øÇøNDEKøLER Giriú………………………………………………………………………………….......5 Önsöz………………………………………………………….....................................6 I.BÖLÜM 1)”Dünyanın En Eski ùehri”……………………………….....................................7 2) Antep’in Kimlik Kartı……………………………………………………………….8 2.1.Gaziantep’in Co÷rafi Özellikleri ………………………………………………..8 2.2 Do÷al Yaúam…………......................................................................................8 2.3.ølçeleri ve Köyleri………………………………………………........................9-10 2.4 .Antep adının anlamı………………………………………………………………11 2.5.Antep ile ilgili söylenmiú sözler……………………………………………..12-13 2.6.Antep ile ilgili ilginç bilgiler…………………………………………………..12-13 II.BÖLÜM 1)Tarih Öncesi ve ilk ça÷larda Antep ……………………………………………13-14 1.1. Dülük Antik Kenti………………………………………………...........................13 1. 2.Tilmen Höyük………………………………………………………………………14 1.3 .Yesemek Heykel Atölyesi ve Açık Hava Müzesi..........................................14 1.4.Halfeti ve Rumkale……………………………………………..............................14 1.5.Tarih Öncesi ve Gaziantep Kalesi……………………………………………….15 1. 6.Zeugma(Belkıs Harabeleri)………………………………………………………15 1 2)øslam ve Osmanlı Yönetiminde Antep…………………………………………16-17 2.1.Antep’te Hüküm Süren Uygarlıklar……………………………………………16-17 2.2.Tarihi Antep Evleri ve Etnografya Müzesi……………………………………18-19 2.3.Hanlar ve Bedestenler………………………………………………………………19 2.4.Dini Yapılar…………………………………………................................................20 2.5.Tarihi Tahmis Kahvesi……………………………………………………………….21 2. 6.Osmanlı Yönetiminde Antep……………………………………………………….21 3) Kurtuluú Savaúı’nda Antep………………………………………….........................22 3. 1.Antep’in øngiliz ve Fransızlar Tarafından øúgali…………………………………22 3. 2.øúgale U÷rayan Bölge Halkının Tepkileri………………………………………….23 3. 3.Antep Savunması……………………………………………………………………..24 3. 3.1.Karabıyıklı Olayı…………………………………………………………………….24 3.3.2. Karayılan……………………………………………………………………………...25 3.3.3.ùahin Bey’in Antep-Kilis Yolundaki faaliyetleri ve úehit düúmesi…………26 3.3.4.Antep Çok zor dayanıyor…………………………………………………………….27 3.3.5.Kefen Bayraklı kale…………………………………………………………………...28 3.3.6. Antep’in Gazilik Kanunu…………………………………………………………….29 3.3.7. Atatürk ve Antep………………………………………………………………….30-31 III.BÖLÜM 1)Antep Kültürü………………………………………………………………………………32 1.1.Antep’de el sanatları……………………………………………………………………32 1.1.1. Dokumacılık………………………………………………………………………….. 32 1.1.2.Sedef Kakmacılık………………………………………………………………..........33 2 1.1.3.Yemenicilik…………………………………………………………………………33 1.1.4.Bakırcılık………………………………………………………………………….....34 1.1.5.Antep El øúi……………………………………………………………………….....34 1.1.6.Kuyumculuk………………………………………………………………………...35 1.2.Aba Güreúleri ve Aba Dokumacılı÷ı………………………………………………35 1.3.Sahre Alemleri………………………………………………………………………..35 1.4. Antep’in Dü÷ün adetleri……………………………………………………………36 1.4.1 Dü÷ür Gezme………………………………………………………………………..36 1.4.2 Beklik Takma………………………………………………………………………..36 1.4.3. Baúlık ve Kalın………………………………………………………………………37 1.4.4. Yatak Biçme…………………………………………………………………………37 1.4.5. Çehiz( Çeyiz ) ……………………………………………………………………….38 1.4.6. Gelinci ve Dü÷ün Günü……………………………………………………………38 1.4.7. Masta………………………………………………………………………………….39 2)Antep Mutfa÷ı…………………………………………………………………………….39 2.1.Meúhur Yemekler………………………………………………………………..........39 2. 2.Antep Fıstı÷ı……………………………………………………………………..........40 3) Günümüzde Gaziantep ………………………………………………………………..41 3.1. Gaziantep’in Ekonomisi …………………………………………………………….41 3.1.1. Sanayi Dalları……………………………………………………………………….42 3.1.2. Ticaret Yapısı………………………………………………………………………..43 3.1.3. Maden Kaynakları…………………………………………………………………..44 3.2. Gaziantepte E÷itim …………………………………………………………………..45 3.2.1. Gaziantep ili E÷itim Durumu……………………………………………………..45 3 3.2.2. Gaziantepte Halk E÷itimi……………………………………………………45 3.2.3. Gaziantep Üniversitesi……………………………………………………46-47 3.3. Gaziantep’te Festivaller ve Turizm østatistikleri……………………………48 3.3.1.Festivaller ve Fuarlar…………………………………………………………48 3.3.2. Kültür østatistikleri……………………………………………………………49 3.3.3 Turizm østatistikleri……………………………………………………………50 3.4. Gaziantep ve Do÷al Çevre……………………………………………………51 3.4.1. A÷açlandırma…………………………………………………………………51 3.4.2. Hava Kirlili÷i…………………………………………………………………51-52 3.4.3. Su Kirlili÷i………………………………………………………………………..52 SONUÇ…………………………………………………………………………53 Ekler ………………………………………………………………………………..54-57 Resimler…………………………………………………………………………...58-61 Kaynakça………………………………………………………………………………62 4 “Bu projeyi hazırlarken bize büyük destek olan tarih ö÷retmenimiz Pınar Sözer Tonga’ya, Gaziantep Valili÷i’ne,Gaziantep Turizm øl Müdürlü÷ü’ne, Gaziantep Arkeoloji ve Hasan Süzer Etnografya Müzesi’ne, Gaziantep Büyükúehir Belediye Baúkanlı÷ı’na,okulumuz idari ve personel birimlerine çok teúekkür ederiz” 5 , Önsöz; Devletler zaferlerle kurulur fakat zengin bir kültür ve sa÷lam bir ekonomiyle devam eder. Bu nedenle Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.”demiútir. øúte Antep, Türk kültürünün en güzel örneklerinden biridir. 5600 yıllık geçmiúi ile dünyanın en eski kenti olan Gaziantep, tarih boyunca 11 medeniyete ev sahipli÷i yapmıú ve önemli bir kültür, ticaret merkezi olmuútur. Ba÷ımsızlı÷ın simgesi olan bu kent, Fransız iúgaline karúı canıyla, kanıyla mücadele ederek, teslim olmamıú, 6317 úehit, 18000 dul ve yetimiyle ba÷ımsızlı÷ın bedelini a÷ır bir úekilde ödemiútir. Türk kültürünü günümüze taúıyan, Türk’ün vatan ve özgürlük sevgisinin en güzel örne÷i olan bu kent, Kurtuluú Savaúı’mızın meúalesini yakmıútır. Tüm bu güzellikleri ve kahramanlıkları ö÷renip paylaúmak için Gaziantep’i proje konusu olarak seçtik. Mustafa Kemal Atatürk 27 Ocak 1933’te Antep’e bir geliúinde, bölge halkına olan sevgisini ve takdirini göstermek adına nüfus kütügüne kendisini hemúehri olarak kayıt ettirmiútir. Gaziantep’in kültürünü yaúatan ve ba÷ımsızlık u÷runa ömrünü feda eden herkesi saygıyla anıyoruz. 6 I.BÖLÜM: 1) DÜNYANIN EN ESKø ùEHRø: Gaziantep/Turkey 5600 years Jerusalem/Israel 5000 years Kerkuk/Iraq 5000 years Zurich/Switzerland 5000 years Konya/Turkey 4600 years Giza/Egypt 4568 years Sian/China 4200 years Asyut/Egypt 4160 years Luxor/Egypt 4160 years Lisbon/Portugal 4000 years “The New Book of World Rankings”adlı George Thomas Kurlan’ın eserinde 419. Sayfada úehirlerin yaúları adlı bölümde Gaziantep’in dünyanın en eski úehri oldu÷u yer almaktadır. Bu bilgiye yalnızca Mehmet Barlas’ın gazete haberi yaptı÷ı bu Amerika’lı yazarın kitabında de÷il daha pek çok yerde rastlanmaktadır. 7 2) ANTEP’øN KøMLøK KARTI 2.1. Gazi Antep’in Co÷rafi özellikleri : Co÷rafi konum olarak Gaziantep Akdeniz ile Güneydo÷u Anadolu Bölgesinin birleúti÷i noktada yer alır.Do÷u’da ùanlı Urfa , Kuzeydo÷u’da Adıyaman , Kuzeybatı’da Kahramanmaraú , Batı’da Osmaniye , Güneybatı’da Hatay ,Güney’de Kilis ve Suriye ile sınır komúusudur. Yüzölçümü 6222 km² ile Türkiye topraklarının %1’ini kaplar. % 52’sini da÷lar , % 27’sini ovalar kaplar.Güneydo÷u Anadolu’nun 1. Türkiye’nin 6. Büyük kentidir. 2.2. Do÷al yaúam: Çok eski ça÷lardan beri dut ve kavak a÷açlarının bollu÷u ile meúhur olan Antep’in bu özelli÷ini canlı tutmak için úehrin birçok yerinde do÷al yaúam parkları düzenlenmiútir.100.Yıl Atatürk Kültür Parkı , yapımı tamamlandı÷ında Ortado÷u ve Balkanların en büyük kültür parkı olacaktır.3.500.000 m² alan üzerine kurulmakta olan parkın bir kısmı tamamlanmıútır.Parkın içinde ; beú yıldızlı oteller , olimpik spor tesisleri , 450.000 m²’lik kavaklık mesire alanında ; anfitiyatrolar ,araçlı açık hava sinemaları , yüzme havuzları , çay bahçeleri ve çocuk uçurtma tepeleri bulunmaktadır. Kavak a÷açları ile kaplı olan mesire alanında bisiklet ve koúu parkurları bulunmakla beraber tarihi kır kahvesi de parkın en önemli yapısıdır.Fransız iúgali sırasında tesis olarak kullanılan kahve , Cumhuriyetten sonra kır kahvesi olarak tekrar açılmıútır. 40 km²’lik alana sahip Dülükbaba Orman Korulu÷u da 5000 kiúilik kamp ve piknik kapasitesiyle ülkemizin en büyük koruluklarındandır. 350 hektarlık Burç Ormanı piknik alanı , izcilik kampları ve a÷aç müzesinin bulundu÷u bir dinlenme yeridir.Burç Göleti ise hafta sonu yüzmek ve balık tutmak isteyenlerin gözde mekanıdır.Bir baúka do÷al yaúam alanı ise ; dört yılda yapımı tamamlanan ve 2002’de hizmete giren Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçesidir.250tür ve 4000 canlıyı barındıran hayvanat bahçesini yılda yaklaúık 650.000 kiúi gezmektedir.Tamamı ancak tren turlarıyla 8 gezilebilen alandaki 400 m² ve 30 m yüksekli÷ndeki dev kuú kafesinin Türkiye’de benzeri yoktur. Eskiden beri ipek dokumacılı÷ının merkezi olan Antep’te en çok görülen a÷açlardan olan dutun sıkça görüldü÷ü dinlenme alanlarına da raslanmaktadır. Hızızr Yaylası ve Sof Da÷ı dinlenme alanları da úehrin en güzel do÷aya sahip yerlerindendir. 2.3. ølçeleri ve Köyleri : Gaziantep’in 9 ilçesi vardır Her ilçe mutlaka tarihi , kültürel ya da do÷al bir yönüyle Antep’in çok özel bir parçasını oluúturur. ølçeleri: ùahin Bey : Adını Gaziantep savunmasındaki kahramandan alır. ùehit Kamil : Adını Gaziantep savunmasındaki kahramandan alır. Araban : Araban Kalesi , Septimus Severus Köprüsü. øslahiye : Yasemek Heykel Atölyesi , Tilman Höyük , Sakçagözü Nizip : Zeugma (Belkıs Harabeleri) Karkamıú : Karkamıú Harabeleri ve Barajı Yavuzeli : Halfeti ve Rumkale Nurda÷ı : Yamaç paraúütü ile ünlüdür. O÷uzeli: 9 Köyleri: Antep’in köyleri ikiye ayrılır.Dereci köyler (Fıstıkçılar) , Pekmezci köyler (Tahçiler) Nizip-Kilis karayolunun kuzeyinde kalan köylere pekmezci köyleri denir.Bu bölgede üzüm çok yetiútirilir.Sayıları 60 tanedir..Üzüm pekmezi üretirler.(Cevizli ,Göllüce , Körüm , Çörekli , Gülpınar ,Erikli bunlardan bazılarıdır.) Nizip-Kilis karayolunun güneyinde kalan köyler ise dere yatklarında bulundu÷u için bolca fıstık yetiútirilen bölgelerdir.50 köyden oluúur.(Kızılcakent , Yeniyazı , Altında÷ Sö÷ütlü , Arıl , Kurtuluú bunlardan bazılarıdır.) 10 KÖY øLÇE MERKEZø ve BAöLANTISI BELDE SAYISI MAH.SAYILARI 76 7 103 3 71 17 57 ARABAN 2 39 9 12 øSLAHøYE 5 48 11 28 KARKAMIù 1 35 5 3 NøZøP 6 79 31 33 NURDAöI 3 32 22 14 OöUZELø 2 76 53 9 YAVUZELø 1 38 17 5 TOPLAM 28 494 171 264 BELEDøYE* KÖY SAYISI SAYISI ùAHøNBEY 4 ùEHøTKAMøL øLÇE ADI 2.4.Antep Adının Anlamı: Antep’in yetiútirdi÷i bilim adamı , tarihçi Bedrüddin Ayni ; Antep’in asıl adının Kala-ı Füsus (Yüzük Kalesi) oldu÷unu söyler.Yüzük kalesi denen Antep’in zalim hükümdarı Ayni halka kötü davranıúlarından dolayı tövbe etmiú halk a÷zında Ayni tövbe etti diye söylenerek Ayıntap’a dönüúmüútür.Antep’in eski adı Ayıntap’tır.Baúka bir rivayete göre ; adını suyun güzelli÷inden ve bollu÷undan almıútır.Ayın : Kaynak , suyun çıktı÷ı yer. Tap : Parlak ve güzel demektir.Bu nedenle Ayıntap : ‘Güzel pınar’ anlamına gelir.Ayıntap adı M.Ö. 1136 ilk kez Urfa’lı Mateor’un yazılarında geçer.Baúka bir rivayete göre eski adı Hantab Ayıntap’a dönüúmüútür.Han , Hitit dilinde hükümdar , Tab ise toprak demektir.Hükümdar topra÷ı demek oldu÷u söylenir. 