BİRLEŞMİŞ MİLLETLER K A D I N L A R A KARŞI H E R TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN O R T A D A N K A L D I R I L M A S I N A DAİR SÖZLEŞME (ÖNGÖRÜLEN H A K L A R V E ÖNGÖRÜLEN U S U L L E R ) * t * * • * *# Ar. Gör. Gülay A R S L A N Giriş 20. yy i n s a n hakları h u k u k u n u n doğduğu yüzyıl ol­ muştur. İnsan haklarının, ulusalüstü h u k u k t a k u r u l a n örgütler eliyle üretilen sözleşmelerde düzenlenmesi ve b u sözleşmelerde öngörülen hakların uygulamaya geçirilme­ sini denetlemek üzere mekanizmalar ve u s u l l e r öngörül¬ mesi, 20.yy*da açığa çıkmıştır. Üretilen genel ve özel nite­ l i k l i tüm i n s a n hakları sözleşmelerinin öznesinin, kadın cinsiyetini de kapsar şekilde formüle edilmesine rağmen, b u sözleşmelerin devletlerin iç hukuklarında u y g u l a n m a ­ sında, i n s a n haklarını "erkek hakları" olarak algılayan ve kadını özne o l m a k t a n çıkartan yasal düzenlemeler ve si­ yasalar söz k o n u s u olmuştur ve olmaya da devam et­ mektedir. Kadını, erkek cinsiyetinden farklı muameleye t a b i t u ­ t a n ve kadının i n s a n haklarını t a m olarak tanımayan a n ­ layışı ortadan kaldırmak üzere. Birleşmiş Milletler düzle­ minde belge üretme sürecine girilmiştir. Öncelikle " b i l d i r i " formatında b i r belge, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Orta­ dan Kaldırılmasına Dair B i l d i r i , üretilmiştir. B i l d i r i y i ta­ k i b e n de b i r "sözleşme", Kadınlara Karşı Her Türlü Ay*) i s t a n b u l Üniversitesi H u k u k Fakültesi, Genel A n a b i l i m Dalı Araştırma Görevlisi. Kamu Hukuku Gülay Arslan 4 (İÜHFM., C. UŒ, S. 1-2, 3-43, 2004) • rımcılığın O r t a d a n Kaldırılmasına D a i r Sözleşme, biçim­ lendirilmiştir. Kadına yapılan ayrımcılığın o r t a d a n kaldı­ rılmasını amaçlayan b u Sözleşme, i n s a n haklarına sadece erkek c i n s i y e t i n i n değil kadının da sahip olduğu v u r g u s u üzerinden biçimlendirilmiştir. B u çalışma ile, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılmasına D a i r Sözleşmenin tanıtılması amaçlanmıştır. Söz k o n u s u Sözleşme, m a d d i h u k u k u ve u s u l h u k u k u ile b i r l i k t e incelenmiştir. I) Genel Olarak Sözleşme Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldı­ rılmasına Dair Sözleşme (Convention on the Elimination of Ali Forms of Discrimination against Women) (kısaca CE¬ DAW) , Birleşmiş Milletler Genel K u r u l u n u n 18/12/1979 ve 3 4 / 1 8 0 sayılı K a r a n ile k a b u l edilmiştir. Sözleşme, 0 1 / 0 3 / 1 9 8 0 t a r i h i n d e New York'ta Birleşmiş Milletler üyesi Devletlerin imza, onay ve katılımına açılmıştır. CEDAW, (md. 27/1) hükmü uyarınca y i r m i Devletin Söz­ leşmeye taraf olma koşulunun gerçekleştiği t a r i h i t a k i p eden o t u z u n c u gün olan 0 3 / 0 9 / 1 9 8 1 t a r i h i n d e yürürlüğe girmiştir. 1 0 7 / 0 7 / 2 0 0 3 t a r i h i itibariyle CEDAW'a 172 Devlet t a ­ raftır. Afganistan ve Suriye CEDAW'a t a r a f olan son i k i Devlettir. Afganistan, 0 6 / 0 3 / 2 0 0 3 t a r i h i n d e , Suriye ise, 2 8 / 0 3 / 2 0 0 3 t a r i h i n d e Sözleşmeye t a r a f olmuştur. 172 Taraf Devlet sayısı ile CEDAW, 191 Taraf Devlet sayısına sahip olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşme­ si n d e n sonra, dünyada en çok sayıda Devletçe t a r a f o l u ­ n a n i n s a n hakları sözleşmesidir. Türkiye, CEDAW'a taraf o l m a k üzere, 11/06/1985 t a r i h ve 3232 sayılı "Kadınlara 1) C E D A W , Convention on the Elimination of Ali Forms o f Discrimina­ tion against Womennm İngilizce kısaltılmış h a l i d i r . Biz b u çalış­ mamız çerçevesinde, Türk h u k u k d o k t r i n i n d e ve uygulamasında yerleşmiş o l a n b u kısaltmayı kullanmayı t e r c i h e t t i k . C E D A W i n ingilizce m e t n i için b k z . , H u m a n Rights: A C o m p i l a t i o n of I n ­ t e r n a t i o n a l I n s t r u m e n t s , V o l . 1 (First Part), 1994, ş. 150-163. C E D A W i n Türkçe çevirisi için b k z . , O s m a n Doğru, İnsan Hakları Uluslararası Mevzuatı, Beta Yay., İstanbul, 1998, s. 6 7 - 7 8 . BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 5 Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine Katılmanın U y g u n Bulunduğuna Dair K a n u n ' u k a b u l et­ miştir, (RG, 25/06/1985, S. 18792). Türkiye, 2 0 / 1 2 / 1985 t a r i h i n d e "katılma belgesi'ni Birleşmiş Milletler Ge­ nel Sekreterliğine depo etmiştir. CEDAW, (md. 27/2) uyarınca, Türkiye bakımından 19/01/1986 t a r i h i n d e e girmiştir. CEDAW, Türk d o k t r i n i n d e Türkçe ye genel olarak, Ka­ dınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleş­ mesi şeklinde çevrilmiştir . Oysa CEDAW'da yer alan ve d o k t r i n d e Türkçeye "önleme" olarak çevrilen " e l i m i n a t i o n " t e r i m i n i n Türkçe karşılığı "önleme" değil "ortadan kaldır2 2) Örnek o l a r a k b k z . , Fatmagül B e r k t a y , "Kadınların İnsan Hakları: İnsan Hakları H u k u k u n d a Yeni B i r Açılım". İnsan Hakları, Gök­ çen A l p k a y a v d . . YKY, İstanbul, 2 0 0 0 , s.349-372, 3 5 8 ; Nazan Moroğlu, "Kadınların İnsan H a k l a n B i l d i r i s i ve E k İhtiyari Protokol", Erdoğan Moroğlu'na 6 5 . Yaş Günü Armağanı, 2. bs., İstanbul, 2 0 0 1 . s . S S l - g O S . ^ l i N a z a n Moroğlu, Kadınların İnsan Hakları B i l d i r i s i ve E k İhtiyari Protokol, (Erdoğan Moroğlu'na A r m a ğan'dan ayrı bası) 2. bası, İstanbul, 2 0 0 3 , s.7; A y t e n Tekeli, Mü­ nevver Aktaş, Kadın Hakları, İzmir B a r o s u İnsan H a k l a n H u k u k u ve H u k u k Araştırmaları Merkezi Yayını, 1996, s. 10; Aysel Çelikel, "Farklı C i n s l e r i n Eşit H a k l a r d a n Yararlanması ve Eşitlik İlkesinin Y o r u m u " , E d i p Çelike Armağan, E n g i n Yayıncılık, 1995, s.92-99, s.94. (Aysel Çelikel'in m a k a l e s i ile ilgili o l s a r a k şunu b e l i r t m e k gerekir. Profesör Çelikel, m a k a l e s i n i n 9 4 . sayfasında Sözleşmeyi o r i j i n a l i n e aykın şekilde çevirmişken diğer sayfalarda o r i j i n a l i n e u y g u n b i r şekilde çevirmiştir;; D o l u n a y Özbek, "Kadınlara Yönelik Şiddete Uluslararası H u k u k u n Yaklaşımı ve İç H u k u k a Yansıma­ sı", Kadına Yönelik C i n s e l Şiddete Karşılaştırmalı H u k u k u n .Yaklaşımı, İstanbul B a r o s u Kadın Hakları U y g u l a m a Merkezi Ya­ yını, Şubat 2 0 0 2 , s. 1 6 4 - 1 7 7 , s. 165; E s i n Örücü, "Kadın Hareket­ l e r i n i n H u k u k Sistemlerine ve H u k u k Politikalarına E t k i s i " , İs­ tanbul B a r o s u Dergisi, 1990. S.64. s. 3 4 6 - 3 6 2 . 3 5 8 ; Anılan d o k t r i n d e k i i s i m l e r i n yanı sıra r e s m i çevirilerde de " e l i m i n a t i o n " t e r i m i , "önleme" şeklinde çevrilmiştir. B u n u n için b k z , , 1 1 / 0 6 / 1985 t a r i h ve 3 2 3 2 sayılı "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine Katılmanın U y g u n Bulunduğuna D a i r K a n u n " RG. 2 5 / 0 6 / 1 9 8 5 , S. 18792; Birleşmiş M i l l e t l e r Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesine (CEDAW) S u ­ n u l a n 2. ve 3. Birleştirilmiş Dönemsel Ülke R a p o r u , T.C. Başba­ kanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, Baskı: T A K A V Matbaacılık-Yayıncılık A.Ş. 6 Gülay Arslan (İÜH FM.. C. LXII, S. 1-2, 3-43. 2004) ma/çıkarma" şeklindedir. Dolayısı ile de CEDAW'da, k a ­ dınlara karşı ayrımcılığın varlığına ilişkin b i r ön k a b u l yer a l m a k t a ve b u ayrımcılığın o r t a d a n kaldırılması amaç­ lanmaktadır. CEDAW'm k a b u l edildiği t a r i h itibariyle sözleşme yapıcı devletlerin kadınlara karşı ayrımcılığın varlığını k a b u l etmiş o l m a l a n ilerici b i r t u t u m d u r . 3 Kadınlara karşı ayrımcılığın b i r olgu olduğunun kanıtı olan CEDAW, söz k o n u s u ayrımcılığı gidermek üzere b i ­ çimlendirilmiştir. CEDAW'in biçimlendirilmesine değin k a d m - e r k e k eşitliği v u r g u s u n a yer veren ulusalüstü genel i n s a n hakları belgeleri söz k o n u s u olmuştur. B u belge­ lerden Birleşmiş Milletler sistemi çerçevesinde üretilmiş ve CEDAW'in Başlangıç bölümünde de göndermesi yapıl­ mış olanlar şunlardır: Birleşmiş Milletler Şartı , Evrensel İnsan Hakları B i l d i r i s i , Birleşmiş Milletler E k o n o m i k Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi , Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi . 4 5 6 7 3) Bkz., İngilizce-Türkçe Redhouse Sözlüğü, Sev Matbaacılık, İs­ t a n b u l , 1999. 4) Birleşmiş M i l l e t l e r Şartı'nın Başlangıç bölümünde, " e r k e k l e r i n ve kadınların eşit haklarına o l a n inanç" belirtilmiş, ( m d . 1/3) ve ( m d . 55/c)'de cinsiyete dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır. Şart 2 6 / 0 6 / 1945'de k a b u l edilmiş, 2 4 / 1 0 / 1 9 4 5 ' d e yürürlüğe girmiştir. B i r ­ leşmiş M i l l e t l e r Şartı'nın Türkçe m e t n i için b k z . , A s l a n Gündüz, Milletlerarası H u k u k T e m e l Belgeler Örnek Kararlar, Beta Yay, İstanbul, 2 0 0 0 , s. 8 3 - 1 0 3 . 5) Evrensel İnsan Hakları B i l d i r i s i n i n Başlangıç bölümünde Birleş­ miş Milletler Şartının Başlangıç bölümüne koşut şekilde "erkekle­ r i n ve kadınların eşit haklarına o l a n inanç" belirtilmiş ve ( m d . 2)'de "cinsiyete dayalı ayrımcılık" yasaklanmıştır. Evrensel İnsan H a k ­ ları B i l d i r i s i , 1 0 / 1 2 / 1 9 4 8 t a r i h i n d e k a b u l ve i l a n edilmiştir. B i l d i ­ rinin İngilizce o r i j i n a l m e t n i için b k z . , H u m a n Rights: A C o m p i l a ­ t i o n o f I n t e r n a t i o n a l I n s t r u m e n t s , V o l . 1 (First Part). UN., New York, 1 9 9 4 , s. 1-7. B i l d i r i n i n Türkçe çevirisi için b k z . , M e h m e t S e m i h G e m a l m a z , Ulusalüstü İnsan H a k l a n Belgeleri, Beta, 2 0 0 0 , s. 3 - 1 2 . 6) Birleşmiş Milletler E k o n o m i k Sosyal ve Kültürel H a k l a r Sözleşmesi (md. 2/2)'de b u Sözleşmede güvence altına alınan hakların, diğer ayrımcılık t e m e l l e r i n i n yanı sıra cinsiyete dayalı b i r ayrımcılık o l ­ maksızın kullanılacağı belirtilmiş, ( m d . 3)'de b u Sözleşmede yer a l a n h a k l a r d a n kadın ve e r k e k l e r i n eşit biçimde yararlanmalarının t e m i n i T a r a f Devletlere b i r yükümlülük olarak getirilmiştir. ( M d . 7/a)'da kadınların erkeklerle aynı çalışma koşullarına s a h i p ol- BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 7 Kadın-erkek eşitliği prensibine yer veren dolayısıyla kadına karşı ayrımcılığı yasaklayan y u k a n d a örneği veri­ len genel i n s a n h a k l a n belgelerinin varlığına rağmen, k a ­ dına karşı ayrımcılığı yasaklayan özel b i r sözleşme yapıl­ ması y o l u n a gidilmiş olması, kadına karşı ayrımcılığın ciddi b i r b o y u t t a olduğuna işarettir. Kadına karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yö­ nelik olarak biçimlendirilmiş olan ve CEDAW'a ön gelen b i r belge, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırıl­ masına Dair B i l d i r i d i r . CEDAW'm Başlangıç bölümünde göndermesi yapılmış olan b u belge, Başlangıç bölümünü izleyen t o p l a m o n b i r maddeden oluşmaktadır. B i l d i r i 8 m a l a n gereği belirtilmiştir. Sözleşme. 1 6 / 1 2 / 1 9 6 6 t a r i h i n d e k a b u l edilmiş ve 0 3 / 0 1 / 1 9 7 6 t a r i h i n d e yürülüğe girmiştir. Sözleşmenin İngilizce o r i j i n a l m e t n i için b k z . , A C o m p i l a t i o n of I n t e r n a t i o n a l I n s t r u m e n t s , V o l . 1 (First Part), U N . . New York, 1994. s. 8-19. Sözleşmenin Türkçe çevirisi için b k z . , M e h m e t S e m i h Gemalmaz, a.g.d., s. 13-30. J ? >ı * * 7) Birleşmiş M i l l e t l e r Medeni. Siyasal ve Kültürel H a k l a r Sözleşmesi (md. 2 / l ) ' d e diğer ayrımcılıkların yanı sıra cinsiyete dayalı ayrım­ cılık da yapılmaksızın b u Sözleşmede yer a l a n hakların herkes bakımından güvence altına alınması T a r a f Devletlere b i r yüküm­ lülük o l a r a k getirilmiş, (md. 3)'de Sözleşmede düzenlenmiş tüm h a k l a r d a n kadınların ve e r k e k l e r i n eşit o l a r a k yararlanmasını gü­ vence altına a l m a yükümlülüğü T a r a f Devletlere getirilmiştir. ( M d . 26)'da de jure kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için k a n u n l a n n cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklaması ve b u tür ayrımcılığa karşı e t k i l i ve eşit k o r u m a sağlaması gereği düzenlenmiştir. Sözleşme, 1 6 / 1 2 / 1 9 6 6 t a r i h i n d e k a b u l edilmiş ve 2 3 / 0 3 / 1 9 7 6 t a r i h i n d e yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin İngilizce o r i j i n a l m e t n i için b k z . , A C o m p i l a t i o n of I n t e r n a t i o n a l I n s t r u m e n t s , V o l . 1 (First Part), UN.. New York, 1994, s. 2 0 - 4 0 . Sözleşmenin Türkçe çevirisi için bkz., M e h m e t S e m i h G e m a l m a z , a.g.d., s. 3 1 - 6 2 . 8) Kadınlara Karşı Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılmasına D a i r B i l d i r i , Birleşmiş Milletler Genel K u r u l u n u n 0 7 / 1 1 / 1 9 6 7 t a r i h l i ve 2 2 6 3 (XXII) sayılı Kararı ile i l a n edilmiştir. B i l d i r i n i n İngilizce o r i j i n a l m e t n i için b k z . . H u m a n Rights: A C o m p i l a t i o n of I n t e r n a t i o n a l I n s t r u m e n t s . V o l . 