1 ARALIK 2013 GÖZCÜ KULESİ YEHOVA’NIN GÖKTEKİ KRALLIĞINI DUYURUR Tanrı’ya İhtiyacımız Var mı? GÖZCÜ KULESİ YEHOVA’NIN GÖKTEKİ KRALLIĞINI DUYURUR Vol. 15, No. 23 DECEMBER 1, 2013 Her Sayının Ortalama Tirajı: 210 DİLDE 44.978.000 ADET 1ARALIK 2013 ․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․ Semimonthly TURKISH ¨ ¨ ˙ ˙ ˙ GOZCU KULESI DERGISI, Yehova Tanrı’yı evrenin Egemeni olarak ˙ ¨ yuceltir. Iyi bir haberle insanları ˘ ¨ teselli eder: Tanrı’nın gokteki Krallıgı ¨ ¨ ¨ ¨ ¨ yakında dunyadaki tum kotulukleri ¨ ¨ ¨ sona erdirecek ve yeryuzunu cennet haline getirecektir. Bu dergi bizim sonsuz yaşam kazanabilmemiz için ˘ ¨ olen ve şimdi Tanrı’nın Krallı ˙ gının ¨ ¨ ¨ Kralı olarak hukum suren Isa ¨ Mesih’e duyulan inancı guçlendirir. ¨ ¨ Gozcu Kulesi 1879’dan beri yayımlanmaktadır ve siyasete karışmaz. Yetkili kaynak olarak, ˙ Tevrat, Zebur ve Incil olarak ˘ bilinen Kutsal Kitaba baglı kalır. KAPAK KONUSU Tanrı’ya İhtiyacımız Var mı? İnsanlar Neden Böyle Düşünüyor? 3 Neden Tanrı’ya İhtiyacımız Var? 4 ․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․ BU SAYIDA AYRICA Kariyer Olarak Yehova’ya Hizmet Etmeyi Seçtim 8 Tanrı’ya Yaklaşın: “İşte! Her Şeyi Yeni Yapıyorum” 11 “Dağlarından Bakır Çıkaracaksın” 12 Daha fazla bilgi almak ¨ ya da hiçbir ucret ¨ odemeden Kutsal Kitabı incelemek ister misiniz? www.jw.org sitesini ziyaret edebilir ˘ ya da aşagıdaki adrese yazabilirsiniz. Yehova’nın Şahitleri ˙ ¨ ˙ ¨ PK 23 Ferikoy 34378 Istanbul-TURKIYE. Tel. 0 212 249 04 17. ¨ Dunya çapındaki adreslerin tam listesi için şu siteye bakın: www.jw.org/iletişim ˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙ Çocuklarınıza Öğretin: İsa Mesih Denince Aklımıza Ne Gelmeli? 14 Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları 16 DAHA FAZLASI İNTERNET SİTEMİZDE | www.jw.org YEHOVA’NIN ŞAHİTLERİ HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR: Neden İsminiz Yehova’nın Şahidi? (HAKKIMIZDA > SIKÇA SORULAN SORULAR kısmına bakın) Bu yayın parayla satılmaz. ˘ ¨ ¨ ¨ Gonullu bagışlarla desteklenen, ˘ ¨ dunya çapındaki Kutsal Kitap egitim programının bir kısmıdır. Aksi belirtilmedikçe, ¨ ayet alıntıları Kutsal Kitap – Yeni Dunya Çevirisi’ndendir. The Watchtower (ISSN 0043-1087) Druck und Verlag: Wachtturm Bibel– und Traktat-Gesellschaft der Zeugen Jehovas, e. V. Selters/Taunus. Verantwortliche Redaktion: Ramon Templeton, Selters/Taunus ¨ Bu yayının Turkçesinin hazırlanmasından ˘ Yehova’nın Şahitlerini Destekleme Dernegi sorumludur. 5 2013 Watch Tower Bible and Tract Society of Pennsylvania. Her hakkı saklıdır. Printed in Germany. ¨8 ¨ ˙ GOZCU KULESI 1 ARALIK 201 3 ¨ ˙ ˘ Y EHOVA’NIN G OKTEK I K RALLI GINI D UYURUR BU DERGİYİ İNTERNET SİTEMİZDEN FARKLI FORMATLARDA İNDİREBİLİRSİNİZ ˙ Tanrı’ya Ihtiyacımız Var mı? KAPAK KONUSU İnsanlar Neden Böyle Düşünüyor? “Hayatınızda Tanrı olmadan da mutlu musunuz? Milyonlarca kişi mutlu.” Yakın zamanda ateist bir grup kiraladığı reklam panosuna bu mesajı yazdırdı. Açıkça görüldüğü gibi onlar Tanrı’ya ihtiyaçları olmadığını düşünüyorlar. Diğer yandan Tanrı’ya inandığını söyleyen kişiler yaşamlarını Tanrı yokmuş gibi sürdürüyor. Katolik bir başpiskopos olan Salvatore Fisichella kilisesinin mensupları hakkında şöyle dedi: “Muhtemelen bize bakan hiç kimse Hıristiyan olduğumuzu anlamaz, çünkü hayat tarzımızın diğer insanlarınkinden hiçbir farkı yok.” Bazı insanlar Tanrı hakkında düşünemeyecek kadar meşgul. Onlar Tanrı’yı hayatlarında yer alamayacak kadar uzak ve ulaşılmaz görüyor. Böyle kişiler sadece başları sıkıştığında veya bir şeye ihtiyaçları olduğunda Tanrı’dan yardım istiyor. Bazı insanlar da, belki de bir yararı olduğunu düşünmedikleri için dinlerinin gereklerini yerine getirmiyor. Örneğin Almanya’da yaşayan Katoliklerin yüzde 76’sı, kiliselerinin öğretileriyle ve Kutsal Kitapla çelişmesine rağmen bir erkek ve kadının evlenmeden önce birlikte yaşamasına sıcak bakıyor (1. Korintoslular 6:18; İbraniler 13:4). Tabii ki yaşam tarzları inançlarına uymayan tek toplum Katolikler değil. Birçok din adamı cemaatlerindeki kişilerin “ateistler gibi yaşadığını” üzülerek dile getiriyor. Bu örnekler şu soruyu doğuruyor: Tanrı’ya gerçekten ihtiyacımız var mı? Aslında bu yeni bir soru değildir. Binlerce yıl önce insanlık tarihinin başlangıcında ortaya atılmıştır. Ve bu soruyu cevaplayabilmek için Kutsal Kitabın başında anlatılan bir olayı incelemeliyiz. 