içinde olması, bireylerin hastalık sürecini psikolojik ve sosyal anlamda daha olumlu geçirebilmesine olanak sağlamaktadır. 5 „Müzik Terapide, ritim, melodi ve harmoni gibi müzik unsurları tedavi amaçlı kullanılır. Müzik hastanın sinir ve endokrin sistemi üzerinde olumlu etkiler oluĢturarak, duygu ve düĢüncelerde anlamlı tepkilerin ortaya çıkmasını sağlar. Kimi zaman hasta terapi sürecinde müzik yaparak aktif bir rol üstlenir. Dolayısıyla bu alandaki yeteneği geliĢir, özgüveni artar ve kendince anlamlı bir uğraĢı bulur‟‟(Çerezforum.net, 2014). Hastaların doğrudan müzikle iç içe olması ve kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayacak bir ortamda bulunuyor olmaları, tedavi sürecinde oluĢabilecek olumsuz durumları azaltarak, hastalardaki yıpranma durumunu en aza indirgemektedir. Güvenç ve Babacan kronik ağrılı hastalar için yaptıkları çalıĢmalarında, müzik ve hareket terapisinin ardından hastalarının ağrılarının %40 oranında azaldığını belirtmiĢlerdir. Bununla birlikte Güvenç‟in, müzik terapinin yalnızca psikolojik hastalıklarda değil, ağrılı hastalarda da netice verdiğini gözlemiĢ olduğunu belirtmesi, müzikle tedavinin ağrılar üzerindeki olumlu etkisini kanıtlar niteliktedir. (http://www.gonuldergisi.com/muzigin-tedavi-gucurahmi-oruc-guvenc.html) Aslında müziğin iyileĢtirici bir güce sahip olduğu görüĢü eski çağlara dayanmaktadır. Birçok kaynak incelendiğinde görebiliriz ki müzikle tedavi daha önceden de kullanılmakta ve çeĢitli Ģekillerde uygulanmaktaydı. Müzik Terapi yani müzikle tedavi yönteminin yeni bir oluĢum olmamakla birlikte yüzyıllar öncesine dayanan bir geçmiĢi olduğu bilinmektedir. 1.4. Dünya’da Müzik Terapi Müzikle tedavi ilk kez 1947 yılında Altshuler isimli bir hekim tarafından Michigan Devlet Hastanesi programına girmiĢtir. 1949 yılında‟ da Fransa‟da müzikle terapi çalıĢmalarına baĢlanmıĢtır. 1977‟de Amerika müzikle tedavi yöntemini bir bilim dalı olarak kabul etmiĢ ve çalıĢmalarını sürdürmüĢtür. Afrika‟da bazı kabileler bugün dahi müzikle terapi geleneğini devam ettirmektedirler. “Zar” ayini, HabeĢistan‟da Ģeytan çıkarmak ve Zambiya‟da hastaların teĢhis ve tedavisi için kullanılmaktadır. Kenya‟da Mola kabilesinde trans ayini ile hastanın yarı ölü halde komaya girmesi sağlanır. Hasta ayılınca iyileĢmiĢ olur. Sudan‟da sihirbaz doktorlar yaptıkları tedavi ayini ile korkuyu yenebilmektedirler. Müziğin tedavideki yakın tarihçesine bakacak olursak ; Praglı Müzikterapist Raudnitz, 1848‟de psikozlarda ilk defa müziğin tıptaki önemini inceleyen kiĢi olmuĢtur. 1959‟da Viyana‟da ,1973‟te Almanya‟da “Müzik-Terapi-Derneği” kurulmuĢtur. Çin ise müzik tedaviyi teknoloji ve yenilikçi olarak anestezilerdeki elektro akapunktur tedavilerinde kullanmaktadır (Uçaner ve Öztürk, 2009). Ġtalya‟nın Napoli bölgesinde bazı hastaların müzik baĢladığı zaman dans ettiği tespit edilmiĢ ve buna göre çeĢitli müzikler hazırlanarak hastalar tedavi edilmiĢtir. 6 Özbekistan‟da nazar değdiğine inanılan insanların tedavisinde de müziğin kullanıldığı bilimektedir. Ruhun eğitilmesinde ve arınmasında büyük etki sağlayan müzik, Antik Yunan‟da savaĢlarda, hastaların tedavisinde ve günlük yaĢantılarda da kullanılmıĢtır. Amerika'da müzikle tedavide ilk adımı atan Dr. Willer Van de Wall' dur. Wall 1920 yılında New York eyaletinin hastane ve hapishanelerinde, müziğin insan ruhu üzerindeki etkilerini araĢtırmıĢtır. Wall'a göre müziğin insan ruhundaki yatıĢtırıcı etkisi inkar edilemez.(Gençel, 2006) Amerika'da müzikle tedavi metodlarının bilimsel yönden araĢtırılmasına ilk olarak 2.Dünya savaĢından sonra Müzik AraĢtırma Merkezi'nde ve Walter Reed Hastanesi'nde baĢlanmıĢtır. Ġkinci Dünya SavaĢı'nda yaralanan askerlerin tedavi edilmesinde müzikletedavi yöntemlerinden yararlanılması buna örnek gösterilebilmektedir. 1947 yılında ise, ABD'nin Michigan Devlet Hastanesi'nde müziğin tedavi programları içinde yer aldığı görülmektedir. Amerikan Müzik Terapi Birliği 1980 yılında müzikle tedaviyi; “Zihin ve fizik sağlığının kazanılması, sürdürülmesi ve düzeltilmesi için tedavi edici hedeflere ulaĢmada uzmanlar tarafından müziğin sistemli bir Ģekilde kullanımı” olarak tanımladı (Erer ve Atıcı, 2010). Amerikan Müzik Terapi Birliği 1997 yılında ise müzikle tedavi konusunda Ģu tanımlamayı yaparak bu yöntemin tıp bilimi açısından önemini açıkça ortaya koymuĢtur. ''Müzik Terapi, bazı bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karĢılamada müziği ve müzik aktivitelerini kullanan uzmanlık dalıdır ( Gençel, 2006). Müzik Terapisi‟nin 1920‟ler den bu yana etkin olarak kullanıldığı, bireylerin yaĢantılarında büyük önem taĢıdığı ve birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı görülmektedir. Müzik Terapi‟nin tüm Dünya‟da olduğu gibi Türkiye‟de de, günümüzde bazı kliniklerde ve hastanelerde tedavi edici alternatif tıp yöntemi olarak kullanıldığı bilinmektedir. 1.5. Eski Türklerde Müzik Terapi Müzik ve bununla birlikte müzikle terapi yöntemi, insanoğlunun varoluĢundan bu yana süregelmektedir. Ġçinde bulunulan çağa göre aynı amaca yönelik fakat uygulanıĢ çeĢitleri birbirinden farklı olan müzik terapi yöntemi eski çağlarda günümüzdekinden farklı biçimlerde karĢımıza çıkmaktadır. Müzik nasıl insanlık tarihi kadar eski bir geçmiĢe dayanıyorsa müzikle terapi de o kadar eski bir tarihe sahiptir. Ġlkel kabile dönemlerine baktığımızda bu uygulamanın örneklerini görmekteyiz. Yapılan araĢtırmalara göre, ilkel kabile yaĢantısında din adamları tıp alanında da bilgi sahibiydiler. Bu kiĢiler doğada iyi ve kötü ruhların olduğuna inanırlardı ve hastaların bedeninden bu kötü ruhları kovmak için de müziği kullanarak kötü ruhlarla iletiĢime geçmekteydiler. Ġnsanlar ruhsal ve bedensel rahatsızlıkları ortadan kaldırabilmek için yüzyıllar boyu çeĢitli tedavi yöntemleri kullanmıĢlardır. Müzikle tedavi de, yerini günümüze kadar koruyabilen bir tedavi yöntemidir. Ġlkel insanlar, kötü ruh veya cin adı verilen varlıkların hastalıklara neden 7 olduklarına inanırlardı. Bu kötü varlıklar, sihirbaz, hekim ve Ģamanların öncülüğünde gerçekleĢtirilen tedavi törenleriyle kontrol altına alınırdı. Müzik, dans, ritim ve Ģarkılar da bu tedavi törenlerinin vazgeçilmez öğeleriydi (Gençel, 2006). Antik dönemde insanlar hastalıklarını bedenlerine kötü ruh girmesi olarak tanımladıkları için, bundan ancak büyü yoluyla kurtulabileceklerini düĢünerek ayinler yapmıĢlar ve bu esnada müziği hep bir araç olarak kullanmıĢlardır. Yazılı belgelere ulaĢılabilen dönemlerden itibaren müzik doğayı ve doğaüstünü etkilemenin en önemli araçlarından biri olarak görülürken, müziksel organizasyonların evrendeki ahengi insanın iç dünyasına yansıttığına inanılmaktadır. (Güray, 2012, s.33-34) „‟Ruh sağlığı için en iyi egzersiz Ģarkı söylemedir.‟‟ diyen Ġbn-i Sina, müziğin tedavi edici özelliğine inanmıĢ ve yaĢadığı dönem boyunca ruh hastalıkları tedavisinde müziği kullanmıĢtır. Bu dönemde yaĢamıĢ büyük Türk-Ġslam alimleri ve hekimleri Zekeriya Er-Razi (854-932), Farabi(870-950) ve Ġbni Sina(980-1037) müzikle tedavinin bilhassa müziğin psiĢik hastalıkların tedavisinde ilmi esaslarını kurmuĢlardır. Büyük Ġslam bilgini ve filozoflarından Ġbni Sina (9801037) Farabi‟ nin eserlerinden çok yaralandığını ve hatta musikiyi de ondan öğrenerek tıp mesleğinde uyguladığını ifade etmiĢ ve Ģöyle demiĢtir: “Tedavinin en iyi yollarından, en etkililerinden biri hastanın aklî ve ruhî güçlerini artırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele etmek için cesaret vermek, hastanın çevresi sevimli, hoĢa gider hale getirmek ona en iyi musikiyi dinletmek ve onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir.‟‟ (Somakcı, 2003). Ġbni Sina‟ya göre “ses” varlığımız için zaruridir. Ahenkli bir düzen içersinde, belirli bir Ģekilde ayarlanmıĢ olan sesler, insan ruhu üzerinde çok derin tesirler yapar. Sesin etkisi insan sanatı ile zenginleĢtirilir. Yine Ġbni Sina‟ya göre, ses tonu değiĢiklikleri insanın ruh hallerini belirtir. Müzik bestelerini bize hoĢ gösteren iĢitme gücümüz değil, o besteden çeĢitli telkinler çıkaran idrak yeteneğimizdir. Bunun için seslerin düzenli olarak birbirine ahengi, besteleri, ahenkli vuruĢların düzenli ve kaideye uygun oluĢları, insanı derinden derine cezp eder (Somakcı, 2003). Farabi, Ġbni Sina gibi Türk-Ġslam hekimleri, psikolojik hastalıkların tedavisinde müzikle tedavi yöntemini kullanarak hastaları tedavi etmiĢlerdir. Daha sonraları bu yöntemler Selçuklu ve Osmanlı hekimleri tarafından da geliĢtirilerek kullanılmıĢtır. Türklerde ilk ciddi müzikle tedavi Osmanlı devleti zamanında görülmekle beraber, Orta Asya‟da Anadolu öncesi zamanda Baksı adı verilen ġaman müzisyenler tarafından, çeĢitli hastalıklar için tedavi çalıĢmaları yapılmıĢtır. Hala bu faaliyetlerini sürdüren Baksılar Orta Asya Türkler arasında yaĢamaktadırlar (Somakcı, 2003). Yapılan araĢtırmalardan da görüldüğü üzere müzik, eski çağlardan bu yana bireylerin yaĢamlarında ruhsal ve fiziksel açıdan önemli bir yere sahip olup, tedavi amaçlı kullanılmıĢtır. Müzik Terapi yalnızca Türkler‟ de değil, tüm dünya‟da kabul edilen ve aktif Ģekilde kullanılan bir yöntemdir. Eski Çağlarda müzik terapinin ortaya çıkıĢı, kullanım amacı ve Ģeklinin yanı sıra Dünya‟ da müzik terapi konusunun da incelenmesi gerektiği düĢünülmüĢtür. 8 1.6. Günümüzde Müzik Terapi Birçok tanıma sahip olan Müzik Terapi yöntemi, tıbbi olarak birbirinden bağımsız alanlarda ve hastalarda, farklı çeĢitlerde uygulanabilmektedir. Bu yöntem, hastaların tedavi sürecinde yaĢamakta oldukları ruhsal, sosyal ve davranıĢsal problemleri mümkün olduğunca müzik aracılığı ile azaltmaya çalıĢmaktadır. Müzik terapisinin amaçları, psikofizyolojik stres, ağrı, kaygı ve izolasyonun azaltılmasıyla bir davranıĢ değiĢikliği yaratma ve duygu durumunu değiĢtirme arasında değiĢir. Bununla birlikte yaĢam kalitesini geliĢtirmeyi, kendini ifade etmeyi artırmayı, rahatlamayı öğretmeyi, baĢ etme stratejilerine yardımcı olmayı ve normal bir çevre sağlamayı hedefler. (Yıldırım, S.ve Gürkan, A.2007.) Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, günümüzde alternatif tıp olarak adlandırılan müzik terapi yönteminin, modern tıp ile iç içe kullanılabileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır. AraĢtırmacılar müziğin etkilerini iki açıdan ele almıĢlardır. Ġlk olarak müziğin dinleyicinin uyanıklılığını en üst seviyede tuttuğunu, daha sonra ise akıl, vücut ve ruh arasında bir denge oluĢturduğunu ifade etmiĢlerdir. Yapılan pek çok çalıĢma, müziğin ağrı ve anksiyete üzerinde olumlu etkiler yarattığını, hasta veya sağlıklı bireylerin yaĢam kalitesini yükselttiğini göstermiĢtir. Müzik kalp hızını, kan basıncını, vücut ısısını ve solunum hızını düĢüren, hastanın dikkatini baĢka yöne çeken, kemoterapiye bağlı bulantıyı azaltan, özellikle terminal dönemdeki hastaların yaĢam kalitesini yükselten önemli bir araçtır (Uçan ve Ovayolu, 2006). Yapılan araĢtırmalarda müziğin kan basıncı, solunum kalitesi ve nabız sayısı gibi fizyolojik olaylara olumlu etkisinin olduğu bilinmektedir. Günümüzde müzik terapi yalnızca psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde değil, alkol ve madde bağımlılığı ile mücadelede ve fizyoterapi alanında da kullanılmakta ve hastalara bu alanlarda çeĢitli tedaviler uygulanmaktadır. Günümüzde Üsküdar Üniversitesi Müzik Terapi Uygulama ve AraĢtırma Merkezi müzik terapi alanını öğrenme, araĢtırma ve geliĢtirme merkezi olmayı hedefleyen ve hastaların sosyo-kültürel yapısına uygun olan müzikleri tespit ederek hastaya uygun müziğin uygulanmasını sağlayan bir kurumdur. Müziğin beyinde ne tür etkilere yol açtığı ile ilgili çeĢitli araĢtırmalarda ve incelemelerde bulunup, hastaların içinde bulundukları olumsuz duygulardan arınmalarını sağlamaktadır. Yapılan araĢtırmalardan da görüldüğü üzere insanoğluyla var olmuĢ ve Dünya‟nın farklı yerlerinde tedavi edici özelliği kanıtlanmıĢ olan Müzik Terapi, günümüzde de birçok kurum ve doktor tarafından kabul edilerek, hastalık sürecinde tedavi edici yöntem olarak kullanılmaya devam etmektedir. 