İNTEGRAL MENKUL DEĞERLER A.Ş. 2017 STRATEJİ RAPORU 2016 YILINA BAKIŞ VE 2017 YILI BEKLENTİLERİ 2017 STRATEJİ RAPORU 2016 yılına bakış ve 2017 yılı beklentileri 2017 Yılına Girerken Türk Lirasında Beklentiler TUNCAY TURŞUCU ........................................................................................................... 2 Dünyanın Kuralları Değişiyor, Değişim ABD’den Başlıyor BESTE NAZ KÖKSAL .......................................................................................................... 6 Avrupa Merkez Bankası 2017 Yılı Para Politikası Yol Haritasını Belli Etti SEDA YALÇINKAYA .......................................................................................................... 10 Birleşik Krallık Sallandı Ama Yıkılmadı EMRE ÇAYIRLI ................................................................................................................... 14 USDJPY 2017 Yılına Ufukta 126 Seviyesi Görünerek Giriyor AYLİN CEVİZCİ ................................................................................................................. 20 Gelişmekte Olan Ülkeler için Ilımlı Bir Yıl Bekliyoruz EDA KARADAĞ ................................................................................................................. 24 Altın Tahtını Endeks ve Faizlere Kaptırdı 2017 İlk Çeyreğinde Genel Görünüm Zayıf BESTE NAZ KÖKSAL ....................................................................................................... 28 2017 Petrolde Yükseliş Yılı Olacak, 60-70.0$ Aralığı Görülebilir BESTE NAZ KÖKSAL ....................................................................................................... 30 Borsa 2017 Yılına Cazip ve Fırsat Veren Bir Seviyede Giriyor TUNCAY TURŞUCU ........................................................................................................ 32 Model Portföyümüz ......................................................................................................... 34 Hisse Önerileri ................................................................................................................... 35 Yabancı Yatırımcıların Hisse Senedi ve Tahvil Alımları .............................................. 38 BİST 50 Şirketleri Temel Veriler Tablosu ...................................................................... 39 BİST 30 Şirketlerinin Konsensüs Hedef Değer Tablosu ............................................. 40 Bankaların Konsensüs Hedef Değer Tablosu .............................................................. 40 ESTE NAZ KÖKSAL SEDA YALÇINKAYA EMRE ÇAYIRLI AYLİN CEVİZCİ Araştırma Uzmanı Araştırma Uzmanı Araştırma Uzmanı Analist BESTE NAZ KÖKSAL SEDA YALÇINKAYA TUNCAY TURŞUCU EMRE ÇAYIRLI EDA KARADAĞ Analist AYLİN CEVİZCİ EDA KARADAĞ TUNCAY TURŞUCU Araştırma Direktörü 2017 Yılına Girerken Türk Lirasında Beklentiler Türk varlıkları açısından zor bir yılı geride bırakıyoruz. AB’ye yönelik dağılma senaryoları, Brexit, 15 Temmuz darbe girişimi, anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi ile siyasi sahnenin yeniden ısınması, başkanlık tartışmaları, ABD seçimlerinden çıkan sürpriz sonuç ve ABD Doları’ndaki güçlenme gibi küresel ve yerel boyutta etkili olan pek çok badireyi yaşadık. Türkiye’nin 2016 yılını yaklaşık %2.4 büyüme, %7.5-8 arasında bir enflasyon, %11.3 işsizlik ve milli hasılanın %4.2’sinde oluşacak 3435 milyar dolar civarında bir cari açık ile kapatacağız görünüyor. Bunlardan enflasyon ve cari açık konusunda görünüm başarılı olarak ifade edilebilir. Uzun zamandan beri ilk defa hedefe yakın bir enflasyon ile yılı kapatacağız görünüyor. Cari açıkta ise son aylarda gerileme dursa bile %4.2-%4.5 seviyeleri sürdürülebilir seviyeler. Bununla birlikte işsizlik ve büyüme konusunda beklentilerin gerisinde kalıyoruz. Her ikisinde de global ekonomik gelişmeler, sermaye akışlarının yavaşlaması gibi küresel faktörler etkili olurken, içeride Türkiye’ye özgü nedenler etkili oldu. 2017 Yılına Aktarılanlar 2017 yılına aktardığımız konuların başında Fed, AB ve referandum konuları geliyor. Yeni yılda yine bol bol Fed konuşacağız. Faiz artırımlarının hızı küresel piyasaları etkilemeye devam edecek. AB‘de seçim yılı olurken, çıkacak sonuçlar AB’nin geleceğini masaya yatıracak. İçeride ise Nisan ya da Mayıs ayında beklenen başkanlık referandumu piyasaların üzerinde baskı yaratabilir ve bekle gör süreci etkili olabilir. 3 TL 2016 Yılında Negatif Ayrıştı Bütün bunların içerisinde TL kendisine yol bulacak. 2016 yılında Arjantin Pezosu dışında Dolar’a karşı en fazla değer kaybeden para birimi TL oldu. Türk Lirası Dolar karşısında 2016 yılı başından, 14 Aralık tarihine kadar %16 seviyesinde değer kaybetti. En fazla değer kaybeden para birimi %18.4 ile Arjantin Pezosu olurken, bizim ardımızdan %15 ile Meksika Pezosu geldi. Dördüncü ülkenin değer kaybı %6 ile Polonya Zlotisi oldu. Görüldüğü gibi ilk üçün ardından değer kayıpları çok yüksek değil. Arjantin ve Meksika’nın para birimlerindeki değer kayıplarının arkasında ABD’nin yeni başkanı Trump’ın söylemleri oldukça etkili oldu. Başka deyişle Türk Lirası kendisi ile aynı sepette olan diğer ülke para birimlerine karşı ciddi oranda negatif ayrıştı. Bizimle aynı sepette bulunan Rus Rublesi, Brezilya Reali ve G. Afrika Randı ise 2016 yılını Dolar’a karşı güçlenerek bitiriyorlar. Gelişmekte Olan Ülke Para Birimlerinin Dolara Karşı Performansı, 31.12.2015 14.12.2016 Büyük Resimde USDTRY Paritesi Türkiye’de yaşanan gelişmeler elbette Türk Lirasındaki değer kaybının ölçüsüz bir şekilde oluşmasında etkili oldu diyebiliriz. Son olarak USDTRY kurunun gördüğü 3.60 seviyesinin en kötü beklentilerin yansıtıldığı bir seviye olduğu söylenebilir. Bu aşağıdaki uzun vadeli USDTRY grafiğinde daha net görünüyor. Grafikte görüldüğü gibi USDTRY yaklaşık 2014 yılı başlarından beri yükselen paralel kanalın içerisinde yükseliş trendine sahip bulunuyor. Grafiğin paralel kanalın üst çizgisini test ettiği anlar en kötü beklentilerin Dolar kuruna yansıtıldı- MSCI Gelişmekte olan kur endeksi de 2016 yılında %4.3 değer kazandı. Sonuç olarak 2016 yılı gelişen ülkeler açısından kötü bir yıl gibi görünmüyor. Ancak Türk Lirası açısından oldukça kötü bir yıl olarak geride kalacak. .4$*(FMJěNFLUF0MBOMLFMFS,VS&OEFLTJ:## 1600 1550 1500 1450 1400 ğı anlar olarak kabul edilebilir. Bu anlardan ilk baştaki 28 Ocak 2014 tarihi diğeri ise Eylül 2015 tarihinde oluşmuş durumda. Her ikisinde de Türkiye’de ki siyasi gündemin Türk Lirası üzerinde büyük etkisi olduğu görülüyor. Yine son olarak geldiğimiz 3.60 seviyesinde de global gelişmelerin yanında içerideki siyasi gündem etkili oldu. Bu çerçeveden bakarsak kanalın üst sınırı olan 3.60 seviyelerini en kötümser beklentilerin yansıtıldığı bir fiyat düzeyi olarak alabiliriz. Tabii şimdilik. USDTRY Uzun Vadeli Grafik 2017 yılında ise USDTRY paritesinin, uzun vadeli grafikteki kırmızı kanalın içindeki seyrini sürdürmesini bekliyoruz. Ancak bu seyrin bu kanalın üst sınırına yakın seviyelerde mi yoksa grafiğin alt çizgisine doğru gerilemeler olacak mı bunu göreceğiz. Grafiğin alt çizgisi şimdilik 3.07 seviyesinden geçiyor ve sürekli yükseliyor. Yıl içerisinde bu alt sınır yükselecek, burada kalmayacak. Yani 2017 yılın ilk çeyreğinin sonunda alt sınır 3.20 seviyelerine kadar gelmiş olacak. Bu açıdan bakıldığında 2017 yılı içerisinde USDTRY kurunda 3.20 seviyelerine yakın noktalara doğru oluşabilecek düşüşler, uzun vadede iyi bir alım noktası olabilir. Buna ek olarak üst sınır ise aynı dönemin sonunda 3.75 seviyelerinden geçecek. USDTRY kurunda 375 seviyesine doğru yükselişlerin oluşması ise iyi bir orta vadeli satım noktası Japonya merkez bankalarının gevşek politikalarını sür- olabilir gibi görünüyor. dürmeleri gelişen ülkeler için ılımlı ortamın devam etmesini sağlayacaktır. Yerel tarafta ise, jeopolitik riskler, Kurda Düşüş İçin Neler Gerekli? Peki USDTRY paritesinin bu uzun vadeli kanalı aşağı yönlü sonlandırması ve artık düşüşe geçmesi için ne gibi gelişmelerin olması gerekli? Küresel anlamda gelişmekte olan ülkelere yönelik sıcak para girişinin hızlanması USDTRY kurunda aşağı yönlü bir eğimi sağla- referandum tartışmaları ve siyasi sahnenin ekonominin önünde gitmesi, kredi notumuz ile ilgili gelişmeler ve TCMB para politikası gibi faktörler USDTRY kuru için önemli olacak görünüyor. Ancak iç taraftaki gelişmelerin yanında küresel gelişmelerin daha fazla ağırlığı olabilir. yabilir. Ancak enflasyonu hızlanması beklenen ve bu nedenle Fed’in daha hızlı faiz artırabileceği düşünülen bir ortamda bu ne derece etkili olur söylemesi zor. Merkez Bankası Kararları Kur Seviyesi İçin Önemli Kaldı ki Fed 14 Aralık toplantısında 2017 yılına yönelik 2 faiz artırım beklentisini 3’e yükseltti. Piyasalarda USDTRY paritesi denilince TCMB’nin para politikasın- artık daha şahin bir Fed var. Diğer yandan Avrupa ve dan mutlaka bahsetmekte fayda var. TCMB bilindiği 5 reketlerine devam edecektir. Kurdaki yükselişleri kontrol altına almak için üst banttan fonlamaları artıracaktır ancak bunun yetmediği ve yetmeyeceği anlaşılırsa bu durumda faizlerde yeni bir artış görebiliriz. TCMB’nin politikasında elbette enflasyondaki gelişmeler de önemli olacak. Enflasyonda kalıcı yükselişlerin gözlenmesi daha sıkı ve faiz artırımına daha yakın bir politika oluşmasına neden olabilir. Ancak ılımlı giden bir enflasyonda Merkez’de zorunlu olmadıkça faiz artırmayacak görünüyor. Bu arada yeni yılda Merkez Bankası’nın toplantıları artık her ay değil yılda en az 8 kez olacak şekilde gerçekleşecek. Bunu da hatırlatalım. 2017 Hedefleri Orta Vadeli Program (OVP) Hedefleri, % 2016T 2017T 2018T 2019T Büyüme 3,2 4,4 5 5 Enflasyon 7,5 6,5 5 5 Cari Denge / GSYIH -4,3 -4,2 -3,9 -3,5 İşsizlik 10,5 10,2 10,1 9,8 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı gibi 24 Kasım tarihli toplantısında politika faizini 50 baz Yazının başında belirttiğim gibi enflasyon ve cari den- puan artışla %7.5’den %8 seviyesine ve üst bant faizi- ge konusunda 2016 yılı hedeflere yakın bir yıl bir ola- ni ise 25 baz puan artışla %8.25’den %8.50 seviyesine cak görünüyor. Ancak işsizlik ve büyüme için aynı şeyi yükseltti. Geç likidite faiz oranını da %10 seviyesine söyleyemiyoruz. Bu arada belirtmekte fayda var, TUIK yükseltti. Faiz artırımının USDTRY kuru üzerinde çok büyüme hesaplarını değiştirdi ve 2010 Avrupa Hesap- ciddi bir etkisi olduğu söylenemez. Aynı tarihte AB’den lar sistemine göre hesaplayıp açıklamaya başladı. 2016 gelen haber akışı kararın etkisini bozdu diyebiliriz. 2017 yılının 3Ç büyüme verisi bu hesaba göre açıklandı. An- yılında TCMB’nin para politikası oldukça belirleyici ola- cak OVP’deki hedefler eski sisteme göre verildi. Bu cak. Faiz artırımlarının devam etmesi durumunda US- nedenle 2017 yılının başlarında hükümetten özellikle DTRY paritesinde düşüşler oluşabilir ve 3.60 seviyesi büyüme konusunda OVP’de revizyonlar beklenebilir. uzun vadeli bir zirve olarak kalabilir. Ancak faizlerde Bununla birlikte enflasyon konusunda %6.5 hedef kur artırım olmaz ve gelişmelerin Türk Lirası aleyhine ge- artışları nedeni ile tehlikeye girmiş görünüyor. Ancak lişmeye devam ederse USDTRY paritesinde yeniden kur artışının geçici etkilerinin olması ve gıda fiyatların- yukarı yönlü seyirler görebiliriz. TCMB muhtemelen daki ılımlı seyrin 2017 yılında da devam etmesi duru- yeni yılda döviz likiditesini ayarlayıcı ve sıkılaştırıcı ha- munda hedefe yaklaşılabilir. BESTE NAZ KÖKSAL Araştırma Uzmanı Dünyanın Kuralları Değişiyor, Değişim ABD’den Başlıyor 8 Kasım günü Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan 45. Başkanlık seçim yarışının galibi ünlü işadamı Donald Trump oldu. Buraya kadar her şey tamam ama ayrıca bir konu daha vardı ki oldukça önemli; 538 kişiden oluşan seçici kurul üyesinde en az 270 sayısını yakalayıp, senato ve temsilciler meclisinde çoğunluğu elde etmek. Trump 290, Clinton ise 228 kurul üyesi sokmayı başardı. ABD’de çıkan bu sonuç tahmin edilebileceği üzerine anketlerde gösterilen sonucun tam tersiydi. Çünkü Clinton’ı görsel ve yazılı basın amansızca destekliyor, sanatçılar Clinton’ın mitinglerinde boy gösteriyor ve birçok ülke Clinton’ın yanında olduğunun mesajlarını veriyordu. Trump’ın seçilmesi aslında bizim bildiğimiz ancak onların yeni keşfetmeye başladığı bir şeyi öğretti; mevcut statükonun halkı temsil etmediği ve milliyetçi akıma yönelik olarak ulusalcı ruhun tekrar yükseldiği… New York Times’ın haberinden alıntı yaparak Trump’ın verdiği en zor ve en kolay vaatleri sıralayalım; 2016 yılının en popüler ülkesi kesinlikle Amerika Birleşik Devletleri’ydi. ABD Merkez Bankası (Fed), faiz artıracak artırmayacak çelişkisi, 8 Kasım’da gerçekleşen Başkanlık seçimlerinde Clinton ve Trump’ın oy değişimleri derken bir yılı daha geride bıraktık. ABD, Trump ile birlikte 2017 yılına yeni bir sayfa açtı. Trump’ın vaatlerini sıralamaya geçmeden önce şunu da belirtelim ki Trump’ın açtığı bu sayfaya dünyanın kuralları tekrardan yazılacak. En Zor 5 Vaat 1. ABD’li şirketlerin, ABD dışında farklı bir ülkede yatırım yapmalarının önüne geçmek. 