Başyazı . önce Kristtof Kolomb buldu Amerika'yı ' Sonra, biz., Umutlar azaldı, günden güne, mutluluklar Ve ekmeğimiz.. Bir çocuk ağlarsa dağ başında Gözyaşında Amerika akar. Vurdıdarsa tbirini, kanı şorladıysa Bilin ki o kurşunlarda Amerika var. Kişi. kişiye köle tutulduysa, asıtdtysa Darağaç!arında Amerika var. Ama biz yinede direneceğiz,. Sonuncumuza kadar. Cahit KÜLEBİ Değerli Meslektaşlar' Jeoloji Mühendisleri Ödası'nın 22 Eylül 20Q1 tarihinde İzmir'de- düzenlediği : "Altın İşletmeciliği:' Nereye Kadar?" konulu sempozyumun panel açılışında Odamız Başkanı izleyicilere şu soruları yöneltti., "ABD'nin 1945lte Japonya'nın Hiroşima, ve Nagazaki kentlerine attığı atom bombası sonucunda ilk anda ne kadar insan ölmüştür? 1975 yılında Vietnam'dan ko-vulan ABD geride takriben ne kadar1 olu. ' ve sakat bırakmıştır?1" Yüzü aşkın izleyicinin bulunduğu salonda büyük bir çoğunluğun bu. konuda bir- fikri yoktu. Göriîş belirtenlerden ise sadece bir' kişi doğruya yakın bir yanıt verebildi. Toplumsal sorunlara duyarlı olması beklenen bir kesimi oluşturan izleyiciler bile toplumsal belleğini neredeyse yitirmiş gibiydi., Tamda o'günlerde tüm televizyon kanallarında ABD yetkilileri yitirdikleri beşbine yakın masum insanın hesabını soracaklarını, bunun vahşî bir terör olduğunu, "haçlı seferleri"ni başlatacaklarını ve "ilahî adaletlin böylece tecelli edeceğini şehvetle açıklıyorlardı. Bu yoğun medya bombardımanına yetkililerimiz, ve '"medya silahşeıierF'de koro halinde katılmışlardı. ABD; uygarlığın, hür dünyanın, çağdaşlığın lideriydi, masumdu ve uygarlık düşmanı Araplar, Afganlar ve diğerleri şiddetle cezalandırılmalıydı. Oysa, bırakınız terör örgütlerini,, bir devlet olarak ABD'nin 1945'te Japonya'ya attığı atom bombasıyla sadece birkaç- saniye içerisinde 250 bin kişiyi öldürdüğü.- unutuimuştp, Vietnam1] terk etmek zorunda kalan Amerikan askerlerinin geride milyonlarca ölü ve sakat bıraktığı hatırlanmıyordu. Onbinlerce kadının ırzına geçildiği, milyonlarca insanın • işkenceden geçirildiği bilinmiyordu artık. 1973te Şili'de CIA'nın düzenlediği darbeyle halkın seçtiği Başkan Allende'nîn katle_ _ dildiği ve 30" bin kişinin öldürüldüğü hafızalardan silinmişti. ABD ile işbirliği halindeki faşist generallerin Arjantin''de 30 bin kişiyi öldürdüğü bi 1 inçlerden kazınmıştı. ABD" uçaklarının 1991'denbu yana Irak'a her yıl 40Ö bin ton bomba attığını hatırlayamaz- olmuştuk. Bu saldırılar sonucu Irak'ta 100 binin üzeriftde insanın öldüğünü, yambaşımızdaki bu vahşetin,» ilaç ve yiyecek ambargosu sonucu, yaygın çocuk, ölümleriyle devam ettiğini • bilmek istemiyorduk.. Buşoğlubuş'un hiçbir gerekçe yokken başkanlığa geldiği gün nam olsun diye Iraklı ..çocukları bombalattığını anımsayamıyorduk. Amerikan halkının refahı, başka-halkların ' öldürülmesine/ insanların birbirini ~ boğazlamasına, uluslar arasında kin, nefret . hatta soykırımı amaçlayan bir üretime, savaş tacirliğine bağlıydı* " Ekim-IKasım 2001 3 Başyazı? Ekonomiden sorumlu bakanımız hiçbir koşul alımında tasarrufa gitme karârından vazöne sürmeden, Amerika'nın harekatla ilgili geçilmesi bunun bir yansıması., Şimdi •çocukisteklerini olduğu, gibi karşılamamız gerektiğini larımız daha az süt içecekler, (eğer hâlen buyuruyordiL Çünkü. ABD yetkilileri bilmem içiyorlarsa),. SSK hastanelerinde ve ucuz kaçıncı kredi diliminin serbest bırakılabihnesi ekmek büfelerinde daha uzun kuyruklar oluşacak., Daha cahil,, eğitimsiz ve yoksul " için Türkiye'den kalacağız, Baha . erken yaşlanıp., çabuk aktif