Kýb-Tek eski Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet Akim'in ifþaatlarýna hiçbir parti ve örgütten destek gelmedi. Cratos Otel'in 9 milyon TL'lik elektrik borcunun silinmesi kimsenin umurunda deðil mi? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 26 Nisan 2017 Çarþamba YIL: 16 SAYI: 5599 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent1@gmail.com ÞÝDDET VE ZULMÜN EGEMENLÝÐÝ l 2. sayfada Günün en komik fýkrasý Lefkoþa Devlet Hastanesi'nde ameliyatlar durduruluyor Türkiye’ye KKTC izin vermiþ n Týp-Ýþ: 27 Nisan'dan itibaren acil olan ameliyatlar dýþýnda ameliyat yapýlmayacak, acil hasta sevkleri dýþýnda da hiçbir kurul toplanmayacak… n Týp-Ýþ Baþkaný Sýla Usar, kamu hastanelerinin hekimsiz kalma riski ile karþý karþýya olduðu konusunda Bakan Sucuoðlu'nu bir kez daha uyardý… n 3. sayfada Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun, Barbaros Hayrettin Paþa sismik araþtýrma gemisine 20 Nisan tarihi itibarýyla KKTC karasularýnda yeniden veri toplama çalýþmalarýna baþlanmasý için KKTC'nin izin verdiðini söyledi… n "Karada da izin vereceðiz" diyen Atun, 2011 yýlýnda Sýnýrüstü bölgesinde açýlan araþtýrma kuyusunun devamý olarak ikinci bir kuyu açýlmasýna da izin verileceðini bildirdi… Kýb-Tek'ten yanýt Erçen ve Gündoðan Akim'i yalanladý n "Ýsmet Akim oyuncaðý elinden alýnmýþ ve ilgi isteyen bir çocuk gibi…" n 6. sayfada n Recep Tayyip Erdoðan'ýn damadý olan TC Enerji ve Doðal Kaynaklar Bakaný Berat Albayrak ile de görüþen Atun, çalýþma sahalarý, lokasyon haritasý ve koordinat listesi hazýrladýklarýný da açýkladý… n 3. sayfada Kardiyoloji uzmaný Gülgün Vaiz: n Vaiz: KKTC'de yýlda yakaþýk 600 kiþi kalp krizi geçiriyor… 30'a yakýný kurtarýlamýyor. Kriz geçiren 600 kiþiden 200'ü kadýn… n "Ülkemizde kalp krizi geçiren kadýn oraný artýyor. Sebep sigara, obezite, hareketsiz yaþam ve stres"… n "Çocuklarý da yarýþ atýna çevirdik… Kalbinde çarpýntýyla hastanelere gelen dünya kadar çocuk var"… n "Aspirinin pýhtý çözücü etkisi var… Hastanýn bilinci açýksa ona aspirin çiðnetin"… n 13. sayfada n Büyükkonuk'ta elveriþsiz koþullar içinde kafeslere kapatýlan 6 maymundan 3'ü öldü… n 11. sayfada AKPM Türkiye'yi denetime aldý n Karar 45 aleyhte oya karþýlýk 113 oyla kabul edildi… n 14. sayfada Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar... Bakanlar Kurulu Faize Özdemirciler l 2. sayfada BÝZ, SÝZ VE ONLAR Ölümlerin 4'te 3'ü kalp krizinden Sennaroðlu: Maymunlarý Özok Grup getirdi CANSIKINTISININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI Elvan Levent l 3. sayfada Gaflet ve dalalet Aziz Þah l 10. sayfada ÝSKELE Dolgun Dalgýçoðlu l 6. sayfada DÜÞÜNCE ÖZGÜRLÜÐÜ… Bülent Tümen l 11. sayfada NE FÝLM AMA… ANCAK TEÞEKKÜR EDEBÝLÝRÝM LTB'NÝN YÜZKARASI BÝR YOL Kamyonlar, otobüsler ve yollarýmýz TÜRK ERKEÐÝ OMLET YAPMAYI ÖÐRENEBÝLÝR MÝ? Ali Osman Ali Kiþmir Mehmet Levent Özgün Kutalmýþ Erdoðan Baybars Akaryakýt fiyatlarýna önümüzdeki 20 gün için zam yapýlmayacak… n 8. sayfada Adressiz yazýlar Þener LEVENT n Faize Özdemirciler CANSIKINTISININ DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI Baylar! Ýkibinonyedi'deyiz... Karþýnýzda Nisan'ýn son cümleleri, karþýnýzda Mayýs'ýn ayak sesleri... Nisan gibi Mayýs da çekilecek Haziran gelecek, Haziran çekilince Temmuz gelecek; yani Temmuz hiçbir zaman Haziran'dan önce, Haziran da Mayýs'tan önce gelmeyecek... Bu dünyada yaþamak hep can sýkýcý bir þeydi ve daha az can sýkýcý deðildi adada yaþamak da... Þüpheniz olmasýn, bundan sonra da öyle olacak... Nitekim miþli geçmiþ ve dili geçmiþ zamanlarda nasýl sýkýldýysak, þimdiki zamanda da öyle sýkýlýyoruz... Hatta gelecek zamanýn can sýkýntýlarýný bile peþinen depoladýk, bekliyoruz, yarýn gelsin, yarýn da sýkýlacaðýz... Mevsimler geçer, yýllar akar gider, cansýkýntýlarý hep ayný kalýr... Ýþin kötüsü bu ezeli cansýkýntýsýnýn bir anlamý var mýdýr, bunu bile bilmiyoruz, çünkü anlam aramaktan da yorgun düþtük, sadece sýkýlýyoruz... Fasulyenin yahnisinden, yeni gelenin iki günde gidene benzemesinden; KKTC makamlarýna solcu girip saðcý, sosyaldemokrat girip s.o.s'yal demokrat çýkanlarýn bütün hallerinden... KKTC makamlarýna bitiþik yazýlan Kýbrýslýtürk girip sade Türk çýkanlarýn, sade Türk girip insan çýkamayanlarýn hallenmelerinden... Dün nasýl sýkýldýysak, bugün de öyle sýkýlýyoruz... Yarýn da ayný þekilde sýkýlacaðýz, bundan eminiz... RTE ve çetesini Türkiye'de yaptýklarý zulümden, Kürt illerinde estirdikleri terörden, Suriye'de ellerine bulaþan kan'dan, ayakkabý kutularýndan yaðmadan talandan, Gezi eylemleri sýrasýnda polis kurþunuyla öldürülen o güzel çocuklardan baðýmsýz düþünenlerin verdikleri akýllardan nasýl sýkýldýysak... Ayný çeteyi 16 Nisan referandumunda sergilenen o muazzam hýrsýzlýktan baðýmsýz düþünenlerin parlak fikirlerinden de öyle sýkýldýk... Allah'la Kandýrma Partisi'ne kýsaca AKP demeyip ýsrarla Ak Parti diyerek bu karanlýk saçan ampulü aklamayý vatani görev sayanlardan dün nasýl sýkýldýysak, bugün de öyle sýkýlýyoruz... "Kýbrýs Türkü'nün varlýðý Türk varlýðýna armaðan olsun" diyenlerden yýllarca nasýl sýkýldýysak, þimdi de o çoðu gitmiþ azý kalmýþ varlýðý, bu ülkenin sahillerini iþgal etmiþ beþ yýldýzlý otellere ve o otellerin kumarhanelerine armaðan edenlerden de öyle sýkýlýyoruz... Kendi varlýklarý armaðan edilirken kendi yokoluþlarýný baþkasýnýn yok oluþu gibi seyredenlerden, Cratos'lara armaðan edilen varlýklarýna sahip çýkmayý akýllarýnýn ucundan geçirmeyenlerden bugün nasýl sýkýlýyorsak, yarýn da öyle sýkýlacaðýz... Devlet katýnda yaþanan hýrsýzlýklarýn bazýlarýna ses çýkarýp bazýlarýna gýk demeyenlerin kirli gerekçelerinden, pasaklý örtülerinden... Ezilip ezilip hiçbir halt olamayan halktan, siyasete halkýn adýyla baþlayanlardan... Faþiste faþist, yobaza yobaz, iþgalciye iþgalci diyemeyenlerden... Sýkýldýk, sýkýlýyoruz, sýkýlacaðýz... Dün bir evetle dünyaya baðlanmaya heves edenlerden nasýl sýkýldýysak, bugün bir evetle diktatöre baðlananlardan da öyle sýkýldýk, sýkýlýyoruz... Ve sýkýlacaðýz... "Sýký can çýkmaz" diyecekler, "cansýkýntýsýndan ölünseydi çoktan ölürdünüz" diyecekler, desinler! "Caný sýkýlmak iyidir" der ya Edip Cansever, gerçekten de öyledir... Cansýkýntýsý herþeye raðmen iyi bir þeydir baylar... ÞÝDDET VE ZULMÜN EGEMENLÝÐÝ Açý senerlevent@yahoo.com senerlevent1@gmail.com Dünya her zamankinden daha ürkütücü bir yer oldu insanlýk için… Þeytanlarýn istilasýna uðramýþ gibi her yer… Þiddet ve zulüm artýk pervasýzca geçerli kýlýndý… Kendi halinde yaþayýp giden ve hiçbir þeyle ilgilenmeyen kimseler de emniyette deðil… Bir yerde haksýz bir biçimde hapse atýlan masum bir insan, iþkence gören bir insan tamamen yalnýzlýða itildi… Onu kurtaracak hiçbir güç kalmadý… Kimseden yardým ummasýn… Çektiði acýlar kimsenin umurunda deðil… Türkiye'de aylardýr hapiste olan gazeteci dostlarýmý düþünüyorum… Ýsrail hapisanelerinde açlýk grevine giren Filistinlileri… Denizlerde köpek balýklarýna yem olmalarý artýk olaðanlaþan ve gazetelerde ancak küçücük bir haber olan mültecileri… Cihatçý çapulcularýn elinde seks kölesi yapýlan kadýnlarý… Ve daha neleri neleri… Ben bu yazýyý yazarken býçakla genç bir adamýn kafasý kesiliyor Suriye'de… Yemen'de her on dakikada bir çocuk öldüðüne göre, demek bu yazý bitene dek on çocuk daha ölecek… Ne kadar da alýþtýk tüm bunlara… Ýnsanlýk can çekiþiyor, öldü belki de… Geceliði 80 bin, hatta 140 bin dolara otel var bu dünyada… Otuz bin dolara bir hamburger var… Bir milyon dolara kol saati var… Ve benim dostlarým… Bu kepaze dünyanýn o güzel insanlarý… Hapiste… Babalarý hapiste olan çocuklarýn geceleri yatarken nasýl dua ettiðini bilir misiniz? *** Yurdumuzu düþünüyorum sonra… Dünyaya egemen olan o vahþi güç karþýsýnda ona da diz çöktürülmüþ… Güçlü olan iþgalcinin yanýnda dünya… Bunca yýldýr burada parçalanmamýza, bölünmemize aldýran yok… En güzel kentlerimizden birinin bunca yýldýr kapalý olmasý karþýsýnda kimse kýpýrdatmýyor kýlýný… Ýþgalciyi deðil, iþgal edilenleri sýkýþtýrýyorlar… Ýþgal edilenlerin iþgalcinin þartlarýný kabul etmesine çalýþýyorlar… Haklý olmak… Maðdur olmak… Hiç önemli deðil… Ýnsan haklarýnýn en çok yerle bir edildiði bir devirden geçiyoruz… “AFRÝKA” dan mektup... *** New York Times gazetesi yazarýnýn yazdýklarýna bakýyorum… Amerikan Baþkanýna tavsiyeleri var… Cihatçýlarý býrak, Rusya ve Ýran'a bak, diyor ona… Cihatçýlarý öldürme, yaþat… Onlarý Rusya ve Ýran'a karþý kullan… Týpký bir zamanlar Afganistan'da yaptýðýn gibi… Öyle diyor… Pervasýzlýk ve piþkinlik tavan yaptý… Alýn size iþte, kelle kesenlere, kadýnlarý seks kölesi yapanlara açýk destek… Ama dünya o kadar vahþileþmiþ ki, böyle bir gazetede bir yazar bunlarý açýkça yazmaktan hiç çekinmiyor… *** Birleþmiþ Milletler'e bakýyorum… Tam bir rezalet… Suudi Arabistan Kadýn Komisyonu'na seçilmiþ orda… Kadýna eþya muamelesi yapan, onu insan bile saymayan ve her türlü insanlýk hakkýndan mahrum eden Suudiler… Birleþmiþ Milletler'in Kadýn Komisyonu'nda… Nisan bir þakasý gibi… *** Fransa'da Le Pen fazla oy aldý diye mi üzülüyorsunuz? Merak etmeyi ikinci turda kaybeder… Ama kazansa ne? Sarkozy ve Hollande gibilerden korkmadýnýz da ondan mý korktunuz? Daha öncekiler Libya'yý darmaduman ettiler… Yüzbinlerce insanýn ölümüne sebep oldular… Kaddafi'yi hayvanlar gibi parçaladýlar… Suriye'yi ise bitirdiler… Dünyanýn en adi teröristleriyle iþbirliði yaptýlar… Le Pen faþist de, onlar mý faþist deðil? *** Benim þu yazýyý yazdýðým sýralarda Akdeniz'de canlý mermilerle tatbikat yapýlýyor… Kim yapýyor? Türk ordusu! Barbaros'a bizden izin çýkmýþ, gelsin denizlerimizi karýþtýrsýn diye… Sanki izne ihtiyacý var… Sanki izin vermesek bunu yapamaz… Canlý mermiler dalgalar üstünde uçuþuyor… Aldýk kabullendik bunu da… Ses çýkaran yok! *** Her zamankinden daha ürkütücü bir yer oldu dünya… Oysa ne kadar sevinmiþtiniz, dünya deðiþti diye… Küreselleþtik, ulus devlet bitti, çatýþma kültürü yok, artýk uzlaþý kültürü var diyordunuz… Barýþ gazeteciliði dediðiniz gazeteciliðin bile barbarlara hizmet ettiðini anlayamadýnýz… O kanlý resimleri kapattýnýz da ne iþe yaradý, canilerin vahþetini örtmekten baþka… Senih Çavuþoðlu BÝZ KANLI DERE'YÝ GEÇEMEDÝK MÝ? Bir haber izledik ekranlarda… Donup kaldýk… Bu kadarý da olmaz dedik… Olurmuþ iþte… Kayseri'de bir 23 Nisan töreni… Minikler sahnede… Asker kýyafetleri içinde… Birer de oyuncak makineli tüfek vermiþler ellerine… Düþmanla savaþýyorlar bayraðýn gölgesinde… Yere yatmýþlar… Ateþ ediyorlar… Ýçlerinden birisi þehit düþüyor sonra… Ve bir çocuk ayaða kalkýp elindeki kocaman bayraðý onun üstüne örtüyor… Þeref tribünündeki yetkililer gururla izliyorlar bunlarý… Þimdilerde Türkiye'de böyle bir nesil yetiþtiriliyor iþte… * Baþka bir okulda baþka bir sahne daha var. Mustafa Kemal Atatürk rolü verilen bir çocuk sahneye çýkýyor… Kendini tanýtýyor… -Ben Mustafa Kemal'im, diyor, beni Anadolu'ya Sultan Vahdettin gönderdi… AKP yeni bir tarih yazýyor anlaþýlan þimdi… Tarihi tersyüz ediyor… Bizim burada, diðer gazetelerdeki köþe yazarlarýmýz "AKP" demiyor. "Ak Parti" diyor… Esad'a da "Esed" diyor… * Burada da çok þeyler oluyor… Bizim 23 Nisan'ýmýzda da… Mehter takýmý þimdi raðbette ya, bizim minikleri de birer yeniçeri yapmýþlar… Ýki ileri bir geri yürüyorlar… Sessiz ve derinden geliyor dalga… * Farkýnda mýsýnýz? Türkiye'de Erdoðan o hileli referandumu kazandýktan sonra, burada da herkes kendini ona ayarladý… En baþta gazetelerimiz ve de ekranlarýmýz… Sonra siyasi partilerimiz ve örgütlerimiz… Herkes emniyette olmak için, Erdoðan'la iyi geçinmenin þart olduðuna inandý. Hele de polis teþkilatýndaki Fetöcü operasyonundan sonra… Sahi neler çýktý ordan? Bazý polislerin açýða alýndýðý, hatta mal varlýklarýna tedbir konduðu söyleniyor. Yetkililer bu konuda açýklama yapmaktan kaçýnýyor. Aslýnda yalnýz polisler deðil… Ýþadamlarý da, üniversiteler de hedefte… Türkiye Cumhuriyeti'ni dönüþtürmeye ve yeniden dizayn etmeye hazýrlanan Erdoðan Kýbrýs'ý hiç boþ býrakýr mý? Hukukçularýmýzla siyasilerimizin sesini yükseltmesi ve dur demesi gerekir buna… Türkiye kendini Fetö metö hikayeleriyle maskara etti… Þimdi bizi de maskara ediyor. Baþ Fetöcü Tayyip Erdoðan ve tayfasý deðil mi? Açýn internette videolarýný ve bakýn… Ne methiyeler, ne yaldýzlý sözler düzüyorlar hepsi de Fethullah Gülen efendi hocalarýna… * Türkiye'nin gidiþatý belli… Atý alan Üsküdar'ý geçmiþ orda… Biz Kanlý Dere'yi bile geçemedik mi? Barbaros gemisi için KKTC Türkiye'ye izin vermiþ! ATUN: KARADA DA YENÝ KUYU ÝZNÝ VERECEÐÝZ Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun, Barbaros Hayrettin Paþa sismik araþtýrma gemisine, 20 Nisan tarihi itibarýyla KKTC karasularýnda yeniden sismik veri toplama çalýþmalarýna baþlama izni verildiðini açýkladý. Ekonomi ve Enerji Bakaný Atun, 2011 yýlýnda Sýnýrüstü bölgesinde açýlan araþtýrma kuyusunun devamý olarak ikinci bir araþtýrma kuyusu açýlmasýna da izin verileceðini bildirdi. Ekonomi ve Enerji Bakanlýðý'ndan yapýlan açýklamaya göre, Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasýnda imzalanan "Enerji Alanýnda Ýþbirliði Antlaþmasý" ve "Petrol Sahasý Hizmetleri ve Üretim Paylaþýmý Sözleþmesi'ne" istinaden; Nisan ayýndan itibaren KKTC deniz alanlarýnda iki (2B) ve Üç(3B) sismik veri toplama çalýþmalarýnýn baþlamasý yönünde Türkiye Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakaný Berat Albayrak ile görüþtüklerini belirterek, deniz alanýnda yürütülmesi planlanan sismik veri toplama faaliyetlerine ait çalýþma sahalarý, lokasyon haritasý ve koordinat listesinin de hazýrlandýðýný kaydetti. 3. Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu'nun BM aracýlýðý ile sunduðu denizlerde doðal gaz çalýþmalarý alanýnda iþbirliði yapýlmasý veya tüm aramalarýn muhtemel çözüm sonrasýna ertelenmesi önerisini Güney Kýbrýs yönetiminin yanýtsýz býraktýðýný hatýrlatan Atun, Güney Kýbrýs yönetiminin ada etrafýndaki tüm doðal kaynaklar kendilerine aitmiþçesine çeþitli parsellerde çok uluslu petrol þirketleriyle anlaþmalar imzaladýðýný, ihaleler yapmaya devam ettiðini kaydetti. Atun, "Güney Kýbrýs yönetiminin doðal kaynaklar alanýnda kendi sürecini süratle yürütürken; diðer taraftan bizim bu alandaki BÝZ, SÝZ VE ONLAR adýmlarýmýzý çözüm sürecine tehdit olarak nitelendirmeleri tam manasýyla samimiyetsizliklerinin göstergesidir. Bu noktada kendi hak ve menfaatlerimizi muhafaza etmek önemlidir. Gerektiði noktalarda yeni izinler vermeye hazýrýz. Anavatanýmýz TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý ile iþbirliðimiz daha de geliþerek sürmeye devam edecektir". Bakanlar Kurulu'nun 28.10.2011 tarihli kararý ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý (TPAO)'ya Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'nde petrol ve doðalgaz arama izni verilmiþ ve bunun akabinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý (TPAO) ile Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun'un 02.11.2011 tarihinde imzaladýðý "Petrol Sahasý Hizmetleri ve Üretim Paylaþýmý Sözleþmesi'ne istinaden, deniz alanlarýnda 7, kara alanlarýnda ise 1 adet petrol ve doðalgaz arama ruhsatý verilmiþti. Denizde yapýlan aramalar sonucunda, TPOA'ya doðal kaynaklara eriþim ve ihtiyaç duyulduðu takdirde platform kurarak baþta doðal gaz gibi doðal kaynaklara eriþme ve ekonomik olarak deðerlendirme izni de verdiklerini açýklayan Atun, sondaj iþlemi ve platform kurulmasý ile birlikte, enerji alanýnda yeni iþbirliði ufkunun açýlacaðýný kaydetti. Bu baðlamda Türkiye ile her türlü iþbirliðinde kararlý olduklarýný vurgulayan Atun, Güney Kýbrýs yönetiminin açýklamalarýný samimiyetsiz olarak nitelendirdi. n TIP-ÝÞ, LEFKOÞA DEVLET HASTANESÝ'NDEKÝ AMELÝYATHANE HÝZMETLERÝNÝ DURDURACAÐINI DUYURDU n "27 NÝSAN'DAN ÝTÝBAREN ACÝL OLAN AMELÝYATLAR HARÝÇ, AMELÝYAT YAPILMAYACAK, ACÝL HASTA SEVKLERÝ DIÞINDA HÝÇ BÝR KURUL YAPILMAYACAK" çalýþmalar ve düzenlemeler vardýr. Söz konusu çalýþmalarýn ve düzenlemelerin yapýlmamasý durumunda kamu hastanelerimizin hekimsiz kalma riski ile karþý karþýyayýz. Kamu hastanelerinin hekimsiz kalmasý yurttaþlarýn saðlýk hakký ile baðdaþmaz, sizin sorumsuzluðunuz ve vurdumduymazlýðýnýz insan yaþamýný tehlikeye atar." Bakan Sucuoðlu'nun yaptýðý açýklamalardan kamu hekimlerinin ne söylemeye çalýþtýðýný tam olarak anlamadýðýnýn görüldüðüne dikkat çeken Usar, Týp-Ýþ'in taleplerini þöyle sýraladý: "Kýbrýs Türk hekimler Sendikasý özlük haklarýnýn gerçek anlamda iyileþtirildiði tam gün saðlýk hizmetini savunur. Hekimler, özlük haklarý ve ayný zamanda alt yapýsý eksiksiz, fiziki koþullarý iyileþtirilmiþ, ilaç, personel, hekim, hemþire eksikliði çekilmeyen gerçek hastaneler için eylem yapmýþtýr. Verilen mücadeleyi 'ikinci iþ'e indirgeyip görmezden gelmeye çalýþmanýz en hafif deyimle riyakarlýktýr. Taleplerimiz arasýnda 'ikinci iþ' hiç bir zaman olmamýþtýr. Talebimiz, sizin de kabul ettiðiniz ama bir türlü sendikamýz ile görüþmeye yanaþmadýðýnýz hekim özlük haklarýnýn her hekime eþit olacak þekilde düzenleneceði yeni bir Kamu Tabipleri Yasasý'dýr." Bakan koltuðuna oturan çocuðun sözleri nedeniyle soruþturma 23 Nisan’da bakan koltuðunda oturan ‘Çocuk Bakan’ýn ‘dinler arasý diyalog’ sözleri sosyal medyada Cemaat’le baðdaþtýrýlýp tepki gösterilince Milli Eðitim Bakanlýðý soruþturma baþlattý. 