2. ABD çelik ve kömür madenciliği sektörlerini tekrardan canlandırmak. 3. ABD’nin büyümesini bir yıl içerisinde %4’e çıkarmak. 4. Altyapı yatırımlarıyla istihdam yaratır hale getirmek. 5. Meksika ile arasına duvar örmek. 7 En kolay 5 Vaat si hem de ekonomik anlamda yeni bir sayfa açılacak. Bu durum fiyatlanırken de sert dalgalanmalar ve yeni seviyelerde normalleşmeler göreceğiz. Örneğin Dolar endeksine bakıldığında 100.00 seviyesi bir zamanlar geçilmesi zor olan, tahmin edilemeyen bir yer olurken, şimdilerde mevcut seviye destek noktamız haline geldi. ABD Doları 2017 yılında yine güçlü kalmaya devam edecek görünüyor. ABD’de enflasyon artmıyor diye 10 yıllık tahvil faizleri %2’nin altında seyrederken, bir anda %2.5’li seviyelere yükseldik. ABD endeksleri aralıksız her gün rekor üstüne rekor kırıyor. Toparlayacak olursak, yeni dönemde sistem değiştikçe farklı fiyatlamalar da görüyoruz. 1. Trans-Pasifik anlaşmasını iptal etmek. 2. ABD’deki doğum programını sonlandırmak. (Toprak hakkına son vermek) 3. Kanada ve ABD arasında yer alan Key Stone petrol boru hattını daha da ileri götürmek. 4. Şirket ve hane halkının vergi oranlarını düşürmek. 5. Anayasa mahkemesinde atanacak yargıçların değişimi. 2008 krizinin ardından yaralarını saran ABD ekonomisi bir süredir rölantide seyrediyordu. Büyüme ve enflasyon rakamları yeteri kadar ümit vermiyordu. Başkan Trump’ın en önemli vaadi ABD ekonomisini bir yıl içerisinde yüzde 4 büyümesini sağlamak oldu. ABD ekonomisi %2.1 büyüdüğünü göz önünde bulundurursak, büyümeyi iki katına çıkaracağını vaat ediyor. Büyümenin artmasıyla işsizlik azalacak ve enflasyon da daha yüksek seviyeleri göreceğimiz anlamına geliyor. Bu da iki kat daha hızlı Fed’in faiz artırımı beklentisi oluşturabilir. ABD ekonomisi beklentilerden daha hızlı faiz artırımına gitmesi durumunda; 2017 yılına dair enflasyonun artacağı ve Fed’in daha hızlı faiz artışına gideceği beklentileri, ABD tahvil piyasasını da alt üst etti. Sene içerisinde %1.32 seviyelerine kadar gerileyen 10 yıllık tahvil faizi, %2.5 ‘lere kadar çıkarak son iki yılın en yüksek seviyesini gördü. 2017 Yılı Fed Toplantı Tarihleri 31 Ocak - 1 Şubat 14 - 16 Mart* 2 - 3 Nisan 13 - 14 Haziran* ABD Doları 2017 Yılına Güçlü Kalmaya Devam Edecek Görünüyor 25 - 26 Temmuz 19 - 20 Eylül* 31 Ekim - 1 Kasım Bundan sonra ne olacak sorusuna ise şu şekilde yanıt verebiliriz; Dünyada, Trump önderliğinde yeni bir dünyanın kapıları açılıyor. Tabular yıkılacak, hem siya- 12 - 13 Aralık* * Görüşmelerde Fed Başkanı konuşması gerçekleşecek, ekonomik projeksiyon yayınlanacak. 2016 2017 2018 2019 Uzun Dönem Reel GSYH Değişimi 1.9 2,1 2,0 1,9 1,8 Eylül Tahmini 1,8 2,0 2,0 1,8 1,8 İşsizlik Oranı 4,7 4,5 4,5 4,5 4,8 Eylül Tahmini 4,8 4,6 4,5 4,6 4,8 Kişisel Tüketim Harcamaları Enflasyonu 1,5 1,9 2,0 2,0 2,0 Eylül Tahmini 1,3 1,9 2,0 2,0 2,0 Fed Aralık Ayı Projeksiyonu % Ekonomik Aktiviteler Çekirdek KTH Enflasyonu 1,7 1,8 2,0 2,0 Eylül Eylül Tahmini 1,7 1,8 2,0 2,0 Kaynak: Federal Reserve, www.federalreserve.gov/monetarypolicy/fomcprojtabl20150917.htm 2017 Fed Açık Piyasa İşlemleri Komitesinde (FOMC) görev alacak Fed üyeleri, 2016 yılı FOMC komitesine göre daha güvercin görünümlü (Dowish) diyebiliriz. Ancak yine de bilmediğimiz yani tarafsız olarak adlandırdığımız üye de çok fazla. Bu nedenle Trump yönetiminde ekonominin gelişimi üzerine karar değiştirebilecek üye sayısı da fazla. Son dönemde hızını artıran ABD ekonomisinde daha Trump başa geçmeden 2017 yılında 3 faiz artışı öngörülüyor. 2017 Oy Hakkı Olanlar New York William Dudley Chicago Charles Evans Philadelphia Patrick Harker Dallas Robert Kaplan Minneapolis Neel Kashkari Sürekli Oy Hakkı Olanlar Başkan Janet Yellen Başkan Yardımcısı Stanley Fischer NY Fed Başkanı William Dudley Guvernör Daniel Tarullo Guvernör Jerome Powell Guvernör Lael Brainard Alternatif Üyeler New York Michael Strine Cleveland Loretta Mester Richmond Jeffrey Lacker Atlanta Dennis Lockhart San Francisco John Williams Guvernör Lael Brainard 2017 yılı içerisinde Trump Hükümeti ile Fed Başkanı Yellen arasında soğuk rüzgârlar eseceğe benziyor. Bunu Janet Yellen’ın Aralık ayı gerçekleştirdiği basın toplantısında da görebildik. Kendisi Trump’ın seçilmesine rağmen politik belirsizliğin bulunduğuna dair defalarca vurgu yaptı. Son söz olarak; Brexit ile başlayan popülist süreç, ABD’de Trump ile devam ederken, 2016’nın kazananı Trump kaybedeni ise anketler oldu. Şimdiden oluşmaya başlayan Trump’ın yönetim kabinesi CEO’larla dolarken, hükümet şirket yönetim kuruluna döneceği benziyor. Ancak tüm bunları ABD ekonomisi adına olumlu buluyor ve ‘American Dream’ yani Amerikan rüyasının tekrardan oluşmaya başlayacağı ve ABD’nin Trump ile birlikte daha güçlü köprüler atacağını düşünüyorum. SEDA YALÇINKAYA Araştırma Uzmanı Avrupa Merkez Bankası 2017 Yılı Para Politikası Yol Haritasını Belli Etti 2016 yılı global merkez bankalarının para politikası değişiklikleriyle şekil buldu. Zayıf küresel büyümenin ön plana çıktığı bir ortamda Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) daha fazla genişlemeci yönde adımlar atması hiç kuşkusuz 2016 yılında Avrupa ekonomisi için en büyük değişimdi. Zayıf ekonomik aktivite ve enflasyon yaratma konusunda devam eden aşağı yönlü risklerin varlığı, Merkez Bankası’nın 10 Mart’ta derinleşen negatif faiz ortamını ve genişleyen varlık alım programını tercih etmesine neden oldu. Buna karşın atılan adımlar, deflasyon endişelerini kısmen dengelese de Euro Bölgesi ekonomilerinde oluşan deflasyon sarmalını iyileştirmeye yeterli olmadı. Bu doğrultuda, başta enflasyon olmak üzere ekonomilerdeki çarkların daha iyi dönmesini sağlamak amacıyla Avrupa Merkez Bankası (ECB) 2017 yılında da genişleyici para politikası tavrını sürdürmeyi ve varlık alım programının süresini uzatmayı tercih etti. DİKKAT!! Seçim Fırtınası yaklaşıyor 2017 yılının ilk yarısında Euro Bölgesi’nin kemik ülkeleri seçim savaşlarına konu olacak. Brexit sonrası (Brexit: İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına verilen isim) Avrupa Birliği bütünlüğünün sorgulandığı dönemde gündeme gelecek siyasi belirsizlik, bölge ekonomilerine ve Euro’nun geleceği konusunda soru işareti yaratacak. 2017 Avrupa Seçim Fırtınası 12 Şubat 15 Mart 23 Nisan 7 Mayıs 11-18 Haziran FRANSA Cumhurbaşkanı Seçimi ALMANYA Cumhurbaşkanı Seçimi HOLLANDA Parlemento Seçimi FRANSA Genel Seçimler Yılın son toplantısı olan 8 Aralık’ta varlık alım programı kapsamında daralan manevra alanını genişleten ECB, mevduat faizi altında faiz oranına sahip varlıkları da satın alacağını ve 1 - 30 yıl vadeli tahvil alımı yapılabileceğini açıkladı. Daha önce tahvil alım programında vade 2 yıldan başlıyordu. Piyasada Avrupa tahvillerinin kalitesi oldukça sınanmaya başlanmıştı. ECB’nin tahvil alım kıstasları mevduat faizi (-%0.40) altındaki tahvilleri almaya olanak vermiyordu. Yeni düzenleme tahvil alımlarını azımsanmayacak büyüklüğe getireceği gibi Almanya ve Fransa gibi daha nitelikli ve kısa vadeli tahvillerinde tahvil havuzuna dahil edileceğini gösteriyor. ECB, tahvil alım kalitesinin sorgulanmasını engellediği gibi 2017 yılında çokça kısa vadeli eksi faizli tahvil alımının kapısını açmış oldu. Bu işlemler tahvil alım programının etki alanının genişlemesini sağlıyor. Aşağıdaki 11 Euro Bölgesi GSYİH (Yıllık %) 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 -0,5 -1 -1,5 Bankası’nın genişleyici adımlarına rağmen Euro Bölgesi büyümedeki toparlanmanın zayıf seyrettiğini söylemek mümkün. Euro Bölgesi’nin 2017 yılı büyüme ivmesini devam ettirmesi küresel ekonomilerdeki zayıf görünümle paralel doğrultuda olabilir. grafikte son kararların tahvil alımını ne kadar genişletmiş olduğunu görebilirsiniz. Önceden -%0.402’nin altındaki tahvillerin alınamadığını düşündüğünüzde resim çok dana net görülür. 2017 yılında para politikası açısından hangi yolda yürüyeceğini açık eden Merkez Bankası, gerekmesi halinde teşviklerin artırılması kapısını da aralık bırakmıştı. Euro Bölgesi ekonomilerin büyüme ve enflasyon yaratma konusunda beklenen katkıyı gösterememesi halinde Merkez Bankasının temkinli duruşunu koruyarak ek genişleme adımlarına ihtiyaç duyabileceğini düşünüyoruz. Bu nokta Euro’nun değer kaybını genişletecektir. (Bu durum yorumum teknik analiz bölümündeki kötü senaryoya uymaktadır.) Avrupa’da Ilımlı - Zayıf Büyüme Devam Ediyor 2016 yılında Euro Bölgesi büyümesi ılımlı ancak zayıf seyrini sürdürdü. Yıl genelinde her üç çeyrekte %1.7 büyüyen Euro Bölgesi ekonomisi için 2016 yıl sonu büyüme hedefi yine %1.7’yi işaret ediyor. Avrupa Merkez Enflasyon Hedeflerin Altında Seyrediyor Yıl genelinde enflasyonda en büyük baskıyı düşük seyreden petrol fiyatları oluşturdu. Enerji kaleminin negatif katkısı Şubat-Mayıs döneminde -%8’lere kadar ulaştı. Arz-talep dengesi konusunda yapılan anlaşmalar sonucu enerji kaleminin oluşturduğu negatif görünüm yavaşlasa da Euro Bölgesi ekonomileri enflasyon yaratma konusunda başarılı olamıyor. Bilindiği üzere Avrupa Merkez Bankası’nın birincil hedefi enflasyonu %2’lik hedefine ulaştırmak. Her ne kadar 2016 yılının son çeyreğinde enflasyonda ılımlı bir toparlanma gerçekleşse de henüz yeterli bir iyileşme sağlanmış değil. 2017 yılı Euro Bölgesi enflasyon görünümü petrol fiyatlarının seyrine bağlı kalmaya devam edecek gibi görünüyor. &OŤBTZPOEB&OFSKJ.BMJZFUJ:íMMíL 0 -2 -4 -6 -8 -10 Enerji İmalat Sektörü Genişliyor Ancak Hizmetler Sektöründe Sorunlar Var Euro Bölgesi’nin can damarı olan özel sektör genişlemesi 2016 yılının üçüncü çeyreğinden sonra toparlan- ma emareleri gösterse de yıl genelinde hizmetler sektöründe zayıf seyrin devam ettiğini söylemek mümkün. Özellikle hizmet sektöründe yaşanan daralma dikkat çekmekte. Her iki PMI verisi eşik olarak kabul görmüş 50 eşik seviyesinin üzerinde seyretse de, hizmet sektöründe yaşanan yavaşlama ekonomik büyüme üzerinde baskı kurmaya devam edebilir. Buna karşın imalat sektöründe yılın ikinci yarısından itibaren ılımlı bir genişleme olduğunu belirtmekte fayda var. &VSP#²MHFTJìNBMBU)J[NFUMFS 1.* 56 54 52 50 Oca.15 Şub.15 Mar.15 Nis.15 May.15 Haz.15 Tem.15 Ağu.15 Eyl.15 Eki.15 Kas.15 Aralık Oca.16 Şub.16 Mar.16 Nis.16 May.16 Haz.16 Tem.16 Ağu.16 Eyl.16 Eki.16 Kas.16 Ara.16 48 İmalat PMI Hizmet PMI Avrupa Merkez Bankası (ECB) Hedefleri, % Büyüme Enflasyon İşsizlik 2016T 2017T 2018T 1.70% 1.70% 1.60% 0,20 1,30 1,50 10,10 9,90 9,60 Kaynak: Bloomberg 2017 Yılı Avrupa Merkez Bankası (ECB) Para Politikası Toplantı Tarihleri 19.01.2017 27.04.2017 20.07.2017 26.10.2017 09.03.2017 08.06.2017 07.09.2017 14.12.2017 Teknik Görünüm Ne Diyor? Bütün bu gelişmeler ışığında Euro’nun Dolar karşısındaki akıbetini değerlendirelim. 