Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eskiça tarihinde sami göçleri Cemil Bülbül Afyon 2005 ÇNDEKLER TEZ JÜRS VE ENSTTÜ MÜDÜRLÜÜ ONAYI………………………………………..iii ÖZET ....................................................................................................................................iv ABSTRACT...........................................................................................................................v ÖNSÖZ .................................................................................................................................vi ÖZGEÇM .........................................................................................................................vii KISALTMALAR ............................................................................................................... viii GR.....................................................................................................................................1 I.BÖLÜM...............................................................................................................................2 YAKIN DOU VE MEZOPOTAMYA’NIN CORAF KONUMU .................................2 II. BÖLÜM ..........................................................................................................................10 SAMÎLER ........................................................................................................................10 1. SAMÎLER’E AT KAYNAKLAR ............................................................................10 2. SAMÎLER’N ANA YURDU ...................................................................................11 3.SAMÎ GÖÇLER’NE GENEL BAKI.......................................................................12 4. SAMÎ KAVMLER VE SAMÎLEM KAVMLER...............................................14 5. SAMÎLER’N SNEAR’I STLASI .........................................................................15 III. BÖLÜM .........................................................................................................................18 AKKAD GÖÇLER .........................................................................................................18 I. AKKAD MPARATORLUU..................................................................................18 1. AKKAD DÖNEM KAYNAKLARI.....................................................................18 2. SÜMERLER VE AKKADLAR ............................................................................19 3. AKKAD DEVLET’NN KURULUU VE SARGON DÖNEM .........................20 4. MANTSU VE RMU DÖNEMLER..............................................................25 5. NARAM-SN DÖNEM .......................................................................................26 6. ARKAL-ARR (BNKAL-ARR) ................................................................30 7. AKKAD MEDENYET.......................................................................................31 IV. BÖLÜM.........................................................................................................................35 AMURRU (MARTU) GÖÇLER .....................................................................................35 1. YEN SÜMER DEVLET ( MÖ. 2060–1960)...........................................................35 2. AMURRULAR VE AMURRULAR DÖNEMNE AT KAYNAKLAR ...................39 3. FLSTN VE SURYE’DE AMURRULAR.............................................................42 4. MISIR’DA AMURRULAR ......................................................................................44 5. BABLLLER...........................................................................................................44 6. SN – LARSA DEVR.............................................................................................52 V. BÖLÜM ..........................................................................................................................67 ARAM GÖÇLER...........................................................................................................67 1. ARAMLER’N ORTAYA ÇIKII...........................................................................67 2. ARAM GÖÇLERNE GENEL BAKI....................................................................73 3. ARAMLER DÖNEMNE AT KAYNAKLAR .......................................................74 4. ARAMLER’N IRKI MESELES............................................................................76 5. FLSTN’DE ARAMLER ......................................................................................80 6. HAMA VE KMAK PRENSLKLER ...................................................................81 7. ARAMLER’N ASUR MPARATORLUUNA AKINLARI .................................86 8. ANADOLU’DA ARAM ETKLER .......................................................................87 9. ARAMLER’DE SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT .............................................95 SONUÇ................................................................................................................................99 KAYNAKÇA.....................................................................................................................101 EKLER ..............................................................................................................................102 ÖZET Bilindii üzere, Samî Göçlerin Eskiça tarihinde oynad rol inkâr edilemez. Çünkü bu göçler sonucundadr ki, Önasya toplumlar gerçek hüviyetlerine kavumulardr. Samî göçlerin ilki, Akkad Göçleri’dir. MÖ. 2500’lerde Mezopotamya’ya giren Akkadlar’n Arabistan yarmadasndan geldikleri sanlmaktadr. Akkadlar, Mezopotamya’daki Sümer hakimiyetine son vererek, kendi devletlerini kurmular ve MÖ. 2350-2150 yllar arasnda tüm Önasya dünyasn kontrolleri altnda tutmulardr. Samî göçlerin ikincisi ise Amurrular (Martular) tarafndan gerçekletirilmitir. MÖ. 3. Binyln sonlar ile MÖ. 2. Binyln balarnda cereyan eden Amurru göçleri sonucunda III. Ur Sülalesi yklm ve Mezopotamya’da tüm siyasal güç Samî Amurrular’n eline geçmitir. Amurrular’n kurduu en önemli devletlerden biri Eski Babil Devleti’dir. Samî göçlerin üçüncüsü ise Arami göçleridir. MÖ. 11. – 9. yüzyllar arasnda vuku bulduu anlalan Arami göçleri sonunda Önasya’nn etnik ve siyasal yapsnda önemli deimeler olmutur. ABSTRACT THE SEMITIC IMMIGRATIONS IN ANCIENT HISTORY As it is known, it can not be denied the role of the Semitic Immigrations in Ancient History. Because, at the end of these immigrations, the peoples in Ancient Fore Asia got the real identies. The first of the Semitic Immigrations is Akkadian Immigrations. Akkadians penetrated into Mesopotamia in 2500 B.C. It is supposed that they have come from Arabia. The Akkadians ended the sovereignity of Sumerians in Mesopotamia and founded the Akkadian State. This state controlled the whole of Mesopotamia in 2350-2150 B.C. The second of the Semitic Immigrations is realized by Amorites (Martu). Amorites Immigrations occured in the end of the 3 th Millenium B.C. and in beginning of the 2 nd Milenium B.C. In the end of this immigration The Third Ur Dynasty was ruined and the Amorites got all of the political power in Mesopotamia. One of the most important states founded by Amorites is the Old Babylonian State. The third of the Semitic Immigrations is Aramian Immigration. These immigrations occured between 11. – 9. centuries B.C. At the end of the Aramian Immigration took placed important changes in the etnic and political structure of Ancient Fore Asia. ÖNSÖZ Tez konumuzu tekil eden “Eskiça Tarihinde Samî Göçleri” konusu, bugüne kadar üzerinde yeterince çallmayan konulardan biriydi. Halbuki, Eski Önasya tarihi ve medeniyetinin olumasnda önemli katklar olan Samî orijinli kavimlerin kimlikleri, anayurtlar ve faaliyetleri hakknda ayrntl bir çalma yaplmas gerekmekteydi. te bu durumu dikkate alarak, yukardaki konu üzerinde kapsaml bir çalma yapmay hedefledik. Danman hocamz Prof. Dr. Ekrem MEM’in gözetiminde balattmz bu çalma sonunda Samîler hakknda yazlm birçok makale ve kitab inceleme frsat bulduk. Ayrca, Eski Mezopotamya tarihi hakknda bilgi veren yazl ve arkeolojik kaynaklar da tarama frsatn yakaladk. Yapm olduumuz tarama ve çalmalar neticesinde Samî Göçler konusunda kafamzda oluan birçok sorunun da cevabn bulmu olduk. MÖ. 2500’lerde Akkad Göçleri ile balayan, MÖ. 2100’lerde Martu Göçleri ile devam eden ve MÖ. 11-9. yüzyllar arasnda Önasya dünyasn allak bullak eden Arami Göçleri ile son bulan üç büyük Samî Göç Hareketi hakknda son derece ilginç bir bilgiler yn oluturmay baardk. Bu çalmann gerçekletirilmesinde bizden hiçbir yardmn esirgemeyen danman hocam Sayn Prof. Dr. Ekrem MEM’e teekkür etmeyi bir borç bilirim. Cemil BÜLBÜL Afyonkarahisar-2005 ÖZGEÇM Cemil BÜLBÜL Tarih Anabilim Dal Yüksek Lisans Eitim Lisans: 2003 Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Öretmenlii Bölümü. Lise: skenderun emsettin Mursalolu Lisesi, Sosyal Bilimler Bölümü /stihdam 2004-Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü. Kiisel Bilgiler Doum Yeri ve Yl: skenderun - 1981 Cinsiyet: Erkek Yabanc dili: ngilizce KISALTMALAR a.g.e.: Ad geçen eser A.Ü.D.T.C.F.: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakültesi C: Cilt CAH: Cambridge Ancient History. Cambridge Çev: Çeviren EAT: Eski Anadolu Tarihi EMT: Eski Mezopotamya Tarihi KBo: Keilschrifttexte aus Bogazköi. Berlin. MÖ: Milattan Önce s: Sayfa S: Say TTK: Türk Tarih Kurumu Yay: Yayn GR “Eskiça Tarihinde Samî Göçleri” konulu çalmamz 5 ana bölümden oluturduk. Bilindii üzere, bir ülkenin tarihini anlamann ve anlatmann en iyi yolu, ilk aamada o ülkenin corafi özelliklerini iyi kavramaktan geçer. te bu yüzdendir ki, biz de çalmamzn, I. Bölümünü YAKINDOU VE MEZOPOTAMYA’NIN CORAF KONUMU bahsine ayrdk. SAMÎLER konusunun ele alnd II. Bölüm’de ise önce Samîler’e ait kaynaklar ana hatlar ile tanttktan sonra, Samîler’in anayurdu meselesini ve bu mesele hakknda ortaya atlan farkl görüleri masaya yatrdk. Bu bölümün ilerleyen sayfalarnda da “Samî kavimler” ve “Samîlemi kavimler” kavramlarn açklamaya çaltk, ardndan da Samîler’in Sümerler’in oturduu Sinear memleketini (Basra Körfezi civar) nasl igal ettiklerini gözler önüne sermeye gayret ettik. III. Bölümde Samî göçlerin ilkini oluturan Akkad Göçleri’nden söz ettik. Bu bölümde önce Akkad dönemini aydnlatan yazl ve arkeolojik kaynaklar tanttk, ardndan da Sümerlerle Akkadlar’n karlamalarndan ve bunun akabinde kurulan Akkad devletinden ve bu devletin yaylmac politikasndan bahsettik. Akkad mparatorluu’nun son dönemlerini ve yklmasn da gözler önüne serdikten sonra Akkad medeniyetinden söz ettik. Çalmamzn IV. Bölümünde Samî göçlerin ikinci aamasn oluturan ve MÖ. 3. Binyln sonlar ile 2. Binyln balarnda cereyan eden AMURRU (MARTU) Göçleri’ni kaynaklarn nda, tüm ayrntlaryla ele almaya gayret ettik. Amurrular’n Mezopotamya’nn siyasi ve kültürel tarihine ne gibi katklarda bulunduundan söz ettik. Her eyin önemlisi Amurrular’n kimliine ilikin sorulara cevaplar bulmaya çaltk. Tezimizin V. ve son bölümünde ise MÖ. 11. - 9. yüzyllar arasna tarihlenen Arami Göçleri’nden söz ettik. Aramiler’in Önasya dünyasna nasl ve hangi yollardan yayldklarndan ve Asur krallarnn bu kavimleri durdurmak için ne büyük çabalar sarfettiklerinden söz ettik. SONUÇ ksmnda ise, üç büyük Samî göç neticesinde Önasya dünyasnda meydana gelen sosyal, siyasal, ekonomik, dini ve kültürel deiimlerden söz ettik. Çalmamzn, bundan sonra, bu konu üzerinde çalacak olan arkadalarmza rehberlik edeceini umuyoruz. I.BÖLÜM YAKIN DOU VE MEZOPOTAMYA’NIN CORAF KONUMU Eskiçan en eski ve en önemli yerleim merkezlerinden biri Mezopotamya idi. Yunanca Mesos: Orta ve Potamos: Irmak sözcüklerinden türetilmi olup, yine bu dilde “ki nehir aras” anlamna gelmektedir. Baka bir ifadeyle iki nehir arasndaki bölgeyi anlatan bir corafya terimidir. 1 Mezopotamya, Aa Mezopotamya ve Yukar Mezopotamya olmak üzere iki bölgeye ayrlr. Aa Mezopotamya ran’n Basra Körfezi’nden bugünkü Irak ortalarna kadar olan bölgedir. Yukar Mezopotamya ise, bugünkü Irak ortalarndan Anadolu’da Güneydou Toroslar’n güneyine kadar uzanan bölgedir.2 Eskiça tarihinde çok önemli bir role sahip olan bu bölge, fiziki artlar yönüyle, Toros dalarndan ran Körfezi’ne kadar uzanr ve doal snrlarla çevrilidir. Kuzeyden güneye doru hafif bir meyille uzanr. Üç taraf dalarla çevrili olup; dousunda ran dalar, batsnda Akdeniz’e paralel olarak uzanan Lübnan Dalar ve Anti Lübnan dalar ile kuzeyinde Güney Anadolu dalar yer alr. Bu dalar, çöl ile denizi birbirinden ayran doal bir set oluturur. Bu yükseklikler 3000 m ile 2000 m arasnda deimektedir. Akkad Sülalesi zamannda Sedir dalar denilen Amanoslar da 2000 m’ye ular. Özetle tekrar söyleyecek olursak Mezopotamya, üç taraf dalarla çevrilmi, sadece güneyden sonsuz gibi görünen Suriye ve Arabistan çöllerine açk mükemmel bir düzlüktür.3 Dicle ve Frat gibi iki büyük nehir arasnda yer alan bu verimli bölgeye, Msrllar da ayn manâya gelen “Naharina” adn vermilerdir. slami devirlerde ise Frat ve Dicle nehirleri arasnda kalan bu bölge ada anlamna gelen “Cezire” olarak adlandrlmtr. Fakat, Mezopotamya uygarlnn temellerini atan ve buraya dardan gelip yerleen en eski kavim olan Sümerler ise bölgeye “Kengi” adn vermilerdir. Mezopotamya’nn deiik yöreleri, zaman içerisinde deiik isimlerle anlmtr. Gerçekten, bugün Hor Dalmaç diye anlan Basra Körfezi’nin kuzeybatsndaki bataklk bölgeye Yeni Sümer Devleti zamannda (MÖ. 2060-1960) “Sümer”, I. Babil Sülalesi zamannda (MÖ. 1850-1550 ) “Denizeli” (Deniz li), MÖ. 1. Binylda ise “Kalde” denilmekte idi. Körfezin kuzey taraflarndan 34. enlem dairesine kadar olan bölgeye Sümerler zamannda Agade ehrine 1 Recep Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, s.15. Muhammed ahin, Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara -2002, s.17. 3 Füruzan, Knal, Eski Mezopotamya Tarihi, A.Ü.D.T.C.F. Yaynlar, Ankara-1983, s.10. 2 dayanarak “Akkad” denildii halde4 Avrupal aratrmaclar, bu bölgenin kuzey kesimine “Asur Ülkesi”, güneydeki alüvyonlu bölgeye srasyla “Babilonya” ve “Sümer” (Sinear), Basra Körfezi’nin dousundaki topraklara da “Elam” adn vermilerdi. 5 Yeni Sümer Devleti olarak da adlandrlan III. Ur Sülalesi döneminde (MÖ. 20601960) Akkad’n batsndaki memleketlere Bat memleketleri manâsna gelen “Martu Memleketleri”, dousuna ise, “Subartu” denildii vesikalardan örenilmektedir. Dicle’nin dousunda küçük Zap suyu ile Diyala nehri arasndaki bölgenin güney ksmna Gutium deniliyordu.6 Mezopotamya, verimli topraklarndan dolay sürekli istilâlara uramtr. Tarih boyunca deiik kavimler buraya gelip yerlemilerdir. Bu durum, bölgede çeitli uygarlklarn kurulmasna sebep olmutur.7 Bundan dolay, çevrede meydana gelen deiiklik, yer isimlerine de yansyordu. Meselâ, Sümerler zamannda Sabartu denilen Dicle’nin dou kesimine I. Babil Sülalesi zamanndan itibaren Asur denilmeye balanmt. I. Babil Sülalesi’nin yerini alan Kaslar ise Babil’e Kardunia diyorlard.8 Görüldüü gibi zaman içinde Mezopotamya’nn hem sakinleri, hem de topraklarnn isimleri deimitir. Mezopotamya, yeryüzü ekilleri bakmndan kark bir yap arz etmektedir. Mezopotamya’nn kuzeyinin dalk olmasna karlk, güneyi düz bir ova görüntüsü sergiler. Fakat, Dicle ve Frat nehirleri bu bölgeden geçmemi olsayd, Güney Mezopotamya Suriye Çölü’nün bir devam niteliinde olurdu.9 Dicle ve Frat nehirlerinin kaynaklar birbirlerine çok yakn olduu halde, daha balangçta yönleri hemen deiir. Frat batya doru, Dicle ise douya doru akar. Her iki nehir de kendi yönlerinde bir süre mesafe katettikten sonra güneye doru kvrlr ve elli kilometre birbirlerine paralel akarlar. Günümüzde her iki nehir de denize yüz kilometre kala birleerek (at-ül Arab adyla) tek nehir halinde Basra Körfezi’ne dökülür.10 ki nehir birletikten sonra Elam Dalar’ndan inen Kerha ve daha güneyde Karun nehirlerini alr. Karun nehrinin Pers Dalar’ndan getirdii miller, Dicle ve Frat’n getirdikleri ile birleerek körfezin aznda bir set meydana getirmilerdir. Bu set, körfezin med ve cezir hareketi ile temizlenmesine engel tekil ettiinden, Dicle ve Frat’n milli 4 Ekrem Memi, Genel Tarih, Tablet Yaynlar, Konya- 2002,s. 127,128. R. Yldrm, a.g.e., s.15. 6 E. Memi, a.g.e., s.128. 7 M.ahin, a.g.e., s.17. 8 E. Memi, a.g.e., s.128. 9 E. Memi, a.g.e., s.128,129. 10 Emine Yamanlar, Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara 1999, s.31. 5 çamurlar burada birikmee balamtr. Güneyden onlara katlan nehirlerin getirdii miller de devreye girince, Frat ve Dicle’nin sular artk denize ulaamadklarndan dolay etrafa yaylmlar, bunun sonucunda “Deniz li” denilen, adalarla dolu bataklk ve s bir arazi meydana gelmitir. Eskiden Dicle ve Frat nehirleri birbirlerinden sadece seksen kilometre uzakta iken, günümüzde birbirlerinden yüz elli kilometre uzaklamlardr.11 Aslna baklrsa Mezopotamya'nn doal koullar, uygarln gelimesine elverili deildi. Bölgenin doal koullarnda görülen ani deiiklikler, insanlarn denetimini aan durumlar yaratabilirdi. Basra Körfezi'nin ilkbahar gelgitleri, denizin 2,5-3 metreye kadar kabarmasna yol açabiliyor; güneyden esen rüzgârlarn sürüp gitmesi, rmaklarn yataklarnda altm yetmi santimetreye kadar yükselmelerine yol açabiliyordu. Dou Anadolu'ya düen mevsim normallerini aan kar yalar, ya da daha güney bölgelerde görülen anormal yamurlar, rmaklarn düzeyinin birden bire yükselmesine neden olabiliyor; Zap suyunun veya Habur rmann geçtii dar boazlarda görülecek bir toprak kaymas, bol miktarda suyun önce birikmesine sonra birden bire boalmasna neden olabiliyordu. Bu olaylardan herhangi birinin ya da birden çounun birlikte görülmesi, güney ovalarnn toprak setlerinin dolduramayaca bir sel yaratabilirdi. Bu durumda kaypak bir ovada sürekli yerleim yerleri kurmaya kalkan bu eski topluluklarn, bir yandan böylesine bir yüreklilik gösterirken, öte yandan korku içinde yaam olmalarn da düünebiliriz. Bu durum, teolojide ilenip gelitirilen, ama ayn zamanda toplumsal yaamn örgütleniini, kentin bir tanr tarafndan yönetildii düüncesini açklayan bir anlayt. Tüm bu olumsuzluklarn yannda, Mezopotamya’da klar ksa, yazlar ise uzun sürmektedir. Bununla beraber yaam kayna diyebileceimiz nehirlerin bol olmas da, sözünü ettiimiz bu topraklarn, Asya'dan gelen ve sulak topraklar arayan kavimlerin buralara yerlemek istemelerinin en bata gelen nedenlerini oluturmutur.12 Öte yandan kuraklk felâketine urayan Arabistan kabileleri için de bu verimli topraklar, göçü özendiren özellikler tamaktayd. Bu nedenle Mezopotamya'ya kimi Asyal, kimi Sami kökenli, bazen de HintAvrupal kavimler yerleiyorlard. Bu durum, Mezopotamya'da kurulan herhangi bir devletin uzun süreli ve kararl hâkimiyetine engel olan önemli bir etken durumundayd. Böylece Mezopotamya ehirlerinde rk bakmndan sürekli bir karma ve bir melezleme oluyordu. Mezopotamya tarihinin balca karakteristii, doal snrlarnn olmamas nedeniyle bölgenin sürekli olarak deiik kavimlerin egemenlii altna girmesi ve bu açdan da Msr'a göre daha az homojen bir kültür geliimine sahne olmasdr. 11 12 E. Memi, a.g.e., s.129,130. E. Memi, a.g.e., s.130. Mezopotamya, tarihe belirli zaman kesiti içinde sahne olmutur. Bu süreç içinde oluan siyasal olaylarn arlk noktalar yine zaman zaman ve baz duraklamalarla Güney Mezopotamya'dan kuzeye doru geçmitir.13 Frat ve Dicle nehirlerinin yataklar zamanla deiime uramtr. Orta Dicle bölgesine ve ran'n kuzeybat snrndaki Zagroslar’n ön ksmna bol miktarda yamur yad için, bu bölgenin insanlar MÖ. 7. Binyl’dan itibaren buralarda bir çiftçi kültürü gelitirmilerdir. Su, bölgenin insanlarna mutluluk ve felâketi birlikte getirmitir. Mezopotamya'nn doal snrlar yoktu. Bölge, güneybatya doru Suriye Çölü'ne, kuzeydouya doru ran Yaylas’na, buralardan gelebilecek saldr ve göç giriimlerine kar gayet açkt. Öte yandan Frat ve Dicle vadileri Anadolu'dan gelebilecek istila hareketleri için de oldukça müsait durumdayd. Bununla birlikte Mezopotamya'da oluan uygarln darya yaylmas da oldukça kolay olmutur. Bölgenin bu jeolojik yaps Önasya'y etkilemede etkin rol oynamtr. Mezopotamya; Msr, Suriye-Filistin ky alan, Anadolu'da Çukurova, Güneydou Anadolu, ran'da Zagros Dalar’yla çevrili Münbit Hilal’in (Bereketli Hilal'in) tarihinin oluumunda büyük rol oynamtr. Yeni aratrmalar göstermitir ki, Mezopotamya oldukça geç bir dönemde iskân edilmitir. Kerkük civarndaki dalk bölgelerde Paleolitik ve Mezolitik dönem insanlar yaamtr. Buna karlk, Güney Mezopotamya çok sonralar MÖ. 6. Binyl’daki iklim deiiklikleriyle ve insanlarn toplu yaama ve çalma yolunda gösterdikleri gayretlerle iskânlara sahne olmutur. Küçük Zap ile Dicle’ye katlan Adhaim Suyu’nun kaynanda, yani Kerkük yaknlarnda yer alan Arappa ve Nuzi’de (Yorgan Tepe) yaplan Amerikan kazlar sonunda, Yakn Dou’nun karanlk ça olarak adlandrlan MÖ. 16-15. Yüzyllar arasn aydnlatan vesikalar bulunmutur.14 Buz tabakalar geri çekilip, denizler yükselirken, hava scaklklarnda ani artlar meydana geldi. MÖ. 12.000 ile 8000 arasnda yaklak 10 santigrat olan bu art sonucu scaklklar imdiki düzeylerin 1 ya da 2 santigrat en yüksek noktaya ulatlar. Buzul çanda souk ve kuru bir iklimi olan kuzeydeki dalk kuak genelde bozkr türü bir bitki örtüsüyle kaplyd. Sonralar, iklim daha scak ve nemli hale geldikçe, sk ormanlar yetiti. Böylece yaklak 6.000 yl önce Zagros ve Toros dalarnn yamaçlar, bugün olduu gibi, mee ve dier aaçlarla kaplanmt. Daha güneyde de, Buzul Ça’nn kuru ve souk koullarnn 13 14 R. Yldrm, Uygarlk Tarihine Giri, Asil Yaynlar, 2. Bask, Ankara 2004, s.50,51. E. Memi,a.g.e., s.132. yerini scak ve nemli bir iklimin almas, daha çok bitki türünün yetimesine zemin hazrlad. Ama, MÖ. 11.000 ylna gelindiinde yalar azalnca büyük alanlar yeniden bozkr ya da çöl durumuna dönütü. MÖ. 10000–9000 yllar arasndaki Son Buzul Ça’nn sonunda, Yakn Dou'ya egemen olan koullara ilikin çok az bilgi varsa da (Paleolitik ve Mezolitik dönemlerde) bu lman bölgedeki iklim deiikliklerinin Avrupa'ya göre daha yumuak olduu kesindir. Kuzey Irak, Anadolu ve Lübnan'n dalk bölgelerinde yaplan son aratrmalar, bu yörelerdeki maara yerlemeleri arasnda zaman ayrmlar bulunduunu ve MÖ. 25.000 10.000 yllar arasnda nüfus younluunun çok az olduunu ortaya koymutur. nsanolu, çeitli yollarla bu yeni koullara uyum salayarak "Mezolitik" olarak bilinen kültürleri gelitirdi. Hâlâ toplayc olan bu insanlar yaamlarn avclk ve balkçln yan sra çeitli yemi, çilek, fndk ve yenilebicek dier bitkileri toplamakla sürdürüyorlard. Yakn Dou'daki (daha çok Mezopotamya ve Msr) Mezolitik kültür oldukça uzun sürmütür. Kerkük bölgesinde Barda-Balka Maaralar, Hazert Mert Maaralar, Zap Suyu kenarnda anidar Maaras önemli merkezler olarak gösterilebilir. Tam olarak aydnlanmam olan Mezolitik kültürlere göre, onu izleyen Proto-Neolitik (Erken Neolitik) dönemin kültürleri çok daha iyi bilinmektedir. Bilindii üzere, bu dönemde insanlar yerleik hayata geçmiler ve ilk köy yerlemelerini kurmulardr. Bu sürecin insanlar, tahl üretimi yapmak ve hayvanlar evcilletirmek yoluyla tüketici ekonomiden üretici ekonomiye geçmilerdir.15 Mezopotamya’daki dier bir yerleim bölgesi de, Münbit Hilâl olarak adlandrlan Dicle ve Frat arasnda ve Frat’a dahil olan Habur ve Balk Nehirleri’nin Anti Toroslar’n eteinde tekil ettikleri yeil sahadr. Bunlardan Habur Nehri, doudan batya doru, 1. Yal Yaka, 2. Caca, 3. Vadi Hnzr, 4. Vadi Avaç ve 5. Habur olmak üzerinde be kol eklinde Cebel Sencar ile Cebel el Beda’nn yln her mevsiminde yeil bir görüntü meydana getirir. Bu nedenle, Tarih öncesi dönemlerden balayarak insanlar, hilâl eklindeki bu münbit sahay iskân etmilerdir. 16 Yal Yaka kolunun kenarndaki Tel Brak’da ve daha doudaki Çaar Bazar’da yaplan ngiliz kazlar ve Geç Hitit devrinde ad Guzana olan Tel Halaf’daki Alman kazlar sonunda, bu bölgenin eski tarihini aydnlatan birçok malzeme ortaya çkmtr.17 15 R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, 15-17. E. Memi, a.g.e., s.132. 17 F.Knal, a.g.e., s.13 16 Dicle nehrini Badat’tan kuzeye doru incelediimizde Küçük Zap Suyu’nun Dicle’ye dahil olduu yerde kurulmu olan Eski Asur Devleti’nin ilk idare merkezi olan Asur (Kale-elergat) ehri ile karlalr. Nehir yolundan kuzeye doru gidildiinde ise, Mezopotamya’nn Prekalkolitik kültürünü temsil eden Hassuna’ya ularz.18 Hassuna'daki kültürün balangc MÖ. 6500 yllardr. Artk bu dönemde insanlar çanak çömlei kefetmilerdir ve bu malzeme bize Eskiçalarn tantlmasnda en büyük rolü oynamtr. Sonralar yeni çanak çömlek tarzlar gelimi ve basit desenlerin yerini daha ince boyanm ve kaz bezemeli seramikler almtr. Bu dönemden sonra gelen Kalkolitik kültürün (MÖ. 6000–3500) en önemli özellii madenin kefedilmi olmasdr. Ta aletlerle birlikte az sayda madeni eyalar kullanlmaya balanmtr. nsanlar, dalarda ta ve toprakla kark bulunan maden filizlerini yüksek bir atele eritmiler, elde edilen kzgn madeni, istedii aleti elde etmek amacyla tatan yapt kalba dökmülerdir. Kalkolitik dönem için bu büyük bir baar saylmaktadr. Bu dönemin insanlar, önceleri bakr ve kurun gibi madenleri kullanmlardr. Bakr cevheri ve bakr madeni önceleri alet ve taklarda kullanlrd. Hassuna kültürü insanlar muhtemelen hem doal hem de ergitilmi bakr kullanyorlard. Madenlerin kartrlmas ise (örnein bakr + kalay = tunç) daha sonraki dönemde gerçekletirilmitir. Tunç Ça ad verilen bu dönemde çanak ve çömlek yapmnda da gelimeler olmutur. Örnein, madeni kaplarn biçimlerine bakarak çanak çömlek yapld gözlenmitir. Baz kaplar krmz-siyah boyalarla bezenmi ve çok iyi ekiller verilmitir. Çanak çömlek üzerindeki bezemelerde eri çizgiler, balk pulu, nokta, güne, yldz, rozet, malta haç, hayvan ve insan motifleri görülür. Topraktan yaplm, oturan ya da çömelmi kadn heykelleri bir ana tanrça kültünün varln açkça belirtmektedir. Bu küçük heykeller ematik ve oldukça da ilkeldir. Bu evrenin köylerinde ta döeli yollar ve yollarn iki yanna dizili iki odal konutlar görülmektedir. Bu yaplar, ta bir temel üzerine çamurdan ina edilmilerdir. Ziraat ve hayvanclk, insanlarn balca uralar olmu; dokumaclk ve madencilik büyük ölçüde gelimitir. Bu dönemin en önemli merkezleri Hassuna'nn üst tabakalar ile Samarra, Ninive ve Tel Halaf’dr. Halaf, Kalkolitik kültürü temsil eder ve Hassuna ile Samarra'dan etkilenmemi çok canl bir kültürdür. MÖ. 5000 dolaylarnda Kuzey Mezopotamya'da Hassuna'nn yerini Halaf kültürü almtr. Bu kültürün kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte büyük bir olaslkla kuzeyden Güneydou Anadolu'dan gelen bir halk oluturmutur. Halaf’ta yaplan kazlarda ele geçen buluntular, bu dönemde hem Anadolu, hem de Basra 18 E. Memi, a.g.e., s.132. Körfezi yoluyla Hint Okyanusu ky kültürleriyle ticaret yapldna kant olarak kabul edilmektedir. Halaf kültürünün yayld tüm alanda bu kültüre ait tholos ad verilen yuvarlak evlere rastlanr. Halaf kültürünün en göze çarpan dier bir özellii de zarif desenli seramiklerdir. Halaf kültürü MÖ. 4300'lerde sona erer. Güney Mezopotamya'da yer alan Obeyd yerlemesi (Obeyd Kültürü MÖ. 4500–3500) Tel Halaf kültüründen daha gelimi bir Kalkolitik kültür nitelii yanstr. Halaf Kültürü'nün MÖ. 4300'lerde Mezopotamya'nn güneyinden gelen bir yaylma ile sona erdii düünülür. Anavatan Güney Irak olan Obeyd kültürünün MÖ. (4400–4300) sularnda tüm Mezopotamya'ya yaylmasyla Sümer Uygarl'nn temelleri atlm ve o tarihten balayarak Mezopotamya'y Yakn Dou uygarlnn merkezi yapan yeni bir dönem balamtr. Obeyd kültürü, Dicle ve Frat nehirleri boyunca ilerleyerek Anadolu yaylalarna ulamtr. Anadolu'daki Keban-Karakaya ve Atatürk Baraj sahalarndaki (Elaz, Malatya ve Urfa bölgesi) höyüklerde yaplan kazlarda Obeyd seramiklerine rastlanmtr. Ayrca Obeyd kültürünün etkisi, kuzeybatya doru yani Kilikya bölgesindeki Mersin-Tarsus yörelerine kadar uzanmtr. Mezopotamya'da ören yerlerinin yüzeyindeki seramik parçalarn inceleyerek belirli bir döneme ait yerleme merkezlerinin tespit edilmesi mümkündür. Ama yüzey aratrmas sonuçlarnn deerlendirilmesinde baz sorunlar ortaya çkmtr. Örnein Hac Muhammed gibi alüvyal milin altnda kalm merkezler de vardr. Yukarda deinilen bu dönemdeki yap ve kalntlardan Mezopotamya'da kalabalk kentler kurulduunu anlyoruz. Dönemin en önemli yenilii çömlekçi çarknn icad edilmesi olmutur. Ekonomi tarihinde, tekerlein icad kadar çömlekçi çarknn da deeri büyüktür. Dikkat çeken dier bir yenilik ise yüksek mabedlerdir. Kentlerdeki bu antsal tapnaklar, kültür deiiminin önemli belgeleri saylmaktadr. Zikkuratlarn kökenini oluturan bu yaplar kerpiç-tula platformlar üzerine yaplmlard. Sümerler büyük bir ihtimalle, bu Kalkolitik dönemin sonunda Mezopotamya'ya gelmilerdi. 19 Anadolu’da Amanos geçitlerine hâkim olan bir devlet için Halep bölgesini ele geçirmek oldukça kolaydr. Bu bölgeye sahip olduktan sonra da Suriye-Filistin arazi yapsnn izin verdii tek kara yolu Msr’a açlmaktadr. Bu yolun tehlikesini Msr’da 18. Sülale Firavunlar anlamtr. Çünkü Ras-amra Ugarit’e kadar Msr’a hâkim olmaya çalmtr.20 Mezopotamya’nn corafi artlarna bakarak unu da söyleyebiliriz ki, Mezopotamya’da özellikle denizden uzak olan Yukar Dicle bölgesinde kurulan hemen her 19 20 R. Yldrm, a.g.e., s.18,19. F.Knal, a.g.e., s.13,14. devlet, siyasi birliini saladktan sonra Kuzey Suriye üzerinden Akdeniz’e ulamay gaye edinmitir. Ksaca söyleyecek olursak, eskiça boyunca, Mezopotamya, Msr ve Anadolu memleketleri arasndaki bütün ticari ve kültürel alveriler burada, yani Kuzey Suriye’de meydana gelmitir. Gerçekten, Sümer Kahramanlk çanda Uruk Kral Glgam, arkada Enkidu ile birlikte Humbaba devini öldürmek için Sedir ormanlarndan oluan Amanos dalarna gittii gibi, Akkad devletinin kurucusu Sargon da Gümü dalar denilen Toroslar aarak Anadolu’da Acem Höyük (Puruhanda) ehrini zapt etmiti.21 Mezopotamya’nn, Anadolu ile ticari ilikileri, MÖ. 2. Binyl balarnda Eski Asur Ça’nda çok hareketli bir dönemde olduunu Kültepe kazlar ile biliyoruz. ki memleket arasndaki bu canl münasebetler, daha sonraki Hitit devletleri zamannda devam etmitir. 22 21 22 E. Memi, a.g.e., s.134. F.Knal, a.g.e., s.14. II. BÖLÜM SAMÎLER 1. SAMÎLER’E AT KAYNAKLAR Eski Önasya tarihinde büyük role sahip olan Samîler; gerek dilleri, gerekse fiziki özellikleri bakmndan bugünkü bedevilerden oldukça farkldr. Samîler’in menei meselesi oldukça karktr.23 Samîler dolikosefal (uzun kafal) Akdeniz tipi insan gruplarna dahil olan kavimlerdendir. Bu kavimlere Samî adnn verilmesi, Tevrat’n tufandan sonra insanlar Nuh’un oullarndan üreten gelenekle ilgilidir.24 Buna göre Samîler, Toroslar’dan veya Ararat (Ar) Dalar’ndan gelmilerdir.25 Bunlar, zamannda Kuzey Afrika’y igal eden Hamî rkyla yakn akrabadr. Her iki dilin kökleri arasndaki yakn benzerlikler de buradan gelmektedir. Ancak göçler srasnda Samîler kuzeye doru, Hamîler ise douya doru göç etmilerdir.26 Baz bilginler de Samîlerin ana yurdu olarak Arabistan’ göstermilerdir. 27 Samîler dank bir halde ve çeitli etnik gruplarla karm olduklar için bu gruplar arasnda saf Samî tipine rastlamak oldukça güçtür. Samî rkn saf antropolojik tipini Arap asll tarihçilerden bn-i Haldun’un “Arab aribe ve Arab arba” dedii eski Araplarda aramak gerekir. Samî tipi; iri yapl, uzun yüzlü, siyah gözlü ve siyah saçl, gaga burunlu dolikosefal (uzun kafal) bedevidir. Bunlar tarihte ilk kez Sümerler’in Mezopotamya tarihi içinde medeniyetlerini oluturduklar dönemde, Frat’n batsnda, Suriye-Irak çölünde göçebe bir halde görünmülerdir. 