1 (First Part). UN., New York. 1994. s. 145-149. B M s i s t e m i n d e yer a l a n i n s a n hakları özleşmelerinin öncesinde, aynı a l a n a ilişkin o l a r a k B i l d i r i formatında belgelerin biçimlendi­ r i l m e s i C E D A W dışında da örneği o l a n b i r d u r u m d u r . Örnek o l s u n . Birleşmiş M i l l e t l e r İşkenceye Karşı Sözleşme öncesinde, İşkenceye Karşı B i l d i r i ; Birleşmiş M i l l e t l e r Çocuk Hakları Sözleşmesi önce­ sinde de. Çocuk Hakları B i l d i r i s i i l a n edilmiştir. T Gülay Arslan (tÜHFM., C. LXII, S. 1-2, 3-43, 2004) (md. l)'de kadına karşı ayrımcılığın, a d i l olmadığı ve i n s a n o n u r u n a karşı b i r suç teşkil ettiği'belirtilmiştir. (Md. 2)'de, kadınlara karşı ayrımcılık teşkil eden mevcut yasaları, gelenekleri-görenekleri, düzenlemeleri ve uygulamaları kaldırmak ve kadınların h a k l a r d a erkekle eşitliği için ye­ terli korumayı sağlayacak gerekli önlemlerin alınacağı belirtilmiştir. (Md. 4)'de, kadınların seçme ve seçilme hakkı ile k a m u makamlarına gelme ve bütün k a m u gö­ revlerini yerine getirme hakkı düzenlenmiştir. (Md. 5)*de, vatandaşlığa ilişkin h u s u s l a r d a kadının da erkekle aynı h a k l a r a sahip olacağı düzenlenmiştir. (Md. 6/l)'de, me­ deni hallerine bakılmaksızın, kadınların medeni h u k u k alanında erkeklerle eşit h a k l a r a sahip olması için gerekli önlemlerin alınacağı düzenlenmiştir. (Md. 8)'de kadın t i ­ careti ve kadınların fahişe olarak sömürülmeleriyle mü­ cadele etmek üzere gerekli bütün önlemlerin alınacağı düzenlenmiştir. (Md. 9)'da, medeni hallerine bakılmaksı­ zın, kadınların eğitim alanında erkeklerle eşit h a k l a r a sahip olması için gerekli bütün önlemlerin alınacağı dü­ zenlenmiştir. (Md. 10/l)'de, medeni hallerine bakılmak­ sızın, kadınların e k o n o m i k ve sosyal yaşam alanında er­ keklerle eşit h a k l a r a sahip olması için gerekli bütün ön­ lemlerin alınacağı düzenlenmiştir. Kadınlara Karşı Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılmasına D a i r B i l d i r i , CEDAW hükümleri üzerinde e t k i l i olmuştur. Örnek o l s u n , Bildiride yer alan ve medeni, e k o n o m i k ve sosyal alanda kadının erkekle eşit h a k l a r a sahip olmasına dair prensipler CEDAW'da da hüküm altına alınmıştır. Yine, Bildiride yer alan ve kadın t i c a r e t i n i n ve kadının fa­ hişe olarak sömürülmesinin ortadan kaldırılmasına iliş­ k i n olan düzenlemeye paralel b i r düzenleme CEDAW'da yer almıştır. CEDAW, spesifik olarak, medeni ve siyasal h a k l a r d a n b i r i olan "ayrımcılığa m a r u z k a l m a m a hakkı nı düzenleM 9 9) Uluslararası d o k t r i n d e Rebecca Cook, i n s a n haklarının, "ayrımcı­ lığa m a r u z k a l m a m a h a k l a n " , " m e d e n i ve siyasal h a k l a r " ve "eko­ n o m i k , sosyal ve kültürel h a k l a r " şeklinde sınıflandırılabileceğini belirtmiştir. Rebecca Cook. b u t a s n i f i ile C E D A W ' d a yer a l a n k a ­ dınların ayrımcılığa m a r u z kalmaması şeklindeki hakkın m e d e n i BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 9 yen b i r sözleşmedir. Sözleşmenin temel k u r g u s u n u , k a ­ dını erkekle hayatın her alanında eşit b i r k o n u m a getirme amacı oluşturmaktadır. Genel i n s a n haklarının ayrımcılık yapılmaksızın kadınlara da uygulanması amacı söz k o ­ n u s u d u r . Dolayısıyla CEDAW çerçevesinde b i r "kadın haklarından değil de "kadının i n s a n haklarından söz edebiliriz. B u yargı, CEDAW'm geneli için geçerli o l m a k l a b i r l i k t e , "ayrımcılığa m a r u z k a l m a m a hakkı" dışında, çok az sayıda da olsa kadına özgü h a k l a r d a n y a n i "kadın h a k l a r T n d a n bazıları, b u Sözleşme ile tanınmıştır. Örnek o l s u n Sözleşme (md. 6)*ile "her türlü kadın t i c a r e t i n i n ve kadın fahişeliğinin istismarının durdurulması" hükmü getirilmiştir. Yine Sözleşme (md. 12/2)'de "kadının üre­ meye ilişkin hakları" çerçevesinde Taraf Devlete, kadına gebelik ve doğum sonrası süreçte gerekli hizmeti s u n m a yükümlülüğü getirilmiştir. 10 II) Maddi hukuk bakımından Sözleşme 1) Sözleşmede yer alan "ayrımcılık" teriminin netleştirilmesi CEDAW (md. l ) de "ayrımcılık" t e r i m i n i n tanımı yapıl­ mıştır. B u n a göre, b u Sözleşme çerçevesinde "kadına karşı ayrımcılık", siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, ve siyasal h a k l a r kategorisinde değil de a y n b i r kategoriyi oluş­ t u r a n ayrımcılığa m a r u z k a l m a m a h a k l a n çerçevesinde değer­ l e n d i r i l m e s i n i önermektedir. B u n u n için b k z . , Rebecca J . Cook. "Women's I n t e r n a t i o n a l H u m a n Rights Law? The Way F o r w a r d " . H u m a n R i g h t s W o m e n National a n d I n t e r n a t i o n a l Perspecti­ ves, E d i t . Rebecca Cook. U n i v e r s i t y o f Pennsylvania Pres, Phila­ d e l p h i a , 1994. s. 3 - 3 6 , 10. D o k t r i n d e b i r başka görüş, u l u s l a r a ­ rası sözleşmelerin " k o r u y u c u " , "düzeltici" ve "tarafsız" şeklinde üç g r u b a aynlabileceğini b e l i r t e r e k , b u çereçevede C E D A W i n h e r üç g r u b a d a g i r e n h a k l a r a yer v e r m e k l e beraber hükümlerinin ağırlıklı o l a r a k "tarafsız" n i t e l i k t e olduğunu ifade etmiştir. B u n u n için b k z . , E s i n Örücü, a.g.m., s. 3 5 8 . 10) D o k t r i n d e , "kadın h a k l a n " ve "kadının i n s a n hakları" şeklindeki t e r m i n o l o j i için bkz.. H i l a r y C h a r l e s w o r t h , a.g.m.. H u m a n R i g h t s Women National a n d I n t e r n a t i o n a l Perspectives, E d i t . Rebec ca Cook U n i v e r s i t y o f Pennsylvania Pres, P h i l a d e l p h i a , 1994, s. 59, d i p n o t 4. 10 Gülay Arslan (tÜHFM., C. LXJI, S. 1-2, 3-43, 2004) medeni ya da diğer herhangi b i r alanda, medeni hallerine bakılmaksızın ve kadın-erkek eşitliği temelinde, temel h a k ve özgürlüklerin kadınlara tanınmasının ve b u hakların kadınlar tarafından kullanılmasının zayıflatılması ya da geçersiz kılınması amacı ile yapılan ya da b u etkiyi doğu­ r a n h e r h a n g i b i r ayrım, y o k s u n bırakma ya da sınırlama anlamına gelmektedir. B u tanım ile, "ayrımcılığa m a r u z k a l m a m a hakkı", sadece medeni ve siyasi alana hasredil¬ memiş olup ekonomik, sosyal ve kültürel alanlar bakı­ mından da öngörülmüştür. Dolayısıyla Sözleşmenin u y ­ g u l a m a alanı oldukça geniştir . 11 C E D A W ' m "ayrımcılık yaklaşımı" büyük ölçüde 1966 t a r i h l i Birleşmiş Milletler Her Türlü I r k s a l Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Sözleşmesinden alınmıştır . B i r ­ leşmiş Milletler Her Türlü I r k s a l Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Sözleşmesi (md. 1/l)'de , "ırk ayrımcılığı", siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel veya diğer h e r h a n g i b i r k a m u s a l yaşam a l a n l a m n d a temel h a k ve özgürlüklere eşit şekilde sahip olunmasının y a da bunların kullanıl­ masının zayıflatılması ya da ortadan kaldırılması amacı ile, ırk, renk, köken ya da u l u s a l ya da e t n i k orijin teme­ linde yapılan ya da b u e t k i y i doğuran h e r h a n g i b i r ayrım, y o k s u n bırakma, sınırlama ya da öncelik tanıma şeklinde tanımlanmıştır. A n c a k i k i sözleşmedeki "ayrımcılık" t a ­ nımlarında farklı olan yönler de bulunmaktadır. CEDAW, ayrımcılık tanımını y a p a r k e n I r k s a l Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Sözleşmesinin aksine, "öncelik tanıma/ preference" t e r i m i n e yer vermemiştir. Aynca, CEDAW 12 13 11) H e n r y J . S t e i n e r - P h i l i p A l s t o n , I n t e r n a t i o n a l H u m a n R i g h t s i n Context, Oxford U n i v e r s i t y Press, 2 0 0 0 , s. 159. 12) H i l a r y C h a r l e s w o r t h , " W h a t are W o m e n ' s I n t e r n a t i o n a l H u m a n Rights", H u m a n R i g h t s W o m e n National a n d I n t e r n a t i o n a l P e r s p e c t i v e s E d i t . Rebecca Cook, U n i v e r s i t y o f Pennsylvania Pres, P h i l a d e l p h i a 1994, s. 5 8 - 8 4 , 6 4 . 13) Birleşmiş M i l l e t l e r Her Türlü I r k s a l Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldı­ rılması Sözleşmesi, 2 1 / 1 2 / 1 9 6 5 t a r i h i n d e k a b u l edilmiş ve 0 4 / 0 1 / 1 9 6 9 t a r i h i n d e yürülüğe girmiştir. Sözleşmenin İngilizce o r i ­ j i n a l m e t n i için b k z . , A C o m p i l a t i o n of I n t e r n a t i o n a l I n s t r u ­ m e n t s , V o l . 1 (First Part), U N . . New York, 1994, s. 6 6 - 7 9 . Söz­ leşmenin Türkçe çevirisi için b k z . , O s m a n Doğru, a.g.d., s. 4 1 ¬ 52. BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık (md. l ) deki ayrımcılık alanları arasında "özel a l a n " da sayılmış i k e n , Irksal Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Sözleşmesinde "özel a l a n " sayılmamıştır. Sözleşme (md.l)'de yapılmış olan ayrımcılık tanımın­ d a n yola çıkarak ve diğer maddelerdeki düzenlemeleri de dikkate alarak, "kadına karşı ayrımcılık' ibaresinin b i r künyesini çıkarmak mümkündür: 14 i - Adından anlaşılacağı üzere CEDAW özel olarak kadın cinsiyetine karşı yapılan ayrımcılık üzerinde durmuştur. Dolayısıyla, erkek cinsiyetine karşı yapılan ayrımcılık b u Sözleşmenin kapsamına girmemektedir. i i - CEDAW'da sadece " k a m u s a l a l a n ' d a söz k o n u s u olan ayrımcılık değil, "özel alan"da ortaya çıkan ayrımcılık da yasaklanmıştır. Özel kişiler tarafından gerçekleştiri­ len kadınlara karşı ayrımcılık k u r a l olarak Devletin u l u s ­ lararası sorumluluğunu gerektirmiyorsa da, söz k o n u s u Devlet özel kişiler tarafından gerçekleştirilen kadınlara karşı ayrımcılığı, "kolaylaştırıyor", " u y g u n o r t a m sağlı­ yor", "tolerans gösteriyor" ya da "meşru görüyor" ise, CEDAW çerçevesinde uluslararası sorumluluğu söz k o n u s u olacaktır. Devletin özel kişiler tarafından gerçekleştirilen ayrımcılık bakımından sorumluluğu doğrudan olmayıp, b u tür ayrımcılık teşkil eden eylemleri k e n d i icrai, i d a r i ve yargısal organları aracılığı ile engelleme, k o n t r o l etme, düzeltme ya da cezalandırma k o n u s u n d a gerekli ihtimamı göstermede yetersiz olmasından k a y n a k l a n a n b i r s o r u m 15 14) C E D A W ( m d . l ) ' d e k i "ayrımcılık" t e r i m i n i n tanımına ilişkin ola­ r a k b k z . , Maja Rınlova E r i k s s o n , Reproductive Freedom. M a r t i n u s Nijhoff P u b l i s h e r s , The Hague, 2 0 0 0 . 4 3 - 4 7 , 4 3 - 4 4 . 15) C E D A W ' i n d e n e t i m organı o l a n Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Or­ t a d a n Kaldınlması K o m i t e s i , 13 Numaralı Genel Tavsiye Karan n d a , b u Tavsiye K a r a r eşit değerdeki iş için eşit ücret verilme­ sine ilişkindir, eşit ücret p r e n s i b i n i u y g u l a y a c a k t a r a f l a n sayar• k e n b u n u işverenin k a m u kuruluşu olması ile sınırlamamış ve diğer özel işveren kuruluşları bakımından d a geçerli olacak b i r p r e n s i p o l a r a k formüle etmiştir. Söz k o n u s u Tavsiye K a r a r için b k z . , General R e c o m m e n d a t i o n No. 13 (eight session, 1989) h t t p : / / w w w . u n h c h r . c h / t b s / doc.nsf/view40?Search. Gülay Arslan 12 (İÜHFM., C. LXII, S. 1-2, 3-43. 2004) ı luluktur. Devletin ancak k e n d i ajanlarının bireylere karşı gerçekleştirdikleri h a k i h l a l l e r i n d e n ötürü s o r u m l u tutulması p r e n s i b i n i n geçerli olduğu k l a s i k ulusalüstü insan h a k l a n h u k u k u n d a , CEDAW çerçevesinde "özel k i ­ şiler" tarafından kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın da ortadan kaldırılmasının amaçlanması ve b u n u sağlama yükümlülüğünün Taraf Devletlere getirilmesi ilerici b i r t u t u m u n örneğidir . 1 6 17 i i i - C E D A W (md.l)'de tanımı verilmiş olan ayrımcılık­ t a n kasıt sadece "doğrudan ayrımcılık" olmayıp, "dolaylı ayrımcılık" da b u tanım kapsamındadır. Zira, (md.l)'de ayrımcılık tanımı yapılırken ayrımcılık "etkisi y a da ama­ cı" taşıyan eylemlerden bahsedilmiştir. Dolayısıyla Söz­ leşme (md.l)'de sadece "ayrımcılık amacı taşıyan" eylem­ ler y a da düzenlemeler y a n i "doğrudan ayrımcılık" değil, "ayrımcılık neticesi doğuran" eylemler y a da düzenlemeler y a n i "dolaylı ayrımcılık" da yasaklanmıştır. Örnek o l s u n , kadınlar aleyhine ayrımcılık içeren b i r yasa da, böyle b i r dile sahip o l m a m a k l a beraber ayrımcılık neticesi doğuran b i r yasa d a Sözleşmeye aykırılık teşkil edecektir. 18 iv- CEDAW (md.l)'de ayrımcılığın söz k o n u s u olduğu alanlar, "sınırlı sayıda" olmayıp, "herhangi b i r başka a l a n " ibaresi de eklenerek "ucu-açık" bırakılmıştır . 19 2) Kadın-erkek eşitliğini sağlamanın bir aracı olarak "özel önlemler" kurumu Klasik İnsan Hakları H u k u k u n d a hakların "negatifpozitif h a k l a r " şeklinde kategorileştirilmesine paralel ola­ r a k devletlerin yükümlülükleri, "negatif yükümlülük" ve 17) K l a s i k ulusalüstü i n s a n hakları h u k u k u , "devletin b i r e y l e r i n haklarına müdahale e t m e m e s i " şeklindeki yaklaşımın y e r i n i "devletin p o z i t i f o l a r a k b i r e y l e r i n haklarını sağlama yükümlülü­ ğünün" alması ile başlayan ve özel kişilerin b i r b i r l e r i n e karşı gerçekleştirdikleri h a k i h l a l l e r i n d e n ötürü de devletin s o r u m l u ­ luğuna g i d i l e b i l m e s i şeklinde gelişen b i r süreçle aşılmıştır. 