BİR TERMİK SANTRALDE ENTROPİ ÜRETİMİNİN ENERJİ

advertisement
BİR TERMİK SANTRALDE ENTROPİ ÜRETİMİNİN ENERJİ
VERİMLİLİĞİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ
Sebile BAYRAK
YÜKSEK LİSANS TEZİ
MAKİNA EĞİTİMİ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HAZİRAN 2013
ANKARA
Sebile Bayrak tarafından hazırlanan “BİR TERMİK SANTRALDE ENTROPİ
ÜRETİMİNİN ENERJİ VERİMLİLİĞİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ” adlı bu
tezin Yüksek Lisans tezi olarak uygun olduğunu onaylarım.
Doç. Dr. Adem ACIR
………………………….
Tez Danışmanı, Enerji Sistemleri Mühendisliği Anabilim Dalı
Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği ile Makine Eğitimi Anabilim Dalında
Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.
Doç. Dr. Kurtuluş BORAN
………………………….
Enerji Sistemleri Mühendisliği Anabilim Dalı, G.Ü
Doç. Dr. Adem ACIR
………………………….
Enerji Sistemleri Mühendisliği Anabilim Dalı, G.Ü
Yrd. Doç. Dr. Ömer ASAL
………………………….
İmalat Mühendisliği Anabilim Dalı, G.Ü
Tez savunma tarih: 05/06/2013
Bu tez ile G.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Yüksek Lisans derecesini
onamıştır.
Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU
Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü
……………………………….
TEZ BİLDİRİMİ
Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde
edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu
çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf
yapıldığını bildiririm.
Sebile BAYRAK
iv
BİR TERMİK SANTRALDE ENTROPİ ÜRETİMİNİN ENERJİ
VERİMLİLİĞİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ
(Yüksek Lisans Tezi)
Sebile BAYRAK
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Haziran 2013
ÖZET
Bu çalışmada Muğla’da 420 MW kurulu güç ile çalışan Yeniköy termik
santralinin 210 MW gücündeki bir ünitesi için termodinamik analiz yapılmıştır.
Her bir santral bileşeni için ve santralin tamamı için enerji kayıpları,
tersinmezlikler ile birinci ve ikinci yasa verimleri hesaplanmıştır. Yapılan analiz
sonucunda en yüksek enerji kaybı 180109 kW ile kondenserde meydana
gelmiştir. En yüksek tersinmezlik ise 240506 kW ile yüksek sıcaklıkta yanmanın
olduğu kazanda meydana gelmiştir. Termik santralin birinci yasa verimi
%38,90 ikinci yasa verimi %32,21 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca değişen çevre
sıcaklıklarının santralde ve bileşenlerinde oluşan tersinmezliklere ve ikinci yasa
verimine etkisi incelenmiştir. Bunlara ek olarak santralde oluşan ısıl kayıpların
ve tersinmezliklerin azaltılması için önerilerde bulunulmuştur.
Bilim Kodu
Anahtar Kelimeler
Sayfa Adedi
Tez Yöneticisi
: 708, 1.131
: Enerji ve ekserji, termik santral, tersinmezlik, rankine
: 90
: Doç. Dr. Adem ACIR
v
INVESTIGATION OF THE EFFECT ON ENERGY EFFICIENCY OF
ENTROPY GENARATION IN A THERMAL POWER PLANT
(M.Sc. Thesis)
Sebile BAYRAK
GAZİ UNIVERSITY
GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
June 2013
ABSTRACT
In this study, Muğla, working with 420 MW of installed power of 210 MW
thermal power plant Yeniköy thermodynamic analysis has been done for a unit.
For each component of a power plant energy losses and for the whole plant,
with the first and second law efficiency was calculated irreversibilities. 180,109
kW of energy loss as a result of the analysis, with the highest occurred in the
condenser. The highest irreversibility is 240,506 kW boiler with a hightemperature combustion has occurred. The first law, the second law efficiency
of thermal power plant efficiency 38.90% 32.21% respectively. In addition to
changing environmental temperatures irreversibility and the second law
efficiency of the plant and its components were investigated. In addition, the
thermal power plants in order to reduce losses and irreversibility have been
proposed.
Science Code : 708, 1.131
Key Words : Energy, Exergy, Thermal power plant, Irreversibility,
rankine
Page Number : 90
Adviser
: Assoc. Prof. Dr. Adem ACIR
vi
TEŞEKKÜR
Tüm çalışmalarım boyunca her zaman bilgi ve deneyimleriyle yolumu açan hocam
Doç. Dr. Adem ACIR’a teşekkürlerimi sunarım. Laboratuvar çalışmalarım boyunca,
istatiksel
analizlerin
faydalandığım
Alptuğ
yapılması
Kazım
ve
yorumlanması
BİLGİNSOY’a.
aşamasında
Ayrıca
bilgilerinden
çalışmam
sırasında
yardımlarını esirgemeyen yeniköy termik santral çalışanlarına teşekkürlerimi
sunarım.
vii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET........................................................................................................................... iv
ABSTRACT ................................................................................................................ .v
TEŞEKKÜR ................................................................................................................vi
İÇİNDEKİLER .......................................................................................................... vii
ÇİZELGELERİN LİSTESİ ....................................................................................... ix
ŞEKİLLERİN LİSTESİ ............................................................................................ ..xi
SİMGELER VE KISALTMALAR................................................................................ xiii
1. GİRİŞ .......................................................................................................................1
2. KAYNAK TARAMASI ..........................................................................................3
3. ENERJİ’YE GENEL BAKIŞ ...................................................................................8
3.1. Küresel Ölçekte Enerji ......................................................................................9
3.2. Türkiye İçin Enerji ..........................................................................................18
4. TERMODİNAMİK ANALİZ ................................................................................24
4.1. Enerji Temel Varsayımları ..............................................................................25
4.2. Ekserji Temel Varsayımları ............................................................................25
4.3. Kelvin Planck İfadesi ......................................................................................31
4.2. Clausius Eşitsizliği ..........................................................................................32
5. MEVCUT TERMİK SANTRALE EKSERJİ VE ENERJİ ANALİZİ
UYGULAMASI .....................................................................................................33
5.1. Termik Santraller ............................................................................................34
5.2. Rankine Çevrimi .............................................................................................36
viii
Sayfa
5.3. Rankine Çevriminin Verimini İyileştirmek İçin Tedbirler .............................37
5.3.1. Kondenser basıncını düşürmek .............................................................38
5.3.2. Buharın kızdırılması .............................................................................39
5.3.3. Kazan Basıncının Yükseltilmesi ..........................................................40
5.3.4. Rankine Çevrimi Dışında Yapılabilecek İyileştirmeler .......................41
5.4. Termik Santral Hakkında Genel Bilgiler ........................................................42
5.5. Termik Santral’e Enerji Analizi Uygulanması ................................................46
5.6. Termik Santral’e Ekserji Analizi Uygulanması ..............................................56
6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ...............................................................................71
6.1. Sonuçlar...........................................................................................................71
6.2. Öneriler ...........................................................................................................83
KAYNAKLAR ..........................................................................................................86
ÖZGEÇMİŞ ...............................................................................................................90
ix
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge
Sayfa
Çizelge 3.1. 2008 ve 2009 yılları itibariyle dünya üzerinde kalan petrol, doğalgaz
ve kömür rezervleri ...............................................................................13
Çizelge 3.2. Kanıtlanmış dünya petrol rezervleri.......................................................14
Çizelge 3.3. Kanıtlanmış dünya doğalgaz rezervleri .................................................14
Çizelge 3.4. 2009 yılı itibariyle bölgelere göre kanıtlanmış kömür rezervleri ..........16
Çizelge 3.5. Ülkeler bazında kanıtlanmış kömür rezervleri .......................................16
Çizelge 3.6. Türkiye için birincil enerji arzı ..............................................................19
Çizelge 3.7. Türkiye’nin birincil enerji kaynakları rezervi (2010 Yılı) ....................20
Çizelge 3.8. Türkiye elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımı (2010 yılı) .........22
Çizelge 3.9. Türkiye elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımı (2010 yılı) .........22
Çizelge 5.1. Türkiye’de kurulu olan termik santrallerin kapasiteleri.........................34
Çizelge 5.2. Termik santraldeki kritik noktalar için termodinamik özelikler ............45
Çizelge 5.3. Termik santralde kullanılan yakıtın özelikleri ve çalışma
parametreleri .........................................................................................46
Çizelge 5.4. Santraldeki 35 kritik nokta için toplam ekserji değerleri .......................57
Çizelge 6.1. Termik santralde meydana gelen enerji kayıpları ..................................71
Çizelge 6.2. Santralde meydana gelen yüzde enerji kayıpları ve birinci
yasa verimleri ........................................................................................72
Çizelge 6.3. Termik santralde oluşan tersinmezlikler. ...............................................76
Çizelge 6.4. Değişen çevre sıcaklığının tersinmezlik üzerindeki etkisi. ....................77
Çizelge 6.5. Değişen çevre sıcaklığının yüzde ekserji kaybı üzerindeki etkisi .........78
Çizelge 6.6. Termik santralin değişen çevre sıcaklıklarında ikinci yasa verimi. .......79
x
Çizelge
Sayfa
Çizelge 6.7. Değişen çevre sıcaklıklarının santralin ve bileşenlerinin
tersinmezlikleri, ikinci yasa verimleri ve entropi üretimi üzerindeki
etkisi . ....................................................................................................81
xi
ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil
Sayfa
Şekil 3.1. Dünya enerji talebi .....................................................................................10
Şekil 3.2. 2035 yılı dünya birincil enerji talebi ..........................................................11
Şekil 4.1. İkinci yasanın Kelvin-Planck ifadesine aykırı bir ısı makinesi .................31
Şekil 5.1. İdeal rankine çevrimi .................................................................................36
Şekil 5.2. İdeal rankine çevrimi için T-s diyagramı ...................................................37
Şekil 5.3. İki kademeli türbin ve tek besleme suyu ısıtıcılı bir rankine
çevrimi ve T-s diyagramı ...........................................................................38
Şekil 5.4. Kondenser basıncının düşürülmesinin sistem performansı
üzerindeki etkisi .........................................................................................39
Şekil 5.5. Buharın kızdırılmasının sistem performansı üzerindeki etkisi ..................40
Şekil 5.6. Buharın basıncının yükseltilmesinin sistem performansı
üzerindeki etkisi .........................................................................................40
Şekil 5.7. Ara buhar alma işlemi için T-s diyagramı. ................................................41
Şekil 5.8. Termik santralin buhar akış şeması............................................................44
Şekil 5.9. Kazan için giren ve çıkan enerjiler ............................................................46
Şekil 5.10. Türbin için giren ve çıkan enerjiler ..........................................................47
Şekil 5.11. Kondenser için giren ve çıkan enerjiler ...................................................48
Şekil 5.12. RH 10 için giren ve çıkan enerjiler ..........................................................49
Şekil 5.13. Degazör için giren ve çıkan enerjiler ......................................................53
Şekil 5.14. RH 50 için giren ve çıkan enerjiler ..........................................................54
Şekil 5.15. Kazan için giren ve çıkan ekserjiler .........................................................58
Şekil 5.16. Türbin için giren ve çıkan ekserjiler ........................................................60
xii
Şekil
Sayfa
Şekil 5.17. Kondenser için giren ve çıkan ekserjiler ..................................................61
Şekil 5.18. RH 10 için giren ve çıkan ekserjiler ........................................................62
Şekil 5.19. Degazör için giren ve çıkan ekserjiler ....................................................66
Şekil 5.20. RH 50 için giren ve çıkan ekserjiler ........................................................67
Şekil 6.1. Termik santralde meydana gelen enerji kayıpları ......................................73
Şekil 6.2. Sisteme verilen enerjiye göre yüzde enerji kayıpları .................................73
Şekil 6.3. Çevrimin ve bileşenlerin birinci yasa verimleri .........................................74
Şekil 6.4. Enerji denge diyagramı ( Sankey diyagramı) ............................................75
Şekil 6.5. Değişen çevre şartlarının santralde oluşan tersinmezlikler üzerindeki
etkisi ...........................................................................................................77
Şekil 6.6. Değişen çevre şartlarının yüzde ekserji kaybına etkisi. .............................79
Şekil 6.7. Değişen çevre sıcaklıklarının ikinci yasa verimine etkisi ..........................80
Şekil 6.8. Değişen çevre sıcaklıklarının enerji kaybı ve tersinmezliğe etkisi ............82
Şekil 6.9. Değişen çevre sıcaklıklarının birinci ve ikinci yasa verimine etkisi .........83
Şekil 6.10. Yeniköy termik santrali için h-s diyagramı .............................................84
Şekil 6.11. Ekserji denge diyagramı ( Grassman diyagramı).....................................85
xiii
SİMGELER VE KISALTMALAR
Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte
aşağıda sunulmuştur.
Simgeler
Açıklama
.
Ex
Ekerji (kW)
Ex d
Ekserji kaybı(tersinmezlik) (kW)
ex
Fiziksel ekserji
I
Tersinmezlik (kW)
h
Entalpi (kJ/kg)
.
m
Kütle akış oranı (kg/s)
P
Basınç (kPa)
T
Sıcaklık (°C or K)
s
Entropi (J/kgK)
.
W
.
S
.
İş oranı (W)
Entropi üretimi (kW/K)
Q
Isı transferi (kW)