28 Mezopotamya’da olduu gibi, eski Msr’da da Samî kavimlerini görüyoruz.29 Samîler hakkndaki en eski arkeolojik belge MÖ. 3200 tarihlerine doru Menes tarafndan Msr’da Thenis’de kurulmu olan ilk sülalelerin ünlü firavunlarndan Den’e (MÖ.3175) ait bir palet (levha) üzerindeki tasvirdir. Uzun saçl, düz veya hafifçe gaga burunlu, dolikosefal diz çökmü bir insan gösteren bu tasvir, bir doruluu anlatmaktadr. Yine ayn insan tipi, Thinit firavunlarndan Smerhat’n (MÖ. 3135) Sina Yarmadas’ndaki zaferini betimleyen bir 23 F. Knal, a.g.e., s.16. M.. Günaltay, Türk Tarihinin lk Devirlerinden Yakn ark Elâm ve Mezopotamya, T.T.K Basmevi, 2. Bask, Ankara-1987, s.282 25 F. Knal, a.g.e., s.16. 26 Arif Müfit Mansel, Eski Dou ve Ege Tarihinin Ana Hatlar, stanbul-1945, s.9. 27 F. Knal, a.g.e., s.16. 28 M..Günaltay, a.g.e., s.282 29 F. Knal, a.g.e., s.16. 24 kabartmada görülmektedir. Her iki tasvirin de Arap Yarmadas’ndan ilk defa Sina bölgesine doru çkm olan Samî kabilelere ait olduklar kabul edilmektedir. Msr vesikalar, MÖ. 4. Bin’de Samî dediimiz bu tip kabilelerin Sina Yarmadas bölgesinde göründüklerini bildikleri gibi, Sümerler’e ait belgelerde de bu tip insanlarn yine ayn tarihlerde Frat nehrinin bat kylarnda, Irak ve Suriye arasndaki çölde görünmeye baladklarn göstermektedir.30 2. SAMÎLER’N ANA YURDU Daha önce de belirttiimiz gibi Samîler’in menei meselesi oldukça karktr. Bugüne kadar pek çok görü ileri sürülmütür. Günümüzde arkeolojinin vermi olduu veriler ve tarih aratrmalar sonunda, farkl isimlerle anlan Samî kavimler, deiik zamanlarda ve genellikle göçebe bir halde Arabistan Yarmadas’ndan gelerek Mezopotamya ve Suriye’de yaayan kavimlerle karlatktan sonra yüksek bir uygarlk meydana getirmilerdir. Kuzey Suriye ve Filistin’de son zamanlarda yaplan kazlar neticesine göre Samîler, Mezopotamya’ya dorudan doruya çöl üzerinden gelmemitir. Önce Filistin ve Suriye’deki dalk bölgeleri takip ederek kuzeye, Münbit Hilal denilen Habur Nehri yataklarna gelmilerdir. Buradan Frat su yolu ile Mari (Tel-Hariri) üzerinden Babilonya’ya vardklar tahmin edilmektedir.31 Bata Akkadça ve Arapça olmak üzere eski ve yeni Samî dillerdeki Orta Asya lehçelerine ait, ancak Samîletirilmi, saysz kelimenin bu dillere girii ksmen bu karma döneminde olmu, ksmen de Sümer bölgesinden Arabistan içlerine göç etmeye mecbur kalan ve buralara yerleerek Samîleen Orta Asyal boylarn ana dillerinden kalmtr.32 Samî kavimlerin konutuklar diller, büyük lehçe farklarna ramen, dilbilgisi kurallar açsndan ayndr. Bu dillerde sadasz harfler büyük rol oynarlar. Kelimelerin kökü daima üç ünsüzden ibarettir. Bunlar hiçbir zaman deimez. Ön ve son ekler ile belirli kalplara girerler. Samî lehçeler kendi aralarnda çok büyük farklar gösterir. Bunlar Dou Samîleri ve Bat Samîleri olarak iki büyük gruba ayrlrlar. Dou Samîleri’nin en eski temsilcisi Akkadlar’dr. 33 Bu bilgiler nda Samî kavimlerin dilleri arasndaki karlatrma sonucu, balangçta yüksek bir kültüre sahip olmadklarn görmekteyiz. Aksine daha önceleri oldukça 30 M..Günaltay, a.g.e., s.282,283 F. Knal, a.g.e., s.16. 32 M..Günaltay, a.g.e., s.284. 33 F. Knal, a.g.e., s.16. 31 ilkel bir göçebe hayat yaamakta idiler. Yüksek kültüre iaret eden kavramlar, Samîler’in Mezopotamya ve Suriye’nin medeni unsurlar ile karp kaynatklar devirlere aittir. Tüm bunlar Samî kavimlerin dili, dini, siyasi yaamlar ve medeniyetleri göz önüne alndnda bunlarn aslnda bir çöl halk olduklarn göstermektedir. Baka bir görüe göre Samîler’in kökeni Suriye-Filistin bölgesinde aranmaktadr.34 Fakat bu görü bilim adamlar tarafndan pek kabul görmemitir. Son yllarda Mezopotamya ve Suriye’de yaplan aratrmalar, Samîler’in buralarda görünülerinin tarihi devirlerde olduunu ortaya koymutur. Zamannda bilim adamlar farkl farkl yerleri Samîler’in ana yurdu olarak kabul etmilerdir. Bunlardan Hall, Samîler’in ana yurdunu Suriye’de, T. Lagrange Mezopotamya’da aramtr. Hatta Samîler’in kökenini Orta Asya’ya kadar götürenler de olmutur. Bulunan arkeolojik belgeler ve yaplan tarih aratrmalar sonucunda saf Samî tipinin Arabistan’da bulunduunu kesin olarak belirten Winckler’in yaynndan sonra Arabistan’n Samîler’in ana yurdu olduu hemen hemen tüm bilim adamlar tarafndan kabul görmütür. Arabistan’dan önce Mezopotamya’ya taan Samî dalgas Suriye ve Filistin’de ancak MÖ. 2500 yllarna doru görülmütür. Bölgede ilk görünen Samîler sonralar Mezopotamya’da I.Babil mparatorluu’nu kurmu olan Amurrular’dr. Bat Sâmileri olarak da adlandrlan Amurrular, Sümer (Sinear) kültürünün etkisinde bulunan bölgede, güneyden gelen yeni göçlerle çoalmlardr. Bununla birlikte, medeniyet bakmndan da ilerlemeye balam, yerli halk ile karp kaynamlardr.35 Biz de, Samîler’in ana vatanlarnn Suriye, Filistin ve Mezopotamya deil, Arabistan olduu kanaatindeyiz. 3.SAMÎ GÖÇLER’NE GENEL BAKI Arap Yarmadas’ndaki kuraklk dönemi baladktan bir müddet sonra rmaklar kurumu, iklim deimi, toprak çoraklam, hayat artlar her geçen gün güçlemitir. Gittikçe çölleen Arabistan artk, eski devirlerde her geçen gün artan nüfusu besleyemez hale gelmitir. Kuraklk ve bunun neticesi olan ktlk yüzünden, MÖ. 4. Binyl’n sonlarndan balayarak Arabistan Yarmadas’nn merkezinden çevresine doru çeitli göç hareketleri görülmeye balamtr. Bu göçlerden güneybatya doru olanlar Babülmendep üzerinden Afrika’ya geçerek, Kzldeniz’in bat sahilindeki Habeliler’i dourmutur.36 34 M..Günaltay, a.g.e., s.284. M..Günaltay, Yakn ark III Suriye-Filistin, T.T.K Basmevi, 2. Bask, Ankara-1987, s.34,35. 36 M..Günaltay, Yakn ark Elam ve Mezopotamya, s.285 35 Eski Mezopotamya tarihinde üç büyük Samî Göçü olmutur. En güçlü ve devaml göç dalgas kuzeye doru olmutur. Kuzeye doru gerçekleen ilk göç hareketleri tarihte derin izler brakmtr. Birinci büyük Samî Göçü, M.Ö. 2500’lerde meydana geldii tahmin edilen Akkadlar’n göçüdür.37 Akkadlar, bölgeye daha önceden yerlemi ve Ön Sümerler anlamna gelen “Presümerienler” ile Sümerler’in karp kaynamasndan olumu bir kavimdir. Askeri ve siyasi birlikten mahrum olan bu bedevi kabileler Sümerler’in düzenli ordular karsnda fazla direnemeyerek, Frat boylarna yerlemilerdir. 38 Akkadlar, Sümer sitelerine ancak içi ve ücretli asker olarak girebildiler. Bunun neticesinde Samîler, her geçen gün çoaldlar. Sümerler’in medeniyetlerini ve sava usullerini örendiler. En sonunda iyice kan kaybeden Sümerler’e kar isyan ederek Mezopotamya’nn yukar bölümünü yani sonradan Akkad adn alan bölgeyi Sümerler’den aldlar. Samîler’in bu ilk göç hareketi, Dicle ve Frat nehirlerinin birbirine en çok yaklat yerde Badat civarnda Ki ehrine yerlemeleriyle sonuçland. 39 Bundan sonra Akkad bölgesi çölden akan Sami dalgalar ile dolmaya balad. Fakat, MÖ. 2050 yllarna doru Elamlar’n Kalde’yi istilâ etmeleri, bu bölgede olan Samî kabilelerden bir bölümünün kuzeye doru çekilmelerine neden oldu. Bunlar, o zamanlar Subartu olarak adlandrlan Yukar Mezopotamya’ya yayldlar. Bu bölgelerde Orta Asya’l Subaru boylar ile karlatlar. Subarular’a ait Asur, Ninova gibi sitelere yerlemeye baladlar. Samî kabileler ve Orta Asyal Subaru boylarnn karmasyla tarihte Asurlular denilen kavim dodu. Ön Asurlular denilen bu kavim MÖ. 2000 yllarna doru Yukar Dicle ve Zap Nehri bölgesine kadar uzanm bulunuyorlard.40 MÖ. 3. Binyl’n sonlar ile 2. Binyl’n balarnda meydana gelen ikinci Samî göçü ise Sümerler’in batl anlamna gelen MAR.TU’LAR dedii Amurru göçlerdir. 41 Amurrular, braniler ve Fenikeliler gibi, Samî dillerin dou lehçesini konuuyorlard. Bu nedenle baz bilginler Amurrular’u “Dou Kenanllar” olarak da adlandrmlardr.42 Amurrular Tevrat’ta ise Amoritler olarak geçer.43 37 F. Knal, a.g.e., s.18. M..Günaltay, a.g.e., s.293. 39 F. Knal, a.g.e., s.18. 40 M..Günaltay, a.g.e., s.287,288. 41 Ekrem Memi, Genel Tarih, Tablet Yaynlar, s. 139. 42 F. Knal, a.g.e., s.18. 43 Arif Müfit Mansel, a.g.e., s.7. 38 Üçüncü büyük Samî göçü, Ege göçlerinin meydana getirmi olduu karklklardan yararlanarak, aralksz bir sznt halinde asrlarca devam eden Arami kabilelerinin göçleridir.44 Asur krallarnn, Aramiler’e kar yapm olduklar amansz savaalar sebebi ile Aramiler, Yukar Dicle bölgesine, yani Asur’a sokulamamlardr.45 Öte yandan Asur Devleti, geliimini yava ve devaml admlarla yapamam, deiik zamanlarda ilerlemelere ve tekrar gerilemelere maruz kalmtr. Aramiler Asurlular’a sokulamamlarsa da Aramiler’den Bit-Zamani kabilesi douda Diyarbakr civarna, Bit-Adini kabilesi Frat Nehri’nin büyük kvrm içerisine, Bit-Agusi kabilesi Frat ile Karasu arasna, Bit-Gabbar kabilesi Gaziantep civarna, Bit-Bruta kabilesi ise Kayseri civarna kadar ilerlemilerdi. 46 Aramiler özellikle Kuzey Mezopotamya’da Guzana (Tel Halaf) Til-Barsib (TelAhmar), Orontos (Asi Nehri) civarndaki Hamat ve özellikle Dmk (am) gibi pek çok önemli ehir devletleri meydana getirmilerdir. Daha sonra da, aralarnda birleerek Asur istilasna kar sürekli mücadele etmilerdir. 47 4. SAMÎ KAVMLER VE SAMÎLEM KAVMLER Son zamanlarda gerçekletirilen arkeolojik aratrmalar ve buluntulardan önce, tarihi otoritelere hâkim olan Tevrat an’anesine göre, ran eteklerinden Filistin ve Sina bölgesi ve Suriye’nin kuzeyine kadar uzanan saha ile Arap Yarmadas’nda ve Habeistan’daki kavimler genellikle Samî saylyorlard. Genel olarak kabul edilen bu esasa göre, eski kavimlerden bata Akkadlar ve Asurlular (ksmen) olmak üzere Amurrular, Kalde'liler (Geldaniler), Aramiler, Fenikeliler, Kenaniler, braniler ile Arabistan kabileleri Samî saylmaktadr. Ancak bu kavimler Samî tipten farkl fiziksel özelikler tamaktadr. Oysa, saf Samî tipin fiziksel özellikleri dikkate alnd zaman, eski kavimlerden sadece Sinear'da I. Babil Devleti’ni kurmu olan Amurrular’n tipinin saf Samî tipe uygun olduu görünmektedir. Çünkü bunlarn da geni omuzlu, gaga burunlu, siyah gözlü ve siyah saçl, iri yar dolikosefal insanlar olduklar anlalmaktadr. Meselâ Samî saylan Fenikelilere ait mezarlarda bulunan kafataslarnn brakisefal (yuvarlak kafal) olduklar görülmütür. Suriye’de yaayan ve yine eskiden beri Samî saylan Aramîler’in de Samî tipin temsilcisi olan Arap bedevisi tipinde olmadklar ortaya çkmtr. 44 Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül-2003, Konya, s.156 F. Knal, a.g.e., s.19. 46 Ekrem Memi, a.g.e., s.156. 47 F. Knal, a.g.e., s.19. 45 Aramîler, geni brakisefal kafalar, burnun kemerliini iyice gösterecek ekilde bask ve arkaya yatk alnlar ile Samî tiplerden ayrlyorlard. Daha sonraki dönemlere ait Msr abideleri ile Asurlular’dan kalan ve Aramiler’i tasvir eden kabartmalarda (II.Salmanasar dikili ta gibi) bu yüz tipi oldukça belli olmaktadr. braniler’e ait buluntularda brakisefal kafalara daha çok rastlanmaktadr. Yine son aratrmalara göre, Samî gruplara verilen Asurlular’n da köken olarak Samîlerden önce Asur iline hâkim olan ve Asur ehrini kuran Orta Asyal Subariler ile Samîler’in karmasndan oluan melez bir kavim olduklar tespit edilmitir. Tüm bu aratrmalar göstermitir ki, Samîler’den önce Arabistan dndaki Ön Asya’ya Orta Asya’dan gelen birtakm boylar yerlemitir. Bu dönemlerde Irak’ta, Suriye ve Filistin’de, Anadolu’da görülen boylardan hiçbiri Sami rka mensup deildi. MÖ. 3. Binyl’n balarnda ise Samîler buralarda, daha önce veya daha sonra gelmi olan dier etnik gruplarla beraber bulunmulardr. Kökenleri Ana Türk yurduna, yani Orta Asya’ya dayanan bu etnik gruplar, balangçta yüksek kültürleri, rki özellikleri ve kabiliyetlerinin sonucu, bu insan topluluunun giriimci unsurunu tekil ediyorlard. Fakat bu giriken ve çalkan unsurlar, Arap Yarmadas’ndan sürekli akan göç dalgalar içinde yava yava bir taraftan kalabal tekil eden Samîler’in dilini alm, dier taraftan da kendi dillerine ait kelimeleri Samî lehçeye göre telâffuza balam, sonunda ana dilleri de kaybolmutur. Bundan dolaydr ki, eski kavimlerden fiziksel özellikleri bakmndan saf Samî tipine uymayanlar, Samîlemi kavimler olarak adlandrlmlardr. 48 5. SAMÎLER’N SNEAR’I STLASI 3. Binyl’n balarnda Arabistan çöllerinden taan Samî dalgalar Frat boylarna dayandnda, Sinear'da yüksek bir kültüre sahip olan Sümerler yayordu. nsann itahn kabartan verimli topraklar, güzel meyve ve hurma bahçeleri, geni meralar, zengin sanat eserleri ve tapnaklarnda toplanan hazineleriyle Sümerler Arap Yarmadas’nn çölleri ile ran'n yüksek kayalklar arasnda, etrafndaki barbar kabilelerin srarla ele geçirmek istedikleri zengin bir bölgeyi oluturuyordu. Dönemin dier toplumlarna göre oldukça ileri düzeyde bir kültüre sahip olan Sümerler, çivi yazs ekline soktuklar piktografk bir yazy kullanyorlard. Ancak Sümer siteleri arasndaki anlamazlklar Sinear'a girmek için frsat 48 M..Günaltay, a.g.e., s.289,290. bekleyen dümanlarna ümit veriyordu. Rakip Patesiler’ den her biri rakibine kar galip gelmek için Frat boylarna dolmu olan bedevi Samîler’den aylkl asker alyordu. Samîler böylelikle Sinear'a sokulmaya yol bulunca orada yerlemek ve çoalmak için her frsattan yararlanmaya baladlar. Tarlalarda, ba ve bahçelerde çalmak üzere Sinear ehirlerine girdiler. Her geçen gün çoaldlar. Sonunda MÖ. 4. Binyl’n sonu, 3. Binyl’n balarna doru Sinear'in kuzey tarafndaki Samîler bu bölgede kuvvetli bir varlk gösterecek kadar çoalmlard. Merkezleri, Frat'n alçak bölgeye girdii ve Dicle'ye doru ilk büyük kollarn gönderdii sahayd. Bugün Ebu-Habba denilen Sippar bu bölgede bulunuyordu. Güney Sümer sitelerinden Laga Patesisi Eannatum'un MÖ. 2900 tarihlerine doru Kuzey Ki Kral Al-Zu ile Ka (Opis) Kral Zuga'y yenmesi, Samîler’in youn olarak bulunduklar bölgedeki Sümer kuvvetlerinin sonu demekti. Eannatum'un halefleri de Laga'n sindirici gücünü devam ettirecek bir lider çkaramadlar. Bundan yararlanan Samîler, Ki ve Ke sitelerinde hâkimiyeti ellerine aldlar. 3. Binyl’n balarna doru Sinear'n kuzey bölgesinde milli bir varlk tekil eden Samîler, bu sayede siyasi bir güç de kazanm oluyorlard. Artk Sinear'da dilleri ve tipleri birbirlerinden tamamen farkl ve mücadele halinde iki grup bulunuyordu. Bunlardan ikinci grubu oluturan Samîler, içine girdikleri Sümer medeniyetini, Sümer yazsn, Sümer sanatn örenmi ve Sümerler kadar uygarlamlard. Eannatum'un haleflerinden Urukagina, Laga'n sarslan gücünü yükseltmek için çok çaba sarf etti. Din temsilcilerinin ve memurlarn halka kar yaptklar hakszlklarn önüne geçmek, bozuk idareyi düzeltmek için birtakm sosyal reformlar gerçekletirdi. Onun sosyal reformlar kanun tabletlerinde görülür ve iki bölümde anlatlr.49 Ancak, Urukagina'nn milli Tanr Enlil'e kar Ningirsu'yu ba Tanr olarak tantmaya kalkmas, hem kendisinin, hem de Laga'n huzurunu sona erdirdi. Bu arada Umma’da Babu isminde bir rahibin olu olan Lugalzaggisi, Urukagina reformundan ilham alarak, Umma kral sülalesinin dönemini balatm ve iktidara geçmiti.50 (MÖ. 2375) Laga'n iç karklklarndan faydalanarak Uruk ehrini de ele geçirmeyi baarmt. Böylece yeterli miktarda askeri kuvvete sahip olan Lugalzaggisi Laga', Urukagina'nn 25. idare ylnda ele geçirmi ve kraln da esir etmitir. Lugalzaggisi'nin 25 yl süren saltanat devri, Sümer hâkimiyetinin en parlak dönemi olmutur. Bu kral Eannatum'dan sonra Sinear'n kuzey bölgesinde büyük nüfuza sahip olan Mezopotamya'da, Sümerler devrinde, site denilen ehir-devletleri yöneten rahip-krallara verilen ad. M..Günaltay, a.g.e., s.291. 50 F. Knal, a.g.e., s.61. 49 Samîler’i buradan uzaklatrmtr. Ardndan Ki'de kurduklar prenslii ortadan kaldrm ve bakenti Umma'dan Uruk'a tamtr. Lugalzaggisi tarafndan Tanr Enlil'e sunulmu olup son dönemde Nippur'da bulunan büyük vazolar üzerindeki kitabelerden örenildiine göre bu dönemde Sinear'da Samîler’in elinde hiçbir ehir kalmam, hepsi yine Sümerler’in eline geçmitir. Lugalzaggisi, bu üstünlüü Sinear snrlarnn ilerisine kadar götürmütür. Douda Elamlar’, batda Samîler’i ve Yukar Frat bölgesindeki dier boylar hâkimiyeti altnda toplad. Snrlarn Akdeniz kylarna kadar geniletti. Uruk kralln, hemen hemen bütün Ön Asya'ya hâkim bir imparatorluk haline getirdi. Fakat imparatorluun snrlarnn çok geni alanlara yaylmas kontrolü zorlatryordu. Bu durumdan yararlanmak isteyen ve Sinear'n yukar ksmna yerleip medenileen Samîler, Sümerler’i sürekli rahatsz ediyordu. Nitekim Arabistan çöllerine kadar yaylm olan Samîler’in basklar, Lugalzaggisi ile beraber Sümer hâkimiyetinin de yklmas ve Sümer topraklarnn Samîler tarafndan istila edilmesi ile sonuçland.51 51 M..Günaltay, a.g.e., s.292. III. BÖLÜM AKKAD GÖÇLER I. AKKAD MPARATORLUU 1. AKKAD DÖNEM KAYNAKLARI Bu döneme ait belgelerin çok az bir bölümü orjinaldir. Örnein, Sargon ve Naram-Sin’in zafer kitabeleri, Saripul Kaya Kitabesi, Manitusu Obeliski gibi veya birkaç inaat kitabesi dnda, bu döneme ait tabletlerin büyük bir ksm daha sonraki dönemlerde, özellikle III. Ur, sin-Larsa ve Eski Babil devirlerinde yazlm kopyalardr. Bu kopyalar Nippur ve Ur arivlerinde bulunmutur.52 Akkadlar tarafndan milli kahraman olarak tannan Sargon, hakknda birçok efsaneler anlatlan, parlak zafer halkalar meydana getirmitir. Nippur’da kopya edilmi bir metinde Sargon’un 34 muharebe kazand anlatlmaktadr.53 Bunlar arasnda önemli olaylar kaydeden kronikler, ominalar (fal metinleri) ve omina erhleri gibi belgeler vardr. 54 Örnein bir omina’ya göre I. Sargon Uruk’u aldktan sonra güneydeki dier Sümer siteleri üzerine yürümü, Ur’un surlarn ykm, ardndan ehri yama ettirmi, ayn sona urayan Laga’da zamannda Urnina tarafndan mabut Ninmarki adna yaptrlm olan mabet yktrlmtr. Laga’n rakibi ve ayn zamanda düman olan Umma da bu sondan kurtulamamtr. Daha sonra Sargon, Basra Körfezi kylarna kadar inmi, zafer silahn deniz suyu ile ykamtr. Baka bir omina’ya göre ise, Sargon Elam havalisini de istilâ etmi, “Elam ve Barahsi’nin ban krdktan” sonra “Mari ve Elam adam” ad verilen Babu Uga’y esir ederek Nippur’a götürmütür. Ardndan daha güneye inmitir. Tilmun, yani Bahreyn Adalar’n da zapt etmitir. Bu son sefer, Sargon’un oldukça mükemmel bir donanma hazrlam olduunu göstermektedir. 55 Akkad dönemini aydnlatan dier önemli bir belge de mitolojilerdir. Bunlardan baka “sene isimleri”, sözcükler ve corafya metinleri (KAV 92) de tamamlayc bilgiler verir. 52 F. Knal, Eski Mezopotamya Tarihi, Ankara 1983, s.75 . M. Günaltay, Yakn ark Elam ve Mezopotamya, s. 296,297 54 F. Knal, a.g.e., s.75 55 . M. Günaltay, a.g.e., s. 296 53 Akkad dönemi hakknda bizleri aydnlatan belgelerin en önemlisi “Mücadelenin Kral” anlamna gelen “artamhari Metinleri”dir.56 Bu belgelerde Naram-Sin’in Anadolu’ya yapt seferler anlatr. artamhari metinleri, biri Anadolu’da Hattua (Boazköy) arivinde, ikincisi Msr’da Tel el Amarna’da, üçüncüsü Mezopotamya’da Babil’de olmak üzere üç nüsha halinde bulunmutur. Bu nüshalardan Hattua arivinde bulunan KBo III, 13 numaral metin, Hititler zamannda (MÖ. 1750-1200), Akkadça orjinalinden Hititçe’ye tercüme edilmitir. artamhari metinleri, Anadolu kökenli olmamakla beraber Anadolu hakknda bizleri aydnlatan en eski yazl vesikadr. 57 Baka bir metinde (KAV 92) ise Sargon’un hâkim olduu memleketleri gösteren o zamanki bilgilere göre bir dünya haritas çizilmitir. Tabletin arka yüzünde de bu memleketler hakknda bilgi verilmitir. Son zamanlarda Elam belgelerinin yaymlanmas ile Naram-Sin’in Awan sülalesinden Hita ile yapm olduu anlama açklanmtr. Bunun dnda Naram-Sin’e ait bir “Naru” (stel) metninin de Boazköy ve Sultantepe’de birer kopyalar ele geçmitir. Bu metinler dnda, Tel Brak kazlar, Nuzi (Kerkük civarndaki Yorgantepe) ve bilhassa Mari (Tel Hariri) kazlar, Akkad krallarnn Habur, Orta Frat ve Yukar Dicle bölgesindeki faaliyetlerinin arkeolojik delillerini ortaya koymutur. Bunun yannda Kbrs adasnda, üzerinde “Tanr Naram-sin’in kölesi Mar-tar” yazl bir silindir mühür ile Uruk’ta üzerinde Sargon’un kz Enheduanna’nn adnn yazl olduu bir vakf hediyesi vardr. 58 2. SÜMERLER VE AKKADLAR Eskiden beri Sami kavimlerden biri olarak gösterilen Akkadlar, gerçekte tam anlamyla Samî bir kavim deildir. Bu mparatorluk, Sinear’n ilk sekenesi olan Ön Sümer ve Sümerler’le sonralar buralara gelen Samîler’in karp kaynamasndan meydana gelmi melez bir rktr. MÖ. 2500’lerde Akkadlar’n mensup olduu ilk Samî kavimleri Arap Yarmadas’ndan çkarak Mezopotamya’ya gelmilerdir. 59 Fakat MÖ. 2350’lerde Sargon’un liderliinde kendi kültürleriyle ortaya çkarak, Mezopotamya’ya hâkim olmulardr. Sümer Kral Listesi’nden anlaldna göre, Kral Sargon Agade (Akkad) 56 57 F. Knal, a.g.e., s.75 E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri F. Knal, a.g.e., s.75 59 R. Yldrm, Öaasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, s. 29. 58 kentini kurduktan sonra, Basra Körfezi ile Nippur arasndaki Sümer kentlerinden Ur, Uruk, Laga, Umma ve Larsa’y ele geçirdi. Ki Krall’n da ortadan kaldrdktan sonra60 Mezopotamya’da Sümer idaresi son buldu. Bundan sonra Sümerler, Akkadlar’n kurduklar devletin idaresinde yaamlardr. Akkad bölgesi halknn dili balangçta Sümerce idi. Buralara Samîler girmeye baladktan sonra dil de Sümer ve Samî lehçelerinin bir karm halini almtr. Daha sonraki asrlarda çölden sürekli olarak buralara akan Samîler’in yerlemeleri neticesinde Sümer kelimeleri de; Samî dillerin etkisi altnda kalm ve Samî dillere uygun kalplara sokularak Akkad dili, tamamyla Samî bir ekil almtr.61 Akkad kültürü Sami kültürüyle, Sümer kültürünün kaynamasndan olumutur. Agade ehrinde kurulan devlet, balangçta bir kent devleti görünümündeyken, zaman içinde güçlenip genileyerek güçlü bir imparatorlua dönütürülmütür.62 3. AKKAD DEVLET’NN KURULUU VE SARGON DÖNEM Daha önce de belirttiimiz üzere, Eski Mezopotamya tarihinde üç büyük Samî göç hareketi cereyan etmitir. Bu göçlerin ilki, MÖ. 2500’lerde vuku bulduu tahmin edilen Akkad Göçleridir. Bu kabilelerin gerçekletirmi olduu göç hareketi, Dicle ve Frat nehirlerinin birbirine en çok yaklat Dou Sinear’ ele geçirmeleri ve Badat civarndaki Ki ehrine yerlemeleriyle sonuçland. kinci büyük Samî göç hareketi ise Mezopotamya’ya Sümerler’in batl anlamna MAR.TU’LAR dedii Amurrular’ getirmitir. Üçüncü büyük Samî göçü de MÖ. 14. yy’da balayp 9. yy’a kadar sürekli bir sznt halinde devam eden Arami kabilelerinin göçleridir. 63 Samî göçlerinin birinci aamas yukarda da ifade ettiimiz gibi MÖ. 2500’lerde gerçeklemitir. Bugünkü Araplarn en eski atalar olarak kabul edilen Akkadlar’n gelmesiyle birlikte, Mezopotamya’nn gerek etnik, gerekse siyasi çehresi deimitir. 64 Samîler, uygar Mezopotamya toplumunun çevresinde yar göçebe bir hayat sürerek yava yava Mezopotamya’ya szmlardr.65 60 E. Memi, Genel Tarih., s. 139 . M. Günaltay, a.g.e., s. 293 62 R. Yldrm., a.g.e., s.29 63 F. Knal, a.g.e., s. 18 64 E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri 65 R. Yldrm., a.g.e., s.30 61 Sümerler, MÖ. 4. Binyl’n sonlarndan 3. Binyl’n sonlarna kadar olan dönemde Mezopotamya’da birçok ehir devletleri kurmular ve bu ehir devletleri, kendi aralarnda hâkimiyet mücadelesi vermilerdir. Bu büyük mücadele nedeniyle, aralarnda milli birlik salayamayan ve bu yüzden de, artlar oldukça müsait olmasna ramen merkezi bir devlet kurmay baaramayan Sümerler, MÖ. 2500’lerden itibaren Mezopotamya sitelerine szmaya balayan ve MÖ. 2350-2150 yllar arasnda büyük bir devlet kurmay baaran Samî kökenli Akkadlar’n hâkimiyetini tanmak zorunda kalmlardr.66 Öyleyse, daha önce de belirttiimiz gibi Mezopotamya’da kurulan ilk Samî devlet, Sargon tarafndan MÖ. 2350 ylnda kurulan Akkad mparatorluudur.67 Akkad devletini kuran ve onu hemen hemen bütün Ön Asya’y kaplayan bir imparatorluk haline getiren Agade hanedannn ilk yöneticisinin ad, sonralar arken denilen, Eski Ahit’e Sargon biçiminde geçen arrum-kin’dir. Sargon kayna ile ilgili efsaneler, Sargon’un Ki ehriyle ilgili olduunu gösterir.68 Sargon’un baard iler insanüstü kabul edildii için, kökeninin de srlara büründürülmesi gerekiyordu. Böylece Sargon’un doumundan ölümüne kadar bütün hayat efsanelerle doludur. Onun doumunu anlatan efsane Tevrat’ta (Exodus II 5) Musa’ya69 ran’da Kyros’a, sonra da Roma’y kuran ikizlere mâl edilmitir.70 Baka bir inanca göre de Frat kenarndaki Azupiranu ehrinde bir bahçivan onu nehirde bularak büyütmü, yakkl bir delikanl olan Sargon’a, Tanrça tar ak olmu ve ona Sümer ve Akkad memleketlerinin hâkimiyetini vermitir. Sargon sadece yüksek kültür alannn siyasal anlamda birletirilmesiyle yetinmemitir. Sargon’un douda Elam’a, kuzeydeki da kavimlerine, Suriye ve Lübnan’a, Toroslar’a kadar Küçük Asya’ya yapt askeri seferler, onu tarihin “lk dünya hakimi” yapmtr.71 Onun bu seferlerini anlatan yazl belgeler, o dönemin Ön Asya tarihini de anlamak için önemlidir. Akkad Devleti’nin Kbrs ve Hindistan ile de ticaret balar olmutur. Ayrca Basra Körfezi’ndeki adalara kar da seferleri olduu yine bu belgelerden anlalmaktadr. Bu kaytlar onun kara ordusunun dnda denizlerde de savaacak güçte bir deniz gücüne sahip olduunu anlatmaktadr. Sargon’un Anadolu ile ticaret yapan tacirlerin istekleri dorultusunda, onlarn davas uruna savamak için bir ordu ile Anadolu’ya gittiini yine 66 E. Memi, Genel Tarih., s. 138. E.Memi, Filistinlilerin Kökeni ve Tarihi, Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi Yaynlar, Konya-1996, s.24. 68 F. Knal, a.g.e., s. 75. 69 F. Knal, a.g.e., s. 76. 70 R. Yldrm., a.g.e., s.30. 71 B. plikçiolu, Eskiça Tarihinin Ana Hatlar stanbul-1990, s. 50. 67 artamhari Metinleri’nden öreniyoruz. 72 Böylece Sargon’un üç büyük denize ulam olmas, Akkad mparatorluu’na özellikle tehlikeye açk olan Mezopotamya bölgesine bar ve güven getirmi olmaldr. Mezopotamya’daki bu yeni gücün yani Akkad mparatorluu’nun en önemli dayanak noktalar, bu devletin askeri yönden güçlü olmas, yönetim mekanizmasndaki merkeziyetçi yap ve bir tür feodâl düzen idi. Akkadl Sargon ile dünya tarihinde ortaya çkan “Dünya mparatorluu” ve “Tanr krall” kavramlar da, Eski Ön Asya’nn daha sonraki siyasal geliimine temel oluturmutur.73 Sümer kral Listesi’nden örendiimize göre ise, “Uruk silahla vuruldu. Krallk Akkad’a geçti. Hurma bahçivannn evlatl, sonra Ur-zababa’nn sakisi olan Sargon kral oldu. Akkad’ kurdu ve 56 sene idare etti.” Sargon’un gerçek adn bilmiyoruz. “Gerçek kral” anlamna gelen arru-kenu adn muhtemelen kral olduktan sonra almtr. Uruklu Lugal-Zagesi’nin III. Uruk Sülalesi’ni, kurduunu, yukarda ad geçen Urzababa’nn da IV. Ki Sülalesi krallarndan olduunu yine bu kral listesinden öreniyoruz. Böylece Sargon, Lugal-Zaggesi’nin saldrlarna kar Ki Krall’nn snrlarn korumakla ie balamtr. Lugal-Zaggesi’yi malup ederek ona bal olan Basra Körfezi ile Nippur arasndaki Ur, Uruk, Laga, Umma ve Larsa gibi önemli Sümer ehirlerini ele geçirmiti. Sargon ilk bata Ki Krall’na rakip olmam ve onu ykmamt. Tam tersine, Agade (Akkad) memleketinde yeni bir ehir kurarak buna Bab-ilim “Tanrnn Kaps” adn vermiti. Sargon’un Ki Krall’n ve kendisinin eski Beyi olan Urzababa’y nasl ne zaman ortadan kaldrd belli deildir. Ancak, Naram-Sin zamanna ait bir vesikada Akkad Devleti’nin kuruluu öyle anlatlyor: “Ecdadm arru-kennu Uruk ehrini ykt. Kililer’in hürriyetini verdi. Onlarn burun halkalarn yakt. Ayaklarndaki zinciri krd.”74 Bu rivayetlerden ortaya çkan tarihi gerçek, Sargon önce Sümerli olan Güney Mezopotamya ehirlerini ele geçirmi, sonra Ki Krall’n da ortadan kaldrarak, kuzeyin Samîleri ile güneyin Sümerleri’ni tek bir idare altnda toplamtr.75 Sargon Babilonya’da siyasi birlii saladktan sonra, kendisini “ar kiati” Ki kral = Büyük kral ilân etmiti. Arkasndan birçok seferler yapmtr. Fakat, bu seferlerin kronolojisi tam olarak bilinememektedir. Bununla birlikte, Güney Mezopotamya’nn 72 R. Yldrm., a.g.e., s.30,31. B. plikçiolu, a.g.e., s. 50. 74 F. Knal, a.g.e., s 76. 75 E. Memi, Genel Tarih., s.139. 73 corafi artlarnn gerei olarak, öncelikle Dou memleketleri ile uramtr. Çünkü, Sümer ve Babilliler’in Elam dedikleri Bat ran’n Basra Körfezi’ne yakn olan yerlerini içine alan Anan (veya Anzan) memleketi ile Sümer ehirleri arasnda, çok öncelerden beri ticari ilikiler olmutur. O dönemlerde Uzak Dou memleketlerinin (özellikle ndus medeniyetinin) eski Akdeniz medeniyetleri ile Basra Körfezi’nde birletii dikkate alnrsa, bu körfezin önemi ve Sümer ve Elam çekimesinin nedenleri kendiliinden anlalr. Akkad Devleti’nin kurulduu MÖ. 24. yüzyl’n ortalarnda Elam memleketinde de birçok küçük ehir devletleri vard. Aralarnda en güçlüsü Awan idi. Çünkü Sümer Kral Listesi’nde bir Awan sülalesinin gösterilmesi, bu sülalenin daha önceleri Sümer memleketine hâkim olduunu gösterir. Sargon’a ait vesikalardan anlaldna göre, Awan Kral Luhhian ile Warahaa (Barahsi) krallarndan halefleri gibi bahsedilir ve onlarla ittifak yapt bildirilir. Bundan dolay Sargon, Basra Körfezi’ne doudan gelebilecek her hangi bir müdahaleyi önledii gibi, memleketin ihtiyaç duyduu ta ve madeni de temin etmiti. Aslnda Sargon’un asl ünü, ilk defa onun tarafndan gerçekletirilen “Bat’nn fethi” nden sonra olmutur. Çünkü Basra Körfezi’ndeki ticaretin ah damarnn Frat nehri olduunu Sargon anlam ve bu güzergâh üzerindeki kervan konaklarn ele geçirmitir. Bir vesikada: “Frat kenarndaki Tutul ehrini zaptedince, bu ehrin tanrs Dagana kurbanlar sunduunu, bunun üzerine bu tanrnn kendisine “Mari, bla ve Yarmuti memleketlerinin hâkimiyetini Sedir ormanlarna (Amanoslar’a) ve Gümü dalarna (Toroslar’a) kadar verdiini” kaydeder. Bu ehirlerden Tutul’un Hit’in olduu yerde, yani Babil’den sonra Frat üzerindeki ilk konaklama yeri olduu anlalmtr. Hatta burada 1963 senesinde Sargon’un Zafer steline ait bir parça da bulunmutur. kinci konaklama yeri olan Mari’de (Tel Hariri) yaplan Fransz kazlar sonunda bu dönemdeki Akkad hâkimiyetinin arkeolojik delilleri meydana çkarlmtr. Yukarda ad geçen Sedir ormanlarnn Amanoslar, Gümü Dalar’nn ise Toroslar olduu konusunda bir fikir birlii vardr.76 Er Sülâleler devrine son vererek, 76 F. Knal, a.g.e., s. 77. Er Sülaleler Devri (MÖ. 2850-2350).Er Sülaleler I Devrinde (MÖ. Ca. 2850-2650), ehir tanrsnn hizmetlerini yapan, kurbanlarn ihmal edilmemesine dikkat eden “Ensiler” bir rahip-kral durumunda idiler. Fakat Er Sülaleler II Devrinde (MÖ. 2650-2550), bu rahip-krallar, artk kendilerine ait saraylarda oturan dünyevi birer kral olmulard. Bu suretle, Er Sülaleler II Devrinde (Messilim Ça) din ve devlet ilerinin birbirinden ayrld, yukarda da ifade ettiimiz gibi, dini ilerle ba rahiplerin dünya ileriyle de krallarn megul olduklar anlalyor. Fakat az sonra, Er Sülaler III Devrinin (MÖ. 2550-2350) sonlarnda yaayan (MÖ. Ca. 2375’lerde MÖ. 2350-2150 tarihleri arasnda Mezopotamya’da büyük bir imparatorluk meydana getiren Samî asll Akkadlar zamannda Mezopotamya ile Anadolu arasnda canl bir kervân ticaretinin varl, artamhari metinlerinden örenilmektedir. Bu imparatorluun kurucusu olan Sargon, Konya’nn dousundaki Acem Höyük (Puruhanda) ehrinin tüccarlar tarafndan Anadolu seferine tevik edilmi ve Sargon, buray zapt etmitir.77 Hatta bu tabletin arka yüzüne de imparatorluuna bal ülkeleri gösteren bir harita çizdirmitir. Bu haritann üzerinde memleketlerin isimleri yazl olmasna ramen, bu yerler tespit edilememitir.78 Ancak, kendi haritalarmza baktmzda, eskiça dünyasnn tanm olduu ilk büyük imparatorluun snrlar güneyde Basra körfezi kylarndan douda Elam’a, batda Akdeniz’den kuzeyde Orta Anadolu topraklarna kadar uzanyordu. Dier bir ifadeyle Msr dnda kalan bütün Ön Asya memleketleri Akkad mparatorluu snrlar içerisinde yer alyordu.79 Hatta Eski Babil devrinde kopya edilen bir vesikada Sargon’un Kaptar (Tevrat’taki Kaftor = Girit) seferinden bahsedildii ve Erken Minos III (MÖ. 2350-2100) devrinden beri Girit’te Babil’in çplak tanrça figürlerine rastland için, Sargon’un bu aday da zapt ettii ileri sürülmütür. Sargon’un Agade’de kurmu olduu imparatorluun balangç tarihi Ön Asya tarihinin dönüm noktasdr. Akkad mparatorluu’nun kuruluu ile Sümerler’in eski devri son bulmutur. Böylece Sümerler ile Samîler’in ortak eseri olan “Sümer Klasik Ça” balamtr. 