18) A n n e F. Bayefsky, ' T h e Principle of E q u a l i t y or N o n D i s c r i m i n a t i o n i n I n t e r n a t i o n a l Law", H u m a n R i g h t s L a w J o u r ­ nal V o l . 1 1 , No. 1-2, 1 9 9 0 . s. 8 - 1 0 , 9. 19) A n n e F. Bayefsky, a.g.m., s. 5-8. BM Kadınlara Karsı 13 "pozitif yükümlülük" şeklinde ikiye ayrılmaktadır. A n c a k h a k l a r s t a t i k değildir ve gelişirler. B u n u n s o n u c u olarak, zamanla, hakların "negatif-pozitif h a k l a r " şeklinde ayrıl­ ması anlayışı aşılmış b u n a paralel olarak devletlerin yü­ kümlülüklerinin "pozitif-negatif yükümlülük" şeklinde ayrılması anlayışı da aşılmıştır. Zira, b i r i n c i kuşak h a k l a r olan medeni ve siyasal h a k l a r da d a h i l o l m a k üzere tüm h a k l a r bakımından devletin "müdahale etmeme" şeklin­ deki "negatif ediırfinin yanı sıra, yerine göre " k o r u m a , engelleme, sağlama, geliştirme" gibi " p o z i t i f / o l u m l u edim"i de söz k o n u s u o l a b i l m e k t e d i r . B u , CEDAW gibi medeni ve siyasal hakların yanı sıra ekonomik sosyal ve kültürel h a k l a r da içeren b i r sözleşme bakımından son derece önemlidir. 20 CEDAW çerçevesinde amaçlanan sadece, "de jure" olarak kadın-erkek eşitliğinin sağlanması olmayıp, "de facto" olarak da kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasıdır. B u n u gerçekleştirmek üzere, Sözleşme (md.4/1) ile Taraf Devletlerin kadınlar lehine "özel önlemler" almasına iliş­ k i n düzenleme getirilmiştir. B u düzenleme ile, "doğrudan ve dolaylı ayrımcılık" yasağının yetersiz kaldığı haller b a ­ kımından, kadına "fırsat ve muamele eşitliği" tanınarak, u y g u l a m a d a söz k o n u s u olan ayrımcılığın o r t a d a n kaldı­ rılması amaçlanmıştır . 21 "Özel önlemler", açıktır k i , devletin pozitif b i r e d i m i n i gerektirmektedir. CEDAW çerçevesinde "özel önlemler", (md. 4/1) düzenlemesi uyarınca şunu ifade etmektedir: Öncelikle özel önlemler, k a d m - e r k e k eşitliğinin de facto olarak sağlanması amacı ile geçici olarak alınırlar. Söz k o n u s u özel önemler, amaç gerçekleştirildiği takdirde or­ tadan kalkar ve b u önlemler ayrımcılık teşkil etmez. Ayrıca, 20) İnsan H a k l a n H u k u k u n d a devletler bakımından söz k o n u s u o l a n yükümlülüklerin çeşitlerine ilişkin o l a r a k b k z . , H e n r y J . Stei¬ n e r - P h i l i p AJston, a.g.e., s. 180-185. 21) Rebecca J . Cook, "State A c c o u n t a b i l i t y U n d e r t h e C o n v e n t i o n o n the E l i m i n a t i o n of A l l F o r m s o f D i s c r i m i n a t i o n Against W o m e n " , H u m a n R i g h t s W o m e n National a n d I n t e r n a t i o n a l Perspecti­ ves, E d i t . Rebecca Cook U n i v e r s i t y of Pennsylvania Press, Phi­ l a d e l p h i a , 1994, s. 2 3 6 . 14 Gülay Arslan (İÜHFM.. C. LXII, S. 1-2, 3-43. 2004) "özel önlemlerdin alınması devletler bakımından b i r yü­ kümlülüktür. 22 Kadınlara Karşı Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Ko­ mitesi, "özel önlemler e Genel Tavsiyeleri içinde yer ver­ miştir. Komite, 5 Numaralı Genel Tavsiyesinde şunu ifade etmiştir: 23 "... kadın-erkek eşitliğinin de facto o l a r a k sağlanması için önlemlerin alınması Sözleşmenin t a m o l a r a k u y g u l a n ­ ması bakımından yapılması gerekli b i r edimdir...(Komite) Kadınların eğitim, e k o n o m i , siyaset ve iş alanlarına katı­ lımlarını geliştirmek için o l u m l u e d i m , öncelikli m u a m e l e y a d a k o t a s i s t e m l e r i g i b i geçici özel önlemlerin d a h a çok kullanılmasını T a r a f Devletlere tavsiye eder." Komite b u Genel Tavsiyesinde, h e m "özel önlemlerin" gerekliliğine v u r g u yapmış h e m de daha çok kullanılması yönünde Taraf Devletlere tavsiyede bulunmuştur. Komite, Sözleşmenin t a m olarak u y g u l a n a b i l m e s i için T a r a f Devletin pozitif edim yükümlülüğü altında olduğuna 8 Numaralı Genel Tavsiyesinde de işaret etmiştir. Ko­ mite, 13 Numaralı Genel Tavsiyesinde de Sözleşme hü­ kümlerinin u y g u l a n a b i l m e s i için ne tür pozitif e d i m l e r i n u y g u n olacağını belirtmiştir. 24 25 22) A n n e F. Bayefsky, a.g.m.. s. 2 7 . Ayrıca b k z . , M a r g a r e t a W a d s ­ t e i n , " I m p l e m e n t a t i o n o f t h e UN C o n v e n t i o n o n t h e E l i m i n a t i o n of A l l F o r m s o f D i s c r i m i n a t i o n A g a i n s t W o m e n " , S I M Newsletter 4 / 1 9 8 8 , s. 12. Türk d o k t r i n i n d e , C E D A W (md.4/1) hükmü u y a ­ rınca kadınlar lehine "geçici özel önlemler" alınabilmesi düzenle­ m e s i n i , " o l u m l u ayrımcılık" ibaresi ile karşılayan yaklaşımlar için b k z . , Aysel Çelikel, a.g.m., s. 9 7 , 9 9 ; Nazan Moroğlu, a.g.m., s. 8 8 9 . Şunu b e l i r t m e k gerekir k i , C E D A W ' i n m e t n i ve K o m i t e ­ s i n i n Genel Tavsiyeleri çerçevesinde v u r g u l a n a n , "geçici özel ön­ l e m l e r i n " ayrımcılık teşkil etmediğidir. Dolayısıyla " o l u m l u ay­ rımcılık" i b a r e s i yerinde değildir. 23) General R e c o m m e n d a t i o n No. 5 (seventh session, 1988). h t t p : / / www.unhchr,ch/tbs/doc.nsf/view40?Seareh. 24) General R e c o m m e n d a t i o n No. 8 (seventh session, 1988). h t t p : / / w w w . u n h c h r . c h / t b s / d o c . n s f / v i e w 4 Q ? S e a r c h , Komite b u Genel Tavsiyesinde C E D A W (md.8)'in t a m o l a r a k u y g u l a n a b i l m e s i T a r a f D e v l e t i n (md.4) uyarınca doğrudan önlemler alması tavsiyesinde bulunmuştur. 25) General R e c o m m e n d a t i o n No. 13 (eight session. 1989). h t t p : / / w\vw.unhchr.ch/tbs/doc.nsf/view40?Search. BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 15 3) Haklara ilişkin diğer hükümler (Md.2), b u madde Sözleşme (md.5-16) arasında tanın­ mış olan h a k l a r bakımından uygulanacak olan "genel yükümlülük" maddesidir, Taraf Devletlere "tüm u y g u n araçlarla" kadınlara karşı ayrımcılığı "ortadan kaldırma" yükümlülüğü getirilmiştir. B u r a d a söz k o n u s u olan h e m "kullanılacak araç bakımından yükümlülüktür h e m de "netice bakımından yükümlülüktür. Çünkü "tüm u y g u n araçlarla" ve "tüm u y g u n önlemlerle" ayrımcılığı o r t a d a n kaldırma yükümlülüğü getirilmiştir . 26 (Md.3), CEDAW'm temel amacını ortaya koyan b i r maddedir. B u n a göre, "kadının t a m olarak gelişimini ve ilerlemesini sağlamak" için gerekli tüm önlemler Taraf Devletlerce alınmalıdır. (Md.3) u , (md.4) ile b i r l i k t e o k u ­ m a k gerekmektedir. Zira, (md.4), (md.3)'de b e l i r t i l e n amacı gerçekleştirmenin önemli araçlarından b i r i d i r . (Md.2/j), (md.5) ve (md.lO/c) hükümlerinde kadını er­ keğe tabi ve o n d a n aşağı gören geleneklerin ve kadın ile erkeğin t o p l u m içindeki rolüne ilişkin kalıpların o r t a d a n kaldırılması Taraf Devletlere b i r yükümlülük olarak geti­ rilmiştir. Dolayısıyla "kültürel görecelik" argümanı ile, CEDAWın hükümlerinin uygulanmaması mümkün de­ ğildir. (Md.5) e ilişkin olarak Komite, 3 Numaralı Genel Tavsiyesinde , kadınların sosyal h a y a t t a k i eşitliğine iliş­ k i n p r e n s i b i n t a m ve etkili olarak u y g u l a n a b i l m e s i için b u p r e n s i b i n önünde engel oluşturan uygulamaların ortadan kaldırılmasında yardımcı olacak eğitim ve k a m u y u bilgi­ lendirme programlarının Taraf Devletlerce k a b u l edilmesi uyarısında bulunmuştur. 27 (Md.öj'da kadın t i c a r e t i n i n ve kadının fuhuşa teşviki26) Rebecca J . Cook, "State A c c o u n t a b i l i t y U n d e r t h e C o n v e n t i o n o n the E l i m i n a t i o n o f A l l F o r m s of D i s c r i m i n a t i o n Against W o m e n " , H u m a n Rights W o m e n N a t i o n a l a n d I n t e r n a t i o n a l Perspectives, E d i t . Rebecca Cook U n i v e r s i t y of Pennsylvania Press, Philadelp­ hia, 1994, s. 2 3 1 - 2 3 3 . 27) General R e c o m m e n d a t i o n No. 3 (sixth session. 1987), h t t p : / / w w w . u n h c h i .ch/tbs/doc.nsf/vie\v40?Search. 16 Gülay Arslan (İÜHFM., C. LXII, S. 1-2, 3-43, 2004) n i n önlenmesi için u y g u n önlemlerin alınması yükümlü­ lüğü getirilmiştir . 28 (Md.8) hükmü ile Taraf Devletlere, kadınlara erkeklerle eşit koşullarda ve ayrımcılığa m a r u z kalmaksızın ülkele­ rini uluslararası düzeyde t e m s i l etme ve uluslararası ör­ gütlerin çalışmalarına katılabilme imkanını sağlama yü­ kümlülüğü getirilmiştir. Komite, 8 Numaralı Genel Tavsi­ yesinde , (md.8) hükmünün sağlanabilmesi için T a r f Devletlerin (md.4) uyarınca d a h a ileri ve doğrudan ön­ lemler almaları tavsiyesinde bulunmuştur. 29 (Md.10) hükmü, spesifik olarak eğitim alanına ilişkin düzenlemeler içermektedir. Kadının erkek ile eşit koşullar altında ve ayrımcılığa m a r u z kalmaksızın eğitim alanına katılabilmesi öngörülmüştür. B u m a d d e n i n (h) b e n d i "aile planlamasına" ilişkin spesifik eğitsel bilgiye ilişkindir. B u bendi, (md.12/1), ( m d . l 4 / 2 b ) ve ( m d . l 6 / e ) ile beraber o k u m a k gerekmektedir. (Md.ll)> kadının, iş alanına erkek ile eşit olarak ve ay­ rımcılığa m a r u z kalmaksızın katılabilmesi için tüm u y g u n önlemlerin T a r a f Devletlerce alınması yükümlülüğünü öngören b i r maddedir. (Md.12), kadının sağlık alanından erkek ile eşit koşul­ larda ve ayrımcılığa m a r u z kalmaksızın y a r a r l a n a b i l m e ­ sini düzenleyen b i r maddedir. Ayrıca kadının, aile p l a n ­ laması da d a h i l o l m a k üzere sağlık h i z m e t i a l a b i l m e s i n i düzenlemektedir. B u madde, i k i n c i kuşak h a k kategori­ sine, ekonomik, sosyal ve kültürel h a k l a r , giren b i r hakkı düzenleyen b i r maddedir. (Md.14), kırsal kesimde yaşayan kadının karşılaştığı özel sorunların T a r a f Devletçe d i k k a t e alınması ve Söz­ leşme hükümlerinin kırsal k e s i m kadınları bakımından da uygulanmasını düzenlemektedir. 28) C E D A W (md.6)'ya ilişkin o l a r a k b k z . General R e c o m m e n d a t i o n No. 19 (1 I t h Session, 1992), h t t p : / / w w w . u n h c h r . c h / t b s / doc.nsf/view40?Search. 29) General R e c o m m e n d a t i o n No. 8 (seventh session, 1988), h t t p : / / www.unhchr.ch/tbs/doc.nsf/view40?Search. BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 17 (Md.16), evlilik ve aile ilişkilerine ilişkin tüm mesele­ lerde kadına karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının ve erkek ile eşit b i r k o n u m d a olmasının Taraf Devletçe sağ­ lanması yükümlülüğünü içeren b i r m a d d e d i r . B u madde, (md.5)'i t a m a m l a y a n b i r maddedir. 4) Çekince a) Genel Olarak Viyana Andlaşmalar H u k u k u Sözleşmesi ( b u n d a n böyle Viyana Sözleşmesi) (md. 19) *da , b i r sözleşme a k s i n i öngörmemiş ise o sözleşmeye çekince konulabileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla sözleşmeler bakımından çe­ kince koyabilme serbestisi ilkesi söz k o n u s u d u r . B i r söz­ leşme çekinceyi yasaklayabileceği gibi b u n a cevaz da ve­ rebilir. N i t e k i m , CEDAW (md.28/1) uyarınca. Sözleşmeyi onaylama ya da Sözleşmeye katılma esnasında Sözleş­ meye çekince k o y m a k mümkündür. CEDAW (md.28/1) 30 31 32 30) V i y a n a Andlaşmalar H u k u k u Sözleşmesinin İngilizce m e t n i için bkz., h t t p : / / w w w . l a w . l i b . u t o r o n t o . c a / d i a n a ; Türkçe m e t n i için bkz., A s l a n Gündüz. Milletlerarası H u k u k T e m e l Belgeler Ör­ nek Kararlar, Beta, İstanbul, 2 0 0 0 , s. 182-205. (Md.19) u y a n n c a : " . . . b i r Devlet, b i r sözleşmeyi i m z a l a r k e n / s i g n i n g . onaylark e n / r a t i f y i n g , k a b u l ederken/accepting, uygun bulurken/ a p p r o v i n g y a d a rıza gösterirken/acceding aşağıdaki haller hariç çekince k o y a b i l i r : (a) çekince sözleşme tarafından yasaklanmış ise;, (b) konulması düşünülen çekince, sadece sözleşmenin belirlediği çekincelerden değil ise; y a d a (c) a) ve b)'de b e l i r t i l e n d u r u m l a r a g i r m e y i p . söz­ leşmenin amacı ve k o n u s u ile bağdaşmaz çekinceler ise." 31) Genel o l a r a k çekince b a h s i için b k z . , Seha L. Meray, Devletler H u k u k u n a Giriş, C i l t 2, A n k a r a Üniversitesi Basımevi, A n k a r a . 1975, s. 116-122; E d i p F. Çelik, Milletlerarası H u k u k , C i l t 1. Fakülte Matbaası, İstanbul, 1980, s. 2 2 6 - 2 3 4 ; Hüseyin Pazarcı. Uluslararası H u k u k Dersleri, 1. K i t a p , T u r h a n Kitabevi. 1995. s. 1 7 0 - 1 7 3 . 