. '-' . . . DINEGITIMI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ SEVYİD AHMED ARVASİ'NİN EGİTİMCİ KİŞİLİGİ ve DİN EGİTİMİYLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ Yrd. Doç. Dr. Şuayip ÖZDEMİR İnönü Ün İlahiyat Fak. Din Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi GİRİŞ Seyyid Ahmed Arvasi ülkemizde yetişen önemli şahsiyetlerdendir. Çok yönlü bir kişiliğe sahiptir. Bir fikir ve aksiyon adamı olup, Türk gençliğinin Türk-İsbirn ülküsü doğrultusunda yetişmesi için büyük mücadelelerde bulunmuştur. Arvasi, değişik konulardaki görüşleri yanında daha çok eğitimeilik yönüyle tanınmaktadır. Bir eğitimci olarak, 1952'den 1979 yılında emekli oluşuna kadar tam 27 yıl bizzat eğitim ve öğretim faaliyetleri içerisinde yer almıştır. O, ölümünden sonra arkasından çok sayıda eser bırakmıştır. Bu eserlerinde, eğitim, aile, ekonomi, milliyetçilik, kültür ve medeniyet, din ve tasavvuf, sanat ve edebiyat, politika ve felsefe gibi çeşitli alanlara yer vermiş ve bu alanlarla ilgili problemlere i l işkin çözüm önerileri getirmiştir. Bu makalemizde, Arvasi'nin eserlerinden hareketle eğitimeilik yönünü ortaya koymayı ve din eğitimiyl e ilgili görüş ve düşüncelerini tesbit etmeyi amaçlamış bulunmaktayız. Ancak önce hayatı ve eserleri hakkında 336 DİN EÖİTİMİ ARAŞTIRMALARI DERGiSi bilgi verip, eğitimci kişiliği üzerinde durarak eğitimle ilgili düşüncelerine özet olarak yer verdikten sonra, din eğitimiyle ilgili görüşlerini inceleyeceğiz. HAYATI 15 Şubat 1932'de Ağrı ilinin Doğubeyazıt ilçesinde doğan Seyyid Ahmed Arvasi, ailece Van'ın Bahçesaray ilçes~ne bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. Babası Van Gümrük Müdürlüğü'nden emekli Abdulhakim Efendi, annesi Cevahir Hanım'dır. 1 İlkokula Van'da başlayıp Doğubeyazıt'da bitiren Arvasi, Ortaokulu Erzurum'da bitirmiştir. Lise tahsilini, Erzurum Erkek Öğretmen Okulunda başlayıp, Erciş Öğretmen Okulunda tamamlamıştır. Öğretmen okulunda okurken evlenen Arvasi, 1952 yılında Konya'nın Doğanbeyli nahiyesinde ilkokul öğretmeni olarak göreve başlamıştır. Üç yıllık ilkokul öğretmenliğinden sonra, askerliğini yedek subay olarak yapan Arvasi, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji bölümüne kaydolmuştur. · . 1958 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji bölümünden mezun olan Arvasi, sırasıyla, Van Alparslan İlköğretim Okulu, Savaştepe İlköğretim Okulu, Balıkesir Necati Bey Eğitim Enstitüsü, Bursa Eğitim Enstitüsü ve İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünde Pedagoji öğretmenliği yapmıştır. 1978 yılı Mart ayında Atatürk Eğiti~ Enstitüsünde görev yaparken sürgün edilen Arvasi, sürgün· edildiği Kırşehir ve İstanbul Ümraniye'de çalışma imkanı bulamadığı için 1979 yılında emekli olmak zorunda ka1mıştır2 • Bir eğitimci olarak Türk Eğitimine uzun süre hizmet veren ve hayatını ülkenin geleceğine yön verecek kadroların yetişmesine adayan Arvasi, 31 Aralık 1988 tarihinde kalp krizinden vefat etmiştir. 