k t C Ekspres 12 Ekim 1984 Cuma ~>U'H Ermenilerle ilgili üç kitap yazan ünlü tarih araştırmacısı "Ermeriler Anadolu 'da *) Yalçın Özalp: İslam Orduları Anadoluyu ele geçirdiklerinde orduların önünden kaçarak torosların askeri ha­ rekata elverişli olmayan yerlerine yerleşen Ermenilerden bir kısmı da Kahramanmaraş’a gelerek yerlermişti. Ancak bizler Ermenilere sürekli saldıranın kılavuzu, saldıranın akıl hocası ve saldıranın yanında görmeye tarihten alışmışız. Dün Fransa’nın yanındaolduöu d ib i.” Türklerin hakimiyeti altında refaha kavuşmuştu" "Kendilerine yakın buldukları Fransa'nın emellerine hizmet eden ermeniler'in Türk Ordusunu arkadan vurmak, isyan çıkarmak gibi hareketlerin yanında sayısız zulümleri de vardır." çinde bu vatandaşlarımız (!) Fanatik ve cani ermenilerindiplomatlarımıza yaptı ğı suikastdan sonra Am eri­ kan yasama organlarının, er menileri himaye edici n i­ teliğindeki kararı, Türk ka­ muoyunu cidden rahatsız etti ve gerekli cevabı da he­ men verildi. Zaman zaman kamu­ oyunda günün konusu olan Ermeni meselesinin dünü ve bugününe ışık tutmak amacıyla, bu konuda değer­ li eser veren Tarih Öğret» ■ meni ve aynı zamanda araş­ tırmacı sayın Yalçın Özalp' ın görüşüne başvurduk. Sayın hocam “ M illet-i Sadıka” partisi ve Maraş (K.Maraş’da Ermeni ler) isimli eseriniz olsun ve son olarak K.Maraş Belediyesi ■ Kültür yayınları arasında ■ yeralan "Mustafa Kemal ve •' M illi Mücadelenin ilk Za’ fe ri" isimli eserinizle, er> meni konusunda karanlık ’’ kalan noktaları aydınlattı> nız ve geleceğe ışık tuttu! nuz. ! Bu nedenle, önce tarih I boyunca ermeni ler ve daha ,* sonra da m illi mücadelede ' ermeni ler, konusundaki gö> rüşlerinizi rica edelim. — Bizans imparatorluğu '• ile meshep mücadelesine ' giren ermeniler, kendi din- daşlarımn mesheplerini ka\ bul etmeyince, teşci re tabi , tutuldular. Bir kısmı Kırıma >bir kısmı İran’a, büyük bir ; kısmı da Kayseri-Pınarbaşı ¿yöresine dağıldılar. '* İslam ordularının Ana­ dolu'yu elegeçirdiklerinde, 'orduların önünden kaçarak * torosların askeri harekata elverişli olmayan yerlerine /yerleşen ermenilerden bir r.kısmı daha sonra Maraş’a ' gelip yerleştiler. Müslümanlardan sonra )Anadoluya olan Türklerin 'hakim iyeti altında refaha .kavuşan ermeniler, vergi­ le r in i ödemiş, hatta Selçuk lu Sultanlarına bağlılıkları­ mı belirleyen münferit sik'•keler dahi bastırdılar. Anadoludaki velinimetlerine »Moğollar, Memlükler ve da­ ha başkaları saldırdığında, ermenileri saldıranın kıla­ vuzu, saldıranın akıl hoca­ sı ve saldıranın yanında gör meye tarihden alışmısızdır. Dün Fransız'ın yanında olduğu g ib i. Rehberlik ettik leri istilacılar, Anadolu’ya hakim oldukları sürece er­ menileri yeni sürgünlere ta bi tutmuşlar, Konya ve Bursa’ya dağıtmışlardır. OsmanlI Beyliği kuru­ lunca, cemaat merkezini ö r han Beyin müsaadesi ile Bursa’ya taşıyan ermeniler ticaret yaparak zengin oldu lar. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u aldığında, hiristiyan meshebleri arasındaki dengeyi sağlamak için Bursa’daki ermeni cemaat reisi Ovakim ve cemaatını İstan­ bul’a nakletti. Gedik Ahmet Paşa, Kı­ rım ’ı fethettiğinde, meshebi kabul etmediği için Bi­ zanslI dindarlar tarafından Kırım ’a sürülen ermeniler, Fatih’in emri ile tekrar istanbul’agetirildiler. ikinci Beyazıt Konya bölgesini elegeçirdiğinde, Moğollar tarafından Ak­ saray’a sürülen ermenileri İstanbul’a getirerek Aksa­ ray'a yerleştirdi. Yavuz Sultan Selim İran seferinden dönerken, Bi­ zans Imparatoru’nun o bö1 gedesürdüğü ermenileri İs­ tanbul’a nakletti. Dördüncü Murat dahil, bütün OsmanlI padişahları, BizanslIlar tarafından dağı­ tılan ermenileri İstanbul’da toplamayı görev bildi. _ Peki Sayın Hocam, bu karar yerinde midir? — O günün şartlarına göre yerindedir. ERMENİLER OSMANLI DEVLETİNDE SÖZ sahibiydi Ermeniler devlet dai­ resinde de söz sahibi oldu­ lar mı? Osmanlı idaresi, özel­ likle mâliyeyi ermenilere teslim etti. Son 300 yıllık Osmanlı tarihinde darpha ne ve mâliyede ermen i den gayrı lider görülemez. Dış­ işlerim izin, tiyatromuzun i­ bulundu. Ama ne zamanki dünya m illetlerinin menfa­ atlerine alet olmaya başla­ dılar, o zaman aramızdaki bağlar kopmaya, gevşeme­ ye başladı. Devlet idaresinde bu kadar yetki verilen ermenilerin ihaneti hangi tarihde görülmeye başlandı? U * (e Unlu Tarih Yalçın Özalp \ V> araştırmacısı 1800’lü yıllarda başladı. Bölgemizde bu tarihe ka­ dar, bağımsızlık için hiçbir ermeni isyanı yoktur. ERMENİ İSYANI Ermeni isyanı ve baskı­ asırlar boyunca İslam, hiris tiyan çatışmasına ned“ " j i muş ve buna güni .. iarihçi leri, "Şark meselesi” ismi­ ni takmışlardır. Haçlı ordu­ ları ile gerçekleştirileme­ yen bu ideal, kültür yönü ile yapılması uygun görül­ müş ve bunun için de misyo nerler görevlendirilmiştir. işte bu misyonerlerden Amerikalı Cruys Hamlin tarafından kurulan Robert Kolejin gayesini, kolejin ilk öğrencilerinden P.M. Mateof şöyle anlatıyor: "D r.H am lin, müslümanlık İstanbul’a nereden girmişse, hiristiyanlığında oradan İstanbul’a girmesi için Rumeli Hisarı’nın en yüksek kalesi üzerinde bir kolej açtı..” Bu kolej, Bul­ gar, Yunan, Karadağ isyan­ larını çıkaran elebaşlarını yetiştirip, Rumeliyi elimiz den kopardıktan sonra Ana­ dolu'yu da elimizden kopar mak için bütün faaliyetini Anadolu'daki azınlıklar üze rinde yoğunlaştırdı. Erme­ ni çocukları da, ermeni ce­ maat lideri olabilmek için bu tarihlerde bu okullarda eğitilmeye başlandı. Buna mümasil olarak bölgemizde 1829 yılında Amerikan he­ yeti İkinci Mahmut ile yaptı ğı görüşmeler sonucu im­ zalanan anlaşmaya dayana­ rak 1868 yılında Maraş’da bir konsolosluk ve kolej aç- “ Osmanlı İdaresi özellikle mâliyeyi Ermeni­ lere teslim etti. Son 300 yıllık Osmanlı tarihinde darphane ve mâliyede Ermeniler gayrı lider görülemez. Dış işlerimizin, ti­ yatromuzun içinde bu vatandaşlarımız (!) bulundu. Ama ne zamanki dünya millet­ lerinin menfaatlerine alet olmaya başladı­ lar, o zaman aramızda bağlar kopmaya baş­ ladı” ları ne şekilde başladı, na­ sıl gelişti ve dışardan kim­ ler yardımcı oldu? Dışdan birçok etkiler oldu. Bu etkilerin bariz bir misalini vermek isterim. 