DOĞU KARADENĠZ MĠMARĠ DOKUSUNUN ÖZGÜN SERAMĠK FORM VE YÜZEYLERDE YORUMU A.Feyza ÇAKIR Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin Seramik Anasanat Dalı için öngördüğü YÜKSEK LĠSANS SANAT ESERĠ ÇALIġMASI RAPORU olarak hazırlanmıĢtır. Ankara Haziran, 2000 i TEŞEKKÜR Bu çalışmamı hazırlamamda görüş ve önerileri ile yardımcı olan değerli hocam ve danışmanım Prof. Hamiye Çolakoğlu’ na ve her aşamasında emeği geçen arkadaşlarım Arş.Gör. S. Duygu Yılmaz, Arş.Gör. Ali Seylan ve Erdoğan Uzunahmet’e teşekkürlerimi borç bilirim. ii ÖZET "Doğu Karadeniz Mimari Dokusunun Özgün Seramik Form ve Yüzeylerde Yorumu" konulu çalışmada, insanın el ve tasarım becerisinin yanında estetik beğenisinin de ürünü olan mimari yapıların hangi koşullara göre biçimlendiği ve Geleneksel Anadolu mimarisinin özellikleri genel bir bakış açısıyla incelenmiş, özgün örneklerinin hızla kaybolmakta olduğu Doğu Karadeniz ahşap mimarisinin konstrüksiyon özellikleri irdelenmiş, mimari malzemelerin doğal renk ve doku etkilerinin ve yapısal ilişkilerin seramik çalışmalarda yorumlanmasına çalışılmıştır. Konu kapsamında incelenen mimari örneklerin, sahip oldukları biçimsel ve hacimsel özelliklerin ortaya koyduğu heykelsi etkilerin yanında, renk ve kompozisyon özellikleriyle de resimsel etkiler taşıdığı gözlenmiştir. Bu özelliklerin sanatsal yorumunda dikkat çeken bir başka özellik, seramiğin plastik anlatım diliyle, mimari malzemenin doğal etkisinin örtüşmesidir. Bu yakınlık seramik uygulamalarda vurgulanmaya çalışılan bir özellik olmuştur. Mimari öğelerin yorumunda ele alınan karakterler serbest bir anlayışla iki ve üç boyutta yeniden kompoze edilmiş, çamurun ve sırın doğal dokularından yararlanılmıştır. Çalışmalara taş ve ahşap etkisini taşımak için, mat, akışkan ve toplanmalı artistik sırlar uygulanmıştır. Bu çalışma, kaybolmakta olan etnoğrafik değerlerimizden biri için duyarlılık geliştirmeyi, doğayla barışık, rasyonel çözümlerin sergilendiği, görsel ve yapısal olarak yeni mimari anlayışlara fikir verebilecek Karadeniz Mimarisini artistik bakış açısıyla incelemeyi, özgün seramik form ve yüzeylerde yörenin mimari karakterini kullanarak yeni bir anlatım dili oluşturmayı amaçlamaktadır. iii iv İÇİNDEKİLER Sayfa No: TEŞEKKÜR…………………………………………………………………………...i ÖZET…………………………………………………………………………………ii SUMMARY …………………………………………………………………………iii İÇİNDEKİLER ………………………………………………………………….......iv RESİM DİZİNİ ………………………………………………………………….......vi GİRİŞ …………………………………………………………………………….......1 I. BÖLÜM MİMARİ YAPI ……………………………………………………………………..3 I.1. Mimari Yapının Oluşumu ve Tarihsel Gelişimi …………………………….......3 I.2. Mimari Doku Kavramı …………………………………………………………..4 I.2.1.Mimari Dokuyu Oluşturan Etmenler ………………………………………5 I.2.1.1.Fiziksel Çevre Koşulları …………………………………………5 I.2.1.2.Sosyo-Kültürel Etmenler ………………………………………5 I.2.1.3.Ekonomik Etmenler ……………………………………………...7 I.3. Geleneksel mimari ………………………………………………………………8 I.3.1. Kentsel Alanlardaki Geleneksel Mimari ………………………………...9 I.3.2. Kırsal Alanlardaki Geleneksel Mimari…………………………………10 I.4. Geleneksel Anadolu Mimarisinin Özellikleri ………………………………….11 v II. BÖLÜM GELENEKSEL DOĞU KARADENİZ MİMARİSİ…………………………….14 II.1. Fiziksel Çevre Koşulları ve Sosyo-Ekonomik Yapı …………………………...14 II.2. Bölge Mimarisinde Kullanılan Yapı Malzemeleri ……………………………..16 II.3. Konstrüksiyon Özellikleri………………………………………………………18 II.3.1.Duvar Sistemleri …………………………………………………………18 II.3.1.1.Ahşap Yığma Duvarlar ………………………………………19 II.3.1.2.Ahşap İskeletli (Çatma) Duvarlar………………………………20 II.3.1.3.Kâgir Duvarlar……………………………………………. ….23 II.3.1.4.Karma Yapı Sistemi …………………………………………...24 II.3.2.Çatılar…………………………………………………………………….27 II.3.3. Yapı Eklentileri ve Köprüler …………………………………………...29 III. BÖLÜM DOĞU KARADENİZ MİMARİSİNİN YORUMLANMA SÜREÇLERİ……..34 III.1. Seramik Çalışmalarda Mimari Öğelerin Yorumlanma Anlayış………………34 III.1.1. Modüler Sistemler………………………………………………………35 III.1.2. Denge…………………………………………………………………...35 III.1.3. Renk ve Doku …………………………………………………….. ….37 SERAMİK UYGULAMALAR ……………………………………...…………. ...39 SONUÇ ………………………………………………………………………… ….72 KAYNAKÇA ………………………………………………………………………74 vi RESİM DİZİNİ Sayfa No Resim 1 Taş depo örneği, İspanya ( ..................................................................... )6 Resim 2 Ahşap depo örneği, Finlandiya ( ............................................................. )6 Resim 3 Serander ( ................................................................................................ )6 Resim 4 Muskalı duvar örgüsü (Fotoğraf:M.R.Sümerkan) .................................10 Resim 5 Doğu Karadeniz Bölgesi ( ..................................................................... )15 Resim 6 Seranderler(Fotoğraf:M.R.Sümerkan) ....................................................15 Resim 7 Göz dolma ev örneği( ........................................................................... )17 Resim 8 Saz örgü ve çatkı sistemli depo( ........................................................... )18 Resim 9 Havadar ve ışıklı depo( ......................................................................... )18 Resim 10 Hartama çatılı yayla evi (Fotoğraf:Ş.Güner) ........................................18 Resim 11 Ahşap yığma duvar(Desen:R.Kafesçioğlu) ..........................................19 Resim 12 Boğaz geçme(...................................................................................... )20 Resim 13 Boğaz geçme(...................................................................................... )20 Resim 14 Göz dolması (Desen: O.Özgüner) .........................................................21 Resim 15 Tepe penceresi ve gözdolma(Fotoğraf:Ö.Küçükerman) .......................21 Resim 16 Muskalıdolma(Desen:O.Özgüner) ........................................................22 Resim 17 Muskalı ev (Fotoğraf:M.R.Sümerkan) ..................................................23 Resim 18 Muskalı örgü( ...................................................................................... )23 vii Resim 19 Taş duvar örgüsü ( .............................................................................. )24 Resim 20 Taş köprü örneği ( ............................................................................... )24 Resim 21 Muskalı ve göz dolma ev ( ................................................................. )24 Resim 22 Memişağa Konağı ( ............................................................................. )25 Resim 23 Döner tavan işlemeleri( ....................................................................... )27 Resim 24 Çatı biçimleri (Desen:M.R.Sümerkan) .................................................28 Resim 25 Geniş saçak ( ....................................................................................... )28 Resim 26 Göz dolma ve ikiz bacalar ( ................................................................ )29 Resim 27 Serander ( ............................................................................................ )30 Resim 28 Serander yapı elemanları (Desen:O.Özgüner) ......................................31 Resim 29 Semer çatılı ahşap köprü (................................................................... )32 Resim 30 Pano 1 ( ............................................................................................... )41 Resim 31 Pano 1 detay görünüm ( ...................................................................... )42 Resim 32 Pano 1 detay görünüm ( ...................................................................... )42 Resim 33 Pano 2 ( ............................................................................................... )43 Resim 34 Pano 2 detay görünüm ( ...................................................................... )44 Resim 35 Pano 2 detay görünüm ( ...................................................................... )44 Resim 36 Pano 3( ................................................................................................ )45 Resim 37 Pano 3 detay görünüm ( ...................................................................... )46 Resim 38 Pano 3 detay görünüm ( ...................................................................... )46 viii Resim 39 Pano 3 detay görünüm ( ...................................................................... )46 Resim 40 Pano 4( ................................................................................................ )47 Resim 41 Pano 4 detay görünüm ( ...................................................................... )48 Resim 42 Pano 4 detay görünüm ( ...................................................................... )48 Resim 43 Pano 4 detay görünüm ( ...................................................................... )48 Resim 44 Pano 5 ( ............................................................................................... )50 Resim 45 Pano 5 detay görünüm ( ...................................................................... )51 Resim 46 Pano 5 detay görünüm( ....................................................................... )51 Resim 47 Pano 5 detay görünüm ( ...................................................................... )51 Resim 48 Pano 6( ................................................................................................ )53 Resim 49 Pano 6 detay görünüm( ....................................................................... )54 