ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Mustafa DEMİR M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 1 z Analitik kimyacıların laboratuarlarda elde ettikleri sonuçların ne oranda doğru olabileceği bazı yöntemlerle tahmin edilebilir. z Analizcinin elde ettiği sonuç rakamla ifade edilmeli, bu sonucun elde edilmesi sırasında mümkün hata kaynakları ve bu hataların sonuç üzerindeki etkisi belirtilmelidir. . M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 2 zSağlıklı bir analiz sonucu elde edebilmek için analiz en az üç kez değişik örneklerle tekrarlanmalıdır. zBir veya iki analiz ile elde edilen sonucun gerçeği ne derecede yansıttığını tahmin etmek oldukça güç hatta olanaksızdır M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 3 DOĞRULUK VE DUYARLILIK z Doğruluk (Accuracy); analiz sonucunun gerçek değere ne kadar yakın olduğunun, duyarlılık (Precision) ise yapılan ölçümlerin birbirine ne ölçüde yakın olduğunun ifadesidir. z Bir analizde ölçümlerin duyarlılığı gerçeğe en yakın bir şekilde her zaman hesaplanabilir. Ancak gerçek değer tam olarak bilinmezse sonucun doğruluğu ancak tahmin edilebilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 4 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 5 Illustrating the difference between “accuracy” and “precision” Low accuracy, low precision Low accuracy, high precision High accuracy, low precision High accuracy, high precision M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 6 zBir ölçümde, duyarlılığın çok iyi olması onun doğruluğunun da çok iyi olduğunu göstermez, ancak gerçeğe yakınlığı konusunda bir fikir verebilir. zÖrneğin, içinde tam %20 demir bulunan bir karışımın analizi sonunda bulunan yüzde demir miktarı sonucun doğruluk derecesi hakkında bir fikir verir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 7 z Öte yandan içindeki gerçek demir miktarı bilinmeyen bir filizin analizi sonunda bulunan yüzde demir, o değerin doğruluğu konusunda bir şey söylemez. z Bu sonucun elde edilmesi sırasındaki ölçümlerin birbirine yakınlığı yani ölçümün duyarlılığı ise bulunan sonucun doğruluğu konusunda bir fikir verir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 8 zDoğruluk, ölçümlerin aritmetik ortalamasının gerçek değere yakınlığı olarak tanımlanır ve hata olarak ifade edilir. zDuyarlılık ise ölçümlerin birbirine yakınlığı olarak tanımlanır ve sapma olarak ifade edilir. zDuyarlılık, aynı değeri yeniden elde etme becerisi olarak da tanımlanır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 9 zİyi bir duyarlılık çoğunlukla iyi bir doğruluk derecesinin göstergesidir.Ancak bu her zaman geçerli değildir. zÇok iyi bir duyarlılığı olduğu halde zayıf doğruluk dereceli ölçümler de olabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 10 SAPMA ölçümlerin duyarlılığının bir ifadesidir ve çeşitli şekillerde tanımlanır. Bir kimyasal analizde yapılan ölçümlerin ölçüm sayısına bölünmesi sonunda bulunan sayıya ortalama değer denir ve olarak gösterilir. Sapma N x = M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ∑ xi i=1 N 11 Mean ( x ) : average of the numerical data mean, x = M.DEMİR(ADU) ∑x i n i 1 = ( x 1 + x 2 + x 3 + ... + xn ) n 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 12 Ortalama değer ile her bir ölçüm arasındaki farka ise mutlak sapma denir. Örneğin ikinci ölçümün mutlak sapması x2 nin mutlak sapması = olarak yazılabilir. Genel olarak M.DEMİR(ADU) d i = xi − x 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 13 zÖlçümlerde mutlak sapma pek kullanılmaz, bunun yerine daha çok yüzde ve binde göreli (relatif) sapma kullanılır. Göreli sapma, mutlak sapmanın ortalama değere bölümü ile bulunur. Bunun 100 veya 1000 katma yüzde veya binde göreli sapma denir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 14 Her bir ölçümün yüzde göreli sapması = Her bir ölçümün binde göreli sapması şeklinde gösterilebilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 15 Buna göre ikinci ölçümün yüzde göreli sapması = olarak yazılır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 16 zAnalitik değerlendirmelerde her bir ölçümden çok ortalama değerlerle ilgilenilir. Bunun için ortalama sapma, standart sapma ve ölçüm aralığının hesaplanması gerekir M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 17 Ortalama sapma Her bir ölçümün mutlak sapmalarını toplamının ölçüm sayısına bölümüne denir. Ortalama Sapma(OS) M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 18 Örnek 1. zAşağıdaki ölçümlerin ortalama sapmasını hesaplayınız. z12.0, 10.6, 1.2, 10.8, 11.4 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 19 zÇözüm için önce verilerin ortalamasının bulunması gerekir. zEğer hesaplama yapılırsa 11.2 olarak bulunur. zBu değer ile her bir ölçüm arasındaki fark alınır ve işlem yapılırsa ortalama sapma 0.4 olarak bulunur. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 20 Xi 0.8 0.6 0.0 0.4 0.2 12.0 10.6 11.2 10.8 11.4 z =(0,8+0,6+0,0+0,4+0, 2)/5 z =(2,0/5) z =0,4 =11.2 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 21 Göreli (Relatif) Ortalama Sapma Ortalama sapmanın bölünmesiyle bulunur. ortalama değere Relatif Ortalama Sapma(ROS) = Relatif ortalama sapmanın 100 veya 1000 katına yüzde veya binde relatif ortalama sapma denir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 22 Örnek 2: zAşağıdaki ölçümlerin relatif ortalama sapmasını hesaplayınız. z60.44, 60.30, 60.72, 60.54 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 23 Xi 60.44 60.30 60.72 60.54 M.DEMİR(ADU) 0.06 0.20 0.22 0.04 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 24 Standart Sapma, S zDuyarlılığın ölçümü için daha geçerli bir birimdir. zHer bir ölçümün mutlak sapmalarının kareleri toplamının ölçüm sayısının bir eksiğine bölümünün kareköküne eşittir ve S ile gösterilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 25 S= M.DEMİR(ADU) 2 ∑ ( x i − X) n −1 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 26 Örnek 3: zAşağıdaki ölçümlerin standart sapmasını hesaplayınız. z10.5, 9.9, 10.4, 9.5, 9.6, 11.5, 9.0, 10.0, 10.5, 9.0, 10.1 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 27 Xi 10.5 9.9 9.5 10.4 9.6 11.5 9.0 10.0 10.5 9.0 10.1 X = 10.0 M.DEMİR(ADU) ( xi − X ) 2 Xi − X 0.25 0.01 0.25 0.16 0.16 2.25 1.00 0.00 0.25 1.00 0.01 0.5 0.1 0.5 0.4 0.4 1.5 1.0 0.0 0.5 1.0 0.1 n ∑ i =1 xi − X 2 5.34 S= = 0.73 10.0 = 5.34 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 28 Relatif (göreli) standart sapma, Srel zStandart sapmanın ortalama değerine bölümüne denir. Yüzde veya binde relatif standart sapma olarak ifade edilir, Srel olarak gösterilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 29 Örnek 4 zYukarıdaki örneğin yüzde relatif standart sapmasını hesaplayınız M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 30 S 0.73 Yüzde Relatif standart sapma(Srel ) = x100 = x100 = 7.3 10 X M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 31 Ölçüm aralığı zBir analizde en büyük ve en küçük değerli ölçümlerin farkına denir ve ω ile gösterilir. zBir analizdeki ölçümün ortalama değerlere göre sıralandığı ve en son terimin n olduğu düşünülürse; M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 32 ω = X n − X1 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 33 zolarak yazılabilir. zEn kolay hesaplanan bir değerdir. zBir analizdeki ölçüm sayısı 2 ile 4 arasında ise ölçümlerin duyarlılığı hakkında fikir edinmek için standart sapma yerine ölçüm aralığına bakmak daha doğru fikir verir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 34 zÖlçüm sayısı 10’dan fazla ise, ölçüm aralığı hemen hemen bir anlam ifade etmez, standart sapma daha doğru fikir verir. zÖlçüm sayısı 4 ile 10 arasında olduğunda ise, ölçüm sayısı hangi sınıra yakın ise o birimi daha doğru fikir verir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 35 Örnek 5 zYukarıdaki örnek 2 nin ölçüm aralığını hesaplayınız. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 36 zBu ölçümler büyüklük sırasına göre dizilirse 60.30, 60.44, 60.54, 60.72 dizisi elde edilir. Buna göre ölçüm aralığı z ω = 60.72 – 60.30 = 0.42 bulunur. zBu örneğin standart sapması hesaplanırsa 0.1766 olduğu görülür. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 37 zBir analizin sonucu yazılırken yapılan her ölçümün ayrı ayrı hesaplanması gerekmez. zBunun yerine bunların ortalamasının yazılması yeterlidir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 38 zAncak bu ortalamanın bir anlam ifade edebilmesi için ölçüm aralığının, standart sapmasının ve kaç ölçümün yapıldığının belirtilmesi gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 39 Hata zBir ölçümün sonucunun gerçek değere yakınlığının bir ifadesidir. zSapmada olduğu gibi hatada da mutlak hata, ortalama hata ve göreli ortalama hata olarak ifade edilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 40 zOrtalama hata: bir dizi ölçümün ortalaması ile gerçek değer arasındaki farka denir. zRelatif (göreli) ortalama hata ise, ortalama hatanın gerçek değere bölümü sonunda bulunan değerdir. zBu da sapmada olduğu gibi yüzde veya binde göreli hata olarak ifade edilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 41 zAnalitik kimyada ölçümlerin anlamlı olabilmesi için ne tür hataların yapılabileceğinin, bunların ne kadarının giderilebileceğinin ve bu hataların sonucu ne ölçüde etkileyebileceğinin bilinmesi gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 42 Hata kaynakları zBir ölçmede karşılaşılabilen hatalar belirli ve belirsiz hatalar olmak üzere iki grupta toplanabilir. zBelirli hatalar fark edilebilirler ve daha dikkatli çalışma ile giderilebilirler. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 43 zBelirsiz hatalar ise belirsizliğin neden olduğu düzensiz hatalardır. zBöyle bir hatanın yapıldığı fark edilemez ve ne kadar dikkatli çalışılırsa çalışılsın tamamen giderilemez. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 44 Belirli hatalar z Birçok kaynaktan gelebilir. Nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla giderilebilir. z Bu tür hatalara sabit hatalar da denir. z Her analizdeki bu tür hatanın nedeni farklı olmamakla birlikte her hatanın büyüklüğü bütün analizlerde aynıdır. z Bu tür hatalar dört grupta incelenebilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 45 1.Kullanılan aletten gelen hatalar zAnalitik kimyada kullanılan her aracın belli doğruluk sınırı vardır. zÖrneğin 50 ml’ lik bir büret ne kadar iyi ayarlanmış olursa olsun 0.05 ml’lik bir hata ihmali taşır. zAynı şekilde lâboratuvarlarda kullanılan teraziler, gramlar, cam araç ve gereçler belli bir hata olasılığı taşır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 46 zÖlçümlerde kullanılan her aracın hata sınırının bilinmesi gerekir. zYanlış ayarlanmış bir terazi, yanlış yapılan bir tartım veya yanlış ayarlanmış bir büretin neden olduğu hatalar basit denemelerle fark edilebilirler veya kolaylıkla giderilebilirler M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 47 2.Ayıraçtan gelen hatalar z Analizlerde kullanılan bütün kimyasal ayıraçlar çok az da olsa safsızlık içerirler. z Analitik ölçümlerde örnek içindeki hangi maddelerin analizi olumsuz yönde etkileyebileceğinin bilinmesi ve eğer böyle bir madde varsa bunun giderilmesi gerekir. z Ayrıca kullanılan ayıraç içindeki safsızlıkların da iyi bilinmesi gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 48 z Duyarlı analizler için yalnız Analitik Ayıraç denilen ve ambalaj kabı üzerine o ayıraçtaki safsızlıkları belirtilen ayıraçların kullanılması gerekir. z Bunların üzerinde safsızlıkların yüzdeleri verildiğinden bu ayıraçtan kullanılan miktar dikkate alınarak buradan gelecek hatanın en fazla ne kadar olabileceği hesaplanabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 49 3.Analiz yöntemine bağlı olan hatalar zHata kaynaklarının önemlilerinden biri de her yöntemin kendine özgü hata olasılıklarıdır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 50 z Gravimetrik bir analizde çökeleğin az da olsa çözünmesi z Veya ortamdaki başka maddelerin de çökelti verebilmesi, z volumetrik bir analizde ortamda bulunan başka maddelerin de tepkime verebilmesi z veya uygun bir indikatörün bulunamaması, bu tür hataların nedenleridir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 51 zÖrneğin; bir filizdeki demir miktarının gravimetrik yöntemle tayininde, demir hidroksitin çöktürülmesi sırasında ortamda, aynı koşullarda çökelti veren bir madde varsa o da çöker. zKurutup yakma işlemlerinden sonra o da tartılacağından bulunacak demir o oranda fazla olur. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 52 zÖte yandan çöktürülen demir hidroksitin bir kısmı çözünürlük çarpımına bağlı olarak bir miktar çözünebilir. zBu da sonucun gerçek değerinden daha az bulunmasına neden olur. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 53 z Aynı demir gravimetrik yöntemle değil de volumetrik yöntemle analiz edilirse, gravimetrik yöntemle birlikte çökelti veren safsızlıklar burada belki hiçbir sorun yaratmayabilir. z Fakat bu kez başka safsızlıklar sonucu etkileyebilir. Örneğin; ortamda herhangi bir indirgenin bulunması, sonucun yine fazla bulunmasına neden olabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 54 zAynı şekilde gravimetrik bir analizde iyi yıkanmamış bir çökeltide kalan safsızlıkların neden olduğu hatalar veya volumetrik analizde yanlış seçilen bir indikatörün neden olduğu hatalar yöntemlerin kendine özgü hatalarıdır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 55 4.Analizcinin neden olduğu hatalar zHatalar içinde belki de en çok rastlanan ve bizzat analizci tarafından yapılan hatalardır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 56 z Örneğin; {bir bürette değerin yanlış okunması, {çözeltiye yabancı bir iyonun karıştırılması, {ayıracın biraz fazlaca eklenmesi, {ortamın pH’ının tam olarak kontrol edilmemesi, {çökelti veya çözeltinin bir yerden başka bir yere aktarılması sırasında dökülmesi, {baget veya benzeri bir yerde artık kalması gibi birçok nedenlerle yapılan hatalar bizzat analizcinin neden olduğu hatalardır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 57 Bu hataların en aza indirilmesi büyük ölçüde, bu alanda el becerisinin kazanılmasına ve daha dikkatli çalışmaya bağlıdır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 58 Belirli hataların giderilmesi z Analitik ölçümlerde hataların giderilebilmesinin en iyi yolu, hataların nereden geldiğinin araştırılması ve bu hatayı gidererek yeni bir ölçümün yapılmasıdır. z Ancak bu, gerek örneğin azlığı ve gerekse uzun zaman alması nedeniyle çoğu kez kolay olmayabilir. z Bu durumda yapılacak iş hataların denetlenebilir şartlarda yapıldığını varsaymak ve buna göre ölçümlerde bazı düzeltmeler yapmaktır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 59 1.Ayar düzeltmesi zAletlerin neden olduğu hatalar eğer gözlenebiliyorsa basit matematik işlemlerle giderilebilirler. zÖrneğin; 50 ml’lik bir büretin 50.2 ml’lik hacmi olduğu biliniyorsa 0.20 ml’lik bir düzeltme ve her ölçüm sonunda yapılarak bunun neden olduğu hata giderilebilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 60 z Bazı analitik işlemlerde ise başka tür düzeltmeler gerekebilir. z Örneğin; gravimetrik bir tayinde çökeltinin iyice yıkanması gerekiyor, fakat çözelti, yıkama çözeltisinde bir miktar çözünüyorsa, çökeltinin çözünürlük çarpımı ve yıkama çözeltisinin hacminden yararlanılarak ne kadar çözeltinin çözündüğü hesaplanıp, bu değerin işlem sonunda bulunacak değere eklenmesiyle gerekli düzeltme yapılabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 61 2.Kör deneme ile düzeltme z Örnekten bağımsız olarak yapılan hatalar, kör denemelerle giderilebilir. z Burada yapılacak işlem, bütün işlemleri hiç analiz örneği kullanmadan yapmaktır. z Bu şekilde bulunacak değerin örnek ile birlikte bulunacak değerden çıkarılmasıyla bir düzeltme yapılabilir. z Örneğin; bir asit tayininde önce saf suyun asitliğinin ölçülmesi ve daha sonra asit miktarının ölçülmesiyle suyun asitliğinin neden olduğu hata giderilebilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 62 3. Örnek miktarını değiştirerek yapılan düzeltme z Analizi bozan maddelerin neden olduğu hatalar örnek miktarının değiştirilmesiyle gözlenebilir ve düzeltilebilir. z Örneğin; örnek miktarı iki katına çıkarıldığında, safsızlık maddeleri de iki katına çıkacağından hata da iki kat olması gerekir. z Böylece bu hatanın safsızlıklardan geldiği anlaşılır ve gerekli düzeltme yapılabilir. z Şüphesiz bu tür düzeltme için analizi yapılan maddenin gerçek değerinin ve analizi bozan maddenin bütün örnek içinde aynı oranda bulunması gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 63 4.Farklı yöntem kullanarak yapılan düzeltme z Birçok analizde olduğu gibi örnekteki maddenin gerçek miktarının bilinmediği durumlarda farklı bir yöntemle de analizin yapılması yararlı sonuç verir. z Farklı yöntemlerle farklı sonuçların