Verim
g
Giren
ç
Çıkan
I
Birinci yasa
II
İkinci yasa
0
Referans değeri
xiv
Kısaltmalar
Açıklama
ABD
Amerika Birleşik Devletleri
ABI
Alçak basınç ısıtıcısı
ABT
Alçak basınç türbini
EİE
Elektrik İşleri Etüd İdaresi
EÜAŞ
Elektrik Üretim A.Ş
OBT
Orta basınç türbini
OECD
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
OPEC
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü
R.C
Ara kızdırma
S.H
Kızdırma
YBI
Yüksek basınç ısıtıcısı
YBT
Yüksek basınç türbini
1
1.GİRİŞ
Özellikle geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren endüstrileşmenin giderek artması,
küresel nüfustaki hızlı değişimler ve teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler enerjiye
olan talebi giderek arttırmıştır. Geçtiğimiz yüzyılın başları ile içinde bulunduğumuz
yüzyılın başlarından itibaren enerjinin üretimi kadar verimliliği de önemini
arttırmıştır. Bunun nedeni küresel enerji üretiminin büyük çoğunlukla fosil
kaynaklara
dayalı
olmasıdır.
Mevcut
fosil
kaynaklarının
yakın
gelecekte
rezervlerinin tükenme tehlikesi insanlığı yeni arayışlara itmiştir. Bunlardan biri
alternatif enerji kaynaklarının enerji üretiminde yaygınlaştırılmasıdır. Fakat ülkeler
bazında birinci seçeneğin uygulanması zaman ve maliyet açısından birçok
dezavantajı beraberinde getirmektedir. Diğer bir yaklaşım ise fosil yakıt kaynaklı
enerji üretim tesislerinin daha verimli ve çevreye duyarlı hale getirilmesidir. Ülkemiz
gibi gelişmekte olan enerji alanında atılımlar gerçekleştiren ülkelerde alternatif
kaynaklara geçiş belirli bir zaman ve maliyet gerektirmektedir. Bu nedenle mevcut
enerji üretim tesislerinin daha verimli hale getirilmesi bir gereklilik halini almıştır.
Mevcut fosil yakıt rezervlerinin günümüz itibariyle hızla azalması ve bu fosil
yakıtların neden olduğu küresel ısınma gibi problemler, yeni enerji kaynaklarının
araştırılması ve bulunan enerji kaynaklarının daha verimli kullanılabilmesi gibi daha
ciddi çalışmalar yapmayı zorunlu kılmıştır. Buna bağlı yapılan enerji tasarrufu ve
mevcut sektörlerdeki kayıp enerjinin tekrar geri dönüşümü amacıyla birçok
çalışmada enerji ve ekserji analizine ağırlık verilmiştir. Bu analizler, endüstrideki
üretim tesislerinde enerji verimliliğini yükseltecek ve atık enerjinin geri
kazandırılmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda da işletme giderlerini azaltmakla
kalmayıp ülke ekonomisi ve çevresel problemler açısından önem taşıyacaktır.
Son yıllarda bilim adamları ve araştırmacılar tarafından enerji üretim tesislerinde
gerek çevre kirliliği gerekse enerjinin daha verimli kullanılması ile ilgili çalışmalarda
bir artış meydana gelmiştir. Genel olarak yapılan bu çalışmalarda; enerjinin daha
verimli kullanılması ve bunun bir sonucu olarak ekonomik yapıdan faydalanabilmek
amacı ile farklı yöntemlerle elde edilen (doğal gaz, petrol, vs.) enerjinin ekserji
2
analizi modellemeleri yapılmıştır. Bunlara bağlı olarak endüstriyel tesislerin üretim
birimlerindeki enerji kayıplarının tespiti ve ekonomik iyileştirmeler ekserji analizleri
sonucu elde edilen veriler aracılığıyla belirlenebilmektedir.
Termik santrallere enerji ve ekserji analizinin uygulaması sistemin yapısının enerji
kaybına müsait olmasından dolayı daha da önemli hale gelmiştir. Kullanılan
kömürün özellikleri göz önüne alınarak daha verimli ve çevreyle uyumlu şekilde
kullanılması sistemde yapılacak düzenlemeler ile mümkündür. Bu düzenlemeler
sistemin çalışma prensipleri ışığında yapılacak olan termodinamik analizler göz
önüne alınarak yapılmalıdır. Bu nedenle enerji ve ekserji analizi uygulaması
sistemlerin geliştirilebilmesi gerekli olan en önemli parametrelerden biridir.
Enerji analizi alanında en önemli konulardan biride termik santrallerin termodinamik
analizidir. Termik sistemlerde oluşan tersinmezliklerin belirlenmesi enerjinin
korunumu ve yönetimine birçok katkıda bulunur. Enerji yönetimi ve tüketimi fosil
yakıt kaynaklarının giderek tükenmesi ve elektrik üretim fiyatının giderek artması
nedeniyle oldukça önemli hale gelmiştir. Bu nedenle sanayi sektöründe yapılan enerji
analizi çalışmaları yakın gelecekte ekonomiklik ve verimlilik konularında katkıda
bulunur. Termik sistemlerde enerji analizi büyük ölçüde verimlilik analizi ve
performans değerlendirilmesi için kullanılır. Ekserji açıkça verimlilik iyileştirmeleri
ve daha sürdürülebilir sistemler için termodinamik kayıpların azalması olarak
tanımlanabilir [1-3]. Enerji analizi termodinamiğin birinci yasasına dayanmasına
rağmen ekserji analizi termodinamiğin ikinci yasasına bağlıdır. Ekserji, enerjinin
kullanılabilirlik potansiyeli ya da kalitesi olarak tanımlanabilir. Termik santrallerde
sürdürülebilir kalite değerlendirmesi yapmak için ekserji analizi yönteminden
yararlanılabilir [3].
3
2.KAYNAK TARAMASI
Özellikle son yıllarda enerji ve ekserji alanında yapılan bilimsel çalışmalarda büyük
bir artış gözlemlenmektedir. Yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu kullandıkları
yakıt cinsi sebebiyle enerji üretim tesislerinin termodinamik analizleridir. Bu
çalışmalarda sabit referans çevre şartlarında santralde meydana gelen tersinmezlikler,
enerji kayıpları, termik ve ekserjik verimlilikler incelenmiştir. Ayrıca değişen
referans sıcaklıklarının santral verimi üzerindeki etkilerinin de incelendiği
gözlemlenmektedir.
Sengupta ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, 210 MW kurulu güce sahip
kömür yakan bir termik santralin termodinamik analizi incelenmiştir. Belirlenen
çevre sıcaklığı ışığında santralde meydana gelen tersinmezlikler bulunmuş ve bu
işlem santralin tüm bileşenlerine ayrı ayrı uygulanmıştır. Tesisin genel ikinci yasa
verimi hesaplanmıştır [4].
Ganapathy ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, yakıt olarak linyit kömürü
kullanan bir santralin termodinamik analizi yapılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda
santralde en yükse ısıl kaybın %39 ile kondenserde en yüksek ekserji kaybı ise
%57,34 ile kazanda meydana gelmiştir. Çevrimin ikinci yasa verimi ise %26,95
olarak hesaplanmıştır [5].
Mitrović ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, Sırbistan da kurulu bulunan
Kostalac isimli termik santrale enerji ve ekserji analizi uygulanmıştır. Belirlenen
referans sıcaklıkları ışığında santrale uygulanan termodinamik analizin sonucunda en
yüksek enerji kaybının %79,35 ile kondenserde en yüksek tersinmezliğin ise kazan
da oluştuğu gözlemlenmiştir. Çevrimin birinci yasa verimi %39 olarak hesaplanırken
ikinci yasa verimi %35,77 olarak hesaplanmıştır [6].
Hussein ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, 120 MW gücündeki bir termik
santrale ekserji analizi uygulamışlardır. Referans çevre şartlarında santralin ve
4
bileşenlerinin ikinci kanun verimi, tersinmezlikleri ve yüzde ekserji kayıpları
hesaplanmıştır [7].
Oktay tarafından yapılan çalışmada, Türkiye de kurulu olan termik santraller
hakkında araştırmalar yapılmış olup örnek olarak seçilen Çan Termik Santralinin
termodinamik analizi yapılmıştır. Ayrıca Türkiye de mevcut bulunan termik
santrallerin karşılaştırmalı bir kıyaslaması yapılmıştır. Ekserji analizi çalışması
sonucunda çevrimin ve bileşenlerinin ayrı ayrı tersinmezlikleri ve ikinci kanun
verimleri
belirlenmiştir.
Çalışmanın
sonunda
santralin
performansının
geliştirilebilmesi için önerilerde bulunulmuştur [8].
Erdem ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, termik santrallerin termodinamik
kanunlar ışığında karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Türkiye de kurulmuş üretim
halinde olan dokuz adet termik santral için termodinamik analiz uygulanmıştır.
Yapılan analizde kurulum değerleri ile simülasyon değerleri arasındaki farka dikkat
çekilmiştir. Her bir bileşen için birinci ve ikinci kanun analizleri tasarım verileri ve
simülasyon verileri için uygulanmış ve aradaki hata miktarı belirlenmiştir [9].
Rosen tarafından yapılan çalışmada, kullanılan yakıtın cinsine bağlı olarak kömür ve
nükleer kaynaklı enerji üretim tesislerinde termodinamik prensipler ışığında
karşılaştırmalar yapılmıştır. Santrallerde mevcut bulunan üniteler için ve santralin
tamamı için birinci ve ikinci kanun uygulanmış olup kıyaslamalar yapılmıştır. Kömür
kullanan santral için en yüksek tersinmezlik kazanda meydana gelirken nükleer
yakıtlı tesiste ise en yüksek tersinmezlik reaktörde meydana gelmiştir [10].
Rosen ve Dinçer tarafından yapılan araştırmada, termik sistemlerde değişen ölü hal
özelliklerinin ekserji ve enerji analizi üzerindeki gerçek etkileri incelenmiştir. Ekserji
ve enerji analizinin sonuçlarının değişen bu özellikler için duyarsız olduğunu
gösterilmiştir [11].
Regulagadda ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, henüz yapım aşamasında
olan bir santralin kurulum değerleri ışığında termodinamik analizi incelenmiştir.
5
Sistemin genelinin ve bileşenlerinin ayrı ayrı farklı parametler ışığında
performansındaki değişimler incelenmiştir [12].
Acır ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, Türkiye de bulunan 160 MW
kurulu güce sahip olan bir termik santralin termodinamik analizi incelenmiştir.
Sitemin ve bileşenlerinin tersinmezlikleri, enerji kayıpları, entropi üretimleri, birinci
ve ikinci kanun verimlilikleri belirlenmiştir. Ayrıca bu değerler değişen çevre
şartlarına göre de incelenmiş olup çevre şartlarında ki değişimin sistem
performansına etkisi incelenmiştir [13].
Acır ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, çeşitli çalışma koşulları ve değişen
parametreler ışığında sistem performansı incelenmiştir. Çevre sıcaklığı, kondenser
basıncı ve buhar sıcaklığındaki değişimlerin sistem performansı üzerindeki etkileri
belirlemiştir. Parametrik değerleri optimize etmek ve en iyi çalışma koşullarının
belirlenmesi için Taguchi tasarım yönetimi kullanılmıştır [14].
Kopac ve Hilalci tarafından yapılan çalışmada, Türkiye’de bulunan Çatalağzı termik
santrali için ortam sıcaklığının ekserji ve enerji analizine etkileri incelenmiştir. En
fazla ekserji kaybının olduğu yer kazan olarak bulunurken en fazla enerji kaybının
kondenserde gerçekleştiği belirtilmiştir [15].
Aljundi tarafından yapılan çalışmada, Ürdün de kurulu bulunan bir termik santralde
değişen çevre sıcaklıklarının sistem performansına etkileri incelenmiştir. Maksimum
ekserji kaybının kazan ile onu takiben türbinde bulunmuş, oysaki maksimum enerji
kaybı kondenserde oluştuğu belirtilmiştir. Ayrıca referans ölü hal sıcaklıklarının
etkisini de hesaplamıştır. Değişen ölü hal sıcaklıkları ile santralin ünitelerindeki
ekserji veriminin hafif değişimine dikkat çekmiştir [16].
Ameri ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, Hamedan termik santrali üzerinde
ekonomik fayda ve yüksek verimlilik imkânı sağlamak için eksergoekonomik analiz
yapılmıştır. Değişen yüklemelerin ve değişen ortam sıcaklığının etkisi belirlenmiş ve
güç santralinin farklı yük ve değişen ortam sıcaklığında kritik ünitelerindeki ekserji
6
verimliliğini araştırmışlarıdır. Ayrıca santralde mevcut bulunan her bir bileşen için
termodinamik prensipler ışığında ekserji kaybının maliyetinin hesaplanması için
eksergoekonomik analiz yapılmıştır [17].
Zhao ve Chai tarafından yapılan çalışmada, 300 MW kapasite ile çalışan bir termik
santralin ekserji analizi yapılmış ve değişen çevre sıcaklığı ile sistemin ekserji
verimliliğindeki değişimleri incelenmiştir. Çalışma sonucunda artan çevre sıcaklığına
bağlı olarak sistemin ekserji veriminde azalma olduğu ortaya konmuştur [18].
Guoqiang ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, 300 MW gücündeki
Xiaolongton termik santralinin ekserji ve enerji analizi yapılmıştır. Belirli çalışma
koşulları altında değişen çevre sıcaklıkları ile tüm sistemdeki ekserji verimliliğinin
aynı kaldığı belirtilmiştir [19].
Kausik ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, farklı termik santrallerin ekserji
ve enerji analizi hakkında ayrıntılı bir inceleme yapılmıştır. Rankine çevrimi için
genel t-s diyagramları ve genel ifadelerden bahsedilmiştir. Termik santral için teorik
birinci ve ikinci kanun analizi çevrim ve bileşenleri için uygulanmıştır. Maksimum
ekserjik kaybın yanma ünitesinde olduğu ve maksinum enerji kaybının ise
buharlaşma ünitesinde olduğu belirlenmiştir [20].
Cihan ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada, kombine çevrimli güç
santrallerinde enerji-ekserji analizi ve modernizasyonu için birtakım öneriler
sunulmuştur. Birinci ve ikinci kanun analizi örnek bir tesise uygulanmış ve sonuçlar
ışığında doğal gaz santrali için modernizasyon önerileri sunulmuştur [21].
Krakow tarafından yapılan çalışmada, ekserji analizinde referans(ölü) halin
tanımlanması üzerine çalışma yapılmış ve ekserji analizinin gerçek termik sistemler
ile ideal sistem performansının tam bir karşılaştırması olduğunu belirtilmiştir. Gerçek
termik sistemler ile ideal performansı ekserjik ve enerjik açıdan kararlaştırılmış ve
ölü(referans) hal bu veriler ışığında tanımlanmaya çalışılmıştır [22].
7
Wepfer ve Gaggioli tarafından yapılan çalışmada, kimyasal çevrimlerin ekserji
analizinin genellikle değişen çevre sıcaklığı(T0) ve basınçlarına(P0) duyarsız olduğu
bildirmiştir. Ölü hal özelliklerinde makul ve küçük değişikliklerin sistem
performansı üzerinde çok az bir etkiye neden olduğuna dikkat çekilmiştir [23].
Vasoogh ve Hajidavalloo tarafından yapılan çalışmada, süper kritik bir termik
santralin farklı çevre koşulları altında ekserji ve enerji verimliliği üzerine bir çalışma
yapmışlardır. Kazan ekserji verimliliğinin artan ortam sıcaklığı ile azaldığını, aksine
türbin ekserji verimliğinin biraz arttığını belirtmişlerdir [24].
Bu çalışma da ise Türkiye’de Muğla Milas mevkiin de kurulu olan 420 MW
gücündeki Yeniköy termik santralinin 210 MW güce sahip 2 numaralı ünitesi için
termodinamik analiz yapılmıştır. Sistemin tamamı için ve sistemde bulunan her bir
bileşen için tersinmezlik, enerji kaybı, birinci ve ikinci kanun verimleri
hesaplanmıştır. Ayrıca değişen çevre sıcaklıklarının sistemin genel performansı ve
bileşenlerin tersinmezlik ve buna bağlı olarak ikinci yasa verimlilikleri üzerindeki
etkileri belirlenmiştir.
8
3.ENERJİ’YE GENEL BAKIŞ
Hızla gelişen teknoloji ve endüstrileşmenin yaygınlaşmaya başladığı 20.yy
başlarından itibaren enerjiye olan talep giderek artmaktadır. Dünya nüfusundaki hızlı
artışlar bireysel teknoloji kullanımının artması hem kişi başına elektrik tüketimini
hem de toplam elektrik tüketimini hızla arttırmaktadır. Ayrıca enerjinin tasarruflu ve
verimli kullanılamaması da mevcut enerji kaynaklarının hızla tükenmesine yol
açmaktadır. Enerji kullanımındaki diğer bir sorun ise kullanılan enerji kaynaklarının
çevreye duyarlı olarak kullanılmamasıdır. Bu nedenle günümüzde enerji, gerek insan
hayatının gerekse ekonominin en temel ihtiyaçlarından biri haline gelmiştir.
Ülkelerin enerji ihtiyacı; nüfus, sosyal ve ekonomik gelişme düzeyi, sanayileşme,
kentleşme, teknolojik gelişmişlik gibi birçok sosyo-ekonomik faktöre bağlı olarak
şekillenmektedir. Sosyo-ekonomik kalkınmanın en önemli girdilerinden biri olan
elektrik enerjisinin zamanında, kaliteli ve yeterli miktarda, ekonomik şartlar ve çevre
etkileri de dikkate alınarak temini büyük önem taşımaktadır.
Dünya üzerinde var olan mevcut enerji kaynaklarının daha yüksek verimlilik ile
kullanılması son yıllarda önemini giderek arttırmıştır. Bunun nedeni dünya genelinde
enerji üretiminin büyük oranda fosil kaynaklı olması ve fosil kaynakların
rezervlerinin tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olmasıdır. Alternatif ve yenilenebilir
kaynaklı enerji üretimi son yıllarda yaygınlaşmasına rağmen hem kurulum hem de
ekonomik geri dönüt sağlama gibi kısa vade de dezavantajları olması sebebiyle fosil
kaynakların önemi giderek artmaktadır.
Enerjinin verimsiz ve düzensiz kullanımının diğer bir sonucu da iklim değişikliğidir.
Mevcut olan enerji kaynaklarının çevreye duyarlı olarak kullanılmamasının bir
sonucu olarak gösterilebilir. İklim değişikliği, bu günlerde küresel anlamda en büyük
problemlerden biri olarak görülmektedir. Gelinen nokta itibariyle iklim değişikliği;
fiziksel ve tabii çevre, şehir hayatı, kalkınma ve ekonomi, teknoloji, tarım ve gıda,
temiz su ve sağlık olmak üzere hayatımızın her safhasını etkilemekte ve ülkelerin bu
konularda çözüm çabalarını arttırmalarını zorunlu kılmaktadır.
9
İnsan kaynaklı sera gazı salınımında en büyük payın enerji sektöründe olduğu
bilinmektedir. Bu durum iklim değişikliği konusunda alınacak önlemlerin ve
uygulanacak politikaların öncelikle enerji sektöründe yoğunlaştırılması gerekliliğini