Resim 50 Pano 6 detay görünüm( ....................................................................... )54 Resim 51 Pano 6 detay görünüm ( ...................................................................... )54 Resim 52 Pano 7( ................................................................................................ )56 Resim 53 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )57 Resim 54 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )57 Resim 55 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )57 Resim 56 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )58 Resim 57 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )59 Resim 58 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )59 Resim 59 Pano 8( ................................................................................................ )60 ix Resim 60 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )61 Resim 61 Pano 8 detay görünüm( ....................................................................... )61 Resim 62 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )62 Resim 63 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )62 Resim 64 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )62 Resim 65 Modüler düzenleme ( .......................................................................... )64 Resim 66 Modüler düzenleme detay ( ................................................................ )65 Resim 67 Köprü ( ................................................................................................ )67 Resim 68 Köprü detay ( ...................................................................................... )68 Resim 69 Köprü detay ( ...................................................................................... )68 Resim 70 Pano 9 ( ............................................................................................... )70 Resim 71 Pano 9 detay(................................................................................... …)71 vi RESİM DİZİNİ Sayfa No Resim 1 Taş depo örneği, İspanya ( ..................................................................... )6 Resim 2 Ahşap depo örneği, Finlandiya ( ............................................................. )6 Resim 3 Serander ( ................................................................................................ )6 Resim 4 Muskalı duvar örgüsü (Fotoğraf:M.R.Sümerkan) .................................10 Resim 5 Doğu Karadeniz Bölgesi ( ..................................................................... )15 Resim 6 Seranderler(Fotoğraf:M.R.Sümerkan) ....................................................15 Resim 7 Göz dolma ev örneği( ........................................................................... )17 Resim 8 Saz örgü ve çatkı sistemli depo( ........................................................... )18 Resim 9 Havadar ve ışıklı depo( ......................................................................... )18 Resim 10 Hartama çatılı yayla evi (Fotoğraf:Ş.Güner) ........................................18 Resim 11 Ahşap yığma duvar(Desen:R.Kafesçioğlu) ..........................................19 Resim 12 Boğaz geçme(...................................................................................... )20 Resim 13 Boğaz geçme(...................................................................................... )20 Resim 14 Göz dolması (Desen: O.Özgüner) .........................................................21 Resim 15 Tepe penceresi ve gözdolma(Fotoğraf:Ö.Küçükerman) .......................21 Resim 16 Muskalıdolma(Desen:O.Özgüner) ........................................................22 Resim 17 Muskalı ev (Fotoğraf:M.R.Sümerkan) ..................................................23 Resim 18 Muskalı örgü( ...................................................................................... )23 vii Resim 19 Taş duvar örgüsü ( .............................................................................. )24 Resim 20 Taş köprü örneği ( ............................................................................... )24 Resim 21 Muskalı ve göz dolma ev ( ................................................................. )24 Resim 22 Memişağa Konağı ( ............................................................................. )25 Resim 23 Döner tavan işlemeleri( ....................................................................... )27 Resim 24 Çatı biçimleri (Desen:M.R.Sümerkan) .................................................28 Resim 25 Geniş saçak ( ....................................................................................... )28 Resim 26 Göz dolma ve ikiz bacalar ( ................................................................ )29 Resim 27 Serander ( ............................................................................................ )30 Resim 28 Serander yapı elemanları (Desen:O.Özgüner) ......................................31 Resim 29 Semer çatılı ahşap köprü (................................................................... )32 Resim 30 Pano 1 ( ............................................................................................... )41 Resim 31 Pano 1 detay görünüm ( ...................................................................... )42 Resim 32 Pano 1 detay görünüm ( ...................................................................... )42 Resim 33 Pano 2 ( ............................................................................................... )43 Resim 34 Pano 2 detay görünüm ( ...................................................................... )44 Resim 35 Pano 2 detay görünüm ( ...................................................................... )44 Resim 36 Pano 3( ................................................................................................ )45 Resim 37 Pano 3 detay görünüm ( ...................................................................... )46 Resim 38 Pano 3 detay görünüm ( ...................................................................... )46 viii Resim 39 Pano 3 detay görünüm ( ...................................................................... )46 Resim 40 Pano 4( ................................................................................................ )47 Resim 41 Pano 4 detay görünüm ( ...................................................................... )48 Resim 42 Pano 4 detay görünüm ( ...................................................................... )48 Resim 43 Pano 4 detay görünüm ( ...................................................................... )48 Resim 44 Pano 5 ( ............................................................................................... )50 Resim 45 Pano 5 detay görünüm ( ...................................................................... )51 Resim 46 Pano 5 detay görünüm( ....................................................................... )51 Resim 47 Pano 5 detay görünüm ( ...................................................................... )51 Resim 48 Pano 6( ................................................................................................ )53 Resim 49 Pano 6 detay görünüm( ....................................................................... )54 Resim 50 Pano 6 detay görünüm( ....................................................................... )54 Resim 51 Pano 6 detay görünüm ( ...................................................................... )54 Resim 52 Pano 7( ................................................................................................ )56 Resim 53 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )57 Resim 54 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )57 Resim 55 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )57 Resim 56 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )58 Resim 57 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )59 Resim 58 Pano 7 detay görünüm ( ...................................................................... )59 Resim 59 Pano 8( ................................................................................................ )60 ix Resim 60 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )61 Resim 61 Pano 8 detay görünüm( ....................................................................... )61 Resim 62 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )62 Resim 63 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )62 Resim 64 Pano 8 detay görünüm ( ...................................................................... )62 Resim 65 Modüler düzenleme ( .......................................................................... )64 Resim 66 Modüler düzenleme detay ( ................................................................ )65 Resim 67 Köprü ( ................................................................................................ )67 Resim 68 Köprü detay ( ...................................................................................... )68 Resim 69 Köprü detay ( ...................................................................................... )68 Resim 70 Pano 9 ( ............................................................................................... )70 Resim 71 Pano 9 detay(................................................................................... …)71 1 GĠRĠġ Mimari, insanın ihtiyaçları doğrultusunda yarattığı, zaman içinde zekâ ve el becerisiyle geliĢtirdiği, doğaya karĢı tavırdan kaynaklanan bir uygarlık ürünüdür. Sanayi devrimine kadar mimari yapılar, ait oldukları toplumun koĢullarına göre, diğer geleneksel üretimler gibi uygulana gelmiĢtir. Maddi kültür öğeleri olarak ifade edilen bu değerler, toplumların zihinsel-fiziksel beceri ve estetik anlayıĢlarının sergilendiği somut göstergelerdir. Zamanla değiĢmeye baĢlayan ekonomik koĢullar, bilim ve sanatta yeni anlayıĢların oluĢumunu sağlamıĢ, mimari geleneksel üretimle bağlarını koparmıĢ, yeni ihtiyaç ve estetik anlayıĢlara göre, sanatın bir dalı olarak biçimlenmeye baĢlamıĢtır. DeğiĢen mimari dokular, ülkemizde birbirine benzer kentsel görünümlerin oluĢumu Ģeklinde gözlenmektedir. Anadolu gibi zengin tarihsel birikim ve çeĢitli mimari geleneklerin bulunduğu bir bölgede bu değiĢim, çağdaĢ ve akılcı bir sonuç gibi görünmemektedir. Tez kapsamında yorumlanan Doğu Karadeniz Mimarisi, ahĢap mimari geleneğini yaĢadığımız yüzyıla dek korumuĢ, malzemenin olanaklarının sunduğu en ustaca çözümlerin sergilendiği bir mirastır. Artık kullanımı terk edilen, çağdaĢ mimariye esin kaynağı olabilecek çözümlerin saklandığı örnekler yok olmaktadır. Günümüzde plastik sanat dalları arasında sayılan mimari, Geleneksel Doğu Karadeniz Mimarisi örneğinde, konstrüksiyon, renk ve doku özellikleriyle uygulamalarda esin kaynağı olarak alınmıĢ ve seramiğin özgün anlatım dilinde yorumlanmıĢtır. Mimari öğelerin özgün kompozisyonlarda yorumunda, seramiğin doğal etkisi ve teknolojik olanaklarının sunduğu sır dokuları, ahĢap yapıların görsel etkisiyle yakınlık sağlamıĢtır. 2 I. BÖLÜM MĠMARĠ YAPI I.1. Mimari Yapının OluĢumu ve Tarihsel GeliĢimi Canlılara özgü barınma ve korunma güdüsü, insanı biyolojik ve psikolojik olarak ihtiyacı olan, kendisine ait, özel bir boĢluk yaratma çabasına iter. Mimari yapı, bu ihtiyacın sonucunda oluĢmuĢ bir teknik ve beceri alanıdır. Barınma ihtiyacı, paleolitik dönem insanını, doğal sığınaklarda yaĢamaya itmiĢtir. Buzul çağının sona ermesi ve verimli toprakların ortaya çıkması, insanoğlunun avcı-toplayıcı hayatı yavaĢ yavaĢ terk etmesine, toprağa bağlı bir yaĢam düzeni kurmasına ve yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Yukarıda bahsedilen barınma içgüdüsü, insanoğlunu bu yeni koĢullar içinde basit barınaklar inĢa etme yoluna itmiĢtir. Neolitik dönem insanı, ihtiyaç duyduğu aletleri, barınakları yaparken, yakınında bulduğu en uygun malzemeyi kullanmıĢtır. "Neolitik toplumda, çömlek yapımıyla belirginleĢen çamurun keĢfi, lif ve iplerle dokumanın bulunuĢu, yeni geliĢtirilen aletler, yapıcılıkta da yeni geliĢmelere yol açmıĢtır. Böylece barınaklarda malzeme olarak çeĢitli kalınlıkta ağaçlar, kamıĢlar, bitkisel liflerle hayvansal ürünler devreye giriyordu". (Sümerkan 1990:12). Neolitik dönemden itibaren elde edilen artı ürün, küçük gruplar halinde yaĢayan toplumlarda, iĢbölümü ve uzmanlaĢmayı da beraberinde getirmiĢtir. Böylece yapı iĢlerinde ustalaĢan bir sınıf oluĢmaya baĢlamıĢtır. UzmanlaĢma; gözlem, deneysel birikim, çözüm üretme ve teknik beceriyi sağlamıĢ, ardından günümüze varan hızlı bir geliĢim sürecine girilmiĢtir. "19. yüzyıla gelene kadar, bütün büyük yapı eylemlerinin ne kadar az sayıda malzeme ve ne kadar ilkel tekniklerle yürütüldüğü, çağdaĢ teknolojinin nefes kesen olanaklarından haberdar olan bizler için ĢaĢırtıcıdır. Aynı derecede ĢaĢırtıcı olan, bu olanaklarla ulaĢılan biçim zenginliğidir" (Kuban 1998:28). 3 Sanayi devrimine kadar olan süre içinde, tüm uygarlıklarda kullanılan ana yapı malzemeleri; taĢ, ağaç, toprak ve bunların yanında piĢmiĢ toprak olmuĢtur. Bu malzemelerin farklı strüktürler içinde, kullanılmalarında bulunulan bölge iklimi, topoğrafya, gelenekler ve farklı kültürlerle iletiĢim etkili olmuĢtur. 19. yüzyıldan sonra endüstrinin hızlı geliĢimi, geleneksel yapı malzemelerinin ve strüktürlerin karakterlerinde değiĢmelere yol açmıĢtır. Uzun deneyim, ustaca çözümler ve oturmuĢ bir beğeninin sonucu oluĢmuĢ geleneksel yapı karakterleri, endüstriyel malzemenin kullanımıyla beraber değiĢmeye baĢlamıĢtır. "Yine de, günümüz mimarlığında geleneksel malzeme önemini yitirmiĢ değildir. TaĢ, ağaç, tuğla, yüzyıllardan kalma alıĢkanlıklar nedeniyle olduğu kadar, çoğu kez yeni malzemeden daha ucuz oldukları için, bazen doğal doku ve renklerinin güzelliğinden dolayı çağdaĢ yapıcılıkta kullanılmaktadır." "Bugün halk yapıcılığının dıĢında geleneksel malzemenin, ekonomik zorunluluklardan çok, estetik nedenlerle kullanıldığı bir aĢamaya vardığımız söylenebilir." (Kuban 1998:39). I.2. Mimari Doku Kavramı Ġnsanoğlunun toprağa bağlı yaĢama tarzına geçmesinden itibaren edinmeye baĢladığı yerleĢim tarzı, ait olduğu bölgenin fiziksel çevre koĢullarına, sosyo-kültürel etmenlerine ve ekonomik koĢullarına bağlı olarak biçimlenmiĢtir. Bu, sayısız tecrübelerle desteklenmiĢ, değiĢmez ilkelerin oluĢtuğu uzun bir süreçtir. "Böylece coğrafi bölgeler kendi özelliklerini yansıtan 'yerleĢme modelleri' ne sahip olmuĢlar ve her bir coğrafi bölge kendine özgü modelini uygulamıĢ, bölgeler arası özelliklerin ortaya çıkması ancak bu Ģekilde gerçekleĢebilmiĢtir." (Tunçdilek 1986:14). 'YerleĢme modelleri' olarak ifade edilen karakteristik yapı tarzları, bölgelerin mimari dokusunu oluĢtururlar. Mimari dokuyu oluĢturan etmenler aĢağıda üç baĢlık altında toplanmaya çalıĢılmıĢtır. 4 I.2.1. Mimari Dokuyu OluĢturan Etmenler I.2.1.1. Fiziksel Çevre KoĢulları "Yapıyı dıĢtan kuĢatan iklimsel parametrelerle, topoğrafyanın oluĢturduğu fiziksel çevre koĢulları, yeryüzü ölçeğinde farklı mimari biçimlerin oluĢumundaki etkenlerin en önemlilerindendir." (Sümerkan 1990.18). Ġklimsel parametreler ve topoğrafik etkenleri Sümerkan (1990), sıcaklık, nem, rüzgar, yağıĢlar, ıĢık ve ıĢıma, topoğrafya ve yönlenme olarak altı baĢlık altında toplamıĢtır. Bu etkenler öncelikle yörenin bitki örtüsü ve toprak yapısı ile ilintilidir. Bu iki öğe, yöre mimarisinin ana malzemeleridir. Belli bir bölgede konutunu inĢa etmeye çalıĢan ilk insanın ulaĢtığı malzeme ile ondan nesiller sonra aynı bölgede aynı çabada olan insanın seçeceği malzeme yine aynı ağaç, taĢ ya da toprak türü olacaktır. Yapı strüktürünün oluĢumunda, iklimsel öğelerin yanında topoğrafya ve yönlenme de etkilidir. "Topoğrafya içinde, iklim elemanlarının etkilerinin maksimum olduğu yerlere konumlanma çok seyrek görülür. Bunlar, rüzgar açısından yamaç sırtları, Ģiddetin arttığı boğazlar, geçitler vb. dir. Heyelan ve çığ tehlikesi, su baskınına açık bataklık alanları, sürekli gölge altında kalan yerler, kıyı kesimlerinde sınırı gel-git içindeki araziler, evlerin konumlanmasında kaçınılan arazi bölümleridir." (Sümerkan 1990:26). I.2.1.2. Sosyo-Kültürel Etmenler Fiziksel çevre koĢullarının, yöre mimarisinin malzeme ve strüktürüne biçim vermesi, benzer koĢullara sahip yörelerde de benzer örneklere rastlanacağını düĢündürebilir. Fakat uzun deneyimlerin sonucu oluĢan gelenekler, bu farklılıkların bir nedenidir ve her yörede farklı biçimlenir, kolay terk edilmezler. Yapı geleneğinde, sadece alıĢkanlıklar değil, bunun yanında belli bir estetik beğeni de etkilidir. Ġnsan unsurunun ortaya çıkardığı çeĢitlenmenin bir baĢka sebebi de, kültürel alıĢveriĢdir. "Belli fiziksel çevre koĢullarında yaĢamıĢ ve belli malzemeleri kullanma kültür ve teknolojisi geliĢtirmiĢ insanların yer değiĢtirmeleri halinde (farklı bölgelere göçler), o toplum bireylerinin önce yeni yerleĢtikleri çevrenin yapılarını acemice ve 5 kendi bildiklerini de katarak kopya etmeleri kaçınılmaz çözümlerdendir." (Sümerkan 1990:19). Resim 1 Resim 2 Resim 3 Resim 1, 2, ve 3’de görülebileceği gibi, nemli iklime sahip bölgelerde, yiyeceklerin kuru ve sağlıklı olarak, zararlı hayvanlardan korunarak depolanabilmesi için benzer çözümler kullanılmıĢtır. Bu örnekte, Finlandiya ve Trabzon gibi benzer iklim çeĢidi ve bitki örtüsüne sahip iki bölgede farklı estetik beğeninin, Ġspanya örneğinde ise farklı yerel malzemenin kullanımının doğurduğu sonuç gözlenmektedir. Kültürel alıĢveriĢ, iletiĢim olanaklarına bağlı gerçekleĢir. Farklı kültürlerle kolayca iletiĢim kurabilen bir topluluk, kendi deneyimlerine yenilerini ekleyip 6 teknolojisini geliĢtirirken, bu olanaklardan yoksun bir topluluk daha ilkel ve durağan bir tarza sahip olur. Yukarıda belirtilen etmenler, kültürün dinamik ve değiĢken özelliklere sahip olmasının sonucudur. Bu nedenle mimari dokunun oluĢumunda, sosyo-kültürel etmenleri incelerken yapı alıĢkanlıklarının, geleneksel beğeninin, farklı bölgelere göçlerin, ulaĢım ve iletiĢim koĢullarının tümünün dikkate alınması gerekir. I.2.1.3. Ekonomik Etmenler Ġnsanın yerleĢik düzene geçmesi, artı ürün elde etmesi, ekonomik ve teknolojik geliĢmesi aynı anda olmamıĢtır. "Neolitik devrim Mısır ve Mezopotamya'da baĢlamıĢ, Ġngiltere ve Almanya'da ise ilk etkileri tam 3000 ya da 3500 yıl sonra duyulmuĢtur. Kaptan Cook Yeni Zelanda'ya vardığında Maori'ler hala cilalı taĢ aletler kullanıyor ve Neolitik ekonomi uyguluyorlardı. Aynı yıllarda Ġngiltere, endüstri devriminin en parlak yıllarını yaĢamaktaydı. O sıralarda Avustralya ekonomisi hala Paleolitik idi." (Childe 1978.52). Günümüz hızlı iletiĢim ortamı ne kadar geliĢse de, dünyaya bakıldığında ekonomisi ve teknolojisi daha az geliĢmiĢ merkezler görülebileceği gibi, her ülke ve hatta her bölge içinde böyle merkezlere rastlanabilir. UlaĢım