HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 1 / 20 1. AMAÇ Özel Düztepe YaĢam Hastanesinde kan transfüzyon birimimiz olduğundan dolayı kan / kan ürünleri Bölge Kan Merkezinden karĢılanır. Kanı alacak hastaları enfeksiyon bulaĢı veya bağıĢçının kullandığı ilaçların yan etkisinden veya diğer tıbbi durumlardan korumak için bölge kan merkezinden kontrollü kan almak. Hastalarımıza gerekli olan tam kan ve komponetlerinin temini, kan grubu, alt kan grupları ve direk coombs gibi isteklerine cevap vermek üzere kanun, tüzük ve yönetmelikler doğrultusunda istenen kanların temin edilmesini bölge kan merkezinden temin etmek. Kan ve kan ürünlerinin amacına uygun ve doğru kullanımını sağlamak. Transfüzyon öncesi, transfüzyon sırasında ve sonrasında hastanın doğru takip edilmesini sağlamak, oluĢabilecek komplikasyonları ve yapılması gerekenleri belirlemek. Bölge kan merkezinden gelen kanların CROSS – MATCH ve kan grubu ve Rh faktörü doğru çalıĢmak en küçük Ģüphede doğrulama yapmak. 2.KAPSAM: Bölge Kan Merkezi ÇalıĢanları, Klinikler, Yoğun Bakımlar, Ameliyathane, Acil servis Hastaları ve Laboratuvarı kapsar. 3. SORUMLULAR: BaĢhekim/Mesul Müdür BaĢhemĢire Sorumlu Hekim ( Laboratuar) Hekimler Laboratuar Teknisyenleri Sorumlu HemĢireler HemĢire/Ebe/Sağlık Memuru/ATT/Anestezi Teknisyeni Sekreterler TaĢıyıcı Personeller ( Portör) 4.TANIMLAR Hemovijilans: Alıcılarında ortaya çıkan istenmeyen ciddi etki ve olaylar ile kan bağıĢçılarının epidemiyolojik takibinin bütünüdür. 5. KISALTMLAR: TDP: Taze DonmuĢ Plazma BKM: Bölge Kan Merkezi 6. FAALİYET AKIŞI 6.1. Kan istem formuna göre tam kan istenmiĢse 63 ml. CPDA–1 (Antikoagülan solüsyon) içeren tek kullanımlı tekli torbaya, eritrosit süspansiyonu veya taze donmuĢ plazma istenmiĢse 150 ml. Sag-M‘li ikili torbaya, trombosit süspansiyonu istenmiĢse 100 ml. Sag-M‘li üçlü torbaya toplam hacim 450 ml. Oluncaya kadar kan Bölge Kan Merkezi kanı alır ve kurumumuza gönderir. 6.2. Hastanede alıcının kanı mor kapaklı tüpe alınır. Üzerine hastanın barkodu yapıĢtırılır. Doktorun istemi ile kan ve kan ürünü adı miktarı istem formuna yazılır. Kan / kan istem formu ve cross istem formu bölge kan merkezine gönderilir. Laboratuar kan / kan ürününü otomasyon üzerinden ister. 6.3. Laboratuara gelen bulunan kanlar (2/6 oC) de kan saklama dolabında CPDA–1 antikoagülanı içeren kan 35 gün, Sag-M antikoagülanı içeren kan 42 gün muhafaza edilir. 6.4. Ayrılan trombosit süspansiyonu hemen kliniğe bildirilir. Torba özelliğine bağlı olarak ajitatör cihazında 5 gün bekletilir. 6.5. Servislerden istenen kan ve kan ürünleri servislere gönderilir. 6.6. Kan torbası üzerinde kan no‘su, kanın kime ait olduğu, alınma tarihi yazılır. Sonra kan veya kan ürünü olarak hazırlandıktan sonra son kullanım tarihi ve kan grubu yazılır. 6.7. Servislerden kan ve kan ürünlerini istemi, normal koĢullarda taleplerini Kan Ürünleri İstem Formu üzerine iĢaretleyerek Laboratuara iletilmesiyle gerçekleĢtirilir. 6.8. Acil durumda kan ve kan ürünleri Kan Bileşeni İstek Formu ve telefon ile istenilerek özellikler belirtilerek talep yapılır. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 2 / 20 7. Acil ve Servislerden Gelen Test İstemleri: Acil ve Laboratuarda stoklarımızda bulunan servislerden kan gruplama test istemleri laboratuvar barkodu yapıĢtırılmıĢ EDTA ‗lı tüpe alınmıĢ 2 ml kan örneği ile yapılır. ―Kan Grubu ÇalıĢma Talimatı‖ ve ‗‘Cross-match çalıĢma talimatı‘‘na göre testler yapılır ve sonuçlar otomasyon sistemine kaydedilir. 7.1.Hasta örnekleri test çalıĢılıncaya kadar (1 saatten fazla bekleyecekse) +4 oC ‗de saklanır. Kan ve Kan Ürünleri Ġstek Formu‖ ile yapılan istemleri karĢılamak için; hastadan gelen numuneden ―Kan Grubu ÇalıĢma Talimatı‖na göre kan grubuna hemen çalıĢılır. Stokta aynı kan grubundan eritrosit süspansiyonu varsa ―Cross-Match ÇalıĢma Talimatı‖na göre cross-match yapılır. Cross-match uygunsa bilgisayar ortamına kaydedilir. Cross-match uygunsa otomasyon kaydı ile iki nüsha çıkarılan ―Kan BileĢeni Transfer ve Transfüzyon Ġzlem Formu‖ndan birine aynı anda basılan barkodlardan biri yapıĢtırılır. Diğer barkod da torbaya yapıĢtırılarak ―Kan BileĢeni Transfer ve Transfüzyon Ġzlem Formu‖ ile birlikte kan ürünü ısı yalıtımlı ve termometreli taĢıma kabında isteyen birime çıkıĢ saati ve taĢıma kabı ısı derecesi forma yazılarak gönderilir. Kan çıkıĢ defterine de kaydı yapılır. Hastadan gelen EDTA‘lı kan örneği ve verilen torbanın hortum segmenti birbirine iliĢtirilerek 1 hafta boyunca +4oC ‗de saklanır (olası reaksiyonlarda kontrol amacıyla). Sonraki istemlerde cross-match bu örnekten yapılabilir. Gelen istem formu dosyalanır. Kan grubu ve örnek doğrulaması sağlamak amacıyla; daha önce kan grubu çalıĢılması için gönderilen kan örneği yerine hastadan yeni bir örnek alınarak cross-match testi çalıĢılmalıdır. Cross-match yapılmıĢ kan ürünü 48 saat içinde kullanılmaz ise ve hasta bu arada 1-2 ünite kan almıĢ ise bekleyen ürün yeni kan ürünü olarak değerlendirilir ve hastadan alınan yeni bir örnek ile tekrar cross-match yapılarak verilmelidir. Transfüzyon sonrası servislerden gelen ―Kan BileĢeni Transfer ve Transfüzyon Ġzlem Formu‖ dosyalanır ve herhangi bir reaksiyon olduğunda geri bildirim yapılır. 7.2. Cross uygun değilse, baĢka kanlarla cross-match yapmaya devam edilir. Uygun kan bulunmazsa servis haberdar edilir. Cross-match uygun olmadığı halde kan istenirse cross-uygun değildir ibaresi yazılı cross-match kartı ile servise verilir. Uygun olmayan kanlar baĢka hasta için kan saklama dolabına kaldırılır. 7.3. Ġlgili birimde hemen kullanılmayacak olan kanlar, hasta adına kan merkezinde muhafaza edilir, daha sonradan kullanılmazsa stoklara ilave edilir. 7.4. Transfüzyon Sonrası İstenmeyen Ciddi Etkiler İçin Hızlı Bildirim Formu hasta hekim tarafından düzenlenir. BKM‘ ne(Bölge Kan Merkezi) iletilmesinden sorumludur. Kan ve kan ürününün kan Bölge kan merkezince verilmiĢ numarasının girilmesiyle birlikte Hemovijilans için gerekli tüm bilgiler otomasyon sisteminde görülmektedir. 7.5. Kullanım süresi dolan kan ve kan ürünleri olarak imha edilir. Ġmha kayıt defterine yazılır. 7.6. Bölge kan merkezinden Laboratuara gelen kan ve kan ürünleri sorumlularının gönderdiği hemĢireye crossmatch kartı iki suret hazırlanır imzalanmıĢ olarak kan ile birlikte verilir. 7.7. Transfüzyon için servise gönderilen kanlar için Kan ve Kan Ürünleri Transfüzyon Takip Formu düzenlenir. Kan ve Kan ürünleri Onam Formu hasta veya hasta yakını kan hakkında bilgilendirilir. Ġstenilmeyen bir olay olduğun da Hasta Bildirim Formu düzenlenip BKM‘ye gönderilir. Ġstenilmeyen olay bu form ile açıklığa kavuĢturulur. 7.8. Servislerle devamlı irtibat kurulur ve emanetteki kullanılmayacak kanlar baĢka hastalara kullanılır. Ancak son kullanma tarihi ve saklama koĢulları dikkate alınır. 7.9. Servise gönderilmiĢ kan ve kan ürünleri takılmadan geri iade edilecekse prosedürün dereceli kan taĢıma çantasından çıkarılmaz. Tekrar Laboratuara gönderir. 7.10. Servise gönderilen kanlar takıldıktan sonra istenmeyen bir olay veya reaksiyon olmuĢ ise kan ve kan ürününü numune ve kan seti hemovijilans formu doldurulur. Laboratuara gönderilir. Laboratuar da BKM‘ye gönderir. Kan merkezinde ilgili çalıĢmalar yapılır sonuç servise bildirilerek tekrar takılması veya imha edilmesi yöntemine gidilir. TRF.FR.07Kan ve Kan Ürünleri Transfüzyon Takip Formu iki nüsha hazırlanır. Biri hasta dosyasında saklanır, diğeri transfüzyon merkezinde kalır. 7.11. Kan ve kan ürünü takılmadan hasta veya hasta yakınına Dış Kaynaklı Kan ve Kan Bileşenleri Nakli İçin Bilgilendirilmiş Onam Formu okunur veya okutulur daha sonra imza altına alınarak dosyasına kaldırılır. 7.12. Yılda en az dört kez kan birimi transfüzyon komitesi toplanarak, durum değerlendirmesi yapılır komite karar defterine toplantı tutanağı kaydedilir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 3 / 20 7.13. B.K.M‘den gelen kanlar Kızılay Kan kayıt defterine kaydedilir. Ġsimlendirme etiketi yapıĢtırılır, CrossMatch testi yapılır. Kan saklama dolabında muhafaza edilir. BKM‘den teslim alınan eritrositlerden bir segment örnek alınarak yeni verdiğimiz kan numarası yapıĢtırılarak eritrosit süspansiyonu hastaya transfüze edilene kadar buzdolabında saklanır. 7.14. B.K.M‘den istenilen kan temin edilmediğinde kanlar hasta yakınları aracılığıyla temin edilir. Yani uygun grup kiĢiler B.K.M‘ye gönderilir. 7.15. Atıkların ayrılması ve toplanmasında belirtilen evsel atık, tıbbi atık ve geri dönüĢüm torbalarına özen gösterilerek atılır. Evsel atık siyah renk, tıbbi atık kırmızı renk, geri dönüĢüm mavi torbalarda ibaret olup üzerinde enfeksiyon komitesinin vermiĢ olduğu kullanım kılavuzuna uyulmalıdır. Sıvı sabun kutuları boĢalınca yeniden yıkanıp temizlenip yeni sıvı sabun doldurulmaktadır. Delici kesici alanlar ise sarı kapaklı kutulara atılır ve 4/3 dolduktan sonra kapağı sıkı kapatılır. Tıbbi atığa atılır. 