NON- ARTİKÜLER ROMATİZMAL HASTALIKLAR Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Non artiküler romatizmal hastalıklar 4 ana başlık altında incelenebilir 1) Myositis/Myofascial pain 2)Fibrositis/Fibromyositi s/Fibrositik sendrom 3)TendinitisTendinosisTenovaginitis 4) Bursitis MYOSİTİS / MYOFASİAL AĞRI SENDROMU Bir veya birkaç kas grubunda görülen ağrı, hassasiyet ve tutuklukla karakterize bir hastalıktır. Halkımız tarafından kulunç, kas romatizması ve yel vurması gibi isimlerle adlandırılır. Fibromiyalji sendromu ile çoğunlukla karıştırılır. Hâlbuki fibromiyalji sendromunda ağrı daha yaygındır, myofasial ağrı sendromu ise daha az kas grubunu ilgilendirir. Fibromiyalji daha çok kadınlarda, miyofasial ağrı ise her iki cinste eşit sıklıkta görülür. Fibromiyalji de ağrı tutukluk ve hassasiyet vücudun her tarafında yaygındır, miyofasial ağrıda ise bir veya birkaç bölgededir. Myofasial ağrıda yorgunluk ve uykusuzluk yoktur ya da daha hafiftir. Myofasial ağrının tedavisi fibromiyaljiye göre daha kolaydır. MYOFASİAL AĞRININ SEBEPLERİ Genetik faktörler, aşırı yorgunluk, tekrarlayan hareketler, iş kazaları, boyun ve bel fıtıkları, mesleki ve ailevi tatminsizlikler, kötü çalışma koşulları miyofasial ağrıların en önemli sebepleridir. Bacaklardan birinde kısalık, kötü duruş, uzun süre hareketsiz kalma, uzun süren yatak istirahatları, B vitamini eksiklikleri, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum ve selenyum gibi mineral eksiklikleri, hipoglisemi, hipotiroidi, östrojen eksikliği, viral enfeksiyonlar, psikolojik ve sosyal problemler miyofasial ağrıların diğer sebepleridir. Miyofasial ağrı sendromlu hastalarda kaslarda ağrı, tutukluk ve hassasiyetin yanında, sıkışma ve yanma hissi vardır. Eklem hareket açıklığında hafif bir kısıtlanma ve yorgunluk vardır. Çoğu zaman hastalar kas tutukluğundan değil baş ağrısı, sırt ağrısı, boyun ağrısı, göğüs ağrısı, bel ağrısı, siyatik ve omuz ağrısı gibi değişik ağrılardan yakınırlar. Ağrılar hafif veya bazen çok şiddetli olabilir. Ağrı hayatı tehdit etmemekle birlikte hayat kalitesini oldukça düşürür. Ağrılar, ilgili kas ve tetik noktalar ile ilgili olmayan yerlere yayılım gösterirler. Değerlendirme Değerlendirme genel olarak; hastanın yakınması, hikaye, özgeçmiş, soygeçmiş, genel gözlem ve postür, lokal gözlem (inspeksiyon) ve palpasyondan oluşur. Miyofasial ağrı sendromlarında öykü ve fizik muayene tanı koydurucudur. Sebepleri ortaya koymak ve ayırıcı teşhis için laboratuvar ve radyolojik tetkikler gerekebilir. Tedavisi Germe egzersizleri miyofasial ağrılardaki tetik noktaları kısmen inaktive edebilir. Etilklorür spreyleri ile spreyleme ve germe egzersizlerinin birlikte uygulanması daha iyi sonuç verir. Tetik nokta enjeksiyonları en etkili tedavidir. Tetik nokta enjeksiyonlarının birkaç kez tekrarlanması gerekebilir. Ayrıca masaj, aktif ve pasif hareketler, analjezikler, kas gevşeticiler, antidepresanlar kullanılabilir. Ayrıca biofeedback, akupunktur, TENS ve diğer fizik tedavi uygulamaları oldukça faydalıdır. Fibrositis-Fibromyalgia Fibrosit yada fibromyalji, fibröz dokunun bilinmeyen nedenlerle servikal,lumbal,gluteal ve özellikle torakal bölgelerde yoğunlaşması sonucunda oluşan bir non-artiküler romatizmal hastalıktır. Yerleşim bölgeleri en çok interskapular bölge, skapulanın angulus superior ve inferioru, bazen de posterolateral kostaların üzeri ve gluteal bölgedir. Dokunmaya hassas, ağrılı nodüller ile karakterizedir.Bu nodüller bazen gözle (inspeksiyonla) görülebilecek kadar büyüktür.Palpe edildiğinde yada skapula hareketleriyle, krepitasyon veya snapping(üzerinden atlayıp geçme) görülür. Sıklıkla hareketli nodüllerdir, ama sert de olabilirler.