göstermektedir.
3.1.Küresel Ölçekte Enerji
Yaygın olarak bilindiği üzere enerji; hayat kalitesini iyileştiren, sosyal ve ekonomik
yönde gelişmeyi sağlayan en önemli unsurdur. Küresel nüfusta sürekli artış
yaşanmaktadır ve bu durum yakın gelecekte de bu yönde devam edecektir. 2009 yılı
verilerine göre 6,8 milyar olan dünya nüfusunun 2035 de 8,6 milyar olması
beklenmektedir.
Dünya nüfusundaki hızlı artış ve teknolojide yaşanan hızlı gelişimlere rağmen dünya
elektrik kullanımında büyük farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bugün dünya nüfusunun
%19’una karşılık gelen 1,3 milyar insan halen elektriğe kavuşmuş değildir. Dünya
nüfusunun yaklaşık %39’u olan 2,7 milyar insan ise yemek pişirmek için geleneksel
yöntemlerle biokütle enerjisinden yararlanmaktadır. Bu insanların büyük kısmı Orta
ve Güney Afrika, Hindistan ve gelişmekte olan Asya ülkelerinde (Çin hariç) yaşıyor
olacaktır. Bu ülkelerdeki açlık ve yoksullukla mücadelenin başarılı olması, enerjiye
erişim konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmesine bağlı olup, bu ilerlemelerin
sağlanması için 2030 yılına kadar her yıl 48 milyar ABD doları harcama yapılmasına
ihtiyaç bulunmaktadır [25].
2008 yılında başlayan küresel mali krizin etkisiyle kısa vadede ekonomik büyüme
öngörülerinde oluşan belirsizliklere rağmen orta ve uzun vadede, dünyadaki nüfus
artışı, uzun dönemde ortalama %3,5 büyümesi beklenen dünya ekonomisi,
sanayileşme ve kentleşme, doğal kaynaklara ve enerjiye olan talebi önemli ölçüde
arttırmaktadır. Yapılan projeksiyon çalışmaları [25,26], mevcut enerji politikalarının
devamı halinde, 2035 yılında dünya enerji talebinin, ortalama yıllık %1.6’lık
artışlarla, 2009 yılına göre % 51 (12,132 milyon ton eşdeğeri petrolden (Mtoe)
18,302 Mtoe’ye) daha fazla olacağına işaret etmektedir [25]. Talep artışı miktarının
10
%86,2’sinin, 2009-2035 döneminde ekonomik büyüme oranları yüksek (yıllık
ortalama %4.9) öngörülen ve hızlı nüfus artış oranına (yıllık ortalama %1) sahip
OECD-dışı ülkelerde (özellikle Çin ve Hindistan’da), yıllık ortalama %2,3’lük bir
değerle, oluşacağı hesaplanmaktadır. Aynı dönemde yıllık gayrisafi yurt içi hasıla
(GSYH) artış ortalaması %2,2 olarak öngörülen OECD ülkelerinde ise yıllık
ortalama %0,5’lik artışlar beklenmektedir. 2015–2035 yılları arasında Çin’in,
dünyanın en fazla enerji tüketen ülkesi konumunda olacağı, hatta 2035 yılında
ABD’nin tüketeceği enerjiden %70 daha fazlasını tüketeceği, yine 2035 yılında
Hindistan’ın sırasıyla Çin, ABD ve Avrupa Birliği’nin ardından dördüncü büyük
enerji tüketicisi olması beklenmektedir.
Söz konusu dört büyük tüketici, 2020
yılında dünya toplam enerji arzının %56,3’ünü, 2035 yılına gelindiğinde ise
%55,5’ini tüketmekte olacaktır.
Bu talep artışının sürdürülebilir koşullarda
karşılanabilmesi için ise, 2011–2035 döneminde, enerji sektöründe yaklaşık 37,9
trilyon ABD doları (2010 rakamlarıyla) değerinde yatırım yapılmasına ihtiyaç
duyulduğu hesaplanmaktadır [25].
Şekil 3.1. Dünya enerji talebi [31].
Türkiye’nin girmeye aday olduğu Avrupa Birliği (AB) ise 2009 yılında, Çin ve
ABD’nin ardından en büyük üçüncü enerji tüketicisi konumunda yer almıştır. AB
genelinde birincil enerji talebi artışı 1990–2009 döneminde düşük hızlarda
11
seyretmiştir (yılda ortalama %0,07). 2009’dan 2035 yılına kadar artış yönünde bir
miktar hızlanma beklenmekte olup, rakamların yıllık ortalama %0,36 artış değerini
göstereceği düşünülmektedir [25]. AB genelinde birincil enerji arzında 2008’de
%54,7 ve 2009 yılında %53,9 düzeyinde olan ithalat bağımlılığı oranının
(doğalgazda %64,2 petrolde %83,6 ve katı yakıtlarda %41,1) 2030 yılına kadar olan
dönemde %59,1’e ulaşması beklenmektedir [27,28].
Tüm dünyada son 25 yılda talebin çok fazla yoğunlaştığı elektriğin, 2035 yılına
kadar en hızlı büyüyen (%2,7) son kullanıcı enerji formu olması, nihai enerji
tüketimindeki payının 2008’deki %17,3 düzeyinden 2020’de %20’ye, 2035’te ise
%23,5’e çıkması beklenmektedir.
2009 yılında yaşanan ekonomik durgunluğun
etkisiyle düşen elektrik talebi 2010 yılında toparlanmış ve %6 oranında artmıştır
[25].
Şekil 3.2. 2035 yılı dünya birincil enerji talebi [25].
Uluslararası Enerji Ajansı tarafından hazırlanan ve mevcut politikaların devamını
öngören senaryo çalışmasına göre (WEO2011) elektrik üretiminin, 2009’da 20,043
TWh’den ortalama %2,6’lık artışlarla 2020’de 28,569 TWh’ye, 2030’da 35,468
12
TWh’ye ve 2035’de de 39,368 TWh’ye yükselmesi beklenmektedir. Bu rakamlar
2009–2035 döneminde %96,4’lük artışa işaret etmektedir [25]. Benzer şekilde, ABD
Enerji Bilgi İdaresi (EIA) tarafından hazırlanan Referans Senaryo Çalışması’na (IEO
2011) göre ise 2008’de 19,100 TWh olan elektrik üretiminin 2020’de 25,500
TWh’ye yükselmesi beklenmektedir. 2008 – 2035 döneminde ise toplam %84,3’lük
bir artışla (yıllık %2,3’lük artışlarla), 2035’de üretimin 35,200 TWh’ye yükseleceği
hesaplanmaktadır [26].
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülen büyük ekonomik gelişmeler elektrik
talebinin de bu ülkelerde artmasına sebep olmaktadır. Kişi başına gelirin artmasıyla
yaşam standartları artmakta, bu da endüstri, aydınlatma ve ev aletleri için olan
elektrik talebini arttırmaktadır. Bunun sonucu olarak, WEO2011 çalışmasındaki
elektrik üretiminde öngörülen bu 19,325 TWh’lik artışın büyük kısmının
(%81,7’sinin), 2009–2035 arasında ortalama yıllık %1,1 oranında artış beklenen
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu OECD üyesi ülkelerden ziyade, %3,8 oranında
kuvvetli bir artış beklenen OECD üyesi olmayan ülkelerde gerçekleşeceği
hesaplanmaktadır. Tüm dünyada elektrik enerjisi kurulu güç kapasitesinin 2009–
2035 döneminde brüt 4,081 GW artması beklenmektedir. Bu bağlamda elektrik
sektörünün, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından hazırlanan Yeni Politikalar
Senaryosu’na göre 2011–2035 döneminde yapılması beklenen 37,9 trilyon dolarlık
enerji yatırımlarındaki payının tek başına 16,9 trilyon dolar (2010 $ fiyatlarıyla)
olacağı öngörülmektedir. Bu miktarın %58’inin yeni güç santralleri yatırımlarına,
%31’inin dağıtım, %11’inin de iletim ağlarına harcanması planlanmaktadır. Geriye
kalan 21 trilyon dolarlık yatırımın 10 trilyonunun petrol, 9,5 trilyonunun doğal gaz
ve 1,2 trilyonunun da kömür sektöründe yatırıma dönüşeceği hesaplanmaktadır. Bu
yatırımların %62,6’sının, talep ve üretimin en hızlı arttığı OECD-dışı ülkelerde (tek
başına Çin 5,8 trilyon dolar ve Rusya 2,5 trilyon dolar) yapılması beklenmektedir
[25].Enerji kaynakları açısından incelendiğinde, birincil enerji arzında, petrol,
doğalgaz ve kömürden oluşan fosil kaynaklı yakıtların ağırlıklı konumunun
önümüzdeki yıllarda da devam etmesi beklenmekte ve enerji talebindeki artışın
(2009–2035 dönemi) yüzde 77,8’lik bölümünün bu kaynaklardan karşılanması
öngörülmektedir. Biokütle ve çöp için bu oran %7,7, diğer yenilenebilirler için %6,2,
13
nükleer için%5,7, hidrolik için ise %2,6’dır [25]. Bu rakamlar nükleerde artışın bir
önceki yıl (2008–2035 dönemi) öngörülerine göre daha düşük kalacağını
göstermektedir.
Öngörüler 2008–2035 döneminde nükleerin enerji talep artışındaki
payının %6,4 olacağı yönünde idi. 2020 yılında birincil enerji arzındaki en büyük
paya (%29,6) sahip olacağı hesaplanan petrolün, 2035 yılında ilk sıradaki yerini
kömüre (%29,6) bırakacağı düşünülmektedir. Doğal gazın ise elektrik üretimindeki
payını koruması (2009’da yaklaşık %21,45) beklenmektedir. 2009–2035 döneminde
elektrik üretiminde ise kömür ve doğalgazın en önemli kaynaklar olmaya devam
edeceği, kömürün payının %40,5’den %43’e, doğal gazın payının %21,4’ten
%21,7’ye yükseleceği; petrolün payının ise %5,1’den %1,5’e, hidroliğin payının
%16,2’den
%13,1’e,
nükleerin
payının
da
%13,5’den
%10,3’e
düşeceği
öngörülmektedir. En büyük yüzdelik artış ise rüzgârda beklenmektedir.
Aynı
dönemde rüzgârın %1,4’lük payının %5,1’e yükseleceği öngörülmektedir [25].
Çizelge 3.1. 2008 ve 2009 yılları itibariyle dünya üzerinde kalan petrol, doğalgaz ve
kömür rezervleri [30].
Yıl
Kaynak
Kalan Rezerv (yıl)
2008
Petrol
42
Doğalgaz
60
Kömür
122
Petrol
46
Doğalgaz
63
Kömür
119
2009
Dünyada ekonomik durgunluk sebebiyle elektrik talebinde 2009 yılında %0,7 düşüş
gerçekleşmiştir. Bu düşüş 1970’lerden bu yana ilk kez yaşanmıştır. Ancak 2010’da
hızlı bir şekilde %6 oranında artmış, özellikle OECD-dışı ülkelerde %9,5’lik artışlar
görülmüştür [25, 26]. Dünya genelinde enerji kaynakları olarak 1 Ocak 2012
itibariyle petrol ve doğal gaz rezervlerinin dağılımına bakıldığında (Çizelge3.2. ve
Çizelge3.3.), kanıtlanmış petrol rezervlerinin (1,523 milyar varil) %52,5’inin
Ortadoğu’da bulunduğu görülmektedir [29].
14
Çizelge 3.2. Kanıtlanmış dünya petrol rezervleri [29].
Sıra
Ülkeler
1 Ocak 2012
1 Ocak 2011
(milyar varil)
(milyar varil)
1.
Suudi Arabistan
264,52
260,10
2.
Venezuela
211,17
211,17
3.
Kanada
173,63
175,21
4.
İran
151,17
137,5.
5.
Irak
143,10
115,00
6.
Kuveyt
101,50
92,20
7.
B.Arap Emirlikleri
92,20
92,20
8.
Rusya
60,00
60,00
9.
Libya
47,10
46,42
10.
Nijerya
37,20
37,20
1 523,23
1 469,61
Dünya Toplam
Çizelge 3.3. Kanıtlanmış dünya doğalgaz rezervleri [29].
Sıra
Ülkeler
1 Ocak 2012
1 Ocak 2011
(milyar ft3)
(milyar ft3)
1.
Rusya
1 680,000
1 680,000
2.
İran
1 168,000
1 045,670
3.
Katar
890,000
895,800
4.
Suudi Arabistan
283,000
275,200
5.
ABD
272,509
244,656
6.
Türknemistan
265,000
265,000
7.
B.Arap Emirlikleri
200,000
200,000
8.
Venezuella
195,100
1 78,860
9.
Nijerya
180,460
186,880
10.
Cezayir
159,000
159,000
6 746,751
6 647,341
Dünya Toplam
15
Yapılan bir çalışmada, 2010 sonu rakamlarıyla, dünya genelinde bir değerlendirme
yapıldığında, mevcut kanıtlanmış petrol rezervlerinin 46, doğal gaz rezervlerinin 59,
kömür rezervlerinin de 118 yıllık ömre sahip olduğu hesaplanmaktadır. Bu rakamlar
aynı kaynakta, 2009 sonu itibariyle petrol için 46, doğal gaz için 63 ve kömür için
119 yıl olarak ilan edilmişti [30].
Tüketim tarafına bakıldığında ise mevcut politikaların devamı halinde, en hızlı artışın
doğalgaz tüketiminde olacağı hesaplanmaktadır.
Doğalgaz tüketiminin ortalama
yıllık %2’lik artışlarla 2035 yılında 2009 yılına göre % 65,6 artması beklenmektedir.
Aynı dönemde petrol tüketiminin ortalama %0,9’luk artışlarla %25,2, hidrolik-dışı
yenilenebilir enerji kaynakları tüketiminin %1,94’lük artışlarla %64,6 ve kömür
tüketiminin ise %1,9’luk artışlarla %64,5 artacağı öngörülmektedir [25].
Bu
dönemde fosil yakıt fiyatlarının yüksek seyredeceği ve hükümetlerin fosil yakıtlara
alternatif enerji kaynaklarına yöneliminin artacağı tahmin edilmektedir.
2009’da Çin, ABD, Avrupa Birliği, Hindistan, Rusya ve Japonya dünya kömür
tüketiminin %84,3’ünü gerçekleştirmişlerdir. 2009 yılında dünya enerji tüketiminde
kömürün payı %27,2 iken, bu payın 2035 yılında %29,6’lara ulaşması
beklenmektedir. Kömür tüketimindeki bu artışın tamamının sorumlusunun OECDdışı ülkelerin (Çin, Hindistan) olacağı [25,26] ve kömürün elektrik üretimindeki
payının ise %40,5’den (2008) %43’e (2035) yükseleceği beklenmektedir. Kömür
tüketiminin en fazla düşmesi beklenen yerler; elektrik talep artışı düşük ve nüfus
artış hızı yavaş olan OECD’deki Avrupa ülkeleridir [25]. Dünyada her ne kadar
kömür üretimi geniş alanlarda ve pek çok ülkede mümkün olsa da, 2010 sonu
itibariyle, toplam kömür rezervlerinin %75’i 5 ülkede bulunmaktadır. Bunlar ABD
(%27,6), Rusya (%18,2), Çin (%13,3), Avustralya (%8,9), Hindistan (%7)’dır [6].
Bu ülkeler toplam üretimin de 2010 yılı verilerine [30] göre %79,1’ini
karşılamışlardır.
2008 yılında dünyada üretilen kömürün %60’ı elektrik üretim
sektörüne aktarılmakta iken %36’sı ise endüstriyel tüketime gitmektedir [26].
16
Çizelge 3.4. 2009 yılı itibariyle bölgelere göre kanıtlanmış kömür rezervleri [30].
Bölge
Taşkömürü
Linyit
(milyon ton) (milyon ton)
Kuzey
Toplam
Toplamdaki
(milyon ton)
Payı (%)
1 13281
132816
246097
29,8
6964
8042
15006
1,8
102042
170204
272246
33
33225
174
33399
4
155809
103444
259253
31,4
411321
414680
826001
100
Amerika
Güney ve
Orta Amerika
Avrupa&
Avrasya
Orta Doğu ve
Afrika
Asya-Pasifik
Toplam
Çizelge 3.5. Ülkeler bazında kanıtlanmış kömür rezervleri [30].
Ülke
Taşkömürü
Linyit
Toplam
Toplamdaki
(milyon ton)
(milyon ton)
(milyon ton)
Payı (%)
ABD
108950
129358
238308
28,9
Rusya
49088
107922
157010
19,0
Çin
62200
52300
114500
13,9
Kazakistan
28170
3130
31300
3,8
Türkiye
-
1814
1814
0,2
Ukrayna
15351
18522
33873
4,1
Hindistan
54000
4600
58600
7,1
G. Afrika
30408
-
30408
3,7
Almanya
152
6556
6708
0,8
Toplam
411321
414680
826001
100
17
Dünyada kömür rezervleri pek çok ülkeye ve geniş bir alana yayılmış olsa da 2009
sonu itibariyle toplam kömür rezervinin büyük bir bölümü Asya-Pasifik(%31,4),
Kuzey Amerika (%29,8), Avrupa ve Avrasya’da (%33) toplanmıştır [30]. Çizelge 3.4
de 2009 yılı sonu itibariyle bölgelere ayrılmış kömür rezervlerinin dağılımı
görülmektedir.
Ülkeler açısından kömür rezervlerine bakıldığında toplam dünya rezervinin yaklaşık
%78’i 5 ülkede bulunmaktadır. Bunlar ABD (%28,9), Rusya (%19), Çin(%14),
Avustralya (%9,2), Hindistan (%7,1)’dır. Bu ülkeler toplam üretiminde 2009 sonu
itibariyle yaklaşık %78,5’ini karşılamışlardır. Bu bağlamda yine aynı araştırmada
Türkiye kömür rezervi 1814 milyon ton rezerv ile dünya toplam rezervinin %0,2 sine
karşılık gelmektedir [30].
Kömür yakıtlı elektrik üretiminin 2035 yılına kadar ortalama yılda %2,9 artması
beklenmektedir [25]. Ancak kömürden elektrik üretimi ile ilgili projeksiyonlar, sera
gazı emisyonlarını azaltmaya veya sınırlamaya yönelik ulusal mevzuatların veya
uluslararası anlaşmaların yürürlüğe girmesine ve sabit karbon vergisi veya emisyon
ticareti gibi maliyet arttırıcı uygulamalara, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen
ulusal politikalara göre önemli ölçüde değişebilir. Bu tarz kısıtlamalar olmadığı
takdirde, özellikle Çin, Hindistan, Endonezya ve Vietnam gibi zengin kömür
yataklarına sahip yerlerde, daha pahalı yakıtların yerine kömürün kullanılacağı
düşünülmektedir [26].
Doğalgaz yakıtlı elektrik üretiminin ise 2030 yılına kadar yıllık %2,7’lik bir oranda
artması öngörülmektedir [25].
Özellikle ABD ve diğer ülkelerde bulunan kaya
gazından (shale gas) yararlanılmaya başlanmasıyla doğalgaz fiyatlarının arz artışı
sebebiyle orta vadede düşük kalacağı ve pek çok ülkede doğalgaz kullanımını
arttıracağı ifade edilmektedir [26]
Her ne kadar rekabet edebilirlik konusunda sorunları devam etse de yüksek fosil
yakıt fiyatları ve fosil yakıtların çevresel etkileri üzerine duyulan endişeler, dünyanın
pek çok ülkesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılmasına
18
yönelik verilen teşvikler,
yenilenebilir enerji kaynaklarının daha geniş oranda
kullanımının yolunu açmaya devam etmektedir [26].
2035 yılına kadar dünya
genelinde hidroelektrik ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının tüketiminde
IEA’ya göre [25] yıllık %3,3’lük, EIA’ya göre [26] %3,1’lik artışlar beklenmektedir.
Hidrolik dışında yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu güçteki oranı 2008’de %4
iken, bu oranın 2020 yılında %11,7’ye, 2035’te de %15,8’e yükseleceği,
hidroelektriğin ise aynı dönemde %20’den %17’ye gerileyeceği öngörülmektedir.
Yenilenebilir kaynaklardaki artışa en büyük kurulu güç katkısı (693 GW) ise rüzgâr
enerjisinden gelecektir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde
kullanım payının %19,5 (2009) seviyesinden 2020 yılında %22,1 ve 2035 yılında da
%23,2’ye ulaşacağı düşünülmektedir [25].
3.2.Türkiye İçin Enerji
Dünya enerji piyasasındaki hızlı gelişmeler, enerji-çevre ilişkisinin dünyada önemini
giderek arttırması Türkiye gibi fosil yakıt kaynakları dünya rezervleri ile
karşılaştırıldığında çok daha sınırlı olan ülkelerde ki bu dışa bağımlılık demektir. Bu
durum, yeni enerji politikaları geliştirilmesini bir zorunluluk haline gelmiştir.
Türkiye günümüzde kullandığı elektriğin yaklaşık %45’ini yerli kaynaklardan
karşılamakta ve arta kalan ihtiyacını (%55) ithal etmektedir. Bu durum her ne kadar
son yıllarda enerji sektöründe önemli yatırımlar yapılsa da hala enerjide dışa bağımlı
kalındığını göstermektedir.
Ülkemizin kalkınma, toplumsal refah ve sanayi sektörünü uluslararası alanda rekabet
edebilecek bir düzeye çıkarma hedeflerini gerçekleştirme çabaları beraberinde enerji
talebinin hızlı artışını getirmekte ve önümüzdeki yıllarda da bu eğilimin devam
edeceği hesaplanmaktadır.
2010 yılında 109,27 milyon ton petrol eşdeğerini (milyon tep) geçen yıllık enerji arzı
bir önceki yıla nazaran yaklaşık %3’lük bir artışa tekabül etmektedir. 2015 yılında