23 Nisan’da bakanlýk koltuðuna oturan ‘Çocuk Bakan’ konuþmasýnda “Baþlatýldýðý günden bu yana artan bir görünürlük kazanan giriþim Medeniyetler ittifaký giriþimimiz, bugün kültürler ve dinlerarasý diyalog baðlamýnda önde gelen bir proje konumuna ulaþmýþtýr. Kýbrýsla koordinasyon iþlerimiz ve 100. yýl anmalarýyla ilgili konularda da gerekli çalýþmalarýmýz tüm hýzýyla sürdürülmektedir” elvan12@mail.ru Elvan Levent Devlet Hastanesi’nde ameliyatlar askýya alýnýyor Kýbrýs Türk Hekimler Sendikasý (Týp-Ýþ), 27 Nisan Perþembe gününden itibaren, Dr. Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi'nde acil ameliyatlar hariç tüm ameliyathane hizmetlerini durduracaklarýný, ayný zamanda acil hasta sevkleri dýþýnda hiçbir Saðlýk Kurulu toplantýsýnýn yapýlmayacaðýný duyurdu. Týp-Ýþ, Saðlýk Bakaný Faiz Sucuoðlu'na ikinci bir mektup göndererek, en erken zamanda yasa çalýþmalarýný takvimlendirip, görüþmeye davet etti. Týp-Ýþ Baþkaný Sýla Usar imzasýyla gönderilen mektupta, yasa çalýþmalarýnýn 1 Haziran 2017 tarihine kadar Meclis'e gönderilecek þekilde tamamlanmasýný talep edilerek, "Sizden görüþme çaðrýsý almadýðýmýz takdirde eylemimizin hemen akabinde yeni eylemlerimiz ülkenin tümüne yayýlarak ve artarak devam edecektir" denildi. 18 Nisan'da yapýlan eyleme de dikkat çekilen mektupta, þu ifadelere yer verildi: "Kitlemiz, tek yürek tek yumruk halinde kamu hastanelerimizde yaþanan ve yaþanmasý muhtemel olan sorunlar konusunda sizi uyardý. 1 Aðustos 2017 tarihine kadar yapmanýz gereken çok önemli x istence e ifadelerini kullanmýþtý. Sosyal medyada ise dinlerarasý diyalog kavramýnýn Cemaat’in söylemleriyle özdeþleþtiði yorumlarý yapýlmýþtý. Küçük bakanýn okuduðu cümleleri, Ankara Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Kültür Komisyonu’nda görev yapan Türkçe öðretmeninin yazdýðý tespit edildi. Ancak öðretmenin bu cümleyi Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn internet sitesinde yer alan ‘Medeniyetler Ýttifaký Giriþimi’ metninden aldýðýný söylediði öðrenildi. Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn sitesinin “Medeniyetler Ýttifaký Giriþimi” bölümündeki ifade ise þöyle: “Baþlatýldýðý günden bu yana artan bir görünürlük kazanan giriþim, bugün din dahil kültürler arasý diyalog baðlamýnda önde gelen bir proje konumuna ulaþmýþtýr.” Þimdi dönüp birisine, insanlarýn herkesin 'eþit' olduðu bir sistemde yaþamak istemediklerini söylediðinizde,yüzünüze sanki aðzýnýzdan koca bir yalan çýkmýþ gibi bakar. Yýlan veya… Herkesin verdiði mücadele 'eþitlik' için deðil mi sonuçta? Adaletsiz gelir daðýlýmý, cinsiyet ve ýrk ayýrýmcýlýðý, sosyal statü ayýrýmcýlýðý, eðitimdeki ayýrýmcýlýk, adalet daðýtýmýndaki ayýrýmcýlýk ve saðlýk sistemindeki ayýrýmcýlýðý ortadan kaldýrmak için deðil mi verilen mücadele? Bu soruya yanýtýnýz 'evet' ise, ardýndan hemen þu soru geliyordu akla: O halde Sovyetler Birliði'ndeki sistem neden çöktü? Aslýnda bu sorunun yanýtýný Zamyatin 1920'de tamamladýðý 'Biz' isimli distopik romanýnda verdi. Sýký bir totaliter yönetimle idare edilen bir toplumda, herkesin ve her þeyin ayný olmaya zorlandýðý bir düzeni anlattý bu romanda Zamyatin. Herkes birbirinin ayný evlerde yaþýyor, benzer deðil, tamamen ayný kýyafetleri giyiyor, ayný yiyecekleri yiyor… Ve sonunda isyan ediyor… Roman 20'li yýllarda tamamlandýðýnda elbette Sovyetlerde hemen yasaklandý, yayýnlanmasýna izin vermediler. Dönemin 'Edebiyat Gazetesi' þöyle yazdý: "Zamyatin'in, sosyalizmi inþa etmekte olan bir ülkenin, kendisi gibi bir yazara ihtiyacý olmadýðý gerçeðini kavramasý gerekir"… Geçenlerde Kübalý doktorlarýn kitleler halinde Amerika'ya göç ettiklerini okuduðumda, aklýmdan geçen düþüncelerdi bunlar. Küba'ya dýþarýdan giren dövizin en büyük kýsmý, yurtdýþýnda çalýþan Kübalý doktorlardan geliyor… Venezuela'da, Brezilya'da çalýþan Kübalý doktorlardan… En azýndan birkaç yýl öncesine kadar bu öyleydi. Hugo Chavez döneminde Venezuela hükümeti orada çalýþan Kübalý 29 bin doktorun her biri için Küba yönetimine yýlda 200 bin dolar ödedi… Ancak bu yüklü miktardan her doktorun eline geçen para yýlda 500600 dolarý geçmedi… Aylýk 40 dolar da doktorlarýn Küba'daki ailelerine gittikten sonra, geriye kalan paranýn tümü Küba yönetimi ne kaldý… Küba'da týpký eskiden Sovyetler Birliði'nde olduðu gibi herkese eþit þekilde eðitim hakký tanýnýyor… Doktor olmak isteyenler batýda olduðu gibi týp eðitimi için küçük bir servet ödemek zorunda deðiller. Týpký Küba'da halkýn tamamýnýn Amerika'dakinin aksine- saðlýk hizmetlerinden de eþit þekilde ve ücretsiz olarak yararlanma hakkýna sahip olduðu gibi. Bütün bunlarýn fonundaki tabloda ne var peki? Eþit oranda fakir Kübalý doktorlar… Bu yüzden de þimdilerde bu fakir Kübalý doktorlar toplu þekilde Amerika'ya göç ediyorlar iþte. Parasý olmayanlarýn býrakýn iyi bir eðitim hakkýndan yoksun olmalarýný, hastanenin kapýsýndan geri çevrilip ölüme terkedildikleri Amerika'ya… Ama bütün bunlarla birlikte doktorlarýn Küba'dakinden farklý olarak iyi para kazandýklarý Amerika'ya… Özgürlüðün bir bedeli olduðu gibi, eþitliðin de bir bedeli var. Bu durumda herkesin özgürlüðe ihtiyacý olmadýðý gibi, herkesin eþitliðe de ihtiyacý olmadýðý gerçeði çok mu kabul edilemez geliyor kulaða? Kimse de kabul etmiyor bunu zaten. Mümkün mü yola devam bu Kakatece ile? A KAY A L A ÝL DÝRÝF Yolu yol deðil ki Baþkan her adýmda bir çukur Baþa çýkmak ne mümkün bu kadar rezillikle? Böyle bir hayal ile insan nasýl avunur? Kalay BÝR YANDAN "EYYYYY MERKEL", BÝR YANDAN "YARDIM ET ALMANYA" Alman Bild gazetesi, TC Ekonomi Bakaný Mehmet Þimþek'in Türkiye ekonomisini canlandýrmak için Almanya'dan yardým istediðini yazdý. Bir yandan "eyyyy Almanya", "eyyyy Merkel", bir yandan da yardým talebi. Tam AKP usulü siyaset. Almanya Maliye Bakaný Wolfgang Schäuble, Die Welt muhabiri Deniz Yücel tutuklanmadan önce Türkiye'ye ekonomik destek konusunda Þimþek'le görüþtüklerini ancak ardýndan bu tutuklamanýn geldiðini ve iþlerin deðiþtiðini söylüyor. Þimþek ise "Ýliþkilerde normalliðe dönme zamaný geldi" diyor. Sanki Reis ile AKP'si çökene kadar Türkiye normale dönebilirmiþ gibi... Kalaycý Ali OSMAN Sessizliðin Sesi P eriyodik Mehmet Levent mehmetlevent1946@gmail.com aliosmanus@yahoo.com LTB'NÝN YÜZKARASI BÝR YOL NE FÝLM AMA… Kýbrýs'ta devam eden ve adýna çözüm için müzakere denilen görüþmeler bir anda Montpelerin'e kaydý! Herkes hayret etti buna… Ama bunu organize edenler kýlýfýný çoktan hazýrlamýþlardý… Herkes gözünü kulaðýný Cenevre'den gelecek olumlu veya olumsuz haberlere baðladý… Birçok Kýbrýslý Montpelerin'den olumlu sonuç çýkacaðýndan umutluydu… Ýkiliye daha sonra yani bir tur sonrasýnda siyasi partilerden ekipler de katýldý… Amaç gösteriydi… Herkes oraya gidecek, yeyip içecek ve sonra da geri dönecekti.. Dönerken de taraflar birbirlerini suçlayacaklardý. Plan buydu… Anastasiadis ve Akýncý bu oyunun baþrollerine soyundular ama esas oðlanlar perdenin gerisindekilerdi… Figüran takýmý bol bu filmin… Senaristler baktýlar gördüler ki iþler biraz çetrefilleþti kendi açýlarýndan… Taraflar çözüm iþini ciddiye aldýlar! Birþeyler yapýlmasý gerekirdi ve yaptýlar… Bir anda Rum meclisinden enosis plebisitinin okullarda kutlanmasý gündeme getirildi… Akýncý için yaratýlan bir fýrsattý bu… "Haydi" dediler, "fýrsatý yakala"! Ve Akýncý enosis plebisiti ortadan kalkmadýðý sürece masaya oturmayacaðýný söyledi… Süreç yeni bir çehreye bürününce karar ortadan kalkmadýðý halde masaya oturdu… O kadar sýk deðiþen kararlarý var ki bilhassa Türk tarafýnýn, inanýlýr gibi deðil… Tam bir Tayyip Erdoðan misali… Bir saat önce söylediðini bir saat sonra inkar etmesi gibi… Türkiye'nin Kýbrýs'la ilgili aslýnda bir senaryo yazma þansý yok… Yazýlan senaryoyu oynamasý için veriyorlar ancak o senaryoda az biraz deðiþiklik yaparak kendine de pay çýkartýyor içinden… Ýþte bu pay da saatlik deðiþen Kýbrýs siyasetidir… Hoþ, Kýbrýs siyaseti aynýdýr da, saatlik deðiþen "çözüm" yolundaki hareketidir… Hem çözüm istediðini söylüyor, hem de engeller çýkarýyor… Barbaros denilen bir gemiyi Kýbrýs karasularýna gönderdi… Kim gönderdi? Tayyip'in enerji bakaný yaptýðý damadý… Gaz ve petrol arayacakmýþ… Bunlar hep hikaye… Maksat ileriye atýlan adýmlar varsa gözdaðýyla geri attýrmak… Anastasiadis enosis plebisiti için Yüksek Mahkeme'ye anayasaya aykýrý olup olmadýðýyla ilgili baþvuracaðýný açýkladý… Daha baþvuracak yani… Mustafa neden döndü masaya öyleyse? Masaya dön diye talimat aldýðý için… Enosis plebisitini yaratanlar, masadan kaç diyenler senaryonun uygulanmasýný saðlýyorlar sadece… Biz de bu filmi aðzýmýz açýk seyrediyoruz, hem de kýþýn göbeðinde ve yazlýk sinemada! Opel Plaza kundakçýlarýna 8 yýl hapis cezasý (Kamalý Haber)- Lefkoþa'da 19 Þubat 2016 tarihinde Opel Plaza'nýn kundaklanmasý ile ilgili olarak yargýlanan sanýklar Eren Baysal, Ozan Ögeyik ve Âdem Baðlar ile ilgili karar dün Lefkoþa Aðýr Ceza Mahkemesi heyeti tarafýndan açýklandý. Baþkan Ömer Güran ve Yargýçlar Gökan Asafoðullarý, Meltem Dündar huzurunda gerçekleþen dünkü duruþmada mahkeme heyetinin oybirliði ile vermiþ olduðu kararý Yargýç Gökan Asafoðullarý açýkladý. Asafoðullarý öncelikle sanýklarýn aleyhine getirilen davalarda bir tadilat yapýlmasý gerektiðini belirterek dava dosyasýnda "Enver Bahçeciler'in azmettirmesi ile" ibaresinin kaldýrýlmasýna ve huzurda bulunmayan birinin gýyabýnda yargýlanamayacaðýna bulgu yaptýklarýný belirtti. Yargýç Gökan Asafoðullarý sanýklarýn aleyhine getirilen baþta kundaklama olmak üzere kasti hasar ve feri fail davalarýndan suçlu bulup mahkûm ettiklerini açýkladý. Yargýç Gökan Asafoðullarý sanýklarýn iþlemiþ olduðu suçun çok ciddi ve yayýlmakta olan bir suç olduðunu bu tür suçlara ceza takdir ederken ciddi caydýrýcý hapis cezalarý takdir edilmesi gerektiðinin altýný çizdi. Yargýç Asafoðullarý sanýklarýn iþlediði suçun her ne þart ve amaç altýnda olursa olsun toplum huzurunu bozduðunu, toplumu oluþturan bireyleri endiþelendirip güven içinde olup olmadýklarý þüphesi içerisine ittiðini belirterek kimsenin buna hakký olmadýðýný belirtti. Yargýç Gökan Asafoðullarý sanýklarý aleyhlerine getirilen davalardan suça katkýlarýna göre deðerlendirdikten sonra sanýklar Eren Baysal ve Ozan Ögeyik'i 8 yýl, Adem Baðlars'ý ise 7 yýl hapis cezasý ile cezalandýrdýklarýný açýkladý. Çiziktir di Çiziktirdi Arabamýn lâstiklerinden biri sürekli boþalýyordu. Dolduruyorum, birkaç gün gidiyor, sonra yine yavaþ yavaþ boþalmaya baþlýyordu. Sonunda bir lastikçiye gittim. Çivi batýp gömülmüþ içine. Yapýþtýrdý. Bu arada da uyarýsýný yaptý. "Senin bu lâstikler artýk yenilemek istiyor abi" dedi, "Gecikmeden bir karar ver de deðiþtirelim." "Haklýsýn" dedim, "Bütçeyi ayarlayalým da düþünürük". *** Lâstiklerin fena halde yýpranmýþ olduðunun farkýndaydým. Ama yenilemek bir türlü içimden gelmiyordu. Bütçeyi ayarlamak meselesi falan deðildi konu. Kredi kartý ve taksit kolaylýðý vardý artýk. O mazereti lâf ola attým ortaya… Bütün mesele, günde en az üç kez kullanmak zorunda olduðum Yeniþehir-Kýzýlbaþ yoluydu! Yeniþehir trafik ýþýklarýndan baþlayýp, Altýnbaþ benzin istasyonuna kadar uzanan bir güzergâh. Artýk kaldýramayacaðý kadar yoðun bir trafik yükü altýnda olmasýna raðmen, Lefkoþa þehiriçinin en bozuk, en çok harap olmuþ yolu! Yer yer öyle derin çöküþler var ki, daðdaki keçi yollarýndan beter! Yolun her iki tarafý da derin çukurlarla dolu! Bu çukurlara düþmemek için mutlaka yolun ortasýna kaymanýz lâzým! Ancak karþýdan gelen yoksa risk alýp bunu yapabiliyorsunuz. Ayný durum karþýdan gelen için de geçerli. Çünkü yolun her iki tarafý da bitmiþ durumda! Cambazlýk yapmaya kalksanýz… Yanak yanaða gelme riskiniz çok yüksek! En küçük bir konsantrasyon bozukluðunda burun buruna da toslayabilirsiniz. Yani çukurlara takýr tukur düþüp çýkmaktan ve arabanýzýn 72 kemiðine trampet çaldýrmaktan baþka çareniz yok! Ne "gondra" sustalarýnýzda hayýr kalýr, ne ön düzeninizde, ne de lâstiklerinizde! Aldýðýnýzda týk demeyen arabanýz, birkaç ayda o yolda hurdaya döner! Hele yolun Kýzýlbaþ Kahvehanesi ile kilise arasýndaki bölümü tamamen bitmiþ durumda. 100 metreyi geçmeyen bu mesafeyi, eðer arabanýzý biraz olsun düþünüyorsanýz, en çok 5 km hýzla geçmeniz lâzým! Geçen gün böyle 5 km'de sýratý geçmeye çalýþýrken, arkama dev gibi bir beton mikseri düþtü! Herifçioðlu almýþ ya altýna o yolun bozukluðuna bana mýsýn demeyen o canavarý, nerdeyse benim bagaja dayandý dayanacak! Karþýdan yoðun geliþ nedeniyle geçmesi de mümkün olmayýnca… Basýyor canavarýn kornasýna! Arabamýn içinde beniliyorum ama hýzýmý yine de hiç artýrmýyorum! Anlayacaðýnýz, böyle rezil magandalarla da karþýlaþabiliyorsunuz yol demeye bin þahit isteyen o yolda! *** LTB asfaltlama yapýyormuþ son günlerde. Ama Lefkoþa'nýn en bozuk yoluna yama niyetine bile olsa bir kürek asfalt dökmüyor! Yeniþehir-Kýzýlbaþ yolu projesinin Mayýs'ta baþlayacak olmasý, yolda en küçük bir iyileþtirme için bile adým atýlmamasýna asla mazeret olamaz! O yol, özelde LTB, genelde KKTC için tam bir yüzkarasýdýr! Varsýn Akýncý KKTC ile yoluna devam etme hayalleri kursun! Vatandaþ, Yeniþehir ýþýklarýndan Kýzýlbaþ'a bile binbir iþkence ve kahýrla gidebiliyor ancak! Her türlü yol ve trafik vergisini çatýr çatýr ödediði halde! Arabamýn lâstiklerini yenilemeyi iþte bu yüzden erteliyorum hep! 5 26 Nisan 2017 Çarþamba Þaziye’nin Görüþü: Erdoðan Baybars ebaybars@yahoo.com Keþke ortak bir þarkýmýz olsaydý… Her duyduðumda hatýrlar, hiç unutmazdým seni. MÝÞ-MIÞLAR * Bir bakanýn oðlu rüþvet almýþ. - Susun yahu… Pakla ýslanmaz aðzýnýzda… Diðerlerinin de oðullarý var. Bari onlar duymasýn. *** * Kadýna þiddetin önüne geçilemiyormuþ - Yanlýþ anlamayýn ama hani? Önüne geçmeye çalýþan mý var?.. Bir araba dolusu laf! *** * Daðman "Kadýna kalkan eli kabul etmiyoruz" demiþ. - Korkma... Kadýna kalkan eli kýrarýz de… Onlar korksun. *** *Gamze Pehlivan cinayetinde, çevredekiler yardýma gitmemiþ. -Bir memlekette ekmekler bozulduysa, terazi bozulduysa, en baþta insanlar bozuldu demektir. *** * Bir kadýn temizlik iþçisi, temizliðe gittiði evden para çalmýþ. - Pek maharetliymiþ maþallah… Güzel temizlik yapýyor. *** *Maðusa'daSalamis Yolu'nda 2.Emekçi Kadýn Ürünleri Pazarý kurulmuþ - Her Perþembe kurulan açýk pazardaki emekçi kadýnlarýn çalýþmasýný nasýl görmezden gelir de 2. dersiniz Allah aþkýna!.. *** *Hristodulidis, dört özgürlüðün verilmesinin söz konusu olmadýðýný söylemiþ. - Unut gitsin efendi… Ýsteyen de kalmadý zaten! *** * Çakýcý, halk iktidarýna yaklaþtýklarýný söylemiþ. -Hade Allah kavuþtursun inþallah... Þunun þurasýnda arpa boyu yol kaldý. *** * Eide "Gidiþat umut verici" demiþ. - Daha yokuþa gelinmedi de ondandýr…(18 Aralýk 2015 / LOLOLO'dan) Bir yanlýþýmýz var… / Yanlýþ olduðunu bile bile yapýyoruz / Ve umuyoruz... / Ve bekliyoruz / Belki bu defa doðru çýkar diye... TÜRK ERKEÐÝ OMLET YAPMAYI ÖÐRENEBÝLÝR MÝ? Yýllar önce, hani Türkiye'den Almanya'ya törenlerle iþçi gönderildiði dönemde, çalýþmaya gidenler arasýnda, Sivaslý bir de kuaför varmýþ. Münih'e yerleþmiþ. Tam bir "köyden indim þehre" havasý. Zamanla saðý solu öðrenmiþ, bu arada bir de Alman kadýn tavlamýþ! Kadýna deliler gibi aþýk olmuþ. Buluþmaya, görüþmeye baþlamýþlar. Kadýn evliymiþ… Bir gece, evde seviþtikleri sýrada, kadýnýn kocasý gelmiþ bunlarý yatakta yakalamýþ. Bizim Sivaslýnýn korkudan ödü patlamýþ ama kadýn bozuntuya vermemiþ. Bir sigara yakarak, yataðýn kenarýna oturmuþ. Alman koca, bir süre onlara bakmýþ, sonra özür dileyerek, kapýyý kapatmýþ,ve mutfaða gitmiþ. Mutfak önlüðünü takmýþ, iki kiþilik kocaman bir omlet yapmýþ, masaya býrakmýþ ve… Ve evden çekip gitmiþ. Sonra da karýsýný boþamýþ. *** Kadýn boþanýnca, bizim Türk "evlenelim evlenelim" diye tutturmuþ, kadýn da sonunda kabul etmiþ. Evlenmiþler. Mutlu son mu? Hayýr deðil… *** Türk erkek, bir gece eve gelmiþ, bir de ne görsün… Karýsý, baþka bir erkekle yatakta… Hemen mutfaða koþmuþ. Kocaman bir býçak almýþ, yatak odasýna geri dönmüþ ve karýsýný da, erkeði de bir güzel doðramýþ. Polis gelmiþ, adamý yakalamýþ. Tam götürmek için arabaya koyarlarken, kadýnýn eski kocasý uzanmýþ ve þöyle demiþ Türk'e: - Elini kana bulayacak ne vardý? Yok muydu iki yumurta omlet yapasýn! - Ben namusumu temizledim, demiþ Türk. *** Ülkemizde son yaþanan iki cinayet nedeni de "namus temizliði." Türk erkeði omlet yapmayý öðrenemeyecek mi dersiniz?! Baflýnýn Köþesi Dr.Dolgun Dalgýçoðlu dolgun2002@yahoo.com ÝSKELE Ýngiliz yaptý… Sandallar, tekneler oraya demirledi. Rýhtým güzeldi… Ýlk gittiðimde Baf'taki limanýn kokusunu almýþtým. "Oh be, dedim, Orasý da Kýbrýs, burasý da". Her sabah oradaydým. O koku için dolanýp geldiðim yer orasýydý. Sonradan limandaki kafeyi keþfettim. Arkadaþlar orada bira içiyorlardý. Dolanýp dönen beni gördüler, "Dolgun gel bira iç" dediler. Gittim. Masalar dýþardaydý. Hava genelde güzel olduðu için muhabbet uzunca süre orada oluyor. Kýþ aylarýnda barakaya çekilsek de senenin çoðunda dýþarýda bira keyfi yapýyoruz. Gelenler belli… Ýsim yazarsam kýzabilirler… Onlarla muhabbet olsun diye gidiyorum artýk. Kýbrýs meselesini orada çözüyoruz. Sorunlar… Çevre… Ýhaleler… Hele peþkeþ çekilen ormanlar, sahiller, sahil-ormanlar… Canýmýz sýkýlýyor... Ve MaÐusa'ya yapýlmasý düþünülen, hatta inþaatýna baþlanan Girne'den de yüksek katlý binalar… "Ne biçim rezillik bu", dedi birisi. Sýrf yabancýlar alsýn diye boþ arazi býrakmadýlar. "Böyle aptallýk olur mu", dedi baþkasý. Ve o idarecilerin aslýnda çok yanlýþ olduklarý konusuna gelindi. Tuhaf olsa da keyifli bir yerdeyiz vesselam. "Maðusa limaný limandýr liman." Bir öykü var orada… Ýngiliz'in býçakladýðý Ali var… Býçak darbeleriyle öldürüldü hani… Þimdi o þarkýyý duyanlar öyküsünü düþünmezler bile. Müzik olsun da… Göbek atan bile vardýr hüznün içinde. Neyse… Ýngiliz o limaný yaptý, iskele yüz yýldan fazladýr orada duruyor. Biz sonradan geldik,oraya konduk… Bir kýsmý ahþap olan iskelede dolaþmak Baf'ta dolaþmak gibi geldi… Ve sonradan tekne sahipleri ile sohbetler, akþam üzeri orada oturmalar baþladý. Bir gün "bu iskele yýkýlýr" dedim. Oradaki arkadaþ, "bir gün bu iskele yýkýlýr" dedi. Sonradan aramýza katýlan birisi "bu iskele yýkýlýr" dedi. Meðer yýllardýr herkes "bu iskele bir gün yýkýlýr" dermiþ. Ýskele yýkýldý. Yýkýldýktan sonra "ben iskele yýkýlýr demiþtim" diyenler daha da çoðaldý. Çoðaldý da o iskelenin yanýnda ayný tarihlerde yapýlmýþ baþka bir iskele daha var. Onu rahatça görüyorsunuz. Þimdi ben oradakilere "bu iskele yýkýlýr" diyeceðim… Onlar da bana "bu iskele yýkýlacak" diyecekler. Ama… Gel gör ki dün o iskele üzerinde park etmiþ bir araba vardý. Yapanýn tamir etmesini mi bekliyorlar? Ýngiliz gelse de yüz yýl önce yaptýklarýný tamir etse! Yoksa yaptýklarý tek tek baþýmýza yýkýlacak… Kýb-Tek’ten Ýsmet Akim’e yanýt geldi Erçen ve Gündoðan’dan ortak açýklama Kýb-Tek eski Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet Akim’in açýklamalarýna Kýb-Tek Yönetim Kurulu Baþkaný Hasan Erçen ile Genel Müdür Gürcan Erdoðan’dan yanýt geldi. Yapýlan ortak açýklamada þöyle denildi: “Kýbrýs Türk Elektrik Kurumu Eski Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet Akim'in bir televizyon kanalýnda, bizler Kýb-Tek Yönetim Kurulu Baþkaný ve Genel Müdürü hakkýnda yaptýðý mesnetsiz, dayanaksýz ve gerçekle uzaktan yakýndan ilgisi olmayan iddia ile suçlamalarý ibretle izledik ve yansýmalarýný takip ediyoruz. Ýsmet Akim'in bu ani çýkýþýný bir kenara itilmiþlik psikolojisi, siyasette yok olmuþluðun getirdiði bir buhranla söylenmiþ sözler olduðunu düþünüyoruz. Yýllarca yönettiði bir kurumu bu þekilde karalamak, eski bir KýbTek Yönetim Kurulu Baþkaný'na ve de üstüne üstlük Sayýþtay Baþkanlýðý yapmýþ birine yakýþtýrmadýðýmýz gibi, ispat etmekle yükümlü olduðu bu yalan iddialarý ortaya atmasýný "oyuncaðý elinden alýnmýþ ve ilgi isteyen bir çocuk" saldýrganlýðý içerisinde söylediðini düþünüyoruz. Ýsmet Akim'in ortaya koyduðu iddialarý kanýtlamaya davet ederken, gerek Akim, gerekse de sarf ettiði mesnetsiz sözleri, görüþümüzü hiç sormadan yayýnlayan ya da gerçekmiþ gibi yansýtan basýn yayýn kuruluþlarý ile ilgili tüm yasal haklarýmýzý hem kiþisel hem de kurumsal olarak sonuna kadar arayacaðýmýzýn ve bu konuda hukukçularýmýza talimat verdiðimizin kamuoyu tarafýndan bilinmesini isteriz. Gerek Ýsmet Akim'in yalan iddialarý, gerekse de Kýbrýs Türk Halký adýna yönettiðimiz Kýbrýs Türk Elektrik Kurumu'nun genel iþleyiþi ile ilgili bilgiye ulaþmak isteyen tüm basýn mensuplarýna kapýmýzýn en þeffaf þekilde açýk olduðunu bildiririz.” BALIKÇILARA SOSYAL SÝGORTA PRÝM DESTEÐÝ Bakanlar Kurulu kararý kapsamýnda, balýkçýlýðý özendirmek, giriþimciliði artýrmak ve sosyal güvenlik sistemine dahil etmek amacýyla balýkçýlara yýllýk yüzde 50'yi geçmeyecek þekilde Sosyal Sigorta prim desteði ödemesi yapýlacak. Tarým ve Doðal Kaynaklar Bakanlýðý'ndan yapýlan açýklamaya göre, 1975 Balýkçý Gemileri (Tescil, Satýþ, Devir ve Ýpotek) Yasasý kapsamýna giren küçük balýkçý gemileri siciline kayýtlý gemi sahibi mesleki balýkçýlara, Bakanlýk tarafýndan yýllýk %50 oranýný geçmeyecek Sosyal Sigorta prim desteði ödemesi yapýlacak. Baþvuru esnasýnda kimlik kartý fotokopisi, Balýkçý Gemileri Kayýt Belgesi fotokopisi, banka cüzdaný fotokopisi, sigorta primleri bordrosu ve prim tahsilât makbuzu aranacak. Söz konusu prim desteðinden yararlanmak isteyen balýkçýlarýn sosyal güvenlikle ilgili kayýtlarýnýn yapýlmasý ve yatýrýmlarýnýn yatýrýlmasýnýn zorunlu olduðu ve Hayvancýlýk Dairesi Müdürlüðü'ne (kazalar da dahil) baþvurmalarý gerektiði kaydedildi. Özgürgün’ün takým elbisesi gündem oldu n Milliyet Gazetesi’nin gündeme getirdiði “Baþbakan’ýn Nazar Boncuðu” yeni bir polemiðie neden oldu. Haber Kýbrýs- Baþbakanýn giydiði takým elbise "Ermenegildo Zegna…" Türkiye’de sadece bir maðazasý var ortalama takým elbise fiyatý 10 bin TL’den baþlýyor. Ajda Pekkan tarafýndan Baþbakan’a verilen nazar boncuðu da tam bu marka üzerine iliþtirilmiþ. Markaya dikkat çeken CTP Milletvekili Birikim Özgür, kinayeli bir þekilde, “Bazý erkekler takým elbise konusunda hassastýr, meraklýdýr, bilgilidir. Her erkeðin de takým elbise almadan önce mutlaka danýþtýðý böylesi dostlarý vardýr. Bu arkadaþlarýmdan bir tanesi sevgili Sefa Karahasan'ýn haberinde Baþbakanýn takým elbisesi ile ilgili yakaladýðý detayý benimle paylaþtý. Baþbakanýn takým elbisesinin markasý "ermenegildo zegna". Türkiye'de sadece Ýstanbul'da maðazasý varmýþ. Ýnternet sitesinden modelin (trofeo suit) fiyatýna da bakmýþ arkadaþým; 2995 dolar yani 10.762 TL. Gözü olanýn gözü çýksýn. Sayýn Baþbakan bir aylýk maaþý tutarýndaki takým elbiseyi nasýl aldý, indirim mi yapýldý, hediye mi edildi, biz bilemeyiz. Güle güle eskitsin, nazar deðmesin...” notuyla bunu kamuoyuna duyurdu. Sýnavsýz, münhalsiz 26 istihdam! n UBP kurultayý öncesi eski Baþbakan Ýrsen Küçük tarafýndan istihdam edilen daha sonra ise kurulan CTP-DP hükümeti döneminde iþten durdurulan 26 kiþi yeniden istihdam edildi. DETAY- CTP-DP hükümeti döneminde yapýlan yeterlilik sýnavý dýþýnda kalan 26 kiþi UBP tarafýndan münhalsiz ve sýnavsýz istihdam edildiði ortaya çýktý Ýstihdam edilen 26 kiþinin Baþbakanlýk kadrosuna 03 iþçi statüsünden istihdam edildikleri de iddia edildi. ÇOCUKLARA DÝL VE KONUÞMA TERAPÝSÝ EÐÝTÝMLERÝ Kýbrýs Ýþitme Konuþma Engelliler Vakfý (KÝKEV), dil ve konuþma terapisi eðitimlerini, çocuklarýn yapacaðý etkinliklerle tanýtacak. AB tarafýndan finanse edilen Naci Talat Vakfý ve IKME tarafýndan yürütülen "Sesini Yükselt Haklarýný Savun" projesi kapsamýnda, iþitme engelli çocuk ve gençlere yönelik düzenlenen eðitimler 13 Nisan Perþembe günü tamamlandý. KÝKEV tarafýndan yapýlan açýklamaya göre 28 Nisan Cuma günü saat 18.30'da gerçekleþtirilecek final gecesinde ise eðitimler etkinliklerle tanýtýlacak. Final gecesi Naci Talat Vakfý'nda yer alacak. GÜNLÜK GÜNLÜK AKPM, Türkiye'yi siyasi denetim sürecine aldý Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) Türkiye'nin yeniden denetim sürecine alýnmasýna karar verdi. Oylamada denetim kararý için 113 üye kabul, 45 üye ret oyu verirken, 12 üye çekimser kaldý. Bu karara gerekçe olarak OHAL'ýn devam etmesi ve yayýmlanan kanun hükmünde kararnameler gerekçe gösterildi. Oylamada 11 AKP'li, dört CHP'li, iki HDP'li ve bir MHP'li üye bulunuyor. HDP'liler Türkiye'nin denetime alýnmasý yönünde oy kullandý. Türkiye, üyelik müzakereleri görüþmelerinin ardýndan tekrar denetim sürecine alýnan ilk ülke oldu. Karara iliþkin ilk tepki Erdoðan'ýn baþdanýþmanlarýndan Bülent Gedikli'den: "AKPM Türkiye'yi tekrar denetime alma kararý siyasi operasyondur! Asýl denetime ihtiyacý olanýn AB ülkeleri." 'Denetleme komitesi raportörleri ise þu görüþleri dile getirdi: "Denetleme süreci cezalandýrma deðil, dayanýþma anlamýna geliyor. Türkiye'yle olan iliþkimiz diyalog olmaktan ziyade monologa dönüþtü. Türkiye'yi destekliyoruz, bu yüzden denetleme sürecine girilmesinin demokrasi, hukukun üstünlüðü ve insan haklarý konusunda çözüm saðlamak için önemli olduðunu düþünüyoruz. Türkiye halký demokrasiyi hak ediyor." SAHTE DEVLET TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli meclis kürsüsünden yaptýðý konuþmada öðrenci diye KKTC'ye gelenlerin baþka iþlerle uðraþtýklarýný, konsomatrislerin bile öðrenci statüsünde getirilmeye baþlandýðýný söyledi. Aslýnda þaþacak bir þey yok, korsan ve sahte bir yönetimde her iþin sahte olduðu bir gerçek… Böyle baþa da böyle traþ… BUZDAÐI Ýsmet Akim bir TV kanalýnda yaptýðý çarpýcý açýklamada 9 milyonluk elektrik borcu baðýþlanan Cratos Oteli'nin güneþ enerjisi sisteminin Elektrik Kurumu Müdürü'nün þirketi tarafýndan yapýldýðýný söyledi. Bu ne ilk ne de sondur… Her tarafýnýn döküldüðü bir yerde bunlar duyulanlar, bir de buzdaðýnýn görünmeyen kýsýmlarý var… KADINLAR Kadýnlara yapýlan þiddet durmak bilmiyor… Herþey örgütlü baþarýldýðýna göre ve de kadýn örgütlerinin çokluðu da bir gerçek olarak karþýmýzda durduðuna göre bu örgütsel gücü kaale almayanlar kimlerdir acaba? “Týrnak”... "PKK sahneden çekilmeli, yerini Selahattin Demirtaþ gibi barýþý silah olarak ele alanlara býrakmalýdýr. Demirtaþ bir Kürt Gandi'si, Mandela'sý olacak kapasitede bir adamdýr. Adý temiz. Sesi yumuþak. Söyledikleri makul. Ama… Belki böyle þeyler için dünyanýn doðru yerinde deðiliz. Ortadoðu'da savaþlar bir taraf yenince deðil, her iki taraf da bitkin bir vaziyette yere yýkýlýnca sona erer. Uzlaþma kültürünün olmadýðý, hiddet ve þiddetin imparator olduðu, nefret sýra daðlarýyla dolu bu bölgede ümitli olmak için çok mu geç yoksa çok mu erken, bilmiyorum." Metin MÜNÝR (Diyalog) "Ne trafikte doðru dürüst bir denetim, altyapý ve düzenleme var… Ne ülkeye giriþ-çýkýþlar kontrol altýnda… Ne de inþaatlar denetlenebiliyor. 'Devleti' kýyma makinasýna çevirmiþ iktidar sahipleri adeta… Her taraftan kan fýþkýrýyor… Gözyaþý akýyor… Yürekler daðlanýyor… Ancak onlar makam sefasý sürüyorlar. Bir de son model süper lüks makam araçlarý…" Ali TEKMAN (Yeni Bakýþ) "En sonunda 115 yýllýk köprüyü de yýkmayý baþardýk ya, bravo bize. Bu ülkedeki geçmiþ kültürlerden, uygarlýklardan bizlere çok önemli zenginlikler kaldý ama kýymetini bilemedik, halen de bilmiyoruz." Ali BATURAY (Kýbrýs) Günün Kahramaný SILA USAR Týp-Ýþ Baþkaný Sýla Usar'ýn dün yaptýðý açýklama toplumda endiþe yarattý. Ne deniliyor bu açýklamada? 27 Nisan'dan itibaren acil olan ameliyatlar dýþýnda ameliyat yapýlmayacak… Kamu hekimlerinin ve hastanelerin sorunlarýna karþý duyarsýzlýðýný sürdüren Saðlýk Bakanlýðý ile hükümete karþý Týp-Ýþ'in baþvurduðu son çare bu… Bakan Faiz Sucuoðlu'nu daha önce uyardýklarýný açýklayan Sýla Usar, "1 Aðustos 2017 tarihine kadar yapmanýz gereken çok önemli çalýþmalar ve düzenlemeler vardýr. Söz konusu çalýþmalarýn ve düzenlemelerin yapýlmamasý durumunda kamu hastanelerimizin hekimsiz kalma riski ile karþý karþýyayýz" dedi… Acaba bakanýn istediði de bu mu? 7 26 Nisan 2017 Çarþamba GÖR DUY KONUÞ VÝNÇTEN 37 LÝTRE MAZOT ÇALAN ÞAHIS TUTUKLANDI Ercan Havaalaný arkasýnda bulunan bir firmaya ait þantiyedeki vincin yakýt deposundan 37 litre mazot çalan Y.M. (E-50) tutuklandý. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre, olay nisan ayý içerisinde meydana geldi. ALO AFRÝKA HATTI GÝZLÝLÝK KALDIRILMALI ERCAN'DA PARA KAMBÝYO YASASI'NA AYKIRI HAREKET Ercan Havalimaný'nda, 17 bin 900 ABD Dolarý ve 2 bin TL nakit parayý yetkili makamlara beyan etmeden KKTC'den çýkýþ yapmak isteyen S.S. (E-31) hakkýnda yasal iþlem baþlatýldý. MAÐUSA'DA YANGIN Gazimaðusa'da Aydýn Kayal'a ait garajda bulunan KP 629 plakalý salon araçta çýkan yangýn sonucu aracýn bagaj kýsmý tamamen yanarak zarar gördü. Muhtemelen motor bölümünde bulunan elektrik aksamlarýnýn kýsa devre yapmasýndan kaynaklandýðý belirtilen yangýn, itfaiye ekipleri tarafýndan söndürüldü. Söz konusu garajýn Mustafa Kayol'a ait eve bitiþik olduðu ve yangýnýn yol açtýðý ýsýdan evin salonundaki pencerenin camýnýn patlayarak yangýn odaya da sirayet ettiði kaydedildi. Yangýn sonucu oda içerisinde bulunan bir koltuk ve bir televizyon yanarak hasar gördü. LEFKE BELEDÝYESÝ EMLAK VERGÝLERÝNÝ ÖDEMEYENLERÝ UYARDI Lefke Belediyesi, emlak vergilerini ödemeyenleri uyardý. Belediyeden yapýlan açýklamada, 2017 Nisan dönemi emlak vergilerini cezasýz ödemenin son tarihinin Cuma günü mesai bitimine kadar olduðunu duyurdu. DP 1 MAYIS'TA PÝKNÝK YAPACAK Demokrat Parti'nin (DP) geleneksel 1 Mayýs pikniði pazar günü Girne-Boðaz Piknik Alaný'nda yapýlýyor. DP'den yapýlan açýklamaya göre, DP Genel Baþkaný, Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye Bakaný Serdar Denktaþ, tüm partililerle halký pikniðe davet etti. Pazartesi günü yapýlacaðý duyurulan pikniðin, gelen istek üzerine, pazar gününe alýndýðý bildirildi. SAÐLIKTA DÖNER SERMAYE YASASI KONUSUNDA PANEL Kýbrýs Türk Amme Memurlarý Sendikasý (KTAMS), kamu saðlýk hizmetleriyle ilgili "Döner Sermaye Yasasý" konusunda panel düzenliyor. KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan tarafýndan yapýlan açýklamaya göre, Cuma günü saat 13.30'da KTAMS Barýþ Salonu'nda yer alacak panel, "Döner Sermaye Yasasý ve Saðlýk Reformu Türkiye Deneyimleri" baþlýðýyla düzenlenecek. Açýklamaya göre Türk Tabipler Birliði Merkez Konseyi Üyesi Dr. Bülent Nazým Yýlmaz ve Ýstanbul Tabip Odasý Saðlýk Politikalarý Komisyon Üyesi Dr. Osman Öztürk'ün konuþmacý olarak yer alacaðý panele siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de davet edildi. Lefkelilerden Akýncý'ya mektup Lefke ve yöresi sivil toplum örgütleri, Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý'dan, Güney Kýbrýs'ýn gerekenleri yapmamasýndan dolayý 6 yýldýr açýlamayan Aplýç kapýsýnýn açýlýþýnýn süratlendirilmesi için aracý