REHBERLİK VE İLETİŞİM 8 Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com İletişim Süreci KAYNAK Kodlama MESAJ KANAL Geri Besleme Kod Açma ALICI KANAL Sözsüz İletişim Beden dilimiz jestler, mimikler, oturuş, duruş gibi çeşitli tavırlarla kendini ortaya koyar. İnsanlar arası iletişimde bireyin durumuna ilişkin değerlendirmelerini taşıyan bu aracılara sözsüz mesajlar denir. Sözsüz mesajlarla yapılan bu anlatım biçimine de sözsüz iletişim denir. Bir araştırmaya göre iletişimde beden %55, ses %38, sözcükler %7 oranında etkili olduğu ifade edilmiştir. Bir başka araştırmada iletişimde beden %60, ses %30, sözcükler %10 oranında etkili olduğu tespit edilmiştir. İnsanlar tüm bedenleri ile iletişim kurarlar. Birbirleriyle sürekli konuşan insanların söyledikleri ile sözel olmayan davranışları uyuşmadıkça aralarında bir iletişim eksikliği değil bir inan eksikliği oluşmaktadır. Gönderdiğimiz mesajlar söylediklerimizden çok daha fazladır. Öğrencide oluşan davranışlar öğretmen davranışlarının bir yansımasıdır. Dolayısıyla eğiticinin davranışları önemlidir. Konuşmacı sözlü iletişim yanı sıra sözsüz iletişimin de varlığını kavrarsa iletisini daha anlamlı hale getirecektir. Baş Hareketleri: Başın yukarı aşağı ve yanlara hareketi söz konusudur. Başın yukardan aşağı doğru sallanması “evet” manasına gelir. Sağa ve sola sallanması “hayır” manasına gelir. Bizim kültürümüzde başın yukarı kalkması özellikle kaş hareketi desteği ile “hayır” manasına gelir. Karşımızdaki kişiyi dinlerken başımızı hafif yukarı kaldırmamız. Konuşan kişide büyük rahatsızlık oluşturur. Anlaşılmadığını düşünerek söylediğini tekrar edebilir. Veya daha yüksek sesle konuşabilir. Buna karşılık başın hafif öne eğilmesi “anlaşılıyorum” duygusu oluşturur. Rahatlık verir ve iletişimi kolaylaştırır. Öğrenci konuşmasının bitirmeden başının kaldıran bir öğretmen, veya soru soran dinleyicisini dinlerken başını kaldıran bir konuşmacı karşısındakini olumsuz etkileyecektir. Beden hareketlerinin kontrolü için konuşmacının kendi video görüntüsünü seyretmesi faydalı olacaktır. Yüz İfadeleri: İnsan bedeninin en dikkat çeken yeri yüz, yüzün en dikkat çeken yeri de gözlerdir. İki insan arasındaki iletişim göz göze gelmekle başlar. Gözünü kaçıran kimse bir şey saklamak durumunda olduğunu ifade edebilir. Bu sebeple karşısındakini etkilemek isteyen insanlar gözlerinin içine bakarak konuşurlar. Jestler ve mimikler: Jest: baş, el, kol ve bacakların anlatım amaçlı kullanımıdır. Mimik: Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanımıdır. “Esas” ve “ikincil” olarak ikiye ayrılırlar. Esas jest ve mimikler: Düşünce ve duygularımızı destekleyen, onları somutlaştıran hareketlerimizdir. İkincil jest ve mimikler: Kendiliğinden gelen esneme, hapşırma gibi jest ve mimiklerdir. Esas jest ve mimikler, üç grupta incelenebilir; Anlatım jest ve mimikleri Toplumsal jest ve mimikler Mimik jestler Anlatım jest ve mimikleri: Mutluluk, korku, öfke, şaşkınlık gibi hemen hemen tüm insanlarda ortak jest ve mimiklerdir. Biyo-psikolojik kökenli temel duyguları dile getiren hareketlerdir. Toplumsal jest ve mimikler: Bireyin toplumsal konumu gereği yapmak zorunda olduğu hareketlerdir. Okula gelen öğrenci velilerini güler yüzle karşılamak gibi. Mimik jestler: Tiyatrocuların yaptığı hareketlerdir. Dokunmak: Çocukların başının okşamak vs. öğrenciye çok şey anlatır. Her dokunma biçimi olumlu algılanmaz. Elini omuza koymak destek vermek gibi algılanabileceği gibi üstünlük belirtisi gibi de algılanabilir. Kültürümüzde üst sınıflara doğru bu iletişim biçimi azalmaktadır. Giyim kuşam: Giyim toplumsal statünün, beğenilerin ve ruhi yapının yansımasıdır. Yerine ve zamanına uymayan bir giyim kuşam çok değerli sözlerin üstünkörü dinlenmesine veya yanlı anlaşılmasına sebep olabilir. İnsanların karşısına mümkün olduğu kadar temiz ve düzenli çıkmak lazımdır. Bu insanın kendisine ve çevresine saygısını gösterir. Özensiz bir giyim insanın karşısındakinden saygı beklemediğini de gösterir. Sözsüz İletişimin Özellikleri 1. Duyguları etkin olarak aktarır. Düşünceler sözlü iletişimle, duygular sözsüz iletişimle daha kolay aktarılmaktadır. Sevinç, yorgunluk, kızgınlık gibi duygular, sözsüz iletişimle daha kolay ifade edilir. Ödevini yapmamış bir öğrenci pişman bir şekilde duruyorsa öğretmenin onu sözle de durumunun ifade etmeye zorlamaması gerekir. 2. İletişim eyleminin yokluğunu imkânsız kılar. Aynı ortamda bulunan iki birey sözlü olarak iletişime geçmese dahi giyim kuşamlarıyla, oturuşlarıyla, hareketleriyle mesaj iletirler. 3. İnsanlar arasındaki ilişkileri tanımlar ve belirler. İnsanlar arası ilişkilerin mesafenin nasıl olacağını belirler. Mesela bazı müdürler veliyi masasının önünde bulunan misafir koltuğuna oturtur. Bazen de yanındaki koltuğa oturarak konuşur. Bazı insanlar da masasının önüne sandalye koymaz uzak durulsun diye. Makam yükseldikçe masa büyür. Koltuk mesafesi artar. 4. Sözel içerik hakkında bilgi verir. Sözsüz hareketler sözel ifadelerin daha rahat anlaşılmasını sağlar. 5. Sözcüklerden üstündür. İnsanlar dili ile çok kolay, bedeni ile çok zor yalan söyler. Dolayısıyla sözlü ve sözsüz mesajlar çatıştığında sözsüz mesajları doğru kabul ederiz. Derse geç kalan bir öğrenciye öğretmenin sert bir şekilde “gir!” demesi içeri girmeye izin vermek yerine “niye geç geliyorsun” “geç geldiğin için sana kızgınım” şeklinde algılanır. 6. Sözsüz iletişim belirsizdir. Ders sonuna doğru saatine bakan bir öğrenci öğretmen tarafından “ders bitiyor sen de anlatmanı bitir” “bir an önce çıksan da biz de rahat etsek” “bu sıkıcı ders ne zaman bitecek” Şeklinde algılanabilir. Halbuki öğrenci; “Acaba kardeşim ameliyattan çıktı mı?” “Yarın bu saatlerde iki yıldır görmediğim babama kavuşacağım.” “Ders ne kadar güzel gidiyor keşke bitmese” şeklinde olabilir. TEŞEKKÜR EDERİM... mismailbagdatli@yahoo.com