Çünkü nodüllerin üzeri adeziv bantlarla örtülmüştür. Kas lifleri arasına yerleşen nodüller lifleri irrite ederek ağrıya ve dolayısıyla kas spazmına ve gergin doku bantlarına neden olurlar. Genellikle yumuşak dokudaki değişiklikler daha belirgindir, ama derinin üzeri de bazen gergin, hafif kızarık ve parlak olabilir. Nodüller ve çevresi palpe edildiğinde trigger point adı verilen ağrılı noktalar ile karakterizedir. Ağrının nedeni nodüllerin zorlama ya da irritasyon nedeniyle inflame olmasıdır. Deri bulguları artar. Bu durumda yapılan kneeding ya da friksiyon tarzında masaj kontraendikedir. Zaten ağrının nedeni de yanlış zamanda ve yanlış şekilde uygulanan masaj yöntemleridir. Hastalığın etyolojisi belli değildir. Ancak travmanın, iklim koşullarının, kötü postürün, yanlış yapılan egzersiz ve aktivitelerin, uykusuzluğun, stresin, bazı romatizmal hastalıkların hazırlayıcı faktörler olduğu söylenmektedir. Genç veya orta yaşlı ve emosyonel labilitesi olan hassas yapılı kişilerde daha çok görüldüğü ve özellikle konnektif doku hassasiyeti olan ve romatizmal hastalıklara yatkın bireylerde görülme olasılığının arttığı söylenmektedir. Popülasyona göre belirgin bir dağılımı yoktur. Ancak bayanlarda erkelere göre daha yüksek oranda görülür. Yapılan laboratuar çalışmalarında(radyoloji k, biokimyasal, elektromyografik v.b.) hiçbir patoloji görülemez. Çünkü fibröz doku vücudun kendi dokusudur ve MR’da bile farkedilmez. Fibrozitik sendrom 2’ye ayrılır. 1) Primer fibrozit: Nedeni belli değildir(idiopatik).Bu tip fibrozit özellikle gençlerde daha çok görülür. 2) Sekonder fibrozit: Romatizmal hastalıklar gibi diğer hastalıklara bağlı olarak gelişen fibrozit tipidir. Örneğin skapulada bir kırık olmuş ve uzun süre inmobil kalmışsa fibrozitler gelişebilir. Bir diğer sınıflamaya göre de fibrozitler lokal ve mikst tip olarak ayrılabilir. Lokal tipte sadece triger pointlerde ağrı vardır. Mikst tip ise daha yaygın bulgular verir Klinik bulgular en çok triger noktalarında olmak üzere, özellikle sabahları olan ağrı ve huzursuzluk hissi, buna bağlı genel isteksizlik ve depresyon, baş ağrısı(bazen) bazı kişilerde mide bulantıları(sempatik sistemin irritasyonuna bağlı), sırtta lokal yada genel ağrılar, palpasyona hassasiyet, zaman zaman omuzlara ve kollara yada kalçalara yayılan ağrı ve gerginlik hissi, servikal bölge ve omuz hareketlerinde fonksiyonel limitasyon(ağrı nedeniyle irritasyon olduğu için), belirgin kas spazmı, kol, omuz, baş ve boyuna yayılan uyuşukluk ve karıncalanma sayılabilir. Bu bulguların biri, birkaçı veya hepsi birarada görülebilir. Devamlı ya da aralıklarla ortaya çıkabilir. Azalabilir ya da çoğalabilir. 18 trigger noktanın en az 11 inde dokunma ile ağrının varlığı önemli bir teşhis kriteridir. Değerlendirme Değerlendirme genel olarak; hastanın yakınması, hikaye, özgeçmiş, soygeçmiş, genel gözlem ve postür, lokal gözlem (inspeksiyon) ve palpasyondan oluşur. Öncelikle hastanın hikayesi alınır. Hastalar genellikle her sabah kötü kalktıklarından, iyi uyuyamadıklarından, derin uykuya dalamayıp sık sık uyandıklarından şikâyet ederler. Ağrının dolaştığını, kalktıklarında yüzlerinin şiş olduğunu söylerler. Postür değerlendirilir. Ağrının değerlendirilmesinde süresi, şiddeti, lokalizasyonu, yayıldığı yerler tespit edilir. Yansıyan ağrının ya da karıncalanmanın olup olmadığına bakılır.. Çünkü bulgular disk vakalarıyla, romatizmal hastalıklarla, tendinit veya tendon patolojileriyle karışabilir NEH değerlendirmesi yapılır. Servikal bölge, omuz ve skapulotorasik eklemin hareketleri değerlendirilir. Rhomboid ve trapezin alt parçasını çalıştırarak skapula hareketleri kontrol edilir. Pektoral bölge, gluteal bölge için hamstringler ve lumbal ekstansörlere kısalık testi yapılır. Omuz kuşağı kasları, boyun kasları, erektör spinalar, gluteal bölge kaslarına kas testi yapılır. GYA değerlendirmesi(yaptığı iş, spor ya da rekreasyonel aktiviteler) Tedavisi Fibrozitlerin tedavisinde fizyoterapi önemli bir yer tutar. Cerrahi endikasyonu yoktur. Tıbbi tedavisinde daha çok myorelaksan(kas gevşetici) ya da nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar(NSAİ) ve sedatifler kullanılır. Fibrozitli hastalarda ağrıspazm-ağrı halkası çok belirgindir ve bu halka bir yerinden kırılmadığı sürece hastalık devam eder. Fizyoterapide özellikle nemli sıcaklık ajanları(kas spazmını çözdüğü için) tercih edilir. Ancak tedavi sonrası hasta bir süre bekletilmelidir. Sıcak ajanların haricinde, klasik masaj, mobilizasyon yada manuel tedavi yöntemleri, nazik ve kontrollü olmak şartıyla manuel traksiyon, kombine ultrason (yaptırdığı kontraksiyonla kasta relaksasyon oluşturur), TENS ve diğer analjezik elektroterapi yöntemleri kullanılabilir