170 milyon tep, 2020 yılında ise 222 milyon tep düzeyine ulaşacağı beklenmektedir
[32]. En son açıklanan verilere göre (2010 yılı) enerji arzında %31,9 ile doğalgaz en
19
büyük payı alırken, bunu %30,7 ile kömür, %26,7 ile petrol izlemiş, geri kalan
%10,7’lik bölüm ise başta hidrolik olmak üzere yenilenebilir ve diğer kaynaklardan
(odun) karşılanmıştır (Çizelge3.6). 2009 yılıyla kıyaslandığında 2010’da doğalgazın
kömürün yerini alarak enerji arzında birinci sıraya yükseldiği görülmektedir.
Çizelge 3.6. Türkiye için birincil enerji arzı [32].
2008
2008
2009
2009
2010
2010
(bin tep)
%
(bin tep)
%
(bin tep)
%
Kömür
31,391
29,5
32,913
31,0
33,531
30,7
Doğalgaz
33,807
31,8
32,775
30,9
34,907
31,9
Petrol
31,784
29,9
30,656
28,8
29,221
26,7
Hidrolik
2,861
2,7
3,092
2,9
4,454
4,1
Odun
3,679
3,5
3,530
3,3
3,392
3,1
Jeo.Isı, Diğer ısı
1,011
0,9
1,250
1,2
1,391
1,3
Hayv. ve Bit.Atık
1,134
1,1
1,036
1,1
1,166
1,1
Jeotermal
140
<0,1
375
0,3
575
0,5
Güneş
420
0,4
429
0,4
432
0,4
Rüzgar
73
<0,1
129
0,1
251
0,2
Toplam
106,338
100
106,138
100
109,266
100
Sanayinin temel girdileri arasında yer alan enerji sektöründe büyüme rakamları,
gelişmiş ülkelerinkine kıyasla oldukça yüksektir. Son 10 yılda Türkiye elektrik ve
doğalgaz tüketim artış oranları bakımından Avrupa’da ilk, dünyada ise Çin’den sonra
ikinci sırayı almaktadır [33]. 2010 itibariyle 74 milyon nüfusa sahip olan Türkiye’de
kişi başına enerji tüketiminin %1,3 artışla 1482 kep, elektrik tüketiminin ise %8,56
artışla 2347 kWh olduğu hesaplanmıştır[32].
20
Çizelge 3.7. Türkiye’nin birincil enerji kaynakları rezervi (2010 Yılı) [32].
Görünür
Muhtemel
Mümkün
Toplam
534,6
431,5
368,4
1334,6
Elbistan
4917,9
-
-
4917,9
Diğer
4.920,0
1345,0
262,0
6527,0
Toplam
9837,9
1345,0
262,0
11444,9
40,7
29,5
7,3
77,5
1 641,4
-
-
1641,4
GWh/Yıl
129388
-
-
129388
MW/Yıl
36603
-
-
36603
Ham Petrol (milyon ton)
44,3
-
-
44,3
Doğalgaz (milyar m3)
6,2
-
-
6,2
-
-
9129
-
-
9129
380000
-
-
380000
Elektrik
98
-
512
600
Termal
3348
-
28152
31500
Elektrik
-
-
-
-
Isı
-
-
-
32,6
Elektrik (MW)
-
-
-
48000
Isı
-
-
-
-
Elektrik
-
-
-
2,6
Isı
-
-
-
6,0
Kaynaklar
Taşkömürü (milyon ton)
Linyit (milyon ton)
Asfaltit (milyon ton)
Bitümler (milyon ton)
Hidrolik
Nükleer Kaynaklar (ton)
Tabii Uranyum
Toryum
Jeotermal (MW/Yıl)
Güneş (Milyon Tep)
Rüzgâr
Biokütle (Milyon TEP)
21
Enerji kaynakları bakımından net ithalatçı ülke konumunda olan Türkiye’de 2010
yılında enerji arzının petrolde %93, doğalgazda %98, taş kömüründe %90 olmak
üzere toplamda %72,9’luk bölümü ithalat ile karşılanmıştır [32].
2010 yılında ithal edilen doğalgazın yaklaşık %46’sı Rusya (2009’da %51), %24’ü
İran (2008’de %16), %14’ü Azerbaycan (2009’da %15), %12’si Cezayir (2008’de
%14) ve %4’ü de Nijerya’dan (2009’da %3) temin edilmektedir. İthal edilen
doğalgazın %56,5’i elektrik üretiminde (2009’da %52,9) %21,4’ü konutlarda
(2009’de %25,4), %20,1’i ise sanayide (2009’da %19,5) kullanılmaktadır.
Türkiye’nin doğal gaz tüketimi 2002 yılındaki 17,4 milyar m3 düzeyinden, 2008
yılında 36,1 milyar m3 ile zirveye ulaşmışken, önce 2009 yılında 32,4 milyar m3’e
sonra da 2010 yılında 31,6 milyar m3 seviyesine inmiştir. 2010 yılında bir önceki
yıla göre %2,5 oranında bir azalma olmuştur.
2010 yılında doğalgazın, miktar
olarak, sanayi ve elektrik sektöründe kullanımı azalırken konutlarda kullanımı
artmıştır [34].
Türkiye’de mevcut elektrik üretim tesislerinin kaynaklara göre kurulu güçlerine
bakıldığında 16112,16 MW ile doğalgaz kaynaklı tesisler başta gelmektedir.
Doğalgazı sırası ile 15831,25 MW kurulu güç ile hidrolik, 8139,67 MW kurulu güç
ile linyit, 3751 MW kurulu güç ile ithal kömür ve asfaltit izlemektedir. Yenilebilir ve
atık kaynaklı tesisleri ise toplam kurulu gücün % 3,06 sına karşılık gelmektedir [35].
Türkiye’de elektrik üretimin kaynaklara göre dağılımına bakıldığında ise yine
doğalgaz kaynaklı üretimin 98143,7 GWh ile toplam üretimin %46,47’sini
karşıladığı görülmektedir. Hidrolik ise 51795,5 GWh ile toplam üretimin
%24,52’sini karşılarken bu rakamlar linyit için 35942,1 GWh (%17,02), Taş kömürü
ve asfaltit için 19104,3 GWh (%9,05) olarak belirtilmiştir. Fosil kaynaklı olmayan
rüzgâr enerjisi 2916,4 GWh ile toplam üretimin % 1,38’ine karşılık gelirken
jeotermal enerjinin toplam üretimin 668,2 GWh ile % 0,32’sine karşılık geldiği
belirtilmiştir [35].
22
Çizelge 3.8. Türkiye elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımı (2010 yılı) [34].
Kurulu Güç
Toplamdaki Oranı
MW
(%)
Doğalgaz
16112,16
32,53
Hidrolik
15831,25
31,97
Linyit
8139,67
16,43
İthal kömür+Taş kömürü+Asfaltit
3751,00
7,57
Çok yakıtlı
2652,65
5,36
Sıvı Yakıtlı
1526,11
3,08
Rüzgâr
1320,15
2,67
Yenilenebilir + Atık
96,87
0,20
Jeotermal
94,20
0,19
49542,06
100
Kaynaklar
Toplam
Çizelge 3.9. Türkiye elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımı (2010 yılı) [35].
Üretim
Toplamdaki Oranı
GWh
(%)
Doğalgaz
98143,7
46,47
Hidrolik
51795,5
24,52
Linyit
35942,1
17,02
İthal kömür+Taş kömürü+Asfaltit
19104,3
9,05
Rüzgâr
2916,4
1,38
Sıvı Yakıtlı
2180,0
1,03
Jeotermal
668,2
0,32
Yenilenebilir + Atık
457,5
0,22
211207,7
100
Kaynaklar
Toplam
23
Özellikle son yıllarda ülkemizde gerçekleştirilen enerji yatırımları giderek artmıştır.
Bunun nedeni enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve ekonomik fayda sağlamak olarak
gösterilebilir. Fosil yakıt kaynakları bakımından fakir olan ülkemiz coğrafyası
alternatif ve yenilenebilir enerji kaynakları bakımından ise oldukça yüksek bir
potansiyele sahiptir.
Yenilenebilir enerji analında her ne kadar son yıllarda yatırımlar giderek artsa da
bunların ihtiyaca cevap verebilecek seviyeye gelmesi uzun vadede mümkün
olacaktır. Bunun nedeni hem ekonomik maliyetler hem de işletme zorlukları olarak
gösterilebilir.
Türkiye şu ana kadar olduğu gibi yakın gelecekte de enerji üretimini fosil kaynaklı
üretim tesislerinden gerçekleştirecektir. Mevcut kömür, doğalgaz ve petrol
rezervlerimiz göz önüne alındığında enerji yönetimi ve enerji tasarrufu konusunun
ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğu kabul edilmektedir. Ülkemizde enerji
kaynaklarını daha verimli kullanarak, kullanılan enerjinin belirli oranda geri
dönüştürülmesi sağlanarak ekonomik ve çevresel fayda sağlanabilir.
Enerji tasarrufu ve verimliliği gibi kavramların öneminin günden güne arttığı
günümüzde enerji üretimi için gerekli olan kaynaklar ve bu kaynakların kullanım
yoğunluğu göz önüne alındığında, gelecekte bu kaynakların enerji talebini ne ölçüde
karşılayacağı tartışma konusudur. Bu bağlamda insanoğlunun gelecekte de yaşamını
sürdürebilmesi için enerji kaynaklarını çevre ile uyumlu bir şekilde yüksek verimlilik
ile kullanılması gerekliliği hem ülkemiz hem de dünyamız adına kaçınılmaz bir
gerçektir.
24
4. TERMODİNAMİK ANALİZ
Enerji genel bir tanımla termodinamik bir sistemin iş ve ısı verme kabiliyetidir. Isı ve
iş alan bir sistemin enerjisi artmıştır veya enerjisi yüksek olan bir sistemden ısı ve iş
alınabilir. Enerjinin bu tarifinden de anlaşılacağı üzere ısı ile iş arasında bir benzerlik
mevcuttur. Bu sebeple ısı ile iş arasında bir bağıntı olması ve bunların birinden
diğerine geçilebilmesi gereklidir.
Termodinamik prensipler ışığında çalışan sistemlerin daha yüksek verimlilik
sağlanabilmesi için yapılan ve termodinamiğin birinci yasasına dayanan analize
enerji analizi denilir.
Termodinamiğin birinci kanununa göre enerji korunur yok edilemez sadece bir
şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında ısı
alışverişi ile iş alışverişi aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim
sistemlerinde ise birbirlerine orantılı olmak zorundadır.
Birinci kanun analizi sadece nicelik açısından bir fikir vermektedir. Ancak bir
sistemin performansının değerlendirilebilmesi için nicelik tek başına yeterli
olmamaktadır. Burada da karşımıza ikinci yasa analizi çıkmaktadır.
Ekserji analizi; termodinamiğin ikinci yasasına dayanır ve enerjinin niceliğinin yanı
sıra enerji niteliğini de dikkate alınarak yapılır. Güç üreten sistemlerin termodinamik
analizinde hem birinci hem de ikinci yasa analizinin kullanılması yapılan analizlerin
etkinliğini ve hassasiyetini arttıracaktır.
Ekserji, bir enerji kaynağının iş yapabilme potansiyelidir. Enerji kaynağının ne
kadarının yararlı işe dönüştürülebileceği yani belirli bir halde ve miktarda enerjinin iş
yapabilme potansiyeli kullanılabilirliği ekserjidir [39].
Bir sistemden en fazla işi elde edebilmek için, hal değişimi sonunda sistemin ölü
halde olması gerekir. Sistemin ölü halde olması, çevresi ile termodinamik denge
25
içersinde olması demektir. Sistem çevresi ile aynı sıcaklık ve basınçta olup çevresine
göre kinetik ve potansiyel enerjiye sahip değildir ve çevresi ile tepkimeye girmez.
Özellikle belirtilmediği durumlarda ölü hal sıcaklık ve basınç değeri T0 ve P0 için
298,15 K ve 101,325 kPa olarak verilmiştir. Bir sistemin ölü hal durumunda
kullanılabilirliği sıfır olarak belirtilmiştir [39].
4.1. Enerji Temel Varsayımları
Termodinamik prensiple çalışan sistemlere termodinamik analiz uygulanırken genel
olarak kütle, enerji, ekserji ve entropi dengesi gibi eşitliklerden faydalanılır.
Sabit hal durumundaki bir kontrol hacmi için genel denge denklemleri aşağıdaki
gibidir.
Kütle dengesi genel olarak aşağıdaki gibi ifade edilir.
 g  m
ç
m
(4.1)
Burada m kütle akış oranını ifade etmektedir.
Genel olarak enerji dengesi denklemi aşağıdaki gibi ifade edilir.
.
E
g
.
g
.
.
 Q   Eç  W
(4.2)
ç
4.2. Ekserji Temel Varsayımları
Genel bir ifade ile kontrol hacmi içinde bulunan bir sistemin ekserji dengesi
aşağıdaki gibi ifade edilir.
26
.
 Ex
.
g
.
.
.
  Ex Q   Ex ç  W  Ex d
g
(4.3)
ç
.
Burada
 Ex Q ısı geçişi ile ekserjiyi temsil etmektedir.
Isı enerjisinin yalnızca bir kısmı işe dönüştürülebilir. Bunun nedeni ısının enerjinin
düzenli olmayan bir hali olmasıdır. Isının işe dönüştürülebilen kısmı enerjinin
düzenli halidir. Isı geçişi sırasında mutlaka bir ekserji geçişi de meydana
gelmektedir.
.
.
E xQ   (1  T0 / T ) Q
(4.4)
Burada; T mutlak sıcaklık, T0 çevre (referans) sıcaklık ve Q ise belli bir yerdeki ısı
geçişini ifade etmektedir.
Termodinamik sistemlerde sürekli akış halinde bulunan bir sistem için mevcut
toplam ekserjisi, sistemde oluşan elektrik ve yüzey gerilme ekserjileri ile nükleer ve
manyetik ekserjileri ihmal edildiği var sayılırsa potansiyel ekserji, fiziksel ekserji ve
kimyasal ekserjilerinin toplamı olarak ifade edilmektedir.
.
.
.
.
.
Ex  Ex kin  Ex pot  Ex fiz  Ex kim
(4.5)
Birim kütle başına ekserji aşağıdaki biçimde yazılabilir.
.
.
.
.
e  ekin  e pot  e fiz  ekim
.
.
.
.
(4.6)
Burada ekin , e pot , e fiz , ekim sırasıyla kinetik, potansiyel, fiziksel ve kimyasal ekserjileri
ifade etmektedir.
27
Bir sistemin kinetik ekserjisi çevre sıcaklığı ve basınç ne olursa olsun sistemin
kinetik enerjisine eşittir. Bunun nedeni kinetik enerjinin mekanik enerjinin bir çeşidi
olması ve tamamen işe dönüştürülebilir olmasıdır.
Bir sistemin kinetik enerjisi aşağıdaki gibi ifade edilebilir,
.
.
Ex kin  m
V2
T
(4.7)
Burada V , sistemin bulunduğu ortama göre hızıdır.
Genel bir ifade ile mekanik enerjinin tamamen işe dönüştürülebildiği bilinmektedir.
Mekanik enerjini bir çeşidi olan potansiyel enerji de tıpkı kinetik enerji gibi tamamen
işe çevrilebilir.
Potansiyel ekserji denklemi aşağıdaki gibi ifade edilebilir.
.
.
Ex pot  m gz
(4.8)
Burada g yerçekimi ivmesi, z ise sistemin bulunduğu ortamın referans düzleme
göre yüksekliğidir.
Fiziksel ekserji, çevresi ile termodinamik etkileşim halinde bulunan sürekli akış
halindeki kararlı madde referans şartları olan T0 ve P0 haline geldiği zaman elde
edilebilen maksimum iş potansiyeli olarak tanımlanır.
.
E x fiz  (h  h0 )  T0 ( s  s 0 )
(4.9)
28
Kimyasal ekserjiden elde edilebilecek maksimum iş, sistemin ya da maddenin sınırlı
denge halinden denge haline geçmesiyle mümkündür. Çevre dengesi(T0 ve P0) iken
saf bileşenlerin T0 ve P0 yoğunlaşmalarının kısmi basınçlarından (P∞,i) gidilerek her
bir bileşenin kimyasal ekserjileri aşağıda verilen genel denklem yardımıyla
hesaplanır.
ex kim  ex 0kim  Ru To ln xi
(4.10)
Burada xi mol kesrini ve ex kim ise referans sıcaklıkta molar ekserjiyi ifade
etmektedir.
Katı yakıtın kimyasal ekserjisi aşağıdaki gibi hesaplanabilir,
ex chfuel   .(LHV )
(4.11)
Yakıtın alt ısıl değerine dayalı ekserji faktörü (β) aşağıdaki gibi ifade edilmiştir [40,41],
h
c
o
c
n
c
  1.0437  0.1882 ( )  0.0610 ( )  0.0404 ( )
Yukarıda verilen denklemde
(4.12)
h o
n
,
ve
yakıt bileşenleri arasındaki kütlesel oranları
c c
c
temsil etmektedir. (h, c, o, ve n sırasıyla hidrojen, karbon, oksijen ve nitrojen olarak ifade
edilmiştir)
.
Kontrol hacmi içerisindeki toplam ekserji oranı ( Ex ) genel bir ifade ile aşağıdaki gibi
verilmiştir.
.
.
Ex  m(ex)
Burada ex spesifik ekserjiyi ifade etmektedir.
(4.13)
29
Termik santrallerin Birinci kanun verimi (enerji verimi) gösterilen şekilde hesaplanabilir.
.
I 
Wnet
(4.14)
.
E yakıa
.
.
.
Burada W net ve E fuel sırasıyla net iş ve kontrol hacmine giren enerji miktarı ( LHV . m yak. )
olarak verilmiştir.
Termik santralin ikinci yasa verimi ise gösterildiği gibi hesaplanabilir,
.
Wnet
 II 
(4.15)
.
E x fuel
Kontrol hacmi içerisindeki entropi dengesi denklemi aşağıda verilmiştir,
.
.
.
.
Q
Q
g S  g T  S üretim  ç S  ç T
.
(4.16)
Entropi, sistemdeki düzensizliğin bir ölçüsü olarak tanımlanabilmektedir. Sistemde
düzensizlik arttıkça entropi de artar. Örneğin bir gaz ısıtıldığında moleküllerinin hareketleri
hızlandığından ve düzensizleştiğinden, entropisi artar. Eğer bir sistem tam olarak düzenli
ise, entropisi sıfır olabilir. Enerjinin aksine, entropi korunan bir özellik değildir ve gerçek
tüm işlemlerde sistemin ve çevrenin entropi değişimlerinin toplamı daima pozitiftir.
Entropi üretimi genel bir ifade ile gösterilen şekilde hesaplanabilir,
.
S üretim 
dQ
T0
Burada, T0 çevre sıcaklığını dQ ise sistemdeki kaybı ifade etmektedir.
(4.17)
30
Özellikle termik santrallerin termodinamik analizleri yapılırken çevrimin bütünü ve
her bir bileşeni için ayrı olarak birinci ve ikinci kanun uygulanır. Bu şekilde
santralde yapılması gereken iyileştirme çalışmaları daha detaylı ve doğru şekilde
yapılmış olur.
Termik santrallerin ana bileşenleri için genel ikinci yasa verim denklemleri sırasıyla
gösterilmiştir.
Kazan için ikinci yasa verimi,
.
.
 II , kazan  1 
.
E xç  E x g
(4.18)
.
E x yak
Pompa için ikinci yasa verimi,
.
.
I pompa
 II , pompa  1 
(4.19)
.
W pompa
Besleme suyu ısıtıcıları için ikinci yasa verimi,
.
 II ,ısıtıcı  1 
.
I ısıtıcı
(4.20)
.
E xg
Türbin için ikinci yasa verimi,
.
.
 II ,türbin  1 
I türbin
.
.
E x g  E xç
Kondenser için ikinci yasa verimi,
(4.21)
31
.
 II ,kondenser  1 
.
(4.22)
I kondenser
.
E xg
4.3. Kelvin Planck İfadesi
Termodinamiğin ikinci yasasının dayandığı en önemli ifadelerden biri Kelvin Planck
ifadesidir. Kelvin Planck ifadesine göre Termodinamik bir çevrim gerçekleştirerek
çalışan bir makinenin, yalnızca bir kaynaktan ısı alıp net iş üretmesi olanaksızdır
[39].
Hiçbir ısı makinesinin ısıl verimi % 100 olamaz veya bir güç santralinin sürekli
çalışabilmesi için iş akışkanının hem kazanla, hem de çevreyle ısı alışverişinde
bulunması gerekir [39]. Bir ısı makinesinin yüzde 100 ısıl verime sahip
olamamasının,
sürtünmeler
veya
diğer
kayıplardan
kaynaklanmadığı
vurgulanmalıdır. Çünkü bu sınırlama gerçek ısı makineleri kadar, ideal ısı makineleri
için de geçerlidir.
Şekil 4.1. İkinci yasanın Kelvin-Planck ifadesine aykırı bir ısı makinesi [39].
32
4.4. Clausius Eşitsizliği
Termodinamiğin ikinci yasasında eşitsizlikler kullanılarak anlatım yapılabilir. Bunun
en iyi örneği tersinmez bir ısı makinesinin veriminin tersinir bir makinenin verimine
eşit ve ondan büyük olamayacağıdır. Soğutma makineleri ve ısı pompaları için de
durum aynıdır [39].
Termodinamikte önemli bir yer tutan eşitsizlik de Clausius Eşitsizliğidir. Bu
eşitsizlik şöyle ifade edilir,
dQ
T
0
(4.23)
0
Burada
dQ
’nin tersinir veya tersinmez termodinamik bir çevrim üzerinde integrali
T0
sıfırdan küçük veya sıfırdır. Bu da diferansiyel ısı geçişinin sıcaklığına bölümlerini
çevrim boyunca toplarsak sıfır veya sıfırdan küçük bir değer elde edilebileceğini
göstermiş olur.
Clausius eşitsizliğine göre,
dQ
bağıntısının sıfırdan küçük ya da sıfıra eşit olması
T0
aşağıdaki durumlarla ifade edilmektedir,
dQ
T
 0 …genel hal
(4.24)
 0 …tersinir çevrim
(4.25)
 0 …tersinmez çevrim
(4.26)
0
dQ
T
0
dQ
T
0
33
5. MEVCUT TERMİK SANTRALE EKSERJİ VE ENERJİ ANALİZİ
UYGULAMASI
Özellikle kullanılan yakıtın cinsi ve sistemin temel çalışma prensipleri göz önüne
alındığında termik santraller için termodinamik analizlerin yapılması önemini