32) C E D A W ' i n çekince r e j i m i n e ilişkin ve genel o l a r a k b k z . , ıVIaja Kırılova E r i k s s o n , R e p r o d u c t i v e F r e e d o m , I n t h e Context of O I n t e r n a t i o n a l H u m a n R i g h t s a n d H u m a n i t a r i a n Law. M a r t i n u s Nijhoff P u b l i s h e r s , T h e Hague, 2 0 0 0 , s. 143-154: Liesbeth Lijnzaad, R e s e r v a t i o n s to UN-Human R i g h t s T r e a t i e s Ratify and R u i n , M a r t i n u s Nijhoff Publishers, D o r d r e c h t , 1995, s. 2 9 8 3 7 0 ; Yogesh Tyagi, T h e Conflict of L a w a n d Policy on 18 Gülay Arslan (İÜH FM., C. UCU S. 12, 3-43, 2004) uyarınca Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğince alınan çekince m e t i n l e r i tüm Taraf Devletlere iletilecektir. V i y a n a Sözleşmesi (md. 19) ile, getirilen çekince k o y m a serbestisi, belli koşullar altında mümkündür. V i y a n a Sözleşmesi (md.19) k a b u l edilemez sayılacak üç kategori çekince belirtmiştir: Sözleşme tarafından açıkça yasak­ lanmış olan çekinceler, Sözleşmenin belirlediği çekince­ lerden olmayan çekinceler ve sözleşmenin k o n u ve amacı ile bağdaşmaz çekinceler. CEDAW (md.28/2) hükmü, V i y a n a Sözleşmesi ( m d . l 9 / c ) hükmüne koşut b i r düzenleme getirmiştir. B u n a göre, Sözleşmeye k o n u l a c a k çekincenin Sözleşme­ n i n k o n u s u ve amacı ile bağdaşmaz olmaması gerekmek­ tedir a k s i halde söz k o n u s u çekinceye izin verilmeyecek­ tir. Ancak, CEDAW (md.28/2)'de ne tür çekincelerin Söz­ leşmenin k o n u s u ve amacı ile bağdaşmaz olacağına ilişkin b i r açıklık ya da s t a n d a r t yer almamaktadır. V i y a n a Sözleşmesi (md. 19)'da da, b i r sözleşmeye k o n u l a n b i r çe­ k i n c e n i n o sözleşmenin k o n u ve amacı ile bağdaşıp bağ­ daşmadığının nasıl belirleneceğine ilişkin b i r açıklık b u ­ lunmamaktadır. Sözleşmeye k o y u l a n b i r çekincenin Söz­ leşme ile bağdaşır olup olmadığı h u s u s u n d a k i b i r uyuş­ mazlık, Sözleşme'nin y o r u m u n a ilişkin b i r mesele olduğu için, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin usulün yer aldığı Sözleşme (md. 29) a göre çözülebilir, dolayısıyla söz ko­ n u s u çekincenin Sözleşme ile bağdaşıp bağdaşmadığı be­ lirlenebilir. A n c a k CEDAW'ın b u maddesine de çok sayıda çekince koyulduğu için u y g u l a m a d a b u y o l işe y a r a m a maktadır. 33 V i y a n a Sözleşmesi (md.20)'de, (md.19) uyarınca ileri sürülen çekincelerin sözleşme tarafı devletlerce k a b u l ve R e s e r v a t i o n s to H u m a n R i g h t s T r e a t i e s " , B r i t i s h Yearbook of I n t e r n a t i o n a l Law, 2 0 0 0 . s. 181-258, 2 2 9 - 2 3 2 . 33) L a u r a A. D o n n e r , "Gender B i a s i n Drafting I n t e r n a t i o n a l D i s c r i m i n a t i o n C o n v e n t i o n s : T h e 1 9 7 9 Women's C o n v e n t i o n Compared with the 1965 Racial Convention" B u m a k a l e için b k z . , h t t p : / /www, law, lib, u t o r o n to. c a / d i a n a / full t e x t / d o n n . h t m BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 19 b u n l a r a itiraz edilebilmesine ilişkin düzenleme yer a l ­ maktadır. Ancak, (md.20) düzenlemesinde, (md. 19)'dayer alan sözleşmenin k o n u s u ve amacı ile bağdaşma koşulu­ na gönderme yapılmaksızın, b i r sözleşmeye t a r a f devlet­ lerin o sözleşmeye k o n u l a n çekincelere itiraz etme imkanı düzenlenmiştir. Dolayısıyla, b i r devletin sözleşmeye ko­ n u l a n b i r çekinceye itiraz etmesi, o çekincenin (md.l9/c) anlamında sözleşmenin amacı ve k o n u s u ile bağdaşmaz olduğu s o n u c u n u z o r u n l u l u k l a doğurmayacaktır. Kısa­ cası, Viyana Sözleşmesi (md. 20)'deki itiraz usulü, b i r çe­ k i n c e n i n sözleşmenin k o n u s u ve amacı ile bağdaşıp bağ­ daşmadığını denetlemeye el veren b i r i m k a n olmadığı için, b u h u s u s t a b i r boşluk Viyana Sözleşmesinde açık olarak bulunmaktadır. Viyana Sözleşmesindeki b u boşluk, u l u salüstü i n s a n hakları sözleşmelerinin denetim organları­ nın çekincelerin geçerliliğini denetlemeye ilişkin yetkileri­ n i n b u l u n u p bulunmadığı tartışmasını doğurmuştur . 34 35 34) M a h m u t Göçer, Uluslararası H u k u k ve İnsan Haklarının Ulus­ lararası Korunması, Seçkin, A n k a r a , 2 0 0 2 , s.55. 35) M a h m u t Göçer, a.g.e. s.58-60, 5 8 . V i y a n a Sözleşmesi nde ön­ görülen çekince r e j i m i n i n e t k i n b i r d e n e t i m s i s t e m i öngörmemiş olması, i n s a n h a k l a n sözleşmelerinin d e n e t i m organlarının çe­ k i n c e l e r i n geçerliliğini denetleme h u s u s u n d a k e n d i l e r i n e y e t k i tanıma s o n u c u n u doğurmuştur. Bölgesel düzlemde: A v r u p a İn­ s a n H a k l a n Sözleşmesinin d e n e t i m sistemi o l a n A v r u p a İnsan Hakları M a h k e m e s i , Belilos v.İsviçre vakasında ( 2 9 / 0 4 / 1 9 8 8 Seri A, No. 132), İsviçre'nin Sözleşmeye koyduğu b i r y o r u m beyanını çekince o l a r a k nitelemiş ve Sözleşmenin çekince r e j i m i n i düzen­ leyen 6 4 . (yeni 57) maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle geçersiz k a b u l etmiştir. Amerikalılararası İnsan H a k l a n Sözleşmesi'nin d e n e t i m organı o l a n Amerikalılararası İnsan Hakları M a h k e m e s i de A v r u p a i n s a n Hakları M a h k e m e s i n e koşut b i r t u t u m sergile­ miştir. A n c a k b u n u s o m u t b i r v a k a bağlamında verdiği b i r k a ­ r a r d a değil de tavsiye kararlarında sergilemiştir. Amerikalılara­ rası İnsan Hakları M a h k e m e s i , 0 8 / 0 9 / 1 9 8 3 t a r i h i n d e ölüm ce­ zasının sınırlandırılmasına ilişkin o l a r a k verdiği Tavsiye Kara­ rında, Guatemala'nın Sözleşme (md.4) çerçevesinde ileri sürdüğü bazı çekinceleri Sözleşmenin k o n u s u ve amacı ile bağdaşmaz o l ­ duğu gerekçesiyle k a b u l edilemez bulmuştur. Uluslararası düz­ lemde ise Medeni ve Siyasal h a k l a r Sözleşmesi'nin d e n e t i m or­ ganı o l a n İnsan Hakları K o m i t e s i . 0 2 / 1 1 / 1 9 9 4 t a r i h l i "Çekince­ lere İlişkin Genel Y o r u m " belgesinde, belli b i r çekincenin Sözleş­ m e n i n k o n u s u ve amacı ile bağdaşıp bağdaşmadığını belirleme­ n i n K o m i t e n i n görevi olduğunu belirtmiştir. B u h u s u s l a r için bkz., M a h m u t Göçer, a.g.e., s.78-82. 20 Gülay Arslan (İÜHFM., C. LXI1. S. 1-2. 3-43. 2004) Sözleşmeye k o n a n çekinceler Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine yapılan b i r b i l d i r i m l e her zaman geri alına­ bilir, (md.28/3). B u b i l d i r i m , Genel Sekreterliğe ulaştığı anda neticesini doğurur, (md.28/3). Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği geri a l m a n çekinceler h u s u s u n d a daha sonra tüm Taraf Devletleri bilgilendirir, (md.28/3). b) Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi'nin Uygulaması Kadınlara Karşı Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Ko­ m i t e s i ' n i n 1984 t a r i h l i , kabuledilebilir çekinceler h u s u ­ s u n d a k i talebi üzerine görüş b i l d i r e n B M Genel Sekreter­ liği H u k u k İşleri Bürosu, K o m i t e n i n raporlarında çekin­ celer h u s u s u n d a saptamalar yapabileceğini ancak b u çe­ kincelerin geçerliliği hakkında görüş bildiremeyeceğini belirtmiştir . Keza, Komite de şimdiye dek, Sözleşmeye k o y u l a n çekinceleri geçersiz sayma h u s u s u n d a y e t k i l i ol­ duğuna dair b i r k a r a r vermemiştir. Dolayısıyla, Komite­ n i n , Sözleşmeye k o y u l a n ve Sözleşmenin k o n u s u ve amacı ile bağdaşmayan çekinceleri geçersiz sayma h u s u s u n d a k e n d i s i n i y e t k i l i saymadığı ileri sürülebilir. 36 37 Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldı­ rılmasına Dair Komite, 4 numaralı Genel Tavsiyesinde CEDAW'a k o y u l a n çekincelerin çokluğuna d i k k a t i çek­ miştir. Komite, yapılan çekincelerin önemli b i r kısmının Sözleşmenin k o n u s u ve amacı ile bağdaşmaz göründüğü tespitinde b u l u n d u k t a n sonra, tüm Taraf Devletlere b u tür çekinceleri geri a l m a k yönünde söz k o n u s u çekinceleri gözden geçirmeleri tavsiyesinde bulunmuştur. A n c a k b u Genel Tavsiye, çekince k o y a n devletler üzerinde çok az b i r etki doğurduğu için Komite, b i r başka Genel Tavsiye k a ­ b u l etmiştir. 1992 yılında k a b u l ettiği 20 numaralı Genel 38 39 36) C E D A W / C / L . l / A d d . 2 0 . 37) K o m i t e n i n çekincelerin geçerliliğini belirleme k o n u s u n d a y e t k i ­ s i n i n bulunmadığı doğrultusundaki b i r tespit için b k z . , L a u r a A. D o n n e r , a.g.m. 38) http www 39) Yogesh Tyagi, a.g.m., s. 2 3 0 . BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 21 Tavsiyesinde , 1993 t a r i h i n d e yapılacak İnsan H a k l a n Dünya Konferansına hazırlıkla bağlantılı olarak, CEDAW a Taraf Devletlerin, i - Sözleşmeye k o y u l a n çekince­ lerin geçerliliği meselesini, diğer i n s a n hakları sözleşme­ lerine yapılan çekinceler bağlamında ortaya atması i i - b u tür çekincelerin, tüm i n s a n hakları sözleşmelerinin u y gulanmasmr güçlendirmek bakımından tekrar değerlen­ dirmesi i i i - diğer i n s a n hakları sözleşmeleri ile karşılaştı­ r a r a k C E D A W a çekincelerin geçerliliğine ilişkin b i r u s u ­ lün getirilmesini değerlendirmesi gerektiğini belirtmiştir. 40 1993 t a r i h i n d e yapılan İnsan Hakları Dünya Konfe­ ransı sonrasında k a b u l edilen ve yayınlanan Viyana B i l ­ dirisi ve 1995 Beijing Eylem Platformu ile, CEDAW tarafı devletlere, Sözleşme n i n amacı ve k o n u s u ile bağdaşma­ y a n çekinceleri geri almaları k o n u s u n d a çağrı yapılmış, aksi halde uluslararası sözleşmeler h u k u k u n a aykırılık oluşacağı belirtilmiştir . 41 1993 t a r i h l i İnsan Hakları Dünya Konferansını t a k i ­ ben, Komite, rapor s u n m a usulüne ilişkin olarak yayın­ ladığı "Genel Rehber K u r a l l a r ' d a 1994 t a r i h i n d e b i r deği­ şiklik yapmış ve Sözleşmeye genel olarak çekince koyan ya da Sözleşme (md. 2) ve (md. 3) e çekince k o y a n devlet­ lerden b u çekincelerin etkileri ve nasıl yorumlandıkları h u s u s u n u rapor etmeleri k o n u s u n d a çaba göstermelerini çünkü K o m i t e n i n b u tür çekinceleri, "Sözleşme n i n ko­ n u s u ve amacı ile bağdaşmaz olarak değerlendirdiğini" belirtmiştir . 42 Çekinceler h u s u s u n d a belirtilebilecek b i r diğer n o k t a ise, Sözleşmeye taraf bazı devletlerin, diğer taraf devlet­ lerce k o y u l a n çekincelere Sözleşme n i n amacı ve k o n u s u ile bağdaşmaz olduğu gerekçesi ile itiraz etmiş olmaları­ dır. Sözleşmeye k o y u l a n çekincelere diğer taraf devlet43 40) General R e c o m m e n d a t i o n No. 2 0 ( 1 1 t h session, 1992), h t t p : / / w w w . u n h c h r . c h / t b s / d o c . nsf/view40?Search. 41) ' T h e r e s a Papademetriou, " I n t e r n a t i o n a l Protection of W o m e n ' s Rights", Revue Hellénique de D r o i t I n t e r n a t i o n a l . 1 / 1 9 9 6 , s. 161-186, 165. 42) C E D A W / C / 1 9 9 5 / 7 . 43) Örnek o l s u n , A v u s t u r y a , 2 6 / 1 0 / 1 9 9 4 t a r i h i n d e ; Kanada, 2 5 / 22 Gülay Arslan (İÜH FM.. C. LXII. S. 1-2, 3 - 4 3 . 2004} lerce itiraz edilebilmesi imkanı Sözleşme'de düzenlenmiş değildir. Ancak, Viyana Sözleşmeler H u k u k u Konvansi­ y o n u (md.20/4) ile b u i m k a n , herhangi b i r sözleşmeye taraf olan devletler bakımından tanınmış b i r yetkidir, do­ layısıyla CEDAW bakımından da söz k o n u s u d u r . Sonuç olarak, CEDAW'a k o y u l a n çekincelerin Sözleş­ me ile bağdaşıp bağdaşmadığını t a y i n için kullanılabile­ cek b i r usulün Sözleşme'de düzenlenmemiş olması ve K o m i t e n i n de Sözleşme ile bağdaşmaz çekinceleri geçersiz sayma h u s u s u n d a k e n d i s i n i y e t k i l i görmemesi Sözleşme bakımından b i r e k s i k l i k t i r . D o k t r i n d e Cook, Sözleşme­ n i n çekinceye ilişkin rejimi altında, t a r a f devletlerin kadı­ na karşı ayrımcılığı çekincelere gönderme y a p a r a k meş­ rulaştırmalarının Sözleşmeyi t a h r i p ettiğini belirtmiştir. Ancak, Komite tarafından k a b u l edilen Genel Tavsiyeler ve sarf edilen diğer gayretler s o n u c u n d a b i r dizi Taraf Devlet Sözleşmeye koyduğu çekinceleri geri almıştır. CE44 45 1 0 / 1 9 9 4 t a r i h i n d e ve F i n l a n d i y a , 0 5 / 0 5 / 1 9 9 4 t a r i h i n d e M a l d i v / M a l d i v e s ' i n C E D A W ' a koyduğu çekincelere Sözleşmenin amacı ve k o n u s u ile bağdaşmaz olduğu gerekçesi ile i t i r a z et­ miştir. Yine, Non^eç, 1 6 / 0 7 / 1 9 9 0 t a r i h i n d e Kuveyt, L i b y a A r a p Emirliği/Libyan A r a b J a m a h i r i y a ve M a l d i v / M a l d i v e s ' i n CE­ DAW'a koyduğu çekincelere Sözleşmenin amacı ve k o n u s u ile bağdaşmaz olduğu gerekçesi ile i t i r a z etmiştir. İsveç, 1 7 / 0 3 / 1986 t a r i h i n d e , Bangladeş, I r a k , Libya A r a p Emirliği, M a l a v i / M a l a w i , M a l d i v / M a l d i v e s , M a i r i t u s . T a y l a n d , Brezilya, Mısır, J a ­ m a i k a , Ürdün, Y e n i Zelanda, Kore C u m h u r i y e t i ve T u n u s t a r a ­ fından C E D A W ' a k o n u l a n çekincelere Sözleşmenin amacı ve k o ­ n u s u ile bağdaşmaz olduğu gerekçesi ile i t i r a z etmiştir. Söz k o n u s u b i l g i l e r için b k z . , h t t p : / / w w w . u n h c h r . c h / h t m / menu3/b/treaty9 asp.htm 44) Aynı doğrultuda görüş için b k z . , Roberta J a c o b s o n , "The Com¬ m i t t e e o n t h e E l i m i n a t i o n of D i s c r i m i n a t i o n against W o n i e n " , T h e U n i t e d Nations a n d H u m a n Rights, A C r i t i c a l Appraisal, Edit. P h i l i p A l s t o n . C l a r e n d o n Press, O x f o r d , s. 4 4 4 - 4 7 2 . 