economıc agenda - T-Bank

advertisement
03 Mart 2017
Haftanın Gündemi-Beklentiler
Fed faiz artırımına
doğru ABD verileri ve
ECB
toplantısı
izlenecek...

Küresel piyasalardaki risk iştahı bu hafta tersine dönmeye başladı.
Piyasalarda ABD Başkanı Trump’ın Kongre ‘de yapacağı konuşma beklendi.
Ancak Trump’ın konuşmasında ekonomi politikaları konusunda detay
vermemesi sonucunda konuşma piyasaları fazla etkilemedi. Buna karşılık,
çeşitli Fed üyelerinin konuşmaları ve ABD ekonomisine ilişkin güçlü veriler,
özellikle enflasyondaki artışlar ile olumlu istihdam gelişmeleri, Fed’in 15
Mart toplantısında bir faiz artışına gitme olasılığını artırdı. Anketler şu anda
faiz artırımı olasılığını %90 olarak görmekte. Bu durum da gelişmekte olan
ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesine neden oluyor.
Dolar endeksi bu hafta 102’yi geçerken, on yıllık ABD faizleri de %2.5’a
yükseldi. Bu arada dolar özellikle Japon yenine ve euroya karşı da güçlendi.
Diğer taraftan, Euro Bölgesi enflasyonu da %2’ye yükseldi ve ECB’nin gelecek
hafta 9 Mart’ta yapacağı toplantıda vereceği kararlar açısından bu durum
önemliydi. Ancak ECB enflasyondaki bu yükselmenin petrol fiyatlarından
kaynaklandığını ve geçici olduğunu düşünmekte. Bu nedenle parasal
genişlemenin azaltılması konusunda bir karar almasını piyasalar fazla
beklememekte. Öte yandan, AB’de İngiltere’nin ayrılmasından sonra
bütünleşme yolunda değişik hızların olacağı “çoklu-hızlı” bir AB yapısı
konusunda AB Komisyonu Başkanı Juncker bir rapor sundu. Fransa’da ise
Nisan ayındaki başkanlık seçimlerine doğru bağımsız merkez aday
Emmanuel Macron’un şansının gittikçe yükselmekte olduğunu görmekteyiz.
Diğer taraftan, gelişmekte olan ülkelerde büyüme beklentisi şimdiye kadar
oldukça olumlu. Özellikle Çin ekonomisinde büyüme güçlenirken, Hindistan
ekonomisi de büyüme hızını korumakta. Japonya’da ise enflasyondaki artış
olumlu karşılandı. Küresel piyasalar bu akşam Fed Başkanı Yellen ve Başkan
Yardımcısı Stanley Fischer’in konuşmalarını beklerken; haftaya ABD tarım
dışı istihdam ve işsizlik oranları Fed’in 15 Mart toplantısı öncesinde son
önemli eşik olacak. Yine haftaya yapılacak ECB faiz toplantısı gündemin diğer
önemli maddeleri arasında.
 ABD doları, haftalık bazda euroya ve yene karşı değer kazandı.
Euro/dolar paritesi 1.0565; dolar/yen ise 114.40 civarında
seyrediyor.
 Petrol fiyatları bu hafta biraz geriledi. Vadeli Brent ham
petrolünün varili 55.20 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili
52.70 dolar civarında.
 Altın fiyatları
dolardaki güçlenmeyle birlikte geriledi. Altının
onsu 1228 dolar civarında seyrediyor.

Türkiye’de bu hafta dış ticaret ve enflasyon verileri önemliydi. Ocak
ayında özellikle enerji ithalatındaki artışla dış ticaret açığı %10.3
1
artarak 4.3 milyar dolara yükseldi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı öncü
verilerine gore Şubat ayında ihracat azaldı ve dış ticaret açığındaki
yükselme eğilimi devam etti. Öte yandan, Şubat ayında TÜFE enflasyonu
gıda ve ulaştırma fiyatlarındaki yükselme ve döviz geçişkenliği etkisinin
devam etmesiyle birlikte %0.81 oldu; yıllık TÜFE enflasyonu da %10’u
aştı. Enflasyondaki yükselme gelecek aylarda da devam edebilir. Bu
durum Merkez Bankası’nı daha sıkı para politikası uygulaması
konusunda zorlayabilir. Öte yandan, haftaya Ocak ayı sanayi üretimi
verileri açıklanacak.

Türkiye piyasalarında bu hafta Fed’in faiz artırımına ilişkin beklentilerin
artması ile birlikte küresel piyasalardaki risk iştahının düşmesi etkili oldu.
Diğer taraftan Suriye konusundaki jeopolitik gelişmelerin olumsuz etkisi
de hissedildi. Ayrıca yaklaşan 16 Nisan referandumu da piyasalar
üzerinde baskı yapmaya başladı. Tüm bu nedenlerle dolar/TL paritesi
hafta içinde 3.70’i aştı. Faizlerde de yukarı yönlü bir seyir vardı. Bugün
açıklanan
Şubat ayı enflasyonunun beklentilerden yüksek olması
nedeniyle dolar/TL kurunun sabah saatlerinde 3.75’e doğru yükseldiğini
gördük. Daha sonra ise paritede bir miktar gerileme oldu; ancak yukarı
yönlü baskı sürmekte. Merkez Bankası’nın ortalama fon maliyetinin
%10.5’a doğru gelmesi bile Türk Lirası’nda zayıflamayı çok önleyemedi.
Bunun temel nedeni enflasyonun %10 eşiğini aşması ve bahar aylarında
ise %11’li rakamların gündeme gelecek olması. Bu durum yukarıda da
söylediğimiz gibi bankanın uyguladığı para politikasını daha da fazla
sıkışlaştırması konusunda baskıya yol açmakta. Fed Başkanı Yellen ve
yardımcısı Fischer’den gelebilecek faiz artırımına dönük demeçler ve
güçlü gelecek ABD verileri, küresel risk iştahının daha da fazla düşmesine
neden olarak Türk Lirası’ndaki zayıflamanın devam etmesine yol açabilir.

Haftaya küresel piyasalarda önemli gündem maddeleri bulunmakta.
Özellikle ECB toplantısı ve ABD’de tarım dışı istihdam ile işsizlik verileri
önemli. Belirttiğimiz üzere 15 Mart’ta Fed’in faiz artırımına gitme
olasılığı çok yüksek. Bu durum da Türk Lirası üzerinde baskıya yol
açmakta. Enflasyondaki yükselme, Merkez Bankası’nın bu durumda
yeterli bir yanıt verme konusunda nasıl davranacağı, jeopolitik
belirsizlikler ve referandum süreci önümüzdeki dönemde Türk Lirası’nın
daha da zayıflamasına neden olabilir. Mevcut durumda dolar/TL
paritesinin 3.70-3.75 aralığında dalgalanmasını beklemekteyiz. Ancak
yukarıda belirttiğimiz faktörlerin baskısının artması haftaya paritede
3.75 eşiğinin geçilmesine neden olabilir. Faizlerde ise son enflasyon
oranları ve küresel risk iştahındaki gerileme ile birlikte yukarı yönlü seyir
sürebilir.
2
TÜRKİYE’DE BU HAFTA
Son
ekonomik
gelişmeler...