2017 yılında yukarıda belirtilen birçok belirsizlik göz önünde bulundurulduğunda iki senaryodan bahsetmek gerekecek. Bunları da iyi senaryo ve kötü senaryo olarak adlandıralım. Kötü senaryomuzda; Euro Dolar karşısında en son 2002 yılında gördüğü 1.03 seviyelerine geriliyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi için ise; • ECB, 2017 yılında mevcut genişleyici para politikasına ek genişleyici önlemler getirmesi, • Fed’in 2017 yılı içerisinde üçten fazla faiz artırması, • Amerika Başkanı Trump’ın attığı adımlarda Dolar’ın ve ABD ekonomisinin küresel anlamda değerini güçlendirmesi, • Avrupa’da gerçekleşecek seçimlerde Avrupa Birliği bütünlüğünün sorgulanması, • Euro Bölgesi ekonomik aktivitelerin hedeflerin altında kalması, • Petrol fiyatının enflasyon üzerinde negatif baskısının artması gibi unsurların Euro aleyhine çalışması durumunda teknik analiz bize hiç iyi şeyler söylemiyor. Teknik olarak, 2015 yılından bu yana devam eden yatay kanal aşağı yönde kırıldığında kanalın genişliği kadar aşağı yönde gitme hedefi bulunuyor. Aşağıdaki grafikte kırmızı ile belirtilen 1,0500 bandının altına sarkmış durumdayız. “X” ile yatay kanalın hedef boyu kadar aşağıya çizdiğimizde “XB” hedefi 0,9500 seviyesini göstermekte. Yalnız belirtmekte fayda var ki 2015 yılı başlarından bu yana 1,1450 - 1,0500 seviyeleri arasında devam eden yatay kanal bant ancak 23 ay sonra kırıldı. Özetle, teknik analizin belirttiği 0,95 hedefi ani bir hızla değil kademeli olarak gerçekleşme olasılığı oldukça yüksektir. Yıl genelinde kendine yer arayışı içerisinde olacak EUR/USD paritesi yeniden 1.05 seviyesinin üzerine yerleşmedikçe kendine yeni aşağı yönlü bir trend çizmiş olacak. İyi senaryomuzda Euro, Dolar karşısında yükselişini sürdürüyor. Peki bunun için gerekli şartlar nedir? • ECB, yeni ek genişleme politikası gütmeyecek ve hatta mevcut genişlemeci politikasını sonlandırma kararı alacak (tapering). • Fed’in 2017 yılı içerisinde üç faiz artırımında daha az faiz artırması, • Amerika Başkanı Trump’ın alacağı aksiyonların ABD ekonomisinde olumlu sonuçlar doğurmaması, • Avrupa’da gerçekleşecek seçimlerin sorunsuz geçmesi, • Euro Bölgesi ekonomik hedeflerin karşılanması, • Petrol fiyatlarının ılımlı seyretmesi ve Euro Bölgesi enflasyon oranına pozitif katkıda bulunması gibi unsurların gerçekleşmesi halinde iyi senaryomuz çalışacaktır. Teknik olarak grafikte belirtilen yeşil çizgi 1,1450 seviyesini göstermektedir. 2015 yılından bu yana devam eden yatay kanal yukarı yönde kırılması durumunda gerçekleşecek hedef boyu “XA” olarak gösterilmiştir. “XA” boyunun teknik analizde karşılığı ise 1,24 seviyesine denk 13 gelmektedir. İyi senaryonun çalışması durumunda ise 2017 yılı ya da daha uzun bir sürede 1,1450 - 1,2400 kanalı içerisinde dalgalanma yaşamamız muhtemeldir. Ancak bunun için öncelikle paritenin 1.05 seviyesinin üzerine yerleşmesi ve 1.1450 direncine kadar pozitif bir trend oluşturması gerekmektedir. borsalarında başlayan ralliler DAX endeksinin de tarihi rekor seviyelere yükselmesini sağladı. DAX endeksi yaklaşık bir yıldır süren ve mavi çizgiyle gösterilen 11500 seviyesinden geçen yükselen trendi yukarı yönde kırması halinde 2017 yılı için yeni bir trend başlangıcından bahsetmek mümkün olacak. Bu noktada 12900 seviyesine dek yükselme potansiyeli taşıyan DAX endeksi için küresel borsalardaki seyir de fiyat hareketi açısından önemli olacak. Buna karşın DAX endeksinin 11500 seviyesini geçmekte başarısız kalması durumunda kâr satışları görülebilir ve 2017 yılında bu ana kanal içerisinde geri çekilmeler görebiliriz. Trend kanal içinde kalmaya devam edebilir. Alman DAX Endeksi Uzun Vadeli Grafik DAX Teknik Görünüm Euro Bölgesi’nin lokomotif ülkesi olan Almanya borsası DAX endeksi analiz edildiğinde, 2016 yılı Şubat ayından bu yana devam eden yükselen trendin 11500 seviyesinden geçen üst bandın yukarı yönde zorlanmaya başlandığı görülüyor. DAX endeksinde uzun zamandır 10800 seviyesinden gelen kar satışları hakimiyetinde 10800 - 10500 aralığında bir seyir izleniyordu. Fed toplantısı öncesi ABD ve Avrupa EMRE ÇAYIRLI Araştırma Uzmanı Birleşik Krallık Sallandı Ama Yıkılmadı Birleşik Krallık’ta yılın ilk altı ayı Brexit’e (İngiltere’nin AB’den ayrılmasına verilen isim) yönelik duyulan endişeyle geçti. 2016 yılına Brexit haberleriyle başlayan İngiltere’de Ocak ayında açıklanan makroekonomik veriler İngiliz ekonomisinde yavaşlama olduğunu gösterse de ekonomi üzerindeki en şiddetli etki Haziran ayının sonunda yapılan, AB’den ayrılma kararının alındığı referandumu takip eden aylarda yaşandı. Brexit ile oluşan çalkantıdan finansal sektör kadar etkilenmeyen reel sektör ise ülkede büyümenin devam etmesini sağladı. Bu sırada kurda yaşanan gerileme de ihracat üzerinde pozitif katkı sağladı. Yıl içinde açıklanan ekonomik verilerin bir iyimser bir kötümser gelmesi, küresel çapta büyümenin yavaşlaması, ekonomilerde istikrarlı bir gidişatın olmaması merkez bankalarının, geçen sene gösterdikleri rotalardan gidebilmelerine çok olanak vermedi. Yılın başında faiz artırımı için uygun ortamın oluşmasını bekleyen İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise yıl içinde para politikasında sıkılaşmaya gitmek şöyle dursun, faiz indirimi yapıp piyasa dostu gevşek para politikası mesajları vermek durumunda kaldı. Yıl başında, BoE’nin altını sürekli olarak çizdiği ve uyardığı AB ayrılığının yaşanması sonrasında Ağustos ayında politika faizini 25 baz puan geri çeken BoE halen %0.25 seviyesinde rekor düşük faiz Geçtiğimiz on iki aylık süreçte dünya genelinde gerek siyasi alanda gerek finansal alanda belirsizliklerin gölgesi altında oldukça fazla çalkantı yaşandı. Seçimlerin ve referandumların topladığı kara bulutların doğurduğu fırtınalı günlerde yatırımcılar çoğunlukla sığınacak güvenli bir liman arayışına girdi. Finansal piyasalarda yaşanan oynaklıkların ve risk algısının artması gelişmekte olan ülke piyasaları üzerinde olduğu gibi gelişmiş ülke piyasaları üzerinde de oldukça sarsıcı sonuçlar meydana getirdi. oranını para politikası aracı olarak kullanmaya devam ediyor. 2016 yılı İngiltere siyasi tarihi için de oldukça ilginç bir dönem olarak kayıtlara geçti. 23 Haziran 2016’da yapılan Brexit referandumu sonrasında İngiltere’de yaz ayları oldukça sıcak geçti. Sıcaklığını hiç kaybetmeyen yoğun bürokrasi, Brexit depremi sonrasında, Birleşik Krallık’ta kartların yeniden dağıtılmasına neden oldu. Siyasi kadrolar yeniden şekillendi. 13 Haziran Çarşamba günü 6 yıldır devam eden görevini bırakan başbakan David Cameron’ın yerine Theresa May geldi. 1997 yılından bu yana milletvekili ve 2010 yılından beri içişleri bakanı olan T.May, demir leydi lakaplı Margaret Thatcher’dan sonra İngiltere tarihinde başbakanlık görevini üstlenen ikinci kadın siyasetçi oldu. T.May aynı zamanda 1892 yılından sonra en uzun içişleri bakanlığı yapan siyasetçi olarak da tarihteki yerini aldı. Referandum sürecinde D.Cameron gibi AB’de kalmayı destekleyen T.May, referandum sonrasında AB’den çıkış için Brüksel ile yapılacak görüşmeleri başlatacak olan Lizbon Antlaşmasının 50. maddesinin yıl sonuna kadar yürürlüğe sokulmaması gerektiğini belirtti. (Sonraki aylarda bu tarih Mart 2017’ye ötelendi.) T.May’in başbakan olmasının ardından Londra eski belediye başkanı olan ve referandum sürecinde kendinden sıklıkla bahsettiren Boris 15 Johnson’da dışişleri bakanlığına getirildi. B.Johnson’un dışişleri bakanlığı görevine getirilmesi ise ülkede sansasyon yarattı. Mayıs ayında yapılan yerel seçimde İngiltere’nin meşhur Türk kökenli Londra Belediyesi eski Başkanı yerine, göreve gelen Müslüman kökenli Sadıq Khan Londra bölgesi için AB’den özel bir statü talep etti. Birleşik Krallık içinde bulunan Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda gibi ülkelerin de özerk bir yapı istemesi ve AB’de kalmaya devam etme arzuları halkın bu konuda hem fikir olmadığını net bir şekilde gösterdi. Ayrılık kararının ardından Londra havası gibi puslanan İngiltere ekonomisi için kredi derecelendirme kuruluşları da pek olumlu açıklamalar yapmadı. Moody’s İngiltere’nin not görünümünü durağandan negatife çekti ve referandum sonucunun orta vadede ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P ise İngiltere’nin kredi notunu “AAA” seviyesinden “AA” seviyesine çekti. Benzer bir not indirimi de Fitch’den geldi. İngiltere’nin notunu AA+ ‘dan AA’ya indiren Fitch, daha önce %2 olarak açıkladığı büyüme öngörüsünü %0.9 olarak revize etti. AB’den ayrılık kararının alınmasının ardından Dolar karşısında son otuz bir yılın en düşük seviyesine gerileyen İngiliz Sterlini, 2016 yılının ilk altı ayını 1,38 ile 1,48 aralığında geçirdi. Yıl içinde üç farklı bant içinde hareket eden ve yıl genelinde çoğu ülkenin para birimi karşısında değer kaybeden İngiliz Sterlini’ne ilk darbe AB’den çıkışla birlikte geldi. Referandum öncesinde 1,50 seviyesi üzerini test eden GBP/USD paritesi, sonuçların netlik kazanmasıyla birlikte bir günde %12 değer yitirdi ve 1.32 bölgesine kadar geriledi. Paritedeki ikinci darbe ise Ekim ayının başında T.May’in açıklamaları sonrasında yaşandı. Ekim ayının başında partisinin Birmingham şehrinde yaptığı yıllık kongre öncesinde İngiliz televizyon kanalı BBC’de yayınlanan programda İngiltere’nin AB’den ayrılma sürecinin (Brexit) gelecek yıl Mart ayı bitmeden başlatılacağını dile getiren T.May’in açıklamaları İngiliz finansal piyasalarında adeta bomba etkisi yarattı. AB’den ayrılık sürecini başlatacak olan Lizbon Antlaşmasının 50. maddesinin ne zaman devreye sokulacağına ilişkin soruya “50. maddeyi gelecek yıl Mart ayı bitmeden devreye sokacağız. Biz bunu bildirdikten sonra AB üyeleri müzakere sürecine karar verecek.” diyen T.May’in açıklamaları AB’den çıkış sürecinin bankacılık ve finans piyasasını rahatlatacak alternatif bir anlaşma yapılmadan gerçekleşebileceğini gösterdi. İngiltere Başbakanı tarafından yapılan bu değerlendirme de “Hard Brexit” olarak tabir edilen sürecin yaşanabileceği korkusu yarattı. İngiltere Başbakanın yaptığı bu değerlenme sonrasında Brexit sürecinde AB ile müzakereleri yürütmekle görevli bakan D.Davis’in “Referandum sonucunu tersine çevirecek, çıkış sürecini durduracak ya da İngiltere’yi AB’de tutmaya çalışacak her türlü girişimi reddedeceğiz” demesi ise İngiltere’nin katiyen geri adım atmayacağını yavaş yavaş Hard Brexit’e gidildiğini bir kez daha gösterdi. Yıl içinde D.Davis’den gelen açıklamalar genellikle bu yönde olduysa da İngiltere Parlamentosu Avam Kamarasında açıklamalarda bulunan D.Davis’in “hükümet Avrupa Pazarına erişmek için gerekirse AB bütçesine katkı yapmaya devam edecek” demesi Brexit konusunun ne kadar muallak ve değişken bir konu olduğunu bize gösterdi. İngiltere siyasetinde yaşanan gelişmeler ise ülke içinde ayrışmanın giderek artmakta olduğu algısı yaratıyor. Ayrılık sürecinin “Hard Brexit” mi yoksa “Soft Brexit” mi olacağı henüz netlik kazanmamış bir konu olarak durmaya devam ediyor. Bu kapsamda ülke ekonomisi ve ekonomik büyüme için oldukça önemli olan Londra finans merkezinin tanışabilecek olması, Sterlin’de yaşanan değer kaybının belki de en büyük nedeni olarak görülmekte. AB’den yumuşak çıkış mı yoksa sert çıkış mı sorusunun yanıtı ise 2017 yılı içinde alınabilir. Yılın sonuna doğru gelindiğinde İngiltere cephesinde Kasım ayı BoE toplantısı sonrası yapılan açıklamalar en kötünün geride kalmış olabileceğini gösterdi. BoE Kasım ayında yayınladığı enflasyon raporunda 2017 yılı enflasyon beklentisini %2.0’den %2.7’ye, 2018 beklentisini %2.4’den %2.7’ye yükseltti. 2016 yılı enflasyon beklentisi ise 0.1 puan artışla %1.3’e revize edildi. Ekonomik büyüme tahmini ise gelecek yıl için yükseltildi. Yayımlanan raporda BoE’nin 2017 yılında İngiliz ekonomisinin %1,4, 2018 yılında %1,5, 2019 yılında %1,6 büyümesini beklediği görüldü. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan BoE başkanı M.Carney enflasyon beklentilerindeki artışın nedeni olarak zayıf Pound’u işaret etti. 17 Ekonomik Verilerle 2016 Yılı İngiltere Ekonomisine Bakış Kamu Desteği Olmadan da Ekonomi Gücünü Koruyor AB referandumdan sonra açıklanan verilere göre İngiltere ekonomisi gelecek için ümit vermeye devam etti. GSYİH’nın yükseliş trendi üzerinde büyümeye devam etmesi, tüketici harcamalarının ve işletme yatırımlarının devam ediyor olması ve istihdamın rekor düşük seviyede kalmaya devam etmesi makro alanda işlerin istenildiği gibi gittiğini gösteriyor. Bu kapsamda İngiltere İstatistik Ofisi’nin (ONS) yayınladığı son yıllık verileri inceleyeceğim. Ekonomik büyüme verilerine harcamalar yönetimiyle bakıldığında, son dönemde özel tüketim öncülüğünde bir artış yaşandığı görülüyor. Aynı zamanda sabit yatırımlarında da artmış olması ilerisi için oldukça ümit verici nitelikle denebilir. GSYİH büyümeye devam ederken, devlet tüketiminin payının nispi olarak azalıyor olması ise kamu desteği olmadan da ekonominin istenen rotada gittiğini gösteriyor. ìISBDBU4BUíěMBSíOíO0SUBMBNB1BZí ìOHJMUFSF(4:ì)FZSFLMJL"SUíě0SBOí Diğer imalat ve onarım işleri 1,5 1 0,5 0 -0,5 -1 -1,5 -2 -2,5 Taşıma araçları Diğer makina ve ekipmanlar Elektrikli ekipman Bilgisayar elektronik ve optik ürünleri Metaller Kauçuk plastik ve metalik olmayan ürünler İlaç Kimyasal maddeler ve ilgili ürünler Ağaç kağıdı ve baskı ,BZOBL0/4 Tekstil giyim ve deri eşyalar Yiyecek içecek ve tütün 0,00 Sterlindeki Zayıflama İhracatı Canlandırdı 2015 Q3 to 2016 Q3 10 8 % Değişim 6 4 2 0 -2 -4 2013 Q2 2013 Q3 2013 Q4 2014 Q1 2014 Q2 2014 Q3 2014 Q4 2015 Q1 2015 Q2 2015 Q3 2015 Q4 2016 Q1 2016 Q2 2016 Q3 Devletin Tüketimi Sabit Yatırım Net Ticaret 10,00 20,00 30,00 40,00 50,00 2000 to 2005 60,00 70,00 Kaynak: ONS ìISBDBUWFì£4BUíěMBS$JSPTV&OEFLTJ Yıl genelinde ılımlı bir büyüme rotası izleyen İngiltere ekonomisi, yıl içinde yaşanan belirsizliğin sebep olduğu risk artışına ve bu durum borçlanma maliyetlerinde meydana getirdiği artışa rağmen gelişimini sürdürdü. Aşağı alanda yer alan grafiklerden de görülebileceği gibi, kur seviyesinde yaşanan düşüşün özellikle ihracatı canlandırdığı ve büyümeyi destekleyici nitelikte olduğu görülmekte. Geçtiğimiz yılın sonunda yıllık bazda %1.7 büyüme kaydeden İngiltere ekonomisi, 2016 yılı içinde yıllık bazda %1.9 / %2.1 / %2.3 seviyelerinde gelişme kaydetti. 2017 yılı içinde de bu ivmenin korunması milli gelirde artış, enflasyon ve ekonomik canlanmanın destekleyicisi olmaya devam edecektir. Özel Tüketim 2010 to 2015 Diğer GSYİH Kaynak: ONS 135 130 125 120 115 110 105 100 95 90 2007 JAN 2008 JAN 2009 JAN İhracat ciro 2010 JAN 2011 JAN 2012 JAN Yurtiçi ciro 2013 JAN 2014 JAN 2015 JAN 2016 JAN Toplam üretim cirosu ,BZOBL0/4 İngiltere Ulusal İstatistik Ofisinin yayınladığı verilere göre derlenen grafikte de görüldüğü gibi 2016 yılında Sterlinin güç kaybetmesi ihracata pozitif bir katkı yapmış durumda. Bu yıl ilk kez 2012 yılında görülen zirvenin üzerine çıkan ihracat ciro endeksi, zayıf döviz kurundan olumlu etkilenmiş görülmekte. İhracatta yaşanan artışta ise ilaç, taşıma araçları, elektrikli ekipmanlar gibi sektörlerdeki artışın başı çektiği görülmekte. İlerleyen yıllarda kurun normal seviyesine geri dönmesi, dış pazarda sağlanan bu önemli rekabeti sonlandırabilir. Bununla birlikte iç pazarda istenen canlanma sağlanır ve bu yıl içinde yaratılan istihdam, ücret artışıyla desteklenirse iç piyasanın desteğiyle ekonomik büyümenin devam etmesi beklenebilir. 9 75 8 74 7 İşsizlik ve Kazanç 5 72 4 71 3 2 İşgücüne katılım 73 6 70 1 69 0 -1 68 Haftalık ortalama kazanç artış hızı (%) İşsizlik oranı (%) 4 10 3,5 8 3 6 2,5 2 4 1,5 KONUT (%) Bu kapsamda 2016 yılında iş gücü piyasasında yaşanan gelişmelere bakılacak olursa, işsizlik oranının %4.8’e gerilediği, istihdama katılım oranın %74.5 seviyesine yükseldiği fakat yıl içinde buranın üzerinde kalamadığını görüyoruz. İşsizliğin azalma eğilimini sürdürmesi olumlu olsa da yaratılan işlerin ücretlerinde kayda değer bir artış yaşanmaması enflasyon beklentilerini çapalamaya devam ediyor. Yıl içinde Şubat ayından sonra Haziran ayına kadar önemli bir yükseliş yaşayan haftalık ortalama kazançlar, Haziran ayından sonra %2.4 etrafında artış gösterdi. Geçtiğimiz yıl ücret artış oranının %3,2’ye yükseldiğini görmüştük. Özellikte iç tüketim yoluyla yaratılmak istenen enflasyon artışı ve akabinde gelmesi beklenen iş yatırımları için ücret artışları oldukça önemli bir kıstas olarak izlenmeli. içinde yükselme başladığı görülmüştü ancak Brexit kararı sonrasında sektörde yavaşlama olduğu görülmekte. Bunun nedeni, borçlanma maliyetlerinde yaşanan artış olarak özetlenebilir. İkinci neden ise AB’den çıkılması durumunda ülkede kalıcı olarak ikamet edemeyecek olan AB vatandaşlarının talebinde yaşanan azalma olduğu da düşünülebilir. TÜFE (%) İşsizlik Azalıyor Ancak Ücret Artışları Güçlenemiyor 2 1 0,5 0 0 -­‐0,5 -­‐2 İngiltere TÜFE Değişim Oranı (%) İngiltere konut fiyatlarındaki değişim oranı (%) Kaynak: ONS 2016 yılında yaşananlarla birlikte oldukça hareketli günler geçiren İngiliz para birimi Sterlin, İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin hesaplamalarına göre birçok ülke para birimi karşısında değer kaybetti. Özellikle Brexit kararı sonrasında sert değer kaybeden para birimi yılın sonlarına doğru yeniden güç kazanmaya başlamış görülüyor. 2017 yılında AB’den çıkış sürecine ilişkin görüşmelerin başlaması Sterlin için hareketli günlerin geri gelmesine neden olabilir. İşgücüne katılım oranı (%) 4UFSMJO&OEFLTJ Kaynak: ONS 95 Enflasyon Dipten Döndü Geçtiğimiz yılın sonunda kıpırdanmaya başlayan ve yılın son aylarında negatif bölgeden kurtulan İngiltere enflasyon oranı 2016 yılının ikinci yarısında yeniden artmaya başladı. Yılın ilk altı ayında %0.1 ile %0.5 arasında kalan TÜFE oranı, yılın sonuna gelindikçe %1.2 seviyesine kadar yükseldi. Özellikle enerji maliyetlerin artması ve uzun süredir düşük seviyede bulunan enerji maliyetlerinin hesaplamaya pozitif yansımış olması yaşanan bu iyileşmenin ana unsurları olarak görülmekte. Brexit Konut Fiyatlarını Yavaşlattı İngiltere ekonomisi için izlenmesinde yarar bulunan bir diğer alan ise konut fiyatları. Konut fiyatlarında da yıl 90 85 80 75 70 02 Jan 13.May. 18 Sep 2014 14 2014 27 Jan 08 Jun 13 Oct 2015 2015 2015 19 Feb 2016 30 Jun 04 Nov 2016 2016 Kaynak: ONS İngiltere’nin gerekli ayarlamaları yaparak AB pazarına ulaşmaya devam edebilmek için yapacağı çeşitli anlaşmalarla, uzun yıllardır devam eden bu birlikteliğin uzlaşmayla sonlandırması yani Soft Brexit para birimine değer kazandırabilir. Aksi durumundaysa ekonomik sektörleri zora sokacak olan hızlı bir ayrılık yani Hard Brexit para biriminde ani ve sert değer kayıplarının devam etmesine neden olabilir. 19 Yaşanan bu gelişmeler ışığında 2017 yılında bizi bekleyen iki farklı senaryonun olduğunu söylemek mümkün. İlk senaryo AB’den çıkış sürecinde gerekli yasal düzenlemeleri tamamlayan Soft Brexit’e kapı aralayan bir İngiltere ki böyle bir ortamda Sterlin, başta Dolar olmak üzere birçok ülkenin para birimine karşı değer kazanır. Yukarıda belirttiğim gibi yıl içinde üç farklı bant içinde hareket eden GBP/USD paritesinde, yükselişin başlaması ise teknik görünümde olası bir senaryo olarak görülmekte. Grafikte gösterdiğim sıkışmayı yukarı yönde kıran parite, alt bandın üst sınırlarını şimdiden zorlamaya başlamış durumda. 1.21 / 1.28 arasında süregelen hareketin üst alanı geçmesi durumunda paritenin yeniden 1.28 / 1.35 aralığında yerleşmeye başladığı görülebilir. 2016 yılı içinde yaşanan düşüsün, altı aylık bir süreçte oluştuğu göz önünde bulundurulursa yaşanabilecek bir toparlanmanın bundan daha kısa sürmesini beklemek çok rasyonel olmayacaktır. Bundan dolayı ekonomik toparlanmada olduğu gibi yavaş ve bütün bir yıla yayılan bir yükselişle 1.35 bölgesine geldiğini görme ihtimalimiz iyimser senaryo için daha olası gözükmekte. Peki, Hard Brexit yaşanır ve İngiltere ekonomisi dış pazara erişmek için hazırlıksız yakalanırsa, senaryonun pek de İngilizlerin isteyeceği bir hal almayacağı aşikâr olacak. Dalgalı suları geride bırakmaya hazırlanan BoE, Hard Brexit yaşanması durumda faiz indirimlerine devam edebilir. Faiz indirimiyle değer kaybeden Sterlin ise Dolar karşısında 1.15’li bölgelerde yönelmeye başlayabilir. Öncesinde ise paritenin kırması gereken iki önemli destek seviyesi olacak. Yakın süreçte izlediğimiz 1.23 alanı ilk ara destek bölgesi olurken 1.21 seviyesi en güçlü desteğin aranacağı nokta olacaktır. GBP/USD Uzun Vadeli Grafik İngiltere Merkez Bankası Beklentileri 2016T 2017T 2018T Büyüme 2,20 1,40 1,50 Enflasyon 1,30 2,80 2,70 İşsizlik 4,90 5,40 5,60 Kaynak: BoE AYLİN CEVİZCİ Analist USDJPY 2017 yılına Ufukta 126 Seviyesi Görünerek Giriyor Yen 2016’nın İlk Yarısını Güçlü Diğer Yarısını Zayıf Geçirdi 2016 yılının Ocak ayında negatif faiz oranlarına adım atan Japonya Merkez Bankası (BoJ), yıl içerisinde faizini aynı seviyelerde tutmaya devam etti. Ocak ayında aldığı karar ile hali hazırda sürdürdüğü parasal gevşeme programına (QE), farklı bir politika yolunu da ekleyerek %2 enflasyon hedefine ulaşılması için kolları sıvamış oldu. Yüzde sıfır seviyesine yakın enflasyonla uğraşan Japonya için uygulanan teşviklerin yılsonuna geldiğimiz şu günlerde etkili olduğunu söylemek zor. Yıl başında petrol arzına yönelik oluşan endişeler petrol fiyatlarının en dip seviye olan 25$ noktasına kadar gerilemesine neden oldu. Burada buna neden değiniyoruz derseniz, petrol fiyatlarının düşük seviyelerde seyretmesi petrol ithalatçısı olan Japonya için enflasyon yaratabilmesi adına olumsuz bir etki yarattı. Yıl ortalarına gelirken ise gündem İngiltere referandumu oldu. 23 Haziran’da ya- Bu Yıl Piyasalar Sürprize Doymadı Brexit’in ardından 8 Kasım’da ABD’de yapılan başkanlık seçimlerinde Clinton algısına karşın, D.Trump çoğunluk oyu alarak 45. ABD Başkanı olmaya hak kazandı. Bu durum öncelikle piyasaların pusulayı şaşırmasına neden olsa da, kısa bir süre içinde piyasaların toparlanmasıyla Dolar endeksi 2 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Şimdilerde ise Fed’in Aralık toplantısında 2017 yılı faiz artırım beklentilerini ikiden üçe çıkarmasıyla şahin duruşunu güçlendirdi ve Dolar endeksi 102 direncini kırarak yükselmeye devam ediyor. 2017 yılında güçlü Dolar algısı devam edecek görünüyor. pılan referanduma yönelik anketler ayrılıkçılara pek ihtimal vermiyordu. Karar hepimizin şaşkınlıkla karşıladığı ‘Brexit’ oldu. Bu durumun piyasalarda yarattığı tedirginlikle güvenli liman talebi ile Yen, Dolar karşısında değerlendi ve 2013 yılı Kasım ayından sonra en dip noktasına gelerek 99.0 seviyesini test etmesini sağladı. Dev Teşvikler Fayda Sağlamıyor Temmuz ayında ise Japonya’da yapılan senato seçimlerinin ardından Liberal Demokrat Parti Lideri olan S.Abe, 121 sandalyeyi alma hakkını elde ederek anayasa değişikliğine gitmek için yeterli oy oranını elde etmiş oldu. Zaferin ardından Abe zaman kaybetmeden parlamentoya yetki vererek ekonomi teşvik paketinin hazırlanmasını istedi. Ağustos ayında açıklanan paketin değerinin belli olmaması ve buna yönelik çok fazla spekülatif değerlerin konuşulması Yenin o değerli günlerini bir süre geride bırakmasını sağladı. Fakat teşvik 21 ekledi. Banka, getiri eğrisinin kontrolünü yapacağını açıkladı. Bu kontrol ile kısa vadeli getirileri artırarak pa- 0,1 -0,3 -1,00 QE Devam ediyor -0,9 1.07.16 1.09.16 1.05.16 1.03.16 1.11.15 1.01.16 1.07.15 1.09.15 1.05.15 1.03.15 1.11.14 1.01.15 1.07.14 1.09.14 -2,00 1.05.14 risinde uygulamalarına Eylül toplantısında bir yenisini 1,00 0,00 1.03.14 rın artmasına olanak sağlamıyor. BoJ’da bu süreç içe- 2,00 1.11.13 Japonya’daki yaşlı nüfusunun fazla olması harcamala- Negatif faiz oranına geçildi 3,00 1.01.14 enflasyon hedefine ulaşmak için yeterli olmayabilir. 