11 2.5.Antep øle ølgili Söylenmiú Sözler: Evliya Çelebi ; Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Antep için úöyle der :”Bu úehri anlatmaya ne dil ne de kalem yeter .Dünya yüzünden geniú bir ili , göz alıcı büyük yapıları , her yerde aranan eúyası,birçok mezrası , bolluk ve verimlili÷i ,bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları , ırmaklarıyla burası Dünyanın Gözbebe÷i ùehridir.” Yunus Emre ; “Emri mürúit ile oldum ùam’a revane ne mümkündür gide ùam’a böyle divane , murat olan Ayıntap imiú çıktı beyane” øsmet ønönü ; “Gaziantep’in kahramanlı÷ı kadar kibarlık ve nezaketi de meúhurdur” M. Kemal Atatürk ; “Ben Gazianteplileri gözlerinden nasıl öpmem ki ; onlar yalnız Gaziantep’i de÷il Türkiyeyi de kurtardılar” M. Kemal Atatürk ; “Türküm diyen her úehir , her kasaba ve en küçük Türk köyü , Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler ” 2.6.Antep øle ølgili ølginç Bilgiler: * Her yıl Uluslar arası Antep Fıstı÷ı kültür ve sanat festivali düzenlenmektedir. * Selçuklulardan beri Antep’te düzenlenen Aba güreúleri kesintilere u÷ramakla beraber Antep’in kurtuluúu olan 25 Aralık’ta geleneksel olarak düzenlenmeye devam etmektedir. *Antep savunmasında 21.000 kiúilik Fransız ordusunu 2000 kiúilik Antepli vatansever 11 ay boyunca oyalayarak , düúmanın ilerleyiúine izin vermemiúlerdir. 12 *Antep’te Kuva-ı Milliye Çınarlı , Musullu , Magarabaúı , Aydınbaba ,Balıklı cephelerini açarak Fransızlara karúı direnmiútir. *ùahinbey Anıtı 1935’de tamamlanmıú , Antep’te bulunan úehit kemikleri otuz tabuta doldurularak , halkın omuzlarında törenlerle bu anıtın altına gömülmüútür. *Antep’teki kebapçılarda günde toplam 35 ton odun kullanılır. *1955’e kadar Antep’te 77 çeúit üzüm türü vardı , ancak bu tarihte ABD’den gelen tarım ilaçlarıyla ba÷lar yok oldu. *Antep’in geleneksel el sanatlarının sürdü÷ü kapalı çarúıları vardır. Takunya üretenlere kavaf, tahtadan yapılan kap üretenlere külekçi , at koúum takımlarının yapılıp satıldı÷ı yere saraciye denir.Bu isimlerle anılan çarúılar bulunur. *Antep’in hamamları meúhurdu.Türkülere bile konu olmuútur.Her ailenin kil le÷eni vardı.Hamam kapısında kil satılırdı.Kadınlar ıslak saçlarına kik sürerek yumuúatır sonra sabun ve liflerle temizlerlerdi. *Kadife siyah gül Türkiye’de bir tek yerde yetiúir , Halfeti’deki kumlu toprakta .Peyzaj kataloglarına da Halfeti Siyah Gülü olarak geçmiútir. *Menengiç do÷ada kendili÷inden çıkan yabani fıstık a÷acıdır.Türkiye’de yalnızca Antepte bu fıstıklar ö÷ütülerek menengiç kahvesi denilen özel bir içecek yapılır. *100.000 mühür baskısı ile Gaziantep Arkeoloji Müzesi dünyanın en büyük mühür baskısı koleksiyonuna sahiptir. II.BÖLÜM 1) TARøH ÖNCESø ve øLKÇAöLARDA ANTEP 1.1.Dülük Antik Kenti : Dülük , Antik dönemde kuzey , güney do÷u ve batı’dan uzanan ticaret yollarının keúisti÷i kavúak noktasında bulunur.Dülük M.Ö. 600.000 yıllık tarihi ile dünyanın en eski 13 yerleúimlerinden biridir.Dünyada bilinen yer altına inúa edilen Mitras Tapınaklarının en büyü÷ü Dülükte bulunmuútur.Antik Kent ve kutsal alan olarak ikiye ayrılır. Hititler döneminde Tanrı Teúup’a Roma Döneminde Zeus ve Jüpiter’e ait tapınak alanı olan bölge Bizans zamanında baúpiskoposluk merkezi olmuú , Türk yönetiminde ise Evliya Davut Ejder’in türbesiyle günümüze kadar kutsallı÷ı devam etmiútir.Gaziantep’in 10 km. kuzeyinde bulunur.Zamanla Ayıntap büyümüú ve Dülük ona ba÷lı bir köy haline gelmiútir. 1.2.Tilmen Höyük : Islahiye ilçesinde 50’yi geçen höyüklerin en büyüklerinden biridir.Hattuúaú’tan sonra en görkemli ve geliúmiú úehirlerindendir.Yüksek surlarla çevrili olan bu kentten bir çok arkeolojik bulgu elde edilmiútir. 1.3.Yesemek Heykel Atölyesi: M.Ö. II. Binin dördüncü çeyre÷i ile M.S. 8. Yy. arasında yakın do÷unun en büyük taú oca÷ı ve heykel iúleme atölyesidir.3500 yıllık bu atölyede 300 heykel tasla÷ı bulunmuútur.Hitit ømparatoru I.ùuppililuma tarafından M.Ö. 1375’de iúletmeye açılmıú kent Asurlular tarafından yıkılınca atölye özelli÷ini kaybetmiútir. Ocaklardaki kaya bloklarının kesilmek istenen kenarına oyuklar açılıyor , buralara kuru odun sıkıútırılıp üzerine bol su dökülüyor .Suyu emen a÷aç úiúip dinamit gibi patlayınca o kocaman kayalar çatlıyor , çatlayan yerler balyozla ana kayadan ayrılıyordu.Heykellerin genel úekli verildikten sonra nakliye yapılıyor, ince iúçilikleri gittikleri yerde tamamlanıyordu.Nemrut Da÷ındaki Kommegena Krallı÷ına ait dev heykeller burada üretilmiú bu açık hava müzesinde 1000 heykel kalıntısına rastlanmıútır.Hititlere ait bu atölye 1890’da günıúı÷ına çıkarıldı. 1.4.Halfeti ve Rumkale : Halfeti Urfa ile Antep arasında yer almakta olup bir kısım topra÷ı Antep’in Yavuzeli ilçe sınırlarının içinde kalmaktadır.2000 yılında topraklarının büyük kısmı Birecik Barajının suları altında kalmıútır. Fıstık tarlaları , camileri elektrik trafoları suyun altında kalmıú olur .Tekneyle Baraj gölünde dolaúırken suyun yüzeyinde camii minareleri ve trafoların tepeleri görülmektedir.M.Ö. 885’de 14 Asurluların egemen oldu÷u kent sonra Arap , Bizans , Mısır , Sasani , Ermeni ve Abbasi egemenli÷ine girmiú Osmanlılar ise Mercidabık Savaúıyla Halfeti’yi ele geçirmiúlerdir.Ermeni ustaların taú iúçili÷iyle yapılmıú evlerden oluúur.Modern yapı yoktur.Fırat Nehri ile Merzimen Çayının birleúti÷i noktadaki bir kaya üzerine oyulan Rumkale’ye ancak tekne ile ulaúılabilir.Roma Döneminde øsa’nın havarilerinden St.John Rumkale’de bir odaya kapanarak øncil’in müsveddelerini burada yazmıútır. 1.5.Tarih Öncesi ve Gaziantep Kalesi : Antep tarih öncesi dönemlerden Yontma Taú , Cilalı Taú ve Bakır-Taú devrini yaúamıú bir kenttir.Bakırtaú Ça÷ına ait , günümüzde aydınlatılan yerler arasında Sakçagözü ve Coba Höyük ile Tunç Ça÷ının yaúandı÷ı Gedikli ve Tilmen Höyük en önemli Yerleúimlerdir.Yapılan çalıúmalar bölgede 20 küçük krallı÷ın oluúturdu÷u büyük bir devletin varlı÷ını ortaya koymuútur.Hititler yıkıldıktan sonra ortaya çıkan úehir devletlerinin en güçlüsü Karkamıú Krallı÷ıdır.Bölge günümüzde askeri alan içinde kaldı÷ı için kazı çalıúmaları yapılamamaktadır. Tunç Ça÷ına kadar uzanan bir höyük üzerinde kurulmuú olan Gaziantep Kalesi , Evliya Çelebiye göre 36 burçludur ancak günümüzde 12 tanesi ayaktadır.Kalenin çevresi hendekle kaplı olup kaleye bir köprüyle ulaúılır.Roma döneminde yapılmıú olup , Bizans Memlük Dulkadiro÷lu Beyli÷i ve Osmanlılar zamanında onarılmıútır.Antep savunmasında da kullanılımıútır. 1.6.Zeugma (Belkıs Harabeleri) : Belkıs Köyünün yakınında 7 tepe üzerinde kurulmuú antik kent M.Ö.3000 yıllık geçmiúe sahiptir.Zeugma ilk kez , M.Ö. 300’de Makedonya Kralı B.øskender’in komutanlarından Selevkos tarafından Fırat Nehri’nin kıyısına kurulmuútur.General , kendi adı ile Fırat’ın adını birleútirerek Selevkeia Euphrates ismini vermiútir.Nehrin karúısına da eúi Apama adına Apameia kentini kurarak her iki kentin ba÷lantısını sa÷lamak için bir köprü yaptırmıútır. M.Ö.100’de Selevkos’un kızı Laodikeia Kommegene Kralı I.Mithrades ile evlenince , bu kent Kommegene Krallı÷ına çeyiz olarak verilmiú ve krallı÷ın dört büyük kentinden biri olmuútur.Nemrut Da÷ındaki heykeller bu kentin geliriyle yapılmıútır.40 yıl bu devlete ait olduktan sonra M.Ö.64’de Romalılar kenti iúgal ettiler.Köprübaúı anlamına gelen Zeugma adını Romalılar verdiler. 15 Roma’nın 4. Lejyonu aileleriyle birlikte üst düzey komutanlar bu kente yerleútiler.Hem askeri hem de ticari bir merkez olan Zeugma gittikçe zenginleúti.Fırat kenarında lüks villalar yapılmaya baúlandı.Kent kendi bronz sikkelerini bastı.Ticaret çok geliúince noter belgelerinin mektupların , gümrük mallarının onaylanması için mühürler yapıldı.Zeugma’da bulunan 100.000 çeúit mühür kentin geliúmiúlik düzeyini göstermektedir. 2000’de Gap projesinin bir parçası olan Birecik Barajı’nın suları altında kaldı.øçleri çok de÷erli mozaiklerle kaplı villalar suya gömüldü.Günümüzde Dionysos villası restorasyonu yapılmakta ve görülebilmektedir.Bu villada temiz su boruları ve kanalizasyon sistemi bulunmuútur.Bu ileri uygarlık Sasani saldırıları ve artarda gelen depremlerle yıkılmıútır.1993’den beri sular altında kalaca÷ı belli olan Zeugma o tarihten 2000 yılına kadar bütçe olmadı÷ı gerekçesiyle yalnızca yılda 1 ay kazı yapılarak çok az eser kurtarılmıútır.Bölgeden çıkarılan mozaikler restore edilmiú ancak sergilenecek salon bulunamadı÷ı için Gaziantep müzesinin bahçe ve depolarına yerleútirilmiútir.1/3 ‘i hala sular altında olan Zeugma’dan çıkarılan 884 m² mozaik depoda beklemektedir. Poseidon,Oceanus ve Tethys Mozai÷i ; Poseidon villasının sı÷ havuzunun tabanında bulunmuú olup M.S. 2. 3. yy. aittir.Deniz tanrısı poseidon’un elinde üçlü zıpkını tutarak gümüú renkli , ön tarafı at , arkası balık olan yaratı÷ın çekti÷i altın araba ile deniz üzerinde yol alıúını gösterir. Antep’in simgesi haline gelen Çingene Kızı (Gaia) mozai÷i dünyaca ünlüdür.M.S. 2. yy’da yapılmıútır.Bazı arkeologlara göre toprak ana Gaia’dır.1998 yılı kazılarında bulunmuútur. 2) øSLAM ve OSMANLI YÖNETøMøNDE ANTEP: 2.1.Antep’te Hüküm Süren Uygarlıklar : Gaziantep’in geçirdi÷i tarihi devirler úöyledir; 1-Tarih öncesi 2-ølk ça÷lar a-Hititler b-Asurlular c-Helenistik Dönem d) Romalılar 3-Ortaça÷ 16 a- øslam Arap Ça÷ı (Dört Halife-Emeviler-Abbasiler) b-Türk øslam Ça÷ı(SelçuklularMemlükller) 4-Osmanlı Dönemi 5-Cumhuriyet dönemi Eski dünyanın ekonomik merkezi Mezopotamya idi.Çünkü ön Asya ve Mısır’dan,Hindistan’a giden büyük yol Gaziantep üzerinden Mezopotamya’ya gidiyordu.Fırat Nehri,Basra Körfezi’ni Toroslar’a ba÷lıyordu.Hind,Basra ve Fırat Nehri boyunca gidip gelen su araçları ile taúınan ticaret eúyaları Sümer,Babil ve Asur’dan,Antep yöresine getiriliyordu.Do÷u Akdeniz kıyılarında kurulan ticaret úehirleri ile Fırat Nehri yolu arasındaki en kısa ba÷lantıyı Antep’ten geçen ana kara yolu sa÷lıyordu. M.Ö. : 1200 ile 700 arasında Antep’te,Hitit ùehir Devletleri kuruldu. M.Ö. : 2000 ile 1800 arasında Asur ticaret kolonileri,Mezopotamya’dan Kayseri’ye geldiklerinde Antep bölgesinde de ticaret merkezleri kurmuúlardı. M.Ö. : 850’de Asurlular Gaziantep’te hüküm süren Eti ùehir Devleti’ni hakimiyetleri altına aldılar. M.Ö. : 717-612 yılları arasında Antep’te Asur kültürü hüküm sürdü. M.Ö. : 545’de øran’da kurulan Pers ømparatorlu÷u,Anadolu’daki Lidya Krallı÷ı’na son verince Gaziantep yöresinde øranlı úehir devletleri kuruldu. M.Ö. : 333’de Asya seferine çıkan Makedonya Kralı B.øskender,Anadolu ve øran üzerine yürüyerek Pers ømparatorlu÷u’nu ortadan kaldırdı.øskender’in ölümüyle fethetti÷i topraklar komutanları arasında paylaúıldı ve Selevkas,Gaziantep ve çevresini ele geçirerek Helenistik Krallı÷ı’nı kurdu.64 yıl bölgeyi idare etti. M.Ö. : 64 M.S. 395 yılları arasında Roma ømparatoru Pompeyüs,Antep ve çevresini ele geçirdi.øsa’nın 12 havarisinden biri olan Johannes Run kaleyi merkez yaparak øncil’in nüshalarını derleyip temize geçirdi ve Gaziantep yöresinde øslamiyet’in yayılmasını sa÷ladı.M.S. 636’ya kadar Do÷u Roma(Bizans)’nın bir parçası olarak yaúadı.Dört Halife’den Hz. Ömer zamanında fethedildi.Dört Halife’den sonra gelen Emevi ve Abbasi dönemlerinde de Antep,Arap yönetiminde kaldı.(634-964)Abbasiler döneminde Bizans sınırında Avasım denilen özel sınır eyaletleri kurularak savaúçı Türkmenler bu bölgelere yerleútirilmeye baúladılar.Arap sevleti böylece sınır güvenli÷ini sa÷lamıú olacaktı.Antep’te bu Avasım 17 eyaletlerden biri yapıldı.Ancak 964’te Bizans,Avasım bölgelerini,Araplardan geri aldı.1084’te Selçuklu ailesinden Süleymanúah,Bizans’tan,Antep ve çevresini aldı.