Av. Celal Ülgen Birol Başaran’ın Savunması Av. Hüseyin Ersöz Tape No:6527, 22.04.2008 tarihinde Nuh T./TOMANBAYisimli şahıslar ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Birol BAŞARAN’ ın “…bay başkanımın yanındayım hocam şimdi onu ziyarete geldim, onla görüşüyorum”, “…bu parti meclisi ile ilgili konuşuyoruz …”, “Çıkınca sizi daha detaylı arayayım ben vereyim bir merhaba deyin istersiniz” dediği, Nuh T.’ nin “Biraz kımıldadı biliyor musun” dediği, Birol BAŞARAN’ ın “Tabi hocam ben e konuşacağım ben de bir sürü haberler var”, “Askerler tarafından, ben veriyom başkanıma” diyerek telefonu TOMAMBAY’ a verdiği, Nuh T.’ nin “Birolcuğum Ankara’dayken seninle muhakkak görüşmesini dilemiştim” “Oda bence çok doğru olanı yapmış”, “Yani güçleri birleştirmek lazım” dediği, TOMAMBAY’ ın “… bir kararımız var onu zaten Birolla paylaşıyoduk, size de aktaracak ayrıntılı, şimdi biz Demokratik Değişim Hareketi olarak e bir parti meclisi listesi çıkarmaya karar verdik”, “…Demokratik Değişim Hareketi olarak düzgün bir 68 tane ismi oraya yazıp kurultayın önüne sırtında yükü olmayan, sırtında e kusuru olmayan”, “…ben Birol arkadaşımıza da söyledim, sizlerle de görüşecek hocam bunu bu listeyi de ortak hazırlıyoruz, hazırlayalım, yani sizde kaç isim istiyorsanız, uygun gördüklerinizi, e şey yapın BİZ TABİ ÖRGÜTTEN DAHA ÇOK OLSUN İSTİYORUZ” dediği, İDDİANAME S: 1070 - KLASÖR:169 - SAYFA: 64–PANO: 36 İLETİŞİM TESPİT TUTANAĞI: 6527 PANO: 36 EK-49. İletişim Tespit Tutanağı AÇIKLAMALARIMIZ: 22.04.2008 tarihinde Prof. Dr. Nuh Tolga YARMAN ve Prof. Dr. Mehmet TOMANBAYile yapılan telefon görüşmesi Müvekkilimiz 1990’lı yıllardan beri siyaseti yakından takip etmekte, Anayasa ve Kanunlarla belirlenmiş olan sınırlar dâhilinde bu hak ve ödevini üstün bir sorumluluk duygusuyla yerine getirmeye çalışmaktadır. Müvekkilimiz birçok sivil toplum kuruluşunda görev almasının yanında, 1997 yılından beri de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesidir. Söz konusu telefon görüşmesi 26 – 27 Nisan 2008 tarihlerinde gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı’na ilişkindir. Bu kurultay’da Deniz BAYKAL’dan ayrı olarak Genel Başkanlık için adaylığını açıklayan diğer isimler, Haluk KOÇ, Tolga YARMAN, Mehmet TOMANBAY, Umut ORAN ve Ayhan YALÇINKAYA’dır. (Savcılık makamının iddia ettiğinin aksine Tuncay ÖZKAN, CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklamamıştır.) Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY, CHP içinde çalışan “Demokratik Değişim Hareketi”nin lideridir. EK-50.Gazete Haberi Prof. Dr. Tolga YARMAN’da İstanbul tabanlı “Türkiye Demokratik Girişim Hareketi”nin lideri konumundadır. EK-51.www.tolgayarman.org sitesi çıktısı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2009 / 191 (85) E. Av. Celal Ülgen Birol Başaran’ın Savunması Av. Hüseyin Ersöz Bu iki kişi arasında geçen telefon görüşmesinde CHP Genel Başkanlığı için aday olan her iki ismin parti meclisi seçiminde dayanışma göstermeleri ve tek liste ile bu seçime katılmaları hususu konuşulmuştur. Çünkü CHP’nin mevcut tüzüğü ve delege yapısı gereği, muhalefet sadece 1 adayla seçime girerse gerekli olan %20 delegenin imzasını alma şansını yakalayabiliyor ve ancak