01.02.2012 Ürtiker Ürtiker Dr. Şükrü GÜRBÜZ F.T.M. Acil tıp A.D. • Ürtiker, ilaçlara, yiyeceklere, infeksiyonlara ve daha pek çok uyarana bağlı olarak gelişebilen ve sık karşılaşılan bir hastalıktır. • Halk arasında dabaz veya kurdeşen olarak bilinir. Toplumdaki kişilerin %20'sinin, yaşamları boyunca en az bir kez ürtiker atağı geçirdiği saptanmıştır. • Altı haftadan kısa süren olgulara akut ürtiker, uzun sürenlere kronik ürtiker denir. • Akut ürtiker gençlerde daha sık, her iki cinste eşit olarak görülür; kronik ürtiker kadınlarda ve orta yaşta daha sıktır. Etiyoloji • Yiyecekler: balık, çikolata, domates, çilek, inek sütü peynir… • Yiyecek katkı maddeleri: aspartam, salisilat, benzoat, tartirazin... • İlaçlar: penisilin, aspirin, sülfonamid, morfin, kodein, polimiksin, dekstran… • Enfeksiyonlar: kronik bakteriyel enfeksiyonlar, fungal ve viral enfeksiyonlar,protozoal enfeksiyonlar. • İnhalantlar: polenler, hayvan dışkıları, aerosollar, ev tozları, volatil kimyasallar • İnternal hastalıklar: serum hastalığı, SLE, hipertiroidizm, otoimmun tiroid hastalıkları, karsinom, lenfoma, JRA, romatoid ateş, lökositoklastik vaskülit… • Fiziksel stimülasyon: dermografizm, basınç ürtikeri, kolinerjik ürtiker, solar ürtiker, soğuğa bağlı ürtiker, aquagenic (su) ürtikeri, ateşe bağlı ürtiker… Patogenez Patogenez • Ürtiker vazodilatasyon ve küçük damarlardan olan transüdasyon sonucu ortaya çıkar. Yukarıda sayılan nedenler, immünolojik veya nonimmünolojik mekanizmalar ile ürtikere yol açar. • Her iki mekanizma da mast hücreleri ve bazofillerden mediatörlerin salınımına yol açar. • • Ürtikerde en sık görülen immünolojik mekanizma, IgE'ye bağlı olan Tip I aşırı duyarlık reaksiyonudur. • İlaç ve besinlere bağlı ürtikerlerin çoğu bu yolla ortaya çıkar. Non-immünolojik mekanizmaya örnek olarak fizik ajanların neden olduğu ürtikerler gösterilebilir; bazı ilaçlar ve besinler de bu mekanizma ile ürtikere yol açabilir. • Antijenin neden olduğu spesifik IgE antikoru ile stimülasyon söz konusudur. 1 01.02.2012 Klinik Klinik • Ürtiker, kısa zamanda kaybolan, kaşıntılı, hafifçe eritemli, ödemli papüllerle karakterlidir (4-K: Kısa zamanda kaybolma, Kaşıntı, Kızartı, Kabartı). • Ürtiker papülü başlangıçta kırmızıdır, sonra ortası, ödemden dolayı, solar; deriden kabarık ve üstü düzdür. • Papül, deri gerildiğinde daha belirgin hale geçer ve deri iki parmak arasına sıkıştırıldığında portakal kabuğu görünümü alır; ortadaki solukluk daha da belirginleşir. • Papüllerin kenarları keskindir, şekilleri değişiktir, büyüklükleri 2-3 mm-30 cm çapında olabilir. Klinik Klinik • Ürtiker subkutan dokuyu da etkileyebilir, bu durumda anjioödem ortaya çıkar, göz kapakları ve dudaklar balon gibi şişer. • Anjioödem mukozaları da etkileyebilir, dil şişebilir, nadiren de olsa larinks ödemi sonucu asfiksi gelişebilir. • Anjioödemde lezyonların kaybolması 24 saaten uzun sürebilir. • Ürtiker papülleri vücudun her yerine lokalize olabilir, fakat daha çok gövdeye yerleşir. • Kaşıntı hemen daima vardır, lezyonlar yüzeyel olduğunda çok şiddetli, derin olduğunda minimaldir. Klinik