Birinci baskı : Nisan 1975 ÇAGRI YAYINEVİ El kitapları dizisi : : 3 1 Sorumlu yönetmen: İlhan KALAYLIOGLU ADRES: Necatibey Caddesi 47 j9 Telefon : 18 18 72 ANKARA Yazışma adresi : P.K. 568 Kızılay - ANKARA LENiN DEVRiMCi PROLETARYANIN 1 MAYIS EYLEMi Çeviren Orhan AYDIN Ünal Matbaası 1975 - ANKARA İŞÇİ BAYRAMI İşçi yoldaşları Tüm ülkelerin işçilerinin sınıf bilincine vardıkları, insanın insana bas­ kısı ve zulmüne karşı verilen mücadelede, aç­ lık, yoksulluk ve aşağılanmaya karşı milyon­ lan kurtarma mücadelesinde birlik oluşlarını kutladıklan İşçi Bayramı yaklaşıyor. Bu bü­ yük mücadelede birbirine karşı olan iki dün­ ya var: sermaye dünyası ile emek dünyası, sö­ mürü ve esaret dünyası ile kardeşlik ve özgür­ lük dünyası. Bir yanda bir avuç zengin kan emici var. Onlar fabrikalan ve değirmenleri, araç ve ma­ kinaları ellerine geçirrnişler, milyonlarca dö­ nüm toprağı ve yığınlada parayı özel mülki­ yetlerine geçirmişlerdir. Onlar, hükümeti ve orduyu uşaklan, yığdıkları servetin sadık bek­ çi köpekleri durumuna getirmişlerdir. Diğer yanda mülksüzleştirilmiş milyonlar var. Onlar, parababalarma, hizmetlerinde ça­ lışmak için yalvarmak zorundadırlar. Emekle­ riyle tüm serveti yaratanlar onlardır; yine de s bütün yaşamlan boyunca bir ekmek kabuğu için mücadele etmek, bir lütufmuşçasına. iş için yalvarmak, güçlerini ve sağlıklarını ezi­ yet verici işlerde tüketmek ve köylerde, kulü­ belerde ya da kentlerde badrum ve çatı oda­ lannda yoksulluk içinde yaşamak zorundadır­ lar. Fakat şimdi, ezilen mülksüzleştirilmişler parababalarına ve sömürücülere savaş ilan et­ mişlerdir. Tüm ülkelerin işçileri, emeği ücretli kölelikten, yoksulluk ve baskıdan kurtarmak için savaşıyorlar. Onlar, ortak emeğin yarat­ tığı servetin, bir avuç zenginin değil tüm ça­ lışanların yaranna olduğu bir toplum düzeni için savaşıyorlar. Onlar, toprağı ve fabrikaları, değirmenleri ve makinalan tüm ezilenlerin or­ tak mülkü yapmak istiyorlar. Onlar, zengin-fa­ kir ayrımını ortadan kaldırmayı istiyorlar, e­ meğin ürünlerinin emekçilerin kendisine git­ meşini istiyorlar ve insan aklının tüm buluş­ lannın, iş yöntemlerindeki tüm gelişmelerin çalışan insan kitlelerini geliştirmesini istiyor­ lar, baskı aracı olarak kullanılmasını değil. Emeğin sermayeye karşı verdiği mücade­ le, tüm ülkelerin işçilerine büyük fedakarlık­ lara maloluyor. Onlar daha iyi bir yaşam ve özgürlük uğruna kanlarını oluk oluk akıtıyor­ lar. Bu dava için çarpışanlara hükümetler, gö­ rülmemiş işkenceler yapıyorlar. Fakat tüm haskılara karşın dünya işçilerinin birliği bü- 6 yüyor ve güç kazanıyor. Giderek daha çok işçi sosyalist partilerde birleşiyor, bu partileri des­ tekleyenler milyonlara varıyor ve kapitalist sömürüciller sınıfını alaşağı edecekleri kesin zafere doğru, kararlı adımlarla ilerliyorlar. Rus proletaryası da yeni bir hayata baş­ ladı. O da bu büyük mücadeleye katılmıştır. İşçilerimizin köleleştirilmeye ses çıkarmadık­ ları, boyunduruktan kurtulmanın hiçbir yolu­ nu bulamadıkları, acı hayatlarında hiçbir ümit ışığı göremedikleri günler geride kaldı. Sosya­ lizm, onlara kurtuluş yolunu gösteriyor ve onbinlerce savaşçı kızıl bayrak altında topla­ nıyor. Grevler, işçilere birliğin gücünü kanıt­ lamış, karşı durmayı öğretmiş, örgütlü emeğin sermaye için ne denli korkunç olduğunu gös­ termiştir. İşçiler, kapitalistlerin ve hükümetin yaşamasının ve sernirmesinin, kendi emekleri sayesinde olduğunu anlamışlardır. İşçiler, bir­ likte mücadele ruhuyla, özgürlük ve sosyalizm özlemiyle yola çıkmışlardır. İşçiler, çarlık otok­ rasİsinin :ne denli karanlık ve uğursuz bir güç olduğunu kavramışlardır. İşçiler, mücadeleleri için özgürlüğe gerek duyuyorlar, fakat çarlık hükümeti onların ellerini kollarını bağlamış­ tır. İşçiler toplantı özgürlüğüne; örgütlenme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne gerek duyar­ lar, fakat çarlık hükümeti özgürlük için yapı­ lan her atılıma, kamçı, hapishane ve süngü ile karşılık vermektedir. «Kahrolsun otokrasi! » 7 haykırışı Rusya'nın her köşesine yayılmıştır; sokaklarda ve işçilerin kitle gösterilerinde gi­ derek, sık sık duyulmaktadır. Geçen yaz Gü­ ney Rusya' da onbinlerce işçi daha iyi bir ya­ şam için ve polis zulmüne karşı ayaklanmış1ardır. Burjuvazi ve hükümet, büyük şehirler­ lerdeki tüm endüstriyel hayatı bir vuruşta fel­ ce uğratan korkunç işçi ordusunun görünümü karşısında tir tir titrediler. İşçi davasının dü­ zinelerce savaşçısı, çarlığın iç düşmana karşı gönderdiği birlikler tarafından öldürüldü. Fakat bu iç düşmanı yenecek hiçbir güç yoktur, çünkü yönetici sınıflar ve hükümet yalnızca onun [iç düşmanın -ç] emeğine daya­ narak yaşamaktadır. Dünya yüzünde, giderek sınıf bilincini geliştiren ve örgütlü bir biçim­ de birleşen milyonlarca işçiyi yenebilecek hiç­ bir güç yoktur. İşçilerin uğradıkları her yenil­ gi safiara yeni savaşçılar katmakta, daha ge­ niş kitleleri uyandırmakta ve on1an yer,ıi mü­ cadeleler için hazırlamaktadır. Ve Rusya'nın şu anda içinde bulunduğu süreç, işçi kitlelerinin uyanışının daha hızlı ve geniş olmasını zorun1u kılmaktadır ve biz­ ler proletarya saflannı sıklaştırmak ve onu çok daha kararlı mücadelelere hazırlamak için tüm gücümüzle çalışmalıyız. Savaş, proletar­ yanın en geri kesimlerinin bile politik olaylar ve sorunlarla ilgilenmelerini �ağlamıştır. Sa8 vaş, Rusya'yı yöneten, otokratik düzenin tüm çürümüşlüğünü, polis ve mahkeme çetesinin tüm caniliklerini her zamankinden açık ve canlı bir biçimde gözler önüne sermiştir. Hal­ kımız, yurdunda yoksulluk ve açlıktan eziliyor -buna rağmen üzerinde yabancı ırkların ya­ şadığı binlerce mil uzaktaki yabancı ülkeler için, yıkıcı ve anlamsız bir savaşa sürüklen­ miştir. Halkımız, politik kölelikten si.ı.rünü­ yor- buna rağmen başka insanların köleleş­ tirilmesine yarayacak bir savaşa sürüklenmiş­ tir. Halkımız, siyasal düzen değişikliği ister -fakat o [savaş-ç], onun ilgisini dünyanın öbür ucundaki silah seslerine çekmek için bulun­ muştur. Fakat çarlık hükümeti, oynadığı bu uyunda; ulusun ?enginliğini çarçur etmede, g.