80 Sonunda Sargon 56 senelik iktidar boyunca birçok baarlar elde etmitir. Dünyann ilk büyük Sömürgeci imparatorluunu kurmay baarmtr. Fakat birçok kral gibi o da zamannda takdir edilmemi ve öldükten sonra efsaneletirilmitir. Sargon’un sonunu bir Babil kroniinden öreniyoruz. Buna göre Sargon son yllarnda tanrnn gazabna uramtr. Bu yüzden ktlk isyan gibi türlü skntlarla mücadele etmek zorunda kalmt. En sonunda da bir suikaste kurban gittii rivayet edilmektedir.81 Laga kral Urukagina’nn tabletlerinden, bu iki kurulu (saray ve mabed) arasnda bir rekabet ve geçimsizliin baladn öreniyoruz. Bu devrin sonunda ise, Mezopotamya ehirleri üzerindeki egemenlik Sami Akkadlar’a geçtiinde, krallar, ba rahiplik, ba yargçlk ve ba komutanlk yetkilerini ahslarnda toplamak suretiyle monarik bir otorite kurmular, hattâ kendilerini tanrlatrmlardr. 77 E. Memi, Genel Tarih., s. 162. 78 F. Knal, a.g.e., s. 77. 79 E. Memi, Genel Tarih., s. 139. 80 . M. Günaltay, a.g.e., s. 296. 81 F. Knal, a.g.e., s. 77. 4. MANTSU VE RMU DÖNEMLER Eskiça tarihinde büyük bir imparatorluk kuran Sargon'un Rimu ve Manitusu adnda iki olu vard. Sargon oullarna büyük bir dünya devletini miras brakmt. Bu imparatorluun içinde farkl farkl kavimler yayordu. Bu kavimler Sargon’un almakta olduu vergilerin arln tayamyorlar ve bu durumdan kurtulmak istiyorlard. Gerçekten, bu büyük devleti yönetmek oldukça zordu. Çünkü bu devlet dil ve din birliinden yoksundu. Sümer Kral Listesi’nden örendiimize göre babasnn yerine önce Rimu, sonra da Manitusu geçmitir. 82 Rimu, babasnn iyice yaland bir dönemde ortaya çkan isyanlar bastrmak konusunda büyük hizmetlerde bulunmutur. Ninova'da bulunan bir vesikada Rimu’un isyan hareketine ön ayak olan Elaml Anzan kraln malup ettii ve ardndan esir ederek güne tanrsna sunulmak üzere Sppar'a gönderilmi olduu haber verilmektedir.83 Ancak, Rimu'tan sonra kendi olunun deil de, biraderinin tahta çkmas keyfiyeti, Akkadlar gibi patriarkal (baba erkil) aile gelenekleri için allm bir durum deildir. Öte yandan bu kardelere ait vesikalar, Rimu’un daha çok, imparatorluun güney ve batsndaki memleketlerle, Manitusu'nun ise kuzey ve dou ülkeleriyle uratn göstermektedir. Örnein, Rimu’a ait bir vesikada Ur, Uruk, Laga, Umma ve Kazallu ehirlerinin isyan ettiini görmekteyiz. Elam ve Waraha memleketleri de belki ayn anda ayaklanmlard. Rimu sefere kolaylk olmas için Diyala nehri yaknlarnda kendi adn verdii "DUR RMU" adndaki kaleyi yaptrmt. Böyle tehlikeli durumlarda ve böyle büyük bir devleti tek bana idare etmenin vermi olduu zorluk karsnda, Rimu yönetime kardeini de ortak etmitir. Belli bir süre (coregent olarak) birlikte idare etmeleri ve böylece memleketi paylamalar doaldr.84 K kral ünvann tayan Rimu, Tanr Enlil adna Nippur mabedine birçok vazo koydurmutur. Rimu’un, Tanr Nippur’un mihrabna kendisinin de kurundan bir heykelini koydurmu olduu anlalyor. Günümüze kadar ulaan bu heykel üzerinde iki dille yani Sümer ve Akkad dillerinde yazlm bir kitabe bulunmaktadr. Bu kitabe müterek SümerAkkad idaresinin bilinen en eski vesikasdr. Rimu Agade saraynda gizlice düzenlenen bir suikast sonucu öldürülmütür. Rimu’un yerine kardei Manitusu tahta geçmitir. 85 Elamlar’n merkezi olan Sus'da Manitusu’nun haç eklinde bir abidesi ve bronz bir heykeli bulunmutur.86 Sümer mabetlerinden birine, kendisi tarafndan bizzat koydurulan küçük heykeli, Elam bölgesinin bunun zamannda kesin olarak Akkad hâkimiyetine girmi 82 F. Knal, a.g.e., s.78 . M. Günaltay, a.g.e., s. 301. 84 F. Knal, a.g.e., s.78 85 . M. Günaltay, a.g.e., s. 301. 86 F. Knal, a.g.e., s.78 83 olduunu göstermektedir. Sus kazsnda Manitusu'ya ait farkl heykeller de bulunmutur. Ancak, bunlar buraya bizzat Akkad kral tarafndan konulmamtr. Bu heykeller, sonralar yani Elam kral utruk-Nahunte'nin Sinear' istilâ ettii sralarda Sümer-Akkad sitelerinden özenilerek Sus'a götürülmü olan eylerdir. Sus kazsnda bulunan Manitusu heykeli bu nedenle Elam'a götürülmütür. Akkad kraln oturmu olarak gösteren bu heykelin biri diyoritten dieri de mermerden yaplmtr.87 Bugün, Ninova’daki tar mabedinin Manitusu tarafndan yaptrldn bildiimiz gibi, Asur kazlarnda bulunan bir mzran da Manitusu’ya, Eski Asur devletinin "Çadrda yaayan krallar'ndan Ab'azu” tarafndan sunulduu, üzerindeki kitabeden anlalmtr. Yine, Sümer Kral Listesi’nden örendiimize göre, Rimu 9 yl, Manitusu ise 15 yl iktidarda kalmtr. Buna göre Sargon'un ölümünden sonra, tahta önce Rimu'un geçtii, ancak idari güçlükler nedeniyle sonradan imparatorluk topraklarnn iki karde arasnda paylald bilinmektedir. Fakat Rimu’un 9. iktidar ylnda bir suikast neticesinde ölmesi sonucu yerine Manitusu geçmi ve memleketin yegane hakimi olmutu. Fakat çok geçmeden o da bir suikaste kurban gidince, bu defa Akkad tahtna, Manitusu’nun olu Naram-sin geçmiti. 5. NARAM-SN DÖNEM Sargon'un haleflerinden biri olan Naram-Sin, tam anlamyla dedesine layk bir torun olmu ve onun yolunu takip etmitir. Agade’deki taht deiiklii üzerine, aralarnda Mari Ensisi Migir-Dagan’n da bulunduu güneydeki bütün Sümer ehirleri (Ur,Uruk, Nippur,Umma) Ki ehrinde ona kar bir koalisyon kurmulard. Bu vesikay, Naram-Sin zamannda Laga Ensisi olan Lugal Uumgalin raporu da dorulamaktadr. Bu srada Anadolu ehirleri de ayaklanmlard.88 Akkad devletinin kurucusu Sargon'un torunu Naram-Sin'e ait artamhari metinlerinde, ad geçen kraln Sedir ormanlarn (Amanoslar) ve Gümü Dalar’n (Toroslar) aarak Anadolu'ya girdii ve Hatti Kral Pampa'nn önderliindeki 17 ehir devletinden oluan Anadolu koalisyonuna kar savat anlatlr. 89 Hatti Kral Pampa’nn bakanlnda 17 kraldan oluan koalisyona Puruhanda, Kani (Kültepe) ve Kursaura (Konya Aksaray’) gibi ehir devletleri girmilerdi. 90 amtamhari metinlerinin Hattua arivinde ele geçirilen kopyasnn ilk 7 satr krk olup, metin, 8. satrdan itibaren öyle devam etmektedir: 8. 87 Bana kar bütün memleketler isyan ettiler. . M. Günaltay, a.g.e., s. 301. F. Knal, a.g.e., s.79 89 Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül-2003, Konya, s.16 90 F. Knal, a.g.e., s.79 88 9. GUUA kral Anmanailu, Pakki kral Bumanailu 10. Ulluwi (Ullama) kral Lupanailu, sonra ... kral .... inmipailu 11. Hatti kral Pampa, Kani kral Zipani, ..... kral Nur-Dagan 12. Amurru kral Huwaruva, Parai kral Tienki 13. Armanu kral Mudakina, Sedir dalar kral gippu 14. Larak kral Ur-larak, Nikku kral Ur-banda 15. Türki kral lu-Nail, Kuaura kral Tikinki 16. Toplam 17 kral, ki onlar savaa girdiler ve ben onlar vurdum. 17. Hurriler'e kar bütün orduyu seferber ettim ve sonra (tanrlara) arap takdim ettim. 18. O zaman savaçlarma, binlerce düman askeri hiç mukavemet etmedi. Metnin tahrip olup da okunmayan arka yüzünde, geceleyin düman karargâhna bir baskn yapld ve bu baskn sonucu onlarn yenilgiye uratld anlatlmaktadr. Ayrca ele geçirilen ganimetlerden de eksik cümleler halinde bahsedilmektedir.91 Bu ganimetler arasnda bakrdan ve gümüten yaplm olanlar çounluu oluturmaktadr.92 Sonuç olarak unu söyleyebiliriz ki, artamhari metinleri, Anadolu kökenli deil, ancak, Anadolu hakknda bilgi veren en eski yazl vesikadr. Bu metinden örendiimiz kadaryla, MÖ. 3. Binyl’n sonlarnda Anadolu'da büyük bir devlet yoktu. Ancak, her ehirde küçük bir krallk hüküm sürmekte idi. Aralarnda hâkimiyet mücadelesi yaptklarna üphe olmayan bu ehir devletleri, dtan gelen tehlikeler karsnda, içlerindeki en güçlü ehir kralnn liderlii altnda bir araya gelerek, tek bir güç halinde mücadele etmesini de biliyorlard. Gerçekten, bu vesikada da belirtildii üzere, Akkad mparatoru Naram-Sin 17 Anadolu kralnn oluturduu koalisyona kar savam ve onlar malup etmeyi baarmt.93 Netice olarak denilebilir ki, Naram-Sin'in Anadolu üzerine yapm olduu bu sefer, bir çeit keif seferidir. Akkadlar, bu ilk seferde, Anadolu'nun yeralt ve yerüstü zenginliklerini tanmaya çalmlardr. Nitekim, Ur'da bulunmu olan Akkadça bir metinde: ".... (Tanr) Nergal, kudretli Naram-Sin için yolu açt ve ona Arman', bla'y verdi ve ona Amanus'u, Sedir Dag'n ve Yukar Denizi balad " eklinde bir ifade geçmektedir. Ayn metnin dier bir yerinde ise: “O, Anamus'u Sedir Dan itaati altna ald” diye geçmektedir ki, bu ifadelerden, Akkad mparatoru Naram-Sin’in Anadolu’nun zenginliklerini çok çabuk tandn ve hiç vakit kaybetmeden Amanus bölgesini kontrolü altna ald sonucunu, çkarmak mümkündür. Belki de, artamhari metninde ad geçen Sedir Da kral 91 E. Memi, a.g.e., s. 17 E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri, s.16 93 Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül-2003, Konya, s.17 92 gippu, Naram-Sin'in, bu kadar ksa sürede, bir daha ülkesi üzerine geleceini tahmin etmemi her halde ki, müttefiklerini yardma çarmamt. Bunun sonucunda, inaatlar için son derece kaliteli sedir, servi ve imir aaçlarnn yetitii Amanus bölgesi, Akkad mparatorluu'nun hâkimiyeti altna girmiti. Gerçekten, inaatlar için gerekli temel maddelerin banda yer alan kerestenin, Mezopotamya'da mevcut olmad gerçei dikkate alnrsa, Amanus ve Sedir Dalar'nn, Mezopotamya ekonomisi için ne kadar önemli olduu, oldukça iyi anlalr. Anadolu, Amanus bölgesini Akkadlar'n lehine kaybetmekle, güneydou snrndaki güvenliini de tehlikeye sokmu oluyordu. Hakikaten, Amanus geçitleri, Akkadlar'n eline geçtii için, Mezopotamya kavimleri, diledikleri zaman Anadolu içlerine kolaylkla girebilirlerdi.94 Boazköy'de bulunan bir "artamhari" metninde anlatlan bu olaylar, Ur'da bulunan ve Naram-Sin'in Subartuya ve yüksek memlekete (Anadolu'ya) yapt seferleri anlatan baka bir Ur vesikas ile de tasdik edilmitir. Bu yazl vesikalarn yannda, Naram-Sin'in Anadolu seferlerinin arkeolojik delilleri de bulunmutur. Tel Brak kazlarnda duvarlar 11 metre kalnlndaki kalenin temellerinde, üzerlerinde Naram-Sin yazl tulalar ve Troya II tabakasnn tipik maskeli kaplarndan bulunmutur. Bundan baka Diyarbakr civarndaki Pir Hüseyin Köyü’nde Naram-Sin'e ait bir stelin parças daha bulunmutur.95 Akkad kral burada uzun sivri sakal ile görülmektedir. Ganimet olarak zamannda Sippar'dan Sus'a götürülmü Naram-Sin'e ait kymetli bir stel daha bulunmutur. Naram-Sin'in bu steli, Zagros dalar bölgesindeki Lulubi'ler üzerine yapt askeri hareketleri gösteren resimler konulmutur. Ksa bir petemala bürünmü, banda iki boynuzlu ve sivri uçlu bir mifer bulunan Naram-Sin, Lulubi'leri takiben daa trmanmaktadr. Silah olarak elinde oklarla bir yay bulunmaktadr. Balta veya mzrakla olmakla beraber, ksa gömlekli askerleri ise dank bir vaziyette yürümektedirler.96 Dedesinin izinden giden Naram-Sin, Sargon’un büyük fetihler plânn baaryla gerçekletirmitir. Tabletler üzerinde görülen kaytlar ile Omina (fal) metinlerinden Naram-Sin'in Mezopotamya’nn bütün snrlarnda mücadeleye giritii anlalmaktadr. Zamannda, Asurbanipal tarafndan diktirilmi bir kitabede Naram-Sin'in bizzat verdii bilgiye göre, 94 E. Memi, Tarih boyunca Ortadou-Anadolu likileri, s.16 F.Knal, a.g.e., s.79 96 . M. Günaltay, a.g.e., s. 304. 95 iktidara geldikten sonra Elamllar’n isyanyla karlam, isyanlar bastrm ve bunlar itaat altna almtr. 97 Naram-Sin'in Elam seferi ise bir "nâru" metninde heyecanl bir macera roman gibi anlatlmaktadr: Vücutlar Hurri kular gibi (tüylü) ve yüzleri kargaya benzeyen Umman Mandalar (Barbarlar) önce Puruhanda’y, sonra Subartu, Gutium, Elam ve nihayet Meluhha’y (ndus vadisini) 90.000 kiilik ordularyla ele geçirmilerdi. Naram-Sin bunlara kar saldrya geçmeleri için askerlerine emir veriyor ve “eer kan akarsa, onlar da bizim gibi Ölümlü insanlardr, eer kan akmazsa, onlar ebedi cinler, Enlil’in yaratklardr” diyor. Sonra bu mahluklardan 12 esir alnyor ve bunlarn kanlar akt için, Manda cenkçilerinin de kendileri gibi adem olu olduklar anlalyor. Ne var ki, meydana gelen savata Akkad ordular yeniliyor. Bunun üzerine Naram-Sin bir orakel (fal) açtryor, ancak neticenin olumsuz olmasna ramen, tekrar taaruza geçiliyor. Akkad ordusu tekrar malup oluyor. Ancak, bu srada iyilik seven Tanr Ea (Enki) ie müdahele ediyor, zaferi Naram-Sin'e nasip etmek suretiyle hikâyeyi tatl sonuçlandryor. Bu efsanede Manda cenkçileri (Barbarlar) denilen kavimlerin Gutiler olduu ve Naram-Sin'in bu istilac kabilelere kar savat anlalmaktadr. Biz burada Naram-Sin'in dou seferlerine iaret etmek istiyoruz. Naram-Sin'in Zagros dalarnda ve Elam memleketlerinde yapt savalarn arkeolojik delilleri Paikuli'den Horen üzerinden ran'a giden yol üzerindeki Tardunni kaya kabartmas ile Saripuldeki kitabeli kabartmadr. 98 Subaru'ya yani Orta Mezopotamya’ya, Zagros dalar boazlarndan inen Guti'ler ile ran dalarnn bat bölgelerini igal eden Lülübiler’e ve Med'lerin atalar olan kuzeydou Manda'larna kar savunma mecburiyetinde kalm, bütün bunlar güçlü bir ekilde baarmtr. 99 Naram-Sin'in Zagros dalarnda yaayan Lulübiler’in kral Annubani’ye kar kazand zaferi ise, sanat tarihinde yer alan mehur zafer steli ile ebedilemitir. 100 Naram-Sin'in bat bölgelerinden Amurru ve Kenan memleketlerini de istilâ ettii anlalmaktadr. Fakat, Naram- Sin'in Msr’ da zaptetmi olduu yolundaki iddialar gerçee pek uygun deildir. Akkadlar’n nüfuzlarn Suriye’ye hatta Filistin’e kadar genilettikleri bu devirlerde, sonralar Fenike adn alacak olan sahil limanlarnda ve bilhassa Sidon, (Sayda) 97 . M. Günaltay, a.g.e., s. 303. F.Knal, a.g.e., s.79 99 . M. Günaltay, a.g.e., s. 303. 100 F.Knal, a.g.e., s.79,80. 98 Tir (Sur) ve Biblos (Byblos) limanlarnda oldukça önemli ticaret faaliyetlerinde bulunduklar bilinen bir gerçektir. Kbrs’ta üzerinde Naram-Sin'in bir memuruna ait kitabeyi de içine alan bir vazo ve Amurrular’la Kenanllar tarafndan ortaklaa oluturulan bir tanrçann çplak küçük bir heykelinin bulunmas, Akkadlar döneminde Akdeniz bölgeleri ile Suriye arasnda ticari ilikilerin ilerlemi olduunu göstermektedir. Naram-Sin’e ait bir kitabenin Asur'ca kopyasnda Akkad kralnn Tibar danda Aram kral Haramatki'yi yenilgiye uratt bildirilmektedir. Aram adnn ilk defa görülmesi nedeniyle bu bilgi önemlidir.101 Böylece Naram-Sin zamannda Akkad mparatorluu’nun snrlar douda Elamdan, batda Akdeniz'e ve kuzeyde Anadolu'ya, güneyde Basra Körfezi’ne kadar uzanyordu. Bu durum Sargon zamanndaki snrlarn aynen muhafaza edildiini gösterir. Bunun üzerine Naram-Sin ilk defa dört iklim kral (ar kibratim arbaim) unvann almtr.102 Ayrca, Mezopotamya’da bir krala “tanr” niteliinin verilmesi ilk kez bu devirde ortaya çkmtr. Naram-Sin’den sonra baa geçen krallar döneminde Akkad devletinin zayflad görülmütür. Bunun nedenlerini, devletin içindeki Sümer ehir devletlerinin rahip krallarnn (Ensi) isyan etmeleri, ran’n Zagros Dalar’nda yaayan kavimlerin saldrlar ve Elamllar’n Mezopotamya’ya akn etmeleri olarak gösterebiliriz.103 Naram-Sin'in sonunu tam olarak bilmiyoruz. Kral listesine göre, yerine olu arkaliarri geçmitir. Naram-Sin zamanna ait vesikalardan örenildiine göre, Akkad imparatorluu onun zamanndan itibaren sarslmaya balamtr. Elam memleketlerinin isyan bar anlamalar ile önlenmee çallm, Anadolu ehirlerinin ayaklanmalar bunlar takip etmi, dier taraftan da kavimleri de Mezopotamya'nn zenginliklerinden faydalanmak için harekete geçmilerdi. 6. ARKAL-ARR (BNKAL-ARR) Binkali-arri çok kark ve huzursuz bir dönemde yönetimi devrald.104 Ona ait kitabelerde dedesinin muhteem ünvan görülmez. Bu durum, Naram-Sin’den sonra, imparatorluun uzak bölgelerinin geleceklerini güvence altna aldklar fikrini vermektedir.105 Nitekim tad mütevazi "Akkad kral" ünvan uzak ülkelerin elden çkm olduunu gösterir. Binkali-arri’den günümüze ulaan bir vesikada: Elamlar’n aknlarn geri püskürttüünü, Amurru ülkelerine kadar sokulan Guti kavimlerinin bakan arlak' esir 101 . M. Günaltay, a.g.e., s. 304. F.Knal, a.g.e., s.80. 103 R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir-1996, s. 31. 104 F.Knal, a.g.e., s.80. 105 . M. Günaltay, a.g.e., s. 306. 102 aldn ve Uruk'ta çkan bir ayaklanmay bastrd anlatlmaktadr. Sargon'un son zamanlarnda gördüümüz Akkad ordularnn en az üç cephede savamak zorunda kaldklar anlalyor. arkali-arri'nin 25 yl devam eden idaresinden sonra Akkad Devleti’nin içinde bulunduu kötü durumu, hiç bir ey Sümer Kral Listesi kadar açk bir ekilde ifade etmez. Listede bu kraldan sonra kim krald, kim deildi? Sorusunun cevab yazldr. Sonra da gigi, Nanum, mi, Elulu isimlerinin karsna sadece 3 rakam yazlmtr. Böylece Sümerli Kâtip bize Binkali-arri'nin ölümünü izleyen günlerde dört ahsn kendilerini kral ilân ettiklerini ve bunlar arasndaki mücadelenin üç sene sürdüünü anlatmak istemitir. Bu ahslardan hangisi tahtn meru varisi idi, bilmiyoruz. Fakat kral listesinde, Babilonya’ya bir asr kadar hâkim olduklar için Guti krallarnn isimleri de vard. Bu isimlerden, dördüncü kral argali-arri vesikalarnda ad geçen arlak, altnc kral ise Elulme’tir. Bu son isim, kark bir dönemde krallk iddia eden dört kiiden sonuncusu, yani Elulu olarak kabul edilmektedir. Fakat Guti bakannn baars geçici olmaldr, çünkü kral listesinde Elulu'dan sonra Dudu (21 sene) ve udurul (15 sene) isimleri görülür. Bu krallardan Dudu'ya ait Nppur ve Adab (Bismaye) da vesikalar bulunmutur. Bu suretle Dudu'nun Guti tehlikesini bir müddet için önledii tahmin edilebilir. Bununla beraber Akkad Devleti’nin artk sadece Akkad denilen Orta Babilonya topraklarna hâkim olduu anlalyor. Özetle söylemek gerekirse, Akkad Devleti’nin çöküünü artk hiç bir ey durduramazd. Zira yukarda da belirttiimiz üzere, tehlike çanlar yalnz Akkadlar için deil, memleket içinde yaayan Sümerler için de çalmakta idi. 106 7. AKKAD MEDENYET Akkadlar’n mensup olduu ilk Samî kavimleri (Dou Samileri), Arap yarmadasndan çkarak Orta Mezopotamya bölgesine gelmilerdir. Yüzyllarca Sümer bölgesini Sümerler’le paylam olan Akkadlar, Sümer kültürünü de benimsemilerdir. Fakat MÖ. 2350 yllarnda kendi kültürleriyle ortaya çkmlar ve Mezopotamya’ya hâkim olmulardr. Böylece Mezopotamya’da Sümer idaresi son bulmu ve Akkadlar’n kurmu olduklar devletin idaresinde Sümerler, sakin bir halk olarak yaamlardr. Akkad kültürü, kendilerine özgü kültürleriyle, Sümer kültürünün kaynamasndan olumutur. Akkad (ya da Agade) ehrinde kurulan devlet, Önasya dünyasnn dönüm 106 F.Knal, a.g.e., s.80,81. noktasdr. Artk bir site devleti olmaktan ziyade, siteden imparatorlua doru gelimi bir devlet görünümündedir.107 Fakat burada yabanc hâkimiyet altndaki Sümer memleketinin tarihine girmeden önce, Akkad Devleti’nin tarihteki önemi üzerinde durmalyz: Samîler Akkad Devleti’nin kuruluu sayesinde memleketin eski bir çok geleneini deitirmilerdi. Bir defa devletin resmi dili Akkadça olmutu. Sümerce, tpk Ortaçalar Avrupas’ndaki Latince ve Osmanl mparatorluu zamanndaki Arapça gibi, yalnz din dili olarak güneydeki Sümer ehirlerinde rahipler tarafndan kullanlyordu. Bu devirde devlet tekilat ve sosyal bünye de deimiti. 108 Ok ve yayn özellikle Samî Akkadlar tarafndan kullanldna dayanarak, Samîler’in Er Sülaleler Devri’nde Mezopotamya’ya geldikleri kabul edilmektedir. Hatta Ur’da mezar bulunan Kraliçe Puabi (eskiden ub-ad okunurdu) adnn da Samî olduu anlald gibi, Er Sülaleler Devri’ne ait kral listelerindeki isimler arasnda da Samî adlar görülür. Bundan dolaydr ki, Er Sülaleler Devri’nin kültürü Sümerlerle Samîler’in ortak maldr. Bu yüzden bu devre Sargon’dan önceki (presargonik) devirler dahi denilmektedir.109 Er Sülaleler Devri’nin mütevazi EN'likleri (veya Ensilikleri) kraln tebas olan valiler haline gelmilerdi. Teokratik sosyalist Sümer ehir devletlerinin mabed ekonomilerine dayanan "Nimette de, zahmette de itirak" prensibi tamamen ortadan kalkm, onun yerini ahsi mülkiyet almt. Bu yeni devirde devletin bandaki arru (kral), Er Sülaleler Devri’nin Lugalleri, Ensileri veya EN'leri gibi, tanrlarn temsilcisi deildiler, bizatihi kendileri Tanr idiler. Gerçi Sargon'u bat seferinde Tanr Dagan'a kurban sunarken görüyoruz. Fakat Naram-Sin bütün yazlarnda isminin banda Tanr determinatifi ile göründüü gibi, zafer steli üzerindeki tasvirinde de Mezopotamya sanatnda tanrlk alameti farikas olan boynuzlu taçla görünür. Böylece bir tanr-kral mefhumunun, Akkad ordusu gibi istila ordularnn morali için önemli bir faktör olduuna üphe yoktur. Tarihte ilk defa “daimi orduyu” kurmu olan Sargon, bu ordular sayesinde hemen bütün Önasya'y istilâ etmiti. Fakat Akkad Devleti’ni süratle imparatorlua yükselten âmil, hiç üphesiz Sargon'un müstesna ahsiyeti, dehas ve kabiliyeti idi. Gerçekten Sargon'un seferleri tetkik edilirse, onun büyük bir komutan olduu kadar, kuvvetli ekonomik görülere sahip bir devlet adam olduu görülür. Daha Uruk Kral Lugal Zagesi'yi bertaraf ettii zaman, Basra Körfezi’nin ticari önemini anlam ve Frat kervan 107 R. Yldrm, Uygarlk Tarihine Giri, s.53. F.Knal, a.g.e., s.81. 109 F.Knal, a.g.e., s.49. 108 yoluna hâkim olursa, devletin ekonomisinin salam temeller üzerine oturacan kavram olmaldr. Zira onun her seferinin sonunda zapt edilen ülkelerden Akkad'a getirilen mallar, servetler anlatlr. Hatta "Akkad'n lanetlenmesi" metninde bile: Gemilerin Meluhha gibi uzak ülkelerden getirdikleri mallar, Elamllar ve Subarular tarafndan çuval yüklü eeklerle Akkad'a getirilen mallardan bahsedilir. Baka bir vesikada da “Tilmun (Bahreyn adas) Magan ve Meluhha gemilerini Agade Önündeki rhtma balad" denilmektedir. mparatorluk içindeki canl ticareti bu ksa kaytlar göstermeye yeterlidir. Böylece anlalyor ki, Sargon zapt ettii ülkelere ar vergiler koyuyor ve bunlarn aynî olarak verilmesini art kouyordu. Günümüz anlayna göre, Samî Akkadlar’n kurduu bu imparatorluk, kelimenin tam anlamyla emperyalist bir idare tarz idi. Elam, Anadolu, Suriye ve Yukar Dicle bölgelerinin tabii zenginliklerini kendi devleti için sömüren dünya tarihinin bu ilk emperyalist devletinde ba kapitalist ise bizzat kral idi. Malik olduu geni topraklar saray adna ilettii gibi, hizmetlerinden memnun olduu beylerine, komutanlarna da toprak balayarak, bu topraklarn iletilmesinden de pay alyordu. Meselâ Manitusu obeliskinde krala ait 330 hektarlk büyük bir arazinin 98 kiiye satld bildiriliyor. Bu durum, bize Akkad krallarnn ahsi servetleri hakknda bir fikir verdii gibi, memlekette özel mülkiyetin icab olarak bir takm yeni zenginlerin türediini, dolaysyla da yeni halk snflarnn ortaya çktn tasavvur etmemize yarar. Halbuki Er Sülaleler Devri’nde Sümer cemiyetinde hürler ve köleler olarak sadece iki snf vard. imdi askerler, rahipler ve Azatllar diye yeni snflar domutur. Akkad imparatorluunun Mezopotamya tarihinde yapt bu reformun o zamanki dünyann dier ülkelerine de tesir ettii üphesizdi. Bilhassa Mezopotamya'da kurulan bütün devletlerin en sk temas ettikleri Elam memleketi üzerindeki etkisi olumlu sonuçlar vermitir. Gerçi Akkad istilas kadar Elam'da kendine mahsus piktografik mahiyette bir resim yazs kefedilmiti. Fakat Akkad igalinden sonra bu memlekette çivi yazs kullanlmaya balamtr. Naram-Sin'in Awan sülalesinden Hita ile yapt antlama Elamca yazld halde, bu sülalenin son kral Kutik-inuinak kitabelerini çivi yazs ve Akkad dili ile yazdryordu. Ayn ey Hurriler için de söylenebilir. Fakat Akkad krallar igal ettikleri bölgeler içinde en çok Asur bölgesinde oturan Samî halkn fikren uyanmalarna yardm etmilerdi. Bu bölge halk, Asur'u Güney Mezopotamya'dan ayran çöl yüzünden, güneyde daha Cemdet-Nasr devrinde balayan yüksek Sümer medeniyetinin nimetlerinden mahrum kalmlard. Bu itibarla bu bölgeye yaz, Akkad devrinde girmitir. Manitusu zamannda bu geri kalm ülkeleri yöneten eyhlerin bile hala "Çadrda oturan" bedeviler olduunu Korsabad Kral Listesi sayesinde öreniyoruz. Akkadlar Asur bölgesini tamamen Samîletirmeye çalmlardr, öyle ki Akkadlar çanda Gasur adn tayan Nuzi (Yorgantepe) vesikalarnda geçen ahs adlarnn çou Samî isimleridir. Üç asr sonra bu topraklarda hüküm süren I.ami-Adad, ideal kral olarak Akkad krallarn görüyor ve onlarn gelecek plânlarn taklit ediyordu.110 Akkad mparatorluu’nun Anadolu üzerindeki etkisine baktmz zaman olumlu olduunu görürüz. Çünkü o dönemlerde Anadolu’da yaayan ehir devletleri, Mezopotamya medeniyeti ile ilk defa karlayorlard. Sargon’a ait “artamhari Metinleri” nde ad geçen tüccarlar, Asur ticaret kolonileri için bir terminus anti quem saylabilir. Çünkü baka bir vesikada da Kani Kral Zipani’den bahsedilmektedir. Akkad istilas srasnda, Anadolu’da çivi yazsnn yaylmamasnn nedeni, bu memleketin kendine özgü bir resim yazs olmasndandr. Mezopotamya’da esir ticareti de yaplmaktadr. Akkadlar zamannda köleler 10-15 ekele, III. Ur Devri’nde erkek köleler 55 ekele, kadn köleler 10 ekele, Hammurabi zamannda köleler 20-25 ekele satld gibi, 6-10 ekel’den 90 ekele kadar satlan erkek köleler veya 3-5 ekelden 58,65 hatta 84 ekele satlan kadn köleler vesikalarda görülür. Hatta bir vesikada marifetli bir kölenin 120 ekele satld yazldr. 111 Ancak, Akkad imparatorluu bütün büyüklüüne, zenginliine ve ihtiamna ramen, neden büyük bir hzla çökmütür? Bu sorularn cevaplarn u ekilde sralayabiliriz: 1- mparatorluk içinde deiik unsurlarn bir arada yaamas 2- Dil ve din birliinden mahrum olunmas 3- Bal kavimlerin sk sk ayaklanmas 4- Naram-Sin zamannda hareketlenen da kavimleri ve bunlarn merkezi otoriteden yoksun olmalar Elam, Anadolu, Suriye ve Yukar Dicle bölgelerinin doal zenginliklerini kendi devleti için sömüren Eskiça ve dünya tarihinin bu ilk sömürgeci imparatorluu yukarda belirttiimiz nedenlerden dolay, MÖ. 2150’lerde Guti aknlaryla yklmtr.112 Akkad imparatorluunun bu çöküü, daha sonraki dönemlerde yaayan bilginlerin de dikkatini çekmitir. Çünkü, “Akkad’n lanetlenmesi” ad verilen bir tablet yazlmtr. Ad geçen metinde Nippurlu tarihçi, zamann görüüne göre, Akkad Devleti’nin çökmesini 110 F.Knal, a.g.e., s.82,83. Balangç noktas 111 F.Knal, a.g.e., s.154 112 Ekrem Memi, Genel Tarih, Tablet Yaynlar, 3. Bask, Konya-2002, s.139 Naram-Sin’in Nippur’daki Enlil mabedini yamalamasna balar. Ona göre, tanrlar kral Enlil, intikam almak için Guti kavimlerini dalardan indirmiti. 113 IV. BÖLÜM AMURRU (MARTU) GÖÇLER 1. YEN SÜMER DEVLET ( MÖ. 2060–1960) III. Ur Sülalesi’nin kurulmasyla Mezopotamya’da yeni bir dönem balamtr. Bu yeni dönemde Ur-Nammu ve halefleri, yabanc istilasnn halk üzerinde oluturduu tepkiden yararlanmasn bilmilerdir. Bu durum onlarn milli hislerini Sümer memleketinin siyasi birliini salama yolunda kanalize etmelerine neden olmutur. Sümerli olmay canlandrmak için ne gerekiyorsa, hepsini yapmaya çaba sarf etmilerdir. Bu yüzden, III. Ur Sülalesi’nin kurduu bu devlete “Yeni Sümer Devleti” denildii gibi, sülalenin yaad bir asrlk döneme de, Mezopotamya tarihinin “Rönesans Devri” denilmitir. Kendisini toparlayp, yeni bir yaplanma süreci balatmak isteyen bir devletin, her eyden önce, yapmas gereken ilk i, eitim-öretim sorununu çözmek olmalyd. III. Ur Sülalesi krallar bu konuda ilerleme göstermilerdir.114 Yazy kefederek dünya medeniyet tarihinde önemli bir rol oynayan Sümerler de eitim ve öretime çok önem vermilerdir. Fakat, Sümerler’de okuma-yazma ilk zamanlarda yalnzca rahiplere özgü bir sanat eklinde idi. Ancak zamanla, özellikle III. Ur Sülalesi zamannda (MÖ. 2060-1960), kâtip olarak yetitirilmesi düünülen çocuklara mabetlerde rahipler tarafndan okuma-yazma öretildiini görüyoruz. Nitekim kazlarda, üzerlerinde hece iaretleri yazl okul tabletleri bulunmutur. Örnein Nippur kazlarnda, I. Babil Sülalesi dönemine (MÖ. 1850-1550) ait 2500 adet okul tableti bulunmutur. Öte taraftan, Sümer okullarndaki eitim eklini gösteren vesikalar da vardr. Bunlara “E dubba” yani “Tablet evi” serisi denilmektedir.115 Asurbanipal kitaplndaki Sümerce metinlerin bu dönemde yazldklar veya kopya edildikleri bilinmektedir. Bundan baka bu dönemin ekonomik hayat hakknda bize bilgi veren allidagan 113 F.Knal, a.g.e., s.83. 114 F. Knal, a.g.e., s.93. E.Memi, Genel Tarih, s.167 115 arivi vardr. Nippur civarnda hayvan alm-satm yaplan bu kasabadaki bütün satlar tabletlere kaydedilmitir. Ayrca ehirde yaplan evlenme, boanma, evlatlk alma, köle alm veya satm gibi sosyal hayatla ilgili bütün iler senetlerle yapldndan, bu döneme ait binlerce iktisadi vesikalar kazlarda çkarlmtr. Ayrca, bu dönemin bürokratik idare sistemi gerei, III. Ur Sülalesi krallarndan valilere, komutanlara gönderilmi mektuplar ve talimatnameler de vardr. Krallarn inaat faaliyetlerini gösteren inaat kitabeleri ise, iktidar yllarn “sene isimleri” ile göstermeleri bakmndan tarih için çok önemli vesikalardr. Bu vesikalardan yola çkarak, Yeni Sümer Devleti’nin medeniyet âlemine yapm olduu hizmetleri çok açk bir ekilde görebiliriz. Bu sülalenin kurucusu Ur-Nammu, daha önce, Uruk Kral Utuhengal’in emrinde çalan Ur valisi idi. Ur-Nammu, Laga Ensisi Namnahani’yi yenmek üzere ordusunu takviye edince, Beyi Uruk Kral Utuhengal’e kar isyan etmitir. Bu mücadele sonunda Ur’un bamszln kazanmtr. Ur-Nammu’nun icraatlar, onun küçük bir Sümer sitesinden büyük bir devlet kurduunu gösterir. Nitekim Akkad sülalesi gibi o da, büyük bir devlet kurmak istemi ve Utuhengal’i yenerek, sahip olduu bütün Sümer ehirlerini kendi hakimiyeti altna almt. Onun döneminden kalan “Kadastro tableti” ad verilen bir metin vardr. Ur-Nammu bu vesikada belli ehirlerdeki mabedlere ait tanmaz mallarn saymn yapmakta, bir nevi mabed emlâkn yeniden kayda almaktadr. Burada snrlar nehir, kanal veya mabed gibi belirli ya da doal çizgilere göre belirlenmitir. Ur-Nammu dönemindeki Yeni Sümer Devleti’nin siyasi snrlar veya en azndan yayl bu vesikada gösterilmektedir. Ancak, yer adlarnn tayin edilememesi yüzünden, devletin snrlarn tam olarak çizemiyoruz. Fakat arkeolojik kazlar neticesinde kuzeyde Tel Brak’tan, Asur bölgesi dahil olmak üzere, Basra Körfezi’ne kadar hakim olduunu arkeolojik buluntular göstermektedir. Ur-Nammu’nun orta Frat üzerindeki Mari (Tel Hariri) ehrine de hâkim olduunu, Mari Kral Apilkin'in kz Naram-Uram'n isminin anlamndan, "Urun sevgilisi", anlalmaktadr.116 Urukagina'dan üç asr sonra Ur'da yaayan Yeni Sümer Devleti’nin kurucusu UrNammu, Ur halk için yeni kanunlar hazrlamt. Bu tabletler, 1956 ylnda S.N. Kramer tarafndan stanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki tabletler koleksiyonu arasnda bulunmu ve neredilmitir. Çok iyi korunmu olan tabletin ön ve arka yüzlerinde dörder sütun olmak üzere sekiz sütun vard. Tabletin ön yüzü, uzun bir prologu (önsözü) içeriyordu. Çok bozuk olan metnin okunabilen ksmnda: "Dünya yaratldktan ve Sümer ile Ur ehrinin kaderi tayin 116 F.Knal,a.g.e.,s.94 edildikten sonra, Sümer panteonun büyük tanrlarndan Anu ve Enlil'in, Ur kral olarak Ay Tanrs Nannar' gösterdikleri, sonra Sümer'i ve Ur ehrini onun adna yönetmek için, Ay Tanrs tarafndan Ur.Nammu'nun seçildii, yeni kraln ilk iinin Ur'un aleyhine gelien Laga ehriyle savat ve Laga kral Namnahani'yi, Nannar'n kudretiyle öldürdüü ve Ur'un eski hududunu yeniden tespit ettii," anlatlmaktadr. Tabletin daha bozuk olan arka yüzünde ise, ancak 5 madde korunabilmitir. Bunlar, bizim sulh-hukuk davalar dediimiz yaralama olaylarna verilen küçük para cezalarn kapsar. Bu maddelerde cezalar hep parasaldr. 