bir katılım. öleceğiz. Ama ite gam., daha fazla tankımız, beklediklerini kutopumuz olacak. Ve ilelebet Amerikan çıkarlaklara fısıldaları payidar kalacak.. Bu savaş iklimi elbette mışlardı. Afganlı sadece ülkemizi etkilemeyecek. .Türkiye silahçocukların kalandığı için Yunanistan, Suriye,» İran, Irak venıyla reel • sektörümüzü can la n- • diğerleri silahlanacak. İsrail buna karşılık _ d ıra bilecektik... verecek... _ Mısır, Libya. ' etkilenecek. Pakistan,, Amerika tarafından, desteklendiğinden Hindistan Başbakan'a Ame-rika'nm saldın için gerekçe yoksul halkının alın. terini, bombaya dönüşolarak gösterdiği belgelerin .güvenilir, geçerli türecek.. Ttm dünyada halklar arasında düşmanolup olmadığı soruluyor. Başbakan "Amerika lığı körükleyen şovenizm gelişecek, militarizm yeterli, güvenilir görüyorsa bizim için de yükselecek, sonuçta ulus ötesi silah, tekelleri,. güvenilirdir" diyordu..... ABD emperyalizmi yani emperyalizm her halükarda savaşın galibi sadece ekonomimizi, siyasetimizi., kültürümüzü olacak. vb. köleleştirme-mişti. Beynimizi, düşüncemizi, ABD'rtin terörü sonlandırmak gibi bir role soyunması, CfA'nin "çocuk esirgeme kurumu" olması • anlamına gelir. tahayyülümüzü de esir almıştı. Yaşadığını sanan ölülerdik .artık,.. Ruhumuz Amerika, vicdanımız cehalet abidesi Teksas'k bir kovboydu şimdilerde. En milliyetçi iktidarımız en iktidarsız munis bir kediye- dönüşmüştü. Yıllardır din ve milliyet tem. el inde hamaset edebiyatı yapan "ürkek değil erkek milliyetçiler", Buşoğlubuş'un "haçlı seferi'1 tiradını ya görmezden geldiler ya da. "dili sürçmüştür, maksadını aşmıştır" diyerek avukatlığını üstlendiler.. 'Oysa her şey açıktı. Savaş, kapitalist sistemde yaşanan -bunalımların aşılması için her dönem bir alternatifti. Her bunalım hegemonya alanlarının savaşla..yeniden paylaşımını getiriyordu. Savaş .sanayi emperyalist ülkelerin tümünde olduğu, gibi özellikle Amerikan sanayinin, önemli bir kısmını oluşturuyordu... Amerikan halkmın. refahı, baskı halkların öldürülmesine, insanların birbirini boğazlamasına, uluslar arasında kin, nefret hafta soykırımı amaçlayan bir üretime, savaş tacirliğine bağlıydı. ABD*nin harekat kararıyla birlikte ekonomik kriz nedeniyle ülkemizin silah _ 4 — Efcîm-Kasım2001- Geriye kalan, egemenlerin medyasında günde beş vakit söylenenler, bu kan ve vahşeti perdelemek, gizlemek ve estetîze etmeye yöneliktir. ÂBD'nin uygarlık kurtarıcılığı rolü akılla ve tarihle alay etmektir. Şimdilerde uygarlığın düşmanı gibi gösterilen sakallı, sarıklı, çirkin "şeytan'lar, hatırlansın, ABD'nin milyarlarca dolar, silah <ve eğitim vererek Sovyet ordularına karşı müttefiki olduğu, dostlarıydı., ABD'nin uygarlık korumak diye bir derdi yoktur, emperyalizmin çıkarları vardır. Böyle değilse İslami • gericiliğin, tutuculuğun kalesi olan Suudi Arabistan'ın ABD ile olan aşkı nasıl açıklanabilir? ABD'nin t e r ë r i sonlandırmak gibi bir role soyunması, CIA'nin "çocuk esirgeme kurumu." olması anlamına gelir.. 1965te ABD işbirlikçisi Suharto'nun CIA desteğiyle 1 milyon Endonezyalı solcuyu oldurduğu unutulmadı. Amerikan, desteğiyle Filistinliler özerinde terör estiren İsrail askerlerinin öldürdüğü çocukların. sonuncusu değildi.,. Muhammed. Babasının da onu sarmalayarak, öldüğü fotoğraf kareleri, insanlık vicdanından henüz silinmedi. Kişi başına U Basyan f iMi! karşı. Susurluk,, hortamcular, kara para, mafya, özelleştirme vurgunları bîr milyon,kişinin, son" altı ayda işsiz aşsız kalması ve meclisin karşısında, ulusal egemenlik parkında kendini asan simitçi. Ve ülkemizde yakın zamana kadar devam eden savaşın yaralarının, sarılması ve barışın derinleştirilmesi, hepsi unutulmuş. Şimdi "yurtta sulh, cihanda sulh" şiarının savunucusu değil, ABD çıkarlarının "yılmaz bekçisi" olmaya soyunmuşuz. Besili Amerikan rambolarmın çirkin, tuhaf çullara bürünmüş Afganlı . çok mu görüyorsunuz? Ey yeryüzü tanrıları 1 barbarlara .dünyayı Venir etmesini iz-lerken .. suçumuz neydi?' '.. Aynı acılı toprakların uzantısı, gizemli doğu kültürünün devamjup-„.