olmasýný istedi. Lefkeve Yöresi Sivil Toplum Örgütleri Koordinatörlüðü, bölge sivil toplum örgütleri adýna, Cumhurbaþkaný Akýncý'yý ziyaret ederek, taleplerini içeren bir mektup sundu. Koordinatörlükten yapýlan açýklamaya göre mektupta,2010'dan sonra açýlacak ilk kapýnýn AplýçKalabanoyot kapýsý olacaðý sözü almalarýna raðmen, aradan geçen 6 yýlda bu yönde Güney Kýbrýs Rum Yönetimi ve UNDP'den herhangi olumlu bir adým atýlmadýðý belirtildi. Mektupta, "Endiþemiz,gerekli diðer hazýrlýklarýn uzamasý sonucunda, Aplýç-Kalabanayot yolu ve kapýsýnýn, Derinyakapýsýyla eþ zamanlý açýlmamasý ve bunun sonucu, güneyin isteksizliði nedeniyle Aplýç -Kalabanoyot kapýsýnýn açýlmasýnýn sürüncemede kalmasýdýr" denildi. LTB HALK SAÐLIÐI ÞUBESÝNÝN ÝÞ YERÝ DENETÝMLERÝ SÜRÜYOR Lefkoþa Türk Belediyesi (LTB) Halk Saðlýðý Þubesi ekiplerince, 17 Nisan ile 21 Nisan tarihleri arasýnda 59 iþ yeri denetlendi ve denetimler sonucunda 5 iþyerine izinsiz ve saðlýk karnesiz personel çalýþtýrdýðý gerekçesiyle ihbar verildi. Ayrýca, kahve imalathanelerine yönelik gerçekleþtirilen denetimlerde "Ada Kuru Kahve" isimli iþyerine "gayrý sýhhi koþullar ve çevre kirliliðinden dolayý" Belediyeler Yasasý çerçevesinde para cezasý kesildiði belirtildi. Belediyeden yapýlan yazýlý açýklamaya göre, "Özerlat Kahve Ýmalathanesi"ne ise yapýlan son 5 denetimin tümünde her yönden saðlýk koþullarý uygun olduðundan ve çalýþmak için sahip olunmasý gereken tüm gereklilikleri yerine getirdiðinden dolayý teþekkür belgesi verildi. Denetlenen iþyerleri niteliklerine göre þöyle: " 1 unlu mamul imalathanesi, 6 restoran, 1 bar, 3 kahve imalathanesi, 2 meyhane, 1 lahmacun ve pide fýrýný, 11 market, 2 gýda deposu, 3 dernek ve lokal, 1 spor salonu, 1 bet ofisi, 1 pansiyon, 1 oto galeri, 1 büfe, 5 kadýn kuaförü, 2 güzellik salonu, 3 eðitim merkezi, 4 meslek iznine tabi iþyeri, 1 dövme salonu, 9 kafeterya." Özyiðit: Ekonomik kriz derinleþiyor Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Baþkaný Cemal Özyiðit, ülkedeki ekonomik krizin toplumun geniþ kesimlerine yayýlarak, derinleþtiðini iddia etti. TDP'den verilen bilgiye göre, toplumun çoðunluðunun fakirleþmeye, fakirleþtikçe borçlanmaya devam ettiðini, borcunu ödeyemeyen kiþi sayýsýnda ise artýþ yaþandýðýný belirten Özyiðit, ciddi þekilde artan alacak-verecek davalarý ile çýkarýlan mazbata sayýsýnýn bunun en somut göstergesi olduðuna dikkat çekti. KKTC mahkemelerinin yýllýk faaliyet raporuna göre, korkunç boyutlara ulaþan alacak-verecek davalarý kapsamýnda 11 yýlda toplam 130 bin 610 dava dosyalandýðýný, en çok davanýn ise geçtiðimiz 2016 yýlýnda dosyalandýðýný ileri süren Özyiðit, þöyle devam etti: "Açýklanan rapora bakýldýðýnda alacak-verecek davalarýnda her yýl ciddi bir artýþ olduðu görülmektedir. Nitekim bu rakam 2016 yýlýnda en yüksek seviyeye çýkmýþ durumdadýr. 2010-2015 döneminde 69 bin 442, yalnýzca 2016 yýlýnda ise 10 bin 816 mazbata çýkarýldýðý açýklanmýþtýr. Bu rakamlar bir anlamda toplumun yaþadýðý ekonomik kriz ile fakirleþmenin de göstergesidir." Ýsmi yanýmýzda saklý bir vatandaþýmýz, müzakerelerle ilgili düþüncelerini yazýlý olarak elektronik postayla gazetemize gönderdi. Vatandaþýmýz Akýncý'ya olan sevgi ve saygýsýný kaybetmek istemediðini bu nedenle Akýncý'nýn müzakerelerin baþarýsýzlýðýyla ilgili yaþadýklarýný açýklamasýný talep etti… "Bir vatandaþ olarak ben düþüncelerimi dile getirmek istiyorum. Konu þu… Kendisine oy verdiðim, oy vermeleri için koþuþturup durduðum ve sevip saydýðým, güvendiðim Akýncý'ya bir þeyler yazma ihtiyacý hissettim. Enosis plebisiti kararý alýnýnca Akýncý masadan kaçmýþ ve bu karar ortadan kaldýrýlmazsa masaya dönmem demiþti. Bu konuda ona hak verenlerdendim. Ancak bunu yaparken kuzeyde yani bizde de benzerlerinin olduðunu nazarý dikkate almasýný umanlardandým. Bunu arkadaþlarýmýzla konuþtuk çokça. Kendisine haber de gönderdik. Akýncý aslýnda bir Limasol'a yerleþen Lurucinalý bir ailenin çocuðudur. Bir Kýbrýslýdýr… Herkes ondan çözüm bekledi benim gibi… Kýbrýslýdan çözüm olmaz diyorum þimdi. Yaþadýklarýmýzdan sonra. Neden mi? Biz kim bu adayý gelip iþgal ettiyse onun yanýnda durduk. O kadar tuhaf insanlarýz ki düþünün Ýngiliz çýkarlarý gereði üç kuruþa bizi satýn aldý ve komþularýmýzla kavga ettirdi. Ýþte ta o günlerden gelen bu kavgaya Akýncý da bir parmak attý, Anastasiadis de… Masaya döndüler… Amaç Türkiye'deki seçimlerde muhalefetin Kýbrýs üzerinden Erdoðan'a yüklenmesini engellemekti. Seçim 16'sýnda oldu ama müzakereler için ilk görüþme bu seçimden yani referandumdan birkaç gün önce gerçekleþti. Bunun nedeni de bazý medya organlarýnda, en baþta da Afrika'da müzakerelere ara verilme amacý yazýlmýþtý ya Akýncý bunun doðru olmadýðýný ispat etmek için referandumdan birkaç gün önce görüþme ayarlattý. Zaten söyledi de bu aranýn referandumla alakalý olmadýðýný. Bana göre hýrsýz yavuz ev sahibini bastýrýr açýklamasýydý bu. Benim düþündüklerim yanlýþsa yani masadan kaçma sebebi plebisit meselesiyse Türkiye'nin Navtex açýklamasýný nasýl yorumlar Sayýn Akýncý? Zaten bu konuda da ne söylediðini ne açýkladýðýný duyan varsa bana da söylesin… Plebisit müzakerelerin kopmasýna sebebiyet vermiþse eðer Navtex açýklamasý bundan sonrasýna masaya dinamit atmak demektir. Ben Akýncý'dan beklediðim bunlarý halka söylemesidir. Halkýný seven yurdunu seven birisiyse ve artýk aday olmayacaksa çýkýp yapýlanlarý bir bir anlatmalý. BÝZÝM DUVAR Hiçbir þey gizli kalmamalý. Ýster Türkiye, ister Yunanistan ve isterse Ýngiliz ile Amerika neler döndürüyorlar söylemeli… " HÝÇBÝRÞEY BÝLMEZSEN HADDÝNÝ BÝL Denktaþ: Bana kýzýn, ama devlete küsmeyin DP Genel Baþkaný, Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye Bakaný Serdar Denktaþ, "Demokrasi Akademisi" seminerinde, bakanlýðý ve hükümet çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi, beklentilerin giderilmesi konusunda izlenilen yolu açýkladý. Denktaþ, DP tarafýndan düzenlenen seminerde yaptýðý konuþmada kendisine de her gün onlarca kiþinin "kamuda istihdam" için baþvurduðunu kaydetti ve herkesin kamuda istihdam edilmesinin mümkün olamayacaðýný dile getirdi. Denktaþ, "Ülkenin bütçe ve olanaklarý belli, kamuya alýnacak istihdam rakamý belli. O nedenle herkesin kamuya istihdamý mümkün deðil" diye konuþtu. Halka her zaman doðrularý söylemeyi yeðlediðini vurgulayan Denktaþ, "Çünkü yalan söylersem biliyorum ki, insaným beklentileri gerçekleþmediðinde hayal kýrýklýðý yaþayacak, devletine soðuyacak, devletinden uzaklaþacak. Bu nedenden ötürü ben daima doðrularý paylaþacaðým. Bana kýzýn, bana tepki gösterin, beni cezalandýrýn ama devlete küsmeyin. Çünkü her þeyden önemli olan tek þey, devletimiz ve bu devleti yaþatan insanýmýzdýr" diye konuþtu. Bizim Mandra Kýb-Tek eski Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet Akim'in kurumdaki yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgili açýklamalarý mandra gündemine bomba gibi düþer. Akim'in özellikle Cratos Otel'in 9 milyon liralýk elektrik borcunun baðýþlanmasýyla ilgili olarak ortaya koyduðu çarpýcý gerçekler, herkesi hayretten hayrete sürüklerken, sokaktaki adam "Kýb-Tek'i, hükümetin ortaklýðýnda bubalarýnýn çiftliði gibi idare ediyorlar" diye kendi kendine söylenir. 8 26 Nisan 2017 Çarþamba Arada Bir Baðýmsýz Köþe Özgün Kutalmýþ Ali Kiþmir alikismir@yahoo.com Kamyonlar, otobüsler ve yollarýmýz Þehir içi ve þehir dýþý yollarýmýz belli bir aðýrlýðý taþýyabilecek þekilde yapýlmýþlardýr. Küçük bir ada ülkesi olduðumuz için de, çok fazla þeritli ve çok geniþ yollar yapacak kadar da araziye sahip deðiliz. Bu gerçekliklerimizi göz önünde bulundurup, ülkemize ithâl edilmesine izin vereceðimiz kamyonlarýn yük taþýma kapasiteleri belli bir tonaja kadar olmalýdýr. Ayni þekilde ithâl edilecek otobüsler de, bilhassa þehir içi trafikte týkanmalara neden olmamak için, belli bir uzunluktan daha uzun olmamalýdýr. Yani para babalarý daha fazla kazanacaklar diye, yollarýmýzýn kaldýrmayacaðý, daha yalýn anlatýmla 2 kamyon ve þoförün yapacaðý iþi bir kamyon ve bir þoförle yapmamalýdýrlar. Ülkeye 20 tondan fazla yük taþýma kapasitesi olan kamyon ithâline izin verilmemelidir. Ayni þekilde, 2 otobüsün 2 þoförle taþýyabileceði yolcuyu bir otobüs ve bir þoförle yapacak körüklü veya uzun otobüslere de izin verilmemelidir. Bir üniversitenin körüklü otobüsleri yüzünden her gün en az altý yedi kez Lefkoþa Merit Otel önü, hastane yanýndaki öðretmen apartmanlarý önü ve eski Belça önündeki trafik, kazalara sebebiyet verecek þekilde týkanmaktadýr. Ayni þekilde Hastane çemberinden Göçmenköy'e dönüþ yapan körüklü otobüsler yüzünden, çemberde bekleyen veya çemberde olan araçlar da kaza tehlikesi geçirmektedirler. Bundan kim kazançlý çýkmaktadýr? Elbette 2 otobüs ve 2 þoförle yapacaðý taþýmacýlýðý bir þoför ve bir otobüsle yapan üniversite patronu kazançlý çýkmaktadýr. Kaybeden ise trafik týkanýklýðýndan dolayý zaman ve yakýt harcayan halk olmaktadýr. Ayni þekilde 60 ton yükü 3 kamyon ve 3 þoförle taþýtacak olan patronlar da, bir þoför ve bir kamyonla 60 tonu bir seferde taþýtarak, kazançlarýna kazanç katmaktadýrlar. Kaybeden ise yollarýn bozulmasý yüzünden araçlarýnda arýza meydana gelen, kaza yapan küçük araç sahipleri ile devlet olmaktadýr. Denetim özürlü olduðumuzu da hesaba katarsak, yakýnda býrakýn araç kullanmayý, yürüyecek yol dahi bulamayacaðýz. Ama hükümetçilik ettiðini sananlar yanlýþlarýna yeni yanlýþlar eklemeye devam ediyorlar. Þimdi de yollarýmýzda 2 beton mikserinin taþýyacaðý yükü, devasa tanký sayesinde bir beton mikserine taþýtmaktadýrlar. Bilhassa þehir içi yollarda dönmek için manevra yapan bu beton mikserleri þehir içi sokaklardaki asfaltý adeta gazete kâðýtý katlar gibi katlamaktadýr. Bana göre belediyeler yapacaklarý denetimlerle 20 tondan fazla yük taþýyan kamyonlarý, yükleri ne olursa olsun, belediye hudutlarýndan içeriye sokmamalýdýrlar. Bir çok belediye bugün normal aþýnmadan aþýnan yollarý bile tamirden acizdirler. O zaman normal aþýnma yanýnda bu kamyonlarýn yollara verdiði zararý nasýl tamir edeceklerdir? Bu arada trafik polisleri yasalara raðmen aþýrý hýz yapan aðýr vasýtalarý da 7/24 her yolda denetlemelidirler. Pazartesi saat 11 civarýnda Girne'den gelirken, yanýmdan dev gibi kum veya çakýl yüklü iki kamyon geçti. O sýrada 80 kilometre hýzla gidiyordum. Kamyonlarýn rüzgârýndan arabam sallandý. Neredeyse sola savrulacaktým. Ben Gönyeli Çemberine kadar 80 kilometre hýzla seyahat etmeme raðmen kamyonlara yetiþemedim. Halbuki þehir dýþý yollarda kamyon, otobüs, minibüs ve van araçlarýn azami 80 kilometre hýzla gitmeleri gerekir. Beni geçen araçlarýn önünde maazallah bir nedenle bir araç dursa o hýz ve yükle týpký dað yolundaki kazada olduðu gibi duran aracýn üstünden tank gibi geçecek ve o araçta kaç kiþi varsa hepsini de öldürecektir. Kamyonlarýn yüklü olduðunu kasalarýnýn branda veya bezle kapalý olmasýndan anladým. Muhtemelen Boðaz'daki taþ ocaðýndan yüklerini almýþlardý. ANCAK TEÞEKKÜR EDEBÝLÝRÝM AKINCILAR-ERCAN YOLU 5 MAYIS'TA HÝZMETE GÝRECEK Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakaný Kemal Dürüst, 7 kilometre uzunluðundaki Akýncýlar-Ercan yolunun 5 Mayýs'ta hizmete gireceðini açýkladý. Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakanlýðý'ndan yapýlan açýklamaya göre Dürüst, ErcanAkýncýlar yol yapým çalýþmalarýný ve KKTC'de ilk kez uygulanan tünel inþaatýný yerinde inceledi. Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakaný Kemal Dürüst, incelemelerinin ardýndan yaptýðý açýklamada, Ercan Havalimaný giriþinde yer alan tünel inþaatýný, Ercan Havalimaný ve Akýncýlar yolu kavþak yapýmý ve Akýncýlar yolu yapým çalýþmalarýný yerinde incelemek amacý ile ziyaret gerçekleþtirdiklerini belirterek, "Büyük bir heyecan ve mutlulukla ifade etmem gerekiyor ki, daha önce belirlemiþ olduðumuz tarih olan 5 Mayýs tarihinde, yolumuzu açabileceðiz" dedi. Bakan Dürüst, Ercan-Akýncýlar yolunun Baþbakan Hüseyin Özgürgün tarafýndan açýlacaðýný belirterek, Ercan-Akýncýlar yolunda yapýlan çalýþmalarýn, KKTC'nin hýzlý bir geliþim süreci içerisinde olduðunun en somut örneði olduðunu ifade etti. Akaryakýt fiyatlarýna 20 gün için zam yapýlmayacak n SADECE ELEKTRÝKLE ÇALIÞAN ARAÇLARIN SEYRÜSEFER VE KAYIT HARÇLARININ DAHA DÜÞÜK TUTULMASI KARARI ALINDI ENGELLÝLER ÝÇÝN ARAÇ KAPSAMI GENÝÞLETÝLÝYOR n "SEBZE VE MEYVE TOPTANCI HALLERÝ YASA TASARISI" ONAYLANIP MECLÝSE SEVK EDÝLDÝ Bakanlar Kurulu, maliyeti artan akaryakýt fiyatlarýnda önümüzdeki 20 gün için zam olmamasý için farkýn fiyat istikrar fonundan karþýlanmasýný kararlaþtýrdý. Bakanlar Kurulu, engelliler için araç kapsamýný geniþleten yasa tasarýsýný onaylayýp Meclise gönderdi. Kurul bunun yanýnda, çevre dostu araçlarýn teþvik edilmesi için sadece elektrikle çalýþan araçlarýn seyrüsefer ve kayýt harçlarýnýn benzin ya da mazotla çalýþan araçlardan daha düþük tutulmasý kararý aldý. Baþbakan Hüseyin Özgürgün baþkanlýðýnda yapýlan Bakanlar Kurulu toplantýsý sona erdi. Saat 16.10'da baþlayan toplantý yaklaþýk 1.5 saat sürdü. Baþbakan Hüseyin Özgürgün toplantý sonrasýnda alýnan kararlarý açýkladý. Özgürgün, engelliler için yapýlan düzenlemede engelli araçlarýn tanýmýnýn yapýldýðýný ve ortopedik engelliler yanýnda spastik ve down sendromlu, görme engelli ve zihinsel engelli, nörolojik hastalýklardan kaynaklanan fiziksel engelli kiþiler ve aileleri tarafýndan ithal edilecek motorlu araçlarýn kayýt ve seyrüsefer harçlarýna muafiyet öngören kararýn onaylandýðýný anlattý. HÝZMETLER SEKTÖRÜNE YÖNELÝK TL CÝNSÝ FAÝZ DESTEKLÝ KREDÝ PROGRAMI Ekonomi ve Enerji Bakanlýðý'nca hizmetler sektörüne yönelik TL cinsi faiz destekli kredi programýnýn iþletme veya þahýs baþýna 60 ve 80 bin TL olarak onaylandýðýný ifade eden Özgürgün programa dahil olacak olan bankalar ve faiz oranlarýnýn daha sonra Ekonomi Bakanlýðý tarafýndan açýklanacaðýný ifade etti. SEBZE VE MEYVE TOPTANCI HALLERÝ YASA TASARISI Baþbakan Özgürgün, "Sebze ve Meyve Toptancý Halleri Yasa Tasarýsý"nýn onaylanýp Meclise sevk edildiðini de açýkladý. Özgürgün, ilgili yasa ile üretici ve tüketici haklarýnýn kalite ve saðlýk kurallarýna uygun olarak korunmasýnýn hedeflendiði kaydetti. Özgürgün yasa tasarýsýnýn toptancý hallerini, pazar yerlerini, kuruluþunu ve bunlarýn altyapýlarýnýn çaðdaþ bir siteme kavuþturulmasýný öngören düzenlemelerle birlikte kapsamlý bir yasa tasarýsý olduðunu da söyledi. AKARYAKIT FÝYATLARINA 20 GÜN ZAM YOK... Özgürgün, akaryakýt fiyatlarýnýn sürekli deðiþiklik gösterdiðini anýmsatarak, ancak Bakanlar Kurulu'nun bu dönemde akaryakýt fiyatlarýnda herhangi bir artýþ olmamasý için Ekonomi ve Enerji Bakanlýð'nýn yaptýðý düzenleme altýnda farkýn fiyat istikrar fonundan karþýlanmasý yönünde karar aldýðýný belirtti. Özgürgün, önümüzdeki 20 gün içerisinde akaryakýt fiyatlarýnda artýþa gidilmeyeceðini kaydetti. Þubat ayý benim doðdum günümü içinde barýndýran bir ay… Normalde mutlu olmam gereken bu ayda ailecek baþýmýza kötü bir olay geldi ve babam beyin kanamasý geçirdi… Anýnda kendisini Lefkoþa Devlet Hastanesi'ne kaldýrdýk… Ýlk andan itibaren aklýmýzda babamý güneye geçirmek vardý… Çünkü itiraf etmem gerekirse adanýn kuzeyindeki saðlýk sistemine güvenmiyordum… Hala daha da güvenmiyorum… Ancak o günlerde Sýla Usar Ýncirli adýnda bir doktor tanýdým… Daha önceden kendisini büyük bir ilgi ile takip ettiðim Sýla Usar Ýncirli artýk babamýn doktoruydu… Devlet hastanesinde yaklaþýk 3 hafta geçirdik… Defalarca içimdeki, "Babamý güneye geçirme" isteðini Sýla Usar Ýncirli'ye ilettim… O da her defasýnda bana, "Ali bu senin ve ailenin tercihidir. Bana saygý duymak düþer ancak bilmeni isterim ki ben hastamý baþka bir hastaneye ve baþka bir doktora göndermek istemem" demiþti… Bana öyle bir güven vermiþti ki, sistemin tüm olumsuzluklarýna raðmen kafamda beliren tek düþünce, "Sýla ne derse onu yapacaðýz" olmuþtu… Nitekim de öyle yaptýk… Baþta Sýla Usar Ýncirli olmak üzere Bülent Dizdarlý, Gülgün Vaiz ve diðer doktorlarýmýz ile