4 4 8 . J a c o b ­ son, söz k o n u s u eksikliğin g i d e r i l e b i l m e s i için Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması K o m i t e s i n i n k e n d i U s u l Kurallarında çekincelere ilişkin o l a r a k b i r düzenleme geti­ rebileceğini belirtmiştir. 45) Rebecca Cook, "Resen ations to t h e C o n v e n t i o n o n t h e E l i m i n a ­ t i o n of A l i F o r m s of D i s c r i m i n a t i o n against W o m e n " . 3 0 V a . J . I n t ' l L. 7 0 0 7 - 8 (1990)'dan a k t a r a n Roberta J a c o b s o n , a.g.m., s. 448. r BM Kadınlara Karşı Aıjnmcıhk 23 DAW ın Seçmeli Protokolü de çekinceyi yasaklayan b i r hükümle k a b u l edilmiştir. B u da CEDAW çerçevesinde çekincelere karşı yükselen b i r toleranssızlığı göstermek­ tedir. , 46 CEDAW ın çekincelere ilişkin düzenlemesinin yetersiz­ liği , b u Sözleşmeyi ulusalüstü i n s a n hakları sözleşme­ leri içinde en fazla çekince k o y u l a n sözleşme d u r u m u n a getirmiştir. CEDAW'a çekince koyan devletlerden b i r i de Türkiye'dir. Türkiye 2 0 / 1 2 / 1 9 8 5 t a r i h i n d e , C E D A W m aile ilişkilerine ilişkin m a d d e l e r i n i n Türk Medeni K a n u n u hükümlerine t a m olarak uymadığı gerekçesi ile, Sözleşme (md.15/2), (md.15/4), (md.l6/Îc), ( m d . l 6 / l d ) , (md.16/ lf), ( m d . l 6 / l g ) ve CEDAW ( m d . 2 9 / l ) e çekince koymuş­ t u r . Ayrıca, (md.9/l)'e ilişkin olarak da b i r b e y a n da , 47 48 46) Yogesh Tyagi. a.g.m., s. 2 3 2 . 47) Aynı doğrultudaki görüş için b k z . , L a u r a A. D o n n e r , a.g.m. Ya­ zar, CEDAW'ın çekince r e j i m i n i Her Türlü Irksal Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Sözleşmesfnin çekince r e j i m i ile karşılaş­ tırarak i k i n c i Sözleşmenin getirdiği r e j i m i n d a h a e t k i l i olduğunu belirtmiştir. Z i r a . Her Türlü I r k s a l Aynmcılığın O r t a d a n Kaldırıl­ ması Sözleşmesi (md.20)'de. Sözleşmenin amacı ve k o n u s u ile bağdaşmayan çekincelere izin verilmeyeceği düzenlenmiş ve b i r adım d a h a atılıp, Sözleşmeye T a r a f D e v l e t l e r i n üçte i k i çoğunluğu tarafından itiraz edilen çekincelerin Sözleşme ile bağdaşmaz y a da Sözleşmeyi engelleyici k a b u l edileceği düzenlemesi getirilmiş­ t i r . A n c a k şunu b e l i r t m e k gerekir k i , D o n n e r i n belirttiği itiraz usulü. V i y a n a Sözleşmesi nde de ön görülmüş b i r usuldür ve b u Sözleşme C E D A W bakımından d a uygulaması o l a n b i r sözleşme olduğu için, i t i r a z usulünün CEDAW'da ön görülmemiş olması e k s i k l i k teşkil etmez. Ajanca, i n s a n hakları sözleşmeleri "karşı­ lıklılık esasfnın söz k o n u s u olduğu sözleşmeler değildir. Devlet­ ler, çoğu z a m a n sözleşmeye k o n a n çekincelere itiraz etmek için her h a n g i b i r h u k u k i menfaat y a d a g e r e k s i n i m görmemektedir. Dolayısıyla, b i r i n s a n hakları sözleşmesine t a r a f devletlerin b i r çekinceye itiraz e t m e m s i o çekincenin söz k o n u s u sözleşmenin k o n u s u ve amacı ile bağdaşır olduğunu j ' a da bağdaşmaz o l m a ­ dığını göstermez. 48) D o k t r i n d e S e m i h Gemalmaz, Türkiye tarafından C E D A W (md.9/ 1) bağlamında yapılan ve b e y a n o l a r a k n i t e l e n d i r i l e n işlemin esasında b i r çekince olduğunu ileri sürmüştür. B u n u n için b k z . , M e h m e t S e m i h Gemalmaz, a.g.e., s. 4 0 0 . Türkiye, C E D AW (md. 9 / l ) ' i n , vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin o l a r a k Türk V a t a n ­ daşlık K a n u n u ( m d . 5 / 1 , 15 ve 17) hükümleri ekseninde ve b u hükümlerin CEDAVV ( m d . 9/1) ile çelişmediği şeklinde anlaşıl- 24 Gülay Arslan (İUHFM., C . LKÎl. S. 1*2, 3 - 4 3 , 2 0 0 4 J bulunmuştur. Türkiye, 2 0 / 0 9 / 1 9 9 9 t a r i h i n d e Sözleşme (md.15) ve (md.16) çerçevesinde yaptığı çekinceleri k a l ­ dırmıştır. Ancak, Sözleşme (md.29/l)'e ilişkin çekince ile (md.9/1) e ilişkin beyan hala geçerlidir. 49 III) Usul h u k u k u bakımından Sözleşme * Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldı­ rılmasına Dair Sözleşme, denetim sistemine yer veren altı B M sözleşmesinden b i r i d i r . Sözleşmenin I-IV bölümleri arasında öngörülmüş olan hakların Taraf Devletlerce u y ­ gulanmasını denetlemek üzere b i r denetim organına ve denetim u s u l l e r i n e yer verilmiştir. Aşağıda sırası ile b u bahisler ele alınmıştır. 50 ması gerektiği yönünde b i r b e y a n d a bulunmuştur. Türkiye'nin b u b e y a n ile amacının, C E D A W ( m d . 9 / l ) ' i etkisiz kılmak olduğu ortadadır. V i y a n a Sözleşmesi ( m d . 2 / l ) ' d e çekince, "yazılış biçi­ m i ve kullanılan t e r i m ne o l u r s a o l s u n , b i r Devlet b i r andlaşmayı imzalarken/signing, onaylarken/ratifying, kabul ederken/ accepting, u y g u n b u l u r k e n / a p p r o v i n g y a da andlaşmaya rıza gösterirken/acceding, andlaşmanın b u Devlet bakımından u y ­ gulanmasında bazı hükümlerinin h u k u k s a l e t k i s i n i önlemeyi y a d a değiştirmeyi amaçlayan t e k tarflı b i l d i r i " şeklinde tanımlan­ mıştır. B u tanım u y a n n c a , Türkiye'nin b e y a n o l a r k nitelendirdiği b i l d i r i m açıkça b i r çekincedir. Dolayısıyla, Profesör Gemalmaz'ın b u n o k t a d a k i görüşüne katılmaktayım. 49) B u bilgiler için b k z . , h t t p : / / w w w . u n h c h r . c h / h t m / m e n u 3 / b / t r e a t y 9 a s p . h t m . Türkiye'nin C E D A W ' a koyduğu çekincelere ilişkin b i r çalışma için b k z . , Aysel Çelikel, " Kadınlara Karşı Her Türlü Aynmcılığın O r t a d a n Kaldırılması Hakkında Sözleşme ve Türkiye'nin Koyduğu Çekinceler", Milletlerarası H u k u k ve Mil­ letlerarası Özel H u k u k Bülteni, Sayı 1-2, Yıl 10, 1990, s. 5 9 - 6 4 , 6 2 - 6 4 . Profesör Çelikel anılan m a k a l e s i n d e , Türkiye tarafından C E D A W ' a k o n u l a n çekincelerin, dönem hükümetince T B M M ' d e n geçirilmeden ve Resmi Gazetede yayınlanmadan ilgili ulusalüstü organa bildirildiğine d i k k a t i çekmiştir. A y n c a Sözleşme (md. 15)'e k o n u l a n çekincenin (artık yürürlükte değil), Sözleşme ( m d . 2 8 / 2)'ye aykırı olduğunu belirtmiştir. 50) D e n e t i m sistemine yer veren diğer B M sözleşmeleri şunlardır: Her Türlü I r k Ayrımcılığının O r t a d a n Kaldınlmasına D a i r Sözleşme (1965) , Uluslararası Medeni ve Siyasal H a k l a r Sözleşmesi (1966), Uluslararası E k o n o m i k , Sosyal ve Kültürel H a k l a r Sözleşmesi (1966) , İşkence ve Diğer Z a l i m a n e , İnsanlıkdışı y a d a Aşağılayıcı M u a m e l e y a d a Cezaya Karşı Sözleşme (1984) ve Çocuk Hakları Sözleşmesi (1989) BM Kadınlara Karşı 25 Ayrımcılık 1) Sözleşme çerçevesinde öngörülen denetim organı CEDAW (md. 17) ile, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrım­ cılığın O r t a d a n Kaldırılmasına Dair Komite ( b u n d a n sonra Komite) kurulmuştur. Komite, BM/Medeni ve Siyasal H a k l a r Sözleşmesinin denetim organı olan İnsan H a k l a n Komitesi model alınarak oluşturulmuştur. Zira, Komite de İnsan Hakları Komitesi gibi u z m a n l a r d a n oluşan y a n yargısal b i r organdır. 51 Komite, sosyoloji, tıp, uluslararası ilişkiler, eğitim, s i ­ yaset b i l i m i , h u k u k ve idare gibi değişik alanlarda meslek sahibi olan y i r m i üç u z m a n d a n oluşmaktadır. Üyeler, Sözleşme (md.17/1) uyarınca Sözleşme Tarafı Devletler tarafından, adil coğrafi dağılım ve farklı h u k u k sitemleri­ n i n t e m s i l i göz önünde b u l u n d u r u l a r a k seçilir. Sözleşme (md.17/5) uyarınca, Komite üyeleri dört yıllık b i r dönem için seçilir. 52 İsveç tarafından aday gösterilen ve Komiteye seçilip 1982-1984 döneminde Komite üyeliği y a p a n erkek üye örneği hariç, Komite üyeleri hep kadın olmuştur. Komite'nin kadın cinsiyetine dayalı kompozisyonu d o k t r i n d e haklı olarak eleştirilmiş ve yine haklı olarak kadına karşı ayrımcılığın sadece kadını ilgilendiren b i r olgu olmayıp erkeği de ilgilendirdiği ve dolayısıyla, K o m i t e n i n üye kompozisyonunda erkek cinsiyetine de yer verilmesi ge­ rektiği belirtilmiştir. Sözleşme (md.17/1) uyarınca, Ko­ mite üyeleri "yüksek a h l a k s a h i b i ve Sözleşmenin kapsa­ dığı alanda y e t k i n u z m a n l a r " olmalıdır. Yine (md.17/1) c 53 54 51) H e n r y J . Steinçr-Philip A l s t o n , a.g.e., s. 188. 52) Kadınlara Karşı Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılmasına D a i r K o m i t e ' n i n üylerinden b i r i s i de Türkiye'nin aday gösterdiği ve K o m i t e üyeliğine seçilen Prof. D r . Ayşe Feride Acardır. Profesör Acar Komite üyeliğini. Komite başkanı sıfatı ile devam e t t i r m e k t e d i r . 53) H e n r y J . S t e i n e r - P h i l i p A l s t o n , a.g.e., s. 189. 54) B u B M düzlemindeki diğer i n s a n h a k l a n sözleşmelerinde de yer a l a n s t a n d a r t b i r ifadedir. Örnek o l s u n , Çocuk Hakları Sözleş­ mesi ( m d . 43/2), Her Türlü I r k s a l Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırıl­ masına D a i r Sözleşme ( m d . 8/1), İşkenceye Karşı Sözleşme ( m d . 17/1). 26 Gülay Arslan (IUHFM.. C. LXII, S. 1-2, 3-43. 2004} uyarınca Komite üyeleri k e n d i kişisel sıfatları ile hizmet göreceklerdir. Komite üyelerinin tarafsızlığını sağlamaya yönelik b i r düzenleme de Komite U s u l Kuralları ( k u r a l 15)'de yer almaktadır. B u k u r a l , Komite üyelerinin göreve başlarken içecekleri ve tarafsız davranacakları h u s u s u n u da içeren b i r y e m i n i düzenlemektedir. B u i k i hüküm dı­ şında Komite üyelerinin tarafsızlığını ve bağımsızlığını sağlamaya yönelik b i r hüküm Sözleşmede y a da Komite U s u l Kurallarında yer almamaktadır. Dolayısıyla, Komite üyelerinin bağımsızlık ve tarafsızlıklarına ilişkin stan­ d a r t l a r d a b i r boşluk söz k o n u s u d u r . B u boşluğun neticesi olarak da, bazı hükümet görevlileri Komite üyeliği yap­ mıştır. N i t e k i m , 1986 yılında Sovyetler Birliği aday liste­ sinden Komite üyeliğine seçilen üye, yüksek b i r hükümet görevlisi i d i . 5 5 K o m i t e n i n CEDAW sistemi çerçevesinde yerine getir­ diği dört önemli f o n k s i y o n u bulunmaktadır. B u n l a r d a n i k i s i Sözleşme m e t n i n d e düzenlenmiştir. B u n l a r , Sözleş­ me ( m d . l 8 ) de düzenlenmiş olan rapor s u n m a usulü çer­ çevesinde t a r a f devletlerce s u n u l a n raporları incelemek ve (md.21) uyarınca Genel Tavsiyede bulunmaktır. Diğer i k i fonksiyon ise, CEDAW'in Seçmeli Protokolü (md.2)'de dü­ zenlenmiş olan bireysel şikayet başvurusu çerçevesinde yapılan başvuruları incelemek ve yine Seçmeli Protokol (md.8)'de düzenlenmiş o l a n soruşturma usulünü gerçek­ leştirmektir. B u dört f o n k s i y o n d a n üçü, rapor s u n m a usulü, bireysel şikayet başvurusu usulü ve soruşturma usulü, aşağıda denetim u s u l l e r i başlığı altında incelen­ miştir. B u r a d a sadece Genel Tavsiye üzerinde d u r u l a ­ caktır. CEDAW (md.21/1) uyarınca, Komite T a r a f Devletlerce s u n u l a n r a p o r l a r ve sağlanan bilgiler üzerinden yapılan b i r inceleme s o n u c u n d a , "Önerilerde/Suggestiorıs" ve "Genel Tavsiyelerde /General Recommendations buluna­ bilir. Komite U s u l Kuralları ( k u r a l 52/2) uyarınca Öneri­ lerin yöneldiği adres, T a r a f Devletler dışındaki entitelerdir. B u n l a r da genellikle Birleşmiş Milletler entiteleridir. 1 55) Roberta J a c o b s o n , a.g.m., s . 4 5 0 - 4 5 1 . DM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 27 Komite U s u l Kuralları ( k u r a l 52/1) uyarınca Genel Tavsi­ yelerin yöneldiği adres ise Taraf Devletlerdir. K o m i t e n i n temel işlevi taraf devletlerden gelen rapor­ ları incelemek o l m a k l a beraber, zamanının çoğunu Genel Tavsiyelerde b u l u n m a y a ayırmaktadır. K o m i t e n i n Genel Tavsiyeleri, Sözleşmeye Taraf Devletlerin Sözleşme hü­ kümlerini pratiğe geçirmelerinde yardımcı olacak önemli b i r k a y n a k teşkil e t m e k t e d i r . Komite bugüne k a d a r y i r m i dört tane Genel Tavsiyede bulunmuştur. K o m i t e n i n i l k Genel Tavsiyeleri kısa metinler halindeydi ve Taraf Devletlerin sunacakları raporların içeriği, çekinceler ve k a y n a k l a r gibi k o n u l a r a ilişkindi. Sonraki Genel Tavsiye­ leri ise, Sözleşmenin spesifik hükümlerine ilişkin ve daha detaylıdır. 56 Komite yukarıda b e l i r t i l e n fonksiyonlarını yerine getir­ m e k üzere, Sözleşme (md.19) uyarınca k e n d i u s u l k u r a l ­ larını k a b u l etmiştir. Sözleşme (md.20) uyarınca, Komite, Taraf Devletlerce s u n u l a n r a p o r l a n değerlendirmek üzere, yılda i k i haftadan fazla b i r süreyi geçmeyecek şekilde toplanacaktır. Sözleşmenin denetim organının çalışma süresinin belirlenmesi i n s a n hakları sözleşmelerinde yaygın olan b i r u s u l değildir. Çalışma süresini belirleme genellikle sözleşmenin denetim organına bırakılır. Komite, çalışma süresi Sözleşmesi tarafından sınırlandırılmış olan tek i n s a n h a k l a n sözleşmesi organıdır. Söz k o n u s u süre­ n i n u y g u l a m a d a sıkıntı yaratması üzerine Komite, top­ lantı saatlerini u z a t m a k , gece de t o p l a n m a k gibi çarelere başvurmuştur. Aynca, Komite U s u l Kuralları (kural 4)'de, raporların ön incelemesini y a p m a k üzere, beşi geçmeye­ cek sayıda üyeden oluşacak b i r "toplantı öncesi çalışma grubunun/pre-sessional working groııp" Komite başkanı 57 56) H e n r y J . S t e i n e r - P h i l i p A l s t o n , a.g.e., s. 190. 