Dış ticaret açığı yılın ilk ayında arttı. Ocak ayında ihracat geçen yılın aynı
ayına göre %18.1 artarak 11.28 milyar dolara, ithalat ise %15.9 artarak
15.59 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret açığı ise %10.3 oranında artarak 4.3
milyar dolara çıktı. İhracat artışında geçen yılın ilk ayındaki ihracatın çok
düşük olması rol oynarken, enerji ithalatındaki yükselme de dikkat çekici.
Oniki aylık ihracat 144.3 milyar dolara çıkarken, ithalat 200.7 milyar dolar
oldu ve dış ticaret açığı da 56.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu arada,
mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ihracat aylık bazda %4.5 arttı,
ithalattaki artış ise %0.6 oldu.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı öncü verilere göre dış ticaret
açığı Şubat ayında enerji faturasındaki artışa paralel geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 15 artışla 3.7 milyar dolar oldu. Bakanlık verilerine
göre ihracat Şubat'ta yüzde 2 azalışla 12.12 milyar dolar, ithalat yüzde 1.6
artışla 15.82 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama
oranı ise yüzde 76.6 oldu. Verilere göre Şubat ayında en büyük ithalat
kalemi olan enerjide ithalat yüzde 43 artışla 2.9 milyar dolar oldu. İhracat
altın ve mücevherat eşyası hariç tutulduğunda Şubat'ta yüzde 4.95 artarak
11.16 milyar dolar olurken, ithalat yüzde 1.84 azalışla 15 milyar dolar oldu.
Yılın ilk iki aylık döneminde ise dış ticaret açığı 8 milyar dolar, ihracat 23.4
milyar dolar, ithalat ise 31.41 milyar dolar oldu. İlk iki aylık dönemde
ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 74.5 oldu.
TÜFE Şubat ayında ulaştırma ve gıda fiyatlarındaki artışla beklentilerin
üzerinde yüzde 0.81 artarken, yıllık enflasyon yüzde 10.13'e yükselerek
yaklaşık beş yıldan bu yana ilk kez çift haneye geldi. TÜFE en son Nisan
2012'de yüzde 11.14 ile çift haneyi görmüş, Ocak ayında ise yüzde 9.22
seviyesinde gerçekleşmişti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK)
açıkladığı verilere göre
Yİ-ÜFE Şubat'ta yüzde 1.26 artarken, yıllık
bazda Ocak ayındaki yüzde 13.69'dan yüzde 15.36'ya yükseldi. TÜİK
verilerine göre aylık bazda en yüksek artış yüzde 2.82 ile ulaştırma
grubunda olurken,sağlıkta yüzde 2.17, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde
1.38, konutta yüzde 1.18 ve eğlence ve kültürde yüzde 0.89 artış
gerçekleşti. Enflasyon sepetinde en yüksek paya sahip olan gıda ve alkolsüz
içecekler grubunda aylık yüzde 0.84 artış gözlenirken, en fazla düşüş
gösteren grup ise yüzde 3.35 ile giyim ve ayakkabı oldu. Ulaştırma
kalemindeki artışta TL'deki değer kaybının gecikmeli etkisi ve otomobil
fiyatlarında artışlar etkili olurken, gıda tarafında ise taze sebze ve meyve
fiyatlarında bir miktar düzeltme olsa da işlenmiş gıda fiyatlarındaki
yükseliş nedeniyle gıda fiyatlarının yüksek kalmaya devam ettiği
belirtiliyor. Yıllık bazda en fazla artış ise yüzde 21.72 ile alkollü içecekler ve
tütün grubunda gerçekleşirken, ulaştırmada yüzde 17.96 artış gözlendi.
Öte yandan özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden H endeksinin devamı
3






Bankacılık
sektörünün
Ocak
sonu net kârı geçen
yıla göre %50 artışla
3.7 milyar TL…
olan ve işlenmemiş gıdaürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın
hariç TÜFE'yi içeren B endeksi Şubat'ta aylık olarak yüzde 0.81, yıllık
olarak yüzde 8.27 arttı. Eski I endeksinin devamı olan ve enerji, gıda ve
alkolsüz içecekler, alkollü içkiler iletütün ürünleri ve altın hariç
TÜFE'yi içeren C endeksi aylık yüzde 0.70, yıllık olarak ise yüzde 8.56
arttı.
Merkez Bankası, imalat sanayinde kapasite kullanım oranının (KKO)
Şubat ayında bir önceki aya göre 0.1 puan azalarak yüzde 75.4 seviyesinde
gerçekleştiğini açıkladı. KKO, Ocak ayında yüzde 75.5 olmuştu. İmalat
sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı
bir önceki aya göre 0.3 puan artarak yüzde 74.6 seviyesinde gerçekleşti.
Merkezi yönetim brüt borç stoku Ocak sonu itibarıyla 800.2 milyar TL
olarak gerçekleşti. Hazine'den yapılan yazılı açıklamaya göre borç
stokunun 473.5 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 326.7 milyar
TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluştu.
Tüketici güven endeksi Şubat'ta bir önceki aya göre yüzde 1.8 azalışla
65.7'ye geriledi. Merkez Bankası ve TÜİK işbirliği ile hazırlanan endeks,
seçimlerin ardından politik belirsizliğin azalmasıyla 2015 yılının Kasım
ayında bir önceki aya göre yüzde 22.9 artışla Nisan 2014'ten bu yana en
yüksek olan 77.15 değerini almıştı. Endeks bu tarihten sonra ise ağırlıklı
olarak düşüş eğilimine girmiş ve Ocak ayında 66.9 değerini almıştı.
Reel kesim güven endeksi Şubat ayında bir önceki aya göre 8.3 puan
artarak 105.3 oldu. Merkez Bankası verilerine göre mevsimsellikten
arındırılmış reel kesim güven endeksi ise bir önceki aya göre 6 puan
artarak 106.5 oldu.
Ekonomik güven endeksi Şubat ayında yüzde 6.8 artarak 91.5 değerine
yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, hizmet sektörü, reel kesim
(imalat sanayi), inşaat sektörü ve perakende ticaret sektörü güven
endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI Şubat ayında 49.7’ye
yükselerek geçen Ekim ayından bu yana en yüksek değerine ulaştı. PMI
anket verileri, Türk imalat sektöründe genel anlamda stabilizasyon
sağlandığına işaret etti. Beklenti 48.2'ydi. PMI verilerini belirleyen alt
endekslerden Üretim Endeksi Ocak 2016’dan bu yana en yüksek seviyeye
ulaştı. İstihdam Endeksi son yedi ayda altıncı kez olacak şekilde yükseldi.
Bankacılık sektörünün Ocak ayı net kârı bir önceki aya göre yüzde 49 artarak 3.7
milyar liraya yükselirken, geçen yılın Ocak ayına göre de yüzde 50 yükselirken,
artışta bankaların operasyonel giderlerinde düşüş ile geri dönmeyen krediler için
ayrılan provizyonlarda düşüş etkili oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu’nun (BDDK) yayımladığı verilere göre, sektörün kredileri bir önceki yılın
aynı ayına göre yüzde 20, Aralık sonuna kıyasla ise yüzde 4 artış kaydederek 1.8
trilyon liraya yükseldi. BDDK verilerine göre, sektörün aktifleri geçen yıla kıyasla
yüzde 21 yükselerek 2.87 trilyon liraya çıkarken, artış oranı Aralık sonuna
kıyaslandığında yüzde 5 oldu. Sektörün sermaye yeterliliği rasyosu Ocak 2016'ya
kıyasla 8 baz puan düşüşle yüzde 15.15 olurken, düşüş Aralık ayı sonuyla
kıyaslandığında 42 baz puan oldu. Sektörün brüt takipteki alacaklarının toplam
kredilere oranı geçen yıl Ocak ayına göre 1 baz puan artarak, Aralık sonuna kıyasla
4
ise 4 baz puan düşerek yüzde 3.18 oldu.
Bankacılık
sektöründe 2017'de
kur
etkisinden
arındırılmış
kredi
büyüme hedefi %15…
Bankacılık sektörünün 2016'da faizlerdeki düşüş, bazı aktiflerin satılması, ücret ve
komisyonlarla ilgili geri ödemelerin azalması gibi tek seferlik gelirlerin etkisiyle
yüzde 44 kâr artışı sağlamasının ardından 2017 yılında benzer bir kârlılık
büyümesi beklenmiyor; ancak sektör kredilerinde kurdan arındırılmış olarak
büyüme beklentisi yüzde 15 seviyesinde bulunuyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin
basın toplantısında verilen bilgiye göre, kredilerde kur etkisinden arındırılmış
büyüme 2016 yılında ise yüzde 9 oldu. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı (TBB)
Hüseyin Aydın yaptığı konuşmada, 2016 yılında yaşanan olumsuz gelişmelere
dikkat çekerek, darbe girişimi döneminin ardından sektörün ekonomiyi
desteklediğini belirtti. Toplantıda TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin 2017 yılı için
kredi, toplam aktif, mevduat ve özkaynak büyüme beklentilerini sırasıyla, yüzde
15, yüzde 13, yüzde 13 ve yüzde 12 olarak açıkladı. Keskin sektörün faaliyet
gösterdiği ortamın özelliklerinden bazılarını, yatırım yapılabilir kredi notunun
düşmesi, son dönemde sermaye girişlerinde yavaşlama, iç kaynakların kısıtlı
olması ve enflasyondaki yükselişin yanı sıra uluslararası piyasalarda ABD
faizlerinin yükselmesi, yüksek korumacılık, yüksek bölgesel riskler olarak
tanımladı. Kaynak maliyetinin düşürülmesinin kredi faizlerinin düşmesi için
önemli olduğunu vurgulayan Keskin, tek başına mevduat ya da likidite faizindeki
düşmenin yeterli olmadığına işaret etti. Keskin, Aralık 2016 itibarıyla krediler için
aracılık maliyetinin ticari kredilerde toplam yüzde 15.8, bireysel kredilerde ise
yüzde 18.2 olduğuna dikkat çekti. Keskin 2016 yılı son çeyreğinden itibaren
düzenlemelerin uygulamaya geçmesiyle hem bireysel hem de kurumsal kredilerde
önemli büyüme olduğunu ve son çeyrek büyümesinin dokuz ayın toplamından
fazla olduğunu söyledi. Şubat itibarıyla kredilerde büyümenin devam ettiğini
vurgulayan Keskin, sektörün kredilerinin 2016 sonu itibarıyla tahsili gecikmiş
alacak oranının yüzde 3.3 olduğunu söyledi. Keskin, 2016 sonu itibarıyla tahsili
gecikmiş alacakların kurumsal krediler için yüzde 2.9, KOBİ krediler için yüzde
5.1, bireysel krediler için yüzde 4.3 olacağını söyledi.
Türkiye'ye
gelen
yabancı
ziyaretçi
sayısı Ocak'ta %9.81
azaldı…
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı güvenlik endişelerinin etkisiyle Ocak
ayında da düşüşünü sürdürerek geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.81 azalışla
1.06 milyon kişi olurken, Rusya ile ilişkilerin düzelmesi paralelinde Rus turist
sayısı yüzde 81.51 arttı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan
verilere göre, Ocak ayında Rus ziyaretçi sayısı 40,124 kişi oldu.Bakanlık verilerine
göre yabancı ziyaretçi sayısı Aralık'ta yüzde 11.1 düşüşle 1.3 milyon kişi olmuş,
2016'nın tamamında ise bir önceki yıla göre yüzde 30.05 azalışla 25.35 milyon
olarak gerçekleşmişti. Öte yandan Türkiye ve Rusya arasındaki uçak düşürme
krizinin ardından 2016 yılında Rusya'dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde 76.26
düşüşle 866,256 kişiye gerilemişti. Rus ziyaretçi sayısı 2014'te 4.48 milyon,
2015'te ise 3.65 milyon kişi olmuştu. Diğer taraftan, gelir düzeyi nispeten yüksek
olan İtalya, Fransa, Japonya gibi ülkelerden gelen ziyaretçi sayısında çift haneli
düşüşler devam ediyor. Buna göre Almanya'dan gelen ziyaretçi sayısı Ocak'ta
yüzde 31, Japon ziyaretçi sayısı yüzde 33, Fransa'dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde
24, İngiltere'den gelen ziyaretçi sayısı yüzde 22, İtalya'dan gelen ziyaretçi sayısı
ise yüzde 27 azaldı. Rusya ve güvenlik endişeleri ile 2016'da 11 milyon turist ve
yaklaşık 8 milyar dolar kaybedildi.
5
Hazine iç borçlanma Hazine'nin Mart-Mayıs dönemine ilişkin açıkladığı iç borçlanma stratejisine gore,
programı…
Hazine Mart'ta toplam 17.7 milyar TL iç borç servisine karşılık 18.5 milyar TL iç
borçlanma öngörüyor. Nisan'da toplam 1.9 milyar TL iç borç servisine karşılık 2.2
milyar TL iç borçlanma planlanmakta. Mayıs'ta ise toplam 4.5 milyar TL iç borç
servisine karşılık 5 milyar TL iç borçlanma öngörülmekte. Hazine Mart'ta 6,
Nisan'da 2, Mayıs'ta 3 ihale ile borçlanacak.
TMSF, Hazine'ye 22
Şubat'ta 500 milyon
TL
ödeme
gerçekleştirdi…
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Hazine Müsteşarlığı'na 22 Şubat'ta 500
milyon TL karşılığı ödeme gerçekleştirdiğini açıkladı. TMSF'den yapılan yazılı
açıklamada söz konusu ödemeyle birlikte, Hazine'ye bugüne kadar yapılan toplam
ödeme tutarının 12.25 milyar dolara ulaştığı kaydedildi.
Garanti Bankası’nın Doğuş Grubu, Garanti Bankası'nın yüzde 9.95'ini Banco Bilbao Vizcaya
%9.95’i
BBVA’ya Argentaria'ya (BBVA) 3.32 milyar liraya satmak üzere anlaşma imzaladı. Garanti
satıldı…
Bankası tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre bankanın yüzde 9.95'ine karşılık
gelen 417.9 milyon TL değerli nominal payın pay başına satış bedeli 7.95 lira
olarak belirlendi. Açıklamaya göre BBVA'nın Garanti Bankası'ndaki payını yüzde
49.85'e yükseltecek olan devir işleminin yılın ilk yarısında tamamlanması
bekleniyor. Devir işleminin ardından Doğuş Grubu'nun bankada yüzde 0.05 payı
kalacak. Açıklamada BBVA'nın yapacağı ödemenin dolar olarak yapılacağı
belirtildi.
DÜNYA EKONOMİSİ
ABD
ekonomisinde
gelişmeler...

