YENİ BİR TELEKOMÜNİKASYON ARACI İNTERNET ÜZERİNDEN SES İLETİMİ: YASAL DAYANAĞI, ARA BAĞLANTI VE DENETİMİ *Prof. Dr. Ateş VURAN Son dönemlerde uluslar arası telekomünikasyon sistemlerinde yeni bir iletişim modeli ortaya çıkmış bulunmaktadır. Telefon iletişiminin pahalı olması karşısında alternatif bir imkân olarak uygulanan Internet üzerinden ses iletimi konusunu değişik açılardan irdelemek istersek; Internet üzerinden ses iletimi (VOIP, Voice over Internet Protocol), IP telefon (IP Telephony), Internet Telefonu (Internet Telephony) arasındaki farklılıklar Her ne kadar VOIP yani Internet üzerinden ses iletimi (Bundan böyle İSİ olarak adlandırılacaktır), IP telefon yada Internet telefon için tanımlanmış kesin bir ifade olmamakla beraber literatürde bulunan çeşitli tanım ifadelerini burada vereceğiz. Açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, IP Telefonu veya "Voice over IP (VOIP)"; günümüz devre anahtarlamalı telekomünikasyon servislerinin paket-anahtarlamalı data şebekelerinde çalışmasını sağlayan ve IP protokolüne (Internet Protocol) dayanan bir teknolojidir. Başka bir deyişle geleneksel telefon sistemlerinin yerine, * İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi 239 sesin IP paketlerine dönüştürülerek tamamen IP temelli şebekeler üzerinden iletilmesi işlemine IP Telefon diyebiliriz.1 Çalışmanın Tanımı "IP Telefonu" ifadesi bir mühendis veya politika yapıcılar için farklı anlamlar taşıyabilir, bu konuda kesin bir tanım olduğuna dair konsensüs oluşamadığını söyleyebiliriz. Mamafih, tartışmaların amacı, IP Telefonunun alabileceği değişik formların çerçevesini ortaya çıkarmak ve şeklini belirlemek olacaktır. "Çalışmanın Tanımı" başlığına uygun olarak ve genelde bu yazının amacı da, herkesçe malum "IP Telefon" ifadesinin, ses, faks iletimi ve bunlarla ilgili diğer servisler için ne anlam taşıdığım belirlemektir, anılan bu servislerin kısmen veya tamamen IP temelli paket anahtarlamalı şebekeler üzerinde yer aldığını ifade etmek lâzımdır. IP telefonu ifadesi aslında ses ve faks iletiminin tekst veya görüntü gibi diğer medya çeşitleri ile tümleştiği veya içine konduğu uygulamalarıda içine alabilir. Bu çalışmada IP telefonu ifadesi Internet üzerinden ses iletimi (VOIP) ifadesi yerine de kullanılmaktadır. Internet Telefonun Üçüncü bir tanım ifadesi olarak, bu çalışmada IP Telefonu veya VOIP kısmı ya da tamamıyla Internet ile ilişkilendirilmektedir.2 Geleneksel telefon araması tahsisli bir devre bulunmasına ihtiyaç duyar, kaldı ki bu devre arama süresince açık kalmaktadır ve bu süre içinde şebeke kapasitesinin küçük bir kısmını alıkoymaktadır. Ses dalgalarının sayısal bilgi paketlerine çevrilmesi ve onların IP şebeke ile iletilmesi, şebeke kapasitesinin daha fazla verimle ve ucuza kullanılması demektir.VOIP'nin bireysel veya kurumsal tüketicilere cazip gelmesi konusunda şüpheler bulunmaktadır. Bunun ana sebebi de, aramalarda önceden 1 Voice over IP, IP Uygulamaları, N.Kara-S.K.Deveci-A.Oktay, TTAŞ Bilişim Ağları D.BŞK. 10 MART 2000, Ankara 2 ITU World Telecommunications Policy Forum (WTPF 2001) Repon of The Secretary-General on IP 240 kestirilemeyen kalite bozulmasının ortaya çıkmasıdır. Bu bilhassa genel Internet hizmeti üzerinde görülmektedir. Bununla birlikte problemler gittikçe çözülmekte işletmeciler özel IP şebekeleri üzerinden bu servisi sunmaktadırlar. Internet genelinde artan bir şekilde kalite garantisi sağlamaya ve ihtiyaç duyulan bant genişliğini muhafaza ederek, aramalara öncelik vererek bu servisi vermek mümkün olmaktadır. Beklenen odur ki uzak olmayan bir gelecekte VOIP servislerinin kalite seviyesi geleneksel PSTN ile eşdeğer olabilecek ve şu anda hususi IP şebekeleri üzerinden