ve iletiĢim yönünden Ģanslı bölgeler, ticari iliĢkileri sayesinde ihtiyaç duydukları malzemeleri ithal edebilir, baĢka yörelerin yapı ustalarından yararlanabilirler. Tunçdilek (1986) bu farktan bahsederken 'taban ve tavan' ifadelerini kullanmaktadır. Taban, olumsuz coğrafi koĢullara göre karakterini kazanmıĢ, mevcut ilkeleri koruyucu kırsal bölgeyi ifade eder. Buna karĢılık tavan, sosyo-ekonomik bakımdan farklılık gösteren kentsel alanlardır. Tavan, yeni etkilere açık, değiĢmelerin daha kolay gerçekleĢtiği merkezlerdir. Aynı yöredeki kentsel yapılar ile kırsal yapıların ortak mimari dokuda farklı özellikler göstermesinin sebebi bu faktördür. Yukarıda genel olarak bahsedilen tüm etmenler, yeryüzü üzerinde sayısız çeĢitlilik gösterir ve farklı mimari dokuların oluĢmasını sağlar. Bu, her yöre için önemli bir maddi kültür öğesidir. Fakat endüstrinin geliĢimi, geleneksel ihtiyaçları, 7 yaĢam tarzlarını ve geleneksel yapım malzemelerinin kullanımını değiĢtirmekte, bahsedilen etmenlerin belirleyiciliğini azaltmakta, sağlıklı olup olmadığı tartıĢılabilir yeni yapım tarzlarının ve dolayısıyla farklı bir dokunun oluĢmasına sebep olmaktadır. I.3. Geleneksel Mimari Halkbilimi, etnoğrafya, sosyoloji ve mimarlık dallarında kullanılan geleneksel mimari ifadesi, oldukça esnek bir baĢlıktır. Gelenek kelimesi, TDK Toplum Bilim Sözlüğünde; "Bir toplumda, bir toplulukta, eskiden kalmıĢ olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuĢaktan kuĢağa iletilen tinsel ekin öğelerin her biri" olarak tanımlanmaktadır. Sözen ve Tanyeli (1996:89), geleneksel yapımı "Endüstriöncesi çağa özgü inĢaat teknikleriyle gerçekleĢtirilmiĢ her tür yapım etkinliği" olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlara göre geleneksel mimarinin, belli bir topluluk içinde doğal malzemeler ile eskiden beri öğrenile gelen konstrüksiyon tekniklerinin uygulandığı mimari olduğu söylenebilir. Bu konuyla ilgili sıkça kullanılan, kent mimarisi, sivil mimari, halk mimarisi, anonim mimari gibi kavramlar, kendi aralarında birbirleriyle örtüĢen ve geleneksel mimari baĢlığı altında açıklanan kavramlardır. "Geleneksel mimarlık teriminde kentsel ve kırsal kesim ayrımı yapılmamıĢ olup, terimle her ikisi birden anlaĢılabilmektedir. Yapım yöntemi aynı olmakla birlikte kırsal ve kentsel alanların geleneksel yapım sistemleri ve etken farklılıkları söz konusudur." (Sümerkan 1990:9). I.3.1. Kentsel Alanlardaki Geleneksel Mimari Kentsel alan, Sözen ve Tanyeli (1996:129)'ye göre, "Kentçi, çevresindeki yarı-kırsal bölgeleri ve kırsal niteliğini yitirmek üzere bulunan yöreleri de kapsayan alan" olarak tanımlanmaktadır. Aynı kaynakta kent için sosyo-ekonomik açıdan yapılmıĢ tanımlar, kentin belirli bir ekonomik, sosyal ve politik bütünün parçası olduğu temeline dayanmaktadır. 8 Kentler genellikle iklim ve topoğrafyanın olumlu rol oynadığı, yerleĢim düzeni bakımından geliĢmeye en uygun alanlarda oluĢurlar ve merkezi olma karakterlerini korurlar. Tarih süreci içinde bakıldığında büyük kentlerin çeĢitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıĢ olması, bu bölgelerin sürekli kültürel değiĢim ve uyum süreci yaĢamıĢ olduklarını gösterir. Bir önceki uygarlığın ya da göç ve istilalarla gelen kültürün geleneği, belli bir uyum sürecinden geçer. Bu oluĢumda bir baĢka etken, kentlerin çevre kültürlerle sürekli iletiĢim halinde, yerel malzeme ve alıĢkanlıkların dıĢındaki girdilere açık olmasıdır. Kentlerin belirli bir merkezi idareye bağlı olması, mimarinin biçimleniĢinde farklılık getirir. Ġdari yapılar, saray, konak ya da gösteriĢli kamusal yapılar, Ögel (1997:267)'in ifadesiyle "Bir gücün temsili yapılarıdır". Kent mimarisinin oluĢumunda pratik, basit ve ucuz çözümler kullanan yöre ustalarından çok, çevrede kalıcı olma ve iz bırakma kaygısıyla daha zengin ve seçkin malzeme kullanan, estetik sorunlarla daha çok uğraĢan 'mimarlar' etkindir. Yörenin genel mimari dokusu içinde kentlerin farklılık göstermesi yukarıda belirtilen etmenlerin doğal sonucudur. I.3.2. Kırsal Alanlardaki Geleneksel Mimari Halk mimarlığı, anonim mimarlık ya da yöre mimarisi olarak da ifade edilen kırsal kesim mimarlığı, Sözen ve Tanyeli (1996:89)'ye göre "Halk sanatını var eden koĢulların mimarlık alanında ortaya koyduğu ürünlerin tümü. Hemen hemen tüm örnekleri evler ve tarımsal hizmet yapılarıdır" Ģeklinde tanımlanmaktadır. Halk mimarisi, kentsel alanların aksine girdilere kapalı, üslup ve biçimde tutucu bir tavır sergiler. Toprağa bağlı yaĢam tarzı ve coğrafi faktörler halkın ihtiyaca göre konut yapmasına neden olur. Zamanın çoğunu ev dıĢında çalıĢarak geçiren halkın, özenli ve detaylı tasarlanmıĢ konuta ihtiyacı olmamaktadır. Ġç ya da dıĢ yüzeylerde naif süslemelere rastlanabilir. Kimi yapılarda ise konstrüksiyonun kendisi estetik değer taĢır ve özellikle vurgulanır (Resim 4). 9 Resim 4 "Halk mimarisinde yerel malzeme kullanılır. YağıĢlı, ormanlık bölgelerde ağaç, ağaç olmayan yerlerde taĢ, tuğla vb. gibi. Anıtsal mimari için olduğu gibi uzaklardan pahalı malzeme getirmek bahis konusu değildir. Mermerin seçkin cinslerini aramak anıtsal mimariye özgüdür. Ġklim koĢulları benzer olduğu yerlerde aynı tipte yapılara rastlanır. Örneğin Bolu dağlarının blok yapılarını Alpler'de, Ġskandinavya'da, Kanada'da bulabiliriz. Bu, halk mimarisine, iklim ve malzeme bakımından bir evrensel nitelik verir." (Ögel 1977:268). Yapıların inĢası, ihtiyaçları ve çözümleri en iyi bilen yörenin yapı ustaları ya da ev sahibi tarafından gerçekleĢtirilir. Yapı ustası, belirli bir bölge içinde tanınır, yapı ile birlikte tanınma kaygısı yoktur. "Avrupa'da bazen köy evlerinde yapılıĢ tarihinin yazıldığına rastlanır, Anadolu'da bir nakkaĢ bir evin süslemeleri arasına adını yazabilir, ancak bu tarihe maletme kaygısından çok, kiĢisel ve özel çevrede kalan bir anılma belgesidir." (Ögel 1977:269). Endüstri devrimiyle standart malzemeler, doğal malzemenin yerini almıĢ, nüfus artıĢıyla yerleĢme yoğunlukları doğal çevreyi bozmuĢtur. "Halk mimarisi bugün bir çok ülkede özgür ve saygılı yaĢamın bir simgesi haline gelmiĢtir. Avrupa ülkelerinde artık geçmiĢe aittir, doğa ile kaynaĢma özlemi içinde özellikle köy yapıları taklit edilmektedir. Bu halk mimarisini yaĢatma çabaları, onun biçimlerini devralmakta ve hatta çok kere yabancılaĢmaktadır. Bizde henüz bu duruma gelinmedi, henüz endüstriyel yapının en kötü örnekleri 'modern geliĢim' adı altında halk mimarisini yok etmekle meĢguldür." (Ögel 1977:270). 10 I.4. Geleneksel Anadolu Mimarisinin Özellikleri Anadolu, üzerinde sayısız uygarlığın doğduğu, farklı grupların bir araya geldiği ve farklı kültür yapılarının kaynaĢtığı bir bölgedir. "Bölgeler arasındaki iliĢkilerin varlığını kabul etmek koĢuluyla Anadolu'da homojen bir yapı üslubu olmadığı söylenebilir. Anadolu'nun tarih ve kültür dokusu ve bölgesel yapı geleneklerinin farklılıkları düĢünülecek olursa bu sonuç doğaldır." (Kuban 1982:196). Anadolu'daki geleneksel yerleĢmelerde, planlama ilkeleri ve mekansal örgütlenmelerde benzerlikler görülebilir. "Her Ģey kullanıcının yaĢama biçimi ve günlük eylemlerine göre tasarlanmıĢtır. Genel özellikler Ģöyle özetlenebilir: -Pratiklik -ĠĢlevsellik -Çevre koĢullarına uyum -Çözüme iç mekânla baĢlayıp, dıĢa doğru geliĢtirmek ve bütünleĢtirmek -Malzeme ve gereçleri en yakından seçmek -Çözümde, strüktürde, görünüĢte yalınlık -ĠĢlevsel çözümlerin planlamadaki önceliği" (Arkitekt). "Anadolu'nun çeĢitli bölgelerindeki arazi yapısı ve iklim farklılığı, mimarlık ortamının biçimleniĢinde de görülür. Yüzyıllar boyu dıĢ koĢulların insan yaĢamıyla ters düĢen etkilerinden korunmak, ama yaĢamı kolaylaĢtıran, güzelleĢtiren etkilerinden yararlanmak, Anadolu evinde ilke olarak benimsenmiĢtir" (Sözen, Eruzun 1992:45). Anadolu geleneksel yapılarında yerel malzemeler ahĢap, kerpiç ve taĢtır. Malzemeler, bölgenin doğal olanaklarına göre, tek baĢına ya da karma olarak 11 kullanılabilir. Orta Anadolu'da ana yapı malzemesi olarak kerpiç, temel olarak taĢ ve destek elemanı olarak ahĢap kullanılır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge mimarisi, taĢın izin verdiği ölçüde biçimlenmiĢtir. AhĢap, Anadolu genelinde en yaygın kullanılan malzemedir. "AhĢabın hafif oluĢu, detay çeĢitlenmesine olanak tanıması, özellikle yatay yüklere karĢı önlemlerin daha kolay alınabilmesi gibi özellikleriyle, deprem kuĢağı olan Anadolu'da sürekli kullanılan malzeme olmuĢtur" (Sözen, Eruzun 1992:48). Kuban (1982:194), Anadolu geleneksel mimarisini malzeme ve konstrüksiyon açısından yedi ayrı bölgeye ayırmaktadır: 1. Güneydoğu Anadolu'nun kuzey Suriye ile ortak kültürünün ifadesi taĢ konut mimarisi 2. Erzurum'dan öteye, kuzeydoğu Anadolu'nun güney Kafkasya ve Dağıstan ile akraba ahĢap hatıllı taĢ mimarisi 3. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde görülen karakteristik ahĢap iskeletli ev mimarisi 4. Ege ve Akdeniz Bölgesinin düz damlı kübik taĢ mimarisi 5. Orta Anadolu'nun özellikle Niğde, Kayseri (eski Kapadokya) bölgesinin, kaynakta yine kuzey Suriye ile buluĢan taĢ mimarisi 6. Orta Anadolu'nun daha çok köy ve küçük kent ortamında kalan ve kökü yeni taĢ çağına kadar uzanan kerpiç mimarisi 7. Anadolu'nun kıyıları ile orta yayla arasında bir ikinci çember gibi dolanan ve Sivas dolaylarından batıya ve Ġç Ege'den Torosların kuzey yamaçlarına uzanan ve Balkanlarda görülen hımıĢ, yani ağaç taĢıyıcılı kerpiç dolgulu, zemin katı çoklukta taĢ olan yapı tekniği. 