TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) Araştırma / Research Article TAF Prev Med Bull 2015;14(2):137-144 Kardiyoloji kliniğinde yatan hastaların akılcı ilaç kullanımı konusundaki tutumları [Inpatients’ attitudes towards the rationale use of drugs at a cardiology ward] ÖZET AMAÇ: Tanımlayıcı nitelikteki bu çalışma ile GATA Kardiyoloji kliniğinde yatan hastaların akıllı ilaç kullanımına yönelik tutumlarının ölçülmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM: T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan “Akılcı İlaç Kullanımı” anketi uygulanmıştır. Araştırma süresince yatan hastaların tamamına ulaşılmaya çalışmış ve 121 hastaya anket uygulanabilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 15.0 programı kullanılmış, tanımlayıcı istatistikler; ortalama, standart sapma ve frekans olarak verilmiştir. Gruplar arası karşılaştırmalarda kikare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık için p<0.05 kabul edilmiştir. BULGULAR: Araştırma kapsamındaki hastaların yaş ortalaması 29,3±16,4 yıl olup, %68,6’sı erkektir. %49,6’sının bir tedavi sonrası artan ilaçları tekrar kullanmak üzere evde sakladığı, %87,6’sının ilacın yan etkileri görüldüğünde hekime başvurduğu görülmüştür. Kadınların %42,1’inin, evlilerin ise %36,2’sinin reçetesiz ağrı kesici kullandığı gözlemlenmiştir. Ayrıca reçetesiz ağrı kesici kullanım tutumu ile cinsiyet ve medeni durum arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmuştur. SONUÇ: Araştırmamızdaki katılımcıların akılcı ilaç kullanımı konusundaki tutumları Türkiye’de daha önce yapılan araştırmalara göre daha olumlu bulunmuştur. Bu farkın katılımcıların eğitim seviyesinin yüksek olmasından ve büyük çoğunluğunun kronik veya doğumsal kalp hastası olmaları sebebiyle uzun süreli ilaç kullanma zorunluluğundan kaynaklandığı değerlendirilmektedir. SUMMARY AIM: This descriptive survey purposed to evaluate inpatients’ attitudes towards the rationale use of drugs at a cardiology ward in GATA. METHODS: Rational Drug Use Questionnaire designed by T.C. Health Ministry was performed. The patients hospitalized during the research period were tried to be reached and 121 inpatients completed the questionnaire. SPSS 15.0 program was used for data evaluation. Descriptive statistics were indicated with mean, standard deviation, frequency. Pearson's Chi-Square Test was used for comparison of groups. Statistical significance at p<0.05 was adopted. RESULTS: Mean age of patient surveyed was 29.3±16.4 year and 68.6% of the patients were male. It was seen that 49.6% of the patients reserved residual drugs of a treatment at home to reuse, 87.6% of the patients applied to a physician when drug side effect was seen. 42.1% of female and 36.2% of married participants were seen to use painkiller without prescription. Additionally, significant relationship was observed between attitude of using painkiller without prescription and gender, marital status. CONCLUSION: Our research participants’ attitudes towards rational drug use found more positive than previous researches performed in Turkey. It is assessed this difference resulted from participant’s high education level and participants’ obligation to use drugs for long time because most of them had chronic or congenital heart disease. Gönderme Tarihi/Date of Submission: 24.07.2014 , Kabul Tarihi/Date of Acceptance: 22.08.2014 GİRİŞ İnsanlar sağlıklarına kavuşabilmek için bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde ilaç kullanımına başvurmaktadırlar. Günümüzde ilacın kolay temini, gelişen medya sayesinde doğru olup