9 1.7. GeçmiĢten Günümüze Müzik Terapi Uygulanan Hastaneler Müzik, geçmiĢten günümüze kadar çeĢitli nedenlerden dolayı sağlık bakım ortamlarında kullanılmıĢtır. Müzik değiĢik psikiyatrik bozukluğu olan hastalarda (zeka geriliği olan çocuklarda, otistik çocuklarda, nevrotik hastalarda, madde kullanım bozukluğu olan hastalarda), yoğun bakım ünitelerinde (kardiyak bakım, yeni doğan yoğun bakım üniteleri gibi), ana çocuk sağlığı alanlarında (pediyatri, doğumhane, kadın hastalıkları, kreĢ gibi) ve ameliyathanelerde kullanılmıĢtır. (Yıldırım, S., ve Gürkan A. 2007). Müzikle Tedavi uygulamasının 6 bin yıllık bir geçmiĢi olduğu bilinmektedir. Selçuklu döneminde Müzikle Tedavinin kullanıldığı bazı hastaneler Ģöyledir; - Nureddin Hastanesi (1154) Nureddin Hastanesi günümüzden 900 yıl önce, Selçuklu Sultanı Nureddin Zengi tarafından ġam‟da yaptırılmıĢtır. Burada müzik makamlarının tedavi amacıyla kullanıldığı bilinmektedir. - Kalavun Hastanesi (1284) Kalavun Hastanesi Memluklu Sultanı Kalavun tarafından Kahire‟de yaptırılmıĢtır. Erkek akıl hastaları ve kadın akıl hastaları için ayrı bölümler olan hastanede akıl hastaları müzikle tedavi edilmekteydi. - Amasya DarüĢĢifası (1308) Hem hastane hem de tıp medresesi olarak kullanılan Amasya DarüĢĢifası 1308 yılında, Anber bin Abdullah tarafından Ġlhanlı hükümdarlarından Olcayto Hüdahende'nin karısı IlduĢ (yıldız) Hatun adına yaptırılmıĢtır. Evliya Çelebi‟nin „‟Miskinler Tekkesi‟‟ olarak adlandırdığı Amasya DarüĢĢifası‟nda akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği bilinmekteydi. - Kayseri Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Maristanı (1206) Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından, kız kardeĢi Gevher Nesibe Sultan‟ın vasiyeti üzerine, Ģifaiye ve tıp medresesini içerecek Ģekilde inĢa edilmiĢtir. O dönemin en büyük hastanesi ve sağlık okulu olarak bilinen ġifaiye‟ de akıl hastaları müzikle tedavi edilmekteydi. Kayseri Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Maristanı 1768 yılında medreseye dönüĢtürülmüĢtür. Osmanlı Türkleri Döneminde Müzikle Tedavi’nin kullanıldığı baĢlıca hastaneler; Yıldırım DarüĢĢifası ( 1399) 10 Osmanlı döneminde Bursa‟da Yıldırım Beyazıt tarafından kurulmuĢ ilk hastane olan Yıldırım DarüĢĢifası Beyazıt Külliyesi‟nin bir parçasıydı. Evliya Çelebi Seyahatnamesi‟nde Yıldırım DarüĢĢifası için Ģunları söylemektedir; "Duacı olduğumuz merhum Bayezid-i Vakıfnamesi'nde hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve sevdalıların derdini azaltması için, on adet şarkıcı, biri neyzen, biri kemancı, biri kuramcı biri santurcu, biri udi olup haftada üç kere gelip hastalara ve beyinsel özürlülere musiki faslı verirlermiş". Bursa Yıldırım DarüĢĢifası 1855 yılı depreminde hasar görmüĢ, bir süre Baruthane olarak kullanılmıĢtır. Geriye, yıkık duvarları kalmıĢtır (Altınölçek, 2014). Fatih DarüĢĢifası Fatih DarüĢĢifası, Osmanlı Döneminde Türklerin akıl hastaları için yaptırdığı ikinci hastanedir. Evliya Çelebi, Fatih DarüĢĢifası‟ndan Seyahatname'sinde Ģöyle söz etmektedir; "Fatihlerin babası Sultan Mehmed' in tımarhanesinin 70 hücresi, 80 tane kubbesi ve 200 yol göstericisi vardır. Öğretmeni ve başhekimi vardır. Eczacılıkla uğraşan biri hastalansa onu tımarhaneye götürüp hizmet ederlerdi. Tımarhanede hastalar ipek çarşaflarda yatırılırdı. Her gün ve gün ve gün hastalara hoşlarına gidecek şeyler verilirdi. Vakıf o derece sağlam gelirlidir ki, vakıftan gelen belgede hastalara her zaman keklik, serçe gibi, eti lezzetli kuşların pişirilip verilmesi yazılmıştır. Hastalara ve delilere, deliliğin def edilmesi için sazende ve hanendeler gönderilmiştir. Ayrıca, kadınlara ve Müslüman olmayanlara bile bir köşede tedavi bölümü bulunmaktadır." Bugünkü Fatih Camii'nin güneydoğusunda, yaklaşık on bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulmuş ve 1470 yılında hizmete girmiş olan Fatih Darüşşifası, birçok yangın ve zelzele felâketi geçirmiştir; fakat tamir edilerek 1924 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüştür. Bu yıldan sonra hastane, zamanla büsbütün yıkılmış ve yok edilmiştir ( Altınölçek, 2014). 1.8. Meme Kanseri Ve Müzik Çağdaş tıbbın ve insanın en önemli ve güncel sorunlarından biri olan kanser, tedavisindeki önemli gelişmelere karşın, tüm hastalıklar arasında en korkulan hastalık olmayı sürdürmektedir. Kanser tanısı konan birey, yaşam biçimindeki, beden imgesindeki, rol performansındaki ve sosyal etkileşimlerindeki değişikliklerle karşı karşıya kalırken, aynı zamanda da kaygı, öfke, suçluluk, ümitsizlik, çaresizlik, belirsizlik, yalnızlık, korku, yas ve bağımlılık gibi duygular yaşamaktadır. Bunların yanı sıra tedavi ile ilgili kaygılar, operasyon sonrası gelişebilen fiziksel, ruhsal ve ekonomik sorunlar, hastalığı kabullenememe, libido kaybı, radyoterapi ve kemoterapiye bağlı yan etkiler gibi birçok ve çok yönlü etkenlerle kanser hastasının ruhsal dengesini bozar. Bu nedenle kanser, tıbbi-fiziksel bir hastalık olmasının yanında, ruhsal ve psikososyal açıdan birçok sorunu da kapsayan bir hastalıktır. (Yıldırım, S.ve Gürkan, A. 2007). Müziğin kanser hastaları üzerindeki iyileĢtirici gücüne oldukça önem verilmektedir. Fakat müzik terapi yada diğer adıyla müzikle tedavi yöntemi yalnızca hastalara müzik dinletilmesi değildir. Hastanın birebir müzik ortamında bulunuyor olması gerçek bir terapi niteliğindedir. Psikolojik ve sosyolojik anlamda birçok problemle karĢı karĢıya kalmıĢ hastalar için müzik yapmak, Ģarkı söylemek bir tür kendini ifade edebilme durumudur. Kanser tedavisinde kullanılan birçok yöntem ağrılı olmakla birlikte, bireylerdeki kaygı 11 durumunu oldukça yükseğe çıkarmaktadır. “Müzik, ruh sağlığının sigortasıdır” diyen Aydoğan, müziğin bir çeĢit terapi yöntemi olduğunun önemini vurgulamıĢtır (Aydoğan, 2007). Müzikle Tedavi, ruhsal ve bedensel sorunları olan çocukların ve yetişkinlerin psikiyatrik durumlarını belirlemede yol gösterici bir iletişim yöntemidir. Diğer yandan müzikle tedavi, toplumdaki sosyal ilişkilerin geliştirilmesi, bireylere güven duygusunun kazandırılması ve bedensel sorunları olan bireylerin fiziksel egzersizleri kolaylıkla gerçekleştirebilmeleri açısından önem taşımaktadır (Gençel 2006). Günümüzde özellikle kanser hastaları üzerinde yapılan birçok araĢtırma müziğin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisini kanıtlar niteliktedir. Kanser hastalarının kemoterapi vb. tedavi durumlarına bağlı olarak yaĢadıkları stres ve kaygı durumunun müzikle en aza indirgendiği görülmektedir. O’Callaghan ve Clare’ nin belirttiğine göre, Curtis ve Wittall tarafından yapılan çalışmalar, müzik terapisinin palyatif bakım hastalarında ağrıyı azalttığını ve rahatlamaya yardım ettiğini belirtti. (O‟Callaghan‟dan aktaran Yıldırım, S.ve Gürkan, A. 2007). Beck, ses yada müziğin kanserle ilişkili ağrı algısı üzerinde önemli değişikliklere neden olduğunu bildirmiştir. Müzik Terapisi, onkoloji hastalarında uzun dönem ve terminal dönem hastalıklarla ilişkili olan ağrının döngüsel doğasını kırmak, sıkıntı belirtilerini ve ağrının farkındalığını azaltmak için kullanılmıştır. (Beck‟ten aktaran Yıldırım, S.ve Gürkan, A. 2007). Bireylerin kanser hastalığı ile yüz yüze geldiği andan itibaren yaĢadığı sorunların müziksel aktivitelerle en aza indirgenebileceği düĢünülmekte ve bu konuda bazı çalıĢmalar yürütülmektedir. Alınan ilaçlar ve kemoterapinin de birlikte getirmiĢ olduğu ağrı, öfke ve kaygı durumu bireylerin bu sürecini sağlıklı bir psikoloji ile atlatabilmesini oldukça güçleĢtirir. Bu noktada bireylerin kendilerine iyi geleceğini düĢündükleri sosyal bir aktivite içinde aktif olmaları hastaların iyileĢme gücünü arttıracağı düĢünülmektedir. Birlikte müzik yapma ve bir topluluğa ait olma düĢüncesi kanser hastalarının psikolojik ve sosyal anlamda birbirleriyle olan iletiĢimlerini güçlendirmekte ve hastalıklarının getirmiĢ olduğu birçok olumsuz sebepten uzaklaĢmalarını sağlamaktadır. 1.9. Farkındalık Korosu Farkındalık Korosu, Rotary‟nin 2007 senesinde Prof. Dr. Selma Tükel‟in danıĢmanlığında baĢlattığı ve etkinlikleriyle 25,000 kadına ulaĢtığı, “Meme Kanserinde Erken Tanının Önemi” baĢlıklı projenin sosyal ayağını oluĢturmak üzere kurulmuĢtur. Ekim 2008‟de Rotaryen Pınar Ayhan tarafından kurulan koro, Sevda Cenap And Müzik Vakfı Kadınlar Korosu ġefi Cihan Can tarafından eğitiliyor. Meme kanseri tedavisi gören, yaklaĢık 40 hanımdan oluĢan “Rotary Farkındalık Korosu”nun amacı, Meme Kanseri‟nde Erken Tanı konusunda farkındalık yaratmak ve hayata bağlılığın önemini seslendirmek. Hikayelerini müzikle unutup, kadınlar adına güzel bir misyonu basarıyla sürdürmekte, müzikle sevgi ve dostluk iliĢkileri kurmaktadırlar. (http://farkindalikkorosu.blogspot.com.tr/) 12 1.9.1. Problem Durumu Müziğin her yaĢtaki bireyler üzerinde bazı psikolojik ve sosyal etkileri bulunduğu bilinmekte olup bunun dıĢında insan sağlığı açısından önemi de göz ardı edilmemektedir. Çağın hastalığı olarak nitelendirilen Kanser hastalığının tedavi sürecinde müziğin kullanılmasının hasta üzerinde olumlu etkiler yaratacağı düĢünülmektedir. Müzik Terapi adı altında birlikte Ģarkı söyleme aktivitesinin kanser hastaları üzerindeki etkisinin incelenmesi, müziğin bireyler üzerindeki olumlu psikolojik ve sosyal durum değiĢimlerini görmek açısından yararlı olacaktır. Bu araĢtırmanın amacı, hastaların koro gibi toplu bir müziksel aktiviteye katılmıĢ olmasıyla birlikte müziğin bireylerde oluĢturduğu psikolojik ve sosyal değiĢimlerinin incelenmesidir. Ülkemizde müzik aracılığı ile tedavilerine devam eden kanser hastalarının psikolojik ve sosyal durumlarının incelenmesine yönelik bir problem oluĢturulmuĢtur. Müziğin meme kanseri hastaları üzerinde psikolojik ve sosyal bir etkisi bulunmakta mıdır? 1.9.2. Problem Cümlesi Koro eğitiminin meme kanserli bireyler üzerindeki psikolojik ve sosyal durumlarına iliĢkin koro elemanlarının görüĢleri nelerdir? 1.9.3. Alt Problemler Meme kanserli bireylerin; 1. KiĢisel özellikleri nelerdir? 2. Koroya katılmadan önceki psikolojik durumları ile ilgili görüĢleri nelerdir? 3. Koroya katılmadan önceki sosyal durumları ile ilgili görüĢleri nelerdir? 4. Koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumları ile ilgili görüĢleri nelerdir? 5. Koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüĢleri nelerdir? 6. Koro Ģefinin koro elemanlarına yaklaĢımına iliĢkin görüĢleri nelerdir? 13 7. Müziğin hayatlarındaki etkisiyle ilgili görüĢleri nelerdir? 1.9.4. AraĢtırmanın Amacı Bu araĢtırmanın amacı, müziğin ve Ģarkı söylemenin meme kanseri hastaları üzerindeki psikolojik ve sosyal etkisinin araĢtırılmasıdır. Böylelikle bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik ve sosyal durumları ile koroya katıldıktan sonraki psikolojik ve sosyal durumları karĢılaĢtırılacaktır. Bu amaca ulaĢmak amacıyla kanser hastalarının koroya katılmadan önce ve koroya katıldıktan sonraki psikolojik ve sosyal durumları anket soruları ile belirlenmiĢtir. 1.9. 