2 Seyyid Ahmed Arvasi, Doğu Anadolu Gerçeği, İstanbul 1986, s.S Sakin Öner, Türk-lslam Ü/küsü Mütefekkirinin Eğitimle Ilgili Düşünceleri, Ufuk Çizgis.i Dergisi, Sayı: 4, İstanbul 1990, s.21 S. AHMED ARVASİ'NİN EÖİTİMCİ KİŞİLİÖİ 337 ESERLERİ Arvasi'nin eserlerini şöyle sıralayabiliriz: 1- Şiir/erini: İçinde Arvasi'ye ait şiirlerin yer aldığı ve 1989 yılında Berekat Yayınevi tarafından "Şiirlerim" adıyla neşredilen bir şiir kitabıdır. 2- fleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri: Arvasi'nin 1965 yılında kaleme aldığı, 18 sayfadan müteşekkil bir kitapçıktır. Eserde Türk milliyetçiliğinin ilkelerinin neler olduğundan söz edilir. 3- Kendini Arayan İnsan: İlk olarak 1968'de Yüksel matbaası tarafından basılmıştır. Eser Atvasi'nin tanıı:ması ve geniş ilgi toplamasında etkili olmuştur.Arvasi,bu eserde gençliğin problemleri ve buhranlarını dile getirmekte ve onların zih.inlerinde şekillenen sorulara doyurucu cevaplar vermektedir. 4- İnsan ve İnsan Ötesi: 1970 yılında Yağmur yayınevi tarafından neşredilen eser, Arvasi'nin Kendini Arayan İnsan...adlı..kitabının bir devamı mahiyetindedir. Eser insana ve insanın değerlerine psikolojik bir yaklaşımla yeni bir bakış ve açıklama getirme gayesi taşır. 5- Eğitim Sosyolojisi: 1976 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünde okuttuğu "Eğitim Sosyolojisi" dersine yönelik olarak kaleme aldığı bir eserdir. 6- Türk-İslam Olküsü: Arvasi'nin 1977 yılında Hergün gazetesinde · yazmaya başladığı yazılarının üç cilt olarak kitap haline getirilmiş şeklidir. Eserin tamamı 1O bölüm ve 559 makaleden ibarettir. ve Estetiğimiz: 1982 yılında Türkmen yayınevi tarafından neşredilmiştir. Yazar, eserde insanı ve insan ruhunu ele almıştır. İnsan ruhundaki arayışların ifadesi olan sanatı, Allah'ı aramak ve O'na ulaşmak için bir vasıta olarak görmüştür. Ayrıca .estetik kavramını değerlendirerek okuyucularının dikkatine sunmuştur. 7- Diyalektiğimiz 8- flm-i Hal: Arvasi'nin İslam dünyasının kurtuluş ümidi olarak gördüğü gençliğe ithaf ettiği bir eserdir. Eserde, bir müslümanın doğumundan ölümüne kadar dikkate alması gerektiği İslami emir ve ölçülere yer verilmektedir. 338 DİN EÖİTİMİ ARAŞTIRMALARI DERGiSi 9- Doğu Anadolu Gerçeği: Bu eserde Doğu problemine bir eğitimci gözüyle yaklaşmış ve problemin boyutlarını göstermeye çalışmıştır. 10- Hasbihal: Arvasi'nin 16 Eylül 1985-3 l Aralık 1988 tarihleri arasında Türkiye gazetesinde yayınlanan yazılarından meydana gelmiştir. 1990 yılında Burak yayınevi tarafından Hasbihal adıyla yayınlanmıştır. Tamamı 6 cilt ve 2328 sahifeden oluşmaktadır. EGİTİMCİ KİŞİLiGi Seyyid Ahmed Arvasi'nin eğitimciliği Erzurum Erkek Öğretmen Okulundan mezun oluşuyla başlar. 1952'de Konya'nın Doğanbeyli nahiyesinde ilkokul öğretmenliğine atanır. 1958'de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji bölümünü bitirir. 1952'den 1979 yılında emekli oluşuna kadar geçen uzun zaman zarfında çeşitli öğretmen okulları ve enstitülerinde öğretmen olarak görev yapar. Arvasi, bu uzun hizmet süresi içerisinde eğitimimizin yaşadığı karmaşaları,çıkmazları ve temel problemleri bizzat yaşayarak görür. Bu yüzden O, değişik konulardaki görüşleri yanında öncelikli olarak eğitimci kişiliğiyle ön plana çıkar. eseri kaleme alır. Eser 9 bölümden oluşmaktadır. Eğitimcimiz, konuları işlerken, sosyolojinin bünyesinde bulunan ekallerden birine bağlanıp kalmadan,mümkün