olmadığına bakmaksızın bilgiye hızlı ulaşma, değişen sağlık politikaları gibi unsurlar insanları daha fazla, daha bilinçsiz, hatta kendi kendine ilaç tüketir hale getirmiştir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‘de de kıt sağlık kaynaklarının önemli bir kısmını ilaç harcamaları oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün www.korhek.org Uğur Uğrak, Abdulkadir Teke, Necmettin Cihangiroğlu, Yasin Uzuntarla GATA Sağlık Hizmetleri Yönetimi BD.Bşk.lığı Anahtar Kelimeler: İlaç, Akılcı İlaç, Kardiyoloji Key Words: Drug, Rational Drug Use, Cardiology Sorumlu yazar/ Corresponding author: Yasin Uzuntarla, GATA Sağlık Hizmetleri Yönetimi BD.Bşk.lığı yuzuntarla@gata.edu.tr DOI: 10.5455/pmb1-1405952444 2009 yılı verilerine göre kişi başı yapılan sağlık harcamalarının yüksek gelirli ülkelerde %16’sını, orta gelirli ülkelerde %24’ünü, düşük gelirli ülkelerde ise %29’unu ilaç harcamaları oluşturmaktadır (1). Verilerden anlaşılacağı üzere geri kalmış ülkeler ilaca daha fazla kaynak ayırmaktadırlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre dünya genelinde ilaçların %50’den fazlası uygunsuz şekilde reçete edilmekte, satılmakta ve dağıtılmaktadır. Bunu yanı sıra hastaların %50’si ilaçlarını düzgün olarak almamaktadır. Bir taraftan bu kadar gereksiz ve fazla ilaç kullanımı varken, diğer 137 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) taraftan dünya nüfusunun üçte birine yakını temel ilaçlara erişim sağlayamamaktadır (2). Ancak ilaç basit bir tüketim malzemesi olmayıp temel sağlık hakkının yerine getirilmesi için gerekli bir araç olarak ele alınmalı, ilaç kullanımı akılcı politikalara dayandırılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü, 1985 yılında Nairobi’de düzenlenen bir toplantıda akılcı ilaç kullanımını (AİK) “hastaların ilaçları klinik gereksinimlerine uygun biçimde, kişisel gereksinimlerini karşılayacak dozlarda, yeterli zaman diliminde, kendilerine ve topluma en düşük maliyette almaları için uyulması gereken kurallar bütünü” olarak tanımlamıştır (3). Akılcı olmayan ilaç kullanımı, ülkemiz de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde en temel sağlık sorunlarından biridir ve üstesinden gelinmesi güç bir alışkanlıktır. Gelişmekte olan ülkelerde sınırlı sayıda olan akılcı olmayan ilaç kullanımı örneklerinin belirlediği en temel sorunlar; gereğinden fazla ilaç reçete edilmesi, ilaçların yanlış biçimde kullanılması, gereksiz yere pahalı ilaç kullanımı ve gereksiz yere antibiyotik tüketimi olarak belirlenmiştir (4). 1999-2000 yıllarında gerçekleştirilen Türkiye Ulusal Sağlık Hesapları Araştırması’na göre, ülkemizin 2000 yılı için toplam ilaç ve dayanıksız tıbbi tüketim malzemesi harcaması 2 milyar 763 milyon TL (4,4 milyar ABD Doları) olarak hesaplanmıştır. Buna göre toplam ilaç ve tıbbi tüketim malzemesi harcamasının, toplam sağlık harcamasındaki payı %33,5’dir (5). Türkiye’de 2009 yılı Sosyal Güvenlik Kurumunun toplam harcamalarının %45,7’sini ilaç harcamaları oluştururken, toplam kamu sağlık harcamalarının %24,7’sini oluşturmaktadır (6). Avrupa ülkelerinde sağlık harcamalarının %10-15’i ilaç harcamalarına ayrılırken, Türkiye’de bu oran %40 civarındadır (7). Akılcı olmayan ilaç kullanımının neden olduğu, ilaca ulaşamama ve uygun dozlarda kullanmama gibi olumsuzluklar kronik hastalıklarda ve çocukluk hastalıklarında ciddi mortalite ve morbidite ile sonuçlanmaktadır. Ayrıca uygun olmayan ilaç kullanımı ve fazla kullanımı da kaynakların israfına yol açmakta ve antimikrobiyal direnci de artırmaktadır (2). Akılcı ilaç kullanımının hekim, hasta, eczacı, ilaç firması gibi birçok boyutu bulunmaktadır. Genellikle akılcı ilaç kullanımı ile ilgili çalışmalar hekim boyutu ile ilgili olmakla beraber Türkiye’de hasta boyutu ile ilgili farklı çalışmalar (4,5,7) yapılmıştır. 