CARİ AÇIK MAYIS AYINDA 3,4 MİLYAR DOLAR OLDU TCMB verilerine göre Mayıs ayında cari işlemler dengesi 3,4 milyar dolar açık verdi. Geçen yılın aynı ayında 7,6 milyar dolar açık verilmişti. Piyasa ortalama beklentisi 4,0 milyar dolar iken bizim beklentimiz 3,4 milyar dolar açık verilmesi yönündeydi. Böylece, 2013 yılını 65,0 milyar dolar düzeyinde tamamlayan son 12 aylık cari açık, 2014 yılı Mayıs ayı sonunda 52,6 milyar dolara gerilemiş oldu. Bu eğilimin yakın dönemde de devam etmesi beklenebilir. Milli gelire oranla da cari açık %7.0’den %6.5 düzeyine iyileşme gösterdi. Öte yandan, enerji dışı cari açığın GSYH’ya oranla büyüklüğü %0.4’e, altın hariç cari açık %5.8’ye gerilerken, enerji ve altın dışı cari denge ise %0.3 ile Haziran 2010’dan beri en yüksek fazlayı vermiş oldu. Cari açıkta Mayıs’ta gözlenen belirgin iyileşmede, dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre sert gerilemesi, hizmetler dengesinin geçen yıla göre daha iyi düzeylerde gerçekleşmesi ve yatırım giderlerindeki sert düşüş etkiliydi. Dış ticaret açığı, Türkiye’nin altın ithalatının çok yavaşlaması ve ihracatın artış eğilimini korumasıyla Mayıs’ta yıllık bazda %28.7 daralmıştı. Buna ilaveten, hizmetler dengesi içinde turizm gelirlerinin geçen yıla göre artış gösterdiği, yatırım geliri dengesinin ise geçen yıla göre çok daha düşük açık verdiği gözlendi. Bavul ticaretinde ise yıllık bazda ufak bir artış yaşandı. Cari açıktaki iyileşmenin beklenenden güçlü olmasında esas faktör ise, geçen yılın aynı ayında gözlenen “doğrudan yatırım gideri” artışının tekrarlamamasıydı. TCMB, geçen yıl yaptığı açıklamada; gelir dengesi kalemi altında kâr transferlerini içeren doğrudan yatırım/gider kaleminde Mayıs ayında gerçekleşen 1,55 milyar dolarlık çıkışın büyük ölçüde Oger Telekom'un %55'ine sahip olduğu Türk Telekom’un, 29 Mayıs 2013 tarihinde, 2012 yılı net kârından gerçekleştirdiği toplam 2.41 milyar TL temettü dağıtımı ile ilgisi olduğunu belirtmişti. Bu yıl aynı ödemenin 0.9 milyar TL olduğu tahmin ediliyordu. Finansman tarafında; portföy kanalında olumlu görünüm ağır basarken, resmi rezervlerde 1,9 milyar dolarlık artış gözlendi. Portföy kanalında, Nisan ayında başlayan giriş eğilimi devam ederken, banka tahvil ihraçları da yüklü net girişe (0.9mlr) işaret etti. Alt kırılım olarak; Hisse senetlerine 624mn dolar giriş, DİBS’e ise 336mm dolar giriş gözlendi. Doğrudan yatırımlar ise 13mn dolar ile Ocak 2011’den bu yana ilk kez çıkışa işaret etti. Bankaların ve diğer sektörlerin kısa ve uzun vadeli kredi yenilemelerinde bir sorun gözlenmezken, finansmana önceki aylarda yüklü katkılarda bulunan net hata-noksan kalemi bu kez de 948mn dolar girişe işaret etti. bu kanaldan son on aydaki toplam net giriş 13,6 mlr dolar oldu. Bütün bu gelişmeler sonucunda cari açık fazlasıyla finanse edildiğinden TCMB döviz rezervlerinde 1,9 milyar dolar artış gözlendi. Buna ilaveten, bu eğilimin Haziran ayında devam ettiğini TCMB döviz rezervlerinin Mayıs sonuna göre 1.9 milyar dolar civarı artış göstermesinden dolayı bilmekteyiz. Yakın dönem cari açık seyri açısından altın ithalatının Haziran ayında önceki aya göre yükselmesine karşılık geçen yıla göre yine de düşük kalması olumlu bir sinyal oldu. Altın ithalatının İAB açıklamasına (24.3 ton altın ithal edilmiş) dayanarak Haziran ayında 1,2 milyar dolar civarı gerçekleşeceğini öngörürken (geçen Haziran 2,05 milyar dolar) bu nedenle dış ticaret dengesini olumlu etkilemeye devam edeceğini düşünüyoruz. Altın ithalatı kaynaklı lehte baz etkisi Ağustos ayına kadar sürebilir. 