Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Parsiyel atriyoventriküler septal defektler ve cerrahi tedavisi Partial atrioventricular septal defects and its surgical treatment Emin Tireli, Onur Selçuk Göksel İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul Atriyoventriküler septal defektler, normal bireylerde atriyoventriküler yastıkçıklardan oluşan atriyoventriküler kanalın tam oluşamaması; diğer bir deyişle atrial septumun, septum primum tarafından oluşturulan kısmı, atriyoventriküler kapaklar ve değişik düzeylerde de ventriküler septumun morfolojik gelişiminin tam olmadığı bir hastalık grubudur. Atriyoventriküler septal defektler tüm doğuştan kalp hastalıklarının %3 kadarını oluşturmaktadır. Trizomi 21 anomalisiyle yakın ilişki içinde olup, bu hastaların yaklaşık üçte birinde atriyoventriküler septal defektlerin bir formu bulunabilir. Klinik tabloyu oluşturan en önemli etkenler sol-sağ şantın miktarı, sol atriyoventriküler kapağın yetersizlik derecesi, eşlik eden kardiyak anomalilerin tipi/şiddetidir. Pediyatrik kardiyak cerrahide ileri kalp cerrahisi teknikleri ve giderek artan deneyim ile bu tip defektlerin onarımında ameliyat sırasında meydana gelen mortalite %1 civarına kadar inmiştir. Hastaların uzun dönem takipleri oldukça yüz güldürücüdür. Atrioventricular septal defects constitute a group diseases with incomplete formation of atrioventricular canal formed by the atrioventricular cushions, in other words incomplete morphological development of the part of atrial septum formed by septum primum, atrioventricular valves and ventricular septum in various degrees. Atrioventricular septal defects constitute up to 3% of all congenital cardiac diseases. It is closely associated with Trisomy 21 anomaly and one third of these individuals may have some form of atrioventricular septal defects. Major determinants of the clinical picture are the amount of left-to-right shunt, the degree of left atrioventricular valvular insufficiency and the type/severity of the co-existing cadiac defects. With advanced cardiocascular surgery techniques and growing experience in pediatric cardiac surgery, the perioperative mortality rate for the repair of this type of defects decreased up to approximately 1%. Satisfactory results have been reported during the long-term follow-up of the patients. Anah­tar söz­cük­ler: Mitral kapak yetersizliği/komplikasyonlar; perikard; ameliyat sonrası komplikasyonlar. Key words: Mitral valve insufficiency/complications; pericardium; postoperative complications. Tanım Atriyoventriküler septal defekt (AVSD)’leri, normal bireylerde atriyoventriküler (AV) yastıkçıklardan oluşan AV kanalın tam oluşamaması; diğer bir deyişle atriyal septumun, septum primum tarafından oluşturulan kısmı, AV kapaklar ve değişik düzeylerde de ventriküler septumun morfolojik gelişiminin inkomplet olduğu hastalıklar grubudur (Şekil 1). Parsiyel AVSD’li hastalarda, genellikle sağ ve sol AV kapak anülüsü oluşmuştur (Şekil 2); ostium primum tipi geniş bir interatriyal defekt var olmasına rağmen tipik bir ventriküler septal defekt (VSD) yoktur.