“özel düztepe yaşam hastanesi üç aylık medikal dergisi” Sayı: 02 Dönem: 2014 / 01 Düztepe Mah. Özdemirbey Cd. Sadıklar Sk. No: 2 Şahinbey/Gaziantep T: 0342 211 77 77 / F: 0342 250 29 29 info@duztepeyasamhastanesi.com / www.duztepeyasamhastanesi.com T: 0.342 211 77 77 www.duztepeyasamhastanesi.com editörden Opr. Dr. Halil YENİŞEKERCİ Merhaba sevgili dostlarımız. Yaşam hastanesi ailesi olarak YAŞAM ve SAĞLIK dergimizin 2. sayısı ile tekrar karşınızdayız. Dergimizin ilk sayısı ile ilgili olarak sizlerden gelen çok olumlu eleştiriler bizleri daha da cesaretlendirdi ve heveslendirdi. Katkılarınız için çok teşekkür ediyoruz. Gaziantep’te sağlık sektörü baş döndürücü bir hızla büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Pek çok yeni hastane projesi gerek uygulama ve proje aşamasında devam ediyor, sağlık sektörünün çiçeği burnunda bir gurubu olarak bu gelişmeleri gurur ve mutlulukla takip ediyoruz. Gaziantep pek çok sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de ülkemizin güçlü illerinden birisi olmaya aday. Bizde YAŞAM HASTANESİ olarak bu gelişmelere katkı vermeye çalışıyoruz. Bu bağlamda yakın tarihte bizde önemli ve büyük bir projeyle bu hizmet yarışına katılmaya çalışacağız. Sahibi: GNG Sağlık Hizmetleri Tur. İnş. San. ve Tic. A.Ş. Adına Op. Dr. Halil Yenişekerci Genel Yayın Yönetmeni: Op. Dr. Halil Yenişekerci Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Seda Kuvvet Operasyon ve İletişim: Kumsal Yurtdüzen Sorumlu Mali İşler Müdürü: Feyzullah Aslanpay Fotoğraf: Kumsal Yurtdüzen Grafik Tasarım: Sanatra Ajans Baskı: İlkim Matbaa ve Tanıtım Hizmetleri Düztepe Mah. Özdemirbey Cd. Sadıklar Sk. No: 2 Şahinbey/Gaziantep T: 0342 211 77 77 F: 0342 250 29 29 info@duztepeyasamhastanesi.com www.duztepeyasamhastanesi.com Bu girizgahtan sonra gelelim dergimizin 2. sayısına; bu sayımızda neler var. Dergimizin bu sayısının ana çatısını HİJYEN konusuna ayırdık. Temizlik hepimizin bildiği gibi sağlığın olmazsa olmazı. Sadece el ve vücut temizliğimize dikkat ederek pek çok hastalıktan kolaylıkla korunabiliriz. Eski Yunan uygarlığında, yani binlerce yıl önce insanlar bazı hastalıkların gözle görülmeyecek küçüklükte bir takım etmenler tarafından tetiklendiğini tahmin ediyorlarken bundan binlerce yıl sonra zamanımızda pek çok insanımız maalesef temizlik ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi hala sağlıklı kuramıyor. Sadece bu nedenle pek çok akut ve kronik enfeksiyon hastalığı ile çok önemli bir ekonomik kaynağı harcayarak mücadele ediyoruz. Özellikle el temizliğinin sağlık sektöründe de bilindiği üzere önemli bir yeri var. Hastane enfeksiyonlarının en sık bulaşma yolunun sağlık çalışanlarının ve hastalarımızın el hijyeninin yetersizliğinin önemli bir rol oynadığını biliyoruz. Her şeyin başı sağlık,sağlığın başı ise temizlikten geçiyor. Elimizden başlayarak tüm vücudumuz, yaşadığımız odadan başlayarak tüm sokaklarımız ve kentimizin temizliği de hem konforumuzu hem de sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkiliyor. Peki bizim temiz olmamız yeterlimi? Ne yazık ki hayır , alışveriş yaptığımız manavdaki çalışandan, tokalaştığımız herkesin birbirini etkilediği malum. Yani temizlik bireysel bilincin yanı sıra toplumsal bir bilinci ve davranış bilincini de gerektiriyor. Milyonlarca insanın birbirine sıkı sıkıya bağımlı yaşadığı günümüz dünyasında bireysel kaçışlar artık neredeyse imkansız, mutlu ve sağlıklı birey olmanın yolu bilinçli, mutlu ve sağlıklı bir toplum olmaktan geçiyor. Tabi dergimizde sadece hijyen konusu yok. Dergimize katkı veren dostlarımız geç yaşlanmanın sırlarından tutunda, osteoporoz , rahim uru , lazer epilasyon gibi çok geniş bir yelpazede pek çok konuda sizleri yine sıkmamaya özen göstererek aydınlatmaya çalıştılar. Yine her sayımızda geleneksel hale getirmeye çalıştığımız ASM tanıtımı kapsamında bu sayımızda Narlıtepe ASM deki Aile hekimlerimizi tanıtmaya çalıştık. Özel Düztepe Yaşam Hastenesi olarak Aile Hekimlerimizin sağlık hizmetlerindeki olumlu katkılarını gururla izliyoruz. İzleyen sayılarımızda da sağlık sektörünün temelini oluşturan dostlarımızın hizmet verdiği bu merkezleri tanıtmaya devam edeceğiz. İlerleyen sayılarımızda tekrar görüşmek dileğiyle mutlu kalın sağlıklı kalın… T: 0.342 211 77 77 www.duztepeyasamhastanesi.com www.duztepeyasamhastanesi.com 02 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. İÇİNDEKİLER 04 Geç yaşlanmak mümkün mü ? 06 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve egzersiz 4 Geç Yaşlanmak Mümkün Mü ? 6 Osteoporoz (Kemik Erimesi) Ve Egzersiz 08 Burun Estetiği için en uygun mevsim 10 Myom (Rahimde Ur) Nedir ? 11 KBB’de Doğrular ve Yanlışlar 14 Cushing Sendromu 18 Hayvan Dostlarımız Ve Hijyen 23 Yaşam Doktorları 24 Bir Yaşam Tüneli STEVE JOBS 25 Lazer Epilasyon 28 Prostat 15 Yaşam’dan Kısa Kısa Özel Yaşam Hastanesi Yeni Yıla Çoşkuyla Girdi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Korkut Bey’e Veda Özel Yaşam Hastanesi Başarının ve Başaranın Yanında 16 Şaşılık ve Tedavisi 17 Yetişkinlerde El ve Vücut Hijyeni 18 Hayvan dostlarımız ve Hijyen 19 Yenidoğan Cerrahisi 20 Kız Çocukları ve Kadınlarda Hijyen 22 Narlıtepe ASM 23 Yaşam Doktorları 24 Bir Yaşam Tüneli STEVE JOBS 25 Lazer Epilasyon 28 Prostat Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 03 Geç Yaşlanmak Mümkün mü ? Yaşınız ilerledikçe yüzünüzdeki kırışıklıklar günden güne artmakta. Bu yaşlanma belirtilerini doğal yollarla geciktirebilirsiniz. Uykunun değerini bilin Vücudumuz günün ilk saatlerinden gece yarısına dek norepinefrin adlı toksini salgılıyor. Ancak biyolojik saatimiz 23.30’u gösterdiğinde uyumamız gerekiyor. Çünkü o andan itibaren vücudumuzda gün boyu salgılanan norepinefrin yavaşça temizlenmeye başlıyor. 00.00-02.00 arası hormonlar yükseliyor ve temizlik yapılıyor. Uykunun ilk dört saatinde yapılan bu yenilenme sırasında IGF 1 (insüline benzeyen gençlik faktörü) ve melatonin de salgılanıyor. İnsüline benzediği için metabolizmanın hızlanmasını sağlayan IGF 1, gençlik faktörü özelliği sayesinde kişinin yaşıtlarından daha genç kalmasına yardımcı oluyor. Uykuda salınan en önemli hormon olan melatonin ise uyku düzenleyici, cilt destekleyici, metabolizma hızlandırıcı, savunma sistemi güçlendirici, hücre yenileyici ve cilt destekleyici özelliklerini ortaya çıkarıyor. Bu şartların sağlanamadığı durumda, örneğin 00.30’da yatıp, 01.00’de uykuya dalmamız halinde salgılanabilecek hormon miktarı yüzde 20’ye düşüyor. Bu da ertesi sabah vücudumuzun stres ve çok daha fazla kortizon salgılayarak güne başlamasına neden oluyor. Ayrıca stres faktörü nedeniyle yağlanma artıyor, erken 04 yaşlanma kendini gösteriyor, melatonin az olduğu için savunma sistemi düşüyor, IGF 1 daha az olduğu için de daha kolay kilo alınıyor. Tüm bunları bildikten sonra sizi güzel bir uykudan kim alıkoyabilir? öğünlerde sıvı almamak gerekiyor. Bu sayede midenin aşırı şişip asit üretmesi de engelleniyor.Çok iyi bir toksin temizleyici olan suyu, susamadan içmeyi alışkanlık edinin. Kan şekerinizi dengeleyin Susamadan su için Başınız ağrıyor, deriniz kuruyor ve kabızlık sorunu yaşıyorsanız, anlayın ki vücudunuz susuz kalmış. Bu gibi durumlarda yalnız suyla değil, bitki çaylarıyla da vücudunuza sıvı takviye etmeniz gerekiyor. Hiç kimse bir besini bir kilodan fazla tüketemese de, günlük su tüketimi ortalama 2.5 litre buluyor. Kadınların yüzde 55’i, erkeklerin de yüzde 60’ını oluşturan su yaşamın esas kaynağı. Kötü huylu hücrelerin yapısı daha asitli oluyor. Bu nedenle vücudumuzun asit düzeyini azaltıp, alkaliye çevirerek bedenimiz için doğru bir şey yapabiliriz. Bunun için içeceklerimizi alkaliye çevirmek iyi bir başlangıç olabilir. İçtiğimiz suya limon sıkarak alkali olmasını sağlayabiliriz. Ayrıca kadınlar için adaçayı, erkekler için yeşil çay ya da bunları tüketemiyorsanız, yalnızca sıcak su içmek bile alkali dengesi sağlamaya yeterli oluyor. Midenin alkali dengesini sağlamak içinse, büyük ana 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. Beslenmede glisemik indeksin ne kadar önemli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Basitçe ele almak gerekirse, bir dilim beyaz ekmek, birkaç kaşık müsli ya da bir parça çikolatanın her biri 50 kalori olsa da, bunların vücuttaki kan şekerini yükseltme hızları farklı oluyor. Şeker vücudumuzda bağırsaktan emilerek, kana geçiyor; kontrolünü de insülin hormonu yapıyor. İnsülin seviyeniz düzenli çalışıyor olsa bile, yüksek şeker girişini tam anlamıyla kontrol edemeyebiliyor. Bu nedenle çok işlenmiş, rafine, katkılı gıdalar (beyaz un, beyaz şeker gibi) yerine, işlem görmemiş tam tahıl ve buğday ürünleri ile keçi sütü ve keçi yoğurdu gibi ürünler ya da suda bekletilip, bir miktar filizlenme ve oksidasyonu sağlanmış baklagillerin tüketilmesi gerekiyor. O zaman şekerin vücuda emilimi o kadar yavaş oluyor ki, hem insülin düzenli çalışıyor hem de hücreler hırpalanmıyor. Unutmayın, iki saate bir beslendiğinizde metabolizmanız daha kolay çalışıyor. Bu sayede insülin hep ayakta kalacağı için ortalama seviyesi bozulmuyor, şeker de daha rahat kontrol ediliyor. Şekerin dünya üzerinde en çok yaşlandıran etkenlerden biri olduğunu bilmek, yatmaya yakın aldığınız şeker türevlerini kesmenize yardımcı olabilir. Ama ‘Benim şekere ihtiyacım var’ diyorsanız, tercihinizi sütlü tatlılardan yana kullanmayı unutmayın! Ara öğünlerde esmer kuru kayısı, bir-iki bisküvi, bir avuç leblebi, 4-6 tane badem, 1-2 tane ceviz, bir avuç kabak çekirdeği ya da çok lifli meyvelerden yiyebilirsiniz. Egzersizsiz bir hayat düşünmeyin Dünya Sağlık Örgütü, herkesin ortalama bir saat açık havada egzersiz yapmasını öneriyor. Mümkünse her gün üç kilometre yürümek iyi bir egzersiz olabilir. Ancak çok kilolu kişilerin hafif ağırlıklarla, örneğin yarım litrelik su şişeleriyle kuvvet egzersizi yapması da yeterli oluyor. Egzersiz sayesinde vücudun oksijenlenmesi de sağlanıyor. Güneşten doğru yararlanın Geçmişte UV A ve B’den daha çok söz edilirken, şimdi UV C de konuşuluyor. Bu nedenle güneşin zararlı etkilerinden korunmak için mutlaka bir güneş koruyucu kullanmak ve dört saatte bir bunu yenilemek gerekiyor. Vücudunuzun güneşin olumlu etkilerini alması, D vitamini ile kemiklerinizin güçlenmesi için, özellikle sabah güneşini almaya çalışın. Güneşin yıpratıcı bir etkisi olduğunu biliyoruz. Hatta, sarışınların esmerlere göre daha hızlı yaşlandığı söyleniyor. Oysa Avrupa’daki güneşlenme süresi bizim ülkemizdekinden daha az; buna rağmen bizim daha yavaş yaşlanmamızın en önemli nedeni, bacak kaslarımızın IGF 1 (insüline benzeyen gençlik faktörü) uyaranı salgılayabilecek şekilde tasarlanmış olması. Güneş ışınları hormonları daha hızlı çalıştırdığı için kilo vermede de etkili oluyor. Düşünün bir kere; kışın kilo vermeye çalıştığınızda zorlanıyorken yazın bunu nasıl da kolayca başarabiliyorsunuz. Antioksidanlara hayatınızda yer açın Ancak bunu bir doktora danışarak, hayat tarzınıza uygun antioksidan seçmesini isteyerek yapın. Çünkü ailesel bir damar hastalığı yatkınlığınız ya da mide rahatsızlığınız olabilir. Bu da antioksidan kullanmamanızı gerektirir. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op.Dr. Aysu Nida Dai Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 05 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve Egzersiz Öncelikle sunu belirtmek gerekir ki kemik erimesi yani osteoporozu önlemenin en akıllıca yolu kemik erimesi başlamadan önce yani genç yaşlarda sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve spor gibi kurallara dikkat etmektir. Elbette kemik erimesi başladıktan sonra da bunların yapılması fayda sağlar ancak genç yaştan itibaren bunlara dikkat etmek daha avantajlıdır. Bir kadın menopoza ne kadar güçlü kemiklerle girerse bundan sonraki hayatında kemik erimesi ve buna bağlı gelişebilecek sorunlar açısından o kadar korunmuş olacaktır. Kemik erimesinin ilerlemesini engellemek için hangi egzersiz ve hareketler yapılmalıdır? Kemik erimesi saptanan bir hasta beslenme ve egzersiz (spor) ve gerekirse bazı ilaçlar ile takibe alınır. Amaç kemik erimesinin ilerlemesini engellemek ve kemiklerin kasların güçlenmesini sağlayarak olası komplikasyonları önlemektir. Kemik ve kasları güçlendirmek için yapılacak harketler, egzersizler ve spor mutlaka bu konuda uzman doktora danışılarak (fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı) yapılmalıdır. Hayatın her döneminde olduğu gibi kemik erimesi durumunda da egzersiz ve sporların bilinçsiz ve yanlış yapılması fayda değil zarar getirir. Kemik erimesinin önlenmesi ve ilerlemesinin engellenmesi amacıyla düzenli egzersiz, hareketler ve spor son derece fayda sağlar. Kemik erimesi durumunda egzersiz ve spor yapılması ne tür faydalar sağlar? • Kemikleri güçlendirir, kemik kütlesini arttırır. • Kemik kaybını azaltır. • Kas kütlesinin artmasını ve kasların güçlenmesini sağlar, bu sayede düşmeleri engeller. • Egzersiz ve spor yapmak kişinin denge yeteneğini geliştirir. Bu sayede düşmelere bağlı kırıklar önlenmiş olur. • Eklemlerin etrafındaki kasların güçlenmesini sağlar, bu sayede vücudun duruşu ve hareketleri daha düzgün olur, eklemler korunur. • Kemik ve eklemlerdeki ağrıların azalmasını sağlar. • Hastanın psikolojik olarak kendisini çok daha iyi hissetmesini sağlar. • Fazla kilo almayı, şişmanlığı önler bu sayede eklemlere ve bacaklara binen yük azalır. Ayrıca obesiteye bağlı kalp damar hastalıkları gibi riskler de azalmış olur. • Vücudun esnekliğini arttırır. Kemik erimesinde ne tür egzersiz ve sporlar yapılabilir? Aşağıda belirtilen egzerisizlerden hangisinin uygun olduğu mutlaka bir fizik tedavi uzmanı tarafından belirlenmelidir. Bir uzmana danışılmadan rastgele egzersiz ve sporlar yapılmama06 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. lıdır. Hastanın genel sağlık durumuna göre, mevcut hastalıklarına göre, daha önceki spor alışkanlıklarına göre ve fiziksel durumuna göre uygun egzersizler belirlenir. • Uygun hastalara haftada 3 kere 30 dakika civarında yürüyüş önerilir. • Uygun hastalara hafif ağırlık egzersizleri önerilir. Bu egzersizler küçük ağırlıklarla veya ağırlık makinaları ile yapılabilir. • Bazı hastalara yüzme veya su içi egzersizler önerilir. • Aerobik egzersizler önerilebilir. • Esneklik ve germe egzersizleri önerilebilir. Bu egzersizler eklem hareketlerinin esnek ve güvenli olmasını sağlar. • Postür düzeltme egzersizleri önerilebilir. • Merdiven çıkma egzersizleri önerilebilir. • Kemik erimesi varlığında hangi egzersiz ve sporlar önerilmez: • Hızlı ve ani hareketler gerektiren sporlar • Düşme riski olan sporlar • Eklemleri aşırı eğilmeye, bükülmeye zorlayan sporlar Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Uzm. Dr.Mehmet Bezgincan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 07 Burun estetiği için en uygun mevsim Gazete ve dergilerin sağlık köşelerinde en popüler estetik operasyonlardan biri olan burun ameliyatları için en uygun zamanın kış ve bahar ayları olduğu belirten yazılarla sıklıkla karşılaşmışsınızdır. Gerçekten burun ameliyatı için havaların soğumasını beklemek gereklimidir? Gazete ve dergilerin sağlık köşelerinde en popüler estetik operasyonlardan biri olan burun ameliyatları için en uygun zamanın kış ve bahar ayları olduğu belirten yazılarla sıklıkla karşılaşmışsınızdır. Gerçekten burun ameliyatı için havaların soğumasını beklemek gereklimidir? Burun ameliyatları, ülkemizde en sık gerçekleştirilen estetik ameliyat olarak popülaritesini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Hem kadınların hem de erkeklerin talep gösterdiği bu ameliyat hastaların solunumla ilgili şikayetlerini düzeltirken dışarıdan gözüken şekil bozukluklarının da düzeltilmesini sağlayarak kişilerin öz güvenini arttırmaktadır. Halk arasındaki yaygın inanış burun estetiği için en uygun zamanın kış ve bahar ayları olduğu, bunun temel nedeninin de operasyonlardan sonra cildin güneş ışınlarına maruz kalmaması gerektiği yönüdedir. Bu inanış bir ölçüde doğru olmakla birlikte ameliyat zamanlamasına karar vermekte tek başına yeterli bir ölçü olmamalıdır. Şöyleki yaz ayları okulların kapalı olması ve tatil süreci nedeniyle sosyal olarak ameliyat olmaya en uygun aylardır. Bu aylarda daha uzun bir süre ev istirahati planlanabilir. Dolayısıyla sadece güneş ışığından kaçınmak için kış aylarında kısa zaman dilimlerinde ameliyat olarak iyileşmeyi ummmak doğru değildir. Burun ameliyatlarından sonra hastanede 1 gece yatmak yeterli olmesına karşın dokuların iyileşmesi, şişliklerin azalması ve şeklin yerleşmesi için birkaç ay gibi daha uzun bir süreye ihtiyaç vardır. Dolayısıyla ödemlerin ve morlukların geçme süresi ameliyat planlanmasında gözardı edilmemelidir. Yaz aylarında estetik burun ameliyatı olunmamasını öneren görüşlerin temelinde ameliyat sonrası oluşabilecek gözaltı morluklarının güneş ışığına maruz kalınması sonrasında ciltte kalıcı renk değişikliklerine neden olabileceği yatmaktadır. Buna karşın ben hastaların iyi bir güneş koruyucu krem ve şapka-şemsiye gibi mekanik koruyucu ekipmanlarla güneş ışınlarından korunabileceğine ve burun ameliyatlarının mevsimi olmadığına inanmaktayım. Sosyal olarak hastanın kendisini ameliyata en hazır hissettiği zaman o ameliyat için en uygun 08 zamandır. Bir ögretmen ya da öğrenci hasta için sömestr tatilinde 15 günlük zaman diliminde ameliyat olarak iyileşmenin, yaz tatilinde 3 aylık bir zaman diliminde iyileşmekten bir üstünlüğü olmayacağı gibi uzayabilecek ödem/morluklar nedeniyle zorlukları dahi olabilir. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op. Dr. Yakup SARIGÜNEY Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. Myom (Rahimde Ur) Nedir? Myom, rahim yapısını oluşturan kas tabakasından gelişen ve halk arasında "ur" diye bilinen iyi huylu bir tümördür. Myomlar bir bezelye tanesi büyüklüğünden basket topu büyüklüğüne kadar değişebilen boyutlarda olabilir. Genellikle yuvarlak ve pembemsi renktedirler ve uterus (rahim) içinde her yerde bulunabilirler. Sıklıkla doğurganlık çağında rastlanmaktadır. 20 ila 35 yaş arası her 5 kadından birinde myoma rastlanabilmektedir. 45 yaş üstünde ise her 2 kadından birinde myomlara rastlanabilmektedir. Hiç doğum yapmamış olmak, fazla kilolu olmak, myom görülme olasılığını artırmaktadır. Myomların oluşma nedenleri tam olarak bilinememesine rağmen östrojen ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Gebelikte artan östrojen hormonu nedeni ile myom boyutları artış gösterebilmekte ve menopoz döneminde azalan östrojen hormonu nedeni ile myom boyutları küçülebilmektedir. Eğer menopoz döneminde myom boyutlarında artış saptanırsa kötü huylu tümör varlığı akla getirilmelidir. Myomlar çoğu zaman rutin kontrol muayeneleri sırasında rastlantısal olarak tanı almakla birlikte, adet düzensizlikleri, ani başlayan kasık ağrısı, kısırlık, düşükler ve uzun süreli kasık ağrılarına yol açabilir. Bunun yanında myomların büyüklüğü ve rahim içerisinde yerleşim yelerine göre sık idrara çıkma, yan ve bel ağrıları, kabızlık şikayetleri de oluşturabilmektedir. Rahim iç duvarına yerleşen myomlar en çok kanamaya neden olmaktadır. Rahimde myom olduğu zaman, kadında adet kanamaları artar ve pıhtılı bir kanama meydana gelir. Adet kanamalarinda çok kan kaybına maruz kalan kadının dermanı ve gücü kalmaz ve enfeksiyonlara sıkça yakalanır. Bu durumda mutlak bir jinekolojik muayene gereklidir. Myomlar, rahim içini bozarak, rahimde şekil bozukluğu yaparak, sperm geçisini engelleyerek, rahim kasılmalarına neden olarak, ve tüplerin yapı ve fonksiyonunu bozarak kısırlığa neden olabilirler. Myom düşüklere neden olabilir, bebek gelişmesine engel olabilir, bebeğin eşi zamanından önce yani hamilelik sırasında yerinden ayrılır ve bebekte hayati tehlikeler oluşturabilir, doğum sonrası kanamaya neden olarak annenin hayatını da tehdit edecek boyutlara ulaşabilir. Myomlar boyut ve yerleşim yerine göre bebeğin rahim içinde pozisyonunun da normal doğum için uygun olmayan pozisyonlarda kalmasına neden olabilir. Bu nedenle rahimde myom varsa ve bir gebelik planlanıyorsa, myomun alınması gerekebilir. Ama myoma rağmen gebelik oluşmuşsa, hiçbir şey yapmadan gebe daha sıkı ve yakında takip edilmelidir. 