arttırmıştır. Sistem performanslarının değerlendirilmesi, sistemin daha yüksek
verimlilik ile çalışması ve gerekli düzenlemelerin yapılması enerji ve ekserji analizi
sonuçlarının değerlendirilmesi ile mümkündür.
Bir ısıl sistemde termodinamik analiz yapılabilinmesi belli aşamaları içermektedir.
Bu aşamalar temel varsayımlara uygun ve kendi içerisinde belirli bir sıra ile
yapılmalıdır.
Bir termik santralin termodinamik analizi yapılırken öncelikle hangi ünitelerin
analizi yapılacaksa bu üniteler için uygun görülen ve birbiri ile eşit olan sınırlar
belirlenmelidir. Belirli yöntemler kullanılarak mevcut üniteler ve santralin tamamının
modellemesi yapılır. Belirlenen model üzerinde kabul edilen sınırlar dikkatlice
incelenmelidir. Çünkü Model üzerinde yapılan kabuller termodinamik analiz
sonuçlarını doğrudan etkilemektedir. Santralin kurulu bulunduğu bölgenin iklim
koşulları göz önüne alınarak gerçeğe en yakın çevre şartları kabul edilmelidir.
Santralde mevcut üniteler ve sistemin tamamı için ısı dönüşüm sistemleri
belirlenmelidir. Daha sonra kütle, enerji ve entropi denge durumları incelenir. Her bir
kütle ve enerji geçişleri için ekserji debileri hesaplanır. Sistem için belirlenen
sınırlardan çıkan ve sisteme giriş yapan enerjiler belirlenir. Termodinamiğin temel
varsayımları ışığında sistemin bütünü ve her bir ünite için enerji ve ekserji analizi
uygulanır. Termodinamik analiz sonuçları önceden belirlenmiş referanslar ile
karşılaştırılarak analizin doğruluğu sorgulanır. Analiz sonucu oluşan tersinmezlikler,
enerji kayıpları ve sistemin verimliliği santralde yapılması gereken iyileştirmeler ve
düzenlemeler hakkında öneriler sunabilir.
34
5.1. Termik Santraller
Termik santraller ana işleticinin buhar tahrikli olduğu güç santrallerindendir. Termik
santrallerde elektrik üretimi belirli aşamalarda enerji dönüşümleri ile yapılmaktadır.
Kazanda yakıtın yanması sonucu elde edilen ısı suya transfer edilerek kızgın buhar
elde edilir yüksek basınçta kızgın buhar türbin kanatçıklarının döndürmeye başlar.
Kanatçıkların bağlı olduğu türbin mili belirli bir devire (ortalama 3000 dev/dak)
ulaştığında mile bağlı jeneratörden elektrik üretimi başlar. Daha sonra türbinden
çıkan buhar kondensere (yoğuşturucu) iletilip yeniden kızdırıcıya gönderilir.
Çevrimin işleyişi göz önüne alındığında bir Rankine çevrimi olduğu görülmektedir.
Termik santrallerde gerçekleşen enerji dönüşümleri kimyasal enerjinin ısı enerjisine
ısı enerjisinin mekanik enerjiye son olarak mekanik enerjinin elektrik enerjisine
dönüştürülmesi basamaklarını içerir.
Çizelge 5.1. Türkiye’de kurulu olan termik santrallerin kapasiteleri [32].
YAKIT CİNSİ VE SANTRALIN ADI
Toplam Kurulu
Proje Üretimi
Güç (MW)
(MW)
Çatalağzı
300,0
1950,0
Taşkömürü Toplam
300,0
1950,0
Afşin Elbistan A
1355,0
8807,5
Afşin-Elbistan B
1440,0
8807,5
Orhaneli
210,0
1365,0
Seyitömer
600,0
3900,0
Tunçbilek A
65,0
422,0
Tunçbilek B
300,0
1950,5
Kangal
457,0
2970,5
18 Mart Çan
320,0
2240,0
Soma-A
44,0
286,0
TAŞKÖMÜRÜ
LİNYİT
35
Çizelge 5.1. (Devam) Türkiye’de kurulu olan termik santrallerin kapasiteleri [32].
Soma-B
990,0
6435,0
Yatağan
630,0
4095,0
Yeniköy
420,0
2730,0
Kemerköy
630,0
4095,0
Linyit Toplam
7421,0
49376,0
Ambarlı
457,0
2970,5
Hopa
320,0
2240,0
680,0
4760,0
1,04
-
1,04
-
Ambarlı D.Gaz
1350,9
9456,3
Bursa D.Gaz
1432,0
10024,0
Aliağa GT+KÇ
180,0
1260,0
Hamitabat
1120,0
7840,0
Doğalgaz Toplam
4082,9
28580,3
Türkiye Toplam
12524,9
84666,8
FUEL-OİL
Fuel-Oil Toplam
MOTORİN
Çukurca
Motorin Toplam
DOĞALGAZ
Türkiye de kurulu olan termik santrallerin kurulu güçleri ve proje üretimi değerleri
çizelge 5.1 de gösterilmiştir. Özellikle mevcut kurulu gücün en fazla doğalgaz
olduğu görülmektedir. Doğalgazdan sonra kurulu güçteki en büyük pay linyit
kaynaklı santrallere aittir. Linyiti sırasıyla fuel-oil, taş kömürü ve motorin yakıtların
kullanıldığı santraller izlemektedir.
Mevcut kurulu santrallerin proje üretimlerine bakıldığında ise en büyük payın
84666,8 MW toplam güç ile yine doğalgaz da olduğu görülmektedir. Doğalgazı
49376,0 MW güç kapasitesi ile linyit takip etmektedir.
36
5.2. Rankine Çevrimi
Buhar çevrimleri içerisindeki en yüksek verim ile çalışan Carnot çevrimidir. Fakat
carnot çevrimin uygulanmasında bazı sorunlar meydana gelmektedir. Meydana gelen
bu sorunlar kazanda suyun kızgın buhar haline getirilmesi ve yoğuşturucuda doymuş
sıvı haline getirilmesi ile çözülebilir. Oluşan bu çevrim, güç santralleri için en ideal
çevrim olan rankine çevrimidir.
Rankine çevriminin adımları dört aşama ile gösterilir, her adımda çalışma
akışkanının hal değişimleri ifade edilir. Burada çevrimin ideal şartlarda olduğu
varsayılır. Ama gerçek şartlarda çevrimin pompa ile sıkıştırma ve türbinde genişleme
aşamaları izentropik değildir. Bu aşamalarda izentropide artış meydana gelir. Bundan
dolayı gerçekte pompa için gereken güç ihtiyacı artar ve türbinden elde edilen iş
azalır.
Şekil 5.1. İdeal rankine çevrimi.
37
Şekil 5.2. İdeal rankine çevrimi için T-s diyagramı
Şekil 5.2 incelenecek olursa 4–1 çalışma akışkanı, düşük basınçtan yüksek basınca
pompalanır. İdeal şartlarda pompalama için güç girişine ihtiyaç vardır. 1–2 de
Yüksek basınçlı sıvı bir ısıtıcıya girer, bir dış ısı kaynağı ile sabit basınçta kızdırılmış
buhar halini alana kadar ısıtılır. Genelde ısı kaynağı olarak, kömür, doğalgaz veya
nükleer güç kullanılır. 2–3 de ise kızgın buhar, türbin boyunca genişler ve güç çıkışı
oluşturur. İdeal şartlarda, bu genişleme izentropiktir. Bu olay buharın basınç ve
sıcaklık kaybetmesine sebep olur. 3–4 aşaması incelenecek olursa buhar daha sonra
kondensere girer, doymuş sıvı halini alana kadar soğutulur. Bu sıvı daha sonra tekrar
pompaya girer ve çevrim tekrar eder.
5.3. Rankine Çevriminin Verimini İyileştirmek İçin Tedbirler
Termik santraller de verim, tüketilen yakıtın yüzde olarak kullanılabilir enerjiye
çevrilen kısmını ifade etmektedir. Genellikle verim %33 ile %48 arasındadır. Bu
limitler tüm ısı makineleri için termodinamik kanunlar ile belirlenmiştir. Geriye
kalan enerji ısı halinde çevrimden çıkmaktadır. Çevrimden çıkan bu atık ısı
kondenser üzerinden
soğutma kulelerine
gönderilerek
çeşitli
şekilde geri
dönüşümleri sağlanabilir. Bu yönteme kojenerasyon denilmektedir. Böylelikle
sisteme yakıt ile giren enerjiden daha fazla fayda sağlanıp genel bir verimlilik artışı
sağlanabilir.
38
Şekil 5.3. İki kademeli türbin ve tek besleme suyu ısıtıcılı bir rankine çevrimi ve T-s
diyagramı.
Rankine çevrimi tıpkı Carnot çevrimi gibi sıcak kaynak ve soğuk kaynağa bağlıdır.
Bu nedenle bunlardan birincisini yükseltmek ve ikincisi azaltmak verimi
iyileştirecektir.
5.3.1. Kondenser basıncını düşürmek
Serbest eksozlu makinelerde hem soğuk kaynak sıcaklığı yüksektir, hem de daima
yeni su eklemek gerekir. Bu sebeple önemli tesislerin hemen hepsinde Kondenser
bulunmaktadır. Kondenser içindeki basıncı azaltmak sureti ile yoğuşma sıcaklığını
düşürmek ve Rankine verimini iyileştirmek imkânı vardır.
Kondenser içindeki boşluk bir vakum pompası yardımı ile yapılır. Vakum pompası
bir miktar iş yapar, ayrıca yoğuşan buhar sıcaklığı düştükçe kondensere devrettirilen
su miktarı artar. Buna rağmen verimin iyileşmesi ile de değerlendirilebilir bir kar
sağlanmış olur.
39
Kondenser basıncının düşürülebileceği belirli sınırlar vardır. Kondenser basıncı
soğutucu ortamın sıcaklığına karşı gelen doyma basıncından daha düşük
olmamalıdır.
Şekil 5.4. Kondenser basıncının düşürülmesinin sistem performansı üzerindeki etkisi
[39].
5.3.2. Buharın kızdırılması
Buhara ısının verildiği ortalama sıcaklık, kazan basıncı yükseltilmeden buharın
kızgın buhar bölgesinde daha yüksek sıcaklıklara yükseltilmesi ile arttırılabilir. Şekil
5.3 de buharın kızdırılmasının çevrim verimine etkisi açıkça gösterilmektedir.
Buharın kızdırılması ile türbin çıkışındaki buhar kuruluk derecesinde artış
gözlemlenmektedir. Buharın kızdırılabileceği maksimum sıcaklık belirli ölçütlere
göre belirlenmektedir. Türbin ve kazan da kullanılan malzeme sistemin geneline
etkileri incelendiğinde şu anki teknoloji ile buhar sıcaklığı 620 ºC dolaylarına
yükseltilebilinmektedir [39].
40
Şekil 5.5. Buharın kızdırılmasının sistem performansı üzerindeki etkisi [39].
5.3.3. Kazan basıncının yükseltilmesi
Çevrime ısı girişi sırasında ortalama sıcaklığın yükseltilmesinin diğer bir yolu ise
kazan çalışma basıncının yükseltilmesidir. Kazan basıncının yükseltilmesi ile
buharlaşmanın gerçekleşeceği sıcaklıkta kendiliğinden yükselmiş olur. Böylelikle
buhara ısının verildiği ortamdaki ortalama sıcaklık ve çevrim verimi yükseltilmiş
olur. Şekil 5.5 de kazan basıncının yükseltilmesinin çevrim verimine etkisi
görülmektedir [39].
Şekil 5.6. Buharın basıncının yükseltilmesinin sistem performansı üzerindeki etkisi
[39].
41
Türbin giriş sıcaklığının sabit tutulması durumunda çevrimin sola doğru kaydığı ve
türbin çıkışında buharın kuruluk derecesinin azaldığı gözlemlenmektedir.
5.3.4. Rankine çevrimi dışında yapılabilecek iyileştirmeler
Rankine çevrimi dışında da bazı tedbirler alınarak buhar tesisatının verimini
iyileştirmenin yolları vardır. Son yıllarda alınan bazı tedbirler sayesinde Kilowattsaat başına kömür tüketimi %50 oranında azalmıştır.
Bu tedbirlerden biri regeneratif besleme suyu ısıtmasıdır. Kondenser suyu kazana
basıldığı zaman, soğuk su ile kazandaki sıcak su karışır ve bu karışıma aksedilebilir
olmadığı gibi kullanılabilir ısıyı azaltmak suretiyle verimi düşürür. Besleme suyunun
kazana verilmeden önce ısıtılması verimi yükseltmektedir.
Buhar türbini ile çalışan büyük termik santrallerde ekonomik çalışmaya imkan
sağlayan bu yöntem, türbinden ara buhar almak sureti ile besleme suyunu önceden
ısıtmaktadır. Bu yönteme regeneratif yöntem denilmektedir.
Diğer taraftan rankine çevrimini carnot çevriminden ayıran bir nokta da rankine
çevriminde Şekil 5.7 de gösterilen EA boyunca eklenen ısıdır. Bu da ilave bir entropi
değişimi meydana getirir ve kullanılabilir enerji miktarını azaltır.
Şekil 5.7. Ara buhar alma işlemi için T-s diyagramı.
42
5.4. Termik Santral Hakkında Genel Bilgiler
Yeniköy Termik Santrali Muğla Sekköy İkizköy Havzasında bulunan düşük
kalitedeki kömürden faydalanılması amacıyla 1986 yılında üretime başlamıştır.
Santral 2x210 MW gücündeki iki adet ünite ile üretim yapmaktadır. Santralde
bulunan 1. ünite 1986 2. ünite ise 1987 yılında üretime başlamıştır. Santralin buhar
akış şeması Şekil 5.8 de gösterilmiştir. Santralde mevcut olan ana bileşenler kazan,
kondenser, yüksek basınç türbini (YBT), orta basınç türbini (OBT), alçak basınç
türbini (ABT), besleme suyu ısıtıcıları ve pompalardır. Buhar akış şeması üzerinde
oluşturulan kritik noktalar için termodinamik özellikler Çizelge 5.2 de verilmiştir.
Ayrıca santralin çalışma koşulları ve kullanılan linyitin özellikleri Çizelge 5.3 de
belirtilmiştir.
Çizelge 5.2 ve 5.3 de verilen değerler 8 Ağustos 2011 tarihinde
santralde bulunan kumanda odasından ve mahalde bulunan ölçüm cihazlarından
alınmış olup anlık çalışma değerleridir. Termik santral 1600 – 2400 kcal/kg
değerinde yılda 3 400 000 ton linyit kömürü yakma kapasitesine sahiptir. Santral için
gerekli kullanma ve katma suyu, Dereköy su kaynağı ile Geyik Barajından temin
edilmektedir. Termik santralde söz konusu linyit kömürü yakılarak yılda 2,7 milyar
kWh elektrik üretimi yapılabilir. Üretilen elektrik enerjisi 154 ve 380 kV’lik enerji
nakil hatları ile enterkonnekte sisteme verilmektedir.
Santralde Kazan’a 11 numaralı düğüm noktasından 243°C sıcaklık 15,7 MPa basınç
ve 636000 kg/h kütlesel debi ile giren su ilk kızdırma sonucu 12 numaralı düğüm
noktasından 536°C sıcaklık ve 13 MPa basınç ile kızgın buhar olarak çıkıp yüksek
basınç türbinine gönderilmektedir. Buhar, 13 numaralı düğüm noktasından 330°C
sıcaklık, 2,7 MPa basınç ve 536000 kg/h kütlesel debi ile yüksek basınç türbininden
çıkıp tekrar kızdırma işlemi için kazana gönderilmektedir. Kazanda tekrar kızdırılan
buhar 14 numaralı düğüm noktasından 535°C sıcaklıkla, 2,4 MPa basınç ve 536000
kg/h kütlesel debi ile orta basınç türbinine gönderilmektedir. Kazanda yakılan yakıtın
miktarı 3500 ton/gün ve alt ısıl değeri ise yaklaşık 2300 kcal/kg dır. Ayrıca yakıtın
yanması için gerekli hava miktarı 770000 m3/h dır. Yanma sonucu bacadan 1063000
m3/h egzoz gazı atılmaktadır.
43
Kazandan çıkan kızgın buhar 12 ve 14 numaralı hatlardan sırsı ile yüksek basınç ve
alçak basınç türbinlerine giriş yapmaktadır. Atık buhar 16 numaralı hattan 41°C
sıcaklık, 0,007 MPa basınç ve 417000 kg/h kütlesel debi ile çıkıp kondensere
gönderilmektedir. Ayrıca yüksek basınç türbininden 18 ve 19 numaralı hatlar vasıtası
ile yüksek basınç besleme suyu ısıtıcılarına ara buhar alınmaktadır.
Ayrıca türbinin orta basınç kademesinden 20, 21 ve 22 numaralı hatlardan sırasıyla
yüksek basınç besleme suyu ısıtıcılarına, degazöre ve alçak basınç belsem suyu
ısıtıcılarına ara buhar alınmaktadır.
Türbinin orta basınç ve alçak basınç kademelerinden sırasıyla 23, 24 ve 25 numarlı
hatlardan alçak basınç besleme suyu ısıtıcılarına da ara buhar alınmaktadır.
Türbinden 16 numaraları hatla çıkan buhar kondensere girmekte ve buradan 17
numaralı hatla kondenser besleme pompalarına iletilmektedir. Pompalarda
sıkıştırılan doymuş su 1 numaralı hat üzerinden alçak basınç ısıtıcılarına
iletilmektedir.
1 numaralı hat ile alçak basınç ısıtıcılarına iletilen doymuş su 6 numaralı hat ile
degazöre gönderilmektedir. Buradan 7 numaralı hat üzerinden kazan besleme
pompalarına gönderilmektedir. Pompalar da basıncı yükseltilen doymuş su ön ısıtma
için yüksek basınç besleme suyu kademesine gönderilir. Burada su önce 16 MPa
basınç 636000 kg/h ile 220°C sıcaklığa ulaşır. Daha sonra suyun sıcaklığı 15,7 MPa
basınçta 636000 kg/h kütlesel debide 243°C sıcaklığa yükseltirlersek kazana
gönderilir.
Şekil 5.8. Termik santralin buhar akış şeması.
44
45
Çizelge 5.2. Termik santraldeki kritik noktalar için termodinamik özelikler.
To = 298,15 K, Po =101,3 kPa
Nokta
T
(0C)
P
(MPa)
m
(t/h)
h
S
Enerji
ex
(kj/kg) (kj/kg.K) (kj/kg) (kj/kg)
Toplam
Ekserji
1
40
2,0
417,0
167,6
0,5725
19410
177
16467
2
60
2,0
417,0
251,1
0,8312
29089
922
17212
3
102
2,0
417,0
427,5
1,3293
49516
4147
20437
4
102
2,0
417,0
427,5
1,3293
49516
4147
20437
5
122
2,0
417,0
512,2
1,5491
59332
6372
22662
6
143
2,0
417,0
602,0
1,7701
69735
9142
25432
7
158
16,0
636,0
666,9
1,9226
117814
17366
42212
8
160
16,0
636,0
675,6
1,9427
119347
17841
42686
9
182
16,0
636,0
772,1
2,1589
136401
23506
48352
10
220
16,0
636,0
943,7
2,5178
166713
34914
59760
11
243
15,7
636,0
1 051,7
2,7289
185797
42879
67724
12
536
13,0
636,0
3 429,5
6,6555
605871
256127
280972
13
330
2,7
536,0
3 074,2
6,7215
457716
160032
180972
14
535
2,4
536,0
3 541,6
7,4403
527297
197706
218645
15
170
0,120
430,0
2 814,7
7,6355
336196
64833
81631
16
41
0,007
417,0
2 503,9
8,0096
290034
13955
30246
17
40
0,8
417,0
167,6
0,5725
19414
181
16471
18
358
4,0
31,0
3 111,9
6,6120
26797
9861
11072
19
313
2,6
47,0
3 036,5
6,6743
39643
13724
15560
20
485
1,5
32,0
3 440,5
7,5257
30582
10679
11928
21
443
1,2
23,0
3 353,4
7,5058
21425
7157
8055
22
327
0,5
13,0
3 120,1
7,5530
11267
3152
3659
23
260
0,3
17,0
2 987,9
7,5537
14110
3497
4160
24
180
0,2
28,0
2 832,8
7,5809
22033
4489
5583
25
65
0,0
13,0
272,1
0,8935
982
37
545
26
215
4,0
31,0
920,6
2,4714
7928
1623
2833
27
195
2,6
78,0
830,0
2,2835
17983
3333
6379
28
175
1,2
23,0
741,2
2,0909
4735
782
1680
29
120
0,5
36,0
503,7
1,5276
5037
529
1935
30
95
0,3
53,0
398,0
1,2500
5859
441
2511
31
75
0,2
81,0
313,9
1,0155
7063
355
3519
32
75
0,5
81,0
318,1
1,0274
7158
370
3534
33
40
0,0
13,0
167,6
0,5725
605
5
513
34
22
0,4
11 000,0
92,3
0,3250
282088,9
219
429951
35
29
0,4
1 1000,0
122,1
0,4247
373205,6
507
430240
46
Çizelge 5.3. Termik santralde kullanılan yakıtın özelikleri ve çalışma parametreleri.
Yakıt Bileşenleri
Değer, (%)
Çalışma Parameteleri
Değer
C
S
H
N
O
W
A
V
LHV
41,5
3,5
2,25
0,66
9,0
14,73
28,6
26,4
2300 kcal/kg
Yakıtın Kütlesi
Yakma Havası Miktarı
Buhar Akış Oranı
Buhar Sıcaklığı
Buhar Basıncı
Baca Gazı Çıkış Debisi
Atık Gaz Sıcaklığı
Besleme Suyu Sıcaklığı
3500 t/h
770000 m³/h
636 ton/h
535 ºC
13,63MPa
1063000 m³/h
145 ºC
243 ºC
5.5. Termik Santral’e Enerji Analizi Uygulanması
Kazan için enerji analizi,
S3
12
S1
14
S2
13
11
Şekil 5.9. Kazan için giren ve çıkan enerjiler
Kazan için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
 11  m
 13  m
 12  m
 14
m
Kazan için enerji dengesi,
47
.
E
.
g
.
.
.
 Q   Eç  W (Kazanda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
g
ç
.
.
Q   Q kazan
Kazanda meydana gelen ısıl kayıp,
.
.
.
.
.
.