5. AraĢtırmanın Önemi Ülkemizde müzik terapi ile ilgili birçok araĢtırma bulunmaktadır. Bu araĢtırmalar müzikle tedavi yönteminin yüzyıllar öncesine dayandığını göstermektedir. Günümüzde de birçok hastane ve sağlık merkezi, çeĢitli hastalıklar için tedavi yöntemi olarak müziği kullanmakta ve olumlu sonuçlar almaktadır. Bunlar incelendiğinde, hastalar üzerinde çeĢitli yollar ile kullanılan müziğin hastanın psikolojik ve sosyal açıdan sağlık durumunu etkilediği görülmektedir. Kanser, tüm dünyada sıklığı giderek artan bir sağlık problemidir. Kanser hastalarında psikolojik stres, hastalığın klinik seyri sırasında değiĢen düzeylerde gözlenmektedir. (Çokmert, YavuzĢen ve Ünek, 2011). Yapılan araĢtırmalarda kanser tedavilerinin kiĢinin yaĢam kalitesini bozduğu saptanmıĢ, bireylerin tedavi süreçlerinin oldukça ağrılı ve kaygılı geçtiği belirlenmiĢtir. Bu yüzden Ģarkı söylemenin, bireylerin kaygı düzeylerini en aza indirgeme, onları sosyal ortama hazırlama ve hastalıklarıyla baĢ etme sürecinde bireye, psikolojik ve sosyal bakımdan destek sağlama gibi etkilerinin olduğundan söz edilebilmektedir. Müziğin kanser hastaları üzerindeki psikolojik ve sosyal etkisinin araĢtırılması, müzik aracılığı ile bir araya getirilecek kanser hastası bireylerin, tedavi sürecinde yaĢadıkları birçok sıkıntının müzik yoluyla en aza indirgenebileceği düĢünülmesi açısından önemlidir. 1.9.6. Varsayımlar Bu AraĢtırmada; 1. Betimsel yöntemin araĢtırmaya uygun olduğu varsayılmıĢtır. 14 2. Seçilen çalıĢma gurubu (koro) evreni temsil etmektedir. 1.9.7. Sınırlılıklar AraĢtırma; 1.Ankara Sevda Cenap And Müzik Vakfı Farkındalık Korosu‟ndaki 2014-2015 yılı meme kanserli koristleri ile sınırlıdır. 2.Kullanılan istatistiki yöntem ile sınırlandırılmıĢtır. 3.Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü yönetmeliğinde belirtilen süreyle sınırlandırılmıĢtır. 1.9.8. Tanımlar Terapi: Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme iĢi, sağaltım (TDK [Türk Dil Kurumu],). Psikoterapi: Hekimin hastayı etkilemek için kullandığı söz veya davranıĢa dayalı psikolojik yöntemlerin bütünü (TDK(TDK [Türk Dil Kurumu]). Müzik Terapi: Dünya Müzik Terapisi Federasyonu (World Federation of Music Therapy, Bulletin, 1, July, 1997, s.1) müzik terapiyi Ģu Ģekilde tanımlamaktadır: Müzik terapisi, bir müzik terapistinin bir danıĢan (client) veya grupla, onların fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal ve kognitif ihtiyaçlarına karĢılık verebilmek adına iletiĢim, diyalog, öğrenim, mobilizasyon, ifade, organizasyon ve bunlarla iliĢkili diğer terapötik amaçları gerçekleĢtirebilmek ve kolaylaĢtırmak amacıyla planlı bir süreçte müzik ve/veya müzikal unsurları (ses, ritim, melodi ve armoni) kullanmasıdır (Aydın, 2014). Kanser: Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeĢitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluĢan 100'den fazla hastalık grubudur. Çok çeĢitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dıĢı çoğalması ile baĢlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir (Türkiye Halk Sağlığı Kurumu , 2015). 15 1.10. Ġlgili AraĢtırmalar Güner, 2007 yılında Karadeniz AraĢtırmaları Sayı 12‟de (syf 99-112) ‟‟Müziğin Tedavideki Yeri Önemi ve ġekli‟‟ adlı araĢtırmasında; modern bilimin, çok yönlü varlık olan insanı, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik olmak üzere bir bütün olarak kabul ettiğini belirtmektedir. Sosyal bir varlık olan insanın biyolojik ihtiyaçlarının yanında sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçları da bulunduğunu belirten Güner, bir insanın sağlıklı addedilebilmesi için eĢ zamanlı olarak her üç yönden de sağlıklı olabilmesi gerektiğini belirtir. Ġlaç tedavilerinin yanı sıra hastanın ruhsal açıdan dengeli hale getirilmesi konusuna değinen Güner, Batı dünyasında ilk defa II. Dünya SavaĢı yıllarında uygulanmaya baĢlayan müzikle tedavi Ģeklinin yavaĢ yavaĢ geliĢtiğini ortaya koymuĢtur. Müziğin sadece tedaviyi destekler nitelikte olduğu görüĢüne karĢı olan Güner, müzik ile tedavide müziğin tam merkezde yer aldığını belirtmektedir. Ġslamiyet öncesi Türk kültürünün M.Ö 3000‟li yıllara kadar uzanan oldukça geniĢ bir zaman dilimini kapsadığını dile getiren Güner, bu dönemi konu alan çalıĢmalarda müziğin çok erken çağlarda bile Türk Kültürü içerisinde önemli bir yeri olduğunu belirtmiĢtir. AraĢtırmasında Ġslam Medeniyetinde Müzik ve Müzik ile Tedavi konusuna da değinen Güner, hem hekim hem müzikolog kimlikleriyle Ġslam tarihinin önemli kilometre taĢlarından olan Zekeriya Er- Razi (851-932), Farabi (870-950) ve Ġbni Sina (980-1037)‟ nın müziğin tedavi edici etkisini incelediklerini vurgulamıĢtır. Güner araĢtırmasında, Modern Tıpta önemli yer alan Müzikle Tedavinin öncülüğünü Orta Asya Türklerinin yaptığını, sonradan ise bu anlayıĢı Selçuklu ve Osmanlı Türklerinin geliĢtirdiğini, Batıda ise bundan yüzyıllar sonra benimsendiğini belirtmiĢtir. Gençel, (2006) “Müzikle Tedavi‟‟ adlı araĢtırmasında, insan yaĢamının her döneminde rahatlatıcı bir gücü olduğuna inanılan müziğin geçmiĢten günümüze birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını vurgulamıĢtır. Müzikle Tedavi uygulamasının ilk olarak 9. Yüzyılda baĢladığını belirten Gençel, bu süreçte müzikle tedavi uygulamalarında çeĢitli yöntemlerden yararlanıldığını dile getirmiĢtir. Gençel araĢtırmasında, iyi düzenlenmiĢ müzik icraatının hastaların sıkıntılarını gidererek, sosyal iliĢkilerinin kuvvetlendirilmesine yardımcı olacağını vurgulamıĢtır. Önemli bir tedavi yöntemi olan müziğin, tek baĢına yarar sağlayacak bir tedavi aracı olmadığını belirten Gençel, müziğin hastaya tıbbi tedavilerle birlikte sunulduğunda yarar sağlayabileceğini dile getirmiĢtir. Dündar, 2011 yılında, „‟ Pediatri kliniğindeki hemĢire ve doktorların, müziğin klinikte kullanımı hakkındaki düĢünceleri‟‟ (12(3), 011-015) konulu araĢtırmasında, müzik dinlemenin ağrı ve anksiyete durumlarında rahatlama, hastanede yatmanın azalması, kalp 16 atımı ve davranıĢ değiĢiklikleri gibi kısa dönemli fiziksel yanıtlar üzerinde pozitif etkileri olduğu durumlarını belirtmiĢtir. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre, araĢtırmaya katılan hemĢire ve doktorların %76.7si‟nin çalıĢma ortamlarında sürekli olarak müzik yayını istedikleri tespit edilmiĢtir. Katılımcıların %90‟ının servislerindeki hastalara müzik terapisini önerdikleri ve %60‟ının müzik terapisinin hastalara her gün uygulanması gerektiğini belirttiği görülmektedir. AraĢtırmaya katılan hemĢire ve doktorların %96,7‟si müzik terapisinin ağrıyı azaltmaya,%93,3‟ ü hastaneye yatmada baĢ etmeye yardım ettiğini belirtmiĢlerdir. Uçan ve Ovayolu, 2006 yılında Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi‟nde yayınlanan „‟Müzik ve Tıpta Kullanımı‟‟ adlı makalelerinde müzikle tedavi tarihinin tıp kadar eskiye dayandığını ve günümüzde araĢtırmacıların müzikle tedavinin ağrısız, güvenli, ucuz ve yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemi olduğunu belirttiklerini dile getirmiĢlerdir. Müziğin geçmiĢten günümüze çeĢitli tıbbi tedavilerdeki kullanımlarını araĢtıran Uçan ve Ovayolu, hastalara yapılacak birçok giriĢimde müziğin kullanılması gerektiğini ve sağlık çalıĢanlarının da müzikle tedavi yöntemi hakkında bilgilendirilmelerinin önemini vurgulamıĢlardır. 17 18 BÖLÜM II YÖNTEM Bu bölümde araĢtırmanın modeli, evreni, örneklemi, veri toplama araçları, bu araçların geçerlik ve güvenirlikleri, verilerin toplanması ve elde edilen verilerin analizinde kullanılan istatistiksel tekniklere yer verilmiĢtir. 2.1. AraĢtırmanın Modeli Betimsel yöntemler, temelde var olan durumu betimlemeye, tasvir etmeye yönelik olan yöntemlerdir.(Bacanlı, 2007, s.26). Bu araĢtırma, koroya katılmanın meme kanserli hastaların psikolojik ve sosyal durumlarını belirlemeye yönelik betimsel bir çalıĢmadır. 2.2. Evren ve Örneklem Bu araĢtırmanın evrenini meme kanseri hastalarının bulunduğu Sevda Cenap And Müzik Vakfı Farkındalık korosu oluĢturmaktadır. Evrenin tümüne ulaĢılabilir olduğu gerekçesiyle araĢtırmanın örneklemi de Sevda Cenap And Müzik Vakfı Farkındalık korosudur. Bu korodaki tüm koristler örneklem gurubuna dahil edilmiĢtir. Koroda 34 korist bulunmaktadır. 2.3. Veri Toplama Aracının GeliĢtirilmesi Bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik ve sosyal durumları ile koroya katıldıktan sonraki psikolojik ve sosyal durumlarını karĢılaĢtırmak amacıyla 40 anket sorusu hazırlanmıĢtır. Uzman görüĢü ile soru sayısı 30‟a, pilot uygulama sonucunda ise 28‟e indirilmiĢtir. 2.4. Verilerin Toplanması ve Çözümlenmesi Sevda Cenap And Müzik Vakfı Farkındalık korosunun çalıĢmalarına katılan koristlere anket uygulanmıĢ, anket sorularının çözümlenmesinde betimsel istatistik kullanılmıĢ, frekans ve yüzde olarak ifade edilmiĢtir. 19 20 BÖLÜM III BULGULAR VE YORUM Meme Kanserli Bireylerin KiĢisel Özellikleri Ġle Ġlgili Bulgular; Yaşınız 9% 18-25 25-35 35-45 91% 45 ve üzeri ġekil 1. YaĢınız Elde edilen bulgulara göre; koroda bulunan 35 kiĢiden 3‟ünün 35-45 yaĢ arası, 31‟inin 45 yaĢ üzeri olduğu ortaya çıkmıĢtır. Farkındalık korosunda 18-35 yaĢ arası korist bulunmamaktadır. Ne zamandır farkındalık korosunda bulunuyorsunuz? 6% 9% 1-6 ay 6-12 ay 53% 32% 1-3 yıl 3-5 yıl ġekil 2. Ne zamandır farkındalık korosunda bulunuyorsunuz 21 AraĢtırma sonucuna göre 2 kiĢinin 1-6 ay, 3 kiĢinin 6-12 ay, 11 kiĢinin 1-3 yıl, 18 kiĢinin ise 3-5 yıl arası koroda bulundukları ortaya çıkmıĢtır. Çalışmalara düzenli olarak katılıyor musunuz? 0 Evet Hayır 100% ġekil 3. ÇalıĢmalara düzenli olarak katılıyor musunuz Farkındalık korosu koristlerinin tamamının „‟ ÇalıĢmalara düzenli olarak katılıyor musunuz? „‟ sorusuna olumlu cevap vermesi, koristlerin koroya gönüllü olarak katıldıklarını destekler niteliktedir. Farkındalık korosuna katılma fikrini nasıl edindiniz? 3% Gazete İnternet 53% 44% Çevremden duydum Diğer ġekil 4. Farkındalık korosuna katılma fikrini nasıl edindiniz Koristlerin, tamamen meme kanserli kadınlardan oluĢan Farkındalık korosuna katılma fikirlerini nasıl edindikleri ile ilgili sorulan soruda, 1 kiĢinin internet, 15 kiĢinin çevre tarafından, 18 kiĢinin ise diğer yollar aracılığı ile koro hakkında bilgi sahibi oldukları ortaya çıkmıĢtır. 22 Eğitim durumunuz nedir? 3% 6% 15% İlkokul Ortaokul Lise Üniversites Diğer 76% ġekil 5. Eğitim durumunuz nedir? Koroda bulunan koristlerin bilinç düzeylerinin de anlaĢılması açısından sorulan eğitim durumları ile ilgili sorunun sonucunda, 1 kiĢinin ortaokul, 5 kiĢinin lise, 26 kiĢinin üniversite, 2 kiĢinin de diğer yanıtını verdiği görülmektedir. 23 Bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik durumları ile ilgili görüĢleri; Yakınlarımla ve çevremdeki başka bireylerle uyum problemi yaşıyordum. 6% 6% 0 Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 21% Kararsızım Katılmıyorum 67% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 6. Yakınlarımla ve çevremdeki baĢka bireylerle uyum problemi yaĢıyordum ġekil 6‟ da görüldüğü üzere „‟Yakınlarımla ve çevremdeki baĢka bireylerle uyum problemi yaĢıyordum‟‟ sorusuna katılımcıların %6‟sı Tamamen Katılıyorum, %6‟sı Katılıyorum, %21‟i Katılmıyorum, %67‟si ise Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Bu durumda katılımcıların çoğunun koro çalıĢmalarına katılmadan önce yakınlarıyla ve çevrelerindeki baĢka bireylerle uyum problemi yaĢamadıkları anlaĢılmaktadır. AraĢtırmada meme kanseri hastası bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik durumları ile ilgili 7 soru sorulmuĢtur. ġekil 6‟da görüldüğü üzere, araĢtırmaya baĢlamadan önceki beklenti ve öngörülerin aksine koristler koroya katılmadan önce yakınlarıyla ve baĢka bireylerle herhangi bir uyum problemi yaĢamadıklarını belirtmiĢtir. Katılımcıların sosyokültürel durumlarının ve bilinç düzeylerinin yüksek olması kanser hastalığına bakıĢ açılarını etkilemektedir. Koroya katılmadan önce çevresiyle uyum problemi yaĢamadığını belirten katılımcıların, koroya katıldıktan sonraki durumları ile ilgili görüĢlerine iliĢkin ġekil 15‟te „‟ArkadaĢlarımla uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutluyum‟‟ sorusuna olumlu cevap verdiği görülecektir. 