1 ARALIK 2013 | 3 Neden Tanrı’ya İhtiyacımız Var? Ruh sağlığı uzmanları insanların gerçekten mutlu olabilmek için manevi değerlere sahip olması gerektiğini söylüyor. Aslında bu gerçek, insanların bir yere ait olma veya üstün bir amaca hizmet etme arzularından da görülüyor. Bazıları bu ihtiyaçlarını karşılamak için doğaya, sanata, müziğe ve bunun gibi faaliyetlere yöneliyor. Yine de bu tür uğraşlar çoğu kişiye tam ve kalıcı bir doyum vermiyor. İnsanların doğuştan manevi bir açlığa sahip olduğu gerçeği Kutsal Kitabı okuyan kişilere yabancı değildir. Kutsal Kitabın başında Tanrı’nın ilk insan çiftini yarattıktan sonra onlarla düzenli olarak konuştuğu anlatılır. Böylece onlar Tanrı’ yla yakın bir ilişki geliştirebileceklerdi (Başlangıç 3:8-10). Tanrı insanları Kendisinden bağımsız olarak yaşayacak şekilde yaratmadı, insanların içinde Yaratıcılarıyla iletişim kurma ihtiyacı vardır. Kutsal Kitap bu ihtiyaçtan sık sık bahseder. Örneğin İsa peygamber şöyle demişti: “Ne mutlu ruhi [manevi] ihtiyacının farkında olanlara” (Matta 5:3). Bu sözlerden şu sonucu çıkarabiliriz: Mutlu ve anlamlı bir hayatın sırrı içimizdeki manevi açlığı gidermektir. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Bu soruya İsa’nın şu sözleri cevap verir: “İnsan yalnız ekmekle yaşamaz, Yehova’nın ağzından çıkan her sözle yaşar” (Matta 4:4). Tanrı’nın sözleri, yani Kutsal Kitapta bulunan düşünceleri ve öğütleri mutlu ve anlamlı bir hayata sahip olmamızı nasıl sağlayabilir? Şimdi bunun üç yolunu ele alalım. Kutsal Kitap Tanrı’nın özel isminin Yehova olduğunu belirtir. 4 | GÖZCÜ KULESİ İyi Bir Rehberliğe İhtiyacımız Var Bugün ilişkiler, sevgi, aile hayatı, anlaşmazlıkların çözümü, mutluluk, hatta hayatın anlamı hakkında tavsiyeler vermeye hazır sayısız uzman var. Sizce tüm bu konularda Yaratıcımızdan başka kim sağlam ve dengeli öğütler verebilir? Bir örnek verelim: Fotoğraf makinesi ya da bilgisayar gibi bir cihaz aldığınızda kutunun içinde cihazdan en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğini- Tıpkı bir kullanma kılavuzu gibi Kutsal Kitap da hayat için rehberlik sağlar “Kendi yararına olanı sana öğreten, gitmen gereken yolda seni yürüten Tanrın Yehova Benim. Keşke emirlerime dikkat etseydin. O zaman barışın ırmak gibi, doğruluğun denizin dalgaları gibi olurdu” (İşaya 48:17, 18). zi gösteren bir kullanma kılavuzunun olmasını beklersiniz. Kutsal Kitap işte böyle bir kılavuza benzetilebilir. Bir üreticinin kullanıcılar için hazırladığı kullanma kılavuzu gibi Tanrı da bize insan hayatı için bu rehberi sağlamıştır. Bu rehber, “ürünün” ne için üretildiğini ve en iyi sonucu almak için nasıl kullanılması gerektiğini açıklar. İyi hazırlanmış her kullanma kılavuzunda olduğu gibi, Kutsal Kitap da “ürünü”, yani hayatımızı tehlikeye atabilecek kullanımlara karşı bizi uyarır. İnsanlar bize uygulaması daha kolay gibi görünen tavsiyelerde bulunabilirler. Fakat üreticinin talimatlarına uymadan iyi sonuçlar alacağımızı ve sorun yaşamayacağımızı düşünmek mantıksız olmaz mı? Yehova Tanrı rehberlik sağlar, fakat bizi bunu kabul etmeye zorlamaz. Aksine bizi sevdiği ve yardım etmek istediği için şu sıcak çağrıda bulunur: “Kendi yararına olanı sana öğreten, gitmen gereken yolda seni yürüten Tanrın Yehova Benim. Keşke emirlerime dikkat etseydin. O zaman barışın ırmak gibi, doğruluğun denizin dalgaları gibi olurdu” (İşaya 48:17, 18). Kısacası Tanrı’nın rehberliğini kabul edersek iyi bir hayat süreriz. Başka bir deyişle mutlu ve iyi bir yaşama sahip olmak için Tanrı’ya ihtiyacımız var. Dünyadaki Sorunların Nedenini Öğrenmeye İhtiyacımız Var Bazı kişiler dünyada bu kadar çok sorun varken sevgi dolu bir Tanrı’nın varlığına inanmayı anlamsız buluyor ve Tanrı’ya ihtiyacı olmadığını düşünüyor. Örneğin şunun gibi sorular soruyorlar: “İyi insanlar neden acı çekiyor? Neden bazı bebekler sakat doğuyor? Hayat neden bu kadar adaletsiz?” Bu sorular gerçekten çok önemlidir ve bunlara tatmin edici cevaplar bulmak hayatımızı derinden etkileyebilir. Fakat böyle sorunlar yüzünden hemen Tanrı’yı suçlamaktansa önce Tanrı’nın Sözü olan Kutsal Kitabın bu konuda neler söylediğine bakalım. Kutsal Kitabın en başındaki kayda göre, Tanrı ilk insan çiftine “iyiyi kötüyü bilme ağacının” meyvesinden yememelerini, eğer yerlerse öleceklerini söyledi. Fakat Şeytan bir yılanı kukla gibi kullanarak ilk insan çiftini Tanrı’nın emrine karşı gelmeleri için kışkırttı. Havva’ya şöyle dedi: “Kesinlikle ölmezsiniz. Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesinden yediğiniz gün gözleriniz açılır, iyiyi kötüyü bilerek Tanrı gibi olursunuz” (Başlangıç 2:16, 17; 3:4, 5). Şeytan bu sözleriyle hem Tanrı’yı yalancılıkla suçladı hem de O’nun yönetiminin adaletsiz olduğunu ima etti. İnsanlar kendisini dinlerse her şeyin daha iyi olacağını öne sürdü. Bu iddialar nasıl çürütülebilirdi? Yehova Kendisine yöneltilen suçlamaların doğru olup olmadığını herkesin görmesi için olayları akışına bırakmayı seçti. O bir anlamda Şeytan’a ve onun tarafında yer 1 ARALIK 2013 | 5 alanlara, insanların iyi bir şekilde yaşamak için Tanrı’ya ihtiyaçları olmadığı iddiasını ispatlama fırsatı verdi. Şeytan’ın iddialarıyla ilgili siz ne düşünüyorsunuz? İnsanlar Tanrı olmadan mutlu bir hayata sahip olabilir ve kendilerini iyi bir şekilde yönetebilirler mi? Sıkıntılar, adaletsizlikler, hastalıklar, ölüm, suçlar, ahlaksal çöküş, savaşlar, soykırımlar ve yaşanan diğer korkunç olaylar yüzyıllardır insanların başına bela oluyor. Bu durum insanların Tanrı’dan bağımsız şekilde kendi kendini yönetme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını inkâr edilemez şekilde kanıtlar. Kutsal Kitap dünyadaki sıkıntıların nedeninin Tanrı olduğunu söylemez. Bunların en büyük nedenlerinden birine şöyle dikkat çeker: “İnsanın insana egemen olması hep insanın zararına olmuştur” (Vaiz 8:9). Tüm bu bilgilerin ışığında, sadece yaşadığımız sorunların nedenini öğrenmek için değil çözümü için de Tanrı’ya ihtiyacımız olduğu açık değil mi? Peki Tanrı bunları nasıl çözecek? Tanrı’nın Yardımına İhtiyacımız Var İnsanlar uzun zamandır hastalık, yaşlılık ve ölümden kurtulmayı arzu ediyor. Bunun için çok büyük miktarda zaman, enerji ve para harcadılar. Bazıları ise hayat iksiri ve gençlik pınarı gibi efsanelerden medet umdu. Fakat tüm bu hayaller boş çıktı. Tanrı insanların iyi bir yaşam sürmesini ve mutlu olmasını istiyor. İnsanları yaratmaktaki amacı buydu ve bu amacını unutmadı (Başlangıç 1:27, 28; İşaya 45:18). Yehova Tanrı amaçladığı her şeyi mutlaka yerine getireceğine dair bize güvence verir (İşaya 55:10, 11). Kutsal Kitap ilk insan çiftinin kaybettiği cenneti Tanrı’nın yeniden kuracağından bahseder. Kutsal Kitabın son kısmında Yehova Tanrı’nın insanlar için şunları yapacağı söylenir: “Gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek. Artık ölüm olmayacak, artık matem, fer- 6 | GÖZCÜ KULESİ İhtiyacımız olan rehberliği ve yardımı Kutsal Kitapta bulabiliriz yat ve acı da olmayacak. Önceki şeyler geçti” (Vahiy 21:4). Tanrı söylediği bu harika şeyleri nasıl yapacak ve O’nun vaadinden biz nasıl yararlanabiliriz? İsa peygamber takipçilerine Tanrı’nın isteğinin gerçekleşmesi için dua etmelerini söyledi ve onları dualarında şu gibi dileklerde bulunmaya teşvik etti: “Göklerdeki Babamız, ismin kutsal kılınsın. Krallığın gelsin. Gökte olduğu gibi yerde de Senin isteğin gerçekleşsin” (Matta 6:9, 10). Evet, Yehova Tanrı insanların kendi kendini yönetmesinden kaynaklanan kötü koşulları Krallığı aracılığıyla ortadan kaldıracak ve söz verdiği gibi yeryüzünde bir cennet kuracak (Daniel 2:44; 2. Petrus 3:13). Peki Tanrı’nın bu vaadinden yararlanmak istiyorsak ne yapmalıyız? Bu Krallık aracılığıyla Tanrı’nın isteğinin yeryüzünde nasıl gerçekleşeceğini öğrenmek için Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor? kitabının 8. bölümüne bakabilirsiniz. Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan bu kitaba www.jw.org adresinden de erişebilirsiniz. İsa Mesih bunun için atmamız gereken temel bir adımdan söz etti: “Sonsuz yaşama kavuşmak için, tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih’i tanımaları gerekir” (Yuhanna 17:3). Evet Tanrı’nın yardımı sayesinde, O’nun vaat ettiği yeni dünyada sonsuza dek yaşayabilirsiniz. Aslında başta ele aldığımız “Tanrı’ya ihtiyacımız var mı?” sorusuna evet dememizin bir sebebi de bu ümittir. Tanrı’yı Daha Yakından Tanıyabilirsiniz İki bin yıl önce İsa’nın bir takipçisi olan Pavlus Atina’da bulunan Areopagos’ta açık fikirli Atinalılara Tanrı hakkında şöyle dedi: “Herkese hayat, nefes ve her şeyi veren Kendisidir. Çünkü O’nun sayesinde yaşıyoruz, hareket ediyoruz ve varız; bazı şairlerinizin de söylediği gibi, ‘Biz de O’nun çocuklarıyız’” (Elçiler 17:25, 28). Bu sözler hâlâ geçerlidir. Soluduğumuz havayı, yediğimiz yiyecekleri ve içtiğimiz suyu Yaratıcımız sağlıyor. Eğer Yehova bize bu güzel şeyleri sağlamasaydı varlığımızı sürdüremezdik. Peki Tanrı bazıları Kendisiyle ilgilenmese bile neden tüm insanlara bunları sağlamaya devam ediyor? Çünkü ‘böylece Tanrı’yı arayabilir, O’nu el yordamıyla da olsa arayıp gerçekten bulabilirler. Aslında