138 Önemli sağlık sorunlarına yol açan ve kıt kaynakların rasyonel olmayan şekilde kullanımına neden olan akılcı olmayan ilaç kullanımının kardiyoloji kliniğindeki yatan hastalarda çeşitli boyutları ve sosyodemografik özellikleriyle incelenmesi araştırmanın amacını oluşturmaktadır. GEREÇ YÖNTEM Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışma 1 Nisan - 30 Mayıs 2013 tarihleri arasında GATA Kardiyoloji Kliniğinde yatan hastalar üzerinde yapılmıştır. Bu hastaların büyük çoğu kronik veya doğumsal kalp hastalarından oluşmaktadır. Araştırma tanımlayıcı nitelikte olduğu için örneklem seçilmemiş olup, ilgili tarihler arasında GATA Kardiyoloji Kliniğinde yatarak tedavi gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden 121 hasta üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmacı tarafından hastalara çalışmanın amacı açıklandıktan sonra çalışmaya katılmayı kabul edenlerin kimlik bilgileri sorgulanmadan onayları alınmış ve Sağlık Bakanlığı hastanelerinde uygulanan anket formunu doldurmaları istenmiş ve kontrol edilerek geri alınmıştır. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde de kullanılan anket formunda; cinsiyet, yaş, öğrenim durumu, çalıştığı sektör gibi sosyodemografik özellikler ile akılcı ilaç kullanımı kapsamında tutum ve davranışlar ile ilgili 28 soru yer almakta olup, sürekli ilaç kullanma zorunluluğunda olan kardiyoloji yatan hastalarının akılcı ilaç tutumlarına yönelik daha uygun olduğu değerlendirilen 12’si kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 15.0 programı kullanılmış, tanımlayıcı istatistikler; ortalama, ± standart sapma ve frekans olarak verilmiş, gruplar arası karşılaştırmalarda ki-kare testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık için p<0.05 kabul edilmiştir. Araştırma öncesinde GATA Etik Kurulu ve Anket Kurulu izinleri alınmıştır. Araştırmada kullanılan anketin daha önce Sağlık Bakanlığı Hastanelerinde uygulandığı, düşüncesi ile ön deneme yapılmamıştır. Araştırmanın bir askeri hastanede yapılması sebebiyle katılımcıların yarısından fazlasının cinsiyetinin erkek olması çalışmanın sınırlılığı olarak sayılmaktadır. BULGULAR Araştırma kapsamındaki toplam 121 yatan hastanın; yaş ortalamasının 29,3±16,4 yıl (yaş aralığı 20-80yıl), %68,6’sının (n=83) kadın, www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) %57’sinin (n=69) evli, % 34,7’sinin ise (n=41) lise mezunu olduğu görülmüştür (Tablo1). Tablo 1. Katılımcıların sosyodemografik özelliklerine göre dağılımları. Cinsiyet Erkek Kadın Medeni Hal Evli Bekar Dul Öğrenim Durumu İlkokul Ortaokul Lise Lisans Lisansüstü Sayı (n=121) Yüzde (%) 83 38 68,6 31,4 69 48 4 57,0 39,7 3,3 17 17 41 31 12 14,4 14,4 34,7 26,3 10,2 Katılımcıların ilaç bulundurma ve kullanmalarına yönelik sorulara verdikleri cevaplar Tablo 2’de görülmektedir. Buna göre; “Aile bireylerinin bir tedavi sonrası artan kalan ilaçlarını ne yaparsınız?" sorusuna hastaların %49, 6’ sının (n=60), gerektiği zaman kullanmak üzere saklarım cevabını verdiği, ancak %22,3 gibi (n=27) önemli bir bölümünün “çöpe atarım” cevabını verdiği, “Evinizde hiç kullanılmamış veya yarım kalmış ortalama kaç kutu ilaç vardır?” sorusuna hastaların %44,6’ sının (n=54) 1-5 kutu, % 30,6’sının hiç yok, %13,2’sinin 6-10 kutu ve %11, 6’sının ise 10 kutudan fazla olduğu cevabını verdikleri, “Evde bulundurmuş olduğunuz ilaçları tekrar kullanmak istediğinizde kimden