10 Kadında belirti ve bulgu veren ve belli büyüklüğe erişen myomların cerrahi olarak çıkarılması söz konusu olabilir ve myomların tedavisi cerrahidir. İlaçla tedavilerle myom boyutları küçültülebilir ancak bu durum tedavi sonrası myomların tekrar eski boyutlarına ulaşmasına engel olamaz. Myom ameliyatı düşünülen bir hastada rahim alınması da gündeme gelebilir. Bu noktada, kadının çocuk istemi, yaşı, myomların yerleşim yeri büyüklüğü bu kararın cerrahi öncesi verilmesinde etkili olacaktır. Myomların cerrahi olarak çıkarılmasından sonraki 5 yıl içerisinde %20 kadında yeniden cerrahi gerektirecek tekrarlama şansı vardır. Cerrahi sonrası kadınların jinekolojik kontrollerini ihmal etmemesi gerekmektedir. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op. Dr. Halil Korkut DAĞLAR Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. Kbb’de Doğrular Ve Yanlışlar YANLIŞ: Kulağı temizlemek için kulak çubuğu kullanılır. DOĞRU: Dış kulak yolunda yağlı salgı yapan hücreler bulunur. Bu hücrelerin yaptığı salgı kulak yolu için koruyucudur. Kulağı pamuklu kulak çubuğu ile temizlemek yanlıştır. Çünkü bunlar salgıyı bir miktar temizlerken, çoğunu kulak içine itip kulakta tıkanıklık yaparlar. Pamuklu kulak çubukları ile kulak kirini temizlemeye çalışmak yerine belirli aralıklarla doktor kontrolünde temizletmek en doğrusudur. YANLIŞ: Kulak temizletilirse alışkanlık yapar. DOĞRU: Kulak temizliğinin alışkanlık yapması fikri doğru değildir. Dış kulak yolunun anatomik olarak dar oluşu, salgı miktarın kişiden kişiye farklılık göstermesi bazı kişilerde ara ara kulak temizletilmesini gerekli kılar. YANLIŞ: Çocuklarda kulak ağrılarını hafifletmek için kulağa süt, yağ damlatmak faydalıdır. DOĞRU: Kulak ağrılarında dış kulak yoluna yabancı maddelerin damlatılması yanlıştır. Damlatılan bu maddeler içerisinde mikroorganizmalar üreyip kulak yolu iltihaplarına neden olabilirler. YANLIŞ: Akan kulak iyidir. DOĞRU: Kulak akmasının iyi olduğu düşüncesi yanlıştır. Akıntılı bir kulak, iltihaplı bir kulak demektir. Orta kulaktaki bu iltihap iç kulağa, beyine yayılabilir, yüz felci, beyin apsesi gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir. YANLIŞ: İşitme cihazı kullanımını mümkün olduğunca geciktirmek gereklidir. DOĞRU: İşitme cihazı kullanımı kulağı tembelleştirmez, işitmenizi kolaylaştırır. Zamanında işitme cihazı kullanımına başlanmazsa işitmede kalıcı hasarlar gelişebilir. YANLIŞ: Bademcikler vücudu mikroplardan koruduğu için alınmamalıdır. DOĞRU: Sık enfeksiyon geçirmeyen kişiler için bu doğrudur.Ancak yılda 4-5 kez iltihap atağı geçiren bademcikler savunma fonksiyonlarını yitirmiş, tersine vücutta kalıcı hasar bırakabilecek enfeksiyonlar için odak noktası haline gelmişlerdir. Faydasından çok zararı bulunan bu bademciklerin alınması şarttır. YANLIŞ: 6 yaşından önce bademcik ameliyatı yaptırmak sakıncalıdır. DOĞRU: Genel kabul ve kitaplardaki klasik bilgilere göre 3 yaşın altındaki çocuklara çok gerekmedikçe bademcik ameliyatı yapılmamalıdır. Ancak çocukta solunum yolunu tıkayacak büyüklükte bademcikler olması durumunda yaş sınırı koymaksızın, ameliyat kararı alınabilir. YANLIŞ: Bademcik alındığı zaman daha sık farenjit olur. DOĞRU: Bademcik ameliyatı geçiren kişilerin daha sık farenjit atağı geçirdiğine dair hiçbir bilimsel veri bulunmamaktadır. YANLIŞ: Üst solunum yolu enfeksiyonlarında hemen antibiyotik başlanmalıdır. DOĞRU: Üst solunum yolu enfeksiyonları en sık karşılaşılan rahatsızlıklardandır. Aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımının en sık görüldüğü enfeksiyon gruplarındandır. Büyük kısmı antibiyotiklerin etki etmediği virüsler tarafından oluşur. Gereksiz yere kullanılan antibiyotikler vücutta bulunan koruyucu bakterileri yok ederek vücudun savunmasını bozar. Aynı zamanda antibiyotik direnci gelişimine neden olup gerekli durumlarda antibiyotiklerden beklenen yarar azaltabilir. YANLIŞ: Burun kanaması beyin hastalığının işaretidir. DOĞRU: Burun içindeki damarların zedelenmesi ya da tansiyon yüksekliğine bağlı açılmaları ile oluşur. Aspirin, kumadin gibi ilaç kullanan hastalarda zorlanma olmaksızın kendiliğinden de gelişebilir. Burun kanaması hastayı tehlikeden korumaz, hastanın doktora gitmesini sağladığı için iyidir. YANLIŞ: Burun kanaması olan hasta yatırılıp ensesine soğuk su uygulanmalıdır. DOĞRU: Burun kanamalarında hasta yatırılmamalı, oturur pozisyonda tutulup burun kanatları sıkılmalıdır. Yüz ve burun etrafına buz tatbik edilebilir. Kanama şiddetinde azalma olmadığı takdirde hastaneye başvurmak gereklidir. YANLIŞ: Acı kavun burna sıkılınca sinüsler boşalır, sinüzit geçer. DOĞRU: Acı kavun sinüzit rahatsızlığı olan hastaların sinüsleri boşalttıkları için burun içlerine suyunu sıktıkları bir bitkidir. Oldukça alerjik olan bu bitkinin burun içine, genize, östaki tüpüne geri dönüşsüz zararları olabilir. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op.Dr.Pelin ARICI KBB Uzmanı Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 11 Akılcı seçim Dacia; doğru, ulaşılabilir ve vazgeçilmez bir seçimdir. Dacia Yeni Duster’la Gücüne Güç katmaya geldi.Bu fiyata benzersiz bir müşteri avantajı Daha da cömert Yeni Duster hız ayar ve sınırlayıcı, arka park sensörü, tek dokunuşlu elektrikli camı ve dış sıcaklık göstergesi gibi çok sayıda donanımı yine Dacia fiyatlarıyla sunuyor. Kolay ve sezgisel kullanımlı navigasyon ve multimedya sistemi MEDIA NAV 7 inçlik (18 cm) dokunmatik ekranıyla farklı fonksiyonlar arasında gezinmenize olanak sağlıyor : Navigasyon, telefon, radyo, medya… Bluetooth bağlantısı sayesinde, elleriniz serbest** telefon edebilirsiniz, mobil müziğinizi audio streaming modunda veya doğrudan ön paneldeki USB ve Jack prizlerle dinleyebilirsiniz.100% faydalı teknoloji sizin için düşünüldüBütün engelleri aşmak için tasarlanmış olan Yeni Duster yüksek sürüş keyfi, düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları sunan motor seçenekleriyle donatıldı. Ayrıca Eco Mode fonksiyonu ve vites değiştirme göstergesi sürücünün her an yakıt tüketimini minimize etmesine imkan sağliyor. Şimdi daha modern olan Yeni Dacia Duster, yine her türlü yol koşuluna meydan okumaya devam ediyor. İPEKYOL OTOMOTİV Mücahitler Mah., Sani Konukoğlu Bulv. Karşıyaka Kvş No:84, Şehitkamil Merkez/Gaziantep Tel: 0(342) 338 66 66 İPEKYOL OTOMOTİV VE DACİA İpekyol Otomotiv General Tekstil A.Ş bünyesinde bir aile şirketi olup,7000 m²’lik Renault Plazasında satış, sigorta ve servis hizmetlerini yürütmektedir. 1995 yılından beri İpekyol’un üzerinde hizmet verdiği Renault Plazası; 2008 yılından bu yana yeni yönetim kadrosuyla İpekyol Otomotiv Renault ve Dacia olarak hizmete devam etmektedir. Dacia felsefesi Alışılagelmiş otomobil anlayışını unutun. Dacia hem binek hem de ticari araç anlayışı yeniden tanımlanıyor. Renault Grubu’nun uzmanlığı, deneyimi ve teknolojisiyle üretilen Dacia, bu gücü arkasına alarak kullanıcılarına kolay ulaşılan, zor vazgeçilen otomobiller sunuyor. Ulaşılabilir marka Dacia’ya ulaşmak onu yalnızca satın almak demek değildir. Onunla birlikte yaşamak, sunduğu pratik çözümlerle hayatınızı kolaylaştırmak, konforuyla keyifli yolculuklara çıkmak demektir. Onu aldığınız andan itibaren yaşamaya başlayacağınız gönül rahatlığı demektir. Bu yüzden, sizin için özel olarak satış sonrası destek ve bakım programları geliştiren Dacia’yla en iyi verime en doğru fiyatlarla ulaşırsınız. Sağlam düşünce Dacia’nın temel hedefi, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği sağlamlığı ve konforu kullanıcılarına sunmaktır. A’dan Z’ye her aşama bu düşünceden yola çıkar. Düşük kullanım ve bakım maliyeti ile doğru fiyatlandırılmış araçlarla, yepyeni bir ticaret anlayışı oluşturmuştur. Güvenilir imza Sağlamlık ve güvenilirlik Dacia’nın vazgeçilmezidir. Dacia’nın güvenilirliği, endüstriyel deneyimi ve mühendisliği ile Renault Grubu’nun imzasını taşımaktadır. Dacia, sizin için tüm modellerine 3 yıl/100.000 km garatisi verir. Cushing Sendromu Cushing sendromu kadınlarda görülen erkeksi görünüm, kilo alma, kan şekerinin yüksek olması şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastaların idrarlarında şeker bulunur. Böbrek üstü bezlerde kortizol adlı hormon üretilir.Kortizolun ilaç olarak kullanılan şekline ise kortizon denir.Eğer bu hormon böbrek üstü bezinde aşırı miktarda üretilir ya da kortizon uzun süre yüksek miktarda kullanılırsa ortaya çıkan hastalığa cushing sendromu denir.Bu hastalık Amerikalı Harvey Cushing tarafndan bulunmuştur. Kortizon kullanımı bazı hastalıklar için gereklidir. Kortikosteroid grubu bir ilaçtır.Bazı romatizmal hastalıklarda, eklem iltihaplarında, organ nakli yapıldıktan sonra , organ reddini önlemek için kullanılır.Kullanım dozu oldukça yüksektir.Bu yüzden bazı yan etkiler ortaya çıkar.Kas erimesi,şişlik, kemiklerde zayıflama bu yan etkilerdendir. CUSHİNG SENDROMUNUN NEDENLERİ NELERDİR? Hastanemiz Genel Cerrahi kliniğinde ameliyat geçiren bir hastanın ameliyat öncesi ve sonrası hali; Cushing sendromunun en sık nedeni böbrek üstü bezinden üretilen kortizol miktarının oldukça yüksek olmasıdır.Bu hormonun fazla üretilmesinin sebeplerinden birisi, hipofiz bezinden salgılanarak, böbrek üstü bezinden aşırı miktarda kortizol salgılanmasına neden olan adrenokortikotropik (ACDH) hormonudur. Diğer bir nedeni ise böbrek üstü bezinde hastalık olması sonucu, kortizolün aşırı üretilmesidir. Ayrıca bazı hastalıklarda kullanılan kortizon cushing sendromuna yol açar. Fakat bu ilacın, bu hastalığa neden olması için uzun süre ve yüksek dozlarda kullanılması gerekir. Bu durumda hayati risk vardır. Yol açtığı problemler oldukça ciddidir.Doktor kontrolünde kullanılan kortizonun yan etkilerinin ortaya çıkma ihtimali oldukça düşüktür. CUSHİNG SENDROMUNDA GÖRÜLEN BELİRTİLER Hastalığın en tipik belirtilerinden birisi aydede yüzüdür.Hastaların yüzü kilolu,şiş ve pembe görünümdedir.Omuzların arasında ense bölgesinden çok fazla miktarda yağ birikmesi olur.Bu duruma buffalo sırtı denir. Ayrıca karın bölgesinde de aşırı miktarda yağ birikir, fakat kollar ve bacaklar zayıflamıştır.Baş ve sırt ağrısı, yorgunluk, kaslarda güçsüzlük gibi bu hastalığa özgü olmayan belirtilerde görülür. Karın bölgesi ve göğüslerde çatlama oluşur. Bunlar mor renktedir.Sindirim sistemi hastalıklarında artış görülür.