03 Mart 2017 Haftanın Gündemi-Beklentiler Fed faiz artırımına doğru ABD verileri ve ECB toplantısı izlenecek... Küresel piyasalardaki risk iştahı bu hafta tersine dönmeye başladı. Piyasalarda ABD Başkanı Trump’ın Kongre ‘de yapacağı konuşma beklendi. Ancak Trump’ın konuşmasında ekonomi politikaları konusunda detay vermemesi sonucunda konuşma piyasaları fazla etkilemedi. Buna karşılık, çeşitli Fed üyelerinin konuşmaları ve ABD ekonomisine ilişkin güçlü veriler, özellikle enflasyondaki artışlar ile olumlu istihdam gelişmeleri, Fed’in 15 Mart toplantısında bir faiz artışına gitme olasılığını artırdı. Anketler şu anda faiz artırımı olasılığını %90 olarak görmekte. Bu durum da gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesine neden oluyor. Dolar endeksi bu hafta 102’yi geçerken, on yıllık ABD faizleri de %2.5’a yükseldi. Bu arada dolar özellikle Japon yenine ve euroya karşı da güçlendi. Diğer taraftan, Euro Bölgesi enflasyonu da %2’ye yükseldi ve ECB’nin gelecek hafta 9 Mart’ta yapacağı toplantıda vereceği kararlar açısından bu durum önemliydi. Ancak ECB enflasyondaki bu yükselmenin petrol fiyatlarından kaynaklandığını ve geçici olduğunu düşünmekte. Bu nedenle parasal genişlemenin azaltılması konusunda bir karar almasını piyasalar fazla beklememekte. Öte yandan, AB’de İngiltere’nin ayrılmasından sonra bütünleşme yolunda değişik hızların olacağı “çoklu-hızlı” bir AB yapısı konusunda AB Komisyonu Başkanı Juncker bir rapor sundu. Fransa’da ise Nisan ayındaki başkanlık seçimlerine doğru bağımsız merkez aday Emmanuel Macron’un şansının gittikçe yükselmekte olduğunu görmekteyiz. Diğer taraftan, gelişmekte olan ülkelerde büyüme beklentisi şimdiye kadar oldukça olumlu. Özellikle Çin ekonomisinde büyüme güçlenirken, Hindistan ekonomisi de büyüme hızını korumakta. Japonya’da ise enflasyondaki artış olumlu karşılandı. Küresel piyasalar bu akşam Fed Başkanı Yellen ve Başkan Yardımcısı Stanley Fischer’in konuşmalarını beklerken; haftaya ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik oranları Fed’in 15 Mart toplantısı öncesinde son önemli eşik olacak. Yine haftaya yapılacak ECB faiz toplantısı gündemin diğer önemli maddeleri arasında. ABD doları, haftalık bazda euroya ve yene karşı değer kazandı. Euro/dolar paritesi 1.0565; dolar/yen ise 114.40 civarında seyrediyor. Petrol fiyatları bu hafta biraz geriledi. Vadeli Brent ham petrolünün varili 55.20 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 52.70 dolar civarında. Altın fiyatları dolardaki güçlenmeyle birlikte geriledi. Altının onsu 1228 dolar civarında seyrediyor. Türkiye’de bu hafta dış ticaret ve enflasyon verileri önemliydi. Ocak ayında özellikle enerji ithalatındaki artışla dış ticaret açığı %10.3 1 artarak 4.3 milyar dolara yükseldi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı öncü verilerine gore Şubat ayında ihracat azaldı ve dış ticaret açığındaki yükselme eğilimi devam etti. Öte yandan, Şubat ayında TÜFE enflasyonu gıda ve ulaştırma fiyatlarındaki yükselme ve döviz geçişkenliği etkisinin devam etmesiyle birlikte %0.81 oldu; yıllık TÜFE enflasyonu da %10’u aştı. Enflasyondaki yükselme gelecek aylarda da devam edebilir. Bu durum Merkez Bankası’nı daha sıkı para politikası uygulaması konusunda zorlayabilir. Öte yandan, haftaya Ocak ayı sanayi üretimi verileri açıklanacak. Türkiye piyasalarında bu hafta Fed’in faiz artırımına ilişkin beklentilerin artması ile birlikte küresel piyasalardaki risk iştahının düşmesi etkili oldu. Diğer taraftan Suriye konusundaki jeopolitik gelişmelerin olumsuz etkisi de hissedildi. Ayrıca yaklaşan 16 Nisan referandumu da piyasalar üzerinde baskı yapmaya başladı. Tüm bu nedenlerle dolar/TL paritesi hafta içinde 3.70’i aştı. Faizlerde de yukarı yönlü bir seyir vardı. Bugün açıklanan Şubat ayı enflasyonunun beklentilerden yüksek olması nedeniyle dolar/TL kurunun sabah saatlerinde 3.75’e doğru yükseldiğini gördük. Daha sonra ise paritede bir miktar gerileme oldu; ancak yukarı yönlü baskı sürmekte. Merkez Bankası’nın ortalama fon maliyetinin %10.5’a doğru gelmesi bile Türk Lirası’nda zayıflamayı çok önleyemedi. Bunun temel nedeni enflasyonun %10 eşiğini aşması ve bahar aylarında ise %11’li rakamların gündeme gelecek olması. Bu durum yukarıda da söylediğimiz gibi bankanın uyguladığı para politikasını daha da fazla sıkışlaştırması konusunda baskıya yol açmakta. Fed Başkanı Yellen ve yardımcısı Fischer’den gelebilecek faiz artırımına dönük demeçler ve güçlü gelecek ABD verileri, küresel risk iştahının daha da fazla düşmesine neden olarak Türk Lirası’ndaki zayıflamanın devam etmesine yol açabilir. Haftaya küresel piyasalarda önemli gündem maddeleri bulunmakta. Özellikle ECB toplantısı ve ABD’de tarım dışı istihdam ile işsizlik verileri önemli. Belirttiğimiz üzere 15 Mart’ta Fed’in faiz artırımına gitme olasılığı çok yüksek. Bu durum da Türk Lirası üzerinde baskıya yol açmakta. Enflasyondaki yükselme, Merkez Bankası’nın bu durumda yeterli bir yanıt verme konusunda nasıl davranacağı, jeopolitik belirsizlikler ve referandum süreci önümüzdeki dönemde Türk Lirası’nın daha da zayıflamasına neden olabilir. Mevcut durumda dolar/TL paritesinin 3.70-3.75 aralığında dalgalanmasını beklemekteyiz. Ancak yukarıda belirttiğimiz faktörlerin baskısının artması haftaya paritede 3.75 eşiğinin geçilmesine neden olabilir. Faizlerde ise son enflasyon oranları ve küresel risk iştahındaki gerileme ile birlikte yukarı yönlü seyir sürebilir. 2 TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Dış ticaret açığı yılın ilk ayında arttı. Ocak ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre %18.1 artarak 11.28 milyar dolara, ithalat ise %15.9 artarak 15.59 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret açığı ise %10.3 oranında artarak 4.3 milyar dolara çıktı. İhracat artışında geçen yılın ilk ayındaki ihracatın çok düşük olması rol oynarken, enerji ithalatındaki yükselme de dikkat çekici. Oniki aylık ihracat 144.3 milyar dolara çıkarken, ithalat 200.7 milyar dolar oldu ve dış ticaret açığı da 56.