Üçüncü Haçlı Seferleri,Gaziantep bölgesinde de gerçekleúti ve birçok Antep Türkü,Memlük Devleti ordusuna katılarak mücadele ettiler.Mo÷ollar Anadolu topraklarını ya÷maladıkları dönemde Mısır’daki,Memlük Devleti’ne ba÷landılar.1516’da Osmanlıların,Mısır’ı almasına de÷in,Antep,Memlük egemenli÷inde kaldı.Yavuz Sultan Selim’in,Mısır seferiyle,Antep ve çevresi,Osmanlıların eline geçti ve Antep Türk aúiretleri,devlete en ba÷lı topluluklar arasında sayılmaya baúladılar.Bu aúiretler,isimlerini,Antep ve çevresindeki köy,da÷ ve ovalara verdiler. Osmanlı topra÷ı olan Antep,15 Ocak 1919’da øngilizler,29 Ekim 1919’da Fransızlar ve Fransız ordusundaki Ermeni birlikler tarafından iúgal edildi.Antep halkının kahramanca direniúi sonucunda 25 Aralık 1921’de Türk ordusunun Antep’e girmesiyle iúgalden kurtuldu.8 ùubat 1921’de TBMM’nin çıkardı÷ı kanun ile Antep’e ‘’Gazilik’’ ünvanı verildi. 2.2.Tarihi Antep Evleri ve Etnografya Müzesi : Resim (1)-Etno÷rafya Müzesi Tarihi Antep Evleri : Tarihi XVII.yy’a kadar uzanan Osmanlı ømparatorlu÷u’nun bize miras bıraktı÷ı evlere Türk evi denir.Türk evlerinin en önemli özelli÷i ana yapı malzemesinin ahúap olması ve çatılarının dört yana e÷imli olmasıdır.Antep evleri de bazı küçük farklarla klasik Türk evini yansıtır.Yüksek duvarlı,iki katlı,çok odalı,avlulu evlerdir.Avlulara;yaúantının büyük bölümünün burada geçmesi nedeniyle’’hayat’’ denir.Avlu kenarlarında yapılmıú su kuyuları ve avluların 18 ortasında ‘’gane’’ denilen küçük bir havuz bulunur.Ana yapı malzemesinin taú olması ve havuz detayı ile klasik Türk evlerinden biraz farklılık gösterir.Onun dıúında özellikler aynıdır. Dayı Ahmet A÷a Kona÷ı,Antep evlerinin en güzel örneklerinden biridir.Bu konak,Kurtuluú Savaúı sırasında Kuva-i Milliye’nin toplantılarına ev sahipli÷i yapmıú,sahibi Dayı Ahmet,Antep Savunması’nda kumandanlık yapmıú,tüm maddi imkanlarını kurtuluú için harcamıú bir vatanseverdir. Antep evlerinin bir özelli÷i de ev sahibinin dini,mezhebi,sevdi÷i hayvan ve bitki figürlerinin,evin duvarlarına resmedilmiú olmasıdır. Resim(2)-Tarihi Antep Evleri Etnografya(Hasan Süzer) Müzesi: 1900’de yapılmıú,ana kaya üzerine oyulmuú,üç kattan oluúan klasik bir Antep evidir.Restore edilerek müze haline getirilmiútir.Bir Ermeniye ait oldu÷ı söylentileri vardır.Altı mahzen olup,ev sahiplerinin hayvanlarının barındı÷ı su kuyusunun bulundu÷u ve erzaklarının saklandı÷ı yerdir.Antep ev ve aile yaúantısının maketlerle ve mankenlerle canlandırıldı÷ı müze evin bodrum katı,Antep Savunması’nda sı÷ınak olarak kullanılmıútır. 2.3.Hanlar ve Bedestenler : Orta Ça÷’da,øpek Yolu,Antakya ve Gaziantep’ten geçerek øran ve Afaganistan’ın kuzeyindeki Pamir Ovası’na kadar uzanırdı.Bu nedenle Antep’tepek çok han ve bedesten bulunmaktadır. 19 Bedestenler,ince,uzun,üstü kapalı çarúılar olup Zincirli Bedesten ve Mecidiye Bedesten günümüze kadar ticari fonksiyonunu devam ettirenlerdir. Kentlerdeki alıúveriú ve konaklama merkezlerine han,yol üstünde bulunanlara da kervansaray denirdi.Hanlarda hem yolcular konaklar hem ambar olarak kullanılır hem de mal satılırdı.Hanların giriúi ahır,üst katlar odalardan oluúurdu.Anadolu Hanı,Yeni Han,Millet Hanı,Tuz Hanı,Beyaz Han,Kürkçü Han,Antep’teki birçok handan bazılarıdır. 2.4.Dini Yapılar : Gaziantep’te Antik Dönem inançlarının yanısıra Musevilik,Hıristiyanlık ve Müslümanlı÷a ait önemli dini yapılar günümüze kadar varlı÷ını sürdürmüútür.Filistin’de,øsrail devletinin kuruldu÷u 1948’e kadar Yahudi’lerin yo÷un olarak yaúadı÷ı bölge Antep’ti.Dü÷meci Mahallesi,Yahudi Havrası’nda ibadet ederlerdi.Ayrıca Hz. Musa’nın ye÷eni Hz. Yuúa peygamberin türbesi de burada bulunmaktadır. Kadirli,Fevkani,Valide Meryem Kilisesi de Hıristiyanların önemli ibadet yerleriydi.Ali Nacar Camii,Boyacı Camii,ùirvani Camii,Kurtuluú Camii de Müslümanların en önemli camilerindendir.Boyaç Camii’nin minberindeki ahúap iúçili÷i Antep’in en eski ahúap iúçili÷i örne÷ine sahiptir.Bu camiilerden Ali Nacar Camisi’nin bir hikayesi vardır; Antep’te Ali Nacar adında bir marangoz varmıú.Çok yetenekli bir adammıú,onun yaptı÷ı iúlemeleri,oymaları,civarda yapan yokmuú.Yıllarca u÷raúmıú ve bu iúten çok zengin olmuú.Bir gün Allah’a úükretmek,teúekkür etmek için bir camii yaptırmaya karar vermiú.Ama bu inúaat için bütün paranın helal para olması gerekiyormuú.Öyle olup olmadı÷ını anlamak için özel kilitli bir kutu yapmıú,parayı içine koyarak dereye atmıú.E÷er kutu bana geri dönerse paranın helal oldu÷unu anlayaca÷ım demiú. Aylar sonra kutuyu bir köylü bulmuú,açmaya çalıúmıú ancak kutu açılmamıú.Antep’teki marangozlara götürmüú ancak hiçbiri açamamıú.Marangozlardan biri,Ali Nacar adlı bir usta vardır,hepimizden daha yeteneklidir bir de ona götür deyince köylü kutuyu götürmüú.Ali Nacar kendi kutusunu görünce öçok sevinmiú,hemen açmıú ve o parayla camii yaptırmıú. Derenin camiiye ulaúabilmesi için de bir su benti yaptırmıú ve Ali bendi,zamanla Allaben adına dönüúmüú.Böylece Antep’in meúhur deresi Alleben ortay çıkmıú. 20 Resim(3)-400 Yıllık Tahmis Kahvesi 2.5.Tarihi Tahmis Kahvesi : 1640’da IV. Murat’ın emriyle Sancakbeyi Mustafa A÷a tarafından yaptırılmıútır.Bu kahve ve etrafındaki dükkanların yapım amacı Mevlevihane’ye gelir getirmektir. 1901-1903 arasında iki kez yanan kahveyi,Mevlevihane’nin postniúlik yapan ùeyh Memmet’i 33 dükkanıyla birlikte onartmıútır.Tahmis,kahvenin dövüldü÷ü yer anlamına gelir.Kahve,cevizden yapılan büyük dübeklerde dövülürmüú,400 yıllık bu kahvehane hala kahvehane olarak hizmet vermekte,yanındaki Tekke Mevlevihanesi ise müze olarak görülebilmektdir.Türk kahvesi dıúında,Antep’e özgü menengiç kahvesi de yapılmaktadır.Menengiç,da÷larda kendili÷inden yetiúen, birçok rahatsızlı÷a iyi gelen,hem zevk için hem de ilaç niyetine çilen yabani bir çeúit fıstıktır.Ö÷ütülüp sütle piúirilerek servis edilir. 2.6.Osmanlı Yönetiminde Antep: Osmanlı Devleti,Mercidabık Savaúı’ndan sonra aldı÷ı Antep bölgesine,Arapların yaúadı÷ı kısımlara O÷uzların Çepni,Boyat,Yazır ve Alayuntlu boylarını yerleútirerek bölgede Türkleúmeyi hızlandırdı.Tarım,hayvancılık,kuyumculuk baúlıca geçim kaynaklarıydı.ùehrin nüfusu 201.000’di.Bunun 199.000’i Türk,2000’i Yahudi,Ermeni ve Kürt’tü.Erkekler,uzun palto,belde uzun bir úal,baúlarında fes ile dolaúırlardı.Kadınlar,bol miktarda gerdanlık takarlardı. II. Mahmut zamanında,Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paúa,Mora øsyanı’nın bastırılması için padiúaha yardım etmiú ve Mora ve Suriye valiliklerinin kendisine verilmesini 21 istemiúti.Devlet,bu konudaki iste÷i yerine getirmeyince Kavalalı,o÷lu øbrahim Paúa’yı silahlandırarak Suriye’ye gönderdi.øbrahim’in ordusu,Suriye’yi iúgal edip,Antep’e girdi.Antep halkı iúgalcilere direndi.øbrahim,II.Mamhut’u yenerek Kütahya’ya kadar ilerledi.øngiliz ve Fransızların arabuluculu÷u ile øbrahim Paúa ile padiúah arasında Kütahya Antlaúması imzalandı.Mehmet Ali Paúa’ya,Mısır’ın yanında Adana,Halep,ùam,Cidde valilkleri verildi. Mısır hakimi Kavalalı ile Osmanlı arasındaki sınır Antep’in ortasından geçirildi.Kütahya Antlaúması ile ikiye bölünen Antep halkı,1833’den 1840’a kadar Osmanlı-Mısır arasındaki savaú hazırlıklarına ve çatıúmalara úahit oldu.II.Mahmut,Nizip Savaúı’nda øbrahim Paúa’ya yenilince halk korkuya kapıldı.Çünkü savaútan önce øbrahim Paúa’’Anteplilerin hepsini öldürüp Antep’i yakaca÷ım,yerine de arpa ekece÷im’’diye yemin etmiúti.Halkın bir kısmı korkudan Maraú’a göç etti.Daha sonra 120 medrese hocası toplanarak øbrahim Paúa’yı, Antep’in giriúinde karúıladılar.Heyetin baúındaki Hafız Mustafa Efendi,øbrahim Paúa’yı ikna etti.øbrahim Paúa halkın dönmesine izin verdi.Ona gösterilen alana da arpa ekecekti.øbrahim Paúa,Antep’te baskıcı bir yönetim kurdu.Vergileri arttırdı ve Türkleri Mısır ordusuna asker yaptı.Fransız yazar Moltke’nin ’’Anadolu,Suriye ve Filistin’e Seayahat’’ kitabında,Antep halkının,øbrahim Paúa’nın yönetiminden memnun olmadı÷ını anlatmaktadır. 3) KURTULUù SAVAùI’NDA ANTEP: 3.1.Antep’in øngilizler Tarafından øúgali ve Fransızlara Devri : Halep'te bulunan øngilizler, Mondros Mütarekesinin 7. maddesine dayanarak 15 Ocak 1919'da bir süvari livası (tugayı) ve beraberindeki kuvvetle Antep'i iúgal ettiler. Amerikan Kolejini ve çevresindeki Ermeni evlerini kıúla ve karargâh edindiler. Antepliler bu iúgali, mütareke hükümlerine uyulmadı÷ı gerekçesiyle protesto ettiler. Sözde øngilizler kıúı geçirmek ve hayvanlara yem temin etmek amacıyla Antep' i iúgal ettiklerini açıkladılarsa da, bir ay sonra Maraú ve Urfa’yı da iúgal etmekle bu iddialarını fiilen yalanladılar. øngilizler úehre girdiklerinde halkın elindeki silahların 24 saat içinde toplanmasını istediler ve on dört araba silah topladılar. 1.Dünya Savaúında Suriye’ye gönderilen Ermeniler de fırsattan istifade ederek øngilizlerle birlikte Antep'e döndüler. Dönenler arasında Antepli olmayan ve asayiúsizlikten dolayı memleketlerine gidemeyen Sivas, Erzurum ve di÷er Anadolu úehirlerinden gelen Ermeniler de bulunmaktaydı. Türklere karúı büyük bir hırs, kin ve nefretle dolu olan bu Ermeniler, øngiliz makamlarını etkileyerek, sert ve zalim bir idare kurulmasına çalıútılar. Türklerin satıúa 22 çıkardıkları taúınabilir mallarını “Ermeni Malıdır” diye gasbettiler. Silah arama bahanesi ile úehir günlerce baskı altında tutuldu, bütün evler arandı, soka÷a çıkma yasa÷ı ilan edildi. Türkler; ekmek bıçaklarına kadar ellerindeki kesici ve patlayıcı silahlarını øngiliz makamlarına teslim etmek zorunda kaldılar. 3.2.øúgale U÷rayan Bölge Halkının Tepkileri øngiltere’nin iúgali altında tuttu÷u bölgeyi, Suriye øtilâf namesi ile Fransızlara devretmesi üzerine, 2000 kiúilik Fransız birli÷i ve bir Ermeni taburu 29 Ekim 1919’da úehre girdi.Bu haksız iúgallere karúı bölge úehirlerinde çeúitli protestolar ve tepkiler meydana gelmiútir. 5 Kasım 1919 Cuma günü, yani Antep'in Fransızlar tarafından iúgalinin birinci günü, bir Ermeni tercümanla úehre inen bir Fransız subayının, Akyol Camiinde asılı Türk Bayra÷ı'nı, orada bulunan bir Türk polisine zorla indirtmesi, úehirde büyük tepki yarattı halk toplanarak hükümet Kona÷ına yürüdü ve bayra÷ı tekrar çektirdi. Uyandırdı. halk galeyana geldi. Zorla da olsa Türk Bayra÷ını indiren polisin derhal görevinden atılması sa÷lanmıútır. Bu hareket Fransızlar nezdinde protesto edilmiútir. 5 Kasım 1919 da Türklerin birkaç kez vaki olan protestoları karúısında Fransız Komutanlı÷ı, Ermeni Alayına mensup kıta'ları Antep'ten çekilmeye ikna etmiútir. Fransızlara ve Ermeni askerlere güvenen yerli Ermeniler güçlendikçe taúkınlıklarını artırdılar. Ermeniler semtlerinde rastladıkları Türkleri tehdit ediyor ve dövüyorlardı. Türkler Ermenilerin ço÷unlukta oldu÷u semtlerde dolaúamaz olmuúlardı. 10 Kasım 1919'da Ermeni askerleriyle Türk Polisleri arasında bir kavga çıktı÷ında, Cemiyet-i øslamiye bu fırsattan istifade ederek Antep'in Fransızlar tarafından iúgalini protesto etmiútir. 23 Kasım 1919'da Antep'te büyük bir miting yapılmıútır. Bu arada bizzat Mustafa Kemal Paúa, 1 Aralık 1919'da Kazım Karabekir'e "son derece gizli tutulması" gereken bir telgraf göndermiútir. Buna göre Kilikya, Urfa, Maraú ve Ayıntap iúgalinin ve Ermenilerin yaptıkları cinayetlerin úiddetle protesto edilmesini ve maneviye ile mücadelenin ilanını bildiriyordu. Padiúahın iúgaller karúısında sessiz kalmasına karúın M. Kemal Samsuna çıkmıú ve bir yandan kongreler toplayarak direniú bilincini uyandırmaya çalıúıyordu.Halkın iki seçene÷i vardı. Ya padiúahın dedi÷i gibi sessizce bekleyip kadere razı olacaklardı.Ya da M. Kemal’in dedi÷i gibi ulusun ba÷ımsızlı÷ını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktı.Onlar ikinciyi seçtiler .sonuna kadar direneceklerdi.Kısa zamanda Sivas’tan bir haber geldi.Sivas kongresi kararlarına göre herkesin direnmesi ve úehirlerde Müdafa_i Hukuk derneklerinin oluúması isteniyordu.1919 Kasımında Müdafaa-i Hukuk Derne÷i Antep úubesi kuruldu.Komúu illerden silahlar alındı.