57) D o k t r i n d e LeBlanc, toplantı öncesi çalışma g r u b u n u n üye sayı­ sının b u şekilde sınırlandınlmasının s e b e b i n i n . K o m i t e y i finanse eden B M ' n i n yaşadığı fınansal krize bağlamıştır. LeBlanc, b u sa­ yıda üyenin t o p l a n m a masrafının yirmi üç üyenin t o p l a n m a masrafından d a h a az olduğunu belirtmiştir. Bkz.. Lawrence J . LeBlanc, T h e C o n v e n t i o n on T h e Rights of Child, U n i v e r s i t y of N e b r a s k a Press, L i n c o l n a n d L o n d o n , 1995, s. 2 2 5 . 28 Gülay Arslan (İÜHFM., C. LXII, S. 1-2, 3-43, 2004) tarafından oluşturulacağı düzenlenmiştir. B u k u r a l , Ko­ m i t e n i n d a h a hızlı çalışmasını sağlamak amacı ile oluş­ turulmuştur. Ancak, a r t a n iş yükü ile beraber, söz k o n u ­ su süreler raporları değerlendirmede yetersiz kalınca Ko­ mite, Sözleşme (md.20)'nin değiştirilmesi h u s u s u n d a b i r Genel Tavsiyede bulunmuştur. Anılan Genel Tavsiyede Komite, a r t a n iş yüküne gönderme y a p a r a k t a r a f devlet­ lere t o p l a n m a sürelerini sınırlandıran Sözleşme (md.20)'yi değiştirmeleri tavsiyesinde bulunmuştur. Sözleşme (md.20) BM/Genel K u r u l u tarafından değiştirilmiştir. Söz k o n u s u değişikliğe göre BM/Genel K u r u l u a k s i yönde k a r a r vermedikçe Komite b e l l i b i r sınırlama öngörülmeksizin faaliyetlerini sürdürecektir. (Md.20)'ye ilişkin deği­ şikliğin yürürlüğe girebilmesi Sözleşmeye Taraf Devletle­ rin üçte i k i çoğunluğunun b u değişikliği k a b u l etmeleri koşuluna bağlanmıştır. 0 7 / 0 7 / 2 0 0 3 t a r i h i itibariyle y i r m i üç devlet anılan değişikliği k a b u l etmiştir. B u devletlerden b i r i de Türkiye'dir. Türkiye, (md.20)'de yapılan değişikli­ ğin kabulü için 2 6 / 0 8 / 1 9 9 9 t a r i h ve 4 4 5 1 sayılı K a n u n u çıkartmıştır, (RG, 2 9 / 0 8 / 1 9 9 9 , S. 23801). 58 59 2) Sözleşme çerçevesinde öngörülen denetim usulleri C E D A W sistemi çerçevesinde üç d e n e t i m usulü öngö­ rülmüştür. B u n l a r d a n i l k i "rapor s u n m a usulündür ve CEDAW*ın m e t n i n d e düzenlenmiştir. Diğer i k i u s u l ise, "bireysel şikayet başvurusu usulü" ve "soruşturma u s u ­ lündür. B u n l a r CEDAW'm m e t n i n d e düzenlenmiş olmayıp d a h a sonra k a b u l edilen Seçmeli Protokol ile CEDAW sis­ temine getirilmiştir. Aşağıda sırasıyla b u üç u s u l ele alın­ mıştır. 58) Söz k o n u s u Genel Tavsiye için b k z . , General R e c o m m e n d a t i o n No. 2 2 ( 1 4 t h session, 1995) http://www.unhchr.ch/tbs/ doc,nsf/view40?Search. 59) B u değişiklik için b k z . , UN General Assembly, R e s o l u t i o n adop­ ted b y t h e General Assembly, " 5 0 / 2 0 2 A m e n d m e n t to A r t i c l e 2 0 , p a r a g r a p h 1 o f the C o n v e n t i o n o n t h e E l i m i n a t i o n o f A l l F o r m s o f D i s c r i m i n a t i o n against W o m e n " , A / R E S / 5 0 / 2 0 2 , 22 December 1996. B u k a r a r için b k z . , h t t p : / / u n t r e a t y . u n . o r g . / E n g l i s h / s a m p l e / E n g l i s h l n t e r n e t B u b l e / p a r t l / c h a p t e r l V / t r e a t y 10.asp BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 29 a) Rapor sunma usulü CEDAW (md.l8)'de Sözleşme Tarafı Devletlerin b u Sözleşme hükümlerine e t k i kazandırmak üzere aldığı ya­ s a l yargısal, i d a r i ya d a diğer önlemleri b i r rapor ile Ko­ m i t e n i n değerlendirmesine s u n u l m a k üzere, BM/Genel Sekreterliğine s u n m a yükümlülüğü düzenlenmiştir. Yine b u madde uyarınca Taraf Devletler, Sözleşmeye t a r a f ol­ d u k t a n sonra b i r yıl içinde daha sonra da en az dört yılda b i r ve ayrıca Komite ne z a m a n isterse b i r rapor s u n m a yükümlülüğü altındadırlar. Komite U s u l Kuralları ( k u r a l 48)'de de rapor s u n m a usulüne ilişkin düzenleme getiril­ miş ve Sözleşme (md.18) uyarınca s u n u l a c a k raporlar, "başlangıç raporları/initial reports" ve "periyodik raporlar/periodic reports" şeklinde kategorileştirilmiştir. B u i k i tür rapor dışında ( k u r a l 48/5)'de " i s t i s n a i raporlar/ exceptional reports" düzenlenmiştir. Dolayısıyla CEDAW çerçevesinde üç tür r a p o r d a n bahsetmek mümkündür. Komite U s u l Kuralları ( k u r a l 48/2)'de. Taraf Devletle­ rin başlangıç ve periyodik raporlarını sunmalarında o n ­ lara y o l göstermek üzere genel rehber kuralların yayınla­ nacağı düzenlenmiştir. B u k u r a l l a r Taraf Devletlerden is­ tenecek olan raporların biçimine, içeriğine ve zamanına ilişkin olacaktır. C E D A W a t a r a f devletlerin rapor s u n m a yükümlülük­ lerini yerine getirirken onlara y o l gösterecek olan i k i belge bulunmaktadır. B u n l a r d a n b i r i n c i s i , C E D A W i n denetim organı olan Komite tarafından yayınlanan ve 'Taraf Dev­ letlerin hazırladığı r a p o r l a r için Rehber K u r a l l a r " başlı­ ğını taşıyan belgedir. Diğer belge ise, B M sisteminde rapor s u n m a usulünü öngören çeşitli i n s a n hakları sözleşmeleri için geçerli olan ve "Çeşitli uluslararası i n s a n hakları enstrümanlarının öngördüğü taraf Devlet raporlarının başlangıç bölümlerinin (core documents) hazırlanması" 60 61 60) ' T a r a f Devletlerin hazırladığı r a p o r l a r için Rehber K u r a l l a r / Guidelines for preparation of reportrs by States parties" için b k z . , CEDAW/C/7/Rev.3, w w w . u n h c h r . c h / t b s / d o c . n s f 61) "Çeşitli uluslararası i n s a n hakları enstrümanlarının öngördüğü t a r a f Devlet raporlannın başlangıç bölümlerinin (core d o c u - 30 Gülay Arslan (IUHFM.. C . UÜI. S. 1-2. 3-43. 2004) başlıklı belgedir. CEDAW çerçevesinde s u n u l a n "başlan­ gıç r a p o r u " ve "periyodik r a p o r l a r , yukarıda b e l i r t i l e n i k i belgenin ışığında biçim ve içerik bakımından aşağıda i n ­ celenmiştir. Ayrıca b u raporların sunuluş zamanı ve Ko­ mite tarafından değerlendirilmesi de CEDAW m e t n i ve K o m i t e n i n U s u l Kuralları ışığında incelenmiştir. (i) Raporların biçimi ve içeriği K o m i t e y e s u n u l a c a k raporların "başlangıç r a p o r u " ve periyodik rapor" o l m a k üzere ikiye ayrıldığını yukarıda belirtmiştik. Şimdi b u i k i r a p o r u sırası ile ele alacağız. "Taraf Devletlerin hazırladığı r a p o r l a r için Rehber K u ­ r a l l a r " uyarınca, başlangıç r a p o r u i k i bölümden oluşa­ caktır ve b i r i n c i bölüm, "Çeşitli uluslararası i n s a n h a k l a n enstrümanlarının öngördüğü t a r a f Devlet raporlarının başlangıç bölümlerinin (core documents) hazırlanması'* belgesine göre hazırlanacaktır. Başlangıç r a p o r u n u n i k i n c i bölümü ise, "Taraf Devletlerin hazırladığı raporlar için Rehber K u r a l l a r " uyarınca hazırlanacaktır. Başlangıç r a p o r u n u n b i r i n c i bölümünde üç temel ala­ na ilişkin bilgilere yer verilecektir. B u n l a r : i - Raporu s u ­ n a n T a r a f Devletin "ülke ve i n s a n " unsurlarına ilişkin bilgiler. B u bilgiler arasında söz k o n u s u devletin e t n i k ve demografik özellikleri, nüfusu, sosyo-ekonomik ve kültü­ rel faktörlerine ilişkin bilgiler de yer alacaktır, i i - Raporu s u n a n Taraf Devletin, ülkesinin "genel siyasi yapısı"na ilişkin bilgiler. Söz k o n u s u devletin siyasi t a r i h i n e , yöne­ t i m biçimine ve yasama, yürütme ve yargı organlarının örgütlenmelerine ilişkin bilgilere yer verilecektir. Ayrıca, hangi yargısal, i d a r i ya da diğer yetkili otoritelerin i n s a n haklarını etkileyecek yetkilere sahip oldukları; herhangi b i r hakkının ihlal edildiğini iddia eden b i r birey için ne tür h u k u k yollarının var olduğu ve mağdurlar için ne tür tazminat ve rehabilitasyon s i s t e m l e r i n i n olduğu; çeşitli ments) hazırlanması / Preparation of the initial parts of State party reports ("core documents") under the various international iuiman rights instruments" için bkz., HRI/GEN/2/Rev. 1. w\vw.unhchr.ch/tbs/doc\nsf BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 31 i n s a n hakları enstrümanlarında yer alan h a k l a r d a n h a n ­ gilerinin anayasada yer aldığı ve b u hakların aykırı önle­ me k o n u yapılıyor ise, h a n g i koşullarda yapıldığı; insan hakları enstrümanlarının nasıl u l u s a l h u k u k s i s t e m i n i n b i r parçası haline getirildiği; çeşitli i n s a n hakları enstrü­ manlarının hükümlerinin yargı yerleri ya da i d a r i m a ­ k a m l a r c a nasıl uygulandığı ve son olarak i n s a n hakları­ nın uygulanmasını denetlemekle s o r u m l u herhangi b i r kuruluş ya mekanizmanın var olup olmadığı belirtilecek­ tir, i i i - Başlangıç r a p o r u n u n b i r i n c i bölümünde belirtile­ cek son h u s u s ise, söz k o n u s u Taraf Devletin taraf olduğu sözleşmeler h u s u s u n d a k a m u y u aydınlatıp aydınlatma­ dığına ve b u enstrümanları o devletin resmi diline çevirip çevirmediğine ilişkin bilgilerdir. Başlangıç r a p o r u n u n i k i n c i bölümünde ise, CEDAW ın hükümlerine ilişkin spesifik bilgilere yer verilecektir. B u bilgiler içerisinde, i - söz k o n u s u devletin yürürlükte b u ­ l u n a n anayasal, yasal, i d a r i hükümleri ve diğer önlemleri i i - Sözleşmenin o devlet bakımından yürürlüğe girişinden i t i b a r e n kaydedilen gelişmeler, u y g u l a n a n programlar ve oluşturulan k u r u m l a r i i i - Sözleşmesel hakların yerine getirildiğine ilişkin diğer bilgiler i i i - de j u r e d u r u m d a n farklılık arz eden de facto d u r u m l a r iv- Sözleşmesel h a k ­ lara sahip olunmasına yasayla, uygulamayla ya da gele­ nekler ile getirilen herhangi b i r sınırlama v- hükümetlerdışı örgütlerin ve diğer kadın örgütlerinin d u r u m u ve k a m u o t o r i t e l e r i n i n p l a n ve programlarını yürütmelerine katılımları. Taraf Devletler, hazırlayacakları "periyodik rapor­ l a r d a , "Taraf Devletlerin hazırladığı raporlar için Rehber K u r a l l a r " a uyacaklar ve "başlangıç r a p o r u * n d a yer alma­ y a n h u s u s l a r a b u raporlarında yer vereceklerdir. Taraf Devletler i k i n c i ve s o n r a k i periyodik raporlarında, s u n ­ dukları son raporları ile hazırladıkları yeni raporları ara­ sında geçen periyot üzerinde yoğunlaşacaklardır. Taraf Devletler periyodik raporlarında şu hususları belirtecek­ lerdir: i - Sözleşmeyi u y g u l a m a k üzere, sundukları son rapordan sonra k a b u l edilen yasal ve diğer önlemler i i - 32 Gülay Arslan (IUHFM., C . LXII, S. 1-2, 3-43, 2004) Kadına karşı ayrımcılığı o r t a d a n kaldırmak üzere sağla­ n a n ilerleme i i i - Önceki r a p o r d a n b u yana kadının statü­ sünde ve erkek ile eşitliğinde söz k o n u s u olan h e r h a n g i b i r c i d d i değişiklik iv- Kadının erkek ile eşitlik temelinde siyasal, sosyal, e k o n o m i k ve kültürel yaşama katılmasın­ da mevcut olan c i d d i engeller v- Komite tarafından ortaya k o n a n ve önceki raporda ele alınamayan k o n u l a r v i - Bei­ j i n g B i l d i r i s i ve Eylem P l a t f o r m u ' n u n uygulamaya geçiril­ mesi için alınan önlemler hakkında b i l g i . 62 (ii) Raporların sunuluş zamanı CEDAW (md. 18/la) uyarınca T a r a f Devletler, Sözleş­ me k e n d i l e r i bakımından yürürlüğe g i r d i k t e n b i r yıl son­ ra, başlangıç raporlarını Komite'ye sunacaklardır. Taraf Devletler başlangıç raporlarını s u n d u k t a n sonra Sözleş­ me (md. 18/ l b ) uyarınca, en az h e r dört yılda b i r ve daha sonra da Komite ne z a m a n isterse rapor sunacaklardır. (iii) Raporların değerlendirilmesi Komite b i r r a p o r u değerlendirmeye başlamadan önce, o r a p o r u n yeterli b i l g i içerdiği h u s u s u n d a t a t m i n olmalı­ dır. Eğer Komite ilgili r a p o r u n yeterli b i l g i içermediği k a ­ naatine ulaşırsa, ilgili devletten "ek bilgi/additional infor­ mation isteyebilir. B u n u n için de belirli b i r zaman sınır­ laması söz k o n u s u d u r , ilgili devletin r a p o r u n u n değer­ lendirileceği o t u r u m u n açılmasından önce dört aydan fazla b i r sürenin geçirilmemesi gerekmektedir. 1 Sözleşme tarafı b i r devlet, raporlannı ya da Komite t a ­ rafından istenen ek bilgileri s u n m a z ise, Komite U s u l 62) Eylül 1995'deki Kadına İlişkin Dördüncü Dünya Konferansında k a b u l edilen B e i j i n g B i l d i r i s i ve E y l e m P l a t f o r m u n u n 3 2 3 . pa­ ragrafında şu h u s u s belirtilmiştir: "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılmasına D a i r Sözleşmeye t a r a f ola devletler, Sözleşme ( m d . 