O hiçbirimizden uzak değildir’ (Elçiler 17:27). Tanrı’yı daha yakından tanımak ister misiniz? Bunun yolu Tanrı’nın amaçlarını ve hem şimdi hem de sonsuza dek iyi şekilde yaşayabilmemiz için verdiği öğütleri öğrenmektir. Bunun için size bu dergiyi veren kişiyle konuşabilir veya derginin yayımcılarıyla iletişime geçebilirsiniz. Size yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklardır. Tanrı insanların hem şimdi hem de sonsuza dek mutlu olmasını istiyor 1 ARALIK 2013 | 7 YAŞAM ÖYKÜSÜ Kariyer Olarak Yehova’ya Hizmet Etmeyi Seçtim ANLATAN, BILL WALDEN Ocak 1937’de liseden mezun olduktan sonra Iowa Eyalet Üniversitesi’ne kaydoldum. Bu okul ABD’nin orta batısında, yaşadığımız yerin yakınındaydı. Bir yandan derslere girip bir yandan da okul harcımı ödemek için çalıştığımdan başka bir şeye zamanım kalmıyordu. Yüksek yapılar ve asma köprüler gençliğimden beri yaşamımın odak noktası olmuştu. 1942 yılının başlarında ABD bir süre önce II. Dünya Savaşı’na girmişti ve ben okuldaki beşinci yılımdaydım. Mimari mühendislik bölümünden mezun olmama sadece birkaç ay vardı. İki ev arkadaşımla birlikte yaşıyordum. Onlardan biri, “aşağı kattaki çocukları ziyaret eden” bir adamla konuşmamı önerdi. Orada Yehova’nın Şahidi olan John O. (Johnny) Brehmer’le tanıştım. Sorduğum her soruya Kutsal Kitabı kullanarak cevap vermesi beni çok etkiledi. Bunun üzerine Johnny’yle Kutsal Kitabı incelemeye başladım ve daha sonra fırsat buldukça iyi haberi onunla birlikte duyurdum. Johnny’nin babası Otto, Walnut’ta (Iowa) bir bankanın müdürüyken Şahit olmuştu. Otto tamgün hizmete başlamak için bu kariyerinden vazgeçti. Hem onun hem de ailesinin güzel örneği beni zamanla önemli bir karar vermeye yöneltti. profesör beni çağırdı. Bana mühendise ihtiyacı olan bir yerden telgraf aldığını ve bana sormadan telgrafa cevap verip benim adıma işi kabul ettiğini söyledi. Profesöre teşekkür ettim ve kariyer olarak neden Yehova’ya hizmet etmeyi seçtiğimi açıkladım. 17 Haziran 1942’de vaftiz edildim ve hemen ardından öncü (iyi haberi tamgün duyuran Yehova’nın Şahitlerine verilen isim) olarak tayin edildim. Aynı yıl daha sonra askere çağrıldım ve askeri heyetin önüne çıkarak vicdanen savaşa katılamayacağımı açıkladım. Üniversitedeki profesörlerden olumlu niteliklerim ve yapı mühendisi olarak sahip olduğum özel yetenekler hakkında aldığım yazılı belgeye rağmen 10.000 dolar para cezasına çarptırıldım ve Leavenworth’deki (Kansas, ABD) cezaevinde beş yıl hapse mahkûm edildim. KARAR ZAMANI 230’dan fazla genç Şahit, Leavenworth federal hapishanesinin bir kısmı olan vakıf çiftliğinde çalışmakla cezalandırılmıştı. Bu çiftlikte gardiyanların gözetiminde bize işler veriliyordu. Bazı gardiyanlar tarafsız olduğumuzu biliyor ve görüşlerimize saygı duyuyordu. Bir gün üniversitenin dekanı notlarımın düştüğünü ve önceki notlarımın da mezun olmam için yeterli olmadığını söyledi. Yehova Tanrı’ya hararetle dua edip bana yol göstermesini diledim. Kısa süre sonra mühendislik derslerime giren 8 | GÖZCÜ KULESİ HAPİS HAYATI Birkaç gardiyan düzenli olarak ibadet yapmamıza yardımcı oldu. Ayrıca Kutsal Kitaba dayalı yayınları hapishaneye sokmamıza yardım ettiler. Hatta hapishane müdürü Consolation (günümüzde Uyanış!) dergisine abone oldu! SERBEST KALIŞIM VE GÖREVLİ VAİZLİK HİZMETİ Beş yıllık cezamın üç yılını yattıktan sonra, 16 Şubat 1946’da serbest bırakıldım. II. Dünya Savaşı birkaç ay önce bitmişti. Hapishaneden çıkar çıkmaz tekrar öncülüğe başladım ve Leavenworth (Kansas) şehrine tayin edildim. Oraya geri dönme fikri beni biraz korkuttu çünkü bu şehirde Yehova’nın Şahitlerine karşı önyargı iyice artmıştı. Ayrıca geçinmemi sağlayacak bir iş bulmak zordu, kalacak yer bulmak ise çok daha zordu. dum. Bu okul sonradan Watchtower Gilead Kutsal Kitap Okulu adını aldı. Mezun olduktan sonra şu anda Gana olarak bilinen Altın Kıyısı’na tayin edildim. Altın Kıyısı’nda görevim hükümet yetkililerine ve Avrupalılara iyi haberi duyurmaktı. Hafta sonları Yehova’nın Şahitlerinin bir cemaatinde hizmet ediyordum ve cemaatteki kişilere evden eve hizmetinde yardımcı oluyordum. Ayrıca uzak bölgelerde yaşayan Şahitleri ziyaret ediyordum ve onları hizmet konusunda eğitiyordum. Diğer bir görevim de yakındaki Fildişi Kıyısı’nda gezici gözetmen olarak hizmet etmekti. Hizmette karşılaştığım bir gardiyanın “Arazimden defol!” diye bağırdığını hatırlıyorum. Elindeki beyzbol sopasını görünce şöyle bir yutkundum ve hemen oradan ayrıldım. Başka bir evde bir kadın “Bir dakika bekleyin” dedi ve kapıyı kapattı. Kapının önünde beklerken birden yukarıda bir pencere açıldı ve kadın başımdan aşağı bir kova bulaşık suyu döktü. Fakat hizmette birçok nimet de elde ettim. Örneğin yayın verdiğim bazı kişilerin sonradan Şahit olduğunu öğrendim. 