12 II. BÖLÜM GELENEKSEL DOĞU KARADENĠZ MĠMARĠSĠ Doğu Karadeniz Bölgesi, Ordu-Hopa arasında, Kalkanlı, Soğanlı ve Kaçkar dağ zirvelerinin kuzeyinde kalan alan olarak belirlenebilir. "Doğu Karadeniz Bölgesi, antik dönemlerden bu yana, insan yerleĢmelerini barındırmıĢ bir bölgedir. Bu geçmiĢ Ġ.Ö. 2000'li yıllara kadar belgelenmiĢtir" (Goloğlu 1973:1). "Bölgede hâkim olan ahĢap iskeletli (dolma) evlerle masif ahĢap yapıların varlığı, eski dönemlerden beri zengin orman varlığı ile insanın ağacı iĢlemeye olan yatkınlığını kanıtlamaktadır" (Sümerkan 1990:52). "Doğu Karadeniz Mimarisi, ülkemizin çeĢitli yerleĢim alanlarına göre farklı sosyo-kültüre sahip toplumun, yine farklı doğal koĢulların elverdiği yapı sanatı ve yerleĢme anlayıĢının eseridir. Bu yüzden Doğu Karadeniz, ahĢaba dayalı yapı sanatında kendine özgü buluĢları ve çözümleri ile ulaĢtığı baĢarı açısından Anadolu Mimarlığının belki de en karakteristik yöresidir" (Sözen-Eruzun 1992:175). II.1. Fiziksel Çevre KoĢulları ve Sosyo-Ekonomik Yapı Doğu Karadeniz Bölgesi, Erim (1971:27)'in ifadesiyle ‘makine diĢlisi gibi birbirine giren sayısız vadi, dik yamaçlar, gökyüzüne silueti düĢen yüksek ve sarp zirveler, yamaçları örten ormanlar, vadilerin dibinde köpürerek akan sular, buğulu ve rutubetli hava, zengin bir bitki örtüsü, her türlü renk ve yeĢil rengin çeĢidini barındıran’ bir bölgedir. Bölge, engebeli ve yüksek sıradağların izin verdiği ölçüde, deniz ile dağlar arasında dar bir Ģerit halinde tecrit edilmiĢ bir alanda yer alır (Resim 5). Kuzeyden esen soğuk rüzgârların sıradağlarla perdelenmesi, batı ve kuzeybatıdan nemli rüzgarlara açık olması, bölge iklimine ılıman bir karakter kazandırmıĢtır. "Kıyıdan iç kesimlere yükseldikçe çam, ladin, kestane, ceviz, gürgen, pelit, ardıç vb. türlerinden oluĢan orman alanları 2000-2500 metre yükseltilerdeki yaylalarda yalnız çam türleri ile son bulmaktadır" (Sözen, Eruzun 1992:175). 13 Resim 5 Engebeli arazi ve düzlüklerin az oluĢu, tarımla geçinen halkı tarlasının yanı baĢında yerleĢmeye itmiĢ ve bu nedenle yamaçlarda birbirinden kopuk yerleĢmelerin oluĢmasına neden olmuĢtur. Bu kırsal alanların kasaba ve kentlerle iliĢkisi azdır. Üretim ancak tüketim amacıyla yapılır. Bu nedenle bugün bile, ulaĢımın girmediği kesimlerde kapalı ekonomi sistemi geçerlidir. Halk, mısır, fındık gibi yılda bir kez üretilen ürünlerin ya da günlük tüketim maddelerinin bozulmadan korunabilmesi için serender, merek, çöten gibi ev eklentileri inĢa etmiĢtir (Resim 6). Resim 6 Halk yaz aylarını yüksekliği yaklaĢık 2000 metreye varan yaylalarda geçirir, burada kaldıkları süre içinde kıĢlık yiyecek ihtiyaçlarını karĢılar. Yayla konutları genelde, köy evlerine göre daha kaba ve ucuza mal olacak Ģekilde yapılmıĢtır. Ana malzeme, ahĢap ve taĢtır. 14 II.2. Bölge Mimarisinde Kullanılan Yapı Malzemeleri Bölgenin ana yapı malzemesi ahĢaptır. Tarım alanlarının bittiği yerlerden sonra ormanlık alanlar baĢlar. Bol yağıĢ ve ılıman iklim yapısının sonucu, bölge zengin bir floraya sahiptir. Konutların inĢasında, çam, ladin, pelit, kestane, ceviz gibi ahĢabın dayanıklı türleri tercih edilir. "AhĢap malzemenin zenginliği ve kullanıĢı sadece yapıda değil, köprülerde, irili ufaklı teknelerin yapımında, iç mimaride ve el sanatlarında da gözükmektedir. AhĢap yapı, eskiden tamamen geçme, sonraları kısmen çivi, kısmen geçme olarak günümüze kadar gelmiĢtir ve halen kullanılmaktadır. AhĢabı tanımak, detaylarını bilme, halletme özelliğine uygun konstrüksiyon tarzı bulma gayretleri bölgedeki yapı bilgisini artırmıĢtır". (Özgüner 1970:22). "Yörenin yapı ustaları, ahĢabın kullanım amacına göre kesilmek üzere yerinde yapılan seçimden, özsuyunun atılması, iĢlenmesi, detaylanması ve yapı bünyesindeki yerine yerleĢtirilmesine kadar tüm aĢamalarında görevlerini sürdürürler". (Eruzun 1985:216). AhĢaptan sonra yapılarda sıklıkla kullanılan ikinci malzeme taĢtır. TaĢ, bodrumlarda ya da eğimli yüzeydeki temeli doldurmada kullanıldığı gibi, Karadeniz mimarisinde dolgu malzemesi olarak özgün bir kullanım yeri bulmuĢtur. Dere yataklarından toplanan, iĢlenebilen taĢlar, bina duvarlarında ahĢap strüktür içinde kare ya da dikdörtgen kutucuklar içine yerleĢtirilmekte, sıvanmadan bırakılması tercih edilmektedir. Zamanla kararan ahĢap çerçeveler ve taĢlar, yüzeyde doğal kompozisyonlar oluĢturmaktadır (Resim 7). Resim 7 15 “Esas yapı malzemesi ahĢap ve taĢın yanı sıra, hafif konstrüksiyonlar için çit, temini gayet kolay bir yapı örgüsüdür. Merek, çöten gibi depo vazifesi gören küçük yapılarda, bilhassa havalandırmanın lüzumlu olduğu yerlerde kullanılır" (Özgüner 1970:26) (Resim 8-9). Çatı örtü malzemeleri, günümüzde kullanılmayan alaturka kiremit ve hartamadır. Kiremit, Sürmene, Yomra ve Akçaabat gibi kiremit ve tuğla ocaklarına yakın bölgelerde kullanılmıĢtır. Hartama denilen örtü sistemi, 1-2 cm. kalınlığında, 18-20 cm. uzunluğunda Ģeritler halinde doğranmıĢ köknar, ladin ya da kestane ağacından plakaları üst üste bindirme yöntemiyle uygulanan bir örtü sistemidir (Resim 8). Bu sistem, fazla miktarda ahĢap harcanmasını gerektirdiğinden, 1974 yılında devlet tarafından kullanımı yasaklanmıĢ, bunun yerine oluklu saç levhaların kullanımı yoluna gidilmiĢtir. Resim 8 Resim 9 16 Resim 10 II.3. Konstrüksiyon Özellikleri II.3.1. Duvar Sistemleri AhĢabın zengin kullanım alanına sahip olduğu Doğu Karadeniz Bölgesinde görülen en karakteristik örnekler, ahĢap iskelet (çatma) sistemlerdir. "Ġskelet sistemin geometrisiyle dolgusundaki gereçler, Doğu Karadeniz'deki yapıların farklı dıĢ görünüĢlerini oluĢturur. TaĢ duvarlar da, bölgede görülen yığma sistemlerin bir baĢka örneğidir. Bölgenin her yanında bulunan ahĢap ve taĢ malzeme ile onların sınanmıĢ dayanıklılığı, yapılarda yüzyıllardır temel unsur olmasına yol açmıĢtır". (Sümerkan 1990:68). Bu malzemeler ile inĢa edilmiĢ duvar sistemleri dört ana baĢlık altında toplanabilir. II.3.1.1. AhĢap Yığma Duvarlar ÇeĢitli kalınlıktaki tahtaların ya da daha kaba tomrukların, köĢelerde geçmeler sağlayacak biçimde yatay olarak üst üste yığılmasıyla oluĢturulan sistemlerdir. "Bu sistemde ikinci bir taĢıyıcı eleman yoktur, aynen taĢ veya tuğla yığma inĢaatta olduğu gibi tahta hem taĢıyıcı, hem de dıĢ tesirlere karĢı koruyucudur." (Özgüner 1970:32). Kullanılacak tahtalar 2-6 cm kalınlığında, 20-30 cm geniĢliğinde ve en az bir oda boyutu uzunluğundadır. Tomrukla yapılan yığma sistem, 25-35 cm çaplı 17 yuvarlak tomrukların geçmeler yaparak yığılmasıyla oluĢturulur. Bu sistem çoğunlukla fazla özen gerektirmeyen yayla evlerinin ya da yapı eklentilerinin inĢasında tercih edilir (Resim 11). Resim 11 "Yığma sistemlerde yapının dıĢ ve iç bölme duvarlarıyla birlikte aynı anda kurulma zorunluluğu vardır. BirleĢimler 'boğaz geçme' tekniği ile yapılır. Bu teknikle ahĢap uçları, geçme noktasından sonra da 10-15 cm uzatılarak yığma yapıya has görüntü elde edilir". (Sümerkan 1990:69). Yöresel ifadeyle 'boğaz' denilen köĢe geçmeler, detaylarına göre 'kurt boğaz', 'kara boğaz' gibi çeĢitli isimler almaktadır (Resim 12-13). Resim 12 Resim 13 18 Yığma binaların inĢasında kullanılan bu akılcı çözümler nedeniyle çivi kullanımına pek ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu basit planla yapılar sökülerek bir baĢka yerde tekrar inĢa edilebilme özelliğine sahiptirler. "Esasen Doğu Karadeniz'de yıkmak yerine, sökmek deyimi kullanılır. Kâgir yapı için kullanılan yapmak ve yıkmak yerine ahĢap evler için çatmak ve sökmek deyimleri çok yerindedir." (Özgüner 1970:35). II.3.1.2. AhĢap Ġskeletli (Çatma) Duvarlar "Yapı yüklerinin duvar bünyesindeki ahĢap dikme ve kiriĢler aracılığı ile zemine aktarıldığı sistemlerdir. Konstrüksiyon ve görünüĢ olarak üç türü bulunmaktadır: AhĢap dolma, göz dolma, muskalı dolma duvarlar." (Sümerkan 1990:70). -AhĢap Dolma Duvarlar AhĢap yığma tekniğinin strüktürde değiĢikliklere olanak tanımayan özelliğine karĢılık, çatma sistem, belirli aralıklarla yerleĢtirilen taĢıyıcı dikmelerle planda değiĢikliklere gidilmesine olanak tanıyan bir tekniktir. -Göz Dolma Duvarlar Bu sistemde, 25-30 cm aralıklı dikmeler, bu ölçüde ya da bu ölçüye yakın düĢey taĢıyıcı ağaçlarla bölünüp, kare ya da dikdörtgen boĢlukların oluĢturduğu bir doku meydana getirir. Aralıkların küçük tutulup modüler kutucuklar oluĢturulmasının nedeni, bu kısımların blok ya da parça taĢlar ile doldurulup, duvarda dengeli bir mukavemet sağlanmasıdır (Resim 14). Resim 14 19 Resim15 Göz dolması sistemde dolgu malzemesi, dere yataklarından toplanmıĢ ve bir yüzü düzgün olan taĢların, standarda yakın ölçülerde kırılarak hazırlanmasıyla oluĢur. Pencere boĢluklarının dıĢındaki tüm kutucuklar bu taĢlarla doldurulur, ara boĢluklar beyaz kireç harcı ile sıvanır. Yapı bir bütün olarak ele alındığında bu yüzeyler plastik lekeler olarak algılanır (Resim 15). "Göz dolma, Doğu Karadeniz'deki en geliĢmiĢ yapı tekniğidir. TaĢ ve ahĢabın bir yapı duvarını oluĢturmasından öte, getirdiği doku ve renk estetiği, ayrıca belli bir modülasyon fikrini ve ahĢap birleĢmelerdeki geçme tekniğini baĢka bir yerde bulmak oldukça güçtür". (Sözen, Eruzun 1992:123). -Muskalı Dolma Duvarlar Bu yöntemde yapı sistemi göz dolmalı duvarlardaki gibidir. Tespit elemanı olarak metal çivilerin kullanılmasıyla, geçmelerle yapılmaya çalıĢılan detaylar ortadan kalkmıĢtır (Resim 16). 