ùehir 27 semte ayrıldı.Her bölgeye o yörenin 23 sevilen tanınan bir kiúisi semt reisi olarak atandı. Her bölge reisi kendi bölgesinde halktan birlikler kurarak Kuva-i Milliye’yi oluúturdu. Yiyecek ihtiyacını karúılamak için bir komisyon kuruldu.ùehreküstüdeki ùeyh Camii hastane olarak düzenlendi. Antep halkının sabrını taúıran ikinci olay daha kötüydü. 21 Ocak 1920 günü akúama do÷ru bugünkü ønönü Caddesinde, askeri fırın önünde 10-12 yaúlarında o÷lu Mehmet Kamil ile geçmekte olan bir Türk kadınına fırındaki Fransızlardan iki sarhoú asker sarkıntılık ederek peçesini açmak istemiúlerdi. Mehmet Kamil anasını savunmak için Fransızlara taúla hücum etmiú ve iki Fransız askeri tarafından hemen orada süngülenerek úehit edilmiúti. Bu olay üzerine dükkânlar günlerce kapalı kaldı. Fransızlara yiyecek hiç bir úey satılmadı. Zor durumda kalan Fransızlar Kilis’ teki garnizonlarından yiyecek taúımaya kara verdiler. ùehit Kamil’in cenazesi büyük bir tepkiye dönüútü ve halkın direniúini arttırdı. Kuva-i Milliye erzak sevkiyatı olaca÷ını duyunca Antep Kilis yolunu tutmaya ve yardım malzemelerini Antep’e ulaútırmamaya karar verdiler. 3.3. Antep Savunması : 3.3.1Karabıyıklı Olayı øúgal döneminde Gaziantep bölgesinde motorlu ve atlı araçların geçmesine en elveriúli KilisAntep-Maraú yoluydu. Suriye’den hareket eden Fransız iúgal kuvvetleri, takviye birlikler ile erzak kolları trenle Kilis yakınında bulunan Katma østasyonu’na ve takiben Kilis-Antep yolu ile Antep’e geliyorlardı. Antep’ten hareket eden Fransız nakliye kolları sarp tepelerden geçerek Maraú’a gidiyorlardı. Aralık 1919’da Antep-Maraú ve øslahiye-Maraú karayollarında Fransız nakliye kolları devamlı olarak Türk çetelerinin baskınlarına u÷ramaya baúlamıútı. Maraú’ta Türkler gizlice savaúa hazırlanıyordu. Böylece ilk savaúlar düúman birliklerinin gelip geçti÷i yollar üzerinde baúlamıútır. Antep-Maraú karayolu üzerinde Fransız birlikleri öldürücü darbeyi 20 Ocak 1920 tarihinde Karabıyıklı’da Karayılan Çetesi vurmuútur. Karabıyıklı baskını Antep-Maraú yolunu Fransızlara kapatmıútır. Bu baskın tam bir zaferdi. Karayılan ismi bu olaydan sonra Gaziantep bölgesinde bilinir olmuútu. 24 Antep’te bulunan Fransız birlikleri Maraú’a gitmeye bir daha teúebbüs edemediler. Karabıyıklı baskını sonucunda Maraú-Antep karayolunun önemli kısmı tamamen Türklerin eline geçmiúti. Bunun sonucunda Kuvâ-yı Milliyecilerin Antep ile Antep-Kilis yolu üzerinde faaliyetlerinin artırmaları kolaylaúmıútır. 3.3.2 Karayılan : M. kemal Antep savunmasını örgütlemesi için Kılıç Ali’yi bölgeye göndermiúti. Kılıç Ali halktan yıldırım ve úimúek taburları kurdu.Fransızlar ma÷ara baúından taarruza geçtiler.Halk direnerek yinede vurdular.Samsak Fransızları tepede çok úehre sokmadı.Gece Antepli úehit baskını oldu.Onlardan düzenleyip biri de 32 Fransızları yaúındaki karayılandı.Karayılan ( 1888 ... 24.05.1920 ) Asıl adı Mehmet olan Karayılan; Gaziantep’in 40 km. kuzeyinde Kahramanmaraú ili Pazarcık ilçesi Höcüklü köyü Elifler mezrasında 1888 yılında do÷muútur. Karayılan, hayvan sürüleri bulunan ve çevresine göre zengin sayılan bir köylü ailesine mensuptu. Karayılan’ın babası 1904 yılında Ermeni eúkıyaları tarafından obasına yapılan baskın sırasında úehit edilmiútir. Bu tarihte Karayılan 16 yaúındaydı. Genç yaúta yalnız kalan Karayılan, kendi kendine okuma-yazmayı ö÷renmiú, bir süre köy imamlı÷ı yapmıútır. Birinci Dünya Savaúı’nda Sarıkamıú’ta savaúmıú, çeúitli yararlıklar göstermiútir. Karayılan, daha sonra köyüne dönmüútür. Hükümet kuvvetleriyle birlikte eúkıya Bozan A÷a’yı vurmuú, tüm hayvanlarının sürülerini satıp, silah almıú ve Kuva-i Milliye’yi teúkilatlandırmıútır .Antep savaúı úiddetlenince çetesiyle Karabıyıklı’da düúmana ilk ve kesin darbeyi indiren Karayılan, Kuvâ-yi Milliye safına katılmıútır. Daha sonra Dülük köyüne gelerek úehri kuúatan Fransız çemberini yarmıú ve Antep’e girmiútir. Karargah olarak önce Bekir Bey sonra Karagöz camisini kullanmıútır. ùehir içi ve úehir dıúı savaúlarına katılmıútır. Kendisine ùıhın Da÷ı’ndaki ( Sarımsak Tepe ) Fransızları püskürtmesi emri verilen Karayılan, bu çarpıúmada ( 24 Mayıs 1920 tarihinde ) úehit düúmüútür. Bu olayla birlikte Karayılan ismi, Antep Halkını temsil eden kahramanlardan biri olmuútur. 25 3.3.3 ùahin Bey’in Antep-Kilis Yolundaki Faaliyetleri: Fransızlar, baúlangıçta Anteplilerden pasif direniú görüyorlardı. Antep ve köylüleri, Fransızlar ve Ermenilerin tahıl ve tahkimat ihtiyaçlarının karúılanmaması amacıyla erzak ve kereste satmıyorlardı. Antep’ten erzak tedarik edemeyeceklerini anlayan Fransızlar, yiyecek maddelerini di÷er bölgelerden getirmek zorunda kaldılar. Fransızlar, ikmallerini devamlı olarak Antep-Kilis yolunu kullanarak yaptıklarından burası önem taúımaktaydı. Heyet-i Merkeziye aldı÷ı tedbirlerle Maraú yolunu Fransızlara kapattıktan sonra Fransızların tümen karargâhı olan Katma’dan ve Kilis Garnizonu’ndan Antep’e gelecek yardımlar önlenmiútir. Antep-Kilis yolunun müdafaası görevi ilk önce Mısırzade Nuri Bey’e verilmiúti. øúte, tam bu sıralarda ùahin Bey Antep’e gelmiúti. ùahin Bey’e bu lakap halk tarafından verilmiútir. Asıl adı Mehmet Sait’tir. 1877’de Gaziantep’in Bostancı Mahallesinde do÷muú, 1899’da Yemen’e er olarak gitmiútir. 1911’de Trablusgarp Savaúlarına gönüllü olarak katılmıútır. Balkan Savaúlarında, Birinci Dünya Savaúında Çanakkale, Romanya, Filistin cephelerinde savaúmıútır. 1917 Ekim’inde ise Sina Cephesinde görev almıú, øngilizlere esir düúmüú ve Aralık 1919’a kadar kalmıútır. Mütarekeden sonra øngilizler Türk esirleri serbest bırakmıúlardır. Mehmet Said Mısırdan østanbul’a döndü. østanbul’dan Antep Nizip askerlik úubesinde görev yapmak için yola çıkmıútı.Antep’e geldi÷inde Kuva-i Milliye komutanı olarak ùahin Bey adıyla Antep-Kilis yolundaki göreve getirildi.1920 Martında yol üzerinde karargah kurarak köylülerden asker topladı.8 Martta 300 araçlı bir erzak kafilesine saldırdılar ve Fransız konvoyu Kilis’e geri çekilmek zorunda kaldı. Bu esnada Fransızlar, Katma-KilisAntep yolu ile takviye kuvvetleri getirmekte ve bu yol üzerinde serbestçe hareket etmekteydiler. Antep Savunması’nı her úeyin üstünde tutan ùahin Bey, Çapalı Köyüne giderek burayı merkez yaptı, 100 kiúilik bir kuvvet oluúturdu. Bir süre sonra üç önemli yerde siperler kazdıran ùahin Bey, yolun kontrolünü tamamen sa÷ladı. 3 ùubat 1920 tarihinde Kilis’ten Antep’e hareket eden iki bölü÷ün himayesindeki 150 arabalı bir Fransız erzak kolu ùahin Bey kuvvetleri tarafından Kertil’de pusuya düúürülerek geri dönmek zorunda bırakılmıútır. 26 4 ùubat 1920’de Kilis yoluna hakim olan milli kuvvetler telgraf hatlarını tahrip ederek, Fransızların Kilis ile olan her türlü irtibatını kesmiúlerdi. Bu esnada Antepliler, bir taraftan ùahin Bey’e cephane ve erzak göndermekte, di÷er taraftan úehir içi teúkilatının tanzimine çalıúmaktaydılar. Fransızlar, 18 ùubat ‘ta bu yoldan geçmeyi bir daha denediler fakat ùahin Bey kuvvetlerince ma÷lup edilerek Kilis’e geri çekildiler .Bir hafta sonra yola çıkan kafile de geri dönmek zorunda kalınca 400 nakliye araçlı yeni bir konvoy Fransız birliklerinin korumasında yola çıktı.26 Martta çatıúma baúladı.27, 28.günlerde de aralıksız devam etti.úahin beyin birliklerinin büyük kısmı úehit oldu.28 Martta Elmalı Köyüne çekilen ùahin Bey’in yanında birkaç kiúilik bir birlik kalmıútı.Elmalı Köprüsünde úahin Bey ve adamları ellerinde süngülerle bekliyorlardı silah sesleri durmuútu. Çünkü cephaneleri bitmiúti. Fransızlar da ateúi kesip köprüye geldiler úahin Beyden yoldan çekilmelerini istediler. ùahin Bey ve arkadaúları süngülerle karúılık verince Fransız süngüleri altında can verdi. Düúman arabaları cesedimi çi÷nemeden Antep’e giremez demiúti öyle de oldu. ùahin Bey 30 yaúındaydı. Fransız piyadelerinin süngü darbeleri altında 28 Mart 1920 tarihinde úehit düútü. ùahin Bey dıúında birçok Kuva-i Milliye lideri vardı. Antep’teki Milli Kuvvetlerden Kilis’te Kamil Polat, Nizip’te Habeú, Urfa’da Ali Saip Bey ve Pehlivanzade Nuri’nin milis kuvvetleri bulunuyordu. Bunların bir komuta altında birleútirilmesini planlayan Kılıç Ali, Anteplilerin savunma gücünü artırmıútır. 3.3.4.Antep Çok Zor Dayanıyor: Kılıç Ali, TBMM açılınca Antep millet vekili olarak Ankara’ya gidince Ali ùefik Bey Özdemir Bey lakabıyla Antep Kuva-i Milliye’sinin yönetimini ele aldı. 29 Temmuz 1929’de yo÷un bir Fransız bombardımanı baúladı. Top mermileri úehrin ortasına düútükçe etrafa parçalanan insanlar da÷ılıyordu. Fransızlar direniúe devam ederseniz tüm evleri yok edece÷iz 2 saat içinde teslim olun kaleye beyaz bayrak asın dediler.13 A÷ustosta halk Karatarla Camii avlusunda toplandılar teslim olun ça÷rısı için verecekleri cevabı tartıútılar. Kurtuluncaya kadar direniú kararı aldılar ve kaleye büyük bir Türk bayra÷ı çektiler Anteplilerin cevabını ve kaledeki beyaz bayra÷ı görmek için dürbün baúında bekleyen Fransız komutanlar Türk bayra÷ını görünce daha yo÷un bir bombalamaya baúladılar. 31 A÷ustos1920’de TBMM ‘ye bir telgraf çeken Antep halkı telgrafta úöyle diyordu: “Silahımız yok gece gündüz aralıksız bombalamalar devam ediyor.Cesetleri parça parça toplayıp gömüyoruz.Salgın hastalıklar baúladı. Antep’i kurtarmaya gelmeyecekseniz úehirle birlikte kendimizi yakalım Cevap bekliyoruz”. ùifreli telgrafla úu yazı geldi:Kurtuluú 27 savaúımızın kaderini belirleyecek savaú batı cephesindedir.Elimizdeki asker yetersizdir.Antep’e yardım göndermek mümkün de÷ildir.Umutları kırmamak için bu durum halktan saklandı. Çok yakında bir birli÷in yardıma gelece÷i söylendi.Direniúe devam edildi.Fransız general asker sayısını arttırarak 20.000’e çıkarttı.Antep de ise 850 silahsız 2000 tüfekli yaklaúık 3000 kiúilik bir direniú birli÷i vardı. Fransızlardan tekrar kaleye beyaz bayrak çekip teslim olun önerisi geldi. Bu da reddedilince Antep’e 11 Aralıkta 500 top mermisi atıldı. Bir yandan bombalama ve direniú devam ediyor bir yandan da çareler aranıyordu. Meclise bir telgraf daha çekildi.Ankara’ dan yine olumsuz cevap geldi.Cephaneler bitmiúti. El tezgâhlarında silahlar tamir ediliyor, çelik mermiler yapılıyor, derme çatma direniú devam ediyordu. Çınarlı Camii önünde Antep ‘in en kanlı çarpıúmalarından biri yapıldı.5 Ekimde Fransız taarruzu baúladı. Hiç ummadıkları bir direniúle karúılaúıp geri çekildiler.14 Ekimde tekrar saldırdılar Caminin yarısı yıkıldı. Burada çok úehit verildi bir subayla 20 Fransız askeri süngülendi. Fransızlar yine úehri ele geçiremediler. Çınarlı Camiinin üzerinde úehitler anıtı vardır.Üzerinde úöyle yazar:”Bu anıt yurduna saldıranların tecavüzlerini kırmaya yemin eden úehir halkı adına úehitlerin semaya kaldırdı÷ı úahadet parma÷ıdır”.