1300 yıllarında Rodos ada­ sında kurulan Saint Jean’ do Hospatiler (Hazreti Yah­ ya) şövalyelerinin “ Müslü­ manlığı neşet ettiği arap yarımadasına, Türkü asya siteplerine sürmek” ideali ti. Bu arada Levis Hesk, Ocak 1920’de The New Timesde yazdığı makalede şöyle der: "1914 yılında Türkiye’ de 627 Amerikan okulu bu­ lunmakta, bu okullarda 34 bin öğrenci okumaktaydı. Bu kültür yakınlaşması Tür­ kiye’deki mevcut fırsatlar­ dan yararlanmak amacın­ daki Amerikalı işadamları için bulunmaz bir ortam rarak hem Rupen haneda­ nının miras hakkını, hem de Fransa’nın menfaatleri­ ni korumuş olacaklardı. _ Amerikan’ın da er­ meni meselesini kültür yo­ lu ile yürütmek istediği gö­ rüşü doğru mu? Doğrudur. Mesela, 1831 isyanında Zeytin eşkı­ yalarından faydalanmak is­ teyen Amerikan Bord Ajan­ ları, İstanbul’da toplanarak ermeni m illi şuurunu aşıla­ mak için hayır cemiyetleri adı altında 200 milyon dola­ ra yakın para harcarlar. The Escending Oross Cemiyetinin kurucusu olan C. Young, bu konuda şöyle der: "Erm eniler Türkiye’ye girmek için açık bir kapı­ dır. Amerikalılar bu kapı­ dan yararlanmak için bir üniversite, 43 yüksek okul, 417 okul ve 5 ruhban okulu açmışlardır.” Amerikalıların faaliyet merkezi özellikle Günevdoğu Anadolu oldu. Peki Sayın Hocam, Fransa, İngiltere ve Ame­ rika’nın bu faaliyetlerine karşı Rusya nasıl bir poli­ tika izliyordu? Rusya, Deli Petro’nun kayda geçmemiş 1709 tarih­ li vasiyetnamesinde belirt tiği üzere ve Rus m illi eği­ tim inin temel kaidelerin den olan, "B ir çocuğun an­ neye ne kadar ihtiyacı var ise, bir rusunda Çanakkale Boğazı’na o kadar ihtiya­ cı vardır” düstûrundan ha­ reket ederek Petro'nun va­ Arkadaşımız Doğan Keçeçioğlu, Özalp ile söyleşide bulunurken. siyetnamesinin gerçekleş­ eder. mesine çalıştılar. Fakat bo­ olarak ku'landılar. Adı ge­ ras hakkını istemek adı al­ ğazlara sahip olması, batı (Sultan’ın bugün kala­ çen dev'etlerin kimileri tında tarih sahnesine çıktı. blokunun menfaatlerine do­ balık arasında seven bir ba­ Türklere iostene, kimide Fransız desteğindeki ka kunduğu İçin, Osmanlı dev ba gibi hareket ettiğini gö-, Jbplik ermeniler, Fransa rtın hasmane ^ek.lde hareket eleti daima yanında bir batırünce, çok g.üldyrp y«.japuu. v- ıtCBk petrollerini sıcak deni derek emellerine ulaşmaya lıyı bulmuştur. Bu noktayı çalıştı. gözönünde tutan Rus siya­ SARIK TAKABİLİRİM sileri, vasiyatnamenin d i­ örneğin Alman impara­ ‘ ‘Konuya tarafsız gözle bakıldığında Türk­ ğer bir maddesi olan “ Mos­ toru Wilhem, "Menfaa­ lerle Ermeniler arasında ciddi bir anlaş­ kova’dan İskenderun’a inen tim izin icabı gerekirse müs en kestirme yolu ele geçiri­ mazlık yoktur. Fakat ‘ ‘düveli muazzama” lüman sarığı takabilirim ” n iz " prensibini dünya ka­ diyebilm işti/ dediğimiz Fransa, İngiltere, Almanya ve muoyundan gizleyebildik Ingilizlerin tutumunu iRusya Hıristiyan dinini yaymak ve emper­ leri çin 1800’lü tarihlerde se şöyle özetleyebiliriz :: yalist gayelerini tahakkuk ettirmek için ve günümüzde bütün faa­ İngiliz gizli belgelerin­ daima ermenileri maşa olarak kullandı.” liyetlerini bu madde üzeden 31 Temmuz 1908 tarih , rinde topladılar. Bu bölge­ ve 204 No’lu vesikada Sir de kurmayı düşündükleri Grey’den, Sir G.Lowther'e yaşayan