20 Resim 16 "Muskalı dolmada ana ve ara taĢıyıcılar, göz dolması tekniğinde olduğu gibi ve yine aynı aralıklarla kurulur. Yalnız küçük kesitli ahĢap dikmelerin aralıkları biraz daha büyük (20-25 cm) tutulur. Sonra bu dikmelerin arasına genellikle 45 derece eğimli küçük parçacıklar yerleĢtirilmektedir. Böylece göz dolmada kare ya da dikdörtgen olan boĢluklar, burada üçgen biçimindedir. Küçük üçgenler muskaya benzediğinden, halk arasında muskalı dolma olarak adlandırılmıĢtır". (Sözen, Eruzun 102:124). Muskalı dolma tekniğinde, göz dolma tekniğinde olduğu gibi dolgu malzemesi olarak blok taĢ kullanılamayacağından, üçgen kutucuklar kırma taĢlarla doldurulur. Daha sonra yalnız dolgu parçaları sıvanır ve beyaz kireç badana ile boyanır (Resim 17). Bu teknik ile gerçekleĢtirilmiĢ kimi örneklerde boĢlukların doldurulmadığına rastlanabilir (Resim 18). Sözen ve Eruzun (1992)'a göre bunun nedeni, çeĢitli nedenlerle dolgu taĢlarının dökülmesi ya da parasal yetersizlik yüzünden dolgu kısımlarının tamamlanamamasıdır. 21 Resim 17 Resim 18 II.3.1.3. Kâgir Duvarlar "Her türlü taĢ kullanılarak örülen moloz, kaba yonu ve ince yonu taĢ duvarlarla, az sayıda harman tuğlasından duvarlardır. Bağlayıcıları kil veya kum + kireç harçlarıdır" (Sümerkan 1990:75). Bölgede, temel ve ahır katları her zaman taĢ ile örülmektedir. YaĢamın geçtiği katlarda bu malzemeye genellikle Akçaabat, Maçka ve Araklı vadilerinde rastlanmaktadır. Orman sınırının bittiği yüksek yaylalarda ağaç malzeme sağlamanın zorluğu nedeniyle çevrede bulunabilecek tek malzeme olan taĢ ile yayla evleri inĢa edilmektedir (Resim 19) 22 Resim 19 Resim 20 Bu bölgedeki taĢ iĢçiliği, Kayseri ve civarındaki usta taĢ iĢçiliği ile karĢılaĢtırılamaz. TaĢ ustaları evlerin temel katlarının yanı sıra, bölgenin önemli bir özelliği olan köprülerini de yaparlar (Resim 20). II.3.1.4. Karma Yapı Sistemi Kâgir temel duvarlarının haricinde, yapının konstrüksiyonunda ahĢap yığma ve çatma (karkas) sistemlerinin beraber kullanılmıĢ olduğu sistemdir. Doğu Karadeniz'deki yapıların çoğu bu tarzda inĢa edilmiĢtir. Resim 21 23 Yığma ve çatma türlerinin belirli bir sistemde bir arada kullanılması, teknik bir hesaplamanın olduğu kadar, estetik bir kompozisyon yaratma kaygısının da sonucudur (Resim 21). "Yapıda bir kuyumcu titizliği aranmaz. köylü elindeki malzemeyi, bütün imkanlarını kullanmaktadır". (Özgüner 1970:29). Dikmeler, çatmalar ve dolgulardaki ölçüler standart olmayabilir. Bu hatalar, yapıların spontane güzelliğini destekleyici bir etkendir. Köy ve kasaba yapılarında yaygın olarak görebileceğimiz bu sistemler, kentlerde ya da kıyı kesimlerde rastlanan özel ev ve konak yapılarında yetkinliğe ulaĢmıĢlardır. Malzemeyi kullanma ve biraraya getirmedeki ustalık, bölgenin varlıklı kiĢilerinin inĢa ettirdiği bu yapılarda sergilenmiĢtir. Erim (1971)'in ifadesi ile bu evler 'mimari seviyeye ulaĢmıĢ' örneklerdir. Bu örneklerden bir tanesi, Rize-Sürmene karayolu üzerindeki MemiĢ Ağa Konağı'dır (Resim 22). Mimar Sedat Hakkı Eldem'in yapılıĢını 18. yüzyıla tarihlendirdiği bu yapı yıkılmaya baĢlamıĢtır. Resim 22 24 "Bu binada öncelikle dikkati çeken hususlar, taĢ ve ahĢap iĢçiliğindeki olgunluk ve üstün seviyedir. Konstrüksiyon tekniğinin icapları olan geçmeler, kiriĢ baĢları, taĢ kısımlara ait detaylar, ayrıca süslemeye ihtiyaç bırakmayacak Ģekilde ve büyük bir armoni ve proporsiyon bütünlüğü içinde binayı zenginleĢtirmektedir. Çatı altı kiriĢlerin 1.50 m'den fazla dıĢarıya fırlayarak haĢmetli saçaklar meydana getirmesi, saçakların iç ve dıĢ köĢelerindeki yuvarlak dönüĢlerin bir ritm ile birbirini devam ettirmesi masif ve yontu taĢı ile inĢa edilmiĢ esas binanın ahĢap ve göz göz meydana getirilmiĢ boĢ pencereli öndeki ikamet kısımları, ahĢap kısım ile taĢ duvar arasındaki döĢeme ve taban giriĢinin meydana getirdiği zengin silme motifi, binada mimarinin ilk dikkat çeken elemanları oluyor. Bunun yanında yapıya hâkim olan proporsiyon ve ölçü olgunluğu da gözden kaçmamaktadır" (Erim 1971:31). Konağın ön cephesinde yaĢama katlarının olduğu bölümlerin duvar kısımları incelendiğinde, duvarın göz dolmalı teknik ile inĢa edildiği ve daha sonra sıvanarak kapatıldığı görülmektedir. MemiĢ Ağa Konağı'nda dikkat edilmesi gereken bir özellik de, ağaç iĢçiliğinin sergilendiği iç mekândır. "Son derece zengin bir ağaç iĢçiliğine sahip olan konağın kapı kanatları, pencere parmaklıkları görülmeye değer güzelliktedir. Özellikle sofanın tavanı, odalara açılan kapaklar ve selamlıktaki döner tavan belki de Trabzon yöresinin en güzel ağaç iĢçiliğini karĢımıza çıkarmıĢtır. Buradaki ağaç iĢlerinde geometrik ve bitkisel kompozisyonlarda oyma tekniği son derece baĢarılı biçimde uygulanmıĢtır" (Yücel 1990:39). Konaktaki havalandırmayı sağlayan döner tavan sistemi son derece ilginçtir. Süslemeli tavandaki daire Ģeklindeki bir kısım istenildiğinde yükseltilerek doğal havalandırma sağlanmaktadır (Resim 23). 25 Resim 23 II.3.2. Çatılar Yapıyı tamamlayan ve mimari karakterini destekleyen çatının, yağıĢ ve rüzgar gibi dıĢ etkilerden korunma bakımından da önemli fonksiyonu vardır. YağıĢın bol olduğu Karadeniz Bölgesinde çatılar eğimli ve sadedir. "Çatılar sudan arınım özelliği açısından üç çeĢittir. Bunları yöresel adlarıyla Ģöyle sıralayabiliriz: Semer (Ġki yöne eğimli) Üç omuz (Üç yöne eğimli; bir mahya ve iki eğik mahyalı) Dört omuz (Dört yöne eğimli; bir mahya hattı veya noktası ile dört eğik mahyalı)". (Sümerkan 1990:77) (Resim 24). 26 Resim 24 Semer çatı, daha çok yüksek köy ve yayla evlerinde kullanılır. Çatı örtüsü olarak hartama uygulanır. Hartama, suya dayanıklı ağaç türlerinden yapılır ve rüzgarda uçmasını önlemek için üzerine taĢ ağırlıklar yerleĢtirilir. "AhĢap yüzeylerin korunması ve bol olan yağmurun temellerden uzaklaĢtırılması için yapılan saçaklara ayrı bir ehemmiyet verilmiĢtir. Samsun köylerinde yarı kurumuĢ tütün dizileri saçak altlarına asılarak yağmurdan korunur. Bazen bir buçuk, iki metreye varan çok güzel saçak örneklerine Trabzon, Rize ve Artvin'de rastlanır". (Özgüner1970:40). Saçak altına, rüzgarın etkisini azaltmak amacıyla eğim kazandırılabilir. Bu eğim köĢelerde de devam etmekte ve köĢeler yuvarlatılıp yelpaze gibi açılmaktadır (Resim 25). Resim 25 27 Resim 26 Çok basit köy evlerinde baca kullanılmamasına karĢın, Artvin ve köylerinde özgün baca formlarına rastlanmaktadır. Yapının planında üst üste gelen ocakların dumanının dıĢarıya ayrı ayrı verilmesi için 'çifte baca' ya da 'ikiz bacalar' denilen sistemler kullanılır (Resim 26). II.3.3. Yapı Eklentileri ve Köprüler Doğu Karadeniz kırsal yerleĢimleri, elde edilen ürünlerin sağlıklı depolanması ve korunması amacına yönelik, konut yanı yapı eklentileriyle biçimlenmiĢtir. YerleĢim kompozisyonu, ana eleman olarak evden ve çevresindeki yem, ot, tahıl, mısır ve fındık gibi kuru ürünlerin saklanması amacıyla kullanılan merek, çöten, bagen ve serenderden oluĢur. 28 Bu yapılar içinde serender konstrüksiyon ve estetik açıdan farklı bir yere sahiptir ve özgün görünümüyle, Doğu Karadeniz Mimarisinin göstergelerinden biridir (Resim 27). Resim 27 Serender, "serin ve havadar yer" anlamına gelir (Özgüner 1970). Bölgenin kapalı ekonomisi, yılda bir kez üretilen ürünlerin tüketilinceye dek sağlıklı korunabilmesi amacıyla, serin ve doğal havalandırmaya sahip serenderlerin oluĢumunda etkendir. Bu nedenle yağıĢın bol olduğu kıyı kesimlerinde serenderlere daha çok rastlanır. Serender, basit bir plana sahiptir. Ürünün korunduğu kapalı depo kısmı ve yapının bir yönünde bulunan ya da yapıyı çevreleyen çardak kısmı. "Plan ve bunun neticesi olarak kesitte geometri hâkimdir. Konstrüksiyon Ģöyle bir sıra takip eder (Resim 28). TokmaklanmıĢ bir düzlükte taĢ temel duvarlar üzerine, taban ağaçları köĢelerde yarım bindirilmiĢ olarak yatırılır. Plan tipine göre dört, altı, sekiz veya on direk, bu taban ağacına oturtulur, direkler bilhassa köĢedekiler payandalanır. Her direk baĢına bir teker veya çevre oturtulur". (Özgüner 1970:52). Yapının yerden direklerle yükseltilip, konik tekerler üzerine oturtulmasının nedeni, depoyu rutubetten korumak ve fare gibi zararlı hayvanların tırmanmasını güçleĢtirmektedir. 29 Tekerler üzerine yapının iskeleti oturtulur, yığma ya da karkas sistemde duvarlar oluĢturulur. Üst kata, kullanıldıktan sonra kaldırılabilen portatif bir merdivenle ulaĢılır. Çatı bölümü, semer veya dört omuz olarak inĢa edilir ve hartama ya da alaturka kiremitle kaplanır. Resim 28 Serender, yerleĢim kompozisyonu içinde, çatısı, çardağı ve planı ile küçük bir ev modeli gibidir. Fakat direkler üzerinde yükselen sağlam geometrisiyle, yapı ustasının becerisini zevkle sergilediği örnekler, genel doku içinde birer 'özgün form' olarak algılanırlar. 30 Günümüzde ulaĢım olanaklarının geliĢmesiyle, mevcut kapalı ekonomi sisteminin ortadan kalkması nedeniyle, serenderler iĢlevlerini tamamlamakta, doğaya dayanıp ayakta kalabilen örnekler kullanılmaya devam etmektedirler. "Kendine özgü sosyo-ekonomik düzen içinde sorunlara en iyi çözümü getiren bu yapıların araĢtırılmasının, yörede geliĢen yeni sorunların çözümünde büyük yararlar sağlayacağı Ģüphesizdir". (Eruzun 1997.139). Bölge mimarisi, dağlık coğrafyanın ve düzensiz rejimli akarsuların ulaĢımı engellemesi nedeniyle köprü yapımında da zengindir. Kullanılan malzemeler, konutlarda olduğu gibi ahĢap ve taĢtır. Köprülerin inĢasında yine yapı ustaları rol oynar. Köprülerin genel karakterleri, coğrafi koĢullara ve ihtiyaçlara göre oluĢmuĢtur. "Aniden gelecek sellere ve suyun beraberinde sürükleyeceği dallara karĢı kemer yüksek ve araba trafiği pek düĢünülmediği için de köprü üstü dar yapılır." (Özgüner 1970:82). Resim 29 31 TaĢ köprülerin basit ve zarif yapısına karĢılık, ahĢap köprülerin inĢası ustaca çözümleri gerektirir. Resim 29'da görülen örnek, 1935 yılına tarihlendirilmektedir. Köprü, ahĢap yığma ve boğaz geçmelerle inĢa edilmiĢ, yağmurdan korunması için üzeri semer çatı ile örülmüĢ ve alaturka kiremitle kaplanmıĢtır. Çatı, uçlara doğru geniĢlemekte, köprünün eğimine göre Ģekillenmektedir. "Alaturka kiremitle örtülü çatı, ahĢap, ahĢap malzeme, dikme ve payandalarla evlere has nitelikler gösterir fakat fonksiyonu, çevresi ve bilhassa kemer strüktürü ile güzel bir ahĢap köprü örneğidir". (Özgüner 1970:83). 