3,7 1.07.13 sından gerekse hükümetten gelen teşvik paketi %2 Enflasyon (Yıllık, %) 4,00 1.09.13 Japonya ekonomisine yönelik gerek Merkez Banka- Enflasyon son 19 aydır %1 seviyesinin altında… 1.05.13 zançlarını sürdürdü. Makro Ekonomik Yönden Japonya 1.01.13 durumu bile fırsat bilerek yeniden Dolar karşısındaki ka- 1.03.13 paketi o konuşulanların oldukça altında geldi ve Yen bu Grafik 1: Enflasyon (Yıllık) 2013 yılından beri devam eden tahvil alım programına ralel olarak enflasyon beklentilerinin artacağına yönelik negatif faiz oranlarının da dâhil olmasına karşın bu yıl algı yaratmaya çalıştı. Kasım ayı toplantısında ise BoJ içerisindeki yıllık bazda enflasyonda yaşanan değişim önemli bir adım atmayarak her zamanki söylemlerini Grafik 1’de görüldüğü gibi yatay bir seyir izliyor. Enflas- yineledi. yon, Ekim ayı verisinde %0.1 oranında küçük bir artış kaydetti. Gelecek yıl ise petrol fiyatlarının artış göstermesi halinde bu durumun enflasyonda da baskı yarata- IMF Yıllık Japonya Makro Ekonomik Beklentileri GSYİH (Yıllık) Enflasyon (Yıllık) İşsizlik Oranı 2016 0.5 -0.2 3.2 2017 0.6 0.5 3.2 cağını düşünmekteyiz. Büyüme 2011 Yılı 3. Çeyrek Döneminden Bu Yana Düşüş Trendinde BoJ Yıllık Japonya Makro Ekonomik Beklentileri (4:ì):íMMíL 8,00 GSYİH (Yıllık) Enflasyon (Yıllık) 2016 1.0 0.1 2017 1.3 1.7 5,7 6,00 4,00 İşsizlik Oranı 1,1 2,00 0,00 -2,00 -4,00 -6,00 -8,00 -8,8 2017 Yılında Dolar/Yen Beklentileri Ne Olmalı? 1.07.16 1.11.15 1.03.16 1.07.15 1.11.14 1.03.15 1.07.14 1.11.13 1.03.14 1.07.13 1.11.12 1.03.13 1.07.12 1.11.11 1.03.12 1.07.11 1.11.10 1.03.11 1.07.10 1.11.09 1.03.10 1.07.09 1.03.09 -10,00 Grafik 2: GSYİH (Yıllık) Japonya cephesinde çeyreklik bazda ekonomik büyüme verisi son üç çeyrektir %0-1 aralığında gerçekleşiyor. Burada dikkat edilmesi gereken konu GSYİH’da özel harcamalar kalemindeki büyüme sınırlı kalırken kamu harcamalarındaki büyüme ise son iki çeyrektir %2 seviyesini aşamıyor. Yazımızda da belirttiğimiz Abe’nin teşvik paketinin, büyümeye %1.2 oranında katkı sunması bekleniyor. Bu nedenle bu katkının beklenilen şekilde oluşması durumunda son çeyrek büyüme verisiyle birlikte yıllık bazda büyüme piyasa beklentilerinin üzerinde oluşabilir. Sanayi Üretiminde Dalgalanma Sürüyor 4BOBZJSFUJNJ:íMMíL 5,00 3,8 4,00 3,00 2,00 1,00 0,00 0,1 -1,00 Öncelikle Dolar/Yen’in durumundan bahsetmeden önce ABD penceresinde yatırımcıları neler bekliyor kısaca ona değinelim. Fed 2016 yılına dört faiz artırımı beklentisi ile başladı ve 2016 yılını yalnızca Aralık ayında 25 baz puan artırarak kapattı. 2017 yılına yönelik beklentileri ise iki faiz artırımından üç faiz artırımına yükseltti. Fakat buradaki anahtar konu Trump etkisinin nasıl devam edeceği. 20 Ocak’ta koltuğuna oturacak olan yeni başkan için oluşan algı Fed’i hızlı bir faiz artırımına sokacağı. Açıkçası bu yönde bir algının hızlı olmasını beklemiyoruz. Çünkü mali politikalarda izleyeceği bir durumun etkisini anında ABD ekonomisinde hissetmek yanlış olur. Bunun zamana yayılımını ve orta vadede etkilerini izlemenin daha doğru olacağını düşünüyoruz. Fed’de bu çerçevede hem ekonomik verileri hem de siyasi cepheden ekonomiye yönelik müdahaleci tavrı izleyerek hamleler atacağını düşünmekteyiz. Bu nedenle gelecek yıl üç faiz artırımının yanında eğer gerekirse daha fazla faiz artırımı olabileceği gibi, yine gelişmelere bağlı olarak belki de üç faiz artırımı da yapılamayabilir. -2,00 -3,00 -4,00 -5,00 -5,2 1.10.16 1.07.16 1.04.16 1.01.16 1.10.15 1.07.15 1.04.15 1.01.15 1.10.14 1.07.14 1.04.14 1.01.14 1.10.13 1.07.13 1.01.13 1.04.13 -6,00 Grafik 3: Sanayi Üretimi (Yıllık) Sanayi üretiminde istikrarlı bir yükselişin söz konusu olmayışı paralel olarak GSYİH’ye de katkı sunamıyor. En son aldığımız Ekim ayı sanayi üretim verisi yıllık bazda %0.1 oranında bir büyüme kaydetse de Mart ayında gösterdiği o sert yükselişin ardından Japonya sanayi cephesi toparlanmak yerine düşüşler kaydetti. USDJPY’de 116 Geçilirken 126 Seviyesi Ufukta Belirdi Japonya’da ise 2016 yılına benzer şekilde yetkili ağızlardan parasal gevşeme adımlarına her zaman açık olduklarını sıkça duymaya devam edeceğiz. Çünkü bu yıl içerisinde BoJ ne yaptı denilirse, yapılanların arasında en önemlisi negatif faiz oranına geçmek oldu. Bunun dışında yapılanlar da hükümet yetkilileri ve BoJ başkanı ve üyelerinden enflasyon hedefi için parasal gevşeme kapılarının her zaman açık olduğunu dile getirmeleri 23 oldu. Dolayısıyla gevşeme eğilimi ile Dolar karşısında zayıflığını sürdüren Yen için ek olarak şunu belirtebiliriz; 2017 Yılı Japonya Merkez Bankası (BoJ) Toplantı Tarihleri Gelecek yıl Avrupa’da çok fazla seçim gündemi var. Bu Toplantı Tarihleri Toplantı Tutanaklarının Özeti Toplantı Tutanakları bunun dışında bir gelişme olmadığı takdirde Japon- 30 - 31 Ocak 8 Şubat 22 Mart ya’daki parasal gevşeme programları, Fed’in sıkılaştırma 15 - 16 Mart 27 Mart 2 Mayıs 26 - 27 Nisan 10 Mayıs 21 Haziran 15 - 16 Haziran 26 Haziran 25 Temmuz 19 - 20 Temmuz 28 Temmuz 26 Eylül Fed’in Aralık toplantısı sonrasında güçlenen Dolar’ın 20 - 21 Eylül 29 Eylül 6 Kasım etkisiyle Dolar/Yen paritesi 116.0 seviyesindeki güçlü 30 - 31 Ekim 9 Kasım 26 Aralık direncini geçti. Bu seviyenin üzerine paritenin yerleş- 20 - 21 Aralık 28 Aralık - durum piyasalarda bir güvenli liman algısı talebi oluşturur ise Yen bu durumdan faydalanmak isteyebilir. Ama adımları gündemde kaldıkça Dolar/Yen paritesi grafikten de görüldüğü gibi yükseliş eğilimini sürdürecektir. mesi orta vadede 126.0 direnç seviyesinin kapısının açılmasına ve 116.0 - 126.0 aralığında bir dalgalanma görmemize neden olabilir. Buna karşın 2017 yılında risk algısının yükseldiği ve güçlü bir şekilde güvenli limanları çalıştıracak bir faktörün oluşması durumunda ise 107.00 - 110.0 aralığını destek bölgesi olarak izliyor olacağız. 107.0 seviyesinin kırılması 2016 yılında paritenin destek olarak çalıştırdığı 99.0 seviyesine doğru baskıların artması beklenebilir. USDJPY uzun vadeli grafik, haftalık EDA KARADAĞ Analist Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Ilımlı Bir Yıl Bekliyoruz 2016 yılında, gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen hepsinde ayrı bir hikayeye şahit olduk. Brezilya Devlet Başkanı’yla ilgili yolsuzluk iddiaları, Güney Afrika Maliye Bakanı’nın istifa edeceği spekülasyonları, Rusya-Türkiye arasında buzların çözülmesi ve Türkiye’ye yönelik risklerin artıyor olması derken oldukça hareketli bir yıl geçirdik. Bu gelişmelerin yanında Fed rüzgarını unutmak olmaz. Fed yine başrolü kimseye vermedi ve bütün yıl sözlü yönlendirmeleriyle piyasalarda oldukça sert rüzgarlar estirdi. Gelişmekte olan ülkelerde, Brezilya ve Güney Afrika’da siyasi açıdan işler yoluna girdi sayılır ancak Türkiye için aynı şeyi söylemek zor. Türkiye’de iç gelişmeler sıcaklığını korumaya devam ediyor. Yıl içerisinde yaşanan terör olayları ve iç karışıklıklar nedeniyle uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yakın markaja alınan Türkiye ne yazık ki iyi bir karneyle yılı kapatamadı. Türkiye’de 2017 yılında yine iç gelişmelere bağlı olarak zor bir yıl geçirme ihtimalimiz oldukça yüksek. Konu TCMB Faiz İndirim Sürecinin Ardından Yeniden Faiz Artırdı TCMB, 2016 yılının genelinde toplamda 250 baz puan faiz indirimine gitmesinin ardından Ekim ve Kasım aylarında indirimleri durdurdu ve Kasım ayında uzun bir aradan sonra yeniden faiz artırımına gitmeyi tercih etti. Ancak, teknik olarak MB’den gelen bu hamle doğru yorumlansa bile etkisinin sınırlı olacağı bekleniyordu. TL üzerindeki baskılar, Merkez Bankası’nın kontrol edebileceği gelişmeler değil. Bu nedenle, MB’den gelen hamlelerin etkisi sınırlı hissediliyor. 2017 yılında da, MB’den TL’yi desteklemek amacıyla hamleler gelebilir. Ancak, şunu unutmamak gerekir, ne zaman Türkiye’ye yönelik risklerde azalma başlar o zaman TL varlıklarda toparlanma izleyebiliriz. başlıkları hala çözüme kavuşmuş değil bu nedenle TL varlıklar üzerinde baskılar sürebilir ve TL, gelişmekte olan ülke para birimleri arasında bir süre daha negatif bölgede kalmaya devam edebilir. Brezilya Siyasetten Sonra Büyüme Sorunu İle Uğraşıyor Brezilya Merkez Bankası, 2016 yılında iki kez faiz indirimi gerçekleştirdi. Faiz oranını %14.25’ten %13.75’e düşürdü. Ülke ekonomisinin göstergeleri genel olarak pek olumlu değil ve bu şartlar altında Merkez Bankasından gelen faiz indirimi, piyasaları oldukça şaşırttı. Ancak, Merkez Bankası açıklamalarında, ülkedeki enflasyon görünümünün iyileşmeye başladığını ve bu nedenle faizlerde indirime gidildiğine vurgu yaptılar. İlerleyen dönemde de, enflasyon görünümüne bağlı olarak para politikasında değişikliğe gidilebileceğinin de sinyalini verdi. Aslında, Brezilya’nın duruşu da TCMB gibi. Ancak, global görünüm ve güçlenen Dolar gelişmekte olan ülke merkez bankalarının seyrini oldukça etkiliyor. Bu 25 nedenle, Brezilya Merkez Bankası 2017 yılında sadece enflasyon görünümüne bağlı olarak para politikasında değişikliğe gidemeyebilir. Aslında, Brezilya’da 2016 yılının son dönemlerinde faiz indirimini konuştuk. Öncesinde, 2015 yılında da konuştuğumuz ve 2016 yılında da devam ettiğimiz Brezilya’nın eski devlet başkanı Dilma Rousseff hakkında çıkan yolsuzluk iddialarıyla Brezilya oldukça zorlu bir yıl geçirdi. En sonunda, Dilma Rousseff yerine Michel Temer geçerek bir nebze de olsa siyasi tansiyon azaldı. Brezilya, 2017 yılında siyasi açıdan zorluk çekmeyebilir ancak ekonomi karnesi başarısız olduğu için ekonomiyle ilgili sıkıntılarla karşılaşması oldukça yüksek. Ülke ekonomisinden daralma sinyalleri geldiği için 2017 yılında ülke kendisini toparlamak için uğraşacak gibi duruyor. Endonezya da Faiz İndirimlerini Durdurdu Endonezya Merkez Bankası, 2016 yılında totalde 75 baz puan faiz indirimine giderek faiz oranını %5.50’den %4.75’e düşürdü. Endonezya ekonomisi bu yıl agresif bir şekilde büyüdü ve en son açıklanan çeyrekte %5.18 büyüme kaydettiği görülmekte. Ancak, yıl içerisinde yaşanan global dalgalanmalar ve ABD’de faiz artırım beklentileri Merkez Bankasının biraz mola vermesine neden olmakta. Bu nedenle, Ekim ayında faiz indirimini yaptığından bu yana faiz oranlarında değişikliğe gitmeyerek, global görünümünü takip etmek istedi. Ocak ayında, ABD’de Trump koltuğu Obama’dan devraldıktan sonra piyasalar merakla Trump’ın ABD ekonomisine yönelik hamlelerini takip edecektir ve etkilerini görmek isteyecektir. Bu nedenle, Endonezya merkez bankası da 2017 yılında, bir süre piyasaları izlemek isteyecektir. Güney Afrika’da Maliye Bakanı Sorunu Çözülmüş Duruyor Güney Afrika’da 2016 yılında siyasi gelişmeler nedeniyle oldukça hareketli bir yıl geçirdi. Güney Afrika Maliye bakanına yönelik yolsuzluk iddiaları ülkede iç huzuru bozdu ve maliye bakanının istifa etmesi yönünde bek- lentiler bir süre Güney Afrika piyasalarının gündemini oyaladı. Ancak, yaşanan gelişmelere rağmen, maliye bakanı istifa etmeyerek görevine devam edeceğini belirtti ve ilk etapta piyasalarda Güney Afrika Randı çok sert bir şekilde değer kaybetti. Yılın sonlarına doğru, artık iç gündemdeki tansiyon öncesine göre biraz durulunca para birimi üzerindeki olumsuz etkilerinde dağılmasını desteklediğini söyleyebiliriz. Güney Afrika ekonomisi diğer gelişmekte olan ülke ekonomilerine göre biraz daha ılımlı durumda. Güney Afrika Merkez Bankası, küresel piyasalardaki Dolar rallisine rağmen faiz oranlarında değişikliğe gitmeyerek faiz oranını %7.00 seviyesinde sabit tutmaya devam etti. Açıkçası, 2017 yılı için Güney Afrika çok mecbur kalmadıkça faiz oranlarını yılın ilk çeyreğinde sabit tutmak isteyecektir. Yazının başında da belirttiğim gibi, gelişmekte olan ülke piyasaları açısından oldukça zor bir yıldı. Yılbaşından bu yana gelişmekte olan ülkeler borsaları %10.44 ve kur endeksi %4.26 artış kaydetmiş durumda. Aslında, yılın geneline bakıldığında oldukça iyimser bir görüntü diyebiliriz. 