[1-4] olup, bu hastaların yaklaşık üçte birinde AVSD’nin bir formu bulunabilir. Tersi ilişki de var olmakla birlikte, AVSD hastalarının dörtte birinden fazlasında trizomi 21 anomalisi vardır. Risk maternal yaşın ilerlemesiyle birlikte artar. Tüm doğuştan kalp hastalıkları göz önüne alındığında, bu bireylerin çocuklarında doğuştan kalp hastalığı bulunma riskine göre AVSD hastalarının çocuklarında bu risk 7-8 kat artmaktadır. Görülme Sıklığı Atriyoventriküler septal defekt tüm doğuştan kalp hastalıklarının %3 kadarını oluşturmaktadır. Trizomi 21 anomalisiyle (Down sendromu) yakın ilişki içinde Embriyoloji ve Anatomik Patoloji Endokardiyal yastıkçıkların septum oluşumu sırasında birleşerek gelişememesi ve birleşkenin superiyor ve inferiyor kenarlarını yaklaştıramaması sonucu sağ ve sol AV orifisler tam olarak oluşamamaktadır. Atriyoventriküler kapaklar ve kapak altı apereyler AV sulkusun invajinasyonu ile musküler dokudan oluşmaktadır. Bu patolojik süreçte endokardiyal yastıkçıkların Yazışma adresi: Dr. Emin Tireli. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, 34093 Çapa, Fatih, İstanbul. Tel: 0212 - 414 20 00 e-posta: emintireli@yahoo.com Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 2011;19 Suppl 1:29-32 doi: 10.5606/tgkdc.dergisi.2011.06Suppl1 29 Tireli and Göksel. Partial atrioventricular septal defects and its surgical treatment birleşememesi atriyal ve ventriküler septal yapıların arasındaki devamlılığın kaybına ve sol ventrikül çıkım yolunun da yer değiştirmesine neden olur. Normal bir anatomik kesitte mitral ve triküspit anülüs arasında yer alan aort kapak, bu yer değiştirmeden dolayı anterosuperiyora yer değiştirir. Parsiyel tip AVSD’lerde temel patoloji, primum tip interatriyal defekt ve sol AV kapakta yarık görüntüsüne benzer septal kommissür olmasıdır. Bu kommissür, sol superiyor ve sol inferiyor kapakçıkları ayırmaktadır. Bu görüşü destekleyen en önemli bulgu, normal mitral kapaklarda posteriyor anüler uzunluğun, tüm anüler uzunluğun 2 /3’ünü oluşturmasına rağmen parsiyel AVSD’si olan hastalarda bu uzunluğun tüm anüler uzunluğun sadece %25’i olması, geri kalan %75 oranındaki anüler uzunluğun ise bahsi geçen sol superiyor ve sol inferiyor kapakçıkların yapıştığı anülüs çevresi olmasıdır. İnterventriküler septumda defekt sıklıkla olmamasına rağmen septum ve AV kapakların bu septuma yapıştıkları noktalar ventrikül kavitelerine doğru daha aşağıda yer almaktadır. Tüm AVSD’ler gibi parsiyel defektlerde de koroner sinüs ağzı sol atriyum içine doğru inferiyora yer değiştirmiştir. Bu özellikle primum tip interatriyal defektin büyük olduğu olgularda dikkati çeker. Normal kalplerden farklı olarak AV nodal ileti sistemi Koch üçgeni yerine nodal üçgen adı verilen bölgenin ucuna yerleşmiştir. Burası krus kordisin hemen önünde sol atriyum içine yer değiştirmiş olan koroner sinüs ağzı ile superiyor ve inferiyor yaprakçıkların yapışma yeri arasında yer alır. His hüzmesi, AV nodun anterosuperiyorundan ventriküler krest arasına uzanır. “Nonbranching” dal Şekil 1. Parsiyel atriyoventriküler defektlerin anatomik morfolojisinin şematik görüntüsü. ASD: Atriyel septal defekt; RV: Sağ ventrikül; LL: Sol ventrikül. 30 krestin yarısına kadar sol tarafta kalacak şekilde devam eder. Parsiyel tip AV defekti olan hastalarda sıklıkla eşlik eden persistan duktus arteriozus veya aort koarktasyonu görülebilir. Fallot tetralojisi ve çift çıkımlı sağ ventrikül en sık birliktelik gösteren intrakardiyak patolojiler arasındadır. Sistemik ve pulmoner venöz anomaliler ve büyük arterlerin transpozisyonu da eşlik edebilir. Klinik ve Doğal Süreç Klinik tabloyu oluşturan en önemli etkenler sol-sağ şantın miktarı, sol AV kapağın yetersizlik derecesi, eşlik eden kardiyak