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu arada, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ihracat aylık bazda %4.5 arttı, ithalattaki artış ise %0.6 oldu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı öncü verilere göre dış ticaret açığı Şubat ayında enerji faturasındaki artışa paralel geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artışla 3.7 milyar dolar oldu. Bakanlık verilerine göre ihracat Şubat'ta yüzde 2 azalışla 12.12 milyar dolar, ithalat yüzde 1.6 artışla 15.82 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 76.6 oldu. Verilere göre Şubat ayında en büyük ithalat kalemi olan enerjide ithalat yüzde 43 artışla 2.9 milyar dolar oldu. İhracat altın ve mücevherat eşyası hariç tutulduğunda Şubat'ta yüzde 4.95 artarak 11.16 milyar dolar olurken, ithalat yüzde 1.84 azalışla 15 milyar dolar oldu. Yılın ilk iki aylık döneminde ise dış ticaret açığı 8 milyar dolar, ihracat 23.4 milyar dolar, ithalat ise 31.41 milyar dolar oldu. İlk iki aylık dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 74.5 oldu. TÜFE Şubat ayında ulaştırma ve gıda fiyatlarındaki artışla beklentilerin üzerinde yüzde 0.81 artarken, yıllık enflasyon yüzde 10.13'e yükselerek yaklaşık beş yıldan bu yana ilk kez çift haneye geldi. TÜFE en son Nisan 2012'de yüzde 11.14 ile çift haneyi görmüş, Ocak ayında ise yüzde 9.22 seviyesinde gerçekleşmişti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre Yİ-ÜFE Şubat'ta yüzde 1.26 artarken, yıllık bazda Ocak ayındaki yüzde 13.69'dan yüzde 15.36'ya yükseldi. TÜİK verilerine göre aylık bazda en yüksek artış yüzde 2.82 ile ulaştırma grubunda olurken,sağlıkta yüzde 2.17, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 1.38, konutta yüzde 1.18 ve eğlence ve kültürde yüzde 0.89 artış gerçekleşti. Enflasyon sepetinde en yüksek paya sahip olan gıda ve alkolsüz içecekler grubunda aylık yüzde 0.84 artış gözlenirken, en fazla düşüş gösteren grup ise yüzde 3.35 ile giyim ve ayakkabı oldu. Ulaştırma kalemindeki artışta TL'deki değer kaybının gecikmeli etkisi ve otomobil fiyatlarında artışlar etkili olurken, gıda tarafında ise taze sebze ve meyve fiyatlarında bir miktar düzeltme olsa da işlenmiş gıda fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle gıda fiyatlarının yüksek kalmaya devam ettiği belirtiliyor. Yıllık bazda en fazla artış ise yüzde 21.72 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşirken, ulaştırmada yüzde 17.96 artış gözlendi. Öte yandan özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden H endeksinin devamı 3 Bankacılık sektörünün Ocak sonu net kârı geçen yıla göre %50 artışla 3.7 milyar TL… olan ve işlenmemiş gıdaürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'yi içeren B endeksi Şubat'ta aylık olarak yüzde 0.81, yıllık olarak yüzde 8.27 arttı. Eski I endeksinin devamı olan ve enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler iletütün ürünleri ve altın hariç TÜFE'yi içeren C endeksi aylık yüzde 0.70, yıllık olarak ise yüzde 8.56 arttı. Merkez Bankası, imalat sanayinde kapasite kullanım oranının (KKO) Şubat ayında bir önceki aya göre 0.1 puan azalarak yüzde 75.4 seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı. KKO, Ocak ayında yüzde 75.5 olmuştu. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0.3 puan artarak yüzde 74.6 seviyesinde gerçekleşti. Merkezi yönetim brüt borç stoku Ocak sonu itibarıyla 800.2 milyar TL olarak gerçekleşti. Hazine'den yapılan yazılı açıklamaya göre borç stokunun 473.5 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 326.7 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluştu. Tüketici güven endeksi Şubat'ta bir önceki aya göre yüzde 1.8 azalışla 65.7'ye geriledi. Merkez Bankası ve TÜİK işbirliği ile hazırlanan endeks, seçimlerin ardından politik belirsizliğin azalmasıyla 2015 yılının Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 22.9 artışla Nisan 2014'ten bu yana en yüksek olan 77.15 değerini almıştı. Endeks bu tarihten sonra ise ağırlıklı olarak düşüş eğilimine girmiş ve Ocak ayında 66.9 değerini almıştı. Reel kesim güven endeksi Şubat ayında bir önceki aya göre 8.3 puan artarak 105.3 oldu. Merkez Bankası verilerine göre mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise bir önceki aya göre 6 puan artarak 106.5 oldu. Ekonomik güven endeksi Şubat ayında yüzde 6.8 artarak 91.5 değerine yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, hizmet sektörü, reel kesim (imalat sanayi), inşaat sektörü ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI Şubat ayında 49.7’ye yükselerek geçen Ekim ayından bu yana en yüksek değerine ulaştı. PMI anket verileri, Türk imalat sektöründe genel anlamda stabilizasyon sağlandığına işaret etti. Beklenti 48.2'ydi. PMI verilerini belirleyen alt endekslerden Üretim Endeksi Ocak 2016’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. İstihdam Endeksi son yedi ayda altıncı kez olacak şekilde yükseldi. Bankacılık sektörünün Ocak ayı net kârı bir önceki aya göre yüzde 49 artarak 3.7 milyar liraya yükselirken, geçen yılın Ocak ayına göre de yüzde 50 yükselirken, artışta bankaların operasyonel giderlerinde düşüş ile geri dönmeyen krediler için ayrılan provizyonlarda düşüş etkili oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) yayımladığı verilere göre, sektörün kredileri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20, Aralık sonuna kıyasla ise yüzde 4 artış kaydederek 1.8 trilyon liraya yükseldi. BDDK verilerine göre, sektörün aktifleri geçen yıla kıyasla yüzde 21 yükselerek 2.87 trilyon liraya çıkarken, artış oranı Aralık sonuna kıyaslandığında yüzde 5 oldu. Sektörün sermaye yeterliliği rasyosu Ocak 2016'ya kıyasla 8 baz puan düşüşle yüzde 15.15 olurken, düşüş Aralık ayı sonuyla kıyaslandığında 42 baz puan oldu. Sektörün brüt takipteki alacaklarının toplam kredilere oranı geçen yıl Ocak ayına göre 1 baz puan artarak, Aralık sonuna kıyasla 4 ise 4 baz puan düşerek yüzde 3.18 oldu. Bankacılık sektöründe 2017'de kur etkisinden arındırılmış kredi büyüme hedefi %15… Bankacılık sektörünün 2016'da faizlerdeki düşüş, bazı aktiflerin satılması, ücret ve komisyonlarla ilgili geri ödemelerin azalması gibi tek seferlik gelirlerin etkisiyle yüzde 44 kâr artışı sağlamasının ardından 2017 yılında benzer bir kârlılık büyümesi beklenmiyor; ancak sektör kredilerinde kurdan arındırılmış olarak büyüme beklentisi yüzde 15 seviyesinde bulunuyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin basın toplantısında verilen bilgiye göre, kredilerde kur etkisinden arındırılmış büyüme 2016 yılında ise yüzde 9 oldu. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı (TBB) Hüseyin Aydın yaptığı konuşmada, 2016 yılında yaşanan olumsuz gelişmelere dikkat çekerek, darbe girişimi döneminin ardından sektörün ekonomiyi desteklediğini belirtti. Toplantıda TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin 2017 yılı için kredi, toplam aktif, mevduat ve özkaynak büyüme beklentilerini sırasıyla, yüzde 15, yüzde 13, yüzde 13 ve yüzde 12 olarak açıkladı. Keskin sektörün faaliyet gösterdiği ortamın özelliklerinden bazılarını, yatırım yapılabilir kredi notunun düşmesi, son dönemde sermaye girişlerinde yavaşlama, iç kaynakların kısıtlı olması ve enflasyondaki yükselişin yanı sıra uluslararası piyasalarda ABD faizlerinin yükselmesi, yüksek korumacılık, yüksek bölgesel riskler olarak tanımladı. Kaynak maliyetinin düşürülmesinin kredi faizlerinin düşmesi için önemli olduğunu vurgulayan Keskin, tek başına mevduat ya da likidite faizindeki düşmenin yeterli olmadığına işaret etti. Keskin, Aralık 2016 itibarıyla krediler için aracılık maliyetinin ticari kredilerde toplam yüzde 15.8, bireysel kredilerde ise yüzde 18.2 olduğuna dikkat çekti. Keskin 2016 yılı son çeyreğinden itibaren düzenlemelerin uygulamaya geçmesiyle hem bireysel hem de kurumsal kredilerde önemli büyüme olduğunu ve son çeyrek büyümesinin dokuz ayın toplamından fazla olduğunu söyledi. Şubat itibarıyla kredilerde büyümenin devam ettiğini vurgulayan Keskin, sektörün kredilerinin 2016 sonu itibarıyla tahsili gecikmiş alacak oranının yüzde 3.3 olduğunu söyledi. Keskin, 2016 sonu itibarıyla tahsili gecikmiş alacakların kurumsal krediler için yüzde 2.9, KOBİ krediler için yüzde 5.1, bireysel krediler için yüzde 4.3 olacağını söyledi. Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Ocak'ta %9.81 azaldı… Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı güvenlik endişelerinin etkisiyle Ocak ayında da düşüşünü sürdürerek geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.81 azalışla 1.06 milyon kişi olurken, Rusya ile ilişkilerin düzelmesi paralelinde Rus turist sayısı yüzde 81.51 arttı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan verilere göre, Ocak ayında Rus ziyaretçi sayısı 40,124 kişi oldu.Bakanlık verilerine göre yabancı ziyaretçi sayısı Aralık'ta yüzde 11.1 düşüşle 1.3 milyon kişi olmuş, 2016'nın tamamında ise bir önceki yıla göre yüzde 30.05 azalışla 25.35 milyon olarak gerçekleşmişti. Öte yandan Türkiye ve Rusya arasındaki uçak düşürme krizinin ardından 2016 yılında Rusya'dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde 76.26 düşüşle 866,256 kişiye gerilemişti. Rus ziyaretçi sayısı 2014'te 4.48 milyon, 2015'te ise 3.65 milyon kişi olmuştu. Diğer taraftan, gelir düzeyi nispeten yüksek olan İtalya, Fransa, Japonya gibi ülkelerden gelen ziyaretçi sayısında çift haneli düşüşler devam ediyor. Buna göre Almanya'dan gelen ziyaretçi sayısı Ocak'ta yüzde 31, Japon ziyaretçi sayısı yüzde 33, Fransa'dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde 24, İngiltere'den gelen ziyaretçi sayısı yüzde 22, İtalya'dan gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 27 azaldı. Rusya ve güvenlik endişeleri ile 2016'da 11 milyon turist ve yaklaşık 8 milyar dolar kaybedildi. 5 Hazine iç borçlanma Hazine'nin Mart-Mayıs dönemine ilişkin açıkladığı iç borçlanma stratejisine gore, programı… Hazine Mart'ta toplam 17.7 milyar TL iç borç servisine karşılık 18.5 milyar TL iç borçlanma öngörüyor. Nisan'da toplam 1.9 milyar TL iç borç servisine karşılık 2.2 milyar TL iç borçlanma planlanmakta. Mayıs'ta ise toplam 4.5 milyar TL iç borç servisine karşılık 5 milyar TL iç borçlanma öngörülmekte. Hazine Mart'ta 6, Nisan'da 2, Mayıs'ta 3 ihale ile borçlanacak. TMSF, Hazine'ye 22 Şubat'ta 500 milyon TL ödeme gerçekleştirdi… Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Hazine Müsteşarlığı'na 22 Şubat'ta 500 milyon TL karşılığı ödeme gerçekleştirdiğini açıkladı. TMSF'den yapılan yazılı açıklamada söz konusu ödemeyle birlikte, Hazine'ye bugüne kadar yapılan toplam ödeme tutarının 12.25 milyar dolara ulaştığı kaydedildi. Garanti Bankası’nın Doğuş Grubu, Garanti Bankası'nın yüzde 9.95'ini Banco Bilbao Vizcaya %9.95’i BBVA’ya Argentaria'ya (BBVA) 3.32 milyar liraya satmak üzere anlaşma imzaladı. Garanti satıldı… Bankası tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre bankanın yüzde 9.95'ine karşılık gelen 417.9 milyon TL değerli nominal payın pay başına satış bedeli 7.95 lira olarak belirlendi. Açıklamaya göre BBVA'nın Garanti Bankası'ndaki payını yüzde 49.85'e yükseltecek olan devir işleminin yılın ilk yarısında tamamlanması bekleniyor. Devir işleminin ardından Doğuş Grubu'nun bankada yüzde 0.05 payı kalacak. Açıklamada BBVA'nın yapacağı ödemenin dolar olarak yapılacağı belirtildi. DÜNYA EKONOMİSİ ABD ekonomisinde gelişmeler... ABD Başkanı Donald Trump, Kongre ortak oturumunda yaptığı ilk konuşmada "Önce Amerika" vurgusunu öne çıkardı. ABD'nin yeni başkanının bu haftaki konuşmasında çok az yeni önerilere verildi ve Trump, Obamacare olarak adlandırılan sağlık reformunun değiştirilmesi, orta sınıfa desteği de içeren vergi reformu, 1 trilyon dolarlık altyapı harcamaları ve savunma harcamalarında geniş çaplı artış dahil planlarının giderlerinin nasıl karşılanacağına daiir bir öneride bulunmadı. Trump, Meksika sınırına "Büyük, büyük bir duvar" inşa edilmesi çağrısını bir kez daha tekrarladı. ABD Başkanı, göçmenliği "liyakata dayanan bir sisteme" dönüştürmek istediğini belirtti. Konuşmasında ekonomiye ilişkin açıklamalarda da bulunan Trump, "Ekonomi ekibim, şirketlerimize uygulanan vergi oranını düşürecek tarihi bir vergi reformu hazırlıyor. Böylelikle şirketlerimiz, her yerde ve herkesle rekabet edebilecek ve başarılı olabilecek" dedi. Trump, "Aynı zamanda, orta sınıf için yoğun bir vergi kolaylığı getireceğiz" şeklinde konuştu. ABD Başkanı, "İçinde bulunduğumuz dönemde, üreünlerimizi Amerika dışına çıkarttığımızda, çok sayıda ülke bu ürünlere çok yüksek gümrük tarifesi ve vergi uyguluyor. Ancak yabancı firmalar ürünlerini Amerika'ya getirdiğinde, biz neredeyse hiçbir şey uygulamıyoruz" dedi. Trump, bunun değişmesini 6 isteyeceklerini vurguladı. Sağlık reformu konusunda da konuşan Trump, Obamacare olarak bilinen mevcut sağlık sisteminin istikrarlı bir şekilde dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Trump, Kongre'den ülkeyi "Obamacare felaketinden" korumasını istedi. Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın artırmayı vaat ettiği savunma harcamalarının bütçeye etkisini dengelemek için Dışişleri Bakanlığı, Çevre Koruma Ajansı'nın bütçesi ve diğer savunma ile bağlantılı olmayan harcamaları kısmayı planlıyor. Trump'ın Pentagon bütçesini artırma amacının gemi inşaatı, savaş uçakları ve Güney Çin Denizi veya Hürmüz Boğazı gibi "uluslararası sular ve dar geçitlerde daha güçlü varlık gösterilmesi"nin olduğu belirtilmekte. Dışişleri Bakanlığı bütçesinin yüzde 30'a varan oranda azaltılabileceği, bunun da bazı departmanların kapatılmasını veya harcama gerektiren programların durdurulmasına neden olabileceği ifade ediliyor. Trump geçen Cuma günü yaptığı bir konuşmada, "ABD tarihinin en büyük askeri yığınaklarından birini" yapmaya söz verdi .Bazı uzmanlar halihazırda 600 milyar dolarlık askeriye bütçesinin artırılmasına ihtiyaç olup olmadığını sorguluyorlar. ABD'nin Dışişleri Bakanlığı ve yabancı ülkelere yapılan yardım bütçesi ise 50 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Fed'in Çarşamba günü yayınladığı Bej kitap raporuna göre ABD ekonomisi, Ocak ayının başlarından Şubat ayının ortalarına kadar "sınırlı" ve "ölçülü" bir aralıkta büyüme kaydetti. Fed'in son raporundan bu yana tüketici harcamaları sınırlı bir büyüme kaydederken, perakende satışlar ise ülke genelinde hafif bir düzlemde artış kaydetti. Otomobil satışları ülke genelinde farklılık gösterirken, çoğu bölgede satışların yukarı yönde hareket ettiği belirtildi. Turizm aktiviteleri karışık, ancak çoğunlukla güçlü seyretti. ABD Merkez Bankası'ndan gelen açıklamaya göre, işgücü piyasasının, fiyat baskısındaki değişikliğin az miktarda olduğu bir ortamda sıkı olduğu belirtildi. Bunun yanısıra, ülke genelinde istihdamın "ölçülü" olarak arttığı bildirildi. Fed'in Bej kitap raporunda birkaç bölgede maaşlarda artış görüldüğü söylenirken, bazı bölgelerde ise işçi eksikliğinde genişleme olduğu kaydedildi. Çoğu bölge, satış fiyatlarının "sınırlı" ve "ölçülü" bir artış gösterdiğini söyledi. Fed yetkilileri yaptıkları açıklamalarda Mart ayında ABD'de faizlerin artırılacağı beklentilerini güçlendirerek piyasalarda dalgalanma yarattı. Fed yetkililerinin ifadeleri Washington'da hazırlanan ekonomiyi destekleme planları hayata geçmeden önce çok da beklemek istemediklerine işaret etti. Fed'in en nüfuzlu yetkililerinden New York Fed Başkanı William Dudley, CNN televizyonuna açıklamalarında para politikasında sıkılaştırma gerektiren koşulların ABD başkanlığına Donald Trump'ın seçilmesi ve Kongre'nin Cumhuriyetçilerin kontrolüne geçmesinin ardından çok daha ikna edici hale geldiğini söyledi.San Francisco Fed Başkanı John Williams ise ekonominin tam istihdama gelmesi, enflasyonun yükselişe geçmesi ve ABD yönetiminin hayata geçirmesi olası vergi indirimi planlarıyla birlikte faiz artırımı konusunda "Ben artık ertelenmesine ihtiyaç görmüyorum. Bence Mart toplantımızda faiz artırımı ciddi şekilde değerlendirmek üzere gündemde olacak" dedi. Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan ise ABD 7 ekonomisindeki büyümeyi sürdürmek için faizleri artırmaktan yana olduğunu belirtti. Kaplan, ABD ekonomisinin yüksek faiz için yeterince güçlü olduğunu ifade etti.“Faizleri artırdığımız süreç tarihi olarak alışık oduğumuzdan çok daha kademeli olacak” diyen Kaplan, “İşimiz ve benim hedefim sürdürülebilir uzun vadeli toparlanma” şeklinde görüş bildirdi. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) 14 – 15 Mart tarihlerinde toplanacak. Fed Yönetim Kurulu üyelerinden Lael Brainard, iyileşen küresel ekonomi ve ABD'deki sağlam toparlanmanın Fed için faizleri "yakın bir zamanda" artırmanın uygun olacağı anlamına geldiğini söyleyerek, faizlerin Mart ayı gibi artırılabileceğine dair sinyaller veren Fed yetkilileri arasına katıldı. Brainard, bulutların artık dağılmakta olduğunun görüldüğünü belirtti. Brainard, "Tam istihdama yaklaşıyoruz, enflasyon kademeli bir şekilde hedefimize doğru ilerliyor, dış büyüme daha sağlam ve görünüme dair riskler son zamanlarda denge seviyesine olabilecekleri kadar yakın" diyerek, "İlerlemenin devam edeceğini varsayarsak, ilave parasal gevşemeyi yakın dönemde kaldırarak kademeli bir yolda devam etmek uygun olabilir" ifadelerini kullandı. ABD'de ISM İmalat Sanayi Endeksi, Şubat ayında 57.7'ye yükselerek 2014 yılının Ağustos ayından bu yana olan en hızlı yükselişini sergiledi. Endeks, geçtiğimiz ayki 56'lık değerinden Şubat ayında da yukarı yönde hareketini sürdürerek 6 ay üst üste kazanç elde etti. Beklentiler ise 56.2 olarak gerçekleşti. ABD'de kişisel harcamalar Ocak ayında artan fiyatlarla beklentilerin altında kaldı. Ocak'ta kişisel gelirler %0.4, harcamalar %0.2 arttı. Beklenti gelirlerin ve harcamaların %0.3'er oranda artmasıydı. Kişisel harcamalar bir önceki ay %0.5 artmıştı. Fed'in tercih ettiği enflasyon göstergesi PCE deflatör aylık %0.4, yıllık %1.9 arttı. Böylece yıllık bazda 2012'den beri en büyük artış kaydedildi. Çekirdek PCE ise Ocakta aylık %0.3, yıllık %1.7 arttı. 14-15 Mart'ta gerçekleşecek Fed toplantısında üyeler enflasyonun %2'lik hedefe yakklaşıp yaklaşmadığını dikkate alacak. ABD'de Tüketici Güveni Endeksi, Şubat ayında 114.8'e yükselerek 111.0'lık beklentilerin üzerinde geldi. Endeks, Ocak ayında sergilediği düşüşün ardından Şubat ayında yeniden yükselişe geçerek 2001 yılının Temmuz ayından bu yana olan en yüksek seviyesine ulaştı. Conference Board'un açıkladığı veriye göre, ABD'de Tüketici Güven Endeksi'nin Ocak ayı seviyesi 111.8'den 111.6'ya revize edildi. Richmond Fed İmalat Sanayi Endeksi ise, Şubat ayında geçtiğimiz ayki 12'lik seviyesinden 17'ye yükselerek beklentileri aştı. ABD'de S&P CoreLogic CaseShiller 20 Kentte Konut Fiyatları Endeksi Aralık'ta yaklaşık 1 yılın en hızlı artışını kaydetti. Ülke çapında fiyatlar ise 2014'ten beri en büyük artışı gerçekleştirdi. S&P CoreLogic CaseShiller endeksi Kasım'da yıllık %5.2 artış sonrası Aralık ayında %5.6 arttı. Beklenti %5.4 artıştı. 20 Kentte Konut Fiyatları aylık bazda %0.9 arttı. Beklenti %0.7 artıştı. Ulusal konut fiyat endeksi de yıllık bazda %5.8 arttı, bu 2014 Haziran ayından beri görülen en yüksek seviye. Hanehalkı harcamalarının azalan yatırımları dengelemesi büyüme verisinin revize edilmemesinde etkili oldu. 2016 yılı dördüncü çeyrek büyüme verisi revize edilmeyerek %1.9'da kaldı. Açıklanan rakam, 2009'un 8 AB ekonomilerinde AB: gelişmeler... ortalarından bu yana ortalama %2 olan büyüme rakamına uyumlu. Beklenti %2.1'di. PCE fiyat endeksi %2.2’den % 1.9’a revize edildi. Son çeyrekte %1.3 olarak açıklanan çekirdek PCE %1.2 oldu. Ekonominin en büyük kısmını oluşturan tüketici harcamaları %2.5'ten %3'e revize edildi. ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte %3.5 büyümüştü. Sonuçlar, sıkılaşan istihdam piyasası, düşük faizler ve artan güvenle tüketicilerin büyümede öncü rol oynadığını gösteriyor. ABD'de askıda konut satışları, daha yüksek mortgage faizlerinin ve artan fiyatların endeksi yılın en düşük seviyesine itmesiyle beklenmedik bir biçimde düştü. Beklentiler, askıda konut satışlarının Ocak ayında yüzde 0.6 artacağı yönündeydi. Ancak, gösterge yüzde 2.8 geriledi. ABD'de askıda konut satışlarının Aralık ayında sergilediği yüzde 1.6'lık yükseliş, yüzde 0.6 yükselişe revize edildi. Satışlar, potansiyel alıcıların alım gücünün bir problem haline gelmesiyle Ocak ayında düşüş sergiledi. ABD'de dayanıklı mal siparişleri Aralık ayındaki düşüş sonrası Ocak'ta toparlandı. Dayanıklı mal siparişleri Ocak'ta %1.8 arttı. Beklenti %1.6 artıştı. Bu arada Aralık ayında %0.5 düşüş olarak açıklanan dayanıklı mal siparişleri %0.8 düşüşe revize edildi. İşsizlik maaşı başvuruları geçen hafta yaklaşık 44 yılın en düşük seviyesine geriledi. 25 Şubat'ta sona eren haftada haftalık işsizlik maaşı başvuruları 19 bin kişi azalarak 223 bine geriledi. Bu Mart 1973'ten beri görülen en düşük seviye. Beklenti: 245 bindi. 4 haftalık ortalama işsizlik başvuruları 240 bin 500'den 234 bin 250'ye geriledi. Bu, Nisan 1973'ten beri en düşük rakam. Süregelen işsizlik başvuruları ise 18 Şubatta sona eren haftada 3 bin kişi artarak 2.07 milyon oldu. Geçen haftaya ilişkin veri 244 binden 242 bine revize edildi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, İngiltere'nin ayrılma kararının ardından AB içinde birliğin ve halk desteğinin güçlenmesi için hazırlanan reform önerilerini açıkladı. Juncker'in Avrupa Parlamentosu'na sunduğu "beyaz rapor" beş senaryo öneriyor ve bazı alanlarda çok az değişiklik ve ortak pazarın sadece gözetlenmesi seçeneği ile birlikte, üye ülkelerin egemenliklerinin birleştirilmesi konusunda önemli bir atılım getiriyor. AB'nin 60 yıllık barış ve refah çabalarının zemini üzerine yeni ilerlemeler inşa etmesi gerektiğini belirten Juncker, AB'nin rolünün daha pasifleştirilmesi fikrine karşı çıktı. Juncker son günlerde bu senaryolardan biri hakkında olumlu görüşler belirtmişti. Bu senaryo, bazı devletlerin daha ileri bir entegrasyona daha hızlı biçimde ulaşmasını öngörüyor. Juncker, AB'de reform kararları almak için asıl görevin ulusal hükümetlere ve parlamentolara düştüğünü, çünkü Brexit kararıyla Avrupa entegrasyonuna karşı olan ulusalcılardan giderek artan direnişle karşı karşıya olduklarını söyledi. Almanya dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault Beyaz Belge konusunda desteklerini ifade ettiler. İki bakanın ortak açıklamalarında, AB'nin karşılaştığı tehlikelere dikkat çekildi ve bakanlar üyeleri arasında değişik büyüme hızlarını dikkate alan ve "çoklu-hız" olarak tanımlanan görüş için destek istediler. Avrupa parlamenterleri genel olarak Juncker'in 9 değişim önerilerini olumlu karşıladılar ancak bunun ne kadarının Brüksel'in merkezi koordinasyonuyla yapılacağı ve güçlü ulusal katılımın nasıl sağlanacağı konusunda görüş ayrılıkları var. Euro bölgesi imalat sektörü satın alım yöneticileri (PMI) endeksi Şubat ayında nihai 55.4 olarak gerçekleşti ve Nisan 2011'den bu yana en yüksek seviyeye geldi. Endeks her ne kadar öncü 55.5 seviyesinden aşağı yönlü revize edilmiş olsa da, genişleme ile daralmayı ayıran 50 seviyesinin üstünde kalmaya devam ederek faaliyetlerde hızlanmanın devam ettiğini ortaya koydu. Euro bölgesi Ocak ayı imalat PMI verisi 55.2 olarak gerçekleşmişti. Euro Bölgesi'nde enflasyon Ocak 2013'ten bu yana görülen en güçlü artışını kaydederek, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal teşvik programını sonlardırması yönünde çağrıda bulunanları destekledi. Tüketici fiyatları Şubat ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre beklentiler doğrultusunda yüzde 2 arttı. Ocak ayına ilişkin enflasyon verisi yüzde 1.8 seviyesinde gerçekleşmişti. Yükselen petrol fiyatları Euro Bölgesi boyunca -Almanya, İspanya ve İtalya dahil- enflasyonu destekledi. Enerji fiyatları gibi volatil unsurlar hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon, Şubat ayında da ardı ardına üçüncü kez değişmeyerek yüzde 0.9 seviyesinde gerçekleşti. Euro Bölgesi'nde ekonomik güven, yaklaşık altı yılın zirvesine yükselerek bölge ekonomisinde ivmenin sürdüğünün sinyalini verdi. Euro Bölgesi'nde ekonomik güven Ocak ayındaki 107.9'dan Şubat'ta 108 seviyesine yükseldi. Euro bölgesinde hizmet sektörü satın alım yöneticileri endeksi (PMI) 55.5 ile beklentilerin hafif altında kalsa da büyümenin devam ettiğini gösterdi. Ocak ayında 53.7 olarak açıklanan nihai hizmet sektörü PMI verilerinin öncü rakamlara paralel 55.6 olarak açıklanması bekleniyordu. Euro bölgesinde perakende satışlar Ocak'ta beklenmedik şekilde üst üste üçüncü ayda da düşerek yüzde 0.1 geriledi ve fiyatların arttığı bir ortamda tüketicilerin düşük harcama iştahına işaret etti. Euro bölgesinde perakende satışların Ocak ayında yüzde 0.4 artacağı tahmin ediliyordu. Satışlar yıllık bazda ise yüzde 1.2 yükselerek yine yüzde 1.6'lık beklentilerin altında kaldı. Perakende satışlar Ocak'ta üst üste üçüncü defa aylık bazddadüşerken Aralık ayı perakende satış verileri Noel harcamalarınarağmen yüzde 0.5 düşüş olarak revize edildi. Almanya: Almanya'da imalat satın alım yöneticileri endeksi (PMI) Şubat ayında nihai 56.8 değerini aldı. İmalat PMI endeksi, Ocak'ta 56.4 nihai değerini aldıktan sonra Şubat ayında öncü rakamlara göre 57 düzeyinde açıklanmıştı. Böylelikle imalat PMI verileri Mayıs 2011'den bu yana en yüksek seviyeye yükselirken, üst üste 27 aydır genişleme ile daralmayı ayıran 50 seviyesinin genişleme tarafında kalmış oldu. Almanya'da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), bu yılın Şubat ayında 2016'nın aynı ayına göre yüzde 2,2 arttı. Almanya’da enflasyon Şubatta Ocak ayına göre yüzde 0,6 yükseldi. 