18) u y a n n c a raporlarını s u n a r k e n , Ka­ dınlara Karşı Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılmasına D a i r K o m i t e ' n i n , kadınların Sözleşme'de güvence altına alınmış o l a n h a k ­ l a r a s a h i p olmaları imkanını e t k i l i b i r şekilde d e n e t l e y e b i l m e s i n i kolaylaştırmak için E y l e m P l a t f o r m u n u n u y g u l a m a y a geçirilmesi için alınan önlemlere ilişkin bilgilere de yer vermeye davet edi­ lir." BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 33 Kuralları ( k u r a l 49) uyarınca, BM/Genel Sekreterliği ara­ cılığı ile ilgili t a r a f devlete "hatırlatma/reminder"da b u l u ­ n u r . B u n a rağmen de rapor ya da ek bilgi s u n u l m a z ise, Komite b u d u r u m u Yıllık Raporunda b e l i r t i r . Komite, BM/Genel Sekreterliği aracılığı ile r a p o r u n u değerlendireceği ilgili t a r a f devlete b u h u s u s t a haber verir. Raporu değerlendirilecek olan t a r a f devletin temsilcileri K o m i t e n i n toplantılarına davet edilir. Eğer ilgili t a r a f dev­ let temsilcilerini göndermezse o devletin r a p o r u n u n de­ ğerlendirilmesi b i r başka o t u r u m a ertelenir. Eğer, o o t u ­ r u m a da t e m s i l c i l e r i n i göndermezse ilgili taraf devlet, b u d u r u m d a Komite, söz k o n u s u devletin r a p o r u n u temsil­ cileri olmaksızın değerlendirir. K o m i t e n i n ilgili taraf dev­ letin t e m s i l c i l e r i n i n de bulunduğu o t u r u m d a o devletin r a p o r u n u değerlendirmesi, "yapıcı diyalog usulü" olarak nitelendirilmektedir. 63 Komite, U s u l Kuralları ( k u r a l 53) uyarınca, b i r t a r a f devletin r a p o r u n u değerlendirdikten sonra, o t a r a f devle­ t i n Sözleşme çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine ge­ t i r m e s i n d e yardımcı olacak " n i h a i tespitler/concluding comments"de b u l u n u r . K o m i t e n i n n i h a i tespitleri ilgili t a ­ raf devletin ve k a m u n u n ulaşmasına açıktır. b) Bireysel şikayet başvurusu usulü (i) Genel olarak CEDAW'in m e t n i n d e yer verilen tek denetim usulünün rapor s u n m a usulü olduğunu yukarıda belirtmiştik. Söz­ leşmenin hazırlanış aşamasında, rapor s u n m a usulünü t a m a m l a m a k üzere b i r dilekçe hakkına ya da bireysel şi­ kayet başvurusu usulüne CEDAW'da yer verilmesi olası­ lığı üzerind' :>ek durulmamıştı. CEDAW çerçevesinde şikayet başvurusu usulüne yer verilmemiş olması, Söz­ leşmenin etkililiğini azaltan b i r e k s i k l i k i d i . Meron, böyle 64 63) Steiner, A l s t o n , a.g.e., s. 189. 64) Mireille G.E. B i j n s d o r p , "The S t r e n g h t of t h e Potional Protocol to the U n i t e d N a t i o n s W o m e n C o n v e n t i o n " . NQHR, 3 / 2 0 0 0 . s. 329-355, 330. Gülay Arslan 34 (İÜHFM.. C. LXIL S. 1 2, 3-43. 2004) b i r usulün eksikliğini "büyük yetersizlik" olarak nitelen­ dirmiştir. B u u s u l l e r d e n bireysel şikayet başvurusu usulüne yer verilmeyişi, BM/Kadının Statüsü Komisyo­ n u n a bireysel şikayet başvurusunun yapılabiliyor olması ile açıklanmaya çalışılmıştır . 65 66 1993 Viyana İnsan Hakları Dünya Konferansında B M üyesi devletler, kadınların erkeklerle eşitliğini ve kadının i n s a n haklarının sağlanması için yeni u s u l l e r i n k a b u l edilmesi gerektiğini belirterek, CEDAW'a b i r seçmeli pro­ tokol hazırlamak suretiyle dilekçe hakkının tanınması gerektiğini ifade etmişlerdir. Sözleşmenin k a b u l edilişin­ den t a m y i r m i yıl sonra, 0 6 / 1 0 / 1 9 9 9 t a r i h i n d e BM/Genel K u r u l u 5 4 / 4 sayılı Kararı ile, Seçmeli Protokolü k a b u l etmiştir. Protokol, (md.16) uyarınca, o n devletin Proto­ kolü onaylamasından üç ay sonra, 2 2 / 1 2 / 2 0 0 0 t a r i h i n d e yürürlüğe girmiştir. 0 7 / 0 7 / 2 0 0 3 t a r i h i itibariyle Seçmeli Protokole 50 devlet taraftır. B u devletlerden b i r i de Tür­ kiye'dir. Türkiye, söz k o n u s u Protokol ile bağlanma işle­ m i n i gerçekleştirmek üzere, 3 0 / 0 7 / 2 0 0 2 t a r i h ve 4 7 7 0 sayılı "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine İlişkin İhtiyari Protokolün Onaylanmasının U y g u n Bulunduğu Hakkında K a n u n u çıkartmış, (RG, 0 2 / 0 8 / 2 0 0 2 , S.24834) ve 2 9 / 1 0 / 2 0 0 2 t a r i h i n d e onay belgesini depo etmiştir. Protokol, Türkiye bakımından 2 9 / 0 1 / 2 0 0 3 t a r i h i n d e yürürlüğe girmiştir. 67 Y i r m i b i r maddeden oluşan Protokol, bireysel şikayet başvurusu usulüne yer vererek b u usulü düzenleyen d i ­ ğer B M sözleşmeleri, (Medeni ve Siyasal H a k l a r Sözleş65) T h e o d o r M e r o n , " E n h a n c i n g t h e Effectiveness of t h e P r o h i b i t i o n of D i s c r i m i n a t i o n against W o m e n " , 8 4 A m . J . I n t ' l L. 2 1 3 (1990), s. 2 1 6 - 2 1 7 ' d e n a k t a r a n Roberta J a c o b s o n , a.g.m., s. 4 5 4 - 4 5 0 . Türk d o k t r i n i n d e , T u r g u t Tarhanlı C E D A W ' i n r a p o r s u n m a me­ kanizmasının önemini i n k a r etmemekle beraber, hakların k o ­ runması bakımından çok e t k i l i olmadığını ileri sürmüştür, b k z . , T u r g u t Tarhanlı, "Birleşmiş M i l l e t l e r Örgütü ve İnsan Haklarının Korunmasına İlişkin Başlıca U s u l l e r " , İnsan Hakları, Gökçen A l p k a y a v d . , YKY, İstanbul. 2 0 0 0 , s. 4 0 7 - 4 3 6 , 4 2 7 . 66) Roberta J a c o b s o n , a.g.m., s. 4 4 9 . 67) Seçmeli Protokolün İngilizce orijinal metni için b k z . , w\v\v.unhchr.ch/html/menu3/b/opt-cedaw.htm BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 35 mesi, Her Türlü Irksal Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Sözleşmesi ve İşkenceye Karşı Sözleşme), ile b u açıdan eşit d u r u m a gelmiştir. B u Seçmeli Protokol ile ayrıca, İş­ kenceye Karşı Sözleşmeye koşut biçimde, "soruşturma usulü" de getirilmiştir. Soruşturma usulü aşağıda ilgili yerde anlatılacaktır. Seçmeli Protokol çerçevesinde dev­ letlerarası şikayet başvurusu usulüne yer verilmemiştir. Seçmeli Protokolün önemli b i r özelliği de. Seçmeli Proto­ kol (md.17) uyarınca, b u Protokole çekince konulamaya­ cağıdır. Sadece, Seçmeli Protokol (md.lO) da soruşturma usulü bakımından geçerli olan b i r opt-out klozu yer a l ­ maktadır. B u h u s u s a aşağıda ilgili yerde değinilecektir. (ii) Komite'nin yetkisi Seçmeli Protokol (md.2)'de bireysel şikayet başvurusu usulü düzenlenmiştir. Seçmeli Protokol ( m d . l ) uyarınca. Protokole t a r a f olan devletler. K o m i t e n i n bireysel şikayet başvurularını k a b u l etme y e t k i s i n i tanıyacaktır. Dolayı­ sıyla bireysel şikayet başvurusu Seçmeli Protokol de zo­ r u n l u b i r u s u l olarak düzenlenmiştir. Bireysel şikayet başvurusu çerçevesinde Komite'nin yetkilerini, kişi bakımından, k o n u bakımından, yer bakı­ mından ve zaman bakımından y e t k i şeklinde tasnif ede­ rek incelemek mümkündür: — Komite n i n "kişi bakımından yetkisi", ratione personae: Seçmeli Protokol (md.2) uyarınca, bireyler, birey grupları başvurucu olabilirler. Ayrıca, bireyler ya da birey grupları namına başvuruda b u l u n m a imkanı da. namına başvurdukları kişilerin nzası dahilinde olması koşuluyla vurucu dirilmesinde d ;re başvurucu mamış olmasıdır. B u açıdan düzenleme zayıftır. — Komite n i n " k o n u bakımından yetkisi", ratione maCEDAW ekonomik, sosyal ve kültürel h a k l a r a yer verilmiştir ve b u formüle haklar, maddelerde düzenlenmiştir. Dolayısıyla, ortada b u h a k - Gülay Arslan 36 (İÜHFM., C. LXIL S. 1-2, 3-43, 2004) ların h e p s i n i n "dava edilebilir/justiciabie" h a k l a r o l u p o l ­ madığı meselesi bulunmaktadır. Seçmeli Protokol (md.2) düzenlemesinde Sözleşmede yer alan herhangi b i r hakkın i h l a l i n i n mağduru olma koşulu a r a n m a k t a , y a n i şikayet k o n u s u yapılabilecek h a k l a r bakımından b i r sınırlama getirilmemektedir. Dolayısıyla, Sözleşmedeki h e r h a n g i b i r h a k bireysel şikayet başvurusuna k o n u yapılabilir. Pren­ sip olarak, Sözleşmedeki bütün hakların "dava edilebi¬ lirl justiciable" h a k l a r olduğu söylenebilir. Program hü­ küm niteliğinde olan hakların bireysel şikayet başvurusu usulüne k o n u yapılamaması için sebep y o k t u r ve Seçmeli Protokolün b u düzenlemesi i n s a n hakları denetim sis­ temleri içinde ilerici b i r t u t u m u n örneğidir . 68 f 69 — K o m i t e n i n "yer bakımından yetkisi", ratione loci: Bireysel şikayet başvurusunda b u l u n a c a k olan b i r e y l e r i n ya da birey gruplarının, aleyhine başvuruda b u l u n a c a k ­ ları Sözleşme Tarafı Devletin yargı y e t k i alanına t a b i i ol­ ması, bireysel şikayet başvurusu çerçevesinde, Seçmeli Protokol (md.2)'nin aradığı b i r diğer koşuldur. — K o m i t e ' n i n "zaman bakımından yetkisi", ratione temporis: K o m i t e n i n yetkisi, Seçmeli Protokol (md. 4/e) uyarınca, Seçmeli Protokolün yürürlüğe girmesinden sonra ortaya çıkan olgular bakımından söz k o n u s u d u r . Dolayısıyla, bireysel şikayet başvurusuna k o n u yapılacak olan olguların, eğer süre giden i h l a l d u r u m u y o k ise, Protokolün şikayet edilen devlet bakımından yürürlüğe girdiği t a r i h t e n sonra ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Komite n i n y e t k i s i zaman bakımından b u şekilde sınır­ landırılmıştır. Ancak, bireysel şikayet başvurusunun ya­ pılabilmesine ilişkin olarak zamansal b i r sınırlama söz k o n u s u değildir. B u açıdan CEDAW'ın Seçmeli Protoko­ lünün düzenlemesi, B M / M S H S ' n i n bireysel şikayet baş­ v u r u s u usulünü düzenleyen Seçmeli Protokolüne koşut­ tur. - 68) B u h u s u s a ilişkin ayrıntılı b i l g i ve tartışmalar için b k z . , Mireille G.E. B i j n s d o r p , a.g.m., s. 3 3 7 - 3 4 2 . 69) Mireille G.E. B i j n s d o r p , a.g.m.. s. 3 4 2 . BM Kadınlara (iii) Bireysel şikayet kabuledilebilirlik Karşı Ayrımcılık 37 başvurusunun koşulları Bireysel şikayet başvurusunda b u l u n a c a k olan birey­ l e r i n ya da birey gruplarının Seçmeli Protokol (md.2) uyarınca mağdur olması koşulu aranmaktadır. B u t a r i h itibariyle henüz Komite tarafından k a r a r a bağlanmış b i r bireysel şikayet başvurusu olmadığı için Kadınlara Karşı Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Komitesi n i n mağdur kavramını nasıl yorumladığı belli değildir. Ancak. Komite, mağdur kavramını ilerici b i r t u t u m sergileyerek geniş yo­ r u m l a y a b i l i r ve zarar görme yerine yeterli menfaat ya da etkilenme gibi daha geniş b i r bağı mağdur olmak bakı­ mından yeterli görebilir . 70 71 70) Bireysel şikayet başvuru usulünü kurumsallaştırmış o l a n u l u s ­ lararası ve bölgesel i n s a n h a k l a n sözleşmelerinin genelinde baş­ v u r u c u n u n "mağdur olması" koşulu yer almaktadır. Örnek o l ­ s u n , B M / M S H S Seçimlik Protokol (md. l ) d e ; BM/İşkenceye Karşı Sözleşme ( m d . 22)'de; B M / H e r Türlü I r k Ayrımcılığının O r t a d a n Kaldınlması Sözleşmesi ( m d . 14)'de; A v r u p a İnsan H a k l a n Sözleşmesi ( m d . 34)'de bireysel şikayet başvuruculannın "mağdur olması" koşulu düzenlenmiştir. 71) N i t e k i m , bireysel şikayet başvurusu usulünü düzenleyen ve mağdur o l m a koşulunu a r a y a n i n s a n h a k l a n sözleşmelerinden M S H S Seçimlik Protokol ( m d . 1) çerçevesinde k a r a r veren İnsan H a k l a n K o m i t e s i , b u m a d d e d e geçen mağdur kavramını, i d d i a edilen i h l a l d e n "kişisel o l a r a k etkilenmiş" o l m a şeklinde geniş yorumlamaktadır. B u Sözleşme çerçevesinde mağdur kavramı için b k z . , M e h m e t S e m i h Gemalmaz, Birleşmiş M i l l e t l e r Medeni ve Siyasal H a k l a r Sözleşmesi i n s a n Hakları Komitesi K a r a r l a n n da Yaşam Hakkı ve İşkence Yasağı , İstanbul B a r o s u Yayınları. İstanbul, 2 0 0 2 , s. 2 5 - 2 9 , 2 3 - 2 4 . Bireysel şikayet başvurusunu kurumlaştıran b i r diğer sözleşme o l a n A v r u p a İnsan H a k l a n Sözleşmesinin d e n e t i m organı o l a n A v r u p a İnsan Hakları Ko­ m i s y o n u ( 0 1 / 1 1 / 1 9 9 8 t a r i h i i t i b a r i y l e kaldırılmış b u l u n m a k t a ­ dır) ve A v r u p a İnsan H a k l a n M a h k e m e s i de İnsan Hakları K o m i tesi'ne paralel şekilde mağdur kavramını geniş yorumlamış ve b u kavramın "zara gören kişi değil b i r eylem y a d a işlemden kişisel o l a r a k e t k i l e n e n kişi" anlamına geldiğini belirtmiştir. B u Sözleş­ me çerçevesinde mağdur kavramı için ayrıntılı b i r çalışma için bkz., Gülay A r s l a n , A v r u p a İnsan H a k l a n Sözleşmesi Konıma Mekanizmasının Etkililiği Meselesi, i s t a n b u l Üniversitesi Sosyal B i l i m l e r Enstitüsü K a m u H u k u k u A n a b i l i m Dalında, Ağustos 2002'de sunulmuş ve k a b u l edilmiş vüksek lisans tezi, s. 8 1 - 1 0 9 , 87-89. 38 Gülay Arslan (İÜHFM., C. LXII. S. 1-2. 3-43. 