sunulan servislere benzer kalite ile genel Internet üzerinden verilebilecek hale gelecektir.3 B- İSİ'nin, geleneksel Ses Telefonu ile karşılaştırılması (Voice Telephony) ile tanım kapsamının belirginleştirilmesi Yukarıda anlatıldığı üzere burada İSİ olarak adlandırdığımız VOIP, Internet telefonu veya IP telefonu genel kabul görmüş tam ve kesin bir tanımı bulunmamaktadır. Bu bölümde İSİ'yi Ses telefonu ile karşılaştırmak suretiyle farklılıklarını ortaya koyarak bir sonuç elde etmeye çalışacağız. Günümüz PSTN geleneksel telefon şebekesi (Public Switched Telephone Network) şebekeleri kullanıcılarına her çağrı için uçtan-uca bir devre bağlantısı sağlamaktadır. Arayan ve aranan tarafların numarasına göre, arayan tarafın bağlı olduğu santralden Telephony, 9 March 2001 Telecommumcations Briefıng Note, July 2001, Voice Over the Internet, T.Smale- D.Barry. Charles Rııssel Team of Lawyers 3 241 başlayarak, aradaki santraller ve diğer uçtaki santrale kadar bir devre kurulmaktadır. Bu santraller arasındaki işaretleşme temel olarak çağrı kurma, çağrı yönetimi ve sonlandırılması işlemlerinden oluşmaktadır.4 Özet PSTN geleneksel telefon şebekesi (Public Switched Telephone Network), devre anahtarlamalı teknoloji temelinde kurulmuştur. Bu konu, yakın zamana kada rda çok az ülkede kurala bağlanmıştır. PSTN ifadesi, geleneksel devre anahtarlamalı telefon şebekesi ifadesi ile aynı anlamı taşımak üzere kullanılmaktadır. Geleneksel devre anahtarlamalı telefon şebekeleri halka hizmet sunan Telekom İşletmecileri tarafından sunulmaktadır (Public Telecommunications Operators-PTO), aynı şekilde bu kapsama Tümleşik Hizmetler Sayısal Şebekesi (Integrated Services Digital Network-ISDN) ile Halk Mobil Şebekelerini de (Public Land Mobile NetworksPLMN) dahil edebiliriz. PSTN aslında devre anahtarlamalı bir teknolojidir. Ancak bu teknolojiyi paket anahtarlamalı devre şebekeleri ile birleştirmek te mümkün olabilir. Genel olarak günümüz haberleşme şebekeleri ve iletim teknolojileri gittikçe artan bir şekilde karmaşık hale gelmektedir ve sınıflandırma yapmak zorlaşmaktadır.5 2. Devre Anahtarlamalı Ses ve PSTN, Detaylı olarak Internet Telefonunu değerlendirmeye almadan önce ses telefonu ve kullanılan şebekesinin anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Uluslararası PSTN (International PSTN yada IPSTN) ilk internet şebekesi olarak kabul edilebilir. Öyle ki bu şebeke iki telefon kullanıcısının arasındaki sesi taşıyan şebekelerini birbirine bağlandığı, toplanmış geniş bir şebekedir. 4 Baştan başa kapsamlı ve ayrıntılı bir plan bu şebeke için Voice over IP, IP Uygulamaları, N.Kara-S.K.Deveci-A.Oktay, TTAŞ Bilişim Ağları D.BŞK. 10 MART 2000, Ankara 5 ITU World Telecommunications Policy Forum (WTPF 2001) Report of The Secretary-General on IP 242 kullanılmamaktadır. Her bir şebeke işleticisi doğrudan diğer bir şebeke işleticisine (aynı şekilde diğer ülkelere) kendi ticari veya işletme sebepleri ile bağlanmaktadır. Devre Anahtarlamalı teknoloji bu şebekelerde kullanılmaktadır. Taşınacak tek şey olan "sesin" güzergahlar arasında en yüksek düzeyde taşınmasına, her bir anahtarlama ekipmanı olan santrallerin tasarımında özen gösterilmektedir. Müşteriler herhangi bir müşteri numarasına PSTN üzerinde bulunan herhangi bir noktadan ulusal numaralama planı doğrultusunda erişebilir, bu planlamada E.164 standartı ile belirlenmiştir. Günümüzde PSTN daha önce olmadığı kadar karmaşık bir durum almıştır. Şu anda PSTN üzerinden ses dışı veri taşıması (e-mail, internet web sitelerindeki verilere ulaşmak, kullanıcını kendi hususi şebekelerine ulaşmak gibi) mümkün olabilmektedir. Bazı şebeke işleticileri bu verilerin tamamı veya bir kısmını taşımak üzere paket