Çınarlı cephesi savaúı vatanını savunan bir halkın yokluklar içinde neler yapabilece÷inin destansı bir örne÷idir. 3.3.5 Kefen Bayraklı Kale: Fransızlar saldırıya halk da direniúe geçtikçe ùeyh Camii avlusu yaralı askerlerle doluyordu. Yaralıları yatıracak yer bulunamıyordu yalnızca sargı bezi ve tentürdiyot vardı.Onlar da kısa süre de bitti.Kloroform ve eter olmadı÷ı için uyuúturulmadan ameliyat yapılıyor kollar bacaklar insanların çı÷lıkları arsında kesiliyordu.23 Aralıkta Fransızlar Musulludan saldırıya geçtiler.Kıú úartları, yokluk, periúanlık giderek a÷ırlaúıyordu.Evler çarúılar camiiler toplardan darmada÷ın olmuútu.Tanklar halk direniúi karúısında geri çekilip úehri dıúarıdan bombalamaya karar verdiler. Halk iúgalin dıúında açlıktan da ölmeye baúlamıútı. Zerdali çekirde÷inden ekmek yapılıp yeniyordu.Bir süre sonra anlaúıldı ki bu ekme÷i yiyenler oksisiyanürden zehirlenerek ölüyorlardı.bu ekmeklerin yenmemesi söylendi ama kimse dinlemedi dut yapra÷ı ,ot ölmüú hayvanlar, ölmüú atlar kadınlar tarafından parçalanıyor evlerine götürülüyordu.Halk toplanarak bir açlık beyannamesi hazırladı.Güvercin postasıyla civar kazalara ve illere 28 gönderildi.” ønsanlar ve hayvanlar açlıktan ölüyor lütfen yarım edin.10 aydır direnirken açlıktan ölmemeliyiz , ölmemek için ot yesek en fazla bir hafta dayanabiliriz” deniliyordu ( 25 Aralık 1920) Açlıktan ölümler artınca ,açlıktan ölece÷imize savaúarak ölelim dediler ve hem yiyecek hem silah ve malzeme bulmak için 31 Ocak 1921 ‘de úehrin dıúına çıkarak savaúmaya karar verdiler.110 úehit verdiler. 8 ùubatta Ankara’dan bir yardım geldi. Manevi yardımdı bu.Meclis bir kanun çıkararak Antep’e gazi unvanını vermiúti. Özdemir Bey 200 kiúilik bir kuvvetle úehrin dıúına çıkmıútı. ùehirde yalnızca yaúlılar kadınlar ve çocuklar kaldı.Antep de kalan bir avuç halk 11 ay boyunca iúgale direnmiú ama açlı÷a yenilmiúti.ùehirde silahlı bir tek kiúi bile kalmayınca bir temsilci seçip Fransız karargahına gönderdiler.”Teslim oluyoruz” dediler Fransızlar” beyaz bayrak asın bayra÷ınızı indirin” dediler. Halk kabul etmedi. “Bayra÷ımızı indirmeden beyaz bayrak asarız” dediler.Halktan beyaz bez ya da çarúaf aradılar ama kadınlar” biz ölülerimiz için bile kefen bezi bulamadık “dediler. beyaz bez bulunamayınca ùeyh hastanesindeki kefenlerden bir paça keserek kefenden teslim bayra÷ını kaleye çektiler.Birkaç gün sonra bayra÷ı indirdiler Fransızlardan hiçbir tepki gelmedi. 3 ùubatta Fransızlar úehre girdi. Halkın oluúturdu÷u savunma hatlarını gezen komutanlar, savunmanın úehir halkı tarafından yapıldı÷ına asla inanmadılar. Bu arada TBMM ile Fransa arasında 20 Ekim 1921 Ankara antlaúması yapıldı ve Fransızlar Antep baúta olmak üzere güney cephesinde iúgal ettikleri yerlerden çekildiler.25 Aralık 1921’de son Fransız kuvveti de úehri terk etti.Anteplilerin istiklal madalyası olmadı .Çünkü onlar düzenli bir ordunun askerlik kayıtlarında adı bulunan askerleri de÷illerdi.Neden madalya almadıkları soruldu÷unda biz madalya için savaúmadık ki dediler.ùehitlerin çocukları , torunları yıllar sonra parçalanmıú kemikleri gömdükleri yerden çıkarıp 6 tabuta koyarak törenlerle úehitler anıtının altına gömdüler.Antep 11 ay boyunca Fransız iúgaline direndi ve 6317 úehit verdi. M. Kemal Atatürk,27 ocak 1933’de Antep’e bir geliúinde, bölge halkına olan sevgisini ve takdirini göstermek adına nüfus kütü÷üne kendisini hemúehri olarak kayıt ettirmiútir. 3.3.6.Antep’in Gazilik Kanunu : Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 6 ùubat 1921 tarih 147. Toplantısında, Bakanlar Kurulu Baúkanı ve Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak meclis baúkanlı÷ına bir önerge sundu: 29 “ T.B.M.M Riyaset-i Celilesi’ne. Antep Livası merkezi olan Ayıntap kasabası namının, Gaziayıntap’a tahviline dair icra vekilleri heyetinin 2 ùubat 1337 ( 1921) tarihindeki içtimasında kabul edilen ve T.B.M.M Riyaset-i Celilesi’nin tasvibine iktiran eden, Layiha-i Kanuniye Sureti musaddakası rapten takdim kılınmakla iktizasının ifa ve neticesinin icra buyurulmasını rica ederim efendim.” øcra Vekilleri Heyeti Reis-i Mudafaa-i Milliye Vekili Fevzi Layiha-i Kanuniye Sureti; Madde 1- Ayıntap Livası merkezi olan Ayıntap kasabasının namı (Gaziayıntap) ‘a tahvil olunmuútur. Madde 2- Bu kanunun icrasına Dahiliye Vekili memurdur. Madde 3-øú bu kanun tarih-i neúrinden itibaren mer’idir. Kanun teklifi, böylece T.B.M.M’nin 6 ùubat 1921 günlü 147’inci toplantısında oy birli÷i ile ve alkıúlarla kabul edildi, 8 ùubat 1921 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlü÷e girdi. 20 Ekim 1921’de Ankara øtilafnamesi ile Fransızlar Antep’i terk etmeyi resmen kabul etmiúlerdir. Gerçekte ise Fransızlar 8 ùubat 1921’de Antep Türkleri ile yaptıkları mütareke ile iúgallerinin geçici oldu÷unu belirterek Antep’i terk etmeye söz vermiúlerdi. 25 Aralık 1921’de Ankara’ya ba÷lı kuvvetler Antep’e girmiúlerdir. Her yıl 25 Aralık Antep’in kurtuluú günü olarak kutlanmaktadır. 3.3.7.Atatürk ve Antep : Atatürk, Milli Mücadele yıllarında, Gaziantep’lilerin düúman karúısındaki yi÷itçe direniúlerini, ölümle diú diúe savaúlarını, savunmalarını coúkuyla izlemiú,onlara her fırsatta güç vermiú, Gaziantep’lileri övmüútü.Gaziantep’e karúı büyük bir sevgisi vardı ama bir türlü fırsat bulup da bu úehre gelememiúti.Milli Mücadeleyi baúlatmak üzere Anadolu’ya geçmeden önce Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı olarak görev aldı÷ı zaman,bir keresinde 1918 yılı Ekim ayı baúlarında Kilis’e kadar gelmiú, Kilis’te bir gece kalmıú,Kaymakam øbrahim ve Kilis ileri gelenleriyle görüúmüútü. Gaziantep’e gelememiúti. Gaziantep’liler onu ancak, 26 Ocak 1933 günü kucaklayabilmiúlerdi. 1933 yılı Ocak ayının 15’inde uzun süreli bir yurt gezisine çıkan 30 Atatürk Adana’dan sonra,26 Ocak 1933 günü Gaziantep’e yönelmiúti.O gün Ramazan Bayramı arefesiydi. Atatürk, bayramı Gaziantep’te geçirmek istiyordu. Haber Gaziantep’te duyulur, duyulmaz halk iki bayramı bir arada kutlamanın sevinci içinde, úehirlerini bayrak ve taklarla süslemiúlerdi. Gaziantep Valisi Akif Bey’in baúkanlı÷ındaki bir heyet, Atatürk’ü karúılamak üzere Narlı istasyonuna hareket etti. Heyetle buluúan Atatürk,onlarala birlikte saat 11’e do÷ru Gaziantep’e girdi. O gün úehir ana-baba günü,binlerce,onbinlerce insan, okullar, esnaf birlikleri karúılamaya çıkmıúlardı. Atatürk, karúılayıcıları selamladıktan sonra, otomobiline bindi. Yolda, Baúkarakol’da arabasından inerek,bir süre halk arasında yürüdü, tekrar bindi, Atatürk Bulvarı’ndan Halkevine geldi.Meydanlarda davul-zurnalar çalıyor, milli oyunlar oynanıyordu. Halkevinde çeúitli kuruluúların yöneticileri ile görüútü bilgi aldı. Atatürk, Gaziantep’teki çalıúmalardan memnun görünüyordu. Akúam, Gaziantep’liler, Atatürk’e ikiyüz kiúilik bir yemek verdiler. Yeme÷in sonunda Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali bir konuúma yapmıú, sözlerini úöyle tamamlamıútı. Gazi bizim Gazimiz, kainat ve insanlı÷ın Ulu Gazisi… Gaziantep’in yüre÷inden coúan sesi dinliyormusun? Bu ses, tek ses olarak neden senin büyük yüre÷ine akıyor Gaziantep seninle yeniden kuruldu, çünkü sana inandı,ba÷landı.Sana inanan,sana ba÷lanan kendi varlı÷ına inanır. Hakka inanır, sonsuzlu÷a ba÷lanır. Sen her úeysin, Gazisin. Büyük Türk’ün bizzat kendisisin,özüsün,kütük adın Gazi Mustafa Kemal’dir. Fakat do÷uú adın, tarih adın, asıl adın Türkiye’dir. Ertesi gün,27 Ocak 1933 Cuma,bayramın birinci günü, Atatürk’ün üzerinde lacivert bir elbise, gri kravat, siyah iskarpinler var. Valilikte yapılan bayramlaúma törenine katıldı. Buradan, üstü açık bir arabayla Belediyeye geldi.Belediye Meclisi salonunda toplanan Gaziantep’lilerle, úehrin sorunlarını görüútü, ihtiyaçlarını sordu. Gaziantep’te bir lise açılması isteniyordu. Baúbakan øsmet ønönü’ye bir telgraf gönderdi. Gaziantep’teki ortaokulun lise haline getirilmesini, bu iúin bir iki gün içinde sonuçlandırılmasını istedi. Öyle ki, üç gün sonra 1 ùubat 1933’te Gaziantep lisesi açılmıútı. Bu arada bir de tören yapıldı. ùehir meclisi Atatürk’e “Hemúehrilik Belgesi” verilmesini kararlaútırdı. Atatürk, Gaziantep Nüfus Kütü÷ünde ( Bey Mahallesi, hane 41, cilt 86, sayfa 56, Zübeyde’den do÷ma, Ali Rıza o÷lu, 1881 Selanik do÷umlu gazi Mustafa Kemal ) olarak geçti. Hemúehrilik Belgesi, Gaziantep Belediye Baúkanı Hamdi Kutlar’ın bir konuúmasıyla Atatürk’e verildi. Atatürk teúekkür ederek: Gaziantep güzel úehir, Gaziantep’liler vatansever, cesur ve çok çalıúkandır. Bu úehir her hizmete layıktır. Gereken her yardım yapılacaktır dedi. Belediyeden sonra Garnizon Komutanlı÷ına gitti, subay ve erlerin bayramlarını kutladı. Ö÷leden sonra Narlı’ya buradan da Adana’ya dönüyordu. Atatürk, Gaziantep’in Kurtuluú Günü yıldönümleri olan 25 Aralık’ta sık sık Gaziantep’lileri kutluyordu. 25 Aralık 1936’da 31 Gaziantep’in 15. Kurtuluú Yıldönümü günü úu telgrafı göndermiúti: “Türküm diyen her úehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gaziantepliler’i kahramanlık örne÷i olarak alabilir”Bu telgraftan bir yıl sonra 25 Aralık 1937’de Gaziantep’in 16. kurtuluú yıldönümü dolayısıyla Ankara Halkevi’nde düzenlenen toplantıya katılmıú,Gaziantepliler’e de bir telgraf çekmiúti. Bu telgrafta:”E÷er bir gün millet,vatan ve Cumhuriyetin yüksek çıkarları gerekirse, o çevre kahramanlarının geçmiúte oldu÷undan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye hazır olduklarına úüphem olmadı÷ı bilinmelidir”diyordu. Gaziantep’se Atatürk’ünü her zaman saygıyla andı. Onun Gaziantep’e geliú gününü,bir bayram olarak her yıl kutladı. III. BÖLÜM : 1) ANTEP KÜLTÜRÜ: 1.1. Antep’de El sanatları: Antep el sanatları Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin kültürel mirasını günümüze taúımaktadır.Bu gün yalnızca Türkiye’de Antep ‘de görülen sanat dalları ve bu sanatlarda Antep’e ait olan üsluplar görülmekte ve yavaú yavaú dünya tarafından da tanınmaktadır 1.1.1.Dokumacılık: Dokumacılık denilince akla Antep’e özgü kutnu kumaú gelir. Kutnu ipekli bir dokuma türüdür. Ham maddesi suni ipek ve pamuk ipli÷idir. Ana renk sarı olmakla beraber 60’dan fazla çeúidi vardır. Mecidiye, zincirli, darcı çiçekli gibi isimler verilmiútir. Selçuklular zamanında dokunan kutnu kumaúlar; Hindistan, øran ve Arabistan’a satılırdı. Her yeri dutluk olan Antep’te Dar’ül Harir denilen bir ipekçilik okulu vardı. ùimdi onun yerine Gaziantep Lisesi vardır. Bu okul sayesinde Antep’te çok iyi ustalar yetiúmiúti. Sabahları erkenden omuzlarına ipek toplarını yüklenen ustalar. Kürkçü hanına gider, han duvarlarına demir kazıklar çakar kazıkların arasına da çile halindeki ipe÷i gererlerdi. 8-10 metrelik bir tezgah haline gelen duvar yüzeyinde ipe÷i iúlerlerdi. (Mezzekçi) øpek ustalarının çaktı÷ı kazıkların oyukları günümüzde hala Han duvarlarında görülmektedir. Gece geç saatlere kalar tezgahlar çalıúır ve zaman geçirmek zor oldu÷u için türküsü bulunmaktadır. Antep’in meúhur “Gözlerin kör ola ölesin usta” türküsü buna güzel bir örnektir. øpe÷e keci denilirdi. Keci birçok 32 türküde keçi olarak söylene söylene ipekle ilgili türküler zamanla unutulmuútur. Kumaúların güzelli÷i baúkentte fark edilince ünlü ustalar baúkente getirilmiú. østanbul’da ve Bursa’da da øpek ustalı÷ı yaygınlaúmıú. Ancak kutnu kumaú yine de yalnızca Antep’te dokunurmuú. Mor rengi elde etmek çok zor oldu÷u için özel kabul edilmiú ve baúkent, saray dıúında mor renk giyilmesini ve üretilmesini yasaklamıú. Bu rengi yalnızca Antepli ustalar elde edebiliyormuú. Antep’te kutnu kumaú dokumacılı÷ının çok zor oldu÷unu anlatan hasıl isimli bir türkü , bir çırak tarafından ustasına yazılmıútır. Resim(4)-Dokumacılk 1.1.2. Sedef Kakmacılık: Sedef, deniz hayvanlarının kabuklarında bulunan fosforlu beyaz renkli parıltılı bir madde ile pirinç tel ve ceviz a÷acının sanatçı ellerde bir büyüye dönüúme sanatıdır. Sedef iúlemecili÷i yapanlara sedefkar denilir. XV. yüzyıl Osmanlısında sedef kakmacılık en parlak zamanını yaúamıútır. Geometrik desenler, çiçek motifleri ve kültür motifleri sedef parçaların oyulan ceviz zemine yerleútirilmesiyle oluúur. 1.1.3. Yemenicilik: Yapımında plastik maddeler kullanılmaz. Tamamı el dikiúiyle yapılır. 