24 Özgüven eksikliği yaĢıyordum 6% Tamamen Katılıyorum 9% Katılıyorum Kararsızım 24% Katılmıyorum 61% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 7. Özgüven eksikliği yaĢıyordum ġekil 7‟de görüldüğü üzere „‟ Özgüven eksikliği yaĢıyordum‟‟ sorusuna koristlerin % 6‟sı Katılıyorum, %9‟u Kararsızım, %23‟ü Katılmıyorum, %61‟i Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmanın sonucunda koristlerin çoğu koroya katılmadan önce özgüven eksikliği yaĢamadıklarını dile getirmiĢtir. Bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik durumu ile ilgili bu soruda elde edilen verilere göre „‟Özgüven eksikliği yaĢıyordum‟‟ sorusuna katılımcıların büyük çoğunluğu „‟katılmıyorum‟‟ cevabı vermiĢtir. AraĢtırmada meme kanseri hastalığının hastalar üzerinde yaratabileceği düĢünülen özgüven problemi ile ilgili soruya katılımcıların sadece %5,88‟inin olumlu yanıt vermesinden dolayı koroda bulunan meme kanseri hastalarının herhangi bir özgüven problemi yaĢamadıkları ortaya çıkmıĢtır. Yapılan araĢtırmalarda, kanser hastalarında, hastalığın tanısı ve tedavi sürecinde çoğunlukla özgüven eksikliği probleminin görüldüğü tespit edilmiĢtir. Farkındalık korosu koristlerine yöneltilen „‟Özgüven eksikliği yaĢıyordum‟‟ sorusuna öngörülenin aksine olumsuz cevap verilmesinin nedeninin, katılımcıların kanser ile ilgili bilinç düzeylerinin yüksek olmasından kaynaklandığı düĢünülmektedir. ġekil 14‟te ġekil 7‟ye karĢılık olarak sorulan „‟Kendime olan güvenim arttı‟‟ sorusuna katılımcıların olumlu cevap verdiği ve koroya katıldıktan sonra özgüvenlerinin arttığını kabul ettikleri görülecektir. 25 Karamsardım 6% 6% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 38% Kararsızım 26% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum 24% ġekil 8. Karamsardım ġekil 8‟de görüldüğü üzere, „‟ Karamsardım‟‟ sorusuna koristlerin ; % 6‟sı Tamamen Katılıyorum, % 6‟sı Katılıyorum, %26‟sı Kararsızım, % 24‟ü Katılmıyorum, % 38‟i Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmanın sonucunda koristlerin büyük bir çoğunluğu katılmıyorum ve kesinlikle katılmıyorum cevaplarını vererek koroya katılmadan önce karamsar olduklarını düĢünmemektedirler. Elde edilen verilere bakıldığında koroya katılmadan önce karamsar olduğunu düĢünen ve dile getiren katılımcılar yüzdelik dilimin %12‟sini oluĢtururken, % 26‟sı da kararsız olduklarını dile getirmiĢlerdir. Katılımcıların % 62‟si 3.soruya katılmıyorum cevabı vererek çoğunluğu sağladığından dolayı koristlerin hastalıkları boyunca daha karamsar oldukları düĢüncesini kabul etmediklerini ortaya çıkarmıĢtır. Koroya katılmadan önce hastalıkları süresince karamsar olmadıklarını belirten koristlerin, koroya katıldıktan sonraki görüĢlerine iliĢkin sorulan „‟Artık daha iyimser ve pozitifim‟‟ sorusuna olumlu cevap verdikleri görülecektir. Buna bağlı olarak, 34 koriste yöneltilen koroya katılmadan önce hastalıklarıyla ilgili karamsar oldukları düĢüncesine koristlerin çoğunun katılmadığı fakat koroya katıldıktan sonra kendilerini daha iyimser ve pozitif buldukları ortaya çıkmıĢtır. 26 Sürekli hastalığımı düşünüyordum 3% 3% 6% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum Kararsızım 50% Katılmıyorum 38% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 9. Sürekli hastalığımı düĢünüyordum ġekil 9‟da görüldüğü üzere „‟Sürekli hastalığımı düĢünüyordum‟‟ sorusuna koristlerin; %3‟ü Tamamen Katılıyorum, %6‟sı Katılıyorum, %3‟ü Kararsızım, %38‟i Katılmıyorum, % 50‟si Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmanın sonucunda araĢtırmaya katılan koristlerin çok büyük bir kısmı koroya katılmadan önce sürekli hastalıklarını düĢünmediklerini dile getirmiĢlerdir. Bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik durumlarını değerlendirmeye yönelik sorulan soruların bir diğeri olan „‟sürekli hastalığımı düĢünüyordum‟‟ sorusuna, koristlerin sadece %9‟u katıldıklarını dile getirmiĢ ve yapılan araĢtırmanın sonucunda elde edilen verilere göre araĢtırmaya baĢlamadan önceki beklenti ve öngörülerin aksine bir sonuç çıktığı görülmektedir. Bireylerde kanser hastalığı süresince ortaya çıkabilecek psikolojik problemlerden bir diğeri olan kendini soyutlama durumu, hastanın sürekli olarak hastalığını düĢünmesine ve hastalık sürecini oldukça zorlu geçirmesine sebep olmaktadır. Bu durum göz önüne alınarak sorulan „‟sürekli hastalığımı düĢünüyordum‟‟ sorusuna katılımcıların olumsuz cevap vermesine karĢılık ġekil 16‟da sorulan „‟Beni güncel kaygılarımdan uzaklaĢtırıyor‟‟sorusuna katılımcıların olumlu cevap verdiği görülecektir. 27 Koroya katımadan önce hiç kimsenin beni anlamadığını, benim gibi hissetmediğini düşünüyordum 3% 12% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 12% Kararsızım 53% Katılmıyorum 20% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 10. Koroya katımadan önce hiç kimsenin beni anlamadığını, benim gibi hissetmediğini düĢünüyordum ġekil 10‟da görüldüğü üzere „‟Koroya katılmadan önce hiç kimsenin beni anlamadığını, benim gibi hissetmediğini düĢünüyordum‟‟ sorusuna koristlerin, %12‟si Tamamen Katılıyorum, %3‟ü Katılıyorum, %12‟si Kararsızım, %20‟si Katılmıyorum, %53‟ü Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırma sonucunda koristlerin çoğu koroya katılmadan önce kimsenin kendileri gibi düĢünüp hissetmediği görüĢüne katılmamaktadır. Kanser hastalığı ile birlikte bireylerde oluĢabilecek bazı psikolojik problemler düĢünülerek hazırlanan 7 sorudan 5.si olan „‟Koroya katılmadan önce hiç kimsenin beni anlamadığını, benim gibi hissetmediğini düĢünüyordum‟‟ sorusuna katılımcıların % 73‟ünün katılmıyorum cevabı vererek çoğunluğu oluĢturduğu görülmektedir. Bu durum incelendiğinde; koristlerin koroya katılmadan önce kendilerinin hiçbir Ģekilde anlaĢılmadığı ve kendileri gibi hissedilmediği düĢüncesine katılmadıkları ortaya çıkmıĢtır. Bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik durumlarını anlamaya yönelik koristlere yöneltilen bu sorudan da anlaĢıldığı üzere, koristler sanılanın aksine koroya katılmadan önce çevreleri tarafından anlaĢılmadıkları düĢüncesini kabul etmemektedirler. 28 Huzursuzdum 6% Tamamen Katılıyorum 18% Katılıyorum 44% Kararsızım Katılmıyorum 18% Kesinlikle Katılmıyorum 14% ġekil 11. Huzursuzdum ġekil 11‟de görüldüğü üzere „‟ Huzursuzdum‟‟sorusuna koristlerin % 6‟sı Tamamen Katılıyorum, %18‟i Katılıyorum, %18‟i Kararsızım, %14‟ü Katılmıyorum, %44‟ü Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Elde edilen verilere göre koristlerin %50‟sinden fazlası koroya katılmadan önce huzursuz oldukları sorusuna katılmıyorum ve kesinlikle katılmıyorum cevaplarını vermiĢlerdir. Yapılan araĢtırmada meme kanseri hastası olan bireylerin sosyal bir aktiviteye katılmadan önceki psikolojik durumlarını öğrenmek amacı ile sorulan „‟huzursuzdum‟‟ sorusuna koristlerin %58‟i olumsuz cevap verirken, %24‟ü de koroya katılmadan önce karamsar oldukları görüĢüne katılmaktadır. Kanser hastalığı ve bununla birlikte kanser hastalığının tedavi süreci bireyleri yoran, oldukça uzun ve yıpratıcı bir süreç olduğundan bireylerin yaĢamakta olduğu bazı psikolojik problemlerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bireylerin hastalıklarını öğrendikleri andan itibaren genel olarak huzursuz olmaları beklenilen bir durumken bu araĢtırmadan elde edilen verilere bakıldığında düĢünülenin aksine bireylerin % 18‟inin kararsız olmasıyla birlikte katılımcıların çoğunluğunun koroya katılmadan önce daha huzursuz oldukları düĢüncesini kabul etmediklerini görmekteyiz. 29 Kaygılarım oldukça fazlaydı 6% Tamamen Katılıyorum 18% 38% Katılıyorum Kararsızım 18% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum 20% ġekil 12. Kaygılarım oldukça fazlaydı ġekil 12‟de görüldüğü üzere „‟ Kaygılarım oldukça fazlaydı‟‟ sorusuna koristlerin %6‟sı Tamamen Katılıyorum, %18‟i Katılıyorum, % 18‟i Kararsızım, %20‟si Katılmıyorum, %38‟i Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırma sonucunda elde edilen verilere göre koristlerin çoğu koroya katılmadan önce kaygılarının fazla olduğu düĢüncesine katılmadıklarını dile getirmiĢlerdir. AraĢtırmada bireylerin psikolojik problemleri ile ilgili ele alınan sorulardan bir diğeri olan „‟kaygılarım oldukça fazlaydı‟‟ sorusundan elde edilen bilgilere bakıldığında, koristlerin %58‟inin bu düĢünceye katılmadıkları ortaya çıkmıĢtır. Kanser hastalığı kaygı durumu oldukça yüksek bir hastalıktır. Bireylerde hastalıkla birlikte ortaya çıkan bazı semptomların da etkisiyle iyileĢemeyeceğini düĢünme ve gelecek kaygısı yaĢama gibi bazı kaygı durumlarının sık olarak görüldüğü bilinmektedir. Fakat ġekil 12 incelendiğinde koristlerin koroya katılmadan önce kaygı durumlarının fazla olmasıyla ilgili soruya çoğunlukla katılmadıklarını belirtmelerinin, araĢtırmanın ilerleyen bölümlerinde araĢtırmaya farklı bir bakıĢ açısı getireceği düĢünülmektedir. 30 Bireylerin koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumları ile ilgili görüĢleri; Artık daha iyimser ve pozitifim 3% 6% Tamamen Katılıyorum 15% Katılıyorum 38% Kararsızım Katılmıyorum 38% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 13. Artık daha iyimser ve pozitifim ġekil 13‟te görüldüğü üzere„‟Artık daha iyimser ve pozitifim‟‟ sorusuna koristlerin; %38‟i Tamamen Katılıyorum, % 38‟i Katılıyorum, %15‟i Kararsızım, %3‟ü Katılmıyorum, %6‟sı Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırma sonucunda koristlerin büyük çoğunluğu koroya katıldıktan sonra daha iyimser ve pozitif olduklarını belirtmiĢlerdir. Koristlere, koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumları ile ilgili 7 soru yöneltilmiĢtir. Aktif Ģekilde bir müziksel aktivitenin içinde bulunmanın bireylerin yaĢantılarında olumlu değiĢikliklere sebep olacağı düĢünülerek yöneltilen„‟ Artık daha iyimser ve pozitifim‟‟ sorusuna tahmin edildiği üzere katılımcıların büyük çoğunluğu olumlu yanıt vermiĢtir. Kanser hastalıklarının ve tedavi süreçlerinin bireyler üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında bireylerde olumlu değiĢikliklere sebep olan aktivitelerin insan hayatı için oldukça önemli olduğu açıktır. AraĢtırmada koristlerin koro sayesinde daha iyimser, olumlu, pozitif bakabildiklerini dile getirmiĢ olmaları, bireylerin yaĢantılarındaki müziğin önemini kanıtlar niteliktedir. 31 Kendime olan güvenim arttı 3% 9% 9% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 41% Kararsızım Katılmıyorum 38% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 14. Kendime olan güvenim arttı ġekil 14‟te de görüldüğü üzere „‟Kendime olan güvenim arttı‟‟ sorusuna koristlerin %41‟i Tamamen Katılıyorum, %38‟i Katılıyorum, %9‟u Kararsızım, %9‟u Katılmıyorum, %3‟ü Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre koristler koroya katıldıktan sonra kendine olan güvenlerinin arttığı sorusuna büyük çoğunlukla kesinlikle katılıyorum ve katılıyorum cevaplarını vermiĢlerdir. Kanser hastalığı, birçok birey için güven problemi, endiĢe gibi durumlar yaratmaktadır. Hastalığın süreci boyunca yaĢanan bu olumsuzlukları en aza indirgemek bireylerin bu süreci daha iyi geçirmesini sağlamak, hastalığın seyri açısından da önemli olmaktadır. Buna bağlı olarak hastaların yoğun, ağrılı ve çoğunlukla kemoterapi altındaki tedavi süreçlerini psikolojik ve sosyal anlamda daha rahat ve olumlu düĢüncelerle geçirmelerini sağlamak amacıyla, bireylerin sosyal aktivitelere yönelmelerinin doğru olduğu düĢünülmektedir. AraĢtırmada bireylerin koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumları ile ilgili olan „‟Kendime güvenim arttı‟‟ sorusuna koristlerin %79‟u olumlu cevap vererek, bu düĢünceye katıldıklarını dile getirmiĢlerdir. 