anahtarlamalı şebekeleride kullanmaktadır. Son kullanıcını tarafında hangi teknolojinin kullanıldığı görünen bir durum değildir. Gerçekte son kullanıcı hangi alternatif ve değişik şebekenin kullanıldığının farkında olmayabilir. PSTN'in işlevi ve servisin kalitesi işletmeci tarafından yönetilir ve kontrol edilir. Yönetim merkezidir ve PSTN ses dışı uygulamalar için uygun değildir. PSTN'in bazı parçaları değiştirilerek veya yeni özellikler konarak veri haberleşmesine yönlendirilebilir, bunun bilinen örnekleri ISDN ve DSL uygulamalarıdır.6 Telephony, 9 March 2001 Consultative communication on a review of the 1998 notice by the Commission on the status of voice on the Internet under Community law response from Cable&Wireless Karen Wray, August 200 7 Voice over IP, IP Uygulamaları, N.Kara-S.K.Deveci-A.Oktay, TTAŞ Bilişim Ağları D.BŞK. 10 MART 2000, Ankara 6 243 Yukarıda anlatılanlar ışığında varacağımız sonuçlarını irdelemek gerekirse; Ses Telefonu ve ISI arasında farklılıkları şöyle sıralayabiliriz. 1- Ses telefonu, devre anahtarlamalı teknoloji ile çalışan şebekelerde yürütülmektedir. Buna mukabil İSİ, paket anahtarlamalı teknolojiyi kullanmaktadır. Devre anahtarlama ile IP tabanlı şebeke arasında yapısal fark onların orijinlerinin farklı kökler olmasıdır. IP şebekeler aslında çift-yön haberleşme için tasarlanmış olup, gidiş ve geliş yönünde güzergahları birbirinden bağımsız olabilmektedir, bu haliyle gerçek zamanlı (not real time) veya eşzamanlı (asynchronous) değildir, tipik olarak "connectionless" yada "stateless" olarak İfade edilebilir. Diğer bir ifade ile uçtan-uca tek bir devre yaratılarak "oturum" (session), haberleşme esnasında tutulmamaktadır. Diğer taraftan telefon şebekelerinin mühendisliği gerçek zaman (real-time) veya eşzaman (synchronous) sağlamak üzerine yapılmıştır. Dünya üzerinde iki nokta arasındaki çift yönlü ses görüşmesi esnasında gerekli olan bir devre yaratılır ve "arama" (call) süresince tutulur.7 Burada teknik farklılığı ortaya koymak bakımından, IP teknolojisi, değişik sayıdaki paketlere bölerek elektronik iletimi sağlar. Bu paketler de baytlardan oluşur. Her bir paketede bir router'dan diğerine iletilmesi için "header" adres etiketi konur. Sonuçta IP telefonunda bulunan her bir ses paketi (voice packet) tam olarak atanmış bir devreyi meşgul etmez, haberleşen taraflar arasında değişik güzergahları izleyerek dolaşabilir. Devre anahtarlamalı şebekeler "Signalling System 7 (SS7)" tabir edilen bir protokol kullanır ve lokal, 244 şehirlerarası veya uluslararası santraller arasında kurulan uçtan-uca bir devre kullanılarak arayan ve aranan taraf arasında bir çağrı kurulur. - Ses telefonu gerçek zamanlı (real-time) bir hizmetdir. ITU Rec. G.114,2/1996'ya göre izin verilen maksimum gecikme 400 ms'dir, g.l 14 tavsiyesine göre 150 msn'yeye kadar olan gecikmeler kabul edilebilir, 150-400 msn arasındaki gecikme ise kullanıcıların bilgisi dahilinde ise kabul edilebilir olduğu belirtilmektedir. Buna mukabil IP şebekelerde tanımlanmış mutlak bir gecikme değeri yoktur. Hatta tek bir "oturum" (session) ait paketlerin gecikme değeri bir diğerinden farklı olabilmektedir. Aynı belirsizlikler IP paketlerinin "paket kaybı" (packet loss) değerleri içinde geçerlidir. - Ses telefonu şebekesinde kaliteyi belirleyen unsurlar sabittir ve ses iletiminin en iyi şekilde yapılması için planlanmıştır. IP şebekelerini belirleyen kalite unsurları şebekeye ve işletmeciye göre değişmektedir. Her zaman beklenmeyen olumsuz etkilerin tehdidi altında çalışmakta ve çoğu zamanda bunlar etkisini göstermektedir. İnternet şebekeleri birbirinden bağımsız gecikme ve paket kaybı değerleri kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır. - Ses telefonu kullanılan şebekelerinde yönetiminin yapıldığı "akıl" (intelligence) merkezidir. Buna mukabil IP şebekeleri dağıtık yönetim birimlerine sahiptir. Internet şebekelerinin birbirinden bağımsız yönetilmesi ile herbiri farklı kalite değerleri ile çalışmaktadır. Hizmetin yenileşmesi yada değiştirilmesi imkanı Ses telefonu işletmecisinin elinde bulunurken bu imkanlar IP şebekelerde, şebeke kullanıcısında olmaktadır. 