Beypazarı – Abant – Mudurnu Tarihi Konakları ve doğasıyla güzel bir bölge olan Beypazarı, Göynük, Mudurnu bölgesinde kültür ve lezzet duraklarını doyasıya yaşayacağınız bir haftasona ne dersiniz ? Detay Program 1. Gün Cumartesi: MUDURNU – GÖYNÜK – BEYPAZARI Saat 07:30 civarı İstnbul’dan ayrılıyoruz. Yol üzerinde vereceğimiz kahvaltı molası sonrasında Mudurnu’ya varıyoruz. Tarihi 2.Beyazıd Camii, Hamam ve Çarşı gezilerimiz sonrasında yöreye özgü Meşhur Saray Helvası’nın tadına bakıyoruz. Ardından vereceğimiz serbest mola sonrasında yöresel tatlardan oluşan öğle yemeğimizi alıyoruz. Ardından Göynük’e hareket ediyoruz. Göynük’te, Gazi Süleyman Paşa Cami, Fatih Sultan Mehmet’ in hocası Akşemsettin Türbesi, Bakırcılar Sokağı, Eski Hükümet Binası, Eski Osmanlı Hamamı, Eski Konak ile Zafer Kulesi’ni gezilerek görülmesi ardından tarihi Çınar altında çaylarımızı içerek yörenin keyfini çıkarıyoruz Ardından Sünnet Göl’e varış. Göl kenarında yapacağımız keyifli bir yürüyüş sonrasında dileyen misafirlerimiz çay kahvelerini afiyetle içilmesi sonrasında Beypazarı’na hareket ediyor ve konağımıza yerleşiyoruz. Akşam yemeğimizi Bağ Evi’nde yöresel eğlence ile alıyoruz. 2. Gün Pazar: BEYPAZARI – DÖNÜŞ Sabah kahvaltısı sonrası otelimizden ayrılarak Beypazarı gezimize başlıyoruz. Beypazarı mutlaka görülmesi gereken bir ilçemiz çünkü en az Safranbolu kadar ilginç ve onun kadar bozulmamış. Yepyeni bir turizm merkezi. Kaya Doruğu Ülkesi anlamına gelen ‘Lagania’ Beypazarı’nın eski ismi. Zengin tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu şirin ilçede eski ve yeniyi bir arada yaşarken, göz okşayan sıcak ve estetik mimarisini 400 metre yükseklikteki Hıdırlık Tepesi’ndeki seyir terasından tarihi camileri restore edilerek yenilenmiş evleri görüp terastaki fotoğraf molamızın ardından gezimize devam ediyoruz. Geleneksel Türk Evi’nin tüm tasarım ve yaşam özelliklerini yansıtan Yaşayan Müze, Suluhan, Selçuklu Camisi, Çarşı, Telkari ve Gümüşçüler Çarşısı, Kent Tarihi Müzesini geziyoruz. Gezi sonrasında alacağımız yöresel öğle yemeğimizde Taş Mektep’te Beypazarı’nın gurur duyduğu etli yaprak sarmasını özellikle tavsiye ediyoruz. Yemek sonrası Telkarisi, Gümüşü ve bezleri ile ünlü çarşısında vereceğimiz serbest alışveriş molasının ardından hareketle Adapazarı, İzmit güzergâhından İstanbul’a varış. Almış olduğumuz kalkış noktalarınd,a siz değerli misafirlerimize başka bir BUKLA TUR gezimizde buluşmak dileğiyle veda ediyoruz. Aktivite Turun Farkı Bu gezide doğanın içinde saklı kalmış yönleri ile Bolu’nun en şirin ilçeleri olan Mudurnu ve Göynük’ü gezerken, bir yandan da Minyatür Safranbolu da diyebileceğimiz Beypazarı’nda unutulmaz bir hafta sonu yaşayacaksınız. Turumuz, sizlere Mudurnu – Göynük – Abant Gölü ve Beypazarı’nda doya doya gezme imkanı sunmaktadır. Bir çok firmanın aksine araçta rehberlik ve/veya benzeri sebepler ile ekstra bedel talep