.
 .

Q kazan   m yak .H u  m hava .hhava  m11 .h11  m13 .h13    m12 .h12  m14 .h14  m yu . h yu 

 

denklemi ile elde edilir.
Türbin için enerji analizi,
12
14
20
13
16
18
19
21 22
23 24
25
Şekil 5.10. Türbin için giren ve çıkan enerjiler
Türbin için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
 12  m
 14  m
 13  m
 16  m
 18  m
 19  m
 20  m
 21  m
 22  m
 23  m
 24  m
 25
m
denklemi ile elde edilir.
Türbin için enerji dengesi,
48
.
.
.
.
 Q türbin  W   m h   m h
ç
.
.
g
.
.
 Q türbin  W   m h   m h
ç
g
Türbinde meydana gelen enerji kaybı,
.
.
.
.
.
.
.
.

 m13 .h13  m18 .h18  m19 .h19  m 20 .h20  m 21 .h21  m 22 .h22  m 23 .h23  m 24 .h24  
 Q türbin  W   .

.
 m 25 .h  m16 .h

25
16


.
.
.
.

  m12 .h12  m14 .h14 


denklemi ile elde edilir.
Kondenser için enerji analizi,
16
34
35
33
17
Şekil 5.11. Kondenser için giren ve çıkan enerjiler
Kondenser için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
 16  m
 33  m
 34  m
 17  m
 35
m
49
denklemi ile elde edilir.
Kondenser için enerji dengesi,
.
.
.
.
.
Q W   m h   m h ( Kondenserde iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
Kondenserde meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q kondenser
.
.
.
.
.
 .

Q kondenser =  m16 .h16  m 33 .h33  m 34 .h34    m17 .h17  m 35 .h35 

 

denklemi ile hesaplanabilir.
Alçak basınç ısıtıcıları için enerji analizi,
25
1
2
33
Şekil 5.12. RH 10 için giren ve çıkan enerjiler
RH 10 için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
1  m
 25  m
2 m
 33
m
50
denklemi ile elde edilir.
RH 10 için enerji dengesi,
.
.
.
Q  mh  mh
ç
.
g
.
.
.
.
Q W   m h   m h (Isıtıcıda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
RH 10 da meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q RH 10
.
.
.
.
 .

Q RH 10   m1 .h1  m 25 .h25    m 2 .h2  m 33 .h33 

 

denklemi ile hesaplanır.
RH 20 için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
2 m
 24  m
 30  m
3  m
 31
m
denklemi ile elde edilir.
RH 20 için enerji dengesi,
51
.
.
.
Q  mh  mh
ç
.
g
.
.
.
.
Q W   m h   m h (Isıtıcıda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
RH 20 de meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q RH 20
.
.
.
.
.
 .

Q RH 20   m 2 .h2  m 24 .h24  m 30 .h30    m 3 .h3  m 31 .h31 

 

denklemi ile hesaplanır.
RH 30 için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
4 m
 23  m
 29  m
5  m
 30
m
denklemi ile elde edilir.
RH 30 için enerji dengesi,
.
.
.
Q  mh  mh
ç
.
g
.
.
.
.
Q W   m h   m h (Isıtıcıda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
52
RH 30 da meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q RH 30
.
.
.
.
.
 .

Q RH 30   m 4 .h4  m 23 .h23  m 29 .h29    m 5 .h5  m 30 .h30 

 

denklemi ile hesaplanır.
RH 40 için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
5  m
 22  m
 28  m
6 m
 29
m
denklemi ile elde edilir.
RH 40 için enerji dengesi,
.
.
.
Q  mh  mh
ç
.
g
.
.
.
.
Q W   m h   m h (Isıtıcıda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
RH 40 da meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q RH 40
53
.
.
.
.
.
 .

Q RH 40   m 5 .h5  m 22 .h22  m 28 .h28    m 6 .h6  m 29 .h29 

 

denklemi ile hesaplanır.
Degazör için enerji analizi uygulaması,
8
21
27
7
Şekil 5.13. Degazör için giren ve çıkan enerjiler
Degazör için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
6 m
 21  m
 27  m
7
m
denklemi ile elde edilir.
Degazör için enerji dengesi,
.
.
.
Q  mh  mh
ç
.
g
.
.
.
.
Q W   m h   m h (Isıtıcıda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
54
Degazör de meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q Degazör
.
.
.
.
 .

Q Degazör   m 6 .h6  m 21 .h21  m 27 .h27    m 7 .h7 

 

denklemi ile hesaplanır.
Yüksek basınç ısıtıcıları için enerji analizi,
9
20
8
28
Şekil 5.14. RH 50 için giren ve çıkan enerjiler
RH 50 için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
8  m
 20  m
9  m
 28
m
denklemi ile elde edilir.
RH 50 için enerji dengesi,
55
.
.
.
Q  mh  mh
ç
.
g
.
.
.
.
Q W   m h   m h (Isıtıcıda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
RH 50 de meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q RH 50
.
.
.
.
 .

Q RH 50   m8 .h8  m 20 .h20    m 9 .h9  m 28 .h28 

 

denklemi ile hesaplanır.
RH 60 için kütle dengesi,
 g  m
ç
m
 10  m
 18  m
 11  m
 26
m
denklemi ile elde edilir.
RH 60 için enerji dengesi,
.
.
.
Q  mh  mh
ç
.
g
.
.
.
.
Q W   m h   m h (Isıtıcıda iş üretimi olmadığı için W  0 alınır.)
ç
g
56
RH 60 da meydana gelen enerji kaybı,
.
.
Q   Q RH 60
.
.
.
.
 .

Q RH 60   m10 .h10  m18 .h18    m11 .h11  m 26 .h26 

 

denklemi ile hesaplanır.
5.6. Termik Santral’e Ekserji Analizi Uygulanması
Ekserji analizinin yapılabilmesi için çevre şartları olarak To = 298,15 K, Po =101,3 kPa
referans olarak alınmıştır. Her bir santral bileşeni için tersinmezlikler, yüzde ekserji
kayıpları ve ikinci yasa verimleri hesaplanmıştır. Ayrıca 5ºC ile 30ºC arasında
değişen 6 ayrı sıcaklık değeri için bu değerler hesaplanmış ve çevre sıcaklığının
değişiminin sistem performansına etkileri incelenmiştir.
Öncelikle santralde belirlenen 35 kritik nokta için ekserjiler hesaplanmalıdır. 1
numaralı kritik noktası için ekserji değeri,
Nokatanın kimyasal ekserjisi,
.
. y P
e xkim   RT0 l n i 
 Pd



Denklemi yardımıyla hesaplanır.
Burada Pd  0,0317bar , yi  0,0088 , Pd  1bar olarak belirtilmiştir.
Daha sonra aynı noktanın termomekaniksel ekserjisi,
.
e xterm  (h  h0)  T0 ( s  s 0)
57
.
e xterm  (h1  h0 )  T0 ( s1  s0 )
denklemleri ile hesaplanır,
Kritik noktanın toplam ekserjisi ise
.
.
.
e xtop1  e xkim  e xterm
.
. y P

e xtop1  (h1  h0 )  T0 ( s1  s0 )   RT0 l n i 
 Pd

.
.