2016 yılının ilk çeyreğinde, Fed’in faiz artırmasını ötelemesiyle gelişmekte olan ülkelere yönelik fon girişleri oldukça güçlüydü ancak yılın ikinci çeyre- ğinde yavaş yavaş global görünümdeki çatlaklıklar ve yılın sonlarına doğru Dolar’ın güçlenmeye başlaması artık gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırım cazibesini azalttı. Grafik 1: Gelişmekte Olan Ülkeler Borsaları .4$*(FMJěNFLUF0MBOMLFMFS#PSTBMBSí:## 950 900 850 800 750 700 650 1.01.16 1.02.16 1.03.16 1.04.16 1.05.16 1.06.16 1.07.16 1.08.16 1.09.16 1.10.16 1.11.16 Kaynak: Bloomberg Grafik 2: Gelişmekte Olan Ülkeler Kur Endeksi .4$*(FMJěNFLUF0MBOMLFMFS,VS&OEFLTJ:## 1600 1500 1400 Kaynak: Bloomberg 1.12.16 27 Grafik 3: Carry Trade Performansları (%,YBB) Grafik 4: Gelişmekte Olan Ülke Para Birimlerinin ABD Dolarına Karşı Performansı "#%%PMBSíOB,BSěí1FSGPSNBOT:## -20 -10 0 10 20 30 -12,26 40 Long: MXN / Short: USD -8,68 Long: TRY / Short: USD -5,34 Long: PLN / Short: USD -6,12 Çin Yuanı -5,89 Brezilya Reali 18,88 Endonezya Rupisi -2,75 Long: CZK / Short: USD -2,57 Long: PHP / Short: USD Rusya Rublesi -2,23 Long: CNY / Short: USD Hindistan Rupisi -1,87 Long: RON / Short: USD -1,6 Long: HUF / Short: USD -0,83 Long: MYR / Short: USD -0,27 -1,86 Macar Forinti Polonya Zlotisi 3,71 Güney Afrika Randı 13,22 21,15 -2 -16,31 Türk Lirası -20 -15 -10 -5 0 5 10 15 20 25 Kaynak: Bloomberg Long: HKD / Short: USD -0,23 Long: SGD / Short: USD 0,05 Long: ARS / Short: USD 0,7 Long: KRW / Short: USD 2,15 Long: THB / Short: USD 3,49 Long: TWD / Short: USD 4,06 Long: INR / Short: USD 5 Long: PEN / Short: USD 10,16 Long: IDR / Short: USD 12,37 Long: CLP / Short: USD 13,08 Long: COP / Short: USD 21,13 Long: ZAR / Short: USD 32,73 Long: BRL / Short: USD 32,87 Long: RUB / Short: USD Kaynak: Bloomberg Gelişmekte olan ülke para birimlerinin carry trade performanslarında yılın şampiyonu Rus Rublesi olarak karşımıza çıkmakta. Carry Trade anlatmak için şöyle bir örnek verebiliriz. ABD Doları olarak borçlanıp Rus Rublesi para birimi üzerinden faize yatırılan para, yılın sonunda tekrar ABD Dolarına dönüştürülünce %32.87’lik bir getiri çıkıyor. Tabloda Türk Lirası ne yazık ki 2016 yılında cazip bir yatırım aracı olamadı ve listede sondan bir önceki yerini almış durumda. Açıkçası, Türkiye’deki gelişmeler 2017 yılında da sürmeye devam ederse Türk Lirasına yönelik yatırım cazibesi git gide azalmaya devam edebilir. Son olarak, TL ile kıyaslanabilecek şekilde seçtiğimiz gelişmekte olan ülke para birimlerinin ABD Doları karşısındaki performans tablosunda sürpriz yok. Türk Lirası -%16.31 ile negatif ayrışan para birimi olarak listenin sonunda yer alıyor. Rus Rublesi de en iyi performansı göstererek %21.15 ile ilk sıradaki yerini koruyor. 2017 Yılının İlk Çeyreği Gelişmekte Olan Ülkelerde Sert Rüzgarlar Estirebilir Fed, 2016 yılının son faiz kararı toplantısında beklenildiği gibi faiz oranını 25 baz puan arttırarak %0.50’den %0.75’e yükseltti. Ekonomik projeksiyonlarında da olumlu revizeler mevcut. Piyasalar, 2017 yılında Fed’den 3 faiz artışı beklentisini algılamaya başladı. Fed başkanı Janet Yellen’da 2017 yılına yönelik oldukça iyimser beklentiler içinde olduklarının altını çizdi. Kısacası, gayet süslü püslü bir Fed var karşımızda. Ancak, 2017 Ocak ayında ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump koltuğu Barack Obama’dan devralıyor. Ve vaatleriyle ABD ekonomisine yeni senaryolarla geliyor. Beklenildiği gibi, Trump altyapı harcamaları ve vergi indirimlerinde değişiklikler yaparsa bu durum ciddi anlamda ABD ekonomisine olumlu katkı sağlayacaktır. Hazır ABD ekonomisinde işler yolunda giderken Trump desteğiyle daha güçlü bir ekonomiyle karşı karşıya kalma ihtimalimiz oldukça yüksek. Dünyanın bir numaralı ekonomisinden bahsedince ister istemez gelişmekte olan ülke piyasalarını ikinci plana atıyoruz. Ancak, gelişmekte olan ülkelerinde kendine göre yatırım cazibeleri bulunuyor. Her ne kadar iç gelişmelerden dolayı darbeler alsalar bile yine de gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri her geçen yıl daha da güçleniyor. Bu nedenle, 2016 yılı kadar güçlü bir başlangıç yapmasalar bile 2017 yılının ikinci çeyreğinde gelişmekte olan ülkelere yönelik fon girişleri biraz hız kazanabilir. Yılın ikinci çeyreği öncesinde Trump-Fed ikilisini piyasalar izleyip algılamak isteyecektir. Diğer yandan Avrupa, İngiltere ve Japonya Merkez Bankalarının gevşek para politikalarını sürdürüyor olmaları, gelişen ülkeler için ılımlı rüzgarın yeni yılda da korunabileceğini gösteriyor. BESTE NAZ KÖKSAL Araştırma Uzmanı Altın Tahtını Endeks ve Faizlere Kaptırdı 2017 İlk Çeyreğinde Genel Görünüm Zayıf 2017, ABD’de Trump yılı olacak. 8 Kasımda gerçekleştirilen ABD başkanlık seçimlerini Trump kazandı. Trump’ın kazanmasıyla ilgili değerlendirmeleri Strateji Raporumuzun ABD başlığı altında değerlendirdik. Trump’ın en büyük vaadi; i) ilk 100 günlük acil önlem planıyla ABD büyümesini %4‘e yükseltmek, ii) ABD’li şirketlerin vergilerinde büyük oranda indirime gitmek. Trump’ın vaatlerini yerine getirdiği varsayımı altında ABD ekonomisinin 2017 senaryosunu oluşturursak; ilk olarak ABD büyümesi %4’e çıkarsa Fed faiz oranını Artışa geçen petrol fiyatları enflasyonda yükseliş yaratacağı ve Trump’ın %4’lük büyüme vaadi sebebiyle Fed’in daha hızlı faiz artırımına gideceği beklentileri ABD tahvil faizlerini yükselterek 10 yıllık tahvil faizinin %2.5’i aşmasına neden oldu. Öyle ki hem S&P endeksi hem de tahvillerin getirisi birbiriyle yarışmaya başlarken, bu dönem içerisinde Altın almak çokta mantıklı değildir. Nedeni ise kupon veya temettü getirisi olmayan Altın bu iki yatırım aracıyla yüksek getiri sağladıkları takdirde ön plana çıkamaz. Bu nedenle Altına göre böyle zamanlarda daha cazip olurlar. %1’de tutamaz, çünkü bu durumda düşük faizler nedeniyle ekonomide balon oluşabilir. Diğer yandan ABD’li şirketlere sağlanacak vergi indirimleri, S&P, Dow Jones ve Russel gibi ABD’nin önemli endekslerinde işlem gören şirketler için yeni bir hikâye oluşturdu. Bu nedenle ABD endekslerinde işlem gören şirketlerin genelinde yaşanan yükselişle birlikte majör endekslerde sürekli tazelenen rekorların gelmesine neden oldu. Altın için 2016 yılı kesinlikle ‘altın’ yılıydı. Piyasada başlayan Fed faiz artırmayacak ve ABD resesyona giriyor spekülasyonları Altın onsunu neredeyse 1400$ seviyesine yaklaştırdı ki bunun balon olduğunu Ağustos sayısı Ayın Rotası strateji raporumuzda belirtmiştik. Altın onsu için 2017 yılında tekrardan 1100$ seviyesinin gerisine gelmesini ve buralarda bir dip oluşturmasını bekliyoruz. 2016 yılından kalan birçok altın kontrat ve fiziki pozis- 29 yonlar devam ediyor. COMEX piyasasındaki altın varlık- de de satış stratejimizi sonlandırabilir, uzun vadeli alım ları 2014 yılının dahi üzerinde, CFTC raporlarına baktı- stratejisine geçebiliriz. Bu stratejide revizyon gerekmesi ğımızda da net altın pozisyonları da 2015 değerlerinin üzerinde. Özetle, piyasa elindeki altını satıyor ancak halen daha yüklü altın pozisyonları devam ediyor. Dolardaki güçlenmeye, diğer yatırım araçlarının getirilerinin artmasıyla altın bir süre daha kaybetmeye mahkûm halinde Ayın Rotasında ve Analiz Portal uygulamasından sizlere gün içi ve bültenlerle bilgi veriyor olacağız. Altın Günlük Grafik görünüyor. Altında 2017 yılı başlarında, 1100$ üzerinde özellikle 1180-1200$ seviyelerine doğru tepkilerde satıcılı bir strateji izleyeceğiz. 1130$ seviyesi geçmiş alçalan trendin geçtiği nokta. Bu noktanın kırılması halinde altın için 1100$ seviyeleri devreye girebilir. Ancak 1100$ seviyesinin altına gerilemesiyle birlikte özellikle daha önceki dip seviyesi olan 1047$ civarına geri çekilmeler görebiliriz. Fakat bu bölgede tutunma görülmesi halin- Altın CFTC Pozisyonlar Altın COMEX Takas Oranı BESTE NAZ KÖKSAL Araştırma Uzmanı 2017 Petrolde Yükseliş Yılı Olacak, 60-70.0$ Aralığı Görülebilir OPEC 2008 yılından bu yana ilk kez üretimi kısma yönünde karar aldı. Ülkeler petrol üretim seviyesini 1 Ocak 2017’den itibaren geçerli olmak üzere günlük 1,2 milyon varil düşürme kararı aldı. OPEC ülkelerinin yanı sıra OPEC dışı ülkelerle yapılan anlaşmada günlük 558 bin varil üretimi kısma yönünde anlaşmaya varıldı. Böylece toplamda yaklaşık 1.8 milyon varil günlük üretimde kısma olacak ki bu rakam Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2017 yılında beklediği 2 milyon varil toplam talep ile hemen hemen eşleşiyor. Böylece yaklaşık 1.8 milyon varil düzeyinde toplam arz fazlasının ortadan kaybolması hedefleniyor. OPEC ve OPEC dışı ülkelerin anlaşmasıyla petrol üretimi yapan ülkelerin %60’ı anlaşmış oldu ancak anlaşmada ABD, Kanada, Brezilya, Norveç gibi büyük oyuncuların olmaması önemli bir eksiklik. Bu yıl petrol fiyatları yaklaşık 26$ seviyelerinde dip yapmasıyla birlikte tekrardan yükselişe geçerek uzun bir 31 süre 40-50$ aralığında fiyatlandı. Petrol fiyatlarının bu WTI Petrol grafiği bant arasında dengelenmesiyle birlikte ABD’li üreticiler tekrardan devreye girerek üretime başladı. Eylül ayından bu yana yeni üreticilerin pazara girmesiyle üretim artarken, ulusal stokların talebe bağlı olarak gerilediğini görüyoruz. 2017 yılında yükselen ivmeli petrol fiyatları göreceğimizi umuyorum. Bunun en büyük nedeni hem ABD hem de Çin gibi Dünya imalat sektöründe ipleri tutan iki ülkede ekonomik göstergelerde toparlanma var. OPEC ve OPEC dışı ülkelerin arz kısıtına gitmesi ve dünyada talep bileşkelerinde toparlanma görülmesiyle birlikte Petrol fiyatlarında 60-70$ aralığını konuşacağımız bir döneme girdik. 40-45.0$ bandının Petrol fiyatlarında dip oluşturduğunu görmekle birlikte 2017 stratejimizi bu noktalara yoğunlaştırarak, çok bozucu bir etmen olmadığı sürece geri çekilmeler alım yönünde değerlendirilebilir. Kaynak:Bloomberg TUNCAY TURŞUCU Araştırma Direktörü Borsa 2017 Yılına Cazip ve Fırsat Veren Bir Seviyede Giriyor 2016 yılını bitirirken BIST 100 endeksi 77200 direncini geçmeyi başardı ve 80000 seviyelerine gözünü dikmiş görünüyor. Teknik göstergeler ise endeksteki bu güçlenmeyi teyit ediyor. Türkiye borsası 9.3x fiyat / kazanç çarpanı ile işlem görüyor. Bu yüksek bir çarpan değil. Geçmişe baktığımızda 9x ve aşağısı f/k çarpanları borsa için hep güzel yükseliş fırsatları oluşturmuş. Başka deyişle BIST fiyatlama açısından makul görünüyor ve 2017 yılına makul bir çarpanla girdiğimizi söyleyebiliriz. Diğer yandan diğer gelişen ülke borsalarına göre rölatif olarak bakıldığında BIST endeksinde Mayıs ayından bu yana önemli bir negatif ayrışma görüyoruz. Aşağıdaki grafik bunu net bir biçimde gösteriyor. Makul fiyatlamaya ek olarak 2017 yılına oldukça negatif ayrışmış bir şekilde de giriyor olmamız da başka bir fırsat olarak görülebilir. Borsa İstanbul açısından 2016 yılını yaklaşık %8-9 civarında bir getiri ile tamamlayacak görünüyoruz. İlk bakışta sınırlı bir getiri gibi görünebilir ancak yıl içinde Şubat ayında gelişmekte olan ülke piyasalarına para girişlerinin oluşması sonucunda 70000 seviyesinden 87000 sınırına kadar soluksuz bir şekilde %24 getiri sağlayan üç aylık bir ralli dönemi yaşadığımızı hatırlatmak isterim. Mayıs ayından itibaren ise hem küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalar hem de yurtiçinde yaşadığımız dalgalanmalar sonucunda bu kazançların önemli bir kısmını geri verdik ve yılın kalanını 72000-80000 aralığında dalgalı bir şekilde tamamladık. 