2012 yılında Ocak-Aralık döneminde altın dış ticareti dengesi 5,7 milyar dolara yakın fazla verirken, 2013 yılında 11,8 milyar dolar açık verilmişti. Bu yıl altın dış ticaret dengesinin 2013 kadar açık vermeyeceğini, bu nedenle de yıllık cari açıkta iyileşme getireceğini düşünüyorduk. Ancak ilk beş aydaki gerçekleşme beklediğimizden iyi bir tabloya (0.7 mlr dolar net fazla) işaret etmektedir. Dolayısı ile, önceki iki yılda olduğu gibi ana eğilim açısından ihracat ve ithalat verilerini altın etkisini dışlayarak izlemek daha sağlıklı olmaya devam edecektir. Olumlu tarafta bir diğer gelişme ise, ihracatın (altın hariç) Haziran ayında artış eğilimini koruması oldu. Haziran ayında TİM verilerine göre, altın hariç ihracat Euro Bölgesi kaynaklı dış talep artışının devamı nedeniyle Irak’a ihracatın %21 düşmesine rağmen yıllık bazda %6.6 artış gösterdi. Geçen yılın tamamında altın hariç ihracat yıllık bazda %6 artış kaydederken bu yıl ilk beş ay sonundaki büyüme %7’ye hızlanmıştır. Buna karşılık, yurtiçi oto ve beyaz eşya satışlarındaki daralmanın devam etmesi ve kredilerde hızlanmanın henüz sınırlı boyutta olması ithalatın düşük seyrini koruyacağını düşündürüyor. Öte yandan, petrol fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre bir miktar yükseliş eğiliminde olması ise cari dengeye zaman içinde olumsuz yansıma getirebilir. 2014 yılında %3.0 olan GSYH büyüme tahminimize paralel olarak, cari açığın 50 milyar dolara (GSYH’ya oranla %6.2) gerilemesini beklemekteyiz, son gelişmelerle bu tahmin üzerindeki riskler dengeli görünmektedir. Önceki dönemde finansal koşullarda gözlenen sıkılaşma (daha sıkı para politikası duruşu, BDDK önlemleri ve daha yüksek kredi faizleri) ve Türk Lirası’nda gözlenen belirgin değer kaybı nedeniyle cari açığı azaltıcı yönde etki yapan faktörlerin etkisinin kademeli olarak azalacağını öngörürken, petrol fiyatlarının da 2013 yılı ortalamasının (108.8 dolar) hafif üzerindeki mevcut düzeyini koruması durumunda iyileşmeye olumsuz etkide bulunacağını düşünmekteyiz. Ayrıca, ilk çeyrek büyüme verileri sonrası büyüme tahminlerinde gözlenen yukarı yönlü revizyonların ortalama cari açık beklentisinde yükseliş getirme riskinin ise Mayıs sanayi üretim verilerinin ardından azaldığını düşünmekteyiz. İhracatımızdaki payı %8 civarında olan Irak’a sevkiyatın Haziran ortasından itibaren belirgin azalması ve bunun devam etme riski ise yukarı yönlü riskler arasında takip edilmektedir. Benzer ülkelere oranla yüksekliği nedeniyle Türkiye ekonomisinin en kırılgan unsuru olarak gösterilen cari dengenin ana eğilimi, dış finansman ihtiyacının ve karşılanma durumunun seyri açısından kritik önem taşımaya devam edecektir. Bu rapor Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından hazırlanmıştır. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun so nuçlar doğurmayabilir. Raporda yer alan içerik, müşterilerin verilen stratejilerden kârlı çıkacağının ya da zararlarının limitli olacağının, Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından verilmiş sözü veya garantisi olarak kabul edilemez. Burada yapılan analizlere dayanarak ve özellikle kaldıraç sistemi kullanan piyasalara yapılan yatırımlar zararla da sonuçlanabilir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı kurumumuz ve kurumumuz çalışanları hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu raporda yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu nedenle, bu bilgilerin tam veya doğru olmamasından, kullanılan kaynaklardaki hata ve eksik bilgilerden dolayı doğabilecek zararlar konusunda kurumumuz ve kurumumuz çalışanları herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Raporda yer alan bilgiler Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz veya üçüncü kişilere gösterilemez.