ABD Başkanı Donald Trump, Kongre ortak oturumunda yaptığı ilk
konuşmada "Önce Amerika" vurgusunu öne çıkardı. ABD'nin yeni
başkanının bu haftaki konuşmasında çok az yeni önerilere verildi ve
Trump, Obamacare olarak adlandırılan sağlık reformunun değiştirilmesi,
orta sınıfa desteği de içeren vergi reformu, 1 trilyon dolarlık altyapı
harcamaları ve savunma harcamalarında geniş çaplı artış dahil planlarının
giderlerinin nasıl karşılanacağına daiir bir öneride bulunmadı. Trump,
Meksika sınırına "Büyük, büyük bir duvar" inşa edilmesi çağrısını bir
kez daha tekrarladı. ABD Başkanı, göçmenliği "liyakata dayanan bir
sisteme" dönüştürmek istediğini belirtti. Konuşmasında ekonomiye ilişkin
açıklamalarda da bulunan Trump, "Ekonomi ekibim, şirketlerimize
uygulanan vergi oranını düşürecek tarihi bir vergi reformu hazırlıyor.
Böylelikle şirketlerimiz, her yerde ve herkesle rekabet edebilecek ve
başarılı olabilecek" dedi. Trump, "Aynı zamanda, orta sınıf için yoğun bir
vergi kolaylığı getireceğiz" şeklinde konuştu. ABD Başkanı, "İçinde
bulunduğumuz dönemde, üreünlerimizi Amerika dışına çıkarttığımızda,
çok sayıda ülke bu ürünlere çok yüksek gümrük tarifesi ve vergi
uyguluyor. Ancak yabancı firmalar ürünlerini Amerika'ya getirdiğinde, biz
neredeyse hiçbir şey uygulamıyoruz" dedi. Trump, bunun değişmesini
6