komedyenlerin en ze akıtabilmek için sahip ol ve adı Kürdistan veya Arayazdığı mektupda (Şayet mak istedikleri yol güzer­ rat Ermenisi, yahut K ilik ­ büyüğü olduğunu anladım.) Türkler tam olarak anaya­ gahı üzerinde bulunan K i­ ya, ne olursa olsun bu saye­ MİRAS HAKKI sayı ayakta tutar ve kendile li kya (Coğrafi bir tabir ol­ de, Rusya sıcak denizlere Fransa ise, ikinci haçlı ride kuvvetlenirse bunun duğu iddia edilen Kilikya (Akdenize) inmeye çalış­ seferleri sırasında haçlı or­ sonuçları bizim şimdi göAlman, Fransız ve İngiliz maktadır. dularının başında Maraş’a remiyeceğimiz kadar uzak­ haritalarında sınırları bel­ Ayrıca, Ruslar, Doğuagiren Baudouin’in hanımı lara gidebilir. Bu hareke­ li değil) Ermenistanını ku nadolu Elviye-i Selase de­ nın bugünkü Karama tin Mısır’daki tesiri inanıl­ ""'•"■...ıştır." KURTULUŞ SAVAŞI’NDA ERMENİLERİN POLİTİKASI Sayın Hocam, yakın çağ da ve Kurtuluş Savaşı’nda ermenilerin politikası na­ sıldı? Sayın Keçecioğlu, ko­ nuya tarafsız bir gözle bakıl dığında, Türklerle ermeni­ ler arasında cidd ibir anlaş mazlık yoktur. Fakat dü­ veli muazzama dediğimiz Fransa, İngiltere, Almânya ve Rusya hi ri sti yan dinini yaymak ve emperyalist ga yelerini tahakkuk ettirmek için daima ermenileri maşa mayacak kadar büyük ola­ caktır.. Hindistan’da da hissedilecektir.. Biz asla ne Mısır hal­ kıyla ve ne de Türk Hükü­ meti ile mücadeleye girm iyeceğiz. Bizim mücadele­ miz Türk halkının histeriy­ le olacaktır. Bunu çok yakın ve uzakta bir konu olarak veriyorum. Bu hususun ha­ ricinde bütün reform hare­ ketlerini tutuyor görünün ve bana bilgi veriniz.) Sir G.Lowther de Sir E.Grey’e 4 Ağustos 1908’de yazdığı mektupda da Meş­ rutiyetin ilan edildiği gü­ nü şöyle anlatır ve devam raşda ölmesi üzerine, eşraın tavsiyesi ile Bizans Imparatorluğu’nun protestan meshebini kabul etmeyen gregoryan meshebine men­ sup bulunan ve meshep ça tışmasından dolayı Ani şeh­ rinde sürülen ermeni Prens Hanedanı Rupen ailesine mensup Arda ile evlenerek, yeni bir sülale meydana ge­ tirm iştir. Cihan Harbi öncesi Os­ manlI topraklarında gözü olan Fransa siyasileri, bölge mizdeki emellerini tahak­ kuk ettirmek için, bahis kcnusu bu evliliği istismarederek. doğan çocukların mi- dikleri ve bugünkü mülki teşkilatımızda 14 ili kapsa­ yan ve Ağrı Dağımızı sem­ bol olarak almış ve Ararat dedikleri Ararat Ermen i stanının merkezi olarak Van Gölü ortasındaki Ahdamar Adasını ve kilisenin de er­ menilere ait olduğu tezini ileri sürmektedir. Halbu­ ki buralarda daha önceTürk ler’in yaşadığını kanıtlayan birçok tarihi yapıları mev- ‘ ‘Amerika Ermeni meselesini kültür yolu ile yürütmek istemektedir. Mesela 1831 is­ yanında zeytin eşkiyalarından fay­ dalanmak isteyen Amerika Bord Ajansları İstan­ bul’da toplanarak Ermeni milli şuurunu aşılamak için hayır cemi­ yetleri adı altında 200 milyon dolara yakın para topla­ d ılar.” cuttur. KÜLTÜR YOLU İLE Sayın Hocam, Rusya’ nın bu politikasında izle­ diği yol nedir? Silah zoru ile yapamadı­ ğını kültür yolu ile yapmak­ tadır. Ararat Ermenistanı’nın propagandası, ba­ his konusu devlet tarafın­ dan kültür yolu ile