2016’nın Şubat ayı ile karşılaştırıldığında ise enflasyon yüzde 2,2 arttı. Bu seviyede yüksek bir 10 enflasyon oranı, en son Ağustos 2012’de kaydedilmişti. Piyasalarda enflasyonun aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 2,1 artması bekleniyordu. Almanya'da, Avrupa Birliği (AB) uyumlu öncü TÜFE ise Şubat’ta, aylık 0,6 artış beklentisinin hafif üzerinde yüzde 0,7 ve yıllık da yüzde 2,1 beklentiye karşın yüzde 2,2 artış gösterdi. Almanya'da mevsimsellikten arındırılmış istihdam, Ocak ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 0,1 arttıOcak ayında istihdama katılan kişi sayısı ise aylık 58 bin artarken, toplam istihdam da 43 milyon 874 bin oldu. İş gücü anketine dayanan geçici tahminlere göre, Ocak ayında Almanya’da mevsimsel ve düzensiz etkilerden arındırılmış işsiz sayısı önceki aya kıyasla yaklaşık 21 bin kişi azaldı. Ülkede Ocak ayı işsizlik oranı ise yüzde 3,8 olarak ölçüldü. Almanya'da hizmet sektöründeki büyüme yılın başında son dört ayın en düşük seviyesine gerilemesinin ardından Şubat'ta beklentiler doğrultusunda hızlanarak 54.4 oldu. Ocak ayında 53.4 olan nihai hizmet sektörü satın alım yöneticileri endeksindeki (PMI) bu yükselişe posta, telekomünikasyon, nakliyat ve depolamada yeni kurulan firmalar yardımcı oldu. Fransa: Fransa'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin adaylarından eski başbakan muhafazakar François Fillon, eşine devlet kaynaklarından haksız para ödettiği yolundaki iddialar üzerine soruşturma yargıçlığına çağrılmayı beklediğini ancak yarıştan çekilmeyeceğini açıkladı. François Fillon'un seçimlerden çekilmeyeceğini açıklamasının ardından Fransız hisseleri 15 ayın zirvesine yükselirken, Fransa devlet tahvil getirileri de artış kaydetti. Fillon'un yarışta kalmasının bağımsız merkez aday Emmanuel Macron'un pozisyonunu güçlendireceği ve dolayısıyla aşırı sağcı Marine Le Pen'in kazanma şansını azaltacağı söyleniyor. Anketler de Macron'un liderliğini pekiştirdiğini gösteriyor. Fransa 10 yıllık devlet tahvil getirileri Perşembe günü 2 baz puan artışla yüzde 0.91 olurken, euro bölgesinin gösterge borçlanma maliyeti olarak kabul edilen 10 yıllık Alman devlet tahvil getirileri de 8 baz puan artışla yüzde 0.28'e çıktı. Diğer ekonomilerde Norveç: gelişmeler... Norveç'in 900 milyar dolar büyüklüğündeki devlet varlık fonu, 2016 yılının dördüncü çeyreğinde hisse senedi piyasalarındaki güçlü seyirle yüzde 2.17 oranında getiri sağladığını açıkladı. Fon, Norveç'in petrol ve doğalgaz üretiminin getirisiyle yabancı ülkelerdeki hisse senedi, tahvil ve emlak piyasalarında yatırım yapıyor. Varlık fonunun değeri, Norveç vatandaşı olan her birey için 171,000 dolara tekabül ediyor. Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 2.17 getiri elde eden fon, üçüncü çeyrekte yüzde 4.0 getiri sağlamıştı. Norveç hükümeti petrol ve gaz kârlarının düştüğü 2016 yılında ilk kez fondan para çekerek bunu kamu harcamalarında kullandı. Fon açıklamasında, varlığının 2017-2019 yılları arasındaki büyümesinin, 2014-2016 arasındaki kadar büyük olmasının beklenmediği belirtildi ve "Stratejimizi buna göre düzenleyeceğiz" denildi.Norveç devlet fonu geçen yılın üçüncü çeyreğinde sabit getirili yatırımlarının oranını portföyünün yüzde 36.3'ünden yüzde 34.3'üne düşürdü. Hisse senedi yatırımları ise yüzde 60.6'dan yüzde 62.5'e yükseldi. Fon'un emlak varlığı ise üçüncü çeyrekte 11 yüzde 3.1 iken son çeyrekte yüzde 3.12 oldu. Japonya: Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) agresif parasal genişleme stratejisinin yalnızca enflasyonu değil, büyümeyi hızlandırmayı da hedef aldığını söyledi ve yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşmakta zorlanan BOJ'un üzerindeki baskıları azaltmaya istekli olduğu sinyallerini verdi. BOJ'un enflasyonu yükseltmede önemli bir rol oynadığını söyleyen Abe, bankanın aynı zamanda ekonominin teşvik edilmesine ve agresif parasal genişleme önlemleriyle istihdam yaratılmasına da katkıda bulunduğunu belirtti. Abe parlamentoya yaptığı konuşmada, "Umarım BOJ para politikasını yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşmak amacıyla uygularken ekonominin hızlandırılmasına da odaklanır" dedi. Japonya'da ekonomik büyüme dördüncü çeyrekte zayıf enflasyonla beraber yavaşlarken, Abe BOJ'un stratejisini savunmak zorunda kalıyor. Abe'nin konuşmasından önce açıklanan bir veri, Japonya'nın sanayi üretiminin Ocak ayında son altı aydır ilk kez beklenmedik bir düşüş gösterdiğini ortaya koydu. Sanayi üretimindeki bu düşüş ABD'ye sevk edilen otomobil sayısındaki düşüşten de etkilendi. BOJ Başkanı Haruhiko Kuroda, Japonya'nın hâlâ yüzde 2'lik enflasyon hedefinden uzak olduğunu fakat ekonomik büyümenin hızlanmasıyla uzun vadeli enflasyon beklentilerinin muhtemelen yükseleceğini de belirtti. Japonya'da tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 0.4 artış kaydederek beklentileri karşıladı. Japonya'da volatil olan gıda fiyatları hariç çekirdek enflasyon bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.1 artarak değişim olmayacağı yönündeki beklentileri aştı. Japonya'da enerji ve gıda fiyatları hariç tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 0.2 artarak beklentileri karşıladı. Çin: Çin İstatistik Bürosu, ülke ekonomisinin uluslararası belirsizlikler ve bu yıl fabrikalarda yaşanan kapasite fazlasından dolayı risklerle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Ekonomi geçtiğimiz yıl yüzde 6.7 büyürken, 2015 yılına göre hızını yavaşlatsa da hükümetin yüzde 6.5-7 aralığındaki hedefinin ortasında gerçekleşti. Kurumun internet sitesinde yapılan bir açıklamada, kurumun başkan yardımcısı Li Xiaochao, "Uluslararası durum hâlâ karışık ve dalgalı, hâlâ birçok belirsizlik var ve yerel kapasite fazlası ile yapısal iyileşme arasında çelişkiler bulunuyor" dedi. Li, zayıflayan küresel ticaret ve küreselleşmeden uzaklaşma trendi gibi sorunlara işaret etti. Çin, geçtiğimiz yıl birçok verimsiz çelik fabrikasını ve kömür madenlerini kapatarak kabarık sanayi kapasite fazlasını düşürme hedefini yakaladı ve geçti. Li aynı zamanda uzun yıllar süren zayıflıktan sonra küresel fiyat baskılarının yeniden yükselmeye başladığı bir dönemde ılımlı enflasyonun Çin ekonomisi için iyi olacağını söyledi. Çin'de tüketici enflasyonu bir önceki yıla göre Ocak ayında yüzde 2.5 yükselerek Mayıs 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, üretici fiyatları enflasyonu da yüzde 6.9 ile Ağustos 2011'den bu yana en hızlı artışı gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Çin Devlet Müsteşarı Yang Jiechi'nin, iki ülke arasında karşılıklı yarar sağlayacak bir ekonomik ilişki 12 kurma ve geliştirmenin ele alındığı görüşmeler yaptıkları bildirildi. ABD dışişleri bakanlığından yapılan açıklamaya göre bu hafta Washington'da bir araya gelen Tillerson ve Yang, üst düzeyli yetkililer arasında düzenli temaslar sürdürülmesinin önemini vurguladılar ve ayrıca Kuzey Kore'nin nükleer programı hakkında da görüş paylaştılar .