1943’te New York’un kuzeyinde görevli vaizler için yeni bir okul açıldı. Bu okula davet edildim ve 8 Şubat 1948’de onuncu sınıfından mezun olAltın Kıyısı’nda (bugün Gana) bir kabile reisiyle birlikte Leavenworth Cezaevinin bugünkü hali. 230’dan fazla Şahit oraya hapsedilmişti Bu yerlerde hizmet ederken yerli Afrikalılar gibi yaşamayı öğrendim. Balçıktan yapılmış bir barakada uyuyordum, elimle yemek yiyordum ve İsrailoğullarının çölde yaptığı gibi tuvalet ihtiyacımı ‘dışarıda’ gideriyordum (Tekrar 23:12-14). Yaşadığımız yere uyum sağladığımız için hem ben hem de birlikte hizmet ettiğim görevli vaizler insanların saygısını kazandık. Bazı yerel yetkililerin eşleri bizimle Kutsal Kitabı incelemeye başladı. Bu sayede muhalefet eden kişiler bizimle uğraştığında ve vizemizin iptal edilmesi için 1 ARALIK 2013 | 9 emir çıkarttığında, yetkililerin eşleri kocalarına baskı yaptı ve karar iptal edildi! Afrika’daki birçok görevli vaiz gibi ben de sıtmaya yakalandım. Titreme ve ateş nöbetleri bazen bilincimi kaybetmeme yol açıyordu. Hatta zaman zaman alt çenemi titremesin diye elimle tutmam gerekiyordu. Yine de hizmet bana sevinç ve doyum vermeye devam etti. Afrika’da geçirdiğim ilk dört yıl boyunca Eva Hallquist’le mektuplaştım. Onunla ABD’den ayrılmadan önce tanışmıştım. Eva’nın 19 Temmuz 1953’te Gilead Okulunun 21. sınıfından mezun olacağını öğrendim. Mezuniyeti Yehova’nın Şahitlerinin Yankee Stadyumunda (New York) yapacağı uluslararası kongrede olacaktı. Bir gemi kaptanıyla beni ABD’ye götürmesi karşılığında yol boyunca gemide çalışmak için anlaştım. Zaman zaman azgın dalgalarla boğuştuğumuz 22 günlük yolculuğun ardından ABD’ye vardım ve Yehova’nın Şahitlerinin Brooklyn’deki merkez bürosunda Eva’yla buluştum. Terasa çıktığımızda, önümüzde New York limanı ve şehrin siluetinden oluşan harika bir manzara vardı. Orada ona evlenme teklif ettim. Daha sonra Eva benimle birlikte hizmet etmek için Altın Kıyısı’na geldi. AİLEMİZLE İLGİLENİYORUZ Eva’yla birlikte Afrika’da birkaç yıl hizmet ettikten sonra annemden bir mektup geldi. Mektupta kanser hastası olan babamın ölmek üze- Betty’yle birlikte 10 | GÖZCÜ KULESİ re olduğu yazıyordu. Görevimize ara vermek için izin alıp Eva’yla birlikte ABD’ye gittik. Babamın sağlığı hızla kötüleşti ve kısa süre sonra öldü. Gana’ya geri dönüp yaklaşık dört yıl daha hizmet ettikten sonra annemin sağlığının da kötüleştiğini öğrendik. Bazı arkadaşlarımız Eva’yla birlikte eve dönüp onunla ilgilenmemizin iyi olacağını söylediler. Bu hayatımızda verdiğimiz en zor karardı. 11 yılı Eva’yla birlikte olmak üzere toplam 15 yıldır görevli vaiz olarak hizmet etmiştim, ama artık eve geri dönme zamanıydı. Yıllarca anneme sırayla baktık ve sağlığı elverdiğinde onu ibadete götürdük. Annem 17 Ocak 1976’da 86 yaşında öldü. Fakat dokuz yıl sonra çok daha büyük bir acı yaşadım. Eva’ya kanser teşhisi kondu. Bu hastalıkla mücadele etmek için her yolu denedik, fakat Eva kansere yenik düştü ve 4 Haziran 1985’te 70 yaşında öldü. HAYATIMDAKİ DEĞİŞİKLİKLER DEVAM EDİYOR 1988’de, genişletilen Büro binalarının açılışı için Gana’ya davet edildim. Benim için unutulmaz bir olaydı! Yaklaşık 40 yıl önce Gilead’dan mezun olup Gana’ya gittiğimde orada sadece 500 kadar Şahit vardı. Açılışın olduğu 1988 yılında Şahitlerin sayısı 34.000’i geçmişti, şimdi ise bu rakam 114.000’e yaklaştı! Gana’yı ziyaret ettikten iki yıl sonra 6 Ağustos 1990’da Eva’nın yakın arkadaşı Betty Miller’la evlendim. Hayatımızda ilk yeri Yehova’ya sunduğumuz hizmete vermeye devam ediyoruz. Büyükanne ve büyükbabamızı, anne babamızı ve Eva’ yı yeryüzündeki cennette diriltildiklerinde tekrar görmeyi özlemle bekliyoruz (Elçiler 24:15). Yehova 70 yıldan uzun süredir beni hizmetinde kullanıyor. Bu muhteşem ayrıcalığı ne zaman düşünsem gözlerim doluyor. Kariyer olarak O’na hizmet etmeyi seçmeme yardımcı olduğu için Yehova’ya hep şükrediyorum. Şu anda 90’larımda olsam da evrendeki en büyük mühendis olan Yehova Kendisine hizmet etmeyi sürdürmem için bana güç ve cesaret vermeye devam ediyor. TANRI’YA YAKLAŞIN “İşte! Her Şeyi Yeni Yapıyorum” Ailenizle birlikte sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek ister misiniz? Acının, sıkıntıların ve ölümün artık geçmişte kaldığı