etmeyiz. Turumuzda doğa ile harmanlanmış bir tarihe tanıklık ederken mümkün olduğunca otantik noktalarda yemek molaları vererek bölgeyi çok yönlü tanımanızı hedeflemekteyiz. Bu gezi 7′den 70′e herkes tarafından gerçekleştirilebilecek doyurucu ve kolay bir programdır. Zorluk Derecesi Grup Sayısı Min.14 Max.45 Kapalı gruplar için gereken minimum sayı 14 kişidir. Kapalı gruplarda grup indirimi araç dolu olduğu takdirde uygulanır. Araçlarımız 16 ve 26 kişiliktir. Yöre Bilgileri 09 October 2017 - Sayfa: 1 / 5 Beypazarı Tarihi Beypazarı Ankara’nın 100 Km batısında, eski Ankara-İstanbul yolu üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte olduğu gibi bugün de Ayaş, Güdül, Nallıhan ve Kıbrıscık İlçelerinin ortasında sosyal, kültürel ve ekonomik merkez olma özelliğini korumaktadır. Anadolu’nun tarihi seyrine baktığımızda, Beypazarı ilçesine ilk çağda HİTİT, FRİG, GALAT, ROMA, BİZANS, daha sonra da ANADOLU SELÇUKLU ve OSMANLILAR’ın egemen oldukları görülmektedir. Beypazarı, Roma döneminde, İstanbul’u Ankara ve Bağdat’a bağlayan önemli büyük tarihi geçit yolları üzerinde bulunmaktadır. İlk adı LAGANİA’dır. Bilge UMAR ‘ın Türkiye’deki “Tarihsel Adlar” adlı kitabında Lagania’ nın anlatımı yapılmış ve ‘Kaya Doruğu Ülkesi’ anlamına geldiği sonucuna varılmıştır. M.S. 6.yy’ a kadar adı Lagania olan Beypazarı’nın adı bu tarihten sonra değişmiştir. M.S. 491-518 yılları arasında hüküm süren Doğu Roma (Bizans) imparatoru Anastasios’un o dönemlerde piskoposluk merkezi olan Lagania’ yı ziyaretine atfen şehrin adı, “Lagania-Anastasiopolis” ( ANASTASİOS kenti ) olarak değişiyor. Türklerin Sultan Alparslan komutasında Anadolu’ya girmesinden kısa bir süre sonra Marmara’ya ulaşmaları ile Beypazarı da ilk Türk akıncıları ile karşılaşmıştır. Selçuklu yönetimindeki Beypazarı, konum itibarı ile sık sık göç eden Türkmen boylarına yurt olmuştur. Bu boylardan en önemlisi Kayı boyudur. Selçuklu Sultanlığı’nın kendilerine yurt olarak yer gösterdiği bu Türk boyu, Gazi Gündüzalp yönetiminde ilk önce Ankara civarına yerleşmiştir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey’in dedesi Gazi Gündüzalp’in mezarının Beypazarı’nın Hırkatepe köyünde olduğu bilinmektedir. Selçuklular döneminde Beypazarı, İstanbul-Bağdat yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Beypazarı, Orhan Bey’in Ankara’yı alması ile Hüdavendigar (Bursa) Sancağı’na bağlanarak Osmanlı yönetimine geçmiştir. Beypazarı 1868 yılından itibaren siyasi yönetiminde yer değişikliği ile Ankara’ya bağlı bir kaza olarak önemini sürdürmüştür. Osmanlı Devleti’nin toprak rejimi ve askeri sisteminin bel kemiğini oluşturan Tımarlı (Anadolu) Sipahi Merkezleri’nden birisi olan Beypazarı; yöredeki Sipahi Beyi’ne ve ticari, ekonomik hayatın yoğunluğuna istinaden BEĞ BAZARI diye adlandırılmıştır. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde (Hicri 1058 Miladi 1638) Beypazarı’ndan şöyle bahseder: ” İlk kurucusunu bilmiyorum. Fakat ilk fatihi Kütahya beylerinden Germiyanoğlu Yakup Şah’ın veziri Dinar Hezar’dır. Onun için şehre “Germiyan Hezar” da derler. Haftada bir gün güzel süslü bir pazar kurulup, bütün kıymetli eşyalar bulunur. Halkının uğraşları tiftik keçisi olduğundan, pazarında sof çok satılır. Müşterisi vardır. Senede bin kantar sof ipliği satılır. Sofu olmaz fakat güzel mümeyyizi olur. Pazarına her hafta etraf köylerinden 10 bin insan toplanır. Şehir Anadolu toprağından Engürü sancağı hududunda olup, İstanbul’da kim Şeyhülislam olursa ona has olur. Padişah hasından ayrılmadır. Müftü tarafından hakimi su başısıdır. 150 akçelik kazadır. Senelik kadısına yedi kese gelir getirir. Damga emini, Sipahi Kethüda yeri ve Yeniçeri Serdarı vardır. Fakat kale ağası ve neferi yoktur. Kalesi bir dere içinde olup, iki tarafı balık sırtı gibi kaya üzerindedir. Genişliğini bilmiyorum. Aşağıda şehir iki geniş dere içinde olup 20 mahalle 41 mihraptır. Fakat öyle mükellef camileri yoktur. Çarşı içinde cami güzeldir (Paşa Camii). Hepsi 3060 tane iki katlı evleri vardır. Duvarları kerpiçtendir. Yüzeyleri tahta ile kaplıdır. Medrese Darulhadis ve Dar-ül Kurra’sı vardır. Çünkü talebe bilginleri çoktur. Medreseleri kargir değildir. 70 adet çocuk mektebi vardır. Çocukları gayet temiz ve olgun olup, 700′ ün üzerinde hafızı vardır. Bir Şeyhülislamı var ki; bütün bilginler onunla ilmi tartışmaya girmekten acizdirler. Nakibüleşrafı fadıl değil fakat, gayet cömert bir kimsedir. Halkının çoğu bilginlerdir. Hepsi renk renk sof giyerler. Türk şehri olduğundan halkı Oğuz taifesidir. Yani Türk kavmi demenin güzel bir ifadesidir. Yedi tane hanı vardır. Çarşı içindeki güzel bir han yanmıştır. Hamamları, 600 dükkanı vardır. Çarşıda kasaplar içinden akan dere kenarında hafta pazarı olur. Dere burada şehrin aşağı tarafından akarak bir nehir vasıtası ile Sakarya’ya dökülür. Şehir yüksek yerde olduğundan caddeleri kumsalca ve kaldırımsızdır. Halkı garip sever ve cömert kişilerdir. Kadınları gayet edepli ve akıllı olurlar. Bağ ve bahçesi çoktur. Bostanlarından bir çeşit kavun olur ki lezzetinden adamın damağı yarılır. Misk ve ham amber gibi kokusu vardır. Şehir halkının çoğu bu kavundan zerde pişirir. İçine tarçın ve karanfil korlar. Muaviye’nin icat ettiği zerdeden tatlı bir zerde olur. Bir çeşit yeşil armudu olup, yuvarlak olduğu gibi dördü beşi de bir okka gelir. Gayet hoş ve suludur. İstanbul’a nice bin kutu armudu pamuklar içinde hediye gider. Bu armudun eşini acem diyarından başka yerde görmedim. Bir çeşit siyah arpası olur ki, gayet yağlıdır. Ata çok vermekten çekinilmelidir. Sahrasında pirinci olur ki, gayet pişkindir. Velhasıl etrafı geniş, eşyası ucuz ünlü bir şehirdir. Şeyh İvaz dede adında bir de türbesi vardır.” GÖYNÜK TARİHİ: Göynük’te ilk Osmanlı akınları 1292′de görüldü. Ertuğrul Gazi’nin yakın dostu Samsa Çavuş