33 BIST / MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi, Rölatif performans Aşağıdaki grafik ise BIST 100 endeksinin Dolar bazlı grafiği. Grafikten görüldüğü gibi, 2016 yılında Dolar kurunun yükselmiş olmasından dolayı endeks oldukça aşağı seviyelere doğru yönelmiş durumda. Özellikle yılın son haftalarında endeksteki Dolar bazlı gerileme iyice hızlanmış görünüyor. Yukarıdakilere ek olarak 2017 yılına Dolar bazında oldukça satış yaşamış bir bölgede girmekteyiz. BIST 100 Endeksi Dolar Bazlı Grafik Bahsettiğim bu üç unsuru ele aldığımızda, yani makul f/k çarpanı, fazlasıyla negatif ayrışmış endeks ve Dolar bazında cazibeli seviyeler 2017 yılı için ümitli olmamı sağlıyor. Aslında gerçekten BIST endeksinin fırsat veren bir görünüme sahip olduğunu söylemek mümkün. Yıl içinde Dolar bazlı grafikte 25000$ seviyelerine doğru oluşabilecek tepki yükselişleri endekste yaklaşık 88000 seviyesine doğru yükseliş anlamına gelebilir. Bu nedenle geldiğimiz yer itibari ile 2017 yılına cazip bir fiyatla ve fırsat veren bir görünümle giriyoruz. MODEL PORTFÖYÜMÜZ Haziran ayında başladığımız Orta vadeli model portföyümüz başladığımız tarih olan 20 Haziran 2016 tarihinden 13 Aralık 2016 tarihine kadar nominal bazda %0.5 değer artışı sağlarken, aynı dönemde Endekse rölatif olarak %1.3 seviyesinde pozitif getiri var. Getirinin sınırlı seviyede kalmasını değerlendirirken, Haziran ayından Aralık ayına kadar geçen sürede, darbe girişimi, Moody’s not indirimi, ABD seçimlerinin ardından oluşan baskı, TL’deki değer kaybı ve jeopolitik risklerin yükselişi gibi çok sert gündemlerin yaşandığını hatırlatmak isteriz. 19 Ağustos tarihinde revize ettiğimiz portföyümüzde değişiklik mevcut değil ve pozisyonlarımızı koruyoruz. 2017 yılına aynı portföy ile giriyoruz. Model Portföy, 13 Aralık 2016 tarihi itibari ile Milyon TL Fiyat TL Hedef TL Yükseliş Pot. % Sermaye Piyasa Değeri F/K PD/DD Temettü Verimi % Beta 20,66 26,9 30 676 13.961 11,03 2,69 1,58 0,66 Vestel Beyaz 11,4 14,8 30 190 2.166 6,02 2,49 5,15 1,18 TOASO Tofaş Fabrika 23,06 30 30 500 11.530 12,27 4,09 2,67 0,89 AYGAZ Aygaz 11,3 12,24 8 300 3.390 8,21 1,3 7,73 0,61 TTRAK Türk Traktör 76,35 95 24 53 4.075 10,95 6,28 6,55 0,77 GARAN Garanti Bankası 7,61 8,9 17 4.200 31.962 6,64 0,93 1,51 1,27 Kod Şirket ARCLK Arçelik VESBE Hedef Fiyatlar 12 aylık dönemi kapsamaktadır. Model portföyümüzün son bir ay ve başladığından bugüne kadar olan performansı aşağıdaki gibidir. Hedef değerine yaklaşan veya görüşümüzü olumsuza çevirdiğimiz şirketler olması durumunda yeni güncellemelerimizi gerçekleştireceğiz. Model Portföy Performansı Son Bir Ay; 17 Kasım - 13 Aralık 2016 Kod Şirket Portföye Giriş Tarihi Geçen Süre Gün Maliyet Son Fiyat AYGAZ Aygaz 20.6.16 177 10,9 ARCLK Arçelik 19.8.16 117 TTRAK Türk Traktör 19.8.16 GARAN Garanti Bankası VESBE TOASO Getiri Nominal Relatif 11,9 9,2% 6,7% 20,22 20,66 2,2% -0,2% 117 76,35 76,35 0,0% -2,3% 19.8.16 117 7,61 7,61 0,0% -2,3% Vestel Beyaz Eşya 19.8.16 117 11,8 11,4 -3,4% -5,6% Tofaş Fabrika 19.8.16 117 21,84 23,06 5,6% 3,2% 2,3% -0,1% Ortalama BIST 100 Performansı 75136 76907 2,4% Başlangıçtan Bugüne Portföy Performansı (20/06/2016) 0,5% BIST 100 Performansı -0,8% 1,3% 35 Garanti Bankası-GARAN Fiyat: 7.61 TL Hedef: 8.90 TL Garanti Bankası 3.çeyrek dönemde 1.3 milyar TL net açıkladı ve geçen yıl aynı çeyreğe göre net kârı %151 arttı. Özsermaye kârlılığı anlamında 2.çeyreğe kıyasla bir düşüş gözleniyor. Ancak faiz marjlarında ise iyileşmeler mevcut. Bunda TCMB’nin faiz indirimlerinin etkisi var. 2016 yılı 9 aylık dönemde ise banka 3.9 milyar TL net kâr elde etti ve kârını geçen yıl aynı döneme göre %58 arttırdı. Ortalama özsermaye kârlılığı ise %12’den %16’ye yükselmiş durumda. Aynı dönemde Bankanın aktifleri %3 ve özsermayesi ise %22 büyüme gösterdi. Bu büyüme söz konusu dönemde altı büyük banka içerisinde en yüksek özsermaye büyümesi. Hükümet’in açıkladığı tedbirlerin ardından kredi büyüme hızında iyileşmeler görülüyor. Diğer yandan bireysel emeklikten gelen gelirin bankalara 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduat olarak yatırılacak olması bankalar için yeni kaynak yaratacak. Garanti Bankası’nın 2016 yılını 5 milyar TL seviyesinde bir net kârla kapatmasını bekliyoruz. Banka defter değerinin ve tarihsel f/k çarpanlarının altında işlem görüyor. Hisse için 8.90TL hedef fiyatımızı koruyoruz. Türk Traktör-TTRAK Özet Tablolar ve Projeksiyon Özet Bilanço (milyonTL) Aktif Krediler Türk Traktör 2016 yılı 9 aylık finansallarında geçen yıl aynı döneme göre net kârını %56 arttırdı ve 276 milyon TL seviyesinde açıkladı. Şirket’in satış gelirleri aynı dönemde sadece %7 büyüme gösterdi. Net kârdaki artışın arkasında yükselen kârlılıklar bulunuyor. Aynı dönemde Brüt kâr marjı %18’den %21 seviyesine yükselirken, FAVÖK Marjında %13’den %15’e iyileşmeler mevcut. Son gelen finansalların ardından Şirket için 2016 yılı kâr beklentimizi 447 milyon TL’den 358 milyon TL seviyesine revize ediyoruz. Şirket için 12 aylık dönemde hedef fiyatımızı 95 TL olarak belirliyoruz. 9A16 9A15 % Değ. 269.638 260.700 3 172.133 159.579 8 Takipteki Krediler 5.328 3.756 42 Menkul Kıymetler 21.758 21.753 0 150.937 149.358 1 34.466 28.267 22 3.911 2.469 58 1 ay 3 ay Yılbaşı -2,7 -5,8 1,12 Mevduat Özsermaye Net Kâr Relatif Performans % 13.12.2016 Piyasa Değeri mn TL 31.878 Son Bir Yıllık Getiri % Nominal 12,6 Takas Saklama Oranı % 48% Piyasa Çarpanları F/K 6,57 PD/DD 0,92 Fiyat: 76.35 TL Hedef: 95 TL Hisse fiyatında yaşanan düşüşler alım fırsatı yaratıyor. Şirket Ocak-Eylül 2016 döneminde 35.364 adet traktör üretimi yaptı ve geçen yıla göre üretim %2.8 düştü. Aynı dönemde ihracatta %8.8 ve müşteriye satışlarda %3.4 düşüş var. Satışlardaki düşüş kâr marjlarındaki artış ile kompanse edilmiş durumda. Yükseliş Potansiyeli: %17 Yükseliş Potansiyeli: %24 Özet Tablolar ve Projeksiyon (mnTL) 2015 2016T 2017T Satış Gelirleri 3.103 3.320 3.818 Esas Faaliyet Kârı 112 432 458 FAVÖK 416 498 496 Net Kâr 257 358 380 19,5% 21,0% 20,0% Brüt Kâr Marjı 3,6% 13,0% 12,0% FAVÖK Marjı Esas Faaliyet Kâr Marjı 13,4% 15,0% 13,0% Net Kâr Marjı 8,3% 10,8% 10,0% F/K 15,8 11,3 10,6 FD/FAVÖK 10,8 9,8 9,9 1,3 1,2 1,1 1 ay 3 ay Yılbaşı --7,6 -8,3 Değerleme Çarpanları F/Satışlar Relatif Performans % 13.12.2016 Piyasa Değeri mn TL 5,0 3.896 Son Bir Yıllık Getiri % 17,3 Takas Saklama Oranı % 24% Vestel Beyaz Eşya-VESBE Fiyat: 11.40 TL Hedef: 14.80 TL Satış bazında 2016 yılına oldukça iyi başlayan Şirket’in kârlılığında görülen bu artış marjlarına da yansıdı. Buna karşılık 3.çeyrekte satış gelir artış hızının yavaşlaması ile birlikte net kâr beklentilerin altında kalarak 89mn TL olarak açıklandı. Böylelikle 9 aylık net kâr rakamı 284mn TL oldu. Son finansalların ardından Şirket için 2016 yılı kâr beklentimizi 402mn TL’den 368mn TL’ye revize etmiş olduk. Temmuz ayı itibari ile düşüşe geçen tüketici güveni, kısılan hane halkı harcamaları diğer yandan ise tatil günlerinin fazla olması gibi faktörlerin kâr rakamı üzerinde etkili olduğunu düşünüyoruz. Fakat 4Ç2016 ve 1Ç2017de satışların 3.çeyreğe göre tekrardan toparlanmasını bekliyoruz. Vestel Beyaz Eşya’nın 2016 yılını %17 brüt kâr marjı, %13 esas faaliyet kâr marjı ile tamamlamasını öngörmekteyiz. Bunun yanında hisse için 12 aylık hedef fiyatımızı 16TL’den 14.80TL’ye revize ediyoruz. TL’de yaşanan değer kaybının ihracatçı olan şirketin karlılığını olumlu etkilemesini bekliyoruz. Teknik olarak ise hissenin 200 günlük hareketli ortalamasının bulunduğu 11.50TL seviyesinde tutunmaya çalışıyor. 10.30TL bölgesinde destek arayan VESBE için buralarda dip oluşturma çabası görülüyor. Tofaş Otomotiv-TOASO Özet Tablolar ve Projeksiyon (mnTL) 2015 2016T 2017T Satış Gelirleri 2.524 2.978 3.574 57 387 332 FAVÖK Esas Faaliyet Kârı 345 477 440 Net Kâr 164 367,8 322 14,8% 17,0% 15,0% 2,3% 13,0% 9,3% FAVÖK Marjı 13,7% 16,0% 12,3% Net Kâr Marjı 6,5% 12,4% 9,0% Brüt Kâr Marjı Esas Faaliyet Kâr Marjı Değerleme Çarpanları F/K 13,1 5,9 6,7 FD/FAVÖK 6,2 4,8 5,2 F/Satışlar 0,9 0,7 0,6 1 ay 3 ay Yılbaşı -7,5 -11,7 2,5 Relatif Performans % 13.12.2016 Piyasa Değeri mn TL 2.çeyrekten bu yana kurda yaşanan oynak hareketler finansal gelir gider kalemi üzerinden net kâr üzerinde etkisini gösterebilir. Aynı zamanda mecliste onaylanan taşıtlara yeni ÖTV zammı sonrası yerli üretim Tofaş’a ilgi artabilir, ayrıca yerli olması nedeniyle de ÖTV indirim kampanyaları yapabilir. Yeni yıl ve vergi kampanyalarının geçerli olduğu son çeyrekte Tofaş’ın satışlarında yükseliş bekliyoruz. Ayrıca TL’deki değer kaybının ihracat gelirlerini pozitif etkilemesini bekliyoruz. Hisse teknik olarak 20TL seviyesinde dip buldu, 23.80TL ilk direnç seviyesi. Görünüm olumlu. Tofaş Oto için 2016 yılını 13.492 mn TL satış geliri, 1.349 mn TL FAVÖK ve 988 mn TL net kâr ile tamamlamasını bekliyoruz. İNA modelimize göre 12 aylık hedef fiyatımızı 30.00 TL seviyesinde koruyoruz. 2.168 Son bir yıllık getiri % 6,6 Takas Saklama Oranı % 7% Fiyat: 23.06 TL Hedef: 30.00 TL Avrupa pazarının toparlanmasına bağlı olarak satışların üretime paralel gitmesi bekleniyor. 2015 yılı sonunda sunulan Fiat Egea modelinde görülen performans ile ihracatta büyüme sağlandı. Tofaş bu anlamda Egea modeline yönelik yüksek talebi karşılamak amacıyla yıllık üretim kapasitesini 400bin adetten 450bin adete çıkarmayı ve 50milyon Euro yatırımla Egea üretim kapasitesini 250bin adete çıkarmayı kararlaştırdı. Yükseliş Potansiyeli: %30 Yükseliş Potansiyeli: %30 Özet Tablolar ve Projeksiyon (mnTL) 2015 2016T 2017T Satış Gelirleri 9.921 13.492 15.786 174 810 1.105 1.069 1.349 1.736 831 988 1.326 12,3% 10,0% 12,0% 1,8% 6,0% 7,0% FAVÖK Marjı 10,8% 10,0% 11,0% Net Kâr Marjı 8,4% 7,3% 8,4% F/K 14,0 11,8 8,8 FD/FAVÖK 12,7 11,0 8,6 1,2 0,9 0,7 1 ay 3 ay Yılbaşı 4,2 5,8 17,5 Esas Faaliyet Kârı FAVÖK Net Kâr Brüt Kâr Marjı Esas Faaliyet Kâr Marjı Değerleme Çarpanları F/Satışlar Relatif Performans % 13.12.2016 Piyasa Değeri mn TL Son bir yıllık getiri % Takas Saklama Oranı % 11.530 29,6 24 37 Aygaz - AYGAZ Fiyat: 11.30 TL Hedef: 12.24 TL Şirket’in kârlılığında da geçen yıl aynı döneme göre 3.79 mn TL iyileşme yaşandı. 3Ç döneminde şirketin brüt kâr marjı %9,77’den %11,76 seviyesine yükseldi. FAVÖK marjında %4,98’den %5,7 seviyesine iyileşmeler mevcut. Ortalama kurdan hesaplandığında şirketin dolar bazında 38 mn $ döviz açığı bulunuyor. 2016 yıl sonuna doğru oluşan global şartlar göz önünde bulundurulduğunda şirketin döviz açığı konusunda temkinli duruyor ancak söz konusu döviz açık miktarını şirketi büyük ölçüde etkileneceğini düşünmüyoruz. Diğer yandan şirket düzenli temettü ödemesi konusunda cazibesini koruyor. Şirket en son 11.04.2016 tarihinde temettü ödemesi yapmış ve %8.5 oranında temettü verimi sağlamıştır. Yükseliş Potansiyeli: %8 Özet Tablolar ve Projeksiyon (mnTL) 2015 2016T 2017T Satış Gelirleri 6.420 6.548 7.203 65 327 360 FAVÖK 340 393 432 Net Kâr 418 377 414 10,5% 10,0% 11,0% 1,0% 5,0% 5,0% FAVÖK Marjı 5,3% 6,0% 6,0% Net Kâr Marjı 6,5% 5,8% 5,8% 7,9 8,8 8,0 Esas Faaliyet Kârı Brüt Kâr Marjı Esas Faaliyet Kâr Marjı Değerleme Çarpanları F/K FD/FAVÖK Önceki ay Şirket’in 3Ç finansallarına göre revize ettiğimiz Aygaz hedeflerini global şartların yarattığı koşulları ön görerek sürdürüyoruz. Buna göre; Aygaz için 2016 yılını 6.612 mn TL olan satış geliri hedefini 6.548 mn TL olarak revize ediyoruz. Şirket için 12 aylık dönemde 12,24 TL hedef fiyat hesaplıyoruz. Bu rakam %12 yükseliş potansi- Relatif Performans % 13.12.2016 10,5 8,7 7,9 0,5 0,5 0,5 1 ay 3 ay Yılbaşı 2,51 7,15 14,68 Piyasa Değeri mn TL 3.000 Son bir yıllık getiri % 14,41 Takas Saklama Oranı % yelini işaret etmekte. Arçelik - ARCLK F/Satışlar Fiyat: 20,66 TL Şirket 2016 yılı 3Ç dönemi finansallarında net kârını bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %5.3 artırdı ve 4.083 milyon TL olarak açıklamıştır. Şirketin brüt kâr marjı %33.3’e yükselmesiyle birlikte şirket FAVÖK marjında hafif olumlu bir iyileşme mevcut. 