Özellikle mide yakınmaları sıktır.Erkeklerde cinsel isteksizlik, kadınlarda adet düzensizliği görülebilir.Sivilce oluşumu ve kıllanma artar.Cushing sendromunun ilerlemesi halinde hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, psikolojik bozukluklar ve kemik erimesi hastalıkları ortaya çıkabilir. CUSHİNG SENDROMUNUN TEŞHİSİ Doktorunuz öncelikle sizin şikayetlerinizi dinleyecektir.Daha sonra fizik muayene sırasında aydede yüz,sırtta yağ toplanması gibi cushing sendromunun tipik belirtilerini arayacaktır.Bu belirtilerin olması ya da başka bir hastalığın olması ve kortikosteroid türü bir ilaç kullandığınızı doktorunuza bildirmeniz tanı koymayı oldukça kolaylaştıracaktır. Ayrıca kesin tanı için birkaç test istenir.Bunlardan birisi idrarda serbest kortizol mikrarının ölçülmesidir.Diğer rutin kan testleri de yapılır.Bunların dışında, böbrek üstü bezlerinin, karaciğerin, hipofizin bilgisayarlı tomografisi çekilir.Çünkü bu organlarda oluşan tümörler, cushing sendromuna neden olabilir. CUSHİNG SENDROMU NASIL TEDAVİ EDİLİR? Hastalığa neden olan faktörler ne olursa olsun amaç, kortizolün aşırı miktarda salgılanmasını önlemektir.Belirtilerin nedeni ise steroid hormonunu alınması ise bu ilacın kademeli olarak kademeli olarak kesilmesi veya dozunun azaltılması gerekir. Bunu, hastaların doktora danışmadan yapması tehlikelidir. Hastalığın daha da şiddetlenmesine neden olabilir.Bu yüzden ilacı kontrolsüz ve aniden bırakmak yanlıştır. Ameliyat gerektiren durumlardan başında böbrek üstü bezi tümörleri gelmektedir.Bu tümörler ameliyatla çıkarılmalıdır.Gerekirse tümörle birlikte böbrek üstü bezleri de çıkarılmalıdır. Hastaların %50-90’ında böbrek üstü bezlerinin çıkarılması sonucu iyileşme sağlanır.Hipofiz gibi diğer organlardaki tümörlerden kaynaklanması halinde de cerrahi gerekir.Bazı vakalarda hipofiz bezinin tamamen çıkarılması iyileşmeyi sağlar.Ameliyat sonrası bu organların ürettiği hormonlarda eksiklik olması halinde hormonların yerine konması için ilaç tedavisi gerekir. Bu ilaçlar ağızdan alınan tabletler şeklindedir. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op.Dr. İlhan ASLAN Genel Cerrahi 14 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. YAŞAM’dan Kısa Kısa Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Yeni Yıl’a Coşkuyla Girdi Özel Düztepe Yaşam Hastanesi 2014 yılına girerken de geleneğini bozmadı ve yine eğlenceli bir yılbaşı partisi düzenledi. Tüm çalışanların davetli olduğu yılbaşı partisinde çekiliş yapıldı ve 4 çalışana çeyrek altın, 4 çalışana ise radyo hediye edildi. Bilgi işlem çalışanları tarafından hazırlanan animasyon videosu eğlenceli anlara sahne oldu. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Halil Yenişekerci Yönetim Kurulu adına çalışanların yeniyılını kutladı ve acısıyla tatlısıyla 2013 yılını da geride bırakmış olduk. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Başarının ve Başaranın Yanında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Korkut Bey’e Veda Hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Op.Dr. H. Korkut Dağlar, Ankara Tahir Burak Kadın Hastalıkları Ve Doğum Hastanesinde Perinatoloji kliniğinde yan dal asistanı olarak göreve başlayarak, aramızdan ayrıldı. Korkut Bey’e düzenlenen veda töreninde Yönetim kurulu başkanı Dr.Halil Yenişekerci hastanemiz adına plaket takdim ederek katkılarından dolayı teşekkür edip, yeni görevinde başarılar diledi. Düztepe Yaşam Hastanesi başarının ve başaranın yanında. 52 futbol takımı arasından birinci olarak, Konya’da yapılan Futbol turnuvasında ilimizi temsil eden Şehit Şahin Ticaret Meslek lisesi futbol takımına hastanemiz sponsor olarak, Forma ve eşofman takımı, futbol topu temini yaptı. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 15 Şaşılık Ve Tedavisi ŞAŞILIK NEDİR? SEBEPLERİ NELERDİR? Şaşılık; her iki gözün birbiriyle olan paralelliğini ve hareket uyumunu kaybetmesidir. Her gözde altışar adet dış kas bulunur.Bunların birinde veya birkaçında kuvvet azlığı veya fazlalığı olması şaşılığa neden olur. Şaşılığın oluşmasında sorunlu hamilelik dönemi, zor doğum, genetik faktörler ve çocuğun geçirdiği hastalıklar gibi pek çok farklı sebep etkili olabilir. ŞAŞILIK TEDAVİSİ Şaşılık birçok farklı nedenden kaynaklandığı için, tedavisi de hastadan hastaya farklılık gösterir. Şaşılık her yaşta tedavi edilebilir ancak geç yaşta şaşılığa bağlı göz tembelliği tedavi edilemez. Bu nedenle, erken yaşta teşhis ve tedavi edilmesi çok önemlidir. Ortoptik Tedavi: Özellikle derinlik algısının tekrar kazanılmasında başarı sağlar. ŞAŞILIK BELİRTİLERİ NELERDİR? - Gözlerde paralelliğin kaybolması - Az görme, çift görme, bulanık görme - Baş ve yüzün bir yere dönük olması. - Işık hassasiyeti. - Özellikle güneş ışığında tek gözün kısılması. ŞAŞILIK TEDAVİSİ NE ZAMAN YAPILMALIDIR? Şaşılık tedavisinde erken teşhis çok önemlidir.Tedavide geç kalınması estetik problemlerin ötesinde , çocukta ömür boyu kalıcı olacak, görme azlığı sorunlarına sebep olmaktadır.Doğumdan hemen sonra ve ilk bir yaşta tüm bebeklerin göz hekimince muayene edilmesi şarttır.Doğuştan olan kaymalarda 1 yaşından önce, doğuştan olmayan kaymalarda en geç 4 yaşına kadar cerrahi uygulanmalıdır. 16 Gözlük: Şaşılığın kırma kusuruna bağlı olduğu durumlarda tek başına yeterlidir. Kapama Tedavisi: Hastada göz tembelliği varsa uygulanır. Cerrahi müdahale: Günümüzde anestezi tekniklerinin gelişmesiyle, süresi oldukça kısalmış ve ameliyat sonrası hastanede yatma ihtiyacı ortadan kalkmıştır. Gözlük takılmasına rağmen, düzelmeyen kaymalarda cerrahi müdahale istisnai durumlar dışında şarttır. Botox: Kas ve sinir felçlerine bağlı kaymalarda etkilidir.3 ile 6 ayda bir tekrarlanması gerekir. Diğer hallerde cerrahi müdahaleye alternatif olarak düşünülmesi yanlıştır. 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. Hastanemiz Göz Cerrahi kliniğinde ameliyat geçiren bir hastanın ameliyat öncesi ve sonrası hali; Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op.Dr. Ceren Erdoğan Poyraz Göz Hastalıkları Uzmanı Yetişkinlerde El Ve Vücut Hijyeni TÜM VÜCUT Tüm vücudumuzu hangi sıklıkta yıkamamız gerektiğine dair tıbben belirlenmiş bir sayı olmasa da, uzmanlar her gün yıkanmanızı öneriyor ve her zaman ayakta banyo yapmanız konusunda uyarıda bulunuyor. Çünkü ciltte yerleşen mantarlar ve diğer iltihabi hastalıklar, küvete oturduğunuzda üreme organlarına kolayca bulaşabiliyor. BUNLARI YAPIN! BUNLARI YAPIN! BUNLARI YAPIN! Sıvı sabunlar ve jeller hem daha kullanışlı hem de daha faydalı oldukları için tercih edilebilir. Uzmanlar vücut için üretilen ürünlerden pH 5.5 değerinde olanları kullanmanızı öneriyorlar. Ellerinizi yıkarken bol sıcak su ve cildinizin doğal kimyasal yapısına uygun saf sabun kullanabilirsiniz. Yüz temizleme jelleri, yüz hijyeni açısından iyi bir çözüm. Ancak içerdikleri aktif sabun miktarı fazlaysa aşırı yıkama sonucunda cildiniz tahriş olabiliyor. Dolayısıyla jellerin yerine, ciltte nemlendirici etki bırakabilen ve lipid içermeyen temizleyici losyonları tercih etmenizde fayda var. BUNLARI YAPMAYIN! BUNLARI YAPMAYIN! Vücut cildi, yüze kıyasla daha kalın olduğu için cildinize uygun her üründen faydalanabilirsiniz. Önem vermezseniz: Ciltte kızarıklık, çatlaklar ve kepeklenme gibi sorunlar gelişip, vücudunuz enfeksiyona karşı duyarlı hale gelebiliyor. Aşırıya kaçarsanız: Ciltte aşırı kuruluk gelişebiliyor. Dolayısıyla her banyo sonrası, cildinizi nemlendirici kremlerle beslemeye özen gösterin. Ellerimizin üzerindeki cildin gözenekleri içinde pek çok zararsız, hatta bu dokuları koruduğu için yararlı sayılabilecek mikroplar da bulunuyor. El hijyeni için kullanılması önerilen antiseptik, yani mikrop öldürücü maddeler içeren sabunlar ya da sıvılar, bu yararlı mikropları kısmen de olsa öldürebiliyor. Bu nedenle antiseptik ürünleri gündelik olarak kullanmaktan kaçının. Üstelik bu temizlik maddeleri içerdikleri kimyasal maddeler nedeniyle cildinizde alerji de oluşturabiliyor. İçinde nemlendirici mineraller ve asit içeren sıvı temizleyici ürünler de iyi bir seçenek olabilir. Cildiniz çok kuru ve hassas ise temizleyici losyonlarından, yağlı cilde sahipseniz kurutucu özelliği sahip olan temizleme jellerinden faydalanın. Cildiniz normal-karma bir özellik taşıyorsa, nemlendirici içeren temizleyici ürün daha etkili olabiliyor. BUNLARI YAPMAYIN! ELLER Hijyenin ilk ve en önemli kuralı, elleri sık sık yıkamamızdır. Çünkü hastalık yapan mikroorganizmalar kişiden kişiye en çok eller yoluyla bulaşır. Dolayısıyla özellikle sabahları kalkar kalkmaz ve uykudan önce, yemek hazırlamadan ve yemek yemeden önce, tuvalet ihtiyacınızı giderdikten sonra ellerinizi mutlaka yıkamamız gerekir. Bunların yanı sıra; para alışverişinin ardından, hasta insanlara dokunmadan önce ve sonra, burnunuzu temizledikten sonra, hayvanlarla temas sonrasında da ellerinizi yıkamayı ihmal etmeyin. Yeterli hijyen için: Sabunla iyice köpürttükten sonra avuç içi, parmak araları ve bilekler olmak üzere, elerinizin her noktasını en az 20 saniye iyice ovalayın. Önem vermezseniz: El hijyenine dikkat etmezseniz; kıl kurdu, tenya ve solucan gibi parazitler, Hepatit B, idrar yolu enfeksiyonu ve daha pek çok ciddi hastalık kolayca bulaşabiliyor. Aşırıya kaçarsanız: Ellerinizi aşırı yıkarsanız, ciltte kuruma, tahriş ve egzama gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. YÜZ BÖLGESİ Uzmanlar çok kirli ortamlarda bulunmuyorsak, yüzümüzü günde 2 kez, suyla yıkayarak yeterli hijyeni sağlayabileceğimizi belirtiyor. El temizliğinde kullandığınız sabunlardan yüz temizliğinde de yararlanmayın. Çünkü kalıp sabunlar başkalarıyla paylaşıldığında çeşitli hastalıklar bulaşabiliyor. Ayrıca ciltte tahriş gibi sorunlar da yaratabiliyor. Nemlendirici özelliği sahip ya da pH değerleri nötr olan sabunlardan ise sadece kendiniz kullanmak koşuluyla yararlanabilirsiniz. Cildin yağını alıp, kurutucu etki gösteren ürünleri cildiniz çok yağlı değilse, tercih etmeyin. Önem vermezseniz: Yüz hijyenine yeterince dikkat etmezseniz cilt enfeksiyonları oluşabiliyor. Aşırıya kaçarsanız: Yüzünüzü gereğinden fazla yıkarsanız, cildinizin yağ tabakası azalmaya başlıyor. Bunun sonucunda ciltte kuruluk, ardından da egzama gelişebiliyor. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 17 Hayvan Dostlarımız Ve Hijyen Günümüzde evlerimizin içinde bizlerle birlikte bir aile bireyi gibi olan küçük sevimli dostlarımızdan bahsedeceğiz. Kedi, köpek, kuş egzotik hayvanlar evlerimizde birlikte yaşamaya başlamamızla bizlere neler kattı ya da bizlerden neler aldı bu konuda bilgilerimi paylaşmak istiyorum. Bir hayvan sever ve mesleğimden dolayı yıllardır bu canlılarla iç içeyim, aynı zamanda hayvan severlerle de hayvanlarla ilgili konuda birebir temas halindeyim. Hayvan sever ve en az bir evcil hayvan bakıp besleyen insanların çoğu zaman mutlu olduklarına şahit oldum. O canlılar ile bir şeyler paylaşmak bizi hayatın sıkıntılı ve stresli yaşantısından bir süreliğine de olsa alıp götürmesi biz insanlar için bir şans aslında. Dünyada bu konu ile ilgili bir gözlem yaptığımızda özellikle gelişmiş ülkelerde insanların evcil hayvan konusunda daha duyarlı olduklarını görüyoruz. İnsanlar bu sevgiyi keşfettiklerinde daha fazla evcil hayvan beslemek ve onunla daha fazla zaman geçirmek istemekteler. Gelişmekte olan ülkemizde de bu konuda insanların eğilimleri ve merakları gün geçtikçe artmaktadır. Bu toplumumuz için sevindirici bir durum. Bir petle (evcil hayvan) aynı ortamda büyüyen bir çocuğun sevgiyi paylaşan sorumluluğu olan merhametli ve hükmetmeyi bilen ve onun petiyle paylaşan bireyler olarak büyümelerinin inanılmaz faydalı olduğunu düşünmekteyim. girmek istemiyorum. Ama şunu bilmeli bir pet sahibiyseniz ve petinizi bir pet klinikte koruyucu tedavilerini yaptırıyorsanız inanın korkmanıza gerek yok. Biz pet klinisyen Veteriner hekimler bu yolda çok mesafe kat ettik aldığımız tedbirler ve koruyucu hekimlik uluslararası Standartlar da yapılmaktadır. Hijyen konusuna gelince biz insanlar nasıl hijyen kurallarına uymak zorundaysak petinizle birlikte yaşarken de tabi ki hijyen kurallarına uymamız lazım. Biz yetişkin insanlar içinde yine petler ile yaşamak inanılmaz keyif ve stres atmak için inanılmaz güzel bir yol.. Tabi bu petlerle yaşanırken bizlere böyle faydalarının olduğunu da kısaca bahsettik. Ama birlikte yaşarken bizlere ne gibi zararları var bunları da bilmek lazım Hayvanlardan insanlara geçen bir takım hastalıklar vardır. Bunlara zoonoz hastalıklar diyoruz. Bu zoonoz hastalıklar bizlere zarar vermemesi konusunda tedbirlerimiz var mı? Var bu konuda devreye biz klinisyen Veteriner hekimler girmekteyiz. Pet çalışanı klinisyen Veteriner hekimler olarak sevimli dostlarımızın sağlıklı olmaları üzerine eğitimli olduğumuz kadar onlardan insanlara geçebilecek zoonozlarıda çok iyi bilmekteyiz. Ve bu konuda pet sahiplerimizi sağlıklı yaşantılarını sürdürebilmeleri için tedbirler almaktayız. Bu tedbirler nelerdir detayına 18 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. Petlerimizin sağlıklı olmalarının yanında bakımlı Olmaları da gerekmektedir. Petinizin bakımı ise düzenli aralıklarla banyoları ve günlük fırçaları ile taranmalı dışarıya giriş çıkışlarında petinizin temizlenmesi bu hijyenin sağlanması açısından yeterli olacaktır. Evet, pet bakmak onunla yaşamak kolay değil ama gereken tedbirler alınır ve bakımları zamanında düzenli yapılırsa onlarla yaşamak da son derece keyifli yaşantı olacaktır. Böyle bir yaşantıya hazırsanız bir pet sahibi olabilirsiniz. Erdal ÇERKEZOĞLU Vetpet Veteriner Hekimi Yenidoğan Cerrahisi Çocuk cerrahisinin temel uğraşı alanlarından biri olan yenidoğan bebeklerin cerrahisi, son yıllarda çok hızlı ve olumlu gelişmeler göstermiştir. Artık hasta veya anomalili bebekler, ameliyatla sağlığına kavuşmakta ve iyileşmektedir. Bu konuda anne ve babaların en sık sorduğu sorular şu şekilde olmaktadır. 1. Soru: Yenidoğan bebek ameliyat olur mu? Cevap: Evet olur.Genellikle zorunlu ameliyatlardır.Bu tür ameliyatların gecikmesi, telafisi zor sonuçlar doğurabilir. 2. Soru: Bebek anesteziyi kaldırır mı? Cevap: Bebeklere uygun dozda, onların kilosuna ve gelişimlerine uygun anestezi verilmektedir.Bebeklerin ameliyat sonrası uyanmaları, erişkinlerden daha kolay ve daha sorunsuz olmaktadır. 3. Soru: Ameliyata dayanır mı? Cevap: Dayanır.Genellikle yenidoğan ameliyatları en az bir saat sürmektedir.Doğuştan anomali ameliyatlarında 5-6 saat süren ameliyatlar olmaktadır.Yakın izleme, uygun ventilatör ve deneyimli anestezi ekibi ile bu ameliyatlar sorunsuz olarak tamamlanmaktadır. Gebelik süresince USG’nin yaygın ve iyi kullanımı, suni solunum cihazlarının ve monitörlerin gelişmesi, damardan beslenme olanaklarının artması yenidoğan cerrahisinin başarılı sonuçlarını arttırmıştır. Hastanemiz yenidoğan yoğun bakım ünitesinde de bu ameliyatlar başarı ile yapılmaktadır ve sonuçlarımız oldukça yüz güldürücüdür. En sık yaptığımız ameliyatlar, yemek borusunun kapalı olması(özofagus atrezisi), solunum kaslarında defekt olması( diyafram hernisi), bağırsakların dışarı olması( gastroşizis), Karın ön duvarının kapanmaması (omfalosel), anüsün kapalı olması ya da anüs etrafında kocaman bir kitle(teratom) ile doğmasıdır. Hastanemiz Yenidoğan Cerrahisinde bazı operasyonlarından kareler; Gastrosiziş (Bağırsakların dışarıda olması) Sakrokoksigeal Teratom Anüsün kapalı olması yada anüs etrafında kocaman bir kitle olması Anne karnında tespit edilen gastroşizis vakalarında bebek doğar doğmaz, yan odada ameliyat yapılıp, bağırsakları içine konulmaktadır. Özetle yenidoğan cerrahisi hastanemizde yapılmakta, başarılı sonuçları ile bebeklerimiz sağlıklarına kavuşmaktadır. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op. Dr. M. İdris ERTAŞKIN Çocuk Cerrahisi Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 19 Kız Çocukları Ve Kadınlarda Hijyen Cinsel organlar kadının temizlik açısından en hassas bölgelerinden biridir. Genital hijyenin sağlanması, kadın sağlığı ve üreme sağlığının korunmasındaki en önemli basamaktır.Sağlıklı bir genç kızda ve kadında genital organları flora olarak adlandırılan birçok mikroorganizmayı içerir.Bu mikroorganizmaların arasındaki dengenin bozulması enfeksiyonlara yol açabilir. Bu bölgede idrar yollarının olması, büyük tuvaletin bu bölgeden yapılması, vajinanın dışarıya açık bir organ olarak mikroplara açık olması gibi nedenlerle bölgenin devamlı temiz kalması özellikle kadınların dikkat etmesi gereken bir konudur. Her anne, çocuğunun küçük yaşlardan itibaren cinsel bölgenin temizliği üzerinde eğitim almasını ister. Özellikle çocuklar annenin yanından ayrılıp da okula gittikleri zaman orada geçirdikleri saatler içinde tuvalet ihtiyaçları olduğunda kendi cinsel bölgelerine nasıl dikkat edecekleri annesi ve öğretmenleri tarafından mutlaka bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Genç kızların adet olma yaşı geldiğinde yine anneleriyle iletişim halinde olmaları gerekmektedir. Bu özel durumda genital (cinsel) bölgenin nasıl temiz tutulacağı ped kullanımı vs. gibi konularda doğru bilgilendirilmesi gereklidir. Ülkemizde ne yazık ki, okullarda konuyla ilgili eğitim yeterli verilememekte ve kız çocuklarının anneyle de bu konudaki iletişimleri iyi olmazsa bilgileri kendi arkadaşlarından, çevreden yanlış olarak alabilmektedir. Cinsel hayat başladıktan sonra daha farklı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Cinsellikle birlikte vajinal mikroplanma başlamakta ve cinsel yollarla geçen hastalıklar, ilişki öncesi ve sonrasındaki bölgenin temizliği ile ilgili prensipler, daha sonra oluşabilecek gebelik sırasındaki sorunlar gündeme gelmektedir. Kadınlarda vajinal bölge temizliği yıllara göre farklı boyutlarda ele alınması gereken ciddi bir sorundur. Kadınlarında bunu bu şekilde algılayıp konuya kendi sağlıkları için ciddiye almaları gerekmektedir. Adet öncesi kız çocuklarında hijyen Kız çocukları okula gittikleri, anneden koptukları zaman kendi cinsel bölgelerinin temizliğini yapamayabilir. Bu yüzden kız çocuklarına o bölgeyi yukarıdan aşağıya doğru Su ile temizlemek gerektiği, hiçbir zaman makat bölgesinden öne doğru temizlik yapılmamasının önemi anlatılmalıdır. Büyük tuvaletten sonra da yine makat bölgesinin temizlenerek ve oradaki 20 temizleyen kâğıdın vajina ve idrar yapılan yere doğru değil arkaya doğru olması gerektiği söylenmelidir. Çünkü büyük tuvaletle ortaya çıkan ciddi miktardaki mikroplar anüs çevresine yerleşebilir, oradan da rahatlıkla temizlik arkadan öne doğru yapılırsa vajinaya girebilir ve orada ciddi enfeksiyona yol açabilir. Özellikle eczanelerde kullanılan ilaçlı mendiller kullanılmasında büyük fayda vardır. Aynı zamanda idrar yolu iltihabı ihtimali de mevcuttur. Yine çocuklara bölgenin yıkandıktan sonra mutlaka kurutulması gerektiği de anlatılmalıdır. Adet döneminden sonra ki genital bölge hijyeni. Adet döneminde henüz cinsel ilişkiye başlamamış kişilerde günümüzde kullanılan hijyenik bağlar yani pedler revaçtadır. Pedlerin kanama miktarına göre Günde 2 ile 8 adet kadar kullanılabilir. Pedlere karşı alerji ve tahriş olabilmekte ve dış dudaklarda ciddi kızarıklıklar, kaşıntılar olabilmektedir. Böyle durumlarda kız çocukları olayın pedden dolayı olduğunu düşünmeli ve konuyla