bilgi alırsınız?” sorusuna katılımcıların %43,3’ünün (n=52) hekimden bilgi aldığını belirttiği, “Hekime muayene olmadan eczaneden ilaç alır mısınız?” sorusuna katılımcıların %27,3’ünün (n=33) “evet” cevabını verdiği, “Komşularınız ve/veya yakınlarınızın tavsiyesi ile ilaç kullanır mısınız veya doktorunuzdan reçete ister misiniz?” sorusuna ise hastaların %31,42’ünün (n=38) “evet” cevabını verdikleri anlaşılmıştır. Tablo 2. Katılımcıların İlaç bulundurma ve kullanmalarına ilişkin sorulara verdikleri yanıtların dağılımı. Sayı (n=121) Sorular ve Yanıtları Aile bireylerinin bir tedavi sonrası artan kalan ilaçlarını ne yaparsınız? Evinizde hiç kullanılmamış veya yarım kalmış ortalama kaç kutu ilaç vardır? Evde bulundurmuş olduğunuz ilaçları tekrar kullanmak istediğinizde kimden bilgi alırsınız? Hekime muayene olmadan eczaneden ilaç alır mısınız? Komşularınız ve/veya yakınlarınızın tavsiyesi ile ilaç kullanır mısınız veya doktorunuzdan reçete ister misiniz? www.korhek.org Yüzde (%) Gerektiği zaman kullanmak üzere saklarım Sağlık kuruluşuna veririm Çöpe atarim Eczaneye veririm Tuvalete atarım Diğer Hiç yok 1-5 6-10 10’dan fazla Hekim Eczacı Hemşire, sağlık görevlisi Tanıdık Kimseden bilgi almam Diğer Evet Hayır Evet 60 49,6 27 27 2 1 4 37 54 16 14 52 14 2 8 41 3 33 88 38 22,3 22,3 1,7 0,8 3,3 30,6 44,6 13,2 11,6 43,3 11,7 1,7 6,7 34,2 2,5 27,3 72,7 31,4 Hayır 83 68,6 139 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) Tablo 3. Hastalık veya sağlık problemi olduğunda katılımcıların ilaç temini ve kullanımına yönelik tutum ve davranışları. Sayı ( n=121) Yüzde (%) Hastalık durumunda ne yaparsınız? Hekime danışırım 108 89,3 Eczacıya danışırım 1 0,8 Sağlık personeline danışırım 5 4,1 Tanıdığa danışırım 2 1,7 Bitkisel yöntem kullanırım 2 1,7 Evdeki ilaçları kullanırım 2 1,7 Benzer hastalığı geçirmiş olanlarınkini kullanırım 1 0,8 Hekime giderken daha önce kullanmış olduğunuz ilaçlar ve varsa kronik hastalıklarınıza ait raporlarınız hakkında hekimi bilgilendirir misiniz? Evet 113 93,4 Hayır 8 6,6 Hekimin vermiş olduğu ilaçları ne şekilde kullanırsınız? İlaç bitene kadar kullanırım 44 36,4 Şikâyetim gecene kadar kullanırım 20 16,5 Hekim veya eczacı önerdiği sürece kullanırım 57 47,1 Şikâyetleriniz üzerine muayene olmadan, kendi başınıza antibiyotik kullanır mısınız? Evet kullanırım 28 23,1 Evet, ama iyi hissettiğimde bırakırım 20 16,5 Hayır, muayene olmadan kullanmam 73 60,3 İlacın yan etkileri ile karşılaşırsanız nasıl davranırsınız? Hekime Başvururum 106 87,6 Eczacıya Başvururum 5 4,1 Sağlık Personeline Başvururum 4 3,3 Kendim çözerim 4 3,3 Hiçbir şey yapmam 2 1,7 Basında reklamı yapılan ürünleri tedavi amacıyla kullanır mısınız? Hekime danışarak kullanırım 27 22,3 Eczacıya danışarak kullanırım 1 0,8 Kullanan tanıdığıma sorar kullanırım 9 7,4 Kullanmam 84 69,4 Ağrı kesici ihtiyacınız olduğunda ilacı nasıl temin edersiniz? Reçete ile eczaneden 72 59,5 Reçetesiz eczaneden 36 29,8 Komşudan, tanıdıktan 5 4,1 Marketten 8 6,6 Tablo 3’de, katılımcıların hastalık veya sağlık problemleri olduğunda ilaç kullanımına yönelik tutum ve davranışlarına ilişkin verdikleri yanıtların dağılımları görülmektedir. Buna göre; Herhangi bir hastalık durumunda, hastaların %89,3’ünün (n=108) hekime danıştıklarını ifade ettikleri, Hastaların %93,4’ünün (n=113), hekime giderken daha önce kullandıkları ilaçlar ve varsa kronik hastalıklarına ilişkin raporlar hakkında hekimi bilgilendirdiği, Hastaların %16.5’inin (n=20), verilen ilaçları, şikayetleri geçene kadar kullandığını, daha sonar bıraktığını belirttiği, 140 “Muayene olmadan kendi başınıza ilaç