hemþirelerimiz babamý kurtardýlar… Ona bizimle kalmasý ve daha çok þey paylaþmasý için bir þans daha verdiler… Benim elimden gelen ise, ancak onlara teþekkür etmek olur… Çünkü onlarýn çalýþma koþullarýna þahit oldum… Nefes dahi almaya fýrsatlarý yok… Her gün yüzlerce hastaya bakýyorlar ve hizmet veriyorlar… Onlara umut olmaya çalýþýyorlar… Hem de bunu yetersiz ve çökmüþ bir sistemin içerisinde baþarýyorlar… Hal böyle iken, Remzi Gardiyanoðlu kalkýp bu insanlar hakkýnda yalan söylemlerde bulunuyor… Bakýnýz altýný çizerek, "Remzi Gardiyanoðlu yalan konuþuyor" diyorum… Yüreði varsa gidip beni mahkemeye de verebilir… Çünkü huyum gereði yalan söyleyen insanlara "Yalancý" demekten çekinmem… Bahsettiði doktorlar Gardiyanoðlu'nun dediði gibi günde 2-9 hastaya baksalar, yani görevlerini yerine getirmekten kaçýnsalar, o zaman bana ve de benim gibi yüzlerce insanýmýza, "Ne olur kalýnýz, biz hastamýzý iyi ederiz" demezlerdi!.. Ben kendi gözümle onlarca insanýn o hastane kapsýndan mutluluk gözyaþlarý ile ayrýldýðýný gördüm… Remzi Gardiyanoðlu'ndan bunlarý anlamasýný beklemiyorum… Çünkü son dönemlerde kamuda çalýþan doktorlarýmýza kustuðu nefret dolu sözler onun için önceliðin insan saðlýðý olmadýðýný açýk bir þekilde ortaya koyuyor… Ne güzel dedi Sýla Usar Ýncirli… "Yüreklerimizde onbinlerce hastanýn sevgisi, gözlerimizde ýþýðý var. Size cevabý þifa olduðumuz hastalar verecektir"… Evet, ben verdim… Siz de susmayýnýz ve yürekleri bizim için atan doktorlarýmýza sahip çýkýnýz… Bize ve yakýnlarýmýza hayat veren insanlarýmýza atýlan çamurlar karþýsýnda sessiz kalmayýnýz… Çünkü bu kalemiz de yýkýlýrsa, saðlýmýz da cebimizdeki paraya bakar olacak… 9 26 Nisan 2017 Çarþamba Posta... Posta... Posta... Tünel ALINTI ARÞÝV Türkiye’den manzaralar DR. SERDAR KÜNÝ Ana akým medyanýn ayný manþeti attýðý ve tetikçiliðe soyunduðu örneklerden birisi de sevgili meslektaþým Dr. Serdar Küni'nin bölgedeki birçok saðlýk çalýþaný ile birlikte boy boy fotoðraflarýnýn ilk sayfadan "terörist tedavi etme" suçu yaratýlarak yayýnlanmasýydý. Sevgili Serdar'ý bu yaratýlan garip suç ile tutukladýklarý gibi ilk duruþmasýnda anlaþýldý ki hakkýnda ifade verenlerin tamamý bu ifadeleri iþkence altýnda vermiþ. Ýþkence altýnda alýnmýþ ifadeleri geçerli sayan mahkemenin yanlýþýný hukukçular tartýþsýn, ama hekimlik ortamýna dair söylenecek birkaç sözüm var. Saðlýk çalýþanlarýnýn özel bir konumu vardýr. Bu özelliði bir hekim olarak onur verici bulmuþumdur. Bizler ihtiyaç içerisinde bulunan kiþilere kimlik, aidiyet veya siyasi görüþleri gibi hiçbir unsura bakmaksýzýn saðlýk hizmeti sunma yükümlülüðü olan, doðasý gereði her türlü koþulda insan haklarý mücadelesinin orta yerinde bulunan bir meslek grubuyuz. Þebnem Korur FÝNCANCI (Evrensel) TARÝH 7 NÝSAN 2016 Soðuk zincir halkasýndaki baþka ilaç gibi beyan edildikten sonra, bazý gümrük çalýþanlarý tarafýndan fark edilerek son anda gümrükten çýkýþý engellendi… El konulan ilaçlar arasýnda kanser ilacýnýn yanýsýra göz ve hormon ilacý ile çocuk felci aþýsý da bulunuyor… Gözden kaçmayanlar... PROJE ÇALIÞMALARI Haftanýn en az beþ günü elektrik kesintisi olacaðýyla ilgili haberler düþüyor basýnýmýza… Alçak gerilim hatlarýnda çalýþma, orta gerilim hatlarýnda çalýþma þeklinde yapýlýyordu uyarýlar. Ancak bir süreden beri bu tür uyarýlar sona erdi.Bu kez elektrik kesintisiyle ilgili uyarýlara bir de proje çalýþmalarý eklendi. Yani kesilen elektrik akýmýnýn kesilme nedeni olarak proje çalýþmalarý gösteriliyor. "Orta gerilim hatlarýnda yapýlacak proje çalýþmalarý" nedeniyle deniyor mesela. Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu eski baþkanlarýndan Ýsmet Akim'e sormak gerekir… Bu proje çalýþmalarý asalýnda nedir diye… DÝPNOT DÝSK'e baðlý Genel-Ýþ Sendikasý'nýn verilerine göre Türkiye'de, 2012 yýlýnda 32 çocuk, iþ cinayetlerinde hayatýný kaybetmiþken, 2016'da 56 çocuk iþ cinayetleri sonucu hayatýný kaybetmiþtir. ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Yasa tasarýsý konusunda CTP tribünlere oynamaktadýr." Serdar Denktaþ (Maliye Bakaný) VÝRGÜL... HATIRLADIK MI? Çernobil faciasýnýn 31. yýldönümü nedeniyle yapýlan nükleere karþý iki toplumlu eylem çaðrýsý yarýn akþam Ledra Street'in her iki tarafýnda gerçekleþtirilecek. Bu etkinliðe iki taraftan da katýlacak olan örgütler þunlar: "Çalýþan Halkýn Ýlerici Partisi (AKEL), Yeni Kýbrýs Partisi (YKP), Kýbrýs Yeþiller - Yurttaþlar Ýþbirliði, KTÖS, KTOEÖS, Çevre Mühendisleri Odasý, Yeþil Barýþ Hareketi, Biyologlar Derneði, Sanatçý ve Yazarlar Birliði, Baðýmsýzlýk Yolu, Dayanýþma, Envision Diversity, Kuir Kýbrýs, Kýbrýs Barýþ Konseyi, EDON, Kýbrýs Genç Yeþiller (NE.OI), PEO, POGO"… Akkuyu'ya yapýlmasý planlanan nükleer santrali bu vesile ile hatýrladýk! HER ÝÞÝMÝZ SAHTE, DEÐÝL MÝ HÜSEYÝN BEY? "Konsomatrisler bile adaya öðrenci statüsünde gelmektedirler." Hüseyin Angolemli (TDP Milletvekili) "Venezuela ile Türkiye'yi birbirine benzetmek beyhudedir..." "Venezuela hükümeti General Motors fabrikasýna el koydu" diye çýktý haberler. Fabrika yetkilileri çok þaþkýn olduklarýný söylemiþler. Hiç bir neden yokmuþ. Ýyice çýldýrdý bu Venezuela hükümeti diye düþünüyor insan. Üzülenler bile oluyordur belki. Nasýl insan kendisini bir otomobil fabrikasý ile empati yaparken bulur bilemiyorum ama televizyon seyrederken polis tarafýný tutar oluyor ya insan, onun gibi galiba. Kameranýn dayanýlamaz taraf halinin bulaþmasý bu. Ve seyretmenin çaresiz cehaleti ve bilmemenin yargýsýz infazý… Ýki gün sonra da "General Motors fabrikasýný iþçiler iþgal etti" diye yeni bir haber geldi. Ýki haber de doðru yani yalan deðildi ama anlatýlan gerçek deðildi. Bilerek ya da bilmeyerek tepetaklak haberlerdi. Gerçek olan General Motors'un iþçileri, fabrikanýn kamulaþtýrýlmasý için imza vermiþ ve Venezuela yasalarýna göre, "Bir yerde çalýþan iþçilerin yüzde 51'i imza verdiðinde hükümet burayý kamulaþtýrýp iþçilere verir" kuralý uygulanýyordu. Bu yasanýn amacý fabrikalarýnýn sadece kamulaþtýrýlmasý deðil iþçiler tarafýndan yönetilerek toplumsallaþtýrýlmasýydý. General Motors'un yetkililerinin bu yasayý bilmemesi mümkün deðildi çünkü birçok fabrika Venezuela'da bu yasa ile kamulaþtýrýlýp iþçilere verildi. Onlarýn þaþkýnlýðý bu kapitalist dünyada bu nasýl yapýlabilir olmalýydý. Karikatür: cartoonmovement.com Sidor Demir Çelik iþgal fabrikasýný geziyorduk. 30 bin iþçinin çalýþtýðý bir fabrikaydý. Ýþçiler uzun süre fabrikayý iþgal ettikten ve polislerle çatýþarak mücadele ettikten sonra, Chavez'in de yoðun çabasýyla fabrikadan patronlarý kovmuþlardý. Ýþçi komiteleri toplanýyordu her yerde. Çoðu kýzýl tiþörtlü iþçiler, "Üreten biziz yöneten de biz olacaðýz" konuþmalarý yapýyorlardý. Fabrika duvarlarýna Chavez ve Che resimleri asýlmýþtý. Fabrika iþçilere geçince ilk olarak maaþlarý iki katýna çýkarmýþtý iþçiler. Daha önceki taþeron iþçiler de yönetime katýlmak istiyorlardý. Sýký tartýþýyorlardý. Sidor'dan da önce Invepal Kâðýt Fabrikasý'ný geziyorduk. Artýk iþçiler yönetiyordu. "Müdürleri de kapýya koyduk, biz iþçiler zaten bütün üretimi yapanlarýz, onlara ihtiyacýmýz yok" diyorlardý. Üretim düþmüþtü ama hükümet iþçileri destekliyordu. Koca kâðýt rulolarýnýn üstüne oturmuþ iþçiler, nasýl üretimi artýracaklarýný tartýþýyorlardý. Venezuela hiç de güllük gülistanlýk deðil ama oradaki iyi gitmeyen þeyleri sevinçli bir telaþla bana yazan arkadaþlarý hiç anlamadýðýmý söylemeliyim. Venezuela ile Türkiye'yi birbirine benzetmek için sadece elmalarý ve armutlarý toplamak yanlýþlýðý aþar. Onlarla beraber iki hevenk muzu, acý patlýcanlarý ve tatlý süs biberlerini ya da iki diþ sarýmsaðý hatta manavý bile ayný iþlem hanesinde alt alta dizmeniz gerekir. Beyhudedir yani…. (Bu yazý METÝN YEÐÝN'in gazeteduvar'da yayýmlanan "Gene Venezuela" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr...) 10 26 Nisan 2017 Çarþamba dünya kazan, devrim kepçe Ahmet Karakaþlý Çocukken korku filmi izlemekten çok korkardým þimdi haberleri izlemekten, gazetenin ilk 3 sayfasýný okumaktan ayný derece korkuyorum. Her gün ölüm haberi okuyoruz ya da görüyoruz. Alýþtýk sanki normalleþti öldü diye söz etmek. Ne oldu? Öldü... Belki dünyanýn kanunu bu diyeceksiniz birileri doðar birileri ölür ama en azýndan kimse yaþamadan ölmesin... Savaþ Bozat Yeni Erenköy Belediyesinde Haziran 2017 tarihinde yapýlmasý gereken ara seçim ertelendi. Hem de oybirliði ile oluþu daha da enterasan. Ortaya konulan gerekçeler tam bir fiyasko. Sanki seneye bu belediye var olan sýkýntýlarýndan kurtulacak. Durduðu yerde batan bu belediyeyi gökten gelecek ilahlar kurtaracak. 2012 yýlýnda Lefkoþa Belediyesinde ayni olay yaþandý neden karþý çýkmadýnýz? Neden yasal prosedür uygulansýn diye oybirliði ile karar aldýnýz? Yoksa oy potansiyeli ve Amiral Gemisi benim benim olsun da isterse dünya kadar da borcu olsun mantýðý ile hareket ettiniz. Sizi gidi oy avcýlarý. Bu geliþmelerde tek farklýlýk þudur: Sendikal harekete siyasi partileri de katabilirsen ve onlarýn belediye meclis üyelerini istifa ettirip yerlerinin yasa emretse de doldurulmayacaðý kararýný üretebiliyorsa bu ezilen iþçi sýnýfýnýn gücünün siyasi partilere yansýmasý ve halkýn ortak talebi olarak sandýða yansýmasý olur. Siyasi iradenin çözüm üretmesini beklerseniz ezilmeye mahkumsunuz. Ýlginç olan baþka bir konu da daha düne kadar erken genel seçim isteyenlerin bugün yerel bir yönetimin erken seçimini hem de oybirliði ile reddetmesidir .. *** Niyazi Perk Helva gibi daðýlmaya mahkum Biz birey olarak mutlu, toplum olarak baþarýlý olamayýz... Birey - toplum iliþkisini tam olarak anlayamadýðýmýz için, birbiriyle dayanýþan, konuþmayý, tartýþmayý beceren bir toplum olamadýðýmýz için… Birbirimizi gördüðümüzde içimizden lanet" okurken, her ortamda birbirimizi yapýcý deðil yýkýcý bir þekilde eleþtirirken Kýbrýslýlýðýmýzla gurur duyduðumuz için… Ýnsanlarýn bizi kendi fikirlerimizle kabul etmeyeceðinden korktuðumuzdan dolayý, ödünç fikirleri savunduðumuz; herkesi kucaklamaya çalýþtýðýmýz için… Takýlý kaldýðýmýz kavramlarýn açýlýmlarýný tam bilemediðimiz için, mesela kapitalist yaþayýp sosyalizmi savunduðumuz için; mesela Türkiye'yi görmek bile istemezken, dizilerinden, maçlarýndan bile kopamadýðýmýz, maaþlar ödenmezse bunun hesabýný istemediðimiz ülkeye sorduðumuz için ya da Rumu görmek bile istemezken hastanesinden, pasaportundan v.s. yararlandýðýmýz için… Geçmiþimizle yüzleþmekten, þapkayý önümüze ýsrarla koymaktan kaçtýðýmýz için, geçmiþle yüzleþmeden geleceði inþa edebileceðimiz yanýlgýsýna düþtüðümüz için… Her gün bugünümüze neden olduðunu düþündüðümüz kiþilerin adýný söylemekten hala korktuðumuz için… Tek doðruyu bizim bildiðimiz yanýlgýsýna düþerek, bakýþ açýmýzý sýnýrladýðýmýz için… Tartýþmada üste çýkmanýn yolunun küfretmek, aþaðýlamak olduðunu; eleþtirmenin aþaðýlamak olduðunu zannettiðimiz için… Baþarýyý, mutluluðu maddiyatta aradýðýmýz için… "Hareket" etmek yerine "hakaret" etmeyi tercih ettiðimiz, her zaman tepkimizi yaparak göstermek yerine konuþarak gösterdiðimiz için… Kendimizle uðraþmamýz gereken zamanýn tamamýný baþkalarý ile uðraþmaya harcadýðýmýz için… Sürekli, kendimizle çeliþtiðimiz için… Her defasýnda ayný yolu gitmekte ýsrar edip farklý bir sonuca varmayý umduðumuz için… Sormaktan korktuðumuz için... Bunlar okulda öðretilebilecek þeyler mi bilmiyorum ama baþka adreste aklýma gelmiyor.. ailelerin öðretmesi için önce öðrenmesi gerekir.. Tahminen 2018'de Türkiye tarafýndan eðitim sistemimize de el atýlacaktýr ve daha "dini" bir sistem bize dayatýlacaktýr. Yapýlan her dayatma, kabul edilen her göç, haksýz yere yapýlan her uygulama, atama bu sorunlarýn altýna atýlan odun gibi... Býrakýn birbirini kendini bile sevdiðinden emin olmadýðým ama dýþarýda gurur duyacak birþey arayan bireylerin sayýsý artýyor.. Tuvalette otururken, dünyanýn en güzel manzarasýndaymýþ gibi selfie çeken tipler gibi olduk.. Velhasýl, bunlar benim saptama ve düþüncem.. Önerim yok.. Umudum hiç yok... Çünkü güçlü ve birlik olamayan toplumlar tarihin akýþýnda helva gibi daðýlmaya mahkumdur.. Güçlü ve birlik olan bir toplum olabilmek içinse, bilinçli bireylerin bir araya gelmesi olmazsa olmaz... Bumin Bezmen Avusturya'da TC vatandaþlarý TC Elçiligi önünde 5000 Euro ceza vermemek ve Avusturya vatandaþlýðýnda kalma uðruna Türk vatandaþlýðýndan çýkmak için kuyruða girmiþler. Yarýn Ýngiltere de ayni uygulamaya geçerse, TC vatandaþlarýný býraktým, Londra'da yaþayýp, KKTC sonsuza dek yaþayacak, Rumlarla beraber yaþanmaz, diyen sözde milliyetçiler ne yapacaklar acaba? Sizce onlar da KKTC elçiliðine hücum ederler mi? *** Yaþar Ersoy Hasan Recep “Affettiremezler kendilerini bu þehre!.." YAÞASIN KKTC'miz!! Türkiye'nin petrol arama gemisi Barbaros'a KKTC hükümeti tarafýndan, KKTC kara sularýnda arama yapma izni verilmiþ en nihayet!! Hatta KKTC topraklarýnda konuþlanmalarýna da!! Okuduklarýma inanamýyorum! Gözlerim yaþarýyor.. Boþuna yazýp çizmiþiz bu kadar zamandýr!! Meðerse baðýmsýz ve egemenmiþ KKTC'miz!! Sizi yanlýþ anladýðýmýz için özür dileriz, çeyrek porsiyon azýnlýk Hükümeti!! AHMET GÜRKAN ve AYHAN HÝKMET "enosise ve taksime" karþý çýktýklarý,ayrýlýkçýlara direndikleri, Kýbrýs Cumhuriyetini savunduklarý ve Bayraktar Camii'ne bomba koyan provakatörleri Cumhuriyet gazetesinde açýklayacaklarý için faþistler tarafýndan 23 Nisan 1962'de alçakça öldürülen yurtseverlerdir.Bu siyasi cinayet ve daha önce ve sonra iþlenen cinayetlerle,iki toplum birbirine kýrdýrýldý...ve ada bölündü...bu günlere gelindi.Bu günlere gelirken ölümler,öldürmeler,göçler,acýlar,kayýplar yaþandý... Bu yýl dönümünü Sevgili Faize Özdemirciler'in yazdýðý,benim yönetip oynadýðým,Ersen Sururi'nin müziðini yaptýðý "Kýbrýs Rumca Küstüm Türkçe Kýrýldým"ýn dizeleriyle saygýyla anýyorum. "Ne zaman yaraþýr olacaksýn failleri meþhur kurþunlarla vurulan yurtseverlerine, ne zaman yargýlayacaksýn katillerini, savaþlarda kabolanlarýn isimlerini ne zaman açýklayacak, ne zaman özür isteyeceksin... Ahmet Gürkan'ý vuranlarý gören, ama dut yemiþ bülbüle dönen alçak pencereler... Ayhan Hikmet'i vuranlarý gören, ama dilini yutan adi kapýlar... Kutlu Adalý'yý vuranlarý gören, ama sesini çýkarmayan pis sokaklar... Affettiremezler kendilerini bu þehre!.." Aziz Þah Gaflet ve dalalet Fransa'da seçimlerin birinci raundu gerçekleþti. Eski bir bankacý ile Avrupa faþizminin en deneyimli lideri Le Pen ikinci raundda karþýlaþacaklar... Politikada deneyimsiz bir "çocuk" ile halkýn nabzýný iyi tutan bir politika ustasý... Partisi bile olmayan bir hareket lideri ile faþist parti geleneði olan bir þef... Seçimler üzerine soldan konuþan herkesin ilk söylediði þu oldu: Neoliberalizme karþý faþizm... AB emperyalizminin sözcüleri Fransýz büyük sermayesinin adayý Macron'u kendileri ile özdeþleþtirdi, Le Pen ise Frexit diyor, Fransa'nýn AB'den çýkmasýný da oylatýyor Fransa'ya... Le Pen'in kaybetme ihtimaline sevineceklere þimdiden söyleyelim: 2017'de Macron'un kazanmasý 2022'de Le Pen demek... Tabii 2017 ile 2022 arasýnda Fransa'da iþçi devrimi olmazsa... Parlamenter dalkavuklukla hesap yapanlara, sandýk matematikçilerine söyleyelim, diyalektikte 1+1 çoðunlukla 2 etmez... Referandumda gördüðünüz üzere AKP+MHP ciddi bir oy eksilmesi olarak çýktý karþýmýza... Burada da Le Pen'in karþýsýndaki güçleri alt alta yazýp toplayýnca Macron etmiyor... Dahasý Macron'un kazanmasý da kaybetmesi de Le Pen'in kazanmasýdýr... Mesela bizim liberal solcularýn pek sevdiði Alman Sol Partisi'nden örnek verelim. Almanya'nýn yükselen faþist hareketi AfD seçimlere katýlmaya baþladýðýnda Sol Parti'nin seçmenlerinin oyunu aldý. Ayný sol liberallerin desteklediði Fransýz sosyal yurtseveri Melenchon'un tabanýnýn %22'si de Le Pen'e oy verme eðilimindeymiþ. Le Pen karþýsýndaki saðcýlardan Fillon'un tabanýnýn %34'ü de Le Pen'e oy vereceðini beyan etmiþ... Le Pen Fransýz faþizminin "Ulusal Cephe" altýnda toplandýðý dönemde aldýðý en yüksek oyu aldý geçtiðimiz Pazar günü ve rekora koþuyor... %40 bile alarak kaybetse sevinmeyin çünkü ne Mussolini ne Hitler seçimle parlamento çoðunluðunu kazandý... Finans kapitalin ve dünyayý paylaþan büyük þirketlerin adamý Macron'un aksine, AB emperyalizminin halk düþmaný politikalarýnýn ve Avrupa halklarýný aþaðýlayan AB bürokrasisinin seçkinci söylemlerinin kitlelerde biriktirdiði öfkeyi yönlendirebilme kabiliyeti olan bir Le Pen var... Yýllarca Avrupa emperyalizmini soldan savunanlardýr bu çýkmazýn sebebi... Halklar AB'den nefret ettikçe solun ciddi bir kýsmý AB'ye sarýldý... Geldiðimiz nokta bu: Faþizm mi, faþizmin kuluçkasý mý? Tabii bu sadece sandýðýn geldiði nokta! Fransa'da gerçek siyaset asýl sandýk dýþýnda yapýlýr ve sandýk matematiðiyle sokak matematiði birbirini hiç tutmaz... Le Pen sandýkta kazansa da kaybetse de Fransa'nýn AB'den çýkmasý sloganýný sürdürecek... Fransýz devrimcileri bir gaflete düþüp AB'de kalma propagandasý yaparlarsa yandý gülüm keten helva... AB emperyalizmine öfke duyan tabaný iþte o zaman Le Pen'in Fransýz emperyalizmine teslim edecekler... Brexit referandumunda ne AB emperyalizmi ne Britanya emperyalizmi karþýsýnda iyi sýnav verdi Avrupa solu, AB'nin sefalete mahkum ettiði kitleleri AB'nin çýkarlarýna olduðuna ikna etmeye çalýþtý, sonucunda da kitleler aþýrý saða kaydý... Fransa'da oyun her zaman Britanya'dan ve Almanya'dan farklýdýr... Marksizm'in Fransýzcasý barikattýr... Siyasetin diyalektiði ve matematiði farklýdýr, elmalar ve armutlar püre haline getirilip toplanýr diyalektikte, matematikte ise toplanamaz... Fransa'daki Avrupa Futbol Þampiyonasý'na 2016'yý sokakta geçirerek damgasýný vuran Fransýz proleteryasý Macron'a da Le Pen'e de haddini bildirecek kudrettedir, geçtiðimiz yaz Ronaldo'dan çok iþçi Pierre Fransýz burjuvazisine gol attý... Emperyalist elitlerden nefret eden kitlelere güvenin, karþýlarýna geçip AB'yi savunmayýn, "baþka türlü bir Avrupa emperyalizmi mümkün" diye diye Le Pen'lere insan taþýdýnýz bre gafil sol liberaller... 