SÖYLEŞİ / ACLAN ACAR DOĞUŞ OTOMOTİV YÖNETİM KURULU BAŞKANI ACLAN ACAR: OTOMOTIV TÜRKIYE’NIN LOKOMOTIF SEKTÖRÜ “ÜÇLÜ REKOR YILI OLDU” Otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu belirten Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, “Sektör geçtiğimiz yılı satış, üretim ve ihracatta rekorlar kırdı. Pazar bir milyon sınırına ulaştı. Pazarın gelecek yıllarda da bu seviyelerde gerçekleşeceğini düşünüyorum” diyor. Acar, geçen yılın otomotiv sektörü için “üçlü rekor” yılı olduğunu söylüyor. 88 EKOVİTRİN TEMMUZ 2016 dergi.indd 88-89 O tomotiv sektörü, Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam ediyor. Sektör geçtiğimiz yıl üretim, satış ve ihracatta yeni rekorlar kırmıştı. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından açıklanan son veriler de sektörün Türkiye için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yılı 1 milyona yakın bir satışla kapatan otomotiv pazarı, Ocak-Mayıs verilerine göre büyüme trendini önümüzdeki yıllarda da sürdürecek. Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, ekonomideki olumlu gelişmelere paralel olarak pazarın önümüzdeki yıllarda da bu seviyelerde bir artış gerçekleşeceğini belirtiyor. Acar, otomotiv sektöründeki son gelişmelerle ilgili Ekovitrin’e önemli açıklamalarda bulundu. EKOVİTRİN TEMMUZ 2016 89 28/06/16 13:27 SÖYLEŞİ / ACLAN ACAR “Doğuş Otomotiv, 2016 yılının ilk çeyreğinde yüzde 20’nin üzerinde pazar payı ile sektördeki lider konumunu sürdürmeyi başardı.” n Türkiye otomotiv pazarını ODD tarafından açıklanan veriler ışığında genel olarak değerlendirebilir misiniz? Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, bu yıl geride bıraktığımız ilk beş ayda (Ocak-Mayıs), bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,26 oranında artış göstererek, 347 bin 277 adet olarak gerçekleşti. 2015 yılı beş aylık dönemde 346.392 adet toplam pazar gerçekleşmişti. Bu gerçekten bizim de içinde bulunduğumuz otomotiv sektörünü özellikle bir nokta göz önüne alındığında, sevindirici ve gelecek dönemler için de aslında umut verici bir durum. O da istikrar. Bu rakamlara baktığımızda, Türkiye otomotiv sektörünün artık istikrarlı, öngörülebilir bir Pazar olduğunu söyleyebilirim. Bu da sektörde bulunan tüm kurumlar ve markalar için çok önemli bir durum. Sektör, 2015’te genel ekonomik büyümenin çok üzerinde bir büyüme yakalayarak hem satış, hem üretim, hem de ihracatta 90 EKOVİTRİN TEMMUZ 2016 dergi.indd 90-91 bugüne kadarki en iyi yılını yaşadı. Bu üç kalemde de rekor kırdı. Toplam otomotiv pazarı, ağır vasıtayı da ekleyince 1 milyonu aştı. 2016 rakamlarına baktığımızda, pazarın bu yıl da bir önceki yıl ile aynı seviyelerde olacağını öngörüyoruz. n Avrupa ve dünya pazarları ile karşılaştırıldığında Türkiye’de hala kişi başına düşen otomobil sayısı çok gerilerde. Türkiye ne zaman bu ortalamaları yakalar? Türkiye’nin ekonomide rekabet ettiği, endüstrileşmiş ve gelişmiş ülkelere baktığınızda sizin de belirttiğiniz gibi kişi başına düşen otomobil sayısı hala çok düşük. Örneğin, kişi başına düşen araç oranında, nüfusu bizim çok altımızda olan Hollanda veya Avusturya’nın altındayız. Ekonomimiz geliştikçe, kişi başına düşen gelirimiz ve satın alma gücü arttıkça otomobil sahibi olma oranımız da artacaktır tabii ki. Ama şunu da belirtmemiz gerekir ki, otomobil sahibi olmak aslında 20’nci yüzyıla ait bir durum. Günlük ulaşımın sağlanması, yani insanların bir yerden bir yere gitmesi için, gelecek dönemde artık bir otomobile “sürekli” sahibi olmaları gerekmeyecek. Otomotiv markaları, insanları araç sahibi yapma değil, mobilite sağlayan çözümler geliştiriyor. Kısa süreli, hatta saatlik araç