ilgili bir hekime danışmalıdır. Mümkünse de alerji yapan markayı değiştirmelidirler. Pedler 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. bölgede, adet esnasında uzun süre kaldığı için havalanmayı güçleştirir ve tahrişlere yol açabilir. Bu yüzden pedler sıklıkla değiştirilmelidir. Dış dudakların her değiştirmede su ile yıkanıp kurutulmasında fayda vardır. Cinsel ilişkiye henüz girmemiş kız çocuklarında okul öncesi çağdakiler de dâhil bazen vajinadan akıntılar gelebilir. Bunlar genellikle hormonal akıntılar olup, bir tehlike teşkil etmemektedir. Özellikle cinsel hayata başlamamış çocuklarda vajinal enfeksiyon olmadığı için bu akıntıyı iltihapla karıştırmamak gerekir. Bu çocuklarda yalnız yoğun antibiyotik kullanımı ve o bölgenin sıcak ve havasız kalması durumunda mantar iltihabı olabilir. Bunu bir doktor teşhis edip, tedavisini verebilir. Yine çok küçük çocuklarda kendi cinsel organlarıyla oynama ve o bölgeye bir şeyler sokma gibi eğilimler mevcuttur ve bu durumlarda da bazen akıntı olduğu zaman vajinanın içine yabancı cisim sokulup, sokulmadığının araştırılması faydalı olacaktır. Çok küçük çocuklardaki akıntılarda bazen cinsel istismara uğrayıp, uğramadığı da araştırılmalıdır. Cinsel hayat sonrası cinsel bölge hijyeni. Neler vajinal mantara yol açabilir? Vajinal duş, sprey gibi kimyasal maddeler içeren ürünlerin kullanılması, Fazla kilolu olmak, Şeker hastalığı, Uzun süre antibiyotik kullanmak, Cinselliğin başlamasıyla birlikte vajina değişik mikroplarla tanışır ve bunların bir kısmı vajinada yerleşerek iltihaplanma yapar. Dolayısıyla cinsel hayatta ilk önerdiğimiz şey cinsel hastalıklardan korunmadır. Bu konuda kişi tanımadığı erkeklerle bir arada olursa mutlaka prezervatif kullanılmalıdır. Prezervatif her şeyi korumamakla birlikte çok önemli bir cinsel hastalıkla mücadele yöntemidir. Bunun dışında cinsel ilişki esnasında çok fazla kokulu tahriş yapan jeller, kremler kullanılmamalıdır. Vajinada bir kayganlık gerekiyorsa bunun piyasada mevcut antialerjik jellerle yapılması daha faydalıdır. Cinsel ilişki sonrasında da çok sıcak ve terli olabileceği için su ve sabun içermeyen temizlik ürünleri ile yıkanmalı ve daha sonra havlu veya saç kurutucusuyla bölge etkin bir şekilde kurutulmalıdır. Kadınlarda cinsel bölge çok kıvrımlı olduğu için kıvrımlar arasında rahatlıkla cilt döküntüleri ter birikintileri kalabilir. Bunlar zamanla kokuya ve tahrişe yol açabilir. Vajinal bölgenin en iyi temizlenme yöntemi bildiğimiz musluk suyu ve çok kokulu ilaçlı olmayan basit sabunlarla yıkamak sonra durulamak ve çok iyi kurulamaktır. Adet gören kadınlarda pedler genellikle tahriş ve rahatsızlık verirse tamponlar da kullanılabilir. Tamponların yabancı maddeli olmayanlarına dikkat etmek lazımdır. Tamponlar 4 Saatten çok tutulmamalıdır. Çünkü çok ciddi enfeksiyona yol açabilirler. Ama 4 Saat kuralına uyulduğu takdirde kullanılmasında sakınca yoktur. Tamponlar geceden vajinaya konulup, sabaha kadar vajinada kalmamalıdır. Gece tercihen pedler kullanılmalıdır. Bazı kadınlarda görülen vajinanın içini devamlı olarak yıkama hastalığı vajinaya zararlıdır. Çünkü vajinanın içinde vajinayı koruyan çok özel bakteriler vardır. Bunların devamlı su ile yok edilmesi durumunda bazen bu yüzden vajina kendini koruyamaz ve daha sık iltihaplanabilir. Vajina içi temizliği çok özel durumlarda doktor tavsiyesi ile yapılmalıdır. Genital bölgedeki tüyler normalde ağda ile giderilmektedir. Fakat bazı bünyelerde ağda ve jilet kullanılması ciltteki staphylococcus mikrobunun kıl köklerine girmesine yol açarak ciddi kıl kökü iltihapları, apseler yapmakta ve bu da bazen küçük cerrahi müdahalelere yol açmakta ve o bölgenin görüntüsünü bozmaktadır. Dolayısıyla bu tarz sorunu olanlar hemen bir kadın-doğum uzmanına başvurmalı ve tercihen ağda ve jilet kullanımını keserek sadece makas kullanmayı tercih etmelidirler. Alafranga tuvaletlerde tuvalet kapağı mutlaka tuvalet kâğıdıyla Dikkat edilmesi gereken kurallar Ortak kullanıma açık tuvaletlerde dikkatli olmak, İç çamaşır ve havlu gibi özel eşyaları başkalarıyla paylaşmamak Temiz olduğundan emin olunmayan havuzlara girmemek. Vajinal mantarın sonuçları silinmeli, temizlenmeli ve sonra oturulmalıdır. Ne var ki, tuvalet kapağında kadının cildine veya vajinasına bir mikrop girmemektedir. Yine de kapağın temizlenmesi gereklidir. Vajinal mantar enfeksiyonları spermin yumurtaya doğru taşınmasını engeller. Vajinal ortamı değiştirerek spermin Canlı kalma süresini kısaltır. Mantar enfeksiyonları erkeklerde de görülebilir ve kaşıntı, akıntı gibi yakınmalara yol açar. Cinsel bölgenin temiz tutulmasının Altın kuralları şöyledir: Havuz ve deniz sonrası hijyen Özellikle havuz ve deniz sonrası vajinal mantar iltihabı sıklıkla görülür. Bunun nedeni vajinada gerçekten olan fakat uykuda olan mantar mikrobunun bir enfeksiyon haline dönüşmesidir. Çoğu kez de gebelik ve antibiyotik kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkan bu durum, tedaviye çabuk yanıt verir. Ancak kronik vajinal mantar enfeksiyonu hem cinsel hem de psikolojik sorunlara yol açar. Vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan en sık görüleni ‘Candida Albikans' adı verilen bir maya hücresidir. Vajinal mantar, erkek semeninde üretilmediği için cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilemez. Ancak yapılan araştırmalarda eşlerin benzer tipte mantar hücresi taşıdıkları saptandığı için pek çok hekim, tedavide, eş tedavisini de uygun görmektedir. Mantar enfeksiyonu iç dudaklarda şişme, vajinadan gelen beyaz bir akıntı, akıntı özellikle küçük beyaz parçalar şeklinde (süt kesiği şeklinde) olmasıdır ki kendisinde mantar iltihabı olanlar birkaç kez geçirdikten sonra kendi teşhislerini kendileri koyabilmektedir. Mantar mikrobu akıntı, kişide yoğun bir kaşıntı, tahriş, yanma, sızı, ilişkide güçlük ve bazen idrara dahi çıkmakta zorluk yaratabilir. Vajinanın içi sürekli temizlenmemelidir. Bacak arasındaki ve dudakları da içeren kısım daima kuru ve temiz olmalıdır. Temizlikte değişik kokulu sabunlar, kremler vs. kullanmamalı, normal su gerekirse sabun içermeyen temizlik ürünleri tercih edilmeli sonra bölge çok iyi kurutulmalıdır. Çok iyi kurutamayanlar saç kurutucusu ile bölgenin kurutulması özellikle tavsiye edilir. Dıştan kullanılan pedler alerji ve tahriş yaparsa hemen markası değiştirilmeli ve doktor tarafından da tavsiye edilirse bazen ped kullanılmayıp, tampona geçilmelidir. Yaz aylarında özellikle deniz ve havuzdan çıktıktan sonra duş alınmalı, Tuzlu veya havuz suyu o bölgeden uzaklaştırılmalı sonra çok iyi kurutularak kuru mayo ile güneşlenilmelidir. Su ve sabun içermeyen temizlik ürünleri dışında yine de o bölgenin doğal olarak yaratmış olabileceği kokudan rahatsız olanlar için ülkemize de yeni gelmiş olan vajinanın dıştan temiz kokmasını sağlayan bazı ıslak mendiller ve deodorant parfümler kullanılabilir. Bunları kullanırken maddelere karşı alerji olmadığından emin olunmalı ve gerekirse bir doktora danışılmalıdır. Vajinal mantar belirtileri Kaşıntı ve hassasiyet Beyaz peynirimsi vajinal akıntı İdrar yaparken yanma Özel Düztepe Yaşam Hastanesi M.Şahin KORKMAZ Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 21 Narlıtepe Asm Narlıtepe ASM doktorları bir arada... Dr. Neşet PEHLİVAN Dr. Erdoğan DEMİROĞLU Dr. Bülent ALİSİNANOĞLU Narlıtepe Asm 2010 yılının Aralık ayında kurulmuştur.5 doktor, 5 hemşire, 1 tıbbi sekreter ve 1 hizmetli olmak üzere 13 kadroyla hizmet vermektedir. Narlıtepe Asm okuma yazma oranının düşük olduğu bir bölgede bulunuyor.Asm çalışanları; hastaları ile olan iletişim sıkıntısını gidermek açısından bir anons sistemi geliştirmiş. Laboratuar ve acil sağlık hizmetleri verilen asm 722 metrekare alana kurulmuş olup, 22.855 kişilik bir nüfusa hitap etmektedir. Hastanın muayene sırası geldiğinde, doktor hastasını anons sistemiyle muayeneye çağırıyor,böylelikle iletişim konusunda sıkıntı yaşanmıyor. Asm çalışanları hiçbir vakayı atlamadan, gerektiğinde eve kadar giderek koruyucu hekimliği tam anlamıyla yerine getiren bir kadroya sahip. Hasta bakımından ise çok yoğun bir aile sağlığı merkezi. Dr. Gökcan BİRKAN Yapılan tetkik ve testler • Biyokimya • Hemotoloji • Hormon • Talasemi • Porter • Seroloji • İdrar ve kan grubu testleri yapılmaktadır. Narlıtepe Asm’deki bu anons sistemi Gaziantep bölgesindeki asm’ler içerisinde bir ilk olma özelliğine sahip. 2013 yılı içerisinde ortalama 11.643 hastaya hizmet verilmiş olup, çalışanların uyumu ve ilgisinden dolayı hasta memnuniyeti yüksek düzeyde. 22 Dr. Mustafa YILMAZ 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. İletişim Narlıtepe Mah. 9 Nolu Cad. ŞAHİNBEY / GAZİANTEP Tel: (0.342) 222 11 11 iletisim@narlitepeasm.gov.tr Düztepe Yaşam Hastanesi Tanı Tedavi Üniteleri • Acil Servis • Anestezi ve Reanimasyon • Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerahi • Çocuk Cerrahisi • Çocuk Hastalıkları • Dermatoloji • Diyabet Eğitim Merkezi • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • İç Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum • Kardiyoloji • Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi • Nöroloji • Ortopedi ve Travmatoloji • Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Ruh Sağlığı ve Hastalıkları (Psikiyatri) Bölümü • Üroloji Hizmet Birimleri • Ameliyathaneler • Check-Up Hizmeti • Cilt Bakım ve Lazer Ünitesi • Endoskopi • Genel Yoğun Bakım • Kardiyoloji Yoğun Bakım • Laboratuar Hizmetleri • Odyoloji • Yeni Doğan Yoğun Bakım • Uyku Laboratuarı Düztepe Yaşam Hastanesi Doktorları KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM • Opr.Dr M.Şahin KORKMAZ • Opr.Dr. Aysu Nida DAİ • Opr.Dr. Sema İYİKÖŞKER • Opr.Dr. Hakan YAZ • Opr.Dr. Şükran GÜÇER • Opr.Dr. Emine SUAT GENEL CERRAHİ • Opr.Dr. İlhan ASLAN • Opr.Dr. Anıl ÖZMUTLU Ç.OCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI • Uzm.Dr.Mehmet Ali KARAGÖZOĞLU • Uzm.Dr.Levent TURAN • Uzm Dr. Nurdan TUNÇÖZGÜR • Uzm.Dr.Gül Balyemez GÖĞÜS HASTALIKLARI • Uzm.Dr. Ufuk MEMİŞ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON • Uzm.Dr.Mehmet BEZGİNCAN • Uzm.Dr.F.Güldem ÇIVGINER RADYOLOJİ • Uzm.Dr. Suat DURAKOĞLUGİL • Uzm.Dr.Fatih CERAN BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ • Opr.Dr.