32 III. BÖLÜM DOĞU KARADENĠZ MĠMARĠSĠNĠN YORUMLANMA SÜREÇLERĠ III.1. Seramik Uygulamalarda Mimari Öğelerin Yorumlanma AnlayıĢı Ġnsanoğlunun yiyeceğini saklama amacıyla biçimlendirdiği ve piĢirdiği seramik kaplar baĢlangıçta ihtiyaçtan doğmuĢtur. Zaman içinde seramiğin renk ve doku özelliklerinin tanınması, iĢlevinin yanında estetik yönünün de kullanılmasını ve nihayet günümüzde salt plastik sanat dalı olmasını sağlamıĢtır. Seramiğin teknik sebeplerle sahip olduğu iç boĢluğu, sanat seramiğinde formun bir parçasıdır. Aynı özellik mimari için de geçerlidir. Ġster bir çadır, isterse karmaĢık bir konstrüksiyon olsun, mimari yapının en temel özelliği, uzayda sınırlı bir boĢluk yaratmasıdır. Barınma amaçlı oluĢturulan boĢluk, mimarinin iĢlevsel yönünü belirler. Bu özellik, seramik ve mimarinin özünden gelen ortak bir yöndür. Mimari yapının tek iĢlevi barınma ihtiyacını karĢılamak değildir. "Tam iĢlevsel olma, güzellik isteğini de içermek üzere, insanın çevresinde arayabileceği bütün niteliklerin beraber gerçekleĢmesi anlamına gelmelidir" (Kuban 1998:23). Bu görüĢ, günümüz çağdaĢ mimarisinin savunduğu anlayıĢ hakkında fikir verebilir. 20. yy'ın baĢlarındaki biçimin iĢlevi izlemesi gerektiği görüĢü, mimarinin plastik bir sanat dalı olarak görülmeye baĢlanmasıyla, karĢı bir anlayıĢ oluĢturmuĢtur. Mimari ya da seramik yapı yalnızca bir takım matematiksel hesaplamalar ve uygulamaların sonucu değildir. Bir sanatçının sanat eserini yaratırken ortaya koyduğu performansta, çömlekçi ustasının tornasında biçimlendirdiği çanakta ya da yöre ustasının bir serenderi denemelerden süzülmüĢ bir anlayıĢla inĢa etmesinde benzer bir tavır yatar. Tez kapsamında yapılan çalıĢmalarda, teknik ve estetik çözümlerin en damıtılmıĢ örneklerinin yer aldığı Karadeniz mimarisi, modüler sistemler, denge, renk ve doku özellikleri adı altında üç ayrı yaklaĢımda yorumlanmıĢtır. 33 III.1.1. Modüler Sistemler Mimari sistemlerde yapının boyutlarında oran uygulaması için kullanılan ölçü, birim boyut ya da modül denilen bir çözümdür. Geleneksel ve çağdaĢ mimaride kullanılan bu yöntem ile benzer malzemelerin ritmik düzenlemelerle inĢası sağlanır. Kerpiç ya da taĢ mimarinin kütlesel, durağan etkisinin aksine, kullanılan ahĢap malzemenin özelliği nedeniyle Karadeniz mimarisi, modüler sistemlerle inĢayı gerektirir. AhĢap mimarinin dikey, yatay, diyagonal hareketleri, boĢluk doluluk iliĢkileri seramik çalıĢmalarda sorgulanmaya olanak tanıyan öğelerdir. Göz dolma ve muskalı dolma yüzeylerin ritmik düzenlemelerle duvarları oluĢturması, seramik yüzeylerde de aynı tutumla kompozisyon oluĢturma fikrini doğurmuĢtur. Mimari cephelerde, dolma tekniğinin rutin yatay ve dikey hareketlerinin dal örgülü pencerelerle kırıldığı gözlenmiĢtir. Havalandırmayı sağlamaya yarayan ve çoğunlukla tepe pencerelerinde kullanılan esneyebilme özelliğine sahip dal örgü, dikdörtgen blokların arasında doğal bir doku oluĢturur. Seramik çalıĢmalarda geometrik diziliĢlerin yanında bu hareketler, çamurun plastik etkisini ortaya koymasını sağlamıĢtır. Yığma bina konstrüksiyonunda karĢılaĢılan köĢe geçmeleri, kesit olarak alındığında dengeli soyut birimler olarak uygulanma olanağı bulmuĢtur. Mimari ifadeyle boğaz geçme tekniği, seramik modüllerin birbiri üzerine yığılmasıyla inĢa edilmesi fikrini vermiĢtir. III.1.2. Denge Doğu Karadeniz ev cephesine bakıldığında, insan gözünün bütünde dönüp dolaĢması, çatkılardaki ritm ve vurguyu takip etmesi, kompozisyondaki görsel dengenin sonucudur. Bu yapılarda konstrüksiyonun sıvayla kapatılmadan sergilendiği düĢünülürse, algılanan strüktür, görsel beğeninin dıĢında, yapının statiği hakkında izleyiciye fikir verir. Kuban (1998), kompozisyonda dengeyi "Bir yapı karĢısında, duygu ve düĢünceye hiçbir bulanıklık gelmeden, olmuĢ, uyumlu, kendine bir Ģey eklenmesi ya da çıkarılması gerekliliği duyulmayan, insanı kaygısız birĢeyin heyecanına sürükleyen ya da dinginlik veren duygularla dolduran bir nitelik olması, yapının 34 birlik veya bütünlüğe sahip olması Ģeklinde yorumlanır" Ģeklinde ifade etmektedir. Yapı ister simetrik ister organik kompozisyona sahip olsun, izleyicinin estetik beklentisi bu yöndedir. Görsel denge ile fiziksel denge arasında karĢıtlık söz konusudur. Görsel denge, kompozisyonda devinimin sağlanmasını gerektirirken, fiziksel denge, üç boyutlu bir yapıtta statiği gerektirir. Statik "1. Bir yapının ana taĢıyıcı sisteminin ayakta durmasını sağlayan yükler ve kuvvetler sisteminin hesaplanmasına yarayan iĢlemler ile ilkeler bütünü. 2. "Devingen" sözcüğünün karĢıtı." (Sözen, Tanyeli 1996:220) Ģeklinde tanımlanmaktadır. Mimari konstrüksiyonun ya da seramik konstrüksiyonun tasarımında karĢılaĢılan sağlam strüktür problemi ve biçimlendirme süreçleri, her iki etkinliğin de konusudur. Seramik çalıĢmanın yerden yükselerek oluĢan ana strüktürünün, çalıĢmanın kurma aĢamasında ve piĢme ortamında dinamiğini kaybetmeden koruması önemli bir faktördür. Bu süreç mimari için de geçerlidir. Tektonik oluĢumda görsel ve fiziksel dengenin korunması mimarın ya da yapı ustasının en önemli sorunudur. Denge öğesinin konu kapsamındaki çözümünün izlenebileceği en basit ve en ustalıklı model serender yapısıdır. Ayaklar üzerinde yükselen yapı, seramik çalıĢmaları boĢluk-doluluk dengesinin incelenmesine yöneltmiĢtir. Tabandan zarif bir eğimle yükselen taĢıyıcı direkler, üst yapının boyutuna göre dinamizmi koruyacak Ģekilde, teker denilen parçayla son bulur. Konu kapsamında yapılan uygulamalar, bu yapının görsel dinamiğini ve fiziksel statiğini, yalın ve vurgulu etkisini sorgulamıĢtır. 35 III.1.3. Renk ve Doku Doğada canlı bir yapıya sahip olan ahĢap, yapı malzemesi olarak yeni bir biçime girdikten sonra da rengini ve damarlı yapısını korur. "Damarların arasındaki yumuĢak tabaka zamanla aĢınır ve damarların oluĢturduğu desen kabartma olarak ortaya çıkar. Aynı zamanda ahĢabın rengi de değiĢir. Sarı, ağaç sakızı benzeri renktekiler gümüĢ grisi olur. Bunlar, yaĢlı insanların buruĢmuĢ, ancak gençlerinkinden çok daha karakteristik görünen yüzlerine benzer. Eski ahĢap evlerin çok olduğu ülkelerde, doğal olarak aĢınmıĢ ahĢabın kendine özgü güzelliği daha belirginleĢir" (Rasmussen 1994:149). AhĢap, geleneksel mimariden sonra, çağdaĢ mimariyle ikinci kez keĢfedilmiĢtir. Bu malzeme, doğal etkisi ve yeni çözümler sunması nedeniyle mimaride tercih edilmektedir. Özellikle Kuzey Avrupa çağdaĢ mimarisi bu geleneksel malzemenin teknik ve estetik özelliklerini yeniden gözden geçirmeye baĢlamıĢtır. AhĢabın salt renk ve doku özelliklerinin ele alınması, plastik sanatlarda da yeni bir malzeme olmasında önemli rol oynamıĢtır. AhĢabın organik karakteri kullanıcıya ya da izleyiciye sıcak, doğal ve yakın gelmektedir. Danimarkalı heykelci Thorvaldsen'in "Kil hayattır, alçı ölüm, mermer ise yeniden diriliĢ" (Rasmussen 1994:136) ifadesi malzemenin renk ve doku etkisinin sanatçı ve izleyici üzerindeki etkisini gösterir. Kil -piĢtikten sonra dahi- özündeki devinimi yansıtmaya devam eder. Seramiğin doğal ve sıcak anlatım dili, konu kapsamındaki ahĢap yüzeylere yakın etkiye sahiptir. Bu etki, seramik yüzeylerde görsel ve dokunsal çağrıĢım sağlamaktadır. Uygulamalarda kullanılan mat, çatlak ve toplanmalı artistik sırlar, ahĢap ve taĢın renk ve dokusuna göndermeler yaparken formlardaki özgün ifadeyi desteklemiĢtir. 36 IV. BÖLÜM SERAMĠK UYGULAMALAR Resim 30 1, 2, 3 ve 4 numaralı modüler panolar, göz dolma sistemiyle inĢa edilmiĢ duvar yüzeylerinden esinlenilerek uygulanmıĢtır. Kalıp yardımıyla üretilen modüller, bisküvi piĢiriminden sonra sırlanmıĢtır. Göz dolma duvarlarının dolgu elemanı olan renkli dere taĢlarının kararmıĢ ahĢap ile plastik lekeler oluĢturduğu gözlenmiĢtir. Bu etki seramik yüzeylerde sır dokularıyla yorumlanmaya çalıĢılmıĢtır. Modüller, mat, akıĢkan ve toplanmalı sırlarla, üst üste akıtma yöntemi ya da fırça darbeleri ile sırlanmıĢtır. Bu parçalar, mimarideki sisteme bağlı kalınarak ahĢap çıtalar ile çevrelenmiĢ, ahĢabın damarlı doğal dokusunun kompozisyona lekesel değer katması sağlanmıĢtır. Kullanılan sırların serbest ve dinamik lekelerini vurgulamak için, yatay ve dikey hareketlerle tektonik bir kompozisyon oluĢturulmuĢtur. 37 Resim 31 Pano 1 38 Resim 32 Resim 33 Pano 1 Detay 39 Resim 34 Pano 2 40 Resim35 Resim 36 Pano 2 Detay 41 Resim 37 Pano 3 42 Resim 38 Resim 39 Resim 40 Pano 3 Detay 43 Resim 41 Pano 4 44 Resim 42 Resim 43 Resim 44 45 Resim 45 Pano 5’in çıkıĢ noktasını, çatı örtü sistemlerinde kullanılan, hartama olarak ifade edilen ahĢap kiremit diziliĢleri oluĢturmuĢtur. Mimari örneklerde rastlanan, ahĢap plakaların paralel hatları takip ederek oluĢturduğu diziliĢ, zamanla kararmıĢ ve deforme olmuĢ parçalar, seramik çalıĢmalarda serbest kabuksu formlar olarak yorumlanmıĢtır. Kompozisyonun ritmik hareketli özelliği nedeniyle çalıĢmanın tüm yüzeyinde mat sır kullanılmıĢtır. AhĢap kiremitlerin üzerine ağırlık oluĢturması amacıyla yerleĢtirilen taĢlardan hareketle, panodaki dizilerden birinde farklı renkte sır lekeleri uygulanmıĢtır. 