TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU HİZMETİÇİ EĞİTİM SEMİNERİ BİLGİ NOTU 2-4 ARALIK 2010 ANKARA 1 SUNUŞ Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), 491 meslek dalında yaklaşık 2.000.000 üyesi olan, ülkemizin en geniş örgütlenme ağına sahip, kanunla kurulmuş, yetki ve sorumluluklarının çerçevesi kuruluş kanunuyla çizilmiş, üyeliğin zorunlu olduğu, kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşudur. TESK hem üye kitlesini oluşturan esnaf ve sanatkarlarla, hem de ülkenin en ücra köşelerine kadar yayılan teşkilatı ile, büyük ve çeşitli açılardan son derece önemli bir camianın üst kuruluşudur. TESK’in görevi yalnızca esnaf ve sanatkarların sicil kayıtlarını tutmak değil, onların sorunlarını çözmek ve işlerini geliştirmeleri ve büyümelerini sağlayacak çalışmaları yapmak ve bu amaçla her platformda girişimlerde bulunmaktır. Bunu yaparken TESK’in arkasındaki en önemli güç, bağlı teşkilat birimleridir. Teşkilat birimleri olan oda, birlik ve federasyonların personelinin, yaptıkları işin kapsamı ile ilgili olarak bilgi ve becerilerinin arttırılması ve sürekli olarak güncel tutulması esnafa daha iyi hizmetin ön koşuludur. TESK, hem üyesi olan esnaf ve sanatkarların hem de bağlı teşkilatının her türlü sorunu ile yakından ilgilenmekte ve geniş bir yelpazede çalışmalarını sürdürmektedir. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu, değişik maddelerinde odalarımıza, birliklerimize, federasyonlarımıza ve Konfederasyona esnaf ve sanatkar kesiminin gelişmesini ve ilerlemesini sağlayacak tedbirleri almak, sorunlarını çözmek, teşkilatın işlerini mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütmesini sağlamak gibi çok çeşitli görevler vermiştir. Bu da Konfederasyonumuzun ve teşkilatımızın çok geniş bir alanda çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle genel sekreterlerimizin esnaf ve sanatkar kesimi ile bağlantılı mevzuatı yakından bilmesi ve görevlerini hukuki mevzuat içinde yerine getirmesini, bunun yanında yerel ve ulusal gelişmeleri yakından takip ederek esnafa yönelik öneriler geliştirmesini gerektirmektedir. Konfederasyonumuzca TESK’e iletilen temel sorunlar çeşitli kaynaklar kullanılarak taranmış, resmi yazılar, bilgi edinme talepleri, hızlı cevap sistemine gelen sorunlar değerlendirilmiş ve teşkilatın genelini ilgilendiren sorunlar derlenerek elinizde bulunan bilgi notu hazırlanmıştır. Bilgi notu bir önceki eğitim seminerinden bu yana geçen yaklaşık 1.5 yıllık süreyi kapsamaktadır. Bu çalışmanın genel sekreterlerimize yararlı olacağını umuyor ve başarı dileklerimle saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Bendevi PALANDÖKEN TESK GENEL BAŞKANI 2 İÇİNDEKİLER SAYFA I. MEVZUAT 4 II. KAYIT ÜCRETİ VE YILLIK AİDAT 7 III. ODA KAYDI 9 IV. SİCİL KAYDI 10 V. ÜCRET TARİFELERİ 11 VI. GENEL KURULLAR VE ORGAN ÜYELERİ 11 VII. VERGİ UYGULAMALARI 14 VIII. MESLEKİ EĞİTİM 19 IX. VİZE UYGULAMALARI 39 X. PROJE FON KAYNAKLARI 42 XI. GIDA UYGULAMALARI 48 XII. KAPASİTE RAPORU 50 XIII. KREDİ FİNANSMAN UYGULAMALARI 52 XIV. A.TR DOLAŞIM BELGESİ VE MENŞE İSPAT BELGELERİ 54 XV. ON-LİNE UYGULAMALAR 60 XVI. MUHASEBE UYGULAMALARI 63 3 I- MEVZUAT 1. Taksi, dolmuş gibi toplu taşıma araçlarının fiyat tarifelerinin, belediyelerce mi yoksa odalarımızca mı verilmesi gerekmektedir? 5393 sayılı Belediye Kanununun 15’inci maddesinin (p) bendi ile; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet, ücret ve tarifelerini belirleme yetkisi belediyelere tanınmıştır. Ancak, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 62’nci maddesinin 1’inci fıkrasında ise; esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin fiyat tarifelerinin bağlı bulundukları odalarca hazırlanacağı ve odanın mensubu olduğu birlik yönetim kurulu tarafından onaylanmasına müteakip yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. 5362 sayılı Kanun özel, Belediye Kanunu ise genel bir Kanun olduğundan hukukun genel ilkesi gereğince özel Kanun olan 5362 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle; esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal ve hizmetlerin fiyat tarifelerinin, bağlı bulundukları odalarca verilmesi gerekmektedir. Bu konuda Türkiye genelinde bazı il ve ilçelerde esnaf teşkilatı tarafından belediyeler aleyhine dava açılmaktadır. 2. Esnaf ve sanatkarlardan ustalık belgesi istenir mi? 5362 sayılı Kanunun 68’inci maddesinde, esnaf ve sanatkarlardan sicile kayıt sırasında ustalık belgesi isteneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmasına rağmen, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 102’nci maddesinde ticaret odalarına kayıtlı tacirlerden ticaret siciline kayıt sırasında ustalık belgesi istenmeyeceğine ilişkin hükmün yer alması uygulamada esnaf ve sanatkarlar odasına kayıt olması gereken bir kişinin ustalık belgesine sahip olmaması nedeniyle ticaret odasına kayıt yaptırması sonucunu doğurmaktadır. İki Kanun arasındaki bu çelişkinin giderilmesi için mevzuat değişikliği yapılmalıdır. Ayrıca bu konuda idare mahkemesinde dava da açılmış olup yargılama devam etmektedir. 3. Berberler ve kuaförler pazar günleri iş yerlerini açabilirler mi? 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanunun 4 ve 5’inci maddelerinde sayılan iş yerleri; lokantalar, fotoğrafhaneler, kahvehaneler, fırıncılar, yalnız sebze, yaş meyve ve tütün satanlar, matbaalar, münhasıran yevmi gazete bayileri, umumi bahçeler, tiyatrolar, spor, konferans ve konser salonları, sinemalar, halkı eğlendirmeye mahsus oyun mahalleri, kulüpler, piyango bileti satış şubeleri, hanlar, oteller, hamamlar, liman, iskele ve istasyon, gümrük ve antrepolardaki tahmiliye ve nakliye şirket ve cemiyetleri, yapıcılık, tuğlacılık gibi işlerle, tütün, incir, üzüm, meyan kökü, zeytin, ağaç palamudu, susam, fındık, pancar gibi zirai ve sınai mahsulatın işlenmesi ve manipülasyonu gibi açık havada ve senenin bir kısmında yürütülen veya faaliyeti mevsime tabi olan işler veya bu işlerin yürütüldüğü müesseseler, turistik, hediyelik ve hatıra eşya satan ticarethane ve müesseseler, nalbantlar, alat ve edevatı ziraiye tamircileri.. ruhsat harcı ödemeden iş yerlerini açabilirler. Ancak bu maddelerde sayılmayanlar dışındaki iş yerleri ruhsat harcı ödeyerek iş yerlerini açabilirler. Bu konuda açılan dava da lehimize sonuçlanmıştır. Berberler ve 4 kuaförler istisnaya tabi iş yerlerinden olmadığı için iş yerlerini belediyeye ruhsat harcı ödeyerek açabilirler. 4. Gıda üreten iş yerlerinde sorumlu yöneticilik uygulaması devam ediyor mu? 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile mikro işletmeler için sorumlu yönetici çalıştırma zorunluluğu kaldırılmıştır. 5. Hurdacılık ve geri dönüşümcülük işi ile uğraşan esnaf ve sanatkarlardan lisans belgesi alabilmeleri için sanayi sicil belgesi ile ticaret odası sicil kaydı talep edilmektedir. Bu haksız uygulamanın giderilmesi için neler yapılmaktadır? Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gereğince, esnaf ve sanatkarlarımızdan ambalaj atıklarını toplama, ayırma ve geri dönüşüm lisansı almak üzere Çevre ve Orman İl Müdürlüklerine yaptıkları müracaatlarda ticaret ya da sanayi odasından faaliyet belgesi talep edildiğine ilişkin olarak gelen şikayetler üzerine konu ile ilgili olarak söz konusu Yönetmelik hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemi ile Danıştay’da dava açılmıştır. Söz konusu davanın temyiz incelemesi devam etmektedir. 6. Ulusal Süt Konseyinde mandıracılık alanında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlarımızı temsil hakkı Konfederasyonumuza verilmiş midir? “Ulusal Süt Konseyi Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile Konfederasyonumuza mandıracılık alanında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlarımızı Ulusal Süt Konseyinde temsil imkanı verilmemiştir. Bu nedenle, söz konusu düzenlemenin iptali istemi ile Danıştay’da açılan davanın yargılaması devam etmektedir. 7. Tohum, fidan, fide üretici ve tohumluk bayisi belgesi almak isteyen esnaf ve sanatkarlardan ziraat mühendisi çalıştırdıklarına dair belge ve ticaret sicili kaydı istenmektedir. Bu haksız uygulamanın giderilmesi için neler yapılmaktadır? Bu haksız uygulama “Tohumculuk Piyasasında Yetkilendirme ve Denetleme Yönetmeliği”nde yer alan düzenlemelerden kaynaklanmaktadır. Söz konusu yönetmeliğin esnaf ve sanatkarlarımızı mağdur eden düzenlemelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemi ile Danıştay’da açılan davanın yargılaması devam etmektedir. 8. Sigorta acenteliği yapan esnaf ve sanatkarlardan ticaret ve sanayi odalarına kayıtlı olduklarına dair belge istenilmektedir. Bu haksız uygulamanın nedeni nedir? Bu haksız uygulama Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının işleminden kaynaklanmakta olup, söz konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın temyiz aşaması devam etmektedir. 9. Esnaf ve sanatkarlar A-TR belgeleri ve menşe şahadetnamelerini nereden temin etmektedirler? Konfederasyonumuzun, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının esnaf ve sanatkarlar için A-TR belgeleri ile menşe şahadetnamelerinin ticaret ve sanayi odalarınca verilmesine ilişkin işlemine karşı idare mahkemesinde açtığı dava 5 lehimize sonuçlanmıştır. Bu nedenle söz konusu belgeler, mahkeme kararı gereğince teşkilatımız tarafından üyelerine verilmektedir. 10. Estetik amaçlı IPL cihazları güzellik uzmanlarınca kullanılabilir mi? Sağlık Bakanlığı’nın Estetik Amaçlı IPL Cihazları ve bu cihazların güzellik uzmanlarınca kullanılabileceğine ilişkin Genelgesinin Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulması nedeni ile IPL cihazları güzellik uzmanlarınca kullanılamamaktadır. Ancak yargılama devam etmektedir. 11. Kamu ihalelerine katılan esnaf ve sanatkarlardan ticaret odası kayıt belgesi istenilmektedir. Bu haksız uygulamanın sebebi nedir? Bu haksız uygulama ile ilgili olarak Kamu İhale Mevzuatında sınırlandırıcı bir düzenleme yer almamaktadır. Ancak, uygulamada yapılan ihalelerde ihale şartnamelerine konulan düzenleme ile ihaleye katılan esnaf ve sanatkarlardan da ticaret odası kayıt belgesi istenilmektedir. Bu haksız uygulamanın giderilmesi için konu Esnaf ve Sanatkarlar Değişim, Dönüşüm, Destek (3D) Strateji Belgesi ve Eylem Planı kapsamına alınmış olup, bu haksız uygulamanın ortadan kaldırılarak esnaf ve sanatkarların kamu ihalelerine katılmaları kolaylaştırılacaktır. 12. Elektrik Fen Adamlarının plan, proje çizme, uygulama ve sorumluluk alma konusundaki yetkilerinin kısıtlanmasının nedeni nedir? Elektrik ile İlgili Fen Adamlarının Yetki, Görev ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik ile bu sektördeki kişilerin yetki sınırları belirlenmiştir. Söz konusu yönetmelik bu anlamda bir yetki yönetmeliğidir. Ancak, elektrik fen adamlarının yetki sınırları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca çıkarılan başka yönetmeliklerle kısıtlanmaktadır. Buna ilişkin olarak açılan ve devam eden davamız da bulunmaktadır.Ayrıca konu Esnaf ve Sanatkarlar Değişim, Dönüşüm, Destek (3D) Strateji Belgesi ve Eylem Planı kapsamına alınmış olup, haksızlığın giderilmesi için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. 13. Mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya iştirak etmeyen yönetim kurulu üyesinin yönetim kurulu üyeliğinden düşürülebilmesi için yönetim kurulu toplantılarına çağrının yazılı olarak mı yapılması gerekmektedir? 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 53’üncü maddesine göre, mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya iştirak etmeyen yönetim kurulu üyesinin yönetim kurulu üyeliğinden düşürülebilmesi için çağrının yazılı olarak yapılması gerekir. 14. Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının kendilerine bağlı ve ihtiyacı olan üyelerine maddi yardımda bulunabilmeleri mümkün müdür? 5362 sayılı Kanuna göre oda, belgelendirmeleri kaydı ile muhtaç durumda olan üyelerine yardım edebilir. 15. Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının gayrimenkul alım ve satımlarında dikkat etmeleri gereken kurallar nelerdir? 5362 sayılı Kanuna göre oda, genel kurul kararı ve bağlı olduğu birliğin muvafakatını almak zorundadır. 6 16. Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının feshedilmesi halinde yapılması gerekenler nelerdir? 5362 sayılı Kanununa göre, feshedilen odaların bağlı oldukları birlikçe görevlendirilecek heyet tarafından, borçları kendi varlığından ödenip, alacakları tahsil edildikten sonra ve tasfiye giderleri de karşılandıktan sonra kalacak meblağ ile ayni haklar, heyet tarafından tutanak ile birliğe devredilir. Fesih olan odaların üye kayıt defterleri birlik tarafından muhafaza edilir. 17. Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları siyasi faaliyette bulunabilirler mi? 5362 sayılı Kanunun 52. maddesinde; esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının kuruluş amaçları dışında herhangi bir faaliyette bulunamayacağı düzenlendiğinden esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının meslek kuruluşu olarak herhangi bir siyasi faaliyet içinde bulunması mümkün bulunmamaktadır. II- KAYIT ÜCRETİ VE YILLIK AİDAT 1. Oda yönetim kurulunun yıllık aidat belirleme yetkisi var mıdır.? Kayıt ücreti ve yıllık aidat; 5362 sayılı Kanunun 61’inci maddesi ve “Esnaf ve Sanatkârların Ödeyecekleri Kayıt Ücreti ve Yıllık Aidat Hakkında Yönetmelik”te belirtilen oranlar dikkate alınarak, Konfederasyonumuzca belirlenmekte olup, oda yönetim kurullarının yıllık aidat ve kayıt ücretini belirleme veya değiştirme yetkisi bulunmamaktadır. 2. Süresi içinde ödenmeyen yıllık aidat ve kayıt ücretlerine ilişkin gecikme zamları nasıl hesaplanmaktadır.? 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununda, süresi içerisinde ödenmeyen yıllık aidat ve katılma payları için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağına ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından; söz konusu alacaklara 5362 sayılı Kanunun yayımı tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanmakta idi. Ancak, Konfederasyonumuza bu konuda farklı görüşlerin iletilmesi üzerine; konu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına intikal ettirilmiş ve uygulamaya esas görüşleri sorulmuştur. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı; 5362 sayılı Kanunda süresi içerisinde ödenmeyen yıllık aidat ve katılma paylarına uygulanacak gecikme zammı ile ilgili bir oran belirlenmediği, ancak, gecikme zammının yıllık aidatın ve katılma payının bir mislini geçemeyeceği ve 5362 sayılı Kanunun 61’inci maddesi gereğince süresi içerisinde ödenmeyen yıllık aidat ve katılma paylarına uygulanacak gecikme zammı oranlarının belirlenmesinde, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre kanuni faizin uygulanmasının uygun olacağı, ancak, tahsil edilecek gecikme zammının yıllık aidatın ve katılma payının bir mislini geçmemesi gerektiği görüşünü bildirmiştir. Bu nedenle; süresinde ödenmeyen yıllık aidat ve kayıt ücretlerine ilişkin gecikme zamları; 5362 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten Bakanlık görüşünün Konfederasyonumuza intikal ettiği tarihe (17/07/2007) kadar; 6183 sayılı Kanun hükümlerine, 7 (17/07/2007) tarihinden itibaren; 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre hesaplanmaktadır. 3. Esnaf ve sanatkarların, çalışma bölgesi içinde meslekleriyle ilgili yeni bir ihtisas odası kurulması halinde, ihtisas odasına kayıt esnasında, kayıt ücreti tahsil edilir mi? Esnaf ve sanatkarların, çalışma bölgesi içinde meslekleriyle ilgili yeni bir ihtisas odası kurulması halinde, kayıtlı bulundukları odalardaki kayıtlarının yeni kurulmuş olan ihtisas odasına gönderilmesi gerekeceğinden, bu kişilerin ayrıca yeni kurulan ihtisas odasına kayıt ücreti ödemeleri gerekmemektedir. Ayrıca, ihtisas odasına kayıtları devredilen üyeler, eski odalarına o yılın aidatını ödemiş iseler, yeni odaya takip eden yıldan itibaren yıllık aidatı öderler. Şayet, eski odalarına o yılın aidatını ödememiş iseler, yeni odaya devredildikleri tarihten itibaren yıllık aidatın, yılın kalan aylarına isabet eden kısmını devredilen odaya öderler. 4. Yıllık aidatın ilk taksiti ödendikten sonra, asgari ücretin değişmesi durumunda ekim ayında ödenmesi gereken ikinci taksit tutarı, yeni asgari ücrete göre mi belirlenecek.? Üye, yıllık aidatın ilk taksitini Nisan ayında ödemiş ise, Ekim ayı taksiti yılın ikinci yarısında değişen yeni aidatın yarısı olarak tahsil edilecektir. Üye, yıllık aidatı peşin ödemiş ise fark talep edilmeyecektir. 5. Birden fazla meslekten dolayı karma odaya kayıtları yapılan üyelerin, her meslek için kayıt ücreti ve yıllık aidat ödeme zorunluluğu var mıdır.? Birden fazla meslekten dolayı sicile kayıtları yapılan esnaf ve sanatkârların, ilgili ihtisas odalarına ayrı ayrı kayıtları yapılır ve kayıt ücreti de her bir meslek için ayrı ayrı tahsil edilir. Ancak, birden fazla meslekten dolayı aynı odaya (karma oda) kayıt edilen üyeden yalnızca yıllık aidat tutarı daha yüksek olan mesleğin aidatı tahsil edilir 6. Odalarca, kayıt ücretinin alındığı yıl ayrıca yıllık aidat alınır mı.? Kayıt ücretinin alındığı takvim yılı için üyelerden ayrıca yıllık aidat alınmaz. Ancak, oda veya sicil kaydı silinenlerin aynı yıl içinde tekrar kayıt edilmeleri hâlinde kayıt ücreti tahsil edilir. 7. Oda kaydını sildiren üyeye ödediği yıllık aidat iade edilir mi.? Oda kaydını sildiren üyenin aidatı, o yıl için üyeden alınması gereken tutarın 12 aya bölünmesi suretiyle, üye kaydının silindiği aya kadar olan kısım tahsil edilir. Kalan aylara isabet eden tutar iade edilir. Üye, odada 9 ay kayıtlı kaldı ise; 190,00 TL /12ay=15,83.- TL 9 ayx15.83 =142,47.- TL yıllık aidat alınır. 190,00-142,47=47,53.- TL iade edilir. 8 8. Kayıt ücreti ve yıllık aidatın kredi kartı ile tahsil edilebilir mi.? Günümüz bankacılık ve ekonomi sisteminde kredi kartları, nakit gibi işlem ve işlev gördüğünden; odaların üyelerden tahsil etmesi gereken kayıt ücreti ve yıllık aidatların, yıl içerisinde belirlenen miktarın net olarak ilgili odanın kayıtlarına geçebilecek şekilde kredi kartlarından tahsilinin yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. 9. Oda üyesi olan esnaf ve sanatkarın vefatı durumunda mirasçılarının yükümlülükleri nelerdir.? Oda üyesi esnaf ve sanatkarın vefatı durumunda, genel olarak Miras Hukuku hükümleri çerçevesinde ölenin hakları ve yükümlülükleri bütün olarak mirasçılara intikal eder. Ölen üyenin aidat ve buna ilişkin gecikme zammı borçları, ölüm belgesi dikkate alınarak ölüm tarihine kadar hesaplanması gerekmektedir. Mirasçının sorumluluğu üyenin ölüm tarihine kadar olan borçlardan oluşmaktadır. III- ODA KAYITLARI 1. Aynı işyerinde birden fazla konuda faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar, faaliyetleri ile ilgili tüm odalara kayıt olmak zorunda mıdırlar.? Aynı işyerinde birden fazla konuda faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârların esas faaliyeti ile ilgili odaya kayıt olmaları yeterlidir. Ancak üye isterse yükümlülüklerini yerine getirmek kaydıyla diğer faaliyetleriyle ilgili odalara da sicil marifetiyle kayıt yaptırabilir. Üye farklı işyerlerinde farklı meslekleri icra ediyorsa, her bir mesleği sicile ayrı ayrı tescil edileceğinden, meslekleri ile ilgili odalara da kayıt olmak ve her bir odada ayrı ayrı yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar. 2. Büyükşehire dahil ilçelerde kurulu bulunan veya daha sonra büyükşehir ilçe sınırlarına dahil edilen ilçelerde kurulmuş odalar, yeni üye kaydı yapabilirler mi.? Söz konusu odalar, mevcut üyeliklerini koruyabileceklerdir. Ancak daha sonra yapılacak yeni üye kayıtlarında, odaların çalışma bölgesinde faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarların isteklerine göre ilçelerinde kurulu bulunan odaya ya da il merkezinde kurulu bulunan ilgili odaya kayıt olmaları gerekmektedir. 3. Oda üyelerinin, meslekleri nedeniyle borsaya tabi bir malın alım satımını yapmaları halinde borsaya kayıt olma zorunlulukları bulunmakta mıdır.? Meslekleri nedeniyle borsaya tabi bir malın alım satımını yapan esnaflar, ayrıca borsaya da kayıt olmaları gerekmektedir. 4. Esnaf ve sanatkar odalarına kayıt olanlar aynı zamanda ticaret ve sanayi odalarına kayıt olabilirler mi.? 5362 sayılı Kanunun 6. maddesine göre ticaret odalarına kayıt olanlar aynı faaliyetten dolayı esnaf ve sanatkarlar odalarına kayıt olmamaktadırlar. Ancak üyenin şirket ortaklığı dışında farklı bir işyeri varsa ve bu faaliyetinden dolayı vergi mükellefi olup, esnaf ve sanatkarlık niteliği taşıyorsa ise aynı zamanda esnaf ve sanatkar odasına da kayıt olması mümkündür. 9 5. Feshedilen odaların borçları ve alacakları kimler tarafından tahsil edilecek.? 5362/15 maddeye göre; feshedilen odaların bağlı bulundukları Birlik tarafından görevlendirilecek heyet tarafından; borçları odanın kendi varlıklarından ödenip, alacaklarının da tahsil edilmesi gerekmektedir. Odanın kapatılması üyelerin aidat borçlarını tahsil edilmeyeceği anlamına gelmemektedir. Odanın mal varlığı heyet tarafından tutanakla Birliğe devredilir. Eski alacakların takibi ve tahsili heyetin görevidir. Üyeleri devralan odalar yalnızca üyenin kayıt olduğu tarihten sonraki yıllık aidatları tahsil edebilirler. IV- SİCİL KAYITLARI 1. Hangi durumda esnaf ve sanatkar işletmesi şube olarak esnaf ve sanatkar siciline kayıt edilir.? Aynı sicil bölgesinde, aynı odanın çalışma bölgesi içerisinde, aynı meslek dalında ikinci bir işyeri açılması durumunda yeni açılan işyeri esnaf ve sanatkar siciline şube olarak kaydedilir. Farklı bir ilde ikinci bir işyeri açılması sistemimize ve mevzuatımıza göre şube sayılmamaktadır. Üye ikinci ildeki sicile ve ilgili odaya kayıt olmak zorundadır. 2. Esnaf ve sanatkarların meslek dallarını değiştirmeden, işyerlerini aynı sicil bölgesi içerisinde bir odanın çalışma bölgesinden diğer bir odanın çalışma bölgesine taşımaları durumunda esnaf ve sanatkar sicilinde ne tür bir işlem yapılır.? Bu durumda esnaf ve sanatkar sicilinde tadil işlemi yolu ile ilgilinin hem odası hem de adres bilgileri değiştirilerek işlem yapılır. 3. İcra ettiği mesleki faaliyeti bırakıp başka bir mesleki faaliyete başlayan esnaf ve sanatkar, bu durumunu sicile nasıl tescil ettirir.? Önce ilgilinin yeni başladığı meslek dalından tescil işlemi yapılır, daha sonra da faaliyetine son verdiği meslek dalından meslekten terk işlemi yapılır. 4. Mesleki faaliyetine başladığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde esnaf ve sanatkar siciline kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeyen esnaf ve sanatkara nasıl bir müeyyide uygulanır. ? Kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeyen esnaf ve sanatkar, Birlik tarafından ruhsat vermekle yetkili ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilir. İlgili kurum ve kuruluşlar sicil kaydı yapılana kadar esnaf ve sanatkarın faaliyetini durdurur. 5. Esnaf ve sanatkar siciline kayıt yapılmadan ilgilinin oda kaydı yapılması mümkün müdür.? Esnaf ve sanatkarların, sicile kayıtları yapılmadıkça, hiçbir şekilde odaya kayıtları yapılamaz. Sicile kaydı yapılan esnaf ve sanatkarlara ait bilgiler sicil tarafından Bakanlık e- esnaf ve sanatkar veri tabanında elektronik ortamda ilgili odaya kayıt için gönderilir. İlgili oda yönetim kurulu, bu kişilerle ilgili üyelik kararlarını ilk toplantısında alır. 10 6. Belediye kararı ile yapılan adres değişikliklerinden tadil ücreti alınacak mıdır.? Belediye kararı ile üyenin sicile bildirdiği adreste değişiklik olması durumunda, üyenin yeni adresi tadil olarak gerçekleştirilecek ve bu işlemden ücret alınmayacaktır. 7. Esnaf ve sanatkârlar odasına kayıtlı olanlar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki ticaret ve sanayi odasına, ticaret odasına, sanayi odasına, deniz ticaret odasına kayıt olabilirler mi .? Aynı faaliyetten (tek bir işyeri) dolayı, esnaf ve sanatkârlar odasına kayıtlı olanlar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki, ticaret ve sanayi odasına, odasına, sanayi odasına, deniz ticaret odasına; bu odalara kayıtlı bulunanlar ise esnaf ve sanatkârlar odasına kaydedilemezler. Ancak farklı mesleklerden dolayı her iki meslek kuruluşuna bağlı odalara kayıt olmaları mümkündür. V- ÜCRET TARİFELERİ 1. Belirlenen ücret tarifelerinin altında mal ve hizmet satışı yapılabilir mi.? Üretilen mal ve hizmetlere ait ücret tarifelerinde yer alan fiyatlar üst sınırları gösterdiğinden, belirlenen fiyatların üstüne çıkmamak koşuluyla, tarifede yer alan fiyatın altında mal ve hizmet satışının yapılabilmesinin her zaman mümkündür. 2. Odalarca hazırlanan ücret uygulamaya konulabilir mi.? tarifeleri, Birlik tarafından değiştirilerek Birlik tarafından ücret tarifelerinin değiştirilerek uygulamaya konulması “Esnaf ve Sanatkarlarca Üretilen Mal ve Hizmetlere Ait Ücret Tarifelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre mümkün değildir. Birlik yönetim kurulu, fiyat tarifesinin birliğe sunulmasından itibaren otuz gün içinde, gerektiğinde bu konuda oluşturulacak komisyon veya uzman kişi ve kuruluşların görüşlerini de alarak, inceledikten sonra tarifeyi aynen onaylar ya da gerekçesiyle birlikte reddeder. Birlik yönetim kurulu tarafından fiyat tarifelerinin reddedilmesi halinde, oda yönetim kurulu, birliğin red gerekçelerini de dikkate alarak, birlikçe reddedilen tarifeyi aynen sunabileceği gibi yeni fiyat tarifesi de hazırlayabilir. Oda yönetim kurulunda karara bağlanan fiyat tarifesi, birlik yönetim kurulunun onayına tekrar sunulur. 