İbrahim YERAL ANESTEZİ • Uzm.Dr. İbrahim BÜYÜKKÖMÜRCÜ • Uzm.Dr.Gıyasettin FİDAN OPTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ • Opr.Dr.Ali Şan SARSU • Opr.Dr.Kenan TİŞKAYA ÇOCUK CERRAHİSİ • Opr.Dr.M.İdris ERTAŞKIN ÜROLOJİ • Opr.Dr.Ali SAĞLAM • Opr.Dr. Nazım SÖZDUYAR KULAK BURUN BOĞAZ BAŞ VE BOYUN CERRAHİSİ • Opr.Dr. Seyit Mehmet CEYLAN • Opr.Dr. Pelin ARICI GÖZ HASTALIKLARI • Opr.Dr.Ataöv GÖKÖZ • Opr.Dr.Ceren Erdoğan POYRAZ PLASTİK VE REKONSTRÜKTİF CERRAHİ • Opr.Dr. Yakup SARIGÜNEY İÇ HASTALIKLARI • Uzm.Dr. Fethi ALBAYRAM • Uzm.Dr. Erhan ALAŞEHİRLİ • Uzm.Dr.Mehmet ÜNAL PSİKİYATRİ • Uzm.Dr. Mehmet ŞERBETÇİ KARDİYOLOJİ • Uzm.Dr.Onur ERDOĞMUŞ NÖROLOJİ • Uzm.Dr.İhsan TOPALKARA ACİL • Dr.M.Mete YAŞAR • Dr.Osman KARAKURT • Dr.Samet YARAMIŞLI • Dr.Sultan ÖZÇELİK • Dr. Bahri Bozgeyik DİYABET EĞİTİM MERKEZİ • Dr.Ayhan SÖNMEZ DİYETİSYEN • Saadet KERVANCIOĞLU TAYŞİ GÜZELLİK VE LAZER ÜNİTESİ • Güzellik Uzmanı Elmas KORKMAZ KADER Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 23 Bir Yaşam Tüneli STEVE JOBS Ölüm muhtemelen hayatın en büyük icadıdır. Eskiyi silerken yeniye yer açar. Dünyaya benzersiz şekilde yenilikler sunan Steve Jobs'un ardından bunları söylemek garip geliyor. Ancak elbette bu alınıtları yapmakta bir sakınca yok, çünkü bunları Stanford Üniversitesi öğrencileri karşısında söyleyen Jobs'un bizzat kendisiydi. Apple'ın eş kurucusu bunları söylerken kanserden kurtuluşunun iyimserliği, bu anma konuşmasına yansımıştı. Artık kanserden "sözde kurtuluşunun" diyebiliriz 1955 Doğum Steven Paul Jobs, 24 Şubat'ta San Fransisco'da bir Amerikalıyla bir Suriyeli siyaset hocasının çocukları olarak dünyaya geldi. Paul ve Clara Jobs tarafından evlat edinilip yetiştirildi. 1972 Okul terk Jobs sadece bir sömestre okuduktan sonra Reed College'dan ayrıldı. 1974 Atari Jobs, Atay firması için arkadaşı Steve Wozniakla beraber Pong oyununun gelişmiş bir versiyonu olan Breakout'u hazırladı. Oyun için 5000 dolara anlaştığı halde Wozniak'a sadece 350 dolar ödedi 1976 Apple Şirketi Jobs ile Wozniak, Ron Wayne'in desteğiyle şirketlerini kurdular. Logoları ısırılmış bir elmaydı. 1977 Jobs çok parlak bir kaşifti. Fakat çoğu kimsenin yazdığının aksine mucit değildi. Teknolojiyle ilgili bilgisi çok kısıtlıydı. Ne var ki teknolojinin tutup tutmayacağını, geniş kitlelere hitap edip etmeyeceğini, fikirlerin parlak olup olmadığını anlamada üstüne yoktu. İşte tam da bu anlayış sayesinde Apple'la geçirdiği 23 yılda büyük başarılara imza attı. Jobs 1979 yılından kalma Xerox Alto modeli bilgisayarla çalışmasını "bir dönüm noktası" olarak niteliyordu. Bu bilgisayar, fare ve grafiksel kullanıcı arabirimi gibi o günlerde tümüyle alışılmadık özelliklere sahipti. Monitörde pencereler, dosyalar ve klasörler görüntüleniyordu. 30 yıl önceki bu bilgisayarın nasıl çalıştığını bir bakışta kavramak mümkündü. Jobs bu fikirden çok etkilendi ve öncelikle astronomik rakamlardan satılan Lisa'ya, sonra da efsanevi Macintosh'a bu özellikleri kattı. Steve Jobs potansiyel ürünlerde detaylara çok düşkündü. Örneğin iPod'un tıklanabilir tekeri sayesinde üç tıklamayla binlerce şarkıya erişebiliyordunuz. iPhone'da ise tüm program simgeleri dosya türüne göre sıralanmıştı. Ona tek bir prototip geliştirmek için milyonlarca dolar harcatan da buydu işte. Hatta bu titizliği saplantı derecesine getirmişti. ajansı vardı. Esslinger, bir gece boyunca Jobs'la nasıl salonda oturduğunu anlatıyor. O sırada Beatles'ın White albümü çalıyormuş ve ikisi de tasarım eskizlerine bakıp strafor marketler üzerinde çalışıyorlarmış. 24 1984 Macintosh Apple, grafiksel kullanıcı arabirimti ilk mikro bilgisayarı geliştirdi. Ancak ticari bakımdan başarısız oldu. 1985 Alman Müzesi Jobs sonra bir ara çalışmaya devam etmek için oteline gitmiş. Sabaha karşı, mekanın sahibi Esslinger'i arayarak "deli Amerikalı'nın saatlerdir Amerika'da Cupertino'yu (Apple'ın merkezini) ve Asya'daki üreticileri arayıp durduğunu söylemiş. Telefon konuşmaktan resmen ısınmış haldeymiş. Otelin sahibi, "bu adamın telefon faturasını ödeyecek parası var mı?" diye sorup duruyormuş. Kot pantolonlu, tişörtlü Steve Jobs'u, Fortune dergisinin en büyük 500 şirket listesindeki şirketlerden birinin patronuna benzetememişti herhalde. Jobs dünyayı ya da en azından teknolojiyi yerinden sarsan birine kesinlikle benzemiyordu. iPod'u tanıttıktan sonra Apple'ın başarısının ardındaki sırrı şöyle açıklamıştı Jobs: "Bu aygıt Apple'ın efsanevi kullanım kolaylığını ve muhteşem tasarımını, akıl almaz bir teknik altyapıyla birleştiriyor. Eğer birisi Apple firmasının neden var olduğunu sorarsa, ona bu gibi ürünler sayesinde olduğunu söyleyebilirim." Mayıs ayında Jobs, Münih Müzesi'nde Konrad Zuse'nin ilk bilgisayar' 03'itn yanında bir Macintoshla poz verdi. Eylül ayında ise şirketin CEO'su John Sculley'le görüş ayrılığına düşüp şirketten ayrıldı. 1989 NextCube 1986'da Jobs NeXT firmasını kurdu ve 1989da NeXTcube piyasaya sürüldü. Tim Berners Lee dünyanın ilk web sunucusunu bir NeXTcube üzerinde kurdu. 1996 iCE0 Apple, NeXT'i satın aldı. Steve Jobs, çöküşteki Apple'a danışman olarak atandı. 1997de CEO oldu ve ürün gamını daralttı. Newton'un da ipini çekti. 1998 İMac iMac piyasaya sunuldu ve yüksek satışlar sayesinde Apple'ı tekrar kâra geçirdi. 2001 Müzik iPod piyasaya çıktı ve hala süren Apple furyasının başlangıç noktası oldu 2007 Başarı iPhone, akıllı telefon piyasasının altını üstüne getirdi. Apple nihayet kült statüsüne ulaştı. 2008 Spekülasyon -Ölümüme ilişkin haberler büyük oranda abartılıdır." Steve Jobs'a 2004te pankreas tümörü teşhisi kondu. O günden sonra da sağlığıyla ilgili spekülasyonların ardı arkası kesilmedi. Gece tasarlanan ürün ve Beatles 80'lerin başında Steve Jobs, Almanya'da, Kara Orman bölgesindeki Altenstieg'e sıkça geliyordu. Burada, Apple IIc'nin ve daha birçok şeyin tasarımcısı Hartmut Esslinger'in Frogdesign adlı Apple Il Ilk mikro bilgisayarlardan sayılan Apple Il, 1993e kadar 2 milyon adet satıldı. 2011 ELVEDA Derleyen; Op. Dr. Hakan YAZ Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. Steve Jobs, Ocak ayında günlük görevlerden çekildiğini bildirdi. Haziran'claki son açılış konuşmasında çok zayıfladığı göze çarpıyordu. 24 Ağustos'ta ise CEOluktan ayrıldı. Üstünden altı hafta geçmişti ki, 5 Ekim'de kanserden öldü. Lazer Epilasyon Lazer tedavisinde engel teşkil edecek bir sağlıkla ilgili sakınca olup olmadığı konusunda yapılan ön değerlendirme sonrasında tedavi parametreleri kişiye özel planlanabilir. Tedavi başlamadan önce uzman bir doktora başvurulmalı ve aşağıda belirtilmiş kişisel özellikler değerlendirilmelidir; • Cilt tipi(güneşe karşı hassasiyet, bronzlaşma) • Kıl rengi • Ciltte bronzluk olup olmadığı • Daha önce uygulanan epilasyon metodları • Daha önce veya aktif kullanılan ilaçlar • Geçirilen hastalıklar (avarian ve troid geçmişi olup olmadığı) herpes geçmişi • Uygulama yapılacak bölgede yer alan skarlar, lekeler ve benler • Gerekiyorsa hormonal durum ve tetkik sonuçları LAZER EPİLASYON ÖNCESİ HAZIRLIK Lazerle epilasyon tedavisi öncesinde güneşlenilmemelidir. Bronz ve güneş yanığı olan tene lazer epilasyon yapılması etkinliği azalacaktır. Bronz tene sahip olanların güneşlenmeye en az 3 hafta ara vermesi ve tedavi öncesi ten renginin açılması beklenmelidir. Uygulamadan önce kıllar ağda,ip, cımbız veya epilasyon makinaları ile alınmışsa yüz bölgesinde (2 hafta) vücut bölgelerinde (3-4 hafta) kılların bir miktar uzaması için beklenmelidir. Lazer epilasyon uygulanacak kıllara sarartma, boyama gibi işlemler yapılmamış olmalıdır. Cildi soyan ürün(peeling) kullanıyorsa(retinoik asit, glikolik asit gibi) 10 gün öncesinde bırakılmış olmaldır. Tedaviden 1-2 gün önce tüylerin traş edilerek kısaltılması gerekir. Bu işlem lazer uygulama merkezlerindede yapılabilmektedir. Tedavi öncesi cilde krem v.b kozmetik ürünler sürülmemeli sürekli kulanılan ürünler varsa cilt bir temizleyici vasıtasıyla tamamen temizlenmelidir. Uygulama esnasında cilt üzerinde makyaj malzemesi bulunmamalıdır. Hastada herpes simplex geçmişi varsa tedaviden aktive olma ihtimaline karşı, bir gün öncesinde başlanarak bir prophilactic(koruyucu) oral antiviral ilaç başlanabilir. Fetüsün ne şekilde etkilenebileceği konusunda yeterli klinik araştırma olmaması dolayısıyla gebelikte lazer epilasyon yapılamaz. Süt verirken yapılmasında sakınca olduğunu gösteren bir klinik bulgu yoktur. Açık renk cilt yapısına sahip olanlar, koyu renkli cilt bireylerden lazer epilasyon yönteminde daha iyi sonuç alırlar. Prensip olarak sarı, beyaz, kızıl renkli tüyleri gören bir lazer sistemi yoktur. LAZER EPİLASYON SONRASI Tedaviden hemen sonra deride güneş yanığına benzer hafif kırmızlık ve pembeleşme görülebilmekle birlikte, bu etkiler çok kısa sürede ortadan kaybolur. Tahrip edilmiş kılların çevresinde küçük şişlikler görülebilir. Bu tedavi esnasında etkin doz çalışıldığının bir göstergesidir.Genelde 24 saat içinde tamamen ortadan kalkar.Tedavi bölgesi asla kaşınmamalı, uzama tavsiyesi dışında herhangi bir krem veya ilaç sürülmemelidir.Tedaviden yaklaşık 3-10 gün sonra deri yüzeyinde sanki yeni çıkıyormuş gibi kıllar görülecektir.Bu kılların büyük çoğunluğunun kökleri tahrip olmuştur ve kıllar dökülme süresine girmiştir. Yeni büyüyen kıllar değildir.- Banyo esnasında bir lif yardımıyla dökülme sürecindeki tüyler temizlenebilir. LAZER EPİLASYON SONRASI NELER YAPILMADIR? -Tedavi sonrası cilde bir nemlendirici sürülmesi, kurluğunu giderme açısından yararlıdır. Kullanılan ürünün içeriğinde alkol, parfüm, renklendirici, kimyasal koku ve benzer tahriş edici maddeler bulunmamalıdır. 