5 ayrı hayvanın derisinden özenle mal edilen yemenilerin alt tabanı manda ya da sı÷ır yüzü keçi iç astarı koyun iç taban sı÷ır ya da o÷lak derisinden yapılır. Hem ayak sa÷lı÷ını korur, hem de alt ve üst taban arasına konulan kil vücuttaki elektri÷i topra÷a verir. Türkiye’de tek yapıldı÷ı yer Antep ve Kilstir. Yemeni ustalarına köúger denir. Rengine, úekline göre yemeni isimleri de÷iúir. 33 Resim(5)-Yemeniler 1.1.4. Bakırcılık: Antep bakır iúlemecili÷inin özelli÷i tek parça olarak imal edilmesi yani lehim ya da benzeri bir yolla birleútirme yapılmamasıdır. Yalnızca Antep’te yapılan bir iúleme tekni÷i ile çelik kalem ve çekiç kullanılarak yapılan motifler yurtdıúında da benzerlerinden ayrılır. 1.1.5. Antep El øúi: Bursa ketesi, Panama bezi, Rize bezi vb. Kumaúlar üzerine susma (iúleme) ve ajur (iplikleri keserek çekme) tekni÷i ile Antep iúi dedi÷imiz özel ve kente özgü motifler ortaya çıkar. Motiflerin yapılıú tekni÷ine göre, filitreli, örümcek, verev çitme gibi isimleri vardır. Resim(6)-Antep iúi 34 Resim(7)-Yemeni Ustası 1.1.6. Kuyumculuk: Selçuklular ve Osmanlı zamanından beri Antepdeki en gözde mesleklerdendir. Altın genelde 22 ayar olarak iúlenir. Yöreye özgü motiflerle özel sipariúler yapılır. Günümüzde de 60 imalatçısı 2000 çalıúanı ile kent ekonomisine büyük katkısı vardır. 1.2. Aba Güreúleri ve Aba Dokumacılı÷ı: Aba, geçmiúte deve öküz, at tüyünden, keçi kılından, koyun yününden dokunan özel bir kumaútan yapılan erkek giysisidir. Kolu olmayan önü arkası kapalıdır. Desenine malzemesine göre tahtalı aba, sandıklı aba vb. isimler alır. Türklü÷e has mertlik, acı, kuvvet ve asalet gibi de÷erlerin tamamı aba güreúlerinin figürlerinde toplanmıútır. Bu güreú hasat sonu ve dü÷ünlerde yapılır. Dü÷ün sahibi dü÷ünden bir gün önce yöre köylerini dü÷üne ve güreúe davet eden “okuntu” adlı bir ça÷rı ka÷ıdı da÷ıtır. Dü÷üne gelen köylüler güreúçileriyle gelir. Pekmezci köylüler ile dere köylüleri rakip olur ve güreúler birkaç gün sürerdi. 1.3. Sahre Alemleri: Açık alan ve kır anlamına gelen Sahra kelimesi Antep a÷zı ile Sahre’ye dönüúmüútür. Sahre yani piknik gelene÷i ve mesire yerlerini gezmek çok önemlidir. Birkaç çeúit sahre vardır. Esnaf Sahresi, Aile Sahreleri, Niúanlı Sahresi esnaf grupları, evlenecek çiftin ailesi özel piknikler düzenler. Büyük sofralar kurulup yemekler piúirilir. Sahanda kaymak yemek adettir. Kültürel de÷erlerini gelece÷e taúıyarak yaúayan Antep de anlattıklarımızın dıúında; zurnacılık, kilimcilik, gümüú iúlemecili÷i, semercilik de devam eden kültür varlıklarımızdandır. 35 Gaziantep de her ay çıkan “Gaziantep kültür” dergisi birçok de÷erimizi canlı tutmakta ve gelecek nesillere aktarmaktadır. 1.4.Dü÷ün Adetleri: Dü÷ün ve evlenme, Gaziantep'te de kutsal bir olayın baúlangıcıdır. Evlili÷in her aúamasında genellikle yöredeki töre ve inançlara göre hareket edilir. Evlenme adetleri ølimiz, merkezi dahil olmak üzere; Nizip ilçesi Boyundur ve Uluyatır (Mizar), O÷uzeli ilçesi Dokuzyol ( Uruúlu ), Büyükkaracaören ve Hötoylu, Araban ilçesi Elif Beldesi ve Akbudak ( Süpürgüç ), Yavuzeli ølçesi Sarılar, Göçmez, Hacımallı ve Üçgöl, Karkamıú ilçesi Elifo÷lu, Alagöz, Alacalı, Çiftlik ve Balaban köylerinde uygulanmaktadır. 1.4.1.Dü÷ür Gezme: Dü÷ür gezme; evlilik ça÷ına gelmiú kızlara bakmaya gitmek demektir. Dügür, o÷lan veya erkek ye÷eni olanlar tarafından gezilir. Dügür gezenler, tanıdık dost ve akrabalarından, evlenme yaúında kızı olanların salı÷ını ( haberini ) alırlar. Daha sonra haberleri yokmuú gibi belirlenen eve giderek kıza bakarlar. Dü÷ür gezenler için en önemli olan úey, kızın ailesinin geçmiúidir. Ondan sonra kızın marifetleri ve güzelli÷i gelir. Dü÷ürcüler kızı be÷enirlerse, birkaç gün sonra bir daha görme÷e giderler. økinci seferde de be÷endikten sonra o÷lana haber verirler ve kızı, gizlice yolda gösterirler. Dü÷ürcüler be÷endiyse, o÷lana fazla bir laf düúmez. O÷lan, kızı gizlice görüp be÷endikten sonra, evlenmenin ilk adımı olan erkekler arasında söz alıp verme iúi baúlar. 1.4.2. Beklik Takma: Beklik takma; Gaziantep‘de niúan takma yerine kullanılan bir tabirdir. Beklik takma yapılmadan önce, kız evi tarafından istenilen ve erkek evi tarafından alınması zorunlu olan giyecek eúyaları alınır bu olaya “ Beklik Karartısı “ denir. Giyecekler beklik takılırken kız ve erkek tarafından giyilir. Beklik karaltısının içinde, bir kat elbiselik, kundura çanta, pabuç ve iç çamaúırı bulunur. Eskiden hamam peútamalı da verilirdi. Bu hazırlıklar bitikten sonra; sıra yüzük takmaya gelir, niúan mutlaka kız evinde yapılır. O÷lan evi niúan gününden birkaç gün önce dost ve akrabalarına haber yollayarak, niúan gününü 36 bildirir. O gün, herkes, kız evinde toplanır. Niúana daveti eskiden “ Okuyucu “ denilen kadınlar yaparlardı. Günümüzde okuyucu kadınlardan kimse kalmamıútır. Niúan günü sabahı o÷lan evi, kız evine, niúanda yenilecek olan tüm yemek, tatlı ve meyveleri yollamak zorundadır. Yemekler yenilir, getirilen elbiseler bir ip üzerinde sergilenir. Giyecekler incelendikten sonra, tatlı yenilir ve yüzük takılır. Bu niúana erkekler katılmaz, kadınlar arasında yapılır. 1.4.3.Baúlık ve Kalın : Gaziantep'te ve özellikle köylerinde kalın alma olayı hala devam etmektedir. Kalın, kız babası tarafından, kızın çeyizine harcanmak üzere alınır. Kız babası, aldı÷ı bu parayı baúka bir harcama için kullanmaz. E÷er bu para kız için harcanmazsa, bu büyük bir terbiyesizlik olarak kabul edilir. Kalın parası, günün úartlarına göre alınır ve bir usulü vardır. Kız istendikten sonra o÷lun evinden büyükler giderek, kız evinden ne kadar kalın istediklerini sorarlar. E÷er istenilen para çok ise; aile büyükleri araya girerek miktarı düúürmeye çalıúırlar. O÷lan evi, daha sonra verebilece÷i miktarı kız evine bildirir. Beú aúa÷ı, on yukarı iúi ba÷larlar. Yeniden kız evinde toplanılır ve masrafları o÷lan evi karúılar. Bu toplantıya yalnızca erkekler katılır ve yenilip içildikten sonra, o÷lan babası herkesin önünde parayı kız babasına verir. Böylece kalın iúi halledilmiú olur. Önceleri baúlık ve kalın gibi maddiyata dayanan kaynakları olamayanlar, de÷iúik usulü ile evlenirler. De÷iúik yapmak iki ailenin kız alıp vermesidir. De÷iúik yapmaya evlenme yaúına gelmiú a÷abeyler karar verirler. Her aile bir kız alır, bir kız verir. Bu nedenle baúlık alıp vermezler. Bu usulü benimseyenler çoktur. Çünkü; masrafsız olarak yapılan bir evlilik yoludur. Bu usulde gönül iúi geçerli olmayıp, ailenin verece÷i kararlar önemlidir. De÷iúik yapan aileler, genellikle fakir ailelerdir. E÷er de÷iúik, aynı köyün gençleri arasında de÷il de, baúka bir köyle de÷iúik yapılıyorsa, o zaman; de÷iútirilecek kızlar, at üstüne bindirilerek, di÷er köye do÷ru yola çıkarlar. øki köy arasında kafile karúılaúır. Daha sonra; iki tarafta kızları alır, köylerine dönerler. Her köy arasında, ayrıca dü÷ün yapar. 1.4.5.Yatak Biçme : Yatak biçme, imece usulüyle yapılan bir yardımlaúma ve e÷lence günüdür. Yatak biçme, kız evinde yapılır. O÷lan evinden ve kız evinden gelen kadınlar, yardımlaúarak ,kızın çehizine konacak yatak yüzlerini diker ve yorganları köpürler. Bir yandan iú yapılırken, bir yandan da, 37 yemekler yapılır ve yenir. Yatak biçmeye çalgıcılar ça÷ırmak adetler arasındadır. Yatak biçmeye gelen kadınlar, yer, içer ve e÷lenirler. 1.4.6.Çehiz (Çeyiz ): Gaziantep'te çok önemli yer tutar. Özellikle kızlar çeyizleriyle de÷erlendirilir. Kız çeyizini para olarak hesaplamak mümkün de÷ildir. Bir kızın çeyizi do÷du÷u günde dizilmeye baúlar. Anne, teyze, hala v.s. akrabalar da bu çeyize daima bir úeyler eklerler. Çeyiz alma kız evindeki kızın çeyizinin, o÷lan evi tarafından alınıp, o÷lan evine götürülmesidir. Çeyiz alınaca÷ı gün, o÷lan evinin akrabaları o÷lan evinde, kız evinin akrabaları kız evinde toplanırlar. Çeyiz günü, e÷lenceyi o÷lan evi yapar, kız evi ise; o÷lan evinin gelmesini bekler. Kız evinde hiçbir e÷lence yapılmaz. Çeyiz alma adetleri günümüzde hala eksiksiz olarak devam etmekte ve yapılmaktadır. Kız evinden çeyiz almada da bazı adetler a÷ırlı÷ını korur. Çeyizlerin bulundu÷u evdeki kızın sandı÷ının üzerine, kızın erkek kardeúi veya yakın bir akrabası oturur. O÷lanın babası veya bir aile büyü÷ü, sandı÷ın üzerinde oturan kiúiyi kaldırmak için, bir miktar para verir. Para verildikten sonra, çeyiz taúıma iúlemlerine geçilir. Çeyiz taúınırken meydanda bulunan her eúya alınır. Yeni evlenecek olan çiftlere yardım olarak ne bulunursa götürülür. Taúıma iúi yalnızca o÷lan evine düúer, kız tarafından kimse taúıma iúine karıúmaz. Çeyiz taúındıktan birkaç gün sonra, kız evinden birkaç kiúi çeyizin taúındı÷ı eve giderek, evi dizerler. Gelen tüm çeyizler evin içersinde düzenlenir . 1.4.7.Gelinci Ve Dü÷ün Günü : Gelinci, yöremize ait bir kadın dü÷ünü olup; dü÷ün salonuna kadınlardan baúka kimse alınmaz. Bazı yakın akrabalardan gelen olursa, kapıda beklemek zorunda kalır. Kına gecesini takip eden günde, o÷lan evinde,o÷lanın bütün kadın akrabası, komúuları, mahalle kadınları toplanır. Çalıp söyler, oynar ve e÷lenirler. Gelinciye, gelin ile damat beraber gelir. Gelin olan kız, son yeme÷ini babasıyla birlikte yer daha sonra akrabaları tarafından giydirilir. Gelinciler, e÷lencenin ortalarına do÷ru ara verir. Gelinciler yanlarında yiyecek ve içecek 38 getirirler. Getirilen yiyeceklerin baúında “ Hedik “, bunun yanı sıra kuruyemiúler, meyveler ve yemekler yer alır. Yiyecek getirenler, getirmeyenlere da÷ıtırlar. Böylece iyi bir dostluk ve yakınlaúma ortamı da do÷muú olur. Gelincinin yeniden ikinci bölümü baúlar. Kaynana gelinin baúına úeker atar, úekerlerin bir kısmı da misafirlerin üzerine atar. Bu olay çocukların dört gözle bekledikleri andır. Gelinci bitti÷i zaman, gelinin arkadaúları, gelini alarak gerdek odasına götürürler. Yatsı'ya do÷ru, damadın arkadaúları gelerek, gelinden damadın eúyalarını isterler. Gelin, damadın giyece÷i eúyaları kendi eliyle arkadaúlarına teslim eder. Elbiseyi alan arkadaúları damadı giydirdikten sonra namaza götürürler. Memleketimizde, özellikle köy dü÷ünlerinde bu gelenek devam etmektedir. ùehirde ise; bu adet kalkmıútır. Dü÷ün günü, o÷lan tarafı, mahsere kazanları ve elbeútelerde pilav ve cacık, sulu yemekler yapılır. Okuyucu vasıtasıyla, gelinciye olan kadınlar yer icer, çalar oynarlar. 1.4.8.Maúta : Gelinci ve dü÷ün günleri, davetlileri idare etmek, onları hakkıyla a÷ırlamak, yeme÷i ikram eden, törenle ilgili di÷er iúleri üzerine alan ve mühim roller oynayan kadına maúta denir. Maútanın aldı÷ı kararlara büyük küçük her ferdin, itaat etmesi mecburidir. 2) ANTEP MUTFAöI: 2.1. Meúhur Yemekler: Antep mutfa÷ı baklavası ve kebaplar ile dünyaca ünlüdür. Bu mutfak önceden hazırlanmıú ve kurutulmuú yiyecekler açısından büyük zenginli÷e sahiptir. Bu nedenle Kurtuluú Savaúı’nda Fransızlar úehri iúgal edip etrafını çevrelediklerinde, Antep dıúarıdan hiç yiyecek gelmeden aylarca dayanabilmiúti. Biber ve domates salçası, nar ve sumak ekúisi, dö÷me tarhana, süzme yo÷urt, kaymak, kırma zeytin, kırık pirinç, firik, safran, kakule, kekik, cevizli, fıstıklı, bademli sucuk, mahlep, her türlü kuru sebze Antep mutfa÷ının olmazsa olmazlarıdır. Bol ekúili, acılı, salçalı tatlar sevilir. En ünlü yemekleri; simit kebabı, yeni dünya kebabı, Ali Nazik, Beyran, Yuvalama, içli köfte, firikli acur dolması, mumbar, bulgurlu kuru kabak dolması, lebeniye çorbası, zeytin piyazı, katmer ve baklavadır. 