245 Telekomünikasyon Kurumu tarafından hazırlanmış bir rapora göre; Buradaki "realtime speech" İfadesi öenmli bir kriter olup, IP telefon ile sağlanan hizmetin "gerçek zamanda ses iletimi" olup olmadığının tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu tespit "gecikme" ve "paket kaybı" limitlerinin değerlendirimesi ile yapılabilir. Raporda açıklandığı üzere ITU G.114 tavsiyesine göre, transmisyonda oluşan 150 msn'ye kadar gecikmelerin kabul edilebilr olduğu, 150-400 msn rasmdaki gecikmenin ise kullanıcılara ancak bus hususun bildirilmesi koşulu ile kabul edilebilir olduğu belirtilmektedir. Buradan hareketle, günümüz teknolojisinde, uçtan uca IP tabanlı şebekelerin henüz tesis edilememesi, transmisyonun birden fazla şebekeden geçerek sağlanması ve bant genişliğinin paylaşılması gibi nedenlerle gecikme geleneksel telefon hizmetinden daha fazla olmaktadır. Ayrıca, tahsis edilen bant genişliğindeki trafik durumuna göre gecikme farklılık gösterdiğinden servis sağlayıcının servis kalitesi parametrelerinde garanti vermesi mümkün olmamaktadır. IP telefonda tespit edilen gecikme değeri 150-400 ms arasındadır. IP telefon görüşmelerinde servis kalitesinin garanti edilemeyişi önemli bir husustur. Bu nedenle de günümüz teknolojisinde IP telefon hizmetini "gerçek zamanda ses iletimi" olarak nitelendirmek oldukça güçtür. Diğer bir yaklaşımla, IP telefon hizmeti geleneksel telefon hizmetine birebir alternatif olamamaktadır.8 Internet üzerinden ses iletimi (VOIP, Voice over Internet Protocol) ve Ses telefonu üzerine yasal düzenlemeler. 8 Telekomünikasyon Kurumu tarafından Ulaştırma Bakanlığına sunulan VOIP Raporu, turk.İnternet.com. Temmuz 2002 246 Ülkemizde Telekomünikasyon alanında yapılan düzenlemeler 4 Şubat 1924 tarihli 406 sayılı Kanunla başlamış günümüze kadar gelmiştir. Ancak diğer alanlarda olduğu gibi haberleşme alanında da geniş bir perspektif altında geleceğe dönük gerçek bir "Telecommunication Act" ortaya konamamıştır. Bugün itibariyle Türkiye'nin "Telecommunication Act" olarak 27 Ocak 2000 tarih ve 4502 sayılı Kanun'u sayabiliriz. Kanunlarımızda Internet üzerinden ses iletimi ile ilgili herhangi açık bir bahis bulunmamakla beraber, 4502 sayılı Kanun'un 1. Maddesi tanımlar bölümünde yeralan Katma Değerli Telekomünikasyon Hizmetleri kapsamında, internet üzerinden ses iletimi değerlendirilmelidir. İSİ'nin Ses telefonu ile ayrı ayrı değerlendirildiği 4502 sayılı Kanun özenle okunduğunda görülebilir. Şöyle ki; C.l- Tekel Hakkı: 4502 Sayılı Kanun'un 2/c maddesinde "Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31 Aralık 2003 tarihine kadar bu kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür..." denmektedir. Bu maddeyi yorumladığımızda ""telekomünikasyon şebekeleri" tanımının Kanun metninde bulunmadığını ve genel bir ifade olduğunu söyleyebiliriz. 