1955 ylnda Nippur'da yaplan kazlarda, Ur-Nammu kanunlarna ait üç sütunlu bir kanun tableti daha çkarlmtr. Çok bozuk olarak ele geçirilen tablette 43 madde varsa da, çou okunamayacak durumdadr. Maddelerin bir bölümünde, herhalde köleler arasndaki cinsi münasebetlere ait hükümler bildirilir. Dier bir bölümü ise, vatandalar arasnda tarla yüzünden çkan anlamazlklarla ilgili sulh-hukuk davalarna ait maddelerdir. 117 Ur-Nammu döneminden günümüze kadar ulaan arkeolojik eserlerin banda Ur ziggurat gelir. Ur kazlarnda Ay Tanrs Nannar’n mabedinin yannda harabeleri bulunan bu mabed kulesi, günümüzde restore edilmitir. Yaplan yenileme çalmas, Sümerler’in, Athena panteonunu kuran mimarlardan binlerce sene önce, abideye benzeyen mimaride, d görünüteki uyumu salamak için, yatay ve dikey hatlarn ztln bildiklerini göstermitir. Ur-Nammu’nun Ur ehrinin dnda Uruk, Nippur, Eridu, Adab ve Larsa ehirlerinde de mabedler yaptrdn sene isimlerinden öreniyoruz. Yine Ur kazlarnda ortaya çkarlan Ur-Nammu steli de çok kötü durumda ele geçmesine ramen, III. Ur Sülalesi zamanndaki tasvir sanat hakknda yeterli oranda bilgi vermektedir. Ur-Nammu'nun bütün bu büyük ileri iktidarda kald 18 seneye sdrmas zordu. Bunun içindir ki, ziggurat inas gibi, birçok imar ileri olu ulgi tarafndan tamamlanmtr.118 Sümer Kral Listesi’ne göre III. Ur Sülalesi’nin II. kral olan ulgi’nin iktidar süresi 46 yl sürmütür. Onun dönemine ait vesikalar incelendiinde ulgi’nin, sülalenin en büyük ahsiyeti olduu görülür. Babasnn kurmu olduu bu devletin yaamas için yeni bir yaplanmaya gitmitir. Akkadlar zamannda olduu gibi, krallk müessesesini tanrlatrarak kuvvetlendirmitir. Ekonomide de "Kral Guru" denilen yeni bir hacim ölçüsü çkarmt. Onun döneminde takvim sisteminin de deitiini görüyoruz. 117 118 E. Memi, a.g.e., s. 149. F.Knal, a.g.e., s.95 ulgi'nin imar sahasnda yaptklarna baktmz zaman, babasnn balatt ziggurat tamamlatm, babasna ait bir de ant-mezar yaptrmtr. Ur kazlar sonucunda bu mezar yaplar ortaya çkarlmtr. Bakent Ur ehri dnda, egemenlii altnda bulunan dier ehirlerdeki imar faaliyetleri ise hem sene isimleri ile hem de arkeolojik delillerle tespit edilebilmektedir. Ancak, bütün bu baarlarna ve kralln tanrsal gücüne ramen ulgi'nin, oullar tarafndan düzenlenen bir suikaste kurban gittii tahmin edilmektedir.119 bi-Sin tahta çkt zaman (MÖ. ca. 1975), Yeni Sümer Devleti’nin snrlarn tam olarak bilemiyoruz. Onun döneminde Asur valisi olan Kikia, Enunna valisi Kirikiri ve Mari valisi Puzur-tar balangçta Ur'a bal gibi görünmekte idiler. Ancak, ad geçenler devletin çökmesinden sonra bamszlklarn ilân etmilerdir. bi-Sin'in tahta çknn daha 3. ylnda huzursuzluklarn baladn görüyoruz. Bu döneme ait vesikalar üzerinde çalan E.O. Edzard, III.Ur Sülalesi’nin çökmesini üç sebebe balamaktadr: l) Danklk 2) Amurru göçleri 3)Babil-Elam mücadelesi Bu sebeplere ek olarak, memuriyetlerin datlmasnda kayrmalar, memleket halknn tek bir kavimden ibaret olmas gibi iç huzursuzluklar da bunlara ilave etmek gerekir. Bir defa Er Sülaleler Devri’nden beri devam eden bölgecilik zihniyeti, her ehrin yalnz kendini düünmesi, milli birlie zarar veriyordu. Akkadlar devrinden sonra bu rekabet, SümerlilikAkkadllk eklini almt. Sonralar ise Sümer ehirlerine i bulmak için gelen Amurrular da bu rekabete dahil olmutu. 120 bi-sin'in 25. iktidar ylnda Sima kral Hutran-temti Ur ehrine saldrm ve meydana gelen savata bi-Sin dümann eline sa olarak geçmitir. Elam ordular görülmemi bir vahetle Ur’u yamalamlar, ardndan da atee vermilerdi. 121 Özellikle, Ur mabedinde Ningale ait olan E.Nunku bölümünün nasl yaklp ykld anlatlr. Ur kazlar da metinlerin bu ifadesini tamamen dorulamtr. Ur'un ykl o zamanki dünyada büyük yanklar uyandrmtr. Çünkü birçok vesikada bu olay sene ismi olarak kullanlmtr. Bu nedenle Mezopotamya'da ilk kültür mealesini yakan Sümerler, Ur'un yklmasndan ve Yeni Sümer Devleti’nin çökmesinden 119 F.Knal, a.g.e., s.95 F.Knal, a.g.e., s.96 121 F.Knal, a.g.e., s.97 120 sonra bir daha devlet kuramayacaklard. Zaten ana dillerini kaybetmilerdi. Artk memlekette Akkadça konuuluyor ve yazlyordu. III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan, Elam'dan sonra en çok istifade eden kavimler, Amurrular olmutu. Bu ana-baba günlerinde, gittikçe büyüyen bir ç gibi, çöl çocuklar Mezopotamya ehirlerine doluyorlard. 122 2. AMURRULAR VE AMURRULAR DÖNEMNE AT KAYNAKLAR MÖ. 3. Binyl’n sonlar ile 2. Binyl’n balarnda Mezopotamya, ikinci bir Samî göç hareketine sahne olmutur. Bu göç sonunda gelenlere Martular ya da Amurrular denilmektedir. Samî dillerin dou lehçesini konuan Amurrular, Babil kentini ele geçirip I. Babil Sülalesi’ni (MÖ.1850–1550) kurmular ve kendilerinden önce Mezopotamya sitelerinde var olan Sümer kültürünü de büyük ölçüde benimsemilerdir. 123 Çöllerde göçebe bir hayat yaayan bu nomat kabileler, MÖ. 3. Binyl’n sonlarndan itibaren Mezopotamya'nn bayndr ehirlerine girmeye balamlard. Bu nedenle nüfus artm, üretici snf ayn kalrken, tüketici snf birden bire kabarmt. Bu dönemde, Mezopotamya'ya hâkim olan III. Ur Sülalesi (MÖ.2060–1960) krallar, Sümer ehirlerine Amurrular'n (Martular) girmesini önlemek için çeitli tedbirler almlard. Örnein, 4. Kral u-Sin zamannn en büyük olay, "Martu duvar" ad verilen ve Babilonya denilen Orta Mezopotamya'daki Abgal (Büyük Su) kanalndan 26 saat mesafede bir kale duvarnn yaplmasdr. III. Ur Devleti’nin üzerine çöken kara bulutlarn ilk belirtisini, bu kalenin inaasnda görmek yanl olmaz. Nitekim, III.Ur sülalesinin son kral bi-Sin'in sin ehrindeki valisi bierra, bi-Sin'e göndermi olduu bir mesajda: "Düman Martular'n ovalara indiini duydum" diyerek, tehlikeyi haber veriyordu. bi-Sin, tahtta ancak 15 yl kalabilmi (MÖ.1975-1960) ve devlet, bata Amurru göçleri olmak üzere, danklk ve Babil-Elam rekabeti yüzünden yklp gitmiti. 124 Yeni Sümer Devleti’nin çökmesindeki en önemli nedenlerinden biri de, Amurru göçleridir. Nitekim çada bir Enunna vesikasnda: “bi-Sin’in topraklar Martular tarafndan çöl haline getirildi.” denilmektedir. Martular’n rki kimliklerini tespit edebilmek için, onlarn dillerini bilmek gerekmektedir. Halbuki Martular’n dili ile yazlm hiçbir vesika yoktur. Çünkü bu kavimler kültür memleketlerine girdikten sonra, o memleketin dilini ve 122 F.Knal, a.g.e., s.98. Ekrem Memi, Genel Tarih, s. 139,140. 124 E.Memi, Filistinlilerin Kökeni ve Tarihi, Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi Yaynlar, Konya-1996, s.25 123 yazsn kullanyorlard. Ancak, vesikalarda geçen Martu tanr isimleri ile tekil edilmi, “Theophore” isimler, filolojik tetkikler için önemli malzeme olarak kullanlmaktadr. 125 Sümerce vesikalarda, "Martu" kelimesi çou kez bir rüzgâr yöntemi olarak geçer. Ya da Er Sülaleler III devrine (MÖ.ca. 2550-2350) ait tanmaz mallarn sat senetlerindeki yön ifadelerinden Martu kelimesinin, "Bat" anlamna geldii anlalmtr. Fakat daha sonraki devirlerde bu kelime, kavim ad olarak geçmeye balamtr. 126 Mesela bi-Sin’e ait bir sene isminde “Ur Kral bi-Sin’in, eskiden beri ehir bilmeyen Martular’ büyük bir kuvvetle yendii sene” denilmektedir. Burada Martular kavim ad olarak zikredilmekte ve bu kavimlerin ehirlerde oturmadklarna bilhassa iaret edilmektedir.127 Böylece, Sümerce Martu kelimesi, "Bat" anlamna geldii gibi, Martular'n da Arabistan Yarmadas’ndan çkarak ilkin Filistin-Suriye erit arazisini çölden ayran dalar üzerinden Kuzey Suriye'ye geldikleri ve oradan Büyük Frat kervan yolunu takip ederek, Mari, Terqa, Hana gibi balca kervan durak yerlerinden geçerek Mezopotamya'ya ulaan bu nomat kabilelerden bir ksm Dicle'yi takip ederek, kuzeye Asur ile Kerkük arasndaki bölgeye de varmlard. Elbetteki, daha önce Diyala bölgesini de istila etmiler, hatta bir ksm Diyala'dan öteye yani ran ve Afganistan'a kadar yayldklar gibi, III.Ur Sülalesi’nin çökmesinden sonra bilhassa Larsa hakimiyetinden sonra Deniz-eli bölgesine de yerleecekler ve burada Babil Sülalesi’ni (MÖ.1677-1308) kuracaklardr.128 Bu görüü savunanlar, Martu tanrsna yazlm bir övgü iirinde (Kasidede): “Martu tanrsnn Lapislazuliden bir dan üzerinde oturduu” kaydna ve bu tan da Afganistan’dan çktna dayanmaktadrlar. III. Ur sülalesinin son günlerine ait vesikalar ve Mari mektuplar Martu kabilelerine kar yaplan amansz mücadeleyi aksettirirler. Meselâ, I. ami-Adad Tergal Amuritler’den olduu halde, Martu bedevileri ile savat gibi, yerleik Martu boylar arasnda da savalar oluyordu. Ayn suretle Amurit asll I. Babil sülalesinin en ünlü kral Hammurabi, kendisi gibi yerleik Martu asll Larsa Kral Rim-Sin’le ve Mari Kral Zimri-Lim’le savamt.129 Martular'n Mezopotamya'ya gelmeden önceki hayatlarn anlatan baz vesikalar vardr. Örnein bir vesikada: "Onlar itaat nedir bilmiyorlard, çi et yiyorlard, bütün 125 F.Knal, Eski Mezopotamya Tarihi, s. 98 E. Memi, a.g.e., s.26. 127 F.Knal, E.M.T., s. 98 128 E. Memi, a.g.e., s.26,27. 129 F.Knal,a.g.e., s.99 126 hayat boyunca bir evi olmamt, ölen arkadan gömmüyordu. imdi ise her Martulunun bir evi var, zahiresi var" denilmektedir.130 Babiller ise Martular’a “Amurrum” diyorlard. Örnein, Akkad krallarndan Binkaliarri bir vesikasnda: “Baar dalarndaki Amurrular’a kar savatn” bildiriyordu. Bu dalarn Palmir ile Frat arasndaki Cebel Biri (Biri Dalar) olduu zannediliyor.131 Samîler ise Martular'a “Amurru” diyorlard. Martular hakkndaki bütün bu kaytlardan açkça anlalyor ki, bizim bugün bedevi, yani nomat dediimiz çöllerde yaayan kabilelere Sümerler, "Batdan gelenler" anlamna Martular ismini vermilerdi. Fakat vesikalardaki bu açkla ramen, Martular'n vatan olarak Yukar Dicle ve Zaros Dalar arasndaki amutbal memleketini gösterenler de vardr. Bunlarn iddias aslen bir Martulu olduu halde Elamca isim alm olan Kudur-Mabuk'un ünvanlar arasnda "AttaKUR.MAR.TU" ve "Atta amutbal" adlarnn bulunmasna dayanr. Aslnda bu ünvanlar, Kudur-Mabuk'un atalar tarafndan da kullanlm olmaldr. Mezopotamya tarihinde daha sonralar böyle birçok Martu kabilesinin kuzeye, güneye ve douya yerletiklerini görüyoruz. Örnein, tarihi bir Sümer ehri olan Uruk'a Amanum kabileleri yerlemiti. 132 Martu bedevileri acaba neden göçüyorlard? Bu soruyu cevaplamak için, bugünün bedevileri üzerinde yaplan etnolojik tetkiklere bakmak gerekir. Bu kabileler Akkadça Abum (baba) denilen bir eyhin idaresi altnda yayorlar ve besledikleri koyun, keçi ve develerini bir vahadan dierine otlatarak dolayorlard. Bu vaha arama veya seçme ii mevsime ve yerleik kentlerdeki Panayr zamanna ve günlerine göre ayarlanyordu. Bedeviler ihtiyaçlar olan gem, çngrak vb. her hangi bir arac hayvanlarnn ürünü karlnda bu pazarlardan temin ediyorlard. Onlar için ehir hayat dayanlmaz bir esaretti. Orada herkes hayatn kazanmak için çalmaya mecburdu. Bu artlar altnda bedevilerin ehirlere dolmalar keyfiyeti, ancak bir açlk, ktlk veya baka bir bedevi kabile tarafndan vahadan uzaklatrlma gibi bir zorunlulukla meydana geliyordu. Böylece bütün kabile göç ediyordu. Bazen de kabile eyhi, bir ehir kral ile anlayor, bütün kabilesi ücretli asker olarak o ehir kralnn emrine giriyorlard. Bunun en yakn örnei, Birinci dünya savanda Osmanl mparatorluu ile ngiliz mparatorluu mücadelesindeki Suriye savalarnda görülür. te MÖ. 3. Binyl’n sonlarnda meydana gelen Amurru = Martu göçleri yakn zamanlarda da görülen çöl bedevilerinin hareketlerinin ayn idi.133 130 E. Memi, a.g.e., s.27 F.Knal,a.g.e., s.99 132 E. Memi, a.g.e., s.27,28. 133 F. Knal, a.g.e., s. 100 131 MÖ. 3. Binyl’n sonlarna doru meydana gelen Amurru göçlerine katlan kavimler hakknda bize en iyi bilgiyi Mari mektuplar verir. Çünkü, Mari arivi vesikalarnda, Tevrat'ta da ad geçen Benyamin oullarndan "Maru amina" yani "Güney oullar" anlamna bahsedildii gibi, braniler'den de Habirular olarak söz edilir. Ayrca, Hanallar denilen baka bir kabile daha vard. Hanallar, daha ziyade ücretli askerler olarak görülürler. te, III. Ur Sülalesi’nin son zamanlarnda, bu Martu kabileleri, Güney Mezopotamya'ya dolmulard. Hatta, bi-Sin'in sin ehrindeki valisi bierra, aslen Martulu idi. bierra'nn ailesi kim bilir kaç nesil önce buraya gelmiti ki, bierra vali olabilmiti. III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonra, Mezopotamya'da yeniden ehir devletleri idaresi kurulur. Yani, her ehirde bir küçük krallk teekkül eder. Ne var ki, bu ehir devletleri Sümerli olmayp, Amurrulu idiler. Örnein Babil ehrinde I. Babil Sülalesi’ni kuran Sumuabum (MÖ. 1850), bir Amurrulu idi. Terqa'daki I. amsi-Adad'n babas lakabkabu bir Amurrulu olduu gibi, Larsa'daki Naplanum, sin'de bierra, Halep'te Yamhad krallar ve Karkam'taki Ablahanda hep Samî kökenli Amurrular'dan idiler. 134 Bu ehir krallklar iki yüzyldan fazla bir zaman içinde birbirleriyle sürekli savaacaklar ve bu yüzden de büyük bir devlet kuramayacaklard. te bundan dolaydr ki, bu ehir krallklar devrine “kinci ara devir” denilmitir. Bu ehir devletleri arasnda gerek sürekli egemen olmalar gerekse braktklar vesikalarla III. Ur Sülalesi zamanndaki kültürü yaatmalar bakmndan sin-Larsa ehirleri çok fazla varlk göstermilerdir. Bunun için III. Ur Sülalesi’nin çökmesini takip eden iki asrlk zamana sin-Larsa devri denilmitir.135 Amurru asll ehir beylerinin, (MÖ.1950-1750) yllar arasna rastlayan iki asrlk dönemde birbirleriyle yaptklar kyasya mücadeleden sonra, I. Babil Sülalesi’nin 6. Kral Hammurabi, merkezi bir devlet kurarak bu mücadeleye son vermitir. 136 3. FLSTN VE SURYE’DE AMURRULAR Amarna çanda,(MÖ. 1400-1350) Suriye ve Filistin’de birçok küçük ehir devleti kurulmutur.137 Arabistan’dan Mezopotamya’ya doru gerçekleen ilk Samî göç dalgas Amurrular’n Suriye ve Filistin’de ancak MÖ. 2500 senelerine doru görüldüünü ortaya çkarmtr. Burada ilk görünen Samîler, sonralar Mezopotamya’da I. Babil mparatorluu’nu kurmu olan Amurrular’dr. Bat Samîleri adyla da bilinen Amurrular, Sinear kültürü altnda 134 E. Memi, a.g.e., s.28,29. F. Knal, a.g.e., s.100 136 E. Memi, a.g.e., s.29. 137 E. Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, s. 110 135 bulunan bu bölgede, güneyden gelen yeni dalgalarla çoalrken, medeniyet bakmndan da ileri gitmiler ve yerli halkla karp kaynamlardr.138 Fakat, bütün Kuzey Suriye ehir devletleri gibi, Amurru Krall da, bu bölgede zamanla deien büyük bir devletin hakimiyeti altna girmitir. Yllk olarak ödedii belli bir miktar vergi karlnda iç ilerinde serbest, d ilerinde ise merkeze bal bulunuyordu.139 Suriye ve Filistin bölgesine önce Amurrular’n m yoksa Kenanllar’n mi geldikleri konusunda bilim adamlar arasnda fikir ayrl vardr. Albert Clay, Amurru’larn Kenanllar’dan önce Suriye ve Filistin’de görünmü olduu düüncesindedir. Edu Meyer ise, lehçelerini Akkadlar’dan farkl gördüü Amurrular’n Suriye’de görünülerini Akkad mparatorluu zamanna götürmektedir. Ancak, Samîler’in Filistin ve Suriye’de görünülerinin Mezopotamya’ya sokulmalarndan çok zaman sonra olduu anlalmaktadr. Suriye’ye yaylan Amurrular’dan baz boylar, douda Frat boylarna, güney-batda Msr’a kadar yaylmlardr. Amurru dalgalarnn yayldklar bölgelerde yaptklar rki etkiler birbirinden farkl olmutur. Sinear ve Msr’a sokulan dalgalar küçük olduklar için, bunlar çok kalabalk olan yerli halk arasnda karp kaynam, memleketin etnik yaps üzerinde önemli etkiler meydana getirmemilerdir. Öyle anlalyor ki Amurru dalgalar Sinear’ sadece siyasi bakmdan zayflatmtr. Oysa Suriye ve Filistin’de Amurru dalgalarnn yapm olduu tesir çok etkili ve önemli olmutur.140 Amurru Samîleri, Sinear’da I. Babil Devleti’ni (MÖ. 1850-1550) kurmulardr. Bu durum, Filistin bölgesindeki Samîler’in cesaretlerini arttrm olduundan bu bölgedeki kabileler bazen deltaya kadar sokularak Msr ehirlerini tehdit etmilerdir. Herakleopolis’deki 9. sülale Firavunlarndan Merikara oluna brakt vasiyetnamede bedevi Samîleri’nin bu çapulculuklarndan ac ac ikâyet etmektedir. Msr’n kuzeyinde Filistinliler’e kar surlar, kuvvetli engeller yapmas yolunda nasihatler vermektedir.141 braniler tarihinin bu dönemi için tek kaynak, Tevrat’n hâkimler kitabdr. Bu kitap hâkimler devrini srailoullar tarihinin bir kahramanlk devri olarak gösterir. Bu dönemde srailoullar, Aa Lotanu’nun eski halklarndan olan Amurrular ile de çarpmlardr. Büyük kahramanlklarla Kenan diyarna hâkim olmulardr.142 138 M..,Günaltay, Yakn ark Suriye ve Filistin, s.35 E. Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, s. 110 140 M..,Günaltay, Yakn ark Suriye ve Filistin, s.35 141 M..,Günaltay, a.g.e., s.50. 142 M..,Günaltay, a.g.e., s.305. 139 4. MISIR’DA AMURRULAR II. Ramses, (MÖ. 1301-1236) Kenanllar’n isyanlarn bastrdktan sonra, kuzeye doru sefer yapm ve onun savat ülkeler arasnda Amurrular da yer almtr.143 Amurru Devleti, önce Msr firavunu III. Tutmosis’in (1484-1450), sonra Mitanni krallarnn ve nihayet, gördüümüz üzere, I. uppiluliuma döneminde (MÖ.1380-1335) Hitit Devleti’nin hâkimiyeti altna girmiti. Amurru Devleti’nin Amarna çanda (1400-1350) iktidara gelen krallar Abdi- Airta ve olu Aziru’nun Amarna arivinde bulunan mektuplar, Amurru Krall’nn, yaayabilmek için nasl iki yüzlü bir politika takip etmek zorunda kaldn açkça göstermektedir. uppiluliuma, Amurru Krall’n ele geçirdii zaman Amurru Kral Aziru ile bugün elimizde bulunan antlamay yapmt. Ayn ekilde II. Murili’nin, Aziru’nun olu DuppiTeup ile yapm olduu antlamadan Amurru Devleti’nin isyan etmi olduu anlalmaktadr. Yine bu antlamadan anlaldna göre, Murili zamannda da Amurru Krall, Kinza (Kade) ve Nuhae memleketleri ile birlikte iki defa isyan etmi ise de, Murili, bunlar yeniden itaat altna almay baarmt. Muvattali döneminde, Amurru Devleti’nin tekrar entrikalar çevirmee balad anlalyor. Çünkü, IV. Tuthalya’nn Amurru Kral tarmuva ile yapt antlamada da “Babas Penteina’nn Msr tarafna geçmesi üzerine Msr ve Hitit Devletleri’nin harp ettikleri” bildirilmektedir.144 Neticede, iki büyük devlet arasnda tampon bir devlet olan Amurru, bir tarafa ihanet etmesi ile savan sonucunda etkili olmutur.145 Fenike sahillerindeki ehirlerin bir ksm yine Amurru kuvvetleri tarafndan ele geçirilmilerdir. Bu nedenle Msr hakimiyeti buralarda zayflamtr. te bu sralarda, Biblos kral ve dier beyler, Msr’dan yardm istemilerse de, Kral Akheneton (IV.Amenofis) gerçek anlamda bir yardmda bulunamamtr. Tel-el-Amarna’da, Fenike beylerinin yardm taleplerini bildiren mektuplar da bulunmutur. 146 5. BABLLLER Daha önce de belirttiimiz gibi, MÖ. 3. Binyl’n sonlar ile 2. Binyl’n balarnda Mezopotamya, kinci bir Samî göç hareketine sahne olmutur. Bu göç hareketiyle gelenlere Martular ya da Amurrular denilmektedir.147 143 Afetinan, Msr Tarih ve Medeniyeti, 2. Bask, TTK Yaynlar, Ankara-1987, s. 139 E. Memi, Eskiça Türkiye Tarihi, s. 111 145 Afetinan, a.g.e., s. 115 146 Afetinan, a.g.e., s. 135 147 E. Memi, Genel Tarih, s.139. 144 Amurrular, uzun yllar Sümer ve Akkad hâkimiyetinde kalarak, aylkl asker, içi ve tacir olarak çaltlar, daha sonra Akkad ilinde toplandlar ve buradaki Samîler’le birletiler.148 Samî dillerin dou lehçesini konuan Amurrular, Babil kentini ele geçirip I. Babil Sülâlesi’ni (MÖ. 1850-1550) kurmular ve kendilerinden önce Mezopotamya sitelerinde mevcut olan Sümer kültürünü de büyük ölçüde benimsemilerdir. Bu sülâlenin ünlü kanunlaryla tannan altnc kral Hammurabi (MÖ. 1750'lerde), Sümer kentlerini ve Akkad ülkelerini tek bir yönetim altnda birletirmitir. Hammurabi'nin kurduu bu yeni düzenin, teokratik bir devlet olmaktan çok dünyevî bir devlet olduu genellikle kabul görmektedir. Bu devlet, Akkad mparatorluu gibi büyük bir dünya devleti olmayp, memurlarn yönetimine dayal milli bir devlettir. Babil kenti, devletin bakenti yaplm ve bundan sonra kurulan Babil devletlerinin de merkezi olmutur.149 Hammurabi dönemi, Eski Babil'in doruk noktas olmutur. Bu dönemde, Sümer, Akkad, Elam, Gutiler ve Amurrular'n bir araya gelmeleri sonucu oluan rklar karmnda, küçük bir aznlk durumuna düen Sümerler, zamanla Samîler içerisinde eriyip gitmilerdir. yi bir komutan ve idareci olan Hammurabi bütün gücüyle Mezopotamya'y Samîletirdi. Babil kültürünü Mezopotamya kültürü durumuna getiren bu kraln döneminde görülen siyasal ve sosyal alandaki çalmalarla ilgili yazl belgelerin çokluu bilimsel açdan geni bir bilgi birikimi salamaktadr.150 Hammurabi, Mari bölgeleri ile Asur ili de dahil olmak üzere bütün Subaru'yu, Elam', aa denizden Amurru’ya ve yukar denize kadar olan ülkeleri ele geçirmiti. Büyük Akkad Devleti’ni yeniden canlandrmt. Bu büyük baar kendisine Sümer-Akkad kral, dört iklim hükümdar, cihan imparatoru gibi ünvanlar kazandrmtr. Hammurabi, sonralar bunlara ek olarak Martu Addas yani Amurru atas ünvann da ald. Amurrular’n bütün Sinear'a hâkim olmalar, büyük tarihi sonuçlara neden oldu. Sümerler, Akkadlar, ElamIar, Guti'ler gibi çeitli kavimleri barndran Sinear, yeni gelen Amurru dalgalar ile çeitli rklarn karmasna neden oldu. Burada tarihin tanm olduu eski medeniyeti kuran Sümerlerle bu medeniyete benzeyen Akkadlar, Elamlar ve Gutiler, yar bedevi, hain, yrtc, yamac ve bilhassa mütevazi bir devletin kark ve çeitli özelliklerine sahip olan Amurrular’n hakimiyeti altna dümülerdi. Eski bir kültüre sahip ve medeni kanunlara uymaya alkn olan Sinear Siteleri’nin yar bedevî bir halkn hükmü altna girmesi, beraberinde u sonuçlar getirdi: 148 R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.35 E. Memi, Genel Tarih, s.140. 150 R. Yldrm, a.g.e., s.35 149 1- Sümerler’le Akkad'lar arasnda binlerce seneden beri devam eden rekabet ortadan kalkt. 2- Aznlkta kalan medeni Sümer milliyeti, Sami dalgalar içinde kayboldu. stilaclarn zulümlerine dayanamayan Sümerlerden bir ksm da vatanlarn terk ederek, etrafa daldlar. Geride kalanlar ise çounluk içinde pek bir varlk gösteremediler ve zamanla onlara benzemeye baladlar. 3- Binlerce senelik bir medeniyet meydana getirmi olan bu kavim, böylelikle tarih sahnesinden çekilmi oldu. Ancak, manen asrlarca varln sürdürdü. Öteden beri Sümer-Akkad ili Kalde adyla anlan Sinear da bu zamandan sonra Amurrular’n payitahtyla ilikili olarak Babilistan adn ald. Hammurabi, bütün Sinear' Samîletirmek için çok çalt. Sümer-Akkad illerindeki eski siteler, Babil’in karsnda fazla direnemediler. Bütün bu ehirlerin güzellikleri Babil’de topland. Yani Babil bakent oldu. Babil halknn kalabalkl, mabetlerinin, saraylarnn görkemi ile yakn arkn en güzel ehri oldu.151 MÖ. 18. Yüzyl’da Sümer ve Akkad’ birletiren I. Babil Devleti Samî rktan olduu için, kralln resmi dili de Akkadça oldu.152 Bu siyasi yeniliin derin anlamn anlatabilmek için, dini sahada da bir inklâp yapld. Sami Akkad'lar devrinde bile muhteem mevkiini koruyabilen Sümer'lerin Enlil’i, imparatorluk tapna olmak mevkiinden düürüldü. Ona ait an'anevî ayrcalklar Babil tapna Marduk'a verildi. Bu dini inklâp siyasî inklâptan daha önemliydi. Akkad krallarndan Sargon ve Naram-Sin bile buna cesaret edememitir. Kendilerine hükümdarlk tacn bahedenin Enlil olduunu ve onun vekili sfat ile saltanat sürdüklerini ilân etmeye mecbur kalmlard. Fakat Sinear üzerinde büyük bir otoriteye sahip olan ve bu gücüne güvenen Hammurabi, böyle bir eye gerek görmemitir. Sümer-Akkad unsurlar ile beraber Enlil'i de iktidardan atmtr. Hammurabi döneminde Amurru mparatorluu’nun snrlar, Sargon devrindeki Akkad Devleti snrlaryla ayn idi. Amurrular Sümer, Akkad ve Elam illerini klç kullanarak almlard. Fakat Suriye ile Filistin'e hâkim olmak için silahl gücünü kullanmaya mecbur kalmadlar. Bu bölgede çounluu oluturan rktalar, bir art göstermeksizin Babil kraln tandlar. Hammurabi, ran Dalar’ndan Suriye ötelerine kadar uzanan geni bir bölgeye hükmediyordu. Bu imparatorluun merkezi Sinear'd. Amurrular buraya da kuvvetle güç kullanarak hâkim olmulard. Fakat imparatorluun devam için, Sinear'n çeitli unsurlarna, 151 152 . M. Günaltay, Yakn ark Elam ve Mezopotamya, s. 513,515 E. Memi, Genel Tarih, s.169 askerî kudrete dayanarak hâkim olmak yeterli deildi. Zamanla bu güç yok olabilirdi. Sürekli bir egemenlii salamak için, memlekette idari birlii de gerçekletirmek gerekirdi. Bu yüzden, kuvvetli bir kültüre sahip olan ve belirli kanunlara uymaya alkn bulunan medeni ehirlilerle, hâkim unsuru tekil eden yar medeni Amurrular’n sosyal, hukuki ve medeni durumlarn telif ve tanzim, memurlarn vazifelerini dikkatli bir itina ile yapmalarn temin etmek gerekiyordu. Hammurabi'nin bu ihtiyaçlar pek güzel anlam olduu görülüyor. Tarih bize Hammurabi’yi, iyi bir kumandan, kudretli bir tekilâtç, güçlü bir idare adam olarak tantmaktadr. Son zamanlarda gün yüzüne çkarlan idari mektuplar ile kanun mecellesi bu hususlara iaret etmektedir. Elam hükümdarlarndan utruk-nahhunte, Mezopotamya'y istilâ ettii zaman, yama edilen mallar arasnda bu ta da Sippar’dan (imdiki Abu Habbe) alarak Sus'a götürmütür. Tan yükseklii 2,25 metredir. Sütunun üstünde tanr ama ile Hammurabi'nin tasvirlerine de yer verilmitir. Bu tasvirde oturmakta olan güne tanrs ama’n, kanun kitabn, ayakta duran Hammurabi'ye verdii görülmektedir. Eski devirlerin çok kymetli bir abidesi olan bu tan küçük bir bölümü eksik olmakla beraber, dier yerleri tamamdr. Ta üzerinde 16’s önde tasvirlerin altnda, 28’i arkada olmak üzere yukardan aa ilenmi 44 yaz sütunu vardr. Hammurabi kanunu, Eski Sümer Siteleri’nde uygulanan yasalarn bir karmdr. Hammurabi, ilmi bir sistem dairesinde olmamakla beraber, bunlar bir araya toplam ve ayrmtr. Hammurabi, Sümerler’in çok iyi kavrad idari, toplumsal, hukuki ve askeri kurallar, yasalar yeni duruma uyum salayacak, yeni ihtiyaçlara cevap verecek bir ekilde toplamak kudretini göstermi bir devlet adamdr. Hammurabi mensup olduu I. Babil Devleti’nin kurulmasndan çok önce, Sümer sitelerinde ve özellikle Larsa'da, Ur'da ayn kanunlarn, ayn kurallarn mevcut olduu ve uyguland bugün anlalan ve bilinen bir gerçektir. Larsa, Uruk, ve Ur krallarnn Hammurabi’nin mektuplar ile kanunlarna temel olan fermanlar, bugün elimizdedir. Eski Sümerler’e ait olan kanunlar ise iki farkl dilde yazl olarak Asurbanipal’n mehur kütüphanesinde bulunmutur. Hammurabi, Sümerler’in önceden beri uygulanmakta olan idari temellerini, yazl bulunan kanunlarn, Sümer krallarnn bu hususlara dair çkarm olduklar fermanlar toplayarak, zamanndaki durum ve ihtiyaçlar, Amurrular’n fikir ve eilimlerini de dikkate almak artyla kanun kitabn hazrlamtr. Hammurabi bu kitaba ilâhi bir deer vermeyi ihmal etmemi, onu tanr ama’a atfetmitir. Sümer kanunlar, toplumsal seviyeleri, gelenekleri, eilimleri ile hak ve hukuku bir olan tek bir unsura mahsustu. Aslnda Hammurabi devrinde, Sinear çeitli unsurlara mensup ve farkl seviyede bulunan kavimlerden olumaktadr. Buna ramen, Hammurabi bu unsurlar için hiçbir ayrcalk tanmamtr. Daha dorusu bunlar ayrt ederek her biri için ayr uygulamalar tespit etmek gücünü gösterememitir. Bütün bu çeitli gruplar homojen bir toplumsal yapya isim ve hepsi için tek bir kanun yapmtr.153 Gerçi, bu yoldaki harekette, medeniyetten biraz uzak kalm Amurru kalabaln, kültürlü Sümerler seviyesine yükseltmek, siyaseten ileri, kültürü yüksek olan Samîleri, Sami çounluk içinde eritmek amaçlanmtr. Fakat, baz eylerden arndrlm ve ihtiyaçlara daha uygun olmas gereken Hammurabi kanunlarnda bedevî Amurrular’n gelenek ve eilimlerine ait derin izler bulunmas, böyle bir amaç takip edilmi olmas ihtimalini çürütmektedir. Sümer kanunlarna oranla Hammurabi mecellesinin cezalara ait hükümlerinde görülen iddette Amurru kanunlarnn kuvvetli tesirlerini seçmemek mümkün deildir. Amurru gelenek ve görüleri yalnz kanunlarda deil, I. Babil Devleti’nin kurulmasnda da çok etkili olmutur. Hammurabi'nin kendisine bazen mabut Sin'in, bazen de Amurrular’n takdis ettii Dagarfn olu dediini, güne mabudu ama gibi (Karabalar) yani Samîler üzerine yükselmi olmas ile gururlandn görüyoruz.154 Hammurabi kanunlar, siyah diyorit tandan yaplm bir stel üzerinde yazl olarak, Sus ehri kazlarnda ele geçirilmitir. Bu stelin Sus ehri kazlarnda bulunmas, Elam kral utruk-Nahhunte'nin MÖ. 12.yüzylda Babil'i igal ettii zaman, söz konusu ta abideyi, ganimet olarak Sus'a götürmü olabilecei eklinde açklanmaktadr. Fakat son zamanlarda, Hammurabi'nin hâkim olduu bütün büyük ehirlerde bu kanunlarn yazl olduu birer stel diktirildii eklinde yeni bir yorum yaplmtr. Hammurabi kanunlar, bir prologu (önsöz) izleyen 282 kanun maddesi ile bir epilog bölümünden oluur ve bu bakmdan eski Sümer kanun yazclna uygun bir ekilde kaleme alnmtr. Louvre Müzesi'ndeki çivi yazl tabletler koleksiyonu arasnda, Hammurabi kanunlarnn prologu bir tablette yazl olarak bulunduundan, bu durum, kanunlarn uzun ve zor çalmalarn ürünü olduunu göstermektedir. Hammurabi, kanunlarnn önsözünde, kendisinin Tanr Anu ve Enlil tarafndan insanlar mutlulua kavuturmak için seçildiini u ekilde ifade etmektedir: “Hammurabi'yi, tanrlara köle olmakla ereflenen prensi, memlekette adaleti hâkim klmak, huzursuzluu ve kötülükleri kaldrmak, acizleri zorbalardan korumak için tanrlar seçtiler”. 