ve Sülemiş Mudurnu Yaylasında HristiyanMüslüman yakınlaşmasını sağlamışlardı. Köse Mihal’in yol göstermesi ile Sakarya suyunu geçen Osman Gazi, Samsa Çavuş ile buluştu. Göynük, Taraklı ve Mudurnu kalelerini içine alan hücumda büyük başarı sağlandı. Nihayet Osman Gazi’nin son dönemlerinde 1323 yılında Göynük ve civarı fethedilerek Osmanlı toprağı oldu. Orhan Gazi devrinde 1333 yılında Geyve, Göynük, Mudurnu üzerinden Bolu’ya gelen İbn-i Batuta, bu havaliyi yalnız Türkmenlerle meskûn görmekle kalmıyor. Aynı zamanda hemen her uğradığı şehir ve kasabada Ahi zaviyelerinde konakladığını belirtiyor. Muhtemelen bir otorite boşluğundan sonra 1330′lu yıllarda Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa Taraklı, Göynük, Mudurnu civarına gelmiş ve hakimiyeti yeniden tesis etmiştir. Aşıkpaşazade’nin ifadesiyle; “Süleyman Paşa dahi o kadar adalet gösterdi ki, bütün o memleketlerin halkı derlerki, Ne Olur? Eski zamanlardan beri bunlar bize beğ olaydılar! çok köyler bu Türk kavmini gördüler. Müslüman oldular. O memlekette ne kadar mülkler vardır ki hepsi Süleyman Paşa’nın verdiği karar üzerine durur” 09 October 2017 - Sayfa: 2 / 5 . Göynük’te Gazi Süleyman Paşa’nın yaptırdığı Camii ve Hamam halen mevcut olup, hizmet vermektedir. Evliya Çelebi de Göynük’e yaptığı seyahatte “8 mahallesi 2000 kadar evi vardır, ahalisi tamamen Türktür. 20 Sıbyan mektebi varsa da medrese yoktur” demektedir. Ayrıca Gazi Süleyman Paşa tarafından yaptırılan Camii ve Hamamın yapılışını hikaye etmektedir. MUDURNU CAMİLERİ Tarihi değere haiz ilçemiz merkezinde iki Cami bulunmaktadır. Halk arasında Büyük Cami olarak bilinen Yıldırım Bayezid Camii ile yine halk arasında Yeni Cami olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman Camii. Camiler isimlerini aldıkları Osmanlı padişahları zamanında yapılmıştır. Yıldırım Bayezid Camii, vaktiyle bir külliye şeklinde inşa edilmiş: medrese, tekke, zaviye, imarethane ve hamamdan müteşekkil iken bugün sadece Cami ile hamamı kalmıştır. Tekke ve zaviyelerin kapatılması ile Cami haziresinde bulunan kabirlerin büyük bir kısmı Kanuni Sultan Süleyman Camii avlusuna nakledilmiştir. Bunlar Halveti tarikatının Şeyh ve Müridleri ile Fahrettin Rumi hazretlerine aittir. Mimari birtakım özellikleri bulunan Yıldırım Bayezid Camii; direksiz geniş ve tek kubbenin ilk örneklerindendir. Ses akustiği herkesi hayrette bırakacak bir özelliğe sahiptir. Bugünün ses cihazları olmadan ibadetler rahatlıkla yerine getirilebilirdi. Cami eski haliyle kış aylarında sıcak,yaz aylarında serin olma gibi güzel bir özelliğe sahip iken daha sonra yapılan tadilat ve tamiratlarla bu özelliğim maalesef bugün kaybetmiş gibidir. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi. yol seviyesinden bir hayli yüksek olan Cami. yol çalışmaları nedeniyle yol yükseltilmiş böylece Caminin rutubet almasına sebep olunmuştur. İkinci olarak kubbe üzerinde var olan toprak, toprağın üzerindeki kiremit kaldırılmış, bu da kış ayları çetin geçen ilçemizde Caminin soğuk olmasına neden olmuştur. Ödeme Koşulları Turlarımızda 2 ödeme seçeneği vardır. 