Klinik • Ürtikere gözlerde sulanma, hapşırma, nefes darlığı, karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi semptomlar eşlik edebilir. Bu semptomlar, şiddetin yanı sıra allerjenin giriş yolunu gösterir. • Örneğin, göz, burun ve akciğer semptomları varsa, allerjen solunum yolu ile girmiştir, inhalandır. • Künt bir cisim ile çizilme, basınç, soğuk, sıcak, güneş ışınları, egzersiz ve titreşim gibi fiziksel etkenler de ürtiker yapabilir. Böyle olgulara "fiziksel ürtiker" denir. • Dermografizm, künt bir cisim ile çizilme sonucu kolaylıkla lineer ürtikeryal plakların gelişmesidir. • "Kolinerjik ürtiker", terlemeyi uyaran etkenler (sıcak, egzersiz, emosyonel stress vb.) sonucu toplu iğne başı veya mercimek büyüklüğünde ürtikeryal papüllerin gelişmesidir. 2 01.02.2012 Klinik • Bir maddenin değinmesi sonucu gelişen ürtikere kontakt ürtiker denir.Günümüzde tıbbi eldivenlerde ve kondomlarda bulunan latekse karşı gelişen kontak ürtiker, hatta anafilaksi olguları önemli bir sorundur. • Bugün, suyun bile sıcaklıktan bağımsız olarak kontakt ürtiker (akuajenik ürtiker) yapabileceğini bilinmektedir. Tedavi • Öncelikle ABC sağlanmalı. • Etken ajan tanımlanmış ve maruziyet devam ediyorsa bu sonlandırılmalı. • Vital bulgular, İV damar yolu, oksijen, monitörizasyon, pulseoksimetre. Tedavi • Antihistaminikler: hastaların büyük çoğunluğunda antihistaminikler tedavi için yeterli olurlar. • İlk seçenek olarak non-sedatif ve uzun etkili olanlar tercih edilmelidir. • Hasta stresli ise ya da ürtiker nedeni ile uykusuzluk çekiyorsa, sedatif bir preparat; lezyonlar gün içinde sık sık yineliyorsa, kısa etkili bir preparat tedaviye eklenebilir. 3 01.02.2012 Tedavi • H1 bloker olarak difenhidramin 25-50 mg IV verilebilir. • H2 blokerlerin; adrenalin, sıvı, kortikosteroid ve H1 blokerlere dirençli şokta etkili olabileceği gösterilmiştir. Tedavi • Adrenalin: Anaflaktik reaksiyonların tedavisinin temelidir. – Ciddi bronkospazm – Laringeal ödem – Üst havayolu tıkanıklığı – Respiratuar arrest – Şok bulguları varsa endikedir. Tedavi • Basitçe, erişkin bir hastaya örneğin, 1/2'lik ampulün yarısı veya tamamı yapılmalıdır, çok şiddetli olgularda, 15-30 dk sonra tekrarlanabilir. Tedavi • Kortikosteroidler: Akut ürtiker olgularında 1-4 günlük sistemik kortikosteroid kullanımı oldukça sık önerilirken kronik ürtikerlerde uzun vadeli sistemik kortikosteroid kullanımı tedaviye bağlı yan etkiler nedeniyle tercih edilmez. • Metilprednizolon 125mg IV , çocuklarda 12mg /kg IV verilir. Tedavi • Özellikle anjioödemli olgularda adrenalinin, 1/1000'lik solüsyonundan erişkinlerde 0.3-0.5 mg/total SC, çocuklarda 0.01 mg/kg SC kullanılmalıdır. • Ülkemizde 1/1000'lik adrenalin solüsyonu, 0.25 mg adrenalin içeren 1/4'lük ampuller, 0.5 mg adrenalin içeren 1/2'lik ampuller, 1 mg adrenalin içeren 1/1'lik ampuller halinde bulunmaktadır, her üçünün de hacmi 1 ml'dir. Tedavi • Topikal kortikosteroidler, topikal antihistaminikler ve topikal anesteziklerin ise ürtiker tedavisinde yeri yoktur. • Kronik ürtikerin semptomatik tedavisinde temel ilaç oral antihistaminiklerdir. 4