Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam

advertisement
Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam
21 Kasım 1996'da ebediyete göç eden, Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Dr.
Abdusselam'ı rahmetle anıyoruz.
Prof. Dr. Abdus Selam, hiçbir karşılık beklemeden kendi ülkesi için birçok fedakarlıklar
yapan, değerli Ahmediler arasında en saygın ve büyük bir yeri olan, dünya çapında
tanınan, Nükleer Fizik alanında Nobel Ödülü’ne sahip ünlü bir kişidir. Onun Nükleer Fizik
alanında bilimsel katkıları evrensel olarak kabul görmüştür. Kendisi şöyle der:
"Allah’ın (c.c.) Yüce Kitabı Kuran-ı Kerim, sizi doğayı araştırma ve incelemeye davet eder.
Böylece imanınızın artacağını bildirir. Bilim, tabiatın çalıştırılmasıdır. Tabiatı ne kadar
keşfedersek, doğa kanunlarının çalıştığı harika bir dünyayı keşfederiz. Doğayı
incelemekle, İslam’ı incelemek ve çalışmak aynıdır. Bu doğa kanunlarını incelemekle
İslam’ı çalışmak arasında hiçbir tezat yoktur. Bu kanunların nasıl çalıştığına ve nasıl
işlediğine bakmak, Allah’a (c.c.) ibadet etmek ve şükretmenin bir yoludur.”[1]
Prof. Dr. Abdus Selam
1929 yılında Pakistan’da doğmuş, 1966 yılında İngiltere’de vefat etmiştir. Hayatı boyunca
üstlendiği görevler süresince en önemli başarıları şöyledir:
· ICTP Kurucusu, 1964
· Atom Barış Madalyası Sahibi, 1968
1/7
Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam
· Pakistan Cumhurbaşkanı’nın Baş Bilim Danışmanı, 1961-1974
· Birleşmiş Milletler Bilim ve Teknoloji Danışmanlık Komitesi Başkanı, 1971-1972
· Fizik Dalında Nobel Ödülü Sahibi, 1979
· Nıshan-e İmtiyaz Ödülü Sahibi, 1979
· Unesco Bilim, Teknoloji ve Toplum Paneli Başkanı
Prof. Dr. Abdus Selam, hiçbir karşılık beklemeden kendi ülkesi için birçok fedakarlıklar
yapan, değerli Ahmediler arasında en saygın ve büyük bir yeri olan, dünya çapında
tanınan, Nükleer Fizik alanında Nobel Ödülü’ne sahip ünlü bir kişidir. Onun Nükleer Fizik
alanında bilimsel katkıları evrensel olarak kabul görmüştür.Kendisi şöyle der:
"Allah’ın (c.c.) Yüce Kitabı Kuran-ı Kerim, sizi doğayı araştırma ve incelemeye davet eder.
Böylece imanınızın artacağını bildirir. Bilim, tabiatın çalıştırılmasıdır. Tabiatı ne kadar
keşfedersek, doğa kanunlarının çalıştığı harika bir dünyayı keşfederiz. Doğayı
incelemekle, İslam’ı incelemek ve çalışmak aynıdır. Bu doğa kanunlarını incelemekle
İslam’ı çalışmak arasında hiçbir tezat yoktur. Bu kanunların nasıl çalıştığına ve nasıl
işlediğine bakmak, Allah’a (c.c.) ibadet etmek ve şükretmenin bir yoludur.”[1]
Usmani[2] sözlerinde;
“Pakistan’da bilimsel çabaların çoğu Prof. Dr. Abdus Selam’ın geniş hayali ve kişiliğinin
ağırlığından kaynaklanmaktaydı. Prof. Dr. Abdus Selam milletimizin ve bilim dünyasının
gururu ve onurudur. Güçlü İslam geleneklerine bağlı kalarak, yardım evde başlar
ilkesiyle, Prof. Selam’dan yardım isteyen hiç bir genç Pakistanlı yardımsız
2/7
Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam
bırakılmamıştır. Onun batılı öğrencileri de, onu kendilerini desteklemede son derece
bonkör bulmuşlardır. Prof. Dr. Abdus Selam, dünya bilim ve teknoloji faaliyetlerinin
kurulması ve gelişmekte olan ülkelerde uygulama planları çerçevesinde bu teknik
bilgilerin, acilen ihtiyaç duyulan bu bölgelere aktarılması için çalışmıştır. Burada Pakistan
hep öncelikli olmuştur .”[3]
Nigel Calder kitabımda şu ifadelere yer vermektedir:
“1961 yılında Prof. Selam, kendi ülkesi olan Pakistan adına iz bırakan çalışması ile
İngilizlerin hâkimiyetinin zayıfladığı dönemlerde Indus Vadisi’nde toprak verimliliğini
arttırmak üzere muhteşem bir sulama sistemi kurmuştur. Yıllardan beri sulama
kanallarından sızıntı halinde akan suyu çok geniş bir alanda toplayarak, onu buharlaşma
sonucu tuz oluşumu ile kuraklaşan geniş çiftlik topraklarına aktarmıştır. Prof. Selam bu
durumu açıkladığında Amerika Hükümeti Pakistan’a öncü bilim adamları, ziraatçılar ve
mühendisler göndermiştir. Roger Ralp tarafından başkanlığındaki ekip durumu etraflıca
incelemiştir. Böylece Kaliforniya La Jolla Oşinografi Enstitüsü Başkanlığı tuzlu suyu
arıtıp dışarıya atmak için bir kuyu ve pompalama sisteminin projesini hazırlamıştır.