anomalilerin tipi ve ciddiyetidir. Sol AV kapağın yetersizliği hafif veya yok ise, eşlik eden sol ventrikül çıkım yolu darlığı gibi ek anomali yok ise belirtiler ilk dekattan önce ortaya çıkmaz. Bazı olgularda hasta erişkin hayatına asemptomatik olarak ulaşır. Tersi durumlarda ise nefes darlığı, takipne, aksesuvar kasların solunuma katılması, burun kanadı solunumu, beslenememe gibi konjestif yakınma ve bulgular daha infant çağında ortaya çıkar ve sık görülen solunum yolu enfeksiyonları, gelişme geriliği gibi yakınma ve bulgular ön plana çıkar. Bu durumlarda AV kapak yetersizliğinin yanı sıra ek anomaliler açısından da hastanın araştırılması uygun olur. İnfant çağda semptomatik olduğu halde ameliyat edilen olguların yarısından fazlasında ek kardiyak anomali vardır.[1-4] Parsiyel AVSD’li hastaların doğal sürecini sol AV kapaktaki yetersizlik belirlemektedir. Eğer ileri derecede yetersizlik yoksa genellikle hastalığın klinik tablosu sekundum atriyal septal defekt (ASD) ile benzerlik gösterir ve ameliyat okul öncesi dönemde yapılır. Ancak, yetersizlik ileri derecede ise veya konjestif yetersizlik bulguları var ise, eşlik eden kardiyak lezyonları olan Şekil 2. Parsiyel atriyoventriküler defektlerde kalp kapaklarının oryantasyonu. LV: Sol ventrikül; RV: Sağ ventrikül. Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2011;19 Suppl 1:29-32 Tireli ve Göksel. Parsiyel atriyoventriküler septal defektler ve cerrahi tedavisi hastalarda ameliyat infant çağında yapılmalıdır. Parsiyel AVSD özellikle trizomi 21 olgularında akciğer parenkimal ve vasküler gelişiminde yetersiz olabilir bu nedenle ameliyatın zamanlamasını da etkiler. Özellikle komplet AVSD’li hastalarda olmak üzere trizomi 21 olan ve solsağ şantlı doğuştan kalp anomalisi olan hastalarda pulmoner vasküler tıkayıcı hastalığın daha hızlı ve erken oluştuğu ileri sürülmüştür.[4,5] Konjestif kalp yetersizliği olan hastalarda prekordiyal hiperdinami, sistolik tril palpasyonu, akciğerlerde staz ralleri ve hepatomegali bulunabilir. İkinci kalp sesinde sabit çiftleşme vardır. Sol AV kapakta yetersizliğe ait sol koltuk altına yayılan üfürüm duyulabilir. Eğer kapak yetersizliği önemsiz ise bu sistolik üfürüm belirsizdir ve daha çok sol parasternal 2. interkostal boşlukta artmış pulmoner akıma bağlı sistolik üfürüm duyulur (ASD gibi). Laboratuvar Telegrafi artmış pulmoner vasküler imajların varlığı, hafif kardiyomegali, pulmoner arterlerde belirginleşme sol AV kapaktaki yetersizliği ciddi olmayan olgularda görülen bulgulardır. Ancak yetersizlik ileri derecede ise artmış kardiyomegali ve akciğer vaskülaritesinde ileri belirginleşme gözlenir. M mod ve Doppler ekokardiyografi ile interatriyal ve interventriküler septumun AV kapaklarla ilişkisi, oluşan şant ve kapaklardaki yetersizlik miktarları, ek kardiyak anomaliler ve ventriküllerin hacimleri detaylı olarak görüntülenir. Kapak yapıları tanımlanır. Bu bilgiler cerrahi onarımın şekline ışık tutacaktır. Kardiyak kateterizasyon ise ek anomali olmayan veya pulmoner vasküler hastalığın derecesinin belirlenmesi gereken pulmoner hipertansiyonu olan hastalar dışında sıklıkla gerekli olmamakla beraber, istenirse, ekokardiyografik bulguların teyidi için yapılabilir. Kateterizasyonla şantın yönü, miktarı, sistemik ve pulmoner kan akımları ve dirençler, pulmoner arter ve aort basınçları tespit edilir. Ek anomalilerin anatomik ve fizyolojik araştırması yapılabilir. Cerrahi