8.TRANSFÜZYON KOMPLİKASYONLARI: 8.1- Akut Transfüzyon Reaksiyonları: Akut transfüzyon reaksiyonları, transfüzyon sırasında veya izleyen 24 saat içinde oluĢan reaksiyonlardır. Ancak akut transfüzyon reaksiyonları genellikle transfüzyon sırasında veya transfüzyonu izleyen ilk saatlerde ortaya çıkar. Bu nedenle, infüzyonun ilk 15 dakikası daha yoğun olacak Ģekilde, transfüzyonun tamamlanmasından 1 saat sonrasına kadar hasta yakından gözlenmelidir. Akut transfüzyon reaksiyonu, transfüzyonu uygulayan tüm sağlık personeli tarafından tanınmalı ve Ģüphe edildiğinde dahi transfüzyon hemen durdurulmalı, gerekli uygulamalar baĢlatılmalıdır. Transfüzyon reaksiyonu ile iliĢkili olabilecek belirti ve bulgular; AteĢ: Vücut sıcaklığının baĢlangıç değerine göre 10C‘nin üzerinde artması olarak tanımlanır. ÜĢüme-titreme eĢlik edebilir. Ağrı: Ġnfüzyon alanında, göğüste, karında, sırtta, boĢluklarda tanımlanabilir. Kan basıncı değiĢiklikleri: Genellikle akut geliĢen hipotansiyon veya hipertansiyon Solunum sıkıntısı: Genellikle dispne, takipne ve hipoksi eĢlik etmektedir. Ciltte kızarıklık veya ürtiker. Bulantı: Kusma eĢlik edebilir 8.1.2-Akut transfüzyon reaksiyonu ile ilişkili olabilecek bulgularla karşılaşıldığında ya da transfüzyon reaksiyonundan şüphe edildiğinde: Transfüzyon hemen durdurulur. Ġntravenöz yol %0.9 NaCl solüsyonu ile açık tutulur. Doğru kan ünitesinin doğru hastaya veridiğinden emin olunur. Bunun için; Hastanın kan grup belgesinde bildirilen kan grubu ile kan ünitesi üzerindeki etikette yazan kan grubu karĢılaĢtırılır. Uygunluk raporu tekrar gözden geçirilir ve hastanın adı-soyadı, hastane numarası, doğum tarihi gibi kimlik bilgileri hastanın kimliğiyle karĢılaĢtırılır. Uygunluk raporundaki ürün numarası ile torba etiketindeki ürün numarası karĢılaĢtırılır ve ―çapraz karĢılaĢtırma uygundur‖ ifadesi aranır. Hasta değerlendirilerek bunun bir transfüzyon reaksiyonu olup olmadığına, eğer bir transfüzyon reaksiyonu ise ne tür bir reaksiyon olduğuna ve ne tür önlemler alınması gerektiğine karar verilir. Akut hemolitik transfüzyon reaksiyonu, anaflaksi, transfüzyon ile iliĢkili sepsis ve transfüzyonla iliĢkili akut akciğer hasarı (TRALI) hızlı tıbbi yardım gerektiren reaksiyonlardır. Ayrıca reaksiyon tanımlanarak, reaksiyon sonrası kan ve idrar örnekleriyle beraber, transfüze edilen kan ünitesi, iğnesi çıkarılmıĢ olarak kan seti, aynı damar yoluyla verilen diğer solüsyonlar, bu transfüzyonla iliĢkili tüm form veetiketler kan merkezine gönderilmelidir. KOMPLĠKASYON AteĢ SIKLIĞI Transfüzyonların %0.5-3‘ünde oluĢur. Alerjik reaksiyonlar Transfüzyonların %1-3‘ünde oluĢur. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 Transfüzyonla İlişkili akut akciğer hasarı ( TRALI) Hipokalsemi Hiper Kalemi REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 4 / 20 5.000 transfüzyonda bir oluĢur. Masif transfüzyon (peĢ peĢe çok sayıda transfüzyon yapılan hastalar için geçerlidir) yapılan hastalarda geçerlidir. İmmünmodülasyon Transfüzyonı sonrası kolorektal kanser cerrahisi sonrası sonuçları kötüleĢtirici etkisi muhtemeldir; muhtemelen bakteriyel infeksiyonlara duyarlılığı arttırır. Graft – verus- host - hastalığı Ġmmün suprese hastalarda veya çok yakın HLA uyumlu vericiler kullanıldıysa bu durum oluĢabilir. Bu komplikasyon çok nadirdir fakat ölümcül olabilir. Demir Yüklenmesi Kronik transfüzyon bağımlılığı olan hastalarda kan kaybı olmaksızın çok sayıda transfüzyon siroz, kalp yetmezliği ve endokrin organ yetmezliği ile giden vücut demir birikiminin artıĢına yol açar. 8.1.3- Transfüzyonun Bilinen Enfeksiyöz Olmayan Komplikasyonları: 9. RAPORLAMA (HEMOVIJILANS): 9.1- Tanım Hemovijilans, kan bağıĢçısı veya alıcılarda ortaya çıkan istenmeyen ciddi etki ve olaylar ile kan bağıĢçılarının epidemiyolojik takibinin sağlandığı iĢlemlerin bütününü tanımlamaktadır. Hemovijilansın ana hedefi, istenmeyen ciddi olay ve etkilerin tekrarını engellemektir. Bu amaçla; veriler Bakanlık tarafından TM ve BKM‘lerine periyodik olarak geri bildirilmelidir. Sağlık Bakanlığı, önleyici ve d ü z e l t i c i faaliyetleri baĢlatmak üzere BKM ve TM sorumluları ile temasa geçer. Hemovijilans aynı zamanda bir erken uyarı sistemi ile birleĢtirilmelidir. Hemovijilans yoluyla sağlanan tüm bilgiler, kan alma ve transfüzyon güvenliğinin geliĢimine aĢağıdaki Ģekilde katkıda bulunabilir: Kan alma ve transfüzyonla ilgili istenmeyen ciddi etki ve olaylar hakkında güvenilir bilgi kaynağına ulaĢmak; Transfüzyon sürecindeki bazı h a t a l ı u y g u l a m a l a r ı n v e o l a y l a r ı n tekrarının engellenmesi için gereken düzeltici faaliyetlerde bulunmak; Hastane ve kan hizmet birimlerini istenmeyen ciddi etki ve olayların birçok kiĢiyi etkileyebileceği konusunda uyarmak, Hastane ve kan hizmet birimlerini istenmeyen ciddi etki ve olayların konusunda uyarmak, Hastane ve kan hizmet birimlerini istenmeyen ciddi etki ve olayların konusunda uyarmak, 9.2- Bir Hemovijilans Ağının Oluşturulması İçin Ön Koşullar Hemovijilans, kan güvenliği için yetkili makam olan Sağlık Bakanlığı‘nın sorumluluğundadır. Hemovijilans ağı, hizmet birimleri (BKM, KBM, TM) ile Sağlık Bakanlığı arasında operasyonel bağlantılar içermelidir. 9.3-Kan Bileşenlerinin İzlenebilirliği Hemovijilansın ön koĢullarından birisi olan ―izlenebilirlik‖ bağıĢçıdan alınan her bir ünite kan ya da kan bileĢeninin son varıĢ yerine kadar (hasta, imha, üretici firma) ve bunun tersi yönündeki izleme yeteneği olarak tanımlanır. Belirli bir zaman dilimi içerisinde oluĢan istenmeyen ciddi etki ve olayların sayısı ve ilgili süreçteki kritik sorunların saptanabilmesi için olayların insidansının hesaplanması ve riskin tahmin edilmesi gereklidir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 5 / 20 Bu nedenle, izlenebilirlik sayesinde aĢağıdaki verilerin toplam sayıları hakkında bilgi sahibi olunabilmelidir Transfüzyon yapılan hasta sayısı, Kullanılan kan veya bileĢenlerinin sayısı, Bağışçıyı tek olarak tanımlayan kişisel bilgi ile bu kişiye ulaşmayı sağlayacak iletişim bilgileri; Kan veya kan bileĢeninin alındığı kan hizmet birimini; BağıĢ tarihi; Üretilen kan bileĢenleri ve gerekliyse bileĢenle ilgili ek bilgiler; Eğer üretildiği tesisten farklı ise kan bileĢeninin gönderildiği hizmet biriminin adı; Kan bileĢeninin kullanıldığı transfüzyon merkezi ve servisin adı; Kan bileĢeninin kullanım tarihi ve saati; Kan bileĢenin nihai akıbeti; alıcı kimliği veya diğer durumlar (ör: imha vs.); Kan bileĢenlerinin transfüzyon için kullanılmadığı durumlarda ünitelerin transfüzyon dıĢı kullanıldığı veya imha edildiği yeri tespit edecek bilgiler. Sistemin; hastaları, kan bileĢenlerini ve bağıĢçıları veri giriĢ anahtarları olarak kullanarak hızlı izlenebilirliği kolaylaĢtıran bir yapıda olması hedeflenmelidir. Hazırlanan kan bileĢeninin ilgili hastaya verildiğini garantileyecek bir veri güvenliği sağlanabilmelidir. Ayrıca transfüzyonun gerçekleĢtiğini doğrulayan belgede erken istenmeyen ciddi etki ve olayların gözlenip gözlenmediğini içeren b ilgi d e yer almalıdır. 9.4- BKM, TM Ve Klinikler Arasındaki İşbirliği Ġstenmeyen ciddi etki ve olayların rapor edilmesi ve analizi, transfüzyonun yapıldığı klinik, kan bileĢenini kullanıma hazırlayan transfüzyon merkezi ve kan bileĢenini toplayan ve dağıtan bölge kan merkezi arasında yakın iĢbirliğini gerektirir. Transfüzyon kararı, uygulanması, takibi, istenmeyen ciddi etki/olayların bildirimi, doğrulanması ve tedavisi ile hemovijilans açısından tanımlanmıĢ (FORM–1, FORM–4) form ve verilerin düzenlenmesinden hastanın hekimi sorumludur. Hastaneler- de yapılan transfüzyon uygulamalarından hastanın hekimi ile beraber hastane transfüzyon komiteleri de sorumludur BağıĢçıda gözlenen tüm istenmeyen ciddi olay, hem bağıĢçı hem de kalite sistemi k a y ı t l a r ı n d a t a m o l a r a k d o k ü m a n t e e d i l m e l i d i r . Veriler, olası düzeltici veya önleyici faaliyetleri baĢlatabilmek için düzenli olarak analiz edilmelidir. BağıĢçılardaki ciddi istenmeyen olayların raporlama sistemi BKM tarafından formlara (FORM-4) uygun olarak Sağlık Bakanlığı‘na sunulur. Hastane transfüzyon komitelerinin toplantı günde- minin olağan maddeleri arasında istenmeyen ciddi etki/olayların değerlendirilmesi, düzeltici-önleyici faaliyetlerin planlanması, doğrulanması ve takibi yer almalıdır. Transfüzyon merkezi transfüzyonun takibi ile ilgili verilerin toplanmasından, değerlendirilmesinden ve Bakanlık ile bağlı olduğu BKM‘ne iletilmesinden sorumludur. 9.5- Hemovijilans Ağında Toplanan İstenmeyen Etkiler 9.5.1-Hastalarda İstenmeyen Etkiler Kan bileĢenlerinin transfüzyonu sırasında geliĢen i s t e n m e y e n ciddi etki ve olaylar, hemovijilans sisteminin ana faaliyet alanıdır ve aĢağıdaki durumlara ait hasta raporlarını içermelidir: Transfüzyon sırasındaki hemoliz , hemolitik olmayan ateĢ reaksiyonu, döküntü, eritem, ürtiker, anafilaktik Ģok, bakteriyel kontaminasyon, transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı gibi erken istenmeyen ciddi etkiler; Hemoliz, transfüzyon iliĢkili gvhh, post-transfüzyon purpura, alt yükselmesi gibi gecikmiĢ istenmeyen ciddi etkiler;Virus, parazit veya prion bulaĢı; Eritrosit, hla veya trombosit antijenlerine karĢı alloimmünizasyon geliĢimi. Raporlama kuralları, istenmeyen etkinin t i p i n e v e c i d d i y e t i n e g ö r e değiĢebilir. Hemolitik olmayan ateĢ reaksiyonu, döküntü, eritem ve ürtiker gibi hafif reaksiyon durumlarında raporlar, klinikler tarafından sadece transfüzyon merkezine, transfüzyon merkezi ise bu raporları, yıllık olarak, BKM ve Sağlık Bakanlığı‘na gönderir. Buna karĢılık; alıcılarda transfüze edilen kan bileĢenine bağlı olduğu düĢünülen istenmeyen ciddi etki, kan bileĢenlerinin toplandığı hizmet birimine en kısa zamanda haber verilmelidir. BKM, istenmeyen ciddi etkinin oluĢ nedenini hızla analiz eder, önleyici ve düzeltici mekanizmaları devreye sokar ve tüm bu süreci Sağlık Bakanlığı‘na rapor halinde sunar. Hızlı raporlama, ilgili kan bileĢenlerininin baĢka hastalara kullanımını engellenmesi için olanak sağlar. Bu uygulamaya, ciddi zarara neden olabilecek ve birden fazla kiĢiyi etkileyebilecek her olay dahil edilmelidir. Ayrıca; viral b u l a Ģ d u r u m l a r ı n d a y a p ı l a c a k iĢlemlerin boyutu açıkça tanımlanmalıdır. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 6 / 20 Ciddi istenmeyen etkiler arasında; akut hemolitik transfüzyon reaksiyonu, bakteriyel kontaminasyona bağlı sepsis, gecikmiĢ hemoliz, transfüzyona bağlı akut akciğer hasarı, transfüzyonla iliĢkili graft versus host hastalığı, transfüzyonla bulaĢan enfeksiyon hastalıkları, anafilaksi yer almalıdır. 9.5.2-Bağışçılarda İstenmeyen Etkiler Kan alma iĢlemi bağıĢçılarda da istenmeyen ciddi olaylara yol açabileceği için hemovijilans sisteminin bir parçası olarak kabul edilmelidir. BağıĢçılarla ilgili hemovijilans sistemi ile sağlanacak kazanımlar Ģunlardır: Kan alma ile iliĢkili istenmeyen etkilerin listesi; Benzer olay ya da iĢleyiĢ bozukluklarının tekrarını önlemek için düzeltici faaliyetleri baĢlatarak kan almanın güvenliğinin artırılması; Mevcut iĢleyiĢe göre bağıĢçı seçimi ve bağıĢçıların epidemiyolojik takibini yaparak transfüzyon güvenliğinin artırılması. 9.5.3- İstenmeyen Ciddi Olaylar Kan veya kan bileĢenlerinin toplanması, test edilmesi, iĢlenmesi, depolanması veya dağıtımıyla ilgili olarak ortaya çıkan ve bu durumdan etkilenen kan-kan bileĢenlerinin transfüzyonu sonucu hastalarda ölüme veya hayati tehlikeye, kalıcı ve belirgin sakatlığa veya iĢ görmezliğe veya hastaneye yatma veya hastanede kalma süresinin uzamasına neden olabilen istenmeyen olayı tanımlar. Bu ciddi istenmeyen olaylara örnek olarak bir enfeksiyöz ajanın tespit edilememesi, ABO tiplen- dirmesinde hata, kan bileĢenlerinin veya kan örneklerinin yanlıĢ etiketlenmesi verilebilir. GerçekleĢmesi son anda önlenmiĢ olaylar‖ ise istenmeyen olayların bir alt grubunu oluĢturur. Transfüze edilmesi durumunda istenmeyen yan etkilere yol aça- bilecek olan hatalı kan grubu tayini, eritrosit antikorunun tespit edilememesi, yanlıĢ, uygunsuz veya yetersiz bileĢenin alınması, kullanıma sunulması gibi hataların trans- füzyon gerçekleĢmeden fark edilmesidir. ―Ciddi olaysız transfüzyon hataları‖ ise istenmeyen olayların diğer bir alt grubudur. YanlıĢ, uygunsuz veya yetersiz bileĢenin transfüzyonuna rağmen alıcıda istenmeyen etkiye yol açmamıĢ olan hatalar olarak tanımlanır. Örneğin; ABO uygun bileĢenin çapraz karĢılaĢtırma y a p ı l m a d a n t r a n s f ü z y o n u v e y a i s t e n m i Ģ olmasına rağmen ıĢınlanmadan bileĢenin verilmesi gibi. Bir transfüzyon hatası olmasına rağmen istenmeyen olaya neden olmayan ―gerçekleĢmesi son anda önlenmiĢ‖ olayların bildirilmesi, klinik transfüzyon uygulama- larındaki zayıf noktaların saptanmasına yardımcı olacağı için son derece önemlidir. Bu nedenle hemovijilans sistemi, ―gerçekleĢmesi son anda önlenmiĢ olayların‖ bildiriminin önemi konusunda personeli b ilg il en d i r m e lid i r . Yeni hataların anonim halde raporlanmasını sağlamak için gönüllü raporlamayı teĢvik eden ve kiĢisel suç- lamalardan koruyan bir sistem oluĢturulmalıdır. Bilgi teknoloji sistemlerinin raporlamayı ve hemovijilans verilerinin analizini kolaylaĢtıracağı açıktır. 9.5.4-Cihaz Hataları Sebep araĢtırması yapıldığında, istenmeyen etki ve olayda, bir cihazın olası rolü olduğu düĢünülürse üretici veya yetkili firma, yetkili makam ile eĢ zamanlı olarak bilgilendirilmelidir. Raporlama sırasında sebep sonuç iliĢkisinin tam olarak ispatlan- mıĢ olması gerekli değildir. 9.6- BKM’ne Transfüzyon Sonrası Enfeksiyonların Bildirilmesi Hastaneler, kan ürünü alan bir hastada, verilen ürünün hepatit (B veya C) veya HIV yönünden bulaĢtırıcı olduğuna dair laboratuar bulguları ve/veya hastalık semptomları saptanması halinde BKM‗ni bilgilendirmelidir. BKM‗nin hastane tarafından uyarılması, olaya sebep olan bağıĢların ve bağıĢçıların baĢka hastalara zarar vermelerini önleyecek tedbirler alabilmesi açısından çok önemlidir. Bildirim ilgili form uyarınca yapılır. BKM, hastaneden veya ilgili hekimden, enfeksiyon, hastalığın seyri ve alıcıda enfeksiyon yönünden olası risk faktörleri hakkında bilgi istemelidir. BKM, ilgili bağıĢçıların gelecekteki tüm bağıĢlarını geçici veya analiz sonucuna göre kalıcı olarak reddeder. BağıĢçıya ait olan, kullanımdaki kan bileĢenlerini geri çeker ve karantinaya alır. BKM, araĢtırma için bir plan yapmalı ve sonuçlarını kaydetmelidir. Ġlgili bağıĢçıların test sonuçları tekrar incelenmelidir. BağıĢçıların arĢivde saklanan Ģahit numuneleri ve taze kan örneğinden HIV, HCV veya HBV enfeksiyonlarının dıĢlanabilmesi için ek testler veya doğrulama testleri yapılmalıdır. Eğer bu ça lıĢma la r , bağıĢçı(lar) da enfeksiyon olmadığını gösterirse sonraki bağıĢlarına izin verilir. HIV, HCV veya HBV ile ilgili doğrulanmıĢ pozitif test sonuçları saptanırsa BKM, bağıĢçının reddedilmesi ile ilgili iĢlemleri yürütmeli, sistemi bağıĢçının önceki bağıĢlarıyla ilgili olarak geriye dönük incelemeli ve hastaneyi bilgilendirmelidir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı‗na rapor etmelidir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 7 / 20 9.7. Bulaştırıcı Kanı Alma Olasılığı Bulunan Hastanın İzlenmesi BKM, doğrulanmıĢ HIV, HBV veya HCV enfeksiyonu olan (düzenli) bir bağıĢçının pencere döneminde iken bağıĢ yapmıĢ olması durumunda, bu kandan üretilen ve potansiyel olarak bulaĢtırıcı olan kan bileĢenlerini alan hastanın/hastaların belirlenip izlenmesi ve kendilerini tedavi eden doktorun konuyla ilgili bilgilendirilmesi iĢlemini baĢlatır. Bu bağıĢlar, son bir yıllık zaman diliminde yapılmıĢ olan bağıĢlardır. BKM, olay ve öneriler hakkında hastaneyi yazılı olarak uyararak kan ürününü (ürünlerini) alan hastanın (hastaların) izlenmesini sağlamalı ve hastayı tedavi eden doktoru, potansiyel olarak enfeksiyon bulaĢtırabilecek bu trans- füzyon konusunda bilgilendirmelidir. Aksine bir tıbbi kural yoksa; hastayı, potansiyel olarak enfeksiyon bulaĢtırabilecek bir transfüzyon aldığı konusunda bilgilendirmek, onu tedavi eden doktorun sorumluluğudur. Eğer hastaya enfeksiyon bulaĢıp bulaĢmadığını kontrol etmek için test yapılırsa, test sonuçları hastane tarafından BKM‘ne bildirilmelidir. Alıcının enfeksiyon açısından pozitif olduğu doğrulanırsa istenmeyen ciddi etki doğrulama formu ile BKM‘ne ve Sağlık Bakanlığı‗na bildirilmelidir. 9.8-Hastanın Farklı Kan Grubu İle Transfüzyonu Sonrası Tutum: Kendi ABO grubundan farklı bir ABO kan grubu ile transfüzyon yapılan hastanın transfüzyon gereksinimi devam ederse kendi ABO grubu ile transfüzyonu istenebilir. Ancak bu dönüĢümün güvenliği, transfüzyonu istenen alıcının Ģu anki örneğinin plazmasındaki anti-A ve anti-B‘ye bağlıdır. Hastanın orijinal kan grubundan eritrositler ile taze elde edilmiĢ hasta plazması uyumlu ise (çapraz karĢılaĢtırma) hastanın kendi kan grubu ile transfüzyonu sürdürülebilir. Ancak çapraz karĢılaĢtırma uyumsuz bulunursa, alternatif kan ile transfüzyon sürdürülmelidir. Eğer, Rh pozitif olguya, negatif eritrosit verildiyse, tip spesifik ürüne dönmek çok daha basittir. Çünkü bu durumda anti-D üretmesi beklenmemektedir. Ancak transfüzyon öncesi hastadan kan örneği alınamamıĢ, transfüze edilen kanın da Rh (D) grubu bilinmiyor ve Rh D gruplamada çift eritrosit popülasyon gözleniyor ise Rh (D) negatif kan ile transfüzyon sürdürülmelidir. 9.9- Hastane Düzeyinde Olay Bildirim Raporlarında Bulunması Gereken Asgari Bilgi Transfüzyon yapılan hastaların bilgileri gizlilik mevzuatına uygun Ģekilde yönetilmek zorundadır. Kimlik bilgileri, en az doğum tarihi (gün/ay/yıl), cinsiyet ve hasta protokol numarasını içermelidir. Ġstenmeyen ciddi etki veya olay, ilgili formda standart bir biçimde dokümante edilmelidir. BileĢenle ilgili aĢağıdaki ayrıntılar da forma uygun olarak doldurulmalıdır. BileĢenler için ünite numarası veya kodlar BileĢeni n cinsi, örn: eritrosit, trombosit ya da plazma Hazırlanma Ģekli, örn: tam kandan ya da aferez yöntemi ile Diğer özellikler, örn: lökositten arındırılmıĢ, ıĢınlanmıĢ, plazması azaltılmıĢ, vs. Transfüzyon öncesi saklama koĢulları ve süresi. Olayın Ģiddeti aĢağıdaki gibi derecelendirilmelidir: Tam iyileĢme Minör sekel Ciddi sekel Ölüm 10.KAN VE KAN BİLEŞENLERİNİN HAZIRLANMASI 10.1- Tam Kan: Özel Düztepe Yaşam Hastanesi olarak Bölge Kan Merkezinde Kan ve Ürünlerini Temin Ediyoruz. Tanım: Transfüzyon için hazırlanan tam kan, uygun bir bağıĢçıdan, steril ve apirojen antikoagülan ve torba kullanılarak alınan kandır. Temelde kan bileĢenlerinin hazırlanması için kaynak olarak kullanılır. Özellikler Taze alınmıĢ tam kan tüm özelliklerini ancak kısa bir süre koruyabilir. Tam kandaki Faktör VIII, lökosit ve trombositler 24 saatten uzun süre saklandığında hızla bozulacağından hemostaz bozukluklarında tam kan kullanımı uygun değildir. Hazırlama yöntemleri Transfüzyon için hazırlanan tam kan, ek iĢlem gerektirmeden 450 gr. olarak kullanılır. Etiketleme Etiket, aĢağıdaki bilgileri içermelidir; Hazırlayan BKM adı ve/veya kodu; HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 8 / 20 Hazırlayan BKM adı ve/veya kodu; Ġzlenebilirlik kriterlerini karĢılayan kod, ABO ve Rh (D) grubu; BağıĢ tarihi, Antikoagülan solüsyonun adı; Kan bileĢeninin adı; Ek iĢlem bilgileri: ıĢınlanmıĢ vs (gerekli ise); Son kullanma tarihi; BileĢenin hacmi veya ağırlığı, Saklama sıcaklığı; ABO ve Rh(D) dıĢındaki kan grubu fenotipleri (isteğe bağlı); Saklama ve Depolama Transfüzyon amacıyla alınan tam kan +2°C ile +6°C aralığında saklanmalıdır. Saklama süresi kullanılan antikoagülan/koruyucu sıvıya bağlıdır. CPD-A1 için sak- lama süresi 35 gündür. 