Lahor’un batısında bir milyon hektar büyüklüğündeki birçok alan bu yöntem kullanılarak
başarı ile iyileştirilmiştir. 30.000 den fazla çiftçinin bu sistemi uygulamasıyla Pakistan’ın
zirai üretimi çok büyük ölçüde arttırılmıştır .”[4]
Nükleer Fizik Araştırmaları ve bu yolda üstlendiği görevler
· 1961-1974 - Cumhurbaşkanı Eyüp Han, Prof. Dr. Abdus Selam’ı Pakistan
Cumhurbaşkanlığı Bilimsel Danışmanlık Başkanlığına atadı,
· 1958-1974 – Prof. Selam bu dönemde Atom Enerji Komisyonu üyesi idi,
· 1958-1974 - Pakistan’ın Bilimde İlerleme Birliği’ne üye olarak seçildi,
· 1959 - Diğer bir görevi olarak Pakistan’ın Eğitim Komisyonu Danışmanlığı’nı yaptı,
3/7
Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam
· 1959 - Pakistan Bilim Komisyonu’nda da üye olarak hizmet verdi,
· 1961-1964 - Pakistan Uzay ve Üst Atmosfer Komisyonu Kurucu Başkanı oldu,
· 1963-1975 - Pakistan adına Uluslar arası Atom Enerji Başkanı oldu, bu görevi devam ederken
Pakistan Ulusal Bilim Şura Üyesi olarak da sorumluluk aldı,
· 1973-1977 - Pakistan Bilim Kuruluşu’nun İdari Üyeliği’nde bulundu,
Müslüman Milletlerde bilimin ilerlemesine yaptığı hizmetler
Bhutto’nun Cumhurbaşkanlığı ve Sıkıyönetim Başkanlığı döneminde Prof. Selam,
Cumhurbaşkanı’nın üst düzey bilim danışmanı olarak çalışmıştır. Ard arda birçok olay
vasıtasıyla Pakistan biliminin dünya biliminden tecridinin sona erdirilmesi yönündeki
çabalarından ümidinin kaybolmasına rağmen, Müslüman Milletleri bilimsel çalışma alanlarına
yakınlaştıracak birçok planı önermeye ısrarla devam etmiştir. Lahor’da ilk kez 1974 yılında
yapılan İslam Konferansı, ve 1981 Taif Konferansı’nda, “İslam Bilim Fonu” kurulması için
önderlik yapmıştır. Son konferansta Prof. Selam’ın bir milyar dolar tutarındaki önerisinin çok
uzağında, maalesef sadece elli milyon dolarlık bir fon onaya sunulmuştur.
Prof. Dr. Abdus Selam, İsviçre’nin Cenevre şehrinde, Birleşmiş Milletler tarafından
toplanan ilk “Atom Barış Konferansı”nda Bilim Sekreteri olarak hizmet vermiştir. O, tam
anlamıyla dünya biliminin gücünü ve etkisini orada hissetmek suretiyle insanlık yararına
büyük mucizeler üzerine çalışmış bir bilimadamıydı.
İki yıl sonra Imperial Collage’de Kuramsal Fizik Bölümü’nü kurmak için seçildi. Ayrıca
Royal Society tarafından İngiltere’de yılın en genç seçkin bilimcileri arasında
değerlendirildi. Dünya biliminin çıkışına sebep olan Trieste’deki Uluslararası Kuramsal
Fizik Merkezi’nin de Başkanı olarak hizmet verdi. Prof. Dr. Abdus Selam, Dünya Bilim ve
Eğitim Forumu’nda, gerek ulusal, gerekse uluslar arası bilim ve eğitim kuruluşlarında ya
4/7
Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam
Yönetim Kurulu Danışmanı, ya da Başkan olarak hizmet vermiştir.
Dünya bilimine katkıları
Prof. Dr. Abdus Selam, Trieste’de bütün ülkelerden kişilerin dünyanın en değerli beyni (Fizikçisi)
ile çalışabilme fırsatını bulabilmeleri için bizzat kendisi bir merkez açmıştır. Pakistan’ı temsilen
bir delege olarak, 1960 yılında “Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu”nun kurulmasını önermiştir.
Fransa, İngiltere, Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri gibi ilerlemiş ülkeler bu konuda
başlangıçta muhalif olmalarına rağmen, söz konusu fikre büyük bir coşku ile destek vermeyi
sürdüren gelişmekte olan ülkelerin Prof. Dr. Abdus Selam’a arka çıkmaları karşısında bu
tutumlarından geri adım atmışlardır.
Kurum dünya fiziği için, Simetri Birliği (uyum birliği) fikirlerinin geliştirildiği bir çekim
merkezi haline geldi. Burası Birleşmiş Milletler Üniversitesine ait ilk bölüm olarak doğu
ve batı kuramsalcılarının buluşma yeri olmuştur.