2004) Seçmeli Protokol (md.3) uyarınca bireysel şikayet baş­ v u r u s u n u n yazılı olması ve a n o n i m olmaması gerekmek­ tedir. Seçmeli Protokol (md.4) uyarınca, bireysel şikayet başvurusunda b u l u n m a d a n önce i-ulaşılabilir tüm iç h u k u k yollarının tüketilmesi koşulunun yerine getirilmiş olması i i - başvurunun daha önce b i r başka uluslararası çözüm y o l u n a sunulmamış olması iii-başvurunun Söz­ leşmenin hükümleri ile u y u m l u olması iv- dilekçe hakkı­ nın b i r kötüye kullanımı olmaması v- başvurucunun i d ­ dialarının esaslı olması ve v i - i d d i a edilen olguların ilgili devlet Protokolü onayladıktan sonra ortaya çıknTlş olması gerekmektedir. (iv) Bireysel usulü şikayet başvurusunun incelenme K o m i t e n i n önüne gelen b i r bireysel şikayet başvurusu, Seçmeli Protokol (md.2), (md.3) ve (md.4)'de yer alan k r i ­ terler ışığında öncelikle k a b u l e d i l e b i l i r l i k incelemesinden geçer. Kabuledilebilirlik incelemesi Komite U s u l Kuralları (kural 66) uyarınca esasa ilişkin incelemeden ayrı olarak da yapılabilir. B u k o n u d a kararı Komite verir. B i r bireysel şikayet başvurusu Komiteye ulaştıktan sonra, U s u l K u ­ ralları ( k u r a l 69/1) uyarınca, söz k o n u s u başvuru, gizlilik içinde, aleyhine şikayet başvurusunda b u l u n u l a n devle­ t i n d i k k a t i n e s u n u l u r ve ilgili t a r a f devletten başvuruya ilişkin olarak yazılı b i r cevap talep edilir. Böyle b i r talep, başvurunun k a b u l e d i l e b i l i r bulunduğu anlamına gelme­ yip, b u h u s u s U s u l Kuralları ( k u r a l 69/2) uyarınca, ilgili Taraf Devletten U s u l Kuralları ( k u r a l 69/1) uyarınca b u ­ l u n u l a n talepte belirtilir. İlgili Taraf Devlet K o m i t e n i n t a ­ lebini aldıktan sonra altı ay içinde başvurunun k a b u l e d i lebilirliğine ve esasına ilişkin olarak yazılı açıklamalarını ve beyanlarını ayrıca olaya ilişkin olarak yapılmış her­ hangi b i r düzeltmeyi Komiteye sunacaktır, U s u l Kuralları (kural 69/3). U s u l Kuralları (kural 69/1) uyarınca baş­ v u r u y a ilişkin yazılı cevabı istenen ilgili Taraf Devlet, b u talebi aldıktan i t i b a r e n i k i ay içinde başvurunun kabuledilemez olduğu gerekçesiyle reddedilmesi talebinde b u l u - BM Kadınlara Karşı Aymncılı'.z 39 nabilir Komiteye. Başvurunun kabuledilemezlik temelle­ r i n d e n b i r i olan iç h u k u k yollarına ilişkin ispat külfeti, Usul Kuralları (kural 69/6) uyarınca ilgili Taraf Devlette­ dir. Taraf Devlet, başvurucunun tüketmediği ve ulaşıla­ bilir olduğunu iddia ettiği iç h u k u k yollarını ispat etmekle yükümlüdür. Komite b i r başvuruyu kabuledilemez b u l u r s a , U s u l Kuralları ( k u r a l 70) uyarınca, kabuledilemezlik kararını Genel Sekreterlik aracılığıyla başvurunun taraflarına ile­ tir. U s u l Kuralları ( k u r a l 70/2)*de, başvurusu k a b u l edi­ lemez bulunmuş başvurucunun K o m i t e n i n b u karannı, kabuledilemezlik gerekçelerinin artık söz k o n u s u olmadı­ ğı b i l g i s i n i de içeren b i r istemle yeniden gözden geçirme­ sini talep etme imkanı düzenlenmiştir. K o m i t e n i n k a b u ­ ledilemezlik k a r a r m a , b u kararın verilmesinde yer alan Komite üyeleri k e n d i kişisel görüşlerini içeren b i r özeti ekleyebilirler, U s u l Kuralları ( k u r a l 70). B i r başvuru Komite tarafından kabuledilebilir b u l u n ­ d u k t a n sonra, Komite U s u l Kuralları (kural 72/1) uya­ rınca, başvurucudan ve ilgili t a r a f devletten gelen bilgiler ışığında o başvuruya ilişkin "görüşlerini/vieıvs" oluştu­ r u r . K o m i t e n i n basit çoğunlukla kararlaştırdığı "görüşle­ ri" ve varsa "tavsiyeleri/recommendations". Genel Sekre­ t e r l i k aracılığıyla başvurunun taraflarına iletilir, Usul Kuralları ( k u r a l 72/5). K o m i t e n i n "görüşünün" oluştu­ rulmasına katılan b i r üye, U s u l kuralları (kural 72/6) uyarınca k e n d i kişisel görüşünün özetinin Komitenin "görüşü"ne eklenmesini talep edebilir. Komite "görüşlerini" ve varsa "tavsiyelerini" ilgili Taraf Devlete i l e t t i k t e n sonra, b u n l a n n ilgili Taraf Devletçe ne k a d a r d i k k a t e alındığını t a k i p eder. U s u l Kuralları (kural 73/1) u y a n n c a , ilgili Taraf Devlet , K o m i t e n i n "görüşlerini" ve "tavsiyelerini" aldıktan i t i b a r e n altı ay içinde b u "gö­ rüşler" ve "tavsiyeler" ışığında atılan adımlan içeren b i r yazılı cevabı Komiteye iletecektir. Yine U s u l Kuralları (kural 73) uyarınca, Komite, Sözleşme (md.18) uyarınca s u n u l a n periyodik raporlarda, aleyhine başvuruda b u ­ lunmuş olan devletin K o m i t e n i n o başvuruya ilişkin ola- 40 Gülay Arslan (İÜHFM., C. LXII, S. 1-2, 3-43, 2004) r a k vardığı "görüşler" ve "tavsiyeler" doğrultusunda attığı adımlan gösteren bilgilere de yer verecektir. Görüldüğü üzere, b u k u r a l ile Komite, r a p o r s u n m a usulünü bireysel şikayet başvurusu usulünü güçlendirmek için' b i r araç olarak kullanmaktadır. Komite, bireysel şikayet başvuru­ su çerçevesinde ulaştığı görüşlerinin ilgili Taraf Devletçe d i k k a t t e alınıp alınmadığını izlemek için U s u l K u r a l l a n (kural 73/4) u y a n n c a , b i r raportör ya da çalışma g r u b u t a y i n i edecektir. Söz k o n u s u raportör ya da çalışma g r u b u izleme faaliyetlerine ilişkin olarak Komiteye düzenli olarak rapor verecektir. ta (v) Geçici Önlem Kurumu Bireysel şikayet başvurusu usulüne ilişkin olarak be­ l i r t i l m e s i gereken önemli b i r h u s u s , "geçici önlem" k u r u ­ m u n a b u u s u l çerçevesinde yer verilmiş olmasıdır. Seç­ meli Protokol (md.5/1) ve Komite U s u l K u r a l l a n ( k u r a l 63) u y a n n c a , Komite b i r başvuruyu aldıktan sonra, o başvu­ r u n u n esasına ilişkin olarak b i r k a r a r a v a r m a d a n önce h e r h a n g i b i r aşamada, ilgili T a r a f Devletten, başvuruda b u l u n a n mağdur y a da mağdurlar bakımından söz k o n u ­ s u olabilecek telafisi imkansız z a r a r l a n engellemek için gerekli olan geçici önlemleri almasına ilişkin b i r "talepte/ request b u l u n a b i l i r . K o m i t e n i n geçici önlem talebi, baş­ v u r u n u n k a b u l e d i l e b i l i r bulunduğu ya da esasına ilişkin b i r k a r a r a vanldığı anlamına gelmez, Seçmeli Protokol (md.5/2). 7 2 K o m i t e n i n geçici önleme ilişkin i s t e m i n i n ilgili Taraf Devleti bağlayıp bağlamayacağı meselesi, Seçmeli Proto­ kolün hazırlanışı sürecinde ilgili devletlerin delegasyonl a n tarafında tartışılmış ve devletlerin her halükarda Ko­ m i t e n i n geçici önleme ilişkin istemine u y m a k o n u s u n d a 72) Bireysel şikayet başvuru usulünü kurumsallaştırmış o l a n diğer B M i n s a n h a k l a n sözleşmelerinde. M e d e n i ve Siyasal H a k l a r Sözleşmesi, Her Türlü I r k s a l Ayrımcılığın O r t a d a n Kaldırılması Sözleşmesi ve İşkenceye Karşı Sözleşme, geçici önlem k u r u m u ilgili sözleşmelerin d e n e t i m organının u s u l kurallarında düzen­ lenmiş i k e n , C E D A W ' d a Seçmeli Protokol'de b u k u r u m a y ' ve­ rilmiş olması d i k k a t çekicidir. r BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 41 bona fide s o r u m l u l u k l a n n m bulunduğu belirtilmiştir. B u nedenle geçici önlem t a l e b i n i n düzenlendiği maddeye b u talebin bağlayıcı olacağına ilişkin b i r ek ibare eklenme­ miştir. Kanaatimce, Seçmeli Protokol (md.5)'de yer alan "talep/request" şeklindeki formülasyon, geçici önleme uyulması k o n u s u n d a b i r z o r u n l u l u k işaretidir. DolayıTaraf y m a k zorundadır 73 Bireysel şikayet başvurusu usulünün kurumsallaştı­ rılması, b u usulün işletilmesi s o n u c u n d a oluşacak olan içtihadi b i r i k i m l e Sözleşme normlarının içerikleri açıklığa kasvuşturulacağmdan önemli b i r adımdır. 74 c) Soruşturma usulü CEDAW'm Seçmeli Protokolü ile, Sözleşme sistemine getirilen b i r diğer denetim usulü, "soruşturma usulü/ inquiry procedure"dür. Seçmeli Protokol (md.8-10) ve Komite U s u l Kurları ( k u r a l 77-90) hükümlerinde "soruş­ t u r m a usulü" düzenlenmiştir. 75 Seçmeli Protokol (md.8/1) uyarınca, Komiteye, Sözleş­ meye t a r a f b i r devletçe Sözleşmede düzenlenmiş olan hakların yaygın ya da sistematik şekilde i h l a l edildiğine ilişkin güvenilir b i l g i ulaşırsa, Komite, ilgili devleti söz k o n u s u b i l g i l e r i n incelenmesi için işbirliğine çağıracaktır. B u incelemeden sonra da ilgili devleti b u k o n u d a k i yo­ rumlarını s u n m a y a davet edecektir. (Md.8/1) düzenle73) Seçmeli Protokol (md.5)'in şekillendirilmesi sürecine ilişkin b i l g i ve K o m i t e n i n geçici önlem t a l e b i n i n bağlayıcılığı k o n u s u n d a k i b i r görüş için b k z . , M i r e i l l e G.E. B i j n s d o r p . a.g.m., s. 3 4 4 - 3 4 5 . 74) Maja Kınlova E r i k s s o n , a.g.e., s. 9 2 . 75) D e n e t i m s i s t e m i n e s a h i p diğer B M i n s a n hakları sözleşmeleri içinde "soruşturma usuIü ne y e r veren t e k sözleşme, İşkenceye Karşı Sözleşmedir. İşkenceye Karşı Sözleşme (md.20/1) uyarın­ ca. İşkenceye Karşı Komite, b i r t a r a f d e v l e t i n ülkesindeki s i s t e m l i işkence p r a t i k l e r i n i k e n d i i n i s i y a t i f i ile araştırabilir. S i s t e m l i iş­ kence pratiğine ilişkin o l a r a k güvenilir b i l g i n i n Komiteye ulaş­ ması üzerine b u u s u l işletilmeye başlanır, işkenceye Karşı Söz­ leşmenin soruşturma usulüne ilişkin ayrıntılı b i l g i için bkz.. M e h m e t S e m i h Gemalmaz, Yaşam Hakkı ve İşkence Yasağı, 2. bs.. K a v r a m , İstanbul, 1994, s. 3 2 3 - 3 2 8 . M 42 Gülay Arslan (İÜHFM.. C. LXII. S. 1-2, 3-43, 2004) meşinde d i k k a t çekilmesi gereken birkaç h u s u s b u l u n ­ maktadır: Öncelikle, b u düzenlemeye göre, Komiteye u l a ­ şacak b i l g i n i n ya yaygın ya da sistematik ihlallere ilişkin olması gerekmektedir. K o m i t e n i n soruşturma usulünü başlatabilmesi için i h l a l l e r i n h e m yaygın h e m de siste­ m a t i k olması şart değildir. İkinci olarak, (md.8/1) düzen­ lemesinde, yaygın y a da sistematik ihlallere ilişkin güve­ n i l i r b i l g i n i n kaynaklarına ilişkin olarak b i r belirleme b u ­ lunmamaktadır. Öyleyse, b u bilgiler h e r h a n g i b i r i tara­ fından s u n u l a b i l i r . Ayrıca, Seçmeli Protokol (md.8/1) dü­ zenlemesi uyarınca, bireysel şikayet başvurusu usulüne koşut şekilde, Sözleşmede düzenlenmiş olan h a k l a r d a n herhangi b i r i n i n i h l a l i , soruşturma usulünün başlatıl­ ması için yeterli olup, soruşturma usulü belli bazı h a k ­ larla sınırlandırılmamıştır. Seçmeli Protokol (md.8/2) uyarınca, Komite, ilgili Taraf Devlet tarafından yaygın ya da sistematik i h l a l bilgilerine ilişkin olarak s u n u l a n y o r u m l a r ve elde edilen diğer gü­ venilir bilgiler ışığında, b i r ya d ^ birkaç üyesini b i r so­ ruşturma yürütmesi ve Komiteye acilen rapor sunması için t a y i n edebilir. Yine (md.8/2) düzenlemesi uyarınca, soruşturma usulü, gerekli olması ve ilgili Taraf Devletin rıza göstermesi d u r u m u n d a , o Taraf Devletin ülkesine yapılacak b i r ziyareti de kapsayabilir. B u düzenlemede d i k k a t i çeken h u s u s , ziyaretin gerçekleştirilmesi için açıkça, ilgili t a r a f devletin rızasının aranıyor olmasıdır. Öyleyse ilgili Taraf Devlete b i r ziyaret ancak, o taraf dev­ letin rıza göstermesi d u r u m u n d a mümkün olacaktır. Seçmeli Protokol (md.8/3) uyarınca, Komite üye/ üyelerinin soruşturması s o n u c u n d a elde edilen b u l g u l a r incelendikten sonra b u b u l g u l a r , K o m i t e n i n (eğer varsa) y o r u m ve tavsiyeleriyle b i r l i k t e ilgili Taraf Devlete gönde­ rilecektir. (Md.8/4) uyarınca, Komite b u bilgileri, y o r u m ve tavsiyeleri aldıktan i t i b a r e n altı ay içinde, Komiteye k e n d i yorumlarını sunacaktır. (Md.8/5) uyarınca, soruş­ t u r m a usulünün yürütülmesinde gizlilik esas olacaktır. Seçmeli Protokol (md.10) uyarınca, Sözleşme tarafı b i r devlet, Seçmeli Protokolü onaylarken, soruşturma usulü- BM Kadınlara Karşı Ayrımcılık 43 nü düzenleyen (nıd.8) ve (md.9) bakımından geçerli olacak b i r opt-out klozu (çekilme klozu) koyabilir. B u n a göre, b i r Taraf Devlet K o m i t e n i n soruşturma y a p m a y e t k i s i n i tanı­ madığını b i l d i r e b i l i r . B u b i l d i r i m i n i , daha sonra geri de alabilir. Soruşturma usulü, kadının i n s a n haklarının yaygın ya da sistemli ihlalleri bakımından önemli b i r araç olacaktır. Bireysel şikayet başvurusu usulüne göre çok daha geniş b i r yelpazeyi kapsaması etkililiği bakımından önemlidir. Sonuç CEDAW, ayrımcılığı yasaklayan b i r sözleşme olarak değerlendirildiğinde, getirdiği ayrımcılık tanımının kap­ samlı olmasından, ayrımcılığı sadece devlet ajanları eliyle yapılana hasretmeyip belirli koşullar altında özel kişiler tarafından yapılan ayrımcılığı da yasaklamasından ötürü, n o r m a t i f olarak etkili b i r sözleşmedir. B u etkililiğinde, ayrımcılığı sadece yasal n o r m l a r d a değil geleneklerde ve u y g u l a m a d a da o r t a d a n kaldırma amacı taşıyor olması da pay sahibidir. Ancak, CEDAW'ı kadın haklarını düzenle­ yen b i r sözleşme olarak ele alırsak, k i b u sözleşmenin i d ­ diası kadın haklarını düzenlemek değildir, h a k l a r bakı­ mından yetersiz olduğu söylenebilir. Kadına karşı ayrımcılığı o r t a d a n kaldırmak için, CEDAW çerçevesinde b i r denetim mekanizması ve denetim u s u l l e r i n i n öngörülmüş olması da son derece önemlidir. Tek denetim usulü olan rapor s u n m a usulüne Seçmeli Protokol ile bireysel şikayet başvurusu ve soruşturma usulünün eklenmesi denetim sistemini güçlendirmiştir. Anılan son i k i denetim usulünün henüz örneği olmadığı için, K o m i t e n i n CEDAW hükümlerine nasıl işlerlik k a ­ zandıracağı merak k o n u s u d u r . Zira ağırlıklı kompozisyo­ n u hukukçu olmayan K o m i t e n i n bireysel şikayet başvu­ rularını değerlendirmede z o r l u k l a r l a karşılaşabileceği b i r öngörü olarak belirtilebilir.