10.2-Eritrosit Süspansiyonu: Tanım Tam kandan plazmanın uzaklaĢtırılması dıĢında herhangi bir iĢlem yapılmaksızın hazırlanan bileĢendir. Özellikler BileĢenin hematokriti 0.65-0.75 arasındadır. Her bir ünite, iĢlem sonunda mini- mum 45 gram hemoglobin içermelidir. Ünite orjinalindeki eritrositlerin tümünü içerir. Özel bir iĢlem uygulanmadıysa, lökositlerin büyük bir kısmı (yaklaĢık 2.5-3.0 x109) ve kullanılan santrifügasyon metoduna bağlı olarak değiĢen miktarda trombosit üründe kalır. Hazırlama yöntemleri BileĢenin hazırlanması için santrifügasyondan sonra plazma tam kandan uzaklaĢtırılır. Etiketleme Etiketleme; tam kanda olduğu Ģekilde yapılır. Saklama ve Depolama Tam kandaki gibidir. 10.3- Eritrosit Süspansiyonu Ek Solüsyonlu: Tanım BileĢen, tam kanın santrifügasyonundan sonra plazmanın ayrılması ve eritrositle-re uygun, besleyici bir solüsyonunun ilave edilmesiyle hazırlanır. Özellikler Bu bileĢenin hematokriti, ek solüsyonun özelliğine, santrifügasyon yöntemine ve kalan plazmanın miktarına bağlıdır. Ancak 0.70‘i geçmemelidir. Her bir ünite, minimum 45 gram hemoglobin içermelidir. Ünite orijinalindeki eritrositlerin tümünü içerir. Özel bir iĢlem uygulanmadıysa, lökositlerin büyük bir kısmı (yaklaĢık 2.5-3.0 x 109) ve kullanılan santrifügasyon yöntemine bağlı olarak değiĢen miktarda trombosit üründe kalır. Hazırlama Yöntemleri Temel antikoagülan solüsyon CPD olmalıdır. Ek solüsyonlar genellikle suda çözünmüĢ sodyum klorür, adenin, glukoz ve mannitol içerir. Sitrat, mannitol, fosfat ve guanozin içerenleri de vardır. Hacim 80-110 ml arasında olabilir. Tam kanın santrifüj edilmesinden sonra eritrositler ve plazma ayrılır. Eritrositlerin ek solüsyonla dikkatlice karıĢtırılmasından sonra +2°C ile +6°C arası sıcaklıkta 300±50 mg olarak muhafaza edilir. Etiketleme Etiketleme tam kandaki gibidir. Ek solüsyonun adı eklenmelidir. Saklama ve Depolama Tam kandaki gibidir. Kullanılan antikoagülan/ek solüsyona bağlı olarak saklama solüsyonunun izin verdiği süreye kadar uzatılabilir. 10.4- Taze Donmuş Plazma (Tdp): Tanım Labil pıhtılaĢma faktörlerinin fonksiyonlarının yeterince korunabileceği bir sürede ve uygun bir sıcaklıkta dondurularak, gerek tam kan gerekse aferezle toplanan plazmadan transfüzyon veya fraksinasyon amacıyla hazırlanan bileĢendir. Özellikler Bu bileĢen stabil koagülasyon faktörleri, albümin ve immunoglobülinleri normal plazma düzeylerinde içerir. Taze donmuĢ plazma klinik önemi olan beklenmedik antikorları içermemelidir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 9 / 20 Hazırlama Yöntemleri Tam Kandan: Plazma, kendine bağlı transfer torbaların kullanıldığı bir kan torbasına alınmıĢ tam kandan, tercihen ilk 6 saat içinde veya buzdolabında saklanmıĢsa 18 saat içinde, yüksek hızda santrifügasyon ile TDP 250±50 mg olarak ayrılır. Plazma, trombositten zengin plazmadan da ayrılabilir. Etiketleme AĢağıdaki bilgiler etiketin üzerinde bulunmalıdır; Hazırlayan hizmet birimi Ünite no; Abo rh (d) grubu BağıĢ tarihi; Antikoagülan solüsyonun adı, Kan bileĢenin adı; Son kullanma tarihi; BileĢenin hacmi veya ağırlığı; Saklama sıcaklığı; Eritmeden sonra son kullanma tarihi uygun bir son kullanma tarihi ile (saati) değiĢtirilmelidir. Saklama sıcaklığı buna göre değiĢtirilmelidir. Labil faktörleri korumak amacıyla plazma eritildikten sonra hemen kullanılmalıdır. Tekrar dondurulmamalıdır. Saklama ve Depolama Saklama sırasındaki stabilite ortamın saklama sıcaklığına bağlıdır. Optimal saklama sıcaklığı -25ºC veya altıdır. Saklama sıcaklığına göre izin verilen saklama süreleri aĢağıdaki gibidir: -25ºC nin altında 36 ay; -18ºC ile –25ºC arasında 3 ay. Taşıma TaĢıma sırasında saklama sıcaklığı korunmalıdır. Hemen kullanılmayacaksa, torbalar, önerilen sıcaklıkta hemen depolanmalıdır. Kullanım Endikasyonları Taze donmuĢ plazma özellikle çok sayıda koagülasyon faktör eksikliği olan klinik durumlarda ve sadece virüs inaktivasyonu yapılmıĢ, stabil, spesifik pıhtılaĢma faktör konsantrelerinin olmadığı durumlarda kullanılabilir. Taze donmuĢ plazma, Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP) tedavisinde kullanılabilir. Temel kullanım alanı plazma fraksinasyonu için kaynak materyal Ģeklindedir. Kullanım Uyarıları Taze donmuĢ plazma, koagülasyon eksikliğinin olmadığı durumlarda, basitçe volüm açığını kapatmak amacıyla veya immunglobulin kaynağı olarak kullanılmamalıdır. Viral inaktivasyonu yapılmıĢ, uygun bir pıhtılaĢma faktör konsantresi var ise taze donmuĢ plazma kullanılmamalıdır. Taze donmuĢ plazma, plazma proteinlerine intoleransın olduğu hastalarda kullanılmamalıdır. ABO kan grubu uyumlu plazma kullanılmalıdır. Labil faktörleri korumak amacıyla plazma eritildikten hemen sonra kullanılmalıdır. Tekrar dondurulmamalıdır. Zorunlu durumlarda 2-6°C‘da da en çok 24 saat bekletilebilir. Kullanımdan önce ürün, uygun koĢullarda kontrollü olarak eritilmeli ve torbanın sağlamlığı, herhangi bir defekt veya sızıntı içerip içermemesi yönünden kontrol edilmelidir. Eritme iĢleminin sonunda çözünmemiĢ kriyopresipitat gözlenmemelidir. 10.5- Trombosit Süspansiyonu (Tam Kandan) Tanım Taze tam kandan hazırlanan, tam kanın trombosit içeriğini yüksek oranda ve etkin formda içeren bileĢendir. Özellikler Hazırlama yöntemine bağlı olarak bir ünitedeki trombosit içeriği 50-60 ml süspansiyonda 45-85x109 (ortalama 70x109) arasında değiĢecektir. Ek bir iĢlem yapılmadığı sürece benzer Ģekilde bir ünitedeki lökosit içeriği 0.051x109, eritrositler ise 0,2-1x109 arasında olacaktır. Hazırlama Yöntemleri Trombositten Zengin Plazma (Tzp) Hazırlanması Ġlke: +20°C ve +24°C arasındaki sıcaklıkta en fazla 24 saat beklemiĢ bir ünite tam kan santrifüj edilerek; plazmada yeterli sayıda trombosit hazırlanır. Ġçerisinde yukarıda belirtilen miktarlarda plazma trombosit, kalacak Ģekilde ürün elde edilir. Yöntemin kilit noktaları: Santrifüj iĢleminin etkinliği g x dakika olarak tanımlanır; Santrifüj iĢlemi sırasında kanın sıcaklığı standart olmalıdır; HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 10 / 20 Santrifüj iĢlemi sonrasında kan bileĢenleri katmanları bozulmamalıdır; Üstte kalan plazmanın uzaklaĢtırılması çok hızlı yapılmamalı ve ayırma iĢle-mi eritrosit tabakasının 8 -10 mm üzerinde durdurulmalıdır. Random Trombosit (PLT) Hazırlanması Ġlke: TZP Ġçerisindeki trombositler yüksek devir santrifügasyonla çöktürülür; üstteki trombositten fakir plazma, trombositlerle beraber 50-70 ml bırakılacak Ģekilde alınır; son olarak trombosit kümeleri ayrıĢtırılıp süspansiyon haline getirilir. Ġlke: +20°C ile +24°C arasındaki sıcaklıkta en fazla 24 saat beklemiĢ bir ünite tam kan; trombositler lökositlerle birlikte buffy coat içerisinde çökecek Ģekilde santrifüj edilir. Buffy coat ayrılır ve trombosit konsantresi elde etmek için yeni iĢleme geçilir. Tek bir buffy coat veya kan grubu uygun 4–6 buffy coat havuzlanarak plazma veya uygun bir besleyici solüsyonla dilüe edilir. Dikkatli bir Ģekilde karıĢtırıldıktan sonra buffy coat veya havuzlanmıĢ buffy coatlar, eritrosit ve lökositler torbanın dibinde çökecek, trombositler üstte kalacak Ģekilde santrifüj edilir. Bu iĢlemin kilit noktaları TZP‘de anlatılanlarla aynıdır. Lökosit azaltılmıĢ trombositler filtrasyonla hazırlanabilir, saklama öncesi lökosit azaltma önerilir (tercihan elde edildikten sonraki 6 saat içerisinde). Santrifüj koĢullarının dikkatli bir Ģekilde standardize edilmesi, buffy coat‘tan lökositi azaltılmıĢ trombosit elde edilmesine olanak verir. Lökosit azaltılmasında optimum koĢulların sağlanması amacıyla valide edilmiĢ bir yöntem geliĢtirilmelidir. Etiketleme AĢağıdakibilgileretiketinüzerindebulunmalıdır: Hazırlayan hizmet birimi; Ünite numarası. (trombositler havuzlanmıĢsa etiketten orjinal bağıĢa ulaĢılabilmelidir) Abo ve rh (d) grubu; BağıĢ tarihi Antikoagülan solüsyonun adı veya ek solüsyonun adı, Kan bileĢeninin adı; Ek bileĢen bilgileri: lökositi azaltılmıĢ, ıĢınlanmıĢ, viral inaktivasyon yapılmıĢ, havuz yapılan bağıĢların sayısı, vs (gerekli ise); Son kullanma tarihi; Saklama sıcaklığı; Saklama ve Depolama Trombositler canlılıklarını ve hemostatik aktivitelerini optimal olarak garantile- yen koĢullar altında saklanmalıdır. Trombositler, plazma veya bir ―plazma + besleyici solüsyon‖ kombinasyonu içinde saklanabilir. Trombosit saklanması için kullanılan plastik torbalar, trombositlere gereken oksijeni sağlayabilecek gaz geçirgenliğine sahip olmalıdır. Gerekli oksijen miktarı üründeki trombosit sayısına bağlıdır. Genellikle en uygun saklama; trombosit yoğunluğu 1,5x109/ml‘den az olduğunda ve ürünün pH‘sı kullanılan saklama periyodu sırasında sürekli olarak 6,4‘ün üzerinde olduğunda mümkündür. Saklama sırasında trombositlerin ajitasyonu yeterli oksijen geçiĢini garanti edecek kadar etkin fakat olabildiğince yumuĢak olmalıdır. Saklamasıcaklığı +20°C ile +24°C arasında olmalıdır. Hazırlanan trombositler için maksimum saklama süresi 5 gündür, ancak bakteriyel kontaminasyonun saptanması veya azaltılmasına yönelik ek bir yöntemin kullanılması durumunda 7 gün saklanabilir. 