bir dünyada yaşamayı arzu eder misiniz? Böyle bir dünya hayal değil, çok yakında gerçek olacak. Çünkü bu Yehova Tanrı’nın amacıdır. Şimdi O’nun bu amacının Kutsal Kitapta nasıl anlatıldığına bakalım (Vahiy 21:3-5’i okuyun). “[Tanrı] gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek” (Vahiy 21:4). Elbette burada sevinç gözyaşlarından söz edilmiyor. Tanrı acıların ve kederin yol açtığı gözyaşlarını silecek. Hatta O sadece gözyaşlarını değil, gözyaşlarına yol açan nedenleri, yani acıları ve kederi de ortadan kaldıracak. “Artık ölüm olmayacak” (Vahiy 21:4). Şüphesiz insanların gözyaşı dökmesinin başlıca sebebi ölümdür. Yehova Kendisine itaat eden insanları ölümün pençesinden kurtaracak. Bunu ölümün asıl nedenini, yani Âdem’den miras aldığımız günahı ortadan kaldırarak yapacak (Romalılar 5:12). Yehova itaatli kişileri İsa peygamberin sağladığı fidyeye dayanarak kusursuzluğa eriştirecek. Ardından “son düşman” olan ölüm “sona erdirilecek” (1. Korintoslular 15:26). Tanrı’ya sadık kalan insanlar O’nun amaçladığı gibi kusursuz bir sağlığa sahip olacak ve sonsuza dek yaşayacak. “Acı da olmayacak” (Vahiy 21:4). Günahın ve kusurluluğun yol açtığı ve milyonlarca insan için hayatı çekilmez hale getiren tüm zihinsel, duygusal ve fiziksel acılar artık olmayacak. Gözyaşlarının, ölümün ve acının olmadığı bir hayat yakında gerçek olacak. Belki “Bu ayetlerde gökteki hayat anlatılıyor” diyebilirsiniz. Şimdi Kutsal Kitabın bu konuda ne dediğine bakalım. İlk olarak bu vaadin başında “Tanrı’nın çadırı insanlarladır” sözleri geçer ve bildiğimiz gibi insanlar yeryüzünde yaşamaktadır (Vahiy 21:3). İkinci olarak “artık ölüm olmayacak” dendiğine göre, ayet daha önce ölümün olduğu bir yerden bahsediyor olmalıdır. Ölüm diye bir şey gökte hiçbir zaman var olmadı, fakat yeryüzünde uzun zamandan beri var. Öyleyse Tanrı’nın daha iyi bir yaşamla ilgili vaadinin yeryüzünde gerçekleşeceği açıktır. İsa Mesih’in sağladığı fidye hakkında daha fazla bilgi için Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor? kitabının 5. bölümüne bakabilirsiniz. ARALIK AYI İÇİN ÖNERİLEN OKUMA PROGRAMI Tanrı acıların ve kederin yol açtığı tüm gözyaşlarını silecek Yehova adil bir yeni dünyayla ilgili vaadine inanmamızı istiyor. O, tadacağımız nimetleri anlattıktan sonra bize şu güvenceyi verir: “İşte! Her şeyi yeni yapıyorum. .... Bu sözler güvenilir ve doğrudur” (Vahiy 21:5). Siz de sevdiklerinizle beraber Tanrı’nın vaadinin harika şekilde gerçekleştiğine tanık olabilirsiniz. Bunun için neler yapmanız gerektiğini öğrenmek istemez misiniz? 1. Petrus 1–Vahiy 22 “Dağlarından Bakır Çıkaracaksın” Bir arkeoloji ekibi Yahudiye çölündeki geçitlerde ve mağaralarda kazı yapıyordu. Dik bir kayalığın yüksek bir noktasında bir mağara olduğunu fark ettiler. Acaba orada değerli bir şeyler, örneğin Lût Gölü Ruloları gibi elyazmaları, eski çağlardan kalma alet ya da eşyalar bulabilecekler miydi? Gerçekten de mağarada tam bir hazine buldular. Keşifleri sonradan “Nahal Mişmar definesi” olarak adlandırıldı. Fotoğraf © İsrail Müzesi, Kudüs; İsrail Eski Yapıtlar İdaresi’nin izniyle ART 1961’de bir yarığın içinde hasıra sarılmış şekilde bulunan bu hazine 400’den fazla nesneden oluşuyordu ve eşyaların çoğu bakırdandı. Bunlar arasında çeşit çeşit taçlar, asalar, aletler, topuzlar ve başka silahlar vardı. Bu keşif Kutsal Kitabı bilenler için ayrı bir önem taşır, çünkü Başlangıç 4:22’de Tubal-kain’in “her tür bakır ve demir aleti” yaptığını okuruz. Bulunan hazinedeki eşyaların nerede ve kimler tarafından yapıldığı hâlâ bilinmiyor. Ancak bu keşif bakır madenciliğinin, eritme ve döküm işlemlerinin Kutsal Kitapta adı geçen yerlerde çok eski zamanlardan beri bilindiğini gösterir. M VAAT EDİLMİŞ TOPRAKLARDAKİ BAKIR MADENLERİ İsrailoğulları Vaat Edilmiş Topraklara girmeden hemen önce Musa peygamber onlara şöyle demişti: “[O diyarın] dağlarından bakır çıkaracaksın” (Tekrar 8:7-9). Arkeologlar İsrail ve Ürdün topraklarında Feinan, Timna ve Kirbet enNahas gibi çok eskiden kalma madenler ve ma- 12 | GÖZCÜ KULESİ den eritme yerleri keşfettiler. Peki buralarda yapılan araştırmalar ne gösteriyor? Madencilerin en az 2.000 yıl boyunca bakır çıkardığı Feinan ve Timna’daki araziler derin olmayan çukurlarla doludur. Bugün bile oralara giden biri etrafa dağılmış, bakır içeren yeşil benekli taşlar görebilir. Eski devirlerde madenciler bakır çıkarmak için kaya yüzeylerindeki bakır damarlarını taş aletlerle var güçleriyle oyardı. Bunlar tükenince metal aletlerle daha