kiralama, ortak araç kullanımları gibi birçok çözüm ileride otomobil sahipliğinin yerine geçeceğini öngörüyoruz. Biz de Doğuş Otomotiv’i, mobilite sağlayan bir kurum olarak konumluyoruz. n 2015’teki toplam satışlar ve yeni açıklanan ilk çeyrek rakamları sektör açısından beklentileri karşılıyor mu sizce? Geçen yıl, otomotiv sektörü için “üçlü rekor” yılı oldu. Sektör, genel ekonomik büyümenin çok üzerinde bir büyüme yakalayarak hem satış, hem üretim, hem de ihracatta bugüne kadarki en iyi yılını yaşadı. Binek ve hafif ticari araç satışları geçen yıla göre yüzde 26,1 artışla 968.017 adede yükselirken, ağır ticari araç satışlarıyla birlikte otomotiv pazarının büyüklüğü 1 milyonu aştı. Türkiye’nin başlıca ihracat pazarı olan Avrupa’daki toparlanmanın ve yeni sanayi yatırımlarının etkisiyle üretimde de başarılı bir yıl geride bırakıldı. 2015 yılında Türkiye’de, bir önceki yıla göre yüzde 16 büyüme ile 1,36 milyon adet araç üretildi. Şunu kolaylıkla söyleyebiliriz ki, Türkiye otomotiv pazarı artık “milyonluk” bir pazar olmuştur. Otomotiv, her zaman olduğu gibi ülkemiz ekonomisinin lokomotiflerinden biri oldu ve olmaya da devam edecek. Ben hem şahsen hem de kurumumuz adına, otomotiv sektörünün Türkiye’de gelecek yıllarda da bu seviyelerde gerçekleşmelerin devam edeceğini düşünüyorum. n Döviz kurlarındaki dalgalanmanın otomotiv satışlarına etkisi ne yönde oldu, oluyor? Şu anda döviz kurları hangi seviyede olursa satışlarda gözle görülür bir artış olur? Yaptığımız araştırmalarda, ülkemizde otomobil alma kararı kısa vadeli olarak gerçekleşmiyor. Otomobil satın alma kararı alımından, satışın gerçekleşmesine kadar geçen süre aylar sürebiliyor. Bu nedenle döviz seviyesinin belli bir nokta olmasının, satışlarda gözle görülür bir etkisi olacağını söylemek çok zor. Kaldı ki, döviz dalgalanmaları, çoğu zaman ekonomide bir şeylerin nedeni olarak değil de sonucu olarak gerçekleşiyor. Otomotiv sektörü, dövizdeki dalgalanmaları mümkün olduğunca tüketicilere olumsuz olarak yansıtmama yönünde aksiyonlar alıyor. n Türk ekonomisi, gerek bölgesinde gerekse dünyada yaşanan siyasi ve ekonomik olumsuzluklara rağmen büyüme performansını sürdürüyor. Bankacılık sektörü bu gelişmelerden ne ölçüde etkileniyor? liği azaltıyor ancak Türk Bankacılık sektörü 2001 krizinden sonra yapılan reformlarla ve güçlü regülasyonlarla oldukça sağlam bir yapıya sahip olduğunu geçtiğimiz zor yılda bir kez daha kanıtladı. Biz bankacılık sektörünün 2016 yılında da ılımlı büyümesini sürdüreceğini düşünüyoruz. n Türkiye’deki kullanıcıların otomobil tercihi yaparken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyor? SUV, HB, Sedan tercihlerinde ne gibi değişimler söz konusu? Trend ne yöne doğru gidiyor? En genel anlamda konuşacak olursak, ülkemizde otomobil sahipleri otomobillerini aileleri ile birlikte kullanıyor. Bu nedenle de geniş iç hacimli araçlar her zaman daha fazla tercih ediliyor. Otomotiv sektöründe sık kullanılan bir tabir olarak, ülkemiz bir sedan ülkesi. Bu gövde tipleri, uzun yıllardan bu yana en çok tercih edilen gövde tipi… Ancak son 6-7 yılda, hem Türkiye’de hem de dünyada, SUV modellerin tercih edilme sıklığı artış gösteriyor. Öyle ki, 10 yıl önce tek bir segment olan SUV, artık kendi içinde de kompakt SUV veya büyük SUV olarak ayrılıyor. Hemen hemen tüm markaların SUV modelleri var ve bu modeller her gün daha fazla tercih ediliyor. Bugünden baktığımızda, SUV pazarının gelişiminin de artacağını söyleyebiliriz. Tüm dünyada artan yakıt fiyatları, alıcıları dizel ve küçük motorlu araçlara yönlendiriyor. Otomobillerin çoğu şehir içinde kullanıldığı için, kullanım kolaylığı açısından otomatik