11.TESTLERİN HAZIRLANMASI 11.1- İmmüno-Hematolojik Testler: 11.1.1- Genel Prensipler Transfüzyon amacı ile hazırlanan her ünite kana ABO ve Rh (D) tiplendirmesi yapılmalıdır. ABO ve Rh (D) tiplendirmesi iki farklı kiĢi tarafından çalıĢılır. Sonuçlar uyumlu ise kayıt altına alınmalıdır. Herhangi bir uygunsuzluk halinde yeni bir örnek ile çalıĢma tekrar edilmelidir. ABO gruplaması; bağıĢçı eritrositlerinin anti-A ve anti-B serumları (direkt–forward -gruplama), bağıĢçı plazma veya serumunun A1 ve B eritrositleri (karĢıt–reverse- gruplama) ile test edilmesi sonucu belirlenir. Rh (D) tiplendirmesi bağıĢçı eritrositlerinin anti-D serumu ile test edilmesi sonucu belirlenir. Anti-D ile reaksiyon vermeyen eritrositlere zayıf D testi yapılmalıdır. Anti-D ile reaksiyon veren veya zayıf D testi pozitif çıkan üniteler Rh (D) POZİTİF olarak iĢaretlenmelidir. Anti-D serumu ve zayıf D testi negatif olan üniteler NEGATİF olarak iĢaretlenir. Transfüzyon veya gebelik öyküsü olan bağıĢçıdan alınan tüm ünitelere ve ilk kez baĢvuran bağıĢçıya beklenmeyen antikorlar açısından antikor tarama testi uygulanmalıdır. Ünitenin üzerinde bulunan etikette ABO ve Rh (D) tiplendirmesine ait bilgi açık olarak yer almalıdır. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 11 / 20 Test ve veri transferinin güvenliği sağlandığında, daha önce gruplandırması yapılmıĢ olan bağıĢçıların testlerinin bir kez anti-A ve anti-B ile bakılması yeterli olur. 11.2- Zorunlu Testler 11.2- ABO ve Rh (D) Kan Gruplaması 11.2.1- ABO Kan Gruplamasında Kalite Kontrol Reagen ve ekipman üreticilerinin tavsiye ettiği kalite kontrol prosedürleri takip edilmelidir. ABO kan gruplama testlerinin her partisi için aĢağıdaki minimum test kontrollerinin uygulanması gerekir. Anti-A, anti-B, anti-A,B ve/veya anti-A+B, A1, B ve 0 grubundan hücrelerle uygun reaksiyonlar vermesi gerekir. Reagen eritrosit örneklerinin anti-A, anti-B ve/veya anti-A+B ile uygun reaksiyon vermeleri gerekir. Bu kontrol sıklığı test sayısına göre laboratuar sorumlusu tarafından belirlenir. 11.2.2- Gruplama Her kan bağıĢında D grubu saptanmalıdır. Ġlk kez kan grubuna bakılan bağıĢçıda iki farklı anti-D gruplama reageni (biri D-VI antijenini saptayabilecek) kullanılmalıdır. Her iki anti-D reageniyle net olarak pozitif reaksiyon veren bağıĢçı kanları D POZĠTĠF olarak kabul edilir. Her iki anti-D reageniyle net olarak negatif reaksiyon veren bağıĢçı kanları D NEGATĠF olarak kabul edilir. Anti-D reagenleriyle uyumsuz sonuçlar alınırsa testler tekrar edilir. D grubunun Ģüpheli bulunduğu durumlarda bağıĢçıyı D POZĠTĠF kabul etmek daha güvenlidir. Test ve veri transferinin güvenliği sağlandığında, daha önce gruplandırması yapılmıĢ olan bağıĢçıları testlerinin bir kez anti-D ile bakılması yeterli olur. 11.2.3- Antikor Tarama Rutin antikor taramasında kullanılan reagen eritrositler en az Ģu antijenleri: D;C;c;E;e;K üzerinde bulunduran eritrositlerden oluĢmalıdır. Kullanılacak kanlarda antikor taramasının sonucu negatif olmalıdır. 11.3- ABO ve D Gruplaması 11.3.1- Genel Gereklilikler Transfüzyon öncesi uygulanan en önemli test ABO gruplandırmasıdır. Kan örneği güvenliğinin sağlanabilmesi için her transfüzyondan önce ve antenatal eritrosit örneklerinde ABO ve D grubu tayinleri yapılmalıdır. Monoklonal kan gruplama reagenlerinin kullanımıyla standart A, B ve D antijenlerinin sensitivitesi büyük oranda artar. Ancak reagenler dikkatli bir Ģekilde seçilmedikleri takdirde zayıf D de dahil olmak üzere bazı A,B ve D varyantlarının saptanmasında hatalar oluĢabilir. Tam otomatik ABO ve D gruplama prosedürleri pratik ve uygun olabilecek yerlerde kullanılmalıdır. ABO ve D gruplama testlerinin sonuçları eski kayıtlarla karĢılaĢtırılmalıdır. PıhtılaĢmıĢ veya EDTA‘lı örnekler ABO ve D gruplamasında kullanılabilir ancak tam otomatik sistemlerde EDTA‘lı örneklerin kullanılması Ģarttır. 11.3.2- Test Prosedürleri Hastanın eritrositleri monoklonal anti-A, anti-B ve/veya anti-AB reagenleri kullanılarak direct -forwardgruplama yöntemi ile test edilmelidir. Anti-A,B veya anti- A+B reagenleri anti-A ve anti-B ile birlikte kullanılabilir ancak bu Ģart değildir. Anti-B reageni, edinsel B antijenleri içeren eritrositlerle reaksiyona girmemelidir. Reverse gruplama A1 ve B reagen eritrositler kullanılarak yapılmalıdır. Daha öncesine ait kan gruplama kayıtları olmayan hastalara ait örneklerde uygulanacak gruplama prosedürü en az Ģu ikisini içermelidir: ABO için direct –forward- ve karĢıt –reverse- gruplama ile Rh için D grubu tayini; ve Ġkinci ABO tayininde forward ya da reverse gruplama yapılmalıdır. Ġkinci D gruplamasında ise aynı veya farklı reagen kullanılabilir. Manuel gruplamada (a) ve (b) maddelerinde belirtilen iĢlemler iki farklı laboratuar personeli tarafından uygulanmalıdır. YorumlanmıĢ olan test sonuçları, önceki test sonuçlarıyla karĢılaĢtırılmalıdır. 11.3.3- Manuel ve Otomatik Abo Ve Rh (D) Gruplamalarında Uygulanması Gereken Kontroller Reagen ve ekipman üreticilerinin tavsiye ettiği kalite kontrol prosedürleri takip edilmelidir. Kalite kontrol testlerinin sıklığı test sayısına göre laboratuar sorumlusu tarafından belirlenir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 12 / 20 MANUEL VE OTOMATİK ABO VE RH (D) GRUPLAMASININ KONTROLLERİ Reagen Pozitif kontrol Negatif kontrol Anti-A A hücresi B hücresi Anti-B B hücresi A hücresi Anti-D Rh D- pozitif hücre Rh D-negatif hücre A1 gruplama hücreleri Anti-A serumu Anti-B serumu B gruplama hücreleri Anti-B serumu Anti-A serumu 12.1- Sonuçların Değerlendirilmesi Sonuçlar iki ayrı laboratuar personeli tarafından bağımsız olarak değerlendirilmelidir. Sonuçların değerlendirmesine yönelik prosedür bulunmalıdır. 12.2- Sonuçların Onaylanması Onaylama iĢleminde Ģunların yerine getirilmesi gerekir: Gelen örnekteki kiĢiye özel tanımlama numarası, istem formundaki veya bilgi- sayardaki numara ile karĢılaĢtırılmalı, etiketlemede ve kayıt safhasında hata yapılmadığından emin olunmalıdır. ABO ve Rh (D) gruplarının, mümkünse elektronik ortamda, daha önce bakılan gruplama sonuçlarıyla karĢılaĢtırılarak doğrulaması yapılmalıdır. Transfüzyondan önce tüm uyumsuzluklar giderilmelidir. Laboratuarda test sonuçlarının kontrolüne ve bağımsız iki kiĢi tarafından onaylanmasına olanak veren bir prosedürün bulunması gerekir. 12.3- Grup Uyumsuzluklarında Yaklaşım Bir uyumsuzluk görüldüğünde ABO ve/veya Rh (D) gruplamaları tekrar edilmelidir. Tekrarlar aynı örnekte ve yıkanmıĢ eritrositler kullanılarak yapılmalıdır. Devam eden uyumsuzluk durumunda test tekrarı yeni bir örnekle yapılmalıdır. Eski ile yeni kayıtlar arasında bir uyumsuzluk tespit edilirse yeni bir örnek istenmelidir. Reverse gruplama sonucu bilgi vermiyorsa (örn. hipogamaglobulinemi) direkt- forward gruplama tekrar edilmelidir. Bu durumda sonuç direkt-forward gruplamaya göre belirlenir. 12.3.1- Beklenmeyen Karışık-Alan Reaksiyonları: KarıĢık alan reaksiyonları görülen gruplarda onaylama iĢleminden önce test tekrar edilmeli veya incelenmelidir. Bu reaksiyonlar bir ABO/Rh (D) uygunsuz transfüzyon (planlı veya planlı olmayan), ilik/ kök hücre naklini veya A3, B3 veya ikiz kimerizmi (çok nadir) iĢaret edebilir. 12.3.2- A/B Varyantları: A ve B gruplarının varyantları monoklonal anti-A ve anti-B ile daha zayıf reaksiyonlar verir. (Örneğin Ax ve Bx değiĢik reagenlarla farklı Ģiddetlerde reaksiyonlar verir; hatta hiç reaksiyon vermeyebilir.) Varyantların saptan- masında anti AB, lektin A1, lektin H, A2 hücresi ve anti-A veya anti-B ile uygulanan absorbsyon/elüsyon çalıĢmalarının faydası vardır. Zayıf A/B antijenlerinin saptan- ması zordur ve bu yüzden bu tip hastaların transfüzyonunda 0 grubu eritrositlerin kullanılması daha uygundur. 12.3.3- Edinsel B: Bazı anti-B reagenleri edinsel B antijeni ile güçlü bir reaksiyona girer. Bu durum çoğunlukla forward ve reverse gruplar arasında uyumsuzluğa neden olur. Edinsel B hücreleriyle reaksiyona girdikleri saptanan anti-B reagenleri rutin ABO gruplamasında kullanılmamalıdır. 12.3.4- İntrauterin Transfüzyonlar: Ġntrauterin transfüzyon uygulanmıĢ yeni doğanlarda, kemik iliği supresyonuna bağlı olarak, doğumdan aylar sonra transfüzyonda verilen kanın ABO ve Rh (D) grupları ile aynı gruplar görülür. 