32 Arkadaşlarımla uyum içinde çalışıyor olmaktan mutluyum Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 35% Kararsızım Katılmıyorum 65% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 15. ArkadaĢlarımla uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutluyum ġekil 15‟te görüldüğü üzere „‟ArkadaĢlarımla uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutluyum‟‟ sorusuna koristlerin %65‟i Tamamen Katılıyorum, %36‟sı Katılıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre arkadaĢlarımla uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutluyum sorusuna olumsuz cevap veren bulunmamakta, tüm korislerin tamamen katılıyorum ve katılıyorum cevaplarını verdiği görülmektedir. Kanser hastalığında moralin oldukça önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Hastalık süresinden çok etkilenmeyen ve hastalığıyla barıĢık olan bireylerin yanı sıra; bu süreçte bunalan, yorulan, kendini dıĢ dünyaya kapatan ve iletiĢimden kaçan bireylerin de olduğu bilinmektedir. Bu durumda bireylerin bir gruba dahil olma ve aktif olarak çalıĢma hali bireylerden psikolojik anlamda olumlu sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Uyum ve huzur gibi kelimelerin önemli yer tuttuğu kanser hastalığında bireylerin birbirine destek olması psikolojik alanda iyileĢme sürecini de hızlandıracaktır. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre‟‟ ArkadaĢlarımla uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutluyum‟‟ sorusuna hiçbir koristin olumsuz cevap vermediği, koristlerin tümünün olumlu cevap verdiği görülmektedir. Elde edilen verilere bakıldığında da koristlerin koroda arkadaĢlarıyla birlikte uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutlu olduğu görülmektedir. 33 Beni güncel kaygılarımdan uzaklaştırıyor Tamamen Katılıyorum 9% Katılıyorum 26% Kararsızım Katılmıyorum 65% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 16. Beni güncel kaygılarımdan uzaklaĢtırıyor ġekil 16‟da görüldüğü üzere „‟Beni güncel kaygılarımdan uzaklaĢtırıyor‟‟sorusuna koristlerin %65‟i Tamamen Katılıyorum, % 26‟sı Katılıyorum,%9‟u Kararsızım cevabını vermiĢtir. AraĢtırmada koristlerin çok büyük bir kısmı koroya katıldıktan sonra kendilerinin güncel kaygılardan uzaklaĢtığını belirtmiĢlerdir. Her bireyin günlük yaĢamda sıkıntı yaĢadığı ve kaygılandığı birçok sebebinin bulunduğu göz önünde bulundurularak, bu durumun kanser hastası bireyler için çok daha ağır olduğunu belirtmek mümkündür. Yapılan araĢtırmalarda kanser hastalarının kaygı durumunun çok yüksek olduğu ve bunu sosyal alanda yapılan bazı çalıĢmaların azalttığı ortaya çıkmaktadır. Bireylerin koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumlarını araĢtırmaya yönelik hazırlanan bu bölümde sorulan‟‟ beni güncel kaygılarımdan uzaklaĢtırıyor‟‟ sorusuna koristlerin olumsuz cevap vermemiĢ olup %91‟inin olumlu cevap vermesi müziğin kanser hastalarını güncel kaygılarından uzaklaĢtırdığı düĢüncesini kanıtlar niteliktedir. 34 Kendimi daha huzurlu hissediyorum 3% 3% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 35% Kararsızım 59% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 17. Kendimi daha huzurlu hissediyorum ġekil 17‟de görüldüğü üzere „‟Kendimi daha huzurlu hissediyorum‟‟ sorusuna koristlerin %59‟u Tamamen Katılıyorum, %35‟i Katılıyorum, %3‟ü Kararsızım, %3‟ü ise Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. AraĢtırma sonucunda elde edilen verilere göre koristlerin çok büyük bir çoğunluğu koroya katıldıktan sonra kendilerini daha huzurlu hissettiklerini dile getirmiĢlerdir. Müziksel aktiviteler bireylerin mutluluğu ve huzuru açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum kanser hastalığı ile mücadele eden bireylerin yaĢamlarında çok daha önemli olup, bireylerin tedavi aldıkları süre boyunca yaĢadıkları ve karĢılaĢtıkları psikolojik anlamdaki bazı zorluklara karĢı müziksel bir mücadeledir diyebiliriz. Bireylerin bu zorlu süreçte sürekli stres ve kaygı içinde olması tedavinin seyrini olumsuz yönde etkilemektedir. Buna bağlı olarak bireyleri, kaygılarından arınmıĢ ve biraz daha huzurlu hissettirmek adına sosyal aktivitelere yönelmelerini sağlamak hastalık sürecini olumlu yönde etkileyecektir. Bireyler koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumları ile ilgili „‟Kendimi daha huzurlu hissediyorum‟‟ cümlesine katılarak, müziğin kendilerine iyi geldiği düĢüncesini desteklemiĢlerdir. 35 Etrafımdaki insanların da benim gibi düşünüyor ve hissediyor olduğunu bilmek beni mutlu ediyor 6% 3% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 26% Kararsızım 65% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 18. Etrafımdaki insanların da benim gibi düĢünüyor ve hissediyor olduğunu bilmek beni mutlu ediyor ġekil 18‟de görüldüğü üzere „‟ Etrafımızdaki insanların da benim gibi düĢünüyor ve hissediyor olduğunu bilmek beni mutlu ediyor‟‟ sorusuna koristlerin %65‟i Tamamen Katılıyorum, %26‟sı Katılıyorum, %6‟sı Kararsızım, %3‟ü Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. AraĢtırmada koristlerin %90‟ı etraflarındaki insanların da kendileri gibi düĢünüyor ve hissediyor bilmelerinin kendilerini mutlu ettiklerini dile getirmiĢlerdir. Yapılan araĢtırmalarda kanser teĢhisi konan bireylerin kaygı durumunun artması, kötümser düĢünme, yıprandığını hissetme gibi olumsuz düĢüncelerinin yanı sıra psikolojik anlamda eksikliğini hissettiği ya da hissedebileceği bir diğer konunun da yalnız kaldığını ve baĢkaları tarafından anlaĢılmadığını düĢünme olduğu ortaya çıkmıĢtır. Böyle bir durumda hastanın kendisini yalnız hissetmemesi ve rahat, huzurlu, mutlu hissetmesi adına yapılabilecek her türlü sosyal aktivitenin, hastanın psikolojik durumunu iyileĢtireceği düĢüncesi oldukça doğrudur. Ankette yöneltilen 18.sorudan elde edilen bulgulara bakıldığında koro sayesinde bir araya gelen meme kanseri hastası bireylerin etraflarındaki insanların da kendileri gibi düĢündükleri ve hissettikleri düĢüncesini doğruladığı görülmektedir. Buradan da anlaĢıldığı üzere meme kanseri hastalığını bilen, tanıyan ve yaĢayan bireylerin koro sayesinde bir araya gelmelerinin birbirleri için bir destek unsuru olduğu gözlemlenmiĢtir. 36 Eskiye oranla hastalığımı daha az düşünüyorum 9% 9% Tamamen Katılıyorum 29% Katılıyorum 12% Kararsızım Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum 41% ġekil 19. Eskiye oranla hastalığımı daha az düĢünüyorum ġekil 19‟da görüldüğü üzere „‟Eskiye oranla hastalığımı daha az düĢünüyorum „‟ sorusuna koristlerin % 41‟i Kesinlikle Katılıyorum, %29‟u Katılıyorum, % 12‟si Kararsızım, %9‟u Katılmıyorum, % 9‟u Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre „‟Eskiye oranla hastalığımı daha az düĢünüyorum‟‟ sorusuna koristlerin %70‟inin olumlu cevap verdiği görülmektedir. Bireylerin hobi olarak katıldıkları sosyal aktiviteler ve sanatsal uğraĢılar bireyleri güncel hayattaki birçok problemden uzaklaĢtırmaktadır. Bunun yanı sıra sosyal alanda kendilerini geliĢtiriyor olmaları bireylerde bir özgüven yaratmaktadır. Herhangi bir sağlık problemi olmayan bireylerin bile kendilerini daha iyi hissetme ve sosyal bir ortam oluĢturma amaçlı katıldığı bu sanatsal etkinlikler, hasta bireyler için çok daha önemli olup, gerçek bir terapi öğesi olarak kullanılabilmektedir. Birçok meme kanseri hastalığı ile mücadele eden kadını bir araya getiren koronun, bireylerin birbirlerine hastalık sürecinde her konuda destek olması ve fikir alıĢveriĢi sağlaması açısından oldukça önemli olmasının yanı sıra, hastalıklarının hayatlarının merkezi olmaktan kurtardığı görülmektedir. Yapılan araĢtırmada bireylerin koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumu ile ilgili katılımcılara yöneltilen „‟Eskiye oranla hastalığımı daha az düĢünüyorum‟‟ sorusuna alınan „‟katılıyorum‟‟ cevabının % 70 oranında olması, bireylerin koro etkinliği sayesinde hastalıklarını eskiye oranla daha az düĢünüp kaygılanma durumunu en aza indirgediğini göstermektedir. 37 Bireylerin koroya katılmadan önceki sosyal durumları ile ilgili görüĢleri; Sosyal çevre ve aktivitelere ilgim azalmıştı. 9% Tamamen Katılıyorum 26% Katılıyorum 24% Kararsızım Katılmıyorum 29% 12% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 20. Sosyal çevre ve aktivitelere ilgim azalmıĢtı ġekil 20‟de görüldüğü üzere „‟Sosyal çevre ve aktivitelere ilgim azalmıĢtı‟‟ sorusuna koristlerin %9‟u Tamamen Katılıyorum, %24‟ü Katılıyorum, %12‟si Kararsızım, %29‟u Katılmıyorum, % 26‟sı Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmada koristlerin yarısı koroya katılmadan önce sosyal aktivitelere ilgilerinin azaldığı kanısını onaylamamakta diğer yarısı ise kararsız olmakla birlikte katıldıklarını dile getirmiĢlerdir. Kanser hastalarının bedenlerindeki her değiĢim ruha yansır. Üzüntü, stres, kaygı durumları bireylerin ruh sağlığını etkileyen ve psikolojik ve sosyal anlamda kiĢide travmalara yol açan faktörlerdir. Buna bağlı olarak bu olumsuzlukların çoğalması bireylerdeki kanserin hızla yayılmasına yol açmaktadır. Tüm bu olumsuzluklar göz önüne alınarak, koristlere bireylerin koroya katılmadan önceki sosyal durumları ile ilgili 5 soru yöneltilmiĢtir. Bireylerin hastalıklarını öğrendikleri andan itibaren daha içe kapanık bir yaĢam tercih ettiği varsayıldığından sosyal çevre ve aktivitelere ilgileri azaldığı düĢünülmüĢtür. Bu doğrultuda katılımcılara yöneltilen „‟ Sosyal çevre aktivitelere ilgim azalmıĢtı‟‟ sorusuna sanılanın aksine katılımcıların sadece % 33‟ünün katıldığını ve % 55‟inin katılmadığını görmekteyiz. Elde edilen bulgular incelendiğinde bireylerin çoğunluğunun içinde bulundukları hastalık sürecinde öngörülenin aksine sosyal çevrelerine ilgileri azalmadığı ortaya çıkmıĢtır. 38 Sağlık sorunu yaşadığım andan itibaren koroya katılana kadar daha çok kendime ve hastalığıma odaklanmıştım Tamamen Katılıyorum 9% 27% Katılıyorum 31% 24% Kararsızım Katılmıyorum 9% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 21. Sağlık sorunu yaĢadığım andan itibaren koroya katılana kadar daha çok kendime ve hastalığıma odaklanmıĢtım ġekil 21‟de görüldüğü üzere „‟ Sağlık sorunu yaĢadığım andan itibaren koroya katılana kadar daha çok kendime ve hastalığıma odaklanmıĢtım‟‟ sorusuna koristlerin %9‟u Tamamen Katılıyorum, %31‟i Katılıyorum, %9‟u Kararsızım, %24‟ü Katılmıyorum, %27‟si Kesinlikle Katılmıyorum cevaplarını vermiĢtir. Elde edilen verilere göre katılımcıların sadece %40‟ının olumlu cevap vermiĢ olduğu görülmektedir. Çağımızın hastalığı olan kanser, bireylerin hayatlarının büyük ölçüde hatta bazı durumlarda tamamen değiĢmesine yol açmaktadır. Bu durumda kanser teĢhisi konan bireylerin sosyal hayatlarını da değiĢtirmesi ya da birçok sosyal etkinlikten mahrum kalıyor olması, bireylerin zorlu tedavi süreçlerini daha zor bir hale getirmektedir. Yapılan araĢtırmada katılımcılar, bu süreçte, kendilerinin koro gibi sosyal bir aktiviteye dahil olmalarının psikolojik ve sosyal anlamdaki olumlu katkılarının farkında olup, kendilerine her anlamda iyi geldiği düĢüncesini kabul ederken, öngörülenin aksine koroya katılmadan önceki durumları ile ilgili sorulara kötümser cevap vermedikleri de görülmüĢtür. Bireylerin koroya katılmadan önceki sosyal durumları ile ilgili koristlere yöneltilen „‟sağlık sorunu yaĢadığım andan itibaren koroya katılana kadar daha çok kendime ve hastalığıma odaklanmıĢtım‟‟ sorusuna verilen cevaplar incelendiğinde, meme kanseri hastası olan bireylerin koroya katılmadan önce kendilerini toplumdan soyutlaması ve tamamen hastalıklarına yöneldikleri gibi bir durumun katılımcıların çoğunluğu tarafından kabul edilmediği görülmektedir. 