isteyeceklerini vurguladı. Sağlık reformu konusunda da konuşan Trump,
Obamacare olarak bilinen mevcut sağlık sisteminin istikrarlı bir şekilde
dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Trump, Kongre'den ülkeyi "Obamacare
felaketinden" korumasını istedi.
Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın artırmayı vaat ettiği savunma
harcamalarının bütçeye etkisini dengelemek için Dışişleri Bakanlığı,
Çevre Koruma Ajansı'nın bütçesi ve diğer savunma ile bağlantılı
olmayan harcamaları kısmayı planlıyor. Trump'ın Pentagon bütçesini
artırma amacının gemi inşaatı, savaş uçakları ve Güney Çin Denizi veya
Hürmüz Boğazı gibi "uluslararası sular ve dar geçitlerde daha güçlü varlık
gösterilmesi"nin olduğu belirtilmekte. Dışişleri Bakanlığı bütçesinin yüzde
30'a varan oranda azaltılabileceği, bunun da bazı departmanların
kapatılmasını veya harcama gerektiren programların durdurulmasına
neden olabileceği ifade ediliyor. Trump geçen Cuma günü yaptığı bir
konuşmada, "ABD tarihinin en büyük askeri yığınaklarından birini"
yapmaya söz verdi .Bazı uzmanlar halihazırda 600 milyar dolarlık askeriye
bütçesinin artırılmasına ihtiyaç olup olmadığını sorguluyorlar. ABD'nin
Dışişleri Bakanlığı ve yabancı ülkelere yapılan yardım bütçesi ise 50
milyar dolar düzeyinde bulunuyor.
Fed'in Çarşamba günü yayınladığı Bej kitap raporuna göre ABD ekonomisi,
Ocak ayının başlarından Şubat ayının ortalarına kadar "sınırlı" ve "ölçülü"
bir aralıkta büyüme kaydetti. Fed'in son raporundan bu yana tüketici
harcamaları sınırlı bir büyüme kaydederken, perakende satışlar ise ülke
genelinde hafif bir düzlemde artış kaydetti. Otomobil satışları ülke
genelinde farklılık gösterirken, çoğu bölgede satışların yukarı yönde
hareket ettiği belirtildi. Turizm aktiviteleri karışık, ancak çoğunlukla güçlü
seyretti. ABD Merkez Bankası'ndan gelen açıklamaya göre, işgücü
piyasasının, fiyat baskısındaki değişikliğin az miktarda olduğu bir ortamda
sıkı olduğu belirtildi. Bunun yanısıra, ülke genelinde istihdamın "ölçülü"
olarak arttığı bildirildi. Fed'in Bej kitap raporunda birkaç bölgede
maaşlarda artış görüldüğü söylenirken, bazı bölgelerde ise işçi eksikliğinde
genişleme olduğu kaydedildi. Çoğu bölge, satış fiyatlarının "sınırlı" ve
"ölçülü" bir artış gösterdiğini söyledi.
Fed yetkilileri yaptıkları açıklamalarda Mart ayında ABD'de faizlerin
artırılacağı beklentilerini güçlendirerek piyasalarda dalgalanma yarattı.
Fed yetkililerinin ifadeleri Washington'da hazırlanan ekonomiyi
destekleme planları hayata geçmeden önce çok da beklemek
istemediklerine işaret etti. Fed'in en nüfuzlu yetkililerinden New York Fed
Başkanı William Dudley, CNN televizyonuna açıklamalarında para
politikasında sıkılaştırma gerektiren koşulların ABD başkanlığına
Donald Trump'ın seçilmesi ve Kongre'nin Cumhuriyetçilerin kontrolüne
geçmesinin ardından çok daha ikna edici hale geldiğini söyledi.San
Francisco Fed Başkanı John Williams ise ekonominin tam istihdama
gelmesi, enflasyonun yükselişe geçmesi ve ABD yönetiminin hayata
geçirmesi olası vergi indirimi planlarıyla birlikte faiz artırımı konusunda
"Ben artık ertelenmesine ihtiyaç görmüyorum. Bence Mart
toplantımızda faiz artırımı ciddi şekilde değerlendirmek üzere
gündemde olacak" dedi. Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan ise ABD
7






ekonomisindeki büyümeyi sürdürmek için faizleri artırmaktan yana
olduğunu belirtti. Kaplan, ABD ekonomisinin yüksek faiz için yeterince
güçlü olduğunu ifade etti.“Faizleri artırdığımız süreç tarihi olarak alışık
oduğumuzdan çok daha kademeli olacak” diyen Kaplan, “İşimiz ve benim
hedefim sürdürülebilir uzun vadeli toparlanma” şeklinde görüş bildirdi.
Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) 14 – 15 Mart tarihlerinde toplanacak.
Fed Yönetim Kurulu üyelerinden Lael Brainard, iyileşen küresel
ekonomi ve ABD'deki sağlam toparlanmanın Fed için faizleri "yakın bir
zamanda" artırmanın uygun olacağı anlamına geldiğini söyleyerek,
faizlerin Mart ayı gibi artırılabileceğine dair sinyaller veren Fed yetkilileri
arasına katıldı. Brainard, bulutların artık dağılmakta olduğunun
görüldüğünü belirtti. Brainard, "Tam istihdama yaklaşıyoruz, enflasyon
kademeli bir şekilde hedefimize doğru ilerliyor, dış büyüme daha sağlam ve
görünüme dair riskler son zamanlarda denge seviyesine olabilecekleri
kadar yakın" diyerek, "İlerlemenin devam edeceğini varsayarsak, ilave
parasal gevşemeyi yakın dönemde kaldırarak kademeli bir yolda devam
etmek uygun olabilir" ifadelerini kullandı.
ABD'de ISM İmalat Sanayi Endeksi, Şubat ayında 57.7'ye yükselerek 2014
yılının Ağustos ayından bu yana olan en hızlı yükselişini sergiledi. Endeks,
geçtiğimiz ayki 56'lık değerinden Şubat ayında da yukarı yönde hareketini
sürdürerek 6 ay üst üste kazanç elde etti. Beklentiler ise 56.2 olarak
gerçekleşti.
ABD'de kişisel harcamalar Ocak ayında artan fiyatlarla beklentilerin
altında kaldı. Ocak'ta kişisel gelirler %0.4, harcamalar %0.2 arttı.
Beklenti gelirlerin ve harcamaların %0.3'er oranda artmasıydı. Kişisel
harcamalar bir önceki ay %0.5 artmıştı. Fed'in tercih ettiği enflasyon
göstergesi PCE deflatör aylık %0.4, yıllık %1.9 arttı. Böylece yıllık bazda
2012'den beri en büyük artış kaydedildi. Çekirdek PCE ise Ocakta aylık
%0.3, yıllık %1.7 arttı. 14-15 Mart'ta gerçekleşecek Fed toplantısında
üyeler enflasyonun %2'lik hedefe yakklaşıp yaklaşmadığını dikkate alacak.
ABD'de Tüketici Güveni Endeksi, Şubat ayında 114.8'e yükselerek
111.0'lık beklentilerin üzerinde geldi. Endeks, Ocak ayında sergilediği
düşüşün ardından Şubat ayında yeniden yükselişe geçerek 2001 yılının
Temmuz ayından bu yana olan en yüksek seviyesine ulaştı. Conference
Board'un açıkladığı veriye göre, ABD'de Tüketici Güven Endeksi'nin Ocak
ayı seviyesi 111.8'den 111.6'ya revize edildi. Richmond Fed İmalat
Sanayi Endeksi ise, Şubat ayında geçtiğimiz ayki 12'lik seviyesinden 17'ye
yükselerek beklentileri aştı.
ABD'de S&P CoreLogic CaseShiller 20 Kentte Konut Fiyatları Endeksi
Aralık'ta yaklaşık 1 yılın en hızlı artışını kaydetti. Ülke çapında fiyatlar ise
2014'ten beri en büyük artışı gerçekleştirdi. S&P CoreLogic CaseShiller
endeksi Kasım'da yıllık %5.2 artış sonrası Aralık ayında %5.6 arttı. Beklenti
%5.4 artıştı. 20 Kentte Konut Fiyatları aylık bazda %0.9 arttı. Beklenti %0.7
artıştı. Ulusal konut fiyat endeksi de yıllık bazda %5.8 arttı, bu 2014
Haziran ayından beri görülen en yüksek seviye.
Hanehalkı harcamalarının azalan yatırımları dengelemesi büyüme verisinin
revize edilmemesinde etkili oldu. 2016 yılı dördüncü çeyrek büyüme
verisi revize edilmeyerek %1.9'da kaldı. Açıklanan rakam, 2009'un
8



AB ekonomilerinde AB:
gelişmeler...