24 saat içinde yüksek oranda terlemeye sebep olacak ağır spor ve aktivitelerden kaçınılmalıdır.Ter lazer epilasyonu uygulanmış olan bölgede tahrişe sebep olabilir. Yaklaşık 5 gün sonra cilt tamamen normale döner.Bu 5 gün içerisinde cildiniz ovmak ve keselemek yerine, bir temizleyici veya sabun ile temizlemek daha sağlıklıdır. Tedaviden sonra 2 hafta kesinlikle güneşe maruz kalınmamalıdır. Bu süre zarfında ve tercihen lazer epilasyon tedavi sürecinde düzenli olarak yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanılmalıdır. Lazer epilasyon tedavisinden 24 saat sonra deride, çatlak kabuklanma, inflamasyon, kızarıklık yoksa makyaj yapılmasında bir sakınca yoktur. Bahsi geçen etkiler söz konusu ise bunlar tamamen iyileşene kadar makyaj yapılmamalıdır. Lazer epilasyon yapılan bölgelere tedaviden sonra en az 3 gün kesme, tıraşlama gibi işlemler kesinlikle yapılmamalıdır. Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Elmas KORKMAZ KADER Güzellik Uzmanı Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. 2014 / 01 25 PRONTOTOUR Kalitesi, ZEUGMA TUR Güvencesiyle Cruise Turlarından Faydalanmak İstemez misiniz ? Dünyada gemi turları pazarı nasıl gelişiyor? Gemi turları son 20 senedir Amerika,Kanada,İngiltere ve Avrupa’nın birçok ülkesinde üst sıralarda tercih edilen bir gezi seçeneği.Birçok aile tatil dönemlerini tembel seyahat olarak adlandırdığımız gemi turlarında planlıyor.Ayrıca şirket grupları son yıllarda tüm toplantı,motivasyon ve ödül gezilerini gemilerde yapmaya başladı.Türkiye ‘de gemi turlarının avantajlarının geç de olması tüketici tarafından fark edilmesi ise büyüme sürecini başlattı.Şu an gemilerde seyahat eden milletlere bakacak olursak ezici bir çoğunlukla Amerikalı seyyahları görüyoruz;daha sonra Kanadalılar,İngilizler ve Almanlar geliyor.Son 2 senede özellikle Uzakdoğulu misafirlerde artış var.Türkiye olarak baktığımız zaman hala çok küçük bir rakamda olsak da şu dönemde tüm gemi firmalarının değer verdiği ülke konumundayız. Bu kadar insanın gemi turlarını seçmesinin sebeplerine değinmek lazım;neden gemi turları? Her şeyden önce gemi turları tembel bir seyahat şeklidir. Çok daha az yorucu ve eğlenceyi ayağına getiren bir sistem ile dünyanın çok çeşitli bölge ve şehirlerini yorulmadan geziyorsunuz. Daha önce gemi turu yapmamış okuyucularımız için bir tanımlama yapmak gerekirse ; 5*’lı bir tatil köyünün su üzerinde yüzerek her sabah sizi başka bir coğrafyaya ulaştırmasını hayal etmeniz yeterli. Gemide o kadar fazla aktivite var ki,bir haftalık turu bitirip gemiden indiğinizde hala gemide keşfedilmeyen yerler kalmaktadır.Neler mi var; gemiden gemiye değişmekle beraber birçok bar,temalı restoranlar,havuzlar,jakuziler,dev bir spa,gümrüksüz alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar,güzellik merkezi,eğlence merkezi,spor alanları (basketbol,tenis,voleybol,tırmanma duvarı,buz pateni,sörf alanı vs…),tiyatro,çocuk klübü,sinema,disco ve casino aklımıza ilk gelenler Bir haftalık gemi turunda neler yaşayacağız? Gemiye adım attığınız an itibari ile aktivite,eğlence ve güzel yemekler sizleri bekliyor olacak. Gemilerde neredeyse 24 saat süren ve her yaş grubuna uygun aktiviteler var.Bir inancın aksine,gemi turlarında yaş ortalaması çok yüksek değildir.Şu an özellikle Akdeniz turlarında yaş ortalaması 40’a indi. Gemiye bindiğiniz anda sizi bekleyen ilk aktivite güvenlik tatbikatı.Son yıllarda gemilerdeki yolcu güvenlik önlemleri üst düzeye ulaştı.Tüm misafirlerin güvenli bir seyahat yapabilmesi açısından gemideki önlemler anlatılacak. Bu gösteri sonrasında geminin keyfini çıkarmaya başlayabilirsiniz. Geminiz limandan ayrılınca karada kapalı olmak zorunda olan vergisiz alışveriş dükkanları ve casino da servise başlıyor.Gemide alışveriş yaparken çeşitli günlerde birçok üründe yapılan özel indirimleri ve kurulan pazarları atlamayın derim.Bunlarda Türkiye’nin yarı fiyatına marka çantalar,gözlükler veya parfümeri alabilirsiniz. Her akşam ana restoranda size ayrılan masada arkadaşlarınızla a la carte mönü ile enfes bir yemek alabilir veya açık büfeyi tercih edebilir ya da birçok gemide bulunan temalı restoranlarda masmavi sularda süzülürken her iki yanınızda 1000 m’lik dağlar,şelaleler,inanılmaz bir yeşillik, foklar ve deniz yaşamı sizlere eşlik edecek. İskandinavya- Baltık ; kuzeyin güzel şehirlerini hiç yorulmadan gezmek istemezmisiniz? Bu zor coğrafyada hergün başka bir şehrin keyfini çıkarın. Stockholm’un denizden muhteşem girişini ve archipelago’larını,kendi de bir fiyort olan Oslo’yu, Baltıklar’ın önemli şehirleri tarihi Talinn ve Helsinki’yi Rusya’nın en güzel ve önemli kentlerinden biri olan St.Petersburg’u doya doya gezin. (Amerikan SteakHouse ,Japon,Çin,İtalyan vs) ufak bir kuver parası veya mönü ücreti ile güzel bir gece geçirebilirsiniz.Yemek sonrası oturmak yok.İlk durağımız ana tiyatro. Burada her akşam yeni bir gösteri ile klasik müzik konserlerinden sihirbaz gösterilerine,New York Broadway şovlarından komedi şovlarına değişen muhteşem gösteriler sizi bekliyor. Normalde en az 50-80€ arası ücret ödemeniz gereken bir gösteri size gemide ücretsiz sunuluyor. Bitti mi? Hayır… Tiyatro sonrası gemide bulunan birçok bölümde canlı müzik var.Arzu ederseniz Latin dansları yapabilir veya disco da günümüz hit şarkıları ile dans edebilirsiniz.Eğlence gece geç saatlere kadar devam ediyor. Çocuklarla gemi seyahatini önerirmisiniz? Sabah uyandığımızda yeni bir liman,keşfedilecek yeni kültürler sizleri bekliyor.İster rehberinizin düzenlediği tur ile şehri tam kapsamlı görebilir,isterseniz şehri kendi adımlarınızla keşfedebilirsiniz.Genelde sabah yanaşıp akşama kadar bütün günü size verdikten sonra akşamüstü limanımızdan yeni bir keşif için demir alıyoruz. Denizin olduğu her yerde size uygun bir gemi seyahati bulabiliriz.Eğer macera arıyorsanız kışın yapacağınız Norveç Fiyortları;Antarktikalı bir Güney Amerika seyahati veya Avustralya kıyıları; ruhunuzu dinlendirmek için uzun süreli bir Asya veya Transatlantik gezisi;kısa kaçamaklar için Akdeniz limanları;kültür ve doğa güzelliği için hem Akdeniz hem de İskandinavya&Fiyortlar sizin için uygun olabilir. Bence gemi seyahatleri çocuklu aileler için ideal seçim. Her şeyden önce MSC ve CostaCruise gemilerinde çocuklar kabinlerde ücretsiz ve sadece liman vergilerini ödüyorlar.Ayrıca gemilerde her yaş çocuk için inanılmaz bir aktivite bolluğu var.Arzu ederseniz çocuğunuzu saat 19:00 da teslim edeceğiniz görevlilerden saat 23:00 te geri alabilirsiniz.Bu süre zarfında yaşına göre,mutfak ve el işi aktiviteleri,kendilerine özel oda da oyunlar,çocuk disco’sunda dans veya sinema aktiviteleri ile vakit geçirecektir. Kanarya Adaları;kış döneminin vazgeçilmez programları Fas-Portekiz ve Kanarya Adaları.Uçak-otel kombineleriyle gezilmesi çok zor olan bu bölgeleri 9-12 günlük bir tur ile görebilirsiniz.Atlantik okyanusu’nun yalnız adası Funchal, Avrupa’nın tatil cennetleri LasPalmas ve tenerife,gizemli şehir Casablanca ve diğer Avrupa limanları sizleri bekliyor. Cruise turları ile yeni keşifler… Her sene rağbet gören destinasyonlarımız hakkında kısa bir bilgi verelim… Akdeniz programları; özellikle çocuklu ailelerin ilk tercihi olan Akdeniz destinasyonu kısa sürede birçok limanı barındırdığı için seyyahların birinci tercihi.Her sabah başka bir limanda uyanmak,3000 senelik şehirleri gezmek,Roma’nın kuruluşu,Rönesans’ın başlangıcı,modern şehir planlamaları,Michelangelo,Gaudi,Dali ve Picasso’yu yaşamak için doğru adres. Norveç Fiyortları;fiyortlar denizin kara içerisine kilometrelerce uzanması olduğuna göre,bu muhteşem girintileri bir gemi seyahatinden daha güzel nasıl görebilirsiniz.Bir kuğu gibi T: 0.342 322 55 58 F: 0.342 322 93 05 E: figenakan@zeugmatour.com Prostat Prostat bezi erkeklerde idrar kesesinin hemen altında bulunmaktadır ve idrarın idrar kesesinden dışarı atıldığı üretra denilen kanalı çevreler.Erişkin erkeklerde ortalama 25-30 gr civarındadır. Prostatın başlıca görevi; meninin sıvı olan kısmını imal edip cinsel boşalma sırasında bu sıvının dışarıya atılmasına yardımcı olmaktır. Prostat bezi erkeklerde idrar kesesinin hemen altında bulunmaktadır ve idrarın idrar kesesinden dışarı atıldığı üretra denilen kanalı çevreler.Erişkin erkeklerde ortalama 25-30 gr civarındadır. Prostatın başlıca görevi; meninin sıvı olan kısmını imal edip cinsel boşalma sırasında bu sıvının dışarıya atılmasına yardımcı olmaktır. Prostat bezi 40’lı yaşlardan itibaren giderek büyümeye başlar.Bu duruma iyi huylu prostat büyümesi veya medikal adıyla BPH(Benign Prostat Hiperplazisi) denilmektedir.Yapılan çalışmalarda 60 yaşındaki erkeklerin %50’sinde, 80 yaşındaki erkeklerin ise %90’ında iyi huylu prostat büyümesi saptanmıştır. BHP(Benign Prostat Hiperplazisi)nın tanısı hastanın şikayetleri, parmakla rektal muayene, idrar akış hızı ölçümü, ultrasonografik inceleme ile konulmaktadır. Hastalığın tedavisi medikal(ilaçlarla) ve cerrahi olarak yapılmaktadır.Medikal tedaviye yanıt veren hastalar, periyodik aralıklarla PSA(Prostat Spesifik Antijen) denilen ve kandan bakılan bir hormon tetkiki ile prostat kanseri yönünden takip edilirler.İlaçlardan fayda görmeyen hastalar cerrahi olarak tedavi edilirler. Günümüzde cerrahi tedavinin %95’i endoskopik denilen kapalı metodla yapılmaktadır. Prostat büyürken, idrar yolunu tıkayarak idrar akışını engellemeye başlar.Bunun sonucunda idrar yapmada ve boşaltmada güçlük, kesik kesik işeme, sonunda damlama, sık idrar yapma, ani idrar yapma isteği, idrar kaçırma gibi şikayetler ortaya çıkar. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde ani idrar tıkanması, idrar kesesi ve böbrek bozuklukları görülebilir. 28 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi Op. Dr. Ali SAĞLAM Üroloji Uzmanı 2014 / 01 Özel Düztepe Yaşam Hastanesi üç aylık medikal dergisidir. T: 0.342 211 77 77 Düztepe Mah. Özdemirbey Cd. Sadıklar Sk. No: 2 Şahinbey / Gaziantep F: 0.342 250 29 29 info@duztepeyasamhastanesi.com · www.duztepeyasamhastanesi.com