12.3.5 Soğuk Reaksiyon Gösteren Alloantikorların Varlığı: Soğuk reaktif alloantikorlar (anti-A ve anti-B dıĢındakiler) reverse gruplama hücreleriyle beklenmedik reaksiyonlara sebep olabilir. Bu gibi durumlarda, reverse gruplama, 37°C‘de tekrar çalıĢılmalı ya da ilgili antijeni taĢımayan A1 ve B hücreleriyle test edilmelidir. Soğuk Otoantikorların Varlığı: Örnekte güçlü otoaglütinasyon varsa, hücreler önceden ısıtılmıĢ serum fizyolojik ile yıkanır. Gerektiğinde hasta hücreleri, serum/ plazma ve gruplama reagenleri önceden ısıtılıp 37°C‘de karıĢtırılıp inkübe edildik- ten sonra testler çalıĢılabilir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 13 / 20 Zayıf D ve Parsiyel D Tek bir anti-D reageni kullanılarak zayıf bir reaktivite saptandığında hasta sadece buna dayanılarak Rh pozitif olarak kabul edilmemelidir. Ġki ayrı monoklonal anti-D reageni ile belirgin D pozitif sonuç alınmadıkça hastanın Rh (D) negatif olarak kabul edilmesi daha güvenlidir. D gruplaması yapılan hastalarda kategori D-VI‘yı saptayan reagenler kullanılmamalıdır. D-VI kategorisine dahil olan hastalar büyük olasılıkla anti-D üretir. BağıĢçıda kategori D-VI‘yı saptayan reagenler kullanılmalıdır. Parsiyel D oldukları saptanan hastalar Rh (D) negatif olarak kabul edilmelidir. Parsiyel D oldukları saptanan bağıĢçılar Rh (D) pozitif olarak kabul edilmelidir. Zayıf D veya parsiyel D olduklarından Ģüphelenilen hastalarda araĢtırma yapılırken hastaya ait olan hücrelerin D antijeninin değiĢik epitoplarına karĢı monoklonal antikorlar içeren tanımlama kitleri ile test edilmeleri yararlı olur. Kitler genellikle IgG ve IgM antikorlarından oluĢan bir karıĢım içerirler ve bunlarla bilinen çoğu parsiyel D antijenleri saptanabilir. Bu kitler zayıf D‘nin teyit edilmesinde de kullanılabilir. 12.4 Antikor Tarama Antikor tarama tüm transfüzyon öncesi ve antenatal test örneklerinde uygulan- malıdır. Hastaların plazmasında klinik öneme sahip eritrosit antikorlarının taranmasında kullanılacak primer yöntem indirekt antiglobulin testi (IAT) olmalıdır. Tüp (likid faz), mikroplak (likid veya katı faz) veya kart/kaset (kolon aglütinasyonu) kullanılan test sistemleri uygundur. 12.5 Antikor Tanımlama Tarama prosedürü sırasında bir alloantikor saptandığında tanımlanmalı ve olası klinik önemi değerlendirilmelidir. Antikor tanımlama iĢleminde sistematik bir yaklaĢımın uygulanması gerekir. Bazı antikor kombinasyonlarının tanımlanabilmesi için birçok reagen eritrosit paneline ihtiyaç vardır. Antikor Tanımlamanın Prensipleri Hastanın serumu veya plazması reagen eritrositlerden oluĢan bir tanımlama paneline karĢı uygun bir teknik kullanılarak test edilmelidir. Ġlk olarak antikorun saptandığı tarama testi kullanılmalıdır. Antikor, antijeni içeren reagen eritrosit örneklerinden en az iki tanesiyle reaksiyona girmeli ve içermeyen örneklerden en az iki tanesiyle reaksiyon vermemelidir. Ġlgili antijenin homozigot ekspresyonuna sahip olan eritrositler kullanılarak mümkün olduğu kadar anti-Jka,-Jkb,-S,-s,-Fyb‘lerin varlıkları ekarte edilmelidir. Çoklu antikor varlığında klinik öneme sahip baĢka antikorların atlanmadığından emin olunmalıdır. Multiple antikorların varlığı ancak belirlenen spesifisite açısından antijenleri negatif olan hücreler kullanılarak teyit edilebilir. Hastanın fenotipinin bilinmesi tanımlama ve ekartasyon iĢlemlerinde hücre seçimi konusunda yardımcı olur. Ancak yakın zamanda transfüzyon almıĢ olan bir hastada bu mümkün olmayabilir. ġu antijenler aranmalıdır: C,c,D,E,e,M,N,S,s,K,k,Fya,Fyb,Jka,Jkb. Enzimle (örn. papain) iĢlem görmüĢ hücre panelinin antikor tanımlamasında kullanılması önerilir, özellikle antiglobulin tekniğinde zayıf reaksiyon veren veya multiple antikorların varlığında bu daha da önem kazanır. Hastanın eritrositlerinin, fenotiplendirmede belirlendiği Ģekilde, normalde ilgili antikor spesifisitesine karĢı antijenleri içermemesi beklenir. Eğer durum böyle değilse: Antikor bir otoantikor olabilir ( bu durumda hastanın hücreleri normal olarak DAT pozitif olur), ve/veya Antiglobulinli test yöntemi kullanıldıysa hastanın hücreleri globulin bileĢenleriyle kaplanmıĢ olabilir (bu durumda ise hücreler DAT pozitiftir) Antikor spesifisitesi yanlıĢ tayin edilmiĢ olabilir Hastaya yakın zamanda transfüzyon uygulanmıĢ olabilir. Bir bağıĢdan alınan eritrositlerle hasta plazması antiglobulin çapraz karĢılaĢtırması pozitif çıkarsa ve tanımlama panelindeki plazmada bir reaksiyon görülmezse akla Ģunlar gelir: Plazmada az görülen bir antijene karĢı antikor bulunuyor BağıĢcıdan alınan eritrositler DAT pozitif Çapraz karĢılaĢtırma için yanlıĢ ABO grubundan kan seçilmiĢtir. 12.7- Sonuçların Rapor Edilmesi Onaylama ve test sonuçlarının rapor edilmesi bu iĢ için yetkilendirilmiĢ bir laboratuar personeli tarafından yapılmalıdır. Sonuç bir web tarayıcısına gönderiliyorsa sistemin Ġnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla iĢlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanunun (4/5/2007) prensiplerine uygun olması gerekir ve giriĢ Ģifreleri net olarak tanımlanmıĢ bir eriĢim seviyesinde kontrol edilmelidir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 14 / 20 Test sonuçları ve diğer ilgili test bilgileri mevzuata uygun olarak elektronik ve/veya yazılı ortamda arĢivlenip saklanmalıdır. 12.8- Eritrositlerin ABO Tiplendirmesi Tüp Mikroplate Mikrokolon yöntemi ile yapılır. 12.8.1- Tüp Yöntemi İle Eritrositlerin Ve Serumun Abo Grubunun Belirlenmesi: Bu yöntem için anti-A, anti-B, A1 ve B eritrositlerine ihtiyaç vardır. Anti-AB serumu ve anti-A2 eritrositlerinin kullanımı isteğe bağlı olarak teste eklenebilir. Günlük olarak A1 ve B eritrositlerinin %2-5‘lik süspansiyonu SF ile hazırlanır. Kullanılacak olan tüm materyal üretici firmanın önerileri doğrultusunda hazırlanmalıdır. Eritrositlerin tiplendirilmesi: Temiz ve etiketlenmiĢ bir cam tüpe 1 damla anti-A damlatılır. Temiz ve etiketlenmiĢ bir cam tüpe 1 damla anti-B damlatılır. Her iki tüpe test edilecek olan eritrositleri %2-5‘lik serum fizyolojik içindeki Süspansiyonundan bir damla eklenir. Tüpler nazikçe karıĢtırılır ve santrifüj edilir. Tüpler nazikçe çalkalanır ve aglütinasyon gözlemlenir. Aglütinasyon değerlendirilir. Sonuçlar kayıt edilir ve serum testleri ile karĢılaĢtırılır. Serum tiplendirmesi: Ġki temiz tüp A1 ve B olarak etiketlenir. Her tüpe 2–3 damla serum damlatılır. A1 tüpüne 1 damla A1 reagen hücresi damlatılır. B tüpüne 1 damla B hücresi damlatılır. Tüpler nazikçe karıĢtırılır ve santrifüj edilir. Tüpler nazikçe çalkalanır ve aglütinasyon gözlemlenir. Sonuçlar kayıt edilir ve eritrosit testleri ile karĢılaĢtırılır. Serum ve eritrosit tiplendirmeleri arasında uygunsuzluk var ise kan grubu sorun çözülene kadar kaydedilmemelidir. 12.8.2- Mikroplak Yöntemi İle Eritrositlerin Ve Serumun Abo Grubunun Belirlenmesi: Üretici firmanın talimatları doğrultusunda çalıĢılır ve değerlendirilir. Test tüplerinde uygulanan hemaglütinasyon yönteminin prensipleri aynen geçerlidir. 12.8.3- Mikrokolon Yöntemi İle Eritrositlerin Ve Serumun Abo Grubunun Belirlenmesi: Üretici firmanın talimatları doğrultusunda çalıĢılır ve değerlendirilir. 12.8.4- Eritrositlerin Rh (D) Tiplendirmesi Tüp Mikroplate Mikrokolon yöntemi ile yapılır. 12.9- Tüp Yöntemi İle Eritrositlerin Rh Grubunun Belirlenmesi Bu yöntem için anti-D serumuna ihtiyaç vardır. Üretici firma talimatlarında kontrol kullanılması gerekiyor ise test prosedürüne eklenir. Kullanılacak olan tüm materyal üretici firmanın önerileri doğrultusunda hazırlanmalıdır. 12.9.1- Eritrositlerin Tiplendirilmesi: Temiz ve etiketlenmiĢ bir cam tüpe 1 damla anti-D damlatılır. Temiz ve etiketlenmiĢ bir cam tüpe gerekiyor ise 1 damla kontrol reagenı damlatılır. Her iki tüpe test edilecek olan eritrositlerin %2-5‘lik serum fizyolojik içindeki süspansiyonundan bir damla eklenir. Tüpler nazikçe karıĢtırılır ve santrifüj edilir. Tüpler nazikçe çalkalanır ve aglütinasyon gözlemlenir. Aglütinasyon değerlendirilir. Sonuçlar kayıt edilir. Eğer test sonucu negatif ise zayıf D testi çalıĢılır. Mikroplak Yöntemi İle Eritrositlerin Rh (D) Grubunun Belirlenmesi: Üretici firmanın talimatları doğrultusunda çalıĢılır ve değerlendirilir. Test tüplerinde uygulanan hemaglütinasyon yönteminin prensipleri aynen geçerlidir. Mikrokolon Yöntemi İle Eritrositlerin Rh (D) Grubunun Belirlenmesi İçin Yapılacak Testler: Üretici firmanın talimatları doğrultusunda çalıĢılır ve değerlendirilir. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 15 / 20 Zayıf D testi Bu test indirek antiglobülin fazında test eritrositlerinin anti-D ile inkübasyonu prensibine dayanır. Temiz ve etiketlenmiĢ bir cam tüpe 1 damla anti-D damlatılır. Temiz ve etiketlenmiĢ bir cam tüpe gerekiyor ise 1 damla kontrol reagenı damlatılır. Her iki tüpe test edilecek olan eritrositlerin %2-5‘lik serum fizyolojik içindeki süspansiyonundan bir damla eklenir. Tüpler nazikçe karıĢtırılır ve 15–30 dakika 37°C‘de inkübe edilir. Tüpler santrifüj edilir. Tüpler nazikçe çalkalanır ve aglütinasyon gözlemlenir. Aglütinasyon değerlendirilir. Eğer test tüpünde aglütinasyon mevcut ancak kontrol tüpünde aglütinasyon yok ise test sonucu D pozitif olarak kayıt edilir. Bu durumda antiglobülin fazında iĢleme devam etmeye gerek yoktur. Test hücreleri aglütine olmamıĢ ise hücreler serum fizyolojik ile 3-4 defa yıkanır. Test tüpüne üretici firmanın önerisi doğrultusunda antiglobülin eklenir. Tüpler nazikçe karıĢtırılır ve santrifüj edilir. Tüpler nazikçe çalkalanır ve aglütinasyon gözlemlenir. Aglütinasyon değerlendirilir. Eğer test tüpünde aglütinasyon mevcut ancak kontrol tüpünde aglütinasyon yok ise test sonucu D pozitif olarak kayıt edilir. 12.10- Antikor Tarama Testi —Tüp —Mikroplate —Mikrokolon yöntemi ile yapılır. 12.10.1- Tüp Yöntemi İle Antikor Tarama Uygun bir Ģekilde etiketlenmiĢ tüplere 2 damla serum veya plazma ekleyin. Bu tüplere 1‘er damla %2-%5‘lik NaCl solüsyonunda süspanse edilmiĢ 0 grubu reagen hücreleri ekleyip karıĢtırın. Santrfüj edip hemoliz ve aglütinasyon olup olmadığı gözlemleyin. Derecelendirin ve sonuçları kaydedin. 