yürütül­ mekte. Anadolu'nun ilk sahibi H ititlerin, ermenile­ rin atası olduğu tezi dünya kamuoyuna empoze edil­ mekte. (DEVAMI YARIN) 13 Ekim 1984 Cumartesi 0 • Bir konu Bir konuk lâ.fcl----- g f, K E Ç E C İO Ğ LU v Yalçın Özalp yaptıkları tüm zulme karşın "Ermenilerle bir alıp Yereceğimiz yo k" diyor ve ekliyor: "Emperyalist güçlere hizmet edenler, fanatik Ermenilerdir" “ Hakimiyetinde iken dindaşlarından daha çok ki, hürriyet tanıyan bu onların kendisine hayat tanımıyacağını gördü.’ ’ ■ Başka bir deyişle, Kanuni Devri Haşmetine kavuşmuş bir Türkiye’nin Viyana kapılarından Tür­ kistan’a, Rusya siteplerinden Hindistan’a uzanmıyacağını garanti edemeyenler dünyadaki askeri, iktisa­ di, siyasi ve jeopolitik rolü çok olan Ortadoğu’nun en şahsiyetli lideri Türkün, boğazlarda, güçlenme ih ti­ maline karşı çıkılması ve boğazlarda zayıf bir müslü man devleti yerine, boğaz­ larda zayıf bir hiristiyan devleti politikasının oluş­ turulması, doğu bloku men Ermenilere hak ve yet­ asil millet hakkı dahi 2 — şündükleri yerlere Rus köy­ lülerinin yerleştirilmesi planlarını hazırlattı. Ruslar bu hazırlıkların içinde iken biz, Meşrutiyeti meclis­ leri nde 50’e yakın ermeni asıllı milletvekillerine söz hakkı tanıdık. Abdulhamit II tarafından taltif edilen ve sarayda yemeğe alıkonulan bölgemiz m illetvekili Hırlakyan Agop, Fransızlarla, Ruslarla ve İngilizlerle de­ vamlı temas halinde bulun­ du ve Kilikya Prensi İlan edileceği vaadini aldığı Fran sa’nın yanında Cihan Har­ bi'ne katıldı. TESCİR OLAYI Ermenllerln zulmünden de bahsederini siniz? Kendilerine yakın bul- Yalçın Özalp arkadaşımız Doğan Keçeci oğlu İle nistanının Prensi pozisyo­ nunda ve m illi mücadelede de Maraş'a gelen ingilizlerln emellerine alet olma­ ması üzerine Fransa Dış­ işleri Bakanlığı'na müracat ederek, Fransız askerinin Maraş bölgesini işgal et­ mesini istemiştir. Ermeni intikam alayları ile bölgeye gelen Franstzla- “ Ermeni vahşetini o hale getirmişti ki eşinin, kızının memelerini kesip “ Müslüman al sana portakal’ ’ diye kocasına, ağabeyine ikram etm eleri, Türklerin üreme organlarını kesip ağızlarına sokmaları karşısında Maraşlı silaha sarılmak zorunda kaldı.’ ’ faatlerine daha uygun düşe­ ceği düşünülmektedir. Rusya kendi toprakla­ rında yaşayan ermenilere her türlü baskıyı yaparak, hatta mesheblerine dahi müdahale ederken, Osman­ lI idaresi dünya m illetleri­ nin hiçbir azınlığa tanımadı ğı hakları tanımıştır. Rus Dışişleri Bakanı sazanor, ermenisiz bir ermenistan istiyoruz, derken, Rus Ge­ nel Kurmayı da, OsmanlI­ ların ellerinden almayı dü- dukları Fransa'nın emelleri ne hizmet: eden ermeniler, Türk ordusunu arkadan vur­ mak, isyan çıkarmak gibi hareketlerinin yanında sayı lamayacak kadar da zülümleri vardır. Erkekleri askerde olan anadolu halkı­ na kan kusturdu. Hükümet erkanı ise, zülüm yapan ermenilerin seçmeli olarak teşci ri ne karar verd i . Tescir için seçilenlerin içinde Maraş'ın en zengini ve m illetvekili olan Hırlakyan Agop yoktu. Yani tescire tabi tutulmadı. Hal­ buki Agop, Kilikya Erme- rı karşılamak istiyen bu milletvekili davulcu Ab­ dal Halil Ağa’yı davul