�nçliği Pasifik kıyılanna ölüme göndermede, çok ileri gitmiştir. Her savaş halkın üzerinde bir gerginlik y<ıratır; uygar ve özgür Japon­ ya'ya karşı verilen zor savaş ise Rusya'nın üze­ rinde telılıkeii bir gerilım yaratmıştır. Ve bu gerginlik, polis despotizmi, uyanan proletaı-­ yanın darbeleriyle sendelerneye başladığı 'i)ir zamanda gelmiştir. Savaş, hükümetin tüm za­ yıf noktalarını açığa çıkarıyor, tüm aldatıcı maskeleri yırtıyor, tüm iç çürümüşlüğü göste­ riyor; savaş, çarlık otokrasisinin mantıksızlı­ ğını herkese açıklıyor ve halkının her türiii haktan yoksun, cahil ve uyutulmuş bırakıldı· ğı, bir köle gibi polis hükümetinin boyundu- ruğu altında olan eski Rusya'nın can çekişmf­ sini herkese gösteriyor. Eski Rusya ölüyor. Özgür bir Rusya onun yerini almaya geliyor. Çarlık otob asisinin ko­ ruyucusu karanlık güçler batmaktadır. Fakat, ancak sımf bilincine sahip ve örgütlü bir pro­ letarya, halkın sahte olmayan gerçek özgürlü­ ğünü kazanabilir. Yalnızca sınıf bilincine sa­ hip örgütlü bir proletarya; halkı aldatmak, haklarını kısıtlamak, onu burjuvazinin elinde basit bir araç yapmak yolunda her girişimi bozabilir. İşçi yoldaşları O halde önümüzdeki kesin savaşa iki katı bir enerji ile hazırlanalımı Sosyal-Demokrat proletaryamn saflarını daha da sıklaştıralım! Sloganları daha da geniş bir alana y�ya­ lım! İşçilerin talepleri için yürütülen kampan­ yayı daha da yüreklilikle sürdürelirol Işçi bayramımn kutlanışı, davamıza bin­ lerce yeni savaşçı kazandıracaktır! Ve tüm halkların özgürlüğü için, sermaye­ nin boyunduruğu altında tüm ezilenlerin kur­ tuluşu için verdiğimiz büyük mücadele gücü­ müzü artıracaktır! Yaşasın sekiz saatlik iş günü! 10 Yaşasın uluslararası devrimci Sosyal-De­ mokrasi! Kahrolsun katil ve yağmacı çarlık otok­ rasİsil Nisan 2 (15), 1904'te yazılmış Bazı değiştirmelerle broşür olarak Nisan 1904'te basıl­ mıştır. 'I oplu Eserler Cilt 7 s. 199-202 ll BİR MAYIS1 İşçi yoldaş1ar! Tüm dünya işçilerinin bü­ yük bayramı yaklaşıyor. Bir Mayıs, işçilerin aydınlığa ve bilince varmalarmı, tüm baskı, zulüm ve sömürüye karşı sosyalist bir toplum düzeni için mücadelelerinde kardeşçe bir bir­ lik oluşturmalarını kutladıkları gündür . Zen­ ginleri ve asilleri emekleriyle besleyen, yaşam-. larını eziyet verici işlerde bir ücret kırıntısı için tüketen, kendi emeklerinin ürünlerini hiç­ bir zaman tadamayan, uygarlığın bu lüksü ve ihtişamı ortasında yük hayvanları gibi ya­ şayan tüm çalışanlar, hepsi, emekçilerin mut­ luluğu ve kurtuluşu mücadelesi için kolları sı­ vamışlardır. Kahrolsun ayrı milliyet ve inanç­ taki işçiler arasında düşmanlık! Bu, yalnızca, proletaryanın bilinçsizliği ve örgütsüzlüğü ne­ deniyle yaşama olanağım bulan yağmacı v� zalimlerin işine yarar. Yahudiler ve Hristiyan­ lar, Ermeniler ve Tatadar, Polonyalılar ve Ruslar, Finliler ve İsveçliler, Letonyalılar ve Almanlar, 12 �epsi, onların hepsi sosyalizmin or- tak bayrağı altında birlikte yürüyorlar. Bütün işçiler kardeştirler ve onların çelikten birliği tüm çalışan ve ezilen insanlığın tek güvence­ sidir. 1 Mayıs'ta tüm ülkelerin işçilerinin ve uluslararası Sosyal- Demokrasinin bu birliği, güçlerini gözden geçirir ve özgürlük, eşitlik ve kardeşlik yolunda yılmaz ve sapmaz daha ileri bir mücadele için güçlerini toplarlar. Yoldaşları Bizler şimdi Rusya'da büyük olayların eşiğindeyiz. Bizler otokratik çarlık hükümetine karşı son kıyasıya kavgayı ver­ mek durumundayız, bizler bu kavgayı muzaf­ fer sonucuna ulaştırmalıyız. Vahşilerin ve za­ limlerin, satılmış saraylıların ve sermayenin çanak yalayıcılarının hükümetinin tüm Rusya halkının başına sardığı felaketleri gördük! Ç?-rlık hükümeti Rus halkını Japonya'ya karşı çılgınca bir savaşa sokmuştur. Yüzbinlerce genç Uzak Doğu'da ölmek üzere halktan kopa­ rılıyor. Kelimeler, bu savaşın bize getirdiği felaketleri anlatmaya yetmez. Ve savaş ne için yapılıyor? Yağmacı çarlık hükümetinin Çin'­ den gaspettiği Mançurya için! Yabancı toprak­ lar için Rus kanı akıtılmakta ve ülkemiz yıkı­ ma uğramaktadır. Yaşam, işçiler ve köylüler için gittikçe daha zorlaşmaktadır; bir yandan çarlık hükümeti halkı yabancı ülkeleri talan etmeye yollarken öte yandan kapitalistler ve yöneticiler onların boyunduruğunu daraltınayı sürdürmektedir. Çarın sapık generalleri ve sa- 13 tılmış yöneticiler Rus donanmasının yokolma­ sına neden oldular, uıusun servetının hemen tümünü yitirdiler fakat savaş hala yeni kur­ banlar yutarak sfuüyor. Halk perişan bir du­ rumdadır, sanayi ve ticaret felce uğramıştır ve kıtlık ile kolera kapıya dayaninıştır; fakat otokratik hükümet o körce çılgınlığıyla eski · yolu izliyor; o, bir avuç vahşi ve ;�limi kur­ tarmak için tüm Rusya'yı mahvetmeye hazır; o, Japon savaşının yanısıra başka bir savaş daha başlatmıştır- tüm Rus halkına karşı. Rusya, uyutulmuşluğa, baskıya ve köleliğe karşı bugüne dek böylesine bir uyanışa tanık olmamıştır. İşçi ve köylülerden, toprak sahip­ leri ve kapitalisilere kadar toplumun her sını­ fı huzursuzluk içindedir ve St. Petersburg' dan Kafkaslar'dan, Polonya ve Sibirya'dan protes­ to haykırışiarı yükselmektedir. Heryerde, halk savaşa bir son verilmesini istiyor; o, halkın özgür düzeninin kurulmasını, istisnasız tüm yurttaşların temsilcilerinin bir araya gelerek, bir halk hükümeti kuracak ve ulusu çarlık hükümetinin içine soktuğu cehennemden kur­ taracak bir Kurucu Meclis'in oluşturulmasını istiyor. İki yüzbin kadar St. Petersburglu işçi, 9 Ocak Pazar günü papaz Georgi Gapon önder­ liğinde, halkın bu taleplerini ulaştırmak üzere çara gittiler. Çar, işçileri düşman gibi karşı­ ladı. St. Petersburg sokaklannda binlerce si­ lahsız işçiyi vurdurdu. Mücadele, şimdi bütün 14 Rusya çapındadır. İşçiler özgürlük ve daha iyi bir yaşa..rn talebiyle gre'Jdeler. Riga \-·e Po­ lonya'da, Volga'da ve Güney'de kan dökülü­ yor. Heryerde köylüler ayaklaniyor. Özgürlük mücadelesi tüm halkın mücadelesi haline ge­ liyor. Çarlık hükümeti çılgına dönmüştür. O, savaşı sürdürmek için borç aramaktadır, an­ cak artık ona güvenip borç veren çıkmamak­ tadır. O, halkın temsilcilerini toplayacağına söz vermekteyse de gerçekte hiçbir şey de. ğişmemektedir; işkenceler durmuyor, yönetici­ lerin yasa tanımazlıkları eskisi gibi sürüyor; ne özgürce yapılan mitingler, ne de halkın özgürce dağıtılan gazeteleri var; işçi sınıfı davasının savaşçıları hala hapishanelerde ölü­ me terkedilmiş durumdadırlar. Çarlık hükü­ meti, halkları birbirine düşürüyor. O, Tatar­ lar arasındaki Ermenilere iftira atarak Ba­ kü'de bir katliam yarattı; cahil halkı kışkırta­ rak Yahudileri hedef alan yeni bir katliam ha­ zırlıyor. İşçi yoldaşları Artık bizler Rus halkına karşı girişilen bu alçakça hareketlere daha fazla hoşgörü gösteremeyiz. Bizler, özgürlüğü savunmak için ayaklanacağız ve halkın öfke­ sini gerçek düşmandan başka yönlere saptır­ mak isteyenleri bozguna · uğratacağız. Bizler, çarlık hükümetini devirmek ve tüm halkın öz� gürlüğünü kazanmak için silahlı ayaklanmayı ıs