37°C‘ta 30-60 dakika süreyle enkübe edin.Santrfüj edip hemoliz ve aglütinasyon olup olmadığı gözlemleyin. Derecelendirin ve sonuçları kaydedin. Hücreleri NaCl solüsyonuyla üç dört kez yıkayın ve son yıkama solüsyonunu dökün. Üretici firmanın talimatlarına uygun olarak kuru olan hücrelerin üzerine AHG ekleyin ve iyice karıĢtırın. Santrfüj edip hemoliz ve aglütinasyon olup olmadığı gözlemleyin. Derecelendirin ve sonuçları kaydedin. IgG ile kaplanmıĢ eritrositleri ekleyerek negatif çıkan testlerin validitesini teyit edin. 12.10.2- Direkt Antiglobulin Testi, Metod: Tüpe %2-%5‘lik eritrosit süspansiyonu konur. Eritrositler SF ile üç-dört kez yıkanır ve son yıkama solüsyonu dökülür. Hemen ardından antiserum eklenip karıĢtırılır. Kullanılacak antiserum miktarı için üretici firmanın talimatlarına bakılır. Üreticinin talimatları doğrultusunda santrfüj edilir. Aglutinasyon açısından hücreler kontrol edilir. Reaksiyon derecelendirip kaydedilir. Polispesifik AHG veya anti-C3d kullanıyorsa, nonreaktif testler oda sıcaklığında 5 dakika süreyle inkübe edilir, sonra santrfüj edilip tekrar okunur. IgG ile kaplanmıĢ eritrositleri anti-IgG içeren testlere ekleyerek negatif çıkanların doğruluğu teyit edilir. Üretici firmanın talimatları doğrultusunda santrifüj edilir. Hücreler aglütinasyon açısından kontrol edilip reaksiyonu kaydedilir. 12.10.3- Değerlendirme Hemen veya oda sıcaklığındaki inkübasyondan sonra santrifüj edilen örnekte aglutinasyon varsa DAT pozitiftir. Hemen veya oda sıcaklığındaki inkübasyondan sonra santrifüj edilen örnekte aglutinasyon yoksa ve 7. basamakta IgG kaplı hücreler aglutine olduğunda DAT negatif kabul edilir. Eğer IgG ile kaplı olan hücreler aglutine olmazsa, negatif çıkan DAT sonucu geçersiz kabul edilir. DAT çalıĢılırken kullanılan tüm antiserumlarla ve kontrolde sonuçlar reaktifse herhangi bir değerlendirme yapılamaz. Bu durum spontan aglutinasyonu iĢaret eder ve ileri testler uygulanmadan önce bu durumun çözümlenmesi gerekir. 12.11- Uygunluk Testleri Transfüzyon öncesi yapılması gereken uygunluk testleri 4 aĢamadır: — HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 16 / 20 Hastaya ait eski kayıtların gözden geçirilmesi Alıcı ve vericinin ABO ve Rh (D) gruplaması Alıcı antikor taraması Çapraz karĢılaĢtırma Kullanılan alıcı ve vericiye ait örnekler transfüzyon merkezi laboratuarına ulaĢtığı tarihten itibaren 7 gün süre ile +4C‘de saklanmalıdır. Alıcıya ait örnek transfüzyon için planlanan tarihten en fazla 3 gün öncesine ait olmalıdır. Çapraz karĢılaĢtırma testi iki amaca eĢlik edecek Ģekilde gerçekleĢtirilmelidir. —Alıcı ile verici arasında son bir kez daha ABO kan grubu kontrolü yapılmalıdır. —Alıcının serumunda vericinin eritrositlerine karĢı reaksiyon verebilecek bir antikorun var olup olmadığı AraĢtırmalıdır. 12.12- Mikrobiyolojik Tarama Testleri 12.12.1 Zorunlu Testlerde Genel Yaklaşım Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmıĢ test kitleri kullanılmalıdır. Mikrobiyo- lojik tarama testleri, reagen ve kit üreten firma talimatlarına uygun olarak çalıĢılmalıdır. Tarama testleri 9.Ocak.2007 tarih, 26398 sayılı resmi gazetede yayımlanmıĢ olan Invitro (vücut dıĢında kullanılan) tıbbi tanı cihazları yönetmeliği‘ne uygun olarak üretilmiĢ olmalıdır (Bkz KISIM A). Üretici, bu Yönetmeliğe uygun Ģekil- de, yetkili makam tarafından verilmiĢ eksiksiz bir Kalite Sistem sertifikasına ve bu kapsamda yer alan her reagen için tüm kontrol sonuçlarını içeren bir belgeye sahip olmalıdır. BağıĢ kanlarının taranmasında kullanılan testler, ilgili antijen ve/veya antikorun gösterilmesi esasına dayanır. Testler, her çalıĢma için negatif ve pozitif kontrolleri içeren kitler halinde temin edilir. Bu testlerin asgari ve mutlak çalıĢma koĢulu, üretici f i r m a talimatlarına u y g u n o l a r a k k o n t r o l l e r i n d o ğ r u s o n u ç vermesidir. Bunun yanı sıra bu testlerin, zayıf pozitif bir dıĢ kontrolü de içermeleri önerilmektedir Ġlk çalıĢmada reaktif olarak belirlenen bağıĢlara ait örnekler, üretici firma talimatında aksi belirtilmedikçe aynı testle yeniden iki kez çalıĢılmalıdır. Tekrar edilen testlerin herhangi biri reaktif bulunursa bu kan, “tekrarlayan reaktif” olarak kabul edilmeli; bağıĢlanan kan, transfüzyonda kullanılmamalı ve örnekler HCV ve HIV için doğrulama l a b o r a t u v a r ı n a g ö n d e r i l m e l i d i r . HBV için tekrarlayan reaktiflik durumunda bağıĢçı bilgilendirilir. HCV ve HIV için ―tekrarlayan reaktif‖ örneklerin pozitifliği doğrulandığı takdirde, bağıĢçı ile görüĢülmeli ve bağıĢçı-sonuç bağlantısını doğrulamak amacıyla yeni bir serum örneği alınmalıdır. Ġdeal doğrulama testleri, tarama testleri kadar duyarlı ve tarama testlerinden çok daha özgül olmalıdır. Yine de bazı tarama testleri, doğrulama testlerinden daha duyarlıdır. Uyumsuz veya doğrulanmamıĢ sonuçlara bağlı sorunlarda kalıcı bir çözüm için aĢağıdaki algoritma uygulanmalıdır. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 17 / 20 13. KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN İSTEMİ, NAKLİ VE UYGULAMASI 13.1- Kliniklerden İstem: Hastanın kan ihtiyacının klinik gerekliliği ve zamanı değerlendirilir. Hasta ve/veya yakınları planlanan kan transfüzyonu hakkında bilgilendirilir ve bilgilendirmenin yapıldığına dair kayıtlar hasta dosyasına iĢlenir. Hastaya transfüzyon yapılmasını gerektiren endikasyonlar hasta dosyasına kayıt edilir. Gerekecek kan miktarı ve kan ürünü belirlenir. Sık yapılan cerrahi giriĢimlerde kan gereksinimi belirlerken mevcut kan transfüzyon kılavuzlarından yararlanılır. Kan istem formu kurallara uygun ve tam olarak doldurulur. Kan bankasının hasta için en uygun kan ürününü seçebilmesi için transfüzyon yapma nedeni yazılı olarak belirtilir. Acil kan temini gerektiğinde kan bankası ile telefon yoluyla hemen irtibata geçilir. Uygunluk testleri için hastadan kan örneği alınır ve doğru hasta kimlik bilgilerini içerecek Ģekilde etiketlenir. Kan istek formu ve kan örneği kan bankasına gönderilir. B.K.B transfüzyon öncesi antikor taraması ve uygunluk testleri yapılarak hasta için en uygun kan seçilir. Kan ürünlerinin ilgili hastaya ulaĢması kan bankası elemanlarınca veya kliniğe ait personel tarafından sağlanır. 13.2- Kan Ve Kan Bileşenlerinin Kliniğe Nakli Kan ve kan bileĢenleri transfüzyona kadar Laboratuarda saklanır. YetkilendirilmiĢ personel tarafından yapılan nakil sırasında, —Eritrosit süspansiyonları, 2–100 ºc‘de korunmalıdır. Eritrosit ünitelerinin ısısı 1 ºc‘nin altına inmemeli ve 10 ºc‘nin üzerinde olmamalıdır. Bu nedenle de kan merkezi dolabından çıktıktan sonra kullanılmayan kan 30 dakika içinde kan merkezine geri dönmüĢ olmalıdır. Bu saatten sonra gelen kanlar kan merkezinde imha edilir. — Trombositler, 22–24 ºc‘de ve trombosit ajitatöründe korunur. Servise gönderilen trombosit süspansiyonları da 30 dakika içinde takılmayacaksa imha için kan merkezine gönderilmelidir. —TDP, 37 ºc su banyosunda poĢet veya kılıf içerisinde eritilerek kullanılır. Labil faktörler için plazma eritildiğinde hemen kullanılmalı, buzdolabında saklanmamalıdır. Eritildikten sonra buzdolabı rafında (2–6 ºc) 24 saat stabildir. Eritildikten sonra buzdolabında 24 saat beklediği halde takılmayan TDP ler kan merkezine gönderilerek imha olunur. Ancak asla tekrar dondurulmamalıdır. -Transfüzyonu Başlatma Transfüzyona baĢlamadan önce, transfüzyon hakkında hastaya bilgi verilmeli, soru sormasına fırsat tanınmalı, aydınlatıcı açıklama yapılmalı ve hastanın yeterince bilgilendiğinden emin olunmalıdır. Bu süreç bilgilendirilmiĢ onam formunun imzalatılmasıyla tamamlanır ve hasta dosyasında saklanır. Hastanın ve transfüzyonu yapılacak kan ve kan bileĢeninin doğru olarak tanımlanması çok önemlidir. Bu basamak, kritik bir hatanın saptanabileceği son fırsattır. Bu nedenle tercihen iki yetkili personel tarafından karĢılıklı kontrol edilerek uygulanmalıdır. —Hastanın adı soyadı ve doğum tarihi (gün, ay, yıl) sorularak, kan bileĢeni uygunluk raporundaki kimlik bilgileri ile karĢılaĢtırılmalıdır. —Hastanın kan grup belgesinde bildirilen kan grubu ile kan ünitesi üzerindeki etikette yazan kan grubu karĢılaĢtırılmalıdır. —Kan bileĢeni uygunluk raporundaki kan ünite numarası ile kan ünitesi üzerindeki numara karĢılaĢtırılmalıdır. Transfüzyonun ilk dakikalarında infüzyon hızı yavaĢ olmalıdır. Transfüzyonun 15. dakikasında, yaĢamsal bulgular tekrar değerlendirilir. Eğer bir sorun yoksa transfüzyon hızı arttırılarak, ürünün istendiği sürede infüzyonunun tamamlanması sağlanır. Takip eden her 30 dakikada bir yaĢamsal bulgular değerlendirilerek kayıt edilir. —Kan ünitesi üzerinde ―çapraz karĢılaĢtırma uygundur‖ ifadesi görülmelidir. —Uygunluk testleri tamamlanmadan verilmiĢ kan ünitesi üzerinde bu durum açık olarak belirtilmiĢ olmalıdır. — Kan ünitesi üzerindeki son kullanım tarihinin geçmemiĢ olduğu kontrol edilmelidir. —Hekimin hastaya verilecek kan bileĢeni ve miktarı ile ilgili istemi görülmelidir. Transfüzyona baĢlanmadan önce, hastanın baĢlangıç vücut ısısı, kan basıncı, nabız ve solunum sayısı kaydedilir. Transfüzyonu baĢlatan kiĢi; transfüzyona baĢlanan günü, saati, transfüze edilen bileĢeni, transfüzyon hacmini ve torba numarasını kaydeder. 