İran Tipi Şiilik Hz. Ali’yi Kainatın Yaratıcısı olarak Tasvir Ediyor Son günlerde yayımlanan iki ayrı video İran tipi Şiiliğin nasıl İslam itikadından saptığını gösteriyor. Bunlardan biri dördüncü halife olan Hz. Ali’yi kainatın ve semanın yaratıcısı, insanlığa rızık veren olarak tasvir ediyor. İkinci videoda ise Hz. Peygamberin kızı Hz. Fatıma (Cenab-ı Allah’ın iki ismi olan) el Rahman ve el Rahim olarak, din gününün sahibi (Maliki yevmiddin) olarak tasvir ediliyor. Oysa Kur’an-ı Kerim din gününün sahibinin yalnızca Allah olduğunu söylüyor. Bu videolarda iki şarkıcı Amerikan tipi Rap modelini takip ediyor. Her ikisi de Hz. Ali ve torunlarını Farsça öven bazı şiirler okuyorlar. Orada bir çeşit kitlesel sarhoşluğu gösteren yoğun bir dinleyici kitlesi mevcut. Videolar için bakınız: http://video.google.com/videoplay?docid=-7281774048241334019&hl=en http://video.google.com/videoplay?docid=6516324430388111469&hl=en http://mojahediran.blogsky.com/ HZ. ALİ’NİN İLAHLAŞTIRILMASI Hz. Ali ile torunlarının statüsü hakkında bu tür bir mübalağa çeşidi açık bir şekilde tüm İslam itikadına ters bir durum arz ediyor. İslam, Allah (cc)’ın kainatın yaratıcısı, hayat ve rızık verici olduğuna inanmaktadır. İslam aynı zamanda videoda bahsedilen çerçevedeki el Rahim ve el Rahman’ın sadece Allah olduğuna inanmaktadır. Aslında tüm Müslümanlar konuşmalarına ve eylemlerine en önemli ayetle, besmele-i şerifle başlamalıdırlar: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Açık ki bu tür ifadeler herkesi tiksindirebilir. Hz. Ali, Hz. Fatıma ve onların çocukları Hz. Peygamberin ailesinin bir parçası olarak ayrılacağa sahip olan sıradan insanlardı. Hz. Ali sıradan bir insan tarafından öldürüldü. Kız kardeşi tıpkı sıradan bir insan gibi öldü. Her ikisinde de sıra dışı herhangi bir durum söz konusu değil. Bu tür davranışlar İslam tarihi boyunca Şia için muazzam problemlere sebep oldu. Bu tür davranışlar ve ifadeler onları tüm İslam ülkelerindeki diğer Müslümanlar için meşru ve yasal hedef haline getirdi. Bu tür davranışlar onları İslam dünyasındaki her yerde yalnızlaştırdı. Şiiler İran’da hakimiyeti ele geçirdiklerinde binlerce insanı Sünniliği bırakarak Şiiliğe geçmeye hazır olmadıklarından dolayı katletti. İranlı büyük tarihçi Kasravi Sünnilerin Şii olmayı reddetmeleri nedeniyle Azerbaycan’ın başkenti Tebriz şehrinde 20 bin insanın öldürüldüğünü yazmaktadır. İran’ın Sünni Müslümanlarını Şiiliğe çevirmeye yönelik ısrarcı baskı İran’ın Afganistan, Pakistan, Tacikistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan olarak ayrışması ve Orta Asya’nın tüm bölgelerinin İran’dan çekilmesiyle sonlandı. İran topraklarının yaklaşık üç milyon kilometrekarelik toprak parçası İran’dan koptu. Tıpkı bu bölgelerde yaşayanların Sünniliği bırakıp Şiiliğe geçmeye hazırlıklı olmadıkları gibi. İRAN TİPİ AŞIRI ŞİİLİK İran Analiz Makale / İran Tipi Şiilik 1 Şimdi Şii aşırılık dalgası daha büyük bir kin duygusu ile İran’a yeniden geri döndü. Lakin durumlar şimdi daha farklı. Kitle iletişim araçları her insanın dünyanın hangi köşesinde neler olup bittiğini öğrenebilmesine imkan tanıyor. Kitle iletişim araçları daha yaygınlaştıkça, insanların inançları Talibancılığın gayet açık bir şekilde kanıtladığı gibi daha da yaygınlaşıyor ve sağlamlaşıyor. Bu videolar çoktan tüm Şii topluluklar arasında bu törenlerin üreticileri tarafından dağıtılmış durumda. Mesele Şiilerin diğer insanların da kendilerinin inandığı benzer bir şekilde inandığına inanmaları. İşte bu sebeple onlar kendi inançlarının diğer Müslümanların inançlarıyla çatıştığını ayırt edemiyorlar. Bu nedenle de ne zaman bir hareket yapsalar Sünnileri rencide ediyorlar. İran İslam Cumhuriyeti İslam akidesini tamamıyla değiştirdi. İranlı bir Şii olan Musa Şammar şunları söylüyor: “İranlıların Şiiliği bizlerinkinden çok farklı. Onlar bunu Sünni karşıtı haline getirdiler.” FANATİK Şİİ ANLAYIŞI En kötü şey ise İran’ın kendi Şii modelini dünya geneline yayıyor olması. İranlı yetkililer yaptıkları açıklamada İran’da 20.000 (yirmibin) yabancı dini öğretim gören öğrencinin bulunduğunu ve bunların İran’daki Şii dini okullarda öğrendikleriyle evlerine geri döndüklerini