başlatacağız. İşçiler, köylüler silah başına! Gizli toplantılar yapın, silahlı müfrezeler oluş­ turun, bulabildiğiniz kadar silah ele geÇirin, Rus Sosyal - Demokrat İşçi Partisi'ne güveni­ lir adamlar yollayın! Bu yılın 1 Mayıs'ı bizler için halkın ayaklanışının kutlanışı olsun, buna hazırlanalım ve zulme indiı ilecek son darbe­ nin işaretini bekleyelim. Kahrolsun çarlık hü­ kümeti! Bizler onu alaşağı edip, halkın Kuru­ cu Meclis'ini oluşturmak üzere devrimci bir geçici hükümet kuracağız. Genel, doğrudan, eşit ve gizli oyla halkın temsilcileri seçilsin. Özgürlük savaşçıları hapishanelerden salıve­ rilsin, sürgündekiler geri getirilsin. Kitle mi­ tingleri serbestçe yapılsın ve halkın gazeteleri melun yöneticilerce denetilmeden basılsın. Tüm halk silahlansın, her işçiye bir silah ve­ rilsin, böylece bir avuç yağmacı değil, halkın bizzat kendisi kendi kaderini tayin etsin. Serf sahibi toprak ağalarının - iktidarını ortadan kaldırmak, halkı yöneticilerin nefret verıcı baskılardan kurtarmak, köylülerin e l konul­ muş topraklarını geri almak için kırlarda öz­ gür köylü komiteleri kurulsun. İşte bunlar Sosyal - Demokratların istedikleridir, işte bun­ lar için sizleri, silah elde, çarpışmaya çağırı­ yorlar: gerçek özgürlük için, demokratik cum­ huriyet için, sekiz saatlik işgünü için, köylü komiteleri için. İşçi yoldaşlar, o halde büyük kavga için hazırlanın, 1 Mayıs günü fabrikalar16 da ve değirmenlerde işi durdurun, ya da Sos­ yal- Demokrat İşçi Partisi komitelerinin di­ rektifleri doğrultusunda silahlanın. İsyan saa­ ti henüz çatmadı, fakat uzak da değil. Tüm dünya işçileri özgürlük davasında sayılama­ yacak kurbanlar vermiş olan kahraman Rus proletaryasım tüm dikkatleriyle izliyorlar. Ünlü 9 Ocak'da, St. Petersburg işçileri şöyle haykırdı: ya özgürlük ya ölüm! Tüm Rusya işçileri, bizler bu büyük savaş haykırışını tek­ rarlayacağız, bizler hiçbir fedakarlıktan ka­ çınmayacağız: bu ayaklanma bize özgürlüğü, özgürlük de sosyalizmi kazandıracaktır! Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın uluslar arası devrimci Sosyal - Demokrasi! Yaşasın işçilerin ve köylülerin özgürlüğü, yaşasın demokratik cumhuriyet! Kahrolsun çarlık otokrasisil «Vperyod» Çoğunluk Yazı Kurulu Komiteleri Bürosu Nisan 12 (25) 1905'de yazılmış, 1905'de br oşür olarak basılmı,ştır. Toplu Eserler, Cilt 8 s. 348- 51 ı MAYIS HAREKETİ VE RUS SOSYAL- DE­ MOKRAT İŞÇi PARTİSİNİN OCAK ı9ı2 BÜ­ TÜN - RUSYA KONFERANSININ SLOGAN­ LAR! Okuyucu, bu sayıda ayrıca, bundan son­ ra saygıyla anılacak olan ı Mayıs hareketin­ den önce, St. Petersburg işçileri tarafından ba­ sılıp dağıtılan bildirinin tam metnini bulacak­ tır. Bu, - üzerinde özellikle durolmaya değer bir bildiridir, çünkü Rusya'daki işçi sınıfı ha­ reketinin ve Partimizin tarihinin en önemli belgelerindendir. Bildiri, Sosyal - Demokrat Partinin baş­ kentteki kesin örgütsüz durumunu yansıt­ m-aktadır, çünkü bildiri, St. Petersburg Komi­ tesi tarafından değil, fakat bağımsız Sosyal ­ Demokrat gruplar ve hatta bir grup Sosya­ list- Devrimci işçi tarafından imzalanmıştır. Rusya'nın birçok bölgelerinde Partinin duru­ mu şudur: yönetici ve merkez komiteleri sü­ rekli tutuklanmakta, ancak liberallerin ve tas18 fiyecilerin2 sürekli nefretini uyandırmış olan «çekirdekler»in ta kendisi olan-her çeşit fab­ rika, sendika, ilçe ve bucak Sosyal - Demokrat gruplar sayesinde, sürekli olarak yeniden ku­ rulmaktadır. Okuyucu, bu baylann yayınladı­ ğı derginin son sayısında (Nasha Zarya, 1912, sayı 4) Bay V. Levitsky'nin «politik olarak ölü çekirdeklerin, suni olarak canlandırılma­ sı yoluyla partinin yeniden doğuşu»na, nasıl aciz bir öfkeyle ve fesat kusarak tekrar tek­ rar çattığını görebilir. Sözü geçen bildiriyi daha da tipik ve kay­ da değer kılan, St. Petersburg Komitesinin tutuklanması nedeniyle, tasfiyecilere bu den­ polisin li nefret verici gelen çekirdeklerln, denetiminden kaçabilmiş olan «yönetici mer­ kez»in çekirdeklerinin, ortaya çıkmak zorun­ da kalmış olması gerçeğidir. Her devrimcinin üzücü bulacağı bu ger­ çek yüzünden, çekirdeklerin bağımsız hayatı ortaya çıktı . 1 Mayıs öncesinde açıkça azgın­ laşan vahşi polis terörüne rağmen, çekirdek­ ler güçlerini son süratle toparlamak, ilişki­ ler kurmak ve <<yeraltı»nı baştan düzenlemek zorunda kaldılar. Bildirinin altında adları bu­ lunan gruplar, temsilciler, vb., libarellerde ve tasfiyecilerde nefret uyandıran yeraltı'nın ta kendisidir. Nasha Zarya ve Zhivoye Dyelo'yu temsilen konuşan tasfiyeci önder Bay Levit­ sky, «yeraltı mezhehi»ne ağzı köpürerek küf19 rededursun (yukarda adı geçen sayının 33. sayfasına bakınız), St. Petersburg bildirisi o yeraltının varlığının, dayanma gucunun, ça­ lışmasının içeriğinin ve öneminin kusursuz ve tam bir belgesi olarak karşımıza çıkıyor. St. Petersburg Komitesi tutuklamalar yo­ luyla ortadan silinmiştir, böylece şimdi biz, yeraltı çekirdeklerinin niteliklerinin ne oldu­ ğunu, ne yaptlklarını ya da ne yapabilecekle­ rini, Partinin üst organlarında hakim olanla­ rın dışında hangi görüşleri benimsediklerini ya da kendi içlerinde geliştirdiklerini, hangi görüşlerin işçilerin sempatisini kazandığını göreceğiz. Bildiri, çekirdekterin he yaptığım göste­ riyor: şu anda ortadan kaldırılmış olan (yer­ altının muhtelif düşmanlarının gözü aydın) St. Petersburg Komitesinin görevini yürütü­ yorlar. Onlar, 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürü­ yorlar. Onlar, değişik Sosyal - Demokrat ye­ raltı grupları arasında bağlantıları yeniden ktı.ruyoı�: Onlar, Sosyalist -lDevrimcileri de aralanna alıyorlar çünkü onlar proJetaryayı canlı bir devrimci dava etrafında birleştirme­ nin öneminin bilincindedirler. Onlar, bu de­ ğişik Sosyal--Demokrat gruplah ve hatta «Sosyalist- Devrimci bir grup işçi» yi müca� delenin özgül sloganlan çevresinde toparla­ rtıaktadırlar. Ve bu, hare·ketin gerçek karakte20 rının, gerçek proletarya anlayışının, RSDİP'*­ nin ve onun Ocak 1912 Bütün- Rusya Konfe­ ransının3 gerçek gücünün belirginleştiği za­ mandır. Tutuklamalar sonucunda öyle olmuştur ki, özel sloganlan geliştirecek hiçbir hiyerar­ şik yapı kalmamıştır. Bu yüzden, proletarya kitleleri, işçi Sosyal- Demokratlar ve hatta bazı Sosyalist - Devrimciler, yahnzca kitleler için tartışma götürmez olan, yalnızca gücünü «yukardan aşağı kararlar»dan (demagogların ve tasfiyecilerin koyduklan gibi) alan slogan­ lar değil, fakat devrimci işçilerin kendi insiya­ tiflerinden çıkan sloganlar etrafında birleşti­ rilebilirler. Ve biz ne görüyoruz? Görüyoruz