Sayın Mehmet BAŞ Çevre Yönetimi Genel Müdürü TC Çevre

advertisement
Sayın Mehmet BAŞ
Çevre Yönetimi Genel Müdürü
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Ankara
İstanbul, 05 Nisan 2013
Ref: HA/mö:13/534
Sayın BAŞ,
Öncelikle “Çevre Kanunu’nda Değişiklik Taslağı” hazırlanırken icra ettiğiniz titiz çalışmadan
dolayı size teşekkür ederiz.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan “Çevre Kanunu’nda Değişiklik
Taslağı”nda yer alan uygulama ve eylem maddelerini, çevrenin, sürdürülebilirlik ilkeleri
doğrultusunda korunmasını ve AB müktesebatıyla uyumu sağlayacak olmaları açısından
memnuniyetle karşılamaktayız.
TÜSİAD olarak insan yaşamının gereksinimleri ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği
arasında bir denge kurmayı amaçlayan sürdürülebilir kalkınma yaklaşımını gündemimizin ön
sıralarında tutmaktayız. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sürdürülebilirlik gündemi ile
paralel olarak Çevre Kanunu’nun ekonomik, çevresel ve toplumsal boyutlarıyla bugünden
geleceğe uyumlu bir planlama sağlaması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu
çerçevede, başta büyük altyapı projeleri olmak üzere bütün projelerin ve düzenlemelerin
çevre etkileri düşünülerek uygulamaya konması gerekmektedir.
Düşük karbon ekonomisine geçiş ve bu olgunun özünü oluşturan iklim değişikliği konuları
TÜSİAD’ın önem verdiği konular arasında gelmektedir. 2020 yılı itibariyle yürürlüğe girecek
olan yeni iklim rejiminde rekabetçi bir ülke olabilmek adına özel sektör yatırımlarının
yenilikçiliğe, düşük emisyon teknoloji ve uygulamalarına yönlendirilmesi için kısa, orta ve
uzun vadede kamu ile özel sektörün güçlü bir işbirliği ve iletişim içerisinde olması
gerekmektedir. Bu kapsamda, Çevre Kanunu’na İklim Değişikliği Bölümü eklenmiş
olmasından memnuniyet duymaktayız. Ancak, İklim Değişikliği Daire Başkanlığı’nın
kapatılarak Hava Yönetimi Daire Başkanlığı altına alınmasını iklim değişikliği çalışmalarının
hızını keseceği düşüncesiyle endişe verici buluyoruz.
İklim değişikliği ile mücadele konularının ekonomik araç ve teşvikler ile ilişkilendirilmesi ve
karbon emisyonlarını azaltan politikalar, yasal düzenlemeler ve teknolojilerin devreye
sokulmasını kanundaki önemli değişiklikler olarak görüyoruz. Ancak sera gazını azaltma ve
emisyon ticaret mekanizmaları tasarlanırken alternatiflerin haksız rekabete sebep olmayacak
şekilde geliştirilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Ayrıca, taslak kanunda gönüllük esasına dayalı bir çevre etiketi uygulamasının getirilmesi,
piyasa gözetim ve denetim ile ilgili Bakanlığın görev tanımının yapılması ve çevre ile ilgili
bilinç geliştirmeye yönelik görsel medya kullanımının devreye sokulması oldukça önemli
gelişmeler olmakla birlikte, çevre etiketinin ürünler üzerinde halihazırda kullanılan ve
ürünlerin enerji ve su tüketimlerini gösteren enerji etiketlerini de içerip içermediği net olarak
ortaya koyulmalı, bu konudaki mevcut yasal düzenlemelerle uyumu dikkate alınmalıdır.
Bu gelişmeler ışığında, çevre düzenlemelerinin ve mevzuatın tutarlı bir bütün oluşturması
mühimdir. Bu çerçevede, taslak mevzuatın, yürürlükte olan düzenlemeler ile paralel olacak ve
uygulamada birbirlerini destekleyecek şekilde hazırlanması ve gerekli değişikliklerin eş
zamanlı olarak yapılması önemlidir. Ayrıca uygulamada oluşan zayıflıkların giderilmesi için
çalışmalar yürütülmesi ve kapsamlı bir denetim sisteminin oluşturulması kritik öneme
sahiptir.
Bununla birlikte, Çevre Kanunu’nun etkin şekilde uygulanabilmesi ve etkili bir çevre yönetimi
için sorumlu kurum ve kuruluşların netleştirilmesi önemlidir. Bahse konu kanun uyarınca
çevre yönetimi ile ilgili konuların T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve T.C. Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı arasında bölüşüleceği anlaşılmaktadır. Bu çift başlı organizasyon yapısı,
yetkilendirme ve uygulamada sorunlara yol açabilir. Ayrıca yerel halkı doğrudan ilgilendiren
çevre uygulamalarının ve denetimlerinin bahse konu kanunda belirtildiği üzere merkezi bir
şekilde yürütülmesi oluşabilecek sorunlara geç ve yetersiz müdahale edilmesine sebep
olacaktır. Dolayısıyla çevre ile ilgili hususların tek bir bakanlık altında toplanması, ilgili
bakanlıklar ile eşgüdümlü olarak yürütülmesi ve yerel yönetimlere belli düzeyde yetki
verilmesi önem arz etmektedir.
Söz konusu kanunun uygulama döneminde yaşanabilecek güçlüklerin en aza indirilmesi
açısından kamu-özel sektör işbirliğinin artarak devam etmesi TÜSİAD olarak önem verdiğimiz
konuların başında gelmektedir. Öte yandan söz konusu düzenlemelerin başarılı bir şekilde
uygulamaya konması için her türlü desteği sağlamaya hazır olduğumuzu belirtiriz. Bu
düşüncelerle hazırlanmış olan görüş ve önerilerimiz ekte takdim edilmektedir.
Saygılarımla,
(Orijinali imzalıdır.)
Hale ALTAN
Yönetim Kurulu Adına
Download