4502 sayılı Kanun'da "Şebeke" ve "Telekomünikasyon" tanımları bulunmakta olup, bunları kullanarak "telekomünikasyon şebekeleri" tanımının ne olduğunu irdelersek; "Şebeke : Bir veya daha fazla nokta arasında telekomünikasyonu sağlamak için bu noktalar arası bağlantıyı teşkil eden anahtarlama ekipmanları ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü iletim sistemleri ağını" 247 "Telekomünikasyon : Her türlü işaret, sembol, ses ve görüntünün ve elektrik sinyallerine dönüştürülebilen her türlü verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektro manyetik, elektro kimyasal, elektro mekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi ve alınmasını, " İfade ettiğini görürüz. Yukarıdaki iki tanım birleştirildiğinde, 4502 Sayılı Kanunun 2/c maddesinde bulunan tekel hakkının her türlü şebeke üzerinde yürütülen ses iletimin kapsadığı anlamı çıkarılabilir. Buna göre GSM şebekeleri ve Telsiz Haberleşme şebekeleri ve Uydu haberleşme şebekeleri yani her türlü haberleşme ortamı üzerinde çalışan ses iletiminin tekel kapsamında olduğunu söylemek gerekir. Ancak bu durum Kanun'un lafzı ile ruhu arasındaki çelişkiyi ortaya çıkarır. Öyleyse burada ifade edilen tekel maksadının "Telekomünikasyon şebekeleri" üzerine kurulmadığı ifade edilebilir. Belki, yapılacak bir düzeltme ile "Telekomünikasyon şebekeleri" ile kastedilen şeyin "Ana Telekomünikasyon Şebekesi" olduğu anlaşılabilir. Dolayısı ile 4502 SK'da Ana Telekomünikasyon Şebekesi tanımı "Kamu Kullanımına açık telefon hizmetlerinin üzerinden yürütüldüğü, belirli noktalar arasında telekomünikasyonu sağlayan tranmisyon altyapısı dahil olmak üzere iletim sistemleri şebekesi" olarak verilmektedir. Daha kesin bir ifade için 4502 SK Gerekçe'lerine baktığımızda Ana Telekomünikasyon Şebekesi ile PSTN'in kastedildiğini görmekteyiz. Zaten 2/c maddesi de "ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetleri" için tekel hakkı vermektedir. Kanun Gerekçesinden vereceğimiz daha açık bir ifade ile "uluslararası terminolojide yerleşmiş olmalarına rağmen tam Türkçe karşılığı olmayan terimleri açık bir şekilde ifade etmek ve tam olarak neyin 248 kastedildiğini belirtmek açısından "Public Switched Telephone Network" terimi, "Ana Telekomünikasyon Şebekesi" olarak tanımlanmakta ve Türkiye'de mevcut telefon sistemleri şebekesi anlamında kullanılmaktadır.'" Ana Telekomünikasyon Şebekesi tanımının PSTN'I ifade ettiği 28 Mart 2001 tarihli Telekomünikasyon Hizmetleri Yönetmeliğinde de aynı şekilde yer aldığı görülebilir hatta Yönetmelikte "Ana Telekomünikasyon Şebekesi (Public Switched Telephone Network, PSTN) Kamu kullanımına açık telefon hizmetlerinin üzerinden yürütüldüğü belirli noktalar arasında telekomünikasyonu sağlayan telekomünikasyon altyapısı ve anahtarlama ekipmanları da dahil olanıak üzere iletim sistemler şebekesi" denmektedir. Altı çizilecek nokta telefon hizmetlerinin ve bunu sağlayacak birimleri oluşturan tesislerin Ana Telekomünikasyon Şebekesi anlamına geldiğinin görüldüğüdür. Yani tekel, ses iletiminin üzerinden geçtiği telefon hizmetleri ve bunun sağlanacağı tesislerin kapsamı ile sınırlıdır. Bundan önceki paragrafta Tekel hakkının kapsadığı alanı anlamaya dönük "telekomünikasyon şebekeleri' üzerinde durduk. Bundan sonraki bölüm ise 4502 Sayılı Kanun'un 2/c maddesinde ifade edilen "ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini" anlamaya dönük olacaktır. 4502 Sayılı Kanun'un 2/c maddesinde yer bulan "ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini " ifadesinden yola çıkarak "ses iletimini ihtiva eden mobil haberleşme hizmetler?" ve "ses iletimi ihtiva eden IP haberleşme hizmetler?", "Ses iletimini ihtiva eden uydu haberleşme hizmetler? ", "Ses iletimini ihtiva eden veri haberleşme hizmetleri'', "Ses iletimini ihtiva eden Uydu platform hizmetler? " gibi kavramlardan da söz edebiliriz. 