1-Banka havalesi veya turdan önce elden ödeme, 2-Kredi kartınızla güvenli şekilde sitemizden tek ödeme veya taksitli ödeme Her türlü online satın alma yöntemi için önce web sitemize ücretsiz üye olmanız gerekmektedir. Daha sonra tur detay sayfasında ”kayıt ol” butonuna basıp adımları takip etmeniz yeterlidir. %100 güvenli olarak kartınızdan tahsilat banka aracılığı ile yapılır. Ödeme yapabileceğiniz kredi kartları ve taksit seçeneklerini satın alma aşamasında göreceksiniz. İnternet kullanmıyorsanız satın alma işlemini telefonla Bukla operatörü aracılığı ile yapabilirsiniz. Sisteme tam üye olduğunuz takdirde ilerde uygulanacak kampanyalardan ve avantajlardan öncelikli yararlanırsınız. Turlarımıza isterseniz satın almadan ön rezervasyon da yapabilirsiniz. Sistem size otomatik olarak bir opsiyon tarihi verecektir. Opsiyon tarihine kadar ödeme yapmadığınız durumda kaydınız silinecektir. Kendi adınıza veya grup adına çoklu kayıt yapabilirsiniz. Daha sonra bu bilgileri güncelleyebilir, ön rezervasyonunuzu kesinleştirebilir yada iptal edebilirsiniz. Turu web’den satın aldığınızda sistem size otomatik voucher yollayacaktır. Fiyata Dahil Ulaşım Profesyonel kültür rehberliği hizmeti 1 sabah ikramı 1 akşam yemeği 1 gece oda kahvaltı konaklama Program dahilindeki tüm çevre gezileri Zorunlu seyahat sigortası KDV Güleryüzlü kaliteli hizmet. Fiyata Hariç Öğle yemekleri Yoldaki yemekler Tüm yemeklerde alınan içki ve içecekler Ekstra yapılan tüm harcamalar Müze ve ören yeri girişleri 09 October 2017 - Sayfa: 3 / 5 Odalarda yapılan ekstra harcamalar Konaklama Akşemsettin Otel - http://www.aksemseddinotel.com/ Çakır Hafızların Konağı - http://www.beypazaricakirhafizlarinkonagi.com/ Bolu Yurdaer Otel - http://www.hotelyurdaer.com/tr/default.asp Ulaşım Minibüs veya Midibüs Ulaşımda 16 kişilik Volkswagen VOLT veya 26 kişilik ISUZU ve MITSUBISHI araçlar kullanmaktayız. Araçlarımız klimalıdır. NOT: Kapalı grup oluşturacaksanız grup sayınızın araçlarımızın koltuk kapasitesi olan 16 ve 26 sayıları veya katları şeklinde olmasına özen gösteriniz. Yemekler İlk gün Göynük yolculuğumuz esnasında otobanda güzel bir noktada sabah kahvaltısı molası verilmektedir. İlk gün öğle yemeğimizi Mudurnu’da yöresel bir menü eşliğinde, İlk gün akşam yemeğini Beypazarı Bağ Evi’nde, İkinci gün Beypazarı’nda yine yöresel bir menü eşliğinde öğle yemeğinizi alabilirsiniz. Kişisel İhtiyaç Bu turda katılımcılarımızın gerçekleştirilecek programda gezilen yerlerin yoğunluğu, zamanlama gibi etkenleri göz önünde bulundurmaları ve gezilecek yerlerde özellikle eczane ve bankamatik konusunda sıkıntı yaşayabileceklerini bilmelerini öneririz. Yanınızda kullandığınızı zorunlu ilaçları bulundurmayı