bu yolla kurultay’da CHP Genel BaşkanI Deniz BAYKAL’ın aday listesi ile yarışma imkânı sağlanabiliyordu. Bu yüzden muhalefet grupları birbirlerinin nabızlarını yokluyor ve birliktelik zemini arıyorlardı. Müvekkilimiz Birol BAŞARAN’ın Ankara seyahatinde Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY ile görüşüp, bu görüşme sırasında o anda, İstanbul’da bulunan Prof. Dr. Tolga YARMAN’ı aramasının amacı, görüşme hakkında bilgi vermek ve bir sıcaklık yaratmak amacıyladır. Bu görüşmelerde buluşulan ortak zemin, parti meclisi listesinin ortak hazırlanmasıdır. Bu açıklamalar telefon görüşmesini yapan kişi olan Prof. Dr. Tolga YARMAN tarafından Mahkemenize sunulan dilekçede de ayrıntılarıyla açıklanmıştır. EK-52.18.04.2009 tarihli Dilekçe Savcıların büyük harflerle yazdığı, “BİZ TABİ ÖRGÜTTEN DAHA ÇOK OLSUN İSTİYORUZ” şeklinde ifade edilen sözlerle adeta bir suç örgütünden bahsediliyormuş izlenimi verilmek istenmiştir. CHP KURULTAYLARINDA İKİ TÜR PARTİ MECLİSİ ÜYESİ SEÇİLİR. BİRİ DIŞARIDAN, PARTİ KADEMELERİNDE TIRMANMADAN, BİR BAŞARI YA DA ÜNLENMMEYE BAĞLI OLARAK GELEN ÜYELER VARDIR. BUNLARA “DIŞARIDAN” GELEN ÜYELER DENİR. BİR DE İLÇE DELEGELİĞİNDEN, İL BAŞKANLIĞINA, BELEDİYE MECLİS ÜYELİĞİNDEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA VARAN KADEMELERİ GEÇEN ÜYELER PARTİ MECLİSİNE SEÇİLİRLER Kİ BUNLARA ÖRGÜTTEN ÜYELER DENİR. İŞTE “PARTİ MECLİSİNE SEÇİLECEK ÜYELER ÖRGÜTTEN DAHA ÇOK OLSUN” İSTERİZ ANLAMINDAKİ SÖZ BU JARGONU YAŞAMAMIŞ BİR SAVCI TARAFINDAN BÖYLE YORUMLANABİLİR. Fakat buradaki asıl vahim mesele başkadır. Müvekkilimizin, teknik takibe rastlayan bu kurultay sürecinde, Prof. Dr. Tolga YARMAN’ın ekibinde çalışmış, SMS ile mesaj yollama işini üstlenmiş ve süreç içinde yaklaşık 1000 kişiye (delegeye) 30 a yakın mesaj gönderilmiştir. Bu SMS’ler müvekkilimizin çalıştığı şirketten çekilmekte ve müvekkilimizin cep telefonuna da gelmektedir. EK-53.SMS Mesajları Dökümü Bu mesajlardan birkaç tanesi aşağıda gösterilmiştir: 22 Nisan 2008 tarihli kısa mesaj: “Kurultay'da Prof.Tolga Yarman'i desteklemek isteyen delege arkadaşlar 532–2620765 nolu telefondan irtibata geçebilirler. Türkiye Demokratik Değişim Hareketi.” İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2009 / 191 (85) E. Av. Celal Ülgen Birol Başaran’ın Savunması Av. Hüseyin Ersöz 25 Nisan 2008 tarihli kısa mesaj: “Tüm delege arkadaşlarımızı ve dostlarımızı bugün 18:30 da kokteylimize bekliyoruz.(Balgat-Ceyhun Atif Kansu Cad.114 Bayraktar Is Mer.E Blok-D.2 Tlf:03124721252)” 26 Nisan 2008 tarihli kısa mesaj: “Değişimin tek yolu muhalefetin bir olmasıdır. Bu birliği sağlamak için genel başkan adaylığından cekiliyorum. Herkesi sorumlu olmaya çağırıyorum.” Teknik takip sırasında, “I M ON THE THY FLİGHT TO LİSBON FROM ISTANBUL TOMORROW - ARE U TOO? ZOHAR” gibi tamamen işle ilgili bir mesajı dahi alıp iddianameye koyan savcılık makamının bu 30’a yakın SMS’i görmezden gelmesi, müvekkilimizin CHP Kurultayına yönelik aktif çalışmasını yok sayması, Prof. Dr. Tolga YARMAN’ı açık bir şekilde desteklemesini ve Ankara ofisini açarak orada kokteyl vermesini hiçbir şekilde iddianameye koymaması tek tarflı ve sabit bir bakış açısını ifade etmektedir. Bu şekildeki bir