ki, St. Petersburg Komitesinin ortadan kaldırılmasından sonra, yeniden der­ hal oluşturulmasının olanaksız olduğu bir anda ve bir grup işçinin, diğer bir grup üze­ rindeki etkisinin örgütsel anlarnda değil, fa­ kat yalnızca ideolojik planda olduğu qir za­ manda, RSDİP'nin Ocak 1912'de toplanan Bütün -Rusya Konferansmda saptanan ve li­ beraller, tasfiyeciler, Ueber, Troçki ve şüre­ kası üzerinde delice ve vahşi bir nefret uyan­ dıran sloganiann kullanıldığını görüyoruz. St. Petersburg işçileri l?ildiride, «slogan* Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisi 21 larımız, kurucu meclis, sekiz saatlik işgünü, malikanelere el konulması olsun» diye yazı­ yorlardı. Ve daha sonra bildiri şu sloganları atıyor: «Kahrolsun çarlık hükümeti! Kahrol­ sun otokratik 3 Haziran Anayasası4! Yaşa­ sın demokratik cumhuriyet! Yaşasın sosya­ lizm!» Bu öğretici belgelerden görüyoruz ki, RS­ DİP Konferansında ileri sürülen tüm slogan­ lar, St. Petersburg proJetaryası tarafından benmisenmiş ve Rus devriminin ilk adımları­ na damgasını vurmuştur. Ocak konferansının iftiracıları ve çamur atıcıları kirli işlerini ıs­ tedikleri kadar sürdürebilirler. St. Peters­ burg'un devrimci proletaryası onlara gerekli karşılığı verdi. Proletaryayı, halkın devrimin­ de önderlik rolünü üstleurneye çağırarak, dev­ rimci Sosyal- Demokratların son Konferan­ sından çok daha önce başlayan çalışma, tüm polis baskısına, 1 Mayıs öncesi keyfi tutukla­ malara, devrimcilerin aşağılanmasına, liberal ve tasfiyeci basından gelen yalan ve iftira se­ line rağmen, ürünlerini vermiştir. Rusya'nın her tarafından işçileri peşinden sürükleyen yüzbinlerce St. Petersburg prole­ teri, yalnızca burjuva toplumunun ayrı sınıf­ larından biri olarak değil, «kendilerinin» yal­ nızca ekonomik sloganlarıyla değil, fakat tüm halk için, tüm halkı temsilen ve özgürlüğe ge­ rek duyan ve onun için mücadele edebilecek 22 olan tüm sınıfları mücadeleye çekmek ve uyan­ dırmak amacıyla, devrim bayrağını yükselten önder olarak, greviere ve sokak gösterilerine başvurmuştur. -Rusya'da proletaryanın devrimci hareketi daha üst bir düzeye yükselmiştir. Nasıl ki 1905'de kitle grevleri ve Gaponcu hareketlerle başladıysa, ı912'de de polisin Parti örgütlerini dağıtmasına rağmen hareket kitle grevleri ve cwnhuriyet bayrağımn yükselişi ile başlıyor. Bağımsız «çekirdekler» ve bağlantısız işç� <<grupları» en zor ve yorucu koşullar altında görevlerini yerine getirmişlerdir. Proletarya kendi << 1 Mayıs Komitelerini ı> kurdu ve insan­ lığı ücretli kölelikten kurtarmak durumunda olan bir sınıfa yaraşır devrimci bir programla harekete geçti. ı Mayıs Hareketi aynı zamanda «birlik» hakkındaki bazı kelimelerin ne anlama geldi­ ğini ve gerçekte işçilerin nasıl birleştiklerini gösterir. Sosyalist- Devrimci Parti adına ko­ nuşan Rubanovich; Burtsev'in Paris'te çıkan Buduscheye gazetesinde şöyle yazıyor: «ı Ma­ yıs eyleminin şu kayda değer özelliğini belirt­ meliyiz: hazırlık mitinglerinde St. Petersburg işçileri çeşitli sosyalist gruplar arasında va­ rolan ayrılıklan tanımayı reddettiler; . . . ağır basan eğilim anlaşma doğrultusundaydı.» Ye­ niden bastığımız bu bildiri, böyle bir sonucu hangi olgunun hazırladığını açıkça göster23 mektedir. Olgu şudur ki yol gösterici merke­ zini yitiren Sosyal- Demokrat çekirdekler, hangi görüşte olursa olsunlar işçileri kazana­ rak ve onların tümüne karşı Parti sloganlan­ nı savunarak, çeşitli gruplar arasında ilişkile­ ri yeniden kurdular. Ve bu Parti sloganlan doğru olduğu, proletaryanın devrimci görev­ leriyle uyumlu olduğu ve tüm halkın devri­ minin görevlerini içerdiği için tüm işçilerce benimsenmiştir. Birlik somutlaştı, çünkü RSDİP Ocak Konferansı, ülke dışındaki küçük gruplar ara­ sında anlaşma sağlamak için harcanan yarar­ sız ve boş çabayı ve devrimci Parti tasfiyeci­ lerine boşuna kur yapmayı bıraktı ve -savaşçı sloganlan tam zamanında açık ve ke�n bir biçimde ortaya koydu. Proletaryanın devrimci hareket için birliği, proleter (Sosyal- Demok­ rat) ve proleter olmayan (Sosyalist- Devrim­ ci) partiler arasında uzlaşmayla, sosyal- De­ mokrat Partiden aynlan tasfiyecilerle anlaşma yollan aramakla değil, fakat Rus Sosyal- De­ mokrat örgütlerdeki işçilerin topadanması ve bu işçilerce, içinde bulunduğumuz anın görev­ lerinin doğru çözümlenmesi yoluyla sağlan­ mıştır. Bund liberallerinin ve Viyanada'ki Troç­ .kilerin boş gevezeliklerine bel bağlayarak, hala ·«birliğe»-tasfiyecilerle birliğe-inanabilen­ lere iyi bir ders. Lieber, Troçki ve tasfiyecile- 24 rin övülen «Örgütleme Komisyonu», «birlik» üzerine çığlıklar atıyordu, fakat gerçekte o [örgütleme komisyonu-ç] pratikte, işçilerin devrimci mücadelesini birlestiren birtek slo­ gap sağlayaınazdı ve sağlaya�adı. Tasfiyeciler ke�dilerinin devrimci olmayan slog�larını, liberal bir işçi politikasının sloganlarını at­ tılar:, fakat hareket onlara itibar etmedi. «Bir­ lik» üzerin� Troçkist masalların altında yatan budur. «Birleştirdiğine» yemin eden ve ant içen ve Konferansa ağzına geleni söyleyen Troçki, 23 Nisan (6 Mayıs) da Viyana'daki iyi niyetli­ leri «örgütlenme özgürlüğü için mücadelenin» Lene olaylannın5 ve tepkilerinin «temeli» (!!) olduğuna ve «bu talebin proletaryanın dev­ rimci seferberliğinin ana (!!.) çıkış noktası olçluğuna ve ol�cağına» temin ·ediyor. Daha bir hafta geçmeden, tasfiyecilerin şakşakçıla­ nnın bu acınacak cümleleri-«St. Petersburg'­ un tüm örgütlü işçilerinin temsilcileri», «Sos­ yal - Demokrat Obyedineniye grubu», «merkez Sosyal- Demokrat şehir grubu», «işçi Sosya­ list- Devrimciler grubu», «işçi Sosyal - Demok­ ratlar grubu» ve « 1 Mayıs Komitelerinin tem-­ silcileri» tarafından silinip atılmıştır. St. Petersburg Sosyal -Demokrat prole­ taryası, işçi sınıfı için en önemli ve en gerekli olsa bile tek bir talep yolunda değil, fakat tüm halkın özgürlüğü yolunda yeni bir dev25 rimci mücadelenin başlatılması gerekliliğini kavramıştır. St. Petersburg Sosyal-(Demokrat prole­ taryası taleplerini parçalaması değil, genelleş­ tirmesi gerektiğini, cumhuriyetin, tersini de­ ğil, örgütlenme özgürlüğünü içerdiğini, ve mer­ keze vurmanın, kötülüğün kaynağına saldır­ manın, [yani] çar ve Kara Yüzlet' Rusya'sının düzenini tümüyle, rejimini tümüyle yıkınanın gerekliliğini kavramıştır. St. Petersburg Sosyal- Demokrat prole­ taryası Nicholas Romanov'dan, Kara Yüzler'­ den örgütlenme özgürlüğü talep etmenin gü­ lünç ve saçma olduğunu, genel ve ayrımsız bir haksızlığın olduğu, yetkililerin keyfi bir yönetiminin ve provakasyonlarımn hüküm sürdüğü ve açlıktan kıvranan on milyonlarca insana basit anlamında bile yardım etme öz­ gürlüğünün olmadığı bir ülke olan Rusya'nın şimdiki politik düzeninin, «Otokratik 3 Hazi­ ran Anayasa» mızın örgütlenme örgütlüğü ile bağdaşabileceğine ihtimal vermenin gülünç ve saçma olduğunu anlamıştır. Örgütlenme özgürlüğüDün devrimci seferberliğin ana çıkış noktası olduğunu öne sürebilecek olanlar, yal­ nızca, liberal gevezeler ve liberal emek politi­ kacılarıdır. 