3. Odalar bölgelere göre farklı ücret tarifesi hazırlayabilirler mi.? Odalar, çalışma bölgeleri içerisinde bulunan yerleşim yerlerinin ekonomik ve sosyal göstergelerini dikkate alarak, farklı tarifeler de hazırlayabilir. VI. GENEL KURULLAR VE ORGAN ÜYELERİ 1. Odaların organlarında görev alacak üye sayılarının belirlenmesinde genel kurul toplantısına katılacaklar listesindeki üye sayısı mı, yoksa eesnaf ve sanatkar veri tabanında yer alan aktif üye sayısı mı dikkate alınır.? 11 Oda organlarında görev alacak üye sayıları ve bu organlarda görev alacaklara verilecek ücret ve huzur haklarının tespitinde Bakanlık e-esnaf ve sanatkar veri tabanında yer alan aktif üye sayıları dikkate alınır. 2. Organ üyeliğine seçilmek için aranan iki yıl şartı nasıl belirlenir.? Oda organ üyeliğine seçilmek için, üyesi olduğu odada geçmiş üyelik süreleri de dahil olmak üzere toplam en az iki yıl süre ile üye olmak zorunludur. Bu şart yeni kurulan odalarda aranmaz. 3. Esnaf ve sanatkarlar mi.? meslek kuruluşunda birden fazla görev alınabilir Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarından herhangi birisinde yönetim, denetim veya disiplin kurulu üyeliği bulunanlar, diğer esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının yönetim, denetim veya disiplin kurullarının en fazla ikisinde daha üye olarak yer alabilirler. Bu kişiler uhdelerinde üç görevden ziyade üyelik bulunduramazlar. 4. Aylık ücret ve huzur hakları, kanunda belirlenen oranların altında tespit edilebilir mi.? Genel kurul kararı ile Kanunla öngörülen ücretlerin altında aylık ücret ve huzur hakkı tespit edilebilir. 5. Aylık ücretler ve huzur haklarını belirleme yetkisi genel kurul kararı ile yönetim kuruluna devredilebilir mi.? Aylık ücretler ve huzur haklarının, meslek kuruluşunun genel kurulunca belirlenmesi gerekmekte olup, bu yetki yönetim kuruluna devredilemez. 6. Oda yönetim kurulu başkanı aynı zamanda birlik yönetim kurulu başkanı ise birlikten de aylık ücret alabilir mi.? Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında birden fazla organda görevli olanlar, bu görevlerine ait ücretlerden yalnızca yüksek olanı alırlar. 7. Yıllık aidat borcu bulunan üyeler, genel kurullarda oy kullanabilir mi.? Üyenin yıllık aidat borcu ile seçme ve seçilme hakkı ilişkilendirilmemiştir. Bu nedenle, üyenin yıllık aidat borcunun olması, genel kurulda oy kullanmasına veya seçimlerde aday olmasına engel teşkil etmemektedir. 8. Oda yönetim kurulu başkan ve/veya başkanvekilleri birlik/federasyon/Konfederasyon yönetim kurulu üyesi ise, bu kuruluşlardan huzur hakkı alabilir mi.? Teşkilat yönetim kurulu başkan ve başkan vekilleri aylık ücret almadığı diğer teşkilat birimlerinden huzur hakkı alabilir. 9. Fesih konusunda karar alınabilmesi için toplantı yeter sayısı nedir.? Fesih konusunda karar alınabilmesi için fesihle ilgili genel kurul gündeminde madde bulunması ve genel kurul üyelerinin üçte ikisinin kararı gerekmektedir. 10. Ana sözleşme değişikliği için toplantı yeter sayısı nedir.? Ana sözleşme değişikliği yapılabilmesi için konunun genel kurul gündeminde yer alması ve genel kurul üyelerinin yarısından fazlasının kararı zorunludur. 12 11. Seçimsiz genel kurullarda toplantıya katılacaklar (hazirun) listesi seçim kurulu başkanlığına sunulur mu.? Seçimsiz genel kurullarda hazirun listesi seçim kurulu başkanlığına sunulmasına gerek bulunmamaktadır. 12. Seçim sonuçlarına ne zaman, nasıl ve nereye itiraz edilebilir.? İtirazlar, seçimlerin yapıldığı tarihi takip eden iki gün içerisinde, ilçe seçim kurulu başkanlığına yazılı olarak itirazlar yapılır. İtirazlar ilçe seçim kurulu başkanı hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. 13. Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları organ üyelerinin vergi kaydı sona erdiğinde, organ üyeliğin de sona ermesi için 5362 sayılı Kanunun 8’inci maddesinde belirtilen altı aylık süre beklenir mi.? Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları organ üyelerinin vergi kaydının sona ermesi halinde altı aylık süre beklenmesi ve bu sürenin sona erdiği tarihte organ üyeliği de sona erdirilmesi gerekmektedir. 14. Farklı mesleklerde faaliyet göstermelerinden dolayı birden fazla odaya kaydı olan esnaf ve sanatkârlar kayıtlı oldukları odaların hepsinde organ üyeliğine seçilebilir mi.? Farklı mesleklerde faaliyet göstermelerinden dolayı birden fazla odaya kaydı olan esnaf ve sanatkârlar ancak bir odanın yönetim veya denetim kurulunda görev alabilirler. 15. Yönetim kurulu üyelerine verilecek huzur hakları, başkanına verilecek ücretin 1/5’i olmak zorunda mıdır.? yönetim kurulu Genel kurul kararı ile bu oranın altında huzur hakkı tespit edilebilir. 16. Organ üyeleri, meslek kuruluşları iştiraklerinden ücret alabilirler mi.? Organ üyeleri, meslek kuruluşları iştiraklerinden en fazla birinden ücret alabilirler. 17. Oda yönetim kurulu üye sayısının yapılması gereken işlem nedir.? yarıdan aşağı düşmesi halinde Yönetim kurulu üyelerinin toplu olarak görevden ayrılması veya asıl üye sayısının yarıdan aşağıya düşmesi ve yedeklerinin de kalmaması halinde; Birlik tarafından görevlendirilecek üç kişi tarafından üç ay içinde odanın seçimleri yenilenir. 18. Genel sekreterler ticari faaliyette bulunabilir mi.? Genel sekreterin, oda/birlik/federasyon ile aksine bir sözleşmesi yoksa; aynı zamanda esnaf ve sanatkarlık faaliyetinde bulunması mümkündür. 19. Başkan aynı zamanda genel sekreterlik yapabilir mi.? Başkan, seçildiği teşkilat birimi dışında farklı bir teşkilat biriminde genel sekreter olarak çalışabilir. 20. Başkan istifa ettiği takdirde yönetim kurulu üyeliği devam eder mi.? Başkan tek dereceli olarak seçilmekte ve başkanlıktan istifa ettiği takdirde yönetim kurulu üyeliği de sona ermektedir. 13 VII. VERGİ UYGULAMALARI 1. Meslek kuruluşları emlak ve çevre temizlik vergisi ödemekle yükümlü müdür? 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 65. maddesi, “Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının, kuruluş amaçlarını gerçekleştirmek ve bu amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere iktisap ettikleri ve edecekleri gayrimenkuller ile bu kuruluşların görevleri dolayısıyla elde ettikleri gelirler, katma değer vergisi ve emlak vergisi hariç her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Meslek kuruluşlarının vergi muafiyeti ile ilgili olarak 5362 sayılı Kanunun yukarıda yer alan düzenlemesinde, 507 sayılı Kanundan farklı olarak “katma değer vergisi ve emlak vergisi hariç” ifadeleri ilgili maddeye eklenmiştir. Dolayısıyla, 5362 sayılı Kanunun yasalaştığı 2005 yılını takip eden yıldan itibaren, meslek kuruluşlarımız emlak vergisi ödemekle yükümlüdür. Bununla beraber, meslek kuruluşlarımızın hizmet binası olarak kullanmakta oldukları işyerleri için çevre temizlik vergisi ödenmeyecektir. Ancak, Kanunun 65. maddesindeki istisna düzenlemesinde yer alan, “meslek kuruluşlarımızın kuruluş amaçlarını gerçekleştirmek ve bu amaçlara uygun olarak kullanılmak üzere” ifadesi nedeniyle kuruluş amaçlarının dışında kullanılan gayrimenkuller için çevre temizlik vergisinin ödenmesi gerekmektedir. Örnek: …………….. Esnaf Odasının mülkiyetinde olup, düğün salonu olarak kullanılmakta olan gayrimenkul için çevre temizlik vergisinin ödenmesi gerekmektedir. 2. İşyeri kiralarının bankaya yatırılması zorunlu mudur? Yatırmamanın cezası nedir? İşyeri kiralarının, herhangi bir miktar sınırlaması olmaksızın 1 Kasım 2008 tarihinden itibaren bankalar aracılığıyla ödenmesi zorunludur. Kira ödemelerini bankaya yatırmaksızın elden ödemenin cezası, hem işyeri sahibi hem de kiracılar için; - Bilanço usulüne göre vergilendirilen esnaf ve sanatkarlar ile serbest meslek sahipleri hakkında 1.000 TL’den, - İşletme defteri tutan esnaf ve sanatkarlarla basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkarlar hakkında 500 TL’den, - Bunların dışında kalanlar hakkında da 250 TL’den az olmamak üzere banka, finans kurumu ve postanelerden ödenmeyen her bir kira ödemesi için kira tutarının yüzde 5’idir. 3. Odalarda basit usul muhasebe hizmetleri için bir mali müşavirle anlaşma yapılması zorunlu mudur? Gelir Vergisi Kanununun, basit usulde ticari kazancın tespitinin yer aldığı 46. maddesinin 2. fıkrasında “……. Bu belgelerin kayıtları, mükelleflerin bağlı bulundukları meslek odalarının oluşturdukları bürolarda tutulur. Bu bürolarda 14 13.6.1989 tarihli ve 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış yeterli sayıda meslek mensubunun çalıştırılması zorunludur.” ifadesi yer almaktadır. Söz konusu ifadeden de anlaşılacağı üzere, meslek odalarında basit usul muhasebe kayıtlarını, ancak yetki almış mali müşavirler gerçekleştirebilirler. Mali müşavirlik belgesi olmayan genel sekreterlerin muhasebe hizmeti vermeleri mümkün değildir. 4. Basit usulde vergiye tabi üyelerin vergi levhaları odalarca tasdik edilebilir mi? 272 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, serbest muhasebeci mali müşavirler, sözleşme yaparak muhasebe defterlerini tuttukları mükelleflerin vergi levhalarını tasdik edebilirler. Vergi levhası tasdik yetkisi, sadece vergi dairelerine ve mali müşavirlere verilmiştir. Odaların, üyelerine ait vergi levhalarını tasdik etmeleri mümkün değildir. 5. Basit usulde vergiye tabi bir esnaf, yanında işçi çalıştırabilir mi? Basit usule tabi olmanın genel şartlarından birisi, “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak”tır. Bu konudaki yasal düzenlemenin yer aldığı kanun maddesinde parantez içi hükmü şu şekildedir. “İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz.” Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı üzere, basit usulde vergiye tabi bir esnafın, yanında işçi ve çırak çalıştırmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Basit usule tabi olmayı engelleyecek husus işçi çalıştırmak değil, bilfiil işin başında bulunmamaktadır. Bazı vergi dairelerinin yaptığı uygulamalarda, başka bir işyerinde işçi statüsünde çalıştığı halde kendi ticari faaliyetinden dolayı basit usulde vergiye tabi olduğu tespit edilen esnaf ve sanatkarların gerçek usule alındığı görülmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığından alınan bir görüşte, “basit usule tabi olduğu halde başka bir işyerinde de SSK’lı olarak çalışan bir esnafın gerçek usule alınabilmesi için işyerinde fiili denetim yapılarak işinin başında bilfiil bulunmadığının tespit edilmesi gerekir” ifadesi bulunmaktadır. Dolayısıyla, işyerinde fiilen yapılan yoklamalarda, işinin başında bulunmadığı tespit edilen ve aynı zamanda başka bir işyerinde de SSK’lı olarak çalıştığı belirlenen esnaf ve sanatkarların gerçek usule geçmeleri gerekmektedir. Ancak, bilfiil işinin başında bulunanların, yanlarında işçi ve çırak çalıştırmalarında hiçbir sorun bulunmamaktadır. 6. Basit usulde vergiye tabi bir esnafın yanında çalışanın vergisi nasıl, nereye ve ne kadar ödenir? Basit usulde vergiye tabi olan esnaf ve sanatkarların yanlarında çalışanlar, Gelir Vergisi Kanununa göre, “diğer ücretli” sayılmaktadır. Diğer ücretli sayılanların yıllık gelirleri, takvim yılı başındaki asgari ücretin yıllık brüt tutarının dörtte biridir. Örneğin 2010 yılında basit usule tabi bir esnafın yanında çalışan bir işçinin yıllık geliri 729 TL x 12 ay = 8.748 TL / 4 = 2.187 TL’dir. Yıllık gelir vergisi de yaklaşık 328 TL’dir. 15 Diğer ücretlilerin, vergi dairelerinden alacakları boş “vergi karnesi”ni doldurarak her yıl Şubat ayında ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesine ibraz etmeleri ve vergilerini tahakkuk ettirmeleri gerekmektedir. Tahakkuk eden vergi Şubat ve Ağustos aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenir. 7. Basit usulde vergiye tabi olanlar, yanlarında çalışanların karne almalarından, karnedeki bilgilerin doğruluğundan ve ödenmeyen vergilerinden sorumlu mudurlar? Vergi karnelerine yazdıkları bilgilerin doğruluğundan çalışanlar; işverenler tarafından bu karnelere ilave olunan kayıtlardan da işverenler sorumludur. Basit usule tabi esnaf ve sanatkarlar, yanlarında çalışanların yasal süresi içinde karne almalarını ve karnelerinde yazılı vergilerini zamanında ödemelerini sağlamaya mecburdurlar. Zamanında karne almamış veya vergisini tarh ettirmemiş olan çalışanların vergisi ve cezası işveren tahsil edilir. Karnesini zamanında alarak vergi dairesine veren ancak, vergisini zamanında ödemeyen çalışanın vergisi ve buna ait gecikme zammı da yine işverenden tahsil edilir. 8. Basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkarlar POS makinesi kullanabilirler mi? Basit usule tabi esnaf ve sanatkarların POS makine kullanmalarında hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Ancak, POS makinesi kullanmak suretiyle yapılan tahsilatlar, banka hesaplarında kayıt altına alındığından, olası bir vergi incelemesinde ispat olunabilmesi amacıyla, tahsil edilen hizmet bedeliyle aynı tutarda fatura veya fiş kesilmesine dikkat edilmesi gerekir. 9. Oda ve Birliklerin e-beyanname gönderme hizmetindeki sorumluluğu nedir? Gerçek usulde vergiye tabi olan mükellefler, yıllık gelir vergisi beyannameleri ile KDV ve muhtasar beyannamelerini internet üzerinden elektronik ortamda vergi dairelerine göndermek mecburiyetindedirler. Gerçek usulde gelir vergisine tabi olup da bir mali müşavirle anlaşma yapmak zorunda olmayan esnaf ve sanatkarlar, söz konusu beyannamelerini esnaf ve sanatkarlar odaları ve birliklerinden gönderebilirler. Bunun için, herhangi bir oda veya birlikle e-beyanname gönderilmesi konusunda sözleşme yapılması gerekmektedir. Oda ve birlikler, elektronik ortamda göndermekle yükümlü beyannamelerin içeriğinden sorumlu değildir. Ancak, daha önce sanatkarlar tarafından doldurularak vergi dairesine gönderilmek üzere birliğe getirilen beyannamelerin, doğru bir şekilde internet aktarılmasından oda ve birlik yönetimleri sorumludur. oldukları esnaf ve oda veya ortamına Örneğin, beyanname üzerinde 1.000 TL olarak yazılı bulunan yıllık net gelirin, internet ortamına aktarılırken bir sıfırın unutulması nedeniyle 100 TL olarak yazılması halinde, aradaki 900 TL’lik matrah farkının vergisinden ve cezasından oda veya birlik yönetimi sorumludur. 16 10. Basit usule tabi olmanın şartları nelerdir? Basit usule tabi olmanın genel ve özel şartları bulunmaktadır. Basit usule tabi olmanın genel şartları şunlardır: 1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.) 2. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyük şehir belediye sınırları içinde (1.1.2009 tarihinden itibaren) 4.300 TL. diğer yerlerde (1.1.2009 tarihinden itibaren) 3.000 TL.’yi aşmamak. 3. Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisi'ne tabi olmamak. 2 ve 3 numaralı bent hükümleri öteden beri işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, yeniden işe başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanır. Basit usule tabi olmanın özel şartları şunlardır: 1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının (1.1.2009 tarihinden itibaren) 60.000 TL.’yi veya yıllık satışları tutarının (1.1.2009 tarihinden itibaren) 90.000 TL.’yi aşmaması, 2. 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının (1.1.2009 tarihinden itibaren) 30.000 TL.’yi aşmaması, 3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının (1.1.2009 tarihinden itibaren) 60.000 TL.’yi aşmaması. Milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine nazaran bariz şekilde düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için, bu maddenin 1 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı hadler yerine ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Maliye Bakanlığınca belirlenecek alım satım hadleri uygulanır270 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 31.12.2008 tarihi itibariyle aşağıda belirtilen hadlerin aşılmaması gerekir. 17 Büyükşehir Belediye Sınırları Dışında Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde Kalan Yerlerde Kalan Yerlerde Emtianın Cinsi Yıllık Alım Ölçüsü Yıllık Satış Ölçüsü Yıllık Alım Ölçüsü Yıllık Satış Ölçüsü (TL) (TL) (TL) (TL) Değerli Kağıt 97.000 109.000 130.000 150.000 Şeker -Çay 77.000 97.000 90.000 120.000 Milli Piy. Bileti, Hemen Kazan, Süper Toto vb. 77.000 97.000 90.000 120.000 İçki (Bira ve Şarap Hariç) İspirto- Sigara-Tütün 77.000 97.000 90.000 120.000 109.000 120.000 150.000 170.000 Akaryakıt ( LPG hariç ) 11. Basit usulde vergiye tabi olan esnaf ve sanatkarlar katma değer vergisi ödemekle yükümlü müdürler? Basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkarların mal ve hizmet teslimleri katma değer vergisinden istisnadır. Ancak, basit usule tabi esnaf ve sanatkarlardan dileyenler KDV mükellefi olabilir ve aylık beyanname verebilirler. Bununla beraber, basit usule tabi esnaf ve sanatkarların mal ve hizmet teslimlerinin KDV’den istisna olması, bunların, mal ve hizmet alımlarında KDV ödenmeyecekleri anlamına gelmemektedir. Basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkarlar, düzenleyecekleri fatura ve fişlerdeki KDV bölümüne hiçbir şey yazmayacaklar, bir alttaki satıra genel toplamı yazacaklardır. KDV bölümüne yanlışlıkla da olsa “KDV Dahildir” ibaresi veya KDV tutarının yazılması halinde, faturada yer alan katma değer vergisinin fatura tarihini takip eden ay, beyan edilmesi ve ödenmesi gerekmektedir. Basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkarların isteğe bağlı olarak katma değer vergisi mükellefi olmaları halinde, mal ve hizmet alımları sırasında ödemiş olduklar katma değer vergisini, mal ve hizmet satışlarından hesapladıkları katma değer vergisinden mahsup edebilirler. 12. Basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkarlar, kiraladıkları işyeri için stopaj kesmek ve vergi dairesine ödemek zorunda mıdırlar? Basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkarların muhtasar beyanname verme yükümlülükleri bulunmamaktadır. Bu nedenle, kiraladıkları işyerleri için de bir vergi kesintisi yapmak ve işyeri sahibi adına vergi dairesine beyan etmek zorunda değildirler. Basit usulde vergiye tabi bir esnaf veya sanatkara işyerini kiralayan mülk sahipleri, tıpkı konut kiralamalarında olduğu gibi, elde ettikleri kira gelirini yıllık beyanname vermek suretiyle beyan etmek ve ödemekle yükümlüdürler. 18 13. Basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkârların muhasebe işlemlerinin meslek odalarında yapılması zorunlu mudur? Gelir Vergisi Kanununa göre, basit usulde vergiye tabi esnaf ve sanatkârların muhasebe işlemleri, bağlı oldukları meslek odası bünyesinde oluşturulacak muhasebe bürolarında yapılmaktadır. Ancak, basit usul sisteminde defter tutma yükümlülüğü bulunmadığı için dileyen esnaf ve sanatkarlar, muhasebe işlemlerini kendileri yapabilecekleri gibi herhangi bir mali müşavire de yaptırtabilirler. Bununla beraber, muhasebe işlemlerini kendisi yapan veya bir mali müşavire yaptıran basit usul mükellefleri, hesap dönemi içerisinde, muhasebe işlemlerini bağlı oldukları odalara devredemezler. Odalar, ancak takip eden takvim yılı başından itibaren muhasebe işlemlerini yapmaya başlayabilirler. 14. Bağlı olduğu odaya yıllık aidat borcu olan esnafa basit usul belgeleri verilebilir mi? 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 62. maddesinin son fıkrasında “Yıllık aidatlarını ödemeyen üyelere, ödeme yapılıncaya kadar odaca yapılacak hizmetler ile düzenlenecek ve onanacak belgeler verilmez.” ifadesi yer almaktadır. Ancak, bu hüküm, mesleki hizmetler için geçerli olup, basit usul muhasebe hizmetlerini kapsamamaktadır. Dolayısıyla, üyelerin odalara aidat borcu bulunsa dahi vergilendirme ile ilgili tüm hizmet ve teslimlerin eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Konfederasyonumuzun açıklanmıştır. 2006/48 sayılı genelgesinde konu detaylı olarak VIII- MESLEKİ EĞİTİM 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu Uygulamaları 1- 3308 sayılı Kanunun 30. maddesi çerçevesinde TOBB’a bağlı odaların oda kaydı sırasında ustalık belgesi aramazken, TESK’e bağlı odaların aramak zorunda kalmaları sonucu çıkan ustalık belgesi sorununun çözümü ile ilgili neler yapılıyor? Bilindiği üzere, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun 30. maddesinde; “ Ustalık belgesine sahip olanlar ya da bunları işyerlerinde çalıştıranlar bağımsız işyeri açabilirler. Bu Kanun kapsamına alınan il ve mesleklerde; belediyeler ve işyeri açma izni vermeye yetkili diğer kurum ve kuruluşlar işyeri açacaklardan, meslek odaları ise işyeri sahibi olarak üye kaydı yaptıracaklardan, ustalık belgesi istemek zorundadır......” hükmü yer almaktadır. Söz konusu madde gereğince ya işyeri açan kişinin bizzat ustalık belgesi sahibi olması ya da ustalık belgesi sahibi bir kişiyi yanında çalıştırması gerekmektedir. Sanayici ve tüccar niteliğine sahip kişiler göz önüne alındığında, bu kişilerin mutlaka kendilerinin ustalık belgesi sahibi olmaları gerekmemekte, işletmelerinde ustalık belgesi sahibi kişileri çalıştırmaları yeterli olmaktadır. Hem mesleki belge sahibi kişilerin işyeri açmalarının sağlanması yoluyla gerçek meslek erbabının korunması, hem de bu kişilerin ürettiği mal ve hizmetten yararlanacak olan tüketicilerin korunması anlamında çok büyük öneme sahip olan bu düzenlemeye, kendileri de zaman zaman sıkıntı yaşamalarına rağmen, 19 Konfederasyonumuz ve esnaf-sanatkarlar teşkilatı her zaman destek vermiş ve bu sistemin geliştirilmesi için çaba sarf etmiştir. Ancak, 1 Haziran 2004 tarih ve 25479 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 102. maddesinde yer alan “ Ticaret siciline kayıtlı olanlardan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi istenmez.” hükmü ile, hem ülkemizin mesleki eğitim sistemi ve iş yaşamını olumsuz etkileyen, hem de Avrupa Birliğine girme sürecinde bulunan ülkemizin AB uyum yasaları çerçevesinde hazırlanan bazı mevzuat çalışmalarını yaralayan bir uygulamanın önü açılmıştır. Bu haksız uygulama nedeniyle, esnaf-sanatkar statüsündeki kişiler ustalık belgesi aranmadığı için TOBB’a bağlı odalara üye olarak kaydolmakta, esnaf ve sanatkarlar odaları ise sürekli üye kaybetmektedir. TOBB Kanununun TBMM’den geçtiği günden bu yana Konfederasyonumuz, bu yanlış uygulamayı durdurmak amacıyla, konunun doğrudan tarafı olan Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde bir takım girişimlerde bulunmuştur. Son bir yılda bu haksız uygulama Başbakanlık da dahil olmak üzere bir çok kurum ve makam nezdinde gündeme getirilmiş ve haklılığımız bu kurumlarca kabul görmüştür. Ancak bu süreç içinde yine de kayda değer bir gelişme sağlanamamıştır. Son olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığının koordinesinde ilgili taraflarla bir dizi toplantı yapılmış olup, odalarımızın üye kaybetmesini engelleyecek bir çözüm üzerinde çalışılmaktadır. Bu sorunun çözümü ile ilgili olarak aşağıda belirtilen öneriler geliştirilmiştir. • Bu sorunun en net çözümü 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 102 nci maddesi iptal edilmesi ile olacaktır. Bu maddenin iptali durumunda, yeniden eski uygulamalara dönülecek olup, 3308 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi hükmü çerçevesinde, TOBB’a bağlı odalar da 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan meslek dallarında işyeri açıp odalarına üye olmak üzere başvuruda bulunanlardan ustalık belgesi aramak zorunda kalacaktır. Ancak TOBB hiçbir şekilde bu öneriye sıcak bakmamakta ve maddenin iptalini istememektedir. • TOBB’un söz konusu maddeyi iptal etmemesi halinde, 5362 sayılı Kanunun esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtla ilgili 68 inci maddesinin ilk fıkrasının son cümlesi olan “ 3308 sayılı Mesleki Eğitim kanunun kapsamına alınan il ve mesleklerde faaliyette bulunacak esnaf ve sanatkarlardan sicile kayıt sırasında meslek dalı ile ilgili ustalık belgesi istenir.” ibaresi madde hükmünden çıkarılmalıdır. Konfederasyonumuzun bu tür bir çözüm önerisini çok yanlı olarak değerlendirmesi gerekmektedir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, zanaatkarlığın beceri gerektirmesi nedeniyle ustalık belgesine gerektirmesi düşüncesinden dolayı bu tür bir düzenlemeye karşı çıkmaktadır. MEB’in de bu tür bir düzenlemeye olumsuz görüş vereceği aşikardır. • Diğer bir çözüm önerisi 3308 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde geçen “…Ustalık belgesine sahip olanlar ya da bunları işyerlerinde çalıştıranlar bağımsız işyeri açabilirler…” hükmü çerçevesinde, TOBB’a bağlı odalara üye olacaklardan ustalık belgesi sahibi bir kişiyi yanlarında çalıştırmalarının talep edilmesidir. Nitekim MEB, 5174 sayılı Kanuna eklenen 102 nci maddeye rağmen, 20 3308 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde belirtilen ustalık belgesi sahibi bir kişiyi yanında çalıştırma şartının geçerli olduğunu düşünmektedir. Ancak TOBB bu şekilde düşünmemekte ve hiçbir şekilde oda kaydı sırasında belge aramamaktadır. 102. madde yanlarında çalışanlardan belge aranmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. • TOBB ile yapılacak görüşmeler sonucunda oluşturulabilecek en iyi çözümlerden birisi de, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının sekreteryasında yürütülen Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu’nun belirlediği esnaf ve sanatkar meslek dalları listesinde yer alan mesleklerde faaliyet gösteren ve esnaf-sanatkar tanımına uyan işyerlerinin TOBB’ bağlı odalara üye yapılmasının engellenmesidir. Bu tür bir çözüme STB de genel itibariyle olumlu bakmaktadır. • 5174 sayılı TOBB Kanununa 102 inci maddenin eklenmesinin temel sebeplerinden biri olan satış elemanlığı meslek dallarında yaşanan sorunların tüm taraflarla birlikte (MEB, TOBB, TESK, STB) yeniden ele alınması ve daha uygulanabilir bir düzenlemeye gidilmesi de bir diğer çözüm olarak görülmektedir. Burada TOBB’un ve MEB’in tavrı çok önem kazanmaktadır. 