davranış, savcılık makamına Kanunlarla yüklenen görev ve sorumluluk ile bağdaşmamaktadır. CMK’nun 160. Maddesinin 2. fıkrası, “Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür” diyerek savcılara adil yargılama için ciddi bir görev vermişlerdir. Ancak sözkonusu kısa mesajlar iddianamede yer aldığı takdirde isnat edilen suça ilşkin kurgu tamamen dayanaksız kalacağından, savcılar bu SMS’leri görmezden gelmiş ve Kanun’un kendilerine yüklemiş olduğu ödevi yerine getirmeyerek hukuk dışına çıkmıştır. Bu telefon TAPE’sinde geçen “bende bir sürü haberler var, askerler tarafından” lafı da sanki şüpheli bir durum varmış gibi aksettirilmiştir. Hâlbuki sözkonusu ifade o anda ortamda bulunan Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY’a, müvekkilimizin kendi grubunu daha güçlü göstermek adına sarf ettiği sözleri ifade etmektedir. Bu konu o kadar önemsiz bir durumu ifade etmektedir ki savcılık ifadesi sırasında ne Müvekkilimiz ne de telefon konuşmasını yapan Tolga YARMAN, dilekçesinde de belirttiği üzere, konuşmada geçen bu sözleri hatırlayamamıştır. BUNDAN SONRAKİ İDDİA İSE ÇOK DAHA DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR HATTA AÇIKÇA SÖYLEYELİM TRAJİKOMİKTİR. ÇÜNKÜ BİRBİRİNDEN AYRI VE HABERSİZ BİR ŞEKİLDE SİYASİ ÇALIŞMA YÜRÜTEN TUNCAY ÖZKAN’LA MÜVEKKİLİMİZ ARASINDA ÖRGÜT İLİŞKİSİ KURULMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. CHP Kurultayı 26 – 27 Nisan 2008 tarihlerinde yapılmaktadır. Doğal olarak CHP içinde siyaset yapan herkes bu tarihlerden önce ve kurultay tarihinde yoğun çalışmalar yaparlar. Bu mantıkla orada aday olan Haluk KOÇ, Umut ORAN ve Ayhan YALÇINKAYA gibi diğer adaylarda sözde ETÖ mensubudur. Çünkü o tarihlerde CHP’yi ele geçirmeye çalışmışlardır. Ya da Müvekkilimiz doğuştan ETÖ üyesidir ve yaptığı her şey suç kapsamındadır. Çünkü Anayasamızın 67. Maddesinde her Türk vatandaşına verilen siyaset yapma özgürlüğünün nasıl bir “terör örgütü suçuna” dönüştüğünü anlamak imkânsızdır. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2009 / 191 (85) E. Av. Celal Ülgen Birol Başaran’ın Savunması Av. Hüseyin Ersöz Benzer şekilde müvekkilimizin 2001 yılında CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını koyması ve CHP içinde faaliyetlerde bulunması da yine bir “terör örgütü suçu” kapsamında değerlendirilmektedir. Anayasal bir hakka, terör örgütü suçu yüklemek tek başına zaten bir hukuk cinayetidir. Ama daha da ötesi, müvekkilimizin bunu kimlerle, nasıl yaptığı, altının nasıl doldurulduğu iddianamede hiçbir şekilde yer almamaktadır. Gerekçesini ve eylem tarzını ortaya koymadan, somut örnekler ve deliller sunmadan, irtibatlar, şahıslar, yerler ve zaman belirtmeden “bu adam CHP’de siyaset yapıyor, partiyi ele geçirmeye çalışıyor, öyleyse teröristtir” şeklindeki değerlendirme, çok zorlama bir yorumun sonucu olarak isnat edilen bir suçlamadır. BURADA SORULMASI GEREKEN SORU, SAVCILARIN GÖREVİ ACABA, CHP’Yİ GENEL BAŞKAN DENİZ BAYKAL’IN TEKELİNDE TUTMAK MIDIR? Her Türk vatandaşının CHP içinde siyaset yapma ve bu partinin organlarına aday olma hakkı vardır. Çevresinde dürüst, güvenilir bir insan olarak tanınan müvekkilimiz Birol BAŞARAN’da herkes gibi bu hakka sahiptir. Bu konuda söylenmesi gereken son şeyde, sözde “CHP’yi ele geçirmek” planında adı geçen Tuncay ÖZKAN’ın CHP üyesi olmamasıdır. CHP üyesi olmayan Tuncay ÖZKAN’ın CHP’nin herhangi bir organına seçilme durumu yoktur. Tuncay ÖZKAN hayatının hiçbir döneminde CHP üyesi olmamıştır. Dolayısı ile CHP içinde seçme ve seçilme hakkı bulunmamaktadır. 