39 Resim(8)-Patlıcan Kebap 2.2. Antep Fıstı÷ı: Güney Anadolu Bölgesi, Türkiye Antep fıstı÷ı üretiminin %94,2’sini karúılar (32.986 ton). Fıstık meyilli, kayalık ve kıaç kireçli toprakta yetiúir. 100 gr. Antep fıstı÷ı vücudun günlük ya÷ ihtiyacını karúılar. Kandaki kolestrol seviyesini düúürür. Kalp hastalı÷ı riskini azaltır. Protein ve vitamin yününden oldukça zengindir.Fıstık a÷acının boyu 6m kadardır.Fıstık fidesi ekildikten sonra ilk meyvesini10-12 yıl sonra verir. Bir yıl ürün veriri bir yıl vermez.A÷acın ömrü 150 yıldır.Nisan ayında çiçek açar A÷ustos ve Eylül ayında meyvesi toplanır.Fıstıklar a÷aç silkelenerek toplanır.Fıstık salkımına cumba denir.Cumba üzerindeki pembe fıstıklar olgun sarı fıstıklar ise olmamıú boz denilen fıstıktır.Baklavada kullanılan sarı olan boz fıstıktır o nedenle çok lezzetlidir. Resim(9)-Antep Fıstı÷ı 40 3) GÜNÜMÜZDE GAZøANTEP : 3.1.Gaziantep’in Ekonomisi : Gaziantep gerçekleútirdi÷i dev adımlarla, Cumhuriyet Tarihinin ilk yıllarından bu güne düzenli ve hızlı büyüyen, kendi öz kaynaklarıyla bölgede cazibe merkezi haline gelmiútir.Ekonomik yönden çevresinde bulunan 20 ili etkisi altında bulunduran Gaziantep,Sanayi ve ømalatta geliúmiú bir durumdadır.Do÷u ve Güneydo÷u Anadolu Bölgesinde ekonomik bir merkez durumunda olan Gaziantep'te özellikle ømalat Sanayi geliúmiú ve Türkiye'de önemli bir üretim merkezi haline gelmiútir. Gaziantep'te üretimle birlikte toptan Ticaretin a÷ırlı÷ını oluúturan kesimler içerisinde ise gıda,tekstil,kimya ve makine imalatı gibi sektörler önemli bir yer iúgal etmektedir. Gaziantep'in Sanayi yapısını 3 Kategoride incelemek mümkündür. a- Evlerde yapılan ømalat ; Bu ømalat türü öncelikle hane halkının kendi ihtiyaçlarını karúılamak amacıyla yaptı÷ı bir üretimdir.Ancak köylerde yapılan øpekli ve Pamuklu dokumalar ile çadır vs. yapımında kullanılan keçe,kilim gibi imalatlar piyasada bulunabilmektedir.Gaziantep'in yerel bir ürünü olan Fıstı÷ın kabuklarını çıkartılması ve iç haline getirilmesi iúi de yine evlerde yapılan bir imalat türüdür.Tekstil Sanayisinin bir kısım iúleri de (bobin sarma,masure .vb.) Yine evlerde fason olarak yapılmaktadır. b- Atölye tipi ømalat ; Bu tür imalat artık en üst düzeye gelmiú durumdadır. Varlı÷ını kayda de÷er biçimde hissettiren ve a÷ır Sanayiye geçiú için büyük bilgi ve beceri birikimini bünyesinde sa÷lamıú olan bu imalat türüne torna–tesfiye Atölyeleri,demir ve Profilcileri, Bakırcıları, dökümcüleri,kasacıları,kaportacıları,oto tamirhanelerini, dingil ve karoser imalatçılarını ve çeúitli makine imalatçılarını örnek alarak verebiliriz. Daha öncede belirtti÷imiz gibi bölgede hakim olan imalat türü atölye tipi imalattır. Yapılan üretimin %80'i il sınırları dıúında tüketilmektedir. c- Fabrika ve Modern ømalat Tipi : Son yıllarda ola÷an üstü bir çaba sarf edilerek Atölye tipi imalat alanından Fabrika Tipi ømalata geçiúin baúarıldı÷ı bazı Sanayi dalları bu gurubu teúkil ettirmiútir.Ayrıca bölgede bolca yetiúen ve ihracaata verilen tarımsal ürünleri sanayi mamulü niteli÷ine dönüútürülmesi 41 iúlemleri de bu bölümde yer almaktadır.Bilhassa Birleúmiú Milletler Teúkilatının deste÷i ile kurulan KÜSGET – Küçük Sanayiyi Geliútirme Teúkilatı'nın kurulması ve bu bölgeye 50 adet fabrika binasının inúa edilmesi metal sanayi iú kolunda büyük bir ilerleme sa÷lamıú, yine 70'li yıllarda kurulan Organize Sanayi Bölgesi'de çok çeúitli imalat türlerini bünyesinde toplayarak Gaziantep'in sanayi görünüúünü büyük çapta de÷iútirmiútir. 3.1.1.Sanayi Dalları : a- Tekstil Sanayi; Gaziantep imalat sanayi içerisinde tekstil sanayi %83'lük payla 1. sırada yer almaktadır. Genellikle tekstil hammadde ve yarı mamul üretimi úeklinde yo÷unlaúan yapısı ile sanayi potansiyelinin, Dokuma, giyim eúyası ve konfeksiyon üretimi açısından parlak bir gelece÷i bulunmaktadır. b- Gıda Sanayi; Gaziantep imalat sanayi içerisinde %6'lık pay ile yer alan gıda sanayi iúyeri sayısı açısından Türkiye içerisindeki %4'lük bir pay ile 3. sırada bulunmaktadır. gıda sanayisi içerisinde makarna üretimi Türkiye ihtiyacının %60'ını, mercimek üretimi %70'ini, un, irmik üretimi %60'ını karúılamaktadır. c- Kimya–Plastik Sanayi; Gaziantep imalat sanayi içerisinde kimya- plastik sektörü %4'lük bir paya sahip olup, Türkiye imalat sanayi içerisindeki yeri bakımından önemli bir potansiyel arz etti÷i görülmektedir. d- Metal Ve Makine Sanayi; Gaziantep imalat sanayi içerisinde metal ve makine sektörü %1'lik paya sahip olup, gıda, tekstil ve plastik sanayisine dayalı olarak geliúmiútir e- Otomotiv Yan Sanayi; Gaziantep ticaret ve sanayisine paralel olarak geliúen sanayi dallarından biri olan otomotiv yan sanayi, Gaziantep'ten geçen uluslar arası taúıt araçlarının tamirat, bakım, onarım ve yenileme iúlemlerinin yapılabilmesi bakımından gelece÷i parlaktır. 42 f- ønúaat Yan Sanayi; Yarattı÷ı istihdam potansiyeli açısından çevre øllerden gelen göç ve nüfus artıúı hızı dolayısıyla hızla geliúen Gaziantep'te konut ihtiyacına paralel olarak %4'lük kısımla inúaat yan sanayisi geliúmiú durumdadır. g- Orman, A÷aç Ve Ka÷ıt Ürünleri Sanayi; Küçük ve orta ölçekli sanayi iúletmeleri úeklinde yapılanmıú olan bu sektör, ço÷unlukla Küçük Sanayi Sitesi içerisinde faaliyet göstermektedir. h- Elektronik Sektörü; Geliúen sanayi sektörlerine paralel olarak elektronik yan sanayisinin geliúimi yolunda önemli adımlar atılmaktadır. ı- Deri Ve øúlenmiú Deri Sanayi; Bölgenin canlı hayvan ihracat merkezi konumunda olan Gaziantep'te dericilik, basit iúleme yöntemleri ile toplanılarak, øzmir, østanbul gibi deri iúleme merkezlerine sevkiyatı yapılmak suretiyle geliúme yolundadır. Mevcut deri ise, küçük atölye úeklinde kurulan ayakkabı imalathanelerinde üretilerek Do÷u ve Güneydo÷u Anadolu Bölgesi baúta olmak üzere çevre illerin ayakkabı ihtiyacını karúılamaktadır. 3.1.2.Ticaret Yapısı: Gaziantep yıllardan beri kendi öz kaynaklarını harekete geçirerek , tamamen kendi insanının zekası ve teúebbüsçü oluúu sayesinde, devletten çok az yardım alarak , Güneydo÷u ve Do÷uda bir model kent, Türkiye'de ise gerek genel büyüklük gerekse sanayi kapasitesi bakımından sayılı bir il olmuútur. Bölge insanının atılımcı gücü birçok geliúmeyi de beraberinde getirmiútir. Baúlangıçta aile úirketi olarak yola çıkan kuruluúlar zamanla büyümüú ve dev holdingler meydana getirmiúlerdir.ùu anda Türkiye'de sayılı kuruluúlar ve úirketler arasında Gaziantep firmaları da bulunmaktadır.Bu günkü seviyesine kendi öz gücüyle gelen , ender bir kent olan Gaziantep'in bunda sonraki asıl hedefi pazarlardır.Gaziantep'ten gerçekleúen ihracaatın bugün önemli bir kısmı Ortado÷u ve Avrupa ülkelerine yapılmaktadır. 43 3.1.3.Maden Kaynakları : a-Aliminyum ( Al ) øslahiye-Cabbar Da÷, Hopuz, Gözkayası Sahaları Islahiye-Kaplan Banısı Sahası Islahiye-ùahinlik-Akçada÷ Tepe Sahaları Islahiye-Kuruda÷-Toprak Tepe-Suluma÷ara Tepe zuhurları b-Asbest ( Asb ) Nurda÷ı-Durmuúlar Köyü zuhurları c-Boksıt ( Bx ) Islahiye (Kaplanbanısı, Cabbar Hopuz, Kiúnaz, ùahinlik, Topaktepe) Sahaları d-Demir ( Fe ) ùahinbey-Burç-ùemlik Sahası e-Krom ( Cr ) Islahiye (Kartalköy, Sarıkaya, Kalaycık, A÷alarabazı, Çolaklar, Yesemek, Küçükkatranlı, Büyükkatranlı, Çubuk, Alacaköy, Melikanlı, ùemlik, Kazıklıköy, Martavan) yatak ve zuhurları f-Manganez ( Mn ) ùahinbey-Burç-Zülfikar, Narlıca, Yeniyapan Sahaları 44 3.2. Gaziantep’de E÷itim : 3.2.1.Gaziantep øli E÷itim Durumu (2000) (øl Toplamı) E÷itim Durumu Adet % Okuma yazma bilmeyen 175 258 16.2 Bir okul bitirmeyen 292 725 27.0 ølkokul bitiren 401 305 37.1 ølk Ö÷retim 28 256 2.6 Ortaokul bitiren 57 293 5.3 1 432 0.3 Lise 78 631 7.2 Lise dengi meslek okulu bitiren 14 235 1.3 Yüksek ö÷retim 31 377 2.9 151 0.1 1 0806 63 100.0 Ortaokul dengi meslek okulu bitiren Di÷er Toplam 3.2.2.Gaziantep’te Halk E÷itimi : Antep’de Yaygın E÷itim faaliyetleri Halk E÷itimi Baúkanlı÷ı koordinatörlü÷ün-de, ikisi øl Merkezinde olmak üzere, 9 ølçe Halk E÷itimi Merkezi Müdürlü÷ü'nce yürütülmektedir. Bu merkezlerimizde 2001-2002 E÷itim-Ö÷retim yılında 28 kadrolu ö÷retmen, 11 kadrolu usta ö÷retici, 454 ücretli ve fahri usta ö÷retici görev yapmaktadır. 2001 - 2002 E÷itim Ö÷retim Yılında Önderli÷ini Sayın Cumhurbaúkanımız Ahmet Necdet Sezer'in eúleri Sayın Semra Sezer'in yaptı÷ı Ulusal E÷itime Destek Kampanyası çerçevesinde baúta giyim, makine nakıúı, ev mefruúat, ba÷lama, mandolin, halk oyunları, el 45 sanatları, halıcılık, kilimcilik, üniversiteye hazırlık, Anadolu ve Fen Liselerine hazırlık, bilgisayar, kalorifer ateúçilik, anne-çocuk e÷itimi, avcılık, aúırtmalı aba güreúi, kuaförlük, bilgisayar bakım ve onarım kursu ile kooperatifçilik olmak üzere 51 branúta toplam 10.295 vatandaúımız mesleki ve sosyal - kültürel kurslara katılmıútır. Okuma-yazma kurslarına ise büyük bir önem verilmekte olup, açılan 233 adet 1. ve 2. kademe okuma yazma kurslarında 3.776 yetiúkine okuma - yazma ö÷retilmiútir. 2001 - 2002 E÷itim-Ö÷retim yılında Bakanlı÷ı ile çeúitli firmalar arasında imzalanan protokoller gere÷i düzenlenen yarıúmalara Halk E÷itim Merkezleri aktif bir úekilde katılmıú olup, Makine Nakıúı dalında Nizip Halk E÷itimi Merkezi ve Akúam Sanat Okulu Müdürlü÷ü Türkiye 2.si ve mansiyon ödülü, Cam ve Porselen Boyama Yarıúmasında ise; ùehitkamil Halk E÷itimi Merkezi Türkiye 2.si, Cam boyama dalında ùahinbey Halk E÷itimi Merkezi mansiyon ödülü almıúlardır. 2002 - 2003 E÷itim – Ö÷retim yılında da yine Ulusal E÷itime Destek Kampanyası etkin bir úekilde devam etmektedir. 20 ùubat 2003 tarihi itibariyle øl genelinde 42 branúta 365 kurs açılmıú olup; 5.474'ü kadın, 3.016'sı erkek olmak üzere toplam 8.490 kursiyere e÷itim verilmektedir. Bu kurslardan 113'ü ùahinbey ølçesinde, 64'ü ùehitkamil ølçesinde, 17'si Yavuzeli ølçesinde, 49'u Nizip ølçesinde, 30'u Karkamıú ølçesinde, 9'u O÷uzeli ølçesinde, 40'ı øslahiye ølçesinde, 27'si Nurda÷ı ølçesinde, 16'sı Araban ølçesinde açılmıútır. 42 adet 1. ve 2. Kademe Okuma- Yazma Kurslarına da 357 kadın, 275 erkek olmak üzere, toplam 632 yetiúkin devam etmektedir. 2002-2003 e÷itim ö÷retim yılı taúımalı ilkö÷retim uygulaması nedeniyle il ve ilçelerinde toplam 65 taúıma merkezi ilkö÷retim okullarına 500 köy ilkö÷retim okulundan 4.290 Kız, 5.820 Erkek ö÷renci olmak üzere toplam 10.110 ö÷renci taúınmakta olup, yıllık toplam gider 2.798.162.198.347 TL.'dir 3.2.3.Gaziantep Üniversitesi: Gaziantep`te yüksek ö÷retim 1973 yılında Orta Do÷u Teknik Üniversitesi`ne ba÷lı Makine Mühendisli÷i Bölümü ile baúlamıú ve 1987 yılında ise üniversite tüzel kiúili÷ini kazanmıútır. 