mertebe ekoller üstü bir senteze ulaşınaya · gayret ettiğini kitabının . önsözünde ifade etmektedir.3 1976 yılında Atatürk Eğitim Enstitüsünde görev yaparken okuttuğu "Eğitim Sosyolojisi" dersiyle ilgili olarak yazdığı bu eser, O'nun eğitimle ilgili görüşlerini ortaya koyması açısından önem taşımaktadır. Arvasi, Eğitim Sosyo/ojisi adlı Arvasi, herşeyden önce, çok sağlam ve güçlü bir eğitim politikası iakip edilmesi gerektiğine inan·ır. O'na göre milli tecrübeyi temeline almayan bir eğitim sakattır,gelişmeye değil, yabancıtaşmaya sebep olur. 4 Bu Arvasi, E,ğitim Sosyo/ojisi, Özdemir Basımevi, İstanbul 1976, s.3 Avrasi,Türk-İslam Ü/küsü, c. 1, Burak Yay., İstanbul1991, s.340. S. AHMED ARV ASİ'NİN EÖİTİMCİ KİŞİLİÖİ itibarla O, hayatımızı eğitimimizin 339 sosyal, kültürel, ekonomik ve hatta politik meselelerimize ilmi ve akademik hal çareleri güçlendirecek, getirecek mütehassıslar savunmaktadır. 5 yetiştirmesi gerektiği düşüncesini ısrarla Görülüyor ki eğitimcimiz, tecrübeye son derece önem vermekte ve tecrübeyi hayata geçirecek uzman kadroların yetiştirilmesinin önemine değinmektedir. Esasen kendisi de bir uzman olarak,uzun süren eğitimeilik dönemin~e bu uzman kadroların yetişmesi yönünde büyük gayretler göstermiş, gerek eserleriyle ve gerekse verdiği derslerle bu düşünc~sini gerçekleştirmeyi başarmıştır. A -v-rasi, ülkemizde Anaokulundan yüksek tahsil e kadar eğitimde bir fırsat ve imkan eşitliği bulunmadığına dikkat çekerek, bu konuda alınması gereken tedbirleri şöyle sıralainaktadır: 1-Eğitim ve öğretim müesseselerinin bütün kademeleriyle yurt geneline dengeli bir şekilde dağılımı sağlanmalıdır. 2-Aynı dengeli dağılım ders araç-gereç,öğretmen ve öğretim üyesi açısından gerçekleştirilmelidir. 3-Köy çocuklarının okuma imkanları artırılmalı, eğitim bakımından sosyal tabakalar arasındaki dengesizlik giderilmelidir. . ' 4-Fakir ve kabiliyetli çocuklar himaye edilerek yeterince yararlanmaları sağlanmalıdır. S-Kız çocuklarını gelişmeleri sağlanma.lıdır. ve ilmi bir eğitim ve imkanları eğitim imkanlarından öğretimden geçirerek 6 Arvasi, yukarıda değindiğimiz üzere köy çocuklarının eğitim oranda yararlanmalarının gerekliliğini ifade ederken ,bunun ancak bölge okulları, bölge liseleri ve bölge meslek okulları gibi kurumların açılmasıyla gerçekleşebileceğine işaret etmektedir.Ayrıca bu imkanlarından eşit Avrasi, a.g.e.,c. 2, s. 244-245 Arvasi. Tiirk-lsliim 0/kiisii, c. 1 s. 367. DİN EÖiTİMİ ARAŞTIRMALARI DERGiSi 340 okulların yatılı hale getirilmelerini,buralarda okuyan destek sağlanmasını istemektedir.7 öğrencilere maddi Eğitimcimizin köy çocuklarıyla ilgili olarak ortaya koyduğu bu görüşlerini oldukça dikkate değer bulmaktayız. Zira bu sayede ülkemizde kırsal kesimde yaşayan ve maddi durumları iyi olmayan ailelerin çocukları bu yatılı bölge okullarında okuma imkanına kavuşacak ve eğiti~ imkanlanndan yararl_anabileceklerdir. Son sayısında yıllarda özellikle doğu bölgemizde yatılı bölge okullarının bir artışa gidilmesini bu yönde atılmış önemli bir adım olarak değerlendirebiliriz. Arvasi' nin yüksek tahsil politikarnızla ilgili görüşleri de oldukça dikkat çekicidir. Burada iki tanesine yer vermekle yetineceğiz: "Yüksek tahsil politikasında, meslek yüksek okullarına çok önem verilmeli, üniversitelerimiz meslek adamı hazırlamakla beraber, daha çok akademik çalışmalara ağırlık verilmelidir." "Yüksek bitiren gençler, eğitim ve gü~düzleri öğretim, daha çok geceye kaydınlmalı , 18 üretim s~asında verimli kılınmalıdır." 