2016 yılı başlarında devreye giren Tayland fabrikası ve 2018’de bitmesi planlanan Romanya yatırımının katkısıyla, Şirket’in yurtdışı satışlarının toplam içindeki payının yükseleceğini düşünmekteyiz. Bu noktada Şirket’in duyarlılığını artıracak döviz maliyetleri Şirket’in yumuşak karnı olabilir. Mevcut durumda Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesi şirket faaliyetlerine ihracat geliri açısından hafif olumsuz yansımaktadır. Diğer yandan Arçelik’in bağlı ortaklığı Arctic’in Romanya’da yapacağı 2 milyon adet/yıllık kapasiteye sahip çamaşır makinası üretiminin 2018 yılı ilk çeyreğinden itibaren başlaması bekleniyor. Bu doğrultuda şirketin satış gelirlerini 16.999 mn TL’den 16.291 mn TL’ye ve net kârını 1.605 mn TL’den 1.238 mn TL’ye revize ediyoruz. Şirket için 12 aylık dönemde 26,9 TL hedef fiyat hesaplıyoruz. Bu rakam %33 yükseliş potansiyelini işaret etmekte. Hedef: 26.90 TL 24% Yükseliş Potansiyeli: %30 Özet Tablolar ve Projeksiyon (mnTL) 2015 2016T 2017T Satış Gelirleri 14.166 16.291 19.060 Esas Faaliyet Kârı 277 1.303 1.525 1.456 1.792 2.097 891 1.238 1.449 32,0% 34,0% 31,0% 2,0% 8,0% 8,0% FAVÖK Marjı 10,3% 11,0% 11,0% Net Kâr Marjı 6,3% 7,6% 7,6% F/K 15,3 11,0 9,4 FD/FAVÖK 11,6 9,0 7,7 1,0 0,8 0,7 1 ay 3 ay Yılbaşı 1,55 0,49 51,24 FAVÖK Net Kâr Brüt Kâr Marjı Esas Faaliyet Kâr Marjı Değerleme Çarpanları F/Satışlar Relatif Performans % 13.12.2016 Piyasa Değeri mn TL 13.988 Son bir yıllık getiri % 32,67 Takas Saklama Oranı % 25% Yabancı Yatırımcıların Hisse Senedi ve Tahvil Alımları TCMB verilerine göre, 2016 yılının 2 Aralık ile biten haftasına kadar geçen sürede yabancılar hisse senedinde 1.206 milyon $ ve tahvil/bonoda ise 456 milyon $ net alıcılı oldular. Yılın ilk dört ayı yabancıların en yoğun alımlarına sahne olurken, özellikle Ekim ve Kasım ayları tahvil ağırlıklı olmak üzere satıcılı geçti. Yabancılar tahvilde daha fazla reaksiyon gösterirken, hisse senedinde daha savunmacı ve ılımlı bir duruş sergilediler. Yaban- cıların hisse takasındaki pay ise yıl içerisinde %64.5 seviyelerine ulaşırken, Nisan ayından itibaren gerileyerek %62 seviyelerine kadar geldi. Bu da yabancıların Nisan ayından sonra hissede satıcılı olmaya başladığını gösteriyor. Ancak takas seviyesi Ağustos ayındaki geldiği seviye olan %62.2 seviyesinin altına gerilemedi ve Kasım ayından itibaren yükselişe geçtiği görülüyor. Yabancı Net Alış-Aylık (mn $) Yabancı Net Alış-Haftalık (mn $) Hisse Senedi DİBS Hisse Senedi DİBS Eyl.15 -37 -726 Eki.15 456 73 19.08.16 -62 -106 26.08.16 -132 556 Kas.15 -1.013 -404 2.09.16 38 -135 Ara.15 -462 -1286 9.09.16 146 34 Oca.16 174 Şub.16 403 -195 16.09.16 48 142 948 23.09.16 28 351 Mar.16 984 686 30.09.16 128 491 Nis.16 555 760 7.10.16 -15 -754 May.16 -712 252 14.10.16 17 -311 Haz.16 -83 -309 21.10.16 284 -189 Tem.16 -199 351 28.10.16 184 96 Ağu.16 -194 451 4.11.16 -12 -107 Eyl.16 387 883 11.11.16 -306 -678 Eki.16 470 -1158 18.11.16 -201 -372 Kas.16 -530 -2126 25.11.16 -11 -969 Ara.16 -48 -85 2.12.16 -48 -85 Yılbaşından bugüne 1.206 Kaynak: TCMB, Fiyat ve kur etkisinden arındırılmış verilerdir. 456 Kaynak: TCMB, Fiyat ve kur etkisinden arındırılmış verilerdir. 39 BİST 50 ŞİRKETLERİ TEMEL VERİLER TABLOSU Milyon TL Kod İsim AEFES Anadolu Efes AFYON Afyon Çimento ULKER Ülker Bisküvi Net Kâr Kapanış TL Sermaye Piyasa Değeri 2016/09 2015/09 18,27 592,11 10.817,76 364,24 7,75 100 775 14,0 17,19 342 5.879 PD/DD Temettü Verimi % 31,29 1,29 1,1 37,49 4,32 -- 18,29 3,86 1,4 Değ (%) 2015/12 F/K -179,19 -- -197,76 7,5 86% 14,2 232,2 170,9 36% 260,3 AKBNK Akbank 7,75 4.000 31.000 3.681,6 2.222,0 66% 3.229,4 7,12 1,04 1,6 ARCLK Arçelik 20,74 676 14.015 1.070,5 680,2 57% 891,1 10,94 2,66 1,8 0,3 ASELS Aselsan 11,19 1.000 11.190 389,3 146,0 167% 212,9 24,53 3,51 BAGFS Bagfaş 9,20 45 413 1,9 3,8 -51% 233,9 1,78 0,79 -- DOHOL Doğan Holding 0,66 2.617 1.727 -105,9 -224,8 -- -160,8 - 0,67 -- ECILC Eczacıbaşı İlaç EGEEN Ege Endüstri 3,07 685 2.104 138,3 112,3 23% 67,6 22,48 0,77 8,9 204,50 3 644 63,1 83,4 -24% 102,0 7,88 2,91 ENKAI 5,0 Enka İnşaat 5,06 4.200 21.252 1.385,8 1.133,7 22% 1.439,8 12,56 1,28 EREGL 3,6 Ereğli Demir Celik 5,21 3.500 18.235 977,8 1.088,1 -10% 1.125,9 17,96 1,46 5,0 5,5 FROTO Ford Otosan 30,12 351 10.569 638,0 557,1 15% 841,9 11,45 3,20 GARAN Garanti Bankası 7,59 4.200 31.878 3.907,6 2.632,9 48% 3.580,9 6,57 0,92 1,5 GOLTS Göltaş Çimento 69,25 7 499 23,1 11,8 95% 10,4 23,01 1,71 2,6 GOODY Good Year 3,44 270 929 18,8 70,6 -73% 72,4 45,08 2,17 6,0 GUBRF Gübre Fabrik. 4,24 334 1.416 -18,1 47,8 -- 89,4 60,23 1,49 2,0 ISCTR İş Bankası (C) 5,13 4.500 23.085 3.338,4 2.360,6 41% 3.330,5 5,47 0,66 2,8 KCHOL Koç Holding 13,10 2.536 33.220 2.414,2 2.214,4 9% 3.567,6 8,82 1,34 2,0 4,0 KORDS Kordsa Global 6,58 195 1.280 105,6 57,6 83% 99,3 8,70 1,25 KRDMD Kardemir (D) 1,07 780 835 7,6 -92,5 -- -14,6 9,76 0,52 -- MGROS Migros Ticaret 18,10 178 3.228 -56,9 -455,5 -- -370,5 114,78 6,96 -- OTKAR Otokar 121,40 24 2.914 33,1 17 100% 79,5 30,33 14,11 2,1 PETKM Petkim 3,62 1.500 5.430 510,1 503,8 1% 626,4 8,58 1,95 8,1 SAHOL Sabancı Holding 9,08 2.040 18.527 1.889,9 1.685,8 12% 2.236,3 7,59 0,82 1,4 SISE Şişe cam 3,59 2.050 7.360 459,8 565,9 -19% 722,8 11,93 0,92 2,9 SODA Soda sanayi 4,85 750 3.638 330,3 365,7 -10% 434,4 9,12 1,59 5,6 TATGD Tat Gıda 5,31 136 722 52,4 59,9 -12% 67,3 12,07 1,60 2,0 TCELL Turkcell 9,15 2.200 20.130 1.161,1 1.485,3 -22% 2.069,9 11,53 1,31 -- THYAO Türk Hava Yolları 4,81 1.380 6.638 -1.346,0 2.375,0 -- 2.993,0 - 0,48 -- TOASO Tofaş Oto. Fab. 23,06 500 11.530 689,4 573,2 20% 830,8 12,17 4,05 2,9 TRKCM Trakya Cam 2,88 930 2.678 451,8 102,5 341% 159,3 5,27 0,87 3,0 TSKB T.S.K.B. 1,35 2.050 2.768 354,7 269,0 32% 407,2 5,75 0,96 1,6 TUPRS Tüpraş 71,60 250 17.930 990,3 1.735,3 -43% 2.550,2 9,93 2,32 8,4 VESTL Vestel 6,11 335 2.050 266,4 -81,3 -- 59,6 5,03 1,14 -- YKBNK Yapı ve Kredi Bank. 3,43 4.347 14.910 2.362,8 1.273,6 86% 1.908,7 4,97 0,60 --- BJKAS Beşiktaş Futbol Yat. FENER Fenerbahçe DOAS Doğuş Otomotiv BIMAS Bim Mağazalar VAKBN Vakıflar Bankası 4,09 240 982 38,5 -16,5 -- -58,7 - - 37,60 28 1.063 7,7 -27,5 -- -116,5 - - -- 8,50 220 1.870 142,4 296,7 -52% 302,9 12,59 1,74 13,6 48,50 304 14.725 477,7 442,0 8% 583,1 23,79 8,26 0,9 4,41 2.500 11.025 1.973,7 1.292,4 53% 1.948,6 4,28 0,59 0,8 CCOLA Coca Cola İçecek 33,28 254 8.465 331,7 112,9 194% 117,2 25,20 2,10 0,3 TAVHL TAV Havalimanları 13,50 363 4.908 359,3 498,6 -28% 632,9 9,94 1,85 6,5 HALKB T. Halk Bankası 9,26 1.250 11.575 2.165,0 1.566,8 38% 2.318,0 4,07 0,54 1,7 TKFEN Tekfen Holding 6,43 370 2.379 210,0 153,8 37% 185,5 9,85 1,09 2,1 4,3 TTKOM Türk Telekom 5,19 3.500 18.165 664,0 -131,5 -- 907,4 10,67 3,87 KOZAL Koza Altın 16,87 153 2.573 - 249,7 -- - 6,34 1,28 -- AKSEN Aksa Enerji 2,74 613 1.680 -84,0 -236,9 -- -226,6 - 2,56 -- 3,06 3.800 11.628 1.525,0 416,8 266% 952,6 5,64 1,11 3,2 12,50 102 1.275 39,0 194,7 -80% 113,1 - 0,79 -- EKGYO Emlak Konut GMYO PGSUS Pegasus Tablo, kapanış rakamları hariç Milyon TL bazındadır. F/K= Fiyat / Kazanç, PD/DD= Piyasa Değeri / Defter Değeri, Temettü Verimi = Ödenen Net Temettü/Fiyat. Piyasa verileri ile ilgili veriler 15 Kasım 2016 günü kapanışları ile hesaplanmaktadır. Beşiktaş ve Fenerbahçe özel hesap dönemi olduğundan kâr verileri tablodaki sıraya göre 2006/03, 2015/03 ve 2015/12 dönemine ait verilerdir. Koza Altın bilançosunu henüz açıklamamış ve ek süre talep etmiştir. Temettü Verimi boş olan şirketler kâr payı ödememiştir. BİST 30 ŞİRKETLERİNİN KONSENSÜS HEDEF DEĞER TABLOSU :íMCBěíOEBO#VH¸OF AKBNK ARCLK BIMAS CCOLA DOAS EKGYO ENKAI EREGL FROTO GARAN HALKB ISCTR KCHOL KOZAL KRDMD OTKAR PETKM PGSUS SAHOL SISE TAVHL TCELL THYAO TKFEN TOASO TTKOM TUPRS ULKER VAKBN YKBNK Son Fiyat 7,81 20,80 49,42 32,20 8,36 3,05 5,09 5,09 29,36 7,58 9,16 5,07 12,97 16,52 1,07 120,00 3,56 12,36 9,09 3,55 13,53 9,03 4,81 6,65 23,30 5,16 71,45 17,10 4,35 3,42 Yüksek 8,94 22,52 62,19 41,86 12,64 3,22 5,07 5,27 39,27 8,78 11,29 5,14 15,21 19,70 1,63 125,8 4,78 18,37 10,33 3,69 18,55 12,45 8 8,6 26,38 6,77 77,05 22,4 5,19 4,37 Düşük 6,33 13,3 46,03 28,62 8,03 2,23 3,64 2,64 27,42 6,75 7,35 4,03 10,32 8,56 0,94 83,43 2,72 11,06 7,3 2,5 10,3 8,78 4,54 3,44 17,64 4,73 55,75 15,51 3,54 3,05 Getiri % 18 52 -4 -10 -14 22 20 84 5 8 -9 16 22,0 37 -2 39 29 -29 11 26 -21 -8 -35 63 26 -1 12 -1 16 4 Relatif % 9 41 -10 -17 -20 13 12 71 -2 1 -16 7 14 28 -9 29 19 -34 3 17 -27 -14 -40 51 17 -8 4 -8 8 -3 Hedef* 9,17 20,91 56,75 41,63 11,77 3,89 5,33 4,76 36,82 9,47 12,18 5,91 14,64 1,44 110,12 4,59 13,33 11,75 3,71 17,46 11,53 6,3 8,17 25,85 6,74 72,84 23,23 5,04 4,27 Yükseliş Potansiyeli 17% 1% 15% 29% 41% 28% 5% -6% 25% 25% 33% 17% 13% 35% -8% 29% 8% 29% 5% 29% 28% 31% 23% 11% 31% 2% 36% 16% 25% F/K x 7,18 10,95 24,24 24,38 12,36 5,64 12,64 17,54 11,19 6,59 4,03 5,41 8,72 6,21 6,14 30,00 8,44 7,62 11,80 9,95 11,42 0,00 10,20 12,25 10,61 9,88 16,99 4,23 4,99 PD/DD x 1,04 2,67 8,41 2,03 1,71 1,11 1,28 1,43 3,13 0,92 0,54 0,65 1,32 1,26 0,52 13,96 1,92 0,79 0,83 0,91 1,85 1,29 0,48 1,12 4,08 3,85 2,31 3,84 0,58 0,60 * Hedef fiyatlar Bloomberg Konsensüs verileridir. 12 Aylık vade için geçerlidir. Relatif getiri BIST 30 endeksine relatif getiridir. Yükseliş Potansiyeli, son fiyat'ın hedef fiyata olan artış/azalış yüzdesidir. Tablo Dönemi: 31 Aralık 2015 - 14 Aralık 2016'dır. BANKALARIN KONSENSÜS HEDEF DEĞER TABLOSU :íMCBěíOEBO#VH¸OF Son Fiyat AKBNK GARAN HALKB ISCTR SKBNK TSKB VAKBN YKBNK 7,81 7,58 9,16 5,07 1,14 1,36 4,35 3,43 Yüksek Düşük 8,94 8,78 11,29 5,14 1,89 1,52 5,19 4,37 6,33 6,75 7,35 4,03 1,05 1,10 3,54 3,05 Getiri % 18 8 -9 16 -31 6 16 4 Relatif % 10 1 -15 8 -36 -1 8 -3 Hedef* 9,17 9,47 12,18 5,91 1,77 5,04 4,27 Yükseliş Potansiyeli 17% 25% 33% 17% 30% 16% 24% F/K x 7,18 6,59 4,03 5,41 15,41 5,83 4,23 4,99 PD/DD x 1,04 0,92 0,54 0,65 0,54 0,98 0,58 0,60 * Hedef fiyatlar Blooberg Konsensüs verileridir. 12 Aylık vade için geçerlidir. Relatif getiri BIST 100 endeksine relatif getiridir. Yükseliş Potansiyeli, son fiyat'ın hedef fiyata olan artış/azalış yüzdesidir. Tablo Dönemi: 31 Aralık 2015 - 14 Aralık 2016'dır. 2016 yılı 4. çeyrek dönemi itibariyle kâr eden müşteri oranı %18, zarar eden müşteri oranı %82’dir. Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsa-mında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu bilgiler ve görüşler önceden haber vermeksizin değiştirilebilir. İntegral Menkul Değerler A.Ş. bilgilerin ve ifade edilen görüşlerin doğru, eksiksiz ve güncelleştirilmiş olduğuna dair (açıkça ifade edilmiş veya ima edilmiş) hiçbir beyan ve taahhütte bulunmaz. İçerik kesinlikle mali, hukuki, vergi veya diğer konularda bir tavsiye niteliği taşımadığı gibi, tamamen içeriğe dayalı olarak yatırım yapılmamalı veya karar alınmamalıdır. Herhangi bir yatırım konulu karar almadan önce bir uzmandan görüş alınmalıdır. Sorumluluğun Sınırlandırılması: İntegral Menkul Değerler A.Ş. herhangi bir sınırlandırma olmaksızın, dolaylı, direkt veya bir fiilin sonucu olarak ortaya çıkan zararlar da dâhil olmak üzere her türlü kayıp ve hasarla ilgili sorumluluk kabul etmez. Çekince: Bu bülten tarafımızca doğruluğu ve güvenilirliği kabul edilmiş kaynaklar kullanılarak hazırlanmış olup yatırımcılara kendi oluşturacakları yatırım kararlarında yardımcı olmayı hedeflemekte ve herhangi bir yatırım aracını alma veya satma yönünde yatırımcıların kararlarını etkilemeyi amaçlamamaktadır. Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu bültende bulunan görüş, bilgi ve veriler arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan kurum çalışanları ile Ulukartal Holding A.Ş. ve İntegral Menkul Değerler A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu bültendeki her türlü iç ve dış piyasa tablo ve grafikler, bu konularda resmi hizmet veren yetkili üçüncü kişi kurumlardan elde edilmiş olup, İntegral Menkul Değerler A.Ş. tarafından herhangi bir maddi menfaat beklentisi olmaksızın genel anlamda bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu bültende bulunan bilgiler belli bir gelirin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir. www.integralmenkul.com.tr portal.integralmenkul.com.tr GENEL MÜDÜRLÜK: Büyükdere Caddesi 59. Sokak Spine Tower No:243 Kat:2 34398 Maslak, Sarıyer - İSTANBUL ANKARA İRTİBAT OFİSİ: Eskişehir Devlet Yolu 9. Km Dumlupınar Bul. Tepe Prime, B Blok K.6 D.63 Çankaya - ANKARA