kullanır mısınız?” sorusuna, hastaların %23.1’nin (n=28) “Evet” cevabını verdiği, Kullanılan ilaçların herhangi bir yan etkisi görüldüğünde katılımcıların %87,6’sının (n=106) hekime başvuracağını ifade ettiği, Medyada reklamı yapılan ilaçları kullanma eğilimlerini belirlemeye yönelik soruya hastaların %22,3’ünün (n=27) “Evet” cevabını verdiği, Ağrı kesici ihtiyacı olan hastaların %29,8’inin (n=36), reçetesiz olarak doğrudan eczaneden temin etme eğilimi gösterdiği tespit edilmiştir. www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) Tablo 4. Cinsiyetlerine göre katılımcıların, hekim tarafından verilen ilaçları kullanma alışkanlıkları Cinsiyet Erkek (n=83) Kadın (n=38) İlaç bitene kadar kullanırım n (%) Şikâyetim geçene kadar kullanırım n (%) Hekim veya eczacının önerdiği sürece kullanırım n (%) 37 (44,6) 12 (14,5) 34 (40,1) 7 (18,4) 8 (21,1) 23 (60,5) p=0.021 Tablo 4’de, cinsiyetlerine göre katılımcıların, hekim tarafından verilen ilaçları kullanma alışkanlıklarına yönelik bulgular görülmektedir. Buna göre; Erkek hastaların %40,1’inin (n=34), hekim veya eczacının önerdiği sürece kullandığını belirttiği, bu oranın kadın hastalarda %60,5’e (n=23) yükseldiği, Erkek hastaların %44,6’sının (n=37), ilaç bitene kadar kullandığını, bu oranın kadın hastalarda %18,4’e (n=7) düştüğü tespit edilmiştir. Tablo 5’de, katılımcıların cinsiyet ve medeni durumlarına göre muayene olmadan antibiyotik kullanma davranışlarına ait veriler görülmektedir. Buna göre; Erkek hastaların %27,7’sinin (n=23), muayene olmadan antibiyotik kullanmasına rağmen kadın hastaların %13,2’sinin (n=5) muayene olmadan antibiyotik kullandığı, Dolayısıyla, muayene olmadan antibiyotik kullanma bakımından, erkek ve kadın hastalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın (p=0,001) olduğu, Benzer bir farklılığın da, bekar hastalar ile evli hastalar arasında tespit edildiği, bekar hastaların, evli olanlara nazaran, muayene olmadan antibiyotik kullanma eğilimi gösterdikleri anlaşılmıştır. “Ağrı kesici ihtiyacınız olduğunda ilacı nasıl temin edersiniz?” sorusuna katılımcıların vermiş oldukları cevaplardan hareketle yapılan istatistiksel analizler Tablo 6’da görülmektedir. Buna göre; Erkek katılımcıların %24,1’i (n=20), kadın katılımcıların ise %42,1’nin, reçetesiz olarak eczaneden temin ettikleri, Evli olan katılımcıların %36,2’si (n=25), bekâr katılımcıların ise %20,8’inin (n=10) reçetesiz olarak eczaneden temin ettikleri görülmüştür. Dolayısıyla; hem cinsiyetlerine ve hem de medeni durumlarına göre hastaların ağrı kesici temin davranışları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olduğu tespit edilmiştir. Tablo 5. Katılımcıların cinsiyet ve medeni durumlarına göre muayene olmadan antibiyotik kullanım durumları. Cinsiyet Erkek n (%) (n=83) Kadın n (%) (n=38) Medeni durum Evli n (%) (n=69) Bekar n (%) (n=48) www.korhek.org Evet kullanırım Evet, ama iyi hissettiğimde bırakırım Hayır, muayene olmadan kullanmam 23 (27,7) 19 (22,9) 41 (49,4) 5 (13,2) 1 (2,6) 32 (84,2) 11 (15,9) 17 (24,6) 41 (59,4) 17 (33,3) 3 (6,3) 54 (60,4) p değeri 0.001 0.035 141 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) Tablo 6. Katılımcıların cinsiyet ve medeni durumlarına göre ağrı kesici temin durumları. Cinsiyet Erkek (n=83) Kadın (n=38) Medeni durum Evli (n=69) Bekar (n=48) Dul (n=4) Reçete ile eczaneden Reçetesiz eczaneden Komsudan tanıdıktan Marketten n (%) 50 (60,2) 20 (24,1) 5 (6,0) 8 (9,6) n (%) 22 (57,9) 16 (42,1) 0 (0,0) 0 (0,0) n (%) 43 (62,3) 25 (36,2) 1 (1,4) 0 (0,0) n (%) 26 (54,2) 10 (20,8) 4 (8,3) 8 (16,7) n (%) 3 (75,0) 1 (25,0) 0 (0,0) 0 (0,0) 