Çin devlet haber ajansı Xinhua'nın haberine göre de Yang "en tepeden en aşağıya kadar her düzeyde ilişkileri geliştirmek" için ABD ile işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyledi.Yang iki ülkenin "bölgesel ve küresel konularda iletişim ve işbirliğini geliştirmek ve bu arada birbirlerinin temel çıkarlarını ve önde gelen kaygılarına saygı göstermek" istediklerini söyledi. Çin'de resmi imalat sanayi göstergesi Şubat ayında, üretici fiyatlarındaki yükselişle birlikte güçlendi. İmalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Şubat ayında 51.6 seviyesine yükseldi. Ocak ayında 51.3 seviyesinde bulunan bu verinin 51.2 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyordu. Ocak ayında 54.6 seviyesinde bulunan imalat dışı PMI Şubat ayında 54.2 seviyesine geriledi. Özel sektörden Caixin Media ve Markit Economics'in açıkladığı imalat PMI'ı 51.7'ye yükseldi. Rusya: Rusya’nın Rezerv Fonu, Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,3 azalarak 931 milyar rubleye geriledi. Rusya Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, ülkenin Rezerv Fonu Şubat ayında 931 milyar rubleye (yaklaşık 16 milyar dolar) gerilerken, Ulusal Refah Fonu yüzde 3,5 azalarak 4,2 trilyon rubleye (yaklaşık 72 milyar dolar) düştü. Maliye Bakanlığı, bütçe açığının kapatılması amacıyla geçen yılın Nisan, Mayıs ve Ağustos aylarında Ulusal Refah Fonu ve Rezerv Fonundan yaklaşık 1,2 trilyon ruble harcadı. Rusya'da, bu yıl bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 3 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Ülkenin Rezerv Fonu 2015’te 3,6 trilyon ruble, Ulusal Refah Fonu ise 5,2 trilyon ruble seviyesindeydi. Rusya'da imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi Şubat ayında 52,5 puanla son 4 ayın en düşük seviyesine geriledi. Markit tarafından yapılan açıklamaya göre, Rusya’da Şubat ayında imalat sanayi PMI, iki aylık yükselişten sonra son 4 ayın en düşük seviyesi olan 52,5 puana düştü. Ocak ayında son 6 yılın en yüksek seviyesi olan 54,7’ye yükselen PMI endeksindeki düşüşte, dış talebin Şubat ayında önemli oranda düşük seyretmesinin ana unsur olduğu belirtildi. Üretim ve yeni siparişlerin büyümeye devam ettiğine işaret edilen açıklamada, büyüme hızının ise yavaşladığı ve sektördeki olumlu ivmenin kaybolduğu kaydedildi. Rusya’da Ocak ayında hizmet sektörü PMI, Haziran 2008’den bu yana en yüksek düzeyi olan 58,4 puana yükselmişti. Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, günlük petrol üretimini Şubat’ta 117 bin varilden fazla düşürdüklerini belirtti. Rusya'nın Soçi kentinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Novak, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile varılan üretim kısıntısı anlaşmasına yüzde yüz katılım sağlandığında anlaşmanın etkili olabileceğini söyledi. Söz konusu anlaşmaya taraf ülkelere üretim kısma sürecini hızlandırma çağrısı yapan Novak, Nisan ayına kadar günlük üretimi 300 bin varil seviyesine 13 çekmiş olacaklarını söyledi. Novak, OPEC üye ülkeleri ve OPEC dışı ülkeler ele alındığında anlaşmanın uygulanma düzeyinin ortalama yüzde 86 olduğunu belirtti. Petrol piyasalarındaki arz-talep dengesinin sağlanamaması durumunda anlaşmanın süresinin uzatılabileceğini aktaran Novak, bu kararın petrol fiyatlarından bağımsız olarak piyasadaki arztalep dengesine göre şekilleneceğine işaret etti. OPEC ile varılan anlaşma sonrası günlük petrol üretimini 300 bin varil kısmayı taahhüt eden Rusya, Ocak’ta günlük üretimini 120 bin varil azaltmıştı. Suudi Arabistan: Suudi Arabistan'ın, petrol fiyatlarının bu yıl içinde 60 dolar civarına yükselmesini istediği bildiriliyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ülkelerden ve petrol sektöründen beş ayrı kaynağın verdiği bilgiye göre, Suudi Arabistan ve Körfez müttefikleri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt ve Katar, fiyatların ancak 60 dolar seviyelerine gelmesi durumunda yeni alanlarda yatırımların teşvik edileceğini öngörüyorlar. OPEC üyesi ülkeler, Rusya ve diğer üreticiler geçtiğimiz yıl Kasım ayında, 1 Ocak 2017'den itibaren geçerli olmak üzere üretimi günlük 1.8 milyon varil azaltmak için anlaşmaya varmıştı. Sekiz yıldır gerçekleştirilen bu ilk kısıntının amacı fiyatların yükselmesi ve stok fazlasının eritilmesi idi. Ham petrol fiyatları, Kasım'dan bu yana yüzde 14'ün üzerinde bir artış göstermesine ve OPEC üyeleri ve üye olmayan ülkelerin anlaşmaya özenle uymalarına rağmen halen 56 dolar civarında seyretmeye devam ediyor. BU HAFTA PİYASALAR Döviz kuru yükseldi, Dolar/TL haftanın ilk işlem gününde dar bantta dalgalı bir seyir izlerken, piyasalar faizde hafif artış ABD Başkanı Donald Trump'ın Salı günü yapacağı konuşmayı bekledi. Bu var... çerçevede dolar/TL paritesi haftaya 3.59 seviyesinde başlarken; euro/TL 3.80, sepet bazında TL de 3.70 seviyesindeydi. Tahvil bono piyasasında ise 11 Şubat 2026 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi %10.81 oldu. İki yıllık gösterge olan 11 Temmuz 2018 tahvilinin ortalama bileşik faizi de %11.06 düzeyindeydi. Salı günü ise Trump’ın konuşmasından önce dolar/TL paritesi sınırlı biçimde yükselerek 3.60’ın üzerine çıktı. 1 Mart Çarşamba günü ise dolar/TL paritesi, ABD Merkez Bankası yetkililerinin faiz artışlarının yakın olduğu mesajları ve ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamaları sonrası değer kaybetti. Dolar/TL 3.67’ye kadar yükseldi. 2 Mart’ta ise dolar/TL gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybına ek olarak jeopolitik risklerin de etkisiyle 3.71'i test ederek 15 Şubat'tan beri en yüksek seviyeyi gördü. TL dolar karşısında yüzde 1'in üzerinde değer kaybederek gelişmekte olan para birimlerinden negatif ayrışırken, gelişmekte olan para birimlerinde yüzde 0.3-0.6 arası değer kaybı yaşandı. Negatif ayrışmanın kısmen jeopolitik endişelerden kaynaklanmış olabileceği ve paritenin Suriye konusunda yaşanan gelişmelerden de etkilenebileceği düşünülüyor. 14 Euro/TL 3.89’a, sepet bazında TL de 3.80’e yükseldi. İki yıllık gösterge tahvil faizlerinde de artış vardı. Merkez Bankası’nın ortalama fon maliyeti de %10.42’ye çıktı. Haftanın son gününde de dolar/TL gelişmekte olan ülke para % birimlerinin değer kaybına ek 25 olarak yaklaşan referandum önceci 22 jeopolitik risklerin de etkisiyle 19 3.73'ün üzerine çıkarak 8 Şubat'tan 16 beri en yüksek seviyelere yükseldi. 13 İki yıllık tahvil faizleri %11.20 10 düzeyinde, on yıllık tahvil faizleri de 7 %11.07 düzeyinde seyretmekte. 