.
E xtop1  e xtop .m1
denklemleri ile hesaplanır.
Çizelge 5.4. Santraldeki 35 kritik nokta için toplam ekserji değerleri.
Nokta
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
Toplam Ekserji, kW
278,15 K
283,15 K
288,15 K
293,15 K
298,15 K
303,15 K
17275
18619
22998
22998
25732
29014
48213
48759
55189
67865
76575
303697
200320
240134
99336
48282
17278
17010
18205
22295
22295
24902
28056
46617
47145
53384
65743
74267
297920
195402
234681
94845
43711
17014
16789
17834
21636
21636
24115
27142
45088
45598
51645
63688
72025
292210
190540
229284
90399
39182
16793
16608
17503
21016
21016
23368
26267
43619
44111
49968
61693
69844
286560
185730
223938
85994
34694
16612
16468
17213
20438
20438
22662
25433
42212
42687
48353
59761
67725
280973
180972
218646
81631
30246
16471
16369
16964
19900
19900
21998
24640
40868
41325
46800
57891
65669
275448
176267
213405
77311
25840
16372
58
Çizelge 5.4. (Devam) Santraldeki 35 kritik nokta için toplam ekserji değerleri.
12172
17245
13227
8986
4189
4853
6727
593
3221
7272
1919
2196
2813
3876
3896
539
436115
442496
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
11893
16816
12897
8750
4055
4677
6437
579
3119
7037
1856
2126
2730
3774
3793
530
432917
437775
11616
16393
12571
8516
3922
4503
6150
567
3021
6811
1795
2059
2652
3682
3699
523
430867
434202
Kazan için ekserji analizi,
S3
12
S1
14
S2
13
11
Şekil 5.15. Kazan için giren ve çıkan ekserjiler
Kazan’a giren ekserjiler,
.
.
.
E x g  E x11  E x13  S1  S 2
.
S1  E x yakıa
11343
15974
12248
8285
3790
4331
5865
555
2926
6591
1737
1995
2579
3597
3613
518
429869
431681
11072
15560
11929
8055
3660
4161
5583
545
2834
6380
1681
1936
2511
3519
3535
513
429952
430241
10805
15151
11612
7828
3531
3992
5304
536
2745
6176
1627
1879
2449
3450
3464
510
431116
429881
59
.
S 2  E xhava
.
.
.
.
.
E x g  E x11  E x13  E x yak  E xhava
denklemleri ile hesaplanır.
Kazan’dan çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x12  E x14  S 3  E xQ,kazan
.
S 3  E x yu
.
.
.
.
.
E xç  E x12  E x14  E x yu  E xQ,kazan
denklemleri ile hesaplanır.
Kazan’da oluşan tersinmezlik,
.
.
.
I kazan  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
Kazanın ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II ,kazan  1 
.
E xç  E x g
.
E x yak
60
Formülü ile hesaplanır.
Türbin için ekserji analizi,
20
13
16
18
21 22
19
23 24
25
Şekil 5.16. Türbin için giren ve çıkan ekserjiler
Türbin’e giren ekserjiler,
.
.
.
E x g  E x12  E x14
Türbin’den çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
E xç  E x13  E x16  E x18  E x19  E x20  E x 21  E x22  E x 23  E x 24  E x 25
.
.
 W t  E x Q ,t
denklemleri ile hesaplanır.
Türbinde meydana gelen tersinmezlik ise,
.
.
.
I türbin  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
Buradan Türbinin ikinci yasa verimi ise,
61
.
.
 II ,türbin  1 
I türbin
.
Wnet
denklemi ile hesaplanır.
Kondenser için ekserji analizi,
16
34
35
17
33
Şekil 5.17. Kondenser için giren ve çıkan ekserjiler.
Kondensere’e giren ekserjiler,
.
.
.
.
E x g  E x16  E x33  E x34
denklemi ile bulunur.
Kondenser’den çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x17  E x35  E xQ,kondenser
denklemleri ile hesaplanır.
Kondenserde meydana gelen tersinmezlik ise,
62
.
.
.
I kondenser  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
Buradan Kondenserin ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II ,kondenser  1 
I kondenser
.
E xg
denklemi ile hesaplanır.
Alçak basınç ısıtıcıları için ekserji analizi,
25
1
2
33
Şekil 5.18. RH 10 için giren ve çıkan ekserjiler
RH10’a giren ekserjiler,
.
.
.
E x g  E x1  E x25
denklemi ile bulunur.
RH10’dan çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x2  E x33  E xQ, RH 10
63
denklemleri ile hesaplanır.
RH10’da meydana gelen tersinmezlik ise,
.
.
.
I RH 10  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
Buradan RH10’ un ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II , RH 10  1 
I RH 10
.
E xg
denklemi ile hesaplanır.
RH20’ye giren ekserjiler,
.
.
.
.
E x g  E x2  E x24  E x30
denklemi ile bulunur.
RH20’den çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x3  E x31  E xQ, RH 20
denklemleri ile hesaplanır.
RH20’de meydana gelen tersinmezlik ise,
64
.
.
.
I RH 20  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
Buradan RH20’ nin ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II , RH 20  1 
I RH 20
.
E xg
denklemi ile hesaplanır.
RH30’a giren ekserjiler,
.
.
.
.
E x g  E x4  E x23  E x29
denklemi ile bulunur.
RH30’dan çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x5  E x30  E xQ, RH 30
denklemleri ile hesaplanır.
RH30’da meydana gelen tersinmezlik ise,
.
.
.
I RH 30  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
65
Buradan RH30’ un ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II , RH 30  1 
I RH 30
.
E xg
denklemi ile hesaplanır.
RH40’a giren ekserjiler,
.
.
.
.
E x g  E x5  E x22  E x28
denklemi ile bulunur.
RH40’dan çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x6  E x29  E xQ, RH 40
denklemleri ile hesaplanır.
RH40’da meydana gelen tersinmezlik ise,
.
.
.
I RH 40  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
Buradan RH40’ un ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II , RH 40  1 
I RH 40
.
E xg
66
denklemi ile hesaplanır.
Degazör için ekserji analizi,
8
21
27
7
Şekil 5.19. Degazör için giren ve çıkan ekserjiler
Degazör’e giren ekserjiler,
.
.
.
.
E x g  E x6  E x21  E x27
denklemi ile bulunur.
Degazör’den çıkan ekserjiler,
.
.
.
E xç  E x7  E xQ,dea
denklemleri ile hesaplanır.
Degazör’de meydana gelen tersinmezlik ise,
.
.
.
I deg azör  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
67
Buradan Degazör’ün ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II ,deg azör  1 
I deg azör
.
E xg
denklemi ile hesaplanır.
Yüksek basınç ısıtıcıları için ekserji analizi,
9
20
8
28
Şekil 5.20. RH 50 için giren ve çıkan ekserjiler
RH50’ye giren ekserjiler,
.
.
.
E x g  E x8  E x20
denklemi ile bulunur.
RH50’den çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x9  E x28  E xQ, RH 50
denklemi ile hesaplanır.
68
RH50’de meydana gelen tersinmezlik ise,
.
.
.
I RH 50  E x g  E xç
denklemi ile hesaplanır.
Buradan RH50’nin ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II , RH 50  1 
I RH 50
.
E xg
denklemi ile hesaplanır.
RH60’a giren ekserjiler,
.
.
.
E xg  E x10  E x18
denklemi ile bulunur.
RH60’dan çıkan ekserjiler,
.
.
.
.
E xç  E x11  E x26  E xQ,RH 60
denklemi ile hesaplanır.
RH60’da meydana gelen tersinmezlik ise,
.
.
.
I RH 60  E x g  E xç , Denklemi ile hesaplanır.
69
Buradan RH60’ın ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II , RH 60  1 
I RH 60
.
E xg
denklemi ile hesaplanır.
Alçak basınç ısıtıcıları için toplam tersinmezlik ise,
.
.
.
.
.
.
.
E xg ,Toplam  E xg RH 10  E xg RH 20  E xg RH 30  E xg RH 40
.
.
.
E xç,Toplam  E xç RH 10  E xç RH 20  E xç RH 30  E xç RH 40
Buradan,
.
.
.
I Toplam, ABI  E x g ,Toplam  E xç,Toplam
denklemi ile hesaplanır.
Alçak basınç ısıtıcılarının toplam ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II ,Toplam, ABI  1
I Toplam, ABI
.
E x g ,Toplam
denklemi ile hesaplanır.
Yüksek basınç ısıtıcıları için toplam tersinmezlik ise,
70
.
.
.
.
.
.
.
.
.
E x g ,Toplam  E x g RH 50  E x g RC 50  E x g RH 60
.
E xç,Toplam  E xç RH 50  E xç RC 50  E xç RH 60
Buradan,
.
I Toplam,YBI  E x g ,Toplam  E xç ,Toplam
Yüksek basınç ısıtıcılarının toplam ikinci yasa verimi ise,
.
.
 II ,Toplam,YBI  1
I Toplam,YBI
.
E x g ,Toplam
denklemi ile hesaplanır.
71
6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
6.1 Sonuçlar
Linyit yakan Yeniköy Termik Santraline termodinamik analiz uygulanmıştır. Enerji
ve ekserji analizi sonuçları bu bölümde ayrıntılı olarak değerlendirilecektir.
Öncelikle sistemin her bir bileşeni için ve çevrimin bütünü için enerji kayıpları,
yüzde enerji kayıpları ve birinci yasa verimleri hesaplanmıştır.
Yapılan enerji analizi sonucunda en fazla enerji kaybı 180109 kW ile kondenserde
meydana gelmiştir. Kondenseri 42616 kW ile kazan takip etmektedir. Türbinde
meydana gelen enerji kaybı 8581 kW iken bu değer alçak basınç ısı değiştiricileri
için 1215 kW’dır. Yüksek basınç ısı değiştiricilerinde oluşan enerji kaybı 3432 kW,
degazörde meydana gelen kayıp ise 487 kW olarak hesaplanmıştır. Sistemin
bütününde meydana gelen toplam enerji kaybı 237967 kW olarak hesaplanmıştır.
Çizelge 6.1 de sisteme giren, çıkan ve meydana gelen enerji kayıpları gösterilmiştir.
Çizelge 6.1. Termik santralde meydana gelen enerji kayıpları.
Ünite
Giren Enerji, kW
Çıkan Enerji, kW
Enerji Kaybı, kW
Kazan
1205877
1163261
42616
Türbin
1133169
1124588
8581
Kondenser
572728
392619
180109
A.B.I
71555
70340
1215
Y.B.I
207212
203780
3432
Degazör
118300
117814
487
Pompalar
137227
138757
1530
Toplam
3446068
3211160
237968
Sistemdeki mevcut üniteler içinde en fazla enerji kaybının kondenserde meydana
gelmesinin sebebi kondenserin sistemden ısı atan bileşen olmasıdır. Kazanda
meydana gelen enerji kaybının nedeni ise yüksek sıcaklıkta yanma olayıdır.
72
Sistemde meydana gelen enerji kayıplarının sisteme verilen enerjiye göre yüzde
oranlarına bakıldığında ise en yüksek yüzde kayıp kondenserde %46,24 olarak
görülmektedir. Kazan da meydana gelen yüzde kayıp ise %10,94 olarak
hesaplanmıştır. Çizelge 6.2 de sistemde meydana gelen yüzde kayıplar gösterilmiştir.
Çizelge 6.2. Santralde meydana gelen yüzde enerji kayıpları ve birinci yasa verimleri
Ünite
Giren
Çıkan
Enerji
Yüzde
Birinci
Enerji,
Enerji,
Kaybı,
Enerji
Yasa
kW
kW
kW
Kazan
1205877
1163261
42616
10,94
89,06
Türbin
1133169
1124588
8581
2,20
88,90
Kondenser
572728
392619
180109
46,25
68,55
A.B.I
71555
70340
1215
0,31
98,30
Y.B.I
207212
203780
3432
0,88
98,34
Degazör
118300
117814
487
0,12
99,60
Pompalar
137227
138757
1530
0,39
98,90
Toplam
3446068
3211160
237968
61,10
38,90
kaybı,(%) Verimi,(%)
Sistemin ve sistem bileşenlerinin birinci yasa verimlerine bakıldığında ise en yüksek
verimlerin en az enerji kayıplarının olduğu bileşenlerde olduğu görülmektedir. Alçak
basınç ısı değiştiricilerinin birinci yasa verimi %98,30, yüksek basınç ısıtıcılarının
verimi, %98,34, degazörün birinci yasa verimi ise %99,60 olarak hesaplanmıştır. En
yüksek ısı kaybının meydana geldiği kondenserin birinci yasa verimi %68,55 iken
yüksek sıcaklıkta yanmanın meydana geldiği kazanın birinci yasa verimi, %89,06
olarak hesaplanmıştır. Santralin ana işleticisi olan türbinin birinci yasa verimi ise
%88,9 olarak hesaplanmıştır. Şekil 6.1, Şekil 6.2 ve Şekil 6.3 de sırasıyla meydana
gelen enerji kayıpları, yüzde enerji kayıpları ve birinci yasa verimleri
gösterilmektedir.
73
Enerji Kaybı, kW
1000000
100000
10000
1000
100
10
1
Kazan Türb.
Kond.
A.B.I
Y.B.I
Dea.
Pomp. Toplam
Şekil 6.1. Termik santralde meydana gelen enerji kayıpları.
Şekil 6.1 de gösterildiği gibi en yüksek enerji kaybı kondenserde oluşmuştur.
Kondenseri sırasıyla kazan, türbin ve besleme suyu ısıtıcıları izlemektedir. Sisteme
giren enerjiye göre yüzde kayıplara bakıldığında yine en yüksek yüzde değerin
kondenserde olduğu belirlenmiştir.
Yüzde Enerji Kaybı, %
100
10
1
0
Kazan
Türb.
Kond.
A.B.I
Y.B.I
Dea.
Pomp. Toplam
Şekil 6.2. Sisteme verilen enerjiye göre yüzde enerji kayıpları.
74
Birinci Yasa Verimi, %
100
80
60
40
20
0
Kazan
Türb.
Kond.
A.B.I
Y.B.I
Dea.
Pomp.
Toplam
Şekil 6.3. Çevrimin ve bileşenlerin birinci yasa verimleri.
Sistemde meydana gelen enerji kayıplarının azaltılması verimin yükselmesini
sağlayacaktır. Bu nedenle enerji analizi sonuçlarının çevrimin genelinden ziyade her
bir bileşen için ayrı değerlendirilmesi gerekir. Sistem veriminin arttırılması gerekli
düzenlemelerin yapılabilmesi için enerji analizi sonuçları tek başına yeterli
olmamakla birlikte bir ölçüde genel bir yargı oluşturabilir.
Kazana giren enerjiye göre sistemde meydana gelen enerji kayıplarını sistemin
çalışma sırasına göre veren Sankey diyagramı Şekil 6.4 de verilmiştir. Genel bir
ifade ile Sankey diyagramlarında kullanılan okların genişliği akış miktarı ile orantılı
olarak kullanılır. Genel olarak sistemde meydana gelen kayıplardan oluşan maliyeti
hesaplamada yardımcı olarak kullanılırlar.
Yaygın olarak Sankey diyagramları bölgesel ve ulusal düzeyde enerji hesapları ve
malzeme akış oranını belirlemek için kullanılır. Sankey diyagramları bir sistemdeki
önemli transferlere ve akımlara görsel vurgu yapan iki boyutlu akış diyagramlarıdır.
Şekil 6.4. Enerji denge diyagramı ( Sankey diyagramı) To = 298,15 K, Po = 101,3 kPa
I(Kazan), II(Türbin), III(Kondenser), IV(Isıtıcılar), V(Pompalar)
75
76
Termodinamik analizin ekserji analizi bölümünde çevre şartları To = 298,15 K,
Po = 101,3 kPa olarak referans alınmıştır. Referans çevre şartlarında santralde ve
bileşenlerinde oluşan tersinmezlik hesaplanmıştır. Hesaplanan tersinmezliklerle
birlikte yüzde ekserji kayıpları, ikinci yasa verimleri ve entropi üretim değerleri de
hesaplanmıştır. Ayrıca değişen çevre şartlarının ekserji analizi üzerindeki etkileride
incelenmiştir. Çizelge 6.3 de santralde bulunan bileşenler için giren ve çıkan
ekserjiler ile oluşan tersinmezlikler verilmiştir.
Çizelge 6.3. Termik santralde oluşan tersinmezlikler.
Ünite
Giren Ekserji, kW
Kazan
673275
432769
240506
Türbin
499619
481784
17835
Kondenser
460712
446712
14000
A.B.I
29871
25946
3925
Y.B.I
77375
75785
1590
Degazör
43741
42212
1529
Pompalar
58684
59155
471
1843277
1564364
279856
Toplam
Çıkan Ekserji, kW Tersinmezlik, kW
Santralde ve bileşenlerinde meydana gelen tersinmezliklere değişen çevre
sıcaklığının etkisi incelendiğinde ise çevre sıcaklığındaki artışın toplam tersinmezliği
arttırdığı görülmüştür. Ayrıca bileşenlerdeki tersinmezliklerin de çevre sıcaklığının
artışı ile arttığı görülmektedir. Çevre sıcaklığı 5ºC iken santralde oluşan toplam
tersinmezlik 274738 kW iken çevre sıcaklığı 30ºC ye çıkarıldığında toplam
tersinmezlik 282173 kW olmaktadır. Bileşenler içinde durum farklı değildir.
Kazanda çevre sıcaklığı 5ºC iken tersinmezlik 232227 kW iken çevre sıcaklığı 30ºC
olduğunda tersinmezlik 242726 kW olmaktadır. Türbinde ise sırasıyla 5ºC ve 30ºC
için tersinmezlikler 17236 kW ve 17988 kW olarak hesaplanmıştır. Diğer tüm
bileşenler için bu durum aynı iken kondenserde bir farklılık gözlemlenmiştir. Bunun
nedeni kondenserin sistemden ısı atan bileşen olması ve dış ortamdan yüksek akış
77
oranıyla soğutma suyu alması olarak gösterilebilir. Şekil 6.5 de değişen çevre
şartlarının tersinmezlikler üzerindeki etkisi gösterilmiştir.
Kazan
Türbin
Kondenser
Isıtıcılar
Pompalar
Toplam
298
303
1000000
Tersinmezlik, kW
100000
10000
1000
100
278
283
288
293
Çevre Sıcaklığı, K
Şekil 6.5. Değişen çevre şartlarının santralde oluşan tersinmezlikler üzerindeki etkisi.
Besleme suyu ısıtıcılarında değişen çevre şartları altın tersinmezliğe bakıldığında
Şekil 6.5 de görüldüğü gibi 5ºC de 6187 kW olan tersinmezlik 30ºC de 7242 kW dır.
Pompalar için de değişim aynıdır. Çizelge 6.4 de santral ve bileşenlerinin
tersinmezliklerine değişen çevre sıcaklıklarının etkisi daha ayrıntılı olarak
gösterilmiştir.
Çizelge 6.4. Değişen çevre sıcaklığının tersinmezlik üzerindeki etkisi.
Çevre Sıcaklığı, K
278
283
288
293
298
303
234206
236246
238346
240506
242726
Türbin
23222
7
17236
17383
17533
17683
17835
17988
Kondenser
18661
16869
16078
15288
14000
13712
Isıtıcılar
6187
6411
6628
6839
7044
7242
Pompalar
427
437
457
464
471
504
27473
275306
276941
278620
279856
282173
Ünite, (kW)
Kazan
Toplam
78
Santralde meydana gelen tersinmezliklerden ve santrale giren toplam ekserjiden
faydalanılarak hesaplanan yüzde ekserji kaybına bakıldığında santralin toplam yüzde
ekserji kaybı %67,79 olarak hesaplanmıştır. Yine bileşenler içinde en fazla yüzde
kayıp %58,26 ile kazanda oluşmuştur. Kazanı % 4,32 ile türbin ve % 3,39 ile
kondenser takip etmektedir. Çizelge 6.5 de değişen çevre sıcaklıklarında yüzde
kayıplar ayrıntılı olarak verilmiştir.
Çizelge 6.5. Değişen çevre sıcaklığının yüzde ekserji kaybı üzerindeki etkisi.
Çevre Sıcaklığı, K
278
283
288
293
298
303
Kazan
56,25
56,73
57,23
57,74
58,26
58,80
Türbin
4,18
4,21
4,25
4,28
4,32
4,36
Kondenser
4,52
4,09
3,89
3,70
3,39
3,32
Isıtıcılar
1,50
1,55
1,61
1,66
1,71
1,75
Pompalar
0,10
0,11
0,11
0,11
0,11