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan meslek dallarının yeniden ele alınması, kapsamdaki mesleklerin tümünde işyeri açılması sırasında ustalık belgesi aranması uygulamasından vazgeçilmesi de bir çözüm yolu olacaktır. Sadece insan sağlığı ve güvenliği ile doğrudan ilgili bulunan meslek dallarında işyeri açılması sırasında ustalık belgesi aranması fikri üzerinde tartışılmalıdır. 2. 3308 sayılı Kanunun kapsamında bulunan meslek dalları ile vergi daireleri ve esnaf-sanatkar sicilinde kullanılan meslek dallarının birbiri ile uyumu nasıl sağlanacak? Devlet tarafından uzun yıllardır yapılan ve uluslar arası meslek kodları ile uyum sağlayan çalışmalara rağmen, halen mesleklerle ilgili bulunan tüm kurum ve kuruluşlar arasında tek tip bir mesleki kodlama sistemine geçiş sağlanamamıştır. Bu nedenle meslekler bir türlü eşleştirilememekte, bu da uygulamada pek çok soruna neden olmaktadır. Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, TÜİK, İŞKUR, SGK gibi kurumlar kendi sistemlerini uluslar arası düzeyde kabul gören NACE kodlarına uygun hale getirmişler, ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu çalışmayı henüz tamamlamamıştır. Yakın zamanda Konfederasyonumuzun da desteği ile esnaf-sanatkar meslek kollarının NACE sistemine uygun hale getirilmesi söz konusu olacaktır. Bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. 3. 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan meslek dallarının yeniden gözden geçirilmesi (kapsama alınıp alınmama, süresi, program içeriği vb.) ile ilgili ne tür çalışmalar yapılıyor? Halihazırda 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında 153 meslek dalı bulunmaktadır. Bu meslek dallarının büyük bir bölümü ile ilgili şikayetler alınmaktadır. Bazı meslek dalları için eğitim süreleri fazla bulunurken, bazıları için az bulunmaktadır. Yine bazı mesleklerin kapsam dışına çıkarılması (satış elemanlığı gibi) talep edilmektedir. Bazı meslek dallarının ise kapsamda olup olmadığı konusunda tereddütler yaşanmaktadır. Tüm bu şikayet ve tereddütleri gidermek amacıyla MEB ile bir dizi çalışma ve görüşmeler yapılmıştır. Hem 3308 sayılı Kanunun, hem de kapsam listesinin yeniden ele alınması 21 talebimiz 2010 yılı içinde yapılan Mesleki Eğitim Kurulunun gündemine edilmiştir. Kurulda alınan karar gereği çalışmalar devam etmektedir. dahil 4. Çıraklarda olduğu gibi kalfaların sigorta primlerinin de Devlet tarafından ödenmesi konusunda neler yapılıyor? Halihazırda 3308 sayılı Kanun gereğince çıraklık eğitimine devam eden çırakların iş kazaları ve meslek hastalıkları ile hastalık sigorta primleri 1475 sayılı İş Kanununun 33 üncü maddesi gereğince bunların yaşına uygun asgari ücretin% 50'si üzerinden Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulan ödenekten karşılanmaktadır. Çıraklık eğitimini tamamlayıp kalfa olanlar ustalık eğitimine devam etmekte olup, kalfaların bu eğitim süresince tüm sigorta primleri işverenlerce ödenmektedir. İşverenler bu yükün altına girmemek için kalfaları işyerlerinde çalıştırmamakta, bu da bu kişilerin işyeri değiştirmelerine ya da eğitimlerini yarım bırakmalarına neden olmaktadır. Bu nedenle, ustalık eğitimi sonuna kadar kalfaların sigorta primlerinin de çıraklarda olduğu gibi Devlet tarafından karşılanması, bir yandan çıraklık eğitimi sistemini özendirirken diğer yandan da kişilerin ustalık belgesine ulaşmalarına yardımcı olacaktır. Konfederasyonumuz bu konuyu ilgili her platformda yazılı ve sözlü olarak dile getirmekte ve destek istemektedir.Konfederasyonumuzun girişimleri neticesinde bu konu 22. Mesleki Eğitim Kurulunun gündemine alınmış ve Kuruldan gerekli çalışmaların yapılması yönünde karar çıkartılmıştır. 5. 3308 sayılı Kanunun müktesep hak sahiplerinin doğrudan ustalık belgesi almasını sağlayan Geçici 1 inci maddesinin (b) bendi ile ilgili son düzenleme nedir? 3308 sayılı Kanunun müktesep hak sahiplerinin doğrudan ustalık belgesi almasını sağlayan Geçici 1 inci maddesinin (b) bendinin 1 no.lu alt bendi Anayasa Mahkemesinin 17/2/2004 tarihli ve E.:2002/128, K.:2004/23 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Ancak, aradan 5 yılı bulan bir zaman geçmesine rağmen bu konuda yeni düzenleme yapılmamasından dolayı müktesep hak sahipleri bekletilmekte ve bu durumdaki esnaf-sanatkârlarımız mağdur edilmektedir. 3308 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin (b) bendinin 1 numaralı alt bendi, işyeri sahibi olan ya da olmayan farkı gözetilmeksizin tüm müktesep hak sahiplerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi Konfederasyonumuzca sürekli talep edilmektedir. MEB Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü gereken yasal düzenlemeyi yapmış olup, düzenleme TBMM gündeminde beklemektedir. Bu düzenleme kabul edilirse, işyeri sahibi olup olmadığına bakılmaksızın bir meslek kapsama alındığında o işle iştigal eden ve belirli kriterleri karşılayan kişilere doğrudan ustalık belgesi verilmesi mümkün olacaktır. 6. Lazer ve foto epilasyon işlemlerinin güzellik uzmanlarınca yapılabilmesi için neler gerekiyor? Bilindiği üzere, toplum sağlığı ile yakın ilgisinden dolayı güzellik salonları ve merkezlerinin açılmaları, faaliyetleri ve denetlenmelerine ilişkin esas ve usuller Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 12/05/2003 tarih ve 25106 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde yapılmakta idi. Yine Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 15 Şubat 2008 tarih ve 26788 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Ayakta Teşhis ve Tedavi 22 Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik”in 39 uncu maddesinin (b) bendi ile 12/05/2003 tarih ve 25106 sayılı “Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece güzellik salonları sağlık kuruluşu statüsünden çıkarılmıştır. 15 Şubat 2008 tarihinden itibaren güzellik salonu adı altında açılacak işyerleri İçişleri Bakanlığınca çıkarılan 10/8/2005 tarihli ve 25902 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” kapsamında belediyelerce ruhsatlandırılacaktır. Ancak bu tarihe kadar belirtilen Yönetmelikte güzellik salonlarının ruhsatlandırılmasına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Yürürlükten kaldırılan Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin “Güzellik Uzmanının Görev ve Yetkileri” başlıklı 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (2-a) bendinde lazer ve foto epilasyon uygulamalarının güzellik uzmanları tarafından yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Belirtilen Yönetmeliğin yürürlükten kalkması ile lazer ve foto epilasyon konusundaki bağlayıcı düzenleme de ortadan kalkmıştır. Büyük bir bölümü üyemiz olan güzellik uzmanlarının foto ve lazer epilasyon yapıp yapamayacakları konusu, görüşleri alınmak üzere Sağlık Bakanlığının ilgili genel müdürlüğüne yazılmış, ancak uzun bir süre görüş alınamamıştır. Nitekim Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından il valiliklerine gönderilen 31/12/2008 tarih ve 49395 sayılı genelge ile konu açıklığa kavuşmuştur. Söz konusu genelgede; • IPL (foto epilasyon) cihazlarının üretimi ile ilgili iki yöntem bulunduğu, bazı IPL cihazlarının Tıbbi Cihaz Yönetmeliğine göre (93/42/EEC kapsamında) tıbbi amaçlı üretildiği, bazılarının ise Düşük Voltaj Yönetmeliğine göre (73/23/EEC kapsamında) üretilen ve tıbbi olmayan estetik amaçlı IPL cihazları olduğu, • Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamındaki tıbbi IPL cihazlarının kullanımı için profesyonel kullanıcılar (sağlık personeli) öngörüldüğü, ancak tıbbi amaçlı olmayan IPL cihazlarının kullanımında hekim, uzman ve sağlık personeli olma zorunluluğu bulunmadığı, • Ancak tıbbi olmayan IPL cihazı kullanacak personelin cihazın kullanımı hakkında eğitim almış olmasının doğabilecek sakıncaları ortadan kaldıracağı, belirtilmektedir. Belirtilen genelge çerçevesinde, güzellik uzmanlarının tıbbi olmayan IPL cihazlarını kullanarak foto epilasyon yapmaları Sağlık Bakanlığınca uygun bulunmuştur. Ancak IPL işleminin insan sağlığı ile doğrudan ilgili bulunması ve doğabilecek sorunların baştan engellenmesi amacıyla, bu cihazları kullanacak güzellik uzmanlarının mutlaka cihazın kullanımına ilişkin eğitimden geçmesi gerekmektedir. Ancak Sağlık Bakanlığının 31/12/2008 tarih ve 49395 sayılı genelgesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Türk Dermatoloji Derneği ile Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği tarafından Danıştay da dava açılmıştır. Danıştay 10. ve 13. Dairelerinden oluşan müşterek kurul tarafından 07/10/2009 tarihli kararla genelgenin yürütmesi durdurulmuş, Sağlık Bakanlığının karara itirazı ise İdari Dava Daireleri tarafından reddedilmiştir. 23 Şu an eski uygulamaya geri dönülmüş olup, söz konusu davaya Sağlık Bakanlığının yanında Konfederasyonumuz da müdahil olmuş ve davanın esastan sonuçlanması beklenmektedir. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu Uygulamaları 1. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan meslek dalları ile kapsam dışı esnaf-sanatkar meslek dallarının belirlenmesi ile ilgili çalışma ne aşamadadır? 14 Ocak 2008 tarih ve 26757 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik” uygulamaları ile birlikte esnaf-sanatkar meslek kolları listesinde bulunan mesleklerden hangilerinin kapsam içinde hangilerinin kapsam dışında bulunduğu konusunda tereddütler doğmuştur. Kapsam içinde bulunan meslek dallarının da hangi meslek dalının kapsamında olduğu da tartışma götüren bir konu olarak ortaya çıkmıştır. Ülke genelinde hem mesleki eğitim merkezleri, hem de esnaf-sanatkarlar odaları tek tip bir uygulama yapamadıkları için konu iyice çıkmaza girmiştir. Bu sorunun çözümü için konu 20. Mesleki Eğitim Kurulunun gündemine getirilmiştir. Kurulda; çıraklık eğitimi uygulamaları kapsamında bulunan 131 meslek dalı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulu bulunan Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Komisyonu tarafından oluşturulan ve 17 Haziran 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Esnaf ve Sanatkâr Kolları listesinin (491 meslek adı) eşleştirilerek, kapsam içi ve dışı meslek dallarının, ISCED 97 ve ISCO 88 meslek standartları dışında olanların netleştirilmesi amacıyla, Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde, ilgili taraflardan oluşan bir komisyonun kurulması, hazırlanacak komisyon çalışma raporunun, bir sonraki Mesleki Eğitim Kurulu gündemine getirilmesine karar verilmiştir. Bu karar çerçevesinde MEB ve TESK tarafı olarak bir dizi toplantı yapılmış ve listeler karşılaştırılmıştır. Halen bazı meslek dallarında MEB ile görüş ayrılığımız devam etmektedir. Hazırlanan listeler 22. Mesleki Eğitim Kurulunun gündemine alınmış ve orada verilen karar çerçevesinde oluşturulan komisyon tarafından incelemeler devam etmektedir. 2. 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik çerçevesinde sınavlı uygulama nasıl yapılacaktır? 14 Ocak 2008 tarih ve 26756 sayılı “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik”in uygulamalarına ilişkin ayrıntıları düzenleyen “Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Tarafından Yapılacak Kurs ve Sınavların Esas ve Usullerine İlişkin Yönerge” Konfederasyonumuzca hazırlanmış olup, söz konusu Yönergeye Konfederasyonumuzun web sayfasının (www.tesk.org.tr) Mevzuat/Yönergeler bölümünden ulaşılması mümkün bulunmaktadır. Yönetmelik çerçevesinde yapılacak uygulamalarda Yönerge esas alınacaktır. 2008/83 sayılı genelgemiz ekinde bulunan ve kapsam dışı kabul edilen meslek dallarında ilgili Yönetmelik ve bu Yönerge çerçevesinde işlem yapılacaktır. 24 3. 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik çerçevesinde kullanılacak belgeler ile form, çizelge ve defterler hangileridir ve bunların satış fiyatları nasıl belirlenecektir? Söz konusu Yönetmelik çerçevesinde düzenlenecek TESK Kalfalık, TESK Ustalık, TESK Esnaflık Belgeleri ile uygulamalar sırasında kullanılacak form, çizelge ve defterler Konfederasyonumuzca bastırılmış ve dağıtıma hazır hale getirilmiştir. Söz konusu evrak-ı matbualar ve satış fiyatları 2008/41 sayılı genelgemizin ekinde bulunan listede yer almaktadır. Belirtilen liste aşağıda bulunmaktadır. Söz konusu evrak-ı matbuayı Konfederasyonumuzun çıkardığı 10/01/2003 tarih ve 4 nolu genelgede belirtilen oranlar dahilinde birlikler odalara, odalar ise üyelerine vereceklerdir. Belirtilen genelge çerçevesinde; • Birliklerimiz, Konfederasyonumuzdan alacakları evrak-ı matbuanın satış fiyatlarını yönetim kurulları kararıyla en fazla %100 oranında (basit usul belgelerde %50) artıracak şekilde belirleyecek ve belirlenen bu fiyatlardan bağlı odalarına vereceklerdir. • Odalarımız da birliklerinden alacakları evrak-ı matbuanın satış fiyatlarını yine yönetim kurulları kararıyla en fazla %100 oranında (basit usul belgelerde %50) artıracak şekilde belirleyecek ve belirlenen bu fiyatlardan üyelerine vereceklerdir. Odalarımız, kapsam dışı meslek dallarında eğitim, sınav ve belgelendirme uygulamasına ilişkin tüm belge, form, çizelge ve defterleri bağlı bulundukları birlikler vasıtasıyla Konfederasyonumuzdan temin edebileceklerdir. EĞİTİM BELGELERİNİN SATIŞ FİYAT LİSTESİ EK 1 ÖRNEK NUMARASI KALK.ÖNC. İLLER SATIŞ FİYATI (YTL.) DİĞER İLLER SATIŞ FİYATI (YTL.) 1. 00065 Ustalık Belgesi (Sınavlı) 0.30 0,40 2. 00066 Ustalık Belgesi (Sınavsız) 0.30 0,40 3. 00067 Ustalık Belgesi Başvuru Formu (Sınavlı) 0,05 0,10 0068A Ustalık Belgesi Başvuru Formu (Sınavsız - İşyeri Sahipleri) 0,05 0,10 0068B Ustalık Belgesi Başvuru Formu (Sınavsız - Çalışanlar) 0,05 0,10 00069 Ustalık Belgesi Başvuru Kayıt Defteri (Sınavlı-Sınavsız) 5,00 7,00 00070 Ustalık Belgesi Almaya Hak 5,00 7,00 SIRA NO 4. 5. 6. 7. 25 Kazananlar Defteri (Sınavlı-Sınavsız) 8. 00071 Kalfalık Belgesi 0,30 0,40 9. 00073 Kalfalık Belgesi Başvuru Formu 0,05 0,10 10. 00074 Kalfalık Belgesi Başvuru Kayıt Defteri 5,00 7,00 11. 00075 Kalfalık Belgesi Almaya Hak Kazananlar Defteri 5,00 7,00 00076 Yazılı ve Pratik Sınav Sonuçları Listesi (Kalfalık-Ustalık) 0,05 0,10 13. 00077 Esnaflık Belgesi (Sınavlı) 0,30 0,40 14. 00078 Esnaflık Belgesi (Cüzdan-Sınavlı) 0,15 0,20 15. 00079 Esnaflık belgesi (Sınavsız) 0,30 0,40 16. 00080 Esnaflık Belgesi (Cüzdan -Sınavsız) 0,15 0,20 17. 00081 Esnaflık Belgesi Başvuru Kayıt Defteri (Sınavlı – Sınavsız) 5,00 7,00 00082 Esnaflık Belgesi Almaya Hak Kazananlar Defteri (Sınavlı – Sınavsız) 5,00 7,00 00083 Esnaflık Belgesi Yazılı Sınav Sonuçları Listesi 0,05 0,10 00084 Esnaflık Belgesi Başvuru Formu (Sınavlı) 0,05 0,10 0,05 0,10 0085B Esnaflık Belgesi Başvuru Formu (Sınavsız – Çalılaşanlar) 0,05 0,10 23. 00086 Mesleğini Devam Ettirme Belgesi 0,05 0,10 24. 00090 İşyerinin Pratik Eğitimine Uygunluk Raporu 15,00 20,00 12. 18. 19. 20. 21. 22. 0085A Esnaflık Belgesi Başvuru Formu (Sınavsız – İşyeri Sahipleri) 26 25. 00091 Geçici İşyeri Açma Belgesi 0,30 0,40 26. 00092 Geçici İşyeri Açma Belgesi Başvuru Formu 0,05 0,10 4. Odalar geçici işyeri açma belgesi kullanmaya devam edecek mi? Hangi durumlarda bu belge kullanılacak? Her ne kadar mevzuatta kapsam dışı meslek dallarında faaliyet gösterecek kişilerden vergi kaydı ve işyeri açma ruhsatı alınırken ustalık/esnaflık belgesi aranacağına dair doğrudan bir hüküm bulunmasa da, 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan 20 Ekim 1993 tarih ve 21734 sayılı “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan İl ve Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik” çerçevesinde yürütülen uygulamada vergi kaydı ve işyeri ruhsatı alınması aşamalarında TESK belgelerinin aranması yönünde bir takım girişimlerde bulunulmuş ve bir çok vergi dairesi ve belediye bu belgeleri aramıştır. Ayrıca ilgili teşkilat birimlerimiz oda ve sicil kaydı esnasında TESK belgelerini aramış, eğer kişinin belgesi yoksa ilgili mevzuat gereği belgeye ulaşacağı zamana kadar geçerli olmak üzere Geçici İşyeri Açma Belgesi vermişlerdir. Hem bugüne kadar alışılagelmiş uygulamaların korunması, hem de söz konusu Yönetmelikle ilgili uygulamanın rahatlatılması açısından Geçici İşyeri Açma Belgesi ve bu belgenin alınması için başvuru esnasında doldurulan Geçici İşyeri Açma Belgesi Başvuru Formunun Konfederasyonumuzca yeniden bastırılarak ücreti mukabilinde alt teşkilat birimlerimize dağıtılmasına karar verilmiştir. Geçici İşyeri Açma Belgesi ve Geçici İşyeri Açma Belgesi Başvuru Formu 2008/41 sayılı genelgemizin ekinde (EK 1) yer alan listede belirtilen fiyatlar çerçevesinde Konfederasyonumuzdan temin edilebilecektir. 5. 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan 20 Ekim 1993 tarihli Yönetmelik çerçevesinde verilen TESK kalfalık, ustalık ve esnaflık belgeleri geçerli mi? 14 Ocak 2008 tarih ve 26756 sayılı “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik”in Geçici 1 inci Maddesinde; “Bu Yönetmeliğin 21 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılan Yönetmelik kapsamında verilen mesleki belgeler geçerlidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm çerçevesinde 20 Ekim 1993 tarih ve 21734 sayılı “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan İl ve Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik” çerçevesinde esnaf-sanatkarlara daha önce verilmiş bulunan TESK belgeleri geçerliliğini korumaktadır. 6. Sınavsız TESK ustalık ve esnaflık belgesinin verilme şartları nelerdir? 14 Ocak 2008 tarih ve 26756 sayılı Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmeliğin “TESK ustalık belgesi” başlıklı 8 inci maddesinin (a) bendinde; 27 “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte 3308 sayılı Kanun gereğince mesleğinde ustalık belgesi almak isteyenlerde aranan asgari yaş ve öğrenim şartını taşıyanlardan: (a) 5362 sayılı Kanuna tabi bir işyeri sahibi olan ve/veya bu işyerinde fiilen usta olarak çalışanlardan Konfederasyonca belirlenecek başvuru süresi içinde başvuruda bulunanlara doğrudan TESK ustalık belgesi verilir.” “TESK esnaflık belgesi” başlıklı 9 uncu maddesinin (a) bendinde; “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte 3308 sayılı Kanun gereğince mesleğinde ustalık belgesi almak isteyenlerde aranan asgari yaş ve öğrenim şartını taşıyanlardan: (a) 5362 sayılı Kanuna tabi bir işyeri sahibi olan ve/veya bu işyerinde çalışanlardan Konfederasyonca belirlenecek başvuru süresi içinde başvuruda bulunanlara doğrudan TESK esnaflık belgesi verilir.” denilmektedir. Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde Konfederasyonumuzca, kapsam dışı meslek dallarında (3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamı içindeki 131 meslek dalı dışındaki esnaf-sanatkar meslek dallarında) doğrudan (sınavsız) TESK ustalık ve TESK esnaflık belgesi alacak olan müktesep hak sahiplerine yönelik 1 Mayıs 2008 tarihinden itibaren 3 aylık bir süre tanınmıştır. Bu süre sonunda özellikle bazı meslek dallarında MEB ile yaşanan sorunlar nedeniyle bir kısım esnaf-sanatkar bu haktan yararlanamamıştır. Gelen yoğun talepler sonucunda 2008/83 sayılı genelgemiz ile 1 Eylül 2008 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık bir ek süre verilmiştir. 30 Kasım 2008 tarihinde bu süre dolmuştur. MEB ile birlikte yürütülen mesleklerin eşleştirilmesi çalışması sonuçlanıp, listeler netleşene kadar Konfederasyonumuzca yeni bir süre verilmeyecektir. 7. Esnaf-sanatkarların yanında çalışanlar da TESK kalfalık, ustalık ve esnaflık belgeleri alabilecek mi? Bunun için yapılması gereken işlemler nelerdir? 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmeliğin 8. ve 9. maddelerinde yapılan düzenlemeler ile; işyeri sahibi üye esnaf-sanatkarlar yanında, ilgili maddelerde belirtilen kriterlere sahip çalışanlar da doğrudan (sınavsız) TESK ustalık ve TESK esnaflık belgesi alma hakkına sahip kılınmıştır. Bu nedenle sınavsız ustalık ve esnaflık belgesi başvuru formları işyeri sahipleri ve çalışanlar için ayrı ayrı hazırlanmıştır. 5362 sayılı Kanuna tabi esnaf-sanatkar işyerlerinde çalışanlardan 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelikte belirtilen şartları taşıyıp sınavsız ustalık/esnaflık belgesi almak isteyenlerin; Yönetmelik ekinde yer alan çalışanlara yönelik hazırlanmış başvuru formlarını doldurarak çalışmışlıklarını belgelendirmeleri gerekmektedir. Başvuru sahiplerinin ayrıca, 2008/49 sayılı genelgemiz ekinde bir örneği yer alan ve bağlı bulundukları işverence doldurulup imzalanacak olan dilekçeyi de gereken işlemleri yaptıktan sonra ilgili odaya teslim etmeleri gerekmektedir. İlgili oda tarafından belirtilen dilekçelerin de diğer başvuru evraklarıyla birlikte başvuru sahibinin dosyasında saklanması zorunludur. Bilindiği üzere, 4857 sayılı İş Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ilgili maddeleri gereğince işyeri sahibi esnafsanatkarların yanlarında çalışanların sigorta kayıtlarını yaptırması ve sigorta primlerini düzenli olarak ödemesi gerekmektedir. Yanlarında çalışanlar için matbu 28 dilekçeyi dolduran esnaf-sanatkarlarımızın, söz konusu kanunlardan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde yüklü cezai müeyyideler ile karşılaşmaları söz konusu olacaktır. Özetle, belirtilen genelge ekindeki dilekçe ile bir kişiyi yanında çalıştırdığını beyan eden esnaf-sanatkarların, çalıştığını beyan ettiği süre içinde belirtilen kişinin sigorta kaydını yaptırmış ve primlerini ödemiş olması gerekmektedir. 8. Odalar üyelerinin yanında çalışmakla birlikte, o işyerinde üyenin sicile kayıtlı olduğu meslek dışında farklı meslek icra eden çalışanlara da belgelendirme yapabilirler mi? Bilindiği üzere, odalar ihtisas sahibi oldukları konuyla sınırlı olmak üzere belgelendirme yapma yetkisine sahiptirler. Bu bağlamda, işletme içinde sicile kayıtlı olunan meslek dalı dışında değişik mesleklerin de icra edildiği mesleklerde (Örneğin düğün salonu işletmeciliği meslek dalında işletmede ses ve sahne sanatçısından kameramana, temizlikçiden garsona kadar çok değişik mesleklerde çalışanlar olabilmektedir.) sadece sicile kayıtlı bulunulan meslek dalı ile sınırlı olmak üzere yanlarında çalışanlara oda tarafından sınavsız belgelendirme yapılabilecektir. Yine yukarıda örnek verilen düğün salonu işletmeciliği mesleğinden hareketle, çalışan statüsünde olup düğün salonunu işleten kişiye (yönetici ya da müdüre) düğün salonu işletmeciliği esnaflık belgesi verilebilir. Çünkü, odalar sadece ihtisas sahibi oldukları konuyla sınırlı olmak üzere belgelendirme yapma yetkisine sahiptirler. Yönetmelikte çalışanlara ilişkin düzenlemedeki temel amaç: işyeri sahibi ile aynı meslek dalında aynı bilgi, beceri ve yetkinliğe sahip çalışan statüsündeki kişilerin haklarını korumaktır. Ayrıca, sınavsız belgelendirme uygulamasında, yanlarında çalışanlarla ilgili dikkat edilecek temel kriter, o mesleği usta düzeyinde yapıyor olduğunu işverenin beyan etmesidir. 9. 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik çerçevesinde yapılan sınavlarda alınacak harç ücreti nedir? Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Tarafından Yapılacak Kurs ve Sınavların Esas ve Usullerine İlişkin Yönergenin 25. maddesinde, mesleki belge almak için sınava girmek amacıyla odaya başvuranlardan sınav harcı alınacağı ve bu harcın her yıl Konfederasyon tarafından belirlenerek teşkilatımıza duyurulacağı hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede, 2010 yılı için odalarımız tarafından alınacak sınav harçları Konfederasyonumuzca; • Kalkınmada öncelikli illerde 7,50.-TL, • Diğer illerde 15,00.-TL olarak belirlenmiştir. Başvuru sahiplerinden alınan sınav harcı oda tarafından eğitim bütçesi hesabına alınacak ve makbuz, başvuruda istenecek diğer evraklarla birlikte başvuru sahibinin dosyasına konulacaktır. 29 10. Tek tip ürün satan bayi ve büfelerin belgelendirilmesi odalar tarafından mı yapılacaktır? Bilindiği üzere, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulu bulunan Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Komisyonu tarafından oluşturulan ve 13 Haziran 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Esnaf ve Sanatkâr Kolları listesinin (491 meslek dalı) “Hizmetle İlgili Meslek Kolları” ana başlığı altında yer alan “Gıda Maddeleri ile İlgili Hizmetler” alt başlığı altında 4 numaralı sırada bulunan “Bakkallık, Bayilik, Büfecilik” meslek dalı bulunmaktadır. 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan “Satış Elemanlığı” ana meslek dalı altında yer alan “Şarküteri, Bakkal ve Gıda Pazarları Satış Elemanlığı” 23 Temmuz 2000 tarihinde kapsama alınmış olup, söz konusu tarihten itibaren belirtilen meslek dalı ile ilgili eğitim, sınav ve belgelendirme Mesleki Eğitim Merkezleri tarafından yapılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü, 3308 sayılı Kanun gereğince büfeciliği çıraklık eğitimi uygulama kapsamında kabul etmekte ve tek tip ürün satışı – satış yapılan yerin büfe ya da dükkan olması fark etmemektedir- haricinde gıda satışı yapan kişilerin ustalık belgesi sahibi olmasını zorunlu görmektedir. Sonuç olarak, bir büfede, "Şarküteri, Bakkal ve Gıda Pazarları Satış Elemanlığı" meslek tanımında yer alan ürünlerin büyük bir bölümü satılıyorsa, burada çalışanlar ve işyeri sahibi esnaf Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belgelendirilecektir. Büfede tek bir ürün satışı yapılıyorsa (örneğin: gazete büfesi, ekmek büfesi, tekel büfesi gibi), bu işyeri sahibi ve çalışanları, mesleği 3308 sayılı Kanunun kapsamı dışında olduğu için, bağlı olduğu oda tarafından belgelendirilecektir. Odalar TESK kalfalık ve ustalık belgelerini düzenlerken, belge üzerindeki “meslek dalı” bölümüne “Bakkallık, Bayilik, Büfecilik ” meslek dalını yazacak ve yanına parantez içinde hangi tür büfe ise o ibareyi (tekel, ekmek, gazete büfesi vb.) ekleyecektir. 