11 26 Nisan 2017 Çarþamba Rüzgara karþý Bülent Tümen DÜÞÜNCE ÖZGÜRLÜÐÜ… Geliþmiþ ülkelerde “Düþünce Özgürlüðü” geniþ bir kapsamdadýr… Çaðdaþ Türkiye Cumhuriyeti kurucusu, M. Kemal Atatürk, söylemiþti: “Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdaný hür, irfaný hür nesiller ister.” Hep duyuyoruz, bu “Düþünce” kelimesini; elbette birkaç anlamý vardýr… Birincisi, “Zihnin karþýlaþtýrma, birleþtirme yeteneði” diye anlam bulurken; bir diðeri ise “Zihnin yaptýðý özel iþlem.” Ve bu sözcüklere benzer, birkaç anlamý daha vardýr, düþüncenin… Yerli, yabancý, tüm siyasilerin aðzýnda pelesenk ettikleri, düþünce özgürlüðü ya da düþünceye özgürlük, böyle anlamlandýrýlýr… Türkiye’de bugünkü düþünce özgürlüðü, ne durumdadýr? Aslýna bakarsanýz, düþünce özgürlüðü her rejimde vardýr! Ýster despot, ister totaliter, ister faþist, hangi rejim olursa olsun, fark etmez; düþünce özgürlüðü kesinlikle engellenemez! Engellenen, uðruna mücadele edilen, düþünce özgürlüðü deðildir aslýnda, “Düþünceyi, ifade etme özgürlüðüdür”… 1990’lý yýllarda okumuþtum, Prof. Dr. Özcan Köknel’e göre: O gün yapýlan, “Doðru ve saðlýklý düþünce sürecine dayanmayan düþünce ve ifade özgürlüðü savaþýdýr.” Sanýrým, bu gün de, böyle bir ortam vardýr… Her dönem bilinendir, “Herkes düþüncesini söylesin, söylenenler tartýþýlsýn, ‘ülke’ sorunlarýna, çözüm bulunsun.” denir… Ýlk bakýþta, herkese doðru gelebilir bu ifade; hatta herkes, bu ifadeyi onaylayabilir… Acaba gerçek bu mudur? Yine Prof. Dr. Özcan Köknel’e kulak verirsek: “Ýnsanlarýn düþünce ve ifade özgürlüðünden söz edebilmesi için, düþüncenin ilke ve kurallarýna uymasý, düþünceyi oluþturan bilgileri, gerçekleri, verileri doðru seçmesi, bilimsel ve gerçekçi bir davranýþ ve tutum içinde olmasý, art niyet ve önyargýdan uzak, ‘inançlardan arýnmýþ’, çabuk, kýsa ve kolay yoldan sonuca ulaþmaktan kaçýnan, nesnel ve þüpheci öðeleri içeren, mantýðýn, estetiðin, etiðin ilke ve kurallarýna uygun, bir düþünce ‘sürecini’ kullanmasý gereklidir”… Burada önemli olan “Süreç” sözcüðüdür, yani ‘proses’; aralarýnda birlik olan, ya da belli bir düzen içerisinde yinelenen, ilerleyen, geliþen olay, ya da eylemler dizisidir… Ýþte, bu günkü Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde bulunduðu durum, yukarýda belirtilen ifadelerden çok farklý, bir düþünce özgürlüðü çýtasý boyundadýr… Birçok gazeteci, yazar, çizer, edebiyatçý ve düþünce insaný, aylardýr demir parmaklýklar ardýnda, dýþ dünyadan izole bir yaþam(!) sürmektedir! Ýþin tuhaf tarafý, bu durum, teror kisvesine büründürülmektedir… Bütün bunlar yaþanýrken, önceki hafta, Türkiye’deki bir mahkeme, ‘Cübbeli Ahmet’le ilgili, bir karar verdi… Suç duyurusu, satranç oynanmasý ve seyredilmesiyle ilgiliydi… Hatýrlayacaksýnýz, bu zat-ý muhterem(!), satranç oynayanlarýn lânetlendiðini: “Satranç, tavladan da kumardan da beter, satranç oynamaktansa ateþi tutmak daha hayýrlý, satranç oynayan kiþi, insanlarýn en yalancýsý….” gibi ifadeler kullanmýþtý… Mahkeme ilâmý dedi ki: “Cübbeli Ahmet’in satrançla ilgili düþüncelerini ifade etmesi, düþünce özgürlüðü kapsamýndadýr.” Düþünce özgürlüðü, düþünce özgürlüðüne zerre kadar deðer vermeyen, þahýslar için bile, geçerlidir… Doðrusu öyle midir, deðil midir? bu konu, uzun süre daha, tartýþýlacaða benzer… Devir, çok derin, Avrupa’ya ders veren(!) bir demokrasinin, geçerli olduðu devirdir, Türkiye’de! Keþke bu özgürlük için, taraf tutulmadan, gereði yapýlsa da hapiste tutulan, suçsuz düþünce insanlarý, baþkalarýna yapýldýðý gibi, anýnda serbest býrakýlsa… Bu gün yapýlanlarýn ve yaþananlarýn, Türkiye’ye zararý çok büyük olacaktýr! Kýbrýs’ýn Kuzeyi de, bu durumdan neyi nasiplenecek? onu da zaman gösterecek! Gene gonuþuruk buraþda. Bu maymunlarý kim kurtaracak? Taþkent Yaban Hayat Rehabilitasyon Merkezi Büyükkonuk’ta telef olan maymunlarý gündeme taþýdý. Taþkent Doða Parký imzasýyla yapýlan açýklamada ülkeye getirilen ve elveriþsiz koþullarda tutulan 6 maymundan 3’ünün öldüðüne dikkat çekildi ve yetkililere acil müdahale için çaðrýda bulunuldu. Taþkent Doða Parký’nýn konuyla ilgili yazýsý aynen þöyle: "Bu bir çaresizlik hikayesidir, son bir haykýrýþtýr... Bu hayvanlar bu ülkeye kaçak olarak sokulmuþ... yani yasadýþý !!! yani hiçbir belgesi yok !!! yani nereden, ne þartlarda, ne þekilde geldikleri belli deðil !!! Bir suç var ortada, ama iþlenen suç bu hayvanlarý getirmekle kalmýyor. Zavallý hayvanlar uygun olmayan küçücük kafeslere konuluyorlar, aldýðýmýz duyumlara göre tam 6 tane.. Ýçinde bulunduklarý kafesler hayvanlarýn minimum ihtiyaçlarý için dahi yeterli deðil, kimin umrunda? Düzgün beslenmiyorlar, önlerinde bir kap su bile yok, kimin umrumda? Hayvanlarýn sosyal hiyerarþisi takip edilmiyor, kimin umrunda? Veteriner hekim kontrolünden geçmiyorlar, kimin umrunda? Taþkent Yaban Hayat Rehabilitasyon Merkezinin geçtiðimiz yýl çalýþmalara baþlamasý ile beraber bu zavallý hayvanlar ile ilgili þikayetler de gelmeye baþladý. Bu arada Kýbrýs Hayvan Haklarý Derneðindeki yetkili arkadaþlar da ayni konularda kendilerine de sayýsýz þikayet geldiðini belirtiyor, ortak çalýþma kararý alýyoruz, ve araþtýrmalara baþlýyoruz. Araþtýrmalarýmýz sonucunda Büyükkonukla ilgili acý tablo ile karþýlaþýyoruz. Öðreniyoruz ki 3 tane kalmýþlar, neden mi? Çünkü birden fazla maymunu ayný ortama koymak çok büyük bir sorumluluktur, bu hayvanlarýn anlaþabileceklerinden emin olmadan, gerekli analizleri yapmadan böyle bir iþe kalkýþmak ölümcül sonuçlar doðurabilir, özellikle bu 'ortam' standardlarýn çok altýnda bir kafes ise, ve ne yazýkki tamda bu yapýlmýþ... Ordaki arkadaþ anlatýyor, "bu erkekle baþka birtaneyi koyduk, öldürdü onu" diyor, sonra napdýnýz diyoruz, "sonra aldýk bir baþka birtaneyle beraber koyduk'' diyor, ee diyoruz, "onu da öldürdü'' diyor, durum bu kadar vahim... Bu hayvanlara bakmanýn ne kadar zor olduðunu, doðal yaþam alanlarýna ihtiyaç duyduklarýný, onlara en uygun doðal yaþam ortamýný yaratsanýz bile bunun yeterli olmadýðýný, iþin uzmanlarý için bile bunun çok zor ve meþakatli bir iþ olduðunu anlatmaya çalýþýyoruz, ordaki arkadaþ hayvanlarla çok iyi ilgilendiðini iddia ediyor ve ekliyor "kola ve cips'i çok severler, ben onlara hep kola içirtirim", durum bu kadar vahim... 28 Kasým 2016'da bir yazý hazýrlýyoruz ve Büyükkonuk Belediyesine gönderiyoruz. Raporda kibarca kendilerine bu hayvanlara bakabilecek altyapýnýn kendilerinde olmadýðýný, hayvanlarýn bulunduklarý ortamlarýn ve gördükleri (aslýnda göremedikleri) bakýmýn yetersiz olduðunu ve Büyükkonuk Belediye Baþkaný Ahmet Sennaroðlu: Maymunlarý biz getirmedik, Özok Grup getirdi Büyükkonuk Belediye Baþkaný Ahmet Sennaroðlu, hayvanat bahçesindeki maymunlarýn oraya Özok Grup tarafýndan getirildiðini söyledi. Sennaroðlu’nun yaptýðý açýklama þöyle: “Gerçekten bazen yaþanan olaylar karþýsýnda hayret etmemek mümkün deðil. 2017 baþýnda Özok Grup’un elinde bulunan ve zorlu bir bürokratik süreç neticesinde Belediyemize ve halkýmýza kazandýrdýðýmýz Büyükkonuk Sosyal tesisleri, The Pine View Restoran Bar’da bulunan hayvanat bahçesi ile ilgili sosyal medya üzerinden asýlsýz haberler yapýlmaktadýr. Özok Grup’un ülkeye getirdiði ve bizim tesisle birlikte devraldýðýmýz hayvanlarýn kötü koþullarda bakýldýðý ve hayvanlara kötü muamele yapýldýðý iddia edilmektedir. Herþeyden önce tüm samimiyetimle ifade etmek isterim, kapýmýz açýktýr, KKTC Veteriner Dairesi yetkilileri buyursun gelsin, eðer hayvanlarýn muhafaza koþullarýnda bir eksik varsa biz bu hayvanlarý Veteriner Dairesi gözetiminde, devletin göstereceði yere nakletmeye hazýrýz. Tüm bu yaþananlar gerçekten ülke adýna üzüntü vericidir. Bu hayvanlar bu ülkeye Özok grup tarafýndan getirilmiþ olup, bu hayvanat bahçesi de onlar tarafýndan kurulmuþtur. Biz ise teslim aldýðýmýz günden itibaren tüm hayvanlarýn bakýmýný veterinerlerin de gözetiminde en iyi þekilde yapmaya çalýþýyoruz. Ýþin ilginci Belediyemiz bu tesisi devralana kadar kimsenin mutluluðundan þüphe etmediði maymunlar, tesisi bizim devralmamýzla birlikte aniden kötü koþullarda yaþýyor varsayýlýyor. Bu iddialarýn sahibi de Pine View tesislerinin hizmet vermeye baþlamasýyla birlikte, özellikle piknik sektöründe müþteri kaybetmeye baþlayan Taþkent Doða Parký sahibi. Mesele eðer pasta kavgasý deðil de gerçekten hayvanlarýn saðlýk durumuysa yukarýdaki çaðrýmý yineliyorum. Buyursun gelsin Veteriner Dairesi, denetimlerini yapsýn biz onlarýn vereceði karara razý olacaðýz. Bu konuyu fýrsat bilip, 7 Mayýs’ta düzenlenecek olan Büyükkonuk Ekogün’e gölge düþürmeye çalýþanlara da açýkça þunu ifade etmeliyim ki, Ekogün sadece Belediyenin veya Belediye Baþkaný’nýn deðil, tüm bölge halkýnýn yýllarca diþiyle týrnaðýyla emek verdiði büyük bir organizasyondur. Hep birlikte yarattýðýmýz deðerleri, bazýlarýnýn çýkar ve menfaatleri doðrultusunda yok edecek deðiliz… Gölge etmeyin, baþka ihsan istemez…” bulunduklarý ortamda ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnýn mümkün olmadýðýný anlatmaya çalýþýyoruz... Bir belediyenin sorumluluklarýndan birinin de halka örnek olmak olduðunu hatýrlatmaya çalýþýyoruz, "Lefkeden insanlar arýyor, maymunlar varsa geleceðiz diyorlar..." diye bir cevap alýyoruz. Kimsenin hayvanlarý düþündüðü yok... "Þu anda bu maymunlar var, ama siz bu þekilde bakmaya (aslýnda bakamamaya) devam ederseniz son 3 yýlda 3 maymun zaten öldü, geride kalanlar 3 sene daha yaþamayacak" diyoruz... Yoðun ýsrarlardan sonra belediye meclisinde görüþeceklerini söylüyorlar. Tabi ki cevap olumsuz, maymunlarýn tüm ihtiyaçlarýný karþýlayacaklarýný iddia eden bir cevap bildiriyorlar bize. Bu olaylarýn üzerinden neredeyse 6 ay geçti, Büyükkonuk Belediyesi beklendiði þekilde hiçbirþey yapmadý, biz bu arada Kýbrýs Hayvan Haklarý Derneði ile farklý yollardan arayýþlarýmýzý sürdürdük. Önce Çevre Koruma Dairesinin kapýsýný çaldýk, Kýbrýs'a ait bir tür olmadýðý için bizim kapsamýmýza girmez dediler... Sonra Veteriner Dairesine gittik, sadece hayvan refahý yasasýna göre deðerlendirebileceklerini, ama en çok bir ceza yazmaktan baþka birþey yapamayacaklarýný söylediler... En son Polisin Narkotik ve Kaçakçýlýk birimine danýþtýk, ordan da olumlu bir sonuc alamadýk.. Maymunlarýn kafesleri zaten uygun deðil. Beslenmeleri yanlýþ ve düzensiz. Çoðu zaman önlerinde bir kap su bile olmadýðý rapor ediliyor Ýnsanlar tarafýndan sürekli uygunsuz besinlerle besleniyorlar. Ýnsanlar ile maymunlarý sadece bir tel ayýrýyor.. Hem insanlar için tehlikeli hemde maymunlar için çok rahatsýz edici ve stresli.. Dün gelen bir bilgi ile haklý olduðumuzu ÇOK ÜZÜLEREK öðrendik. Maymunlardan birinin üzerinde kocaman bir açýk yara var. Biz son 8 aydýr Kýbrýs Hayvan Haklarý Derneði ile beraber bu hayvanlarýn hakettikleri yaþam standardlarýna kavuþmasý için elimizden gelen tüm giriþimlerde bulunduk, anlatabileceðimiz kim varsa sorunlarý ve sýkýntýlarý aktardýk. Bu hayvanlarýn hakettikleri yaþam ortamlarýna kavuþmalarý için maddi/ manevi elimizden gelen herþeyi yapmaya hazýr olduðumuzu anlatýyoruz. Bu hayvanlarýn bu ülkeye kaçak olarak getirtilmelerinin kendi suçlarý olmadýðýný, ve de bu þekilde, bu þartlarda yaþamayý haketmediklerini, onlar için en azýndan yapabileceðimizin en rahat bir ortamda yaþamalarýný saðlamak olduðunu anlatmaya çalýþýyoruz, ama olmuyor. BÝR KAHRAMANA ÝHTÝYACIMIZ VAR !!! Bu canlardan biri daha telef olmadan, hiçbiri daha fazla eziyet görmeden,.. Yokmu o yetkili makamlardan, elini vicdanýna koyup, doðru için birþeyler yapacak bir kahraman?.." (TAÞKENT DOÐA PARKI) 12 Günün Manisi Emine Hür Ýradeli olsaydýn Çýkýþ yolu bulsaydýn Madem ayrýlacaktýn Keþke bekâr kalsaydýn KÜLTÜR - SANAT Kitap Dünyasý Dönüþüm Franz Kafka PANAMA YAYINCILIK 26 Nisan 2017 Çarþamba ÖZDEYÝÞLER TADIMLIK "Karakterin olmadýðý yerde, ne büyük sanatçý, ne de büyük mücadele adamý vardýr. Orada var olan, zamanýn yok ettiði, içleri boþ yaratýklardýr. Bütün mesele, büyük görünmek deðil, gerçekten büyük olmaktýr." L.V. Beethoven Beni yaralayan þeyler ne oktur, ne kurþun, ne de mýzrak çocukluðumdur belki, bilemiyorum Daðlar daðlara kavuþur insan insana uzak bu aykýrý dünyada yaþýyorum Mehmet Yaþýn "Yaralayan þeyler" adlý þiirinden ALTIN KALPLER KOROSU'NUN ÝLK KONSERÝ 15 MAYIS'TA Deðirmenlik Belediyesi Türk Sanat Müziði Topluluðu Altýn Kalpler Korosu, ilk konserini 15 Mayýs'ta verecek. Deðirmenlik Belediyesi açýklamasýna göre, YDÜ Kütüphane Salon 4'de yer alacak konser saat 20.00'de baþlayacak. Þef Murat Çýrakoðlu yönetiminde gerçekleþecek konserde, 45 korist ve 6 müzisyen yer alacak. "ÇOCUKLARDAN BAYRAM KONSERÝ" GERÇEKLEÞTÝ- "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý" dolayýsýyla üç çocuk korosu, Cumhurbaþkanlýðý Senfoni Orkestrasý ile beraber Yakýn Doðu Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde konser verdi. Cumhurbaþkanlýðý'ndan yapýlan açýklamada, konserin Ali Hoca'nýn þefliðinde ve Cansu Özcezarlý ile Göksu Özcezarlý'nýn solistliðinde gerçekleþtiði kaydedildi. Toplam 90 çocuðun oluþturduðu "DAÜ - SEM Ada Iþýðý Korosu", "Lefkoþa Belediye Orkestrasý Çocuk Korosu" ve "TED Kuzey Kýbrýs Koleji Çocuk Korosu", aileler ve müzik severler tarafýndan beðeni kazandý. LTB TÝYATROSU 3. TÜRK-ALMAN TÝYATRO FESTÝVALÝ'NE KATILIYOR n "SOYTARILAR OKULU" 29 VE 30 NÝSAN TARÝHLERÝNDE 4 KEZ SAHNELENECEK Lefkoþa Türk Belediyesi Belediye Tiyatrosu, Berlin'de düzenlenecek 3. TürkAlman Tiyatro Festivali'ne katýlýyor. Limasol Sosyal Sorumluluk Co. Ýþbirliðiyle hazýrlanan "Soytarýlar Okulu" oyunu, Cumhurbaþkanlýðý'nýn katkýlarýyla, Festival'de 4 kes sahnelenecek. LTB Belediye Tiyatrosu "Soytarýlar Okulu" oyununun, 29 ve 30 Nisan tarihlerinde 3000'in üzerinde Türk çocuk tarafýndan izlenmesi bekleniyor. "DÖRT MEVSÝM KKTC ORMANLARI- TC Orman Genel Müdürlüðü'nün katkýlarýyla düzenlenen "Dört Mevsim KKTC Ormanlarý" adlý fotoðraf yarýþmasý sergisinin açýlýþ ve ödül töreni, Ýsmet Vehit Güney Sergi Salonu'nda yapýldý. TC Orman Genel Müdürü Ýsmail Üzmez'in de katýlýmýyla gerçekleþtirilen ödül töreni ve sergi