[5]
Pakistan’da sanata yersiz olarak gösterilen önem ve itibar, onun iknaları sonucu ortadan
kaldırılmıştır. Batılı bir yazar Prof. Abdus Selam’ın başarısını farkederek şöyle dedi:
“Cumhurbaşkanı Abdus Selam’ın daha iyi bir bilim kitabının basılmasındaki çoşkulu
arzusunu bizzat paylaşmak üzere geldi. Üniversitelerde artık daha fazla genç bilim eğitimi
almaktadır.”
Yazarın dikkatini çeken bir husus da, Prof. Selam’ın, İslamiyetin geçmişte bilim ve
edebiyattaki parlak tarihine duyduğu gurur dolu ilgidir.
“O, bir zamanlar Bağdat ve Moorish Toledo’nun bütün dünyanın eğitim merkezi olduğu
günlerini yeniden yaşatmak arzusundaydı. Onun Pakistan’in geleceği ile ilgili görüşü
maddi ihtiyaçlarla sınırlı kalmamıştır. Bir kere millet yüce düşüncelere sahip olmaya
başladığında, bilimadamlarının da toplumda rol oynamaları gerekir. Onun Simetri
Birliğine olan katkısı öylesine itibar görmüştür ki, kuramsal fizik profesörü olduğu
Imperial College, Simetri Birliğinin (uyum birliğinin) gelişim merkezi haline
dönüşmüştür.”
5/7
Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam
Bu çok belirgin özellikli hizmetinin tanınmasından dolayi Prof. Abdus Selam Nobel Fizik
Ödülünün yanısıra 19 farklı ülke tarafından Atom Barış Ödülü, Barış Madalyası, Einstein
Madalyasi, Nishan-e İmtiaz, Sitara-i Pakistan ile Ürdün ve yine Pakistan tarafindan gurur
duyulan hizmetleri için madalyalarla ödüllendirilmiştir. Asya’da, Orta Asya’da, Orta
Doğu’da, Avrupa’da, Kuzey ve Güney Amerika’da 40 üniversite bilim alanında ona onur
doktorası vermişlerdir.
Kore, Fas, İrak, Hindistan, İtalya, Rusya, Vatikan, Yugoslavya, İsveç, İngiltere ve Amerika
dahil olmak üzere 15 ülke akademileri veya bilim kuruluşları onu kendilerine üye
seçmişlerdir. Birçok ülkenin kendisine vatandaşlık teklif etmesine karşın, o daima bir
Pakistan’lı olmaktan gurur duymuştur.Bugün dünyanın her tarafında, onun desteğinden,
yardımından, kişisel yönlendirmesinden dolayı ona şükranlarını ifade eden ve minnettar
olan birçok bilimadamı bulunmaktadır.
Profesör Abdus Selam’ın üç dünyası vardı: İslam’ın dünyası, teorik fiziğin dünyası ve
milletler arası dayanışma ve işbirliğinin dünyası. Kendisi 1979’da doğanın iki temel
kuvvetinin teorik birliğini ispatlayan çalışması neticesinde Nobel ödülüne lâyık görüldü.
Nobel ödülünden bir yıl önce de ona Londra Kraliyet Cemiyeti’nce kraliyet madalyası
verildi. Yine bilim dünyasındaki mertebesinin önemini ortaya koyan ve nadir rastlanan
çifte saygınlıkla A.B.D. ve S.S.C.B’nin Ulusal Bilim Akademileri’nde yabancı uyruklu bir
üyeydi.
Birleşmiş Milletler (BM) ile olan ilişkisi 1955’lere, Cenova-Atom Enerjisini Barışçı
Amaçlarla Kullanım Konferansı Bilimsel Sekreterliği’ne atandığı günlere dayanır.
Gelişmekte olan ülkelerdeki bilim ve bilimsel araştırma ruhunu teşvik, geliştirme ve
desteklemeye kendisini tamamıyla vakfetmişti.
Bizler böyle üstün bir insanın “yaşam kesiti” üzerine bilgi sahibi olduğumuzdan dolayı
kendimizi şanslı addediyoruz.
6/7
Nobel ödüllü ilk Müslüman Bilim Adamı Prof. Abdussalam
[1] Muhammad Zakaria Virk, Ramoz Fitrat Abdus Salam Academy, Kingston, Canada, 1996,
Sayfa:2
[2] Bay Ishrat Usmani bir zamanlar Pakistan Atom Enerjisi Komisyonu Başkanı idi.
[3] Nigel Calder, Abdus Salam Bilim Yılı Basımı, Yıllık Dünya Bilim Kitabı, 1967, Sayfa:372-387
[4] Nigel Calder, Abdus Salam, Bilim Yılı, The World Book Science Annual, Field
Enterprises Educational Corp., Chicago, 1967, Sayfa: 372-387
[5] Nigel Calder: Bilim Yılında Abdus Salam The World Book Science Annual, Field
Enterprises Educational Corporation, Chicago, 1967,sayfa:372–387
7/7
Download