11. Kapsam dışı meslek dallarında TESK belgeleri verilirken, vergi kaydı mı esnaf-sanatkar sicil kaydı mı esas alınacaktır? Belgelerin üzerine hangi meslek dalının yazılması gerekir? Esnaf ve Sanatkar Kolları listesinde yer alan kahveci, kıraathaneci ve internet kafeci gibi birden çok mesleğin tek başlık altında toplandığı meslek dallarında, sicil kaydı tek başlık altında yapılmış olsa da, esas olan üyenin bilfiil yaptığı iştir. Bu çerçevede, vergi kayıtları gerçekte bilfiil yapılan işi esas aldığı için mesleki belgelendirmede daha fazla dikkate alınmalıdır. Ayrıca oda, üyesinin gerçekte hangi mesleği icra ettiğini bilecek durumda olduğu için, bu konudaki en doğru değerlendirmeyi yapacak makamdır. TESK belgeleri verilirken, belgenin meslek dalı bölümüne esnaf-sanatkar sicilindeki meslek dalının olduğu gibi yazılması, ancak asıl faaliyet gösterilen mesleğin parantez içinde ayrıca belirtilmesi en doğru yol olacaktır. Örneğin; asıl işi kahvecilik olan bir esnafa belge verilirken, belgenin ilgili bölümüne “Kahveci, Kıraathaneci ve İnternet Kafeci (Kahveci) “ ibaresi yazılacaktır. Ayrıca, bir mesleki belge üzerine birden fazla meslek dalının yazılması mümkün bulunmamaktadır. Yönetmeliğin ilgili maddelerinin gerektirdiği kriterleri taşıyan bir kişi, birden fazla meslek dalında faaliyet göstermekte ve bunu vergi ve oda kaydı 30 (çalışanlarda işverenin beyan dilekçesi de gerekiyor) ile kanıtlamakta ise her bir meslek için ayrı ayrı belge alma hakkına sahip bulunmaktadır. 12. Ulaşım sektöründe faaliyet gösteren üye esnaf-sanatkarlara 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik çerçevesinde TESK esnaflık belgesi verilmesi zorunlu mudur? Bilindiği üzere, mülga 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununa dayanılarak çıkarılan 20 Ekim 1993 tarihli “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan İl ve Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik” ile 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa dayanılarak çıkarılan 14/01/2008 tarihli “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik”te 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamı dışında kalan esnaf-sanatkar meslek dallarında ilgili odalara eğitim, sınav ve belgelendirme yetkisi verilmektedir. Bazı meslek dallarında yasalar ile mesleğin icrası için eğitim ve/veya belge sahibi olma şartı getirilmiştir. Örneğin; 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun 30 uncu maddesiyle, Kanun kapsamına giren mesleklerde işyeri açılırken ustalık belgesi aranması ve işyerlerinin, kapsamdaki meslek dallarında istihdam edecekleri elemanlardan belge istemeleri zorunlu hale getirilmiştir. Yine bilindiği gibi, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa 4199 sayılı Kanun ile eklenen Ek 1 inci madde hükümleri gereğince ticari araç sürücülerinin, Konfederasyonumuzca hazırlanarak 27 Aralık 1997 tarih ve 23213 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “ Ticari Taşıt Kullanma Belgesi Eğitim ve Sınav Yönetmeliği” çerçevesinde verilen ticari taşıt kullanma belgelerini (TTKB) taşımaları zorunlu idi. Ancak, sürücülerin eğitimi ve belgelendirilmesi ile ilgili sorumluluk 19 Temmuz 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile Ulaştırma Bakanlığına geçmiş ve belirtilen Kanun ile TTKB’ler ve ilgili mevzuat yürürlükten kaldırılmış, yerine SRC belgeleri geçmiştir. Bu bağlamda, Konfederasyonumuzca çıkarılan 20 Ekim 1993 tarihli ve 14 Ocak 2008 tarihli yönetmelikler çerçevesinde verilen TESK kalfalık, ustalık ve esnaflık belgeleri bir mesleğin icrası için yasal olarak bulundurulması zorunlu belgeler değildir. Konfederasyonumuz Milli Eğitim Bakanlığının da olurları ile Bakanlığın düzenlemediği bir alanı düzen altına almak için bu mevzuatı geliştirmiştir. Bu nedenle, ilgili Yönetmelik çerçevesinde yapılan uygulamaların üyelere duyurulması ve ancak talepleri halinde eğitim, sınav ve belgelendirme yapılması esastır. Sonuç olarak, nakliyecilik sektörü ile ilgili esnaf meslek dallarında ilgili odalar tarafından verilecek esnaflık belgeleri, yürürlükten kaldırılan ticari taşıt kullanma belgeleri (TTKB) ve halihazırda yürürlükte olan SRC belgeleri gibi taşınması yasal olarak zorunlu belgeler değildir. Bu nedenle, ilgili odaların ulaştırma sektöründe faaliyet gösteren üye esnaf-sanatkarları belge alma konusunda zorlamamaları, Yönetmelik uygulamalarının üyelere duyurulması ve üyelerin ihtiyaç duyması ve talep etmesi halinde eğitim, sınav ve belgelendirme yapılması gerekmektedir. 31 13. Vergiden muaf esnaf-sanatkarlar 14 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik çerçevesinde kullanılan başvuru formlarındaki vergi kaydı ile ilgili bölümü dolduracaklar mı? Bilindiği üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun “Vergiden muaf esnaf” başlıklı 9 uncu maddesi gereğince bazı esnaf-sanatkarlar gelir vergisinden muaf tutulmaktadır. Söz konusu madde çerçevesinde gelir vergisinden muaf olup, 14 Ocak 2008 tarihli Çıraklık Eğitim Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik çerçevesinde esnaflık ya da ustalık belgesi almak üzere başvuruda bulunanların, başvuru formlarındaki vergi kaydı ile ilgili bölümü doldurmaları gerekmemektedir. 14. İDDG’lere ilişkin uygulamalarda hangi mevzuat esas alınacaktır? Bilindiği üzere, 7 Haziran 2005 yılında yürürlüğe giren 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun “Yönetmelikler” başlıklı 75 inci maddesinin (j) bendinde, pratik eğitimin verileceği işyerleri ve bunların denetimine ilişkin yönetmeliğin Konfederasyonumuz tarafından çıkarılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde Konfederasyonumuz tarafından hazırlanan “Pratik Eğitimin Verileceği İşyerleri ve Bunların Denetimine İlişkin Yönetmelik” 29 Ocak 2008 tarih ve 26771 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Belirtilen Yönetmelik Konfederasyonumuzun web sayfasının (www.tesk.org.tr) Mevzuat/Yönetmelikler bölümünde yer almaktadır. Söz konusu Yönetmeliğin uygulamasına ilişkin ayrıntıları düzenlemek üzere Konfederasyonumuzca bir yönerge hazırlanmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda, Konfederasyonumuzca hazırlanan “Denetleme ve Danışmanlık Gruplarının Kurulması ve Pratik Eğitimin Verileceği İşyerlerinin Denetimine İlişkin Yönerge” ile işyerlerinin sınıflandırılması, Konfederasyon, birlik ve odalar düzeyinde oluşturulacak İDDG’lerin kuruluş, görev ve çalışma esas ve usulleri ile diğer temel bazı konular açıklığa kavuşturulmuştur. “Denetleme ve Danışmanlık Gruplarının Kurulması ve Pratik Eğitimin Verileceği İşyerlerinin Denetimine İlişkin Yönerge” Konfederasyonumuzun web sayfasının (www.tesk.org.tr) Mevzuat/Yönergeler bölümünde yer almaktadır. İDDG’lere ilişkin uygulamalar 29 Ocak 2008 tarihli Yönetmelik ve yukarıda belirtilen Yönerge hükümleri çerçevesinde yürütülecektir. Yönerge ekinde yer alan "İşyerinin Pratik Eğitime Uygunluk Raporu” ücreti mukabilinde (Kalkınmada Öncelikli İllerde 15.00.- YTL, Diğer İllerde 20,00.-YTL) Konfederasyonumuzdan temin edilebilecektir. 15. Eğitim bütçesi nasıl hesaplanır? Bilindiği üzere, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun “Mesleki Eğitimin Finansmanı” başlıklı 74 üncü maddesinde; “Esnaf ve Sanatkarlar meslek kuruluşları bu Kanunda belirtilen meslek eğitimine ilişkin görevleri yerine getirmek için, katılım paylarının hesaplanmasında kullanılan yöntem esas alınarak, yıllık gayri safi gelirlerinin %5’ini ayırmak suretiyle eğitim bütçesi yapmak zorundadırlar. Odalar ayırdıkları bu payın beşte birini birliğe, beşte birini varsa 32 federasyona, beşte birini Konfederasyon bünyesindeki Mesleki Eğitim Fonuna öderler, geri kalan miktarı da kendileri mesleki eğitim için kullanırlar. Konfederasyon ise ayırdığı payın tamamını Fona aktarır” denilmektedir. Eğitim bütçesi payının hesaplanmasında söz konusu Kanunun 61 inci maddesinin (d) bendinde belirtilen hesaplama yöntemi dikkate alınacaktır. Bu çerçevede; • 5362 sayılı Kanun gereğince üst kuruluşlardan satın alınan evrakın maliyet bedeli ile, • Bu Kanun dışındaki diğer kanuni düzenlemeler (2343 sayılı Değerli Kağıtlar Kanunu, 4925 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 4369 sayılı Kanun-basit usül- gibi) nedeniyle elde edilen gelirlerin maliyet bedelleri, yıllık gayri safi gelirden mahsup edildikten sonra %5’lik eğitim bütçesi ayrılacaktır. Hesaplanan eğitim bütçesi payları ise her yıl en geç Mart ayı sonuna kadar ilgili hesaplara aktarılacaktır. Kanun gereği ayrılan eğitim bütçeleri ayrı bir banka hesabında tutulacaktır. 5362 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince, birlik ve federasyonların, odalarca aktarılacak eğitim bütçesi payları için eğitim bütçesi hesaplarını bağlı odalarına bildirmeleri gerekmektedir. Konfederasyon bünyesinde kurulan Mesleki Eğitim Fonuna aktarılacak paylar ise Halk Bankasının Yenişehir Şubesindeki 16000007 numaralı hesabına yatırılacaktır. Eğitim bütçesini oluşturan alt teşkilat birimlerimizin Eğitim Bütçesi Durum Tablosunu doldurarak ekleri ile birlikte Konfederasyonumuza göndermeleri gerekmektedir. Birliklerimizin bağlı odalarının eğitim bütçesi durum tablolarını ve eklerini toplayıp, bir üst yazı ile Konfederasyonumuza iletmeleri hem Birliklerimizin bilgi edinmesi, hem de uygulama açısından kolaylık sağlayacaktır. 16. Eğitim bütçesi hangi kriterler çerçevesinde nerelere harcanır? Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları eğitim bütçelerini aşağıda belirtilen alanlarda kullanırlar. a) Mesleki eğitim ve teknoloji merkezlerinin ve diğer eğitim ünitelerinin (derslik, toplantı salonu vb.)oluşturulması, kiralanması, tamirat ve tadilatı, donatılması, işletilmesi ile kurulmuş olanların desteklenmesi ve teşvikinde, b) 7/6/2005 tarih ve 5362 sayılı Kanun gereğince mesleki eğitimle ilgili olarak kurulmuş bulunan birim, grup ve komisyonların başkan ve üyelerine ödenecek ulaşım, konaklama, harcırah, huzur hakkı vb. giderlerin ödenmesinde, c) Eğitimle ilgili birimlerinde, mesleki eğitim ve teknoloji merkezlerinde görev yapacak daimi ve geçici yönetim, eğitim ve hizmet personelinin maaş, ücret, ders ve sınav ücreti, yolluk, yevmiye vb. ücretlerinin ödenmesinde, ç) Esnaf sanatkar kesiminde yapılacak meslek eğitimi ve bu eğitimin geliştirilmesi amacıyla yapılacak çalışmalarda görev alacak yönetici ve eğitim personelinin niteliklerinin yükseltilmesi için düzenlenecek yurt içi ve yurt dışı eğitimlerinde, 33 d) Mesleki ve teknik eğitim metot ve araçlarının araştırılması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, mesleki eğitimle ilgili her türlü yayının hazırlatılması, çoğaltılması, tercümesi, satın alınması ve dağıtılmasında, e) Mesleki eğitim hizmeti satın alınmasında, f) Hizmet içi eğitim seminerlerinin giderlerinin (eğitim ortamı-araç ve gereçleri, ulaşım ve konaklama gibi) ödenmesinde, g) Mesleki eğitimle ilgili iç ve dış kaynaklı projelere yapılan kuruluş katkılarının karşılanmasında, 17. Eğitim bütçesinin muhasebe kayıtlarına geçirilmesi nasıl olacaktır? Eğitim bütçesine giren gelirlerin ve muhasebeleştirilmesinde aşağıdaki ilkelere uyulur. yapılan harcamaların a) Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları yıllık gayri safi gelirlerinin %5’ini eğitim bütçesi olarak ayırırlar. Eğitim bütçesi yıllık olarak hesaplanır ve ayrı bir banka hesabında tutulur. Eğitim bütçesinin hesaplanmasında, 7/6/2005 tarih ve 5362 sayılı Kanuna göre üst kuruluşlardan satın alınan evrakın maliyet bedeli ile bu Kanun dışındaki diğer kanuni düzenlemeler nedeniyle elde edilen gelirlerin maliyet bedelleri ve bunlar için yapılan giderler gayri safi gelirden mahsup edilir. b) Meslek kuruluşlarının muhasebesi eğitim bütçesinin izlenmesine olanak sağlayacak şekilde yardımcı hesaplar üzerinden takip edilir. Eğitim bütçesi gelirgider defteri muavin defter niteliğinde olup, kuruluşun genel bütçesinden bağımsız değildir. Sadece eğitim ile ilgili muhasebe hareketlerinin takip edilmesini sağlamak amacıyla tutulur. Kuruluşun yıl sonu itibariyle hazırlanacak genel bütçesinde ya da bilançosunda eğitim ile ilgili her tür gelir ve giderin yer alması bütçenin tekliği prensibi doğrultusunda zorunludur. c) 7/6/2005 tarih ve 5362 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinde öngörülen eğitim bütçesinden aktarılacak paylar, hesap yılını takip eden mart ayı sonuna kadar ilgili hesaplara aktarılır. ç) Bir önceki yıldan kalan eğitim bütçesi hesabındaki harcanmamış meblağ, bir sonraki yılın eğitim bütçesi hesaplanırken gayri safi yıllık gelire dahil edilmez. d) Birlik ve federasyonlar, %5’lik eğitim bütçesi ve %3’lük katılım payını hesaplarken, 7/6/2005 tarih ve 5362 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi gereğince bağlı odaları tarafından eğitim bütçesi hesaplarına aktarılan beşte birlik payları, gayri safi yıllık gelire dahil etmezler. Karayolu Taşıma Kanunu ve İlgili Yönetmelik Uygulamaları 18. SRC Belgesini nasıl ve nereden alınır? Karayoluyla yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan ticari araçlarda çalışan şoförlerin, Sürücü (SRC) Türü Mesleki Yeterlilik Belgesi almaları zorunludur. Bunlardan 25.02.2006 tarihinden önce üç yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar, SRC belgesini eğitime ve sınava katılmaksızın doğrudan alma hakkına sahiptirler. 25.02.2006 tarihinden önce üç yıllık mesleki tecrübeye sahip olmayanlar eğitime ve Ulaştırma Bakanlığınca yapılacak/yaptırılacak sınavlara katılarak bu belgeyi almış olmak zorundadırlar. 34 Eğitim vermek üzere Ulaştırma Bakanlığı tarafından yetkilendirilen eğitim merkezleri Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nün (www.kugm.gov.tr) web sayfasında yayınlanmaktadır. Sürücü (SRC) Türü Mesleki Yeterlilik Belgesi alma zorunluluğu olduğu halde yapılan denetimlerde Sürücü (SRC) Türü Mesleki Yeterlilik Belgesi olmadığı anlaşılan sürücüler ve işletmeciler hakkında Karayolu Taşıma Kanunu’nun 26 ncı maddesinin (k) bendinde belirtilen idari para cezası uygulanır. 19. SRC Belgesi için hangi evraklar istenmektedir? a) 25/02/2003 tarihinden önce alınmış B,C,D,E sınıfı ehliyetin fotokopisi b) Nüfus Cüzdanı fotokopisi c) 2 Adet fotoğraf d)Kimlik ücretinin yatırıldığına dair dekont e) SRC 1, SRC 2, SRC 3, SRC 4 türlerinden hangisini istediğine dair dilekçe f) Tek belge alacaklar 26 TL., iki belge alacaklar 50 TL. ücreti yatırdıklarına dair dekont B sınıfı ehliyeti olanlar 25/02/2003 tarihinden önce çalıştığını ssk veya bağkur belgesi ile belgelendirmeleri, eğer bu da yoksa 25/02/2003 tarihinden önce T2 olan Ticari Taşıt Kullanma Belgesinden en az birini ibraz etmek zorundadır. 20. K2 Yetki belgesi almak ve yenilemek için gerekli belgeler nelerdir? a) Bakanlıkça hazırlanan ve başvuru sahibi tarafından doldurulan Başvuru Formu. b) T.C. Kimlik numarası beyanları c) Ticaret odaları veya ticaret ve sanayi odaları veya esnaf ve sanatkarlar odaları veya ziraat odalarından birine kayıtlı olduğunu gösteren belge. d) Ticari veya hususi olarak kayıt ve tescil edilmiş en az 1 adet eşya taşımaya mahsus özmal taşıta sahip olmaları şarttır. e-) 462 TL. yetki belgesi ücretinin yatırıldığına dair banka dekontu, f-) Ayrıca 64 TL. taşıt kartı için ödenecektir. NOT: Ticari amaçla olmamak ve sadece kendi esas iştigal konusu ile ilgili olmak kaydıyla; kamyonetlerle yapılan eşya taşımaları için 31/12/2010 tarihine kadar yetki belgesi alma şartı aranmaz. Bu durumda olanlar için söz konusu tarihe kadar yetki belgesi ücretinde % 93 oranında indirim uygulanır. 21. 100 Km. ye kadar olan şehirlerarası ve taşıma mesafesine bakılmaksızın ili içi ticari yolcu taşımacılığı yapacaklar yetki belgesi almak zorunda mıdır? 11 Haziran 2009 tarih ve 27255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 6 ıncı maddesinde 100 Km. ye kadar olan şehirlerarası ve taşıma mesafesine bakılmaksızın ili içi ticari yolcu taşımacılığı yapacakların Y türü yetki belgesi yerine, D4 türü yetki belgesi almaları esası getirilmiştir. Yine aynı Yönetmeliğin Geçici Madde 7’sinde “ 1/1/2011 tarihinden önce D4 yetki belgesi düzenlenmez.” ibaresi bulunmaktadır. 35 1/1/2011 tarihine kadar, 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası ve taşıma mesafesine bakılmaksızın il içi ticari yolcu taşımacılığı yapanlara/yapacaklara valiliklerce verilen/verilecek yetki belgeleriyle ilgili iş ve işlemlere 11 Haziran 2009 tarih ve 27255 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin yayımından önceki esaslar ve usullerle aynen devam edilir. 1/1/2011 tarihinden önce valiliklerce verilmiş olan yetki belgeleri ve taşıt kartları, bu tarihten itibaren ve söz konusu yetki belgelerinin geçerlilik süresi içinde yetki belgesi sahiplerinin talep etmeleri halinde; bu yetki belgeleri ve eki taşıt kartları geçerlilik süreleri esas alınarak D4 yetki belgesi ve yeni taşıt kartlarıyla ücretsiz olarak değiştirilir ve düzenlenen D4 yetki belgesi eki taşıt belgesine en fazla 10 adet öz mal taşıt kaydedilir. Değiştirme esnasında ilgililerin talep etmeleri ve yenileme ücreti ödemeleri halinde ise; D4 yetki belgeleri 5 yıl geçerli olmak üzere düzenlenir. Valiliklerce verilen yetki belgelerini değiştirmeyenlerin bu yetki belgeleri sürelerinin bitiminde geçersiz olur. D4 yetki belgesi ücreti, 1/1/2011-1/1/2012 tarihleri arasında, % 85 indirimli olarak uygulanacaktır. Diğer Konular 22. MEB, STB ve TESK arasında imzalanan Yaygın Mesleki Eğitimde İşbirliği Protokolü çerçevesinde birlik ve federasyonların yapması gereken işler nelerdir? Bilindiği üzere; Konfederasyonumuz, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı işbirliğinde hazırlanan, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu çerçevesinde, istihdama yönelik meslek kursları ve esnaf-sanatkar ile yanlarında çalışanların mesleki gelişimlerine yönelik çeşitli yaygın mesleki eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi amacıyla “Yaygın Mesleki Eğitimde İşbirliği Protokolü” 12 Şubat 2009 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Protokole Konfederasyonumuzun web sayfasından (www.tesk.org.tr) ulaşılması mümkündür. Bu Protokol ile alt teşkilat birimlerimiz Milli Eğitim Bakanlığına bağlı yurt genelindeki 311 mesleki eğitim merkezi (MEM) ve 967 halk eğitim merkezi (HEM) ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı kuruluşların (KOSGEB, MPM,TSE gibi) fiziki ve personel kaynaklarından imkanlar ölçüsünde yararlanabilecektir. Söz konusu Protokoldeki yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ve Birliklerimiz arasında koordinasyonun sağlanması önem arz etmektedir. Bu amaçla; • Protokolün tarafı olan kurum ve kuruluşlarla irtibata geçilerek, bir çalışma grubunun oluşturulması, • İlinizdeki esnaf ve sanatkarların ihtiyaç duyduğu eğitim konularının belirlenmesi, • Belirlenen konularda düzenlenecek eğitimlere katılacakların sayısının tespiti, • Belirlenen konularda, ilinizdeki eğitim alt yapısı uygun olan merkezlerin (Mesleki Eğitim Merkezi ve Halk Eğitim Merkezlerinin) belirlenmesi, 36 • Söz konusu eğitimlerin planlanması (yer, eğiticiler, araç-gereç, diğer malzemeler, vb.), • Daha önceden resmi onaylı eğitim programı bulunmayan konularda eğitim programının ortaklaşa oluşturulması, • Eğitimlerin maliyeti ve bu maliyeti kimlerin karşılayacağının belirlenmesi, • Yerel düzeyde temin edilmesi mümkün olmayan ihtiyaçların tespit edilmesi, gerekmektedir. Protokoldeki hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sanayi Ticaret İl Müdürlükleri ile sıkı bir işbirliğinin yapılması, Protokol kapsamındaki görevlerin ve eğitim faaliyetlerinin belirli bir plan dahilinde yürütülmesi, gerekli tedbirlerin alınarak, Protokolün uygulanmasında herhangi bir aksamaya meydan verilmemesi gerekmektedir. Söz konusu Protokol çerçevesinde yapılan eğitim planlanması sonucunda ilgili oda, birlik ve federasyonun maddi katkıda bulunması gerekir ise, söz konusu kuruluşlar TESK’in iznini almak kaydıyla bu giderlerini eğitim bütçelerinden karşılayabileceklerdir. 23. Mesleki Yeterlilik Kurumu ne amaçla kurulmuştur, ne tür çalışmalar yapmaktadır? Bilindiği üzere 7 Ekim 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu ile Mesleki Yeterlilik Kurumu kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır. Bu Kanunda; • Ulusal yeterlilikler çerçevesinin oluşturulması, • Meslek standartlarının hazırlanması, • Mesleki yeterliliklerin belirlenmesi, • Eğitim programlarının hazırlanması • Sınav ve belgelendirme sisteminin kurulması, • Standart hazırlayacak, eğitim verecek ve sınav yapacak kurumların yetkilendirilmesi, gibi temel konularda düzenlemeler bulunmaktadır. Hem iç iş piyasası hem de başta AB olmak üzere dış iş piyasasında işgücümüzün rahat hareket edebilmesi ve yaşam boyu öğrenme felsefesi içinde kendini geliştirerek niteliğini sürekli arttırabilmesi açısından son derece gerekli olan bu düzenlemeler, bu Kanun ile yasal çerçeveye oturtulmuş bulunmaktadır. Mesleki Yeterlilik Kurumu bazı iş ve işlemlerden doğrudan sorumlu bulunmakta, bazılarını akredite edilen kuruluşlara ihale edebilmekte, bazı konularda ise ilgili kurum ve kuruluşlarla (MEB ve YÖK gibi) işbirliği yapmayı öngörmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili kuruluşu olacak olan Kurum, başta sosyal taraflar olan meslek kuruluşları, işçi ve işveren örgütleri olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı gibi bir çok kurum ve kuruluşla da yakın işbirliği içinde çalışacaktır. MYK Genel Kurulunda Konfederasyonumuz temsil edilmekte ve her çalışmasına aktif olarak katılmaktadır. Bu tarihe kadar MYK kendi örgütlenmesini tamamlamış, alt mevzuat düzenlemelerini çıkarmış, meslek standardı üretme konusunda başvuruda bulunan kurum ve kuruluşları yetkilendirmeye başlamıştır. Aynı 37 zamanda sınav ve belgelendirme ile ilgili alt yapı çalışmalarına devam etmektedir. 24. Esnaf-sanatkarlar meslek dallarında meslek standartları hangi kurum ve kuruluşlarca hazırlanacaktır? Konfederasyonumuz 50’ye yakın esnaf-sanatkar meslek dalında meslek standardı üretmek üzere Mesleki Yeterlilik Kurumuna (MYK) başvuruda bulunmuştur. MYK kendisine değişik kurum ve kuruluşlarca yapılan başvuruları incelemekte ve daha sonra belirli kriterler çerçevesinde kurum ve kuruluşları yetkilendirmektedir. MYK, Konfederasyonumuza metal, deri ve tekstil, gıda ve ağırlama sektörlerinde yer alan 14 meslek dalında meslek standardı hazırlama yetkisi vermiştir. Yetkilendirme ile ilgili protokol taslak olarak hazırlanmış ve 9 Mart 2009 tarihinde MYK’da yapılan bir törenle imzalanmıştır. Meslek standardı üretme konusunda Konfederasyonumuz ve federasyonlarımızın belirlediği kişilerin katılımıyla bir meslek standardı geliştirme ekibi oluşturulmuş ve bu ekibin meslek standardı geliştirmede kullanılan DACUM metodu ile ilgili bir eğitime tabi tutulmaları kararlaştırılmıştır. Meslek standardı geliştirme ekibi oluşturulmuş, ekibe yönelik ilk bilgilendirme toplantısı 20 Nisan 2009 tarihinde MYK temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıda ekibe, MYK hakkında bilgi verilmiş ve daha sonra meslek standardı geliştirme konusunda MYK’nın kuruluşlarımızdan beklentileri dile getirilmiştir. Ekibe verilecek DACUM eğitimi ise 2-6 Haziran 2009 ve 9-12 Haziran 2009 tarihlerinde iki bölüm halinde ekli program çerçevesinde TESK Hotel’de yapılmıştır. Söz konusu eğitimler çerçevesinde Kuyumculuk ve Dönercilik meslek dallarının standardı da geliştirilmiştir. Bundan sonraki aşamalarda öncelikle yetki alınan meslek dalları, daha sonra da MYK tarafından yetki verilecek diğer esnaf-sanatkar meslek dallarında standart geliştirme çalışmaları devam edecektir. Bu çalışmalar sırasında başta federasyonlarımız olmak üzere tüm birlik ve odalarımızın desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. 25. İŞKUR’un işgücü uyum kursları için çıktığı ihalelerden teşkilat birimlerimiz nasıl yararlanabilir? Bilindiği üzere, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Genel Kurulu ve Yönetim Kurulunda Konfederasyonumuzun, il istihdam ve mesleki eğitim kurullarında ise esnaf ve sanatkarlar odaları birliklerinin temsil edildiği, çok yakın ilişki ve işbirliği içinde olduğumuz bir kurumdur. İŞ-KUR’un görevleri arasında, işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmaya yönelik olarak mesleki eğitim ve işgücü uyum programlarının geliştirilmesi ve uygulanması, istihdamdaki işgücüne eğitim seminerlerinin düzenlenmesi gibi aktif istihdam tedbirleri de yer almaktadır. Türkiye İş Kurumu yukarıda belirtilen görevleri çerçevesinde, herhangi bir mesleği olmayan, bir mesleği olmakla birlikte mesleğinde iş bulamayan veya mesleğinde yeterli niteliğe sahip olmayan işsizlerin, niteliklerini geliştirerek istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla iş gücü uyum kursları düzenlemektedir. İş gücü uyum kursları doğrudan İŞ-KUR il müdürlükleri tarafından ya da dışarıdan hizmet satın alma yolu ile gerçekleştirilmektedir. Söz konusu kurslar il istihdam ve mesleki eğitim kurulunun ildeki yıllık işgücü eğitim planlaması çerçevesinde İŞ-KUR il müdürlükleri tarafından ilan 38 edilmektedir. İlan edilen kurslara hizmet sağlayıcıların başvurularının kabul edilebilmesi için, İŞ-KUR tarafından öngörülen asgari şartları taşımalarının yanında, katılacak kursiyer sayısını, bir kursiyer için birim maliyeti, düzenlenecek kursun toplam maliyetini ve hangi mesleklerde eğitim vermek istediklerini İŞ-KUR il müdürlüklerine bildirmeleri gerekmektedir. Türkiye İş Kurumu tarafından verilen bir diğer hizmet ise işletmelerde eğitim seminerleridir. Söz konusu seminerler hali hazırda istihdam edilen işgücünün verimliliğini artırmak, çalışanların niteliklerinin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacı ile işyerlerinin talebi doğrultusunda doğrudan İŞ-KUR tarafından düzenlenmekte ve eğitimlere katılım sağlayan kursiyerlere katılım belgesi verilmektedir. Özellikle, alt teşkilat birimlerimizden halihazırda mesleki eğitime ilişkin bina, teknik ve beşeri alt yapıya sahip olan ve bilfiil mesleki eğitim hizmeti sunanların, İŞ-KUR il müdürlükleri vasıtasıyla duyurulan eğitim hizmeti satın alma ihalelerine katılmaları mümkün bulunmaktadır. Son yıllarda bir çok teşkilat birimimiz bu ihalelere katılmakta ve İŞKUR’un finansman desteği ile İŞKUR adına eğitim hizmetleri sunmaktadır. Böylece, bir çok alt teşkilat birimimiz eğitim merkezlerini geliştirme, yenileme ve eğitim alanında daha aktif olma imkanına sahip olmuşlardır. Yukarıda belirtilen iş gücü uyum kursları ve işletmelerde eğitim seminerleri hizmetlerinden yararlanmak isteyen teşkilat birimlerimizin, Türkiye İş Kurumunun internet adresinden (www.iskur.gov.tr) veya illerinde bulunan Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüklerinden daha fazla bilgiye ulaşmaları mümkün bulunmaktadır. IX- VİZE UYGULAMALARI 1. VİZE NEDİR ? Vize, bir devletin dış temsilcilikleri veya sınır makamları aracılığıyla, ülkesine seyahat edecek bir yabancının pasaportuna koyduğu ve bu yabancının ülkesinin sınır kapısına kadar giderek sınır makamlarına giriş için başvuru yapabileceğini girebileceğini gösteren bir kayıttır. 