lütfen unutmayınız. Mevsime uygun kıyafetler tercih ediniz. Tercihe göre sırt çantası, fotoğraf makinası, yedek pil ve gün içinde kullanabileceğiniz rahat bir ayakkabı. Yanında Getir Bukla Notu Turlarımızın kayıtları tur dolana kadar devam etmektedir. Katılımcı sayımız sınırlı olduğundan rezervasyonlarınızı 1 hafta öncesinden yapmanızı öneririz. Rezervasyonlarınızı tura gideceğiniz tarihten en az 5 gün öncesinden yaptırınız. Kapalı grup rezervasyonlarını en az 7 gün öncesinden yaptırın. Rezervasyonlarımız tur dolana kadar devam eder. İptal Koşulları: Buklamania turun iptali durumunda en geç 24 saat öncesinden size bildirilir. Buklatur turda 10 kişinin altında kayıt olması dışında turu iptal edemez. Buklamania turu iptal ettiği taktirde tahsil edilen tüm ücretleri geri ödemeyi taahhüt eder. Buklatur her hava koşulunda (afetler dışında) turu gerçekleştirmeyi taahhüt eder. Katılımcı kesin kayıt yaptırdığı tura katılmayı her şartta kabul etmiş sayılır. Hava koşulları turun iptali için geçerli sebep değildir. Katılımcı kesin kayıt yaptırdığı turun ücretini ödemeyi taahhüt etmiş sayılır, tura katılmasa bile ödemeyi gerçekleştirir. 24 saatten az kalan sürelerdeki iptallerde hiçbir ödeme yapılmaz. Tura kayıt olmak için 0212 245 06 35 i arayın veya bukla@bukla.com adresine katılacağınız turun tarihi, ismini yazıp, adınızı, soyadınızı, gsm numaranızı, ev veya iş numaranızı, araca bineceğiniz yeri, ödemeyi nasıl yapacağınızı, kaç kişi katılacağınızı ve varsa diğer arkadaşlarınızın 09 October 2017 - Sayfa: 4 / 5 bilgilerini yollayın. En geç 24 saat içinde size geri dönülecektir. Turlarımız en az 10 kişi olduğu zaman gerçekleştirilir. Kapalı gruplar için en az 14 kişi olmak gerekmektedir. Grup indirimleri %10 olup 10 kişi üzerindeki gruplarda geçerlidir. Kapalı gruplarda indirim 20 kişinin üzerinde yapılır. NOT: İndirim kampanyası olan dönemlerde grup indirimi yapılmaz. Buklamania turun gidişatında ve programında genel yapıyı ve amacı bozmayacak her türlü değişikliği yapma hakkını saklı tutar. Yaralanma, hastalık, ekipmanın zarar görmesi, mekanik arızalar, resmi izinler, hava koşulları ve önceden kestirilemeyen durumlarda tur rehberi tur programında her türlü değişikliği yapabilir. TUR BEDELİ, TUR TARİHİNDEN SONRA ÖDENECEKSE; TUR TARİHİNDEN ÖNCE BUKLA YETKİLİLERİNE BİLDİRİLEN KİŞİ SAYISI DİKKATE ALINACAKTIR. NOT: 1618 nolu yasa: içinde ulaştırma, konaklama, rehberlik, yemek hizmetlerinden biri veya birkaçının bulunduğu gezi, spor, toplantı, eğlence gibi her türlü organizasyonu kapsayan faaliyetleri ancak TURSAB üyesi seyahat acentaları yapabilir. Dernekler, vakıflar, klüpler, okullar, resmi ve özel kurumlar acentalar olmaksızın tur ve yukardaki faaliyetleri düzenleyemez. Lütfen gezinizin Türsab üyesi acentalar ile yapıldığına emin olur. Tur fiyatı: 299 TL Nakit indirimli: 290 TL Single Farkı: 50 TL 09 October 2017 - Sayfa: 5 / 5