derinleri kazarak mağaraları genişletir, derin kuyular ve tüneller açarlardı. Kutsal Kitapta Eyüp peygamberin de bu işlemlere değindiğini okuruz (Eyüp 28:2-11). Madencilik çok yorucu bir işti; öyle ki Romalı yetkililer MS üçüncü yüzyıl ile beşinci yüzyıl arasında azılı suçluları ve diğer mahkûmları Feinan’daki bakır madenlerinde çalışma cezasına çarptırırdı. Kirbet en-Nahas’ta (anlamı “Bakır Kalıntıları”) çok büyük cüruf yığınları bulundu; bu, orada endüstriyel boyutta bakır eritildiği fikrini uyandırıyor. Bilginler bakır cevherlerinin oraya Feinan ve Timna gibi yakınlardaki madenlerden getirildiğine inanıyor. Bakırı cevherden ayırmak için üfleme çubukları ve körüklerle kömür ateşinin ısısı artırılır, sekiz ila on saat boyunca 1.200°C’de kalması sağlanırdı. 1 kilogramlık bir bakır külçesi elde edebilmek için genellikle 5 kilogram cevher gerekirdi, sonra bu külçe eritilip kalıplara dökülerek çeşitli eşyalar yapılırdı. ESKİ İSRAİL’DE BAKIR KULLANIMI Sina Dağı’nda Yehova Tanrı o bölgede çıkarılan bu parlak madenin Kutsal Çadırın yapımında kullanılmasını özel olarak istedi (Çıkış 27. bölüm). Sonradan Yeruşalim’deki (Kudüs) mabet de aynı örneğe göre yapıldı. İsrailoğulları maden işlemeyi Mısır’a gitmeden önce ya da oradayken öğrenmiş olabilirler. Çünkü Mısır’dan çıktıklarında dökme bir buzağı yapabilecek durumdaydılar. Ayrıca Kutsal Çadırda sunulan hizmet için gerekli pek çok bakır araç gereci de yapabildiler; bunlar arasında büyük bir kazan, leğenler, tavalar, kürekler ve çatallar vardı (Çıkış 32:4). Daha sonra İsrailoğulları çölde yolculuk ederken mandan ve su kıtlığından şikâyet ettiler. Belki de o sırada bakır yönünden zengin bir bölge olan Punon (muhtemelen bugünkü Feinan) civarındaydılar. Yehova zehirli yılanlar göndererek halkı cezalandırdı ve pek çok kişi öldü. İsrailoğulları tövbe ettikten sonra Yehova Musa’ya bakırdan bir yılan yapıp bir direğin üzerine koymasını söyledi. Kayıt şöyle der: “Yılan tarafından ısırılıp da bakır yılana bakan kişiler sağ kaldı” (Sayılar 21:4-10; 33:43). SÜLEYMAN PEYGAMBERİN ZAMANINDA BAKIR Süleyman peygamber Yeruşalim’deki mabedin eşyaları için muazzam miktarda bakır kullandı. Bu bakırın büyük kısmını babası Davut, ele geçirdiği Aram topraklarından getirmişti (1. Tarihler 18:6-8). Mabette kâhinlerin yıkanmak için kullandığı bakır “dökme havuz” muhtemelen 30 ton ağırlığındaydı ve yaklaşık 66 ton su alabilirdi (1. Krallar 7:23-26, 44-46). Ayrıca mabedin girişinde bakırdan iki devasa sütun vardı. Sütunların yüksekliği 8 metreydi ve üzerlerinde yaklaşık 2 metre yüksekliğinde başlıklar vardı. Yeruşalim’deki mabedin pek çok kısmı bakırdan yapılmıştı İçi boş olan bu sütunların her birinin kenar kalınlığı 7,5 santimetre, çapı 1,7 metreydi (1. Krallar 7:15, 16; 2. Tarihler 4:17). Sadece bunların yapımı için kullanılan bakırın miktarı bile insanı hayrete düşürüyor. Kutsal Kitap devirlerinde günlük hayatta bakırın geniş bir kullanım alanı vardı. Örneğin Kutsal Kitap bakırdan (ya da tunçtan) yapılmış silahlardan, prangalardan, müzik aletlerinden ve kapılardan bahseder (1. Samuel 17:5, 6; 2. Krallar 25:7; 1. Tarihler 15:19; Mezmur 107:16). Ayrıca İsa “bakır” paralardan, İsa’nın öğrencilerinden Pavlus da ‘bakırcı İskender’den’ söz etmişti (Matta 10:9; 2. Timoteos 4:14). Arkeolog ve tarihçilerin hem Kutsal Kitap devirlerinde kullanılan büyük miktardaki bakırın kaynağı hem de Nahal Mişmar definesinin gizemi konusunda cevaplaması gereken daha pek çok soru var. Yine de şu gerçek kesindir: Kutsal Kitap kayıtlarının da doğruladığı gibi İsrailoğullarının miras aldığı topraklar gerçekten ‘güzel bir diyardı. Öyle bir diyardı ki, dağlarından bakır çıkaracaklardı’ (Tekrar 8:7-9). 1 ARALIK 2013 | 13 ÇOCUKLARINIZA ÖĞRETİN İsa Mesih DENİNCE AKLIMIZA NE GELMELİ? Aralık ayında tüm dünyada İsa’yı bebek olarak gösteren resim veya biblolara sıkça rastlanır. Bu resimlerde İsa yemlikte, yani hayvanların saman yediği büyük kutuda yatan bir bebek olarak gösterilir. Peki İsa denince aklımıza sadece bir bebek mi gelmeli?— Şimdi onu nasıl hatırlamamız gerektiği hakkında konuşalım. Bir gece Beytlehem civarındaki kırlarda birkaç çoban çok özel bir şey yaşadı. Bir anda çobanlara bir melek göründü. Onlara ‘Bugün sizin için bir Kurtarıcı, Efendimiz Mesih doğdu’ dedi. Melek ayrıca yeni doğmuş İsa’yı ‘yemlikte kundağa sarılmış’ halde bulacaklarını söyledi. O anda başka birçok melek de göründü ve birlikte ‘Tanrı’yı yüceltmeye’ başladılar. Meleklerin Tanrı’yı yücelttiğini duysaydın sen neler hissederdin?