Kurgusal Bilim Bilimsel Kurguya Karşı “Marslı” son dönemlerde gerek filmi gerekse kitabıyla oldukça olumlu yorumlar almış bir yapıt. Aslında kitabın konusunu okuduğumda başlamak için biraz tereddüt ettim. Mars’ta görevde oldukları sırada çıkan bir fırtına sonrası oradan ayrılmak zorunda kalan Ares 3 ekibi ve bu süreçte aldığı darbe sonrasında kaybolan, ekibi tarafından öldü sanılarak Mars’ta tek başına kalan astronotun yaşamda kalma öyküsü. Bilim kurgu kitaplarını sevmeme rağmen tek kişilik senaryolardan çok fazla hoşlanmam ve bir süre sonra ayrıntılar beni boğmaya başlar. Özellikle kaza geçirerek uygunsuz doğa koşullarında uzun süre hayatta kalma çabalarının biraz gerçek dışı olarak kurgulandığını düşünürüm. Sanırım tamamen hayal ürünü kurgu kitaplarında bile bir miktar gerçeğe yakınlık ve mantıksal süreçler, biraz da aksiyon bekliyorum. Elbette bu kitabın uzayda hayatta kalmanın püf noktalarını bilimsel bir şekilde ele alan rehber kitap şeklinde yazılmış olmasını beklemiyorum. Başlangıçta bunun da kurgusal tarzda yazılmış bir kitap olabileceğini düşündüm ama filminin IMDB de aldığı yüksek skorlar, kitap hakkında yazılmış övgü dolu sözler kitabı okumayı denemeye karar vermeme sebep oldu. Bu arada kitabın satışını desteklemek amacıyla yazarın kitabı 0.99 sent gibi çok ucuz bir fiyattan piyasaya sürüldüğünü gördüm. Eminim ki bu satışları ciddi anlamda arttırmıştır ama sonuçta bir kitabın ucuz olması hatta bedava dağıtılmış olması bile okunması için yeterli olamaz. İnsanlar olay bir kurgu olsa bile olayın içine girmek ve inanmak için bilimsel gerekçeler ararlar. Çoğu zaman kendilerini ikna eden bilimsel verileri anlamaktan uzak olsa bile hikayeyi haklı çıkarabilmek için bunu görmek isterler. Hatta bu ne kadar karmaşık ne kadar anlaşılmazsa o kadar çekici ve kabul edilebilir olur. Kitabın yazarı Andy Weir sanırım benim gibi düşünenlerin de farkında ve o yüzden Mars’ta arkada bırakmak için aynı anda hem botanikçi hem de makine mühendisi olmayı nasıl başardığını anlayamadığım Mark Watney'i kurban olarak seçmiş. Muhteşem ve gerçekçi olmayan kahramanımız botanikçi olması nedeniyle kendi 1 dışkısını gübre olarak kullanarak patates yetiştiriyor ve bu şekilde uzun süre yiyecek sorununu hallediyor. Patateslerden ne kadar hoşlansam da sonuçta bir insan Mars’ta kaç gün patatesle yaşayabilir ki? Neyse ki elindeki bakterileri ölüyor ve artık patates üretemiyor. Burada artık Mark’ın bağırsak sistemi de mi çöktü acaba neden baştan üretmiyor diye düşünüyorum. Tabii bu durum yeniden sıkıntılara neden oluyor ben de kitabın yazarından yeni parlak çözümlerin gelmesini beklemeye başlıyorum. Ve beklenen oluyor ve yemek rezervlerinin azalması ile buradan kurtulma süreci hızlanmak zorunda kalıyor. Mühendis süper zekası ve üstün becerisi ile pek çok teknik sorunu çözerek temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği sistemi kurmayı başarıyor. Peki, bu ne kadar gerçekçi ve bu durum ne kadar önemli? Kitabın genel gidişinden kahramanımızın kurtulacağı da anlaşılıyor. Tabii burada ben de kopuyorum. Oysaki baştan beri beklentilerimi yükselten kitap burada tıkanmış gibi hissediyorum. Kitabın kalan kısmı beklentilerimi destekliyor ve kahramanımız inandırıcılıktan uzak bir yöntemle kurtulmayı başarıyor. Yazar biraz daha dayanabilir daha yaratıcı çözümler bulabilirdi diye düşünüyorum. Bu kadar emek ve araştırma sonrasında bunu görmek bende hayal kırıklığına sebep oluyor. Neden hep mutlu son olmak zorunda ki? Bence temel neden gerçek dünyada pek de mümkün olmayan insanın içindeki haklıya hakkını verme isteği. Eh bir de bilim, kurgu olduğunda neden kurgusal bilim kahramanımızın kurtuluşuna ve okuyucunun mutluluğuna hizmet etmesin. Tüm bunlara rağmen kitabı bitirmemi sağlayan etkenin içerdiği bilimsel desteği olan kurgular olduğunu fark ettim. Belki de kitabın bu kadar çok beğenilmesini sağlayan neden de bu. Bilimselliği ile yazar okuyucuları kitabı okumaya daha rahat ikna edebilmiş. Elimde kurgusal ağırlıklı veya bilimsel ağırlıklı bilim kurgu kitaplarının hangisinin daha çok okunduğu hakkında bir bilimsel veri yok ama benim üzerimde 2 bilimsel olanların daha etkin olduğu kesin. Bazı kısımlar mantıksız gelse de yazılırken oldukça emek harcandığı ve bilimselliği ile aldığı övgüyü hak ettiği de ortada… Kaynak: “Marslı”, Andy Weir. İthaki Yayınları, 2016 http://www.webtekno.com/uzay/marsli-filmindeki-sahne-gercek-oluyor-nasa-mars-tapatates-buyutecek-h13362.html 3