39 Arkadaş ortamımdan kendimi uzaklaştırdım 9% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 44% 26% Kararsızım Katılmıyorum 15% Kesinlikle Katılmıyorum 6% ġekil 22. ArkadaĢ ortamımdan kendimi uzaklaĢtırdım ġekil 22‟de görüldüğü üzere „‟ArkadaĢ ortamımdan kendimi uzaklaĢtırdım‟‟ sorusuna koristlerin %9‟u Tamamen Katılıyorum, %26‟sı Katılıyorum, %6‟sı Kararsızım, %15‟i Katılmıyorum, %44‟ü Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda elde edilen bulgulara göre koristlerin çoğunluğunun arkadaĢ ortamından kendisini uzaklaĢtırmadığı görülmektedir. Kanser hastalığı evresinde bireylerin birçoğunun sosyal yaĢamdan uzaklaĢmak zorunda kaldığı gibi diğer yarısı da tamamen içinde bulundukları psikolojik duruma bağlı olarak kendilerini sosyal çevrelerinden ve arkadaĢ ortamlarından uzaklaĢtırmak istemektedirler. Bu görüĢe dayanarak bireylerin koroya katılmadan önceki sosyal durumları ile ilgili görüĢlerini almak üzere uygulanan bu ankette sorulan 22.soruya bireylerin %35‟i olumlu cevap vererek koroya katılmadan önce arkadaĢ ortamından kendilerini uzaklaĢtırdıklarını belirtirken, %59‟u arkadaĢ ortamlarından uzaklaĢmadıklarını dile getirmiĢlerdir. Elde edilen bulgulara bakıldığında anketin uygulandığı koristlerin çoğunun öngörülenin aksine hastalık sürecinde koroya katılmadan önce kendilerini arkadaĢ ortamlarından ve sosyal çevrelerinden uzaklaĢtırmadığı görülmektedir. 40 Geleceğe yönelik planlarım azalmıştı 12% Tamamen Katılıyorum 29% Katılıyorum 18% Kararsızım Katılmıyorum 23% 18% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 23. Geleceğe yönelik planlarım azalmıĢtı ġekil 23‟te görüldüğü üzere „‟Geleceğe yönelik planlarım azalmıĢtı‟‟ sorusuna koristlerin %12‟si Tamamen Katılıyorum, %18‟i Katılıyorum, % 18‟i Kararsızım, %23‟ü Katılmıyorum, % 29‟u Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmanın sonucunda elde edilen bulgulara bakıldığında koristlerin %52‟si geleceğe yönelik planlarının azalmadığını dile getirmiĢlerdir. „‟Kaygı‟‟ kanser hastalığı için önemli bir unsurdur. Kanser tanısı konan bireylerin yaĢam dengesi bozulduğundan kaygı unsurunun ön plana çıkması bireylerde ölüm, geleceğe yönelik planların azalması, baĢka birilerinin bakımına muhtaç olma durumu, ağrı ve acı çekme gibi korkulara sebep olmaktadır. Hastaların birçoğu bu korkular sebebiyle kanser tanısını kabul etmekte zorlanırken, diğer yarısı ise içinde bulunduğu durumla barıĢık bir tutum sergileyip, yaĢam dengesini çok fazla sarsmadan ve karamsar olmadan tedaviyi hemen kabul etmekte ve tedavi sürecini hızlandırmaktadır. AraĢtırmada görüldüğü üzere meme kanserli hastalara yöneltilen„‟Geleceğe yönelik planlarım azalmıĢtı‟‟ sorusuna koristlerin çoğu katılmıyorum diyerek hastalık sürecinde iyimser olduklarını dile getirirken, % 30‟luk bir kısmı ise geleceğe yönelik korkularının olduğunu belirtmiĢlerdir. 41 Mücadele gücümün gittikçe azaldığını hissediyordum 12% Tamamen Katılıyorum 32% 18% Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum 15% Kesinlikle Katılmıyorum 23% ġekil 24. Mücadele gücümün gittikçe azaldığını hissediyordum ġekil 24‟te görüldüğü üzere,‟‟Mücadele gücümün gittikçe azaldığını hissediyordum‟‟ sorusuna koristlerin %11‟si Tamamen Katılıyorum, % 18‟i Katılıyorum, % 15‟i Kararsızım, % 23‟ü Katılmıyorum, % 32‟si Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. AraĢtırmada koristlerin çoğu hastalık sürecinde mücadele güçlerinin azaldığını düĢünmediklerini dile getirmiĢlerdir. Kanser hastalığı tanı konulduğu andan itibaren kabullenmesi ve baĢ edilmesi zor bir hastalıktır. Bireylerde ruhsal değiĢimlere sebep olduğu gibi fiziksel değiĢimlere de sebep olan kanser, bireyler için aĢılması güç bir durum haline gelebilmektedir. Uzun, yorucu ve bir kadar da yıpratıcı bir süreç olan tedavi süreci boyunca, hastaların birçoğu zaman zaman tedaviyi reddedip iyileĢeceğine dair umutsuzluğa kapılırken, diğer yarısının da iyileĢeceğine inandığı ve mücadele gücünü bırakmamaktadır. Meme kanseri hastası bireylerin koroya katılmadan önceki sosyal durumları ile ilgili sorulan 24.soruya baktığımızda hastaların %30‟u mücadele gücünün gittikçe azaldığını belirtirken, %55‟i bu soruya olumsuz yanıt vererek kabul etmediklerini dile getirmiĢlerdir. 42 Bireylerin koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüĢleri; Aynı sağlık sorununu yaşayan insanlarla birlikte bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor 6% 3% 3% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 15% Kararsızım Katılmıyorum 73% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 25. Aynı sağlık sorununu yaĢayan insanlarla birlikte bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor ġekil 25‟te görüldüğü üzere „‟Aynı sağlık sorununu yaĢayan insanlarla birlikte bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor‟‟ sorusuna koristlerin % 73‟ü Tamamen Katılıyorum, %15‟i Katılıyorum, %6‟sı Kararsızım, %3‟ü Katılmıyorum, %3‟ü Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. AraĢtırmada koristlerin %88‟i olumlu cevap vermiĢ olup, koroda kendilerini daha iyi hissettiklerini dile getirmiĢlerdir. Yapılan araĢtırmalarda, kanserle mücadele eden bireylerin yalnızlık, ölüm ve gelecek kaygısı gibi problemler yaĢadığı ortaya çıkmıĢtır. Bu duruma bağlı olarak bireylerin tedavi sürecinde kendilerini yalnız hissetmeleri onları daha da mutsuz hale getirerek tedavi sürecini aksatmakta ve zorlaĢtırmaktadır. Bireylerin sosyal bir aktivitenin içinde bulunuyor olması, kendilerini daha iyi ifade edebilmesini sağlaması ve bireyleri güncel kaygılarından uzaklaĢtırması, tedavi sürecini kolaylaĢtırarak hastalığın seyrini olumlu yönde etkilemektedir. Bu durumda, sadece kanser hastalarından oluĢan sosyal bir grubun içine dahil olarak hastanın müziksel anlamda birçok aktivitenin içinde bulunması bireyler için doğal bir terapi ortamı oluĢturmaktadır. Meme kanseri hastası bireylerin koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüĢlerine iliĢkin sorulan „‟Aynı sağlık sorunu yaĢayan insanlarla birlikte bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor‟‟ sorusuna katılımcıların 43 büyük çoğunluğunun olumlu yanıt vermesi, müziğin kanser hastalığı sürecinde bireylerin hayatlarındaki önemini açıklar niteliktedir. Verilen konserler ve çıktığımız turneler beni daha da sosyalleştirdi 3% 6% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 23% Kararsızım Katılmıyorum 68% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 26. Verilen konserler ve çıktığımız turneler beni daha da sosyalleĢtirdi ġekil 26‟da görüldüğü üzere „‟Verilen konserler ve çıktığımız turneler beni daha da sosyalleĢtirdi‟‟ sorusuna koristlerin %68‟i Tamamen Katılıyorum, %23‟ü Katılıyorum, %3‟ü Kararsızım, % 6‟sı Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre, koristlerin büyük çoğunluğu koro ile birlikte yapılan aktivitelerin kendisini sosyalleĢtirdiğini dile getirmiĢtir. Bireylerin hastalıkları sürecinde günlük yaĢantılarında bireysel olarak gerçekleĢtirmeleri mümkün olmayan sosyal aktivitelerin baĢında da konserler gelmektedir. Kanser hastası bireyler birçok sosyal aktiviteye katılarak güncel kaygılarından uzaklaĢıp, kendilerini daha huzurlu ve mutlu hissedebilir, hastalık süreçlerini daha olumlu geçirebilirler. Fakat bireylerin koro gibi müziksel alanda sürekli aktif oldukları bir sosyal ortamda bulunuyor olmaları konserleri ve beraberinde turneleri getirmekte ve bireylerin birbirleriyle paylaĢımlarını arttırmaktadır. Bu durumda, bireyler konser vb. etkinliklerle sahneye çıkarak hastalık sürecindeki özgüven, yalnızlık, kaygı gibi birçok olumsuz etkeni en aza indirgemiĢ olmaktadırlar. Yapılan araĢtırmada da görüldüğü üzere katılımcılar „‟ Verilen konserler ve çıktığımız turneler beni daha da sosyalleĢtirdi‟‟ sorusuna olumlu cevap vererek öngörülen düĢünceyi desteklemiĢlerdir. 44 Koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum 3% Tamamen Katılıyorum 23% Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum 74% Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 27. Koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum ġekil 27‟de görüldüğü üzere, „‟Koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum‟‟ sorusuna koristlerin % 74‟ü Tamamen Katılıyorum, % 23‟ü Katılıyorum, %3‟ü Kararsızım cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre, koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum sorusuna olumsuz cevap veren olmamıĢtır. Koro, farklı sosyal, kültürel ve ekonomik durumdaki birçok bireyin bir araya gelerek oluĢturduğu müziksel bir aktivitedir. Koro sayesinde bir araya gelen bireylerin zaman içinde paylaĢımlarının da artması, bireylerin güçlü dostluklar kurmasını sağlamaktadır. Farkındalık korosu‟ nda bulunan bireylerin hepsinin meme kanser hastası olması bu durumu daha da anlamlı hale getirmektedir. Kanser gibi kötü bir hastalık sebebiyle bir araya gelmiĢ olan birçok bireyin birlikte müzik yapıyor olması beraberinde güçlü iletiĢimler, güzel iliĢkiler ve dostluklar getirmektedir. Bireylerin koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüĢlerine iliĢkin sorulan‟‟Koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum‟‟ sorusuna katılımcıların hiç olumsuz cevap vermemiĢ olmaları ve bu düĢünceye katılmaları koronun kanser hastası bireylerin üzerindeki olumlu etkisini kanıtlar niteliktedir. 45 Sosyal bir ortamda bulunuyor olmak bana hastalığımla mücadele gücü veriyor 3% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 38% Kararsızım 59% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 28. Sosyal bir ortamda bulunuyor olmak bana hastalığımla mücadele gücü veriyor ġekil 28‟de görüldüğü üzere „‟ Sosyal bir ortamda bulunuyor olmak bana hastalığımla mücadele gücü veriyor‟‟ sorusuna koristlerin %59‟u Tamamen Katılıyorum, %38‟i Katılıyorum, % 3‟ü Kararsızım cevabını vermiĢtir. Elde edilen sonuçlara göre korislerin %97‟si sosyal bir ortamda bulunuyor olmalarının kendilerine hastalıklarıyla mücadele gücü verdiğini dile getirmektedir. Kanser en baĢta kabullenilmesi ve sonrasında da mücadele edilmesi zor bir hastalıktır. Bireylerin bu süreçte ilaç, kemoterapi vs. gibi birçok etkenden dolayı yıprandıkları açıktır. Bireylerin kanseri kabullenme ve mücadele etme aĢamasının oldukça zor ve yıpratıcı olması bireylerin mücadele güçlerinin azalmasına ve kaygılarının artmasına sebep olmaktadır. Kendini toplumdan ve sosyal birçok ortamdan soyutlayan hastanın yaĢadığı psikolojik ve sosyal problemler zorlu hastalık sürecini daha zor ve katlanılmaz bir hale getirebilmektedir. Bu durumda hastanın kendini mutlu hissettiği sosyal bir ortamda bulunması, hastalık sürecindeki kaygı ve ağrı gibi birçok olumsuz etkenin en aza indirgenmesini sağlayacaktır. Kendi gibi düĢünen, yaĢayan ve tedavi gören bireylerin varlığı ve birlikte yapılan faaliyetler bireylerin kanserle mücadele gücünün artmasını sağlayacaktır. Bireylerin koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüĢlerine iliĢkin sorulan „‟Sosyal bir ortamda bulunuyor olmak bana hastalığımla mücadele gücü veriyor‟‟ sorusuna katılımcıların hepsinin olumlu cevap vermesi bu görüĢü doğrular niteliktedir. 