bulunması, ortamda analizi bozan safsızlıkların bulunabileceğinin gösterir. z Bu durumda hatanın nedeninin araştırılması gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 64 BELİRSİZ HATALAR z Analitik kimya lâboratuvarlarında yapılan her ölçümün belli bir belirsizliği vardır. z Örneğin; her bürette 0.1 ml duyarlılığında okuma rahatlıkla yapılabilir. z Ancak 0.01 ml duyarlığında bir okumayı yapmak ise oldukça güçtür. z Bu tür hatalara kaçınılmaz veya değişken hatalar denir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 65 zÖrneğin; yukarıdaki okumayı 0.01 ml duyarlılığında on ayrı öğrenci yapsa her birinin bulacağı değer farklı olabilir. zBu tür hatalar bir dereceye kadar azaltılabilse de tamamen giderilemez. zOrtalama değer etrafında düzensiz bir dağılım gösterir. zBu tür hatalar için en iyi fikri normal dağılım eğrisi verir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 66 NORMAL DAĞILIM EĞRİSİ z Bir analizde ölçüm sayısı arttıkça yapılan hatanın yalnız belirsiz hatalardan geldiği kabul edilir. z Analiz için sonsuz sayıda ölçüm yapıldığı kabul edilirse buradaki ölçümler; artık örneğin, birer ölçümü olarak değil ölçümler kümesi olarak değerlendirilir. z Bu kümenin aritmetik ortalaması artık X ile değil µ ile gösterilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 67 z Böyle bir ölçümdeki hata dağılımı normal dağılım eğrisi denilen eğrilerle gösterilir. z Aşağıda böyle bir dağılım eğrisi verilmiştir. z Bu eğride y ekseni belli bir hatanın tekrarlanma olasılığını yani, xi - µ yü verir. z X ekseni üzerindeki σ ise kümenin standart sapmasıdır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 68 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 69 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 70 zNormal dağılım eğrisi başlıca üç noktayı belirler: z1. Eğri simetrik olduğundan bir ölçümde pozitif hatalar kadar negatif hatalarda vardır. Bu nedenle gerçeğe en yakın değer aritmetik ortalamadır. z2. Az hata yapılmış olma ihtimali fazladır. Toplam ölçümün %68’inin hatası ±σ kadardır. z3. Büyük hata yapılmış olma ihtimali azdır. Toplam ölçümün ancak %1 kadarının hatası ±3σ’dır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 71 zNormal dağılım eğrisi az örnekli ölçümlerde sonucun hata ihtimalini tahmin etmekte yardımcı olur. zÖrneğin; aritmetik ortalaması 10, standart sapması 0.65 olan bir ölçümde gerçek değerin %68 ihtimalle 10 ± 0.65 aralığında %95 ihtimalle ise 10 ± 1.30 aralığında olduğunu gösterir. zBöylece az sayıdaki ölçümler ile sonsuz sayıdaki ölçümlerle varılabilecek sonuçlar tahmin edilmiş olur. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 72 BİR ANALİZİN DOĞRULUĞU; GÜVENİRLİK DERECESİ Standart sapmanın hesaplanması analiz sonucunun doğrululuğu hakkında bir tahmin yapmayı sağlarsa da bulunan ortalama değer gerçek değere ne kadar yakın olduğunu bilinmez. z Bu nedenle sonucun doğruluğu hakkında deneysel ve matematiksel olmak üzere iki yolla daha tahminde bulunulabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 73 zMatematiksel yöntemde ise, gerçek değerin ortalama değere yakın bir aralıkta olduğu kabul edilir. zOrtalama değere yakın bu aralığa güven aralığı denir. zBu aralık ne kadar geniş ise, gerçek değerin bu aralığa düşme olasılığı o kadar fazladır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 74 zBu aralığın sınırlarına güvenlik sınırları denir. zGerçek değerin yüzde olarak bu aralıkta olma olasılığına ise güvenirlik derecesi denir. zGüvenirlik derecesi ile gerçek değer arasındaki ilişki şu şekilde verilebilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 75 zDeneysel yöntemde, analizi yapılan maddenin, içindeki madde miktarı bilinen saf örneği, aynı koşullarda analiz edilir. zBuradan bulunana hatanın diğer analizlerde de yapıldığı kabul edilir. zBu yöntemin olumsuz yönlerinden biri örnekteki safsızlık maddelerinin beklenenden daha fazla sonucu etkileyebileceğidir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 76 ⎛ S ⎞ T = X ± t⎜ ⎟ ⎝ N⎠ M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 77 zBurada T gerçek değeri, X ortalama değeri, S standart sapmayı, N ölçüm sayısını belirtir, t ise seçilen güvenirlik derecesine ve ölçüm sayısına bağlı bir sabittir. Çizelge 1’ de değişik güvenirlik dereceleri için t değerleri verilmiştir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 78 Örnek 6 zBir çinko filizin analiz sonuçları yüzde çinko olarak şöyledir. 