4 Sabah saatlerinde dolar/TL yıllık enflasyonun beklentilerin üzerinde bir artışla çift haneye yükselmesi sonrası 8 Şubat'tan beri ilk kez 3.74'ü aştı. Veri öncesi TCMB'nin likidite adımlarını bir miktar sıkılaştırmasının da desteğiyle 3.72'nin hemen altında işlem gören dolar/TL enflasyon verisi sonrası 3.7460'ı test etti. Daha sonra ise parite tekrar 3.72 düzeylerine indi. Bugün Merkez Bankası’nın para politikasını daha da sıkılaştırdığını ve ortalama fon maliyetini yapılan hesaplamalara göre %10.5’a yükselttiğini görmekteyiz. 04.01.2007 01.03.2007 27.04.2007 25.06.2007 20.08.2007 17.10.2007 13.12.2007 12.02.2008 08.04.2008 05.06.2008 31.07.2008 25.09.2008 26.11.2008 28.01.2009 25.03.2009 25.05.2009 20.07.2009 14.09.2009 12.11.2009 11.01.2010 08.03.2010 30.04.2010 28.06.2010 20.08.2010 20.10.2010 22.12.2010 16.02.2011 12.04.2011 07.06.2011 02.08.2011 30.09.2011 30.11.2011 25.01.2012 21.03.2012 18.05.2012 13.07.2012 12.09.2012 12.11.2012 08.01.2013 05.03.2013 02.05.2013 28.06.2013 28.08.2013 31.10.2013 26.12.2013 21.02.2014 17.04.2014 17.06.2014 15.08.2014 14.10.2014 10.12.2014 05.02.2015 02.04.2015 02.06.2015 29.07.2015 23.09.2015 23.11.2015 19.01.2016 15.03.2016 10.05.2016 11.07.2016 06.09.2016 07.11.2016 02.01.2017 27.02.2017 Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (11.07.18 tahvili, % bileşik) Sonuçta, 24 Şubat’ta Merkez Bankası kurlarıyla 3.5753 olan dolar/TL paritesi, 3 Mart’ta 3.7282 TL’ye yükseldi; 3.7872 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 3.9248 TL’ye çıktı. 24 Şubat’da %11.06 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %11.20’ye yükseldi. Döviz, petrol ve altın Döviz: fiyatları... Dolar, yatırımcıların ABD Başkanı Donald Trump'ın vergi politikalarının ipuçlarını izleyeceği konuşma öncesi hafta başında yükselme eğilimindeydi. Ancak Japon yeni dolar karşısında gücünü korudu. Dolar Cuma günü yen karşısında 111.925'e kadar gerileyerek 9 Şubat'tan bu yana en düşük seviyeyi gördükten sonra haftanın ilk gününde 112 yen civarında seyretti. Euro/dolar paritesi ise haftaya 1.0560 düzeyinde başladı. Dolar endeksi ise sterlindeki değer kaybının etkisiyle yükselerek 101.15 düzeyine çıktı. Dolar, yatırımcıların daha sonra Trump tarafından gerçekleştirilecek konuşma öncesinde bekleme moduna geçmeleriyle beraber sakin bir seyir izledi. Ancak hafta içinde dolar, Fed yetkililerinin bu ay faiz artırımı yapılabileceği beklentilerini kuvvetlendiren açıklamalarının ardından değer kazandı. Fed yetkililerinin açıklamaları piyasalar üzerinde yakından izlenen ancak pek ayrıntı içermeyen ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk yıl politikaları hakkındaki konuşmasından daha belirleyici oldu. Dolar, Fed'in bu ay faizleri artırmayı ciddi bir şekilde değerlendirdiğine dair sinyallerin ortaya çıkmasının ardından yedi ayın zirvesine yakın seviyelerde seyretti. Doların diğer altı büyük para birimi karşısındaki hareketini takip eden dolar endeksi 101.97'ye yükselerek 11 Ocak'tan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Dolar, yen karşısında 114.16 15 seviyesiyle iki haftanın zirvesini görmesinin ardından biraz geri çekildi. Euro da dolar karşısında değer kaybederek 1.0529 dolar oldu. Dolar haftanın son gününde yatay seyrederken, Fed'in bu ayki toplantısında faizleri artırabileceği ihtimalleriyle beraber haftalık bazda yükseldi. Dolar endeksi Perşembe günü 11 Ocak'tan bu yana en yüksek seviye olan 102.260'nın yakınlarında seyretmeye devam etti. Endeks haftalık bazda yüzde 1'in üzerinde artış gerçekleştirmiş durumda. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.0565; Dolar/yen paritesi 114.40 düzeyindedir. Petrol: Petrol fiyatları hafta başında küresel arz fazlasının hafiflediği beklentisiyle yükselirken, ABD'de artan petrol üretimi kazanımları sınırladı. Brent petrolünün varili haftaya 56.35 dolardan başlarken, ABD hafif petrolü 54.3 dolar düzeyindeydi. Fiyatlar, OPEC’in üretim sınırlama anlaşmasına sadık kalınmasının etkisiyle bu düzeyini ilerleyen günlderde de sürdürdü. Hafta içinde ise petrol fiyatları, doların kazanımlarını azaltmasına paralel olarak yükseldi. Petrol ihracatçısı ülkelerin üretim kesintilerinden destek bulan fiyatlardaki yükselişi ABD'de artan kaya petrolü üretimi sınırladı. Brent petrolü 57 dolara doğru yükselirken, ABD petrolü 54 dolarla fazla değişmedi. Ancak daha sonra ham petrol fiyatları ABD'de rekor seviyede stokların piyasa üzerinde etkisini göstermesinin ardından geriledi. Dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'de ham petrol stokları geçtiğimiz hafta 1.5 milyon varil yükselerek, üst üste sekiz haftalık yükselişin ardından rekor seviye olan 520.2 milyon varile çıktı. ABD petrolü 53.7 dolara gerilerken, Brent petrolü 56.3 dolar civarına indi. Petrol fiyatları, haftanın son gününde de hafif geriledi. Rusya'nın Şubat ayı üretim rakamlarının değişmeyerek OPEC ile varılan petrol üretimini sınırlandırma anlaşmasına zayıf bağımlılığı olduğu sinyallerini vermesiyle fiyatlardaki yükselme durdu. Cuma günü itibariyle Haziran vadeli Brent ham petrolünün varili 55.20 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 52.70 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın fiyatları hafta başında son üç buçuk ayın zirvelerine yakın düzeyde tutunurken, yatırımcılar ABD Başkanı Trump'ın yapacağı konuşmayı bekledi. Fiyatlar haftaya 1256 dolar düzeyinde başladı. Altının ons fiyatı daha sonra 1263 dolara kadar yükselerek 11 Kasım'dan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Daha sonra ise tekrar 1250 dolara doğru indi. Fiyatlar hafta içinde Trump’ın ekonomi politikaları konusunda ayrıntı vermemesi üzerine bu konuşmadan fazla etkilenmedi. Ancak fiyatlar, Fed yetkililerinden gelen ve doları destekleyen para politikasında sıkılaşma yanlısı açıklamalar sonrasında geriledi. Altının spot piyasadaki ons fiyatı ilk başta 1244 dolara indi. Fiyatlar hafta sonuna doğru da değer kaybetmeye devam etti ve 1230 doların altına inerek Fed'in bu ay içerisinde faizleri artırabileceği ihtimaliyle beraber Ocak sonundan bu yana ilk haftalık düşüşünü kaydetti. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1228 dolar civarındadır. 16 DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 30.12.16 28.02.17 03.03.17 % değişim 3,5255 3,6143 3,7282 2,5 3,7166 3,8291 3,9248 3,0 3,6211 3,7217 3,8265 2,8 (2)/(1) reel % değişim -0,7 -0,3 -0,5 (3)/(2) % değişim 3,2 2,5 2,8 ABD doları/TL* Euro/TL* Döviz Sepeti ** Euro-dolar Paritesi 1,0542 1,0594 1,0527 0,5 -0,6 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir . 17