ortalarından bu yana ortalama %2 olan büyüme rakamına uyumlu.
Beklenti %2.1'di. PCE fiyat endeksi %2.2’den % 1.9’a revize edildi. Son
çeyrekte %1.3 olarak açıklanan çekirdek PCE %1.2 oldu. Ekonominin en
büyük kısmını oluşturan tüketici harcamaları %2.5'ten %3'e revize edildi.
ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte %3.5 büyümüştü. Sonuçlar, sıkılaşan
istihdam piyasası, düşük faizler ve artan güvenle tüketicilerin büyümede
öncü rol oynadığını gösteriyor.
ABD'de askıda konut satışları, daha yüksek mortgage faizlerinin ve artan
fiyatların endeksi yılın en düşük seviyesine itmesiyle beklenmedik bir
biçimde düştü. Beklentiler, askıda konut satışlarının Ocak ayında yüzde 0.6
artacağı yönündeydi. Ancak, gösterge yüzde 2.8 geriledi. ABD'de askıda
konut satışlarının Aralık ayında sergilediği yüzde 1.6'lık yükseliş, yüzde 0.6
yükselişe revize edildi. Satışlar, potansiyel alıcıların alım gücünün bir
problem haline gelmesiyle Ocak ayında düşüş sergiledi.
ABD'de dayanıklı mal siparişleri Aralık ayındaki düşüş sonrası Ocak'ta
toparlandı. Dayanıklı mal siparişleri Ocak'ta %1.8 arttı. Beklenti %1.6
artıştı. Bu arada Aralık ayında %0.5 düşüş olarak açıklanan dayanıklı mal
siparişleri %0.8 düşüşe revize edildi.
İşsizlik maaşı başvuruları geçen hafta yaklaşık 44 yılın en düşük
seviyesine geriledi. 25 Şubat'ta sona eren haftada haftalık işsizlik maaşı
başvuruları 19 bin kişi azalarak 223 bine geriledi. Bu Mart 1973'ten beri
görülen en düşük seviye. Beklenti: 245 bindi. 4 haftalık ortalama işsizlik
başvuruları 240 bin 500'den 234 bin 250'ye geriledi. Bu, Nisan 1973'ten
beri en düşük rakam. Süregelen işsizlik başvuruları ise 18 Şubatta sona
eren haftada 3 bin kişi artarak 2.07 milyon oldu. Geçen haftaya ilişkin veri
244 binden 242 bine revize edildi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, İngiltere'nin ayrılma
kararının ardından AB içinde birliğin ve halk desteğinin güçlenmesi için
hazırlanan
reform
önerilerini
açıkladı.
Juncker'in
Avrupa
Parlamentosu'na sunduğu "beyaz rapor" beş senaryo öneriyor ve bazı
alanlarda çok az değişiklik ve ortak pazarın sadece gözetlenmesi seçeneği
ile birlikte, üye ülkelerin egemenliklerinin birleştirilmesi konusunda
önemli bir atılım getiriyor. AB'nin 60 yıllık barış ve refah çabalarının
zemini üzerine yeni ilerlemeler inşa etmesi gerektiğini belirten Juncker,
AB'nin rolünün daha pasifleştirilmesi fikrine karşı çıktı. Juncker son
günlerde bu senaryolardan biri hakkında olumlu görüşler belirtmişti. Bu
senaryo, bazı devletlerin daha ileri bir entegrasyona daha hızlı
biçimde ulaşmasını öngörüyor. Juncker, AB'de reform kararları almak
için asıl görevin ulusal hükümetlere ve parlamentolara düştüğünü, çünkü
Brexit kararıyla Avrupa entegrasyonuna karşı olan ulusalcılardan giderek
artan direnişle karşı karşıya olduklarını söyledi. Almanya dışişleri Bakanı
Sigmar Gabriel ile Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault Beyaz Belge
konusunda desteklerini ifade ettiler. İki bakanın ortak açıklamalarında,
AB'nin karşılaştığı tehlikelere dikkat çekildi ve bakanlar üyeleri arasında
değişik büyüme hızlarını dikkate alan ve "çoklu-hız" olarak tanımlanan
görüş için destek istediler. Avrupa parlamenterleri genel olarak Juncker'in
9





değişim önerilerini olumlu karşıladılar ancak bunun ne kadarının
Brüksel'in merkezi koordinasyonuyla yapılacağı ve güçlü ulusal katılımın
nasıl sağlanacağı konusunda görüş ayrılıkları var.
Euro bölgesi imalat sektörü satın alım yöneticileri (PMI) endeksi Şubat
ayında nihai 55.4 olarak gerçekleşti ve Nisan 2011'den bu yana en yüksek
seviyeye geldi. Endeks her ne kadar öncü 55.5 seviyesinden aşağı yönlü
revize edilmiş olsa da, genişleme ile daralmayı ayıran 50 seviyesinin
üstünde kalmaya devam ederek faaliyetlerde hızlanmanın devam ettiğini
ortaya koydu. Euro bölgesi Ocak ayı imalat PMI verisi 55.2 olarak
gerçekleşmişti.
Euro Bölgesi'nde enflasyon Ocak 2013'ten bu yana görülen en güçlü
artışını kaydederek, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal teşvik
programını sonlardırması yönünde çağrıda bulunanları destekledi.
Tüketici fiyatları Şubat ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre
beklentiler doğrultusunda yüzde 2 arttı. Ocak ayına ilişkin enflasyon verisi
yüzde 1.8 seviyesinde gerçekleşmişti. Yükselen petrol fiyatları Euro
Bölgesi boyunca -Almanya, İspanya ve İtalya dahil- enflasyonu destekledi.
Enerji fiyatları gibi volatil unsurlar hariç tutularak hesaplanan çekirdek
enflasyon, Şubat ayında da ardı ardına üçüncü kez değişmeyerek yüzde 0.9
seviyesinde gerçekleşti.
Euro Bölgesi'nde ekonomik güven, yaklaşık altı yılın zirvesine yükselerek
bölge ekonomisinde ivmenin sürdüğünün sinyalini verdi. Euro Bölgesi'nde
ekonomik güven Ocak ayındaki 107.9'dan Şubat'ta 108 seviyesine yükseldi.
Euro bölgesinde hizmet sektörü satın alım yöneticileri endeksi (PMI)
55.5 ile beklentilerin hafif altında kalsa da büyümenin devam ettiğini
gösterdi. Ocak ayında 53.7 olarak açıklanan nihai hizmet sektörü PMI
verilerinin öncü rakamlara paralel 55.6 olarak açıklanması bekleniyordu.
Euro bölgesinde perakende satışlar Ocak'ta beklenmedik şekilde üst üste
üçüncü ayda da düşerek yüzde 0.1 geriledi ve fiyatların arttığı bir ortamda
tüketicilerin düşük harcama iştahına işaret etti.
Euro bölgesinde
perakende satışların Ocak ayında yüzde 0.4 artacağı tahmin ediliyordu.
Satışlar yıllık bazda ise yüzde 1.2 yükselerek yine yüzde 1.6'lık
beklentilerin altında kaldı. Perakende satışlar Ocak'ta üst üste üçüncü defa
aylık bazddadüşerken Aralık ayı perakende satış verileri Noel
harcamalarınarağmen yüzde 0.5 düşüş olarak revize edildi.
Almanya:
 Almanya'da imalat satın alım yöneticileri endeksi (PMI) Şubat ayında
nihai 56.8 değerini aldı. İmalat PMI endeksi, Ocak'ta 56.4 nihai değerini
aldıktan sonra Şubat ayında öncü rakamlara göre 57 düzeyinde
açıklanmıştı. Böylelikle imalat PMI verileri Mayıs 2011'den bu yana en
yüksek seviyeye yükselirken, üst üste 27 aydır genişleme ile daralmayı
ayıran 50 seviyesinin genişleme tarafında kalmış oldu.
 Almanya'da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), bu yılın Şubat ayında
2016'nın aynı ayına göre yüzde 2,2 arttı. Almanya’da enflasyon Şubatta
Ocak ayına göre yüzde 0,6 yükseldi. 2016’nın Şubat ayı ile
karşılaştırıldığında ise enflasyon yüzde 2,2 arttı. Bu seviyede yüksek bir
10