2. SCHENGEN VİZESİ NEDİR? Avrupa Birliğinde 1995’te yürürlüğe giren Schengen Sözleşmesi ile bu Sözleşmeye taraf ülkeler aralarındaki sınırlardaki ("iç sınır’" denilmektedir) kontrollerini kaldırmışlardır. Böylece, oluşturulan Schengen bölgesinde dış sınır kontrollerinde ortak uygulama ve kurallar hayata geçirilmiştir. Bu işbirliği vize, polis ve yargı alanlarındaki işbirliğini kapsamaktadır. Schengen’e üye ülkeler şunlardır: Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Lüksemburg, Macaristan, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan. Ayrıca, AB’ye üye olmayan İsviçre, İzlanda ve Norveç de Schengen ülkeleri ile özel bir anlaşma imzalayarak, aynı uygulamaları benimsemişlerdir. Bir yabancı Schengen bölgesine üye ülkelerden birinin vizesi ile girdiğinde diğerine serbestçe seyahat edebilir. 39 3. VİZE NEREDEN ALINIR ? Vize esas olarak başvuru sahibinin ikamet ettiği ilin bağlı olduğu konsolosluktan verilir. Hangi ilin hangi konsolosluğa bağlı olduğu ilgili ülkenin büyükelçiliğinin internet sayfasından veya vize bölümünün telefonundan öğrenilebilir.Vizeler, seyahat edilecek ülkenin 1. Büyükelçiliğinin Konsolosluk Bölümünden; 2. Başkonsolosluğundan veya 3. Konsolosluğundan alınır. 4. Bazı ülkeler, Fahri Başkonsoloslukları veya Fahri Konsoloslukları aracılığıyla da vize verebilmektedirler. 4. VİZE ALIRKEN, HANGİ BELGELER İSTENİR? Vize başvurusunda istenilen belgeler ülkeden ülkeye, seyahat amacına veya başvuranın pasaportunun türüne (diplomatik, hizmet, hususi, umuma mahsus pasaport veya seyahat belgesi) ve hatta zamandan zamana büyük değişiklikler gösterebilmektedir. İlgili temsilcilikten bilgi alınması gerekmektedir. Bilindiği üzere teşkilatımız mensupları ve çalışanları umuma mahsus pasaport (Lacivert Pasaport) almak durumundadırlar. Hususi Pasaport ( Yeşil Pasaport) alma şartları 5682 sayılı Pasaport Kanununda açıkça belirtilmiştir. Teşkilatımız, kamu niteliğini haiz meslek kuruluşu olmasına rağmen yöneticilerimizin ve çalışanlarımızın kamu görevlisi niteliği yoktur. Dolayısıyla yurt dışına görevli olarak gitmek durumunda olan mensuplarımız ve çalışanlarımız umuma mahsus pasaport almak zorundadırlar. Vize başvuruları esnasında pasaporta ek olarak istenilen belgeler ülkeden ülkeye değişmekle beraber bazı belgeler genellikle T.C. vatandaşlarına vize uygulayan ülkelerde ortaktır. Bu belgeler; 1. Seyahat nedenini açıklayan resmi bir yazı veya resmi makamlarca onaylanmış bir davetiye 2. En az 6 ay geçerli bir pasaport 3. Başvuru sahibinin çalıştığı yeri gösteren bir belge 4. Yöneticilerimiz için esnaf ve sanatkar sicil kaydı 5. Vergi levhası 6. Otel rezervasyonu 7. Uçak bileti 8. Seyahat sağlık sigortası ÖNEMLİ NOT: VİZE BAŞVURULARI İLE İLGİLİ DETAYLI VE GÜNCEL BİLGİ İLGİLİ BÜYÜKELÇİLİĞİN İNTERNET SAYFALARINDAN EDİNİLMELİDİR. 5. VİZE BAŞVURULARINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR NELERDİR? Bir vize başvurusunda genel kural başvurunun şahsen yapılmasıdır. Pasaportun yıpranmamış olması gerekir. Yıpranmış pasaporta vize alsanız dahi sınırdan geri çevrilmeniz mümkündür. Pasaportunuzu yenilemenizde yarar vardır. (Pasaport başvurusuna ilişkin ayrıntılı bilgi için: www.egm.gov.tr adresindeki internet sitesine bakınız.) 40 Pasaportunuzun geçerlilik süresinin başvuru tarihinden itibaren en az bir yıl olmasına özen göstermelisiniz. Bu hususu vize talep edeceğiniz ülkenin temsilciliğinden teyit ettirmenizde yarar vardır. Mülakat sırasında, yetkilinin sorularına doğru yanıtlar vermeniz önemlidir. Başvurunuzu eksiksiz belgelerle yapınız. Tahrif edilmiş veya sahte belgelerle başvuruda bulunmak yasalara göre suçtur. Vize bir egemenlik hakkıdır. Bu nedenle başvurunuzun reddedilebileceğini önceden kabul ediniz. Mülakat sırasında, yetkilinin, hakkınızda olumlu izlenim edinmesi, başvurunuzun kabul edilme şansını arttırır. Seyahatinizi gerçekleştirebilecek belgelemeniz beklenir. ekonomik olanaklara sahip olduğunuzu Mülakatın amacı; seyahat edeceğiniz ülkenin makamlarının bu ülkeye seyahat edecek yabancılar için belirlediği koşulları taşıyıp taşımadığınızı anlamaktır. İşsiz iseniz, veya kendinizin ve bakmakla yükümlü olduğunuz kişilerin geçimlerini sağlayabilecek düzenli ve yeterli bir gelir düzeyine sahip değil iseniz, potansiyel bir göçmen olarak kabul edileceğinizden, vize alma şansınız oldukça düşüktür. Bu durumda iseniz, vize başvurusunda bulunmamanız uygun olacaktır. Reddedileceğini bildiğiniz bir talepte bulunmaktan kaçınmanız zaman ve para tasarruf etmenizi de sağlayabilir. ( Bu husus özellikle AB projeleri kapsamında AB ülkelerine öğrenci veya çırak götüren ESOB’larımız açısından önemlidir.) Bazı ülkeler vize harcının yanında, yüksek sayılabilecek meblağlarda başvuru veya işlem harcı almaktadırlar. Bu koşullar ülkeden ülkeye değişmektedir. İlgili temsilcilikten bilgi almanızda yarar vardır. 6. KİMLERE VİZE VERİLMEZ? Bir ülkeye hangi yabancının girebileceğine karar vermek, uluslararası hukuka göre, o devletin egemenlik yetkilerindendir. Bu husus, tartışılmaz temel bir kuraldır. Devletler ülkelerine hangi yabancıların girebileceğini kendi ulusal çıkarlarına göre belirlerler. Her devletin ülkesine girmeleri yasaklı/sakıncalı yabancılar listesi vardır. Ayrıca, yasaklılar listesinde bulunmayan bir yabancıya, ekonomik olarak yük olabileceği, kamu düzenini bozabileceği ve kamu sağlığına risk oluşturabileceği gerekçeleriyle vize verilmemesi mümkündür. 7. BİR ÜLKENİN VİZE BAŞVURUMU REDDETMEYE HAKKI VAR MIDIR? Uluslararası hukukta Devletlerin ulusal egemenlik yetkileri esastır. Bu egemenliklerini sınırları içerisinde çıkardıkları yasalar ile diledikleri gibi kullanırlar. Ulusal egemenlik yetkileri arasında ülkelerine hangi yabancıların hangi koşullarla girebileceklerini belirlemek de vardır. Vize bu amaca hizmet etmektedir. Devletin bu yetkisi uluslararası hukuk bakımından tartışılmazdır. 8. VİZE BAŞVURUM REDDEDİLİRSE, TEKRAR BAŞVURABİLİR MİYİM? Genelde ilgili ülkeler başvuru sayısına sınırlama koymamaktadırlar. Ancak, ilk başvuru koşullarınızda (ekonomik durumunuzun iyileşmesi, seyahat nedeninizin farklı olması gibi) bir değişiklik yok ise, ikinci başvuru para ve zaman kaybına yol 41 açabilecektir. Zira Batılı ülkeler başta olmak üzere, bazı ülkeler vize harcı ve vize işlem harcı adı altında tahsil ettikleri meblağları vize talebi reddedilse dahi iade etmemektedirler. Temsilciliklerin kaşe vurmaları giderek yaygınlaşan bir uygulamadır. Bu tür kaşelerde çoğunlukla, temsilciliğin bulunduğu kentin adı veya kısaltması ile bir tarih (başvurunun işlem gördüğü tarihtir) bulunur. Pasaportunuzdaki böyle bir kayıt tekrar başvuruda bulunmanıza engel değildir. Bu kayıt diğer temsilciliklere yapacağınız başvurularınızın reddedileceği anlamına gelmez. Ancak, söz konusu kaşe bir Schengen ülkesi tarafından pasaportunuza vurulmuşsa, diğer bir Schengen ülkesinin vize başvurunuzu daha titiz bir şekilde incelemesi olasıdır. X- PROJE FON KAYNAKLARI Bilindiği üzere, Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanlarının 16-17 Aralık 2004 tarihli Brüksel Zirvesinde aldığı karar doğrultusunda 3 Ekim 2005 tarihinde yapılan Hükümetler arası Konferans (HAK) ile Türkiye resmen AB'ye katılım müzakerelerine başlamıştır. Bu yeni süreçle beraber Türkiye’ye yapılan Katılım Öncesi Mali Yardım miktarı artmıştır. Konfederasyonumuzun ve bağlı teşkilat birimlerimizin faydalanabileceği hibe kaynakları aşağıda kısaca anlatılmaktadır. 1) HANGİ AB MALİ KAYNAKLARINDAN FAYDALANABİLİRİZ? Ülkemizde uygulanmakta olan 3 çeşit AB mali yardımı vardır. Bunlar; Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Avrupa Yatırım Bankası Kredileri Topluluk Programları (En çok faydalandıklarımız) 7.Çerçeve Programı Eğitim ve Gençlik Programları 2) KATILIM ÖNCESİ MALİ YARDIM ARACI (IPA) NEDİR? Avrupa Birliği 2007–2013 dönemi için aday ve potansiyel aday ülkelere sağlanacak tüm katılım öncesi mali yardımları tek bir program çerçevesinde toplamıştır. Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (Instrument for Pre-Accession Assistance - IPA) olarak adlandırılan bu sistem çerçevesinde, Türkiye'ye sunulacak AB mali yardımları, AB Üyesi Ülkelerde uygulanan yaklaşıma uygun olarak kullandırılmaktadır. 2007–2013 dönemini kapsayan Katılım Öncesi Yardım Aracı, aday ülkeleri Yapısal fonlara hazırlamayı amaçlamakta ve böylece bu ülkelerin AB üyelik hazırlarına katkı sağlamaktadır. Katılım Öncesi Yardım Aracı ayrıca aday ülkelerin AB politika ve standartlarına kademeli olarak uyum sağlamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. IPA ile birlikte AB tarafından daha önce uygulanmakta olan PHARE, ISPA, SAPARD ve Türkiye için Katılım Öncesi Mali Yardım gibi araçlar yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır. 42 3) KATILIM ÖNCESİ MALİ YARDIM PROGRAMINDAN HANGİ KAMU KURUMU SORUMLUDUR? IPA kapsamında beş bileşen bulunmaktadır. Bu bileşenlerin her birinden farklı kamu kurumları veya bakanlıklar sorumludur. Her bileşen ve sorumlu kuruluş aşağıdaki şemada ayrıntılı bir biçimde gösterilmiştir: Bileşen (I) Kurumsal Kapasite Geliştirme (Institution Building) Sorumlu Kuruluş ABGS (II) Bölgesel ve Sınır Ötesi İşbirliği (Regional and Cross-Border Cooperation) TİKA (III) Bölgesel Kalkınma (Regional Development) -Çevre ve Orman Bakanlığı -Sanayi ve Ticaret Bakanlığı -Ulaştırma Bakanlığı (IV) İnsan Kaynaklarının Gelişimi (Human Resources Development) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (V) Kırsal Kalkınma (Rural Development) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 4) BU PROGRAMDAN KİMLER, NASIL PROGRAM NASIL İŞLEMEKTEDİR? FAYDALANABİLMEKTEDİR? Katılım Öncesi Mali Yardımlar kapsamında sivil toplum kuruluşları (ESOB’lar, ticaret ve sanayi odaları, meslek odaları, üniversiteler, dernekler, vakıflar, kooperatifler, birlikler, sendikalar vb.) tarafından geliştirilen projeler "Hibe Programı" adı verilen bir yöntem ile finanse edilmektedir. Hibe Programı, halihazırdaki Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamındaki öncelikler çerçevesinde merkezi düzeydeki kamu kuruluşları (Bakanlıklar, Müsteşarlıklar vb.) tarafından geliştirilmiş projelerin içerinde yer alan ve söz konusu proje alanındaki AB uyum çalışmalarına sivil toplum kuruluşlarının da katılmasını desteklemek amacıyla oluşturulmuş bir uygulama yöntemidir. Hibe Programlarının şeffaf ve objektif uygulanmasını temin etmek üzere duyuru, başvuru ve değerlendirmenin koordinasyonu görevi Hazine Müsteşarlığımıza bağlı olarak faaliyet gösteren Merkezi Finans ve İhale Birimine (MFİB) verilmiştir. Dolayısıyla, projelerin Avrupa Birliğinin merkezinin bulunduğu Brüksel'e iletilmesi veya herhangi bir AB ülkesinde bir Avrupa Birliği kuruluşuna iletilmesi gerekmemektedir. Hibe Programının proje başvuru süreci Merkezi Finans ve İhale Biriminin teklif çağrısı duyurusu ile başlamakta ve yaklaşık 2-3 ay sürmektedir. Sivil toplum kuruluşları Hibe Programının konusuna bağlı olarak geliştirdikleri projeleri başvuru süresi içerisinde MFİB'ye sunmak zorundadırlar. Aksi takdirde Hibe Programından faydalanma şansını kaybetmektedirler. Hibe Programları için proje başvuruları genel olarak Türkçe hazırlanmakta ve sunulmaktadır. Ancak, bazı şartlarda projelerin İngilizce olarak hazırlanması istenmektedir. 43 Hibe Programları kapsamında her bir proje için sağlanan hibe desteğinin miktarı Hibe Programının bütçesine ve amacına göre değişebilmektedir. Hibe Programları için düzenli bir duyuru zamanı bulunmamaktadır, hibe programları program sahibi kurum/kuruluşlarca olgunlaştırıldıktan sonra MFİB tarafından duyuru için hazır hale getirilmektedir. Dolayısıyla, proje geliştirmek isteyen sivil toplum kuruluşlarımızın belirli sıklıklarda (örneğin haftada bir kere) MFİB tarafından yapılan çağrıları web sayfası aracılığı ile takip etmesi gerekmektedir. Hibe Programlarına ilişkin duyurular aynı zamanda Avrupa Birliği Genel Sekreterliği web sayfasında da yer almaktadır. Ancak, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği kamuoyunu bilgilendirme amacıyla söz konusu duyuruları yapmakta olup proje başvuruları kabul etmemektedir. Teşkilatımızın yararlanabileceği en uygun bileşenlerden biri bölgesel kalkınma bileşenidir. Bu bileşenden sorumlu 3 tane bakanlık olmasına rağmen sadece Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yönetim otoritesi olduğu Bölgesel Rekabet Edebilirlik ile Çevre Bakanlığının sorumlu olduğu alt bileşende Operasyonel Programlar hazırlanarak uygulamaya konmuştur. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Planı GSMH düzeyi Türkiye ortalamasının %752i altında kalan 43 İl’de uygulanmaktadır. Aşağıdaki haritada söz konusu iller gösterilmektedir. Bu Operasyonel Plana müracaat edecek olan ESOB’larımız (43 İl dışında kalan) ve Federasyonlarımız proje faaliyetlerini bu illerde gerçekleştirmek zorunda olduklarını unutmamalıdırlar. Diğer bileşenler kapsamında verilen hibe destekleri ise sorumlu kuruluşun web sayfalarında duyurulmaktadır. 5) PROJELER NASIL DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR? Projeler, IPA’nın ilgili bileşeninden sorumlu kamu kurumu koordinasyonunda “Bağımsız Değerlendirme Komiteleri” tarafından, “Teklif Çağrısı Başvuru 44 Rehberi”nde belirtilen değerlendirilir. standart değerlendirme ölçütlerine göre titizlikle Değerlendirme ölçütleri; projelerde önerilen faaliyetlerin uygunluğunu, teklifler için yapılan çağrının hedefleriyle tutarlılığını, niteliğini, beklenen faydasını, sürdürülebilirliğini ve maliyet etkinliğini kapsar. Değerlendirmede dikkate alınacak diğer önemli hususlar; - Projelerin yürütüldüğü dönem boyunca faaliyetlerin sürdürülmesi için istikrarlı ve yeterli kaynaklara; - Teklif edilen çalışmayı başarıyla tamamlamak için gereken profesyonel deneyim ve niteliklere sahip olmaktır. 6) NASIL BAŞVURULABİLİR? Başvuru için ilgili kurumun internet sitelerinden veya ilgili programın bölge ofislerinden temin edilebilecek hibe programının başvuru rehberi dikkatle incelenmeli; başvuru formu doldurulmalıdır. Bu forma, ayrıntılı proje teklifi eklenmelidir. Proje teklifinde; projenin amacı, hedef grupları, faydaları, bütçe dökümü, projenin beklenen çıktıları vb. detaylar usulüne uygun olarak yer almalıdır. Başvurular, teklif çağrısı için belirlenmiş son başvuru tarihine kadar ilgili kuruma mutlaka sunulmuş olmalıdır. Resmi yazılı bilgi talepleri de aynı adrese gönderilmelidir. 7) TOPLULUK PROGRAMLARI NEDİR? Topluluk programları belirli bir süre için Topluluk politikaları ile ilgili belirli alanları kapsayacak şekilde AB üye ülkeleri ve aday ülkeler arasında işbirliğini teşvik etmek üzere uygulanan faaliyetler bütünüdür. Vatandaşların, işletmelerin, sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurumlarının Topluluk programlarına katılım imkanı mevcuttur. Aday ülkelerin mevzuatın uyumu ve uygulanması alanındaki çalışmalarına da Topluluk programları önemli katkılar yapmaktadır. Topluluk programları, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'nin onayı ile yürürlüğe girmekte ve programa ilişkin teklif çağrılarını (ihale) yayımlayan ilgili Komisyon Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Programların bütçesi ise katılımcı ülkeler tarafından yapılan ödemeler ve AB bütçesinden sağlanan tahsis ile oluşturulmaktadır. Programların önemli bir bölümü için başvurular doğrudan Avrupa Komisyonuna gönderilmekte ve değerlendirme bağımsız uzmanlar tarafından yapılmaktadır. Merkezi olmayan bazı programlar için ise katılımcı ülkede bulunan ulusal ajanslar yoluyla başvuru ve değerlendirme yapılmaktadır. Topluluk programlarının temel amacı işbirliğinin geliştirilmesi olduğu için, başvuruların büyük çoğunluğunda farklı ülkelerden ortakların olması şarttır. Program bütçesinden sağlanan mali desteklerin önemli bölümü yatırım içermeyen projelere (kültürel faaliyetler, personel değişimi, araştırma projeleri, bilgi paylaşım projeleri gibi) verilmektedir. 8) HANGİ TOPLULUK PROGRAMLARINDAN FAYDALANABİLİRİZ? Ülkemizin katıldığı bir çok topluluk programı olmasına rağmen teşkilatımız en fazla aşağıdaki programlardan yararlanmaktadır: 45 HAYATBOYU ÖĞRENME PROGRAMI: Sokrates, Leonardo da Vinci ve eöğrenim programlarının 2006 yılı sonunda tamamlanmasının ardından bu programların yerini alan Yaşam Boyu Öğrenim Programı, Topluluk içinde eğitim ve öğretim sistemleri arasında değişim, işbirliği ve hareketliliğin güçlendirilmesini ve böylece Topluluk sisteminin dünya çapında bir kaliteye ulaşmasını hedeflemektedir. Yeni program dört sektörel alt program (Comenius, Erasmus, Leonardo da Vinci, Grundtvig), bir ortak konulu program (Transversal Programme) ve Jean Monnet eyleminden oluşmaktadır. 2007-2013 dönemini kapsayan Yaşam Boyu Öğrenim Programı Avrupa Komisyonu Eğitim Kültür Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir ve bütçesi 6,970 milyar Avro’dur. Programla ilgili ülkemizdeki sorumlu kuruluş Ulusal Ajans’tır. "Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programını”-CIP :Avrupa Birliği 20072013 yılları arasında KOBİ'lere ve işletmelere yönelik olarak "Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programını”-CIP (Competitiveness and Innovation framework Programme) uygulamaktadır. Programın yurt içindeki koordinasyonu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. 9) LEONARDO DA VİNCİ PROGRAMI NEDİR? KAÇ PROJE TİPİ VARDIR? Leonardo da Vinci AB'ne üye ve aday ülkelerin mesleki eğitime yönelik politikalarını desteklemek ve geliştirmek için yürütülen bir programdır. Bu program; ülkeler arası işbirliğinin kullanılarak mesleki eğitim sistemleri ile uygulamalarında kalitenin geliştirilmesini, yeniliklerin teşvik edilmesini ve Avrupa boyutunun yükseltilmesini amaç edinmiştir. Üye Devletlerin mesleki eğitimin kapsamı ve organizasyonu konusundaki sorumluluğuna, kültürel çeşitliliğe ve dil çeşitliliği dikkate alınarak gerçekleştirdikleri eyleme destek olmaya çalışılmaktadır. Bunun için mesleki eğitim alanındaki ülkeler arası işbirliği projelerine hibe desteği verilmektedir. 3 Proje tipi vardır. Bunlar: Hareketlilik Projeleri: Temel düzeyde mesleki eğitim almakta olan öğrenciler (IVT) ile, işsizler de dahil olmak üzere işgücü dünyasındaki kişiler (PLM) ve mesleki eğitimden sorumlu kişilerin (VETPRO) katıldığı ülkelerarası staj ve çalışma ziyareti olarak adlandırılabilecek hareketlilik faaliyetleridir. Burada esas nokta, temel mesleki eğitim ve sürekli mesleki eğitimin Avrupa boyutunun güçlendirilmesi, kişilerin teori ve uygulama içeren faaliyetlerden, özellikle iş bağlantılı eğitimle deneyim kazanmaya teşvik edilmesi, dil becerilerinin, ülkelerarası bağlantıların, eğitmenler ve insan kaynakları yöneticileri için başarılı uygulamaların değişimlerinin geliştirilmesidir. Bu tür bir faaliyet alanı mesleki eğitim alanındaki tüm sosyal ortakların bir araya gelmesini sağlayarak hem ülkelerarası işbirliğinin hem de iş dünyası ile eğitim kurumları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için yararlıdır. Bu programa başvurular kurumsal düzeyde yapılmaktadır. Yenilik Transferi Projeleri: Leonardo da Vinci (LdV) Mesleki Eğitim Programı faaliyetlerinden biri olan Yenilik Transferi Projeleri, mesleki eğitim ve öğretimi geliştirmek ve teşvik etmek amacıyla daha önceden yapılmış Leonardo da Vinci projeleri ya da başka yenilikçi proje sonuçlarının/çıktılarının yeni ülkelere, bölgelere ya da sektörlere transfer edilmesi amacıyla hazırlanan çok ortaklı projelerdir.Bu projeler program katılımcısı en az üç ülkeden üç kurumun ortaklığıyla yapılmaktadır.Bu projelerin amacı hedef kitle ya da sektör için yenilikçi eğitim 46 araçlarını ve imkanlarını kazandırmaktır. Hayatboyu öğrenme anlayışı çerçevesinde bireyin hızla değişen günümüz mesleki eğitim sistemine ve koşullarına uyum sağlamasını kolaylaştıran bu projeler, aynı zamanda sektörlerin rekabet güçlerinin artırılmasına katkıda bulunacak yenilikçi araç ve yöntemlerin geliştirilmesine finansal destek sağlar. Bu projeler için başvurular kurumsal düzeyde yapılmaktadır Ortaklık Projeleri: Leonardo da Vinci Programı kapsamındaki "Leonardo Ortaklıkları" proje tabanlı bir faaliyettir. Ortaklık faaliyetinde ürün ya da çıktı amaçlı ve işbirliğini kuvvetlendirici nitelikte ortaklıklar oluşturulacak ve bu amaca yönelik çalışma ziyaretleri gerçekleştirilmelidir. Faaliyet en az 3 farklı ülkeden ortaklar içermeli ve bu ortaklardan en az bir tanesi AB üyesi olmalıdır. Proje teklifleri, AB ülkeleri dillerinden birinde hazırlanır ve teklifteki her kuruluş (koordinatör ortak veya ortak) aynı başvuru formunu kendi ülkesindeki ulusal ajans görevi yapan kuruma sunar. Mesleki eğitim ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlar (okul, STK, KOBİ vb.) proje hazırlayarak katılabilirler. Bu programın uygulanmasından Avrupa Birliği Eğitim Ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Ulusal Ajans) sorumludur. Programlar hakkında detaylı bilgi www.ua.gov.tr adresinden alınabilir. 10) 7. ÇERÇEVE PROGRAMI NEDİR? KİMLER KATILABİLİR? AB Çerçeve Programları, Avrupa Birliği’nde çok uluslu araştırma ve teknoloji geliştirme projelerinin desteklendiği başlıca Topluluk Programı’dır. Çerçeve Programları’nın başlıca amaçları arasında, Avrupa’nın bilimsel ve teknolojik temelinin güçlendirilmesi, endüstriyel rekabetin desteklenmesi ve ülkeler arası işbirliğinin teşvik edilmesidir Çerçeve Programları’na, ulusal/uluslararası kanunlar ve AB kanunlarına göre kurulmuş tüzel ve gerçek kişiler başvurabilirler. Bu kapsamda, üniversiteler, araştırma merkezleri, kamu kurumları, sanayi kuruluşları ve sivil toplum örgütleri Çerçeve Programları’na katılabilirler. Ayrıca, tüzel kişiliğe sahip olan veya olmayan KOBİ’lerin de başvuruları teşvik edilecektir. Herhangi bir ülkeden herhangi bir tüzel kişi 7.ÇP’ye katılabilmektedir. Ancak farklı ülke grupları için farklı katılım ve fonlama kuralları bulunmaktadır. 7.ÇP tüm projelere destek sağlamaz. İlgili alanın Çalışma Programı’nda açıkça belirtilen öncelikli alanlarda hazırlanmış, uluslararası ortaklı ve inovatif /yenilikçi) araştırma ve teknoloji geliştirme (ATG) projeleri 7.ÇP için uygundur. 7. Çerçeve Programının Uygulanmasından TÜBİTAK sorumludur. Ayrıntılı bilgi www.fp7.org.tr adresinden alınabilir. 11) AVRUPA YATIRIM BANKASI KREDİLERİ NEDİR? Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa Birliği’nin finansman kuruluşu olup, kamu ve özel sektör kuruluşlarına uzun vadeli finansman sağlamak suretiyle Birliğin politik hedeflerinin hayata geçirilmesine yardımcı olmaktadır. Avrupa Yatırım Bankası, kâr amacı gütmeyen bir kurum olup, özellikle kalıcı projelerin finansmanını sağlamaktadır. Banka, Avrupa Birliği’ne üye devletlere ait olup, kurulduğu 1958 yılından bu yana Birliğe üye ve partner ülkelerdeki projelerin desteklenmesi için 540 Milyar Euro’dan fazla finansman sağlamıştır. 47 Avrupa Yatırım Bankası HİBE VERMEMEKTEDİR. XI- GIDA UYGULAMALARI 1. 5996 sayılı “ Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ” gıdacı esnafımıza neler getiriyor? 