— Çobanlar çok mutlu oldu. Birbirlerine ‘Haydi doğru Beytlehem’e gidelim de bu olayı görelim’ dediler. Oraya gidince “Meryem ile Yusuf’u ve yemlikte yatan bebeği buldular.” Çok geçmeden Beytlehem’e, Meryem ile Yusuf’ un yanına başkaları da geldi. Çobanlar onlara neler olduğunu anlatınca hepsi şaşırıp kaldı. Bunları öğrenmek Tanrı’yı seven herkesi mutlu eder. Bu harika şeyleri öğrendiğin için sen de mutlu musun?— Şimdi İsa’nın doğumunun neden bu kadar büyük bir sevince yol açtığını görelim. Bunun için Meryem’in evlenmeden önce neler yaşadığına bakalım. Bir gün Cebrail isimli bir melek Meryem’in yanına geldi. Ona bir bebek doğuracağını ve bebeğin büyüyünce çok önemli biri olacağını söyledi. Şöyle dedi: ‘Ona Yüceler Yücesinin Oğlu denecek. Kral olarak hüküm sürecek ve onun krallığı son bulmayacak.’ Eğer bu makaleyi bir çocukla birlikte okuyorsanız, bu çizgilere gelince çocuğun fikrini söyleyebilmesi için okumaya ara verin. Meryem bunun nasıl olacağını merak etti, çünkü hiçbir erkekle ilişkisi olmamıştı. O zaman Cebrail şöyle dedi: “Yüceler Yücesinin gücü bir gölge gibi üzerinde olacak. Bu nedenle de, doğacak olana kutsal denecek. O, Tanrı’nın Oğlu olarak adlandırılacak.” Yani Tanrı gökteki oğlunun yaşamını Meryem’in rahmine koyacaktı, İsa orada büyüyecek ve bir bebek olarak dünyaya gelecekti. Bu gerçekten de büyük bir mucizeydi! Hiç İsa’nın doğumunu anlatan bir resim gördün mü?— Böyle resimlerin birçoğunda, İsa’yı bebekken ziyarete gelen çobanların yanında üç adam görülür. Noel zamanı insanlar pek çok yere bu resimleri koyar. O üç adam astrologdu, yani yıldızları yorumlayarak fal bakıyorlardı. Tanrı fal bakılmasından hiç hoşlanmaz. Ayrıca onların İsa’yı bebekken ziyaret ettiği doğru değil. Çünkü Kutsal Kitap onlar hakkında şöyle der: “Eve girince annesi Meryem’ in yanında olan küçük çocuğu gördüler.” Demek ki İsa artık yemlikte yatan bir bebek değil çocuktu ve Yusuf ve Meryem’le birlikte evde yaşıyordu. Peki astrologlar İsa’yı nasıl buldu?— Yıldız gibi görünen bir ışık onlara yol gösterdi. Fakat bu ışık onları Beytlehem’den önce Yeruşalim’de bulunan Kral Herodes’e götürdü. Kutsal Kitap Herodes’in İsa’yı öldürmek istediğini söyler. Sence o ışıkla astrologları Herodes’e yönlendiren kimdi?— Yehova Tanrı değil, O’nun düşmanı olan İblis Şeytan’dı. Bugün Şeytan insanların İsa’yı savunmasız bir bebek olarak düşünmesini istiyor. Fakat Cebrail, Meryem’e İsa hakkında şöyle demişti: “Kral olarak sonsuza dek hüküm sürecek ve onun krallığı son bulmayacak.” Gerçekten de İsa şu anda gökte kraldır ve çok yakında Tanrı’nın bütün düşmanlarını yok edecektir. İsa denince aklımıza işte bu gelmeli ve bunu herkese anlatmalıyız. KUTSAL KİTABINDAN OKU Luka 1:26-35; 2:8-18 Matta 2:7-12; 1. Petrus 5:8 Vahiy 19:19-21; 1. Yuhanna 2:17 1 ARALIK 2013 | 15 KUTSAL KİTAPLA İLGİLİ SORULARIN CEVAPLARI İsa Mesih hangi amaçla geri gelecek? İsa peygamber MS 33’te göğe çıkmadan önce, öğrencilerine geri geleceğini söyledi. Onlara uzun süreliğine uzaklara giden ama sonra krallık yetkisiyle geri dönen soylu bir adamla ilgili bir örnek anlattı. Bu soylu adam İsa’yı simgeliyordu. İsa’nın geri dönüşünün amacı insanlığa iyi bir yönetim sağlamaktır (Luka 19:11, 12’yi okuyun). Peki İsa yine insan olarak mı gelecek? O görünmez bir ruhi varlık olarak diriltildi (1. Petrus 3:18). Sonra göğe çıktı ve Tanrı’nın sağına oturdu (Mezmur 110:1). Bundan uzun zaman sonra “Devirlerin Efendisi” Yehova Tanrı ona insanlık üzerinde hüküm sürme yetkisi verdi. Dolayısıyla İsa insan olarak değil, gözle görünmeyen bir kral olarak gelecek (Daniel 7:13, 14’ü okuyun). İsa geldiğinde ne yapacak? Daha fazla bilgi için Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan bu kitabın 73-85. sayfalarına bakın ˙ KUTSAL KITAP Aslında ¨ ˘ ˙ NE OGRETIYOR? KUTSAL KİTAPLA İLGİLİ BAŞKA SORULARA CEVAPLAR SİTEMİZDE Bu dergiyi ve önceki sayılarını ücretsiz olarak indirebilirsiniz İsa insanlığa iyi bir yönetim sağlayacak Sitemizde Kutsal Kitabı yaklaşık 50 dilde okuyabilirsiniz Bu kitabı www.jw.org sitesinden indirebilirsiniz www.jw.org sitesini ziyaret edin veya kodu okutun wp13 12/01-TK 130826 İsa melekleriyle görünmez olarak geri geldiğinde insanları yargılayacak. Kötü kişileri yok edecek fakat kendisini kral olarak kabul edenlere sonsuz yaşam verecek (Matta 25:31-33, 46’yı okuyun). İsa’nın yönetimi dünyamızı cennet haline getirecek. Ayrıca İsa ölmüş insanları diriltecek, böylece yeryüzündeki cennette onlar da yaşayabilecekler (Luka 23:42, 43’ü okuyun).