açýlýþýna KKTC Orman Dairesi Müdürü Altay Fýrat, TC Lefkoþa Büyükelçiliði ve TC'den yetkililer de katýldý. TC ve KKTC hükümetleri arasýnda imzalanan "Ormancýlýk Alanýnda Yardým ve Ýþbirliði Protokolü" kapsamýnda gerçekleþtirilen yarýþmaya 200 eser katýldý. Yarýþmada, Hüseyin Çekirdek birinci, Mehmetali Karahasan ikinci, Esat Sungur üçüncü olurken, Hüseyin Kocaismal, Saydam Soy, Tevfik Ulual mansiyon, Mehmet Gökyiðit ile Sezal Acaroðlu Karahasan da jüri özel ödülüne layýk görüldü. GÝRNE ADA LÝONS FOTOÐRAF SERGÝSÝ DÜZENLEDÝ- Girne Ada Lions Kulübü Derneði (GALKD), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý kapsamýnda fotoðraf sergisi düzenledi. Lefkoþa Atatürk Kültür Merkezi Sergi Salonu'da yer alan serginin dün yapýlan açýlýþýna, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoþa Büyükelçisi Derya Kanbay ve Milli Eðitim ve Kültür Bakaný Özdemir Berova da katýldý. Türkiye Cumhuriyeti Lefkoþa Büyükelçisi Derya Kanbay'ýn himayesinde düzenlenen sergide Eriþ Ülger'in arþivinden Atatürk dönemi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý fotoðraflarý sergileniyor. Açýlýþ töreninde konuþan Girne Ada Lions Kulübü Baþkaný Gülten Hastunç etkinliðe katký koyanlara teþekkür etti. ANADOLU ATEÞÝ DAÜ'DE SAHNELENECEK Doðu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) efsanelerin dansý olarak isimlendirilen "Anadolu Ateþi" dans gösterisine ev sahipliði yapmaya hazýrlanýyor. DAÜ Öðrenci Ýþleri'nden Sorumlu Rektör Yardýmcýlýðý'na baðlý Sosyal ve Kültürel Aktiviteler Müdürlüðü tarafýndan organize edilen gösteri, 28 Nisan Cuma gecesi saat 20.30'da, DAÜ Stadyumu'nda yer alacak. "Anadolu Ateþi" halka açýk ve ücretsiz sahnelenecek. DAÜ'den yapýlan açýklamaya göre, Mustafa Erdoðan yönetiminde sunulacak gösteride 45 kiþilik dans ekibi yaklaþýk iki saat süreyle performans sergileyecek. Ýki perdelik dans gösterisinde ilk perde 2 sahneden, ikinci perde ise 3 sahneden oluþuyor. Medeniyetler buluþmasý konseptiyle hazýrlanan Anadolu Ateþi, Doðu ile Batý kültürlerinin buluþmasýný hedefleyen, evrensel barýþ mesajlarý veren bir dans portresi. SOS ÇOCUKKÖYÜ YARARINA KONSER MESARYA TÝYATRO ÞÖLENÝ 5 MAYIS- 6 HAZÝRAN'DA- Mesarya Tiyatro Þöleni'nin üçüncüsü, 5 Mayýs-6 Haziran tarihleri arasýnda, 22 oyunla düzenleniyor. Beyarmudu Belediyesi tarafýndan düzenlenen 3'üncü Mesarya Tiyatro Þöleni'ne bu yýl, KKTC'den 8, Türkiye ve diðer ülkelerden 8 tiyatro ekibi katýlýyor. Beyarmudu Belediye Baþkaný Ýlker Edip, 3'üncü Mesarya Tiyatro Þölenini tanýtma vesilesiyle Belediyeler Birliðinde basýn toplantýsý düzenledi. Toplantýya, Þölene katýlacak olan bazý Tiyatro temsilcileri de katýldý. "Duygudaki 3 Renk" isimli klasik müzik konserinden elde edilen 4 bin 790 TL'lik gelir, SOS Çocukköyü'ne baðýþlandý. Sos Çocukköyü'nden yapýlan açýklamaya göre, Kültür Dairesi Müdürlüðü himayelerinde, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüðü desteðiyle SOS Çocukköyü tarafýndan organize edilen "Duygudaki 3 Renk" isimli klasik müzik konseri, Bellapais Manastýrý'nda yapýldý. Konser; Piyanosu ile Demet Alkan, kemaný ile Ayþe Karaoðlan ve sesiyle (soprano) Ayþe Güler Akýn'ýn önderliðinde gerçekleþtirildi. 13 26 Nisan 2017 Çarþamba Baðýmsýzlýk Yolu Özay Hüseyin KURTDERE Mesele oportünizmdir… Þimdiye kadar yaptýðýmýz budur. Fýrsatçýlýk yani… Kendiliðinden geliþen hareketler üzerinden eylem yapmak. Oysa fiili iþgal 1974'ten sonra aþama aþama kuzey Kýbrýs'ta kökleþti. Bizler iþleri ve topraðý devredeli tam 42 yýl oldu. Bütün bu zaman içinde ekonomik talepli grevlerle yetindik, gurur duyduk. Kýsýr bir döngü içinde yoðrulup durduk. Ölenlerimiz için aðýt yakmaktan öteye gidemedik. Zaman zaman kendimizi seçimlere kaptýrdýk, oy vermeyenleri faþizme hizmet etmekle suçladýk. Ýþ yapmaktansa yapanlarý elleþtirmeyi daha uygun gördük. Mesela korkusuzca yazanlar çizenler için askerin adamýdýr yakýþtýrmasý, saf tutmaktan daha kolay geldi birçok arkadaþýmýza. Bir de partiler dönemi yaþadýk ki en can alýcý nokta bu oldu. Partilerde yer almayan arkadaþlarýmýzý pasiflikle ya da uzaktan gazel okumakla suçladýk. Peki partilere giren arkadaþlarýmýz ne oldu? Örneðin sözde sol partilere daðýlan arkadaþlarýmýz ne oldu? partizanlýk UBP'den sonra sol diye kendini lanse etmiþ neo liberal ya da revizyonist partilere geçti. Bu arkadaþlarýmýz da iþ ekmek parasý adýna ayný partizanlýðýn içinde yer aldýlar. Bazýlarý 1 Mayýs etkinliklerine görev, ya da alýþkanlýk olarak devam etti… Bazýlarý ise parti içi kýrtasiyecilik, memurluk diye diye pasifize olup eriyip gittiler. Zaman zaman karþýlaþtýðýmýz ve þu anda evine çekilmiþ suya sabuna dokunmayanlarýmýzla yaptýðýmýz sohbetlerde "bu halkdan bir b.k olmaz" sözlerini iþittik.. Peki bizler halk için ne yaptýk? Mensubu olduklarý partiye oy istemek dýþýnda ne yapýldý? Devrimci hareketin ve gerçek halk muhalefetinin güçlenmesi, sosyal faaliyet ve kendiliðinden gelme eylemler yanýnda tutarlý, güçlü bir devrimci duruþ gerektirir. Halk koruma ve güvencesini saðlayacak güçlü bir devrimci hareket gerekir. Bu sayýsal ya da maddi güç olmak yanýnda öncelikle kararlý duruþ, devrimci merkeziyetçi anlayýþ gerektiren bir olgudur. Eylemler devrimci hareketi besleyip kan can verirken, devrimci kararlýlýk ve disiplin kalcýlýðý ve gücün devamýný saðlayan vazgeçilmezlerdir. Kýsacasý büyük ve güçlü görünmek adýna keskin ve yerine getiremeyeceðimiz vaatler, sloganlar yerine ayaklarý yere basan, doðru hedefi gösteren sloganlarý kullanýp sayýsal kalabalýklar yerine tutarlý ve kararlý insanlarý bir araya getirmek en doðru harekettir. Toplumsal hareketler deðil, gerçek halk hareketini hedefleyen sýnýfsal örgütlenmeler gereklidir. Geçmiþ tarihimizde her iki toplum bunu yaþamýþtýr. Bugün hala Kýbrýs görüþmelerinin önünü týkayan ve çözüm üretmemize engel teþkil eden yine bu toplumsal görüþme ve anlayýþtýr. Oysa Kýbrýs'ta gerçek barýþa özgürlüðe ihtiyacý olan halklardýr. Günümüzde eski tanýmý ile proleter, ya da köylü kalmasa da mevcut sistem içinde hala daha ekonomik ve siyasi baský altýnda olan sistemle en fazla çeliþkisi olan tabakalar bulunmaktadýr. Ýçinde siyasi çalýþma yürütülecek hedef kitle yine iþçi, emekçi, sanatkar ve köylülerdir. Yani diyesim þudur, Kýbrýs'ta tecavüzler dün baþlamadý. Katillikler, kadýn cinayetleri, kýsacasý iþgal dün baþlamadý. 1974 sonrasý her gün için geliþen yeni sistem, oluþan otorite geliþip yaygýnlaþýrken, etkinleþen iþgal düzeninin gerisinde kalan bizleriz. Bir þekilde devre dýþý kaldýk. Kimimiz uzaklaþtýrýldý, partizanlýðýn kurbaný oldu, kimimiz ise siyasi partiler içinde þu veya bu þekilde partizanlýðýn bir parçasý oldu. Hatta bu yoldan sýnýf atlayanlarýmýzýn sayýsý da oldukça kabarýktýr! Onun için aðýt yakmak faydasýzdýr. Ölüler üzerinden politika üretmek de bizleri bir yere götürmeyecektir. Bütün mesele kalanlara sahip çýkabilmekte. Ölmeden koruyabilir miyiz? Ya da tecavüze uðramadan tecavüzü ve tecavüzcüyü engelleyebilir miyiz? Açýkca söylemek gerekirse partiler öncesi biz bunu nerdeyse baþarýyorduk… Ta ki partiler içimize ve kanýmýza girene kadar… Þimdi ise sloganlarýmýza kadar sahip çýkan kanýmýza kadar iþlemiþ oportünist parti bolluðu var... Gülgün Vaiz: Ölümlerin 4’te 3’ü kalp krizinden n “YILDA YAKLAÞIK 600 KÝÞÝ KALP KRÝZÝ GEÇÝRÝYOR, 30'A YAKINI KURTARILAMIYOR... KRÝZ GEÇÝREN 600 KÝÞÝDEN 200'Ü KADIN..." n "ÜLKEMÝZDE KALP KRÝZÝ GEÇÝREN KADIN ORANI ARTIYOR, SEBEP; SÝGARA, OBEZÝTE, HAREKETSÝZ YAÞAM VE STRES" KKTC'deki ani ölümlerin 4'te 3'ü kalp krizinden kaynaklanýyor. Yýlda yaklaþýk 600 kiþi; kalp krizi nedeniyle hastanelere baþvuruyor, yüzde 5 ila 7'si, yani 30'u kurtarýlamýyor. Kadýnlar, sigara içenler, diyabet hastalarý ve ileri yaþtaki kiþiler yüksek risk grubunda. Kalp krizi geçiren 600 kiþiden 200'e yakýný ise kadýn. Kalp krizine iliþkin 3 önemli notsa þöyle: "Bir yakýnýnýzýn kalp krizi geçirdiðini düþünüyorsanýz ve bilinci açýksa ona aspirin çiðnetin. Aspirinin pýhtý çözücü etkisi var. Hastalarýn yüzde 30'unun hayatý bu þekilde kurtarýlabiliyor. Kriz geçiren hastanýn hastaneye þahsi araçla deðil, ambulansla ve en erken zamanda ulaþtýrýlmasý da çok önemli." "Genç yaþta kalp krizi geçirenler kurtarýlamaz" inancý ise yanlýþ. Aksine genç yaþta kalp krizi geçirenlerin hayata tutunma þansý daha yüksek. "GENETÝK FAKTÖR TEK NEDEN DEÐÝL" Türk Ajansý Kýbrýs'a (TAK) konuþan Lefkoþa Dr. Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi Kardiyoloji Klinik Þefi Dr. Gülgün Vaiz, kalp krizinden ölümler konusunda uyararak, "Devlet olarak ayaða kalkmalý, ulusal politikalar geliþtirmeliyiz" dedi. Hiçbir ilacýn ya da ameliyatýn saðlýklý kalbin yerini tutamayacaðýný vurgulayan Vaiz, "Önceliðimiz kalp krizi geçirmemek olmalý" þeklinde konuþtu. Ýlk olarak genetik faktörler üzerine konuþan Vaiz, genetik faktörlerin kalp krizlerine tek neden olarak gösterilemeyeceðini, kalp ve damar hastalýklarýnýn yüzde 90'ýna sigaranýn, diyabetin, yüksek tansiyonla kolesterolün, hareketsiz yaþamýn ve þiþmanlýðýn neden olduðunu söyledi. "SÝHÝRLÝ DEÐNEK YOK" Kalp krizine bir dizi etkenin neden olduðunu kaydeden Vaiz, kalp krizini sihirli deðnekle ortadan kaldýrmanýn mümkün olmadýðýný söyledi, "En önemli konu etkenlere ne kadar maruz kaldýðýnýz. Bu etkenlere ne kadar çok ve yoðun maruz kaldýysanýz kalp krizi geçirme yaþýnýz o kadar düþer" þeklinde konuþtu. Sigarada da durumun böyle olduðunu söyleyen Vaiz, "Sigaraya ne kadar erken baþlanýrsa kalp krizi geçirme yaþý o kadar aþaðýyý düþer" dedi. KALBÝNDE ÇARPINTIYLA HASTANELERE GELEN DÜNYA KADAR ÇOCUK VAR Stresin, karamsarlýðýn, endiþenin kalp saðlýðýný etkileyen faktörlerden olduðunu söyleyen, "Oysa hayat çok basit" diyen Gülgün Vaiz, "Neden bu kadar hýrslýyýz? Neden kendimize bu kadar zarar veriyoruz? Çocuklarý da yarýþ atýna çevirdik. Aileleri onlarý sürekli diðer arkadaþlarýyla kýyaslýyor. Kalbinde çarpýntýyla hastanelere gelen dünya kadar çocuk var" ifadelerini kullandý. "40 YAÞINDA DEÐÝL, 30'LARINDA HATTA 20'LERÝNDE KALP KRÝZÝ GEÇÝRENLER VAR" Ani ölümlerin 4'te 3'ünün kalp krizi nedeniyle meydana geldiðini ifade eden Vaiz, "Her 10 yaþ yaþlanýldýðýnda kalp krizi riski de artýyor. Eskiden 40 yaþýn üzerindeki insanlar için 'risk grubundadýr' diyorduk. Ama artýk öyle deðil. Kiþinin kalp damarlarý 40 yaþýnda týkanmýyor, 30'larýnda hatta 20'lerinde kalp krizi geçirenler var" dedi. Genç insanlarýn kalp krizinden hayatýný kaybetmesi konusuna da deðinen Vaiz, "Ben kendimi o insanlarýn annesinin, babasýnýn, ailesinin yerine koyuyorum, üzülüyorum, yaralanýyorum. Toplum olarak devlet olarak ayaða kalkmalýyýz. Kalp krizlerinden ölümlere izin vermemeliyiz. Bu kaderimiz deðil. Kalp krizinden ölmek kaderimiz deðil. Saðlýðýmýza iyi gelen her þey aslýnda adamýzda mevcut, bunu kaderimizden silebiliriz. Adalý gibi yaþamalý ve hissetmeliyiz. Biz aslýnda bunu unuttuk" þeklinde konuþtu. 'HAYAT TARZINI DEÐÝÞTÝRÝN' Saðlýklý yaþamýn anne karnýndan baþlamasý gerektiðini ancak ülkede bu konuda bilincin henüz oluþmadýðýný kaydeden Dr. Vaiz, "Belli yaþa gelmiþ, alýþkanlarý oturmuþ insanlara bir anda 'hayat tarzýný deðiþtirin, bunu býrakýn þunu yapýn' diyoruz'. Bu zor olan. Biz zor olanla uðraþýyoruz" dedi. KKTC'de yýlda yaklaþýk 600 kiþinin kalp krizi nedeniyle hastanelere baþvurduðunu ifade eden Vaiz, "Bu oran beklenilen düzeyde. Ancak geliþmiþ ülkelerde kalp krizi oraný azalýrken, bizde artýyor. 1990'lý yýllara artan bir oran söz konusu. Türkiye'de de durum böyle. Az geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkelerde kalp krizleri fazla" dedi. KADIN ORANI ARTIYOR Kadýnlarýn erkeklere göre 10 yaþ daha genç kalp krizi geçirdiðini, KKTC'de yýlda yaklaþýk 200 kadýnýn kalp krizi nedeniyle hastanelere baþvurduðunu kaydeden Dr. Gülgün Vaiz, "Ülkemizde kalp krizi geçiren kadýn oraný arttý. Bunun sebebi sigara, obezite, hareketsiz yaþam ve stres. Bunlara maruz kalan kadýn sayýsý artýyor" ifadesini kullandý.Vaiz, Türkiye'nin Avrupa genelinde kalp krizi nedeniyle en fazla kadýnýn hayatýný kaybettiði ülke olduðunu da söyledi. Genetik konusuna yeniden deðinerek, erkeklerin 55 yaþýndan önce, kadýnlarýn ise menopozdan önce kalp damar hastalýðýna yakalanan birinci dereceden akrabalarýnýn olmasýnýn genetik yatkýnlýðý artýrdýðýný beliren Dr. Vaiz, " 'Genç yaþta kalp krizi geçiren insan kurtarýlamaz inancý yanlýþ. Kalp krizi ileri yaþta, diyabet olanlarda ve kadýn hastalarda daha riskli. Aksine genç yaþta kalp krizi geçirenlerin hayata tutunma þansý daha yüksek" dedi. "KALP KRÝZÝNDE TETÝÐÝ ÇEKEN NE BÝLEMÝYORUZ..." Kalp krizinin nasýl oluþtuðunu da anlatan Vaiz, þunlarý söyledi: "Saðlýklý insanlarýn kalp damarýnýn içini boru gibi düþünün. Yüzeyi düzgün ve temiz bir boru. Damarýn iç yüzeyi çeþitli etkenlerle daralýr, burada plaklar oluþur. Damarýn iç yüzeyinde oluþan küçük küçük plaklar bir gün aniden çatlar veya yýrtýlýr. Buna ani bir üzüntü mü, tansiyon yüksekliði mi, stres mi, sigaranýn fazla miktarda içilmesi ya da þeker düzeyinin oynamasý mý neden oluyor, kalp krizinde tetiði çeken ne kesin olarak bilemiyoruz." Bu nedenle kalp krizinin ne zaman veya nasýl baþlayacaðýný öngöremediklerini belirten Vaiz, "Kriz baþladýðý anda damara pýhtý oturuyor ve oradaki kan akýmý duruyor" dedi. KALPTE ESEN ELEKTRÝKSEL KASIRGA... Bazý insanlarda oksijen alamayan kalp hücrelerinin kalpte elektriksel kasýrga yarattýðýný anlatan Gülgün Vaiz þöyle devam etti: "Bu kasýrgada kalp düzensiz þekilde elektrik salgýlar, düzensiz elektrik hastanýn dolaþýmý için yeterli olmaz ve hasta kendini kaybeder. Bu aþamada þok cihazý olan veya kalp masajý yapýlabilecek bir merkeze 5 dakika içinde ulaþýlabilirse hastanýn kurtulma þansý yüksek olur. Ancak geçen her saniye hastanýn kalp ve beyin hücrelerinde hasara neden olur." Kalpte elektriksel kasýrganýn gençlerde daha fazla görüldüðünü anlatan Vaiz, "Elektrik kasýrgasý kalbin durmasýna göre hastaya avantaj saðlar. Kalpte elektriksel kasýrga varsa hastayý hayata döndürme þansýnýz da vardýr, ama eðer düz çizgi þeklinde kalp ritmi gözleniyorsa bu çok risklidir ve hastanýn hayata döndürülmesinin oldukça zordur" dedi. Kalp hücresine oksijen gitmeyen kiþilerin bazýlarýnýn yaklaþýk 15 gün önceden aðrý hissetmeye baþladýðýný, göðsün ortasýnda, sol memede, sýrtta, kollarda, midede, çenede aðrýnýn klasik belirtiler olduðunu kaydeden Vaiz, þunlarý söyledi: "Kiþi yürürken göðsüne ansýzýn aðrý girebilir, göðsünde sýkýntý hissedilebilir. Bu belirtiler genellikle 10-15 dakika içinde geçer. Kalp ayný gün içinde ya da birkaç gün sonra bu uyarýlarý tekrar eder. Bazen bu aðrýlar mide aðrýsýyla karýþtýrýlabilir. Ýnsanlar umursamayýp 'çay içerim geçer' diyebilir ama eðer hasta bu belirtilerden kuþkulanýrsa, en yakýn hastaneye müracaat ederek krizi baþlamadan yakalamýþ olur." AÐRI, NOKTA ÞEKLÝNDE OLMAZ Kalp krizinin klasik belirtilerinden bahsederken, aðrýnýn nokta þekilde hissedilmeyeceðini de vurgulayan Vaiz, "Aðrý daima geniþ bölgeyi tutar. Ya tüm sol memede, ya da tüm sol göðüste hissedilir. Aðrý her iki kola da vurabilir. Bilinenin aksine kalp krizi aðrýsý ille sol kola deðil, sað kola da vurabilir" dedi. KRÝZLER SABAHA YAKIN OLUYOR... Kalp krizinin bazen bulantý, kusma, renkte sararma, solma, çarpýntý, yorgunluk, bitkinlik gibi belirtiler de verilebileceðini kaydeden Gülgün Vaiz, þunlarý belirtti: "Kalp krizleri genellikle sabaha yakýn 05.00 ile 10.00 saatleri arasýnda gerçekleþir. Böbrek üstü bezleri adrenalin, kortizon gibi hormonlar salgýlar. Bunlarýn kanda en yüksek olduðu saatler de bu saatlerdir. Hastalarýn yarýsýndan çoðu hastanelere kalp krizi ile bu saatte gelir ama 'kriz sadece bu saatte olur' diye bir genelleme yok. Önemli olan kiþinin daha önce olmayan o þikayetle uykudan uyanmasý." "ÞÝKAYETLER BAÞLADIÐI ANDAN ÝTÝBAREN MÜDAHALE EDÝLECEK MERKEZE ULAÞMAK ÇOK ÖNEMLÝ" Kalp krizi tablosunda hastanýn hastaneye ne kadar zamanda ulaþtýðýnýn hayati önem taþýdýðýndan da söz eden Dr. Vaiz, "Hasta ilk iki saat içinde hastaneye ulaþmýþsa zarar görme riski daha azdýr. Kalp beyin gibi deðildir, oksijensizliðe tahammül edebilir. Kalp damarýný açtýðýnýzda hasar gören kalp hücreleri geri döner. Ancak iki saat geçtikten sonra kalp hücreleri ölmeye baþlar, siz damarý açsanýz da hastanýn kalbinde hasar oluþur. Þikayetler baþladýðý andan itibaren müdahale edilecek merkeze ulaþmak çok önemli" dedi. Kalp krizi geçirdikten 4 saat sonra da, 1 gün sonra da hastaneye baþvuran hastalarla karþýlaþtýklarýný anlatan Vaiz, kiþinin kendini iyi hissetmediði ve kalp kriz geçirdiðini düþündüðü durumda hemen 112 acil servisinden ambulans yardýmý talep etmesi gerektiðini söyledi. "ASPÝRÝNÝN PIHTI ÇÖZÜCÜ ETKÝSÝ VAR... HASTANIN BÝLÝNCÝ AÇIKSA ONA ASPÝRÝN ÇÝÐNETÝN" Dr. Gülgün Vaiz, "Bir kiþinin kalp krizi geçirdiðini düþünüyorsanýz ve hastanýn bilinci açýksa ona bir tane aspirin çiðnetin. Bu kalp krizinden ölümleri yüzde 30 oranýnda azaltýyor, çünkü aspirinin pýhtý çözücü etkisi var" diyerek, her yetiþkinin yanýnda bir kutu aspirin taþýmasýnýn son derece önemli olduðunu vurguladý. "KALP KRÝZÝYLE GELEN HASTA EÐER KADINSA DAHA TEDÝRGÝNÝZ" Kalp ve damar hastalýklarýnýn tedavisinde kadýnlarda daha baþarýsýz olunduðunu söyleyen Vaiz, "Kalp kriziyle gelen hasta eðer kadýnsa daha tedirginiz" dedi. Vaiz, kadýnlarýn damarlarýnýn daha ince olmasýnýn tedavide dezavantaj olarak kabul edildiðini vurguladý. "TÜM ÞEKER HASTALARINI KALP HASTASI OLARAK KABUL EDÝYORUZ" Diyabetin kalp ve damar saðlýðý üzerindeki etkisine deðinen Dr. Gülgün Vaiz, sözlerini þöyle tamamladý: "Þeker, bütün organlarý etkileyen sessiz ve sinsi bir hastalýk; sinir sistemini bozduðu, hissetme duyusunu azalttýðý için kiþi kalbindeki aðrýyý hissetmeyebilir, kriz geçirdiðini fark etmeyebilir. Tüm þeker hastalarýný kalp hastasý olarak kabul ediyoruz ve yýlda bir kontrolden geçmelerini öneriyoruz." 