26 DEVRİMCİ PROLETARYANIN 1 MAYIS EYLEMi Lena olaylanndan ve 3 Haziran darbesin­ den sonra devrimci işçi sınıfı hareketindeki ilk, kararlı yükselişten bu yana bir yıl geçti. Çar'ın Kara Yüzler'i ve toprak ağaları, yöneti­ ciler güruhu ve burjuvazi, yağmanın, Tatar istilalannın ve Rusya'nın Romanov'larca rezil edilişinin 300 üncü yıldönümünü kutluyorlar. IV. Duma, yaptığı işe artık güvenmemesine ve daha önceki karşı devrimci gayretini hemen hemen yitirmesine rağmen, toplanıp <<İŞ» ine başladı. Reforma. yakl�şık herhangi bir şeyin pratikte uygulanamayacağını bile bile reform­ lar için ahmakça isteklerde bulunan liberal kesim karışıklık ve sıkıntı içinde boğulmak­ tadır. Ve Riga'da hazırlığını yaptıktan sonra, St. Petersburg'da kararlı bir eyleme geçen Rıısya işçi sınıfının 1 Mayıs hareketi var; bu hareket bulanık ve kasvetli atmosferi parça­ lamıştır. Yaklaşan devrimin görevleri tüm 27 azametiyle yeniden ön plana çıktı ve ona [dev­ rime-ç] önderlik eden öncü sİnıfın güçleri; cellatların zulmünden ve arkadaşlarının iha­ netinden yılınayan ve gücü eksilmeyen yüzler­ ce eski devrimcinin ve demokrat ve sosyalist yeni kuşaktan milyonlarca insanının onune gözle görülür biçimde dikilmektedir. 1 Mayısdan önceki haftalarda fabrika sa· hibi beyler hiç akıl sahibi davranırlarken, olmamışlarcasına hükümet aklını rünüyordu. Tutuklamalar ve yitirmiş gö ­ aramalar için başkentin. tüm işçi bölgeleri alt üst edilmişti. Diğer iller de merkezden geri kalmadı. Başı sıkışan fabrika sahipleri konferanslar topla­ dılar ve bir yandan işçileri cezalar ve lokavt­ larla tehdit eden, öte yandan ücretierin yük­ selmesini kabul eden ve işin durdurulması­ na razı olan; bir yandaiı. hükümeti katliama kışkırtan, öte yandan onu ayıplayıp, 1 Mayıs'­ ın resmi tatil günü sayılmasını öneren birbi­ riyle çelişik sloganlar attılar. Jan�annanın azami gayreti göstermesi, işçi mahallelerinde «temizliğe» girişmesi, «ŞÜp­ heliler listeleri»ne göre sağda solda tutukla­ malar yapması boşuna idi. İşçiler çar çetesi­ nin ve kapitalist sınıfın bu aciz öfkesini güle­ rek karşıladılar ve hükümetin tehditkar ve acınacak «duyurulan>ıyla eğlendiler; taşlama­ lar yazıp, elden ele veya ağızdan ağıza yaydı­ lar; otokrasiye ve monarşiye karşı halkı ilk, 28 l905'de harekete geçiren Sosyal- Demokrat:­ ların7 devrimci sloganlarını halka hatırlatan, grev ve gösterilere çağıran, krsa, sade fakat çok öğretici küçük «broşürler» yayınladılar. gün, 1 Mayıs'ta 100.000 işçinin grevde olduğunu yazdı. Burju­ Hükümet basını ertesi va gazeteleri telgrafla aldıklan habere göre, sayının 125.000 olduğunu yazdılar (Kievskaya Mysl) Alman Sosyal - Demokratlannın merkez organının bir muhabiri St. Petersburg'dan çektiği telgrafta sayının 150.000 olduğunu bil­ diriyordu. Ve bir gün sonra tüm burjuva ba­ sını, altını çizerek 200- 220.000 gibi bir sayı­ dan sözediyordu. Aslında grevcilerin sayısı 250;000'e varmıştı! Fakat, 1 Mayıs greveilerinin sayısından başka, daha çok etkileyici - ve çok daha önem­ sokak li- olan, işçilerin yaptıklan devrimci gösterileriydi. İşçiler başkentin her yanında, devrimci marşlar söyleyip, devrimci sloganlar atarak ve ellerinde kızıl bayraklarla, hükü­ metin çılgınca seferber ettiği polis- ve güven­ lik kuvvetleriyle saatlerce çarpıştılar. Ve bu işçiler, çarın en gönüllü uşaklarına bile, mü­ cadelenin ciddi olduğunu, polisle çatışanın bir ıavuç bayağı Slavophild8 olniadığını, çekte, ayaklananların başkentin emekçi ger­ yı�­ lan olduğunu göstermiştir. Bu, proletaryanın· devrimci özleinlerinin, yeni kuşaklarca güçlendirilen ve Çelikleştiri- 29 len proletaryanın devrimci rimci taleplerinin, tüm güçlerinin, dev­ insanlara ve Rusya halklarına gerçekten parlak ve açık bir anlatı­ mıydı. Geçen yıl hükümet ve işverenler Lena patlamasını önceden sezemedikleri ve sonuç­ larıyla mücadele etmek için reçeteler hazırla­ yamadıkları gerçeğiyle kendilerini avutmuşlar­ dı; ancak bu kez monarşi kesin bir önsezi gös­ terdi, hazırlıklarını yapacak bol bol zamanı vardı ve alınan «tedbirler» en «kuvvetli»le­ riydi; sonuç, proletarya yığınlarının ·devrimci uyanışı karşısında çarlık monarşisinin ne ka­ dar aciz olduğunun görülmesiydi. Gerçekten de, liberallerin ve onların ça­ nak yalayıcılarının «grev çılgınlığı»na karşı, «Sendikalist» greviere karşı, ve ekonomik grev­ Ierin politik grevlerle ya da politik grevierin e konomik grevlerle birleştirilmesine karşı at­ tıkları acınacak çığlıklara rağmen, Lena olay­ larından beri bu bir yıllık grev mücadeleleri kitleleri ajlte etmek, onları harekete geçirmek ve Sosyal- Demokrat proletaryanın devrimci mücadelesine çekmek için grevierin ne kadar büyük ve yeri doldurula�z bir silah olduğu­ nu göstermiştir. Devrimci kitlesel grevler düş­ mana nefes aldırmadı. Aynı zamanda düşmanı ekonomik olarak çökerttİ ve tüm dünya gö­ zünde «güçlü» olduğu ileri sürülen çarlık hü­ kümetinin politik prestijini ayaklar altına al­ dı. Bu kitlesel eylemler, giderek daha çok işçi 30 kesiminin 1905' de kazanılanlann, en azından küçük bir bölümünü, yeniden elde etmelerini sağladı ve yeni yeni kesimleri ve hatta en geri kesimleri mücadeleye çekti. Bu eylemler işçi­ lerin kapasitesini tüketmedi, çoğu zaman kısa süreli protesto eylemleri biçiminde oldu ve aynı zamanda kitlelerin sokak gösterileri bi­ çiminde ortaya koydukları, daha etkileyici ve daha devriınci açık eylemiere geçişi hazırlaıı­ dırdı. Geçen yıl Rusya'da kollarında bu enerjik görülen; çeşitli iş kadar çok insanın kararlı ve bir biçimde katıldığı, politik amaçlı grevler dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş­ tir. Yalnız bu durum bile, 1912 -13'de Rus işçilerinin taktiğini; kitlelere sosyalist eğitim vermek ve aydınlatmak için çalışmalarının ağırlık anayasal dönemlerin yapılan hazırlık kazandığı lölçülerini «Avrupai» hillanarak «ayarlama»ya kalkan liberal ve tasfiyeci alla­ rnelerin bayalığım ve alçakça ahmaklığını herkese göstermiştir. Rusya'daki grevlerin, en gelişmiş ülkeler olan Avrupa ülkelerine göre büyük üstünlüğü, Rusya işçilerinin özel