249 Bu cümleden olarak tekel hakkının Türk Telekom'a ses iletimini ihtiva etmek üzere telefon hizmetlerinde yani Ana Telekomünikasyon Şebekesi üzerinde verildiğini anlamak gerekmektedir. Aksi durumda yukarıda bahsedildiği üzere diğer telekomünikasyon şebekeleri üzerinden ses iletimi mümkün olmayacaktır. Bu da Türkiye'de Telekom sektörünün tam bir açmazı olarak karşımıza çıkacaktır. Buna ait düzenleme Telekomünikasyon Hizmetleri Yönetmeliği ile yapılarak oluşabilecek kaotik ortam bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Kaldıki Telekomünikasyon Hizmetleri Yönetmeliği, Hizmetleri tanımlarken verdiğimiz değişik şebekelerde ses iletimi olabileceğini destekler tarzda bir ifade ile, Veri Telekomünikasyon Hizmetleri, Uydu Platformu Sistemi ve Hizmeti ve Kablo Platformu Sistemi ve Hizmeti ve SCPC Sistemi tanımlarında ses iletimi hizmeti olabileceğini ancak bunların PSTN ile irtibatlanmaması gerektiğini açıkça söylemektedir. Dikkat çekici olan aynı çekincenin İnternet Sistemi, İnternet Servisi ve İnternet Servis Sağlayıcı tanımlarında yer almamasıdır. Dahada ileri gidilerek Kanunda olmayan bir tanım İnternet Protokolü Üzerinden Ses İletimi olarak Yönetmeliğe konmuştur. Bu tanım bizim iddia ettiğimiz ve literatürde yer aldığı gibi "Paket anahtarlamalı olarak internet üzerinden iletilen veri halindeki ses" olarak ifade edilmektedir. Özetle Mevzuatımızda da PSTN yani devre anahtarlamalı şebeke yani Ana Telekomünikasyon Şebekesi üzerinde ses iletimi farklıdır ve bu Türk Telekom tekeli kapsamındadır. Paket anahtarlamalı şebeke üzerinde ses iletimi farklıdır, paket anahtarlamah şebekede ses Internet Protokolü ile taşınıyorsa mevzuatımızda yer bulmaktadır ve internet protokolü kullanılarak ses iletmek ile ilgili sistem ve hizmetlerin PSTN ile irtibatlandırılmaması konusunda diğer sistem ve hizmetlerin aksine yasaklayıcı bir şerhde zaten yoktur. Bu hizmetin tekel kapsamında bu nedenlerle değerlendirilmesi mümkün değildir. 250 C.2- İSİ (VOIP) niçin Katma Değerli Telekom Hizmetidir: 4502 SK "Katma Değerli Telekomünikasyon Hizmetleri: Aboneler arasında iletilen ses ve veri dahil her türlü mesajın formu, muhtevası, kodu, protokolü veya benzer hususları üzerinde bilgisayar işlemleri ile veya başka surette işlem yapıp, aboneye veya kullanıcıya ilave, farklı veya yeniden yapılandırılmış bir mesaj ileten veya yüklenilmiş, kaydedilmiş mesaj ve veriler ile aboneler arası interaktiviteyi sağlayan telekomünikasyon hizmetleri"' şeklinde tanımlamaktadır. Teknik olarak bakıldığında bir ITU Rec. olan H.323 standartı, paket şebekeler üzerinden ses, video ve data haberleşmelerini sağlayan bileşenleri, protokolleri ve prosedürleri tanımlayan ITU tarafından belirlenmiş bir standarttır. Günümüzde geçerli şartlarda Ses telefonunun ya da gerçek zamanlı olmayan sesin İnternet ortamında iletilmesini sağlayan bu standarttır. IP şebekesinde paketler halinde iletilmeden önce ses veya görüntünün üzerinde H.323 standartı kullanılarak işlem yapılmaktadır. sayısallaştırılarak sayısal data şebekeleri üzerinden bir paketler dizisi Yani formu bilgi olarak iletilmektedir Kullanıcının ses ve veri gibi mesajları üzerinde işlem yapmak suretiyle, bunu IP temelli şebekeler üzerinden taşınması 4502 SK Katma Değerli Telekomünikasyon Hizmetleri tanımında kendisine yer bulmaktadır. Türkiye Bilişim Şurası'nın Sonuç Raporu kitabının VOIP ile ilgili bölümünde İSİ'nin Katma Değerli Telekomünikasyon Hizmeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. 