14 26 Nisan 2017 Çarþamba Nöbetçi Eczaneler DÜN Lefkoþa Gülnur Eczanesi: Kemal Þemiler Cad. No:48/B Zefir Bar Karþýsý-Köseoðlu Market Yaný Metehan Tel:2236630-3301121 Abbasoðlu Eczanesi: Þht. Hüseyin Ruso Cad. Dük. No:112 Yarim Gelinlik Yaný-Çangar Ltd. Karþýsý K. Kaymaklý Tel:2271664 Maðusa Süay Sevinç Eczanesi: Salamis Yolu Ýsmet Ýnönü Bulvarý No:168/A Tel:3654280 Girne Gündal Eczanesi: Ýskenderun Cad. Altýnör Apt. A Blok Zemin Kat No:2 Karakum Lemar Karþýsý-Ýktisat Bank Yaný Tel:8160543 Güzelyurt Erin Eczanesi: Kutlu Adalý Bulvarý No:41 Lemar Dükkanlarý Tel:7147052 AKPM TÜRKÝYE'YÝ DENETÝME ALIYOR n TÜRKÝYE'NÝN AKPM TARAFINDAN DENETÝM SÜRECÝNE ALINMASINI TALEP EDEN KARAR TASARISI KABUL EDÝLDÝ Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Türkiye'nin denetim sürecine alýnmasý talep edilen karar tasarýsýný kabul etti. AKPM'nin Strazburg'da yapýlan 2017 Bahar Dönemi Genel Kurulu'nda "Türkiye'de Demokratik Kurumlarýn Ýþleyiþi" konulu rapor görüþülerek, raporun ekindeki karar tasarýsý için oylama yapýldý. Türkiye'nin denetim sürecine alýnmasý 45 aleyhte 113 lehte, 12 çekimser oyla kabul edildi. AKPM Türkiye raportörleri Estonyalý Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafýndan hazýrlanan raporda Türkiye'de özellikle terör örgütü FETÖ'nün darbe giriþiminden sonra ilan edilen olaðanüstü hal uygulamasý çerçevesinde alýnan karar ve uygulamalar eleþtiriliyor ve demokratik kurumlarýn iþleyiþinin bozulduðu iddia ediliyor. Yaban domuzlarý 3 IÞÝD'ci öldürdü Irak'ýn Kerkük kenti yakýnlarýndaki AlRashad bölgeside inen yaban domuzlarý, IÞÝD'e saldýrdý. Saldýrýda 3 IÞÝD militaný yaban domuzlarý tarafýndan öldürüldü. Irak'ýn Kerkük kenti yakýnlarýný kontrol altýnda tutmaya çalýþan IÞÝD, bu kez bölgede sýklýkla görülmeye baþlayan yaban domuzlarýyla karþý karþýya geldi. Kerkük'e 53 kilometre uzaklýktaki AlRashad bölgesindeki tarým alanlarýna inen yaban domuzlarýnýn, IÞÝD'li bir gruba saldýrdýðý ve 3 IÞÝD militanýnýn yaban domuzlarý tarafýndan öldürüldüðü bildirildi. IÞÝD'in saldýrýnýn ardýndan yaban domuzlarýndan 'intikam' aldýðýný iddia etse de intikam þekliyle ilgili bir bilgi paylaþmadý. Macron'dan iki flaþ Türkiye çýkýþý Fransa’da pazar günkü cumhurbaþkanlýðý seçimlerinin birinci turunda galip gelen Emmanuel Macron, ikinci tur seçim kampanyasýna 1915 olaylarýný anma etkinliðine katýlarak baþladý. Dünkü anma etkinliðinde konuþan Macron, 'Ermeni Soykýrýmý'nýn dünyada tanýnmasý için mücadele vereceðini' söyledi. Macron ayrýca Türkiye'deki referandumun 'otoriterleþme' yarattýðýný belirterek kendisinin cumhurbaþkaný seçilmesi durumunda Türkiye'nin Avrupa Birliði müzakerelerinde ilerleme olmayacaðýný da belirtti. BULMACA Soldan Saða: PERGAMA KÜLTÜR VE SANAT DERNEÐÝ GENEL KURUL DUYURUSU Hazýrlayan: Osman Levent (leventosman@yahoo.com) 1-Atatürkçülük. 2-Bir kýta. Büyük kardeþ, 1 2 aðabey. 3-Rus imparatorlarýna ve 1 Bulgar krallarýna verilen unvan. Kaynar 2 suda kabuðuyla az piþmiþ yumurta. 3 4-Yavru yetiþtirecek duruma gelmiþ 4 hayvan. Organizmaya girince kimyasal 5 etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve 6 miktarýna göre canlýyý öldürebilen 7 madde. 5-Oya yapmakta kullanýlan 8 masuralý araç. Radyum'un 9 kýsaltmasý. Bir bota. 6-Binek hayvaný. Ters 10 okunuþu "Birçok kalýn direk yan yana 11 baðlanarak yapýlan düz ve korkuluksuz deniz veya ýrmak taþýtý". Baþa "E" konursa "Bir günün veya olayýn arkasýndan gelen zaman" olur. 7-Deðerinden çok aþaðý bir fiyata alýnan veya alýnabilecek olan þey. Ýyi, pek iyi. 8-Yetiþmek, yakalamak veya bulmak amacýyla birinin arkasýndan gitmek (iki kelime). 9-Ters okunuþu "Dolaylý anlatým". Bir erkek adý. Alfabenin 17 ve 22. harfleri. 10-Ýçine baþka bir sývý veya içki karýþtýrýlmamýþ içki. Telefon alýcýsý. 11-Beyaz. Közlenmiþ patlýcan, sarmýsaklý yoðurt ve kýyma ile yapýlan bir yemek. Önceki bulmacanýn çözümü 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Derneðimizin Genel Kurulu 2 Mayýs 2017 tarihinde saat 19.00'da Kültür Evi'nde (Eski cami) yapýlacaktýr. Tüm üyelerimize duyurulur. Yönetim Kurulu Yukarýdan Aþaðýya: 1-Hoþ görülmeyen bir þeyi ara sýra yapma. Eskiden ihtiyarlarýn baston yerine kullandýklarý uzun sopa. 2-Bir þeyi birine veya bir yere korumak için býrakmak (iki kelime). 3-Bir þeyi anlamak veya öðrenmek için duyulan istek. Din iþlerini devlet iþlerine karýþtýrmayan. 4-Namus. Bir yaz meyvesi. 5-Kaynaðý mitolojik çaðlara dayanan kiriþli bir çalgý. Anamal, sermaye. 6-Uyarý. Osmanlýlarda bir sýnýf atlý asker. 7-Savaþta kazanýlan baþarý. Ýpotek. 8-Eskiden hattatlarýn kâðýt cilalamak için kullandýklarý niþasta ve yumurta akýndan yapýlan özel bir karýþým. Bayat olmayan. 9-Bayaðý, sýradan, hiçbir özelliði olmayan. Eksiksiz, bütün. Bir emir. 10Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan soðanlý bir bitki. 11-Güneþ doðmadan önceki alacakaranlýk. Hafifçe topallayan. TAPU VE KADASTRO (Tasarruf, Kayýt ve Kýymet Takdiri) Yasasý Madde 24/25 tahtýnda ilan. Girneli Nesrin El Bedry Ozanköy köyünde/Mahallesinde kayýt No:3898 Pafta/Harita // Ada 7 Parsel No:657 tahtýndaki // Mevkiinde 9 dönüm, 3 evlek // ayak kare tarlanýn tüm hissesini Girneli Dominik Montana Homes Real Estate Hel. TL 750.000 TL (yedi yüz elli bin TL) Mukabilinde Girne Tapu Dairesinin S-789/17 numaralý satýþ takriri ile satmaða muvafakat etmiþ olduðu ilan olunur. T.K.M. (a) DÜNKÜ SERBEST PÝYASA DÖVÝZ KURLARI DOLAR Alýþ 3.590 EURO Satýþ 3.610 Alýþ Satýþ 3.910 3.940 S.T.G. Alýþ 4.590 Satýþ 4.630 Ýlanlarýnýz için 22 71338’i arayýnýz... 26 Nisan 2017 Çarþamba 15 NEZÝRE GÜRKAN'IN "MAT" KÝTABI TANITILACAK AKINCI: GÝRNE'DE BETON KÝRLÝLÝÐÝNÝ ÖNLEMEMÝZ LAZIM "Temiz Düþün" projesi çerçevesindeki temzlik çalýþmalarýna Girne bölgesinde devam edildi. Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý ve bazý belediye baþkanlarý, "Temiz Düþün" projesi kapsamýnda Girne bölgesinde yürütülen temizlik çalýþmalarýný inceledi. Dün saat 10:00'da Girne Barýþ Parký'na giden Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý, Belediyeler Birliði ve Gönyeli Belediyesi Baþkaný Ahmet Benli, Girne Belediye Baþkaný Nidai Güngördü, Çatalköy Belediye Baþkaný Mehmet Hulusioðlu, Esentepe Belediye Baþkaný Cemal Erdoðan, Alsancak Belediye Baþkaný Fýrat Ataser, Lata Belediye Baþkaný Fuat Namsoy ve Dikmen Belediye Baþkaný Yüksel Çelebi açýklamalarda da bulundu. Gazeteci Nezire Gürkan'ýn Ýkinci Cumhurbaþkaný ve eski baþbakanlardan Mehmet Ali Talat ile röportajlarýndan oluþan "MATMehmet Ali Talat" adlý kitap, cuma günü tanýtýlacak. Tanýtým/imza etkinliði, Mehmet Ali Talat'ýn da katýlýmýyla saat 18.00'de Galbur Restoran'da yapýlacak. Iþýk Kitabevi tarafýndan yayýmlanan kitap, toplam 12 röportajdan oluþuyor. Bunlardan 11'i baþbakanlýk döneminden baþlayarak ve özellikle cumhurbaþkanlýðý döneminde yayýmlanan röportajlar. Ýlk kez bu kitapta yayýmlanan 12. röportaj ise, aðýrlýkla eski Rum liderlerden Dimitris Hristofyas'a yanýt niteliðinde. "Sessizleþtirilen Tarih" adlý kitabýyla Talat'la ilgili ithamlarda bulunan, Kýbrýs müzakere sürecine iliþkin iddialara yer veren Hristofyas'a Talat ilk kez bu röportajla yanýt verdi. KLASÝK ARABALARLA PÝKNÝÐE Kuzey Kýbrýs Klasik ve Spor Otomobil Kulübü gönüllüleri ile Kemal Saraçoðlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaþ Vakfý üye çocuklarý ve aileleri, Pazar günü, klasik otomobillerle piknik alanýna giderek piknik yapacak. Kemal Saraçoðlu Vakfý'nýn üye çocuklara ve ailelerine yönelik geleneksel olarak her yýl düzenlediði vakýf pikniðine bu yýl Kuzey Kýbrýs Klasik ve Spor Otomobil Kulübü sponsor oluyor. "PÝYASA GÖZETÝMÝ VE DENETÝMÝ SEMÝNERÝ" Kýbrýs Türk Ticaret Odasý (KTTO), Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliði Bakanlýðý ortaklýðýnda ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoþa Büyükelçiliði Kalkýnma ve Ekonomik Ýþbirliði Ofisi katkýlarýyla "Piyasa Gözetimi ve Denetimi Semineri" düzenlendi. Ticaret Odasý konferans salonunda yer alan Seminerde Cumhurbaþkanlýðý Diplomasi ve AB Özel Danýþmaný Erhan Erçin'in yaný sýra, TC AB Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý Ahmet Yücel, TC Lefkoþa Büyükelçiliði Kalkýnma ve Ekonomik Ýþbirliði Ofisi yetkilileri de hazýr bulundu. SOKAK HAYVANLARI ÝÇÝN BAÐIÞ KAMPANYASI Uluslararasý Kýbrýs Üniversitesi (UKÜ) Eðitim Fakültesi Okul Öncesi Öðretmenliði Bölümü öðrencileri, Lefkoþa Türk Belediyesi (LTB) tarafýndan sürdürülen sokak hayvanlarýnýn kýsýrlaþtýrýlmasý projesine katký saðlamak amacýyla baðýþ kampanyasý düzenliyor. LTB'den verilen bilgiye göre, öðrenciler, belediye binasý giriþ katýna yerleþtirdikleri baðýþ kutusuna býrakýlacak kitap ve kýyafetleri pazar günü Lefkoþa Açýk Pazar'da satýþa sunacak 84 KARTON KAÇAK SÝGARA Larnaka ve Baf'ta 84 karton kaçak sigara ele geçirildiði haber verildi. Alithia gazetesi, Larnaka Havaalaný'nda Kiev'den seyahat eden Ukraynalý bir yolcunun bagajýnda çeþitli markalarda 72 karton sigara ele geçirdiðini yazdý. Habere göre, Ukraynalý yolcu gözaltýna alýnýrken, Rum Gümrük Dairesi sigaralara el koydu. Öter yandan gazete, Baf'ta, Suriyeli bir kiþinin evinde yaptýðý aramada, 12 karton sigara tespit ettiðinin yazdý. Habere göre, gözaltýna alýnan Suriyeli bin 500 Euro para cezasýný ödeyerek, serbest býrakýldý. Sigaralara ise Rum Gümrük Dairesi'nce el konuldu. KIBRIS'IN KAMU BORCU 19,298 MÝLYAR EURO Güney Kýbrýs'ýn kamu borcunun 19,298 milyar Euro olduðu bildirildi. Alithia gazetesi, Eurostat'ýn dün açýkladýðý verilere göre, bu rakamýn, Güney Kýbrýs'ýn Gayrý Safi Milli Hasýla'sýnýn yüzde 107,8'i olduðunu yazdý. 16 26 Nisan 2017 Çarþamba 26 Nisan 2017 Çarþamba 17 18 26 Nisan 2017 Çarþamba 26 Nisan 2017 Çarþamba 19 Deðirmenlik oyuncusuna 5 maç ceza Cihangir-Deðirmenlik A2 Süper lig müsabakasýnda hakeme yönelik hakareti nedeniyle oyundan ihraç edilmesini müteakip aðýr hakaret ve küfürlerine devam ettiði ve keza spor ahlakýna aykýrý davranýþlar sergilediði raporlardan tespit edilen Deðirmenlik futbolcusu Fýrat Þanverdi'ye 5 maç ceza verildi. Atletler rakipsiz yarýþtý Kupada hedef final n Kaymaklý-Yalova maçý saat 16.00'da, Türk Ocaðý-Gençler Birliði maçý saat 19.00'da oynanacak Koop bank Kýbrýs Kupasý yarý final rövanþ maçlarý bugün oynanýyor. Bir maç baþkentte gündüz bir maç Girne'de gece oynanacak. Þht. Hüseyin Ruso Stadý'nda 16.00'da Kaymaklý-Yalova: Fehim Dayý 20 Temmuz Mete Adanýr Stadý 19.00'da T.Ocaðý-G. Birliði: Mehmet Malek Ýlk maçlarda Yalova-Kaymaklý 3-3, Gençler Birliði-Türk Ocaðý 1-1 berabere kalmýþtý. n Üniversiteler atletizm yarýþmalarýnda bir iki kategori hariç sporcular tek baþlarýna yarýþtý. Üniversiteler yarýþlara ilgi göstermedi. (Haber ve fotoðraflar: Necati Özsoy) CONIFA 2017'nin fikstürü belirlendi Üniversiteler Spor Federasyonu tarafýndan düzenlenen üniversiteler arasý atletizm yarýþmalarý dün Atatürk Stadý'nda baþladý bugün devam edecek. Ülkemizde faaliyet gösteren üniversiteler çok az sayýda sporcu ile yarýþlara katýldý. 100 metre erkek ve 400 metre kýz -erkek kategorilerinin dýþýndaki branþlarda sporcular tek tek ya da iki iki yarýþtýlar. Ayrýca yerli sporcunun çok az olmasý dikkatlerden kaçmadý. Üniversitelerde yarýþlar bugün saat 15.00'de devam edecek. Kuzey Kýbrýs'ta gerçekleþtirilecek olan CONIFA Euro 2017'de maçlarýn oynanacaðý statlar belirlendi. Final karþýlaþmasý 10 Haziran Cumartesi günü Atatürk Stadý'nda saat 20.00'de oynanacak. Turnuvanýn üçüncülük maçý ise ayný gün Mete Adanýr Stadý'nda saat 18.00'de yer alacak. Açýlýþ maçý ise KKTC-Karpatalja ile Atatürk Stadý'nda oynanacak. Grup maçlarýnýn programý þöyle: Rally Antiphellos'ta 7 ekibimiz yarýþacak 4 Haziran Pazar A Grubu: Kuzey Kýbrýs-Karpatalja (Atatürk Stadý - 20.00) 5 Haziran Pazartesi B Grubu: Padania-Ellan Vannin (Üner Berkalp Stadý - 20.00) A Grubu: Abhazya-South Ossetia (Mete Adanýr Stadý - 20.00) B Grubu: County of Nice-Szekely Land (Dr. F. Küçük Stadý - 20.00) 6 Haziran Salý A Grubu: South Ossetia-Kuzey Kýbrýs (Mete Adanýr Stadý - 20.00) B Grubu: Szekely Land-Padania (Dr. F. Küçük Stadý - 20.00) A Grubu: Karpatalja-Abhazya (Atatürk Stadý - 20.00) B Grubu: Ellan Vannin-County of Nice (Üner Berkalp Stadý - 20.00) Üç yarýþtan oluþan Akdeniz Kupasý Off Road þampiyonasý'nýn ilk ayaðý, Antalya'nýn Kaþ ilçesinde 27-30 Nisan 2017 tarihleri arasýnda yapýlýyor. Yarýþa 7 ekibimiz katýlýyor Kyrenia Off Road Derneði ile Türkiye'de faaliyet gösteren TransAnatolia ekibinin geçtiðimiz sene aldýðý karar doðrultusunda oluþturulan 3 yarýþlýk Akdeniz Kupasý'nýn ilk ayaðý, Rally Antiphellos, Antalya'nýn Kaþ ilçesinde yapýlýyor. ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Geçtiðimiz sene Muðla'nýn Fethiye ilçesinde yapýlan BajaAnatolia 2016 yarýþýna katýlan ve yarýþ sonunda aldýklarý derece ile iki yarýþlýk Akdeniz Kupasý'ný kazanan Halim KahvecilerRamadan Uzun ikilisi'nin yanýsýra; Zühtü Cumalýgil-Mehmet Karzaoðlu, Cem AytaçÝrfan Topcu, Göksel Macila-Doðu Gürsesler, Serkan Bolçocuk-Ramadan Kýral, Hilmi Çelebioðlu-Hüsral Çakýrlar ve Musa ErsoyKader Hacýabitoðu ekipleri yarýþa katýlmak Sahibi “AFRÝKA” Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK üzere bu akþam ülkemizden ayrýlýyor. 4 günlük Rally Antiphellos Off Road yarýþý, sabit kamp çevresindeki,toplamý 360 kilometre olan 8 etabýn yol notlarýyla geçilmesi formatýyla yapýlacak. Ralli ve Raid olmak üzere iki ana kategori üzerinden yapýlacak yarýþta ekiplerimiz Ralli kategorisinde mücadele edecek. 30 Nisan 2017 Pazar günü 16.00'da yapýlacak ödül töreni ile organizasyon sona erecek. Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: “AFRÝKA” Yayýncýlýk Limited Tesisleri 7 Haziran Çarþamba A Grubu: South Ossetia-Karpatalja (Dr. F. Küçük Stadý - 20.00) B Grubu: Ellan Vannin-Szekely Land (Mete Adanýr Stadý - 20.00) A Grubu: Kuzey Kýbrýs-Abkhazia (Üner Berkalp Stadý - 20.00) B Grubu: Padania-County of Nice (Atatürk Stadý - 20.00) Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: 2271338 - 2286934 - 2286017 Fax: 2274585 - 2286934 Reklam servisi: 2271338 Kültür-Sanat servisi: 2286988 Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT E-Mail: avrupa@kktc.net Web sayfasý: www.afrikagazetesi.net