nitelikleri ve yetenekle­ rini değil, fakat günümüz Rusyasınd�:ı. özel ko­ şulların varlığını, yani, bir devrimci durumun varlığını, dolaysız devrimci krizin gelişimini gösterir. Avrupa da benzer bir devrimci geli­ şime vardığında (orada, ülkemizdeki gibi, bur- 31 j uva demokratik değil, sosyalist bir devrim olacaktır) , en gelişmiş kapitalist ülkelerin pro­ letaryası ücretli köleliğin savunuculanna karşı çok daha güçlü grevler, gös.teriler ve silahlı mücadelelere girişeceklerdir. Rusya'da son onsekiz aydır olagelen bir seıi grev gibi bu yılın 1 Mayıs grevi de; yal­ nızca ekonomik grevierden değil, fakat örne­ ğin son Belçika grevi9 gibi anayasal reform­ lar talep eden politik grevierden ve protesto grevlerinden, devrimci karakteri dolayısıyla ayırdedilir. Liberal dünya görüşüne saplanan­ larm ve artık olaylan devrimci bakış açısm­ dan yorumlayamayanların, tümüyle Rusya' da­ ki devrimci duruma bağlı olan Rus grevlerinin bu ayırdedici karakterini anlarnalarına olanak yoktur. Karşı devrim, inançlarından rahatlıkla dönme devri, ardında, Sosyal - Demokrat ola­ rak bile adlandınlmak isteyenlerin olduğu, bu . tiliden birçok insan bıraktı. Rusya bir devrimci durum yaşamakta­ dır, çünkü nüfusun büyük çoğunluğunun -yal­ nızca proletaryanın değil, fakat, özellikle köy­ lüler olmak üzere, · küçük üreticilerin onda dokuzunun- üzerindeki bu yoğurr baskı, aç­ · lık, yoksulluk; haksızlık ve aşağılanma, Rus­ ya?daki üretici güçler durumuna; 1905 ayak­ lanmasını yapmış olan yığınlarm sınıf bilinç­ lerine · ve 3.2 · taleplerine; -yalnız · Avrupa değil, Asya' daki- tüm komşu ülkelerle olan ilişkile­ rin dur.uı:nuna açıkça aykırıdır. Fakat hepsi bu kadar değil. Yalnızca bas­ kı, ne �kadar büyük olursa olsun, bir ülkede her zaman devrimci bir duruma yol açmaz. Çoğu zaman alt sınıfların eskisi gibi yaşamak istememeleri devrim için yeterli değildir. Aynı zamanda üst sınıfiann eskisi gibi yöneteme­ meleri ve hükümet edernemeleri de gereklidir. Rusya'da bugün gördüğümüz budur . Gözleri­ ınizin önünde · bir politik bulıran olgunlaşmak­ tadır. Burjuvazi, karşı devrime arka çıkmak ve bu karşı devrimci temel üzerinde «barışçı gelişimi>� sağlamak için elinden gelen herşeyi yapmıştır. Burjuvazi feodal beylere ve cellat­ lara istedikleri kadar par.a dağıttı , devrime sövdü ve onu · reddetti, Purishkevich'in çizme­ lerini ve II. Markov'un kırhacım yaladı ve on­ ların uşaklığını etti. «Avrupa1» tartışmaLar üzerine kurulan, 1 905 devrimine söven ve onu «entellektüel» bir devrim, uğursuz, caniyane, ihanet dolu vb. olarak tanımlayan teoriler türetti. Ve yine de, keseden, onurdan ve nından bunca fedakarlık burjuvazi -Kadetlerden vicda­ etmesine rağmen, Oktobristlere10 ka­ dar- kendisi; kapitalist bir ülkenin 20. yy. da Almanya ve yeni Çin ile yanyana yaşayabilmesi için onsuz yapamayacağı «kanun» ve «nizam» için temel koşullan sağlamaktan ve «barışçıl 33 gelişimi» temin etmekten otekrasinin ve toprak sahiplerinin aciz olduklannı kabul etmektedir. Rusya'da bugün, yapının dışını, yalnızca katlarından birini değil, devlet sisteminin melini sarsan ülke çapında bir te­ bulıran var. Liberallerimiz ve tasfiyecilerimiz « tanrıya şü­ kür anayasamız var>>, politik reformlar gün­ demdedir (yalnızca çok az insan bu iki öneri arasındaki bağiantıyı anlayamaz) , ne kadar çok kaypak deyim teşhir anlamında ederlerse etsinler, bu reformİst gevezeliklerden ne ka­ dar çok döktÜrüderse döktürsünler, tek bir tasfiyeci ya da liberalin reformist bir çıkış yolu gösteremeyeceği gerçeği ortadadır. Feodal toprak sahiplerinin son kurtuluş çaresi olarak yapıştıkları tarım politikasına11 bağlı olan Rusya'da · nüfusun büyük bir bölü­ münün durumu, uluslararası durum ve ülke­ mizde şekillenen gene l politik bulıranın nite­ liği; işte, şJmdiki düzenle ve hükümetin ve sömürücü sınıfların elindeki araçlarla bir bur­ juva devriminin görev lerini yerine olanaksızlığı nedeniyle getirmenin Rusya'nın durumunu devrimci y�pan objektif koşulların tamamı. İşte her çeşit döneğİn örnek göstermekten hoşlanacağı -ki bunlar dünün burjuva dev­ rimlerini (bu devrimler yannın proleter devri­ mine ışık tutar) örnek alacaklarına bugünün « anayasab durumunu örnek almaktadırlar­ Avrupa'da mümkün olmayan özgül grev biçim34 lerinin Rusya'da görülebilmesinin nedeni olan toplumsal, ekonomik, politik durum ve sınıf­ lar arası ilişkiler. Ne alt sınıflar üzerindeki bas­ kı, ne de üst sınıflar arasındaki bulıran bir dev­ rime neden olabilir; pasif baskı durumunu ak­ tif ayaklanma ve devrim durumuna dönüştüre­ bilecek devrimci bir sınıf yoksa bu durum ül­ keyi yıkıma götürür. Kitleleri devrim için ayaklandırabilecek, Rusya'yı yıkımdan kurtarabilecek gerçekten öncü sınıf rolü, sanayi proJetaryası tarafından oynanmaktadır. Bu, onun, devrimci grevlerle yerine getirdiği görevdir. Liberallerin nefret ettiği ve tasfiyecilerin anlayamadığı bu grevler (RSDİP'nin Şubat kararında belirttiği gibi) « pa- · sifliğin, karamsarlığın ve tarım proJetaryası ile köylülüğün dağınıklığının üstesinden gelmek,. . . ve onları en birleşik, e ş zamanlı v e yoğun dev­ rimci hareketlere çekmek için en etkili araçlar­ dan biridir.))* İşçi sınıfı, temel haklardan yoksun bırakıl­ mış ve karamsarlığa itilmiş çalışan kitleleri ve sömürülen halkı devrimci eylemiere çeker. İşçi sınıfı onlara devrimci mücadeleyi öğretİr, dev­ rimci eylemler için eğitir ve çıkış yolunu nere­ de bulacaklarını ve kurtuluşa nasıl varacak!arı­ nı açıklar. İşçi sınıfı onları yalnızca sözlerle de­ ğil, eylemlerle, örneklerle eğitir ve bu. örnekler tek tek kahramanların maceralarından değil, * Bk. V. İ. Lenin Toplu Eserler Cilt 18 s. 457 - Eo.. 35 politik ve ekonomik talepleri birleştiren dev­ rimci kitle eylemlerinden çıkar. Sosyalizm ve demokrasi teorisinin esasla­ rını bile kavrayan her dürüst işçi için bu fikir­ ler ne kadar sade, açık ve yakın! TasfiyecL ga­ zetelerde «yeraltı»na söven ve onuiıla alay eden, saf insanlara « kendilerinin de Sosyal - Demok­ rat» olduğuna garanti veren, aydınlar ara sından çıkan sosyalizm ve demokrasi hainlerine bu fi­ kirler ne kadar yabancı. Tüm Rusya proletaryası tarafından des. teklenen, St. Petersburg proletaryasının 1 Ma­ yıs eylemi, gözü gören kulağı duyan herkese bugünün Rusyasmda devrimci yeraltının büyük tarihi önemini açıkça göstermiştir. RSDİP 'nin St. Petersburg' daki tek parti örgütü St. Peters­ burg Komitesi, burjuva gazetelerİnİ bile, 9 Ocak öncesinde, Romanov'ların 300. yıldönümü öncesinde ve 4 Nisanda12 olduğu gibi, 1 Mayıs