0.032 TARTIŞMA Akılcı ilaç kullanımı sürecine dâhil olan basamaklar ele alındığına, ilaç uygulama hataları; hekim, hasta birey, hemşire, üretici firma ve eczane kaynaklı olarak sınıflandırılabilir (5,8). Çalışmamızda hastalardan kaynaklanabilecek akılcı olmayan ilaç kullanım hataları üzerinde durulmuştur. Geçmişte insanlar sağlıkları bozulduğu veya bozulduğunu düşündükleri zaman hekime müracaat etmenin yanı sıra alternatif yöntemleri denerler veya sorunun geçmesini beklerlerdi. Günümüzde gelişen teknoloji ve sağlık hizmetlerine ulaşımın kolaylaşması gibi gelişmelerin sonucu olarak hastalık esnasında kişilerin bir sağlık kuruluşuna veya hekime müracaat etmeleri beklenmektedir. Ancak insanların her zaman rasyonel davranmadıkları da bir gerçektir. Konu ile ilgili olarak Özçelikay tarafından yapılan bir araştırmada (9); katılımcıların %56,6’sının, hastalandıklarında ilk olarak hekime müracaat ettikleri ortaya konulmuştur. Bu oran Çalıkoğlu’nun (7) çalışmasında %25, Yapıcı ve arkadaşlarının (5) çalışmasında %75,7, araştırmamızda ise %89,3 olarak bulunmuştur. Günümüzde sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşmasının yanında ilaç fiyatlarının düşmesi ve ilaç politikalarındaki eksikler sonucunda ilaçlar kolay ulaşılabilir durumdadır. Ayrıca bireyler mevcut rahatsızlıkları ile ilgili bilgilere doğruluğuna bakmaksızın internetten kolaylıkla ulaşabilmektedirler. Bu gelişmelerin yanında hastanelerden alınan katkı payları bireyleri internet bilgilerine veya geçmiş tecrübelerine dayanarak ya ilacı eczaneden satın alma yoluna itmekte ya da elde kalan ilaçlardan kendi kendini tedavi yolunu tercih etmeye yönlendirebilmektedir. Çalıkoğlu tarafından 142 p değeri 0.035 yapılan bir çalışmada (7), katılımcıların sadece %26,6’sının evinde yarım kalmış ya da kullanılmamış ilaç olmadığı, Göçgeldi’nin çalışmasında (10) bu oranın %38,7 olduğu tespit edilmiş olup, çalışmamızda ise bu oran %30,7 bulunmuştur. Evdeki ilaçları kullanma oranı, Çalıkoğlu’nun çalışmasında (7) %63,5, Yapıcı’nın çalışmasında (5) %15, bu araştırmada ise %1,7 olarak bulunmuştur. Eczaneden reçetesiz olarak ilaç temin etme hususunda; Özçelikay’ın araştırmasında (9) katılımcıların %75,5’inin, Çalıkoğlu’nun çalışmasında (7) %38,6’sının, Yapıcı’nın araştırmasında (5) %31,3’ünün, araştırmamızda ise 27,3’ünün eczaneden reçetesiz ilaç temin ederek kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Özçelikay’ın araştırmasında (9) reçetesiz ilaç temin oranının yüksek olması, 2001 yılından once sağlık güvencesi kapsamında olmayan nüfusun fazla oluşu ile izah edilebilir. Diğer bir ifadeyle; 2001 yılından itibaren Genel Sağlık Sigortasının oluşturulması ile birlikte sağlık güvencesinin kapsamı genişletilmesi sonucu sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşmasının, bu sonuçta etkili olmuş olabilir. Yaygın olarak ilaç kullanımı ile ilgili yapılan hatalardan biri de ilaç tedavisinin semptomların geçmesi sebebi ile yarıda kesilmesi olup bu davranış enfeksiyon veya rahatsızlığın tekrar etmesi ile sonuçlanabilmektedir. Konu ile ilgili olarak Özçelikay’ın çalışmasında (9) katılımcıların %23,9’u, Yılmaz ve arkadaşlarının çalışmasında (11) %28,8’u, Yapıcı ve arkadaşlarının çalışmasında (5) %29’u araştırmamızda ise %16,5’i şikâyetleri geçince ilaç kullanımını bırakmaktadır. İlaçların yan etkisi görüldüğünde ise Özçelikay’ın çalışmasında katılımcıların (9) %77,4’ü, www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) Yılmaz ve arkadaşlarının çalışmasında (11) %54,2’si, araştırmamızda ise %87,2’si doktora başvurmaktadır. Araştırma kapsamındaki hastaların, ilaç