42.62, 43.12, 42.20, 43.22, 42.56, 42.86. Bu analizin ortalama değerini, standart sapmasını ve %95 ve %99 güven aralığını bulunuz. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 79 Xi 42.62 43.12 42.20 43.22 42.56 42.86 xi − X 0.14 0.36 0.56 0.46 0.20 0.10 ( xi − X ) 2 0.0196 0.1296 0.3136 0.2116 0.0400 0.0100 6 X = 42.76 ∑ (x S= 0.7244 = 0.38 5 M.DEMİR(ADU) i =1 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ − X ) = 0.7244 2 i 80 z Çizelge 1’de altı ölçüm için %95 ve %99 güvenlik aralığı için t değerleri olan 2.57 ve 4.03 değerleri yerine konursa, ⎛ 0.38 ⎞ ⎟⎟ = 42.76 m 0.40 ( %95 güvenle) T = 42.76 m 2.57⎜⎜ ⎝ 6 ⎠ ⎛ 0.38 ⎞ T = 42.76 m 4.03⎜⎜ ⎟⎟ = 42.76 m 0.62 ( %99 güvenle) ⎝ 6 ⎠ bulunur. Bunun anlamı; gerçek değerin %95 olasılıkla 42.76 ± 0.40 aralığında, %99 olasılıkla ise 42.76 ± 0.62 aralığında olduğudur. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 81 Çizelge.1 Çeşitli güven aralıkları için t değeri M.DEMİR(ADU) Güvenlik dereceleri Ölçüm sayısı (N) 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 18 20 25 30 40 60 120 ∞ %80 3.08 1.39 1.64 1.53 1.48 1.44 1.42 1.40 1.38 1.37 1.36 1.36 1.35 1.35 1.34 1.33 1.33 1.32 1.31 1.30 1.30 1.29 1.28 %90 %95 6.31 2.92 2.35 2.13 2.02 1.94 1.90 1.86 1.83 1.81 1.80 1.73 1.77 1.76 1.75 1.74 1.73 1.71 1.70 1.68 1.67 1.66 1.64 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 12.71 4.30 3.18 2.78 2.57 2.45 2.36 2.31 2.26 2.22 2.20 2.18 2.16 2.15 2.13 2.11 2.09 2.06 2.04 2.02 2.00 1.98 1.96 %97.5 25.5 6.21 4.78 3.50 3.16 2.97 2.84 2.75 2.69 2.65 2.59 2.55 2.53 2.51 2.49 2.46 2.43 2.39 2.36 2.33 2.30 2.27 2.24 %99 63.7 9.92 5.84 4.60 4.03 3.71 3.50 3.36 3.25 3.16 3.11 3.05 3.01 2.97 2.95 2.90 2.86 2.80 2.76 2.70 2.66 2.58 82 UÇ DEĞERLERİN ATILMASI zBir ölçümde ortalama değere uzak olan değerlerin ne yapılacağı, çoğu kez sorun gibi görülür. Uç değerleri atarak daha güvenli bir sonucun alınacağı düşünülebilir. Hangi değerlerin hesaplama dışında bırakılacağı konusunda basit birkaç kuralı uygulamak yeterlidir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 83 z Uç değerlerin atılabilmesi için belli nedenlerin olması gerekir. z Örneğin; ölçüm sırasında bürette bulunan kirlilik, büretin akıtması, çözeltinin sıçraması gibi nedenler uç değerlerin atılması için yeterli nedenlerdir. z Eğer belli bir neden yoksa yeni ölçümlerin yapılması gerekir. z Eğer yeni ölçümler için yeterli örnek kalmamış ise, uç değerlerin atılıp atılmayacağı konusunda bazı testleri uygulamak gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 84 Q Testi zUç değerlerin atılıp atılmayacağı konusunda bir çok istatistik testler varsa da özellikle ölçüm sayısı az olan analizlerde en iyi sonucu Q testi verir. zQ, uç değer ile ona yakın olan değerler arasındaki farkın ölçüm aralığına bölümüdür. zEğer bir ölçümün sonuçları büyüklük sırasına göre dizilir ve son terime n denirse M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 85 Q= Atılmak istenen deger - atılmak istenen degere en yakın deger ölçüm aralıgı X m − X m −1 Q= X n − X1 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 86 zolarak yazılabilir. Burada Xn en büyük değeri, X1 en küçük değeri, Xm atılmak istenen değeri, Xm-1 ise atılmak istenen değere en yakın değeri tanımlamaktadır. zBulunan değer çizelge 2’deki Q değerlerinden büyük ise o ölçüm atılabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 87 Örnek.7 zBir demir filizi analizi sonuçları yüzde demir olarak 32.42, 32.58, 32.36, 32.60, 32.00 ve 32.52 bulunmuştur. zBuradaki 32.00 değerinin atılıp atılamayacağım araştırınız. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 88 32.36 − 32.00 0.36 Q= = = 0.60 32.60 − 32.00 0.60 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 89 zÇizelge 2’ye bakılırsa 6 ölçüm için Q değerinin 0.56 olduğu görülür. zBulunan Q değeri 0.56 dan büyük olduğundan 32.00 değeri %90 güvenlik için atılabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 90 Çizelge 2 Çeşitli güvenlik dereceleri için Q değerleri Ölçüm sayısı 3 4 5 6 7 8 9 10 M.DEMİR(ADU) Güvenlik derecesi %90 %96 %99 0.94 0.76 0.64 0.56 0.51 0.47 0.44 0.41 0.98 0.85 0.73 0.64 0.59 0.54 0.51 0.48 0.99 0.93 0.82 0.74 0.68 0.63 0.60 0.75 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 91 Örnek 8 zBir bakır filiz analizi sonuçları %53.13, %50.20 ve %51.23 olarak bulunmuştur. zBu değerlerin herhangi birinin atılıp atılamayacağını araştırınız. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 92 51.23 − 50.20 1.03 = = 0.94 Q= 51.23 − 50.13 1.10 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 93 zÇizelge 2’de 3 ölçüm için %90 güvenlik için Q değeri 0.94 olarak verilmiştir. zBu durumda 51.23 değeri istenilse atılabilir. zAncak yeni bir ölçümün yapılması daha uygundur. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 94 Örnek 9 zBir analizin sonuçları şu şekilde bulunmuştur: 15.12, 16.82, 16.32, 16.22, 16.32, 16.02. bu ölçümlerden herhangi birinin atılıp atılamayacağını araştırınız. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 95 zYukarıdaki analiz sonuçları büyüklük sırasına göre dizilirse, 15.12, 16.02, 16.12, 16.22, 16.32, 16.32, 16.82 dizisi elde edilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 96 15.12 ölçümü için : 16.02 − 15.12 Q= = 0.53 16.82 − 15.12 Bu değer çizelgedeki 0.51 değerinden büyük olduğundan 15.12 ölçümü atılabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 97 16.82 değeri için : 16.82 − 16.32 Q= = 0.625 16.82 − 16.02 Bu değer çizelgedeki altı ölçüm için verilen 0.56 değerinden büyük olduğu için 16.82 ölçümü atılabilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 98 16.02 ölçümü için : 16.12 − 16.02 Q= = 0.333 16.32 − 16.02 Bulunan değer çizelgede beş ölçüm için verilen 0.64 değerinden küçük olduğu için atılmamalıdır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 99 16.32 ölçümü için : 16.32 − 16.32 0 Q= = =0 16.32 − 16.02 0.30 atılmamalıdır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 100 HESAPLAMA KURALLARI z Bundan önceki bölümlerde de söylenildiği gibi her ölçüm belli bir hata ihtimali taşır. z Bir ölçümün sonucunu veren sayı onun duyarlılığı hakkında bir fikir verir. z Örneğin; bir büretteki okuma 28.6 şeklinde yapılırsa buradaki 6’nın bir anlamı vardır. z Çünkü bu rahatlıkla okunabilir. z Ancak aynı okuma 28.63 şeklinde yapılırsa son rakam olan 3 tahmin edilmiş olur. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 101 zBu okumayı farklı kişiler yapmış olsa bir kısmının 28.64 olarak diğer bir kısmının ise 28.62 olarak okuduğu görülür. zO hâlde son rakam olan 3 kesin bir rakam değildir, tahmin edilmiştir. zBu tür ölçümlerde genel bir kural uygulanır ve son rakamın tahmin edildiği, kesin bir rakam olmadığı kabul edilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 102 zSondan ikinci rakama ise kesin gözüyle bakılır. zÖrneğin; yukarıdaki 28.63 okumasında son rakam olan 3’ün kesin olduğu belirtmek istendiğinde 28.630 olarak yazılması gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 103 zBir ölçümde virgülden sonraki rakam sayısı bu ölçümün duyarlılığı hakkında bir fikir verir. zÖrneğin 12.6 gramlık bir tartım, kaba bir terazide yapılmış olabilir. zAncak 12.6276 gramlık bir tartım mutlaka analitik bir terazide yapılmıştır. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 104 zBir dizi ölçümde eğer ölçümlerin duyarlılığı yani virgülden sonraki basamak sayısı birbirinden farklı ise, bazı kuralları uygulayarak ölçümlerin duyarlılığını aynı yapmak gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 105 Yuvarlama zBir dizi ölçümün sonuçlarının virgülden sonra aynı sayıda rakam içermesi yani duyarlılığın aynı olması istendiğinde yuvarlama yapılır. zBunun için son rakam 5’ten büyük ise, bundan önceki rakam bir arttırılır ve bu rakam silinir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 106 zEğer son rakam 5’ten küçük ise bundan önceki rakam hiç değiştirilmeden son rakam silinir. zSon rakamın 5 olması hâlinde ise, bundan önceki yani sondan ikinci rakama bakılır sondan ikinci rakam çift ise, bu rakam hiç değiştirilmeden, tek ise bir arttırılarak son rakam silinir. zSıfır çift rakam kabul edilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 107 Örnek 10 zAşağıdaki sayıları virgülden sonra bir basamak kalacak şekilde kısaltınız. 