enflasyon oranı, en son Ağustos 2012’de kaydedilmişti. Piyasalarda
enflasyonun aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 2,1 artması bekleniyordu.
Almanya'da, Avrupa Birliği (AB) uyumlu öncü TÜFE ise Şubat’ta, aylık 0,6
artış beklentisinin hafif üzerinde yüzde 0,7 ve yıllık da yüzde 2,1 beklentiye
karşın yüzde 2,2 artış gösterdi.
Almanya'da mevsimsellikten arındırılmış istihdam, Ocak ayında bir
önceki aya kıyasla yüzde 0,1 arttıOcak ayında istihdama katılan kişi sayısı
ise aylık 58 bin artarken, toplam istihdam da 43 milyon 874 bin oldu. İş
gücü anketine dayanan geçici tahminlere göre, Ocak ayında Almanya’da
mevsimsel ve düzensiz etkilerden arındırılmış işsiz sayısı önceki aya
kıyasla yaklaşık 21 bin kişi azaldı. Ülkede Ocak ayı işsizlik oranı ise yüzde
3,8 olarak ölçüldü.
Almanya'da hizmet sektöründeki büyüme yılın başında son dört ayın en
düşük seviyesine gerilemesinin ardından Şubat'ta beklentiler
doğrultusunda hızlanarak 54.4 oldu. Ocak ayında 53.4 olan nihai hizmet
sektörü satın alım yöneticileri endeksindeki (PMI) bu yükselişe posta,
telekomünikasyon, nakliyat ve depolamada yeni kurulan firmalar yardımcı
oldu.
Fransa:
Fransa'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin adaylarından eski başbakan
muhafazakar François Fillon, eşine devlet kaynaklarından haksız para ödettiği
yolundaki iddialar üzerine soruşturma yargıçlığına çağrılmayı beklediğini ancak
yarıştan çekilmeyeceğini açıkladı.
François Fillon'un
seçimlerden
çekilmeyeceğini açıklamasının ardından Fransız hisseleri 15 ayın zirvesine
yükselirken, Fransa devlet tahvil getirileri de artış kaydetti. Fillon'un yarışta
kalmasının bağımsız merkez aday Emmanuel Macron'un pozisyonunu
güçlendireceği ve dolayısıyla aşırı sağcı Marine Le Pen'in kazanma şansını
azaltacağı söyleniyor. Anketler de Macron'un liderliğini pekiştirdiğini gösteriyor.
Fransa 10 yıllık devlet tahvil getirileri Perşembe günü 2 baz puan artışla yüzde
0.91 olurken, euro bölgesinin gösterge borçlanma maliyeti olarak kabul edilen 10
yıllık Alman devlet tahvil getirileri de 8 baz puan artışla yüzde 0.28'e çıktı.
Diğer ekonomilerde Norveç:
gelişmeler...
Norveç'in 900 milyar dolar büyüklüğündeki devlet varlık fonu, 2016 yılının
dördüncü çeyreğinde hisse senedi piyasalarındaki güçlü seyirle yüzde 2.17
oranında getiri sağladığını açıkladı. Fon, Norveç'in petrol ve doğalgaz üretiminin
getirisiyle yabancı ülkelerdeki hisse senedi, tahvil ve emlak piyasalarında yatırım
yapıyor. Varlık fonunun değeri, Norveç vatandaşı olan her birey için 171,000
dolara tekabül ediyor. Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 2.17 getiri elde eden fon,
üçüncü çeyrekte yüzde 4.0 getiri sağlamıştı. Norveç hükümeti petrol ve gaz
kârlarının düştüğü 2016 yılında ilk kez fondan para çekerek bunu kamu
harcamalarında kullandı.
Fon açıklamasında, varlığının 2017-2019 yılları
arasındaki büyümesinin, 2014-2016 arasındaki kadar büyük olmasının
beklenmediği belirtildi ve "Stratejimizi buna göre düzenleyeceğiz" denildi.Norveç
devlet fonu geçen yılın üçüncü çeyreğinde sabit getirili yatırımlarının oranını
portföyünün yüzde 36.3'ünden yüzde 34.3'üne düşürdü. Hisse senedi yatırımları
ise yüzde 60.6'dan yüzde 62.5'e yükseldi. Fon'un emlak varlığı ise üçüncü çeyrekte
11
yüzde 3.1 iken son çeyrekte yüzde 3.12 oldu.
Japonya:
 Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ)
agresif parasal genişleme stratejisinin yalnızca enflasyonu değil, büyümeyi
hızlandırmayı da hedef aldığını söyledi ve yüzde 2'lik enflasyon hedefine
ulaşmakta zorlanan BOJ'un üzerindeki baskıları azaltmaya istekli olduğu
sinyallerini verdi. BOJ'un enflasyonu yükseltmede önemli bir rol
oynadığını söyleyen Abe, bankanın aynı zamanda ekonominin teşvik
edilmesine ve agresif parasal genişleme önlemleriyle istihdam
yaratılmasına da katkıda bulunduğunu belirtti. Abe parlamentoya yaptığı
konuşmada, "Umarım BOJ para politikasını yüzde 2'lik enflasyon hedefine
ulaşmak amacıyla uygularken ekonominin hızlandırılmasına da odaklanır"
dedi. Japonya'da ekonomik büyüme dördüncü çeyrekte zayıf enflasyonla
beraber yavaşlarken, Abe BOJ'un stratejisini savunmak zorunda kalıyor.
Abe'nin konuşmasından önce açıklanan bir veri, Japonya'nın sanayi
üretiminin Ocak ayında son altı aydır ilk kez beklenmedik bir düşüş
gösterdiğini ortaya koydu. Sanayi üretimindeki bu düşüş ABD'ye sevk
edilen otomobil sayısındaki düşüşten de etkilendi. BOJ Başkanı Haruhiko
Kuroda, Japonya'nın hâlâ yüzde 2'lik enflasyon hedefinden uzak olduğunu
fakat ekonomik büyümenin hızlanmasıyla uzun vadeli enflasyon
beklentilerinin muhtemelen yükseleceğini de belirtti.
 Japonya'da tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 0.4 artış kaydederek
beklentileri karşıladı. Japonya'da volatil olan gıda fiyatları hariç çekirdek
enflasyon bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.1 artarak değişim
olmayacağı yönündeki beklentileri aştı. Japonya'da enerji ve gıda fiyatları
hariç tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 0.2 artarak beklentileri karşıladı.
Çin:


Çin İstatistik Bürosu, ülke ekonomisinin uluslararası belirsizlikler ve bu
yıl fabrikalarda yaşanan kapasite fazlasından dolayı risklerle karşı
karşıya olduğunu açıkladı. Ekonomi geçtiğimiz yıl yüzde 6.7 büyürken,
2015 yılına göre hızını yavaşlatsa da hükümetin yüzde 6.5-7 aralığındaki
hedefinin ortasında gerçekleşti. Kurumun internet sitesinde yapılan bir
açıklamada, kurumun başkan yardımcısı Li Xiaochao, "Uluslararası durum
hâlâ karışık ve dalgalı, hâlâ birçok belirsizlik var ve yerel kapasite fazlası ile
yapısal iyileşme arasında çelişkiler bulunuyor" dedi. Li, zayıflayan küresel
ticaret ve küreselleşmeden uzaklaşma trendi gibi sorunlara işaret etti. Çin,
geçtiğimiz yıl birçok verimsiz çelik fabrikasını ve kömür madenlerini
kapatarak kabarık sanayi kapasite fazlasını düşürme hedefini yakaladı ve
geçti. Li aynı zamanda uzun yıllar süren zayıflıktan sonra küresel fiyat
baskılarının yeniden yükselmeye başladığı bir dönemde ılımlı enflasyonun
Çin ekonomisi için iyi olacağını söyledi. Çin'de tüketici enflasyonu bir
önceki yıla göre Ocak ayında yüzde 2.5 yükselerek Mayıs 2014'ten bu yana
en yüksek seviyeye çıkarken, üretici fiyatları enflasyonu da yüzde 6.9 ile
Ağustos 2011'den bu yana en hızlı artışı gerçekleştirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Çin Devlet Müsteşarı Yang
Jiechi'nin, iki ülke arasında karşılıklı yarar sağlayacak bir ekonomik ilişki
12