Medyan sternotomi veya özellikle kızlarda kozmetik amaçlı sağ anteriyor torakotomi ile yaklaşılır. Mediyastinal diseksiyon ve perikardiyotomiyi takiben onarımda kullanılacak büyük bir parça anteriyor perikardiyum diseke edilir ve hazırlanır. Gluteraldehit ile işlenmesi perikart dokusunu dikiş sırasında son derece uygun hale getirmektedir. Standart aortik ve selektif venöz kanülasyon yapılması cerrahi alanın serbest olması açısından kolaylık sağlamaktadır. Hastalarda muhtemel bir sol persistan superiyor vena kava olması Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 2011;19 Suppl 1:29-32 açısından mediyastinal yapıların incelenmesi ve eğer var ise bu venin kanülasyonun yapılması ya da askıya alınmasının gerekliliği değerlendirilmelidir. Standart antegrad kardiyopleji ve aortik klemplenmesi ile kardiyak arrest sağlandıktan sonra sağ atriyal appendiksten inferiyor vena kavaya doğru bir atriyotomi ile intrakardiyak yapılar değerlendirilmelidir. Bir enjektörle sol ventrikül içine verilen orta basınçlı serum fizyolojik ile sol AV kapağın morfolojisi ve fonksiyonu değerlendirilir. Özellikle komissürler, kleftin derinliği, kaçağın yeri ve miktarı, kapakların koaptasyon yüzeyleri ve prolabe olan segmentleri ile anüler dilatasyon miktarı değerlendirilir. Septal komissür tek tek pledgetli 6.0 polipropilen sütür ile kapatılarak sol superiyor ve inferiyor yaprakçıklar tek bir yaprakçık olacakmış gibi birleştirilir; ancak bu işlem yapılırken tüm dikişleri koymadan aralıklı olarak kapak alanı ve fonksiyonu değerlendirilmeli, yeterli onarım yapılırken kapak alanı daraltılarak hastanın vücut yüzey alanı ve kilosuna göre stenoz yapmamaya özellikle özen gösterilmelidir. Minimal bir yetersizliğin stenoza göre önemsiz olduğu unutulmamalıdır. Kapak onarımından sonra AV kapağın üzerindeki atriyal seviyedeki defektin kapatılması aşamasında iki yaklaşımdan biri seçilir. Bunlardan biri koroner sinüsü sol sistemde bırakmak amacıyla yama dikilirken geçilen dikişleri koroner sinüsün arkasından alma yaklaşımıdır. Böylece koroner sinüsün yakınında bulunan ve normal bireylere göre sol atriyum içine doğru ve daha inferiyora yerleşmiş AV ileti demeti dikiş hattı içerisinde bırakılarak hasar görmesi ve blok olma ihtimali azaltılır. Diğer yaklaşım ise dikiş hattının koroner sinüsün posteriyorundan dolanarak koroner sinüsün sağ atriyuma drene olmasını sağlamaktır.[6-8] Yazarlar ikinci tekniği tercih etmektedir. Özellikle, persistan sol superiyor vena kava var ise ve koroner sinüse drene oluyor ise, bu olgularda ikinci tekniği uygulamak gereklidir.[6-11] İnteratriyal defekt kapatılırken havanın uygun şekilde çıkarılmasına ve hemostaza dikkat edilerek sağ atriyal defekt kapatılır, bu işlemi takiben normal vücut ısısı ve normal kardiyak ritim sağlanır, hemodinamik açıdan yeterli parametreler de sağlanır ise kardiyopulmoner bypass sonlandırılır. Komplikasyonlar Açık kalp ameliyatlarının bilinen komplikasyonlarına ek olarak, 1. Atriyoventriküler blok 2. Sol AV kapakta darlık veya yetersizlik 3. Sol ventrikül çıkım yolu obstrüksiyonu 31 Tireli and Göksel. Partial atrioventricular septal defects and its surgical treatment İlerlemiş kalp cerrahisi teknikleri ve edinilen deneyim ile bu tip defektlerin onarımında ameliyat sırası mortalite %1 civarına kadar inmiştir. Hastaların uzun dönem takipleri oldukça yüz güldürücü olup normal bireylere yakındır. En sık görülen uzun dönem komplikasyon sol AV kapaktaki yetersizliklerdir, bu durumda; ameliyat sırasında kapağın morfolojisi ve yapılan optimal onarım, uzun dönemde oluşabilecek yetersizliklere neden olabilecek en önemli faktörlerdir.