8 yaşını Bugün hemen hemen her ilçemize bir meslek yüksek okulunun açılması ve üniversitelerimizde gece eğitimine yer verilmesi, Arvasi Hoca'nın eğitimle ilgili düşüncelerinin nasıl bir önem arzettiğini gözler önüne sermektedir. Arvasi, eğitimde aşırı devletçiliğe karşıdır. Herşeyi devlet eliyle yapmayı ve devlet bütçesiyle karşılamayı hayaleilik olarak görmektedir.Bu itibarla O, "Devletimizin omuzundaki ağır yükü milletle, yani mahalli idarelerle, vakıflarla, demeklerle ve özel sermaye sahipleriyle paylaşmak zamanı gelmiştir" demektedir. 9 Arvasi böylece devletin omuzundaki ağır yükün milletle işbirliği yapmakla azataeağına inanmaktadır. O'na göre "bütün mesele millete 1 Arvasi, Eğitim Sosyolojisi, s. 92. Arvasi,Tıirk-lslam Olküsıi, c.ı , s.371 Arvasi, HasbihaJ, Burak Yayınevi, c.S, İstanbul1991 , s.338 S. AHMED ARV ASİ'NİN EGİTİMCİ KİŞİLiG i 341 güvenmek ve onunla işbirliğine hazır olmaktır. Milletinden korkan ve onu devre dışı bırakan kadroların .başarı şansları yoktur." 10 Günümüz Türkiyesi'nde eğitimde devletin yükünü hafıfletrneyle ilgili olarak Arvasi'nin bel!rtti ği hususa doğru hızlı bir yöneliş görülmektedir.Çok sayıda açılan özel okullar, vakıf üniversiteleri ve özel üniversitelerle eğitimde kalite artmakta, rekabet ortamı olaşmakta ve eğitimde devletin yükü azalmaktadır. sistemimizde öğretmenin önemli bir yeri olduğu düşüncesindedir. O, öğretmenierin ülkenin en zeki, en başarılı ve en çalışkan insanları arasından süzülerek çıkarılması ve istenilen mesleki formasyona ulaştırıldlktan sonra hizmet sahasına sürütmesi gerektiğini belirtmektedir. Arvasi, eğitim O'na göre öğretmen,örnek birşahsiyeteve sağlam bir karaktere sahip, güvenilir ve toplumda sosyal baremi yüksek bir kimse durumuna getirilmelidir.11 Arvasi'nin öğretmenierin sosyal statüleriyle ilgili bu görüşü üzerinde dikkatle durulması gerekir. Çünkü öğretmenlik mesleğinin özendirilmesi ve ekonomik durumlarında iyileştirmelere gidilmesi bu mesleğe yönelişi hızlandıracak,öğretmenlerimiz mesleklerinin dışındaki işlerle meşgul olmayıp devamlı bir şekilde branşlarında kendilerini yenileme gayreti içerisinde bulunacaklar ve sosyal itibarları artacaktır. Zira,. Arvasi' mn de belirttiği gibi bir ülkenin maarifinin gücü, kadrosunun gördüğü sosyal itibara bağlıdır. 12 Ayrıca Arvasi, eğitim ve öğretirole ilgili Eğitim Bakanlığına bırakılmaması gerektiğini gerekli desteği sağlayabilecek bir zorunlu olduğunu vurgulamaktadır. 13 10 11 12 13 Arvasi, Hasbihal, c.5, s. 89-90 Arvasi, Türk-İslam Otküsii, c. ı, s.367 Arvasi, Hasbilıal, CA, s.85 Arvasi, Eğitim Sosyolcjisi, s.26-27 Eğitim işlerin öğretim yürütülmesinin sadece ifade etmekte ve bu konuda Akademisinin kurulmasının 342 DiN EÖİTİMİ ARAŞTIRMALARI DERGiSi Arvasi'nin eğitimci kişiliği ve eğitime dair düşüncelerini özet olarak bu şekilde ortaya koyduktan sonra,O'nun din eğitimiyle ilgili görüşlerini ele atabiliriz. DiN EGİTİMİYLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ Arvasi'ye göre İslami terbiye, beden terbiyesi, zihin terbiyesi, heyecanların terbiyesi ve irade terbiyesi gibi belli ölçüler içinde bir bütün teşkil eder. İslami eğitim insanı bütün yönleriyle ele alır. İnsanı, bedenen ve ruben güçlü kılmaya ve yüceltmeye çalışır. 