şanzıman seçeneği de her geçen gün daha fazla tercih ediliyor. n Üç yıl öncesine oranla kredi faizleri yüksek. Bu durum satışları etkiliyor mu? Faizler hangi seviyeye gelirse satışlarda kıpırdanma yaşanır? Kredi faizlerinin yüksekliği, ekonominin genel bir sonucu. Faizlerin otomobil satışlarına etkisi, genel ekonomiden bağımsız olarak değerlendirilmemeli. İnsanlar geleceğe güvenli baktığında veya ödeme gücünün gelecekte artacağına inandıklarında, kredi faizlerinin o günkü seviyesi, otomobil kararı almalarında o an çok önemli olacağını düşünmüyorum. n Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 4.8’lik bir büyüme kaydetti. İş dünyasının bir temsilcisi olarak bu veriyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ekonomisi dünyada büyüme potansiyeli olan ender Türk bankacılık sektörü geride bıraktığımız yılda aktif büyüklüğünü yüzde 18.2, kredi büyüklüğünü yüzde 19.3 arttırmış ve 2014 yılına göre yüzde 5.7 kar artışı kaydetti. Bankacılık sektörünün ortalama sermaye yeterliliği standart oranı ise yüzde 15 ile sektörün oldukça sağlam temelleri olduğunu gösteriyor. Küresel piyasalarda ve içerde yaşanan belirsizlikler öngörülebilirEKOVİTRİN TEMMUZ 2016 91 28/06/16 13:27 SÖYLEŞİ / ACLAN ACAR “ Hali hazırda satışa sunulan otomobiller, ileri teknolojiyi çok yakından takip ediyor, hatta teknolojiyi kendileri belirliyor. Çok yakında otonom sürüşler, her şeyiyle dijital otomobiller gerçek olacak. ” ekonomilerden biri. Bu nedenle elde ettiğimiz büyüme oranlarının hiç biri, aslında potansiyelimizi tam olarak ortaya koymuyor. Genel olarak dünyadaki ekonomik ve siyasi belirsizlik ortamında bu büyüme oranına sahip olmak büyük bir başarı. n “Audi City” konseptinin dünyadaki 4. örneği geçtiğimiz aylarda İstanbul’da açıldı. Audi City, Audi markasına ve Doğuş Otomotiv’e nasıl bir katkı sağlayacak? Dünyada da özellikle son 5 yılda büyük bir dijital devrim yaşandı. Artık insan için, insana dair her şeyin dijital dünyada da bir şekilde karşılığının olması gerekiyor. Otomotiv de hiçbir şekilde bu değişimden azade olamayacak. Hali hazırda satışa sunulan otomobiller, ileri teknolojiyi çok yakından takip ediyor, hatta teknolojiyi kendileri belirliyor. Çok yakında otonom sürüşler, her şeyiyle dijital otomobiller gerçek olacak.Otomotiv perakendesinde de bu dijitalleşme, otomobil satın almayı da, hatta öncesinde hangi otomobili alacağınıza karar vermede de belirleyici olacak birkaç yıl içinde. Tüm yetkili satıcı ağınızı da şimdiden buna entegre etmeniz gerekiyor diye düşünüyorum. Bu nedenle hem CRM sistemimizdeki dijitalleşme çalışmaları hem de Audi City bunların başlangıcı… Gelecek yıllarda klasik yapıya sahip bayilerde de kullanıma hazır olmaları için Audi City gibi teknolojileri sistemli olarak geliştiriyoruz veya kendimiz adapte ediyoruz. Böylece, ileride bayileri, model konfigürasyonu için MMS “multiple sales solution”, otomobil tanıtımları için “dijital LED duvarlar” ve daha özel bir ortamda danışmanlık hizmeti almak için “müşteriye özel salonlar” gibi modülleri tek tek bayiliklerine rahatça yerleştirebilecekler. n Doğuş Otomotiv, 2016’nın ilk çeyreğini nasıl tamamladı? Yılsonu hedefleriniz nelerdir? Doğuş Otomotiv 2016 yılının ilk çeyreğinde de yüzde 20’nin üzerinde pazar payı ile sektördeki lider konumunu sürdürmeyi başardı. Bu yıl da otomotiv sektörünün; makroekonomik ve jeopolitik gelişmelerin etkisiyle 2015 yılına göre aynı seviyelerde ya da bir miktar altında gerçekleşeceği bekleniyor. Bu beklentileri göz önünde bulunduran şirketimiz, bugüne kadar elde ettiği pazar konumunu 2016’da da sürdürmeyi hedefliyor. 92 EKOVİTRİN TEMMUZ 2016 dergi.indd 92-93 28/06/16 13:27