46 Kuruluúundan bu yana dengeli bir úekilde geliúmesini sürdüren Gaziantep Üniversitesi, çevre il (Kilis) ve ilçelere (Nizip,O÷uzeli) yayılarak 7 Fakülte, 4 Yüksekokul, Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, 3 Enstitü ve 7 Meslek Yüksekokulundan oluúan bir bölge üniversitesi haline gelmiútir. Ba÷lı birimlere ilave olarak, Adıyaman Mesleki Teknik E÷itim Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu`nun ayrıca Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi ve O÷uzeli`nde birer meslek yüksekokulunun kurulması çalıúmaları sürmektedir. Tüm fakülte ve yüksekokullarda ö÷renci alınan bölüm ve program sayısı 2002 yılında toplam 104 olmuútur. Mevcut ö÷retim elemanı sayısı 763 olup, 2002 yılı itibariyle yaklaúık 11.000 ö÷renci e÷itim ö÷retim görmektedir. Üniversitenin Mühendislik Fakültesinde, Fen Edebiyat Fakültesinin ise øngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü`nde ö÷renim dili øngilizce olup, bu iki birimin yanı sıra Tıp Fakültesi ve Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulunda zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfı okutulmaktadır. Üniversite, ö÷rencilerine ve tüm akademik personele sundu÷u geliúmiú kütüphane imkanları, modern araútırma laboratuarları ve bilgi-iúlem alt yapısı ile her türlü araútırma ve geliútirme faaliyetlerini en üst düzeyde desteklemektedir. Bilimsel yayın sıralamasında Gaziantep Üniversitesi Türkiye`nin vakıf üniversiteleri dahil olmak üzere tüm üniversiteleri arasında 10 devlet üniversiteleri arasında ise 5. sırada olup Türkiye`nin en iyi üniversiteleri arasında yer almaktadır 47 3.3. Gaziantep’de Festivaller ve Turizm østatistikleri : 3.3.1. Festivaller ve Fuarlar : ADI YAPILDIöI KUTLAMA GÜNÜ SÜRESø YER Atatürk’ün Gaziantep’e geliúi Gaziantep 26 Ocak 1 gün Antep’e Gazilik Ünvanının Veriliúi Gaziantep 8 ùubat 1 gün Turizm Haftası Kutlamaları ve Turizm Gaziantep 15-22 Nisan 1 Hafta Hıdırellez ùenlikleri Gaziantep 6 Mayıs 1 gün Gaziantep Sanayi Fuarı Gaziantep Mayıs ayı içi 5 gün Esnaf Sahresi Gaziantep A÷ustos ayı içi 1 gün øslahiye 23-24 A÷ustos 2 gün Nizip 4-5 Eylül 2 gün O÷uzeli 28 Eylül 1 gün Otomobil Fuarı Gaziantep Ekim ayı içi 7 gün Cumhuriyet Kupası Aba Güreúleri Gaziantep 29 Ekim 1 gün Gaziantep’in Düúman øúgalinden Gaziantep 25 Aralık 1 gün Fuarı øslahiye Üzüm, Biber ve Kültür Festival Fıstık Festivali O÷uzeli Nar ve Kültür Festivali Kurtuluúu 48 3.3.2.Kültür østatistikleri (2005) Konular Gaziantep Matbaa Sayısı 150 Müze Sayısı 3 Müze Ziyaretçi Sayısı 53.459 Kütüphane Sayısı 14 Kitap Sayısı 119.078 Kütüphane Kullanıcı 653.675 Sayısı Sinema Salonu Sayısı 7 Tiyatro Salonu Sayısı 1 Veriler en son 2005’de güncellenmiútir 49 3.3.3.Turizm østatistikleri (2005) Konular Gaziantep Turizm øúletme Bel.Otel Sayısı 22 Turizm øúletme Belgeli Lokanta Sayısı 11 Turizm øúletme Belgeli Müstakil E÷lence Yeri Sayısı 4 Turizm Yatırım Belgeli Otel Sayısı 8 Turizm Yatırım Belgeli Restaurant Sayısı 3 Turizm øúletme Belgeli Seyahat Acentası Sayısı 44 Anket Kapsamına Alınan Belediye Belgeli Otel Sayısı 11 Gaziantep Sınırlarından Giriú Yapan Türk Sayısı 30.015 Gaziantep Sınırlarından Giriú Yapan Yabancı Sayısı 24.289 Gazintep Sınırlarından Çıkıú Yapan Türk Sayısı 37.932 Gaziantep Sınırlarından Çıkıú Yapan Yabancı Sayısı 20.734 Turizm øúletme Belgeli Otellerde Konaklayan Türk 192.911 Sayısı Turizm øúletme Belgeli Otellerde Konaklayan Yabancı 24.492 Sayısı Anket Kapsamına Alınan Belediye Belgeli Otellerde 29.441 Konaklayan Türk Sayısı Anket Kapsamına Alınan Belediye Belgeli Otellerde Konaklayan Yabanc ı Sayısı Veriler en son 2005’de güncellenmiútir 50 1.668 3.4.Gaziantep Ve Do÷al Çevre : 3.4.1. A÷açlandırma : Antep, bitki ve orman toplulukları kızılçam, karaçam, sedir, selvi, kayın, kavak, meúe, ardıç, yabani zeytin, sandal, akçeúme, terebantin, sakız, funda, tesbih, ladin, sütle÷en, karaçalı, ısırgan, delice, bö÷ürtlen ve çayır otlarıdır. En fazla bulunan türler ise meúe ve kızılçamdır. Meúe ormanları bozuk ormanlar olup koruma altındadır. Orman ürünü elde edilmemektedir. Kızılçam ormanları faydalanılan verimli alanlarıdır. Yakın çevresindeki Dülükbaba, Burç, Yelligedik, Erikçe, Taslıca gibi ormanlar a÷açlandırma çalıúması yapılarak meydana getirilmiú ormanlardır. 1952 yılında Türkiye’ de ve Antep’de ilk orman dıúı a÷açlandırma faaliyeti olarak baúlayan Dülükbaba A÷açlandırması yanında su ana kadar ilimizde 16374 Ha. A÷açlandırma, 5815 Ha.Erozyon Kontrolü ve 366 Ha. Özel A÷açlandırma olmak üzere toplam 22591 Ha. alanda A÷açlandırma Çalıúması yapılmıútır. 3.4.2.Hava Kirlili÷i : Gaziantep ilinde Organize Sanayi kurulduktan sonra fabrikaların artması, tarımın marinalaútırılarak üretimin iyileútirilmesi, sanayinin geliúmesi bunların sonucu olarak kırsal kesimden úehre göçün artması ve özellikle Gaziantep ilinin Akdeniz Bölgesi ve Güneydo÷u Anadolu Bölgeleri'nin ba÷lantı noktası olması, göçlerin yo÷unluk kazanmasına ve il nüfusunun hızla artmasına neden olmuútur. ùehre yo÷un göçün olması çarpık ve plansız bir kentleúmeyi beraberinde getirmiútir. Sanayi bakımından geliúmiú olması nedeniyle yakın illerin kırsal alanlarından ekonomik nedenlerle göç edenler kente gelen nüfusun içinde önemli bir paya sahiptir. Yapılaúmanın plansız olmasından dolayı alt yapının da yeterli olmadı÷ı görülmektedir. Ekonomik gücü zayıf olan ailelerin kullanmıú oldu÷u ve kalitesiz yakıt nedeniyle hava kirlili÷i úehrimizde oldukça artmıú durumda iken alınan oldu÷u tedbirler ile hava kirlili÷ini kontrol altına alınmıútır. Bunun sonucu olarak kirlilikte 2. derece il sıralamasından 3. derece il sıralamasına çıkmıútır. Hava kalitesinin korunması amacıyla úehrin 3 ayrı noktasında sabit hava kirlili÷i ölçüm istasyonlarımız çalıúmaktadır. Bu istasyonlardan alınan de÷erlere göre kirlilik önlemleri alınmaktadır. 51 2003 ve 2004 yıllarında alınan de÷erler sonucu Antepteki hava kirlili÷i oranının yüksek olmadı÷ı tespit edilmiútir. ùehirde hava kirlili÷ine neden olan bir etkende kursun izabecilerdir. Ancak bunlarından bazılarına 2004 yılında yapılan çalıúmalar neticesinde filtre sistemi yaptırılmıú ve alıcı ortama emisyon bırakılmaması sa÷lanmıútır. Ancak bu sistemde yetersiz kalmakta olup, izabecilerin sanayi bölgesi dıúında yerleúim alanlarının uza÷ında bir yerde faaliyet göstermesi kirlili÷in daha da azaltılmasını sa÷layacaktır 3.4.3.Su Kirlili÷i : Antep’te Yüzeysel ve Yer altı Su kaynaklarımızla ilgili olarak Çevre ve Orman Bakanlı÷ımızın 2001/6 sayılı Genelgesi do÷rultusunda yaptı÷ımız çalıúmalarda úimdiye kadar 7 ilçe, 18 belde ayrıca Merkez ùahinbey ve ùehitkamil ilçeleri ile birlikte Gaziantep Merkezde dahil olmak üzere toplam 28 yerleúim biriminin su kaynakları ile ilgili çalıúmalar tamamlanmıútır. Yapılan çalıúmalarda tüm ilçe ve belde belediyeleri de dahil toplam 11.027 lt/sn su kullanılmaktadır. Ayrıca yine kullanıma alınmayan 800 lt/sn kaynak suyu da dere yataklarına alınmaktadır. Böylece kullanılabilir mevcut su limiti 11.827 lt/sn olarak belirlenmiútir. Tespit edilen bu rakam içerisine köy içme suları ile úahıslara ait kuyular dahil de÷ildir. Toplam 11.827 lt/sn olan içme suyunun karúılandı÷ı kaynaklar ise 21 adet Sondaj Kuyu, 20 adet Kaynak Suyu, 2 adet Baraj Gölünden olmak üzere toplam 43 adet kaynaktan karúılanmaktadır. Ülkemizde úehirlerin nüfusu hızla artmakta, yetkili kuruluúlar bu artan nüfusun mesken, içme suyu, kanalizasyon ve elektrik ihtiyaçlarını karúılamakta büyük zorluklar çekmektedir. Özellikle, Büyükúehirlerin içme suyu sorunu úehir nüfusu arttıkça artan nüfusa paralel olarak artmakta, halkın içme ve kullanma suyu için ödenmesi gereken bedel giderek artmaktadır. ùehirlerde adam basına düsen günlük su tüketiminin miktarı, günümüzde kalkınmıúlık ve refahın bir ölçüsü sayılmaktadır. Temiz ve yeter miktarda suya kavuúturulamayan úehirlerde pislik ve salgın hastalıklar yaygınlaúmakta, meydana gelen sa÷lık problemlerinin masraflarından baúka kiúilerin kaybettikleri çalıúma gücünden dolayı da toplum büyük ekonomik kayıplara u÷ramaktadır. 52 SONUÇ Hakkında pek çok úey bilmedi÷imiz Antep kentinin Türk kültürü için ne kadar önemli oldu÷unu fark ettik. Antep’in yok olmasının Türk kültüründen de büyük bir parça alıp götürmesi demek oldu÷unu anladık. . Bu kent ile ilgili bilinecek ve görülecek okadar çok úey var ki size de bu güzellikleri görmenizi ve Antep kültürünü yakından tanımanızı tavsiye ediyoruz. 53 Ek: 1 Gaziantep Savunması Esnasında Verilen 6317 ùehitten Resmi Kayıtlarda Tespit Edilebilenlerin øsimleri Aúa÷ıda Belirtilmiútir. ùahadet Tarihi ADI Baúıbozuk-Kelleciúeyh Eúi 09.09.1920 Baúıbozuk-Kıymetlio÷lu Eúi 09.09.1920 Baúıbozuk-Hara Mustafa’nın Eúi 14.09.1920 Er-Mustafa O÷lu Abbas Mustafa 07.03.1920 Er-Baúıbozuk-Abdi Tandırekmekçi 19.07.1920 Er-Mehmet O÷lu Abdo 05.02.1920 Er-Mustafa Çavuú O÷lu Abdo 16.02.1920 Baúıbozuk-Develi O÷lu Abdulkadir 24.04.1920 Baúıbozuk-Hacı Mehmet O÷lu Abdulkadir 11.03.1920 Hassüno÷ulları Er-Halil O÷lu Abdulkadir 17.06.1920 Baúıbozuk-Kanlı Hasan O÷lu Abdullah 19.03.1920 Baúıbozuk-Mehmet O÷lu Abdullah 20.03.1920 Mıstıko÷lu Abdullah Körükçü 10.04.1920 Baúıbozuk øsmail O÷lu Abdurahman 27.07.1920 Mehmet O÷lu Abdurahman Tarakçıkara 27.08.1920 Er-Adile Faik Efendinin Eúi 21.06.1920 Ahmet O÷lu Ahmet Öksüz 02.10.1920 Baúıbozuk Hacı Ahmet O÷lu Ahmet 28.03.1920 Hacı Küçük O÷lu Ahmet Öksüz 02.10.1921 54 Baúıbozuk Hacı Ahmet O÷lu Ahmet 28.03.1920 Hacı Küçük O÷lu Ahmet 28.02.1920 Baúıbozuk Hasan O÷lu Ahmet/Molla Ahmet 11.03.1920 O÷ulları øbo O÷lu Ahmet / Eren 21.11.1921 Baúıbozuk-Karadayı O÷lu Ahmet 18.08.1920 Demirbaú Mehmet O÷lu Ahmet Kömürcühacı 24.09.1920 27.Semt Efradından Selim baba Mehmet O÷lu Ahmet 16.08.1920 5.Semt Efradından Süleymano÷lu O÷lu Ahmet 30.09.1920 Er-Abdullah O÷lu Ahmet / Topalo÷lu 29.06.1922 Er-Ayvaz O÷lu Ahmet / Topalo÷lu 26.02.1920 Er/Yıldırım Taburu Efradı 20.08.1920 Hamal Hasan O÷lu Ahmet Turan 17.10.1920 ønúaat Efradından-Abidin O÷lu Ali 05.09.1920 Hamis O÷lu Ali 26.02.1920 Yıldırım Taburu Efradı-Hüseyin O÷lu Ali 05.09.1920 Baúıbozuk-Ya÷cı Alibaba O÷lu Ali 24.04.1920 Baúıbozuk -Yahya O÷lu Ali Kelleci 09.09.1920 Er-Abidin O÷lu Ali Bakkal 03.02.1920 Er/Baúıbozuk Ali O÷lu Ali Tarakçı 18.07.1920 Er/Baúıbozuk Ali O÷lu Ali 26.08.1920 Er-Mustafa O÷lu Ali/Turanzade 04.08.1920 Er-21.Semt Efradı-Sait O÷lu Ali 01.06.1920 Baúıbozuk-Ökkeú O÷lu Ali Bayram 20.08.1920 55 Er/ønúaat Efradından-Eyüp O÷lu Ali Çavuú 19.08.1920 Ahmet O÷lu Arap 24.10.1920 Hacı Mennan O÷lu Arap 20.09.1920 Kamber Mehmet O÷lu Arap 05.10.1920 Hasan O÷lu Argan / Ahraz 19.09.1920 Baúıbozuk-ùeyho Mehmet O÷lu Arif 04.09.1920 Er/Mücahit-Arap O÷lu Arif 01.06.1920 Er/ønzibat-Cuma O÷lu Arif 13.04.1920 Abdurrahman Kızı Asya ùahadet Tarihi 05.08.1920 Mustafa Kızı Asya ùahadet Tarihi 15.06.1920 Ömer Kızı Atiye/øsmail Beyin O÷lu ùahadet 20.09.1920 Tarihi Ayúe / Görcüko÷lu Ökkeú 27.06.1920 Er/Baúıbozuk-Hasan Efendi Kızı Ayúe 12.04.1920 Mazıcızade Ayyuú Molla Mıstıkın Eúi 19.02.1920 Mehmet O÷lu Baki / Bakkal Baba 09.10.1920 Baba Mustafa O÷lu Bal Ali 56 Ek :2 HAùIL Alatirik söndü kalkın haúıla Haúılı getirin çökün baúına Çifte kurúun de÷sin nezzik taúına Gözlerin kör ola ölesin usta Haúıl parasıyla bulgur kaynattık Mangal maúasıyla saçım kıvrattık Ustamın dü÷ününde köçek oynattık Gözlerin kör ola ölesin usta Ustamın giydi÷i samanı sarı Ustam seni soksun al kızıl arı Usta paran yoksa etme bu karı Gözlerin kör ola ölesin usta Bir direzin çektim ince sedirlik øúlemedi koptu zavallı mekik Acerini almayha yok ki metelik Gözlerin kör ola ölesin usta. Kaynak Kiúi :Anonim Derleyen : Serdar ERDAL 57 Çingene kız Gaia Zeugma Mozai÷i Zeugma’da kazı çalıúmaları Menengiç (Yabani Antep Fıstı÷ı) , 58 Halfeti Siyah Gülü Antep Fıstı÷ı Kavaklık Mesiresinde Sonbahar 59 Halfeti ve Rumkale Gaziantep Kalesi Yeni ve Eski Görünümü ùahin Bey’in Vuruldu÷u yer 60 Sedef kakmacılık Bakırcılık Elmacı Pazarı ve Baharatlar 61 KAYNAKÇA x Gaziantep Tarih ve Kültür Dergisi (Son10 sayı) x Gaziantep Halkevi ve Baúpınar Dergisi (Sayfa 104-118) x Gaziantep Ticaret Odası x ùahin Bey Belediyesi x Gaziantep Büyükúehir Belediyesi x Gaziantep Valili÷i x Gaziantep Turizm øl Müdürlü÷ü x XVIII.YY’ın ikinci yarısında Gaziantep Zeynel Özlü (Sayfa 119, 145, 146) x Kültür ve Turizm Bakanlı÷ı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlü÷ü DVD x Türk Spor Kültürü’nde Aba Güreúleri Ö÷retim Görevlisi Murat ùahin (Sayfa 49-579 x www.turizm.gov.tr 62