251 Sonuç olarak İSİ Türk Telekom'un tekeli içinde olan bir kavram değildir. Katma Değerli Telekomünikasyon Hizmetidir. D- Politika Yapıcı Otoritenin İSİ konusundaki tavrı ve bundan sonrası Türkiye'de Telekomünikasyon Kurum'u gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizin Telekom alanındaki gelişmesi sürecinin başrol oyuncusu olarak sahnede yer almıştır. Burada Kanun ve Yönetmeliklerle kendisine tevdi edilen görevi ve bu görevin amaçlarını tekrarlamaya gerek yoktur. Telekomünikasyon Kurumu Ulaştırma Bakanlığına göndermiş olduğu, VO1P raporu ile bu konudaki fikrini eyleme dökmüştür. VOIP konusunda bugün için görünen çözüm 10-12 Mayıs 2002 tarihinde yapılan Türkiye Bilişim Şurasının, T.C. Başbakanlığı tarafından basımı yapılarak dağıtılan Sonuç raporu kitabında VOIP başlığı altında yayınlanan bölümündedir. Buna göre yazımızın sonuç bölümü için ayrı bir bölüm koymayacağız, Şura raporu VOIP yani İSİ konusunda neler yapılması gerektiğini sebeb ve sonuçlarıyla beraber çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Şura Raporundan; VOIP Paket Anahtarlamalı şebekeden sunulan IP paketleri ile muhtevası yani kodu ve protokolü değiştirilmek suretiyle iletilen ses hizmeti ile devre anahtarlamalı şebekeden sunulan ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetinin maliyet açısından kıyaslamasını yapmak amacıyla, geliştirilen modellemede IP üzerinden ses iletiminin anahtarlama ve transmisyon maliyetinin devre anahtarlama şebekeden %38 daha ucuz olduğu görülmektedir. 252 Dünya çapında 340 milyona yakın Internet kullanıcısı mevcuttur. Bu paralelde, IP tabanlı şebekelerin ülke ekonomisi ve sosyal gelişim konusunda önemli fırsatlar yarattığı kabul edilen bir gerçektir. Örneğin elektronik ticarette IP tabanlı şebekelerin kullanımı firmaların müşteri potansiyelini arttırmakta ve işlem bedelini düşürmektedir. Böylece, firma için yeni ticaret imkanları doğmaktadır. İşletmenin haberleşme girdilerinde tasarruf sağlanmakta böylece yaratılan kaynak ile işletmenin hem finansman verimliliği artmakta hemde elektronik ortamda yapılmakta olan iş prosesleri ile işletmenin üretim verimliliğide tartışılmaz şekilde artmaktadır. Bununla birlikte Internet sayesinde bilgiler çok geniş kitlelere kolayca ulaşabilmekte ve güncellenmesi kolayca yapılabilmektedir. Ayrıca eğitim ve araştırma alanında da İnternetin eğitim kurumları, öğrenciler ve eğitmenlere sağladığı kolaylık ve imkanlar tartışılmaz boyuttadır. 4502 Sayılı yasa ile değişik 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu' nun 2/c maddesinde "Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür." denmektedir. Bununla birlikte müteakiben çıkarılan ve anılan kanunlarda değişiklik yapan 23.05.2001 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan 4673 sayılı yasa ile, Türk Telekom hisselerinde kamu payı %50'nin altına düştüğünde, Türk Telekom' un tüm tekel hakkı 31.12.2003 tarihinden önce de olsa ortadan kalkabilecektir. Ses iletimini ihtiva eden Mobil haberleşme hizmetlerinde ise liberalleşme sağlanmış durumdadır. Halihazırda GSM 900 hizmeti vermekte olan iki operatör (Turkcell, Telsim) GSM 1800 hizmeti veren İş-Tim ve Ay-cell bulunmaktadır. 253 Telekomünikasyon hizmetlerine yönelik yetkilendirmenin Kuruma geçmiş olması nedeniyle, Ses iletimini ihtiva eden IP haberleşme hizmetleri ise Genel izin kapsamında Internet Servis Sağlayıcılığı bünyesinde mütalaa edilmelidir. Çünki 4502 Sayılı yasa ile değişik 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun bu konudaki düzenlemesinde adı geçen hizmet Madde l.'de Katma değerli telekomünikasyon hizmetleri tanımındadır. Buna göre; "Katma değerli telekomünikasyon hizmetleri: Aboneler arasında iletilen ses ve veri dahil her türlü mesajın formu, muhtevası, kodu, protokolü veya benzer hususları üzerinde bilgisayar işlemleri ile veya başka surette işlem yapıp, aboneye veya kullanıcıya ilave, farklı veya yeniden yapılandırılmış bir mesaj ileten veya yüklenilmiş, kaydedilmiş mesaj ve veriler ile aboneler arasında interaktivitiye sağlayan telekomünikasyon hizmetlerini," olarak açıklanmaktadır. Türkiye' de Internet Protokolü ile paket anahtarlamalı şebekelerden ses iletimi sağlanması için tekel süresinin bitmesini beklemeye gerek yoktur. Ancak bu konuda rekabetin tesis edilebilmesi, kullanıcılara alternatif iletişim imkanı sağlanması, IP teknolojisinin getireceği ses-data entegrasyonu ile kullanıcıya çağın gereklerine uygun hizmet verilebilmesi açısından Ses iletimini ihtiva eden IP hizmeti, tekel kapsamı dışında değerlendirilmek suretiyle ISS Genel İzni kapsamına Kurum tarafından alınabilir. Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, Ses iletimini ihtiva eden IP konusunda varılacak sonuçlarda ülke menfaatleri ile kullanıcılar birincil öncelikli durumda olmalıdır. Teknolojinin hızla geliştiği dünyada, çağı yakalamak, yeni teknolojilerin ülkede kullanımını kolaylaştırmak ve ülkemizde yaşayan kullanıcılara alternatif ve düşük ücretle hizmet sunumunu sağlamak politika belirleyicilerin ana hedefleri 254 olmalıdır. Bu kapsamda, telekomünikasyon sektöründe kural koyucu, denetleyici ve düzenleyici otoritelere çok önemli görevler düşmektedir. Telekomünikasyon sektöründe dünya gündemini oluşturan "yakınsama" paralelinde, Türkiye' de de Ses iletimini ihtiva eden IP hizmeti konusunda daha esnek, gelişime olanak sağlayacak tedbirlerin alınması ve gerekli düzenlemelerin yapılmasına binaen; 4 Şubat 2001 tarihli Telekomünikasyon Kurumu'nun yayınlamış olduğu Tebliğ çerçevesinde, Ses iletimini ihtiva eden IP hizmetinin Genel İzin kapsamına bir an önce alınması gerekmektedir. Dünya ülkelerinde Ses iletimini ihtiva eden IP hizmetlerinin gelişimine baktığımızda 2003 yılı sonunu beklemek Türkiye için geç olabilir. Bu hizmeti sadece Türk Telekom' un vermesi rekabet kapsamında değerlendirildiğinde özellikle kullanıcı açısından tercih edilir bir durum değildir. Üstelik bugün itibariyle bu hizmeti Türk Telekom vermemekte bu konuda bir hazırlık içinde olduğuda gözlenmemektedir. Ses iletimini ihtiva eden IP hizmetlerinin farklı operatörler tarafından verilmesi durumunda tekel süresinde de ses iletiminde rekabet ortamı tesis edilebilecek ve kullanıcı avantajına (ücret v.b.) gelişmeler olabilecektir. Böylece ses iletimini ihtiva eden IP şebekelerin Genel İzin kapsamına alınması ile geleneksel telefon hizmeti veren operatörün, son kullanıcı durumundaki telefon abonelerininde kullanımları artacak bu artan volum ise gelirlerine yansıyacaktır. Böylece ülkemizde diğer OECD ülkelerine göre düşük olan gelir/abone oramda yükseltilebilecektir. Hatta Türk Telekom Ses iletimini ihtiva eden IP hizmetlerini veren operatörler ile işbirliği yapabilirse GSM operatörlerine karşı kaybetmekte olduğu kullanıcı tercihlerini yine kendisine çevirebilir. Yinede kullanıcıların olası mağduriyetinin önlenmesini teminen Ses İletimini ihtiva eden IP hizmetlerinde gerekli kuralların konulması, bu hizmeti verecek operatörlerin tesbit edilecek yöntemlerle "evrensel hizmet 255 yükümlülüğü" ve "evrensel hizmet fonu" mekanizmasına dahil edilmesi ve serbest piyasa şartlarında çalışmalarının sağlanması gerekmektedir. Geçmişte her bir hizmet için ayrı şebeke tesis etme gerekliliği artık geçerli olmayıp, günümüz sayısal teknolojisinde data, ses ve görüntü aynı ortamdan iletilmekte, kullanıcıya paket uygulamalar ulaştırılmaktadır. Telekomünikasyon düzenlemelerinin yeniden tesis edilmesi fırsatının olduğu ülkemizde Kurumun bu hususta sektörde rekabeti tesis edecek, teknolojik gelişmelere paralelinde esnek ve uygulanabilir düzenlemeler oluşturması gerekmektedir. Sonuç olarak; yukarıda açıklanan değerlendirmeler kapsamında Ses İletimini ihtiva eden IP hizmetinin, Ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetinden ayrı tutularak tekel kapsamı dışında verilebilmesi desteklenmelidir.9 9 Türkiye Bilişim Şurası Sonuç Raporu, 10-12 Mayıs 2002, Ankara Sayfa 66-68. 256