26 – 27 NİSAN 2008 CHP KURULTAYI’NA TUNCAY ÖZKAN GAZETECİ OLARAK KATILMIŞ, 2 GÜN BOYUNCA TV YAYINI YAPMIŞTIR. YAPILAN YAYINLAR, CHP GENEL BAŞKANI DENİZ BAYKAL’I DESTEKLER MAHİYETTEDİR. Bu konuda iddianamede belirli suçlamalarda bulunan savcıların bilgi eksikliği görüldüğünden ve bu bilgiye de gereksinimlerinin olduğunu düşünerek yer verme ihtiyacını duyduk. Savcılar, Müvekkilimiz ile Tuncay ÖZKAN arasında CHP içindeki siyasi faaliyetleri çerçevesinde örgütsel anlamda bir irtibat kurmaya çalışmışlarsa da bunu tesis etmek için ellerinde ne bir telefon konuşması ne de yazılı bir doküman bulunmaktadır. İddianamenin “Hukuki Değerlendirmeler” kısmında bu isnat açıkça yer almış olmasına rağmen bu ilişkiyi destekleyecek delillerin iddia makamı tarafından gösterilmemiş olması, söz konusu isnatların mesnetsizliğini ortaya koymaktadır. * * * * PROF. DR. MEHMET TOMANBAY, CHP İÇİNDE ÇALIŞAN “DEMOKRATİK DEĞİŞİM HAREKETİ”NİN LİDERİDİR. PROF. DR. TOLGA YARMAN DA İSTANBUL TABANLI “TÜRKİYE DEMOKRATİK GİRİŞİM HAREKETİ”NİN LİDERİDİR. * BU İKİ KİŞİ ARASINDA GEÇEN TELEFON GÖRÜŞMESİNDE CHP GENEL BAŞKANLIĞI İÇİN ADAY OLAN HER İKİ İSMİN PARTİ MECLİSİ SEÇİMİNDE DAYANIŞMA GÖSTERMELERİ VE TEK LİSTE İLE BU SEÇİME KATILMALARI HUSUSU KONUŞULMUŞTUR. ÇÜNKÜ CHP’NİN MEVCUT TÜZÜĞÜ VE DELEGE YAPISI GEREĞİ, MUHALEFET SADECE 1 ADAYLA SEÇİME GİRERSE GEREKLİ OLAN %20 DELEGENİN İMZASINI ALMA ŞANSINI YAKALAYABİLİYOR VE ANCAK BU YOLLA KURULTAY’DA GENEL BAŞKANLA YARIŞMA İMKÂNI İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2009 / 191 (85) E. Av. Celal Ülgen Birol Başaran’ın Savunması Av. Hüseyin Ersöz SAĞLANABİLİYORDU. BU YÜZDEN MUHALEFET GRUPLARI ZEMİN YOKLAMASI YAPARAK BU BARAJI AŞMA OLANAKLARINI ARIYORDU... * BUNDAN DOĞAL NE OLABİLİR? BİR SİYASİ ÇALIŞMA NASIL GİZLİ VE SİLAHLI BİR ÖRGÜT ÇALIŞMASINA MAL EDİLEBİLİR? * CHP KURULTAYLARINDA İKİ TÜR PARTİ MECLİSİ ÜYESİ SEÇİLİR. BİRİ DIŞARIDAN, PARTİ KADEMELERİNDE TIRMANMADAN, BİR BAŞARI YA DA ÜNLENMMEYE BAĞLI OLARAK GELEN ÜYELER VARDIR. BUNLARA “DIŞARIDAN” GELEN ÜYELER DENİR. BİR DE İLÇE DELEGELİĞİNDEN, İL BAŞKANLIĞINA, BELEDİYE MECLİS ÜYELİĞİNDEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA VARAN KADEMELERİ GEÇEN ÜYELER PARTİ MECLİSİNE SEÇİLİRLER Kİ BUNLARA ÖRGÜTTEN ÜYELER DENİR. İŞTE “PARTİ MECLİSİNE SEÇİLECEK ÜYELER ÖRGÜTTEN DAHA ÇOK OLSUN” İSTERİZ ANLAMINDAKİ SÖZ BU JARGONU YAŞAMAMIŞ BİR SAVCI TARAFINDAN BÖYLE YORUMLANABİLİR. * İDDİANAMEDE GEÇEN VE 26 – 27 NİSAN 2008 KURULTAYI’NDA SÖZDE ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ, TUNCAY ÖZKAN’IN ADAYLIĞI ÜZERİNDEN CHP’Yİ ELE GEÇİRECEKTİ SAVI DA BU SMS’LERLE TOPTAN ÇÖKMEKTEDİR. ÇÜNKÜ AYNI ÖRGÜTTE OLDUĞU İDDİA EDİLEN İKİ KİŞİ, TUNCAY ÖZKAN VE BİROL BAŞARAN TÜM KURULTAY SÜRECİNDE HİÇ BİR ARAYA GELMEMİŞLER, HİÇ HABERLEŞMEMİŞLER VE AYRI AYRI HEDEFLERE YÖNELMİŞLERDİR. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2009 / 191 (85) E.