14 Arvasi İslami eğitimin iki önemli özelliğine işaret eder. Bunlardan birisi evrensel oluşu, ikincisi de kavimterin ve milletierin tecrübelerine değer vermesidir .1s Arvasi, din eğitiminin hem fert ve hem de toplum açısından son derece gerekli olduğu düşüncesindedir. Bu konudaki görüşünü şu şekilde ifade etmektedir: "Din eğitim ve öğretimi, sadece "insanın temel hak ve hürriyetlerinden't biri olduğund~n "hukuki" bir zaruret olarak yerine getirilmesi gereken bir vazife telakki edilmemelidir. Din eğitim ve öğretimi, bir taraftan ferdi vicdanların yücelmesi, insanın beden ve ruh sağlığı açısından huzuru, diğer taraftan da bizzat cemiyetin düzen ve dengesi ile devletin selameti açısından gereklidir." 16 Eğitimcimizin üzere din eğitimi özellikle toplumsal düzenin sağlanması açısından son derece önem taşımaktadır. Ülkemizde din eğitimi bugüne kadar değişik aşamalar geçirmiştir. Belli bir dönem din eğitimi ihmal edilmiş, bunun sonucu olarak fertler dini tahsil ve terbiyeden mahrum bırakılmışlardır. de burada ifade ettiği Bu durum ise Osman Turan'ın ifadesiyle ahlaki ve manevi buhranlara, toplumsal huzursuzluklara yol açmıştır. 17 14 ıs 16 17 Arvasi. Türk-lslam Ülkiisıi, C. 3, s. 25 Arvasi, a.g.e., c.3, s. 118 Arvasi, Tiirk-lslôm Ülkiisıi, c.1, s. 387 Osman Turan,Türkiye 'de Manevi Buhran, Hilal Yay., Ankara 1964, s. 220 S. AHMED ARV ASİ'NİN EGiTiM Cİ KiŞiLIGi 343 Yine aynı şekilde 12 Eylül 1980'den önceki dönemde dini eğitim ve terbiyeden mahrum bırakılan nesillerin ülkemizi nerelere götürebileceği yakından görülmüştür. 18 Fakat 12 Eylül sonrası iş başına gelen yeni yönetim din eğitimine olumlu yaklaşmıŞ ve okullarımızda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretimi zorunlu hale getirilmiştir. sosyal hayat içinde yaygın eğitimin önemli bir parçası olduğu görüşündedir. O'na göre "Genç nesi ller, aileleri içinde doğup büyürken Müslüman Türk Milletinin vicdanında taşıdığı ve hayatına tatbik ettiği dini değerleri, ocakbaşı sohbetlerinde besler, camilerdeki vaazlar ve köy •odasındaki konuşmalarta geliştirirler. Sahabi cenkleri, evliya menkıbeleri, Yunus Emre ilahileri, ezan ve karnetler okunarak eviadiarına isim verilmesi gibi faaliyetlerin hepsi din eğitimi gayesiyle yapılmaktadır." 19 Arvasi, din eğitiminin Fakat Arvasi, yaygın din eğitiminin sistemsiz, plansız ve proğramsız olduğunu, birtakım ehliyetsiz kişilerin dine zarar verdiğini ve bu durumun da tehlikeli sonuçlar doğurduğunu ifade etmektedir?0 Bu yüzden O, din eğitiminin yaygın eğitimden ziyade ağırlıklı olarak örgün eğitim içerisinde yapılmasını istemektedir. Zira örgün din eğitimi yaygın din eğitimine nazaran daha sistemli, planlı ve bir proğrarn dahilinde yapılan bir eğitimdir. serbest ve aslına uygun bir şekilde yapılmasına taraftardır. Halkı hakiki bir din eğitiminden