[11-16] Çıkar çakışması beyanı Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir. Finansman Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir. KAYNAKLAR 1. Agny M, Cobanoglu A. Repair of partial atrioventricular septal defect in children less than five years of age: late results. Ann Thorac Surg 1999;67:1412-4. 2. Boening A, Scheewe J, Heine K, Hedderich J, Regensburger D, Kramer HH, et al. Long-term results after surgical correction of atrioventricular septal defects. Eur J Cardiothorac Surg 2002;22:167-73. 3. Chikada M, Sekiguchi A, Miyamoto T, Matsuzaki M, Ishida R, Ishizawa A. Direct closure of ostium primum defect in the repair of atrioventricular septal defect. Ann Thorac Surg 2001;72:430-2. 4. Gatzoulis MA, Hechter S, Webb GD, Williams WG. Surgery for partial atrioventricular septal defect in the adult. Ann Thorac Surg 1999;67:504-10. 5. Giamberti A, Marino B, di Carlo D, Iorio FS, Formigari R, de Zorzi A, et al. Partial atrioventricular canal with congestive heart failure in the first year of life: surgical options. 32 Ann Thorac Surg 1996;62:151-4. 6. Gurbuz AT, Novick WM, Pierce CA, Watson DC. Left ventricular outflow tract obstruction after partial atrioventricular septal defect repair. Ann Thorac Surg 1999;68:1723-6. 7. Ho SY, Gerlis LM, Toms J, Lincoln C, Anderson RH. Morphology of the posterior junctional area in atrioventricular septal defects. Ann Thorac Surg 1992;54:264-70. 8. Moran AM, Daebritz S, Keane JF, Mayer JE. Surgical management of mitral regurgitation after repair of endocardial cushion defects: early and midterm results. Circulation 2000;102(19 Suppl 3):III160-5. 9. Pacifico AD. Atrioventricular septal defects. In: Stark J, de Leval M, editors. Surgery for congenital heart defects. 2nd ed. Philadelphia: W.B. Sauders Company; 1994. p. 355-72. 10. Tireli E, Basaran M. A novel technique for the repair of complete atrioventricular septal defects: simplified 2-patch technique. J Cardiovasc Surg (Torino) 2003;44:227-9. 11. Capouya ER, Laks H, Drinkwater DC Jr, Pearl JM, Milgalter E. Management of the left atrioventricular valve in the repair of complete atrioventricular septal defects. J Thorac Cardiovasc Surg 1992;104:196-201. 12.Soufflet V, Daenen W, Van Deyk K, Troost E, Budts W. Repair for partial and complete atrioventricular septal defect: single centre experience and long-term results. Acta Clin Belg 2005;60:236-42. 13. Murashita T, Kubota T, Oba J, Aoki T, Matano J, Yasuda K. Left atrioventricular valve regurgitation after repair of incomplete atrioventricular septal defect. Ann Thorac Surg 2004;77:2157-62. 14. Gauer IC, Peters K, Guldner NW, Feller AC. Seventy-five years’ survival in partial atrioventricular septal defect. J Heart Valve Dis 2003;12:538-42. 15. Cope JT, Fraser GD, Kouretas PC, Kron IL. Complete versus partial atrioventricular canal: equal risks of repair in the modern era. Ann Surg 2002;236:514-20. 16. Abdel-Rahman U, Wimmer-Greinecker G, Matheis G, Klesius A, Seitz U, Hofstetter R, et al. Correction of simple congenital heart defects in infants and children through a minithoracotomy. Ann Thorac Surg 2001;72:1645-9. Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2011;19 Suppl 1:29-32