46 Geleceğe yönelik planlar yapıyor olmaktan mutluyum 3% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 36% Kararsızım 61% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 29. Geleceğe yönelik planlar yapıyor olmaktan mutluyum ġekil 29‟da görüldüğü üzere, „‟Geleceğe yönelik planlar yapıyor olmaktan mutluyum‟‟ sorusuna koristlerin %61‟i Tamamen Katılıyorum, % 36‟sı Katılıyorum, %3‟ü Kararsızım cevabını vermiĢtir. Yapılan araĢtırmada elde edilen verilere göre geleceğe yönelik planlar yapıyor olmaktan mutluyum sorusuna olumsuz cevap veren bulunmamakla birlikte koristlerin % 97‟si olumlu cevap vermiĢtir. Kanser tedavisi gören hastaların çoğunun ölüm kaygısı yaĢadığı ve bu yüzden geleceğe yönelik planlarının azaldığı doktorlar ve araĢtırmacılar tarafından doğrulanmıĢtır. Bireylerde kaygı faktörünün yüksek olmasının sebebi tedavi gören bireylerin kendini dıĢ dünyaya kapatması ve birçok sosyal ortamdan soyutlayarak kendini yalnızlaĢtırması diyebiliriz. Tam tersi bir durumu göz önünde bulundurarak hastanın kanser hastalığını kabul ederek sosyal bir aktiviteye dahil olması huzursuzluk, mutsuzluk, yalnızlık ve birçok olumsuz etkenden kendini arındırması demek olacaktır. Koro sayesinde bir araya gelen bireylerin huzurlu ve mutlu olduğu gözlemlenerek kaygı durumlarının da buna bağlı olarak azaldığı görülmektedir. Kendi gibi düĢünen, hisseden ve yaĢayan bireylerle birlikte güzel paylaĢımlarda bulunan bireylerin geleceğe yönelik planlarının da arttığı gözlemlenmiĢtir. Meme kanseri hastası bireylerin koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüĢlerine iliĢkin sorulan „‟ Geleceğe yönelik planlar yapıyor olmaktan mutluyum‟‟ sorusuna katılımcıların olumlu cevap vermesi koronun kanser hastaları üzerinde olumlu etkisinin olduğu görüĢünü desteklemektedir. 47 Yakınlarım koroya başladığımdan bu yana bende olumlu değişiklikler olduğunu gözlüyor,söylüyorlar 6% 3% Tamamen Katılıyorum 9% 23% Katılıyorum Kararsızım 59% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 30. Yakınlarım koroya baĢladığımdan bu yana bende olumlu değiĢiklikler olduğunu gözlüyor, söylüyorlar ġekil 30‟da da görüldüğü üzere,‟‟Yakınlarım koroya baĢladığımdan bu yana bende olumlu değiĢiklikler olduğunu gözlüyor, söylüyorlar‟‟ sorusuna koristlerin %59‟u Tamamen Katılıyorum, %23‟ü Katılıyorum, %9‟u Kararsızım, %,6‟sı Katılmıyorum, %3‟ü Kesinlikle Katılmıyorum cevabını vermiĢlerdir. AraĢtırmada koristlerin çoğu yakınlarının koroya katıldıktan sonraki dönemde kendilerindeki olumlu değiĢiklikleri fark ettiklerini dile getirmiĢlerdir. Yapılan araĢtırmalarda bazı hastalar yakınlarının kendilerini anlamadığını ve kendilerine tedavi aĢamasında yardımcı olmadıklarını ifade etmiĢlerdir. Bu durum kanseri kabul etmekte zorlanan bireyin tedavi sürecini daha da zor geçirmesine neden olabilmektedir. Kanser hastalığı sürecinde moral oldukça önemli bir olgudur. Bireylere verilen her türlü destek tedavi sürecini etkileyecek ve hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyecektir. Ġnsan hayatında önemli bir yere sahip olan çevre faktörü özellikle hasta bireyler için daha fazla önem taĢımaktadır. Bu durumda hasta yakınlarının bireylerdeki olumlu değiĢiklikleri fark etmesi ve dile getirmesi hastaların psikolojik ve sosyal anlamda yaĢadığı sorunların azalmasına yol açabilecektir. Bireylerin koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüĢlerine iliĢkin sorulan „‟Yakınlarım koroya baĢladığımdan bu yana bende olumlu değiĢiklikler olduğunu gözlüyor, söylüyorlar‟‟ sorusuna koristlerin %82‟ sinin olumlu cevap vermesi, bireylerin hastalık süreci boyunca hayatlarındaki müziğin önemini kanıtlar niteliktedir. 48 Koro Ģefinin koro elemanlarına yaklaĢımı ile ilgili bireylerin görüĢleri; Koro şefinin koro üyelerine yaklaşımı beni olumlu yönde etkiliyor 6% 3% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 26% Kararsızım 65% Katılmıyorum ġekil 31. Koro Ģefinin koro üyelerine yaklaĢımı beni olumlu yönde etkiliyor ġekil 31‟de görüldüğü üzere „‟ Koro Ģefinin koro üyelerine yaklaĢımı beni olumlu yönde etkiliyor‟‟ sorusuna koristlerin %65‟i Tamamen Katılıyorum, %26‟sı Katılıyorum, %6‟sı Kararsızım, %3‟ü Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. AraĢtırmada koristlerin %91‟i koro Ģefinin koro üyelerine olan yaklaĢımının kendilerini olumlu yönde etkilediğini dile getirmektedir. Kanser, bireylerin kabullenmekte zorlandığı ve tedavi süreci oldukça ağır olan bir hastalıktır. Kemoterapi, ilaçla tedavi, hastanede uzun süreli yatıĢ gibi bireyleri psikolojik ve sosyal anlamda olumsuz yönde etkileyen faktörleri çağımızda alternatif tıp olarak nitelendirilen müzik terapi ile en aza indirgemek mümkündür. Bireylere psikolojik ve sosyal anlamda birçok yönde katkı sağlayan koro etkinliğinin, korist ve koro Ģefi ile olan uyumu açısından da önem taĢıdığı düĢünülmektedir. Buna bağlı olarak sadece meme kanserli hastalardan oluĢan farkındalık korosu koristlerine koroya katılmadan önceki ve sonraki durumları ile ilgili görüĢlerine iliĢkin sorulan sorulara koro Ģefi ile ilgili sorular da eklenmiĢtir. Koro Ģefinin meme kanseri hastası olan koristlere yaklaĢımının oldukça önemli olduğu öngörüsü ile katılımcılara‟‟ Koro Ģefinin koro üyelerine yaklaĢımı beni olumlu yönde etkiliyor„‟sorusu sorulmuĢtur. Katılımcıların %91‟inin olumlu cevap vermesi koro Ģefinin kanser hastası koristlere yaklaĢımının koristler açısından önemini ortaya çıkarmıĢtır. 49 Koro şefinin her zaman bana destek olduğunu hissediyorum 9% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 38% Kararsızım 53% Katılmıyorum ġekil 32. Koro Ģefinin her zaman bana destek olduğunu hissediyorum ġekil 32‟de görüldüğü üzere „‟ Koro Ģefinin her zaman bana destek olduğunu hissediyorum „‟ sorusuna koristlerin %53‟ü Tamamen Katılıyorum, %38‟i Katılıyorum, %9‟u Kararsızım cevabını vermiĢtir. AraĢtırmada koristlerin çok büyük çoğunluğu koro Ģefinin kendilerine destek olduğunu hissettiklerini dile getirmiĢtir. Yapılan araĢtırmalara göre, kanser hastası bireylerde manevi destek oldukça önemlidir. Özellikle kadınlarda çok fazla görülen meme kanserinin, bireylerde depresyon, umutsuzluk, utanç, hastalığın tekrarlama korkusu ve ölüm korkuları gibi psikolojik etkilere sebep olduğu bilinmektedir. Hastaların ve kanseri o bireyle birlikte yaĢayan tüm çevrenin bu yoğun tedavi sürecinde hastaya manevi olarak destek olması tedavi sürecinde iyileĢmeleri sağlamaktadır. Hastalar için psikolojik ve sosyal anlamda bir terapi ortamı sağlayan koro, tüm etkinliklerin birlikte yapıldığı ve aynı hastalığı paylaĢan birçok kadının ortak bir faaliyette buluĢmalarını sağlamaktadır. Meme kanserli kadınların psikolojik ve sosyal anlamda kendilerini daha iyi, mutlu hissetmek ve tedavi süreçlerini daha olumlu geçirmek adına katıldıkları koro etkinliğinde en çok paylaĢımda bulundukları kiĢi olan koro Ģefinin, koristlere olan tutumunun önemli olduğu düĢünülmektedir. Koro Ģefinin koro elemanlarına yaklaĢımı ile ilgili katılımcılara yöneltilen „‟Koro Ģefinin her zaman bana destek olduğunu hissediyorum‟‟ sorusuna hiç olumsuz cevap alınmaması, soruya %91 oranında olumlu cevap verilmesi bu görüĢü destekler niteliktedir. 50 Koro şefinin beni anlıyor olduğunu bilmek bana güven veriyor 3% 3% Tamamen Katılıyorum Katılıyorum 35% Kararsızım 59% Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum ġekil 33. Koro Ģefinin beni anlıyor olduğunu bilmek bana güven veriyor ġekil 33‟te görüldüğü üzere „‟ Koro Ģefinin beni anlıyor olduğunu bilmek bana güven veriyor‟‟ sorusuna koristlerin %59‟u Tamamen Katılıyorum, %35‟i Katılıyorum, % 3‟ü Kararsızım, %3‟ü ise Katılmıyorum cevabını vermiĢtir. AraĢtırmada elde edilen verilere göre koristlerin %94‟ koro Ģefinin kendilerini anlamalarının kendilerine güven verdiğini dile getirmektedir. Yapılan araĢtırmalara göre, umudu yüksek olan kanser hastalarının daha uzun yaĢama eğilimi gösterdikleri ortaya çıkmıĢtır. Bu durumda çevrenin hasta bireylere verdiği destek ve gösterdiği ilginin oldukça önemli olduğu açıktır. Bireylere kanser teĢhisi konulduğu andan itibaren hem hasta hem de hasta yakınları tarafından kabullenilmesi zorlu bir sürecin baĢladığı bilinmektedir. Hastanın içine kapanmaması ve dıĢ dünya ile iliĢkisini kesmemesi aynı zamanda yalnızlık ve terk edilme gibi korkulara kapılmaması gerekmekte ve bu yüzden ailesinin, arkadaĢlarının kısacası tüm çevresinin kendisine destek olacağına inanması ve etrafındakilere güvenmesi gerekmektedir. Güven, tedavinin en önemli olguları arasında yer alır. Meme kanserli hastaların bir araya geldiği „‟Farkındalık Korosu‟‟nda koro Ģefinin koro elemanlarına yaklaĢımının oldukça önemli olduğu düĢünülmektedir. Koro Ģefinin koristlerinin sağlıksal durumlarını göz önünde bulundurarak onlara destek olması, bireylerin psikolojik ve sosyal anlamda kendilerini iyi hissetmelerini ve tedavi süreçlerinde de iyileĢme sağlayacağı düĢüncesi öngörülmüĢtür. Bu amaçla sorulmuĢ olan „‟ Koro Ģefinin beni anlıyor olduğunu bilmek bana güven veriyor‟‟ sorusuna katılımcıların çoğunun olumlu cevap vermesi öngörülen düĢünceyi destekler niteliktedir. 51 Müziğin hayatlarındaki etkisiyle ilgili görüĢleri; Müzik ve koro benim için terapi oluyor. Korist 2, 31, 14, 11 Koro sayesinde sosyalleĢtim. Korist 8, 12, ?, 32 Koroda olmaktan çok mutluyum. Korist 7, 8, 14, 32, 27, 29 Çok güzel dostluklarım oluyor. Korist 22, 33, 34 Farkındalık yarattığımızı ve insanlara umut Korist 2, 15, 26, 33 olduğumuzu düĢünüyorum. Müziğin ve koronun psikolojik ve sosyal durumunuza olumlu/ olumsuz etkileri ile ilgili neler eklemek istersiniz? Sorusuna koristlerin, koronun kendilerine terapi gibi geldiğini, aynı sağlık sorununu yaĢayan insanlarla birlikte olmanın kendilerini mutlu ettiğini, çok güzel dostluklar kurduklarını ve farkındalık yarattıklarını belirtmeleri meme kanserli kadınların birlikte müzik yapıyor olmalarının hayatlarındaki önemini kanıtlar niteliktedir. 52 BÖLÜM IV SONUÇLAR VE ÖNERĠLER Bu bölümde, bulgular bölümünden elde edilen yorumlara bağlı olarak ulaĢılan sonuçlara ve bu araĢtırmanın sonuçlarına dayalı olarak oluĢturulan önerilere yer verilmiĢtir. 4.1. Sonuçlar Ġnsan hayatının vazgeçilmez bir parçası olan müziğin farklı kullanım alanları olmuĢtur. Müziğin eğitim amaçlı ya da hobi olarak kullanılmasının yanı sıra geçmiĢten günümüze birçok hastalığın tedavi sürecinde terapi yöntemi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Kanser hastalarının oldukça ağrılı ve yorucu kemoterapi süreçlerinde psikolojik ve sosyal anlamda yaĢadıkları birçok zorluk karĢısında tedavileri boyunca doğrudan ya da dolaylı bir biçimde müziği kullandıkları görülmektedir. Kaygı düzeyinin çok yüksek olduğu bu tedavi süreçlerinde müziksel aktivitelere katılan bireylerin ağrı ve kaygı düzeylerinin oldukça azaldığı görülmektedir. Bununla birlikte bireylere koroya katılmadan önceki psikolojik ve sosyal durumları ile, koroya katıldıktan sonraki psikolojik ve sosyal durumları ile ilgili yöneltilen sorularda katılımcıların çoğunun koroda Ģarkı söylemenin kendilerini rahatlattığını, iyimser düĢüncelerinin fazlalaĢtığını ve kendilerini ifade edebilme güçlerinin arttığı yönündeki sorulara olumlu cevap vererek bu görüĢleri destekledikleri görülmektedir. Açık uçlu soruların da yöneltildiği ankette, meme kanseri hastası bireylerin, aynı hastalığı yaĢayan ve kendi gibi hisseden birçok hastayla aynı ortamda bulunmalarının kendilerine bir çeĢit terapi gibi geldiğini dile getirmiĢlerdir. 