mahrum bırakmanın ne gibi tehlikeli sonuçlar doğuracağına şöyle işaret etmektedir: "Kesin olarak iddia ediyoruz ki, gerçek, güçlü, sağlam, samimi ve ciddi bir din eğitiminden ve onu destekleyen müesseselerden mahrum bırakılan bir ülkede dini hayat da, cemiyet de, devlet de büyük zarar görür. Devlet, kendi cemiyetine ve kendi sosyal müesseselerine sahip çıkmazsa, o zaman "sahte mürşitler" ve "din tüccarları" piyasayı doldurur. İşte o zaman "politikacı" bu sahayı istismar eder. Arvasi din 18 19 20 eğitiminin Devlet Planlama Teşkilatı (D.P.T.), Milli Kültür Ozel İlıtisas Komisyonu Raporu, Ankara 1983, s. 141-142 Arvasi, Tiirk-İslôm Ülkiisii, c.l, s.38 1 Arvasi, a.g.e., c.l, s.382 344 DiN EGİTİMİ ARAŞTIRMALARl DERGiSi ve cemiyeti yeniden aynı inanç ve ahlak değerlerinde toplamanın ve Türk-İslam medeniyetini yeniden diriitmenin yolu, samimi, ciddi ve yeterli bir din eğitiminden geçer." 21 Dini hayatımızı kurtannanın Görülüyor ki eğitimcimiz devletin dine sahip çıkınası ve halkına gerçek manada bir din eğitimi vermesine taraftardır. Ülkemizde son dönemlerde din adına ortaya çıkan bazı sahte şahsiyetterin halkımızın kafasını karıştınnaları, sergiledikleri olumsuz ve dine aykırı tavırlar, Arvas'i'nin görüşlerinde son derece isabet kaydettiğini gözler önüne serme_!<tedir. Devletimiz dine sahip çıkmalı ve bu alanda uzman kişilerin görüşlerini dikkate almalıdır. Bu manada ilahiyat Fakültelerimizde görev yapan hocalarımızı, halkımızı dini konularda aydınlatmak ve onları dini açıdan ehliyetsiz kişilerin elinden kurtarmak konusunda çok büyük görevlerin beklediği kanaatindeyiz. Arvasl, Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili şu değerlendirmelerde bulunmaktadır: "Herşeyden önce "Diyanet Teşkilatı" gerçekten bu işin ehli olan, ilmi ve ahlaki ile tanınmış ''ihlas sahibi" mü'min kişilerden ve şuuru uyanık kimselerden kurulmalıdır. Bu teşkilat, politik endişe ve müdahalelerden uzak tutulmalıdır. Din görevlileri, behemehal küçük politik hareketlerden ve particilikten korunmalıdır."22 Eğitimcimizin de belirttiği gibi Diyanet İşleri Başkanlığı siyasal müdahalelerden korunmalı ve bağımsız bir kurum haline getirilmelidir. Zira bu özelliğini koruduğu sürece mevcut siyasal gücün etki alanına girmeyecek ve dini konularda daha rahat bir şekilde dinin özüne uygun faaliyetler gerçekleştirebi lecektir. Din görevlileri de mesleklerinin gereğini yerine getirmelidirler. Yapmaları gereken işler, mesleklerinde devamlı bir şekilde kendilerini yenilemeleri, halkı dini konularda aydınlatmaları ve üstlendikleri dini görevleri en iyi şekilde ifa etmeleridir. Onlar siyasetten uzak durarak ayırım yapmaksızın bütün halkı kucaklamalıdırlar. 21 22 Arvasi, Türk-lslô.m Ülküsii, c. 3, s. 325. Arvasi, a.g.e., c. ı, s. 388-389. ı ı s. AHMED ARVASİ'NİN EGiTiMCt KİŞİLİGİ ı 345 Arvasl, devletin azınlıkların din eğitim ve öğretim işini cemaatlere bırakmış olduğu halde İslam dini ile ilgili eğitim ve öğretimi cemaatlere bırakmayarak bizzat üstlenmesini doğru bir karar olarak görmektedir. O'na göre Türkiye Cumhuriyeti, din eğitim ve öğretimini cemaatlere bırakınayıp bizzat yapmakla, hem devleti, hem halkını ve hem de dini tehlikelerden