eyleminden önce de, St. Petersburg komitesinin bildirilerinin fabrikalarda tekrar tekrar görül­ düğünü yazmaya zorladı. Bu bildiriler büyük fedakarlıklada hazır­ çekici değildi . landı. Bazılarının görünüşleri Bazıları, örneğin 4 Nisan gösterilerine çağnda olduğu gibi, gizlice hazırlandığı ve değişik bası­ mevlerinde aceleyle basıldığı açıkça belli olan, altı satır ile yalnızca gös terinin yerini ve saati­ ni bildiriyordu. Bizde bazı insanlar ( « sözde Sosyal - Demokratlar» ) var ki «yeraltı» çalışma- 36 sının bu koşullarını ima ederek, art niyetle sı­ rıtıp, kibirle dudak büküyor ve soruyorlar: « Eğer parti yeraltı ile sınırlandırılsaydı kaç ta­ ne üyesi olurdu? İkiyüz mü üçyüz mü?» [Açık sözlü bir tasfiyeci olma üzücü cesaretine sahi� Bay Sedov'un, başyazısında savunulduğu dönek Luch dergisinin 95. ( 1 8 1 .) sayısına bakınız. Luch'un bu sayısı, 1 Mayıs eyleminden beş gün önce yani yeraltının tam bildirileri hazırladığı zamanda çıktı! ] Bu utanç verici ifadeleri kullanan Dan, Pot: resov ve şürekası bilmelidir ki, parti saflarında daha 1903'de binlerce ve 1907'de 150 bin prole­ ter vardı ve hatta şimdi binlerce ve onbinlerce işçi RSDIP'nın yeraltı hücrelerinin üyeleri ola­ rak yeraltı bildirileri basmakta ve dağıtmak­ tadırlar. Fakat tasfiyeci beyler biliyorlar ki, yeraltının zararına olan çirkin yalanlarının ve daha da çirkin olan <<sahte tavırlan>ının legal olarak çürütülmesinden Stolypin1 3 «legalite» si tarafından korunmaktadırlar. Bu adi insanların, kitlesel işçi sınıfı hare­ keti ve genel olarak devrimci çalışma ile bağ­ larını ne derece koparttıklarını görün! Hat­ ta liberallere ho$ görünmek için tahrif ettikle­ ri kendi ölçülerini kullaJlln. Bir an için, St. Petersburg'da yasak bildirilerin basımı ve da­ ğıtımında «iki veya üçyüz» işçinin çalıştığını düşünebilirsiniz. Sonuç nedir? Kendilerini yalnızca Sos37 yal - Demokrat olarak adlandırmakla yetinme­ yip, Sosyal - Demokratlar gibi çalışan, bunun için de tüm Rusya işçi sınıfı tarafından sayı­ lan ve takdir .edilen, «geniş parti» gevezelik­ leri etmeyip, Rusya'da varolan tek gizli Sos­ yal - Demokrat Partiyi pratikte oluşturan, St. Petersburg proletaryasının çiçekleri, <<İki veya üçyüz» işçi, işte gizli broşürleri basan ve da­ ğıtan insanlar. Stolypin sansürcüleri tarafından korunan Luch tasfiyecileri, << iki veya üçyüz» [ işçiye -ç] , « yeraltı>>na ve onun « abartılmış>> önemine vb. ne kibirle gülüyorlardı. Ve aniden bir mucize olur! St. Petersburg Komitesi Yürütme Komisyonunun yanın düzi­ ne üyesince alınan karara uyarak - bir bildiri « iki veya üçyüz>> [işçi-ç] tarafından basılır ve dağıtılır - St. Petersburg'da ikiyüzellibin insan yekvücut olarak ayaklanır. Bildiriler ve işçilerin miting ve gösteri­ lerde yaptıklan devrimci konuşmalar, lib eral­ lerin, hayalleriyle halkı aldattığı « açık işçi sı­ nıfı partisi>> , «Örgütlenme özgürlüğü>> ve bu cins reformlardan söz etmiyor. Devrimden, tek çıkar yol olarak sözediyorlar. Onlar, re­ formlar hakkındaki liberal yalaniara karşın, cumhuriyet'ten, özgürlüğü gerekli olan değişiklik ve garantilernek için onu bilinçli olarak savunmak üzere ayaklanabilecek güçleri ifa­ de eden tek slogan olarak söz ediyorlar . St. Petersburg'da yaşayan iki milyon in- 38 san, halkın tüm çalışan ve ezilen kesimlerini kavrayan devrim çağrılarını görüyor ve işiti­ yor. Tüm St. Petersburg neyin gerçek çıkar yol, neyin reformlar hakkında liberal yalan­ lar olduğunu, gerçek ve kitle ölçüsünde bir puk kopuk da olsa bildirmek zorunda kalan örnekle görüyor . Binlerce işçiyi kapsayan iliş kiler ağı-ve St. Petersburg kitle hareketini ko­ yüzlerce burjuva gazetesi - başkent proletarya­ sının inatçı grev kampanyası hakkındaki ha­ berleri tüm Rusya'ya yaydı. Hem köylüler kitles i hem de orduda hizmet eden köylüler; grevler, işçilerin devrimci istekleri, köylülük yararına malikanelere el konması ve cumhuri­ yet için yapılan mücadeleler hakkındaki ha­ berleri duyuyorlardı. Devrimci grevler, halk kitlelerini yavaş fakat emin bir biçimde hare­ kete geçiriyor, uyandırıyon, aydınlatıyor ve devriırı için örgütlüyar . « İki veya üçyüz» «yeraltı savaşçısı », mil­ yonlar ve orunilyonların · ilgi ve ihtiyaçlarına kında gerçeği söyler, devrimci mücadelenin sözcülük eder, onlara umutsuz durumlan hak­ gerekliliği hakkında onların gözlerini açar, bu mücadele içinde onları güvenle doldurur, on­ lara doğru sloganlar sağlar ve bu kitleleri burjuvazinin yüksek perdeden, tamamen düz­ mece reformist sloganlarından kurtararak [kendi saflarına-ç ] kazanır. Ve aydınlar ara­ sından « iki veya ÜÇ» düzine tasfiyeci, dış ül- 39 kelerden ve liberal tüccarlardan toplanan pa­ rayı bilinçlenmemiş işçileri aldatmak için har­ cayarak, burjuvazinin sloganlarını işçilerin içine taşıyorlar. 1 Mayıs grevi, 1912-13'tin tüm devrimci grevleri gibi, günümüz Rusya'sının ayrıldığı üç politik kampı açık seçik belli etti; cellatlar ve feodai beylerin, manarşİnin ve gizli polisin kampım. O, elinden gelen gaddarlığı yapmış:-­ tır ve şimdiden işçi kitleleri karşısında gücü­ nü yitirmiştir. Kadetlerden Oktobrislere ka­ dar, burjuvazi kampının tümü bağırıp inliyor, reform istemlerinde bulunuyor ve reformların yapılabileceğini Rusya' d·a düşünerek ken� dilerini komik durumlara düşürüyorlar. Ve ezilen kitlelerin sözcülüğünü yapan tek kamp, devrim kampı. Bu kampta tüm ideolojik çalışma prulcter­ ya ile, en ilerici sınıfla kopmaz bağları olan ve her legal olanağı Sosyal - D emokrasi huyla kullanmasını bilen, gizli çalışan ru­ Sos­ yal - Demokratlar tarafından yürütülüyor. Hiç kimse bu ilerici sınıfın kitlelere muzaffer dev, rime giden yoldcı. öncülük etmeyi başaracağını önceden söyleyemez. Fakat bu sınıf görevi­ ni - kitleleri bu çözüme götünnede - liberal ke­ simin tüm yalpalama ve ihanetlerine ve « söz­ de Sosyal - Demokratlana karşın başarıyla sürdürüyor. Rus sosyalizmi ve Rus demokra-· sisinin tüm yaşayan ve hayati unsurları pro- 40 letaryanm devrimci mücadelesinin ömegı ve onun rehberliğiyle güçlü bir şekilde eğitilmek­ tedir. Bu yılki 1 Mayıs hareketi, tüm dünyaya Rusya proletaryasının canlıyken boğulan ve çürüyen bir Rusya için tek kurtuluş yol'-! olan, Toplu Eserler, cilt 1 9 , s. 218 Sotsial - Demokrat sayı 31, - 27 Toplu Eserler cilt ·19, s. 218 - 27 !5 (28) Haziran 1913 ötürü baskı hatasından Sayfanın son satırı lar, am tam y eri E ksı' k k_aıan eksik kalmıştır. özür dileriz. dev­ n tek kurtuluş yolu " . . . . . . . . . Rusya içi ır. ışt rm v ini göste - edig izl . cı. yo lu sebatla nm 41 · _ol� n;, Çl\GRI