53 4.2. Öneriler AraĢtırmanın sonuçları doğrultusunda aĢağıdaki öneriler sunulmuĢtur: Müziğin kanser hastası bireyler üzerindeki etkisine yönelik çalıĢmaların yaygınlaĢması sağlanabilir. Müzik terapi uygulanan hastanelerin hastalık süreci boyunca bireylerin üzerinde nasıl bir yol izledikleri tüm ayrıntılarıyla ele alınıp, incelenebilir. Türkiye‟nin birçok yerinde hastaların tamamen müzik terapi yoluyla iyileĢtirileceği kurumlar oluĢturulabilir. Kanser hastalarının müzik terapi uygulanmadan önceki tıbbi durumları ile müzik terapi uygulandıktan sonraki tıbbi durumlarının karĢılaĢtırılması ele alınabilir. Hasta bireyler doğrudan herhangi bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak istemeseler bile, tedavi süreçlerinde farklı tarzlardan müzikler dinletilerek ağrı durumlarını göz önünde bulundurmaları ve müziğin ağrı durumuna etkilerini anlamaları sağlanabilir. Farkındalık korosu gibi sadece meme kanserli kadınlardan oluĢan daha baĢka koroların oluĢmasına olanak sağlanabilir. Bireylere kanser teĢhisi konulduğu andan itibaren sosyal etkinliklere yönelmelerinin hastalığın kritik dönemlerini daha rahat geçirmelerini sağlayabileceği yönünde bilgilendirme yapılabilir. Kanser hastası bireylerin yakınlarının hastanın müziksel aktivitelere katıldıktan sonraki süreçleriyle ile ilgili görüĢleri alınıp, incelenebilir. Üniversite hastanelerinde Müzik Terapi ile ilgili araĢtırmaların yapılması sağlanabilir. Sağlık Bakanlığı‟nın bu araĢtırmaları dikkate alarak ülke çapında yaymasına yönelik çalıĢmalar yapılabilir. Diğer müzik türlerinin meme kanseri hastaları üzerindeki olumlu-olumsuz etkilerini inceleyen araĢtırmalar yapılabilir. Meme kanserli hastaların müziksel aktivitelerin içinde bulunmadan önceki ve sonraki durumlarının tıbbi açıdan incelenmesine yönelik araĢtırmalar yapılabilir. 54 KAYNAKÇA Altınölçek, H. (2014). Türk tıbbında müzikle tedavi, 24 Mart 2015 tarihinde http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=368778 sayfasından eriĢilmiĢtir. Aydın, E. (2014). Müzik terapi iĢleyiĢ ve yaklaĢımlar, 16 Ocak 2015 tarihinde http://www.sanatpsikoterapileridernegi.org/uploads/6/4/5/5/6455557/aydin_esma_ muzik_terapi_isleyis_ve_yaklasimlar.pdf sayfasından eriĢilmiĢtir. Aydoğan, S. (2007). Oynayarak eğlenerek müzik dilini öğreniyoruz. Ankara, ArkadaĢ. Bacanlı, H. (2007). Eğitim psikolojisi. Ankara, Pegem. Birkan, I. Z. (2014). Müzikle tedavi, tarihi geliĢimi ve uygulamaları. Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 37-49. Çerezforum.net. Sağlık ve müzik iliĢkisi. (2014). 15 Ocak 2015 tarihinde http://www.cerezforum.net/konu/saglik-ve-muzik-ilskisi.140757/ sayfasından eriĢilmiĢtir. Çokmert, S., YavuzĢen, T. & Ünek, T. Ġ. (2011). Ayaktan tedavi gören kanser hastalarının kemoterapi sırasında uğraĢı seçimleri, Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2(1). Erer, S. & Atıcı, E. (2010). Selçuklu ve Osmanlılarda müzikle tedavi yapılan hastaneler. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 36(1), 29-32. Farkındalık korosu hakkında. 7 Temmuz 2015 tarihinde http://farkindalikkorosu.blogspot.com.tr/ sayfasından eriĢilmiĢtir. Gençel, Ö. (2006). Müzikle tedavi. Kastamonu Eğitim Dergisi, 14(2), 697-706. Güray, C. (2012). Anadolu’daki inanç-müzik ilişkisinin semah ve sema kavramları çerçevesinde incelenmesi. BasılmamıĢ Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. 55 Güvenç, O. R. Müziğin tedavi edici gücü. 15 Haziran 2015 tarihinde http://www.gonuldergisi.com/muzigin-tedavi-gucu-rahmi-oruc-guvenc.html sayfasından eriĢilmiĢtir. Ġzafet.net. Şarkı söylemenin faydaları (2007). 3 Ocak 2015 tarihinde sayfasından http://www.izafet.net/threads/sarki-soylemenin-faydalari.174541/ eriĢilmiĢtir. Kalınsaz, E. & Güray, C. (2013). Müzikle terapi uygulamalarının baĢarısında müzikbilimin rolü. Müzik, Tiyatro ve Edebiyatın Bilim Ġle EtkileĢimi Sempozyumu, Haliç Üniversitesi, Ġstanbul. medeasanat.com. Sanatın merkezine hoş geldiniz. 3 Ocak 2015 tarihinde http://www.medeasanat.com/ sayfasından eriĢilmiĢtir. Meydan Larousse (1990), Büyük Lügat ve Ansiklopedi, Ġstanbul: Medya, 9, 183. Somakcı, P. (2003). Türklerde müzikle tedavi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15, 131140. TDK. (2015). Türkçe Sözlük. 3 Mart 2015 tarihinde http://tdk.gov.tr/ sayfasından eriĢilmiĢtir. THSK. (2015). Anasayfa. 3 Mart 2015 tarihinde http://kanser.gov.tr/ sayfasından eriĢilmiĢtir. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Medea Güzel Sanatlar 1999 web sitesi. Uçan, A. (2005). Müzik eğitimi. Ankara: Evrensel Müzik Evi. Uçan, A. (1996). İnsan ve müzik insan ve sanat eğitimi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi. Uçan, Ö. & Ovayolu, N. (2006). Müzik ve tıpta kullanımı, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 1(3). Uçaner, B. & Öztürk, B. (2009). Türkiye ve Dünya‟da müzikle tedavi uygulamaları. 1. Uluslararası Eğitim AraĢtırma Kongresi. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Çanakkale. Yıldırım, S., & Gürkan A. (2007). Müziğin kemoterapi yan etkilerine ve kaygı düzeyine etkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 8, 37-45. 56 EKLER 57 EK-1. Yığılma Tablosu Soru Yığılma (ortalama değer) 1 Yakınlarımla ve çevremdeki baĢka bireylerle uyum problemi yaĢıyordum. 1,61 Kesinlikle Katılmıyorum 2 Özgüven eksikliği yaĢıyordum. 1,64 Kesinlikle Katılmıyorum 3 Karamsardım. 2,14 Katılmıyorum 4 Sürekli hastalığımı düĢünüyordum. 1,73 Kesinlikle Katılmıyorum 5 Koroya katılmadan önce hiç kimsenin beni anlamadığını, benim gibi hissetmediğini düĢünüyordum. 1,94 Katılmıyorum 6 Huzursuzdum. 2,23 Katılmıyorum 7 Kaygılarım oldukça fazlaydı. 2,32 Katılmıyorum 8 Artık daha iyimser ve pozitifim. 4,00 Katılıyorum 9 Kendime olan güvenim arttı. 4,05 Katılıyorum 10 ArkadaĢlarımla uyum içinde çalıĢıyor olmaktan mutluyum. 4,50 Tamamen Katılıyorum 11 Beni güncel kaygılarımdan uzaklaĢtırıyor. 4,55 Tamamen Katılıyorum 12 Kendimi daha huzurlu hissediyorum. 4,47 Tamamen Katılıyorum 13 Etrafımdaki insanların da benim gibi düĢünüyor ve hissediyor olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. 4,50 Tamamen Katılıyorum 14 Eskiye oranla hastalığımı daha az düĢünüyorum. 3,73 Katılıyorum Madde 15 16 17 Sosyal çevre ve aktivitelere ilgim azalmıĢtı. Sağlık sorunu yaĢadığım andan itibaren koroya katılana kadar daha çok kendime ve hastalığıma odaklanmıĢtım. ArkadaĢ ortamımdan kendimi uzaklaĢtırdım. 58 Ölçeğe göre denk gelen puan aralığı Katılmıyorum 2,58 Kararsızım 2,61 Katılmıyorum 2,41 EK-1. (devam) Yığılma Tablosu Yığılma (ortalama değer) Soru Madde Ölçeğe göre denk gelen puan aralığı Katılmıyorum 18 Geleceğe yönelik planlarım azalmıĢtı. 2,58 19 Mücadele gücümün gittikçe azaldığını hissediyordum. 2,50 Katılmıyorum 21 Aynı sağlık sorununu yaĢayan insanlarla birlikte bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. Verilen konserler ve çıktığımız turneler beni daha çok sosyalleĢtirdi. 22 Koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum. 4,70 23 Sosyal bir ortamda bulunuyor olmak bana hastalığımla mücadele gücü veriyor. 4,55 24 Geleceğe yönelik planlar yapıyor olmaktan mutluyum. 4,47 20 Tamamen Katılıyorum 4,52 Tamamen Katılıyorum 4,52 Tamamen Katılıyorum Tamamen Katılıyorum Tamamen Katılıyorum 26 Yakınların koroya baĢladığımdan bu yana bende olumlu değiĢiklikler olduğunu gözlüyor, söylüyorlar. Koro Ģefinin koro üyelerine özenli yaklaĢımı beni olumlu yönde etkiliyor. 27 Koro Ģefinin her zaman bana destek olduğunu hissediyorum. 4,44 28 Koro Ģefinin beni anlıyor olduğunu bilmek bana güven veriyor. 4,50 25 59 Tamamen Katılıyorum 4,29 Tamamen Katılıyorum 4,52 Tamamen Katılıyorum Tamamen Katılıyorum EK-2. Anket Yönergesi Sayın Koro Üyeleri, Bu anket formu ‘’ Müziğin kanser hastaları üzerindeki psikolojik ve sosyal etkisi’’ adlı araĢtırmaya veri sağlamak amacı ile düzenlenmiĢtir. Bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik ve sosyal durumları ile koroya katıldıktan sonraki psikolojik ve sosyal durumları arasındaki fark incelenmektedir. Size uygun seçeneği, (X) koyarak iĢaretleyiniz. Rakamların ifadeleri Ģöyledir: (5) Tamamen Katılıyorum (4) Katılıyorum (3) Kararsızım (2) Kısmen katılıyorum (1) Katılmıyorum Vereceğiniz bilgiler yalnızca bu çalıĢma için kullanılacaktır. Katkılarınız için teĢekkür ederim. AraĢtırmacı Ġrem BOZ 60 EK-3. KiĢisel bilgiler YaĢınız: 18-25 ( ) 35-45 ( ) 25-35 ( ) 45 ve üzeri ( ) Ne zamandır Farkındalık Korosunda bulunuyorsunuz? 1-6 ay ( ) 1-3 yıl ( ) 6-12 ay ( ) 3-5 yıl ( ) ÇalıĢmalara düzenli olarak katılıyor musunuz? Evet ( ) Hayır ( ) 61 EK-3. (devam) KiĢisel bilgiler Farkındalık Korosuna katılma fikrini nasıl edindiniz? Gazete ( ) Çevremden duydum ( ) Ġnternet ( ) Diğer…………………. Eğitim durumunuz nedir? Ġlkolkul ( ) Üniversite ( ) Ortaokul ( ) Diğer ( ) Lise ( ) 62 EK-4. Anket Soruları Bireylerin koroya katılmadan önceki psikolojik durumları ile ilgili görüşleri; 1- Yakınlarımla ve çevremdeki başka bireylerle uyum problemi yaşıyordum. (5) (4) (3) (2) (1) 2- Özgüven eksikliği yaşıyordum. (5) (4) (3) (2) (1) 3- Daha karamsardım. (5) (4) (3) (2) (1) 4-Sürekli hastalığımı düşünüyordum. (5) (4) (3) (2) (1) 5-Koroya katılmadan önce hiç kimsenin beni anlamadığını, benim gibi hissetmediğini düşünüyordum. (5) (4) (3) (2) (1) 6-Daha huzursuzdum. (5) (4) (3) (2) (1) 7-Kaygılarım oldukça fazlaydı. (5) (4) (3) (2) (1) Bireylerin koroya katıldıktan sonraki psikolojik durumları ile ilgili görüşleri; 8-Artık daha iyimser ve pozitifim. (5) (4) (3) (2) (1) 9- Kendime olan güvenim arttı. (5) (4) (3) (2) (1) 10- Arkadaşlarımla uyum içinde çalışıyor olmaktan mutluyum. (5) (4) (3) (2) (1) 11- Beni güncel kaygılarımdan uzaklaştırıyor. (5) (4) (3) (2) (1) 12-Kendimi daha huzurlu hissediyorum. (5) (4) (3) (2) (1) 13-Etrafımdaki insanların da benim gibi düşünüyor ve hissediyor olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. (5) (4) (3) (2) (1) 14-Eskiye oranla hastalığımı daha az düşünüyorum. (5) (4) (3) (2) (1) Bireylerin koroya katılmadan önceki sosyal durumları ile ilgili görüşleri; 15-Sosyal çevre ve aktivitelere ilgim azalmıştı. (5) (4) (3) (2) (1) 16-Sağlık sorunu yaşadığım andan itibaren koroya katılana kadar daha çok kendime ve hastalığıma odaklanmıştım. (5) (4) (3) (2) (1) 17-Arkadaş ortamımdan kendimi uzaklaştırdım. (5) (4) (3) (2) (1) 18-Geleceğe yönelik planlarım azalmıştı. (5) (4) (3) (2) (1) 63 EK-4. (devam) Anket Soruları Bireylerin koroya katıldıktan sonraki sosyal durumları ile ilgili görüşleri; 19-Aynı sağlık sorununu yaşayan insanlarla birlikte bir müziksel aktivitenin içinde bulunmak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. (5) (4) (3) (2) (1) 20-Koro çalışmalarımız ve konserlerimiz beni daha çok sosyalleştirdi. (5) (4) (3) (2) (1) 21- Koro sayesinde güzel dostluklar kuruyorum. (5) (4) (3) (2) (1) 22- Sosyal bir ortamda bulunuyor olmak bana hastalığımla mücadele gücü veriyor. (5) (4) (3) (2) (1) 23-Verilen konserler ve çıktığımız turneler beni mutlu ediyor.(geleceğe yönelik planlar yapmamı sağladı. (5) (4) (3) (2) (1) 24-Yakınlarım koroya başladığımdan bu yana bende olumlu değişiklikler olduğunu gözlüyor, söylüyorlar. (5) (4) (3) (2) (1) Koro Şefinin koro elemanlarına yaklaşımı ile ilgili bireylerin görüşleri 25- Koro şefinin koro üyelerine özenli yaklaşımı beni olumlu yönde etkiliyor. (5) (4) (3) (2) (1) 26- Koro Şefinin her zaman bana destek olduğunu hissediyorum. (5) (4) (3) (2) (1) 27-Koro şefinin beni anlıyor olduğunu bilmek bana güven veriyor. (5) (4) (3) (2) (1) 64 EK-4. (devam) Anket Soruları Koronun psikolojik duruma olumlu/olumsuz etkileri anlamında neler eklemek istersiniz? (Lütfen Belirtiniz) ………………………………………………………………………………………………………………….. ………………………………………………………………………………………………………………….. Koronun sosyal duruma olumlu/olumsuz etkileri anlamında neler eklemek istersiniz? (Lütfen Belirtiniz) ………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………. 65 GAZİ GELECEKTİR...