söyledi. Bu öğrenciler mezun olup ülkelerine döndüklerinde aynı düşmanca esasları vaaz vererek aniden halkın öfkesiyle karşılaşıyorlar. Belirli sebeplerle de İran’ın telkin ettiği Pakistan, Afganistan ve diğer Sünni ülkelerindeki Şii topluluklar arasında ölümcül çatışmalar yaşandı. Sonuçta iki taraftan da birçok insan hayatını kaybetti. Şiiler azınlık olduğundan beri kesin olan şu ki onlar kaybeden taraf oluyorlar. İran’daki dini okullardan mezun olan bazıları son günlerde Afganistan ve Pakistan’daki aşiret bölgelerine geri döndü. Onlar kendi bölgelerinde saptırılmış Şiiliği vaaz etmeye başlayınca onlarla geleneksel olarak Sünni olanlar arasında vahim çatışmalar patlak verdi. İran’dan mezun olan bu şahıslar Sünnileri onların Şiilerin imansız olduğuna inanmaları yönünde kışkırttı. Belli ki onların dedikleri iman edilen ve bilinen İslam itikadına tamamen ters. Hz. Ali’nin kâinatın yaratıcısı olduğunu söylemek tüm dinlerde küfürdür. İran rejimi bu tür videoları çoğaltarak ve İslam itikadını saptırarak İslam ülkelerindeki Şii topluluklarını çok zor ve düşmanca bir durum altında bırakıyor. Ne zaman onlar kendi ülkelerinde İran’ın aşıladığı Şiilik inancını takip ederlerse, işte o zaman onlar açık bir şekilde İslam itikadına saldırıyorlar ve bu yüzden de bunu karşılaşmalar takip ediyor. Doğal olarak sonuçta tüm ülkelerde Şiilerin azınlık olması nedeniyle kaybedenler Şii topluluklar oluyor. İran İslam Cumhuriyeti diğer ülkelerdeki Şii toplulukların güvenlik ve menfaatlerinin farkına varmalı. Her yıl İran’da 20 bin Şii fanatik yetiştirmek ve bunları yeni devrimci taşkınlık ve ruhuyla kendi ülkelerine geri döndürmek her yerde Şiiler için gerçek belalar meydana getirecektir. Onlar daha fazla yalnızlaşacaklardır. Yine onlar daha fazla baskı altına alınacak ve daha farklı muameleye tabi tutulacaklardır. KIŞKIRTMA VE DÜŞMANLIK Şiiler sadece şu ülkelerde çoğunlukta: İran, Irak ve Azerbaycan. Diğer tüm ülkelerde Şiiler azınlıktadır. Tüm İslam tarihinde onlar İslam’ın ana akidesine ihanet ettikleri iddiasıyla bir grup insan olarak çok kötü muamele gördüler. Bir milyar iki yüz milyon Müslüman yeryüzünde yaşıyor. Bunların sadece 130 milyonu Şiidir. Şiiler zaman zaman bölgede iktidar İran Analiz Makale / İran Tipi Şiilik 2 teşkil etmede farklı imkanlara kavuştular. Her zaman birçok insanı öldürdüler ve kısa bir tarihte de alaşağı edildiler. Burada onların sempati kazanmasında bir mükemmellik sözkonusu iken bir kere Şiiler ne zaman iktidara geldiyse o zaman aşırılar olarak davrandılar. İşte bu aşırılıkları onlara düşmanlığı kışkırtıyor ve sonrasında çöküşlerini sağlıyor. İslami araştırmalar üzerinde bir alim olan, İslam üzerine birkaç kitap yazarı ve birçok makalesi bulunan Dr. İsmail Nuri Ala Sünnilerin Şiilerden daha çok hoşgörü sahibi olduklarına inanıyor. MEZHEBİ FELAKET VE İRANIN SORUMLULUĞU İran İslam Cumhuriyeti diğer bir Müslümanla yapılan çatışmada öldürülen her Müslümandan sorumludur. İran İslam Cumhuriyeti Afganistan, Pakistan, Irak, Lübnan, Cezayir, Somali, Tacikistan ve diğer birçok ülkede çıkan mezhepçi katliamdan sorumludur. İran rejimi dünyanın farklı yerlerindeki birçok Şii’nin hayatını ve menfaatini tehlikeye atmaktadır. Lübnan ve Irak’taki Şiileri cesaretlendirme ve onlara yeni bir cesaret ruhu verebilmesine rağmen İran, Şiileri intikam alıcı ve nefret eden insanlar olarak tasvir etti. Şiiler ve Sünniler arasında nefret oluşturmak nihayetinde çirkin bir hal aldı ve birçok insan öldürüldü. İslam dünyasındaki Şii topluluklar İran’daki dini okullardan mezun olanların kendi ülkelerine getirdikleri tehlikenin farkına varmalıdırlar. Her yıl yirmi bin ilahiyat öğrencisi eğitilmekte ve İslam ülkelerinde İran Şiiliğinin yeni bir modelini yaymak için muhtelif ülkelere gönderilmektedir. Bu yeni vaizler masum insanların ölümüyle sonuçlanacak birçok düşmanlığa neden olacaklardır. Şiiler ve Sünniler arasındaki düşmanlık hızlandıkça ve genişledikçe, Şii topluluklar daha soyutlanacak ve daha da bastırılacaklardır. Bu da İran İslam Cumhuriyeti’nin dünyanın muhtelif yerlerindeki Şiilere getirmiş olduğu bir felakettir. Rıza Hüseyin Bor İran Analiz Makale / İran Tipi Şiilik 3