13 Haziran 2010 tarih ve 27610 Sayılı Resmi Gazete yayımlanan yeni gıda yasası; gıda maddesi üreten, satan ve toplu tüketime arz eden binlerce esnafımız için birçok yenilik getirmektedir. Söz konusu Kanunun TBMM’deki görüşmeleri yapılırken, Konfederasyonumuz tarafından gerekli çalışmalar titizlikle yerine getirilmiş ve bu çalışmalarımızın neticesinde 30 beygir gücü altında motor gücüne sahip veya toplam 10 kişiden az işçi çalıştıran gıda üreten işyerlerinde mühendis istihdam etme zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Kanunun 22’nci maddesinde yer alan ve Ek-1’de düzenlenen liste ile; 30 beygir gücü üzerinde motor gücü bulunan veya toplam 10 kişiden fazla işçi çalıştıran gıda üreten işyerlerinde, işin nevine göre, konu ile ilgili lisans düzeyinde eğitim almış kişiler sorumlu yönetici olarak istihdam edilecektir. Sorumlu yöneticilik uygulaması ile esnaf ve sanatkar işletmelerinin üzerinde yaratılan ve kesimimizin büyük mağduriyetine sebep olan zorunlu istihdam uygulamasına bu Kanun değişikliği ile son verilmiştir. Kanuna göre; - Tüm gıda maddesi üreten esnaf ve sanatkârlarımız; 13 Aralık 2010 tarihinden sonra işyerleri için “ Çalışma İzni ve Gıda Sicil Belgesi ” ile ürettikleri her bir ürün için “ Üretim İzni Belgesi ” almayacak, - Tüm gıda maddesi üreten, satan ve toplu tüketime arz eden esnaf ve sanatkârlarımız; 13 Aralık 2010 tarihinden itibaren, kayıt ve onay işlemine tabi tutulacak. Hangi işletmelerin kayıt hangi işletmelerin onaya tabi tutulacağı, kayıt ve onay işleminin nasıl yapılacağına dair esas ve usuller, Bakanlıkça 13.12.2011 tarihine kadar çıkartılacak olan yönetmelikle belirlenecek, - Bakanlık, bu Kanun kapsamındaki kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler hariç olmak üzere, uygun göreceği görev ve yetkiler için kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri, birlikler, kooperatifler, vakıf ve üniversiteler ile işbirliği yapabilecek. Bakanlık; bu kuruluşlar içerisinde, Bakanlıkça belirlenen şartlara sahip olanlara, bu görev ve yetkilerin tamamını veya bir kısmını tamamen veya kısmen devredebilecek veya hizmet alımı yolu ile bu görevleri yerine getirebilecek. Bakanlık, devir yaptığı kuruluşları denetleyecek Bakanlıkça yapılan denetim sonucunda devredilen görev ve yetkilerin yürütülmesinde yetersizlik veya eksikliğin tespit edilmesi hâlinde, Bakanlık devri iptal edecek veya eksikliklerin kısa bir süre içinde giderilmesini talep edebilecek. Bakanlık, eksikliklerin giderilmemesi durumunda devredilen görev ve yetkileri iptal edecek. Bu fıkranın uygulanmasından doğan tüm masraflar sorumlular tarafından üstlenilecek, 48 - Bakanlık, bu Kanun kapsamında yürütülen faaliyetler ve yapılan resmî kontrollerin karşılığı olarak ücret alabilecek. Hangi faaliyetlerden ve resmî kontrollerden ne miktarda ücret alınacağı ise her yıl Aralık ayında Bakanlıkça belirlenecek, - Piyasaya arz edilecek gıdalardan onay alınması zorunlu olanlar Bakanlıkça belirlenecek. Ürün sahibi, onay için Bakanlıkça talep edilen bilgi ve belgeleri sunacak. Bu ürünlerin, onay alınmadan üretimi, ithalatı ve piyasaya arzı ise yasaktır. - Gıda işletmecisi, HACCP (tehlike analizi ve kritik kontrol noktaları) ilkelerine dayanan gıda güvenilirliği sistemini kuracak ve uygulayacak, - Gıda işletmecisinin, faaliyetlerinin tamamını veya bir kısmını durdurması durumunda, bu durumu üç ay içerisinde Bakanlığa bildirecek. Bu süre içerisinde Bakanlığa bildirimde bulunulmadığının tespit edilmesi hâlinde, faaliyetle ilgili onay veya kayıt Bakanlıkça iptal edilecek, - İzleme, gözetim, doğrulama, tetkik, denetim, numune alma ve analiz gibi uygulamaları kapsayan resmî kontroller; Bakanlıkça kontrol yetkisi verilen personel tarafından gerçekleştirilecek. Üretim, işleme ve dağıtım aşamalarında hangi meslek mensuplarının hangi resmî kontrollerden sorumlu olduğu, Kanunun Eki olan listede yer almaktadır, - Yasaya göre, güvenilir olmayan gıda, gıdayla temas eden madde ve malzeme piyasaya sunulamayacak. İnsan sağlığı için tehlike oluşturan ve tüketime uygun olmayan gıda, güvenilir olmayan gıda kabul edilecek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, güvenilir olmadığına dair yeterli şüphenin oluşması halinde gıdanın piyasaya arzını kısıtlayabilecek veya piyasaya arz edilen gıdayı toplatabilecek. Ayrıca bakanlık, insan sağlığını göz önünde bulundurarak, bazı madde ve ürünlerin, gıda olarak veya gıda üretiminde kullanılmalarını kısıtlayabilecek ya da yasaklayabilecektir. - 26 Eylül 2008 tarih ve 27009 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan “Gıda Güvenliği ve Kalitesinin Denetimi ve Kontrolüne Dair ” yönetmelik gereği, belediye ve il özel idarelerine verilen gıda denetimi ve kontrolüne dair yetki, bu yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. Kanunun birkaç maddesi hariç yürürlük için 6 aylık süre tanınmıştır. Bu süre zarfında yönetmelik hazırlıkları devam edecektir. TESK olarak bu süreçte de görüş ve önerilerimiz Bakanlık yetkililerine aktarılmaktadır. Bu görüşlerin oluşturulmasında tüm teşkilatımızın katkısı büyük önem taşımaktadır. 2. Gıda işletmelerinde Portör muayenesi aranıyor mu? 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 126. ve 127. maddelerine göre gıda işiyle uğraşan her kişi portör muayenesi yaptırmakla yükümlüdür. 3. Ekmek ve ekmek çeşitleri tüketiciye nasıl sunulur? Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve ekmek çeşitleri tebliğine göre; Ekmek ve ekmek çeşitleri ambalajlı olarak tüketime sunulur. Ekmek ve ekmek çeşitleri, sadece fırında ambalajsız olarak tüketime sunulabilir. Bu durumda, üretici firma adı, adresi, üretim yeri, net ağırlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan alınmış üretim 49 izin tarih ve sayısı ile ilgili bilgiler içeren etiketler tüketicinin göreceği yerlerde bulundurulmalı veya ekmek ve ekmek çeşitleri ile birlikte tüketiciye sunulmalıdır. 4. Fırınlarca üretilen ekmeklerin barkod almasında bir engel var mıdır? GS1 Barkod numarası Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından verilmekte olup sektör ayrımı yapılmaksızın her işletme başvuruda bulanabilmektedir. 5. Mevcut Kanunlara Göre Bitişik Nizam Binalarda Ekmek Fırını Ruhsatı Alınabilir mi? İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 25 Temmuz 2010 tarihli ve 27652 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre; Büyükşehir belediyesi ile nüfusu 100.000'i geçen belediye sınırları içinde açılacak ekmek fırınları, bu amaca tahsisli ayrık nizamda müstakil binalarda açılacaktır. Ancak alışveriş merkezleri içinde bulunan, 1000 m2 ve üstü alana sahip hipermarket, süpermarket ve megamarket gibi adlarla açılan işyerleri bünyesinde yer alan fırınlarda ayrık nizamda müstakil bina şartı aranmayacaktır.” hükmü yer almaktadır. 6. Fırıncı işyerleri dernek kurulabilir mi? Dernek ve vakıflar sivil toplum kuruluşu olarak belli konularda çalışan ya da sosyal sorumluluk anlamında bazı faaliyetler yapmak isteyen kişilerin bir araya gelerek kurdukları tamamen gönüllülük esasına dayalı örgütlenmelerdir. Dernek ve vakıflara üye olmak için kişiler zorlanamaz, fiyat tarifesi yapma hakları yoktur, işyeri açma izni veremezler. Ancak bir kanuna dayalı olarak meslek kuruluşu kurulması halinde (fırıncılar odası gibi...) bu kuruluşların fiyat tarifesi verme hakları vardır, bu kuruluşlara üye olmadan işyeri açılamaz. XII- KAPASİTE RAPORU 1. Kapasite raporu almak için nereye başvurmalıyım? İşlemler nelerdir ve ne kadar sürede tamamlanır? Kapasite raporu almak için üretim konunuzla ilgili mühendis ile birlikte kayıtlı olduğunuz Esnaf ve Sanatkarlar Odasına başvurmanız gerekmektedir. Oda yetkilisince e-kapasite raporu bilgi sistemine giriş yapılır ve kapasite raporu formu eksiksiz olarak doldurulur ve kaydedilir. Oda tarafından kaydedilen kapasite raporu birlik tarafından kontrol edilir ve onaylanarak Konfederasyonumuza gönderilir. Konfederasyonumuzca da kontrol edilen ve eksiksiz olan kapasite raporu Konfederasyonumuzca onay numarası verilerek Odaya gönderilir. Oda yetkilisince çıktısı alınan kapasite raporu oda başkanı, genel sekreteri ve üretim konusuyla ilgili mühendis tarafından imzalanarak üyeye verilir. İşlemler online olarak gerçekleştirilmekte olup kısa sürede tamamlanmaktadır. 2. E-kapasite raporu bilgi sisteminden yararlanabilmek için kullanıcı adı ve şifreyi nasıl alabiliriz? e-kapasite raporu bilgi sisteminden yararlanabilmeniz için Konfederasyonumuz web sitesinde yer alan “Online İşlemler” bölümünde yer alan şifre talep formunu 50 doldurarak TESK Bilgi İşlem Müdürlüğüne iletmeniz gerekmektedir. Müdürlükten oda/birliğinize ait kullanıcı adı ve şifre verilecektir. İlgili 3. Kapasite raporu onaylandıktan sonra raporda düzeltme yapılabilir mi? Öncelikle kapasite raporu oda tarafından onaylanmadan önce kapasite raporunda yer alan bilgilerin dikkatlice kontrol edilmeli ve daha sonra onaylanmalıdır. Kapasite raporunun ilk sayfasında değişiklik olacak ise, oda tarafından yazılan dilekçe ile ilk sayfadaki bilgilerde düzeltme yapılabilir. Fakat raporun 2, 3 ya da 4’üncü sayfalarında değişiklik yapılacak ise oda tarafından kapasite raporunun iptal edilmesi için dilekçe yazılır, rapor sistemden silinir ve yeniden düzenlenir. Yapılacak değişiklik işlemlerinden önce üyedeki onaylı raporun başka bir kurum/kuruluşta kullanılmadığının kesin olarak bilinmesi ve üyeden değişiklik yapılacak olan onaylı raporun oda tarafından alınması gerekmektedir. 4. Kapasite raporunu tekniker/kimyager onaylayabilir mi? Kapasite raporunun Kapasite Raporu Yönetmeliğinin 5’nci maddesi gereği üretim konusuyla ilgili mühendis tarafından onaylanması gerekmektedir. Mühendis dışında tekniker/kimyager vb. kişilerin onayı kabul edilmemektedir. 5. İmalatçı olmayan esnafa da kapasite raporu düzenlenebilir mi? Kapasite raporu sadece imalatçı esnaf sanatkarlara değil, tüm esnaf ve sanatkarlarımıza düzenlenebilmektedir. 6. Faaliyette olan işyeri için kapasite raporu bulunan esnaf ve sanatkar, ikinci işyerini açtığında tekrar kapasite raporu alması gereklimidir? Esnafa ait her iş yeri için kapasite raporu düzenlenir. Sonuçta, her işyerinin adresi, çalışan sayısı, kapasitesi farklı olmaktadır. Bu nedenle, esnafın 2 ya da daha fazla iş yeri var ise her biri için ayrı kapasite raporu düzenlenir. 7. Esnafın üç yıllık geçerlilik süresi içerisinde tekrar kapasite raporuna ihtiyaç duyması durumunda raporunu nereden alması gerekir? Kapasite raporunun geçerlilik süresi Konfederasyonumuzun onayından itibaren üç yıldır. Geçerlilik süresi içerisinde kapasite raporuna ihtiyaç duyulması halinde bağlı bulunulan esnaf ve sanatkarlar odasından temin edilebilir. 8. e-kapasite raporu sisteminde reddedilen kapasite raporunun yeniden mi düzenlenmesi gerekmektedir? Kapasite raporunun yeniden düzenlenmesine gerek yoktur. Birlik ya da Konfederasyonumuz tarafından reddedilen kapasite raporları Odanın “Birlik retli raporlar” ya da “Konfederasyon retli raporlar” bölümünde yer alır ve ret gerekçesi birlik ya da Konfederasyonca buraya yazılır. Bu çerçevede oda tarafından gerekli düzeltme yapılarak rapor tekrar Birliğe gönderilir. 9. Aynı iş yerinde birden fazla konuda faaliyet gösteren ve bu nedenle iki ayrı odaya kayıtlı olan esnaf sanatkarların kapasite raporu hangi oda tarafından düzenlenmelidir? Esnafın esas faaliyeti hangisi ise yani hangi faaliyeti daha ağırlıkta yapılıyor ise o Oda tarafından kapasite raporu düzenlenmelidir. 51 10. Birlik başkanı / oda başkanı / birlik genel sekreteri/oda genel sekreteri değiştiği zaman e-kapasite raporu bilgi sisteminde isimlerin değişmesi için ne yapılması gerekmektedir? Birlik ya da oda başkanının seçim sonrasında değişmesi halinde seçim mazbatalarının, birlik ya da oda genel sekreterlerinin değişmesi durumunda ise yönetim kurulu kararının bir dilekçe ile Konfederasyonumuz Bilgi İşlem Müdürlüğüne iletilmesi gerekmektedir. Gönderilen belgeler çerçevesinde ekapasite raporu bilgi sisteminde gerekli değişiklikler yapılmaktadır. XIII- KREDİ FİNANSMAN 1. T.Halk Bankası esnaf kredilerinden yararlanmak istiyorum. Ne yapmalıyım? T.Halk Bankası esnaf kredilerinden yararlanabilmenin ilk şartı esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olmaktır. Daha sonra esnafın, iş veya ikamet yerine en yakın esnaf kefalet kooperatifine başvurarak kooperatife ortak olması gerekmektedir. Kooperatifçe esnafın durumu araştırılır ve kabul veya ret kararı 15 gün içerisinde kendisine yazılı olarak bildirilir. Ortaklığa kabul edilen esnafın kredi talebi T. Halk Bankasına iletilir ve istihbarat olumlu sonuçlandığı takdirde esnaf kredilendirilir. 2. T.Halk Bankasınca esnaf ve sanatkarlara ne tür krediler verilmektedir? Esnaf ve sanatkarların, kısa vadeli döner sermaye ihtiyaçlarının karşılanması için iskonto kredisi, hammadde ve döner sermaye ihtiyaçlarının karşılanması için işletme kredisi, makine, araç ve gereç alımları için tesis kredisi, Üzerine kayıtlı herhangi bir taşıt olmayan ve geçimini sağlayacak geliri bulunmayan şoförlere otobüs, kamyon, minibüs, kamyonet ve otomobil alınması için şoför taşıt edindirme kredisi, Geçimini şoförlük veya nakliyecilikle sağlayan ve taşıtların bakım-onarımı ile lastik veya yedek parça alımı gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere şoför esnafına taşıt onarım kredisi, hammadde ve döner sermaye ihtiyaçlarının karşılanması için aylık eşit taksitli işletme kredisi, ihalelere girebilmeleri, işyerleri için gerekli maddeler ile bayilik alabilmeleri amacıyla gerek duydukları teminat mektuplarını kısa sürede kolaylıkla temin etmeleri için teminat mektubu kredisi verilmektedir. 3. Bankalara olan eski borçlarımı kapatmama rağmen hala bankalardan kredi kullanamıyorum. Ne yapmalıyım? 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun 28/01/2009 tarihli ve 27124 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce veya bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde borcunu ödenmesi veya yeniden yapılandırılması 52 halinde, hakkında olumsuz kayıt bulunanların borcun tamamının ödenmesini müteakiben TC Merkez Bankası nezdinden kayıtları silinmiştir. Diğer taraftan, diğer bankalardan olumsuz kayıtların silinmesi ve kişilere çek, kredi kartı ve kredi verilip verilmemesi kararı bankaların yetkisinde bulunmaktadır. 4. KOSGEB desteklerinden nasıl yararlanabilirim? KOSGEB veri tabanına kayıtlı olmayan esnaf ve sanatkarların öncelikle KOSGEB veri tabanına kayıt olmaları gerekmektedir. Bunun için, www.kosgeb.gov.tr adresinden başvuru yapılması ve KOSGEB hizmet merkezleri ile irtibata geçilmesi gerekmektedir. 5. KOSGEB desteklerinden tüm esnaf ve sanatkarlar faydalanabiliyor mu? KOSGEB 1990-2009 yılları arasında sadece imalat sanayi KOBİ’lerine destek vermekteydi. 18 Eylül 2009 tarihinde alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile, KOSGEB’in desteklediği sektörler içerisinde hizmet sektörü de eklenmiştir. Söz konusu sektör listesine http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/b.aspx?ref=16 adresinden ulaşılabilmektedir. 6. Yeni işyeri açmak istiyorum. Nasıl kredi alabilirim? Girişimcilere yönelik ne tür destekler var? KOSGEB tarafından yeni iş yeri açmak isteyenlere yönelik Girişimcilik Destek Programı uygulanmaktadır. Program çerçevesinde, KOSGEB veya diğer kurum ve kuruluşlarca (üniversite, İŞKUR, meslek kuruluşu, belediye v.b.) genel ve özel hedef grupları (gençler, kadınlar, dezavantajlı gruplar) için minimum 60 saatlik uygulamalı girişimcilik eğitimleri düzenlenmektedir. Bu eğitimi tamamlayarak işini kuran girişimcilere Yeni Girişimci Desteği verilir. Bu destekler; ÜST LİMİT DESTEK ORANI (%) DESTEK ORANI (%) (TL) (1. ve 2 . Bölge) (3. ve 4. Bölge) DESTEK UNSURU İşletme Kuruluş Desteği Geri ödemesiz 5.000 Kuruluş Dönemi Makine, Geri ödemesiz Teçhizat ve Ofis Donanım Desteği 10.000 İşletme Giderleri Desteği Geri ödemesiz 12.000 Sabit Yatırım Desteği Geri Ödemeli 70.000 60 70 (Kadın veya özürlü girişimci:70) (Kadın veya özürlü girişimci:80) Söz konusu destekle ilgili detaylı bilgilere KOSGEB hizmet merkezlerinden ulaşılabilir. 7. SSK, vergi borcu olan esnaf ve sanatkarlar da KOSGEB desteklerinden yararlanabiliyor mu? Vergi ve SSK borcu olan işletmeler, bu borçları desteğinden mahsup edilmek suretiyle kredi/hibe desteğinden yararlanabilmektedir. 53 XIV- A.TR DOLAŞIM BELGESİ VE MENŞE İSPAT BELGELERİ 1. A.TR Dolaşım Belgesi Nedir? Türkiye veya Toplulukta serbest dolaşımda bulunan eşyanın Türkiye-Avrupa Topluluğu gümrük birliği çerçevesinde tercihli rejimden yararlanabilmesini sağlamak üzere, gümrük idaresince ya da bu idare tarafından yetki verilmiş kuruluşlarca düzenlenip gümrük idaresince vize edilen belgedir. Yani, eşya AB üyesi ülkelerden A.TR Dolaşım Belgesi eşliğinde gelmez ise eşyaya 3. ülkelere uygulanan vergi oranları uygulanır. Bu belge, Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasındaki sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünleri ticaretinde kullanılan, eşyanın Türkiye ve Toplulukta serbest dolaşımda olduğunu gösteren ve o eşyanın tercihli rejimden faydalandığını gösteren belgedir. 2. A.TR Dolaşım Belgelerine İlişkin Yürürlükteki Mevzuat Nedir? A.TR Dolaşım Belgelerine ilişkin hükümler 03.09.2002 tarihli ve 24865 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2002/4616 sayılı “Türkiye ile Avrupa Topluluğu Arasında Oluşturulan Gümrük Birliğinin Uygulanmasına İlişkin Esaslar Hakkında Karar” ile düzenlenmiştir. 3. Hangi Ülkelere Yapılan İhracatta A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenebilir? AB Gümrük Bölgesi Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Kıbrıs, Litvanya, Letonya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovenya, Slovakya, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’dan oluşmaktadır. Bu ülkelerle aramızdaki ticarette tercihli tarife uygulanmasını teminen A.TR Dolaşım belgesi düzenlenmektedir. A.TR Dolaşım Belgesi, Türkiye’den Topluluğa veya Topluluktan Türkiye’ye doğrudan nakledilen eşya için düzenlenir. 4. A.TR Dolaşım Belgesi Eşyanın KDV’den de muaf olmasını sağlar mı? A.TR Dolaşım Belgesi eşyanın gümrük vergisinden muaf tutulmasını sağlamakta olup, eşyaya ait KDV tahsil edilmektedir. Bu durumda, KDV matrahı eşyanın CIF kıymetidir. 5. Hangi Eşya için A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenmesi Gerekmemektedir? İlgili mevzuat uyarınca yolcu beraberi eşya ve posta gönderileri kapsamındaki eşya için A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenmesi gerekmemektedir. 6. A.TR Dolaşım Belgesi Almak İçin Nereye Başvurulur? TESK’e bağlı esnaf ve sanatkarlar odaları birliklerine ve TOBB’a bağlı Ticaret Odalarına başvurulmaktadır. 7. “Serbest Dolaşımdaki Eşya” Nedir? Tümüyle Türkiye veya Topluluk’ta elde edilmiş olan veya tamamı veya bir kısmı üçüncü ülkeler menşeli olup Türkiye ya da Toplulukta ithal işlemleri tamamlanmış, gerekli gümrük vergisi, eş etkili vergi ve resimleri tahsil edilmiş, bu vergi ve resimleri tam veya kısmi bir iadeden yararlanmamış eşyadır. 8. A.TR Dolaşım Belgeleri Hangi Süre İçerisinde Gümrük İdaresine İbraz Edilmelidir? 54 A.TR Dolaşım Belgesinin, ihracatçı ülke gümrük idaresince vize edildiği tarihten itibaren dört ay içerisinde ithalatçı ülke gümrük idaresine ibraz edilmesi gerekir. 9. “Serbest Dolaşım” ve “Menşe” Kavramları Arasındaki Fark Nedir? Her ne kadar tamamıyla Türkiye'de elde edilmiş, dolayısıyla Türk menşeli olan eşya doğal olarak serbest dolaşımda olsa da, her Türk menşei kazanmış eşya, serbest dolaşımda olmayabilir. Örneğin, dahilde işleme rejimi kapsamında vergileri kısmen veya hiç ödenmeden ithal edilen girdilerden Türkiye'de elde edilen nihai ürün, gördüğü işçilik ve işlemler nedeniyle Türk menşeini kazanmış olsa dahi, bünyesine giren ve dahilde işleme rejimi kapsamında vergileri tahsil edilmeyen girdilere ait telafi edici vergi tahsil edilmediği sürece serbest dolaşıma girmez. Bu itibarla, bünyesinde serbest dolaşımda olmayan yabancı girdi bulunan ürünler, ancak, tüm bu yabancı girdilerin vergilerinin ödenmiş olması şartıyla serbest dolaşıma girerler ve böylece bu ürünlerin Avrupa Topluluğuna ihracında A. TR Dolaşım Belgesi düzenlenebilir. 10. AB’den İthal Edilen Eşyanın AB’ye İhracı Sırasında A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenebilir mi? Eşyanın AB’den A.TR Dolaşım Belgesi eşliğinde ithal edilmesi halinde, bu belgeye istinaden eşyaya A.TR düzenlenebilecektir. Ancak, AB’de serbest dolaşımda bulunan eşya ile birlikte bünyesinde 3. ülke menşeli girdi bulunduran eşyanın AB’ye ihraç edilmesi sırasında, 3. ülke menşeli girdilere ait telafi edici vergilerin ödenmesi şartıyla A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenebilir. 11. A.TR Dolaşım Belgelerinin İhracat Sırasında Unutulması, Yanlışlık, İhmal Gibi Nedenlerle Düzenlenmediği veya Teknik Nedenlerle Reddedildiği Durumlarda Ne Yapılır? Bu durumlarda A.TR Dolaşım Belgeleri ihracat tarihinden sonra düzenlenebilmektedir. Belgenin ''Sonradan Düzenlenmesi'' halinde gümrük idarelerince ilk düzenlendikleri tarih itibariyle değil, sonradan düzenlenme tarihi itibariyle onaylanması gerekmektedir. 12. A.TR Dolaşım Belgesinin Çalınması, Kaybedilmesi veya Hasar Görmesi Hallerinde Ne Yapılır? Bu durumlarda, ihracatçı ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine veya Ticaret Odasına başvurarak sertifikanın ikinci bir nüshasının düzenlenmesini talep edebilir. Belgenin ''İkinci nüsha'' olarak düzenlenmesi halinde ilk düzenlenme tarihi itibariyle onaylanması gerekmektedir. İkinci nüsha belge ilk dolaşım belgesinin vize tarihinden itibaren geçerli sayıldığından ve dört aylık geçerlilik süreleri ilk vize edildikleri tarihten başladığından ikinci nüsha belgeler üzerine ilk dolaşım belgesinin vize tarihinin yazılması gerekmektedir. 13. A.TR Dolaşım Belgeleri Bir veya Birden Çok A.TR Dolaşım Belgesi ile Değiştirilebilir mi? Türkiye ya da Toplulukta bir gümrük idaresinin kontrolü altındaki eşyanın, tamamının ya da bir kısmının Türkiye ya da Topluluk sınırları içinde bir yere gönderilmesi amacıyla A.TR Dolaşım Belgesinin aslının bir ya da bir çok A.TR Dolaşım Belgesiyle değiştirebilmesi mümkündür. 55 14. İthalatçı Firmanın Bulunduğu Ülke ile Fiilen İthalatın Yapıldığı Ülkenin Farklı Olması Durumunda A.TR Dolaşım Belgesi Hangi Ülke Dikkate Alınarak Düzenlenecektir? İthalatçı firmanın bulunduğu ülke değil, doğrudan eşyanın gönderildiği ülke esas alınarak belge düzenlenmesi gerekmektedir. 15. A.TR Dolaşım Belgelerinin “Sonradan Kontrolü” Nasıl Gerçekleştirilir? İthalatçı ülke gümrük idaresi, ihracatçı ülke gümrük idaresince verilen A.TR Dolaşım Belgelerinin gerçekliği veya eşyaya ilişkin bilgilerin doğruluğu hakkında makul bir şüphesi olduğunda veya sondaj usulü ile A.TR Dolaşım Belgelerinin sonradan kontrolünü talep edebilir. Sonradan kontrol talebinde bulunan ithalatçı ülke gümrük idaresinin, kontrol sonucundan en geç on ay içerisinde haberdar edilmesi gerekmektedir. 16. A.TR Dolaşım Belgesini Düzenleyen Firma ile Faturayı Düzenleyen Firma Farklı Olabilir mi? İhracata konu eşyaya ait faturayı düzenleyen firma ile A.TR Dolaşım Belgesini düzenleyen firmanın farklı olması mümkündür. Eşyaya ait belgeler ile eşyanın uyumluluk arz etmesi ve mevzuata aykırı başka bir durum olmaması kaydıyla, bu şekilde düzenlenmiş Dolaşım Belgesi geçerli bir belge olarak kabul edilmektedir. 17. İki Adet Orijinal A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenebilir mi? İki adet orijinal Dolaşım Belgesi düzenlenmesi mümkün değildir. A.TR Dolaşım Belgelerinin “sonradan verilme” gibi istisnai haller hariç olmak üzere, ithalat işlemleri esnasında gümrük beyannamesi ekinde gümrük idarelerine ibraz edilmesi gerekmektedir. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar çerçevesinde ithalata ait bilgi ve belgelerin bankalarca da istenebilmesi mümkündür, ancak bu husus iki adet orijinal Dolaşım Belgesi düzenlenmesini gerektirmemektedir. 18. Tasfiyelik Hale Gelmiş ve İhale Yoluyla Satılmış Olan Eşyaya A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenebilir mi? 4458 sayılı Gümrük Kanununun 178 nci maddesine istinaden 03.01.2001 tarihli ve 24276 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tasfiye Tüzüğü”nün “Eşyanın Bedelinin Tespiti” başlıklı 6 ncı maddesinin (a) fıkrasında “Tasfiye edilebilir hale gelmiş olan eşyanın bedelinin tespitinde gümrüklenmiş değeri esas alınır…” denilmektedir. Aynı Tüzüğün “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinin (e) fıkrasında “eşyanın gümrüklenmiş değeri” ifadesi “eşyanın Gümrük Kanununun 2331 inci maddelerine göre hesaplanacak gümrük kıymetine gümrüklerce alınan vergi, resim ve fonların eklenmesiyle bulunacak değer” şeklinde tanımlanmıştır. Bu itibarla, tasfiyelik hale gelmiş eşyanın gümrük vergileri ödenmiş ve serbest dolaşıma girmiş olduğundan mevzuata aykırı başkaca bir husus bulunmaması halinde söz konusu eşyaya A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenmesi mümkündür. 19. A.TR Dolaşım Belgesi ile Menşe Şahadetnamesi Düzenlenebilir mi? Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği çerçevesinde eşyanın serbest dolaşım statüsünü tevsiken A.TR Dolaşım Belgesi ibraz edilmesi halinde, ithalata konu eşyanın gerçek menşeini belirleme konusunda ciddi ve somut gerekçelere 56 dayanan tereddütlerin bulunması ve kesinlikle gerekli olması durumu saklı kalmak kaydıyla, menşe şahadetnamesi aranmamaktadır. 20. A.TR Dolaşım Belgelerinin 8 Nolu Gözlemler Bölümüne Hangi İbareler Yazılabilir? Belgenin 8 nolu hanesine yalnızca “Sonradan Verilmiştir” ve “İkinci Nüsha” ibareleri yazılabilir. Belgenin “İkinci Nüsha” olarak düzenlenmesi halinde ilk Dolaşım Belgesinin seri no ve tarihi de 8 nolu haneye yazılmalıdır. AB’den Türkiye’ye yapılan ihracatlarda ihracatçı ülke tarafından kullanılan basitleştirilmiş usul seçeneğine göre 8 nolu kutuya “Basitleştirilmiş Usul” ibaresi de yazılabilmektedir. Bu haneye “The goods are of Turkish Origin” gibi eşyanın menşeine ilişkin herhangi bir ibare yazılmaması gerekmektedir. 21. Serbest Bölgelerdeki Eşya İçin A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenebilir mi? Serbest bölgelerden AB’ye ihraç edilmek istenilen eşya için A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenmek istenilmesi halinde, Ön Statü Belgesinin gümrük idaresi ve ilgili Odaya ibraz edilmesi kaydıyla Dolaşım Belgesi düzenlenebilmektedir. Eşyanın Türkiye’deki serbest bölgelerden Türkiye Gümrük Bölgesine getirilmesi veya Türkiye’den serbest bölgeye geri gitmesi halinde eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde serbest dolaşım hakkını kazanmış olduğunu kanıtlamak amacıyla Statü Belgesi kullanılmaktadır. 22. Kullanılmış Eşyanın İhracatında A.TR Dolaşım Belgesi Düzenlenmesi İçin Gerekli Belgeler Temin Edilemediğinde Ne Şekilde İşlem Yapılmaktadır? Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2004/11 sayılı Genelgesine göre, A.TR Dolaşım Belgelerinin vize edilmesi için dolaşım belgesi kapsamı eşyanın temin ediliş belgeleri, üçüncü ülke menşeli girdi kullanılmış ise giriş beyannameleri, telafi edici vergi söz konusu ise tahsil edildiğine ilişkin gümrük vezne alındıları, üretici firmanın kapasite raporu gibi tevsik edici belgelerin temin edilmesinin mümkün olmadığı durumlarda, A.TR Dolaşım Belgelerinin Ticaret Odalarınca veya Birliklerce düzenlenmesi ve gümrük idarelerince vize edilmesine yönelik talepler eşyanın geçmiş yıllarda satın alınmış olması halinde Mali Müşavirliklerce onaylı envanter kayıtlarının, cari yıl içinde satın alınmış olması halinde ise işletmenin yevmiye defterinde kayıtlı bulunduğu sayfanın yine Mali Müşavirliklerce onaylı fotokopisinin ibrazı şartıyla karşılanmaktadır. 23. “Eşyanın tanımı”nın A.TR Dolaşım Belgesinin Sığdırılamaması Durumunda Nasıl İşlem Yapılır? 10 nolu Sütununa Bu eşya için ikinci bir A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenmektedir. 24. Elle Doldurulan A.TR Dolaşım Belgelerinin Büyük Harf Kullanımı Zorunlu mudur? Türkiye ile AT Arasında Oluşturulan Gümrük Birliğinin Uygulanmasına İlişkin Esaslar Hakkında Bakanlar Kurulu Kararının 6 (b) maddesinde geçen “büyük matbaa harfleri” ifadesi “okunaklı matbaa harfleri” olarak değerlendirilmekte olup, mevzuata aykırı başkaca bir husus bulunmaması halinde Dolaşım Belgelerinin küçük matbaa harfleri ile doldurulmuş olması belgenin reddi için bir gerekçe teşkil etmemektedir. 57 25. Menşe Nedir? Neden Önemlidir? Cevap : Menşe bir eşyanın ekonomik milliyetidir. Örneğin; Türkiye’de hasat edilen bitkisel ürünler, Türkiye’de doğmuş ve yetiştirilmiş canlı hayvanlar vs. Menşe kavramı önemlidir çünkü eşyanın ithalatı sırasında gümrük vergilerinin hesaplanması, ticaret politikası önlemlerinin uygulanması (gözetim ve korunma önlemleri, miktar kısıtlamaları, anti-damping vergisi vs.) menşe ülkeye göre belirlenmektedir. Ayrıca, dış ticarete ilişkin istatistik tutulması bakımından da menşe önem arz etmektedir. 26. Menşe Şahadetnamesi ve EUR.1 Belgesi Ne İşe Yarar? Cevap : Menşe Şahadetnamesi, eşyanın tercihli olmayan menşe statüsünü kanıtlamaya yarayan bir belgedir. EUR.1 Dolaşım Sertifikası, eşyanın anlaşma kuralları çerçevesinde menşeli olduğunu gösteren, ihracatçı tarafından doldurulduktan sonra Ticaret/Sanayi Odaları veya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlikleri tarafından gerekli kontroller yapılarak tespit edilen ve gümrük idaresince vize edilmesini müteakip geçerli olan menşe ispat belgesi olup aramızda tercihli ticaret anlaşması olan ülkelerle yapılan ticarette indirimli tarifeden yararlanmayı sağlar. 27. A.TR Dolaşım Belgesi ile EUR.1 Dolaşım Belgesi Arasında Ne Fark Vardır? A.TR Dolaşım Belgesi 2002/4616 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre Türkiye veya Topluluk’ta serbest dolaşımda bulunan eşyanın Türkiye-Avrupa Topluluğu gümrük birliği çerçevesinde tercihli rejimden yararlanabilmesini sağlamak üzere, gümrük idaresince ya da bu idare tarafından yetki verilmiş kuruluşlarca düzenlenip gümrük idaresince vize edilen bir belgedir. A.TR Dolaşım Belgesi eşyanın serbest dolaşım durumunda olduğunu gösteren bir belge olup eşyanın menşeini göstermez. EUR.1 Dolaşım Belgesi ise eşyanın menşeini kanıtlamaya yarayan bir belgedir. 28. Menşe Şahadetnamesi Düzenlenmesi Mecburi midir? Gümrük Kanununun ve buna bağlı Gümrük Yönetmeliği hükümlerine göre menşe şahadetnamesi ibrazı ihtiyaridir. Ancak, uluslararası ve ikili anlaşma hükümlerine göre, menşe şahadetnamesine dayanılarak indirimli tarifeden yararlanılmak istenilmesi halinde, eşyanın anlaşmaya taraf ülke menşeli olduğunu veya o ülkede gördüğü değişiklik ve işlemler dolayısıyla öyle sayılması gerektiğini bildirir menşe şahadetnamesi ibrazı zorunludur. 29. Form A Belgesi ile Menşe Şahadetnamesi Arasında Fark Var mıdır? Form A Belgesi Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) çerçevesinde tercihli rejimden faydalanması talep edilen eşyanın GTS ülkesi menşeli olduğunun ispatı için kullanılan bir belgedir. Yani eşyanın tercihli menşe statüsünü gösterir. Menşe şahadetnamesi ise eşyanın tercihli olmayan menşe statüsünü gösteren bir belge olup herhangi bir şekilde indirimli tarifeden faydalanmayı sağlamaz. 30. GTS Kapsamında Uluslararası Prosedürün Tamamlanması Ne Demektir? GTS kapsamında tercihli ticaretten faydalanmak amacıyla düzenlenen Form A belgelerinin kabul edilebilmesi için GTS’den faydalanan ülkelerin Türkiye’ye, kendi ülkelerinde Form A Menşe Belgelerini düzenleme yetkisine sahip resmi idarelerin isim ve adreslerini, bu idarelerce kullanılan mühürlerin örnek baskılarını ve Form A 58 Menşe Belgelerinin kontrolünden sorumlu ilgili resmi idarelerin isim ve adreslerini bildirmiş olmaları ve söz konusu ürünlerin menşeine ilişkin bilginin doğruluğunun veya belgenin geçerliliğinin kontrolü için Türkiye gümrük idarelerine gerekli yardımı sağlamayı taahhüt etmeleri gerekmektedir. Tüm bu prosedürler tamamlanmadan belgenin kabulü ve tercihli rejim uygulanması mümkün değildir. 31. Sonradan Kontrol Nedir? Eşyaların menşe statülerini kanıtlayan EUR.1, fatura beyanı, Form A ve Menşe Şahadetnameleri gibi belgelerin doğruluğundan şüphe eden ithalatçı ülke gümrük idareleri ilgili anlaşma hükümlerine göre bu belgelerin doğruluğunu ve kurallara uygunluğunu teyit ettirmek amacıyla ihracatçı ülke gümrük idaresine gönderebilmektedirler. Bu işleme sonradan kontrol denmektedir. 32. AKÇT (Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu) Kapsamı Eşya İçin Hangi Menşe Belgesi Düzenlenir? AKÇT ürünleri Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği kapsamı dışındadır ve bunların ticareti menşe esasına dayanmaktadır. Bu nedenle, AKÇT ürünlerinin menşe statüsünü kanıtlamak amacıyla EUR.1 Dolaşım Belgesi ya da fatura beyanı kullanılmaktadır. 33. Menşe Kümülasyonu Nedir? Aralarında anlaşma bulunan ülkelerin ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla, menşe statüsü kazandırma kurallarında, menşe kümülasyonu ile esneklikler getirilebilmektedir. Genel olarak, kümülasyon olanağı anlaşmaya taraf ülkelerden biri menşeli ürünlerin diğer taraf menşe statüsünü kazanmaları için orada yeterli işleme tabi tutulmalarına gerek kalmamasıdır. 34. Pan Avrupa Menşe Kümülasyon Sistemi (PAMK) Nedir? Hangi Ülkeler Dahildir? Sistem, taraf ülkeler arasındaki serbest ticaret anlaşmalarının menşe kümülasyonu yolu ile birleştirilerek fiilen bir serbest ticaret alanı tesis edilmesini ve Avrupa sanayiinin üçüncü ülkeler karşısında tek bir sanayi olarak hareket etmesini amaçlamaktadır. Menşe kümülasyonu, esas itibariyle, tercihli ticaret anlaşmasına taraf ülkelerin, birbirleri kaynaklı ürünlere kendi ülkeleri menşeli ürünler ile aynı muameleyi yapabilmeleri ve bu ürünlerin üretim süreci içerisinde sınırlama olmaksızın kullanarak, nihai ürünü tercihli rejim üzerinden diğer tarafa ihraç edebilmeleridir. AB, EFTA, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’nin dahil olduğu bir çapraz kümülasyon sistemidir. PAMK sistemine dahil tüm ülkelerin arasında serbest ticaret anlaşması vardır ve bu anlaşmaların hepsinde aynı menşe kuralları uygulanmaktadır. 35. Pan Avrupa Akdeniz Menşe Kümülasyon Sistemi (PAAMK) Nedir? Türkiye, Avrupa Topluluğu ve EFTA Ülkeleri’nden (İsviçre, Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn) oluşan Pan Avrupa Menşe Kümülasyon Sistemine (PAMK) dahil ülkeler, Faroe Adaları ve Akdeniz ülkeleri (Filistin -Batı Şeria ve Gazze Şeridi-, Cezayir, Fas, Tunus, İsrail, Lübnan, Mısır, Suriye ve Ürdün) arasında aynı menşe kurallarına sahip serbest ticaret anlaşmaları kapsamında yapılan tercihli ticarette, sisteme taraf ülkeler menşeli girdilerin diğer taraf ülkelerce serbestçe 59 kullanılmasına, üretilen eşyanın söz konusu ülkelerin tercihli rejiminden yararlanabilmesine ve bu şekilde mevcut üretim kaynaklarının birleştirilmesine olanak tanıyan ticaret sistemidir. 36. Serbest Ticaret Anlaşması Ne Demektir? Serbest Ticaret Anlaşmaları, karşılıklı ticaretin genişletilmesi yoluyla taraflar arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesini teşvik etmek, taraflar arasındaki ticaret için adil rekabet koşullarını yaratmak, ticaretteki engellerin kaldırılması suretiyle dünya ticaretinin gelişmesine katkıda bulunmak, taraflar arasındaki işbirliğini arttırmak amacıyla düzenlenmektedir. Serbest Ticaret anlaşması çerçevesinde ticaret konusu olan ürünlerin menşe statülerinin kanıtlanması, EUR.1 Dolaşım Sertifikası ile yapılmaktadır. 37. Serbest Ticaret Anlaşması (STA) İmzaladığımız Ülkeler Hangileridir? Ülkemizin, halen 12 adet tercihli anlaşması yürürlükte olup (EFTA, İsrail, Makedonya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Filistin, Tunus, Fas, Suriye, Mısır, Arnavutluk, Gürcistan) imzalanan 4 anlaşmanın da (Karadağ, Sırbistan, Şili,Ürdün) yürürlüğe girmesine yönelik onay süreci devam etmektedir. XV- ON-LİNE UYGULAMALAR KİMLİK PAYLAŞIM BİLGİ SİSTEMİ 1. ........Odasından arıyorum. Şifrem olmasına rağmen kimlik paylaşım bilgi sistemine giremiyorum. Neden ? İçişleri Bakanlığı ve Konfederasyonumuz arasında yapılan protokol gereği kimlik paylaşım bilgi sistemini sadece il esnaf ve sanatkar sicil müdürlükleri kullanmaktadır. 2. Kimlik paylaşım bilgi sisteminde sorgulama yapıyorum fakat hata alıyorum. Neden olabilir? Sistemimiz sorgulamada sonuçları İçişleri Bakanlığı veritabanından getirmektedir. Eğer sorgulama sonucu hata alıyorsanız Konfederasyonumuz ve İçişleri Bakanlığı arasındaki internet bağlantısında geçici bir aksama yaşanmış olması muhtemeldir. VERGİ KAYIT BİLGİ SİSTEMİ 3. Online işlemler için kullanıcı kodu ve şifrem olmasına rağmen vergi kayıt bilgi sistemine giremiyorum. Ne yapmam gerekiyor? İlinizdeki ya da ilçenizdeki Türk Telekom Müdürlüğüne gidip sabit(statik) ip numarası almanız ve bu numarayı TESK Bilgi-İşlem Müdürlüğüne online şifre talep formunu doldurarak 0 312 425 75 26 nolu faksa göndermeniz gerekiyor. 4. Vergi kayıt bilgi sisteminde sorgulama yapıyorum fakat hata alıyorum. Neden olabilir? Sistemimiz sorgulamada sonuçları Maliye Bakanlığı veritabanından getirmektedir. Eğer sorgulama sonucu hata alıyorsanız Konfederasyonumuz ve Maliye Bakanlığı arasındaki internet bağlantısında geçici bir aksama yaşanmış olması muhtemeldir. 60 EVRAK YÖNETİM BİLGİ SİSTEMİ 5. Evrak Yönetim Bilgi Sistemi’ne ne zamandan itibaren girilebilir? TESK’ın sayfasında bulunan online işlemler kısmında bulunan şifre talep formunu doldurarak fax çekildikten sonra Bilgi-işlem birimi tarafından verilecek olan kullanıcı kodu ve şifreler ile programa giriş yapabilirsiniz. 6. Evrak Yönetim Bilgi Sistemi’nde Evrak Kayıt no otomatik mi atacak? Evet sistemde giriş yaparken evrak kayıt no otomatik atacaktır. 7. Evrak Yönetim Bilgi Sistemi’nde yazıların kaldırıldığı dosya kısmında değişiklik yapabilir mi? Yazıların kaldırıldığı dosya, programın üst kısmında yer alan dosya tanımlarından eklenebilir. 8. Evrak Yönetim Bilgi Sistemi gidiş yerlerinde değişiklik yapılabilir mi? Programın üst kısmında bulunan giden evrak tanımından eklemeler yapılabilir. 9. Evrak yönetim bilgi sisteminin kullanımı zorunlu mudur? Alt teşkilatımızın evraklarının takibini, kontrolünü kolay yapması açısından gereklidir. 10. E-imza nedir? 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yer alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar. Elektronik imza; bir bilginin üçüncü tarafların erişimine kapalı bir ortamda, bütünlüğü bozulmadan (bilgiyi ileten tarafın oluşturduğu orijinal haliyle) ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harf, karakter veya sembollerden oluşur. Elektronik imza kavramı çok genel bir tanım olup kişilerin elle atmış olduğu imzaların tarayıcıdan geçirilmiş hali olan sayısallaştırılmış imzaları, kişilerin göz retinası, parmak izi ya da ses gibi biyolojik özelliklerinin kaydedilerek kullanıldığı biyometrik önlemleri içeren elektronik imzaları veya bilginin bütünlüğünü ve tarafların kimliklerinin doğruluğunu sağlayan sayısal imzaları içermektedir. E-imza almamız şart mıdır? Evrak yönetim bilgi sistemimizi kullanmak için e-imza almanız şart değildir. Fakat web üzerinden yazışma yapılacaksa yazışmanın resmiyet kazanması açısından eimza şarttır. E-KAPASİTE RAPORU BİLGİ SİSTEMİ 11. E-kapasite raporu bilgi sistemine giremiyorum. Neden? E-kapasite raporuna diğer tüm online işlemler için kullandığınız kullanıcı kodu ve şifrenizle girebilirsiniz. Giremiyorsanız üzerinde oda/birlik başkanı ve genel sekreterinin adının ve odaya ait mail adresinin yazılı olduğu şifre talep formumuzu okunaklı ve açık bir şekilde doldurup Konfederasyonumuza fakslayın. Gün içerisinde aynı kullanıcı kodu ve şifrenizle denerseniz girebilirsiniz. 61 12. E- kapasite raporu bilgi sisteminde işlem(log out) süresi neden 90 dakikadır? Yaptığımız testler sonucunda kapasite raporu doldurmak için 90 dakikanın yeterli olduğu görülmüştür. 13. Kapasite raporunu doldururken yanlışlık yaptım. Ne yapmalıyım? Yanlış yolladığınız rapor birlik ve TESK tarafından henüz onaylanmamışsa düzeltme yapabilirsiniz. Onaylanmış raporu Konfederasyonumuza dilekçe yazarak düzelttirebilirsiniz. 14. E-kapasite raporum kaç saatte onaylanır? Birliğinizin onayından sonraki 4-5 saat içerisinde onaylanır ya da reddedilir. E-SİCİL GAZETESİ BİLGİ SİSTEMİ 15. ....... Odasından arıyorum e - Sicil Gazetesi Bilgi Sistemi’ne giremiyorum. Neden? Sistemimizi yalnızca il esnaf ve sanatkar sicil müdürlükleri kullanabilmektedir. 16. e - Sicil Gazetesi Bilgi Sisteminden esnaf ve sanatkar da yararlanabilecek mi? Sistemimizin teknik alt yapısı şimdilik sadece sicil müdürlüklerinin yükünü kaldırmak için yeterlidir. Zaten sistem şu anda test yayınında olup aktarımları hala devam etmektedir. İleride esnafın kullanımına açılıp açılmama konusu değerlendirilecektir. KİMLİK KARTI KAYIT SİSTEMİ 17. Kimlik Kartı Kayıt Sistemi’nde fotoğrafları JPG olarak sisteme atamıyorum ne yapabilirim? Online olarak girilen kimliklerin fotoğrafları Konfederasyon bilgi-işleme yollandığı takdirde kimlik kartları hazırlanarak birlik adresine kargo yoluyla yollanır. 18. Kimlik Kartı Kayıt Sistemi’nde bilgileri eksik veya yanlış girdiğimde ne yapabilirim? Bilgi-İşlem Müdürlüğüne bildirilerek iptali sağlanır, sonra tekrar girilir. 19. Kimlik Kartı Kayıt Sistemi’nde fotoğrafları posta yoluyla yollarken üst yazı ile mi yollamalıyız? Üst yazı yazılmasına gerek yok , fakat fotoğrafların kimlere ait oldukları anlaşılır bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir. 20. Kimlikler elimize ne zaman geçer? Bilgiler sisteme girildikten sonra odalar için bağlı bulundukları birlik tarafından onaylandıktan sonra Konfederasyonun sistemine düşer ve buranın onayıyla da kimliklerin dökümleri alınarak, kesme, katlama, presten geçirme işlemlerinden sonra üst yazıları hazırlanır Genel Başkanımız ve Genel Sekreterimizin imzalarıyla kimlikler bağlı bulundukları birliklere kargo yolu ile gönderilir ve birlik tarafından odalara teslim edilir. 21. Fotoğraflar farklı formatta sisteme atılabilir mi? Fotoğraflar sadece JPG olarak sisteme atılır. 62 BASILI EVRAK STOK TAKİP SİSTEMİ 22. Basılı Evrak Stok Takip Sistemi’ne giremiyorum. Tüm online işlemler için aldığınız kullanıcı kodu ve şifre ile giremiyorsanız sabit ip nizde problem var demektir. Ya hiç sabit ip almadınız ya da ilçe Telekom Müdürlüğünüz sabit ip numaranızı değiştirdi. İlçenizin Telekom Müdürlüğü ile görüşün. 23. ....sıra ve seri nolu evrak stoğumda fazla görünüyor. Ayrıca ..... seri ve sıra nolu evrak stoğumda görünmüyor, satış yapamıyorum, program kullanımıyla ilgili sıkıntılarım var. Basılı Evrak Stok Takip Sistemine kullanıcı kodu ve şifrenizle girdiğinizde sol tarafta TESK’e mesaj gönder butonu bulunmaktadır. Tüm sorunlarınızı oradan mesaj olarak atmanız gerekiyor. 24. Eski stok programında ... seri ve sıra nolu evrağın silinmesini, ..... seri ve sıra nolu evrağın eklenmesini istiyorum. Eski stok programını sadece raporlama amaçlıdır. Değişiklik yapılamaz. DİĞER KONULAR 25. Online işlemler içinde herhangi bir programa nasıl giriş yapabiliriz? TESK’ın sayfasında bulunan online işlemler kısmında bulunan şifre talep formunu doldurarak fax çekildikten sonra Bilgi-işlem birimi tarafından verilecek olan kullanıcı kodu ve şifreler ile programa giriş yapabilirsiniz. 26. Konfederasyonumuzun çıkardığı genelgelerden haberimiz olmuyor. Nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor? Konfederasyonumuzdan çıkan her genelge Bilgi-İşlem Müdürlüğümüz tarafından web ortamında yayına verilir. Gene de genel sekreterlerimizi bilgilendirmek maksatlı 01/12/2010 tarihinden itibaren genelgelerimiz sms yolu ile genel sekreterlerimizin cep telefonuna gönderilecektir. 27. Sabit(statik) IP nedir ? ADSL hattınız tahsis edildiğinde, aksini belirtmemişseniz Internet'e Dinamik IP ile bağlanmaktasınız (IP numarası, Internet'e giren herkese sistem tarafından verilen kimlik numarasıdır).Varolan ip numarasını sabitlediğinizde bu Statik (sabit) IP olur. Modemi her kapatıp açtığınızda aynı IP numarasını görürsünüz. Statik IP alan kullanıcılar, güvenlik tedbirlerini maksimum seviyede tutmak zorundadırlar. 28. Sabit IP almamız şart mıdır? Konfederasyonumuz bazı online işlemlerde sabit IP uygulamasını güvenlik gerekçesi ile zorunlu tutmuştur. Bu online işlemler, e - Sicil Gazetesi Bilgi Sistemi, Evrak Yönetim Bilgi Sistemi, Kimlik Paylaşım Bilgi Sistemi, Vergi Kayıt Bilgi Sistemi, Basılı Evrak Stok Takip Sistemidir. 29. Sabit ip aldığım halde sabit ip gerektiren programlara giremiyorum. Neden ? İl/ilçe Telekom Müdürlükleri zaman zaman sabit IP ‘ leri değiştirebiliyor. Eğer sabit IP aldıktan bir süre sonra programlara giremiyorsanız Türk Telekom sabit IP 63 değişikliği yapmıştır. Onlarla görüşün, değişmişse faksla Konfederasyonumuza bildirin. XVI- MUHASEBE UYGULAMALARI 1- Muhasebe Ne Demektir? Muhasebe, işletmenin varlıkları ve kaynakları (sermayesi ve borçları) üzerinde değişme yaratan ve para ile ifade edilebilir mali nitelikli işlemlere ait bilgileri; kaydetmek, sınıflandırmak, özetlemek, analiz etmek ve yorumlamak suretiyle ilgili kişi ve kurumlara raporlar halinde sunan bir bilgi sistemidir. 2- Mali Tablolar İlkleri Nelerdir? Temel Mali tabloların düzenlenmesinde işletmeler tarafından uygulanacak kuralları ifade eder. Mali tabloların hazırlanmasında esas alınan kavram ve ilkeler ile Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinin farklı uygulamalara yer verdiği durumlarda, işletmeler söz konusu mevzuat hükümleri uyarınca istenilen bilgileri sağlayacak şekilde gerekli düzenlemeleri yaparlar. Ancak bu düzenlemeler bu bölümde yer alan ilkeler çerçevesinde düzenlenecek mali tabloların tebliği ilkesini değiştiremez. 3- Mali Tabloların Amaçları Nelerdir? Mali tabloların Amaçları şöyledir: a-Yatırımcılar, kredi verenler ve diğer ilgililer için karar almada yararlı bilgiler sağlamak, b- Gelecekteki nakit akımlarını değerlendirmede yararlı bilgiler sağlamak. c-Varlıklar, kaynaklar ve bunlardaki değişiklikler ile faaliyet sonuçları hakkında bilgi sağlamaktır. 4- Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarında Kullanılan Mali Tablolar Nelerdir? a- Bilanço b- Gelir Tablosu 5- Mali Tablolardaki Bilgilerin Özellikleri Nelerdir? Mali tablolarda yer alan bilgilerin karar alanlar tarafından en iyi şekilde ve süratle kullanabilmesi için bu tabloların anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir, karşılaştırılabilir olması, zamanında düzenlenmesi gerekir. 6- Mali Tabloların Düzenleme İlkeleri Nelerdir? Mali tabloların düzenlenme ilkeleri, temel mali tablolara paralel olarak iki ana guruba ayrılır: A-Gelir Tablosu İlkleri: Gelir tablosu ilkelerinin amacı; satışların, gelirlerin, satışlar maliyetinin, giderlerin, kar ve zararlarına ait hesapların ve belli dönemlere ait faaliyet sonuçlarının sınıflandırılmış ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini sağlamaktır. 64 B- Bilanço İlkeleri: Bilanço ilkelerinin amacı; sermaye koyan veya sonradan kendilerine ait karı işletmede bırakan sahip ve hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlarla elde edilen varlıkların muhasebe kayıt, hesap ve tablolarında anlamlı bir şekilde tespit edilmesi ve gösterilmesi yoluyla belli bir tarihte işletmenin mali durumunun açıklıkla ve ilgililer için gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda benimsenen bilanço ilkeleri; a-Varlıklara İlişkin İlkeler b-Yabancı Kaynaklara İlişkin İlkeler: c-Özkaynaklara İlişkin İlkeler : 7- Bilanço Nedir? Bilanço, bir işletmenin belli bir tarihte sahip olduğu varlıklar ile bu varlıkların sağladığı kaynakları gösteren mali tablodur. 8- Bilanço Nasıl Düzenlenir? Bilançonun düzenlenmesinde, mali tablolar ilkelerinde verilmiş açıklamalar esas alınır. Bilançonun aktifinde yer alan varlıklar, paraya dönüşme hızlarına göre en çok likitten en az likit değere doğru, pasifinde yer alan kaynaklar ise en kısa vadeli kaynaktan en uzun vadeli kaynağa doğru sıralanmalıdır. 9- Gelir Tablosu Nedir? Gelir tablosu, işletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı, bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net karının veya dönem net zararını kapsar. 10- Gelir Tablosu Nasıl Düzenlenir? Gelir tablosunun düzenlenmesinde mali tablolar ilkelerinde verilmiş açıklamalar esas alınır. Bu tablonun düzenlenmesinde esas faaliyetlerden sağlanan gelir ve süreklilik gösteren diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelir ayrı gösterilebileceği gibi, süreklilik göstermeyen olağan dışı gelirler de ayrı olarak gösterilir. Buna göre, esas faaliyetleri için yapılan giderler ile süreklilik gösteren diğer olağan faaliyet giderleri ve süreklilik göstermeyen olağan dışı giderler ayrı ayrı gösterilir. 11- Gelirin Niteliği Nedir? Gelir, genellikle varlık veya hizmet satışlarından ve faiz, kira gibi işlemlerden elde edilen nakit para veya diğer varlıkların (aktiflerin) brüt tutarlarıdır. Diğer bir ifadeyle gelir, varlık veya hizmet satışlarından ve faiz, kira gibi işlemlerden sağlanan hasılattır. 12- Giderin Niteliği Nedir? Gider, gelir elde etmek amacı ile yapılan varlık (aktif) tükenmeleridir. Varlıklarda bir azalmayı ifade eder. 13- Gelir ve Gider Arasındaki Fark Neyi İfade Eder? Gelir ile gider arasındaki fark; gelirler giderlerden fazla olduğunda kar, giderler gelirlerden fazla olduğunda zarar olarak adlandırılır. Bütün gelirler, giderler 65 aralarındaki fark olan kar ve zarar bir arada ve kaynaklarına göre sınıflandırılmış bir şekilde Gelir Tablosunda gösterilir. 14- Kullanılacak Muhasebe Defterlerinin Noterden Tasdik Şartı Var mı? Varsa Ne Zaman ve Hangi Defterlerdir? Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında kullanılan ve başta bilanço ve işletme hesaplarının esaslarını oluşturan defterler olmak üzere tasdiki zorunlu defterler ; a-Envanter ve Bilanço Defteri b-Yevmiye Defteri (Günlük Defter) c-Büyük Defter (Defter-i Kebir) d-Kasa Defteri e-Gelir gider defteri Tasdik zamanı ; 1- Öteden beri işe devam etmekte olanlar ertesi yıl kullanacakları defterleri o yılın Aralık ayı içinde, 2- Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler, işe girenler, işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi mükellefiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde, 3- Defterin dolması halinde veya diğer nedenlerle yıl içinde defter kullanmak zorunda kalanlar kullanmadan önce, 4- Aynı defteri ertesi yıl da kullanmak isteyenler kullanacağı yılın Ocak ayı içinde tasdik işlemini yaptırmak zorundadırlar. (V.U.K, M:221) 15- Muhasebe Defterlerine Kayıt Sırasında Hangi Kurallara Uyulur? 1- Defterler ve kayıtlar Türkçe tutulurlar. 2- Defterler mürekkeple yazılır. İstampa ve sair damga aletleri kullanılması, Maliye Bakanlığı’nın müsaadesi alınarak hareketli yapraklı Kanunu Defter kullanılıyorsa bunların makinede yazılması, kopya kağıdı kullanılması mümkündür. Toplamlar geçice olarak kurşun kalemle alınabilir. 3- Defterlerde usulen yazılmaya ayrılmış satırlar çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Satır aralarına yazılamaz. 4- Defterlerin sayfaları ciltten koparılamaz, yırtılamaz. Hareketli yapraklı defter kullanılıyorsa bunların sırası bozulamaz, yırtılamaz. 5- Defterlere geçirilen bir kaydı çizmek, silmek veya kazımak suretiyle okunamaz hale getirmek yasaktır. 6- Yevmiye defterlerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kurallarına göre düzeltilebilir. Yevmiye defteri dışında kalan defterlerdeki yanlışlar, yanlış yazılan rakam veya yazının okunacak şekilde çizilmesi üst ve yan tarafından yada ilgili bulunduğu hesaba doğrusunun yazılması yoluyla düzeltilebilir. 7- İşletmelerin defterleri günü gününe geçirilmesi esas olmakla birlikte işlemler en geç 10 gün içinde defterlere kayıt edilir. Kayıtlarını sürekli olarak muhasebe fişleri, priminota veya bordro gibi yetkililerinin imzasını taşıyan belgelere dayanarak 66 yürütülen işletmelerde işlemlerin sözü geçen belgelere kaydedilmesi, defterlere işlenmesi yerine geçer. Ancak bu durumda en geç 45 gün içinde deftere yazılmalıdır. 8- Günlük Kasa defterlerine işlemler günü gününe kaydedilir. 16- Mizan Nedir? Mizan, (sağlama) yevmiye defterine kaydedilen işlemlerin büyük defterdeki hesaplara aritmetiksel olarak doğru aktarılıp aktarılmadığını kontrol etmeye yarayan tablodur. 17- Mizan Düzenlemek İçin Hangi İşlemler Yapılır? Mizan, dönemsel olarak ve genellikle ay sonlarında çıkarılır. Mizan çıkarmak (düzenlemek) için sırayla şu işlemlere yer verilir : 1-Hesaplar, büyük defterdeki (veya hesap planındaki) sıraya göre, borç ve alacak toplamaları ile birlikte alt alta yazılır. 