kurma ve geliştirmenin ele alındığı görüşmeler yaptıkları bildirildi. ABD
dışişleri bakanlığından yapılan açıklamaya göre bu hafta Washington'da bir
araya gelen Tillerson ve Yang, üst düzeyli yetkililer arasında düzenli
temaslar sürdürülmesinin önemini vurguladılar ve ayrıca Kuzey Kore'nin
nükleer programı hakkında da görüş paylaştılar .Çin devlet haber ajansı
Xinhua'nın haberine göre de Yang "en tepeden en aşağıya kadar her
düzeyde ilişkileri geliştirmek" için ABD ile işbirliği yapmaya hazır
olduklarını söyledi.Yang iki ülkenin "bölgesel ve küresel konularda iletişim
ve işbirliğini geliştirmek ve bu arada birbirlerinin temel çıkarlarını ve önde
gelen kaygılarına saygı göstermek" istediklerini söyledi.
Çin'de resmi imalat sanayi göstergesi Şubat ayında, üretici fiyatlarındaki
yükselişle birlikte güçlendi. İmalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi
(PMI) Şubat ayında 51.6 seviyesine yükseldi. Ocak ayında 51.3 seviyesinde
bulunan bu verinin 51.2 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyordu. Ocak
ayında 54.6 seviyesinde bulunan imalat dışı PMI Şubat ayında 54.2
seviyesine geriledi. Özel sektörden Caixin Media ve Markit Economics'in
açıkladığı imalat PMI'ı 51.7'ye yükseldi.
Rusya:
 Rusya’nın Rezerv Fonu, Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,3
azalarak 931 milyar rubleye geriledi. Rusya Maliye Bakanlığı tarafından
açıklanan verilere göre, ülkenin Rezerv Fonu Şubat ayında 931 milyar
rubleye (yaklaşık 16 milyar dolar) gerilerken, Ulusal Refah Fonu yüzde
3,5 azalarak 4,2 trilyon rubleye (yaklaşık 72 milyar dolar) düştü. Maliye
Bakanlığı, bütçe açığının kapatılması amacıyla geçen yılın Nisan, Mayıs ve
Ağustos aylarında Ulusal Refah Fonu ve Rezerv Fonundan yaklaşık 1,2
trilyon ruble harcadı. Rusya'da, bu yıl bütçe açığının gayri safi yurtiçi
hasılaya oranının yüzde 3 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Ülkenin
Rezerv Fonu 2015’te 3,6 trilyon ruble, Ulusal Refah Fonu ise 5,2 trilyon
ruble seviyesindeydi.
 Rusya'da imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi Şubat ayında
52,5 puanla son 4 ayın en düşük seviyesine geriledi. Markit tarafından
yapılan açıklamaya göre, Rusya’da Şubat ayında imalat sanayi PMI, iki aylık
yükselişten sonra son 4 ayın en düşük seviyesi olan 52,5 puana düştü. Ocak
ayında son 6 yılın en yüksek seviyesi olan 54,7’ye yükselen PMI
endeksindeki düşüşte, dış talebin Şubat ayında önemli oranda düşük
seyretmesinin ana unsur olduğu belirtildi. Üretim ve yeni siparişlerin
büyümeye devam ettiğine işaret edilen açıklamada, büyüme hızının ise
yavaşladığı ve sektördeki olumlu ivmenin kaybolduğu kaydedildi. Rusya’da
Ocak ayında hizmet sektörü PMI, Haziran 2008’den bu yana en yüksek
düzeyi olan 58,4 puana yükselmişti.
 Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, günlük petrol üretimini
Şubat’ta 117 bin varilden fazla düşürdüklerini belirtti. Rusya'nın Soçi
kentinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Novak, Petrol İhraç Eden
Ülkeler Örgütü (OPEC) ile varılan üretim kısıntısı anlaşmasına yüzde yüz
katılım sağlandığında anlaşmanın etkili olabileceğini söyledi. Söz konusu
anlaşmaya taraf ülkelere üretim kısma sürecini hızlandırma çağrısı yapan
Novak, Nisan ayına kadar günlük üretimi 300 bin varil seviyesine
13
çekmiş olacaklarını söyledi. Novak, OPEC üye ülkeleri ve OPEC dışı ülkeler
ele alındığında anlaşmanın uygulanma düzeyinin ortalama yüzde 86
olduğunu belirtti. Petrol
piyasalarındaki arz-talep dengesinin
sağlanamaması durumunda anlaşmanın süresinin uzatılabileceğini aktaran
Novak, bu kararın petrol fiyatlarından bağımsız olarak piyasadaki arztalep dengesine göre şekilleneceğine işaret etti. OPEC ile varılan anlaşma
sonrası günlük petrol üretimini 300 bin varil kısmayı taahhüt eden Rusya,
Ocak’ta günlük üretimini 120 bin varil azaltmıştı.
Suudi Arabistan:
Suudi Arabistan'ın, petrol fiyatlarının bu yıl içinde 60 dolar civarına
yükselmesini istediği bildiriliyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi
ülkelerden ve petrol sektöründen beş ayrı kaynağın verdiği bilgiye göre, Suudi
Arabistan ve Körfez müttefikleri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt ve Katar,
fiyatların ancak 60 dolar seviyelerine gelmesi durumunda yeni alanlarda
yatırımların teşvik edileceğini öngörüyorlar. OPEC üyesi ülkeler, Rusya ve diğer
üreticiler geçtiğimiz yıl Kasım ayında, 1 Ocak 2017'den itibaren geçerli olmak
üzere üretimi günlük 1.8 milyon varil azaltmak için anlaşmaya varmıştı. Sekiz
yıldır gerçekleştirilen bu ilk kısıntının amacı fiyatların yükselmesi ve stok
fazlasının eritilmesi idi. Ham petrol fiyatları, Kasım'dan bu yana yüzde 14'ün
üzerinde bir artış göstermesine ve OPEC üyeleri ve üye olmayan ülkelerin
anlaşmaya özenle uymalarına rağmen halen 56 dolar civarında seyretmeye devam
ediyor.
BU HAFTA PİYASALAR
Döviz kuru yükseldi, Dolar/TL haftanın ilk işlem gününde dar bantta dalgalı bir seyir izlerken, piyasalar
faizde hafif artış ABD Başkanı Donald Trump'ın Salı günü yapacağı konuşmayı bekledi. Bu
var...
çerçevede dolar/TL paritesi haftaya 3.59 seviyesinde başlarken; euro/TL 3.80,
sepet bazında TL de 3.70 seviyesindeydi. Tahvil bono piyasasında ise 11 Şubat
2026 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %10.81 oldu. İki yıllık
gösterge olan 11 Temmuz 2018 tahvilinin ortalama bileşik faizi de %11.06
düzeyindeydi. Salı günü ise Trump’ın konuşmasından önce dolar/TL paritesi
sınırlı biçimde yükselerek 3.60’ın üzerine çıktı. 1 Mart Çarşamba günü ise
dolar/TL paritesi, ABD Merkez Bankası yetkililerinin faiz artışlarının yakın olduğu
mesajları ve ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamaları sonrası değer kaybetti.
Dolar/TL 3.67’ye kadar yükseldi. 2 Mart’ta ise dolar/TL gelişmekte olan ülke para
birimlerinin değer kaybına ek olarak jeopolitik risklerin de etkisiyle 3.71'i test
ederek 15 Şubat'tan beri en yüksek seviyeyi gördü. TL dolar karşısında yüzde 1'in
üzerinde değer kaybederek gelişmekte olan para birimlerinden negatif ayrışırken,
gelişmekte olan para birimlerinde yüzde 0.3-0.6 arası değer kaybı yaşandı. Negatif
ayrışmanın kısmen jeopolitik endişelerden kaynaklanmış olabileceği ve paritenin
Suriye konusunda yaşanan gelişmelerden de etkilenebileceği düşünülüyor.
14
Euro/TL 3.89’a, sepet bazında TL de 3.80’e yükseldi. İki yıllık gösterge tahvil
faizlerinde de artış vardı. Merkez Bankası’nın ortalama fon maliyeti de %10.42’ye
çıktı.
Haftanın son gününde de dolar/TL
gelişmekte
olan
ülke
para
%
birimlerinin değer kaybına ek
25
olarak yaklaşan referandum önceci
22
jeopolitik risklerin de etkisiyle
19
3.73'ün üzerine çıkarak 8 Şubat'tan
16
beri en yüksek seviyelere yükseldi.
13
İki yıllık tahvil faizleri %11.20
10
düzeyinde, on yıllık tahvil faizleri de
7
%11.07 düzeyinde seyretmekte.
4
Sabah saatlerinde dolar/TL yıllık
enflasyonun beklentilerin üzerinde
bir artışla çift haneye yükselmesi