çal­ ması için parayla ikna ede­ meyince her türlü tehdide başvurur. Fakat Halil Ağa “ Bu din meselesidir. Da vulumun kasnağını altında doldursan müslüman karde­ şimin bağrına davulumun çokmağını vuramam’ ce­ vabını verir. ERMENİ ZULMÜNÜN YOĞUNLAŞMASI Sayın Özalp, ermeni zül mü ençok ne zaman görül­ dü ve yoğunlaştı? Maraş’da Ingillzler 8 ay kaldı. Müslüman hindli askerlerle geldikleri için, esaslı bir tepki olmadı.. Menfaatler, bölgenin Fran sızlara terkini icap e ttir­ diğinden Ingilizler çekildi ve Fransızlar geldi. The Lejyon Dö Ermenian (Ermeni İntikam alay­ ları) ile gelen Fransız bir liklerini ve yeril ermeni “ Ellik Gavurunu” karşısın­ da gören Maraşlı, Fransızın geldiği 31 Ekim 1919’da ilk tepkisini gösterdi ve Sütçü İmam ilk kıvılcımı si­ lahı ile patlattı. Dünkü komşumuz, hac­ ca giden müslümanın çotu­ ğunu çocuğunu emanet et­ tiği iş ortağı, bağ komşu­ su iken, gavurun önü sıra, özyurdumuzu işgal için yol gösteren, güzel kızını, malı­ nı, mülkünü gavura teslim eden ermeni, hain bir va­ ziyette karşısına çıkınca. Müslüman Türk’ün ayranı kabardı. Hakimiyetinde iken onlara, dindaşlarından daha çok hak ve yetki, hür­ riyet tanıyan bu asil m il­ leti ermeninin kendisine hayat hakkı dahi tanımıyacağını gördü. Cihan Har­ binin galibi, medeniyeti­ nin zirvesine ulaştığını söy leyen Fransız’ın himayesin de hertürlü cinayeti ve sa­ pıklığı işleyen ermenilere tahammül edemeyince, bilhassa namusuna, ırzına, bayrağına el uzatılınca bir volkan gibi patladı. Erme­ ni vahşetini o hale getir­ m işti ki, eşinin, kızının memelerini kesip, “ Müslü­ man alsana portakal” diye kocasına, ağabeysine ikram etmeleri, çete olarak sava­ şan Türklerin üreme organ tarım kesip ağızlarına sok­ maları,I 6 aylık çocukları kuzu gibi kebap edip aile efratlarını yemeleri için zorlamaları, kadınların üreme organları ile göbekle­ ri arasında kasatura ile aç tıkları delikler cinsi temas da bulunmaları, hamile ka- dınların karnındaki çocuk­ ları bu “ Erkek mi, dişi m i” diye bahis tutuşarak süngü ile yarıp çıkarmala­ rı Kur'an-ı Kerim 'e vebayrağa saldırmaları üzerine top yekûn Maraşlı silaha sarıl­ mak zorunda kaldı. Sayın Hocam, özellikle İlk eserinizin gerekli ilgiyi, daha doğrusu beklediğiniz şekilde yankısı oldu mu? Bu arada resmi makamla­ rın da bu konudaki çalışma­ larınızdan haberdarımdır? İllerdeki çalışmalarınıza bir yardım sözkonusumu? • Sayın Keçecioğlu, res­ mi makamlar nezdinde ge­ rekli ilgiyi gördüğü kanı­ sındayım. Çünkü bu konu da yapacağım çalışmalarda hertürlü yardımın yapılaca­ ğı b ild irild i. ERMENİLERLE ALIPVERECEĞİMİZYOK Sayın Hocam, bu konu­ da söyleyeceğiniz son bir sözünüz var mı? Bizim ermenilerle hiç­ bir alacağımız ve vereceği­ miz yoktur. Olayları çıka­ ranlar, emparyalist dünya m illetlerine körü körüne hiz met eden fanatik ermeniler dir. Topraklarımız üzerinde yaşıyan ermeni vatandaşla­ rımızdan hiçbir şikayeti­ miz yoktur. Tarihin derinliklerin­ deki gibi dostça, kardeşçe yaşamak en büyük dileğimdir. Verdiğiniz bilgilere 1 çok çok teşekkürler. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi * 0 0 1 5 1 0 7 1 3 0 0 6 *