kullanımındaki tutumlarının Türkiye’de önceki yapılan araştırmalara göre daha olumlu olmasında; katılımcıların %34,7’sinin lise, % 26,3’sının lisans, %10,2’sinin lisansüstü mezunu olmak üzere önceki araştırma gruplarına göre eğitim seviyesinin yüksek olmasının ve büyük çoğunluğunun kronik veya doğumsal kalp hastası olmalarından kaynaklı uzun süre ilaç kullanma zorunluluğunun etkili olduğu düşünülmektedir. Araştırmamızda katılımcı grubun çoğunluğunun kronik hastalıklarının olması ve uzun süreli olarak ilaç tedavisi görmeleri sebebiyle ilaç kullanımında daha akılcı davranmaları beklenmektedir. Bu doğrultuda katılımcıların %93,4 hekime gittiğinde önceden kullandığı ilaç ve kronik hastalı hakkında bilgi vermektedir. Ayrıca %69,4 tedavi amacı ile reklâmı yapılan ürünleri kullanmazken, %22,3 hekime danışarak kullanmaktadır. Reçetesiz ve endikasyonsuz antibiyotik kullanımı dünyada ve Türkiye’de sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir. Bu sorun kıt kaynakların gereksiz kullanımının yanı sıra patojenleri antibiyotiklere karşı direnç kazanmalarının sebeplerindendir. Özkan’ın (12) antibiyotik kullanımı ile ilgili yaptığı bir çalışmada; katılımcıların %34,2’sinin son bir ay içinde antibiyotik kullandığı görülmüştür. Son bir ay içerisinde antibiyotik kullanan 408 katılımcının %14,2’sinin doktora danışmadan kendi başına kullandığı, %72,8’inin doktor reçetesi ile kullandığı, %13’ünün ise doktorun reçete etmesini kendisinin istediği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmamızda katılımcıların %23,7’sinin reçetesiz olarak antibiyotik kullandıkları tespit edilmiştir. Ayrıca Özkan’nın araştırmasında (12) evli olan katılımcıların %11,9’unun, bekarların ise %20,2’sinin reçetesiz antibiyotik kullandığı belirtilmektedir (p<0.05). Araştırmamızda ise; katılımcılardan evli olanların %11’inin, bekârların ise %33’ünün reçetesiz antibiyotik kullandığı görülmüştür (p=0.035). Özkan’ın araştırmasında (12) yaş artıkça kendi başına antibiyotik alma sıklığının azaldığı görülmektedir (p<0,05). Araştırmamızda katılımcıların reçetesiz antibiyotik kullanım oranının yüksek oluşu, katılımcıların yaş ortalamasının (29,3±16,3) Özkan’ın araştırmasındaki katılımcıların yaş ortalamasına göre (39,9±14,5) daha düşük olmasına bağlı olduğu değerlendirilmektedir. Özkan’ın araştırmasında cinsiyet ile antibiyotik kullanımı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamasına rağmen, araştırmamızda kadın olan www.korhek.org katılımcıların %13,2’sinin, erkek katılımcıların ise %27,7’sinin reçetesiz olarak antibiyotik kullandıkları tespit edilmiştir (p=0.001). Ayrıca araştırmamızda erkek katılımcıların %41’i, kadın katılımcıların ise %60,5’i reçete ile alınan ilacı doktorun önerdiği süre boyunca kullanmaktadır (p=0.021). Katılımcıların %68,6’sının erkek, %31,4’ünün kadınlardan oluşması ve erkek katılımcıların %67,9’nun lise ve üstü eğitim seviyesinde iken, kadın katılımcılarda bu oranın %78,3 olmasının, cinsiyete göre reçetesiz antibiyotik alma ve ilaç kullanma durumları arasındaki farklılıktan kaynaklanmış olabileceği değerlendirilmektedir. Araştırmamızda, öğrenim durumu ve çalıştığı sektöre göre antibiyotik kullanım durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Türkiye’de yapılan araştırmalarda, reçetesiz en fazla temin edilen ilacın, “ağrı kesiciler” olduğu bilinmektedir. Araştırmamızda kadın katılımcıların %42,1’i, erkek katılımcıların ise %24,1’i ağrı kesicileri reçetesiz olarak eczaneden temin etmektedirler (p=0.032). Ayrıca evli katılımcıların %36,2’si, bekârların ise %20,8’i reçetesiz olarak ağrı kesici temin etmektedirler (p=0.035). Cinsiyet ve medeni durumlarına göre araştırmamızdaki akılcı ilaç kullanımının diğer bileşenleri arasında; çalıştığı sektör ve eğitim durumu ile hiçbir bileşen arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Bu durumun, katılımcı grubun öğrenim seviyesinin yüksek ve birbirine yakın olmasından kaynaklanmış olabileceği değerlendirilmektedir. SONUÇ Araştırmamızdaki katılımcıların kardiyoloji kliniğinde yatan hasta olmaları sebebi ile ilaç kullanımı yönünden tutum ve davranışları önceki araştırmalara göre daha iyi olmasına rağmen tam bir akılcı ilaç kullanımından söz edilememektedir. Son zamanlarda sağlıkta dönüşüm projesi ile birlikte Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumunun ve Sosyal Güvenlik Kurumunun konu ile ilgili kamu spotları ve bilgilendirme filmleri, broşürleri gibi çalışmaları bulunmaktadır fakat yeterli olmadığı değerlendirilmektedir. Sağlık personeli başta olmak üzere tüm bireyler akılcı ilaç kullanımı hususunda bilinçlendirilmelidir. Bu kapsamda küçük yaşta bu bilinci kazandırmak için konunun sağlık eğitimi ile birlikte okul müfredatlarına eklenmesi, sağlık okuryazarlığının kazandırılmasının yararlı bir yaklaşım olacağı düşünülmektedir. 143 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2015:14(2) Evlerde bulunan ve miadı henüz dolmayan ilaçların çöpe atılması yerine başka kişiler tarafından doktor kontrolünde kullanılmasını sağlayacak şekilde sağlık merkezlerinde akılcı ilaç kullanımına uygun olarak değerlendirilmesi sağlanmalıdır ve bu yöndeki uygulamalar etkinleştirilmelidir. Ayrıca ilacın nasıl temin edileceği hususunda daha akılcı sağlık politikaları geliştirilerek reçetesiz ilaç temininin önüne geçilmelidir. KAYNAKLAR 1. World Health Organization, The Pursuit of The Responsible Use of Medicine, Sharing Country Experience, Mart 2012. 2. World Health Organization, Promoting Rational Use Of Medicines: Core Components, Geneva, September 2002. 3. Yalçın M, Bardak M. T.C. Sağlık Bakanlığı İstatistikleri. AÇSAP Genel Müdürlüğü Basımevi, Ankara, 2005. 4. Akıcı A, Uğurlu Ü, Gönüllü N, Oktay Ş, Kalaça S. Pratisyen hekimlerin akılcı ilaç kullanımı konusunda bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi 2002; 11(7): 253-257. 5. Yapıcı G, Balıkçı S, Uğur Ö. Birinci basamak sağlık kuruluşuna başvuranların ilaç kullanımı konusundaki tutum ve davranışları. Dicle Tıp Dergisi 2011;38(4):458-465. 144 6. Çelik Y. Türkiye sağlık harcamalarının analizi ve harcama düzeyinin uygunluğunun sağlık değerlendirilmesi. Sosyal Güvenlik Dergisi 2011;1: 62 -81. 7. Çalıkoğlu O. Erzurum İl Merkezinde Çalışan Pratisyen Hekimler İle 20 Yaş Ve Üzeri Kişilerin Akılcı İlaç Kullanım Boyutları Ve Etkileyen Faktörler. T.C. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi, Erzurum, 2006. 8. Uzun Ş, Arslan F. İlaç uygulama hataları. Türkiye Klinikleri J Med Sci 2008; 28: 217-222. 9. Özçelikay G. Akılcı ilaç kullanımı üzerinde bir pilot çalışma. Ankara Eczacılık Fakültesi Dergisi 2001; 30(2): 9-18. 10. Göçgeldi E, Uçar M, Açıkel CH, Türker T, Hasde M, Ataç A. Evlerde artık ilaç bulunma sıklığı ve ilişkili faktörlerin araştırılması. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2009;8(2):113-118. 11. Yılmaz E, Yılmaz E, Karaca F, Uçar S, Yüce T. Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin ilaç kullanma durumlarının incelenmesi. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2008; 3(8): 69-83. 12. Özkan S, Ankara’da bazı aile sağlığı merkezlerine başvuranlarda antibiyotik kullanımı ve ilişkili etmenler. 15.Ulusal Halk Sağlığı Kongre Kitabı 2012: 338-341. www.korhek.org