0,12
Toplam
66,55
66,69
67,08
67,49
67,79
68,35
Ünite, (%)
Çizelge 6.5 de görüldüğü üzere çevre sıcaklığındaki artış yüzde ekserji kaybında da
artışa neden olmaktadır. Bu durum verimin düşmesinin nedenidir. 5ºC çevre
sıcaklığında yüzde ekserji kaybı %66,55 iken 30ºC de %68,35 olarak hesaplanmıştır.
Santralin bileşenleri içinde bu durum pek farklı değildir. Kazanda oluşan yüzde
ekserji kaybı 5ºC ile 30ºC arasında %56,25 den %58,80 e çıkmaktadır. Türbine
bakıldığında 30ºC de %4,36 olan yüzde kayıp 5ºC de %4,18 e düşmektedir. Fakat
kondenserde tersinmezlikten dolayı tam tersi bir durum söz konusudur. Çevre
sıcaklığındaki artış ile kondenserdeki yüzde kayıp azalmaktadır. 5ºC çevre
sıcaklığında %4,52 olan yüzde kayıp 30ºC çevre sıcaklığında %3,32 olduğu
görülmektedir. Isıtıcılarda ise çevre sıcaklığı 5ºC iken %1,50 olan yüzde kayıp çevre
sıcaklığı 30ºC olduğunda %1,75 e yükselmektedir. Şekil 6.6 da değişen çevre
sıcaklıklarının yüzde ekserji kaybına etkisi grafiksel olarak gösterilmiştir.
79
Kazan
Isıtıcılar
Türbin
Pompalar
Kondenser
Toplam
Yüzde Ekserji Kaybı,%
100
10
1
0
278
283
288
293
298
303
Çevre Sıcaklığı, K
Şekil 6.6. Değişen çevre şartlarının yüzde ekserji kaybına etkisi.
Termik santralin ikinci yasa verimi incelendiğinde santralin veriminin referans çevre
şartlarında (To = 298,15 K, Po = 101,3 kPa) %32,21 olarak hesaplanmıştır. Santralde
bulunan bileşenlerden kazanın ikinci yasa verimi yüksek sıcaklıkta yanmanın sebep
olduğu tersinmezlikten dolayı %64,28 türbinin ikinci yasa verimi ise %91,51 olarak
hesaplanmıştır. Kondenserin ikinci yasa verimi ise %96,96 dır. Çizelge 6.6 da
santralin ve bileşenlerinin ikinci yasa verimleri ve değişen çevre sıcaklıklarının ikinci
yasa verimine etkisi gösterilmiştir.
Çizelge 6.6. Termik santralin değişen çevre sıcaklıklarında ikinci yasa verimi.
Çevre Sıcaklığı, K
278
283
288
293
298
303
Kazan, (%)
66,66
66,08
65,49
64,89
64,28
63,66
Türbin, (%)
91,79
91,72
91,65
91,58
91,51
91,43
Kondenser,(%)
94,81
95,31
95,84
96,39
96,96
97,55
Isıtıcılar,( %)
96,35
96,11
95,86
95,60
95,33
95,06
Pompalar, (%)
72,38
71,78
70,47
70,01
69,54
67,45
Toplam, (%)
33,45
33,31
32,92
32,51
32,21
31,65
Ünite
80
Çizelge 6.6 da görüldüğü gibi çevre sıcaklığındaki artış tersinmezliklerin artmasına
ve ikinci yasa veriminin düşmesine sebep olmaktadır. Başka bir deyişle çevre düşük
çevre sıcaklığında sistem yüksek verimle çalışmaktadır. Çevre sıcaklığı 5ºC iken
%33,45 olan ikinci yasa verimi 30ºC çevre sıcaklığında %31,65 e düşmektedir. Şekil
6.7 de çevre sıcaklığındaki değişimin ikinci yasa verimine etkisi grafiksel olarak
gösterilmiştir.
100
İkinci Yasa Verimi, %
90
80
70
60
50
Kazan
Isıtıcılar
40
Türbin
Pompalar
Kondenser
Toplam
30
20
278
283
288
293
Çevre Sıcaklığı, K
298
303
Şekil 6.7. Değişen çevre sıcaklıklarının ikinci yasa verimine etkisi.
Çevre sıcaklığının kazanın ikinci yasa verimine etkisine bakıldığında çevre
sıcaklığındaki düşüşün ikinci yasa verimini arttırdığı görülmektedir. 5ºC de %66,66
olan kazan verimi 30ºC ise %63,66 ya düşmektedir. Türbinin ikinci yasa verimi 5ºC
ile 30ºC arasında değişen 6 farklı sıcaklık için sırasıyla %91,79 ile % 91,43 arasında
değişmektedir. Kondenserde ise oluşan tersinmezliklerden dolayı diğer bileşenlerin
tam tersi bir davranış söz konusudur. 30ºC çevre sıcaklığında %97,55 olan ikinci
yasa verimi 5ºC çevre sıcaklığında %94,81 e düşmektedir. Isıtıcıların ikinci yasa
verimi 30ºC ile 5ºC arasında değişen çevre sıcaklıklarında %95,06 ile %96,35
arasında değişmektedir. Çizelge 6.7 de Çevre sıcaklığının tersinmezliklere ve ikinci
yasa verimine etkisi daha detaylı olarak verilmiştir.
81
Çizelge 6.7. Değişen çevre sıcaklıklarının santralin ve bileşenlerinin tersinmezlikleri,
ikinci yasa verimleri ve entropi üretimi üzerindeki etkisi.
Çevre Sıcaklığı, ºC
5 ºC
10 ºC
15 ºC
20 ºC
25 ºC
30 ºC
232227
234206
236246
238346
240506
242726
66,66
66,08
65,49
64,89
64,28
63,66
834,90
827,14
819,87
813,05
806,66
800,68
17236
17383
17533
17683
17835
17988
91,79
91,72
91,65
91,58
91,51
91,43
61,97
61,39
60,85
60,32
59,82
59,34
18661
16869
16078
15288
14000
13712
94,81
95,31
95,84
96,39
96,96
97,55
67,09
59,58
55,80
52,15
46,95
45,23
6187
6411
6628
6839
7044
7242
96,35
96,11
95,86
95,60
95,33
95,06
22,24
22,64
23,00
23,33
23,63
23,89
274738
275306
276941
278620
279856
282173
33,45
33,31
32,92
32,51
32,21
31,65
987,73
972,30
961,10
950,43
938,64
930,80
Kazan
Tersinmezlik,
(kW)
İkinci Yasa
Verimi, (%)
Entropi
Üretimi,(kW/K)
Türbin
Tersinmezlik,
(kW)
İkinci Yasa
Verimi, (%)
Entropi
Üretimi,(kW/K)
Kondenser
Tersinmezlik,
(kW)
İkinci Yasa
Verimi, (%)
Entropi
Üretimi,(kW/K)
Isıtıcılar
Tersinmezlik,
(kW)
İkinci Yasa
Verimi, (%)
Entropi
Üretimi,(kW/K)
Toplam
Tersinmezlik,
(kW)
İkinci Yasa
Verimi, (%)
Entropi
Üretimi,(kW/K)
82
Termik santrale yapılan ekserji ve enerji analizi sonucunda en yüksek enerji kaybının
180109 kW ile kondenserde oluştuğu görülmektedir. Kondenseri kazan ve türbin
takip etmektedir. Ekserji analizi sonucunda ise en yüksek tersinmezliğin kazanda
oluştuğu görülmektedir. Değişen çevre sıcaklıkları enerji analizini etkilemezken
artan çevre sıcaklığı tersinmezlikleri yükseltmektedir.
Enerji Kaybı, kW
Tersinmezlik, kW
300000
280000
260000
240000
220000
200000
278
283
288
293
298
303
Çevre Sıcaklığı, K
Şekil 6.8. Değişen çevre sıcaklıklarının enerji kaybı ve tersinmezliğe etkisi.
Sistemin birinci yasa verimi %38,90 olarak hesaplanmış olup birinci yasa veriminin
sıcaklık değişiminden etkilenmediği görülmüştür. İkinci yasa verimi ise referans
çevre şartları altında %32,21 olarak hesaplanmıştır. Birinci yasa veriminin aksine
ikinci yasa verimi değişen çevre sıcaklıklarından etkilenmekte ve artan çevre
sıcaklığında verim düşmektedir. Bu durum sistemin en iyi hangi çevre şartlarında
yüksek performans gösterebileceğini bize göstermektedir.
Ayrıca birinci ve ikinci yasa analizinin sonuçları birinci yasa analizinin bir termik
sistemin performansının değerlendirilmesinde tek başına yeterli olmadığını da
göstermektedir. Birinci ve ikinci yasa analizinin mutlaka birlikte değerlendirilmesi
gerekmektedir.
83
Birinci yasa verimi, %
İkinci yasa verimi, %
50
45
40
35
30
25
20
278
283
288
293
298
303
Çevre Sıcaklığı, K
Şekil 6.9. Değişen çevre sıcaklıklarının birinci ve ikinci yasa verimine etkisi.
6.2 Öneriler
Yapılan termodinamik analiz sonuçları sistem performansının geliştirilmesi için ve
santral veriminin yükseltilmesi için kullanılabilir. Santralde kullanılan yakıttan
tasarruf sağlanabilir ve ekonomik faydaya çevrilebilir. Santralin bakım, onarım ve
işletme maliyetlerinin düşmesi de sağlayacaktır.
Ayrıca santralin yapım yılı göz önüne alındığında sistemdeki bileşenlerin ve sistemin
eski olması ısıl kayıpların artmasına yol açmaktadır. Bu durum sistemin daha sık
revize edilmesine de neden olmaktadır.
Termik santrallerde verimin yükseltilmesinin çeşitli yolları vardır. Buharın
kızdırılması, yoğuşturucu basıncının düşürülmesi ve buhar basıncının buhar sıcaklığı
sabit tutularak yükseltilmesi verimde artışı sağlayacaktır. Rankine çevrimi için
verimin arttırılması Bölüm 5’te ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Özellikle tersinmezliğin fazla olduğu kazanda yüksek olan tersinmezliğin
düşürülmesi hem kazan verimini, hem de santrali verimini arttıracaktır. Bu yüzden
84
kazan
üzerinde
bakım
ve
revizyonların
belirli
periyotlarla
tekrarlanması
gerekmektedir.
Bilindiği üzere termik santraller Rankine çevrimi ile çalışmaktadır. Fakat en yüksek
verim ile çalışan çevrimin Carnot olduğu bilinmektedir. Bu yüzden termik
santrallerde verimi yükseltmek için bir başka deyişle verimi Carnot verimi seviyesine
yükseltmek için ara buhar alma işlemi yapılır.
Ara buhar alma işlemi türbinde genişleyen buharın bir bölümünün belirli noktalardan
türbinden dışarı almaktır. Böylece genişleyerek iş yapabilecek buhar kazan besleme
suyunu ısıtmak için kullanılmış olur. Ara buhar alma, çevrim verimini yükseltmenin
yanı sıra, kazan besleme suyuna yoğuşturucuda karışmış olan havanın atılması için
de uygun ortam oluşturur. Su buharına karışan havanın atılması kazanda paslanmanın
önlenmesi açısından gereklidir. Ara buhar almanın bir başka yararı da türbindeki
genişlemenin son aşamalarında özgül hacimdeki artıştan dolayı oluşan yüksek
hacimsel debileri denetim altında tutmaktır. Bu nedenlerle ara buhar alma, buharlı
güç santrallerinde uygulanmaktadır.
h[kj/kg]
QS.H
QR.C
11
∆hS.H
10’’
17
18
13
12
∆hR.C
20
21
22
∆heco
10’
10
23
24
24
16
15
Şekil 6.10. Yeniköy termik santrali için h-s diyagramı.
S[kj/kg K]
Ayrıca Şekil 6.11 da sistemde oluşan yüzde ekserji kayıplarını kazana giren ekserjiye
göre gösteren 2 boyutlu bir akış şeması olan ekserji denge diyagramı(Grasssman
diyagramı) verilmiştir.
Şekil 6.11. Ekserji denge diyagramı ( Grassman diyagramı) To = 298,15 K, Po = 101,3 kPa
I(Kazan), II(Türbin), III(Kondenser), IV(Isıtıcılar), V(Pompalar)
85
86
KAYNAKLAR
1. Wall, G., “Exergy – Auseful Concept”, PhD thesis, Chalmers Univercity of
Technology, Göteborg, Sweden, 5-11 (1986).
2. Wall, G., “Exergy Flows in Indistrual Processes”, Energy, 13 (2): 197- 208
(1998).
3. Dinçer, I., “The Role of Exergy in Energy Policy Making”, Energy Policy, 30
(2): 137-149 ( 2002).
4. Sengupta, S., Data, A. and Duttagupta, S.,”Exergy Analysis of a Coal-based
210MW Thermal Power Plant”, Int. J. Energy Res., 31: 14–28 (2007).
5. Ganapathy, T., Alagumurthi, N., Gakkhar, R.P. and Murugesan, K., “Exergy
Analysis of Operating Lignite Fired Thermal Power Plant”, J.Eng. Sci.
Technol. Rev., 2 (1):123-130 (2009).
6. Mitrović, D., Zivkovic, D., Laković, M. S.,“Energy and Exergy Analysis of a
348.5 MW Steam Power Plant”, Energy Sources Part A, 32: 1016–1027
(2010).
7. Hussuein, I.B., Yusoff, M. Z. and Boosroh, M. H., “Exergy Analysis of a
120 MW Thermal Power Plant”, Proc. BSME-ASME Int. Conf. On Thermal
Engineering’, Dhaka, Bangladesh, December, 177–182 (2001).
8. Oktay, Z., “Investigation of Coal Fired Power Plants in Turkey and a Case
Study: Can Plant”, Applied Thermal Engineering, 29: 550–557 (2009).
9. Erdem, H.H., Akkaya, A.V., Cetin B., Dagdas, A., Sevilgen, S.H., Sahin, B.,
Teke, I., Gungor, C., Atas, S., “Comparative Energetic and Exergetic
Performance Analyses for Coal-fired Thermal Power Plants in Turkey”,
International Journal of Thermal Sciences, 48: 2179–2186 (2009).
10. Rosen, M.A.,“Energy and Exergy-based Comparison of Coal-fired and
Nuclear Steam Power Plants,” International Journal of Exergy, 1 (3):180–
192 (2001).
11. Rosen, M., Dincer, I.,”Effect of Varying Dead-state Properties on Energy and
Exergy Analyses of Thermal Systems”, International Journal of Thermal
Sciences, 43: 121–133 (2004).
12. Regulagadda, P., Dincer, I., Naterer, G.F., “Exergy Analysis Of a Thermal
Power Plant With Measured Boiler and Turbine Losses”, Applied Thermal
Engineering, 30: 970–976 (2010).
87
13. Acır, A., Bilginsoy, A.K., Coşkun, H., “Investigation of the Effect of Varying
Dead State Temperatures on Energy And Exergy Efficiencies in a Thermal
Power Plant”, Journal of Energy Institute, 85 (1): 14-21 (2012).
14. Baysal, E., Bilginsoy, A. K., Acır, A., “Parametric Optimization on Exergy
Analysis of a Thermal Power Plant Using Taguchi Design Method”, Energy
Education Science and Technology Part A: Energy Science and Research,
29 (2): 1313–1326 (2012).
15. Kopac, M., and Hilalci, A.,”Effect of Ambient Temperature on the Efficiency
of the Regenerative and Reheat Catalagzı Power Plant in Turkey”, Applied
Thermal Engineering, 27:1377–1385 (2007).
16. Aljundi, I.H., “Energy and Exergy Analysis of a Ateam Power Plant in
Jordan”, Applied Thermal Engineering, 29: 324–328 (2009).
17. Ameri, M., Ahmadi, P., and Hamidi, A., “Energy, Exergy and
Exergoeconomic Analysis of a Steam Power Plant: A Case Study”, Int. J.
Energy Res., 33: 499–512 (2009).
18. Zhao, H., and Chai, Y., “Eksergy Analysis of a Power Cycle System With
300 MW Capacity”, Proc. Int. Conf. on Advaces in Energy Engineering,
Beijing, China, 247-250 (June 2010).
19. Guoqiang, L., Hua, W., Wenhui M., and Chunwei, Y., “Energy and Exergy
Analysis for 300 MW Thermal System of Xiaolongton Power Plant”, Proc.
Int. Conf. on Computer distrubuted control and intelligent enviromental
monitoring, Changsa, China, February, 180–184 (2011).
20. Kaushik, S. C., Reddy, V. S. and Tyagi, S. K., “Energy and Exergy Analysis
of Thermal Power Plants: a Review”, Renewable Sustainable Energy Rev.,
15: 1857–1872 (2011).
21. Cihan, A., Hacıhafizoglu, O., Kahveci, K., “Energy-Exergy Analysis and
Modernization Suggestions for a Combined-Cycle Power Plant”,
International Journal of Energy Research, 30:115–126 (2006).
22. Krakow, K. I., “Exergy Analysis, Dead State Definition”, ASHRAE Trans.
Res. 36, 3478: 328 (1988).
23. Wepfer, W. J., and Gaggoli, R. A., “Reference Datum’s for Avabile Energy
in Thermodynamics: Secondlaw Analysis”, (ed. R. A. Gaggoli), ACS
Symposium Series, Washington, DC, American Chemical Society, 122: 7792 (1980).
24. Vosoogh and Hajidavallo, E., “Effect of Variable Condenser Pressure, Dry
and Wet Bulb Ambient Temperature on The Energy and Exergy Efficiencies
88
of a Power Plant”, Proc. 8th IASME/WSEAS Int. Conf. On Heat transfer
Thermal Engineering and Enviroment, Taipei, Taiwan, August (2010).
25. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), “World Energy Outlook 2011” (2011).
26. ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA), “International Energy Outlook 2011”,
Eylül (2011).
27. Avrupa Komisyonu, “European Energy and Transport, Trends to 2003,
2009 Update”, Ağustos (2010).
28. Avrupa Birliği, “EU Energy and Transport Figures, Statistical Pocket
Book”, (2010).
29. “Worldwide Look at Reserves and Production”, Oil & Gas Journal, January
(2012).
30. BP, “Statistical Review of World Energy”, Haziran (2011).
31. ‘’Dünyada ve Türkiye’de Enerji Görünümü’’ Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı, (2012).
32. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, “Mavi Kitap”, Ankara (2010).
33. Eurostat, “Energy, Transport and Environment Indicators”, (2011).
34. BOTAŞ, “2010 Yılı Faaliyet Raporu” (2010).
35. EÜAŞ, “2010 Yıllık Rapor” (2010).
36. Bejan, A., Tsatsaronis, G., Moran, M., “Thermal Design and Optimization”,
Wiley, New York, (1996).
37. Kotas, T.J., “The Exergy Method of Thermal Plant Analysis”, Krieger
Publishing Company, Malabar, (1995).
38. Çengel, A.Y., and Boles, M. A., “Thermodynamics: An Engineering
Approach”, New Media Version, 6th Edition, Mc Graw Hill, Inc., (2008).
39. Saidur R., Ahamed, J.U., Masjuki, H.H., “Energy, Exergy and Economic
Analysis of Industrial Boilers”, Energy Policy; 38: 2188–2197 (2010).
40. Amirabedin E., Yilmazoglu, M. Z., “Design and Exergy Analysis of a
Thermal Power Plant Using Different Types of Turkish Lignite”,
International Journal of Thermodynamics, 14 (3): 125–133 (2011).
89
41. Bilginsoy, A. K., ‘‘Bir Termik Santralde Termodinamik Analiz ve Isıl
süreçlerdeki Tersinmezliklerin Belirlenmesi’’, Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 20-45 (2012).
42. Bejan, A., “Advanced Engineering Thermodynamics”, USA, John Wiley
and Sons Inc., (1988).
43. Singh, N., Kaushik, S.C., Misra, R.D., “Exergetic Analysis of a Solar
Thermal Power Plant System”, Renewable Energy, 19135-143 (2000).
44. Rosen, M.A., Dincer, I., “On Exergy and Environmental Impact”,
International Journal of Energy Research, 21: 643–654 (1997).
45. Dincer, I., Al-Muslim, H., “Thermodynamic analysis of Reheat Cycle Steam
Power Plant”, International Journal of Energy Research, 25: 727–739
(2001).
46. TEİAŞ, “Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu
(2010-2019)”, Ekim (2010).
47. TEİAŞ, “Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu
(2009-2018)”, Haziran (2009).
90
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Soyadı, Adı
: BAYRAK Sebile
Uyruğu
: T.C
Doğum tarihi ve yeri
: 28.06.1988 ANKARA
Medeni hali
: Bekar
Telefon
: 05056553971
e-mail
: sebile_bayrak@hotmail.com
Eğitim
Derece
Eğitim Birimi
Lisans
Makine Resim ve Konst. Öğretmenliği
Lise
Mamak Anadolu Lisesi
Yabancı Dil
İngilizce
Hobiler
Film izlemek, kitap okumak
Mezuniyet tarihi
2011
2006
Download