13.4- Kan Transfüzyon Seti Ve Filtresi HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 18 / 20 Tam kan, eritrosit ve trombosit süspansiyonları, TDP ve kriyopresipitat, içerdikleri fibrin parçaları ve partiküller nedeniyle geleneksel olarak, 170 – 200 μm çaplı filtreli setlerle uygulanır. Kan transfüzyonu uygulanan transfüzyon seti ve iğnesi 4 saatten daha uzun süre kullanılmamalıdır. Çünkü oda ısısında uygulanan kandaki fibrin ağları ve hücresel kalıntılar bakteriyel üreme için uygun bir ortam oluĢtururlar. Transfüzyonu planlanan olgunun damar yolu açılmıĢ olmalıdır. Önceden damar yolunun hazırlanması, kan merkezinden kanın çıkıĢını izleyerek kısa sürede takılmasına olanak sağlayacaktır. Transfüzyon için kullanılacak iğne olabildiğince geniĢ çaplı olmalıdır. Çocuklarda minimum 23 gauge iğne kabul edilebilir. Çünkü eritrositlerin küçük lümenden basınç altında infüzyonu hemolize neden olabilir. Kan transfüzyonunda santral katater kullanılıyorsa, transfüzyon süresince santral venöz basınç ölçülmemelidir. Santral venöz basınç ölçülmeden önce transfüzyon tamamlanmıĢ ve kateter %0,9 NaCl ile yıkanmıĢ olmalıdır. 13.5-İnfüzyon Solüsyonları Tam kan, eritrosit, trombosit süspansiyonlarının transfüzyonunda, transfüzyon setinin doldurulması veya yıkanması için %0,9‘luk NaCl dıĢında bir solüsyon kullanılmamalıdır. 13.6- Transfüzyon İzlemi Kan bileĢenlerinin transfüzyonu sırasında hastanın dikkatle gözlenmesi zorunludur. Özellikle ciddi transfüzyon reaksiyonlarının görülme olasılığının daha yüksek olduğu transfüzyonun baĢlangıç dakikaları önemlidir. Transfüzyonun ilk dakikalarında infüzyon hızı yavaĢ olmalıdır. Transfüzyonun 15. dakikasında, yaĢamsal bulgular tekrar değerlendirilir. Eğer bir sorun yoksa transfüzyon hızı arttırılarak, ürünün istendiği sürede infüzyonunun tamamlanması sağlanır. Takip eden her 30 dakikada bir yaĢamsal bulgular değerlendirilerek kayıt edilir. Transfüzyonun tamamlandığı saat kayıt edilmelidir. Kan bileĢenleri, klinik etkinlik, güvenlik ve uygulanım kolaylığı açısından, önerilen sürede transfüze edilmelidir. Eritrosit süspansiyonu için bu süre 4 saati aĢmamalıdır. Trombosit transfüzyonu için kritik bir süre olmamakla beraber, normalde 30 dakikada transfüze edilir. Taze donmuĢ plazma, 37 oc su banyosunda 15–20 dakikada çözülür ve çözündükten sonra 4 saat içinde transfüzyon tamamlanmıĢ olmalıdır. Transfüzyonun ilk dakikalarında infüzyon hızı yavaĢ olmalıdır. Transfüzyonun 15. dakikasında, yaĢamsal bulgular tekrar değerlendirilir. Eğer bir sorun yoksa transfüzyon hızı arttırılarak, ürünün istendiği sürede infüzyonunun tamamlanması sağlanır. Takip eden her 30 dakikada bir yaĢamsal bulgular değerlendirilerek kayıt edilir. 13.7- Acil Durumlarda İstem Üç farklı bölümde yapılır. 13.7.1- Hastanın Kan Grubu Belli Değilse Yapılacak İşlem: Acil kan ve kan bileĢenleri istem formu ilgili hekim tarafından imzalanır. Laboratuara gönderilir. Hayati tehlike durumlarında Laboratuarda stokta bulunan O Rh(-) eritrosit süspansiyonu ve/veya AB grubu taze donmuĢ plazma verilir. 13.7.2- Hastanın Kan Grubu Belli Olarak Yapılacak İşlem: Acil kan ve kan bileĢenleri istem formu (DK-FR-12) ilgili hekim tarafından imzalanır. Laboratuara gönderilir. Hayati tehlike durumlarında hasta ile aynı AB O ve Rh (D) grubu eritrosit süspansiyonu seçilir. Aynı Eritrosit Süspansiyonu bulunamıyorsa, plazması uzaklaĢtırılmıĢ O grubu eritrosit tercih edilerek verilir. AB grubu hastalarda, AB grubu eritrosit süspansiyonu kullanılmalıdır. Ancak bu olası değilse, A veya B grubu (tercih B grubu öncelikli) eritrosit süspansiyonu verilir. Rh(+) pozitif olanlara Rh (-) negatif kan bileĢeni almasında sakınca yokken Rh(-) negatif ise, özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda Rh(-) bileĢen kullanılmalıdır. Rh)-) negatif bayana Rh(+) trombosit verilmesi zorunlu ise 250 Ġ.U anti-D Ġ.g.i. m veya s.c. uygulanır. Tam kan ve eritrosit süspansiyonlarında AB O ve Rh uygunluğu yanı sıra hasta ve bağıĢçı arasında çapraz karĢılaĢtırma aranmalıdır. TDP da ABO uyumu yeterlidir. RH uyumu aranmaz. Trombosit süspansiyonlarında ABO-Rh uyumu gereklidir. Trombosit içinde eritrosit miktarı 5 ml altında ise çapraz karĢılaĢtırma yapılmasına gerek yoktur. 13.7.3- Hastanın kan grubu belli değil, donörün kan grubu belli, fakat mikrobiyolojik tanıma testleri belli değilse yapılacak işlem. Hastanın hayati durumuna göre cross-match, mikrobiyolojik tarama testleri çalıĢılmadan acil kan ve kan bileĢenleri istem formu (DK-FR-12) ile istenerek uygulanır. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 19 / 20 Uygulama kan ve kan bileĢenlerinin kan grupları, Cross-Match Testi ve mikrobiyolojik tarama testler hızlı çalıĢılır. Sonuçtan Transfüzyon Sorumlu Hekim haberdar edilir. Mikrobiyolojik testler daha sonra makro veya mikro eliza ile çalıĢılır. Uygunsa, kullanılan numuneler bir hafta saklanıp daha sonra ilgili saklama kapları ile bir yıl saklanır. KANLARIN İADE EDİLME ŞARTLARI VE İMHASI Bağışçı Kanlarının: Donörden alınma esnasında kan veren bağıĢçının —Hemoglobin değeri düĢük ise, —Lökosit (Bk) değeri yüksek ise, —Ġstenilen seviyede trombosit yoksa —Kan alım süresi 12 dakikayı geçmiĢ ise ve —Kan alma esnasında donör reaksiyon geçirmiĢ veya kan vermeye devam etmek istemiyorsa Bu durumlarda kan alımına devam edilemez, direkt imha edilir. Bu kişilere başka işlem (test çalışmaları)yapılmamaktadır. Donörden alındıktan sonra alınan kan tam kan olarak alınır. Ġmmünohemolitic testler çalıĢılır. ABO veRh(D) tiplendirmesi yapılır. Bu esnada tam kan; ya tam kan olarak yâda kan ürünü olarak çalıĢmaya devam edilir. —Kan ve kan ürünleri testleri çıkmamıĢ halde saklanır. Ve bu esnada mikrobiyolojik tarama testleri çalıĢılır. —Mikrobiyolojik tarama testlerinde, test sonucu (+)pozitif olanlar tam kan veya kan ürünü halinde ise hepsi birden otomasyon sisteminden imha edilir. Ġmhası yapılan kan ve kan ürünleri tıbbi atık torbalarına atılır. —Ġmha edilen bu kan ve kan ürünlerinin kan bağıĢıkçıları FR/359 ile Ġstatistik Birimi aracılığıyla bağıĢıkçı haberdar edilir. Miadı dolan kan ve kan ürünleri otomasyon sisteminden imha edilir. Ġlgili dolaptan alınarak tıbbi atık torbalarına atılır. Torbası patlayan, hemoliz olan ve pıhtılı kanlar yapılan inceleme sonucunda otomasyon sisteminden imha edilir. Ġmhası yapılan kan ve kan ürünleri tıbbi atık torbalarına atılır. 14.2- Kliniklerden Uygunsuzluk görülürse, Kan BileĢeni Transfer ve Transfüzyon Ġzlem Formu (DK-FR-13) bir nüshası ile birlikte Laboratuara iade edilir. Transfüzyon baĢladıktan sonra reaksiyon görülürse veya herhangi bir nedenle transfüzyon kesilirse, kan torbası ile hastanın diğer kolundan alınan numune kan örneği ve (DK-FR-13) Transfüzyon Ġzlem Formunun bir nüshası ile birlikte Laboratuara iade edilir. Laboratuara gönderilen numune ve torbadan gerekli testler çalıĢılır. Uygun olmayan kriterler incelenir, sonuca göre imha edilip edilmeyeceğine karar verilir. Ġmha edilmesi gerekirse, Laboratuardan gerekçe yazılarak imha edilir. Uygunsuzluk tespit edilmezse, Klinik haberdar edilir, kullanılıp kullanılmayacağına klinik hekiminin kararı beklenir. Setin takılmasından itibaren 3 saat içinde bu iĢlemin yapılması gerekir. Farklı nedenlerden dolayı Laboratuardan alındığı halde takılmayan Kan ve Kan Ürünlerinin imhası her ürüne göre değiĢmektedir. İmha veya kontrol için gönderilen kan veya kan ürünleri , Transfüzyon İzlem Formu ile birlikte Laboratuara gönderilir. Ġmhası yapılan kan ve kan ürünleri tıbbi atık torbalarına atılır. Atılmadan önce içine 10 cc çamaĢır suyu koyar ve öyle atılır. 14.2.1-Tam Kan Ve Eritrosit Süspansiyonları: Laboratuardan çıktıktan sonra 30 dk.içinde Laboratuara gönderilirse imha edilmez.30 dk.dan fazla dıĢarıda beklerse imha edilir. Set takılıp belirli bir süre geçen kanlar kullanılmayacaksa, yine Kan merkezinde imha edilir. Transfüzyon baĢlayıp daha sonra reaksiyon oluĢan hastalarda, hasta Kan numunesi ile torba numunesinin tahlilleri yapılmak üzere Laboratuara gönderilir. Uygunsuzluk varsa imha edilir. Uygunsuzluk yoksa ilgili Klinik doktoru karar verir. 14.2.2- Taze Donmuş Plazmalar: Laboratuardan kliniğe gönderilir, klinikte eritilir, hemen takılır. Takılmaz ise, Cross-Mach kartı üzerinde çıkıĢ saati yazılı olduğundan, bu saatten itibaren 24 saat içinde klinikte buzdolabında saklanmak kaydıyla kullanılabilir. 24 saati aĢarsa Laboratuara gönderilerek imha edilir. Kesinlikle tekrar dondurulmaz. HASTANE KAN TEMİNİNE İLİŞKİN SÜREÇLERİ VE İŞLEYİŞ İLE İLGİLİ KURALLAR PROSEDÜRÜ DOK. KODU: TH.PR.02 YAYIN TARĠHĠ:01.01.2016 REV. TARĠHĠ:00 REV. NO:00 Sayfa 20 / 20 14.2.3- Aferez Trombosit Veya Trombosit Süspansiyonları: B.K.M‘den Laboratuara ajitatör cihazından çıktıktan sonra hemen kullanılmalıdır.15 dk. içinde Laboratuarda gönderilirse ajitatör cihazında miadı dolana kadar saklanır. 15 dk.dan fazla klinikte kullanılmadan bekleyen trombositler Kan Merkezinde imha edilir. KORUYUCU EKİPMANLAR Beyaz Forma Eldiven Kâğıt Havlu Koruyucu Önlük Maske Gözlük KiĢisel koruyucu ekipman kullanımı konusunda çalıĢanlara eğitim 6 aylık periyotlarla yapılarak Eğitim Katılım Formu düzenlenir ve katılımcıların imzası alınarak dosyalanır. HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAY KAN TRANSFÜZYON SORUMLUSU KALĠTE YÖNETĠM DĠREKTÖRÜ BAġHEKĠM