65.734; 81.171; 76.456; 87.7; 18.25; 18.35; 18.50 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 108 zYukarıda söylenen kurallara göre gerekli kısaltma yapılırsa 65.7; 81.2; 76.5; 87.7; z18.2; 18.4 ve 18.0 sayıları elde edilir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 109 Toplama ve Çıkarma z Kesirli sayılarda toplama ve çıkarma yaparken sayıdaki virgülden sonraki rakam sayısını, yani ölçümün duyarlılığını, duyarlılığı en az olanın düzeyine getirmek gerekir. z Aksi hâlde yapılan işlem bakkal terazisinin tartımı ile bir analitik terazinin tartımını aynı saymak olur. z Örneğin; 43.46, 876.468 sayılarını toplamadan önce sayıların duyarlılığını, duyarlılığı en az olan 43.46’nın düzeyine getirmek ve daha sonra toplama işlemini yapmak gerekir. M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 110 Çarpma ve Bölme zÇarpma ve bölme işlemlerinde çarpan ve bölenlerin duyarlılığı ile çarpım ve bölümün duyarlılığının aynı olması gerekir. zÖrneğin; 46.42x32.127 çarpımında sonucun, çarpanlardan duyarlılığı en az olanın düzeyinde yani virgülden sonra iki basamak kalacak şekilde kısaltılması gerekir. z46.42x32.127 = 1491.3353 = 1491.34 M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 111 ÇALIŞMA SORULARI z 1. Bir bakır filizi ile yapılan üç analizde %24.87, %24.93, ve %24.69 bakır bulunmuştur. Bu filizdeki gerçek bakır %25.06 olduğunu göre, z Analizin ortalama değeri nedir? z Mutlak hata nedir? z Göreli hata binde olarak nedir? z 2. Bir kireç taşındaki CaO ve Fe2O3 gerçek değerleri %30.12 ve %2.69’dur. Ancak analizin sonunda yazılan raporda %30.36 CaO ve %2.61 Fe2O3 olduğu belirtilmiştir. Buna göre mutlak hata (binde olarak) nedir? M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 112 z3. Bir ayarlama işlemi sonunda 0.2114, 0.2101, 0.2116 ve 0.2115 değerleri bulunmuştur. Bu değerlerden herhangi birini atmak gerekir mi? z4. Bir klorür analizde şu sonuçlar bulunmuştur : 14.32, 14.75, 14.57 ve 14.80. Buna göre raporda klorür miktarını ne şekilde yazmak gerekir? M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 113 z 5. Karbonun atom ağırlığı ile ilgili bir çalışmada şu sonuçlar bulunmuştur: 12.0112, 12.6210, 12.0102, 12.0118, 12.0111, 12.0106, 12.0113, 12.0101, 12.0097, 12.0095 ve 12.0080. z Bu analizin ortalaması nedir? z Standart sapmanın mutlak değeri nedir? z %95 güvenle karbonun atom ağırlığı nedir? z Yukarıdaki değerlere ek olarak 12.0138 değeri bulunmuş olsa bu değeri atmak gerekir mi? M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 114 z 6. Yedi ayrı sodyum okzalat örneğiyle potasyum permanganat titre edilmiş ve şu sonuçlar bulunmuştur: 0.2062, 0.2048, 0.2059, 0.2071, 0.2036, 0.2067 ve 0.2050. Bu sonuçların ortalamasını, ortalama sapmasını ve standart sapmasını hesaplayınız. z 7. Bir demir filizinde gerçek demir miktarı %12.72’dir. Yeni bir yöntemle yapılan altı ayrı tayinde sonuçlar 12.62, 12.58, 12.49, 12.65, 12.60 ve 12.56 olarak bulunmuştur. Bu sonuçların ortalamasını ve hatanın ortalamasını hesaplayınız. Bu hatanın nedenini açıklamaya çalışınız. z 8. Suyun sertlik tayini için yapılan altı ayrı analizin sonuçları binde olarak şöyledir: z 896.3, 888.4, 899.6, 872.9, 879.3 ve 882.6. Bu ölçümlerin %90 ve %99 güvenlik z derecesi aralıklarını hesaplayınız, %95 güvenlik sınırı nedir? M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 115 z 9. Bir organik bileşikteki karbon miktarının tayini için sekiz farklı deney yapılmış ve z sonuçlar yüzde karbon olarak şu şekilde bulunmuştur: 26.22, 26.72, 26.53, 27.26, z 26.39, 26.64, 26.35 ve 26.47. Q testi uygulayarak 27.26 ölçümünün atılıp z atılamayacağını araştırınız. z 10. Bir bakır filizi örneğindeki bakır miktarı dört ayrı deneyle bulunmuş ve sonuçlar z yüzde bakır olarak şu şekilde ifade edilmiştir: 38.26, 39.49, 38.76 ve 39.10. Bu z değerlerden herhangi birinin atılması gerekir mi? M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 116 z11. Bir analiz sonunda 0.0519, 0.0521, 0.0522 ve 0.0520 sonuçları bulunmuştur. zOrtalama sapma binde olarak nedir? zStandart sapma binde olarak nedir? zÖlçüm aralığı binde olarak nedir? z%95 güvenlik aralığı nedir? M.DEMİR(ADU) 2009-02-ANALİTİK VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ 117