çokuluslu ' • • tekellerin\ • ülkemizi siyanürle Bu henAnadolu bozkırında bir ses belki Y a n ı t ' ^ ^ ^ ^ Hfâ^^İ^me"niyetini an&yamamışız, 32 bin dolar gelirin düştüğü bir ülkenin, 160 • dolar gelirli yoksul bir halkın, kıraç dağlarına, garip köylerine bomba yağdırması hangi "sonsuz adalet"le bağdaşabilir. Bu .insan, aklıyla. alay etmektir, ilkelliktir, ilkellerin olamayacağı kadar vahşiliktir. Afgan köylerinde nükleer başlıklı mermilerin kanattığı minicik bedenleriyle, gözleri açık ölüme giderken bebeler görüntülendi... Hayret ifadesi göz-bebeklerinde donmuştu. "Bize yoksulluğumuzu yaşamayı da F I W ı y a d a u milyon çığlığı, "sen küçüksün ölemezsin/kefe^^^B giyemezsin/ karlı dağlar alır seni/ îstes^^^H Vennet Bergama'nın dönemezsin." • Değerli meslektaşlar; Savaş, egemen sınıfların toplumd^d çeliş- «î^J^HâŞ^âİnmemiai fcinbir gece masalkileri gizlemek, drtmek için başvurduğa yarar- ^iar(iı;uı/-a|A S Ş l a t i n » dostluğun anavatanı landığı çok eski bir hiledir ayıtı z a m a ş ^ ^ î m d l "Akdeniz'e bir dönüp bakalım bu savaş ç ı Ş p t ^ ı bizlere iıeleri llÄißtÄpzanan'' Aoadolu toprağı bu unutturuyor. Kendi açhğmıi^yolcsulluj^imi|2u, zı8meLe^€İE^ıq^?:,Bizl€re İSVnilyar dolar borç çaresizliğimizi konugmuyoirö^ artık. TdwjteveŞh|||çiîiA$t||a.attıran,;fci|çırpıda 15 yasa yonların başında ABDTaşajdintaı bugüâ Işaîigi çık«tır&;%.;îl;5; . Ş l l ^ ^ J o î ^ J A kredi dilimini Afgan kentini kanatacağını ı^^|Ua.beklîpi:A, serbtei' biratààk" : î^^^iëred|^e '"hamamda _ Biz gezlerimizi g€rà^^^i|ik|^ 1^M| bayt% . .^eö^^ız. t^ä^jiß111. ^ h i yaptıran £ öliîierke bakarken b d a eértperigM^fea^%aî^^^TOuJî^^^^à ilk gününde l çalıyorlar harekatına niye b a ş l a m a d r d ^ e J H H a H g j ^ emekçilere sabrın sonu seli«ÉfP^|BWS!llTO>àe;T yine açsınız diyor bütçe ^ r ^ ^ | ^ ^ karşıtı gösterileri şiddetle ' ^ ^ ^ ^ ^ İ e r . Alev alev yanarken Afgan köyleri, köylüleri; sessizce eriyip gidiyor1 F tipi hücrelerde gencecik canlar, ABD zulmü, ranta dönüştürmüş., yoksullara silah satıyor; deprem korkusunu, • ölümü, acıyı ranta, çevirmiş bir bakan,, multitrilyoner değil ulkfitrilyooer olmuş. Hala vergilerimizle yapılan lojmanlarda, oturuyor, devletin bekası için. soruşturma daha ileri göfüriilemiyor! Emperyalistler tanı bîr- "kutsal ittifak1'1 yapmışlar mazlumlara karşı, "milliyetçi-muhafazakar" partilerimiz de halka ii Afgan ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Ä i l u k bomba fShwfWHiwittjiJaftvJ^lar^ Pir Sultanlano . Ö *E^W** v e e v ' ' y a ' a r m - insanlık meşalesi ^^^ım'ın. insan, tanrı ve doğa aşkıyla yananların diyarı Anadolu; Afganlı, Iraklı Filistinli bebeklerin feryadını duymaz mı? Latin Amerika dağlarından yükselen soylu bir sese, "Ya Basta" çığlığına sesini ve yüreğini katarak "Artık Yeter" demez mi?' Yeryüzü aşkın, yüzü olana dek bu çığlık dağlarımızcta, fabrikalarımızda, tarlalarımızda, işyerlerimizde okullarımızda yankılanmaz mı? EMEKLE, İNATLA» UMUTLA..., • YÖNETİM KURULU • Ekim-Kasım 2001 5—