2- Borç ve alacak tutarlarının toplamları yapılır. Toplamların, “borç toplamı (B) = alacak toplamı (A) = Yevmiye Toplamı (Y)” eşitliğini taşıması gerekir. 3- Her hesabın borç ve alacak toplamı arasındaki kalan (fark) hesaplanır ve sonuca göre aradaki kalan hesabın karşısındaki kalanlar sütununun ilgili kısmına yazılır. 4- Borç ve alacak kalanlarının toplamları yapılır. Toplamların, “borç kalanları toplamı (Bk) = alacak kalanları toplamı (Ak) “ eşitliğini taşıması gerekir. 18- Mizan Kaça Ayrılır? a- Mizanlar düzenlenirken defter yönünden; 1- Büyük defter mizanı (Esas mizan) 2- Yardımcı defter mizanı (Muavin defter) olarak ikiye ayrılır. b- Düzenlendikleri zaman yönünden ise mizanlar ; 1- Geçici Mizanlar : Ay sonlarında hazırlandığında “aylık mizan “ , dönem sonunda envanter kayıtları öncesi hazırlandığında da “ genel geçici mizan “ adını alır. 2- Kesin Mizan : Dönem sonunda envanter kayıtlarından sonra hazırlanan mizana “ kesin mizan “ denilmektedir. 19- Aylık Mizan Ne Demektir? Neyi Kontrol Eder? Büyük Deftere yapılan kayıtların belli dönemler sonunda genellikle ay sonlarında yevmiye defterinden doğru geçirilip geçirilmediğini kontrol etmek amacıyla aylık mizanlar düzenlenir. Mizanda hesapların borç ve alacak toplamları arasındaki eşitlik aranır. Eşitlik sağlanmışsa yevmiye defterindeki işlemlerin büyük deftere doğru aktarıldığı kabul edilir. 19- Dönem Sonu İtibariyle Ne Gibi İşlemler Yapılır? İşletmenin bir dönemlik günlük işlemlerin kaydından sonra dönem sonu itibariyle “genel geçici mizan” çıkarılır. Dönem genellikle bir takvim yılı olduğundan, genel geçici mizanda yer alan hesapların kalanları işletmenin o dönem içindeki faaliyetlerinin sonucunu vermekten uzaktır. Bunun için dönem sonunda ayrıca fiili durumunu saptamak gerekir. Bu amaçla dönem sonu itibariyle saymak, ölçmek, 67 tartmak ve değerlemek suretiyle işletmenin varlıkları ve borçları kesin ve ayrıntılı olarak saptanır. 20- Kesin Mizan Ne Zaman Düzenlenir ve Mizandaki Hesapların Kalanları Neyi İfade Eder? Hesapların kalanlarının envanter sonuçlarına eşit duruma getirilmesini sağlayan envanter işlemlerinin yevmiye defterine ve büyük deftere kaydından sonra kayıtların doğruluğunu gösterecek olan “kesin mizan” çıkarılır. Bu mizandaki kalanlar işletme varlıklarını ve bu varlıkların kaynaklarını oluşturan unsurların gerçek büyüklüğünü gösterir. Bu nedenle kesin mizanın kalanlarından yararlanılarak işletmenin dönem sonu bilançosu düzenlenir. Nitekim kesin mizanda yer alan kalanlar bilançoyu oluşturur. Mizanın borç kalanları bilançonun aktifini, alacak kalanları da bilançonun pasifini verir. Dolayısıyla bilançonun düzenlenmesi işlemi, kesin mizandaki kalanların bir tablo şeklinde bilançoya yerleştirilmesi işleminden ibaret olmaktadır. 21- Muhasebe Fişleri Nelerdir? Tahsil Fişi : İşletmenin kasasına giren paraların ne için alındığını ve bu tahsilatın karşılığında hangi hesaba veya hesaplara alacak kaydedileceğini gösteren bir belgedir. Tediye Fişi : İşletmenin kasasından çıkan paraların ne için ödendiğini ve bu ödemenin karşılığında hangi hesaba veya hesaplara borç kaydedileceğini gösteren bir belgedir. Mahsup Fişi : Tahsil ve tediye dışında kalan, diğer bir ifadeyle kasa hesabını ilgilendirmeyen işlemlerin kaydı için kullanılan bir belgedir. Kasa hesabını ilgilendirmeyen işlemlere hesaba karşılık senet verilmesi, kredili alışlar, kredili satışlar, çek alınıp, çek verilmesi gibi işlemler örnek verilebilir. 22- Muhasebe Fişlerinin Kullanılması Yasal Bir Zorunluluk mudur? Kullanılması Ne Gibi Yararlar Sağlamaktadır? Muhasebe fişlerinin kullanılması yasal bir zorunluluk olmamakla birlikte önemli yararlar sağlamaktadır. Muhasebe fişleri; a-Kayıtlarda düzeni sağlar, b-Yanlış Kayıt olasılığını azaltır, c-Kayıtların Kontrolünü Kolaylaştırır, d-Aynı Nitelikteki İşlemlerin toplu kaydına olanak sağlar. **TESK ve alt kuruluşları için tahsil , tediye ve mahsup fişi kullanmak zorunludur. 23- Yevmiye Defterine Yapılan İlk Kayıt ile Ondan Sonraki Kayıtlar Nelerdir? Yevmiye defteri, işlemlerin tarih sırası ile kaydedildiği bir defterdir. Yevmiye defterindeki ilk kayıt açılış bilançosunda yada dönem başı bilançosunda yer alan varlıklar, borçlar ve sermaye unsurlarını hesapları yansıtmak üzere yapılan “hesapların açılış” kayıtlarıdır. Bu ilk kayıttan sonra günlük işlemler yevmiye defterine tarih sırasıyla belgelere dayanarak maddeler şeklinde kayda alınır. 24- Büyük Deftere Yapılan Kayıtlar Neye Göre Yapılmaktadır? Yevmiye defterinde maddeler şeklinde yapılan muhasebe kayıtları daha sonra yevmiye defterinden büyük deftere geçirilir. Büyük defter, işlemleri sistemli bir şekilde 68 hesaplara göre sınıflandırılmış olarak toplayan defter olduğu için, yevmiye defterine maddeler şeklinde yapılan kayıtta borçlandırılan ve alacaklandırılan hesaplar, büyük deftere o hesap için ayrılan sayfaya hesabın durumuna göre borç yada alacak tarafına kaydedilir. 25- Gelir Hesapları Nasıl Çalışır? Faaliyetlere bağlı olarak bir gelir doğduğu zaman bu gelir sermayeyi arttıracağından, ilgili gelir hesabının alacağına yazılır. Bir gider çıktığında ise, sermayede azalış olacağından bu gider ilgili gider hesabının borcuna yazılır. Dönem sonunda gelir hesaplarının toplamları yapılır, kalanları bulunur ve kalanlar gelir ve giderleri toplayan “Dönem Karı ve Zararı “ hesabına devredilir. 26- Gider Hesapları Nasıl Çalışır? Gider, işletmenin gelir elde etmek için bir aktifinin (varlığın) kullanılması veya tüketilmesi sonucu meydana gelir. İşletmenin öz sermayesindeki azalmaları gösteren giderler, meydana geldiklerinde, ilgili gider hesaplarının borcuna kaydedilir. Gider işlemleri : Genel Yönetim Giderleri Hesabı, Finansman Giderleri gibi konusuna uygun adı taşıyan hesaplara kaydedilir. Gider hesapları her zaman borç kalanı verir. Hesap döneminin sonunda bütün gider hesaplarının toplamları yapılır, kalanları bulunur ve kalanlar “ Dönem Karı ve Zararı “ hesabına devredilir. 27- Dönem Karı veya Zararı Hesabı Neyi Gösterir? “ Dönem Karı veya Zararı” hesabı bir hesap dönemi içinde öz sermayede kar veya zarar şeklinde meydana gelen artış veya azalışın gösterildiği bir çizelgedir. Bu hesabın borç tarafı hesap dönemi içinde meydana gelen bütün giderleri, alacak tarafı ise bütün gelirleri gösterir. Gelirler giderlerden fazla olduğunda, arasındaki fark işletmenin net karını, giderlerin gelirlerden fazla olması halinde ise işletmenin zararını gösterir. 28- Hesap Planı Nedir? Muhasebede beklenen bilgilerin, raporların istenildiği şekilde ve içerikte olabilmesi için, mali nitelikteki işlemlere ait etkin ve düzenli bir şekilde toplanması ve kaydedilmesi gerekir. Bilgilerin muhasebe kayıtlarına geçirilmesinde, işletmenin faaliyet konusuna, büyüklüğüne ve yönteminin muhasebe bilgilerinden yararlanma durumuna göre birçok hesap bulunmaktadır. Bu nedenle, çeşitli hesapların bir düzen içinde olmaları ve aynı olayların sürekli olarak aynı hesaplara kaydedilebilmelerini sağlamak bakımından, işletmeler kullanacakları hesapları önceden belirleyerek bunların bir listesini, bir planının yaparlar. Bir işletmede kullanılacak hesapların muhasebenin temel kavramları ve ilkeleri doğrultusunda sistemli bir şekilde ve gruplandırılmış olarak yer aldığı listeye hesap planı denir. 29- Hesap Planıyla Sağlanmak İstenen Nedir? Hesap planı ile mali nitelikli işlemlerin kaydı için kullanılacak hesapların belli bir sıra ve belli bir gruplama altında toplanması sağlanır. Hesapların belli bir sıra ve gruplama altında toplanması hesapların kodlanması ile gerçekleştirilir. Hesapların kodlanması her gruba ve her hesaba belli bir sayının verilmesi şeklinde olur. Hesap planında genellikle kullanılan kodlama şekli, ondalık veya desimal kodlama olarak adlandırılan sistemdir. Bu sistemde 0’dan 9’a kadar her sayı bir hesap grubuna verilir ve her grup alt gruba, ana hesaplar daha alt hesaplara vb. bölünerek devam edecek şekilde hesaplar kullanılır. 69 Hesap planının düzenlenmesinde bazı hususların göz önünde tutulması gerekir. 1- Hesap planı düzeni, bilanço ve gelir tablosunun süratle düzenlenmesine olanak sağlayacak biçimde olmalıdır. 2- Hesaplar, hesap planında, muhasebeden istenen bilgileri kolayca verecek, muhasebe raporlarına kolayca aktarılacak biçimde yer almalıdır. 3- Gerek ana, gerekse yardımcı hesaplar işletme için gerekli ise açılmalıdır. 4- Hesap planının ana yapısı gerekli değişikliğe olanak verecek esneklikte olmalı, her değişiklikte planın bütünü etkilenmemelidir. 30- Gelir Hesaplarının Kapatılması ve Dönem Karı veya Zararı Hesabına Devredilmesi Nasıl Yapılır? Gelir hesapları alacak yanlı çalışan ve alacak kalını veren hesaplardır. Bu hesapların kapatılması ; alacak kalanları kadar borçlandırılması, Dönem Karı veya Zararı Hesabının alacaklandırılması şeklinde olur. 31- Gider Hesaplarının Kapanışı ve Dönem Karı veya Zararı Hesabına Devri Nasıl Yapılır? Gider hesapları borç yanlı çalışan ve borç kalanı veren hesaplardır. Bu hesapların kapatılması ; borç kalanları kadar alacaklandırılması, Dönem Karı veya Zararı Hesabının borçlandırılması şeklinde olur. 32- Dönem Karı veya Zararının Temel Özellikleri Nelerdir? Dönem içinde meydana gelen gelirlerin ve giderlerin kaydedildikleri gelir ve gider hesapları dönem sonunda “690 Dönem Kar veya Zararı Hesabına “ devredilerek kapatılır. Gelir tablosu hesapları denilen bu hesapların devredildiği “Dönem Karı veya Zararı Hesabı” işletmenin bir hesap dönemi içinde öz sermayesinde kar yada zarar olarak meydana gelen artış ve azalışın gösterildiği bir hesaptır. Bu hesabın borç tarafında hesap döneminde meydana gelen bütün gider ve zararlar, alacak tarafında ise, bütün gelir ve karlar toplanır. Dönem Karı veya Zararı Hesabı alacak kalanı verirse faaliyetler karlı, borç kalanı verirse faaliyetler zararlı sonuçlanmış demektir. 33- Dönem Karı veya Zararı Hesabının Kalanları Hangi hesaba Devredilir? Hesap dönemi içinde oluşan tüm gelir ve karlar ile ilgili gider ve zararların, dönem sonunda “Dönem Karı veya Zararına” devredilmelerinden sonra bu hesap işletmenin o faaliyet döneminin Net Sonucu Kar yada Zararının saptanmasını sağlar 34- Üst Kuruluşlara Ödenecek %3 Katılma Payı Hesaplanmasında Matrahtan İndirilecek Kalemler Nelerdir? Odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların Konfederasyona, her yıl ödeyecekleri katılma payı, ödemeyi yapacak esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşunun bir önceki yıl gayri safi gelirlerinin % 3'üdür. Katılma payı hesaplamasında; bu Kanuna göre üst kuruluşlardan satın alınan evrakın maliyet bedeli ile bu Kanun dışındaki diğer kanuni düzenlemeler nedeniyle elde edilen gelirlerin maliyet bedelleri ve bunlar için yapılan giderler gayri safi gelirden mahsup edilir. 35- Yıllık Ücretli İzinler Ne Kadardır? HİZMET SÜRESİ YILLIK İZİN SÜRESİ 70 a) 1 Yıldan 5 Yıla Kadar Olanlar 14 İş Günü b) 5 Yıldan 15 Yıla Kadar Olanlar 20 İş Günü c) 15 Yıl ve Daha Fazla Olanlar 26 İş Günü d)18 Yaşından Küçük ve 50 büyük işçiler yaşından En Az 20 İş Günü 36- İhbar Tazminatı Tutarları Ne Kadardır? HİZMET SÜRESİ TAZMİNAT TUTARI a)İşi 6 Aydan Az Sürmüş Olan İşçiler İçin 2 Haftalık Ücret b) İşi 6 Aydan 1.5 Yıla Kadar Sürmüş Olan İşçi İçin 4 Haftalık Ücret c) İşi 1.5 Yıldan 3 Yıla Kadar Sürmüş Olan İşçi İçin 6 Haftalık Ücret d) İşi 3 Yıldan Fazla Sürmüş Olan İsçi İçin 8 Haftalık Ücret 37- Çalışanlara Çeşitli Adlarla Yapılan Ödemelerde Sigorta Primi, Gelir Vergisi ve Damga Vergisi Kesintileri Nelerdir? Çalışanlara çeşitli adlarla yapılan ödemlerde sigorta primi, gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri Ödemenin Türü SSK Kesintisi Gelir Vergisi DamgaVergisi 1 Asıl Ücret SSK tavanı var Var Var 2 Askerlik Yardımı Var Var Var 3 Aile Yardımı Belli miktarları aşan kısma var 4 Avanslar (Ücret) Yok 5 Ayakkabı Bedeli Var Var Var 6 Bayram Yardımı ve Harçlığı Var Var Var 7 Çocuk Yardımı Belli miktarları aşan kısma var Belli miktarları aşan kısma var Var 8 Çıraklık Ücreti Yok (Devlet Karşılıyor) Yok Yok 9 Doğum Yardımı Yok Belli miktarları aşan kısma var Var 10 Eğitim Öğretim Yardımı Var Var Var 11 Elbise Yardımı Var Var Var 12 Evlenme Yardımı Yok Belli miktarları aşan kısma var Yok 13 Fazla Mesai Var Var Var 14 Giyecek Yardımı(Ayni) Yok Var Var 15 Giyecek Yardımı(Nakdi) Var Var Var 16 Hakkı Huzur Var Var Var 71 Var Var Kesilmiyor Var 17 İkramiye Var Var Var 18 İzin Harçlığı Var Var Var 19 İdareci Primi Var Var Var 20 İstirahat Yardımı Var Var Var 21 İhbar Tazminatı Yok Var Var 22 Kıdem Zammı Var Var Var 23 Kasa Tazminatı Yok Var Var 24 Kıdem Tazminatı Yok Yok Var 25 Kardan Hisse Ücreti Var Var Var 26 Komisyon Şekilde Ödenen Ücret Var Var Var 27 Ölüm Yardımı Yok Yok Var 28 Primler Var Var Var 29 Sağlık Yardımı (Ayni) Yok Var Var 30 Stajyer Yardımı Yok Yok Yok 31 Satış Primi Var Var Var 32 Taşıt (Servis) Yok Yok Yok 33 Taşıt (Nakdi) Var Var Var 34 Temettü İkramiyesi Var Var Var 35 Toplu Sözleşme Zam Farkı Var Var Var 36 Tabii Afet Yardımı Var Var Var 37 Teşvik İkramiyesi Var Var Var 38 Yolluk Yok Belli miktarları aşan kısma var Var 39 Yemek (Ayni) İşyerinde Yok Yok Yok 40 Yemek (Nakdi) Belli miktarı aşan kısma var Var Var 41 Yıllık İzin Ücreti Var Var 42 Yıpranma Tazminatı Var Var Var 43 Yılbaşı İkramiyesi Var Var Var 44 Yakacak (Nakdi) Var Var Var 45 Yakacak (Ayni) Yok Var Var Var 38- Arşivlik Malzemenin Saklama Süreleri Ne Kadardır? Arşivlenen malzemeden yazışma evrakı 5 yıl, saklanır. muhasebe evrakı 10 yıl süreyle Bazı dokümanlar sürekli saklanır. ( karar defteri, sicil kayıtları, üye kayıt defterleri, personel dosyaları, muhasebeye ait saklanması gereken defterler gibi). 72 39- Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarında görev alan başkan, başkan vekili, Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu üyelerine ödenen aylık ücretler ve huzur hakları üzerinden sosyal güvenlik primi ödenir mi? Bu tür görevlerde bulunanlar hizmet akdi ile çalışmadıklarından, bunlara ödenen ücret ve huzur hakları üzerinden sosyal güvenlik primi kesilmez. 40-Yönetim kurulu karar defterini her yıl noter tasdiki yaptırmak zorunlu mudur.? Zorunlu değildir. Bu tür defterlerin ettirilmesi yeterlidir. kullanılmaya başlanmadan önce bir defa tasdik 41-Odalar kasalarında ne kadar para tutabilirler? Odaların kasasında bulunduracağı azami para miktarı, içinde bulunulan hesap yılının tahmini bütçesinin %5 i dir. Ancak yönetim kurulu bunun altında bir oran veya tutara karar verebilir. 42-Odada aylık olarak mizan çıkarmak zorunlu mudur ? Hesapların durumlarını görebilmemiz ve yönetim ve denetim kurullarının aylık toplantılarına finansal raporları verebilmemiz için aylık mizan almak zorunludur. 43-Nakdi ödenen ikramiyelerden SGK kesintisi yapılır mı? İkramiyelerden SGK kesintisi yapılması gerekir. 44-Genel sekreter olarak çalıştığım esnaf odasında AGİ almaktayım. Eşim esnaf ve bağ-kurludur. Bir çocuk sahibiyim ve çocuk benim sosyal güvencemden faydalanıyor. Eşim ve çocuğum için AGİ den faydalanabilir miyim? Çocuk 18 yaşını veya öğrenime devam ediyorsa 25 yaşını doldurmamış olması koşuluyla AGİ den faydalanır. Eşiniz ise ücret geliri elde etmediğinden AGİ den faydalanır. 45-ücretsiz izine ayrılmak isteyen personel için SSK anlamında, ek 8 formu doldurulmalıdır. Belgenin verme süresi ne kadardır, ekinde neleri vermek gerekir? İlgili ayın sigorta bildirgesini verme süresi içerisinde verilmesi gerekir. Ekinde ise ispat edici belge olarak ilgilinin ücretsiz izin isteğini belirtir dilekçe ile yetkili makamın kararı eklenmelidir. 46- Maaşın yanında ek olarak kasa tazminatı adı altında tutanak yolu ile para alınmış olsa bunu SGK ya bildirmek zorunlu mudur? Kasa tazminatından SGK primi kesilmez. Ancak gelir vergisi ile damga vergisi kesilir. Bu paranın tutanakla ödenmemesi, bordroda gösterilmesi gerekir. 47- Birliğimize bağlı odamızda 01.09.1987 yılından bu yana çalışmakta olan Genel Sekreter, çalışmaya başladığı yıl itibari ile yıllık iznini kullanmadığı için izin ücreti ödeyebilir mi? İş Kanununa göre yıllık ücretli izinin kullanılması esastır. Çeşitli nedenlerle kullanılamayan izin ücretleri ancak iş akdinin sona ermesi halinde ödenebilir. İş akdinin devam ettiği durumlarda izin ücreti ödenemez. İzin ücreti ödemesi ise son aldığı ücret üzerinden yapılacaktır. 48- Oda genel sekreterleri kasa tazminatından yararlanabilir mi? 73 Kasa tazminatı akçalı işlerle uğraşanlara verilir. Ne kadar kasa tazminatı alınacağına ise ilgili yönetim kurulu karar verecektir. 49- İzin ücreti nasıl hesaplanır? olduğumuz 20 güne mi bölünür? Bir aylık 30’a mı bölünür, yoksa çalışmış İzin ücreti hesaplanırken aylık ücret 30'a bölünür. Çıkan sonuç izin günü ile çarpılır. Aylık Ücret/30*izin günü. 50-SSK'lı olarak bir işyerinde çalışırken bu işyerinden emekli olduktan sonra, yine aynı işyerinde sosyal güvenlik destekleme primi yatan kişi, işten ayrılması veya çıkartılması durumunda kıdem tazminatı hak eder mi? Kıdem tazminatı verilmesi gerekir mi? Emeklilik sonrası çalışmanızdan da tazminat almaya hak kazandıran bir sebeple işinize son verildiği takdirde kıdem ve/veya ihbar tazminatı hakkınız doğmuş olur. 51- SSK Gen.Müd.'nün 1995/4 sayılı iç emrinden huzur haklarının SSk prim kesintisine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda teşkilat başkan ve yöneticilerine ödenen huzur hakkı ve aylık ücretlerden; ticari ve/veya emekli maaşı elde ediyor ve ticari gelirinden dolayı emekli maaşından kesilen SGDP ödeniyor olsa bile kurumdan alınan huzur hakkı ve aylık ücretleri SSK prim kesintisine tabi midir? Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar 5510 sayılı kanuna göre kendiliğinden sigortalı sayılırlar. Yukarıdaki hüküm doğrultusunda emekli olup olmamasının bir önemi yoktur. Hiç bir koşulda prim ödenmemesi gerekir. Söz konusu iç emirdeki huzur hakkı hizmet akdi ile çalışanlar için söz konusudur. 52- Odamızda stajer öğrenci (lise) çalıştırabilir miyiz? Stajer öğrenciye kanunen asgari ücretin 1/3 ünü ödemek zorunda mıyız? Verilecek ücret asgari ücretin brütünden mi hesaplanacak? Ücret vermeden çalıştırılsa kanunen sakıncası var mıdır? Yönetim kurulu kararı ile çalıştırabilir. Stajyer öğrenciye yaşına uygun asgari ücretin en az %30' unun verilmesi yasal zorunluluktur. Bu ücret Brüt asgari ücret üzerinden hesaplanır. 53-Denetim kuruluna ödenen huzur hakları ve yönetim kuruluna ödenen toplantı ücretleri için stopaj vergisi ödenir mi? Denetim Kuruluna Huzur Hakkı değil aylık maaş ödenir. Adı ne olursa olsun kurullara ödenen ücretlerden gelir ve damga vergisi stopajı yapılmalı ve süresi içerisinde ilgili vergi dairesine ödenmelidir. 54- Doğum iznine ayrılan personelin sosyal güvenlik primi yatırılmalı mıdır? Normal olarak doğum izninde olan personele ücret tahakkuk ettirilmez ve sosyal güvenlik primleri ile vergileri ödenmez. Ancak uygulamada, çalışanın sosyal güvenlik kurumlarından aldığı geçici iş görememezlik ödeneğini işverenine verdiği ve işvereninde çalışanın ücretini tam olarak tahakkuk ettirerek hem çalışana hem de sosyal güvenlik kurumuna ödemede bulunduğu durumlarda mevcuttur. 55- Denetleme kurulu her ay toplanacak mıdır? Her ay denetleme karar defteri yazılacak mı? Her ay huzur hakkı verilecek mi? Denetleme kurulu 3 ayda bir yönetim kuruluna bilgi verir denmekte, nasıl? Her ay düzenlenen aylık mizan denetleme ve yönetim kuruluna imzalatılacak mı? 74 Denetleme kurulu her ay toplanır ve denetim kurulu karar defterini imzalar. Denetim Kuruluna huzur hakkı değil aylık ücret ödenir. Denetim kurulu yapmış olduğu denetimlere ilişkin üç ayda bir yönetim kuruluna rapor verir. Mizanlar değil bu raporlar imzalanır. 56- 5362 sayılı kanun gereği denetim kurulu, yönetim kurulu toplantılarına girip oy kullanacak, 3 ayda bir toplanıp karar alacak ve de yönetim kurulu karar defterinin altına imza atacak, bu uygulama doğru mudur? Denetim Kurulu, Yönetim Kurulu toplantılarına katılabilir ancak oy kullanamazlar. Denetim üç ayda bir değil her ay toplanır ve yaptığı denetimleri üç ayda bir yönetim kuruluna rapor halinde sunar. Denetim Kurulunun Yönetim Kurulu Karar defterini imzalamaları diye bir şey söz konusu değildir. 57-. Doğum öncesi iznin bir bölümü doğum sonrasına aktarıldığında izinli olunan süre zarfında istirahat ücretini SGK mı ödeyecek? Bu süre içinde SGK yapılacak mı? SGK yapılmayacaksa işe tekrar geri dönüldüğünde tekrar SGK’ya mı başvurulacak? Hamile kadın doğumdan önceki 3 haftaya kadar doktorunun onayı ile çalışabilir.Bu taktirde çalıştığı süre doğum sonrasına eklenir. Doğum izni döneminde istirahat ücretini SGK öder. İşe başlandığında SGK ya tekrar başvuru yapılmasına gerek yoktur. 58- Genel sekreterler seminerine katılanlar için harcırah ne kadar olmalı ve nasıl oda giderinde gösterilir (seyahat ve yolluk bordrosu hazırlanması gerekir mi)? Çalışanlara verilecek harcırahlar yetkili kurullarca (Genel Kurul veya yönetim kurulu) belirlenir. Harcırah bordrosu düzenlenmesi gerekir. 59-5362 sayılı yasada başkanların ne kadar maaş alacakları üye sayılarına göre belirtilmiştir. Odanın üye sayısı 214 dür. Buna göre başkan maaşını asgari ücretin brütünden mi ödememiz gerekir? Yoksa brüt ücretten kesintiler düşüldükten sonra kalan miktarı mı ödememiz gerekir. Asgari ücretin brüt tutarı kadar net ödeme yapılır. Gelir ve damga vergisi ilgili vergi dairesine ayrıca ödenir. 60- Emekli olduğu için sosyal güvenlik destek primi yatırılarak çalıştırılan bir kişi rahatsızlanıp doktordan 1 ay istirahat aldığında; aylık ücreti odadan mı yoksa emekli olduğu sosyal güvenlik kuruluşundan mı ödenir? Rahatsızlık iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ise sosyal güvenlik kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği alınabilir. Normal hastalık halinde ise bir ödeme yapılmaz. 61-Kıdem tazminatı nasıl hesaplanır? İşçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler içinde aynı oran üzerinden ödeme yapılır. Kıdem tazminatının hesaplanması son brüt ücret üzerinden yapılır. Bu ücrete kanun'dan, sözleşmeden doğan hakları da ilave edilir. Ancak kıdem tazminatı tavanı geçilemez. 62- Yönetim ve Denetim Kurulu huzur haklarından gelir vergisi ödenir mi?, Ödenirse Başkan,Yönetim ve Denetim Kurulu huzur haklarına asgari geçim indirimi uygulanır mı? Uygulanırsa bunlar Başkan ve Yönetim Kurulu huzur haklarına mı eklenir yoksa oda kasasında mı kalır? 75 Yönetim ve denetim kurullarına ödenen huzur haklarından gelir vergisi kesilir ve AGİ uygulanır. Hesaplanan AGİ ilgili kişilere (Başkan, yönetim kurulu, Denetim kurulu v.b) ödenir. 63- Yönetim,denetim ve disiplin kurulu üyelerinin aylık ücretleri ile huzur haklarında neye göre artış yapılacaktır? Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarında,Genel kurulun toplanmadığı yıllarda, genel kurulda alınan karar doğrultusunda tahmini bütçeler oransal olarak artırılacaktır. Ancak bu durumda da alınacak huzur hakları ile aylık ücretler uygulandığı yıl itibariyle yasal sınırın üzerine çıkamayacaktır. Bir başka anlatımla genel kurul kararı ile artırılmış tutar, yasal sınırın üzerine çıkıyorsa yasal sınırdan, altında kalıyor ise bu miktar üzerinden ödeme yapılması gerekmektedir. 64-%5 lik SGK indiriminden birliklerde yararlanır mı? Yaralanıyorsa ücretlere nasıl yansıtılacak? %5 lik prim indiriminden esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları yararlanır. Bu indirim işveren hissesinden olduğu için ücretlere yansıması diye bir şey söz konusu değildir. 65- Oda hesabı ile eğitim bütçesi muhasebe kayıtlarını aynı defterde mi tutacağız? Yoksa eğitim bütçesi için ayrı bir defter mi tasdik ettireceğiz? Aynı defterde de izleyebilirsiniz, ayrı bir defterde de takip edebilirsiniz. Ayrı defterde takip ederseniz, hesap dönemleri sonunda hesapları konsolide etmeniz (birleştirmeniz) gerekir. 66- Demirbaşa kayıtlı eşyanın eskimesi ve demirbaştan düşülmesi işleminin muhasebeleştirilmesinde, satılması halinde nasıl kayıt yapılır? Satılması mümkün olmayan eşyanın imhasında nasıl kayıt yapılır? Demirbaşların HEK'e ayrılması 654- Karşılık giderleri hesabı aracılığı ile yapılır. 67- Hibe olarak edinilen demirbaş eşya muhasebe kayıtlarında gösterilir mi? Gösterilirse değeri nasıl tespit edilir ve muhasebe kaydı nasıl olmalıdır? Hibe olarak edinilen demirbaşlar kayıtlara rayiç değerleri ile alınarak, muhasebe kayıtlarında gösterilir. 68- İşyerinde 8 işçi,1 emekli, 1 gıda mühendisi çalışıyor. Emekliye 12 gün mühendise ise aylık 6 gün prim ödeniyor. 8 işçi+1 EMEKLİ+1 GIDA MÜHENDİSİ=toplam 10 ediyor. Maaşları bankadan ödeme zorunlulu var mıdır? Emekli 12 gün, mühendisi de 6 gün sigorta ödendiği için, 10 kişi sınırı altında kalmış sayılıyor mu? Prim ödeme günü ile sigortalılık niteliğinin bir önemi yok. Hizmet sözleşmesi ile çalışan sayısı 10 ve üzeri ise ödemelerin bankalar arcılığı ile yapılması gerekir. 69-Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarının KDV Mükellefiyeti var mıdır? Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu nun 17. maddesine göre KDV Mükellefiyeti yoktur. Ancak, her bir işlemin bedeli Vergi Usul Kanunu'na göre o yıl için geçerli fatura düzenleme sınırını geçen; - Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri, (1/6) - Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri, (2/3) - Özel güvenlik hizmetleri, (4/5) 76 - Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri, (1/3) - Her türlü yemek servisi, (1/2) - Danışmanlık ve denetim hizmetleri, (1/2) - Büyük ve küçükbaş hayvan etlerinin (sakatat ve bağırsak dahil) teslimleri (1/2) -Yapı denetim hizmetleri (1/2) alımlarına ait bedel üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin yanlarında belirtilen oranlara göre belirlenecek kısmını sorumlu sıfatıyla beyan edilmek ve ödenmek üzere tevkifata tabi tutmaları gerekmektedir. 77