korumak istemiştir.23 Fakat Arvasl, devletin din eğitim ve öğretimini cemaatlere bırakınayıp bizzat ve isteyerek yüktendiğine göre, sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade etmektedir?4 ve öğretiminin nasıl yapıtaeağıyla ilgili olarak 1982 anayasasının 24. maddesinde şu ifadelere yer verilmektedir: "Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerinde kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır."25 Din eğitimi Arvasi, anayasanın olduğunu, okullarımııda bu açık emrine sadece din kültürü yapılmadığını ifade etmektedir.26 rağmen uygulamanın verildiğini, fakat din yarım eğitimi Din eğitimi din kültürünün verilmesi, din kişiliğinin kazandırılması demektir.27 Din kişiliğinin kazandırılması esaslı bir din eğitimiyle mümkündür. Oysa okullarımızdaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretimine baktığımızda sadece din kültürünün verildiğini, fakat din kişiliği kazandırılması boyutunun ihmal edildiğini görmekteyiz. Buradan da din eğitiminin ihmal edildiği sonucunu çıkarabiliriz. Din kültürü denince dinle ilgili genel bilgiler akla gelmektedir. Din eğitimi denince din kişiliğini kazandıracak, öğrenilen bilgileri hayata aktaracak ve bizzat dini bilgilerle ilgili uygulamalı eğitime ağırlık verecek 23 14 lS 26 27 Arvasi, Hasbihal,c. 5, s. 377. Arvasi, Hasbihal, c. 5, s. 378. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 1982, Kurtiş Matbaası, İstanbul 1990, s. 27. Arvasi, Hasbihal, c. 5, s. 378. Beyza Bilgin, Din Eğitiminin Genel Eğitimdeki Yeri, Ank. Ün. İlahiyat Fak. Der., c. 24, Ankara 1981, s. 474. DİN EGİTİMİ ARAŞTIRMALARI DERGiSi 346 Bu manada namazın kılma şeklinin uygulamalı olarak öğretilmesini, uygulamalı din eğitimi ile ilgili basit bir örnek olarak verebiliriz. olan bir eğitim anlaşılmaktadır. Bütün bu ifadelerden sonra, devlet din eğitimini bizzat üstlendiğine ve bu husus anayasamızda teminat altına alındığına göre, okullanmızda, Arvasl'nin de ifade ettiği üzere sadece din kültürüyle yetinilmeyip aynı zamanda din eğitimi uygulamasına da yer verilmesi gerektiğini burada söyleyebiliriz. Eğitimcimiz zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dışında, istekliler için ayrıca planlanacak ve daha çok uygulamalara ağırlık verecek bir din eğitimi ve öğretimine taraftardır. Böylece çocuklarımızdan isteyenlerin, ayrı bir ders saati ve programı içinde anayasada teminat altına alınan ihtiyari din eğitimi ve öğretimi görme hak ve hürriyetlerini de kuBanmış olacaklarını düşünmektedir. 28 Arvasi isteğe bağlı din dersi uygulamasmın dışında ayrıca okullarda 29 Kur'an-ı Kerim dersi konulmasını istemektedir. Bu düşüncesinin mutlaka hayata geçirilmesi kanaatindeyiz. · Bu sayede Müslüman Türk çocukları, mukaddes kitaplarıyla yüksek dini tahsil görmüş uzman kişilerin gözetiminde daha yakından tanışma imkanına ka~şacaklardır. Ayrıca Arvasi, ülkemizde din hürriyeti ve din eğitimiyle ilgili mevzuatın geliştirilmesi ve antidemokratik olan ve din hürriyetini kısıtlayan hükümlerin kaldırılmasını istemektedir. O'na göre Türkiye'deki din eğitim 30 ve öğretimi medeni ülkeler seviyesine çıkarılmalıdır. SONUÇ Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Seyyid