153 154 . M. Günaltay, a.g.e., s. 517,518 . M. Günaltay, a.g.e., s.519 Akkadça olarak yazlan Hammurabi kanunlarnn prolog ve epilog bölümleri, Eski Babil edebiyatnn en mükemmel nesir örneklerinden birini tekil eder. Hatta bazlarna göre, “Eserin edebi kymeti yannda hukukî deeri gölgede kalmaktadr”. Hammurabi, kanunlarnn önsözünde ünvanlarn sayarken, “Yaratl tayin eden tayin eden Ulu Tanr Enlil, Ea'nn olu ben Hammurabi'yi, memlekette adaleti Marduk tecelli için, tanr korkusu olan ettirmem için, insanlarn üzerinde güne gibi tecelli etmem için, insanlarn bedenini rahat ettirmem için, Anu ve Enlil adm andlar. Enlil'in çard Hammurabi'yim ben” demektedir. Bu ifade tahlil edilirse, ilk defa bir “insan” ve onun refah, huzuru için çalan, onu koruyan bir “çoban kral” kavram görülür. Ünvanlarnda bile bu düünce hakimdir: “Uruk halkna bol su temin eden” O'dur. “Mari ve Tuttul halkn gözeten" O'dur. “Malku halkn skntdan koruyan” da O'dur. Böylece halk ile burjuvazi snf ilk defa bu kral zamannda karmza çkmaktadr. Yani Hammurabi, eskiden mevcut olan kanunlar sistemletirirken, birey ve toplum hukukunu ayrmak suretiyle yeni bir slahat gerçekletirmitir. Bu yüzden Hammurabi, sadece bir kanun koyucu deil, ayn zamanda büyük bir reformcudur. Dier taraftan Hammurabi, kanunlarnda ilk defa borçlar hukukunu ele almak artyla halk, burjuvaziye kar korumutur. Kanunlarnda mimarn, hekimlerin ve içinin gündeliklerini ve ücretlerini tespit etmesinin gerekçesi, yine halkn korunmas fikrinden kaynaklanr. Borçlular, alacakllara kar korunur. Borcunu veremeyen köylünün maln ve hürriyetini müsadere etmek hakk, zengin tüccarn elinden alnr. Köylüye faizsiz olarak borcunu gelecek ylda ödeme hakkn tanr. Bununla beraber Hammurabi kanunlar, Sümer kanunlar ile karlatrldnda, baz maddelerin eski Sümer kanunlarndan alnd veya hiç olmazsa eski Sümer Kanunlarnn göz önünde tutulduu görülür. Hammurabi kanunlar ile ilgili bahsi bitirmeden evvel, bu kanunlarda yer alan ceza hukuku hakknda da biraz bilgi vermenin yararl olacan düünüyoruz. Hammurabi, Martu (Ammurru) bedevilerinin, medenî ehirlerde yerlemi geleneklere uyabilmeleri için, yeni kanunlar çkarmak ihtiyacn duymutu. Bu amaçla, Mezopotamya'da mevcut eski kanunlarn hepsi gözden geçirilmi ve neticede yeni bir sistem uygulanarak bir codex (mecelle) meydana getirilmitir. Martu bedevilerini eski alkanlklarndan vazgeçirmek ve ehir hayatna altrmak amacyla, Hammurabi kanunlarnda cezalar son derece ar ve iddetlidir. Örnein mabetten bir ey çalmann cezas ölümdür (madde 6). Hrsz yakalanrsa, çald mallar fazlas ile ödetilir, vermezse ölecektir. Çalnm mala yataklk eden veya onu satn alan kimse de öldürülecektir. Çocuk çalmann (madde 14), yalanc ahitlik yapmann (madde 3), iftira etmenin (madde 1) cezas ölümdür. Bunlarn yannda, Hammurabi kanunlarnda suçlunun bileini kesmek (madde 253), hayvanla sürüklemek (madde 256), suya atmak (madde 143) gibi, ar öldürme ekilleri görülür. Bütün Sami kavim geleneklerinde görülen "talion" yani "ksasa ksas" prensibi, Hammurabi kanunlarnn da esasn tekil eder. Madde 200'de : "Eer bir adam, kendi snfndan bir adamn diini krarsa, onun da diini kracaklardr". Madde 196'da ise: "Eer bir adam, hür bir adamn gözünü kör ederse, onun da gözü çkarlr" denilmektedir. "Baarsz bir hekim, hastasnn gözünü kör ederse, hekimin elleri kesilecektir" (Madde 218) Bu maddelerde de görülecei gibi, bütün kanun paragraflar "eer" kelimesi ile balyordu. lk defa Sümer kanunlarnda görülen bu sistem, muayyen suçlar için düzenlenmi kalplardan ibarettir. Hammurabi kanunlarnn ilkel noktalarndan biri, bizim anladmz manâdaki hukuk kavram ile belediye nizamnamelerinin birbirine kartrlm olmasdr. Eskiçalarda kanun koyucular, toplumun bir tür çbanlar olan tefeciler, dolandrclar ve vicdansz kiilerle ancak kanun yoluyla savamaya çalmlardr. Bunun için, Eski Dou kanunlarnda fiyat tarifeleri, narhlar görülür. Serbest meslek dediimiz hekim, mimar vb. kiilerin ücretleri tespit edilir, kiralar dondurulurdu (madde 196,273). Ayn gerekçe ile askerlikle ilgili hükümler de Hammurabi kanunlarnda yer almtr. Çünkü, Hammurabi'nin devleti, gücünü ordudan almakta idi. Fakat, Hammurabi kanunlarnda en göze batan ey, fertlerin kanun karsnda eit olmamalardr. Bu da toplumdaki insanlarn bir takm sosyal snflara ayrlmasnn doal bir sonucu olarak kabul edilmelidir.155 Hammurabi’nin bizzat kendi tarafndan dikte ettirilmi olan birtakm mektuplar da bulunmutur. Bu mektuplar, Babil hükümdarnn fikirlerini, projelerini, o devrin idarî, içtimaî ve hukukî vaziyetini belirlemek kanun mecellesi kadar ehemmiyetlidir. Örnein, Hammurabi'nin valilerinden birine yazm olduu bu mektuplar, temeli Sümer'ler tarafndan kurulmu olan devlet tekilâtnn mahiyetini, halkn hükümete, hükümetin halka kar vazife ve sorumluluklarn, hükümdar ve memurlarnn genel hizmetlerin gerçeklemesi yolunda ne gibi eylerle megul olduklarn göstermek itibariyle tarihî büyük bir kymete haizdir.156 155 156 E. Memi, Genel Tarih, s,153-155 . M. Günaltay, a.g.e. s.519 Örnein, Hammurabi eski yerel yöneticileri ehirlerin balarndan alarak, yerine kendisine bal valiler atayp, Babil'in merkez ve taradaki yönetim birimlerinin salkl bir biçimde ileyebilmesini salayacak bürokratik kadrolar oluturdu. Devletin banda kral olarak kendisi yönetimi tek elden yürüttü. Tarihte kanunlaryla ünlü olan Hammurabi'nin bu yasalar bölgesel devletten imparatorlua geçi sürecinde, bölgelere göre deimeyen örnek bir hukuk ve yönetim anlay kurmak için yaptrd tahmin edilmektedir. Hammurabi'nin bu yasalar derlemesini MÖ. 1750'li yllarda oluturduu ileri sürülür. Bu derleme, giri, temel yasalar ve sonuç olarak üç bölümden oluur. Giri bölümünde ülke yararna yapt ileri sralayarak övünen Hammurabi, adaletli bir kral olduundan, büyük kanallar ve binalar yaptrd için halkn kendisine olan güvencim artrdndan söz eder. Kraln yargçlar da, ellerinde Hammurabi yasalaryla, ülkeye yaylmlardr. Ayrca bu yasa derlemesinden ve Hammurabi'nin valilere sk sk yazd mektuplardan anlyoruz ki, tüm ülkede mallarn pazarlardaki sat fiyatlar da belirleniyordu. Merkezi iktidarlarn tüm ülkeyi denetlemesini salayan araçlar olarak, bürokrasi, hukuk ve sabit pazar fiyatlar gelitirilmiti. 157 Fakat gerek bu mektuplarda ve gerek kanun mecellesinde görülen esaslarn Amurru Samîleri’nin içlerinden domu prensipler olduklar, I. Babil Sülâlesi devrinde orijinal yeni fikirler görülememesi, sanat hususunda da ilerleme deil, aksine bir gerileme gözlenmitir. Bu devirde dini sahada bile hiçbir orjinalite, hiçbir yaratclk görülememektedir.158 Hammurabi'den sonra iç isyanlar ve dardan gelen Kassit saldrlar yüzünden Babil, fazla uzun ömürlü olmamtr. I. Babil Devleti, Hitit Kral I. Murili tarafndan MÖ. 1550'de ortadan kaldrlm, kentin zenginlikleri yamalanm, halk Dicle boylarna sürülmütür.159 Fakat Hititler'in de bu ülkede uzun süre kalamaylarndan doan boluktan yararlanan Kaslar, Babil topraklarna hâkim oldular. 160 Eski Babil Devleti’nin yerini Kaslar aldysa da, bunlar da MÖ. 1100’lerde Asurlular tarafndan yklmlardr. Daha sonraki yüzyllarda kurulan Yeni Babil Devleti de, Yunan tarihçisi Herodotos'tan örenildiine göre, MÖ. 539 ylnda Persler tarafndan ortadan kaldrlmtr.161 157 R. Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.35,36. . M. Günaltay, a.g.e., s.519 159 E. Memi, Genel Tarih, s.140. 160 R. Yldrm, a.g.e., s.36. 161 E. Memi, Genel Tarih, s.140. 158 6. SN – LARSA DEVR III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonra (MÖ.1960) Mezopotamya'nn siyasi haritasnn tamamen deitiini görüyoruz. Akkadlarla balayan Büyük bir Cihan devleti ideali yok olmu, onun yerine, zamannda Ur’a bal bulunan hemen her ehirde küçük bir krallk kurulmutu. Belki de bu krallar, özellikle Elam kral tarafndan uygulanan "Parçala ve hükmet" kuralna göre hareket etmilerdir. Savalardaki hizmetlerine karlk valilere bamszlk verilerek, aralarnda çkacak anlamazlklardan yararlanmak düünülmütür. III. Ur Sülalesi’nin yklmasyla balayan bu dönemde, eski ve büyük ehirlerin birçou önemini kaybetmitir. Öte taraftan, eski devirde küçük bir kasaba olan baz ehirler ise önem kazanmlardr. Örnein, Er sülaleler devrinden bu yana var olduu bilinen ve III. Ur krallarna merkez olan Ur ehrinin yaklp ykldn, halkn büyük bir ksmnn baka yerlere kaçtn göz önüne getirebiliriz. Ancak, Ur ehri o dönemlerde nehir kenarnda ilek bir liman olduundan, bu devirde de önemini koruyacakt. Buna karn Ur'un kuzey batsndaki tarihi Uruk ehri ömrünü tamamlamt. Uruk daha sonra Singaid isminde bir Martu eyhinin eline geçmitir. Ancak zamanla önemini kaybetmitir. Frat ve Dicle nehirlerinin arasnda bulunan Girsu (bugünkü Telloh) ve Laga (Tel el Hiba) Umma, uruppak, K ve Adab gibi eski devirde ünlü Sümer sülalelerinin yaadklar ehirler, bu yeni devirde yldzlar parlayan sin ve Larsa ehirlerinin tebas olmulard. III. Ur sülalesinin çökmesinden sonra Mezopotamya ehirlerindeki halkta da bir deime meydana gelmiti. Memleketin en eski halk olan Sümerler, artk siyaset dünyasndan kesin olarak çekilmelerine ramen, hâlâ önemli bir kitle tekil ediyorlard. Akkadlar da Sümerlemekle beraber, kendi dillerini konuuyorlar ve yazyorlard. Elam savalarndan sonra güneyde Elam igal kuvvetlerinin bulunduuna da üphe yoktur. Elam sülalesi dönemin sonlarna doru Larsa ehrinde üslenecekti. Bütün bu etnik unsurlara imdi bir de Bat Sami bir lehçe konuan Martu (Amurru) bedevileri eklenmiti. Örnein, bu döneme adlarn veren sin ve Larsa sülalelerini kuranlar Amurru Samîleri’nden idiler. III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonraki iki asrn tarihi bu iki ehrin etrafnda meydana gelecekti. Öyle ki bu iki ehrin tarihini ayr ayr incelemeye imkân yoktur. Bu iki ehir devleti sonuna kadar birbirleriyle mücadele edeceklerdi. Bu mücadelenin iki önemli sebebi vard:162 1- Nippura hakim olmak 2- Basra körfezi ticaretini elde tutmak 162 F.Knal, a.g.e., s.103 Bunlardan Nippur'un önemi, bu ehrin Sümerlerin ba tanrs Enlil’in tapnma merkezi olmasndan ileri geliyordu. Zira halk Ba tanrnn memleketi idare etmek için istedii bir ahs seçtiine inanyordu. Krallar halkn bu inancn kendi iktidarlar için istedikleri gibi sömürüyorlard. Bunun dnda Nippur’da krallarn taç giyme merasimi yapldndan dolay, gerek bu törenler için, gerekse haç ziyaretleri için çeitli yerlerden halk bu ehre geliyordu. Böylece Nippur’un dini bakmdan olduu kadar, iktisadi bakmdan da önemi büyüktü. te bu nedenle sin ve Larsa krallar da III. Ur Sülalesi’nin meru varisinin kendileri olduu iddiasyla, Nippur’a hâkim olmak istiyorlard. Özetle söylemek gerekirse, Nippur hadisesi iç politikada bir prestij meselesi idi. Basra körfezi ticaretine gelince, sin ehri için bu tamamen hayati bir öneme sahipti. Bu devrin ekonomisine canllk kazandran Larsa iktisadi vesikalarnn tetkiki göstermitir ki, III. Ur Sülalesi zamannda, (MÖ. 2060-1960) Elam (ran) memleketi ile cereyan eden ticari rekabet, sonralar da ayn ekilde sin ve Larsa krallklar arasnda devam etmitir. Ne var ki bu dönemde Elam’ Larsa krall temsil edecektir. sin krall ise Mari’li bir Martu olan bierra tarafndan kurulmasna ramen, Yeni Sümer Devleti’nin yerini alacakt. te III. Ur sülalesinin MÖ. ca. 1960 senesinde çökmesinden Babilli Hammurabi tarafndan Mezopotamya'nn yeniden siyasi birlii kuruluncaya (MÖ. 1750) kadar geçen iki asrlk tarihe, bundan yüzden "sin-Larsa devri" ad verilmitir. Ancak, Hammurabi’nin mensup olduu I. Babil Sülalesi, Yeni Sümer Devleti’nin yklmasndan tam bir asr sonra kurulacaktr. Babil ehrinin MÖ. 1950-1850 arasndaki tarihi henüz karanlktr. Ancak MÖ. 19. Yüzyl’n ilk yarsnda Babil, Asur, Mari ehirlerinde Amurit kökenli sülalelerin kurulmasyla birlikte Mezopotamya medeniyetine Samî kavimler de damgalarn basacaklard. sin-Larsa dönemi boyunca her iki ehirde de sülale deimeleri olduunu göreceiz. Ancak, buna ramen bu iki ehir arasndaki çekime sürekli devam edecektir. Bu ard arda meydana gelen savalar memleketin ekonomisini ve insan gücünü sürekli olarak zayflatyordu. Bu durumdan, gözü daima Mezopotamya'nn bereketli topraklarnda olan Elam devleti yararlanacakt.163 Bu devrin vesikalarna gelince, sin-Larsa devrinin vesikalar ile Yeni Sümer Devleti vesikalar arasnda nitelik açsndan baz farklar vardr. Bunlar yeni devrin getirdii sosyal reformlarn, yeni ekonomik artlarn doal sonucu idi: Yeni Sümer Devleti, dier eski Sümer devletleri gibi, devletçilik esasna dayanan teokratik bir sosyalizm ile idare ediliyordu. Bu sistemin gerei olarak, III. Ur sülalesi Dönemi’nin ekonomik vesikalar arasnda arazi veya 163 F.Knal, a.g.e., s.104 gayri menkul satna dair bir vesika bulunmamtr. Buna kar sin-Larsa döneminde tarla, çayr, mera gibi tanmaz mallarn alnp satldn, kiraya verildiini, miras brakldn gösteren yüzlerce vesika vardr. sin-Larsa dönemi ekonomik vesikalar devlet ekonomisi yerine, özel mülkiyet ekonomisinin baladn gösteriyordu. Bunun sonucu olarak Larsa'da birçok senet, kontrat, makbuz gibi iktisadi hayat yanstan vesikalar bulunmutur. III. Ur Sülalesi zamannda gümüle ödenen d ticaret veya ithalata ait tek bir vesika bulunmad halde, bu yeni devirde gümüle ödenmi bir d ticaretin varl tespit edilmitir. Öte yandan Larsa iktisadi vesikalar Larsa'da yaayan halkn sosyal durumu hakknda da bizi aydnlatmaktadr. Özel mülkiyet ekonomisinin yaratt artlarn doal sonucunda, büyük ehirlerde küçük bir zümrenin zenginletii, halkn büyük ksmnn darlk içinde bulunduu görülüyor. Bu yüzden, sin krallar halkn borçlarnn affedildiine dair fermanlar çkaryorlard. Halbuki III. Ur sülalesi zamannda bu tür vesikaya rastlanmaz, Her ne kadar bir sin arivi henüz bulunmam ise de, vesikalar üzerindeki tarihlemelerden böyle bir devlet arivinin varl anlalyor. a) sin Krall Bugünkü an-Bahriyat harabelerinde bulunan bu krallk, bi-Sin’in sin valisi olan bierra tarafndan kurulmutu. bierra, bi-Sin'in 13. senesinden itibaren vesikalar kendi adna tarihlemeye baladna göre, bamszln MÖ. 1971 senesinde ilan etmiti. Larsa valisi Naplanum ise bi-Sin'in 8. idare ylnda isyan etmiti. Gerçi bu iki eski valinin Elam savalar srasndaki davranlar belli deildir. Ancak, pasif kalmalar bile, dümana yardm saylrd. Elam kral savatan sonra Ur'da yeterli miktarda bir igal kuvveti brakarak, kendisi memleketine dönmü olmaldr. Çünkü, sin kral bierra, savatan be sene sonra Ur ehrini Elamllar’dan geri almt. Kral listesine göre bierra 32 sene idare ettikten sonra MÖ. 1939’da yerine olu uiluu (MÖ.1939-1929) geçmiti. Onun olu ddin-Dagan (MÖ.l929-1909) ve torunu meDagan (MÖ.1909-1890) da sin'in snrlarn kuzeye doru geniletmeye çalmlardr. Örnein, ddin-Dagan’n Der ehrini ele geçirdiini bir sene ismiyle biliyoruz. me-Dagan’n Nippur’a da hâkim olduunu, Nippurlular’ askerlik görevinden ve vergiden affeden fermanndan anlamaktayz. me-Dagan zamannda (MÖ. 1909-1890) sin Krall’nn çok zor günler geçirdii, kraln bunlara kar baz sosyal tedbirler ald anlalyor. Ancak, bu yenilik giriimi her halde bir sonuç vermemiti. Çünkü, olu ve halefi Lipit-tar (MÖ. 1890-1879) tarafndan III. Ur sülalesinin kurucusu Ur-Nammu döneminden itibaren yürürlükte olan kanunlar kaldrlm ve yeni kanunlar çkarlmt.164 Ur-Nammu’dan iki yüzyl sonra165 ve Hammurabi'den yaklak olarak 150 yl önce sin Sülalesi’nin 5. kral Lipit-tar, sin'de baz yenilikler yaplmasn gerekli görmü ve yeni kanunlar çkarmt. Yedi tablet üzerine yazlan bu kanunlar, Lipit-itar ve sülalesi Samî kökenli olduklar halde, Sümerce olarak yazlmt. Çünkü, son Sümer devleti olan III. Ur Sülalesi daha yeni çökmü olduu için, halkn büyük çounluu hâlâ Sümerli olmu olmaldr. Lipit-tar kanunlar, 1947 ylnda R. Steel tarafndan bulunmu ve neredilmitir.166 Lipit-tar bu kanunlarda büyük tanrlar olan Anu ve Enlil’in özellikle kendisini, memlekete adaleti getirmesi, ikâyetçileri sürmesi, dümanlarn ve isyanclar silah gücüyle sindirmesi, Sümer ve Akkadlar’a iyi bir yaam getirmesi için memleketin prensliine seçtiklerini öünerek söylüyor.167 Önce, Lipit-tar'a ait bir kaside olduu zannedilen tabletin, bu kanunlarn prolog ksm olduu anlalmtr. Bu prolog genel olarak, Ur-Nammu kanunlarnn prologunun hemen hemen aynsdr. Tek farkl yan, sadece kii ve yer adlardr. Gerçekten, söz konusu kanunlarn prolog ksmnda u ifadeler yer almaktadr: "Tanrlar babas büyük Anu ve memleketin kral Enlil, kaderleri tayin eden bey, Anu'nun KIZI Nin-sinna'ya ....onun parlak aln ... ve ... için... onlar Sümer ve Akkad kralln ona verdikleri zaman, onun ehri sin'de Anu tarafndan iyi idare yerletirildi. Anu ve Enlil, Lipit-îtar', akll çoban, memlekette adaleti kurmak, ikâyetleri durdurmak, Sümer'e ve Akkad'a huzur getirmek için çardlar. Onun ismi Nunammir tarafndan söylenmitir. Sonra ben Lipit-tar, Nippur'un mütevaz Çoban, Ur'un Yiit çiftçisi, Eridu'yu terketmeyen, U-ruk'un yakkl beyi, sin kral, Sümer ve Akkad'n kral, nanna'nn houna gittim. Enlil'in emrini dinleyerek Sümer ve Akkad'a adaleti yerletirdim. Nippur'un, Ur'un, sin'in ve Sümer ve Akkad'n kzlarnn, oullarnn hürriyetlerini saladm. Onlar, esirliin boyunlarna yükledii boyunduruktan kurtardm........ uyarak babay çocuklarnn sahibi yaptm. Babann evine ve biraderin evine ...... tim. Ben Lipit-tar, Enlil'in olu, babann evine ve biraderin evine .......getirdim." 164 F. Knal, a.g.e., s. 106 S. N. Kramer, Çeviren Muazzez lmiye Ç, Tarih Sümer’de Balar, TTK Yaynlar, s.87 166 E. Memi, Genel Tarih, s.150 167 S. N. Kramer, a.g.e., s.87 165 Lipit-tar kanunlarnn epilog ksm da, bütün Eski Dou krallarnn ölümlerinden sonra eserlerini korumak için sndklar muayyen dua ve beddua formüllerini tayordu: “UTU'nun yüksek emirlerine uygun olarak Sümer ve Akkad'n gerçek adalete bal kalmalarn saladm. Gerçekten ben Lipit-tar, Enlil'in olu, dümanl ve ayaklanmalar Enlil'in emriyle ortadan kaldrdm. Alamalar, szlamalar ve yalar dindirdim. Hak ve adaletin yaamasn saladm. Sümerler'e ve Akkadlar'a mutluluk Setirdim. Sümer'e ve Akkad'a mutluluu yerletirdikten sonra bu ta diktim. Bu taa zarar vermeyenin, eserime hasar vermeyenin, yazlarn silmeyenin, üzerine kendi adn yazmayann ömrü uzun olsun, Ekur'da yükselsin, Enlil'in parlak aln onu küçümsemesin. Fakat, taa zarar verene, eserimi bozana, kaidesine girene, üzerine kendi adn yazana lanet olsun. Bu lanet, onun yerine de bakasn koyacaktr." Lipit-itar kanunlarnn maddelerine baktmzda ise, ilk üç maddesi, tabletin ba taraf krk olduu için eksiktir. Mevcut 37 madde konularna göre öyle ayrlr: 4-5. maddeler : Gemi kiralama 7- 11. maddeler : Gayrimenkul (tarla) mülkiyeti ve kiralamas 12-14. maddeler : Köle mülkiyeti 15-17. maddeler : Amme hukuku 18-19. maddeler : Vergi ihmâli suçu 20-33. maddeler : Aile hukuku ve adoption (evlatlk alma) 34-37. maddeler: Hayvan kiras Lipit-tar kanunlarnn Sümerce yazlm olmasn dini sebeplere balayan bilginler vardr. Ancak asl nedeni, sin-Larsa devrinde Sümerce'nin artk yaz dili olmaktan çkmas ve sadece rahiplerin anlad ve kulland bir din dili (liturjik dil) olmasdr. Nitekim, ayn dönemde Enunna (Tel Asmar) ehrinde çkarlan kanunlar da Akkadça yazlmtr. 168 Fakat sin Sülalesi’nin bu büyük ahsiyeti, idaresinin 11. senesinde rakibi Larsa kral Gungunum'un saldrsna uramtr. Bunun sonucunda sadece tahtn deil, belki de hayatn da kaybetmiti.169 b) Larsa Krall Bu döneme adn veren ehirlerden ikincisi Larsa'nn, Sen Kreh harabeleri olduu Loftus tarafndan kefedilmiti. Sonra Andre Parrot da Larsa'nn mehur güne mabedinin (E.Babbar) yerini doru olarak bulmu ve Larsa'da ilk sistemli kazlar 1932/33 senelerinde 168 169 E. Memi, a.g.e., s.150-151 F. Knal, a.g.e., s.106. Andre Parrot yapmtr. Yeni Babil krallarndan Nabonid'in tamir ettirdii Larsa Ziggurat ve Larsa kral Nur-Adad’n saraynn temelleri bu kazlarda ortaya çkarlmtr. Bu arada 200 parça tablet de bulunmutur. Bir kral listesinde (WB 62) Tufandan önceki be sülale arasnda Larsa'nn ad geçiyordu. Nitekim Larsa kazlarnda Cemdet-Nasr devri tabakalarnda bulunan piktografik tabletlerde Larsa ad "doan bir güne" resmi ile gösteriliyordu. Daha sonra Er sülaleler III devrinde Laga kral Eannatum, Akbabalar stelinde güne tanrsnn mabedi E.Babbar'a bir boa kurban ettiini bildirir (SAKI20). Lugalzagesi de kitabesinde "Babbar'n sevgili ehrini (Larsa)'y su ile sevindirdiini", yani Larsa'ya kanal açtrdn söyler (SAKÎ 15). Böylece Larsa'nn varl Sümer tarihinin balarndan itibaren biliniyor. Ancak, bu eski ehir en parlak çan III. Ur Sülalesi’nin yklmasndan sonra yaamtr. Çünkü, Mezopotamya tarihinde bir devre (M.Ö.1950-1750) onun ve rakibi sin ehrinin ad verilmitir. III. Ur Sülalesi’nin son kral bi-Sin zamannda Larsa valisi olan Naplanum isyan eden valilerin birincisi idi. Larsa kral listesinde onun halefleri olarak gösterilen Emisum, Samum ve Zabaia haklarnda ise hiçbir bilgiye sahip deiliz. Fakat Larsa krallarndan Zabaia'nn olu olan Gungunuma Larsa krallnn gerçek kurucusu denilebilir. Çünkü, dört selefi hakknda hiç bir ey bilinmedii halde, onun idare yllarna ait sene isimleri vardr. Hatta Larsa’nn dnda Sus, Ur ve Enunna’da da vesikalar onun adyla tarihlenmitir. Fakat, bu vesikalardaki olaylar tarih srasna göre düzenlemek gerekir. Bu sene isimleriyle Gungunum’un idaresinin ilk yllarnda Anan’a sefer ettiini biliyoruz. Öte taraftan Ur kazlarnda bulunan bir kitabede: “Sümer ve Akkad’n kral meDagan'n kz, ba rahibe Enannatum'un Ur kral Gungunum’un can için bu adan yapld” bildirilmektedir. sin kralnn kz, Larsa kralnn hayat için acaba niye kurban sunar? Öyle anlalyor ki, Lipit-tar, babas me-Dagan’n Ba rahibe yapt kz kardeini görevinden affederek kendi kzn ba rahibe tayin etmiti. Bunun üzerine eski ba rahibe düman ehrin kral Gungunum'un yardmn istemekten çekinmemiti. Ur ehrini ele geçirmek için frsat bekleyen Gungunum Ur üzerine yürümü, buna engel olmak isteyen Lipit-tar’ da malup ederek sin'i ele geçirmiti. Lipit-tar’n akbeti hakknda bilgimiz yoktur. Fakat, sin Krall’na Ur-Ninurta isminde birisini tayin etmesi sonunda bierra sülalesi sona ermi oluyordu.170 170 F. Knal, a.g.e., s.106,107. c) sin’de Ur Ninurta Sülalesi Lipit-tar’a kral listesinde 11 sene verildiine göre, Gungunum sin’i MÖ. ca. 1879 senesinde ele geçirmi olmaldr. Sus’ta bulunan bir tablet Gungunum’un 16. yl tarihini tadna göre, Larsa kralnn Elam seferi dört sene sonra (MÖ. 1875) yaplmtr. Olaylarn bu sras dahi Gungunum'un ileri görülü bir komutan olduunu gösterir. Dorudan doruya sin’e hücum etmemi, sin’in bütün manevi kuvvetini ve erefini temsil eden Ur ehrini ilk hedef olarak almtr. Ur’u ele geçirmekle de III. Ur Sülalesi’nin meru varisinin Larsa sülalesi olduunu ispat ettikten ve ordusunu yeteri kadar takviye ettikten sonra uzak ve zor olan Elam seferine çkmt. Dier taraftan Enunna (Tel Asmar) arivi vesikalar arasnda Enunna kral Azuzu’ya, bir vesikada "Kunkunum’un adam" denilmektedir. Bu da Gungunum’un Diyala bölgesinden geçerek Elama gittiine bir delil olabilir. Böylece Gungunum’un 27 senelik idaresi döneminde (MÖ. 1902-1875) Larsa Devleti, kuzeyde Babil’in kaps saylan Malgum’dan Basra Körfezi’ne ve douda Sus’a kadar snrlarn geniletmiti. Onun sin tahtna oturttuu Ur-Ninurta (MÖ. 1879-1851) ile yeni bir sülale i bana gelmiti. Ur-Ninurta Larsa kralnn adam olduunu hafzalardan unutturmak için, batan baa ahsna ait övgülerle dolu üç kaside yazdrmt. Bunlarda kendisine "Ur, Uruk ve Eridu'nun hakimi" ünvann vermektedir. Ur ve hatta özellikle sin üzerinde fiilen Gungunum’un hâkim olduunu bildiimiz için, bu sfatlarn bo bir övünmeden baka bir deeri yoktur. Bununla birlikte Ur-Ninurta'ya çivi yazs hukuku tarihinde seçkin bir mevki verilmitir. Çünkü, onun döneminden kalan birçok kopyalar bulunan bir tablette "Susan kadn" davasndan dolay Nippur halk meclisinin ald bir "Yasa Karar"’ndan bahsedilmektedir. Yine Ur-Ninurta’ya ait bir sene isminden de onun Nippurlu vatandalara, vergiden muaf olduklarna dair bir ayrcalk gösterdiini öreniyoruz. Her iki vesikann da Nippurla ilgili olan bu kaytlardan Ur-Ninurtan’n Nippur’a hâkim olmasyla yorumlanamaz düüncesindeyiz. Çünkü Gungunum hayatta olduu sürece, sadece onun izni ile Nippur’la ilgili bir karar alnabilirdi. Herhalde Gungunum Nippurlular’a eski sin krallarndan meDagan’n verdii ayrcalklarn kendisi tarafndan da esirgenmediini göstermek için, UrNinurta’ya böyle bir karar aldrm olmaldr. Burada Ur-Ninurta'nn Gungunum'un ölümünden sonra Nippur’a hâkim olmas da düünülemez. Çünkü Ur-Ninurta, Nippur’u geri almak için, Gungunum’un ölümünden sonra, yerine geçen olu Abisare'ye harp ilân etmitir. Fakat, bu savata malup olmu, bir sene sonrada, belki de yenilgisi nedeniyle öldürülmütür. Ancak Ur-Ninurta'nn olu Bur-Sin (MÖ. ca. 1851-1830) Larsa kral Abisare’den hem babasnn intikamn, hem de Nippur’u almay baarmt. Ancak, Abisare'nin olu Sumu-El, idaresinin 4. ylnda sin'e ait baz topraklar aldktan sonra, kuzeye doru yürüyerek Ki’i de ele geçirmi, Larsa'nn surlarn yeniden yaptrmt. Fakat Ki'te bulunan bir tablette "Kazallu’nun tahrip edildii ve Larsa ordusunun vurulduu sene" tarihinden Sumu-El'in baarsnn geçici olduu anlalmtr. Eski büyük K ehrinde bu dönemde güçlü bir krallk bulunmad ve Babil'den sadece 25 km. uzakta olduu için, Larsa kralna kar savaan ve onu yenilgiye uratan bu kuvvetli kraln I. Babil Sülalesi’nin kurucusu Sumu-Abum olduu zannedilmektedir.171 Sumu-la El'in sinli çadan kesin olarak bilmiyoruz. Ancak, bu ahs Bur-Sin olabilir. Onun olu Lipit-Enlil’in (MÖ. 1830-1825) be senelik idaresinden hiç birey bilmiyoruz. Fakat sin kral Lipit-Enlil’in olu rra-mitti zamannda Nippur’un tekrar sin hâkimiyetine geçtiini bir sene isminden anlyoruz. Ancak, bu kraln 7. senesinde meydana gelen garip bir olayla sin’de sülale yine deimiti. Akitu denilen Ylba bayramlarnda idari makam sahipleri, yerlerini geçici olarak bakasna brakrlard. rra-imitti de kendi yerine bahçvan Enlil-Bani'yi tahta oturtmutu. rra-imitti’nin ölende çok scak bir yemei yerken ölmesi üzerine, Enlil-Bani tahtn meru varisi saylm ve kral olmutu. Fakat sin Kral Listesi’nde rra-imitti ile Enlil-Bani ( MÖ. ca l818–1794) arasnda 6 ay idare süresi verilen Tappia isimli bir ahs ad geçtiinden, rra-imitti’nin ölümünün bir takm karklklara yol açt, fakat Enlil-Bani’nin iktidarda kalmay baard anlalmaktadr. Enlil-Bani tanrlarn bu lütfuna teekkür olarak sin vatandalarna vergiden muafiyet ayrcal vermiti. Enlil-Bani dönemine ait vesikalar, bu kraln bir takm sosyal reformlar yaptn gösterir. Bunlardan birisinde "Enlil-Bani’nin sin’de ve Nippur’da adaleti yeniden salad" bir dierinde "Arpa mahsulünden sarayn almakta olduu 1/5 hissesinin 1/10’a indirdii ve Mukenular’n (Sosyal bir snf) ayda 4 gün angaryada çaltrlaca" bildirilmektedir. Alnan bu tedbirler bize sin’de halkn huzursuz olduunu gösterir. Hemen hemen bütün krallar kendi adaletinden söz etmek lüzumunu duymaktadr. Bu yeni reformlarn ne derece uygulandn, ne netice verdiini kontrol edebilecek vesikalar yoktur. Sadece Sümer Kral Listesi Enlil-Bani'den sonraki sin krallar için üçer dörder senelik idare süresi gösteriyor. Bu, memlekette siyasi istikrarn olmadn gösteriyor. Fakat bütün bu elverisiz duruma ramen, sin-Larsa ehirleri arasndaki rekabet ve mücadele devam etmekte 171 F. Knal, a.g.e., s.109. idi. Bu sürekli seferberlik hali devletin mali gücünü tüketiyor, her hangi bir gelir kayna salamak yoluna gidilemiyordu. Bu srada Larsa'nn durumu da sin’inkinden farkl deildi, hatta daha da kötüydü. Larsa'da kral Nur-Adad'n idaresinden itibaren felâketlerin balad görülür. Utu’ya yönelen feryatlar ehirden uzaklatran, Larsa tahtnn temelini salamlatran ve Larsa'nn dalm halkn yeniden iskân eden gibi ünvanlardan Nur-Adad zamannda Larsa'nn bir felakete urad anlalyorsa da, felaketin mahiyeti bilinemiyor. Yalnz bu kral zamannda Frat ve Dicle nehirlerinin yataklarnn deitirilmesi, halkn yeniden iskân edilmesinden bahsedilmesi, bu kral zamannda Larsa'nn büyük oranda bir su basknna urad ve bu tama neticesinde halkn büyük zararlara urad tahmin edilmektedir. Larsa kral Nur-Adad'n olu Sin-ddinam'a vesikalarda "Adaletin çoban" denilir. Gerçekten bu kral, sülalesinin en kuvvetli ahsiyeti gibi görünür. Bir defa 7 sene gibi çok ksa bir zaman idarede kald halde, onun dönemine ait pek çok vesika vardr. Bunlar sayesinde onun idaresinde Larsa Krall’nn bir kalknma hamlesi yaptn anlyoruz. Bu hamle devlet hudutlarn yeniden geniletmede kendini gösterir.172 Sin-iddinam, 4. senesinde I. Babil Sülalesi’nden Sumu-la El'in tarafszln salayarak Diyala bölgesine ve Elam’a yapt seferde, sadece Nippur’u sinliler’den almakla kalmam, Enunna kral Waraa’ya da hâkimiyetini tantm ve onu vergiye balamtr. Larsa kral Sin-iddinam dönemine ait Larsa’l memurlara arpa datlmasn gösteren listeler vardr. Bu listelerdeki bütün ehirler Larsa'ya balysalar, o zaman Larsa Krall Diyala bölgesinden sin’in topraklarna kadar uzandn kabul etmek gerekecektir. Siniddinam da, selefleri gibi, imar ve inaat ileri ile uramtr. Larsa'daki mehur Ebabbar mabedini yaptrmtr. Babas Nur-Adad zamannda deitirilen nehir yataklar yine eski haline getirilmitir. Bu suretle Larsa ehrinin nehir nakliyatndan tekrar faydalanmas salanmt. Sin-iddinam, ölüm eklini bildiimiz nadir krallardan biridir. ama mabedinin onarm srasnda üzerine düen bir tan altnda kalarak ezilmitir. Sin-iddinam'n halefleri olan Sin-eribam (5 sene) ile Siniqiam’n (5 sene) ksa süren idareleri zamannda sin’de de Zambia hüküm sürüyordu. Her iki ehir devletinin de artk sonu gelmiti. Buna ramen idareciler bu durumu görmekten uzaktlar ve hâlâ neticesiz savalarla birbirlerini ypratmakta direniyorlard. Larsa Sülalesi’nin sondan bir evvelki kral Siniqiam, sin kral Zambia ile urat srada, kuzeydeki komu Kazallu ile Elam kral Kudur Mabuk Larsa'daki olaylar dikkatle izliyorlard. Son Larsa krallarna beer senelik idare 172 F. Knal, a.g.e., s.109. süresi gösterilmesi, devlette istikrar olmadn göstermektedir. Nihayet son Larsa kral SilliAdad da tahta çkar çkmaz sin savalarna devam etmiti. Fakat bu srada Kazallu ehri, Larsa ordularnn sin savalarnda megul bulunmasndan yararlanarak Larsa üzerine yürümü ve ehri zorlanmadan igal etmiti. Fakat daha Gungunum'un Elam' istilasndan beri Larsa'dan alnacak intikam olan Elam kral Kudur-Mabuk, senelerden beri bekledii frsat Kazallu ehrine kaptrmazd. Bunun için Kudur-Mabuk ordularn süratle Larsa üzerine sevk etmi ve Larsallar’ sözde dümanlarndan kurtarmt. Fakat Kudur-Mabuk Larsa'y zapt ettikten sonra kendisi memleketine dönmü, Larsa Krall’na da olu Warad-Sin'i tayin etmiti. Böylece Larsa'da Elaml yeni bir sülale i bana gelmi oluyordu.173 d) Kudur – Mabuk Sülalesi Güney Mezopotamya'da sin-Larsa krallklarnn hâkim olduu yllarda dou komu memleket ran’daki durum hakknda Sus’ta bulunan Akkadça yazlm idari ve hukuki vesikalar bilgi vermektedir. Bu vesikalara göre, MÖ. 19. Yüzyl’da burada da bir takm küçük ehir krallklar vard. Bu ehirlerin banda Fratriarkal (Biraderahi) aileye dayanan sülaleler bulunuyordu. Bunlarn en önemlileri Elam ve Sus ile kuzey ran'daki Ansan ve Sima krallklar idi. Kendisine Ansan ve Sus kral diyen Eparti, Sima sülalesine de son vererek, memlekette siyasi birlii kurmaya gayret etmiti. Larsa'daki Gungunum sülalesine son veren Kudur-Mabuk’un bu Elam sülaleleri ile akrabal yoktur. Gerçi gerek kendisi, gerekse babas imtiilhak Elamca isimler tayorlard. Ancak, Kudur-mabuk iki oluna da Warad-Sin, Rim-Sin gibi tipik Akkadça isimler koymutu. Kendisi de "Lamutbal attas ve KUR Martu attas" ünvanlarn tayordu. Bu ünvanlar nedeniyle Kudur-Mabuk sülalesinin de Amurit kökenli olduu kabul edilmitir. Buna göre Larsa'daki yeni Elam hâkimiyeti ile yeni bir kavmin istilas söz konusu deildi, sadece sülale deimiti. Kudur-Mabuk’un Larsa Krall’na oturttuu büyük olu Warad-Sin'den kalan bir çok inaat kitabesi vardr. Bunlar Elam hâkimiyetinin Ur'a ve sin’e de amil olduunu göstermektedir. sin Kral listesi’nde Zambia'dan sonraki 13-15. krallarn Kudur-Mabuk tarafndan sin tahtna oturtulan gölge krallar olduklar kabul edilmektedir. Çünkü Kudur-Mabuk, sin’in kuzey dousunda bulunan Nippur’a da hâkim görünmektedir. Bununla birlikte bu gölge krallarndan Sin-Magir, özellikle d politikada son bir gayret gösterir. Onun Frat'n batsndaki Aktab'ta bir anbar yaptrmas ve "Babil ehrinin rehberi" denilen metinde Sin-Magir isimli bir yerden bahsedilmesi birletirilerek, bu sin kralnn 173 F. Knal, a.g.e., s.110,111. Babil'i zapt ettii ileri sürülmü ise de, bu görü bilim adamlar tarafndan pek benimsenmemitir. Warad-Sin 12. idare ylnda, daha babas yaarken ölmü ve Larsa Krall’na KudurMabuk’un küçük olu Rim-sin geçmiti. (MÖ. 1779)174 Onun tahta çkmasndan 7 sene sonra da son sin kral Damiq-iluu sin tahtna oturmutu. Bu sin kralndan kalan vesikalarda Damiq-iluu da Babil'e hâkim gibi görünmektedir. Bundan baka Babil rehberindeki ama mabedinin Damiq-iliu tarafndan yaptrld bildirilir. Ne var ki, onun Babil’e hâkim olmas bile sin'in kaderini deitirememitir. MÖ. 19. yüzyl’da Mezopotamya'da yaayan büyük devlet adamlarndan olduunu faaliyetleriyle kantlayan Larsa kral Rim-Sin, önce Uruk ehrini zapt etmi, sonra da zor anlar yaayan sin sülalesine son darbeyi vurarak sin'i Larsa krallna ilhak etmiti. Rim-Sin'e ait tarih listelerine göre, Larsa kral 20. senesinde Der ehrini, 21. ylnda da aralarnda Babipin’in de bulunduu Uruk ve müttefiklerini yenmi, 30.senesinde ise sin'i zapt ve ilhak etmitir. Rim-Sin bu son zaferi ile öylesine mutlu olmutu ki, sin zaferinden sonra bütün vesikalara "Mussa formülü" ile sin'in zaptndan u kadar sene sonra diye tarih atlmtr. Bu suretle Rim-Sin'in 30. senesinden sonra Güney Mezopotamya, tek bir kralln, Larsa ehrinin eline geçmi oluyordu. Bu, Frat kervan yoluna ve Basra Körfezi ticaretine, artk Larsa'nn hâkim olmas demekti. Fakat garip bir tesadüfle RimSin daha sin zaferinin sarholuundan kurtulamad srada, Enunna kral Naram-Sin Yukar Dicle bölgesini zapt etmi, Babil ehrinin bana da Büyük Hammurabi geçmiti. Orta Frat'taki Mari ve Terqa ehirleri de birbirleri ile çekiiyorlard. Böylece sin-Larsa devri sonunda ehir devletleri arasndaki mücadele, yerini bölgesel savalara brakacakt. Kudur-Mabuk sülalesinin asl faaliyeti kültür alannda olmutur. Mesela III. Ur sülalesi krallarnn bile yapamad Sümer resmi panteonunun listesi bu devirde düzenlenmi, Larsa kral listesi, Tufan efsanesi, Yaradl destan gibi klasik Sümer eserleri bu devirde kopya edilmi olduu gibi, yeni ve orijinal