Bir ülkenin demografik yapısı işgücü piyasasını şekillendiren en önemli unsurlardan birisidir. Kayıt dışı istihdamın boyutlarının genişliği, genç işsizlik oranının genel işsizlik oranının yaklaşık iki katı olması, işgücünün eğitim seviyesinin düşüklüğü, son dönemde artmakla birlikte aktif istihdam politikalarının çok sınırlı kalması gibi sorunlar işgücü piyasasının önemli sorunları olarak öne çıkmaktadır. Diğer yandan Tarım sektörü ve çalışanlar da diğer sektörlerde olduğu gibi çeşitli risklerle karşı karşıya kalmakta hatta diğer sektörlere göre bu riskler daha yoğun yaşanmaktadır. Bu durum, tarımın doğal koşullara bağlı olması, mevsimselliğin önemi, ücretsiz aile işgücünün yoğunluğu, eğitim düzeyinin düşük olması, gelir istikrarsızlığı gibi tarıma özgü bir çok nedene bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, sosyal güvenlik kavramı herkes için yaşamsal öneme sahip olmakla birlikte tarım sektörü ve bu sektörde faaliyet gösteren kişiler ve aileler için daha da önemli bir hal almaktadır. Gerek tarımda işgücünün durumu gerekse sosyal güvenlik uygulamalarında değişim ve dönüşüm bu konuların ele alınıp incelenmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmada kırsal alandaki işgücünün sorunlarını ortaya koyarak çözüm önerilerinde bulunmak ve sosyal güvenlik uygulamalarını irdeleyerek bu konudaki sorunları belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak ikincil verilerden ve konuyla ilgili yapılmış diğer çalışmalardan yararlanılmıştır. 2014 yılı verilerine göre tarımın istihdamdaki payı %22,4’tür. Tarım, kadınların halen en çok istihdam edildiği sektör olma özelliğini sürdürmektedir. İşgücüne katılma oranlarının hala istenilen düzeyde değildir. Öte yandan işsizlik ve istihdam ekonominin önemli sorunu olmaya devam etmektedir. İstihdam odaklı sürdürülebilir büyümenin sağlanması, iş ortamının İyileştirilmesi, işgücü piyasasının işleyişinin etkinleştirilmesi, işgücünün nitelik ve beceri düzeyinin yükseltilmesi ve aktif işgücü politikalarının geliştirilmesi yoluyla tarım dışı sektörlerde yeni iş olanakları yaratılmalıdır. İstihdamın artırılmasında önem taşıyan girişimciliğin geliştirilmesi ve teşviki bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Özellikle Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler ve kente göç edenler başta olmak üzere, yoksulluk riskiyle karşı karşıya olanlara yönelik eğitim, kültür ve sağlık gibi hizmetlerin artırılması ihtiyacı devam etmektedir. Bu nedenlerle başta gençler ve kadınlarda olmak üzere işgücüne katılımın ve istihdamın artırılması, işsizliğin azaltılması, iş kazalarının ve kayıt dışı istihdamın önlenmesi, işgücü niteliğinin yükseltilmesi ve kırılgan istihdamın azaltılması hususları önemini gelecekte de koruyacaktır. Sosyal güvenlik sisteminde nüfusun tamamını kapsayan, adil, güvenli, dengeli ve mali açıdan sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amaçlanmalıdır. Sosyal sigorta sisteminin aktif-pasif oranının düşüklüğü, nüfusun giderek yaşlanması ve kayıt dışı istihdamın yaygınlığı sistemin mali sürdürülebilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca kayıt dışılık nedeniyle çalışanlar emeklilik dönemi güvencesinden mahrum kalmaktadır. Sosyal güvenlik sisteminin yaşadığı sorunların çözümüne yönelik yeniden yapılanma, Türkiye’de toplumsal yapı ve çalışma yaşamının temel sorun alanları ile birlikte, bütünsel olarak değerlendirildiğinde ancak işlevsel olacaktır. Anahtar Kelimeler: Tarımsal işgücü, kırsal kadın, sosyal güvenlik ,mevsimlik işçilik