M. Meclisi B : 62 yürütmeyi durdurma kararlarını uygulamamış, Da­ nıştay nezdinde itirazda bulunmuştur. Danıştay iti­ razları reddetmiş; Sayın Bakan 2 nci defa itiraz etmfış, Danıştay 2 nci defa da itirazları reddetmiştir. Şu anda Sayın Bakanın elinde sadece yüksek dereceli memurlara ait 11 adet yürütmeyi durdurma kararı vardır. Sayın Topuz'un bu kararlan uygulamaya hiç niyeti yok görünmektedir. İşte Danıştay kararlarına saygıdan bahsedenlerin hali pürmelali. Danıştaya Sayın Bakan sahte bilgiler vermekten de çekinmem'iştir bu arada. Örnek rni, işte örnek : Kooperatifler Genel Müdürlüğü Proje Daire Başkanı 15 Şubat 1978'de görevinden alınıp yerline başkası atanıyor. Görevden alınan Daire Başkanı Danıştaya başvurunca, Danıştaya, Proje Dairesinin lağvedildiği 'bu nedenle de ilgilinin hizmetine ihtiyaç kalmadığı için görevinden alındığı bildiriliyor. Oysa­ ki bu Proje Daire Başkanlığı halen vardır. İsmi da­ hi değiştirilmemiştir ve Sayın Bakantn atadığı yeni Daire Başkanı görevine devam etmektedir. Danıştaya saygı dediğiniz Halk Partisi iktidarında elbette böy­ le olur. Yüzlerce memur, teknik eleman sürülmüş, kıyıl­ mış; gittikleri yerlerde dövdürülmüş hastanelik edil­ miştir. Bu konu önümüzdeki günlerde bir Gensoru­ nun muhtevası olacaktır, gündemdedir, zamanı gel­ diğinde etraflıca hesaplaşılacaktır. İşçiler üzerindeki baskılar, işten çıkarmalar, sür­ günler binlerle ifade edilebilmektedir. 13-14 Şubat tarihlerinde bu konuyu bir Gensoru ile burada etraf­ lıca ortaya koyduk. Sayın Bakan sendikalar arasında yan tutmuştur, sendika kayırmıştır, kanunsuz işler yapmıştır. Kanun­ lara ters düştüğü de Yargıtay 9 ncu Hukuk Dairesi­ nin 8 . 1 . 1979 tarih ve 78 - 15 - 978 esas," 79-3 sayılı kararı üJe kesinleşmiştir. Sayın Bakan partisine men­ sup bazı sendika ağalarının amaline hizmet uğruna bu Yargıtay kararını dahi çiğnemekten çekinmemiş­ tir. Çiğnemeye de devam etmektedir. Tabii netice­ sine de katlanacaktır. Bu konuda Gensoru sorduk­ larımızın hiçbirisini cevaplandıramamıştır. Cevabı zabıtlardadır. Söylediklerinin içinde, Yargıtay kara­ rından tek kelime yoktur. Tekrar ediyorum, gelin buraya verin bu Yargıtay kararının hesabını. Bu hesabı alana kadar yakanızı bırakmayacağız. Sayın Bakan, işçi kıyımı çelişkili beyanlarda bulunuyor. Bütçe Karma Komisyonunda kahramanlık gösterisinde bulunan Sayın Bakan, 10 Ocak günü orada yüzlerce işçiyi militan oldukları 24 . 2 . 1979 O : 1 üç in işten çıkarttığını söylüyor. 13 Şubat günü de bu kürsüden «Efendim, KUP'a yolladım. İhtiyacım vardı, gitmediler ben de çıkardım. Yerlerine de kad­ rolu adam almadım» diyor. Şimdi Sayın Bakan, bu iki beyandan hangisi doğrudur? ikisinin birden doğ­ ru olması mümkün olmadığına göre, doğru söyleme­ me durumunda kalışınıza gerçekten üzüldüğümü be­ lirtmek istiyorum. Siz de biliyorsunuz ki söyledikle­ rinizin hiç birisi doğru değil. Bu vefakâr, cefakâr iş­ çiler ve ne militan oldukları ve ne de KUP'a gitme­ dikleri için çıkarmadınız. Gerçekler ortaya dökü­ lünce çaresizlikten doğru olmayan beyanlarla düştü­ ğünüz batağa iyice gömülüyorsunuz. Tekrar soruyo­ rum, Balıkesirli 20 yıllık işçi Rıdvan Algın mı mi­ litan? 24 yıllık işçi. Emin Korkut mu militan? 24 yıllık işçi Nurettin Narin mi, İzmirli 24,5 yıllık işçi Muzaffer Kahraman mı, Kütahyalı 14 yıllık işçıi Mustafa Tetik işçi mi militan? Kahramanmaraşlı 23 yilhk işçi Ali Bülbüloğlu mu? BAŞKAN — Sayın Turan, halen 3 dakika geçir­ diniz. Rica ediyorum lütfen bitiriniz efendim. TİMUÇİN T U R A N (Devamla) — Bitiriyorum Sayın Başkan. 1 dakika müsaade ederseniz bitiriyo­ rum. BAŞKAN — Peki, 1 dakika konuşun efendim. TİMUÇİN TURAN (Devamla) — Muğla'lı 25 yıllık işçi Halil İbrahim İnat mı militan? Tokatlı 20 yıllık işçi Mehmet Kaya mı, Urfa'lı 20 yıllık işçi İb­ rahim Türkmen mi, 18 yıllık işçi Cevher Yoğun, mu, 20 yıllık işçi Mehmet Yaman mı, Yozgat'lı 14 yıllık işçi Özgen Yılmaz mı militan? Eğer bunlar militan ise, Sayın Vedat Dalokay'ın Ankara Belediye Başka­ nı iken, işe gelmeden aydan aya belediyeye uğrayıp maaş alması nedeniyle Sayın Dalokay tarafından iş­ ten atılan ve şu anda sizin özel müşavirliğinizi ya­ pan eski Halk Partisi Gençlik Kolu üyesinin sıfatı nedir acaba? (AP sıralarından «Bravo» sesleri, alkış­ lar). Tekrar söylüyorum, şerefli emekçilerimize ifti­ ra ettiniz, hakaret ettiniz, onlarla lastik top gibi oy­ nadınız, hâlâ da oynamaya devam ediyorsunuz, İşçi­ lerle ilgili her türlü iddianızı belgelerle ispat edince­ ye kadar sizi müfteri ve işçi düşmanı saymaya de­ vam edeceğiz. Televizyon reklam programlarından biriside Bafa Gölünün sözüm ona kamulaştırılmasıdır. Bu gölün hikayesi de enteresandır. Sayın Bakan, gölü 28 milyon liraya kamulaştırdığını açıklamış, günlerce TRT'de tefrika ayrılmıştır. Mesele şudur: Gölün kullanma hakkı padişah fermanıyla bir vatan­ daşa verilmiş, vatandaş bu kullanma hakkını 10 yıl