YA YI NEVİ 41 S OTLAR (ı) d Mayıs :ı> Lenin tarafından _·Cenova'da yazılmış Vperyod Yazı Kurulu ve Ç"oğunluk Komiteleri Bürosu imzasıyla tır. Birçok broşür biçiminde çıkarılmış­ yöresel Sosyal . Demokrat komite­ ler tarafından yeniden basılmıştır. (2) Tasfiyeciler ( Likidatörler) yenilgisinden ratlar sonra arasında 1905-07 Menşevik çıkan bir tasfiyeciliğin takipçileri. devriminin Sosyal - Demok­ oportünist Tasfiyeciler, eğilimin, işçi sını.. fının devrimci yeraltı partisinin kaldırılmasını istiyorlardı. Onlar, cadelelerini durdurmaları çarlığa bulundular, partisiz bir karşı devrimci mü­ için işçilere «işçi çağrıda kongresi» top­ lamaya ve devrimci sloganları reddedecek, ken­ dini legal çalışmayla sırurlandıracak bir «geniş iŞçi partisi» kurmaya baktılar. Bolşevikler, yılmadan, tasfiyecileri l enin ve diğer devrim da­ vasının hainleri olarak teşhir ettiler. cilik, işçi yığınları arasında çok az Tasfiye­ taraflar buldu. RSDİP'nin Ocak 1 9 1 2 Prag konferansın­ da (3) tasfiyeciler partiden RSDİP'nin Altıncı ransı Ocak atıldı. (Prag) 1 9 1 2 'de Tüm Rusya Konfe­ Prog'da toplandı. Konfe­ ransa yirmiden fazla yöresel Parti örgütü tem­ silcisi katılmıştı ve Konferans, Parti Kongresi- 42 nin işlevini yerine getirdi. Yükselen devrimci hareket koşullarında Parti'nin politikasını sap­ tadı ve yaklaşan Dwna seçimlerinde şu temel sloganların atılmasını önerdı.: demoknatik cumhuriyet, sekiz saatlik işgimü, malikanelere el konulması. Konferans, tüm Rusya örgütü olara_k işçi s_ınıfının illegal devrimci partisini ye-niden düzenledi ve Merkez Komitesini seç­ ti, Menşevik tasfiyecileri ve diğer oportünistleri partiden çıkardı ve Bolşeviklerle Menşevikle­ rin aynı parti içindeki biçimsel birliklerine bir son verdi. (4) Haziran ( 1907) hükümet darbesi. Bu tarihte r.ü. kümet II. Dumayı dağıtıp, seçim kanununu yeniden düzenledi. Yeni kanun toprak sahiple­ rinin, fabrikatörlerin ve tüccarların Duma'da temsil edilebilme olanağını artırırken zaten az sayıda olan işçi ve köylü temsilcilerinin sayı­ sını azalttı. Kanun, Asya'daki nüfusun büyük bölümünü lifedeni haklardan mfthrum etti,_ Po­ lonya ve Kafkasya temsilcilerinin sayısını ya­ rıya indirdi. Bu kanun ile seçilen ve ilk, Ka� Duma son derece sım 1 907 'de toplanan III. gericiydi. parbeyi, 3 Haziran rejimi diye de adlandırılan Stol_ypin gericiliği dönemi izledi. (") "Lena olayları . çarm askerleri tarafından Nisan 1 912'de Sibiryadaki Lena altın madenierinde işçilerin vurulması. (6) Kara Yüzler Devrimci hareketle mücadele et. rnek üzere polis tarafından örgütlenen monar­ öldürüyor, şist çeteler. Bunlar, devrimcileri ilerici aydınlara saldırıyor ve Yahudi aleyhtarı katliamları kışkırtıyorlardı. - (7) Çarlığın yıkılması, demokratik ·_ cwnhuriyetin 43 kurulması, ve sekiz saatlik malikanelere 1 905-07 işgününün tanınması elkonulmasmı devrimi sırasında talep eden, Bolşevikler tara­ fından ileri sürülen devrimci sloganlardan söz ediliyor. (8) Birinci Balkan Savaşı sırasında Sırp ve Bulgar­ ların Türklere karşı kazandıkları- zaferler do­ layısıyla St. Petersburg'daki unsurlar tarafından Mart 1 7 , düzenlenen Slavophil gerici milliyetçi 18 ve 24 1 9 1 3 'de gösterilerinden söz edi­ liyor. Gericiler, Balkan hal klarının ulusal kur­ tuluş mücadelelerini, Doğu'daki çıkarları (9) yağmacı için kullanmaya 1 9 1 3'de ulus Yakın politikasının çalışıyorlardı. Nisan 14 - 24 grevi. Belçika proJetaryası den geçirilmesi, çarlığmın Rus egemen yer alan Belçika genel Anayasanın genel ve eşit medeni göz­ haklar talebini ileri sürüyordu. Bir milyon işçinin ya. rıya yakını grevdeydi. Pravda, grev ve Rus iş­ çilerinin grev fonuna y aptıkları yardım hak­ kında sürekli yazılar yayınlıyordu. {1°) Kadetıer (Anayasal Demokratik 1 905'de kurulan, nin Rus öncü partisi. Parti) emperyalist Kadetler Ekim burjuvazisi­ kendilerini «halk özgürlüğünün» partisi olarak tammladılar, oysa aslında v� otokrasi çarlığı, meyi ile uzlaşma yolları aradılar anayasal monarşi şeklinde sürdür­ amaçladılar. Birinci Dünya Savaşı sıra­ sında «savaşın muzaffer sonuca» dek sürdürili­ mesini savundular. Petrograd Şubat Sovyetinde devrimi ertesinde Sosyalist - Devrimciler ve Menşevik liderlerle hesaplaşılmasından son­ ra, Kadetler burjuva geçici hükümetinde lider­ lik pozisyonunu aldılar ve halka karşı, 44 devrimci politikayı sürdürdüler. Sosyalist Devriminden sonra Büyük karşı­ Ekim Kadetter yabancı emperyalistlerin geldiler ve gütlediler. min tüm acenteleri ülkedeki Lenin, Kadet Rusya Oktobristlef ve uşakları karşıdevrimci Partisini karargahı ( Onyedi haline güçleri karşı ör­ devri­ olarak tanımladı. Birliği) Ekonomi- Ekim lerini kapitalist çizgilerle çizmiş büyük sanayi ve ticaret burjuvazisinin ve toprak ağalarının karşı-devrimci partisi. Kasım 1905'de kuruldu. 1 7 Ekim Manifestosunu sözde tanırken, bristler aslında politikasını Okto­ çarlık hükümetinin iç ve açıkça destekliyorlardı. ve önemli sanayici Guchkov dış Liderler1 büyük toprak sa­ hibi Rodzyanko idi. ( ıı) Burada çarlık kurulu şu hükümetinin iarım 9 de�iniliyor. (22 ) Başkanı hakkındaki Stolypin, toprak rin yıkımı ların ( 12 ) şahsında kurulu­ reformunu yararınaydı demekti. Bakanlar çiftliklerin Stolypin'in toprak reformu ( kulakların) politikıtsına 1906'da Kasım Kırlık çarlığa zengin ve açıkladı. köylülerin yoksul köylüle­ bölgelerde sağlam bir kulak­ dayanak oluşturmayı amaçlıyordu. Burada 9 Ocak 1 905'e değiniliyor. Çarlık hükümeti tarafından Romanaviarın Üç­ y'ı.izüncü Yıldönümü 1 9 1 3 ' de kutlandı. 4 Nisan 1 923'de St. Petersburg işçileri, Lena altın madenierinde işçilerin çarın askerleri ta­ rafından vuruluşunun birinci yıldönümü dola­ yısıyla, 85.000 işçinin katıldığı bir günlük greve gittiler. ( ıa) Stolypin, Pyotr 1 906-.1 9 1 1 Rus yılları devriminin Arkady evicll.aşırı arasında gerıcı ve Başbakan. hastınlmasını 1905-07 düzenledi ve hemen ardından başlayan koyu politik gerici­ lik dönemine adını verdi. 45 İÇİNDEKİLER İşçi bayramı 1 Mayıs . ....................................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5 12 1 Mayıs hareketi ve Rus sosyal - Demok­ rat İşçi Partisinin Ocak 1912 Bütün - Rusya Konferansının Sloganlan . : Devrimci Proletaryanın 1 mayıs eylemi . . . Notlar . . . ." . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . 18 27 42 LENiN M AT E R YA l i lM VE AMPi R i O KRiTiSiZM Ç ık ı y o r ÇAGRI YAYlNEVi l STALi N 1 9 2 9 K A P -i T A L i l M i N B Ü Y Ü K .B U N A L ı M ı ve SOVY ET E K O N O M_ i S i - ÇlKlYOR ÇAGRı Y A Y -ı N E V i