kompozisyonlar da yazlmtr. Fal kitaplar, kurban cierleri üzerindeki iaretlerin tefsirlerini ihtiva eden "Omina metinleri" Larsal kâtiplerin nasl sürekli çaltklarn gösterir. Fakat Larsa arivinin önemi, Larsa'da bulunan binlerce senet, kontrat, makbuz vs. gibi ekonomik vesikalar kapsamasndan ileri gelir. Bütün bu faaliyetler (Lipit-tar kanunu hariç) Akkad dili ile yaplmtr. Bütün bu vesikalardaki ahs isimleri Bat Samî dilini gösterir. Bu durum bize bugün halen Irak'ta torunlar yaamakta olan Bat Sami kavimlerinin Mezopotamya'da artk tamamen yerletiklerini gösterir. Tek kelime ile, çöl bedevileri kültürlü Sümerleri siyasi hayattan 174 F. Knal, a.g.e., s.111. silmilerdi. Fakat nasl galip Romallar, malup Hellas’n medeniyetini kabul etmilerse, Mezopotamya'da galip Samîler de yenik Sümerler’in medeniyetini tamamen benimsemilerdi. Hatta Martu bedevilerinden bin yl sonra yaayan Asurlular bile, unutulmu, köle durumuna dümü Sümerlerin kültür mirasna bal kalacaklard. sin-Larsa devrinde Sümer dini öylesine benimsenmiti ki, Amurru'lar kendi çöl tanrlarn terk etmi ve unutmulard. Bu devirde düzenlenen tanrlar listesinde tek bir Amurru tanrs yoktur. O dönemlerde her ey din için olduundan, Amurrular Sümerler’in dini ile birlikte kültürünü de aynen kabul etmilerdi. Fakat Kudur-Mabuk sülalesi zamannda maddi ve manevi kültür alanlarnda görülen bu yükselie ramen, Larsa Devleti neden çökmütü? Çünkü Rim-Sin zamannda I. Babil Sülalesi’nin bana Hammurabi gelmiti. Hammurabi, memleketinin kalknmasnn, Mezopotamya'nn kan damar Frat kervan yoluna bal olduunu görmü ve ihtiyar Rim-Sin'in elinden bu yolu almt.175 e) Enunna Krall sin-Larsa Devri’nde önemli ehir krallklarndan bir dieri de Enunna krall idi. Bu ehir Dicle'ye katlan Diyala nehri kenarndaki Tel Asmar’n yerinde kurulmutu. Çivi yazl vesikalarda "Warum memleketi" denilen Diyala bölgesinde Enunna (Tel Asmar) dan baka Hafaca (Tutub), çal (Nerib-tum) ve adupum (Tel Harmel) ehirleri de vard. Bu bölge harabeleri bir Amerikan ekibi tarafndan aratrlm ve kazlar yaplmtr. Bu ehirlerden Enunna ile çal’da ariv bulunmu ve bu bölgenin de Er Sülaleler Devri’nden (MÖ.28502350) beri Sümerler ve Samîler tarafndan iskân edildii anlalmtr. Fakat bu vesikalar arasnda Enunna kral soyunun taht srasn gösteren bir kral listesi bulunmad ve Sümer kral listeleri de bu bölgeyi içine almad için, Enunna sülalesi krallarnn sras modern aratrclarca düzenlenmitir. Oysa, gerek daha eski vesikalarda gerekse sin-Larsa krallarnn kitabelerinde Enunna Krall’ndan sürekli bahsedilmitir. Meselâ Akkad krallar Elam' ve Asur bölgesini içine alan imparatorluklarn kurduklar zaman, elbette Diyala bölgesini de ilhak etmilerdi. Nitekim Akkad kral Sargon'un oullarndan Rimu burada kendi adn verdii bir ehir kurmutu. Ayn suretle III. Ur Sülalesi krallar da Mezopotamya'nn siyasi birliini yeniden saladklar zaman, ulgi 30. senesinde Enunna’y ele geçirip, buraya bir vali tayin etmiti. Ur krallarndan Gimil-Sin (Suen) ve bi-Sin zamanlarnda Enunna sakkusu turia, yaptrd mabede kralnn adn vermiti. Ancak onun olu lu-ilu, babasnn yerine geçtikten sonra, 175 F. Knal, a.g.e., s.112,113. uzun seneler kâtipliini yapt bi-Sin'in 3. senesinde isyan edip, bamszln ilân etmi,"Kudretli kral, dört iklim kral" ünvann almt. Enunna vesikalar üzerindeki bir tarih formülünde ad geçen Nurahum'un lu-iluya halef olduu zannediliyor. Bir sene isminde "Kral Tipak'n Subartu'nun ban yard sene" denilerek Enunna-Asur mücadelesinin baladna iaret edilmektedir. Gerçekten Enunna tarihinde bu iki ehir arasnda sürekli savalar olmutur. Enunna krallar arasnda ilk yazl vesika brakan Bilalama’dr. Onun babas Kiri-kiri’yi, oluna hediye ettii Lapislazuli mühürle tanyoruz. Bilalama’ya ait vesikalardaki "Martunun uru (Asuru) istila ettii sene" ve "Martunun ur kral ile beraber Bilalama’ya taarruz ettii sene" gibi sene isimleri, Martu bedevilerinin Diyala bölgesine bu kral zamannda szmaya baladklarn anlatmaktadr. Bu sene isimlerinden bir bakasnda da "Martunun Bilalama'ya ur üzerindeki hakimiyeti verdii sene" denilmektedir. Bu devirde Asur'da hâkim Asur kralnn veya eyhinin ad hiç açklanmyor. Fakat Bilalama’nn Martular’la dost geçindii anlalyor. Bunun sebebi, gittikçe kuvvetlenmeye balayan Asur'a kar Bilalama’nn Martu bedevilerinin kuvvetinden faydalanmak olsa gerektir. Baka bir tarih formülünde (sene adnda) de: "Enunna sakkusu Bilalama, Martu’nun bana vurdu" deniliyor. Enunna vesikalarnda ksaca Martu denilen bu düman tanyamyoruz, çünkü bu devirde birçok ehir Martular tarafndan istila edilmiti.176 Fakat bu son tarih formülü bize Martular’n henüz Warum bölgesine yerleemediklerini gösterir. Bilalama’nn yönetimi hakknda da bu tarih formüllerinden bilgi edinilmektedir. Enunna ehrinin ba tanrs Tipaka bir mabed ile kendisine de bir saray yaptrmtr. Enunna kazlar bu sarayn yakldn göstermitir. ehrin onun ölümünden sonra yakld tahmin edilmitir. Çünkü, kül tabakalar arasnda olu arramau'ya ait vesikalar bulunduu gibi, torunu Usurawasu'ya da "Anu-Muttabilin temsilcisi" denilmektedir. Bilalama’nn sin krallarndan u-luu ve ddin-Dagan zamanlarnda yaad tahmin edilmektedir. Bilalama’nn d politikas öyle özetlenebilir: Batdan gelebilecek saldrlara kar Martular öne sürmek, doudaki Elam prensleri ile dost geçinmek. Nitekim Sus'ta bulunan bir vesika ile onun, kz Mekube’yi Sus kral Dan-Yuk-Hurati’ye verdii anlalmtr. Enunna ile Sus arasnda Puikuh dalar olduu için, ran’dan gelen veya oraya giden ticaret kervanlar Diyala Nehri yolunu takibe mecburdular. 3. Binyl’dan beri güney Mezopotamya ile ran ve Afganistan arasndaki ticari münasebetlerde bu kara yolunun kul176 F. Knal, a.g.e., s.114. lanld Ur kral mezarlarnda bulunan eserlerden anlalmtr. Böylece Bilalama bu ticaret yolunu elinde tutan Sus kral ile akrabalk kurmak suretiyle memleketinin ekonomik gelimesini salam oluyordu. Daha sonraki Enunna krallarnn Naram-Sin hariç bu politikaya daima sadk kalacaklar ve arkalarn her zaman Elam kralna dayayacaklard. Bilalama’nn olu arramau zamannda Enunna’y yakan düman, sin ve Larsa krallar olamazd. Çünkü Larsa sülalesi Gungunuma kadar hareketli bir politika gütmemitir. Gerçi, sin kral ddin-Dagan’n Der ehrini zapt ettiini biliyoruz. Halbuki Bilalama’nn torununa "Der sakkusu Amutbalin temsilcisi" denilmektedir. Bu yüzden Enunna’y yakan dümann Eski Asur kral luuma olduu tahmin edilmektedir. Fakat ileride göreceimiz üzere, Larsa tahtna Gungunum’un geçmesiyle Mezopotamya ehir devletleri arasndaki durum yine deimiti. Gungunum’un Ur'u, sin'i ve Nippur'u ilhak ettiini görmütük. Nitekim Usuravasu'nun olu Azuzuya "Kunkunum'un adam" deniliyordu. Enunna kazlar Bilalaman'n yaklm saraynn yeniden yapldn göstermitir. Bu yeni sarayn harabeleri içinde Urninmar, Urningizida gibi Sümerce isimler yazl tulalar bulunmutur. Bu krallarn kendi adlarna inaat kitabeleri yazdrmalar, Enunna’nn yeniden bamszlna kavutuunu gösterir. Daha sonra I. biq-Adad ve oullar ariya ve Belakum hakknda K vesikalarndan bilgi ediniyoruz. Enunna bu krallar zamannda K'e kadar hâkim gibi görünüyor.177 Fakat, Belakum'un halefi Waraddu zamannda Enunna krall bu defa da sin kiral Sin-ddina’mn taarruzuna uram ve böylece küçük bir krallk olmaktan kurtulamamt. Ancak I.balpiel'den itibarendir ki, Enunna ehri gelimeye balamtr. balpiel ilk defa olarak kendisine "Lugal" (kral) diyordu. Onun olu II. biq-Adad ise, Larsa Krall’ndan Rapikum (Ramadiyah) ehrini alm görünmektedir. Fakat Enunna ehri en parlak çan onun olu Naram-Sin zamannda yaamtr. Bu krala ait sene isimlerinden birinde "Kraln yemin tabletini krd sene" ad verilmesinden, onun Larsa'ya verilen vergi yemini bozduunu anlamaktayz. Çünkü Khorsabad kral listesinde de Enunnah Naram-Sin'in Asur ehrini zapt ettii, burada 4 sene oturduu, sonra yerine olu II. Eriumu brakarak memleketine döndüü bildirilmektedir. Bu suretle NaramSin'in ilk defa atalarnn politikasn terk ettiini ve batya dönük bir d politika izlediini anlyoruz. Demek ki, bu kral zamannda ekonomik artlar yön deitirmiti. Gerçekten 2. Binyl balarnda (19. yüzylda) Mezopotamya ehir devletleri Akdeniz memleketleri ile daha 177 F. Knal, a.g.e., s.114,115. sk ticari münasebetlere girmiti. Bunun sonucu olarak Frat kervan yolunun yannda Asurlu tüccarlarn takip ettikleri Dicle-Habur-Kargam-Malatya-Darende ve Kani kervan yolu da ilemeye balamt. Bu yol üzerinde bulunan Ninive, Çagarbazar gibi yeni ehirler bu devirde inkiaf edecekti. Naram-Sin Asurlu tüccarlarn zenginletirdii Asur ehrini zapt etmekle kalmamtr. Onun Frat'n batsndaki DUR. Balatu ve Anakkum kalelerini de aldn sene isimlerinden öreniyoruz. Fakat Naram-Sin'in son zamanlarnda orta Frat üzerindeki Mari ve Terqa ehirleri bir ölüm kalm mücadelesi yapmakta idiler. Terqa’nn zaferiyle sonuçlanan savalardan sonra, Mezopotamya tarihine yön veren ahslardan biri, I. ami-Adad, Babil'e gelmitir. Önce, Ekallatum’u, üç sene sonra da Asur'u istila ederek, buradan Naram-Sin'in olu Eriimu çkarmt. Enunna prensi bu savalar srasnda ölmü olmal ki, Enunna tahtna NaramSin'in biraderi Dadua geçmiti. Bu Enunna kral ami-Adad'a ve oullarna kar kahramanca savamtr. Fakat onun bütün gayretleri Enunna’nn ami-Adad tarafndan ilhakna mani olamamt. ami-Adad'n Enunna'y kaçnc idare ylnda aldn bilmiyoruz. Ancak, Dadua'nn olu II. balpiel 5.senesine "ami-Adad'n öldüü sene" adn vererek, Enunna için mutlu olay bir tarih olarak kullanmt. ami-Adad'n ölümünden sonra gerçekten Enunna kurtulmu, II. balpiel 9. idare ylnda ami-Adad'n oullarn yenmiti. Zira bu zaferini de "Subartu ve Hana krallarnn yenildii sene" olarak tarihlemiti. II. balpiel’den sonra yaadklar tahmin edilen Danum-Tahazi’yi Mari mektuplar ile tanyoruz. Kargame kral Aplahanda efendisi Mari kralna Enunnal adamn Qatnaya kadar ilerlediini yazyordu. Bu Enunna kral kim olursa olsun, Enunna'nn kaderi artk sona ermiti. Çünkü, bütün Mezopotamya’ya önce Asur Kral I. Sami-Adad sonra da I. Babil Sülalesi’nin mehur kral Hammurabi hakim olacakt.178 178 F. Knal, a.g.e., s.116. V. BÖLÜM ARAM GÖÇLER 1. ARAMLER’N ORTAYA ÇIKII Aramiler’in erken siyasi tarihleri hakkndaki bilgilerimiz çok az olduundan, onlarn kökenleri hakknda net bir eyler söylemek oldukça zordur; ancak hemen belirtelim ki, Aram ismi MÖ. 3. Binyln sonlar ile 2. Binyln balarna ait çiviyazl metinlerde geçmektedir. Fakat, dört yüz yllk bir zaman içerisinde onlardan ilk defa çada kitabelerde bir kavim olarak söz edildii zaman, Aramca güneybat Asya’nn müterek dili haline gelmiti. Buna ramen biz Arami dilinin konuulduu bölgenin tayininde ciddi zorluklarla kar karya kalrz, zira konuulduu yerlerde Arami dili –ve muhtemelen bu dilin ilk sahipleri- müterek bir Sami orjininden epeyce uzaklamlard.179 Biz, Aramiler’le ilk olarak Asur kral I. Tiglatpileser (MÖ. 1115-1077) zamannda Suriye Çölü’nde karlayoruz; o zamanlar onlar Asurlular tarafndan “Arami bedevileri” olarak adlandrlmlard. Bir veya iki kelimeden daha fazlasn ihtiva eden en eski kitabeler, Damascuslu (aml) Barhadad ve Hazael’e aittirler; birincisi aa yukar MÖ. 850’lere, ikincisi de MÖ. 840 ve 800 arasndaki bir zamana tarihlenir. Her iki kitabe standart bir ekilde Eski Aramca ile yazlmlardr, Hamat’dan çkarlan Zakir kitabeleri (MÖ. 750’den biraz önceye aittir) ve Halep yaknlarnda ele geçirilen Sefire antlamalar (MÖ. Ca. 750) da yine Aramca ile kaleme alnmlardr. Dier taraftan, Zincirli (Sam’al) kral Panamu’nun MÖ. 8. yüzyla tarihlenen iki uzun kitabesi, Kenanca ile benzerlikler arz eden ve “Yahudik” tabir edilen Aramca’nn bir lehçesi ile kaleme alnmlardr. Panamu’nun olu, kendi kitabelerini standart Aramca ile yazd. Bu 179 W. F. Albright, “Syria, The Philistines, and Phoenicia”, CAH II/2, chp. XXXIII, Cambridge 1975, s.529 durum nda açkça görülüyor ki, standart Aramca, esas itibariyle yerli kitabelerde ve Eski Ahit litaratüründe basitçe “Aram” denilen Damascus Krall’nn dili idi. Aramca ve MÖ. 2. Binyln daha eski Kuzeybat Sami dili arasndaki balantnn analizi açkça göstermektedir ki, Aramca’nn Gney Kenanca (Fenikece) veya Kuzey Kenanca (Ugaritçe) ya da Amorit (Amurru) dili ile köken birlii yoktur; buna ramen Kuzey Kenanca ve Amoritçe ile olan mütereklii Güney Kenanca (Fenikece) ile olan otaklndan çok daha fazladr. Harf deiiklii bakmndan da Aramca, öteki üç dilden farkldr; ni harfinin ikili ve çoul kullanmnda o, Amorit dili ile benzerlik arzeder. Fiil yaps bakmndan ise Amoritçe ile olan yaknl dier iki dile nazaran çok daha fazladr. Eski Aramca, gerek vokabüler gerekse morfoloji bakmndan Fenike dilinden kuvvetli bir ekilde etkilenmiti; ancak cümle yapsndan ve alm olduu yüzlerce kelimeden de kolaylkla görülecei üzere, MÖ. 7. yüzyldan itibaren Asur-Babil etkisi üstün gelmi görünüyor. Aramca ve branice arasnda ses bakmndan görülen yüzeysel farkllk, büyük ölçüde MÖ. 13. yüzyldan itibaren, bilinen bütün Kuzeybat Sami dillerde müterek olan aksan deiikliinden kaynaklanmtr.180 Ksaca söylemek gerekirse, linguistik durumun tetkiki, Aramca’nn Dou Suriye’de bir yerde ve Muhtemelen Geç Bronz Ça’nda orada konuulan Sutu lehçelerinden inkiaf ettii hususundaki ilk kanâatimizi dorulamaktadr. brani ve srail tradisyonuna dönersek, biz her halde mevcut olan karmak bir kabile akrabal hakknda biraz fikir sahibi oluruz. Arami soyu öylesine karm olmaldr ki, tradisyon ümitsizce deimek durumunda kalmtr. Genesis X 22-23’de Aram, Elam, Aur ve Arpakad ile birlikte belli bal Sami kavimlerden biridir; Aram’n belli bal oullar ise Uz, Hul, Geter ve Ma olarak listeye dahil edilmilerdir. Genesis X’da verilen listenin esas MÖ. 10. yüzyla kadar geriye gittiinden bu isimler oldukça ders verici olmaldrlar; aksi takdirde yalnzca Uz ve Ma bilinen isimler olurdu. Daha sonra gelen bir pasajda, Genesis XXII 20-24’de, Aram, brahim’in kardei Nahora’nn sekiz olundan biri olan Kemuel’in torunu olarak görülür. Nahor, muhtemelen Harran’n dousunda bu isimle anlan kentin kurucusu olarak bilinir; Nahor(Nahur), Mari ve baka yerlerden çkan Bronz Ça vesikalarnda sk sk geçer ve Genesis XXIV. 10’da buradan kesinlikle bir ehir olarak söz edilir. Gene ne yazk ki, sekiz isimden çou baka türlü bilinirler: Uz, ncil’de bir baka yerde tekrar ortaya çkar. Chesed, Kaldeliler’in kurucusudur; 180 W. F. Albright, a.g.e., s.530. Aramca, bazen düünüldüü gibi, dorudan doruya Amoritçe’nin bir kolu deildir, fakat daha ziyade Amoritçe ile Kuzey Arabistan’n proto-Arapça lehçeleri arasnda bir dildir. Bununla beraber, aradaki balant karmak olmaldr ve daha geç dönemlere ait Aramca Fenikece (Güney Kenanca) ve Asur-Babil (Akkadça) dillerinden kuvvetli bir ekilde etkilenmitir. Hazo ve Buz, Orta veya Dou Arabistan’da Asurca Hazu veya Buzu’dur; Betuel, Rebeka’nn tradisyonel babasdr, Nahor’un ikinci kars Reumah, Tebah’n (Orta Suriye’de Zobahl Tubikhu), Taha’n ( Damascus’un kuzeyindeki bir bölge olan Takhshu), Gaham ve Makhah (Damascus’un bat bölgesi)’n annesi olmakla ereflendirilmitir. Aram’n babas Kemuel’in ad yap bakmndan arkaiktir, fakat baka türlüsü de bilinmez. Eer biz bu farkl iki tradisyona brahim hakknda anlatlanlar ilave edersek, brahim’in ailesi Harran bölgesinin Aramileri ile yakndan alâkal gösterilir ve Deutronomik kaynak (Tensiye) brahim’den “Aramili bir göçebe” olarak söz ettinden ( Deut. XXVI 5), mesele daha karmak hale gelir. Nihayet, Amos IX, 7’de Aramiler’in kir denilen bir memleketten geldikleri gibi. Kir’den bir baka yerde Elam yaknlarnda bir bölge olarak söz edilir ki, Aramiler buraya sürgüne gönderilmilerdi. 181 Mevcut delillerden anlald kadaryla, Aramca’y asl konuanlar, MÖ. 2. Binyln 3. çeyreinde (MÖ. 1500-1250) Suriye Çölü’nün ky bölgelerinde yerlemeye balayan karmak kökenli bedevilerdi. Onlar mevcut arazileri istilâ etmek için, Asur mparatorluu’nun I. Tukiltu-Nihurta zamanndaki çöküünü müteakip Hitit ve Msr mparatorluklarnn da çökmesinin avantajn kullanarak, kabilelerden müteekkil bir konfederasyon kurmu olabilirler. Kabile mensuplar batya Suriye’ye ve douya Frat nehrinin ve kollarnn oluturduu vadilere doru sokuldular. Verimli nehir vadilerinde bulabildikleri her yere yerleerek, koyun beslemeciliinin yan sra ziraat ve muhtemelen kervan ticareti yaptlar, özellikle develerden oluan kervanlar eeklerden oluan kervanlara göre onlara olaanüstü bir avantaj salamt. Onlarn öhreti, Güney Babilonya’dan Yukar Frat’a kadar uzanan bölgede oturan öteki bedevi kabilelerin birlemesini salad ve Aramca hzla akraba lehçelerinin yerini ald. Öyle ki, önce kabile içi iletiimde ve hihayet bütün amaçlar için aramca kullanlmaya baland. Çok yakn lehçe benzerliklerinden anlaldna göre; üphesiz Aramiler, Amoritler’in (Amurrular’n) akrabalar idiler. MÖ. 8. yüzyl Babilonya’snda bile bu böyle biliniyordu; bu dönemde, Babilonya’nn bedevi Arami kabilelerinin, büyük ölçüde Aramiler tarafndan asimile edilmi Araplar olduu gösterilmitir. Deiik Samî dillerdeki, söyleni biçimlerinden görüldüü kadaryla, Aramiler’in orijinal ismi Aram idi. Bu ismin balangçta bir kii ismi mi yoksa corafi bir isim mi olduunu söyleyebilecek durumda deiliz. Daha önce ifade ettiimiz gibi, biz Aramilerle ilk kez I. Tiglatpileser zamanna ait (MÖ. 1115-1077) çada vesikalarda karlayoruz. Ad geçen Asur kral, iktidarnn 4. 181 W. F. Albright, a.g.e., s.531. ylnda (MÖ. 1112), Shuah memleketinden (Asurca’da Sukhu), Babilonya’nn kuzey batsna ve Karkam’a kadar uzanan Frat vadisinin muhtelif kesimlerindeki Arami merkezlerine hücum etti. Daha sonra Aramiler’in peini takip ederek Frat’ geçen Asur kral, Palmyrene’deki Biri Da’nn eteinde yer alan 6 ehri yakt.182 Daha sonra, tarihlenemeyen bir kitabede kral, aramili bedevileri takip etmek amacyla 28. defa Frat’ geçtiini iddia eder. Burada O, açkça belirtmektedir ki, Aramiler Tadmor (Palmyra)’dan Shuah’taki Anath’a ve hatta Babil snrndaki Rapigu’ya doru yönlendirilmilerdi. Aramiler’e kar verilen mücadele, daha sonra iktidara gelen Asur krallar zamannda da devam etti. Eer, Asur-belkala’ya ait fragmanlar halindeki neredilmemi bir metindeki bilgi doru ise; bu kral, MÖ. 1070 ylnda Aram’a kar (mat Arime-Aram memleketi) savamt. Aa yukar MÖ. 1062 sralarnda, çivi yazl bir kroniin Aramili olduunu söyledii, Adad-apla-iddina isimli bir gasp, Babil tahtn ele geçirmiti. Mezopotamya’da çada vesikalar imdi hemen hemen tam bir nihayete ererler, fakat daha sonraki Asur kitabeleri bize deerli ayrntlar verirler. Nitekim, II. Asur-dan (MÖ. 934-912), II. Asur-rabi’nin iktidar döneminde (MÖ. 1013-973), Aramiler’in Asur ve Babil arasnda yer alan Dou-Dicle memleketinde Küçük Zap suyu ile Hamrin dalar arasndaki, bölgeyi igal etmi olduklarn, bize bildirir. III. Salmanassar’n (MÖ.858-824) bir kitabesine göre, ayn kral zamannda (yani II. Aur-rabi zamannda), bir Arami kral, Pitru (Pethor)’nun Hitit ehri karsnda, Yukar Frat üzerindeki, Asurlular’a ait Mutkinu kalesini zapt etmiti. Yine bu kitabeden örendiimize göre, Mutkinu, I. Tiglatpileser zamanndan itibaren Asur egemenliine girmiti; bu kentin Aramiler lehine kaybedilmesi belli ki, Asurlular üzerinde büyük bir etki yapmt. II. Assurrabi, Davud’un yal bir çada olduundan, biz Arami zaferi ile 2. Samuel VII 3 ve X 6’da anlatlmaya çallan durum arasnda kesinlikle irtibat kurabiliriz. Bu eski kaynaa göre, Zobah Aramileri’nin kral Hadadzer, Davut kendisine MS. 990 ve 980 arasnda güneyden saldrya geçtii zaman, Frat havalisinde savayordu. Davud’un ilgisinin Aramiler üzerine çevrilmesinde, Asurlular’n rolü olduunu düünmek son derece doal görünüyor, zira Asurlular Suriye’yi yeniden ele geçirmek için savayorlard ve her yerden kendilerine müttefikler bulmay umuyorlard. srailliler, Zobah krallar ile savat söylenen Saul zamannda (I. Sam. XIV. 47), yani MÖ. 11. yüzyln sonlarna doru, Aramilerle balangçta dümanca münasebetlerde bulunmu gibi görünüyorlar. Davut zamannda ise Zobah, Beth-rehoblu Hadadzer tarafndan idare ediliyordu ve bu kral, güney Harran’dan Frat’a kadar bütün dou Suriye’yi kontrolü 182 W. F. Albright, a.g.e., s.532. altnda tutuyordu. Zobah, MÖ. 8. ve 7. yüzyllara ait Asur vesikalarnda Subatu (ubutu, ubiti) olarak geçer; o zamanlar bu kent, Dou Suriye’de lokalize edilen Büyük Damascus’un bir eyaleti idi. 183 Davud’un Zobah’a kar vermi olduu sava raporundan öreniyoruz ki, bu dönemde Hadadezer’in belli bal ehirleri Tebah (Geç Bronz çandaki Tubikhu), Chun ( Geç Bronz çandaki Kunu, Romallar dönemindeki Conna) ve Berothai (belki Ba’albek’in güneyindeki Bereitan) idiler. Bu üç ehir de Lübnan ve Antilübnan arasndaki Biga’da olmalarna ramen, Zobah memleketinin Antilübnan’nn dou ve kuzeyine ve kaba çizgileriyle Bronz çandaki Takhshu (Gen. XXII. 24’de Tahash)’ya kadar uzandndan üphe edilemez. Belli ki, Hadadezer, döneminin en önemli Arami kral idi; zira o, Yukar Frat bölgesindeki Asur kalesi Mutkinuyu zapt etmiti; II. Samuel VIII 10 (I. Chron XVIII10)’da bildirilir ki, Hadadezer ve Hamat kral Toi, birbirleriyle savaa girmilerdi. Davud’un Hadadezer’le yapt sava hakknda bilgi veren bir rapora göre, ikincisi (Hamat kral Toi), Davud’a meydan okuyan Ammonitler’e yardm göndererek, dümanla balamt. Sava neticesinde Arami Konfederasyonu yenilgiye uratlmt; biz bu savata Beth-rehob, Geshur (daha sonraki Gaulanitis, Gilead’n kuzeyi), Maachah (Hermon civarnda, Damascus’un bat ve güneybatsnda bir bölge) Ish-tob ve Damascuslu Aramiler’in yansra Frat’n ötesinden gelen Aramiler hakknda da iitiyoruz. 2. Samuel VIII ve X, olaylarn gidiatn ayrntl bir ekilde yeniden inâ etmemize imkân tanmayacak kadar bölük pörçüktür. Sonuç kesindi; srail garnizonlar Hadadezer’in bölgesinde özellikle Damascus’ta yerletirilmilerdi. Ve altn, gümü ve özellikle bakr ihtiva eden büyük bir yama yaplmt. O zamandan Süleyman’n ölümüne kadar geçen süre içerisinde, Suriye’deki Aramiler’in her hangi bir ayaklanmaya kalkmalar kesinlikle kontrol altnda tutuldu; fakat onlarn Mezopotamya’da güçlerini artrmalar da o denli hzl oldu. II. Assur-rabi’ye halef olan zayf karekterli iki Asur kralnn iktidara gelen belirsizlik döneminde, Aramiler hzla toprak kazandlar. II. Tiglatpilaser’in iktidarna kadar (MÖ. 967935), onlar Asur snrlarndaki Yukar Habur Nehri’nden yaryol mesafedeki Nisibis bölgesinde yer alan Gidara’y igal etmilerdi. Habur Nehri’nin kaynandaki Guzana’da (Tel-Halaf, 2. Krallar,6 daki Gozan bulunan Arami kral Kapara’nn saray ve röliefler, MÖ. 10. yüzyln ikinci yarsna aittir. Kapara, kendisinin “Khadianu’nun olu” olduunu söyler; söz konusu ismin Aramca biçimi 1. Krallar XV, 18’de Hezion olarak geçer; isimleri anlan adamlar veya klanlar her halde çada idiler. 184 Gozan bölgesini igal eden arami kabilesi, 183 184 W. F. Albright, a.g.e., s.533. W. F. Albright, a.g.e., s.534. Bakhianu adn tayordu. (Aramca Bahyan); bu kabilenin efi, MÖ. 9. yüzyln balarnda Abisalamu (Absalom) idi. Asur’un yeniden toparlanmasn salayan kral II. Assur-dan’n (MÖ. 934-912) bir kitabesi, Asur’un bats ve güneydousundaki askeri seferler münasebetiyle Aramiler’den söz etmektedir, fakat bu hususta net bir tablo ortaya koymak zordur. Onun olu II. Adad-nirari zamannda (MÖ. 911-891), kraln iktidarnn büyük bir bölümünü alan Aramiler’e kar yaplan operasyonlar hakknda gayet iyi muhafaza edilmi bir rapora sahibiz. Bununla beraber, ad geçen kraln 11. iktidar ylna kadar Asurlular, bilhassa Nisibis mntkasn igal etmi olan büyük Teman kabilesinin muhtelif reislerinin adlarn zikrederek, Aramiler’e kar sefer üstüne sefer yaptlar. Askeri yönden onun iktidarnn zirvesine MÖ. 892 ylnda Gozan zapt edildii ve Habur Vadisi sakinleri ardarda artl olarak teslim alnd zaman ulald. MÖ. 877 ylnda biz ilk kez Karkam’n aa kesimindeki, Yukar Frat’n her iki yann igal etmi olan Bid-Adini kabilesinin kurmu olduu Arami devletinden söz edildiini görüyoruz. Bu arada Süleymen ölmü ve Damascus (am) Rezon isimli Aramili bir reisin yönetiminde bamszln ilân etmiti. Rezon, iktidar mevkiinde çok az kalm olsa gerektir, zira MÖ. 9. yüzyln hemen balarnda biz I. Ben-hadad’ iktidarda görüyoruz; Ben-hadad’n, bir Tabrimmon’un olu ve bir Hezion’un torunu olduu söylenmektedir. (belki bu Hezion, Hezion klannn bir üyesi olabilir) çivi yazl vesikalarda Khadianu olarak geçer) Yeni devlet, Suriye Çölü’nün kuzey kesimindeki egemenli Zobahl Hadadezer’in siyasal mirasçs olarak devrald; Ben-hadad iktidarnn ikinci yarsndan kalan bir kitabesinde (MÖ. Takriben 850’ler), ad geçen kendisini, “Aram kral” olarak adlandrr ve bu husus, Hamat kral Zakir’in kitabesinde yer alan bilgilerle de teyid edilir. Bu kraln isminin de bir asr önce Zobah tahtnda oturan selefi gibi Hadadezer olmas tesadüfi deildir. Biz, belki Damascus prenslerinin tad “Aram kral” ünvann An-namarah kitabesindeki Amru’l Qais’n tad “Bütün Araplar’n kral” ünvan ile mukayese edebiliriz.185 u halde, Aramiler’in Mezopotamya’daki, siyasal egemenlii aa yukar MÖ. 950 ve 900 arasna tarihlenebilir; Suriye üzerindeki egemenlik ise Davud’un Hadadzer üzerinde kazand zafere ramen, MÖ. 9. yüzyla kadar salanamamt. Hem brani ve hem de Asur vesikalarnn teyid ettii üzere, dikkate ayan bir zenginliin bu Aramili kabile reislerinin elinde toplanmas, üphesiz ticari faaliyetlerin sonucu idi. Suriye ve Kuzey Mezopotamya’nn kervan ticaretinde, develerden yararlanma yoluna gidilmesinin Aramiler tarafndan 185 W. F. Albright, a.g.e., s.535. gerçekletirildiini daha önce ifade etmitik. Devenin yeni önemine uygun olarak hem Gozan ve hem de Karkam’ta MÖ. 9. yüzyl Asur kitabelerinde yaygnlamtr. MÖ. 10. yüzyldaki Arami sanat, Zincili, Hamat ve Gozan’n daha eski antlarndan tandmz gibi, hemen hemen tamamyla saf Suriye-Hitit sanat idi. Bu Suriye-Hitit sanatnn sahiplerinin halâ Samî olmadklarn düünmek, hata olur. Halep yaknlarnda bulunan I. Ben-hadad’a ait Melcarth steli, mükemmel bir tablodur; saf aramca ile kaleme alnm olan ve MÖ. 9. yüzyln aa yukar ortalarndan kalan bu steli süsleyen tanr figürü henüz Asur veya çada Fenike sanatndan açkça etkilenildiini göstermez; o halâ Suriye-Hitit özelliini korur. Hamat’da, MÖ. 9. yüzyln ortalarna kadar geç bir zamanda, Urkhilina (Irkhulina) döneminde bile Hitit kitabelerinin talara kazldn biliyoruz, fakat bir asr evvel, Tou’nun olu Hadoram, karekteristik olarak Sami bir isim tamt. Daha evvel yukarda da belirttiimiz gibi Aramiler aslnda am’al, Gurgum ve öteki Hitit devletlerinde hiç olmazsa MÖ. 9. yüzyldan itibaren ve muhtemelen daha erken bir dönemde nüfus bakmndan hakim kavim idiler. Aramiler’in Hititli mazinin ölü kollarndan tamamyla kurtulmak amacyla yaptklar giriim, çok uzak bir geçmie dayanmyordu. Ancak, bu, Hititler’in bu bölgeden tamamyla yok olduklar anlamna gelmez. Aslnda, Ermeniler’in hem fiziksel hem de linguistik bakmlardan Hititlerden gelmi olduklarn kabullenmek için çok kuvvetli sebepler vardr.186 2. ARAM GÖÇLERNE GENEL BAKI Ege göçlerinden sonra Mezopotamya'da Kas (III. Babil), Kuzey Suriye'de Mitanni ve Anadolu'da Hitit devletleri gibi, Önasya'nn siyasi hayatnda büyük rol oynayan MÖ. 2. Binyl’n büyük devletlerinin ortadan kalkt ve onlarn yerine birtakm kabile devletlerinin kurulduu görülür.187 Fakat bu devletlere ait arivlerin neredeyse tamam kaybolmutur. Antlar da yok denilecek kadar azdr. Bu yüzden bunlar hakkndaki bilgileri, sadece zaman zaman buralar istilâ etmee girien Asurlular’n bu seferler hakkndaki tabletleri, daha sonralar için ise srail peygamberlerinin kitaplar ve baz yaztlardan örenmekteyiz..188 Bu kabile devletleri, MÖ. 12. Yüzyl’dan sonra çok geni bir alana dalmlar ve yeni yeni küçük prenslikler halinde ortaya çkmlardr. Bu alan Basra Körfezi’nden Güneydou 186 W. F. Albright, a.g.e., s.536. Ekrem Memi, Eskiça Türkiye Tarihi s.155 188 M..,Günaltay, Yakn ark Suriye ve Filistin, s.133 187 Anadolu Bölgesi’ne, Ürdün bozkrlarndan Anti-Lübnan Dalar’na kadar çok büyük bir bölgeyi kapsyordu.189 Bat Asya kavimlerinin, Ege göçlerine kar mücadele verdikleri srada Elam kral utruk-Nahhunte (MÖ. 1190-1150), Babil'i ele geçirmi ve o güne kadar mabetlerde korunan Sümer, Akkad ve Hammurabi çalarna ait bütün eserleri ganimet olarak Sus'a götürmütü. Böylece, bu kymetli sanat eserleri Arami çapulcularnn elinden kurtulmutu. Nitekim bu kraln ölümünden on yl sonra I. Nabukadnezar (MÖ.1140 -1120), Elamlar' memleketten çkarmay baarm ve Pae sülalesi de denilen IV. Babil Sülalesi’ni kurmutu. Ayn dönemde, Babil'in kuzeyinde bulunan Asur devleti de, bulunduu corafî bölgenin uzakl dolaysyla Ege göçlerinin ykc etkisinden kurtulmutu. imdi ise, ekonomik yönden güçlenmek için, Dou Akdeniz sahillerini ele geçirmeyi amaç edinmiti. 190 Ancak, Hitit Devleti’nin Ege göçleri ile yklmasndan sonra, Asur devleti, kolaylkla gerçekletirmeyi düündüü bu amacnn gerçeklemesi aamasnda , hiç beklemedii yeni bir tehlike ile karlamt. Bu tehlike, Arami göçleri idi. Gerçekten de Ege göçlerinin sebep olduu karklklardan çöl sakinleri de yararlanmaa kalkmlar ve kültür merkezlerine doru akn etmee balamlard. Tarihte, Samî kavimlerin üçüncü büyük göçünü oluturan Arami göçlerinin en önemli özellii, Ege göçleri gibi yakp ykc bir akn eklinde deil, tersine aralksz bir sznt halinde asrlarca devam etmesidir. te bu nedenle, Asur Devleti, geliimini yava ve devaml admlarla yapamam, deiik zamanlarda ilerlemelere ve tekrar gerilemelere maruz kalmtr.191 Yüz ya da iki yüz yl kadar süren yerleme sürecinden sonra, yani MÖ. 11. ve 10. asrlar kapsayan dönemlerde bu küçük fakat etkili Arami prensliklerinin "altn dönemlerini" yaadklar görülmektedir. Bu srada Asur imparatorluu henüz en geni snrlarna varabilecek kadar güçlenmi olmad gibi, çevresindeki dier devletler de onlar ykabilecek kadar etkili deillerdi.192 3. ARAMLER DÖNEMNE AT KAYNAKLAR Aramiler, MÖ. 14. Yüzyl’da Suriye'nin dou snrlarnda görünmee balamlardr. Bunlar önce Kuzey Mezopotamya'nn dalk bölgelerinde dolayorlard. Kendilerine verilen Aram ad asl adlar deildi. Bu ismi onlara Kaldeliler vermilerdi. Frat ve Dicle'nin alçak havzasnda oturan halk, kendi memleketlerine oranla ve dalk bölgelerde dolaan bu halka 189 Recep Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.104. E. Memi, a.g.e., s.155. 191 E. Memi, a.g.e., s.156. 192 R.Yldrm, a.g.e., s. 104,105 190 verdii “Dallar” anlamna gelen Aramî ad tabletlere geçmi, bu nedenle tarihe mâl olmutur. Nasl ki 3. Bin ortalarnda Sinearllar’n Frat'n batsnda görünen Samîler’e Batl anlamna verdikleri Amurru (MAR. TU) ismi de bu zamanlarda Suriye'de yaayan Samîler’in ad olarak bugüne kadar gelmitir. Mezopotamya'nn dou ve kuzey bölgelerindeki yaylalarda, dalk bölgelerde oturan kavimler gibi, Aramiler de zengin ve verimli Sineara inmek, bayndr ve gelimi SümerElam ülkelerine yerlemek amacn güdüyorlard. Fakat önceleri Sinear'a hâkim olan Kaslar, sonra da Asurlular, onlarn bu amaca erimelerine engel olmulard. MÖ. 14. Yüzyl’a ait Asur yaztlarnda Kuzey Mezopotamya'daki Aramiler’le olan savalara dair kaytlar bulunmaktadr. Aramiler, 14. Yüzyl’da ihtimal ki Asurlular’n tazyiki ile Frat'n batsna geçmek zorunda kalmlar, bir ksm Lübnan eteklerine kadar batya, bir ksm da Arabistan içlerine kadar Filistin'in güneydousuna yaylmlardr. Bunlarn Suriye ye Filistin snrlarna sokulmaa baladklar zamanlarda kuzey ve orta Suriye Hititler’in, güney Suriye ve Filistin ise firavunlarn otoriteleri altnda bulunuyordu.193 El - Amarna mektuplaryla Asur kaynaklarndan MÖ. 2. Bin’de Suriye - Filistin'e girmee çalan Arami gruplarnn Habiru'lar, Ahlamu'lar, Sutu'lar ve Hattu'lar adlarnda birtakm boylardan mürekkep olduklar anlalmaktadr. Jerusalem (Kudüs) prensinin Firavun IV. Amenofis’e yazm olduu bir mektup, bu boylardan en kuvvetlisinin Habiru'lar olduunu belirtmektedir. MÖ. 1200 yllarnda Hitit mparatorluu’nun da yklnda etkili olan “Deniz Kavimleri” olay, Anadolu ve komu baz ülkelerde bir süre için bile olsa bir “karanlk çalar” dönemi yaratr. Yakndou bu karanlk dönemden kurtulduu zaman, Anadolu’da ve Kuzey Suriye’de yeni bir siyasal örgütlenme ve güç dalm doar. Bu yeni güç dalm içinde önemli bir yeri, yöreye yeni gelen Aramiler olutururlar. lk kez I. Tiglat-Pileser döneminde (MÖ. 1115-1077) Ahlame Arame (Ahlame armaya: göçebe kabileler) olarak söz edilen Aramiler, yörenin siyasal ve kültürel yaps üzerinde önemli deiikler yaparlar.194 193 M.. Günaltay, a.g.e., s.133 burada geçen Habirular’n, braniler olduunu zannediyoruz. 