Ahmed Arvasi, eğitim sistemimize uzun süre hizmet etmiş önemli bir şahsiyettir. Bu uzun hizmet süresi içerisinde eğitimimizin yaşadığı problemleri bizzat yaşayarak görmüş 28 29 30 Arvasi, Hasbihal, c. 5, s. 336. Arvasi, Türk-lslam 0/küsü, c. ı, s. 389. Arvasi, Türk-ls/dm Olküsü, c. ı, s. 390. S. AHMED ARVASİ'NİN EG1T1MCt KİŞİLİGİ 347 ve bu problemierin çözümüne yönelik öneriler getirmiştir. O'nun ortaya koyduğu çözüm önerileri her zaman için geçerliliğini korumaktadır. Üniversitelerimizde gece öğretimine geçilmesi, Meslek Yüksek Okullarının sayısının artırılması ve yatılı bölge okullarına ağırlık verilmesi düşüncesi, Arvasi'nin eğitim sistemimizin düzene girmesine yönelik olarak geliştird~ği çözüm önerilerinden sadece bir kaçını oİuştunnaktadır. Arvasi, hayatı boyunca Türk-İslam ülküsünün yılmaz savunucusu olmuştur. Görev yaptığı yıllarda verdiği derslerde, sunduğu konferanslarda, yazdığı yazılarda ve eserlerinde devamlı bir şekilde bu düşünceyi işlemiştir. O'nun eğitimciliği hep bu düşünce çerçevesinde şekillenmiştir. Eğitimde aşırı devletçiliğe karşı çıkan Arv~si, din eğitimi konusunda devletin öncülüğülle taraftardır. O, devletin İslam dini ile ilgili eğitim ve öğretimi cemaatlere bırakmayarak bizzat üstlenmesini doğru bir karar olarak görmektedir. Cemaatlerdeki farklı dini an l ayışların din eğitimi uygulamalarında kargaşaya sebep olab i leceği endişesi O'nu bu düşüneeye sevketmiştir. Devletin din eğitim ve öğretimini bizzat tistlenmesini olumiu bulan Arvasi, devleti bugüne kadar bu konuda üzerine düşeni tam olarak yerine getirmediği için eleştirmektedir. O'na göre okullarımızda sadece din kültürü verilmekte, din eğitimi yapılmamaktadır. Arvasi, toplumu ortak esaslar etrafında toplamak ve Türk-İslam medeniyetini yeniden canlandırmak için ciddi ve yeterli bir din eğitimi yapılmasını istemektedir. Bu manada örgün eğitim içerisinde sistemli bir din eğitimi pHinlamasının yapılmasının ve okullarımızda uygulamaya ağırlık verecek bir din eğitiminin hayata geçirilmesinin zorunluluğuna işaret etmektedir. eğitim camiasında önemli bir yere sahip olan ve binlerce öğretmen adayının yetişmesinde büyük emeği geçmiş olan Arvasi, eğitime ilişkin özgün ve yönlendirici fikirleriyle eğitimeilerimiz tarafından devamlı bir şekilde örnek alınacak ve görüşleri her zaman uygulama alanı bulacaktır. Türk 348 DiN EGİTİMİ ARAŞTIRMALARI DERGiSi KAYNAKLAR Arvasi, Seyyid Ahmed, DoğuAnadolu Gerçeği, İstanbul 1986. Arvasi, Seyyid Ahmed, Eğitim Sosyolojisi, Özdemir Basımevi, İstanbul 1976. Arvasi, Seyyid Ahmed, Hasbihal, Burak Yayınevi, C. 4, 5, İstanbul 1991. Arvasi, Seyyid, Ahmed, Türk-İslam Ülküsü, C. I, 2, 3, Burak Yay., İstanbul 1991. Bilgin, Beyza, Din Eğitiminin Genel Eğitimdeki Yeri, Ank. Ün. ilahiyat Fak. Der., C. 24, Ankara 1981. Devlet Planlama Teşkilatı, D. P.T., Kültür Özel ihtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 1983. Öner, Sakin, Türk-İskim Ülküsü Mütefekkirinin Eğitimle İlgili Düşünceleri, Ufuk Çizgisi Dergisi, Sayı: 4, İstanbul 1990. · Tıuran, Osman, Türkiye 'de Manevi Buhran, Hilal Yay., Ankara, 1964. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 1982, Kurtiş Matbaası, İstanbul 1990.