sonrası 8 Şubat'tan beri ilk kez 3.74'ü aştı. Veri öncesi TCMB'nin likidite adımlarını
bir miktar sıkılaştırmasının da desteğiyle 3.72'nin hemen altında işlem gören
dolar/TL enflasyon verisi sonrası 3.7460'ı test etti. Daha sonra ise parite tekrar
3.72 düzeylerine indi. Bugün Merkez Bankası’nın para politikasını daha da
sıkılaştırdığını ve ortalama fon maliyetini yapılan hesaplamalara göre %10.5’a
yükselttiğini görmekteyiz.
04.01.2007
01.03.2007
27.04.2007
25.06.2007
20.08.2007
17.10.2007
13.12.2007
12.02.2008
08.04.2008
05.06.2008
31.07.2008
25.09.2008
26.11.2008
28.01.2009
25.03.2009
25.05.2009
20.07.2009
14.09.2009
12.11.2009
11.01.2010
08.03.2010
30.04.2010
28.06.2010
20.08.2010
20.10.2010
22.12.2010
16.02.2011
12.04.2011
07.06.2011
02.08.2011
30.09.2011
30.11.2011
25.01.2012
21.03.2012
18.05.2012
13.07.2012
12.09.2012
12.11.2012
08.01.2013
05.03.2013
02.05.2013
28.06.2013
28.08.2013
31.10.2013
26.12.2013
21.02.2014
17.04.2014
17.06.2014
15.08.2014
14.10.2014
10.12.2014
05.02.2015
02.04.2015
02.06.2015
29.07.2015
23.09.2015
23.11.2015
19.01.2016
15.03.2016
10.05.2016
11.07.2016
06.09.2016
07.11.2016
02.01.2017
27.02.2017
Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları
(11.07.18 tahvili, % bileşik)
Sonuçta, 24 Şubat’ta Merkez Bankası kurlarıyla 3.5753 olan dolar/TL paritesi, 3
Mart’ta 3.7282 TL’ye yükseldi; 3.7872 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise
3.9248 TL’ye çıktı. 24 Şubat’da %11.06 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik
faizi ise bu haftanın son günü %11.20’ye yükseldi.
Döviz, petrol ve altın Döviz:
fiyatları...
Dolar, yatırımcıların ABD Başkanı Donald Trump'ın vergi politikalarının ipuçlarını
izleyeceği konuşma öncesi hafta başında yükselme eğilimindeydi. Ancak Japon
yeni dolar karşısında gücünü korudu. Dolar Cuma günü yen karşısında 111.925'e
kadar gerileyerek 9 Şubat'tan bu yana en düşük seviyeyi gördükten sonra haftanın
ilk gününde 112 yen civarında seyretti. Euro/dolar paritesi ise haftaya 1.0560
düzeyinde başladı. Dolar endeksi ise sterlindeki değer kaybının etkisiyle
yükselerek 101.15 düzeyine çıktı. Dolar, yatırımcıların daha sonra Trump
tarafından gerçekleştirilecek konuşma öncesinde bekleme moduna geçmeleriyle
beraber sakin bir seyir izledi. Ancak hafta içinde dolar, Fed yetkililerinin bu ay faiz
artırımı yapılabileceği beklentilerini kuvvetlendiren açıklamalarının ardından
değer kazandı. Fed yetkililerinin açıklamaları piyasalar üzerinde yakından izlenen
ancak pek ayrıntı içermeyen ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk yıl politikaları
hakkındaki konuşmasından daha belirleyici oldu. Dolar, Fed'in bu ay faizleri
artırmayı ciddi bir şekilde değerlendirdiğine dair sinyallerin ortaya çıkmasının
ardından yedi ayın zirvesine yakın seviyelerde seyretti. Doların diğer altı büyük
para birimi karşısındaki hareketini takip eden dolar endeksi 101.97'ye yükselerek
11 Ocak'tan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Dolar, yen karşısında 114.16
15
seviyesiyle iki haftanın zirvesini görmesinin ardından biraz geri çekildi. Euro da
dolar karşısında değer kaybederek 1.0529 dolar oldu. Dolar haftanın son gününde
yatay seyrederken, Fed'in bu ayki toplantısında faizleri artırabileceği
ihtimalleriyle beraber haftalık bazda yükseldi. Dolar endeksi Perşembe günü 11
Ocak'tan bu yana en yüksek seviye olan 102.260'nın yakınlarında seyretmeye
devam etti. Endeks haftalık bazda yüzde 1'in üzerinde artış gerçekleştirmiş
durumda. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.0565; Dolar/yen paritesi
114.40 düzeyindedir.
Petrol:
Petrol fiyatları hafta başında küresel arz fazlasının hafiflediği beklentisiyle
yükselirken, ABD'de artan petrol üretimi kazanımları sınırladı. Brent petrolünün
varili haftaya 56.35 dolardan başlarken, ABD hafif petrolü 54.3 dolar
düzeyindeydi. Fiyatlar, OPEC’in üretim sınırlama anlaşmasına sadık kalınmasının
etkisiyle bu düzeyini ilerleyen günlderde de sürdürdü. Hafta içinde ise petrol
fiyatları, doların kazanımlarını azaltmasına paralel olarak yükseldi. Petrol
ihracatçısı ülkelerin üretim kesintilerinden destek bulan fiyatlardaki yükselişi
ABD'de artan kaya petrolü üretimi sınırladı. Brent petrolü 57 dolara doğru
yükselirken, ABD petrolü 54 dolarla fazla değişmedi. Ancak daha sonra ham petrol
fiyatları ABD'de rekor seviyede stokların piyasa üzerinde etkisini göstermesinin
ardından geriledi. Dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'de ham petrol stokları
geçtiğimiz hafta 1.5 milyon varil yükselerek, üst üste sekiz haftalık yükselişin
ardından rekor seviye olan 520.2 milyon varile çıktı. ABD petrolü 53.7 dolara
gerilerken, Brent petrolü 56.3 dolar civarına indi. Petrol fiyatları, haftanın son
gününde de hafif geriledi. Rusya'nın Şubat ayı üretim rakamlarının değişmeyerek
OPEC ile varılan petrol üretimini sınırlandırma anlaşmasına zayıf bağımlılığı
olduğu sinyallerini vermesiyle fiyatlardaki yükselme durdu. Cuma günü itibariyle
Haziran vadeli Brent ham petrolünün varili 55.20 dolar düzeyinde; ABD hafif
ham petrolünün varili 52.70 dolar civarında seyretmektedir.
Altın:
Altın fiyatları hafta başında son üç buçuk ayın zirvelerine yakın düzeyde
tutunurken, yatırımcılar ABD Başkanı Trump'ın yapacağı konuşmayı bekledi.
Fiyatlar haftaya 1256 dolar düzeyinde başladı. Altının ons fiyatı daha sonra 1263
dolara kadar yükselerek 11 Kasım'dan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Daha
sonra ise tekrar 1250 dolara doğru indi. Fiyatlar hafta içinde Trump’ın ekonomi
politikaları konusunda ayrıntı vermemesi üzerine bu konuşmadan fazla
etkilenmedi. Ancak fiyatlar, Fed yetkililerinden gelen ve doları destekleyen para
politikasında sıkılaşma yanlısı açıklamalar sonrasında geriledi. Altının spot
piyasadaki ons fiyatı ilk başta 1244 dolara indi. Fiyatlar hafta sonuna doğru da
değer kaybetmeye devam etti ve 1230 doların altına inerek Fed'in bu ay içerisinde
faizleri artırabileceği ihtimaliyle beraber Ocak sonundan bu yana ilk haftalık
düşüşünü kaydetti. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1228
dolar civarındadır.
16
DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER
(1)
(2)
(3)
(2)/(1)
30.12.16
28.02.17 03.03.17
%
değişim
3,5255
3,6143
3,7282
2,5
3,7166
3,8291
3,9248
3,0
3,6211
3,7217
3,8265
2,8
(2)/(1)
reel %
değişim
-0,7
-0,3
-0,5
(3)/(2)
%
değişim
3,2
2,5
2,8
ABD doları/TL*
Euro/TL*
Döviz Sepeti **
Euro-dolar
Paritesi
1,0542
1,0594
1,0527
0,5
-0,6
* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi
kullanılmıştır.
Daha fazla bilgi için:
Dr. M.Veyis Fertekligil,
Baş Ekonomist
e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr
Tel: 0212 – 368 35 20
UYARI NOTU:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım
danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye
özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz
ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak
yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir .
17
Download