194 Altan Çilingirolu, Urartu ve Kuzey Suriye Siyasal ve Kültürel likiler, Ege Üniversitesi Basmevi, zmir1984, s. 31. 4. ARAMLER’N IRKI MESELES Aramiler, önceden beri Sami'lerden saylyor, bunlarn Önasya'da görünüleri, Samîler’in Arabistan'dan üçüncü defa göç etmeleriyle açklanyordu. Fakat Fenikeliler gibi Aramiler’in menei meselesi de son zamanlarda tartma konusu olmu, ortaya yeni bir görü ortaya atlmtr.195 Aramiler’in de Kenanllar gibi Samî olmadklarn ileri sürenlere göre Arami tipi, Samî tiplerin örnei olan halis Arap tipinden çok farkldr. Saf Samî tipler uzun kafal (Dolikosefal) olduklar halde Aramiler’e ait heykellerde, kabartmalarda, mezarlardan çkarlan kafalar, iskeletlerde kafalarn brakisefal olduklar burunun kemerliliini gösterecek surette Samî tiplerden ayrlmaktadrlar. Bu devirlere ait görülmektedir. Aramiler bask ve arkaya meyilli Msr geni alnlaryla antlaryla Asurlular’dan kalan kabartmalarda Aramiler’in bu tipi pek güzel seçilebilmektedir. Öte yandan kökü Tevrat'n Tekvin (Genesis) kitabna dayanan eski gelenee kaplarak Aramiler’i Samîler’den sayanlar ise, bunlarn ya MÖ. 15. asrn son yarsnda veya 14. asrn ilk yarsnda Arabistan'dan Suriye'ye gelmi olduklarn iddia etmektedirler. Halbuki Sinear tabletlerinde bu kavme verilen Dallar yani Aramiler ad bunlarn Arabistan'n kumlu sahralarndan geldiklerinin bir 196 damgas olarak bu zamana kadar yaamtr. Arabistan çöllerinden, bat snrlarna gelen halka Sinearllar’n Dallar deil, çöllüler adn vermeleri çok doald. Halbuki bunlara çöllü anlamna gelen bir isim deil, Dallar demek olan Aramiler ismini vermekle, köklerini açk olarak belirtmilerdir. Bunlardan önce Arabistan'dan Sinear'n bat snrlarna gelmi olan Samîler’e Dallar anlamna gelen bir isim deil, Batllar anlamna gelen Amurrular ad verilmi olmas da bunu desteklemektedir. Sinearllar, Aramiler’i ilk olarak memleketlerinin batsnda deil kuzeyinde tanmlardr. Asur kaynaklar da, bunlarn Kuzey Mezopotamya dalk bölgesinde yaadklarn ve Asurlular’n onlarla buralarda çarptklarn tespit etmektedir. Gerçekten Aramiler’in Suriye'yi ilk defa kuzey doudan sktrm olmalar da bunlarn yukar Mezopotamya'nn dalk bölgelerinden inmi olduklarn göstermekledir. Bir eserindeki iddiasn sonraki kitabnda çürütmekte olan Rene Grausset'nin Aramiler’in önce Arabistan'dan güney Sinear’a gelmi, sonra da buradan Suriye'ye geçmi, olduklar yolundaki yazs tarih olaylarna uymamasyla kendiliinden çürümektedir. Çünkü bu konuda bilgisi ve yetkisi pek az olan bu kiinin Aramiler'in Arabistan'dan göçtükleri zaman olarak gösterdii 1450-1350 aras, Sinear'a hâkim olan savaç Kaslar’n 195 196 M.. Günaltay, a.g.e., s.134 M.. Günaltay, a.g.e., s.135 (III. Babil) (Kassit) zamanlarna denk gelmektedir. MÖ. 1551-1450 tarihleri arasnda Sinear’a hâkim olan Karainda, I. Kada-manharbe, II. Burnaburiya gibi güçlü hükümdarlarn açlk yüzünden Arabistan çöllerinden taan bedevi sürülerini memleketlerinin en bayndr ve en zengin bölgesine sokmamalar doaldr. Gerçekten bunlar güney Sinear’ ele geçirmi olsalard, bu kadar önemli bir olayn bir ekilde tabletlerde izini bulmak gerekirdi. Oysa, bu tarihler arasnda Aramiler’in Güney Sinear’ istilâ etmi olduklar hakknda hiç bir delil bulunmamtr. Aramiler brakisefal olduklarna ve Suriye'ye Mezopotamya'nn kuzey bölgesinden gelmi bulunduklarna göre bunlar Samîler’den saymak, gerçee uygun olmayan kuru bir iddia gibi görünmektedir. Bunlarn braktklar kitabelerin Samî dil ile yazlm olmas, hiç bir zaman kendilerinin rki bakmdan Samî olduklarn ispat edemez. Çünkü tarih boyunca Suriye ve Irak'a inmi olan ve baka rklara mensup bulunan kavimlerin buralarda bir müddet sonra eski dillerini unutarak Samî lehçeyi alm olduklarn biliyoruz. Aramiler'in Samî olduklarn son zamanlardaki arkeoloji buluntular da dorulamtr. MÖ. 14. Yüzyl’da Suriye’deki küçük prensler ve valiler tarafndan firavun IV. Amenofis'e (1370-1352) gönderilen ve Tel-Amarna harabesinde bulunan mektuplarla Hititler’in Boazköy arivinde Aramiler’den Habiru adyla bahsedilmektedir. Bu belgeler, Arami adnn bunlara Sinearllar tarafndan verilmi olduunu ve kendi aralarnda Habiru ve yukarda söylediimiz dier boy adlaryla anldklarn göstermektedir. Amarna mektuplarnda Habirular’n Filistin'i ve Suriye’yi tehdit ettiklerinden ac ac ikâyet edilerek bunlara kar firavundan yardm istenilmekte, Boazköy arivinde ise Habirular Suriye bölgesinde önemli bir kavim olarak belirtilmektedir. Tel-Amarna mektuplarnn bulunarak çözüldükleri zamanlarda Habiru adn srailoullar’nn branice adlar olan bri'ye benzetenler, bu mektuplarda Suriye prenslerinin korktuklar kavmin Yahudiler olduu iddiasnda bulunmulard. Fakat, bugün Eski Önasya tarihiyle uraan bilginler arasnda Habirular’n Aramiler olduundandan üphe eden çok azdr. Gerçekten, ilk defa Filistin'de tarih sahnesine çkan Yahudiler’in 14. yüzyl’da bütün Suriye ve Filistin prenslerini titretecek ve firavundan yardm istetecek kadar kuvvetli ve kalabalk bir unsur olmadklar tarihte bilinen bir gerçektir. srailoullar’nn fazla iirilmi bir nevi zafer destan olan Ahdi-atik kitaplarnda bile bu hakikat pek açk olarak belirmektedir. Eski Ahit (Tevrat) Bu srada Suriye ve Filistin snrlarnda görünen ve yerli prensleri titretecek kadar kudretli olan tek kavmin Aramiler olduu tarihçe kesin bir gerçek olduuna göre, ElAmarna197 mektuplarndaki Habiru'larn ancak Aramiler olacana üphe yoktur. Çok geçmeden bunlar, bütün Suriye'ye hâkim olmutur. am'da, Hama'da, Tedmür'de, Soba'da, Moab'da, Amman'da, Edom'da bamsz prenslikler kurmulardr. Aramiler’den bir grup da Sinear’ zapt ederek burada en kudretli Asur krallarn yllarca uratracak bir hükümet meydana getirmilerdir. 198 Amarna arivinin bulunmasndan sonra Babil'de kefedilen baz tabletler de Aramiler’in Samî rkla hiçbir münasebetleri olmadn, bunlarn Mezopotamya kuzeyindeki Subaru'lar, Hurriler gibi Asyanik denilen Orta Asyal boylara mensup bulunduklarn ortaya çkarmtr. Bu tabletlerden Scheil tarafndan çözülenlerin birinde MÖ. 1972 tarihlerinde hayatta olan Larsa'nn Elam’l kral Rim-Sin'in hizmetinde Habirular’a mensup subaylar bulunduu yazlmtr. Bu tablet, Habirular’n Amarna mektuplarndan en az alt yüzyl önceden beri Mezopotamyallar tarafndan tanndklarn, aylkl asker olarak Sinear ordularna girdiklerini göstermektedir. Son zamanlarda bulunan baka bir tablette Habira sözüyle birlemi iki büyük adam ismi okunmutur. Tableti çözen uzmanlar, "Habira,, kelimesinin Habirular’dan manâsn ifade ettiini dorulamaktadr. Bu uzmanlar, Habirular’dan olan bu ki adamn adlarnn da Samî lehçeden ve Samîlere mahsus adlardan olmadklarn belirtmilerdir. Asyanik lehçeden olan bu adlarn bugün Kaslar’a mahsus isimler olduklar kesin olarak kantlanmtr. Bu hususu göz önüne alan Halevvy, Scheil, Hilprecht, Reisner ve Lagrange gibi bilginler Habirular’n Kaslar’la ayn soydan, yani Orta Asya'dan gelen göç dalgalarndan olduklarn iddia etmilerdir.199 Bütün bunlar, Tevrat'taki uydurma nesb cetveline uyularak geçmiten beri tarihi bir gerçek gibi kabul edilmi olan meselelerden birinin, yani Aramiler’in Samî olduklar iddiasnn ne kadar gerçek d olduunu belirtmektedir. Aramiler, 18. Sülale firavunlarndan IV. Amenofis’in damad ve halefi Smenkhare zamannda iddetlenen ihtilâl hareketinin Msr' zayf düürmesinden faydalanan Hititler’in Kade'e kadar ilerlemesini frsat bilerek Suriye'ye yaylmlardr. Msr'da 19. sülalenin kuruluuna kadar geçen kark devir, Aramiler’e yayldklar bölgelerde yerlemek imkânn vermiti. MÖ. 14. Yüzyl sonlarna doru, Horemheb, Msr'n sarslan nüfuzunu yeniden 197 M.. Günaltay, a.g.e., s.136,137 M.. Günaltay, a.g.e., s.138 199 M.. Günaltay, a.g.e., s.138 198 kurmak üzere çrpnrken, Oront vadisine yaylan ve buralardaki Amurrular’la karp kaynam olan Aramiler, yukar Suriye ve Naharina ile beraber Hititler’in nüfuzlar altnda bulunuyorlard. Filistin ise Habirular’la (Arami) Bedevi Samîler’in (assu) çarpma alan olmutu. Yukar ve aa Kezenu'da firavunlarn otoritesi iyice zayflamt. Asur krallarndan I. Salmanassar (1280-1260) Hititler’i yandan tehdit edebilecek bir kudret belirttii zamanlarda Aramiler artk Suriye'de hatr saylr bir varlk olmulard. Hitit kral III. Hattuili (1281-1260) tarafndan Babil'deki Kas (III. Babil) kral Kadaman-Turga'ya gönderilmi olan bir mektupta Aramiler'in bu zamanlarda Suriye'de önemli bir güç olduklarnn belirtildii görülmektedir. Bu dönemde Hellespont'un yani bugünkü Çanakkale Boaz’nn ötesinden gelen bir tazyikle Anadolu'ya akm olan Kuzey ve Deniz kavimleri, deniz ve kara yoluyla Suriye'ye sokulmu, Aramiler’in gitmek istedikleri alanlara yaylmlardr. Firavun II.Ramses ile Hitit Kral III. Hattuili arasndaki MÖ. 1280 tarihli antlama, Suriye ve Filistin'de bir huzur devri balattndan Aramiler, bundan faydalanarak yerlemi, kuvvetlenmi ve yukarda söylediimiz gibi, Hama'da, Soba'da, Tedmür'de, Moab'da, Amman'da, Edom'da ileride geliecek olan Arami prensliklerinin temellerini kurmulardr. Kuzeydekiler Hititler’in güneydekiler de firavunlarn hegemonyalar altnda serpilmi ve gelimilerdir. 200 MÖ. 1230-1195 tarihleri arasnda Anadolu'da Hitit Krall’nn çökmesi, Msr'da 20. sülalenin III. Ramses’ten sonra zayflamas, Suriye ve Filistin halkna, kendi kaderini serbestçe belirlemek frsatn vermiti. Bir aralk Asur kral I. Tiglatpileser Kuzey Suriye üzerine yüklenmi, Akdeniz’e kadar inmitir. Yaztlardan birinde tanrlarn sava meydanlarnda kendisine zaferler kazandrdn anlatrken: “Memleketler, dalar ve ehirler zaptettim. Lübnan dalarna kadar altm kral ile savatm” demektedir. Fakat kendisinden sonra gelenler bu hz tutturamam olduklarndan Suriye yine d güçlerin etkisinden kurtulmutur. Douda Asurlular’n, güneybatda Msrllar’n saldrs güçlerini Suriye ve Filistin’deki Samî ve Samîlemi kavimlere bütün kabiliyetlerini gösterebilecek bir devir açmt. MÖ. 11. Yüzyl’dan 7. Yüzyl’a kadar süren zamanda bu kavimler, karada ve denizde gerçek bir hakimiyet kurmulardr. Fakat, bu kavimlerin üstünlüü, askeri deil, ticari ve iktisadi bir üstünlüktür. Bu dönemde Frat’tan Nil’e kadar uzanan bölgelerde yabanc hiçbir devletin nüfuz ve etkisi kalmamt. Bu bölgelerde küçük prensliklerin kendi geleceklerini kendilerinin tayin edebilecekleri elverili zaman balamt. 200 M.. Günaltay, a.g.e., s.139 ç ve Kuzey Suriye’deki Aramiler, Suriye sahillerindeki Fenikeliler, Filistin kylarndaki Filistler, Kenan ilindeki braniler bu frsattan yararlanarak bamsz birer hükümet kurdular. Oront’un yukar ksmndaki Hama, Soba prenslikleri de bamszlklarn kazandlar.201 5. FLSTN’DE ARAMLER Anti Lübnan ile Suriye çölü arasndaki vahada yaayan eski Amurrular yurduna akn eden Aramiler, buralardaki çeitli unsurlardan meydana gelen halk hükümleri altna alm, MÖ. 12. Yüzyl’dan balayarak merkezleri eski Ki-Mak ve Orant üzerindeki Hama ile Sam'al (Zincirli) olmak üzere birer hükümet kurmulardr. Buralardaki halk, Hurriler, Hattiler, Mitanniler, Amurrular, Kenanllar gibi türlü etnik gruplar yn halinde bulunuyorlard. MÖ. 2. Bin balarnda en kalabalk unsuru tekil eden Amurrular hâkim durumu elde etmi olduklarndan, doal olarak dilleri de zamanla bütün unsurlarn ortak dili olmutu. Aramiler buralara yerletikleri zaman, genellikle konuulan lehçe Amurrular’n Samî dili idi. Amurrular’n prensliine varis olan Aramiler onlarn dillerine ve dinlerine de varis olmulardr. Fakat türlü kavimlerin karmasndan oluan bu halkn konutuu lehçe doal olarak Arabistan içlerinde konuulan saf Samî lehçe deildi. Bu lehçe, bütün etnik gruplarn ana dillerinden oluan Samî dili kalbna sokarak ald bir çok sözle karm bulunuyordu. Aramiler, Dicle ve Frat'tan Kerkha'ya, Akdeniz'e kadar olan alanda göçebe halinde yaadklar gibi, Filistin'in dou ve güney bölgelerine de yaylm bulunuyorlard. Asur krallarndan III. Tiglatpileser’e ait bir yaztta Dicle boylarndan skenderun Liman’na kadar uzayan bölgede 25 Arami kabilesinin bulunduu haber verilmektedir. Aramiler’in Asur kaynaklarnda Amurru memleketinin Aramileri denilen birleik zümrelerine gelince, bunlar Kuzey Suriye'nin verimli bölgesiyle Anti Lübnan ve Suriye çölü arasndaki verimli vahada önceden kurulmu olan Kimak ve Hama prenslikleri idi. Sam'al prensliinin de yeni Hatti-Arami karmas olduu anlalmaktadr. Dicle rmandan skenderun Körfezi’ne kadar uzanan bölgede dolaan Aramiler, Kuzey Suriye’deki küçük Arami prensleriyle am krallarna insan ve malzeme temin etme vazifesini görüyorlard. am'n güneyinde Maveray - Ürdün çevresine yaylan Aramiler de buralarda Soba, Moab ve Amon ve Edom prensliklerini kurmulardr. 201 M.. Günaltay, a.g.e., s.140. MÖ. 1. Bin’de Suriye çölünden Kuzey Arabistan'da Medayini-Salih'e doru yaylan ve gelecek zamanlardaki Nabatî'lerin atalar olan Nabateu'larn da Aramiler’den olduklar sanlmaktadr. 202 Kuzey ve Güney Aramîleri, ilk zamanlarda kuvvetli rakiplerle karlamakszn, gelimelerine devam etmilerdir. Fakat Filistin'de Kenan iline yerleen branîler, sahil boyundaki Filistler’i ve dier küçük gruplar ypratarak egemenlikleri altna aldktan sonra, geçici bir zaman için Aramiler’in tehlikeli bir rakibi olmulardr. Bu zamanlardaki brani kral Davud (1010-955), Aramiler’in Maveray-Ürdün'deki küçük Soba prensliine son vermiti. Fakat son hükümdarn öhretli generali I. Razon (veya Hezion) Süleyman'n (955—935) ilk yllarnda Kimak'a çekilerek buradaki Aramiler’in bana geçecek, braniler’in elinden Suriye hegemonyasn alacak olan bir sülale kuracaktr. Moab ise, daha sonralar Mea adl kralnn srail kral Akhab ile yapt savalarla tarihe girmitir. Bunlarn güneyindeki Ammem krall ile batda Negeb, güneyde Kzl denize kadar uzanan Edom Krall, Yuda Krall’nn Arabistan yollarna doru genilemelerine engel olacaklardr. üphe yok ki bu küçük krallklarn yanklar ve Tevrat kronikleriyle zamanmza kadar gelebilmi olan bir tarihleri vard. Ancak, bunlarn asllar karanlklara gömülmü olduu gibi buralarda mahalli antlar da pek azdr. Bunlar arasnda Mea'nn Aramca yazt MÖ. 1. Bin’de Maverayi-Ürdün'deki Aramiler’in siyasi durumlarn az çok aydnlatmaktadr. Kuzey Arami prensliklerinin en güçlüsü Kimaktr. En son yklan da Hama Krall’dr. Asur yaztlar ile Tevrat, Kuzey Arami tarihini az çok aydnlatmaktadr. Güney Aramileri hakkndaki bilgimiz ise hemen hemen braniler’in çok eksik olan rivayetlerine dayanmaktadr. 203 6. HAMA VE KMAK PRENSLKLER MÖ. 11. Yüzyl’da Kuzey Arami prensliklerinin en güçlüsü Hama'da kurulmu olan prenslikti. Fakat MÖ. 10. Yüzyl balarndan itibaren am prenslii kuvvetlenmi, Arami hegemonyasnn merkezi olmutur. Amurrular ülkesine varis olan Hama ve am hükümetleri, politikada kabiliyetli eski Amurru prensi Aziru'nun dirayetini canlandran krallar yetitirmilerdir. Bu durumda her iki 202 203 M.. Günaltay, a.g.e., s.142. M.. Günaltay, a.g.e., s.143. prenslik, hayatlarn çarpmalarla geçiren Fenike ve brani krallarnn rekabet ve ölçüsünde, Asur selinin bütün Suriye ve Filistin'i kaplayaca zamanlara kadar ayakta durabilmilerdir. Aramiler’in kuzey prenslikleri, yani Hititler’in Karkam krall gibi, Bekea'y ve Oront, Eleutheros, Leontes rmaklar yataklar boyunca denize giden yollar, Asurlular’a kar uzun süre kapamay baarmlardr. 204 am Aramileri’nin tandmz ilk krallar I. Razon’dur. Soba Aramileri’nin son prensesi Hadader'in generallerinden olan Razon, bu prenslii ykan Davud'un olu ve halefi Süleyman (970-930) zamannda am'a çekilerek buradaki Aramileri bir araya toplam, burada Süleyman'n ölümüne kadar braniler’le çarpmtr. Razon'un haleflerinden Tabrimon ve I. Ben-Hadad Msrllar’la Asurlular’n iç karklklarla uramalarndan, braniler’in de Süleyman'dan sonra parçalanarak birbirleriyle bouan iki hükümete ayrlmasndan faydalanarak am Devleti’ni geniletmi, Lotanu’nun egemenliini ele geçirmilerdir. Bir zamanlar I. Ben-Hadad Filistin'in srail Hükümeti’ne ait kuzey bölgesini istilâ ederek, srail Kral Omri'yi (885) bakentinde Aramiler’e özel bir mahalle yaplmasna izin vermeye zorlamtr. Bu zamandan itibaren am Aramîleri’yle Filistin branileri arasnda bazen bir tarafn, bazen de dier tarafn kazanmalaryla sona eren çarpmalar balam ve devam edip gitmitir. Önasya'nn kara ticaretini ellerine alan Aramîler, birbirleriyle çarpan srailoullar hükümetlerinden bir miktar toprak alarak Akdeniz’e çkmak, Akkâ'da Fenikeliler’in Tir limanlarna kar bir ticaret liman kurmak amacn güdüyorlard. Bu siyaset, deniz ticaretinin ellerinden alnaca endiesine düen Fenikeliler’le, topraklarnn zapt edilmek istenilmesinden hakl olarak endielenen srailoullar devletlerini, am Aramileri’ne düman etmiti. srail Kral Akhab (873-851), am Aramileri’ni daha tehlikeli gördüü için rakibi olan Fenike ve Yahuda hükümetleriyle anlamak siyasetini gütmü, bu yolda giriimlerde bulunmutur. srail Krall topraklarnda yetitirdii budaylara büyük ihtiyac olan Fenike'nin Tir (Sur) kral Itobaal (887-856) bu teklifi derhal kabul etti. am kral Hadadezer’in(Ben-Hadad veya Adadidri) Akdeniz’e çkarak deniz ticaretinde Fenikeliler’e rakip olmasna frsat vermemek için Akhab'la bir antlama imzalad. Aralarndaki birliktelii kuvvetlendirmek için, kz Jezabel'i Akhab'a verdi. 205 Sonra Kudüs kral Josafat (874-849) da bu antlamaya alnarak 204 M.. Günaltay, a.g.e., s.144. Lotanu: Mezopotamya’nn kuzeyinden Önasya’ya kadar olan bölgeye verilen isimdir. 205 M.. Günaltay, a.g.e., s.145. kardeler birlii tamamland. Akhab, bu antlamalarla memleketinin bat ve güney snrlarn emniyet altna alm olduundan, am Arami Krall’nn en güçlü zamannda (855 tarihlerine doru) Hadad-ezer'in iddetli aknlarn bütün kuvvetiyle karlayabildi. Kendisini bakentinde çeviren Arami kraln, sonunda kuatmay terk ederek am'a çekilmek zorunda brakt. Ertesi yl da Taberiye Gölü’nün dousunda Afek ovasndaki savata Aramiler’i perian ederek, Kral Hadadezer'i de esir etti. Fakat, Suriye ve Filistin'in yerli prensleri birbirleriyle çarptklar bu zamanlarda Asurlular bütün Önasya için büyük bir tehlike olmaya balamt. Büyük bir komutan fakat, amansz bir kral olan II. Asurnasirpal (884-858) Kalah ehrinde kendisine yaptrm olduu muhteem saray harabesinde ele geçen bir yaztnda, MÖ. 877 ylnda Suriye'ye bir sefer yaptn, Lübnan'dan Akdeniz kylarna çkarak silâhlarn denizde ykadn, Arad, Biblos, Sidon (Sayda) ve Tir prenslerinden vergiler aldn haber vermektedir. Kitabelerden birinde, dümanlarnn gözlerini oydurmak, ellerini, kulaklarn, burunlarn kestirmek ve nihayet onlar kazklatmak veya diri diri gömdürmekle öünen II. Asurnasirpal Frat boylarnda ve Biblos eteklerinde görünmesinin Suriye ve Filistin prenslerini nasl titretmi olacan düünebiliriz. Büyük bir ihtimalle, Akhab da, Asurlular’n uyandrdklar korkunun tesiri altnda amansz dümana kar birlik kurmak ümidiyle, esir etmi olduu Hadadezer'i serbest brakmtr. Fakat, Suriye ve Filistin prenslerini korkutan büyük tehlike Asurnasirpal zamannda deil, olu ve halefi III. Salmanassar ( 858-824) devrinde bagösterdi. III. Salmanassar, MÖ. 854 tarihinde Halep ve Kargam üzerine yürüdüü zaman bütün Suriye ve Filistin büyük bir endieye kapld. Hama kral rhuleni, bütün Suriye-Filistin, Kilikya ve Fenike prenslerini müterek dümana kar koymak için yardma çard. Bata am kral Hadadezer, srail kral Akhab olmak üzere Irkat, Arad siteleri Muru (Kilikya?) ve 12 Hitit prensi idaresindeki bölgeler, bu birlie katldlar. Hama krall dahilindeki Karkar'da, Asur kraln durdurmak istediler. 206 Fakat III. Salmanassar birleik kuvvetleri perian etti. 14 bin adam öldürdü ve 25 bin de esir ald (854). Fakat her nedense am üzerine yürümedi. Batya doru ilerleyerek deniz kysna kadar indi. III. Salmanassar bir yaztnda Karkar savan anlatrken; “Bir yldrm tanrs gibi tufan andran yamurlar yadrdm. Dümanlarn ölülerini yarak Orontos (Asi) rmann yatan deitirdim” demektedir. 206 M.. Günaltay, a.g.e., s.147. Asurlular çekildikten sonra Aramiler’le srailiye arasndaki sulh ancak üç yl sürdü. srail krallna ait Ramot ehrini igal etmi olan am Aramîleri’nin söz vermi olduklar halde, buray boaltmamalar am ile Sanra arasnda yeniden bir sava balamasna sebep oldu. Yahudi peygamberleri zafer müjdesini vermi olduklar halde, Akhab savarken bir ok ile vurularak öldü. Müttefiki Yahudiye kral Josefat da ölüm tehlikesi atlatarak güçlükle Kudüs'e kaçabildi. Zafer müjdesi veren peygamberlerin deil, ölüm ve felâket haberi yayan Yumla'nn olu Mie'nin kehaneti gerçek çkmt. 849 tarihinde Asurlular tekrar Hama Aramileri üzerine yürümülerdir. Buna kar Hitit ülkesinin 12 kral ile Aramiler’in am kral Hadadezer, Hama kralnn yardmna kotular. Fakat Astamaku'da malup oldular. Üç yl sonra (846) 120 bin kiilik bir Asur ordusunun tekrar Hama ve am üzerine yürüdüünü görüyoruz. Bu muharebede Hadadezer ile rakhuleni ordular yine malup oldular. Asur ordular çekildikten sonra, am Arami kralyla müttefik brani krallar yine birbirleriyle boumaya koyuldular. Suriye Aramileri’yle srail oullarnn iki hükümeti arasnda savan patlak vermesi kadar, sürüp gitmesinde de o zamanlarda yaayan iki Yahudi peygamberinin lyas (Elie) ile Elyesa’nn (Elise) çevirdikleri entrikalar, balca etken olmutu. Her iki peygamber, Baal'a tapan Tir (Sur) kralnn kz Jezabel ile evlenen Akhab'n mensup olduu Omri hanedann dinsizlikle suçluyor, bütün gayretleriyle bu sülâlenin banda bulunduu srail hükümetini ykmaa çalyorlard.207 Bu iki peygamber, ayn hususu Jazabel'in kz Athalie'yi olu Joram'a alan Yahudiye kral Josafat'a kar da besliyorlard. ki Yahudi hükümetinin birleik ordularn yenen Arami hükümdar Hadadezer'in çevirdii Samari ehrini zapt etmeyerek am'a dönmesi, belki Elyesa peygamberi memnun etmiti. Çünkü hasta olarak bakente dönen Hadadezer'in arkasndan o da am'a gitmiti. Hadadezer, hastalna belki bir çare bulur ümidiyle generallerinden Hazael'i Elyesa'n ziyaretine gönderdi. Yahudi peygamberi bir çare bulmu olmal ki general Hazael, Elyesa' ziyaret edip saraya döndüü zaman, hükümdarn yatanda boarak krallk tahtna kendisi oturdu. Akhab'n Ölümünden sonra yerine geçen olu Joram ile Juda kral Okhozias günün siyasi gerei olarak birbirlerinin müttefiki, am hükümetinin de akrabas olmulard, srail hükümetinin banda bulunan Omri hanedanna düman olan peygamberler, Hazael'i bunlar aleyhine kkrtmakta devam ettikleri gibi, alttan alta bir isyan da hazrlyorlard. 207 M.. Günaltay, a.g.e., s.148. Aramiler kralnn indirdii darbe Elyesa'nn dinsiz sayd her iki brani kral aleyhine hazrlamakta olduu ayaklanmann patlak vermesini temin etmiti. Elyesa'n tensibi ile ihtilâlcilerin bana geçen srailiye generallerinden Jehu, hem hükümdara Joram ile Akhab'n yetmi olunu, hem de Yahudiye kral Okhoziyas ile Davud neslinden krk iki prensi boazlatt, srail tahtna oturdu. Suriye ve Filistin’de Yahudi peygamberlerinin hazrlklar bu kanl olaylar devam ederken Asur kral III. Salmanassar da Suriye’ye girmek üzere Frat boylarna dayanmt. MÖ. 842 ylnda Anti Lübnan önlerinde meydana gelen kanl savata am kral Hazael yenildi. Sava alanndan perian bir halde kaçarak bakentine snd. III. Salmanassar, üzerine bu sava sahnesini kazdrm olduu dikili tata "Hazel'i Kimak'ta çember içine aldm. Bahçelerini yakp yktm. Havran dana kadar gittim. Sonra Nehr - ül - Kelp kayalklarna indim.208 Bu srada Tir ve SidonIular’n ve israil kral Jehu'nun vergilerini aldm” demektedir. Bu yazttan anlaldna göre, peygamber Elyesa'n yardmyla kanl cesetler üzerinden atlayarak srailiye krallna çkm olan Jehu, Asur seline kar seyirci kalm, am Aramileri’ne yardm etmei düünmemitir. Oysa, Asur ç bir müddet sonra yalnz Aramileri deil, Jehu'nun bana geçtii srail Krall’n da silip süpürecekti. III. Salmanassar, hayatnda oullar arasnda balayan mücadele ve bunu takip eden isyanlar yüzünden Asurlular’n Suriye snrlarnda görünmemeleri, buradaki yerli prenslerin yeniden birbirleriyle savamalarna frsat verdi. am kral Hazael, srailiye kral Jehu'nun son hareketini cezasz brakmak istemeyerek srailiye krall topraklarna girdi. Önüne gelen ehir ve köyleri yakt, ykt. Çocuklar, gençleri klçtan geçirmek suretiyle buralar mezbahaya çevirdi. Hazael, Asur saldrsnn duraklamasndan faydalanarak, srailoullaryla anlamak suretiyle yeni felâketleri önlemee çalacana, mücadeleyi hzlandryordu. Bu çarpmalar sonunda srail Kral Jehu Maverayi-Ürdün'ü kaybetti. Olu ve halefi Joak-haz (MÖ.814-798), zamannda am karsnda srail'in durumu daha kötü oldu. Hazael, bu kralln hemen bütün ülkesini zapt etti. Joakhaz'n elinde yalnz bakent Samariya kald. am Aramileri bununla da kalmadlar. Kudüs'teki Juda Krall arazisini de tehdide baladlar. Juda Kral Joas am'a vergi vermei kabul etmek artyla saldry önleyebildi. am Aramileri’nin Lotanu krallklarna kar uzun zamandan beri süren üstünlüü, Hazael'in olu II. Ben-Hadad zamanna kadar devam etti. Fakat II. Ben-Hadad bu üstünlüü koruyamad. Hama prensine kar kurduu birlik sava alannda muvaffak olamad. Hama 208 M.. Günaltay, a.g.e., s.150. kral Zakir, am kral Hazael'in bakanl altnda üzerine yürüyen Sam’al ve Malatya prensleriyle beraber on prensin birlemi ordularn perian ederek Hazael kalesini kuatmadan kurtard. II. Ben-Hadad’n bu malubiyeti, am Krall’nn kuvvetini ve Suriye-Filistin prensleri üzerindeki otoritesini sarst. srail kral Joas durumdan faydalanarak, zamannda Hazael'in babas Joakhaz'n elinden alm olduu ehirleri geri almay baard. Lotanu hegemonyas, srail tarafna geçmi gibi görünüyordu. Fakat, bu sralarda tekrar ba gösteren Asur tazyiki, bu durumu da altüst edecekti. III. Salmanassar’n hayatnda oullar arasnda meydana gelen geçimsizlik ve çarpmann yirmi sene kadar durdurduu Asur saldr, III. Adadnirari’nin Asur tahtna çkmasyla yeniden balad. Frat' aan Asur ordular am' çevirdiler. II. Ben-Hadad’n yerine geçmi olan olu Mari (Ben - Hadad III) 'nin ordusu bozuldu. 209 Kendisi de esir dütü. Asur kral, am’dan büyük ganimetler elde etti. III. Adadnirari’nin ald ganimetler arasnda 2500 talent gümü, 20 talent altn, 3000 talent bronz, 5000 talent demir ile fil dii bir karyola, fil dii bir taht ve saysz dier eya bulunduu yazlan tabletlerde, esir edilen kral Mari’nin muzaffer Asur kralnn ayaklarna kapanarak vasalla kabulü ve affedilmesi niyaznda bulunduu da kaydedilmitir. III. Adadnirari (MÖ. 810-782) bir yaztnda bu seferini anlatrken, “Hatti ve Amurru memleketlerini batan baa itaat altna aldm. Tir, Sidon siteleriyle, srail, Edom ve Filistin memleketlerini ar vergilere saldm” demektedir. Fakat III. Adadnirari Suriye ve Filistin’de çok kalmad. mparatorluk içinde ba gösteren karklklar, göçebe Aramiler’in Yukar ve Aa Mezopotamya’ya aknlar, kendisini ordusuyla memleketine dönmek zorunda brakt. 7. ARAMLER’N ASUR MPARATORLUUNA AKINLARI Asur kralnn ordusuyla memleketinden bu kadar uzaklam olmas, imparatorluk çevresindeki göçebe Aramiler’e zengin Asur ve Babil bölgelerine yaylarak ehir ve köyleri yama etmek frsatn vermiti. am ve Hama’nn Arami krallar ordularna kaynak olan göçebe Aramilerin bu krallklar üzerine yürüyen III. Adadnirari’yi arkadan vurarak onu geri çekilmek zorunda brakmak için; belki am kralnn tahriki ile bu harekete girimi olmalar uzak bir ihtimal deildir. Asur kral dönünceye kadar, Kuzey ve Güney Mezopotamya'ya yaylarak her taraf dehet içinde brakan Arami boylarndan tua'lar imparatorluk bakenti 209 M.. Günaltay, a.g.e., s.152. çevrelerine kadar sokulmulard. Bunlarn Asurlular’n nüfuzunu sarsan hareketleri, bir çok ayaklanmaya neden olduu gibi, dou snrlar ötesindeki dalk bölgede (Medye'de) kuvvetlenen Madai'larn da Asur mparatorluu’nu tehdit etmelerine yol açmt. III. Adadnirari’nin talihsiz halefleri bu isyanlar bastrmakla uratklarndan 755’ten önce Frat boylarnda görünemediler. Bu tarihte ancak Sam’al kralnn Kuzey Suriye'de sebep olduu huzursuzluu bastrmak için Frat boylarna inmilerdir. Son olaylarn am Aramileri’ni zayflatm olmas, srail kral II. Jerobaam’n Suriye krallna kar hürriyetini, belki de Lotanu hegemonyasn kazandrmt. 210 Fakat, bütün bu deiiklikler geçici idi. ç karklklar bastrarak Akdeniz kylarna inmeye hazrlanan Asur dalgalarnn Suriye ve Filistin'deki küçük devletleri yutaca zaman yaklamt. Aramiler ön safta olduklar için ilk yenilgiye onlar urayacaklard. Asur tahtna, bu imparatorluun en kudretli hükümdarlarndan III. Tiglatpalasar’n (745-727) çk bu zamann gelmi olduuna iaretti. Tiglatpalasar 742 de, Kuzey Suriye'de bir varlk göstermee çalan Sam’al krallna ilk darbeyi indirmek üzere ie balad. 738’de tekrar Frat boylarna geldii zaman Frat'tan Suriye kylarna kadar 19 küçük krallk askerlerinin birleik bir cephesiyle karlat. Bunlarn banda am kral II. Razon ile srail, Kargam, Sam’al krallaryla, Biblos, Tir, Sidon siteleri babular ve Kilikya prensleri bulunuyorlard. III. Tiglapalasar birleik prensler ordularn ilk hücumda datt. Bir tablette Aramiler’in am kral II. Razon ile srail kral Menahem (743-737), Biblos,Tir ile Sidon, Kargam, Samal, Kilikya, Kommagene prenslerinin vatandalk vergilerini nasl getirdikleri anlatlmaktadr. Asur ordular çekildikten sonra, am'n Arami kral II. Razon ile srail kral birleerek Juda kral Akhaz'n üzerine yürümee hazrlandlar. Durumunu ümitsiz gören Akhaz birçok hediyeler göndererek Asur kraln yardma çard. Yeniden Suriye'ye giren III. Tiglatpalasar am' çevirerek zapt etti. Kral II. Bazon’u da öldürterek Aramiler’in Suriye'deki en kudretli devletine son vermi oldu. Buralardaki Aramiler’i sürerek Asur snrlar boylarna yerletirdi. Filistin'de Juda devleti ile yakndaki Edom prenslii, vergi vermeyi taahhüt ettiklerinden geçici bir zaman için yerlerinde kalabildiler. 211 8. ANADOLU’DA ARAM ETKLER Daha önce de belirttiimiz gibi özellikle MÖ. 11. ve 10. asrlar, tam manasyla bir Arami asr olmutur. Öyle ki, bu asrlar içinde, Aramiler'den Bit-Zamani kabilesi douda 210 211 M.. Günaltay, a.g.e., s.153. M.. Günaltay, a.g.e., s.154. Diyarbakr civarna, Bit-Adini kabilesi Frat nehrinin büyük kvrm içerisine, Bit-Agusi kabilesi Frat ile Karasu arasna, Bit-Gabbar kabilesi Gaziantep civarna, Bit-Bruta kabilesi ise Kayseri civarna kadar sokulmu idiler.212 Bu srada Asur tahtna I. Tiglatpileser (MÖ.1114-1074) gibi güçlü bir kraln geçmesi üzerine Mezopotamya'daki siyasi durum Asur lehine deimi ise de, bu ancak geçici bir süre için böyle devam etmitir. Gerçekten de bu kral, bir taraftan Frat'n ötesinde Aramiler'le savarken, öte taraftan da Urartu kabileleriyle ve ilk defa adlar bu devirde ortaya çkan Muki kabileleriyle kuramamlard. 