46 Resim 46 Pano 5 47 Resim 47 Resim 48 Resim 49 Pano 5 Detay 48 Resim 50 6 numaralı panoda, mimaride kullanılan taĢ ve ağaç malzemelerine dokusal çağrıĢım sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. Vurgulanması istenen hareketler, kompozisyonda yatay bir hat boyunca rutin dizilmiĢ, çamurun deri sertliğinde iken kırılarak sağladığı doku etkileri öne çıkarılmaya çalıĢılmıĢtır. Kompozisyonun yalın etkisini kuvvetlendirmek için tek renk mat sır kullanılmıĢ ve plaka yüzeyleri sırsız bırakılmıĢtır. 49 Resim 51 Resim 52 Pano 6 50 Resim 53 Resim 54 Resim 55 51 Resim 56 Pano 7 ve 8 için eskiz çizimi 7 ve 8 numaralı panolar, göz dolma ve muskalı dolma duvar dokusu ile tepe pencerelerinde kullanılan örgü sistemlerinden esinlenilerek kompoze edilmiĢtir. Tektonik hareketler içinde, rastlantısal artistik sır dokuları kullanılmıĢ ve diyagonal hareketlerle zıtlık sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. 52 Resim 57 Pano 7 53 Resim 58 Resim 59 Pano 7 Detay 54 Resim 60 Resim 61 Pano 7 Detay 55 Resim 62 Resim 63 Pano 7 Detay 56 Resim 64 Pano 8 57 Resim 65 Resim 66 Pano 8 detay 58 Resim 67 Resim 68 Resim 69 59 Resim 70 Resimdeki modüler düzenleme ‘boğaz geçme’ tekniğinin, kabuk hareketleriyle aynı sistemde inĢasıyla yapılmıĢtır. Mimari örneklerdeki köĢe geçme sisteminin, dengeli bir inĢa sağladığı gözlenmiĢ, kabuksu seramik formlar üzerinde açılan yivlerle geçmeler sağlanmıĢtır. Dengeli yükselen formda, ritmik hareketlerle kompozisyonda da dengeye varılmaya çalıĢılmıĢ, modüler form farklı karakterdeki serbest kabuk biçimleriyle tamamlanmıĢtır. Kompozisyondaki hareketlerin takip edilebilmesi ve vurgulu kılınması için terrakota form sırsız bırakılmıĢtır. 60 Resim 71 Modüler Düzenleme 61 Resim 72 Modüler düzenleme, detay 62 Resim 73 Çatılı köprü örneğinin artistik bakıĢ açısıyla yorumlandığı bu örnekte, köprünün ana karakterini oluĢturan geçmeler ve dikmeler üzerine yerleĢen çatı örtüsü esprisi kullanılmıĢtır. Vurguyu etkili kılmak için form iki yalın kabuk hareketi üzerinde yükselmektedir. 63 Resim 74 Köprü 64 Resim 75 Resim 76 Köprü, detay 65 Resim 77 9 numaralı panoda çatılı köprü örmeğindeki ahĢap yığma sistemin kurgusu, mat sır üzerine serbest fırça hareketleriyle uygulanmıĢtır ve görsel etkisi yorumlanmıĢtır. Resim 78 66 Resim 79 Pano 9 67 Resim 80 Pano 9, detay SONUÇ 68 Bu çalıĢmada, doğal koĢullar nedeniyle kolay ulaĢım bakımından izole bir alanda geliĢim göstermiĢ, ahĢap yapı malzemesinin usta kullanımlarının sergilendiği Doğu Karadeniz Mimarisi incelenmiĢ, bu örneklerin özgün seramik çalıĢmalara biçimsel olarak çıkıĢ noktası oluĢturması amaçlanmıĢtır. Anadolu'nun kaybolmakta olan etnografik değerlerinden biri olan bölge mimarisi çalıĢma konusu olarak seçilerek, konuya sanatsal duyarlılıkla yeni bir yaklaĢım oluĢturmak istenmiĢtir. GeliĢen teknolojiyle beraber mimari ve sanatta anlayıĢlar ve ifade biçimleri değiĢmektedir. Geleneksel alıĢkanlıklar yerini daha özgür ve bireysel uygulamalara bırakmıĢ, mimaride yeni malzeme ve konstrüksiyon tarzları denenmeye baĢlamıĢtır. Avrupa'da bu değiĢimlerin ilk gözlenmeye baĢladığı dönemlerde, tarihsel kent dokularının ve eski mimarlık ürünlerinin korunmasına yönelik kanunların koyulması ve baĢarıyla uygulanması tarih bilincinin göstergesidir. Kültür birikimli ilerler. Her yeni geliĢme ve buluĢ, bir önceki verilerin üzerine kuruludur. Bu nedenle, eldeki sonuçların yenilikçi bir bakıĢ açısıyla değerlendirilmesi, sağlıklı bir tutumdur. "GeçmiĢ zenginlikler geleceğin güvencesidir" (Ekinci 1997:18). Maddi veya manevi olsun kültürümüzün sahip olduğu değerlerin analizi için öncelikle bu zenginliğin bilincinde olunması ve üzerine yeni bilim ve sanat anlayıĢlarının koyulması gereklidir. Bilim ve sanatın artık iki ayrı olgu olarak düĢünülemeyeceği çağımızda, bir mimarın sanatsal duyarlılık ve ifade biçimlerinden yoksun olması ya da bir sanatçının teknolojik olanaklarından ve endüstriyel üretim biçimlerinden habersiz olması düĢünülemez. Bu anlayıĢı ilke edinerek kurulan modern mimari ve tasarım okulu Bauhaus'un temel biçimlere değer verirken, gelenekçilikten uzak tutumunda çağdaĢ mimari ve seramik sanatı adına çıkarılacak sonuçlar vardır. Tez kapsamında incelenen yöre mimarisi, artistik yorumlara olanak tanırken, elde edilen sonuçların salt bağımsız eserlerde kalmaması gerektiği düĢüncesini doğurmuĢtur.Uygulamalarda mimari karakterlerin taĢıdığı plastik değerlerin seramik 69 diliyle örtüĢtüğü gözlenmiĢtir. Bu uyum, mimari dokunun seramik yüzey çalıĢmalarıyla çağdaĢ mimari yapılara uygulanabileceğini düĢündürmektedir. Benzer doğa koĢullarına sahip olup, Karadeniz mimarisine çok yakın özellikler gösteren Kuzey Avrupa ülkelerinde, geleneksel mimariye saygılı mimarların, ahĢap-endüstriyel malzeme, geleneksel biçimler -yeni yaĢayıĢ alıĢkanlıkları gibi iliĢkileri gözeterek ortaya koyduğu çağdaĢ yapılar, kiĢilikli mimari için birer örnektir. 1 Ülkemiz mimarisinde de sanatsal duyarlılığa sahip, tarihe saygılı bu tavır, iĢlevsel, estetik, modern yapılarla sergilenmelidir. 1 Çağdaş ahşap mimari örnekler için bkz. Ahunbay (1995) ve Altınsay (1998) 70 KAYNAKÇA AHUNBAY, Zeynep 1995 "Finlandiya'da AhĢap Mimari Üzerine Asko Takala ile SöyleĢi" Ġstan bul: Yapı, Sayı 164 AKSOY, Özgönül 1974 Uyum Sürecinin Mimarlık Sistemi Ġçinde Örneklenmesi Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi Yayınları ALTINSAY, Burçin 1998 " Shakespeare'in Globe Tiyatrosu - Bir Hayalin Sahnesi" Ġstanbul: Yapı, Sayı 194 CHILDE, Gordon 1978 Tarihte Neler Oldu (Çev: Filiz (Karabey) Ofluoğlu) Ġstanbul: Varlık Yayınları DENEL, Serim 1977 "Halk Mimarisi Üzerinde Gözlem ve Ġncelemelerde Ġzlenebilecek Yöntem ve Yakından Ġlgili diğer Dallar ile Bağıntısı Üzerinde GörüĢler " Türkiye'de Toplumsal Bilim AraĢtırmalarında YaklaĢımlar ve Yöntemler Ankara: ODTÜ Türk Halk Bilimi Topluluğu Yayınları 71 EKĠNCĠ, Oktay 1996 "SanayileĢme Sürecinde Mimarlık ve Sanat Tarihi Açısından Kentsel Aydınlanma" Sanayi ve Sanat Ankara: Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yayınları - 16 ERĠM, Gazanfer 1971 "Rize Çevresinde YerleĢme ve Evler" Türkiyemiz Dergisi, Akbank Yayınları, sayı 4 ERUZUN, Cengiz 1977 "Doğu Karadeniz'de Serenderler" 1. Uluslararası Türk Folklor Kongresi Bildirileri Ankara: Kültür Bakanlığı Milli Folklor AraĢtırma Dairesi Yayınları 1981 "Doğu Karadeniz'de Dolma Tipi Evler" Türk Folkloru AraĢtırmaları Ankara: Kültür Bakanlığı Milli Folklor AraĢtırma Dairesi Yayınları 1997 "AhĢabın Kimlik Bulduğu Doğu Karadeniz Mimarisi" 5. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Maddi Kültür Seksiyon Bildirileri. Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları GOLOĞLU, Mahmut 72 1973 Anadolu'nun Milli Devleti Pontos Ankara: Goloğlu Yayınları GÜVENÇ,Bozkurt 1985 Kültür Konusu ve Sorunlarımız Ġstanbul: Remzi Kitabevi KAFESÇĠOĞLU, Ruhi 1954 Kuzeybatı Anadolu'da AhĢap Ev Yapıları Ġstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık FakültesiDoçentlik ÇalıĢması KARPUZ, HaĢim 1987 "Halk Mimarimizde AhĢap Yığma Çantı Yapılar" 2. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri Ankara: Kültür Turizim Bakanlığı Milli Folklor AraĢtırma Dairesi Yayınları 1996 "Norveç Açık Hava Müzesi" Milli Kültür AraĢtırmaları Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları KUBAN, Doğan 1977 "Sosyal Bilimlerde Kavram KargaĢası Üzerine" 73 Türkiye'de Toplumsal Bilim AraĢtırmalarında YaklaĢımlar ve Yöntemler 1982 Türk ve Ġslam Sanatı Üzerine Denemeler Ġstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları 1995 Türk Hayat'lı Evi Ġstanbul: Eren Yayıncılık ve Kitapçılık Ltd. ġti. 1998 Mimarlık Kavramları Ġstanbul: Yapı ve Endüstri Merkezi Yayınları KÜÇÜKERMAN, Önder 1991 Kendi Mekanının ArayıĢı Ġçinde Türk Evi Ġstanbul: Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu 1995 Anadolu Mirasında Türk Evleri Ġstanbul: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları ÖGEL, Semra 1977 "Halk Mimarisi, Bazı Özellikleri ve Sorunları" Türkiye'de Toplumsal Bilim AraĢtırmalarında YaklaĢımlar ve Yöntemler Ankara: ODTÜ Türk Halk Bilimi Topluluğu Yayınları ÖZGÜNER, Orhan 1970 Köyde Mimari - Doğu Karadeniz 74 Ankara: ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yayınları PÜSKÜLLÜOĞLU, Ali 1996 ÇağdaĢ Türkçe Sözlük Ankara: ArkadaĢ Yayınevi RASMUSSEN, Stein Eiler 1994 YaĢanan Mimari Ġstanbul: Remzi Kitabevi RUDOFSKY, Bernard 1964 Architecture Without Architects NewYork: Doubleday Company SAATÇĠ, Suphi 1996 "Halk Mimarisinin Halkbilimi Açısından Değerlendirilmesi" 5. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Maddi Kültür Seksiyon Bildirileri Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları SÖZEN, M., C. ERUZUN 1992 Anadolu'da Ev ve Ġnsan Ġstanbul: Creative Yayıncılık ve Ltd. ġti. SÖZEN, M., U.TANYELĠ 1997 Sanat Kavramları ve Terimleri Sözlüğü 75 Ġstanbul: Remzi Kitabevi SÜMERKAN, M. ReĢat 1989 "Doğu Karadeniz Geleneksel Yapı Sanatında Ġlginç Çözümler" Trabzon 88 - 89 Kültür Sanat Yıllığı 1990 Biçimlendiren Etkenler Açısından Doğu Karadeniz Kırsal Kesiminde Geleneksel Evlerin Yapı Özellikleri. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi YayınlanmamıĢ Doktora Tezi YÜCEL, Erdem 1990 "Trabzo'nun Ev ve Konakları" Kültür ve Sanat Dergisi, Yıl 2, Sayı 5