213 savayordu. Bu devirde Urartular henüz siyasi birliklerini Asurlular’n ve Aramiler’in, kuzeylerinde kalan tepeler üzerinde yüzyllar süren basksnn beklenmedik sonuçlarndan biri, o zamana kadar Van Gölü çevresindeki dalarda bamsz olarak yaayan çeitli kavimlerin zorunlu olarak birleip Urartu olarak bilinen devleti oluturmalaryd.214 Bununla beraber Urartu devleti, en güçlü olduu MÖ. 8. asrda, Anadolu'da ancak Malatya'ya kadar yaylabilmiti. Çünkü bu devirde Orta Anadolu'da Frig devleti vard.215 Görülüyor ki, Ege göçlerinden sonra Anadolu'da Hitit ve Mitanni gibi büyük devletlerin yerini imdi Frig ve Urartu devletleri alm, Mezopotamya'daki III. Babil (Kas) Devleti’nin yerini ise Asur devleti le birçok Arami kabilelerinin kurduu ehir devletleri almt. Bunlardan Urartu ve Frig devletlerinin hâkimiyet sahas arasnda kalan Kayseri ile Malatya arasndaki bölgede ise Hitit Devleti’nin kalnts olan birtakm küçük prenslikler bulunuyordu. Ayrca Kuzey Suriye'de, daha Eski Hitit Devleti zamanndan beri Hitit hâkimiyetine girmi olan Halep ve Karkam gibi büyük ehirler de mevcuttu. Kuzey Suriye'de bulunan Hitit ehirleri, Arami istilâsna kar koyabilmek için, Asur Devleti’ne bal olmay tercih ediyorlard. Anadolu'daki Hitit ehirleri ise, zaman zaman deien büyük devletler, yani Frig, Urartu veya Asur krallar arasnda el deitiriyorlard.216 Asurlular’n, stratejik konumlar nedeniyle Geç Hitit Devletleri’nin ticaret yollar üzerindeki denetimlerine meydan okumas kaçnlmazd. MÖ. 1110 dolaylarnda Asurlular snrlar am, bundan ksa bir süre sonra da, Aramiler yeni bir tehdit olarak sahneye çkmlard. Frat’n dousundan gelen bu göçebeler, baz Hitit beyliklerini ele geçirip kendilerini burada kabul ettirmeyi baarmlard. Arami aknlarnn Hitit devletleri kadar 212 E. Memi, a.g.e., s.156. F. Knal, Eski Anadolu Tarihi, TTK. Yaynlar, Ankara–1987, s.233. 214 J. G. Macqueen, Çev. Esra Davutolu,Hititler ve Hitit Çanda Anadolu, Arkada Yaynevi, Ankara–2001, s.172 215 F. Knal, a.g.e., s.233. 216 E. Memi, a.g.e., s.158. 213 Asurlular üzerinde de ciddi etkileri olmutu. Asur ordularnn yeniden Kuzey Suriye’ye ulap Anadolu dalarna szmaya balamas MÖ. 900’leri buldu. Bu yüzyl boyunca Kuzey Suriye devletleri, büyük miktarda haraç toplanmasn salayan ama her hangi bir kalc fetihle sonuçlanmayan, bitmek bilmeyen Asur aknlarna maruz kalmt.217 Böylece Önasya memleketlerinin önce Ege göçlerine, arkasndan da Samî Arami göçlerine maruz kalmas ve göçlerden önceki Yeni Hitit Devleti zamannda ise Anadolu'da, Hatti, Hitit, Mitanni, Hurri, Luwi, Pala vs. gibi deiik kökenli kavim gruplarnn bulunduu göz önüne alnrsa, bu devir ehirlerinde etnik bakmdan homojen bir yapnn olamayaca çok açktr. Gerçekten, MÖ. 8. asrda Danuna Kral Asitavanda'nn, saraynn duvarlarna Hitit Hiyeroglif ve Fenike dil ve yazs ile olmak üzere iki dilde kitabe yazdrmas, bu ehirde de tek bir kavmin oturmadn gösterir. Ayn ekilde, MÖ. 9. asrda Sam'al (Zincirli) kral Kilamuva da ehir halkn Ba'erirler ve Mukaplar diye ikiye ayrmaktadr.218 Oysa Asur vesikalarnda, bu ehir devletlerine genel olarak "Hatti memleketi" deniliyordu. Örnein MÖ. 12. yüzyl sonlarnda Asur kral I. Tiglatpileser, Karkam ehri için "Büyük Hatti" ifadesini kullanmaktadr. Hâttâ bazen dorudan doruya Aramiler tarafndan kurulmu ehirlere bile "Hatti" denilmektedir. Ayn ekilde I. Argiti'den itibaren Urartu kaynaklar da Malatya ehrini "Hate memleketi" olarak gösterirler. Tevrat'ta Kuzey Suriye'deki birçok ehir sakinlerine "Het oullar" denilmektedir. Bu devre ait deiik orijinli vesikalarn "Hatti" dedikleri bu memleketler, genellikle eski Hitit kavminin bakiyelerinden mi ibaretti? sorusuna cevap verebilmek için, ahs isimlerinden yararlanma yoluna gitmek, tek çözüm eklidir. Gerçekten de Hatti olarak gösterilen memleketlerin kral adlarna bakldnda örnein; Gurgum (Mara ) kral Muvatalis, Hatena (Hatay) kral Saplulme ve Lubarna gibi baz ehir krallar, eski Büyük Hitit krallarnn isimlerini almlarsa, bu ehirlerin Hattili olduunu kabul etmek gerekir. Fakat Hamat kral Eni-el, Arpat kral Matti-El, Kaska kral Daduilu gibi Samî tanr adlarn ihtiva eden ahs adlarnn, Arami ehirlerine ait olduu anlald gibi, Danuna kral Asitavanda, Sam'al kral Panamuva, Kilamuva, Milid kral Tarhunazi, Hilarunda gibi Luwice "muva" sonekli yahut Luwi tanrs Tarhun'u ihtiva eden “teofor” isimlerin, Luwi kökenli olduklar açkça görülmektedir. Hatta bunlar arasnda Kumukh kral Kutapsi, Tilbarsip kral Akhuni gibi Mitanni veya Hurri elemanl isimlerle de karlalmaktadr. 217 218 J. G. Macqueen, Çev. Esra Davutolu, a.g.e., s.171 E. Memi, a.g.e., s.158. Görülüyor ki, ahs isimleri üzerinde yaplan filolojik tetkikler de Geç Hitit devri ehir krallklarnda etnik bir birliin mevcut olmadn, aksine baz ehirlerde Luwi, Hitit, Hurri, Mitanni ve Arami kökenli kavimlerin bir arada bulunduunu, bazlarnda ise yalnz Hitit bakiyesinin veya sadece Aramiler'in yerletiini göstermektedir. Örnein Mara'n dousunda Besni'nin 18 km. güneydousundaki Boybey Pnar'nda bulunan Hitit Hiyeroglif (H.H.) yazl dört kitabeden birinde Ku ehri kral Ayames olu Panamuvata, kendisine "Hattuili'nin neslinden" demektedir. Bununla beraber, önceden Luwi kökenli bir kavmin idaresinde bulunurken, sonradan Samîleen ehirler de görmekteyiz. Örnein Sam'al krallar ilk zamanlarda tamamen Luwice isimler tadklar halde, sonralar Bar-Rekup gibi Arami isimler almlardr. Ayn ekilde Karkam ehri kral adlar önceleri Teup'lu "teofor" isimler olduu halde, sonralar Kamanas, Araras gibi Luwice adlar tamlardr. 219 u halde, bu devir ehir devletleri halk, bir tek kavimden ibaret deildi. Halbuki köken bakmndan birbirinden farkl bu ehir devletleri halkna kullandklar yazya izafeten "Hiyeroglif Hititler" diyenler olduu gibi, "Suriye Hititleri" diyenler de vardr. Dier taraftan Landsberger ve ona dayanarak da Güterbock, bu ehir devletlerinden büyük bir ksmnn Ege göçleriyle gelen yeni bir Luwi kavmine mensup olduunu ileri sürmektedirler. Sonuç olarak unu söyleyebiliriz ki, Geç Hitit ehir devletleri halknn rki bünyesi hakknda ileri sürülen çeitli görülerin her biri, bir dereceye kadar dorudur. Ancak tarihi gerçek udur ki, Ege göçlerinden sonra Anadolu ve Kuzey Suriye ehir devletleri halk tek bir kavimden ibaret deildirler. Ege göçleri ile gelen kavimler bir taraftan burada bulduklar Hitit ve Hurri kavimlerinin bakiyeleriyle, dier taraftan yeni gelen Arami unsurlarla kararak birtakm küçük ehir devletleri meydana getirmilerdi. Geç Hitit ehir devletleri denilen bu krallklarn yaylna gelince; bunu Hitit Hiyeroglif (H.H.) yazl ant ve kitabelerin yayl ile tespit etmek mümkün gibi görünmektedir. Bu devre ait buluntularn en kuzey noktas Darende, en güney noktas Restan, douda Malatya civarnda Aanck, Batda Sakarya nehri kenarnda Beyköy'dür.220 Ancak, H.H. yazl ant ve kitabelerin bulunduu saha, bize hiçbir zaman Geç Hitit ehir devletlerinin hududunu göstermez. Çünkü Zincirli gibi saf Arami ehirlerinin de H.H. yazsn kullandklarn daha önce belirtmitik. üphesiz, Ege göçleri neticesinde Anadolu'nun pek çok önemli ehri tahrip olmutu. Bata Hattua olmak üzere, Kani (Kültepe), amuha gibi MÖ. 2. Binyln önemli ehirleri artk tarihe karmlard. Fakat bunlarn yerine Sam'al, Gurgum gibi Hitit vesikalarnda adlar geçmeyen birtakm yeni ehirler kurulmutu. Ayn durum, 219 220 E. Memi, a.g.e., s.159,160. F.Knal, a.g.e., s.237. Kuzey Suriye için de geçerli idi. Ugarit, Alalakh, Katna ehirleri artk birer harabe tepesi idiler. Fakat burada Halep ve Karkam gibi baz eski ehirler, bu devirde de önemlerini koruyorlard. Özellikle Karkam ehri, M.Ö. 8. asr sonunda Asur kral II. Sargon tarafndan bir Asur eyaleti haline getirilinceye kadar, Hititliliini muhafaza etmiti. Geç Hitit ehir devletlerinin yayld alann belirlenmesini güçletiren bir baka sebep de, bu ehirler hakknda en ayrntl bilgiyi veren Asur vesikalarnn Hitit devleti zamanndaki corafi isimlerden tamamen farkl ülke ve ehir adlar vermesidir. 221 Gerçekten de Asur vesikalarnda Van ve civarna Nairi memleketleri, Kayseri ve havalisine Tabal, onun güneydousunda, Anti Toroslar’n balad dalk bölgeye Hilakku, daha güneye talk Kilikya'ya kadar uzanan sahaya ise Que memleketleri denilmektedir. Bu büyük bölgelerin içinde üphesiz birçok ehirler vard. Örnein III. Salmanassar (MÖ. 858824), Nimrut'ta bulunan ve bugün British Museum'da muhafaza edilen obeliskinde, "Tabal ülkesinde 24 krallln bulunduunu" belirtmektedir. Demek ki, Tabal krall bir çeit konfederasyon eklinde idare ediliyordu.222 Geç Hitit ehir Devletleri ve Aramiler’in ilikisi hakknda genel olarak bilgi verdikten sonra srasyla, bu ehir devletleri hakknda bilgi verelim. 1) TABAL MEMLEKET Anadolu'daki ehir devletleri içinde en batda Tabal memleketi yer almaktayd. Asur vesikalarndan edinilen bilgilere göre, Tabal memleketi doudan Melid (Malatya), güneyden Hilakku (Kilikya) memleketleri ile snr komusu idi. H.H. yazl kitabelerin yayl sahasna göre hüküm vermek gerekirse, Tabal memleketinin bat komusu ise Frigya devleti idi. Ancak, hemen belirtelim ki, bu snrlar zamana göre deiiyordu.223 Asur vesikalarnda Tabal memleketi hakknda verilen malumat, Kayseri ve havalisinde bulunan Geç Hitit dönemine ait kitabelerle dorulanmtr. Gerçekten, yalnz Kayseri ve Nevehir arasnda 11 tane H.H. yazl kitabe bulunmutur. Bunlardan birkaç üzerinde Tuvanuva (klasik çalardaki Tyana) kral Varpalava'nn ad geçmektedir. Böylece Hitit mparatorluk devri vesikalar ile tandmz Tuvanuva ehrinin, bu devirde de önemini devam ettirdii ve hatta daha da gelierek, muhtemelen Tabal memleketinin merkezî durumuna geldii anlalyor. Çünkü, Geç Hitit devrinin en güzel sanat eseri olan vriz kaya ant, bu havalide bulunmaktadr. Kaya kabartmas, Tuvanuva kral Varpalava'y, Luwi tanrs Sanda önünde canlandrmaktadr. 221 E. Memi, a.g.e., s.161. E. Memi, a.g.e., s.162. 223 F. Knal, a.g.e., s 238. 222 Tabal beyliklerinden kalma H.H. yazl kaya kitabelerine, bölgenin kuzeyindeki Çalapverdi, güneyindeki Bor, Nide yaknlarndaki Bolkar madeni dolaylar ile Kayseri ve Nevehir arasnda da rastlanmaktadr.224 2) QUE MEMLEKET Kilikya Asurlular tarafndan III. Salmanassar zamanndan beri bilinmekteydi ve Que veya Qave olarak adlandrlyordu; ancak, henüz bu isim üzerine bir açklama yaplamamt.225 Tabal'n güneyindeki Hilakku'nun bat ksmlarna, tahmini olarak Klâsik çalardaki Kilikya'ya, Asur vesikalarnda Que deniliyor ve bu memleketin içinde birçok ehirler saylyordu. Böylece Que'de de ehir krallklarndan oluan bir konfederasyonun bulunduu anlalmaktadr. Bu konfederasyonun merkezinin Pahri (Karatepe) kenti olduu zannediliyor. Çünkü III.Salmanassar, Que'ye yapt bir seferde Que kral Kate'yi Pahri ehrinde kuattn belirtmektedir. Ayrca Adana/Karatepe'de bulunan Hitit hiyeroglif ve Fenike dillerindeki kitabelerde kendisine "Danunalar kral" diyen Asitavanda da "Pahri ehrinin depolarn kendisinden evvel hiçbir kraln yapamad ekilde doldurduunu" anlatmaktadr. Böylelikle Asurlular'n Que dedikleri bu bölgeye, H.H. yazl vesikalarda "Danunalar memleketi" denildii anlalmaktadr.226 Gerçekten Karatepe kazlar sayesinde bir taraftan Amarna devrinden (MÖ. 1400-1350) beri bilinen, fakat yeri tayin edilemeyen “Danunalar memleketini” tespit etmek mümkün olmu, dier taraftan da burada bulunan ki dilli kitabeler sayesinde Hitit Hiyeroglif yazsnn çözülmesinde önemli ilerlemeler kaydedilmitir. Bu kitabeleri brakan kral Asitavanda ile babas Avarikus'un adlan Luwice isimlerden olduuna göre, Büyük Hitit mparatorluu zamannda (M.Ö. 1400-1200) Güney Anadolu sahillerinde yaayan Luwi kavmi, Ege göçlerinden sonra da Kilikya bölgesinde varln devam ettirmiti. Karatepe kitabeleri, MÖ. 8. asrn ortalarna tarihlenmektedir. Çünkü kitabede ad geçen Avarikus'un, III. Tiglatpileser annalleriînde zikredilen Que kral Urikki ile ayn ahs olduu kabul edilmektedir. Buna göre, onun olu Asitavanda da Que'yi bir Asur eyaleti haline getiren Asur Kral V.Salmanassar'la (MÖ. 728-722) çada yaam olmaldr. 227 3) MELD (MALATYA) MEMLEKET 224 E. Memi, a.g.e., s.162,163. Olivert Robert Gurney, Hititler, Dost Kitabevi, Ankara-2001, s. 46 226 E. Memi, a.g.e., s.,163. 227 F. Knal, a.g.e., s. 240. 225 imdi de, Aramiler’den etkilenmeyecek kadar Suriye’den uzak, ama Asurlular’n Tabal sayd bölgeye komu, dolaysyla eski Hitit nüfuzundaki Luwi ögesinin elinde bulunan üçüncü bir kenti ele alalm. Bugünkü Malatya’nn yaknlarnda, Arslantepe denilen höyüün altndadr.228 MÖ. 2. Binyl balarna ait olan Kültepe vesikalarnda Melita, Hitit vesikalarnda ise Maldia eklinde geçen Malatya, Asur mparatorluk devri vesikalarnda Meliddu, Melide, Melid formlarnda görülür. Urartu kaynaklarnda ise bu kente Melitea denilmektedir. Malatya kelimesinin, Hititçe bal manasna gelen “melit” ten türetildii, ilk defa Hrozny tarafndan ileri sürülmütür. Malatya ehrinin ad çok eski vesikalarda zikredilmekle beraber, kent, asl önemini Hitit mparatorluu ykldktan sonra kazanmtr. Çünkü Malatya, Asur, Urartu ve Frig devlet snrlarnn birleme yerinde ve bu memleketleri birbirine balayan ilek bir doal yol üzerinde bulunuyordu. Malatya'nn Geç Hitit ehir devletlerinden biri olduu, hem Asur ve Urartular'a ait çivi yazl vesikalardan, hem de burada yaplan kazlar neticesinde ortaya çkarlan H.H. yazl kitabe ve kabartmalardan anlalmaktadr. H.H. yazl kitabeler henüz tam olarak okunamamtr, ancak kitabelerde geçen kral, baba ve oul kelimelerini gösteren ideogramlar tespit edildiinden, Asur vesikalarndan edinilen bilgilerin yardm ile de kral adlarnn çou okunmutur. Bu kral adlar filolojik bakmdan tetkik edildiinde, bir ksmnn Luwice, bir ksmnn da Hititçe olduu görülür. Fakat Malatya ve civarnda, MÖ. 2. ve 1. Binylda oturan halk genellikle Hurri kökenli idi. Asur kral III. Tiglatpileser'in annallerinden örenildiine göre bu krallk, ad geçen Asur kral tarafndan Asur mparatorluuna balanmt.229 4) KUMUKH MEMLEKET Asur vesikalarnda Kutmukhi eklinde geçen bu ehir devleti Klâsik çalardaki Kommagene bölgesi (Adyaman ve çevresi) içinde bulunuyordu. Fakat yeri henüz tespit edilememitir. Bu ehir devletini yalnz yazl vesikalarda adnn geçmesiyle tanyoruz. Meselâ, I. Tiglatpileser anallerinde, Kumukh kralnn ad Kili-Teup olarak geçmektedir. II. Asurnasirpal ise Kumukh kral Qatazili'yi zikretmektedir. Bu isimler Hurrice'dir. Füruzan Knal230 buna dayanarak Ege göçlerinden sonra bile ehirde hala Hurrili bir sülalenin hâkim 228 Seton Lloyd, Çev: TÜRKYE’NN TARH, Bir Gezginin Gözüyle Anadolu Uygarlklar, Tübitak Popüler Bilim Kitaplar, Ankara-1997, s.73 229 E. Memi, a.g.e., s.164,165 230 F. Knal, a.g.e., s. 242. olduu sonucunu çkarm, Bilge Umar ise, bu görüe katlmadn, çünkü Hitit krallarnn ve beylerinin de baz zamanlar Hurrice adlar tadn ileri sürmütür. 5) GURGUM (MARA) MEMLEKET Geç Hitit devrinin önemli kentlerinden biri de Klâsik devirde Marqasi denilen bugünkü Mara ehri idi. Gurgum ad, MÖ. 2. Binyl vesikalarnda geçmez. Mara'ta kaz yaplmam, yalnz, toprak üstü baz buluntular ele geçmitir. Bu arada, üzerinde H.H. yazsyla 7 satr bulunan ve imdi stanbul Eski ark Eserleri Müzesi'nde sergilenen bir arslan heykeli, anlmaya deer. Bu yazdan örenildiine göre, heykel, Asur kral III. Salmanasar'n çada olan Gurgum beyi Halparunda tarafndan tanrsna adanmt. 6) SAM'AL (ZNCRL) MEMLEKET Bu kent, Gaziantep'e bal slahiye'nin birkaç kilometre kuzeyine düen demiryolu istasyonu Fevzipaa yaknndaki Zincirli harabelerinde olup 1882-1902 yllar arasnda Alman arkeolog Von Luschan tarafndan burada kazlar yaplm, ehrin etrafn çevreleyen surlar ve ehir kaplar ile saray ve mabet gibi önemli yaplar ortaya çkarlmtr. Bunlar arasnda Hitit Hiyeroglifleri ile ya da Arami diliyle yazlm kitabeler, birçok kabartma ve heykel bulunmutur. Bu vesikalardan Sam’al kral Kilamuva’nn Fenike dilinde yazlm bir kitabesi ile Sam’al kral sülalesinden dört nesli tanyoruz. Gerek Sam'al krallarnn, gerekse Asur krallarnn brakt vesikalarla, bu ehrin tarihî aydnlanm bulunmaktadr. Bu vesikalarn tetkikine göre, Sam'al krallnn eski ad Ya'diya idi. 231 7) SAKÇAGÖZÜ Zincirli'nin kuzeydousunda bugünkü Keferdiz köyü bitiiinde de Geç Hitit devrinde bir ehir krallnn mevcut olduu anlalyor. Çünkü, burada da bu devre ait birçok heykel ve kabartmalar ele geçmitir. Bunlarn büyük bir ksm, Ankara Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmi durumdadr. Eserler üzerinde yaz olmad için, ehrin Geç Hitit devrindeki adn bilmiyoruz.232 8) KARKAMI (CERABLUS) Güney Anadolu'daki önemli ehir devletlerinden biri de Karkam idi. Bu ehir Mezopotamya ile Anadolu ve Msr' birbirine balayan yollarn kavak noktasnda bulunduu 231 232 F. Knal, a.g.e., s. 243. Bilge Umar, Türkiye Halknn lkça Tarihi, C.I, E.Ü., Basn-Yayn Yüksekokulu Yayn, zmir -1982, s.194 için, büyük önem tayordu. Burada British Museum adna S.L. WooIley tarafndan kazlar yaplm, fakat ehrin MÖ. 2. Binyl tarihine ait yazl vesika ele geçmemitir. Bu nedenle, Karkam ehrinin MÖ. 2. Binyl tarihini Boazköy, Mari ve Ugarit vesikalar sayesinde örenmek mümkün olmutur. Msr firavunu III. Ramses'in Ege göçleri hakknda bilgi veren vesikalarnda, yaklp yklan ehirler arasnda Karkam'n da ad geçmektedir. Buna ramen kent, MÖ. 1. Binylda da önemini devam ettirmitir. Çünkü Asur kral I. Tiglatpileser, MÖ. 11. Yüzyl balarnda “Büyük Hatti” dedii Karkam ehrinin Malatya'ya kadar hâkim olduunu bildirmekte ve Büyük Hatti kral Nini-Teub'u vergiye baladn anlatmaktadr.233 9) HATTENA MÖ. 9. yüzyln önemli kentlerinden biri de, adnn Hatti kelimesiyle ilikisi besbelli olan Hattena ehir devletidir. Bu beylik, Hatay'n dousunda Türkiye-Surîye snr yaknnda bulunan Açana, Tayinat ve Cüdeyde höyük alanlarndaki o yüzyln kentlerini de içine alyordu. Hattena beyliinin MÖ. 9. yüzyldaki kral Lubarna, Asur teb'as idi. Asur kral III. Salmanassar (MÖ. 858-824) baa geçer geçmez, Aramlar'la ve Urartular'la savamak zorunda kald için, bundan yararlanmak isteyen Meliddu ve Tabal krallklar, Asurlular'a ba kaldrmlar ve kendilerine katlmayan Hatenna devleti üzerine yürüyerek, kral Lubarna'y öldürmülerdi. Ancak sonraki savata III. Salmanassar galip gelmi, Hattena beyliine öldürülen kraln soyunu geçirmi, ardndan da Tabal ülkesine sefer yapp, 24 Tabal kraln yeniden vergiye balamt.234 9. ARAMLER’DE SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT MÖ. 2. Bin ortalarndan beri Ön Asya tarihinde önemli bir yer almaya balayan Âramîler, dou Asya ile Avrupa ve Afrika arasndaki kara yollarna hakim bulunuyor, kara ticaretini ellerinde tutuyorlard. Bu durum, Ön Asya'da Aramiler’e büyük önem kazandrm, onlar medeniyet yayan bir kavim haline getirmitir. Fenike alfabesi deniz ticareti yoluyla Orta Asya içlerine kadar yaylmtr. Fenike alfabesinden alnm bir yaz olan Arami alfabesi, douda yava yava çivi yazs ile hiyeroglifin yerini tutmutur. Aramiler’in sosyal ve dini alandaki gelimeleri Sümerler’de olduu gibi milli bir birlie ve kimlie kavuamamtr. Geni bir alana yaylan Arami boylarnn, durumlar ve 233 234 E. Memi, a.g.e., s. 167. B. Umar, a.g.e., 195 kaderleri birbirlerine benzemiyordu. Çünkü bunlarn sosyal ve din hayatlarnn serpilme ve gelimesinde balca etken doal artlar, birbirlerinden çok farkl bulunuyordu; yayldklar topraklarn bat taraflar, yani Akdeniz kylarna yakn olan bölgeler çok fazla ve verimli olduklar halde dou taraflar, yani Frat rman çevreleyen yayla, son derece ksr ve çplakt. Aramiler Suriye bölgesine gelmeden önce, yani Kuzey Mezopotamya'da yaadklar eski devirlerde, yüksek bir medeniyete ulam bulunuyor, bir ksm yerleik, bir ksm da yar göçebe bir hayat sürüyorlard. MÖ. 14. Yüzyl’a ait Asur tabletlerinde bu bölgelerdeki Aramiler’le olan savalara dair kaytlar görülmektedir. Bunlar, Kuzey Mezopotamya'da bulunduklar devirlerde, dier kavimler gibi Sümer medeniyetinin, Subaru kültürünün etkisi altnda kalmlard. Tel-Ahmar kazlar, bu hususu çok iyi belirtmektedir. Her halde AramiIer Suriye'ye indikleri zaman, buralarda karlatklar Sami Amurrular’a oranla medeniyet bakmndan daha ileri bulunuyorlard.235 Aramiler, çalkan ve çevik insanlard. Fenikeliler'in alfabeyi her yana yaydklarn biliyoruz. Aramiler ise Douya kesin anlamyla bir dil birlii getirmilerdir. Arami dilinin yaylmndaki en büyük etken, gerek kervanc, gerekse tüccar olarak bölgedeki tüm topluluklarla iliki kurmu olmalardr. Üstelik bu dilin sadelii, özellikle ticaret alanndaki ilikilerin düzenlenmesinde ve karlkl anlama hatalarnn önlenmesinde büyük yararlar salamaktayd. Bunlarn yan sra rahatlkla denilebilir ki Asurlular'n “sürgün” politikalar da Arami dilinin Dou'nun çeitli bölgelerindeki yaygnln kolaylatrmtr. Sadelii ve özellikle paromen üzerine rahatlkla ilenebilirlii nedeniyle Arami dili, bir süre sonra Pers mparatorluu’nun resmi yönetim dili olurken, kendisinden önceki diplomatik dil olan Akkad dili de tarihteki ilevini sona erdiriyordu. Fenikeliler tarafndan da kullanlp benimsenmi olan Arami dili, Mezopotamya, Suriye, Fenike, Filistin ve Kuzey Afrika'daki ülkelerde tüm sosyal snflar arasnda da kullanyorlard. Bu durum Roma dönemine kadar devam etmitir.236 Aramiler'in hayat, içinde gömüldükleri Samî çokluunun dinlerinden, yaay göreneklerinden çok fazla etkilenmekle olmakla beraber sosyal teekküllerinde, dini hayatlarnda, rkî özelliklerini belirten derin izler çok açk bir ekilde sezilmektedir. Aramiler'in dinsel inançlar ve tanrlar yönünden oldukça farkl yapsal özellikleri vardr. Bir yandan yerlilerin (Hurri, Hitit ve Kenanl gibi) dinlerini ve ilahlarn almlar, öte 235 236 M.. Günaltay, a.g.e., s.156,157. R.Yldrm, Önasya Tarih ve Uygarlklar, s.105 yandan Fenike yönünden gelen ve gelecek olan ilahlara da dinlerinde yer vererek birçok ilahlara ayn anda tapma sistemini benimsemilerdir.237 Fenikeliler gibi Arami tanrlarnn da köken bakmndan Samî olmamalar, rk ayrlnn kuvvetli delilidir. Bu ayrlk ruhi ve bedeni seciyelerde çok iyi belirmektedir: Brakisefal Aram tipi Samî tipinden kolayca ayrlabilmektedir. cad ve ibda kabiliyetinden yoksun olan Samî tip ile adlarn tayan alfabeyi bulan Aramiler’in ayn kökten geldikleri düünülemez. Eski Arami dininin son izleri Orta Asya yüksek medeniyetiyle ahenkli bir natüralizm izlerini belirtmektedir. Fakat, Suriye'ye yaylan boylar siyasi bir birlik kuramam olduklarndan doal olarak bir Arami panteonu teekkül edememitir. Aramiler, Sümer-Akkadlar’n, Asurlular’n, Msrllar’n Hurri ve Hattiler’in ve nihayet içine gömüldükleri Samî çokluunun kuvvetli tesirleri altnda kalm olduklarndan dinleri de bu kavimlerin din telâkkilerinden az çok müteessir olmutur. Fakat, Suriye dinine ait belgeler hem az, hem de eski devirlere ait olduundan d tesirlerin izlerini ayrt etmek çok zordur. Msr'n 18. sülale firavunlarnn braktklar vesikalardan Suriye'yi ilgilendirenlerle 14. Yüzyl’a ait Asur kitabeleri, yalnz siyasi tarihi ilgilendirecek eylerdir. Tevrat kitaplarnda ise ancak dank baz bilgiler vardr. Kuyuncuk'ta bulunan Asur-Arami yaztlarna gelince; bunlarda da isimlerden baka bir ey görülmemektedir. Arami dinine ait en önemli vesika Amanus eteinde Zincirli'de bulunan ve 8. Yüzyl’a ait olan Aramca bir yazttr. Bu yaztta iki eski tanr ad görülmekledir. Bunlardan biri Aramiler’in en büyük tanrs Hadad, dieri de El'dir. Din tarihi bilim adamlar Hadad' Suriye tanrlarnn kral gibi tasvir ederler. Aramiler'den kalan bir silindir üzerindeki resimde Hadad, uzun sakall, kvrck saçl, banda danteleli taç, elinde kamç bulunan savaç bir Gök tanrs gibi tasvir edilmitir. Aramiler’e ait bir sütun üzerindeki tasvirde Hadad'n bandaki krallk tac, boynuzlarla süslenmi bir taç eklindedir. Tel-Amarna mektuplarnda Hadad, bora ve frtna tanrs Balbar (Ramman) benzeri olarak gösterilmitir. Fakat bir Arami yaztnda Hadad'n ad yannda Ramman ad ayr bir tanr ismi olarak görülmektedir. Bununla beraber, Asurlular’n Hadad ile Ramman' bir tanr tandklar anlalmaktadra. Ahdi-Atik'te Ramman ad Dmk’da (am) tapna olan bir tanr olarak geçmektedir. Ahdi-Atik'in Zekeriya (Zakkarie) kitabnda Hadad ve Ramman adlarnn Hadad-Bimman eklinde birletirilmi olduklar görülüyor. 237 R.Yldrm, a.g.e., s.105 El'e gelince, bu kelime ilk defa Zincirli yaztnda bir tanr ad olarak görülmütür. Sinear'n tar' (Astarte), Suriye'de Al-har eklini almtr. Bu isim, yalnz olarak ancak Kuyuncuk'ta elde edilen Arami yaztta (Ozeh Athar –Atar kuvvet verir) suretinde görülmektedir. Dier bölgelerde Atargalis eklinde birleik ad olarak rastlanmaktadr. Koruyucu tanr saylan Gad, Atargalis ile sk ilgilidir. Arabistan'da bulunan Arami sütunu üzerinde bir Suriye tanrsnn ismi ve resmi görülmütür. Bu sütunun Teyma'ya ne suretle gitmi olduu bilinmemektedir. Sütun üzerindeki ad ÇLM’dir. Bunun yannda bir de ÇLM hezeb adl bir rahipten bahsedilmektedir. Bu tanr, resimde boynuzlarla bezenmi bir mihrab üzerinde, Asurlular gibi giyinmi, sa elinde bir mzrakla canlandrlmtr. Aramiler’e ait Mar (Aramca mevlâ anlamnda) adl bir tanr daha tanyoruz. Bunun ad, Mar-samek bileiinde “Koruyucu Mevlâ” anlamnda kullanlmtr. Aramiler’in gerek bu tanrlara ve gerek Monimas ve Aziz adl tanrlar hakknda fazla bilgilerimiz yoktur. Kudretli anlamn ifade eden Aziz adnn bir antta kartal tasviriyle beraber bulunduu görülmütür. Aramiler’de görülen Nebo, tar, Bel, Sin, ama, Marduk gibi Babilliler’e ait tanr adlaryla birlemi bir sürü isimler bulunmas, Babilliler’in Aramiler üzerindeki derin tesirlerini belirttii gibi, Msrllar’n Hor, sis ve Osiris adlaryla birlemi adlar da Msr tesirini göstermektedir. Zincirli yaztnda Reeph ve M adlarnda dier ki tanr daha görülmektedir. Bunlardan Reeph aslnda bir Suriye tanrs iken Msrllar tarafndan tanrla alnmtr. M'n ise Babilliler’in ama tanrs olmas ihtimali yüksektir.238 238 M.. Günaltay, a.g.e., s.157,158. SONUÇ Be ana bölümden oluan çalmamzn sonunda, MÖ. 2500’lerden MÖ. 900’lere kadar uzanan yaklak 1600 yllk zaman dilimi içerisinde Eski Önasya tarihinde meydana gelen üç büyük Samî Göç hareketinin gerek etnik, gerek siyasal, gerekse kültürel yönlerden bölgede önemli deiimlere neden olduunu gördük. Gerçekten bugünkü Araplar’n en eski atalar olarak kabul edilen bu kavimler, muhtemelen Arabistan Yarmadas’ndaki anavatanlarndan yola çkarak, bereketli Mezopotamya topraklarn igal etmek suretiyle, hem bu corafyada hem de Mezopotamya’ya komu ülkeler corafyasnda önemli faaliyetler gerçekletirmilerdir. Samî Göçlerin ilkini oluturan Akkad Göçleri sonunda Mezopotamya’daki Sümer tesiri yava yava etkisini kaybederek, Akkad-Sümer karm yeni bir kültür sentezi ortaya çkmtr. Gerçek olan udur ki, Akkadlar aslnda bölgeye yeni bir kültür getirmemilerdir. Tam tersine onlar, mevcut Sümer kültürünü büyük ölçüde benimseyerek, bu kültürü kendi normlarna uydurmulardr. Üstelik onlar, siyasal anlamda da bir ilki baararak, Sümerler’in yapamadn yapmlar, Mezopotamya topraklar üzerinde tarihin bilinen ilk sömürgeci imparatorluunu kurmulardr. MÖ. 2350-2150 yllar arasna tarihlenen bu imparatorluk, bata Anadolu olmak üzere Yukar Mezopotamya, Suriye ve Elam topraklar üzerinde hakimiyet kurarak, bu ilkelerin ham madde kaynaklarn alabildiince sömürmülerdir. Sonunda olan olmu, bütün imparatorluklarn bana gelen ykm felâketi Akkad mparatorluu’nun da sonunu getirmitir. MÖ. 2150’lerde Zaros dalarnn eteklerinde yaayan barbar Guti kavimleri Akkad mparatorluu’na son darbeyi vurmu ve bu siyasi gücün Önasya tarihinden silinmesine yol açmtr. Akkad egemenliinden kurtulan Mezopotamya’da Sümerler tekrardan toplanmlar ve milli bir karekter arz eden III. Ur Sülalesi’ni kurmulardr. MÖ. 2060-1960 yllar arasnda hükümran olan bu devlet, ne yazk ki, yeni bir Samî göç dalgasnn seline kaplm ve yklmtr. Bu ykm gerçekletirenler MARTULAR ya da AMURRULAR adyla anlan kavimdir. Ksa zamanda Mezopotamya sitelerine yaylan bu kavimler çok geçmeden Mezopotamya’y tam anlamyla Samî bir hüviyete büründürmülerdir. Öyle ki, Amurrulu kabilelerin kurduu devletler her taraf kaplarken, Sümer dili de yerini Akkad diline ve yazsna terk etmitir. Çünkü Amurrular da kendilerinden önceki atalar Akkadlar gibi Akkadça konuuyor ve Akkad dilinde yazyorlard. Amurrulu kabilelerin kurduu önemli siyasi güçlerin banda Eski Babil Devleti gelir ki, bu devletin en tannm ahsiyeti de kanunlar ile ünlenmi 6. kral Hammurabi’dir. Hammurabi, devletini, büyük bir bürokrasi kadrosuyla yönettii gibi, 282 maddeden oluan ve bat dünyasnn çok sonradan akl ettii hukuk kurallarn daha MÖ. 1750’lerde talara naketme baarsn göstermitir. MÖ. 1100’lerde balayp MÖ. 900’lere kadar devam eden Arami Göçleri ise Samî göçlerin üçüncü aamasn oluturur. Ancak hemen belirtelim ki, Arami Göçleri ile gelen ve Güneydou Anadolu Bölgesini de igal eden Samî kavimler, öncekilere oranla kültürel manâda biraz geri kalmlard. Asur mparatorlar, bu kavimleri bask altnda tutmak ve onlarn yaylmasn önlemek amacyla yaklak 2 asr mücadele ettiler. Fakat ne yazk ki onlar, bu konuda pek baarl olamadlar. Hatta öyle ki, Geç Hitit ehir Devletleri Devri ad verilen ve MÖ. 1200-750 yllar arasnda tarihlenen dönemin ortalarndan itibaren Aramca bölgede en çok kullanlan dillerden biri haline geldi. Bütün bunlar bize gösteriyor ki, Mezopotamya merkezli Eski Önasya medeniyetinde Samî kavimlerin rolü ve pay oldukça büyüktür. Mezopotamya medeniyetinin temelleri Sümerler’e aitse, bu yapnn duvarlar ve çatsnda Samî kavimlerin büyük emei olduunu unutmamak lâzmdr. Üstelik onlar Sümerlerle balayan bu medeniyete kendilerinden de yeni eyler katarak, karmak orijinli yeni bir uygarln domasna da zemin hazrlamlardr. KAYNAKÇA - Afetinan, A., Msr Tarih ve Medeniyeti, 2. Bask, TTK Yaynlar, Ankara 1987. - Albright, W.F., “Syria, The Philistines, and Phoenicia”, CAH II/2, chp. XXXIII, Cambridge 1975. - Çilingirolu, Altan., Urartu ve Kuzey Suriye Siyasal ve Kültürel likiler, Ege Üniversitesi Basmevi, zmir 1984. - Gurney, Olivert Robert., Hititler, Dost Kitabevi, Ankara 2001. - Günaltay, M. ., Türk Tarihinin lk Devirlerinden Yakn ark Elâm ve Mezopotamya, T.T.K Basmevi, 2. Bask, Ankara 1987. - Günaltay, M. .,Yakn ark III Suriye-Filistin, T.T.K Basmevi, 2.Bask, Ankara 1987. - plikçiolu, Bülent., Eskiça Tarihinin Ana Hatlar, stanbul 1990. - Knal, Füruzan., Eski Mezopotamya Tarihi, A.Ü.D.T.C.F. Yaynlar, Ankara 1983. - Knal, Füruzan., Eski Anadolu Tarihi, TTK. Yaynlar, Ankara–1987 - Kramer, S. N., Çeviren Muazzez lmiye Ç, Tarih Sümer’de Balar, TTK Yaynlar, - Lloyd, Seton., Çev: TÜRKYE’NN TARH, Bir Gezginin Gözüyle Anadolu Uygarlklar, Tübitak Popüler Bilim Kitaplar, Ankara 1997. - Macqueen, J. G., Çev. Esra Davutolu, Hititler ve Hitit Çanda Anadolu, Arkada Yaynevi, Ankara 2001. - Mansel, Arif Müfit., Eski Dou ve Ege Tarihinin Ana Hatlar, stanbul 1945. - Memi, Ekrem., Eskiça Türkiye Tarihi, Çizgi Kitabevi, 5. Bask, Eylül 2003. - Memi, Ekrem-Köstüklü Nuri., Tarih Boyunca Ortadou-Anadolu likileri, Konya 1992 - Memi, Ekrem., Filistinlilerin Kökeni ve Tarihi, Selçuk Üniversitesi, Eitim Fakültesi Yaynlar, Konya 1996. - Memi, Ekrem., Genel Tarih, Tablet Yaynlar, Konya 2002. - ahin, Muhammed., Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara 2002. - Umar, Bilge., Türkiye Halknn lkça Tarihi, E.Ü., Basn-Yayn Yüksekokulu Yayn, zmir 1982. - Yamanlar, Emine., Uygarlk Tarihi, Gündüz Eitim ve Yaynclk, Ankara 1999. - Yldrm, Recep., Önasya Tarih ve Uygarlklar, zmir 1996. - Yldrm, Recep., Uygarlk Tarihine Giri, Asil Yaynlar, 2. Bask, Ankara 2004. EKLER Hititler Zamannda Anadolu (Kaynak: Memi, Eskiça Türkiye Tarihi) Hititler Döneminde Anadolu ve Hititler’in Komular (Kaynak: Akurgal E, 1993) Mezopotamya Uygarlnn Dou Yeri olan Eski Mezopotamya ( Kaynak: Yamanlar,Uygarlk Tarihi) MÖ. 1. Binylda Önasya (Kaynak: M. . Günaltay) Sargon mparatorluu’na ait memleketleri gösteren, kil tablet üzerine çizilmi dünya haritas (Kaynak: Knal, E.M.T) Naramsin’in Zafer Ant (Kaynak: Knal, E.M.T) Urnammu steli Kaynak: Knal, E.M.T) Hammurabi’nin Kanun Steli (Kaynak: Knal, E.M.T) Akkad Kral Manitusu’nun ön ve arka cepheden görünüü Sus’ta bulunmutur. (Kaynak: Günaltay) Amurrular ve Birinci Babil mparatorluu (Kaynak: Günaltay) Akkad kral Naram-Sin’in steli Milattan önce iki bin sekiz yüz sene öncesine ait (stanbul müzesinde), (Kaynak: Günaltay) Kral Manitusu heykelinin alt ksm (:Kaynakça Günaltay) Hammurabi Kanunu steli Sus’ta bulunmutur. (Kaynak: Günaltay) II. Salmanassar’n dikili ta (Kaynak: Günaltay)